You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
İçişleri Bakanlığı’nın Genelgeleri
ile faaliyeti durdurulan
işyerleri ve sokağa çıkma
yasağına tabi çalışanların
durumu nasıl değerlendirilmektedir?
Yargıtay’ın yerleşik içtihatları
uyarınca salgın hastalık sebebiyle
karantina uygulaması “zorlayıcı
neden” olarak kabul edilmektedir.
Bu kapsamda, 65 yaş ve üzeri ile
bağışıklık sistemi düşük ve kronik
akciğer hastalığı, astım, KOAH,
kalp/damar hastalığı, böbrek,
hipertansiyon ve karaciğer hastalığı
olanlar ile bağışıklık sistemini
bozan ilaçları kullanan vatandaşların
sokağa çıkmalarını yasaklanmaları
sokağa çıkma yasağı
kararı verilmesi, bölgesel karantina
uygulamaları ve bazı işyerlerinin
faaliyetlerinin durdurulması emsal
kararlara kıyasen zorlayıcı neden
kapsamında değerlendirilebilir.
20 yaş ve altı için getirilen sokağa
çıkma yasağı kapsamında, 18-20
yaş arasında olup kamu kurum
ve kuruluşlarında çalışanlar, özel
sektörde düzenli çalıştığını sosyal
güvenlik belgesiyle ortaya koyanlar
ile mevsimlik tarım işçileri, sokağa
çıkma yasağından muaf tutulmuştur.
Sokağa çıkma yasağından
muaf tutulanlar istisna kapsamında
olduklarını kanıtlayacak belgeleri
yanlarında bulundurmak ve
denetimler sırasında bu belgeleri
göstermek zorundadır. 18 yaşından
küçük çalışanlar için sokağa çıkma
yasağının istisnası bulunmamaktadır.
Bilindiği üzere, salgın hastalık
nedeniyle sokağa çıkma yasağı ve
karantina uygulaması zorlayıcı
sebep olarak kabul edilmekte olup
bir haftalık bekleme süresi sonunda
zorlayıcı nedenin devam etmesi
halinde 4857 sayılı İş Kanunu m.
25/3 uyarınca işverene, m. 24/3
uyarınca işçiye hizmet akdinin
feshi imkanı tanınmaktadır.
Ancak Yeni Koronavirüs (Covid-19)
Salgınının Ekonomik ve
Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması
Hakkında Kanun ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair 7244 sayılı Kanunun 9. Maddesi
ile 4857 sayılı İş Kanunu’na
geçici 10. madde eklenerek İş
Kanunu kapsamında olup olmadığına
bakılmaksızın her türlü iş
veya hizmet sözleşmesi, 17.04.2020
tarihi itibariyle üç ay süreyle, işveren
tarafından feshedilemeyeceği
öngörülmüştür.
Anılan hüküm uyarınca, İş Kanunun
m. 25 f.1 (II) numaralı
bendinde ve diğer kanunların ilgili
hükümlerinde yer alan ahlak ve iyi
niyet kurallarına uymayan haller
ve benzeri sebepler dışında iş akdi
feshi yasaklanmıştır.
Keza, işveren tarafından işçinin
onayı alınmaksızın ücretsiz izne
çıkartılması esasen mümkün değilse
de, 7244 sayılı Yasa ile getirilen
değişikliğin yürürlüğe girdiği
17.04.2020 tarihinden itibaren üç
aylık süreyi geçmemek üzere işveren
işçiyi tamamen veya kısmen
ücretsiz izne ayırabilir. Bu madde
kapsamında ücretsiz izne ayrılmak,
işçiye haklı nedene dayanarak
sözleşmeyi fesih hakkı vermez.
Ancak kısa çalışma ve kısa çalışma
ödeneğinden faydalanabilecek işçilerin
ücretsiz izne zorlanmaması
gerekir.
Fesih yasağı süresince öngörülen
geçici istihdam ödeneği
hakkında bilgi verebilir
misiniz?
Yukarıda zikredilen fesih yasağına
dair hüküm uyarınca işveren
tarafından ücretsiz izne ayrılan ve
kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan
işçiler ile 15/3/2020
tarihinden sonra 51 inci madde
kapsamında iş sözleşmesi feshedilen
ve bu Kanunun diğer hükümlerine
göre işsizlik ödeneğinden
yararlanamayan işçilere, herhangi
bir sosyal güvenlik kuruluşundan
yaşlılık aylığı almamak kaydıyla ve
4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu
maddesinde yer alan fesih yapılamayacak
süreyi geçmemek üzere,
bu süre içinde ücretsiz izinde bulundukları
veya işsiz kaldıkları süre
kadar, Fondan günlük 39,24 Türk
lirası nakdi ücret desteği verileceği
öngörülmektedir. Yapılan ödemelerden
damga vergisi hariç herhangi
bir kesinti yapılamaz.
Ücretsiz izne ayrılarak nakdi ücret
desteğinden yararlanan işçinin fiilen
çalıştırıldığının tespiti halinde
işverene, bu şekilde çalıştırılan her
işçi ve çalıştırıldığı her ay için ayrı
ayrı olmak üzere fiilin işlendiği
tarihteki 4857 sayılı Kanunun 39
uncu maddesince belirlenen aylık
brüt asgari ücret tutarında (2.
943 TL) çalışma ve iş kurumu il
müdürlüklerince idari para cezası
uygulanır ve ödenen nakdi ücret
desteği ödeme tarihinden itibaren
işleyecek kanuni faizi ile birlikte
işverenden tahsil edilir.
Bu madde kapsamında nakdi ücret
desteğinden yararlananlardan 5510
sayılı Kanuna göre genel sağlık
sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının
bakmakla yükümlü olduğu
kişi kapsamına girmeyenler, aynı
Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci
fıkrasının (g) bendi kapsamında
genel sağlık sigortalısı sayılırlar
ve genel sağlık sigortasına ilişkin
primleri Fondan karşılanır.
Belirtilen düzenleme ile, ücretsiz
izne ayrılan ve kısa çalışma
ödeneğinden yararlanamayan
işçiler ile 15 Mart tarihinden sonra
iş sözleşmesi feshedilen işçilere
aylık net 1.168 TL işsizlik ödeneği
ödenecektir.
Kısa çalışma ve kısa çalışma
ödeneği uygulamasından
nasıl faydalanılabilir?
Zorlayıcı nedenlerle ücretsiz izne
çıkartılan personele sınırlı da
olsa bir gelir güvencesi sağlamak
amacıyla, “kısa çalışma” ve “kısa
çalışma ödeneği” hakkında yasal
düzenleme yapılmıştır.
Salgın hastalık nedeniyle karantina
uygulaması, sokağa çıkma yasağı
vb zorlayıcı sebeplerle işyerindeki
haftalık çalışma sürelerinin geçici
olarak en az üçte bir oranında
azaltılması veya süreklilik koşulu
aranmaksızın işyerinde faaliyetin
tamamen veya kısmen en az dört
hafta süreyle durdurulması hallerinde,
işyerinde üç ayı aşmamak
üzere (Cumhurbaşkanı kararı ile 6
aya kadar uzatılabilir.) sigortalılara
çalışamadıkları dönem için kısa
çalışma ödeneği ödenebilir.
Korono virüs salgını nedeniyle
kısa çalışma ödeneğinden yararlanma
koşulları; işverenin zorlayıcı
sebepler nedeniyle işyerindeki
çalışma süresinin önemli ölçüde
azaldığı veya durduğu yönünde
İŞKUR’a başvuruda bulunması ile
işçinin kısa çalışmanın başladığı
tarihte, 4447 sayılı Kanunun 50 nci
maddesine göre çalışma süreleri ve
işsizlik sigortası primi ödeme gün
sayısı bakımından (kısa çalışmanın
başladığı günden önceki 60 gün
hizmet akdine tabi olanlardan son
FREKANS 59