07.05.2018 Views

Metod Dergi - Nisan 2018

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

BAĞIMSIZLIĞIMIZIN TEMİNATI<br />

İSTİKLÂL MARŞI’MIZ<br />

Tolga YILMAZ<br />

Türkçe Öğretmeni - Müdür Yardımcısı<br />

Toplumlar, varlıklarını kökleştirmek,<br />

birliklerini ve güçlerini artırmak,<br />

amaçlarını, ortak ideallerini gönüllere<br />

yerleştirmek için müziğin çekiciliğinden yararlanmışlardır.<br />

Bu amaçla ordulara ve çeşitli<br />

meslek mensuplarına, dernek ve kuruluşlara,<br />

kurumlara, türküler ve marşlar yazılmış, bunlar<br />

hep bir ağızdan söylenmiştir. Bu gibi müzik<br />

parçalarının doğru, pürüzsüz, coşkulu ve<br />

saygılı söylenmesi için yöneticiler tarafından<br />

titizlik gösterilmiştir. Müzik diğer sanat dalları<br />

gibi, toplumların duygularını ifade eder.<br />

Hindistan’da yabancılar karşılaşınca birbirlerine<br />

kim olduklarını sormazlar: “Siz nasıl türkü<br />

söylersiniz?” diye sorarlarmış. Çünkü müzik bir<br />

insanın ruhsal durumunu, kişisel ve toplumsal<br />

özelliklerini, nereli olduğunu, nüfus cüzdanı kadar<br />

belirtir.<br />

MÖ VI. yüzyılda yaşamış olan bilge Antisnes:<br />

“Bir milletin müziği değişirse, o ülkenin kanunları<br />

da değişir.” demiştir.<br />

İstiklâl Marşı İçin Yarışma Açılması<br />

Kurtuluş Savaşı’nın ilk yıllarında, ordunun eğitimi<br />

bakımından müziğin önemi takdir edilerek,<br />

halkı ve askerleri coşturacak, inanç ve güvenlerini<br />

artıracak bir millî marş yazdırılması ve<br />

bestelenmesi düşünülür. O günlerde yazar ve<br />

şairlerimiz, gazete ve dergilerde millî duyguları<br />

coşturucu yazı ve şiirler yazarlar. Güzel konuşma<br />

becerisi olanlar; askerler ve halkın arasında<br />

ateşli, heyecanlı konuşmalar yaparlardı. Benzeri<br />

etkinlikler okullarda da görülüyor ve etkili<br />

oluyordu. Mehmet Emin Yurdakul, Semih Rıfat<br />

gibi şairlerimiz cepheye giderek askerlerin anlayacağı<br />

dilde konuşmalar yapıyor, şiirler oku-<br />

30 <strong>Metod</strong>ergi<br />

yorlardı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de<br />

bir irşat encümeni kurulmuştu. Bu sırada Batı<br />

Cephesi Komutanlığı askerlerin ve halkın millî<br />

duygularını geliştirerek coşturacak bir şiir yazılıp<br />

bestelenmesini kararlaştırır.<br />

Bunun için yarışma açılmasını, birinci olacak<br />

şiiri yazana 500 lira, besteleyene de 500 lira<br />

ödül verilmesini uygun bulur. Bu yarışmaların<br />

düzenlenerek sonuçlandırılması görevi, Millî<br />

Eğitim Bakanlığına verilir. Konu Millî Hükümet’in<br />

ilk Maarif Vekili (Millî Eğitim Bakanı)<br />

Dr. Rıza Nur ile Batı Cephesi Komutanı İsmet<br />

Paşa (İnönü) arasında görüşülerek karara varılır.<br />

Millî Eğitim Bakanı Dr. Rıza Nur bu işle<br />

Kazım Nâmi Duru’yu görevlendirir. Aynı konu<br />

İsmet Paşa ile müsteşar Duru arasında da görüşülür.<br />

Bu arada Dr. Rıza Nur Millî Eğitim<br />

Bakanlığı’ndan ayrılır. Yerine Antalya Milletvekili<br />

Hamdullah Suphi Tanrıöver getirilir. Bu<br />

aşamada İstiklâl Marşı’nın yazılması için yarışma<br />

açılır. Yarışma bir genelgeyle okullara duyurulur.<br />

Gazetelere ilân verilmez. Ancak, o zamanlar<br />

bu şiiri yazabileceğine inanılan şairlere<br />

de özel mektuplarla yarışmaya katılma çağrısı<br />

yapılır. Açılan bu yarışma ilgi görür. Ancak katılanların<br />

arasında Mehmet Akif Ersoy yoktur.<br />

Bu işin para karşılığı yapılmasını Akif gururuna<br />

ve duygularına kabul ettiremediğinden yarışmaya<br />

katılmaz. O’nun yarışmaya girmemesinin<br />

nedenini Millî Eğitim Bakanı Tanrıöver öğrenerek<br />

kendisine özel bir mektup gönderir. Soruna<br />

gereken çözümün getirileceğini belirterek<br />

yarışmaya katılmaya çağırır. Bu güvence üzerine<br />

Mehmet Akif de İstiklâl Marşı’nı yazarak<br />

yarışmaya katılır.<br />

Yarışmaya toplam 724 şiir katılır. Bakanlıkta<br />

kurulan komisyonda bunların 717’si elenir.<br />

Aralarında Akif’in yazdığı İstiklâl Marşı’nın<br />

da bulunduğu 7 şiir bugünkü deyimi ile finale<br />

kalır. Akif’ten başka, Kâzım Karabekir Paşa,<br />

Kemalettin Kamu, Muhittin Baha Pars, Hüseyin<br />

Suat da yarışmaya katılan ünlülerdir. Millî<br />

Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver, İstiklâl<br />

Marşı’nı finale kalan yedi şiir arasından<br />

TBMM’nin seçmesini ister.<br />

İstiklâl Marşının TBMM’de Kabul Edilmesi<br />

İstiklâl Marşı yarışmasına katılan şiirler içinde<br />

Akif’in şiiri dikkatleri çekiyordu. Bu eser daha<br />

meclis gündemine gelmeden önce yurt genelinde<br />

duyulmuştur. Şiir olarak Ankara’da 17 Şubat<br />

1921 günü Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi’nin ve<br />

aynı tarihli Sebülü’r Reşat <strong>Dergi</strong>si’nin birinci<br />

sayfalarında, 21 Şubat günü ise, Kastamonu’da<br />

çıkan Açık Söz gazetesinde yayınlanır. Kamuoyunca<br />

çok beğenilir.<br />

Finale kalan yedi şiir çoğaltılarak milletvekillerine<br />

dağıtılır. Bu sıralarda yılbaşı ve malî<br />

yılbaşı 1 Mart sayılıyordu. Millî Eğitim Bakanı<br />

Hamdullah Suphi Bey, Akif’in şiirini bütçe<br />

görüşmeleri sırasında Bütçe Komisyonu önünde<br />

okur. Şiir çok beğenilir. 12 Mart 1921 günü<br />

yapılan Meclis görüşmeleri sırasında Balıkesir<br />

Milletvekili İsmail Fazıl Paşa, Akif’in şiirinin<br />

bir daha okunmasını teklif eder. Hamdullah<br />

Suphi Bey kürsüye gelerek, coşkulu ve heyecanlı<br />

bir şekilde şiiri bir daha okur. Şiir ayakta<br />

alkışlanır. Oturumu yöneten ikinci başkan Adnan<br />

Adıvar, Akif’in şiirinin kabulünü milletvekillerinin<br />

oyuna sunar. Çoğunluğun oylarıyla 12<br />

Mart 1921’de İstiklâl Marşı’mız kabul edilir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!