İstanbul - Örme Sanayicileri Derneği

ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ
konuştu, “ Örgü yağı denince belli
kriterler vardır. Bunlardan bir tanesi
viskozite indeksidir. Örgü makinesi
üzerinde çalışan yağın viskozitesinin
değişmemesi lazım. Bu değişim, yağın
bozulduğu gösteren emarelerden bir
tanesidir. Rakiplerin yağları dâhil ,
yaptığımız testlerde, ürünümüzün su
götürmeyecek derecede en iyi ürün
olarak kabul edilen rakip yağdan bile
yüzde 30 daha yukarda olduğu görüldü.
Bir diğer kıyaslama kriterimiz ise “flash
point” dediğimiz parlama noktasıdır.
Platinler sürekli yüksek hızlarla çalıştığı
için ısınmaktadır. Bu durumda yağın
parlama noktasının yüksek olması
gerekmektedir. Bizim ürünümüzün
parlama noktası oldukça yüksek çıktı
testlerde.
Bir başka kriter de, kumaşta iz
bırakma ya da yıkandığında kolayça
çıkabilmesiyle ilgilidir. Bu kriterle ilgili
testlerimizde de başarılı sonuçlar aldık.
Rakiplerin ürünleriyle kendi ürünümüzü
kıyasladığımızda ürünümüzün bir
gömlek üstün olduğunu gördük yine.
Temizlemekle ilgili ciddi bir üstünlüğü
var yağımızın. Pislik toplamıyor. Havlar,
iplik kırıntılarını hapsetmiyor. Bu da çok
önemli bir avantaj bize göre. Kriterlerden
biri de dumanlanma noktasıdır.
Testlerde bu kriterin de rakiplere göre
yüksek olduğunu tespit ettik”
Fiilen ürünlerimizi kullanan
müşterilerimiz bu üstünlükleri gözleriyle
gördükleri için bize ve markamıza olan
güvenleri artmaktadır.
Örgü yağları, satışlarımızda ikinci
sırada
Gemsan’ın tüm ürün gruplarında
gerçekleştirdiği satışlarda ikinci sırada
örgü yağlarının geldiğini açıklayan
Adem Ünal, bir yıllık bir çalışmanın
sonunda bu konuma geldiklerini,
önlerinde daha çok zaman olduğunu
hedeflerinin pazarda ilk üç arasında
girmek olduğunu ifade etti.
Örgü yağ piyasası yabancıların
elinde
Örgü pazarında 20 civarında marka
faaliyet gösteriyor. Bunların en başta
gelenlerinin tamamı yabancı menşeli
markalar. Biz Gemsan olarak diyoruz
ki, 70 bin metrekare açık alana sahip
bir dev yatırımla kurulan yerli bir firma
olarak her zaman sizlere hizmete
hazırız.
Aşmamız gereken en önemli engel;
“alışkanlıklar”
Örgü yağları, örgü içinde çok az bir
maliyete sahiptir. Diğer girdi maliyetleri
göz önüne alındığında örgü yağlarının
yarattığı maliyet daha düşüktür.
Dolayısıyla ustalarımız, fabrika
sahiplerimiz “Neden örgü yağımı
değiştireyim. Pahalı da olsa en kalitesi
33
Temmuz - Agustos 2010
bu, neden değiştirme riskine gireyim”
diyorlar. Biz de bu ön yargıları ya da
alışkanlıkları değiştirmek için yoğun
çalışmalar yürütmek durumunda
kalıyoruz.
Birçok örmeciye başta deneme amaçlı
örgü yağları verdiklerini belirten Adem
Ünal, örgü ustaları tarafından test
edilen ürünlerinin performanslarının
beğenildiğini kaydetti.
Ustalar kaliteyi dikkate alıyor
Biz pazar analizleri yaptığımızda,
ustaların neye dikkat ettiklerinİ, bir
yağda neyin olması gerektiğini detaylı
bir şekilde belirledik. Gördük ki, ürünün
fiyatından çok kalitesi asıl önemli olan.
Çalışmalarımızda gördük ki, ürünümüz
fiyat olarak rakiplerimizden daha ucuz
olmasına rağmen, ustalar ya da firma
sahipleri kaliteli olarak gördüğü pahalı
yağları tercih ediyorlar. Bu durumda biz
de pazarlama stratejimizde fiyatımızın
avantajı yanında özellikle kalitemizi ön
plana çıkarmaya çalıştık. Doğru olan da
bana göre bu. Kalitesiz bir ürünün riski
telafi edilmesi çok zor ve pahalı olabilir.
Kaliteli bir yağın belirli kriterleri vardır.
Ustalarımıza önerimiz, yağ alırken
bunları sorsunlar. Mesela, viskozite
indeksini sorsunlar. Eğer viskozite
100’ün altındaysa o tip ürünlere
itibar etmesinler. Çünkü bu tür yağlar
daha çalışır çalışmaz jelleşmeye
başlarlar. Yine yağ tercih ederken,
yağın yıkanabilirliğine baksınlar. Yağın
yıkamakla kolay çıktığını mutlaka test
etsinler. Bir başka nokta ise, parlama ya
da dumanlanma noktasıdır. Bunları da
sorsunlar.
Kaliteli yağ dediğimizde son trend olan
beyaz yağlardır. Öncelikle bunların
tercih edilmesini öneriyoruz. Belki bu
yağlar pahalı görünüyor ama daha
çevreci, daha performansı yüksektir,
daha dayanıklıdır. Uzun vadede daha
kazançlı olacağını mutlaka görsünler.