12.02.2020 Views

Hotelgazetesi_ocak_sayi11_2018_

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

geziyorum 10<br />

Sayı: 11 Yıl: 1 / Ocak <strong>2018</strong> www.hotelgazetesi.com<br />

Ömer Koray ÜNAL<br />

Türkiye’ yi geziyor<br />

KONYA‘da<br />

Tirit, Bedesten, Aziziye<br />

ve tabi ki Mevlana<br />

Bir 24 Kasım günüydü... Antalya’da<br />

Resort Turizm Kongresi’ne davet<br />

almıştık. 2016 sezonu için bir dizi<br />

toplantı yapacak, gelişen turizmden<br />

biz de payımıza düşeni alacaktık.<br />

Neşeli geçen akşamın ortasında haberi<br />

aldık: Rus uçağı bir Türk jeti tarafından<br />

düşürülmüştü. Doğal olarak neşeler<br />

kaçtı, ben de rotamı Konya’ya çevirdim.<br />

Yağmurlu bir Antalya öğleden<br />

sonrasında kenti belirsiz kaderi ile<br />

başbaşa bıraktım. Denizi sağıma alıp<br />

Side’ye doğru ilerledim. Arabamı<br />

Üzümdere Milli Parkı’na doğru<br />

sürdüm. Akdeniz tam ardımda kalmıştı.<br />

Torosların uzantılarını tırmanıyordum.<br />

Seydişehir üzerinden Konya’ya<br />

vardığımda akşam olmuştu. İbis<br />

Konya’da konaklayacaktım. İbis ve<br />

Nov kente henüz yatırım yapmışlardı.<br />

Gördüğüm İbis lobisi ve odaları<br />

İstanbul’dakilerden çok başkaydı.<br />

Hemen o akşam otel müdürü ve asistanı<br />

ile bir akşam yemeği yedik. Konumuz<br />

tabi ki düşürülen Rus uçağı olmuştu.<br />

Çay faslına geçildiğinde ise konu<br />

Konya’ya gelmişti. Amerikan Hilton, Türk<br />

Rixos, Fransız Accor ve bir başka Türk<br />

Dedeman grupları bu kadim Selçuklu<br />

başkentine oldukça büyük yatırımlar<br />

yapmışlardı. Kentte yoğunluğun en<br />

fazla olduğu zamanı Şeb-i Arus törenleri<br />

olarak işaret ediyordu Müdür Bey.<br />

Kasım ayının sonuna gelmiştik ve Şeb-i<br />

Arus törenleri için Aralık ayının üçüncü<br />

haftasında hiç boş odaları kalmamıştı.<br />

Accor’un lobisinden dışarı baktım ve<br />

yolun karşısında kocaman bir “Bonjour!”<br />

yazısı dikkatimi çekti. Karşıdaki bir Total<br />

akaryakıt istasyonuydu ve anlaşılan<br />

Fransızlar Konya’nın bu muhitini<br />

sevmişlerdi...<br />

Uyudum.<br />

Sabah İbis’in kare penceresinden dışarı<br />

baktığımda güneş, dümdüz olan Konya<br />

şehrini bir tepsi gibi ortaya çıkarmıştı.<br />

Bu düzlükte şehri keşfetmek pek zor<br />

olmasa da ardı arkası kesilmeyen<br />

toplantılarım sebebiyle bu işi biraz<br />

ertelemek zorunda kaldım.<br />

Hafta boyu süren toplantılar nihayete<br />

ermişti. Konya “citymap”e şöyle bir<br />

baktım. Bisikletimi önce Mevlana<br />

Müzesi’ne sürecektim. Orada kapsamlı<br />

bir gezi yapacak, sonrasında Bedesten<br />

çarşısını ve Aziziye Camii’ni görecektim.<br />

Ardından Mevlana Caddesi üzerinden<br />

Alaaddin tepesine gidecek, oradan hem<br />

şehre bakacak hem de 2. Kılıçarslan<br />

köşkünü görecektim. Tabi bu planın<br />

içinde Konya Tiridi, etli ekmeği, bamya<br />

çorbası ve fırın kebabını da bir şekilde<br />

tatmam gerekiyordu. Önümde şahane<br />

bir Pazar günü vardı ve ben keşfe<br />

hazırdım.<br />

Bagajımdan Dahon marka katlanır<br />

bisikletimi çıkarırken aynı hafta içinde<br />

İstanbul, Antalya ve Konya’da bisiklete<br />

binmenin ne güzel bir şans olduğunu<br />

düşünüyordum. İbis’te sağlam bir<br />

kahvaltı yaptım ve vurdum kendimi<br />

asfalta. Şanslıydım, çünkü güneş<br />

vardı. Konya’da ilk dikkatimi çeken<br />

dümdüz şehrin ortasına bir hançer<br />

gibi saplanmış koskocaman gökdelen<br />

oldu. Şehrin her tarafından görünen<br />

bu gökdelen İç Anadolu Bölgesi’nin<br />

en yüksek binasıymış. Selçuklu Tower<br />

ismini verdikleri bu yapı, Konya şehir<br />

plakasına ithafen 42 katlı ve 163 metre<br />

uzuluğunda.<br />

Pedallamaya devam ederken karşıma<br />

şahane bir meydan çıkıyor. Yemyeşil<br />

bir kubbe, hemen sağında heybetli bir<br />

cami, tramvay yolu, yayalaştırılmış alanı,<br />

güvercinleri ve insanları ile klişeleşmiş<br />

tabirle batı ile doğunun tam bir<br />

kesişim noktası. İşte Mevlana Meydanı!<br />

Yeşil kubbeli müzeye girmeden<br />

meydanı tam karşıdan gören bir<br />

çaycının kısa iskemlelerinde alıyorum<br />

soluğumu. Selçuklu başkenti Konya!<br />

Mevlevilerin merkezi Konya! Erbakan’ın,<br />

Davutoğlu’nun<br />

şehri. Ben bu düşüncelere<br />

dalmış gitmişken, yan masada bana<br />

bakıp kıkırdayan ufak çocuklara, anne<br />

ve babası da tebessüm ediyor. Sanırım<br />

bisiklet taytım şehirde gezmek için biraz<br />

radikal bir karar… Ancak aldırmıyorum.<br />

Çayımı içiyorum ve çaycıdan en iyi tiridi<br />

nerde yiyeceğimi öğrendikten sonra<br />

Mevlana Müzesi’ne giriyorum. Mevlana<br />

Celalettin Rumi’nin dergahı müze<br />

haline getirilmiş. Burayı anlatmak için<br />

ayrı bir köşe daha yazmak gerekir, ama<br />

dergahtan çıkarken aklımda Mevlana ve<br />

Şems’in büyük aşkı kalıyor. Bu aşkı idrak<br />

etmek hayli zorluyor beni. Derinden<br />

sarsılıyorum. Mevlana Celalettin Rumi’yi<br />

ziyaret ettikten sonra yerleşkeden<br />

Selimiye Camii tarafına yönelip<br />

Konya’nın kupkuru ama hayli lezzetli<br />

yemekler ile dolan havasını soluyorum.<br />

Gözlerimi kapayıp Asithane’deki çileyi,<br />

dedeleri, aşçıları bir daha düşündüm.<br />

Alışılmadık birer figürlerdi. Ne yaşamlar<br />

geçmiş... Bisikletime bindim, kafamı<br />

kaldırdım ve daha evvel benzerini belki<br />

bir defa gördüğüm nakış gibi işlenmiş<br />

çift cami minaresi gördüm. Bu güzelliği<br />

mutlaka yakından görmeliydim.<br />

Beş dakika içinde işte bu<br />

harikulade eserin yanındayım. Aziziye<br />

Camii, Konya Bedesten’i içinde yer<br />

alıyor. Etrafı irili ufaklı onlarca dükkan<br />

ile çevrili bu nadide eserin etrafını<br />

gezdim, az sonra öğle namazı için çağrı<br />

yapıldığında etraftaki esnafın akın akın<br />

camiye gelişini özenerek izledim.<br />

Tarifi ancak kitap satırlarında<br />

yaşanacak bir huzur vardı. Ben de işte<br />

o huzurun tam ortasındaydım.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!