Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
KÜLTÜR ÖZEL SANAT RÖPORTAJ DURAĞI
“GECE VARDİYASI”
SERGİSİ AÇILDI
Gece Vardiyası sergisi, M. K. Perker’in 2019 yılı boyunca, hava kararınca
üzerinde çalışmaya başladığı ve hava aydınlanınca çalışmayı
bıraktığı, kâğıt üzerine mürekkeple yapılmış 30 desenden oluşuyor.
Pilot Galeri, uluslararası
çizgi dünyasının önemli
aktörlerinden M.K. Perker’in
Türkiye’deki ilk kişisel sergisi Gece
Vardiyası’na ev sahipliği yapıyor.
Sanatçı sergisini; “Tam 30 yıldır
The New York Times’tan Wall Street
Journal’a, Washington Post’tan
Hürriyet’e, Esquire’dan The Progresive
ve The New Yorker’a kadar
birçok yayına çizdim. Hepsinde
hissettiğim sıkıntı, her işin bir
teslim günü, hatta saati, yani bir
teslim tarihi olmasıydı. Ama aynı
zamanda sanatçıyı müthiş bir problem
çözme yetisine de ulaştırıyor
bu durum. Bu sergiye teslim tarihi
olmayan işler’ niyetiyle başladım.
Ama sanırım sadece gece yarıları
üzerlerinde çalışarak ve bilinçli
olarak gün içinde bu desenlere
hiç dokunmayarak kendi kendime
106 FREKANS
kurgusal bir teslim tarihi yaratmış
oldum. Bir tür tersten giden Külkedisi
gibi; bende, kağıtlar, kalemler
ve mürekkepler gece yarısı değil de
gün ağarırken balkabağına dönüşecekti
sanki” diye anlatıyor.
M.K. Perker’in eserlerinde, karanlığın
içinde, gecenin getirdiği özel
imgeler, karakterler ve hepsinden
mühimi her desende varlığını
hissettiren bir ambiyans var. Bir
noktadan sonra bir tür ‘tuhaflıklar
ailesi’ göze çarpar. Tekerrür
eden, ima eden, farklı desenlerde
birbirine refakat eden sürreal bir
ailedir bu. Hem çok güvenli hem
çok tekinsiz.
Gece Vardiyası sergisi, bizleri, 20.
yüzyıl başında İstanbul’da bir gece
yarısı, yarı gerçek yarı rüya bir
yolculuğa çıkarıyor gibidir. Elimizden
hızlıca kayan balıklar, dikkatle
dinleyen kargalar, tekinsiz dev
tavşanlar, yarın yokmuş gibi dans
eden insanlar, hep parlayan ay ışığı
altında dengesizlik içinde bir denge
kurmaya çalışan koca bir şehre
bakıyor gibiyiz. Her bir çizimde
bazen reel bazen soyut bambaşka
mekanlar, başka açılar, derinlikler,
farklı ölçekler içinde insanlar,
hayvanlar, korkular, teşebbüsler,
buluşmalar, ayrılıklar, duraksamalar
ve anlar vardır. Aynı ölçü içine
türlü durumlar girince bu aynı
ölçek, bu sabit çerçeve, bu tuhaf
dünyaya açılan bir kapı olur.