Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
6
Çalışmalarınız çnde denz
krllğnn de öneml br yere
sahp olduğunu görüyoruz.
“Denzler korumak, dünyayı
korumaktır.” dyorsunuz. Szce
dünyamızı koruyablyor
muyuz? Denzlern krlenmes
hususunda öncelkl sorun ve
bu sorunu çözmek çn bzlere
düşen görevler nelerdr?
Birçoğumuz yıllarca denizlere
sonsuzlarmış gibi yaklaştı. Bu
sonsuzluk hem bizleri korkutup
denizlerden uzak tuttu hem de
istemediğimiz şeyleri buraya atarak
kendimizden uzak tutabileceğimizi
sandık. Filmlerde bile istenilmeyen
yüzüklerin son durağı sanki
denizlerin dibiymiş gibi anlatıldı
bizlere. Ancak artık görüyoruz ki
denizlerimiz de sonsuz değiller.
İstanbul’dan denize attığınız bir
plastiği, Norveç’te yakalanan bir
balığın içinde bulmak imkânsız
değil.
Hâlbuki denizler bizlerin yaşam
kaynağı. Bir insan su içmeden
birkaç gün, yemek yemeden ise
birkaç hafta hayatta kalabilirken,
oksijen olmadan ancak birkaç
dakika hayatta kalabiliyor.
Soluduğumuz havadaki oksijenin
ise üçte ikisi denizlerde üretiliyor.
İklim değiştikçe denizlerimiz de
değişiyor. Asitliği ve ısısı artan
okyanuslar, bizlere oksijen
sağlayan algler de dâhil olmak
üzere içindeki canlı türleri üzerinde
tehdit oluşturuyor. Bu noktada
görüyoruz ki denizleri kurtarmak,
dünyayı kurtarmaktır.
denİzlerİ kurtarmak,
dünyayı kurtarmaktır.
7
Çok yakın zamanda anne karnında,
plasenta içerisinde bile mikro
plastik bulundu. Şunu
unutmamalıyız ki denize attığımız
her bir çöp, en sonunda bir insanın
yediği balığın içerisinde bizlere geri
gelebilir. Hatta bu kadar çok
kirletmeye devam edersek yiyecek
balık bulmakta bile zorlanabiliriz.
İşte bu yüzden bireysel olarak
bizlere düşen görevlerin başında
denizleri temiz tutmak geliyor.
Tüketimi azaltmak ve geri
dönüşüme destek vermek de bu
atıkların denizlere gitmesine engel
olacaktır.
Türkye'dek tüm kutup
blmlernden sorumlu olan
TÜBİTAK MAM Kutup
Araştırmaları Ensttüsü
müdürüsünüz. Bu ensttüyü
kurmaya nasıl karar verdnz,
ensttüde çalışmalar nasıl
lerlyor?
Doktora çalışmamı tamamladıktan
sonra, kazandığım tecrübenin
Türkiye'ye kazandırılması
girişimlerime başladım. 2010
yılında Türkiye’ye döndüm ve
kutuplar ile ilgili çalışmaları nasıl
teşvik ederim diye çabaladım.
Kutup çalışmaları yapan veya
yapmak isteyen
akademisyenlerle en büyük eksiğin
kurumsal bir çatı olduğunu tartıştık.
2014 yılında, öğretim üyesi olarak
görev yaptığım İstanbul Teknik
Üniversitesi Denizcilik
Fakültesi'nde Kutup Araştırmaları
Uygulama-Araştırma Merkezi’nin
kurulması için başvuru yaptık. Bir
peçeteye yazılarak çalışmalarına
başladığım bu hedef 2015 yılında
sonuca ulaştı. 2017’de Antarktika
Bilimsel Araştırma Üssü
Projesi, Cumhurbaşkanlığı
himayelerine alındı. Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığı
uhdesinde yürütülen proje
kapsamında 3 ulusal
Antarktik bilim seferi
gerçekleştirildi.
5 yıllık başarılı çalışmaların
sonucunda ise TÜBİTAK çatısı
altında Marmara Araştırma
Merkezi’ne (MAM) bağlı Kutup
Araştırmaları Enstitüsü (KARE)
Aralık 2019’da kuruldu. Müdür vekili
olarak görev yaptığım TÜBİTAK
MAM KARE, Türkiye’de kutuplar
konusunda çalışmalar yapmak
isteyen tüm kurumların koordine
edilmesi görevini
gerçekleştirmektedir. 2020 yılında
Dördüncü Ulusal Antarktika Bilim
Seferi, KARE koordinasyonunda
gerçekleştirildi.
Koordinasyon görevinin yanı sıra
KARE kutup araştırmaları ve
küresel iklim değişikliği
konularında farkındalık çalışmaları
gerçekleştirmektedir. Bu yıl ilk defa
bir Kutup Şenliği de
gerçekleştirildi.
28