You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Eskiden bunun gibi mekanlarda rahat bir şekilde<br />
oturamıyorduk. Yusuf çok çabuk sıkılıyordu. Korktuğu<br />
şeyler vardı. Özellikle karanlıktan korkuyordu mesela.<br />
Tırnakları kesmek onun için büyük bir zulme dönüşebiliyordu.<br />
Anneannesi ve annesi Yusuf uyurken tırnaklarını<br />
kesebiliyorlardı. Sadece ayak tırnaklarının tamamını<br />
kesmek bir haftayı falan buluyordu. Ayrıca lunaparklardan<br />
da korkuyordu Yusuf. Çünkü orada çok fazla gürültü var,<br />
farklı frekanslar var, farklı ışıklar var. Bunlar Yusuf gibi<br />
diğer çocuklar için de tehdit oluşturuyor haliyle. İlk başlarda<br />
kendini pek güvende hissetmiyordu Yusuf. Onun<br />
dışında suya girmekten korkuyorduk. Saç tıraşı olmaktan<br />
da korkuyorduk mesela. Bu saç kestirme mevzusu Yusuf<br />
gibi özel tanılı diğer çocukların büyük bir kısmında olan<br />
ortak bir problem. Benden önce Yusuf'un saçlarını<br />
kestirmesi çok zormuş. Evde yapılıyormuş o işlem mecburen.<br />
Aksi halde toplum tarafından güzel karşılanmayan,<br />
bizim de problem davranış olarak nitelendirdiğimiz<br />
hareketler sergileniyor maalesef. Bunları zamanla çok aza<br />
indirdik. Öte yandan yüksek enerjinin dışa vurulması<br />
şeklinde de otizmli çocuklar birtakım davranışlar<br />
sergileyebiliyor. O yüzden şekerli gıdaları kullanmaları<br />
kesinlikle sakıncalı. Bu geride bıraktığımız iki yıl içerisinden<br />
Yusuf'la el ele bir sürü engeli aştık diyebiliriz. Ayrıca<br />
içinde olduğumuz bu mevsim değişiklikleri Yusuf gibi<br />
özel çocukları çok etkiliyor. Böyle haftalar oldukça zorlu<br />
geçiyor. Her şey yolunda giderken bu mevsim<br />
geçişlerinde negatif anlamda geriye dönüşler yaşanabiliyor.<br />
Dolayısıyla otizmli çocuklarımız bizler gibi bu mevsim<br />
geçişlerindeki kasvetli durumlara psikolojik anlamda bir<br />
savunma mekanizması yaratmakta güçlük çekiyorlar.<br />
Haliyle çok daha fazla etkilenmiş oluyorlar. Bu arada<br />
otizmli çocukların yüzde yetmişi kadarı konuşamıyor.<br />
İletişim ve etkileşimde temel bir problem olduğu için<br />
mevsim geçişlerinde çocuklar çok sıkıntı çekiyor.<br />
Yusuf iletişimini nasıl sağlıyor hocam?<br />
Yusuf aslında iletişim kuran bir çocuk. Veyahut ben<br />
kurduğunu düşünüyor da olabilirim artık. Dolu dolu bir iki<br />
yıl birlikte geçirdiğimiz için, onun bakışından, mimiğinden,<br />
gözlerini devirmesinden bazı şeyleri anlıyorum.<br />
Beden dili ile anlattığı çok şey var Yusuf'un. Ayrıca Yusuf<br />
yabancı dil olarak İngilizce, Almanca ve son iki yılda da<br />
Türkçe'yi öğrendi. Yedi yaşına kadar hiç konuşmamış,<br />
dolayısıyla o yaşa geldiğinde anne ve babası kendi<br />
evlatlarıyla iletişime geçemedikleri için güç bir çıkmaza<br />
girmişler. Yusuf sonraki süreçte de işaret dilini öğrenmiş.<br />
O şekilde iletişim kurmaya başlamışlar. Bir hafta gibi kısa<br />
bir süre içinde üç yüz tane kelimeye kadar öğrenebilmiş.<br />
Dolayısıyla farklı ülkelerde yaşadığı için mecburen söz<br />
konusu olan yabancı dillere de aşina tabii Yusuf. Şu anda<br />
en iyi dili İngilizce bu delikanlının. Almancası da biraz<br />
var diyebiliriz. İki yıldır da Türkiye'de kendi dilimizi<br />
öğretmeye çalışıyoruz. Ben bugüne kadar gelinen<br />
süreçte annemle, babamla, diğer aile fertlerimle,<br />
çevremdeki yakın insanlarla nasıl konuşuyorsam,<br />
Sosyal ve sportif aktivite anlamında Yusuf ne gibi<br />
etkinlikler yapıyor acaba?<br />
Benim işim aynı zamanda spor eğitmenliği ve yaşam<br />
koçluğu. Tabii ikincisi özellikle şöyle bir durumu<br />
karşılıyor, kendi kendilerine yetebilmeleri için hayatta<br />
ne gerekiyorsa ben kendi bilgi ve tecrübem dahilinde<br />
Yusuf'a aktarmaya çalışıyorum. Sosyal yaşamdaki<br />
problemlerini sporla aşmaya çalışıyoruz. Mümkün<br />
olduğunca Yusuf'u hep farklı spor dallarına<br />
yönlendirmeye gayret gösteriyorum. Öncelikle bizim<br />
Yusuf buz pateninde gayet iyi. Bisiklet sürüyoruz,<br />
basketbol oynuyoruz, masa tenisi oynuyoruz.<br />
Geçtiğimiz sonbaharda Kapadokya'da balon turuna<br />
katıldık. Aslında ilginç olan şudur ki; spor branşlarında<br />
gayet iyiler. Özetle vücudun ve kişinin yeteneği ve<br />
alakası hangi spora daha yatkınsa ona yönlendirmekte<br />
fayda var. Diğer insanlardan farklı düşünmeksizin bu<br />
böyledir. Bu spor süreci kişinin gayreti ölçüsünde<br />
bazen uzun bazen daha kısa sürebiliyor tabii. Yusuf'ta<br />
da aynen öyle oldu. Bizim de amacımız inşallah bir gün<br />
bizi olimpiyatlarda temsil eden o ''özel'' sporculardan<br />
biri olabilmek. Bundan iki sene önce İzmir'de Yusuf'la<br />
çalışmaya başladığım ilk haftalarda Çeşme'de kaldık.<br />
Her gün sudayız haliyle. Tabii su üzerinde kalma<br />
aşamasını geçeli çok olmuştu. Fakat fonksiyonel<br />
anlamda ''yüzme'' tam olarak gerçekleşemiyordu.<br />
Teknik yüzme konusunda bir hafta boyunca çalıştık ve<br />
istediğimiz kıvana gelmiştik aslında. Kulaç atma suretiyle<br />
güzelce yüzebiliyorduk artık. Babası yanımıza<br />
geldiğinde hiç yüzme bilmeyen bir Yusuf'la karşılaşmış.<br />
Yusuf'un ailesi geldiğinde ben orada yoktum. Ben<br />
olayı sonradan Yusuf'un annesinden öğrenmiştim.<br />
İnsan ister istemez böyle bir durumla karşı karşıya<br />
gelince üzülüyor tabii. O kadar emek sarf edip öğrettiğiniz<br />
bir şeyin karşılığında, Yusuf'un öğrendiği şeyi<br />
yakını olduğu diğer insanlara göstermekten çekinmesi<br />
üzücü olmuştu. Nasıl olduğuna inanamamıştım hatta<br />
ben ilk duyduğumda. Yusuf'un öğrenme sürecindeki<br />
videolarını kayıt altına aldığımız için hem ailelerin hem<br />
bizlerin içleri rahat ediyor tabii. Yusuf'la o günlerde<br />
adadan adaya yüzdüğümüzü bizzat kendim biliyorum<br />
nihayetinde. (Karşılıklı gülüşmeler yaşanıyor.) Zamanla<br />
eski korkularımızı endişelerimizi atıyoruz ama. Bu yaz<br />
sezonunda birtakım şeylere tekrar baştan başlamak<br />
gibi bir niyetimiz yok açıkçası. Bu olaydan haftalar<br />
sonra Yusuf'un ayağını kuma basamadığı için sudan<br />
çekindiğini öğrendik. İşin aslıda bu çok bilindik ve<br />
insani bir detay. Nihayetinde her şeyi otizmle<br />
bağdaştırmamak lazım diye düşünüyorum.<br />
<strong>EYLÜL</strong> <strong>2016</strong><br />
59