15.02.2019 Views

Şehzadeler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü "ŞEHZADE" dergisi 3

Manisa -Şehzadeler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün 3. sayısı olarak hazırlanan bu dergi 2018-2019 eğitim-öğretim yılı 1. dönem ,İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde yürütülen projeler,okulların etkinlikleri ,Manisa'nın Kültür ve Turizminin yer verildiği bir dergidir.Dergi 96 sayfadan oluşmuş 1000 adet basımı gerçekleştirilmiş ve e-dergi olarak da yayınlanmış bulunmaktadır.

Manisa -Şehzadeler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün 3. sayısı olarak hazırlanan bu dergi 2018-2019 eğitim-öğretim yılı 1. dönem ,İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde yürütülen projeler,okulların etkinlikleri ,Manisa'nın Kültür ve Turizminin yer verildiği bir dergidir.Dergi 96 sayfadan oluşmuş 1000 adet basımı gerçekleştirilmiş ve e-dergi olarak da yayınlanmış bulunmaktadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

30<br />

ANNEM HANGiMiZi<br />

GENÇ<br />

HİKAYECİLER<br />

ORTAOKUL İLÇE<br />

BİRİNCİSİ<br />

Kendimi bildiğimden beri ablama gıcığımdır. Her zaman beni<br />

sinir edecek bir hareketi vardır. Her yaptığı, her ettiği bana<br />

dokunur. Onu hep kıskanmışımdır. Bunu itiraf etmek gururuma<br />

dokunuyor. Ama galiba gerçek bu. Ancak beni asıl kahreden,<br />

sevgili annemin onun her yaptığına sessiz kalması, her<br />

zaman onu affetmesi, neredeyse her yanlışına göz yumması, bir<br />

şeycikler dememesidir.<br />

Evet, biliyorum annem onu benden daha çok seviyordu. O, annemin<br />

gözdesiydi. İşte, bu yüzden bende hemen her zaman onun<br />

yanlışını bulmaya, köşeye kıstırmaya çalıştım. Onu zor durumda<br />

bırakmak için elimden gelen her şeyi yaptım. Hep arkasından<br />

dolap çevirdim. Anneme babama karşı, hep onu mahcup etmek<br />

ve gözden düşürmek istedim.<br />

Buna karşılık, ablamsa yaptıklarıma üzülür ve<br />

beni çok sevdiği için sabrettiğini söyler, annemizin ikimize de<br />

aynı şekilde önem verdiğini tekrarlar dururdu. Babam ise annemin<br />

ona olan düşkünlüğünü şefkatle izler ve sessiz<br />

kalmayı tercih ederdi. Ama ben yine de yılmazdım.<br />

Ablamın canını yakmanın yolunu<br />

bir şekilde bulurdum.<br />

Aslında, annemin ablamı<br />

neden benden daha fazla sevdiğini bir<br />

türlü anlayamıyordum. Ablam,<br />

babam gibi esmer, kara kuru bir<br />

kızdı. Bende kocaman masmavi<br />

gözlerim, bukle bukle<br />

sarı saçlarım ve bembeyaz<br />

tenimle, adeta annemin<br />

birebir kopyası küçük<br />

kızı, değil miydim? Annemin<br />

beni daha çok sevmesi<br />

gerekmez miydi? Ama hayır, her<br />

yerde, her zaman ablam da<br />

ablam…<br />

Yine böyle bir gün gözüm dönmüştü. Kendimi tutamayıp,<br />

ablamın haftalardan beri özenle hazırladığı proje ödevini,<br />

gazete kâğıtları ile birlikte sobaya yuvarlayıvermiştim. Ablam<br />

bana yetişemediği için kahrolmuş ve kendini koyuverip hüngür<br />

hüngür ağlamaya başlamıştı. Annem ve babam hemen yanımıza<br />

koşmuşlar, bense hiçbir suçu olmayan bir kedi gibi bir köşeye sinmiş<br />

ve olacakları seyretmeye hazırlanmıştım. O ağladıkça ben<br />

içimden‘’ oh olsun, annemi benden almak nasıl oluyormuş,<br />

sonuçlarına katlan bakalım’’ diyordum. Ama annemin yine<br />

ablamın yanına koşup, ona sarılarak öpücüklere boğduğunu<br />

DAHA ÇOK SEVİYOR?<br />

görünce kıskançlığımdan neredeyse delirdim. Annemse bana<br />

hiçbir şey demeyip sadece sitemkâr bir bakış fırlatmıştı.<br />

Ama ertesi günden itibaren hayatımızda büyük değişiklikler<br />

olmaya başladı. Babam ve annem, bir başka şehirde<br />

yaşayan babaannemi ve dedemi, evimize davet etti. Babaannemler<br />

gelince hepsi birden bir odaya çekilip, bizi dışarıda<br />

bırakarak uzun bir konuşmaya giriştiler. Ben meraktan çatlarken<br />

ablam her zamanki gibi sessizce ödevleriyle uğraşıyordu.<br />

Derken uzun bir aradan sonra birlikte yanımıza geldiler.<br />

Beni alıp karşılarına oturttular. Annem benimle çok önemli bir<br />

konuşma yapacaklarını söyledi. Ona göre artık büyümüş,<br />

birçok şeyi anlayabilecek yaşa gelmişim. Konuşmamızın tam<br />

zamanıymış.<br />

Bundan tam on yıl önce benim birinci doğum günüm<br />

dolayısı ile bir kutlama yapacaklarmış. Bu partiye tüm akrabalarını<br />

çağırmışlar. Bu güzel güne katılmak için de, dedem ve<br />

babaannemlerle birlikte amcam, yengem ve üç yaşındaki kızları<br />

ile birlikte yola çıkmışlar. Ancak yola çıktıktan kısa bir süre sonra<br />

korkunç bir trafik kazası geçirmişler. Zavallı yengem olay yerinde<br />

can vermiş. Dedem ve amcam komaya girmişler. Babaannem ve<br />

kuzenim ise ufak yaralarla komadan kurtulmuşlar. Dedem kısa<br />

bir süre sonra komadan çıktığı halde ne yazık ki amcam komadan<br />

kurtulamamış, bir hafta kadar sonra vefat etmiş. Babam<br />

kardeşinin başucundan hiç ayrılmamış. Babama, biricik, sevgili<br />

kızını emanet etmiş ve ölünceye kadar bakacağına dair yemin<br />

ettirmiş. Babam gözyaşları içinde kardeşine söz vermiş. Minik<br />

bebeği hastaneden almış. Annemin bu duruma ne diyeceğini<br />

bilemediğinden, biraz da çekinerek eve dönmüş. Anneme durumu<br />

anlatmış. Kuzenimi kucağına verdiğinde, annem<br />

hemen bu minik kızı öpüp, koklamış. Allah’ın<br />

emaneti olan bu öksüz ve yetim çocuğa<br />

ölünceye kadar canı gönülden, gözü gibi<br />

bakacağına söz vermiş. İşte o günden beri<br />

ablama bu yüzden toz kondurmuyormuş.<br />

Bütün bunları duyunca şok oldum,<br />

önce inanmak istemedim. Sonra da aklım<br />

başıma geldi. Ablama yaptığım eziyetleri<br />

bir bir hatırladım. Kendimden nefret<br />

ettim. Ne kadar küçülebilmiştim.<br />

Kıskançlık beni canavar haline<br />

dönüştürmüştü. Ablamınsa<br />

karşıdan bana bakarken<br />

gözyaşları yanaklarından aşağı<br />

inci taneleri gibi süzülüyordu. Ablama<br />

bütün bunları bilip bilmediğini sordum. Her<br />

şeyi biliyormuş. Babam ve annem, kendi anne<br />

ve babasını rahmetle anması için ona aklı başına geldiği anda<br />

her şeyi bir bir anlatmışlar. Ablamın beceriksizce boynuna atıldım<br />

ve beni affetmesi için yalvardım. İyi yürekli ablam hemen beni öpmeye<br />

ve güzel sözler söylemeye başladı.<br />

Sonra da anneme koştum, sarıldım ve defalarca öptüm.<br />

Beni affetmesini istedim. Bütün anneler gibi, benim annem de bir<br />

melekti. Ne kadar geniş bir yüreği vardı ve ne kadar merhametliydi.<br />

Eltisinin kızını kendi kızıyla bir tutacak, ona toz kondurmayacak<br />

kadar sevgi dolu, benim güzel annem…<br />

Eslemnur KARATAŞ -- Ali Riza Çevik Ortaokulu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!