29.10.2021 Views

Veraset, 4. Yıla Özel sayı.

Bu dergimizde Kemalizmin dini olarak ne açıdan incelenmesi gerektiğini, Mustafa Kemal'in Çanakkale'deki rolünü, milliyetçiliği ve daha bir çok konuyu okuyacak yeni ufuklara gideceksiniz!

Bu dergimizde Kemalizmin dini olarak ne açıdan incelenmesi gerektiğini, Mustafa Kemal'in Çanakkale'deki rolünü, milliyetçiliği ve daha bir çok konuyu okuyacak yeni ufuklara gideceksiniz!

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

menetmiştir. Bu zat ise çok yaşadı. Kırk

sene halife namını taşıdı. Andan sonra

Mısır'da halife unvanını alan Abbasiler,

hep onun neslindendir.’ İşte Selim l'e

hilafeti teslim ettiği söylenen Mütevekkil

Alellah III, bu ne idüğü belli olmayan

adamın soyundandır. Tarih diyor ki;

‘Mısır'da resmi bir halife bulunması

kölemenlerin efkârı siyasiyelerine

muvafık idi.’ Belki de bu zaruret

yüzünden Abbasi hilafeti ikinci defa

uyduruverilmiş bir şeydi. Çünkü,

Müstansını billah Ebulkasım Ahmed

zamanında böyle bir adam böyle bir

adam ortada yoktu. Yine dikkate değer

ki, halife, devlet işlerine dair söz

söyleyince Baypars'ın emriyle hapis

edilivermişti. Önemi bu kadardı. Şu cihet

de kayda değer ki, Türkler İslamı kabul

ettikten ve devlet işlerini ellerine aldıktan

sonra hilafetle saltanatı daima ayırt

etmişlerdir. Denebilir ki, hilafeti sırf moral

bir kurum haline koymuşlardır. Bu hal

Kısası Enbiya yazarı Cevdet Paşa

tarafından da teyit olunarak deniyor ki:

‘Mütevekkil hadisesinden sonra hilafet

sözde Abbasi halifelerde idi. Fakat

hüküm ve hükümet Türk beylerinin eline

geçmişti.’ Mütevekkil I hadisesi şu idi:

Mütevekkilin oğlu Müstansir ile

aralarında bir hakaret işinden dolayı

dehşetli bir düşmanlık baş göstermişti.

Bu hal nihayet Mütevekkilin

öldürülmesiyle sonuçlandı. Bu işi, Türk

beylerinden Vasif ve Boğa ve Küçük

Boğa gibi kimseler ilzerlerine almışlardı .

Bir çarşamba gecesi Mütevekkil sarhoş

iken cellatlar üzerine hücum ederek

halifeyi öldürdüler ve oğlu Müstansır’i

hilafete geçirdiler. İşte bu hadiseden

sonradır ki, Hicret yılının 250'sine doğru,

artık Abbasi devlet işleri Türklere

geçmiş bulunuyordu. Halife Müstansır 6

ay hilafetten sonra öldü. Ya da

zehirlendi. Müstansır'dan sonra hilafete

gelen Mutez askerin maaşını

vermediğinden Türkler tarafından

hakaretle hilafetten kovuldu. Hapsedildi.

Ve nihayet öldürüldü. Bu ve bundan

sonraki halifeler zamanında şurada

burada boyuna hilafet davası güden

adamlar da eksik olmuyordu. Hicret

yılının 325 senelerinde üç hilafet kurumu

mevcut bulunuyordu.

1) Bağdat'ta, Türkler idaresinde Abbasi

halifeler.

2) Endülüs'te, Emevi halifeler.

3) Fas'ta Alevi halifeler.

Halife Müstekfi'nin atılmasından ve

Mutîullah'ın hilafete getirilmesinden

sonra vaziyeti Cevdet Paşa şu yolda

izah eder: 'Müstekfi'nin bervechi bâlâ

Memleket Sevdasıyla...

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!