25.06.2017 Views

EUROPA JOURNAL - HABER AVRUPA JUNI 2017

www.europa-journal.net

www.europa-journal.net

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Wir sagen JA<br />

YASEMİN KARAGÖZ<br />

HASAT ZAMANI<br />

(Tatil Öncesi<br />

Bir Öz Eleştiri)<br />

SAYFA 4<br />

zu<br />

Brainworker Ajansı’ndan Avusturya’daki<br />

Müslümanların alım gücü üzerine çalışma<br />

ÖSTERREICH<br />

Avusturya’da<br />

Müslümanların<br />

Alım Gücü 1<br />

Milyar Euro...<br />

SAYFA 8<br />

Foto: BMI / Gerd Pachauer<br />

Giderek yaşlanan Polis Teşkilatı yerli ve<br />

göçmen kökenli gençlere ihtiyaç duyuyor<br />

Avusturya Polis<br />

Teşkilatı’nı<br />

Zor Günler<br />

Bekliyor...<br />

SAYFA 5<br />

UNABHÄNGIGE MONATLICHE ZEITUNG FÜR WIRTSCHAFT, INTEGRATION UND BILDUNG<br />

<strong>HABER</strong><br />

VRUP<br />

A A<br />

<strong>AVRUPA</strong>’NIN AYLIK BAĞIMSIZ EKONOMİ, ENTEGRASYON VE EĞİTİM GAZETESİ<br />

SAYI: 67 HAZiRAN <strong>2017</strong> - AUSGABE: 67 <strong>JUNI</strong> <strong>2017</strong> Österreichische Post AG - MZ 11Z038817M - Mehmet Inak - Roßbachstr. 10 - 6020 Innsbruck<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

R<br />

E<br />

C H<br />

www.europa-journal.net<br />

I<br />

PROF. DR. MUSTAFA ÇAKIR:<br />

AKADEMİSYEN GÖRÜŞÜ<br />

KARNE<br />

HEDiYESi<br />

SAYFA 2<br />

VEREINT gegen Terror und Extremismus<br />

Teröre ve<br />

SEITE 3<br />

Şiddete<br />

Karşı Birlikte<br />

Viyana’da bir araya gelen 312<br />

imam, teröre, ırkçılığa ve aşırıcılığa<br />

karşı birlik çağrısında bulunarak<br />

tarihi bir görevi yerine getirdi.<br />

OLGUN’DAN AÇIKLAMALAR<br />

Avusturya İslam Cemaati (İGGÖ)<br />

Başkanı İbrahim Olgun, "Bu çalışmamızın<br />

asıl amacı yaşadığımız<br />

coğrafyada barış içinde birlikte<br />

yaşama katkı sunmak ve bütün<br />

dünyadaki terör olaylarına karşı olduğumuzu<br />

göstermektir. Bununla<br />

birlikte üzülerek gözlemliyoruz ki<br />

içinde bulunduğumuz toplumun<br />

ciddi bir bölümü İslam'ın gerçekte<br />

ne olduğunu bilmiyor. İslam<br />

dini tamamen barıştan yana ve<br />

terörle hiçbir ilişkisi olmayan bir<br />

dindir. Bütün öğretisini barış için<br />

seferber eden bir din terör, aşırıcılık<br />

ve radikallikle eş tutulamaz.<br />

Başta İslam karşıtlığı olmak üzere<br />

terör ve şiddet içeren her türlü<br />

yaklaşımlara karşı açık ve kesin bir<br />

duruş sergilemek için burada bir<br />

araya geldik."<br />

Kadın acil yardım hattı<br />

- 7 gün 24 saat hizmet verir<br />

- Danışma hizmeti anonim ve<br />

ücretsiz olarak verilmektedir<br />

- Şiddet mağduru kadın, çocuk ve<br />

gençlerin yanısıra, mağdur<br />

yakınlarına da danışma hizmeti<br />

verir.<br />

Bizi arayın.<br />

Bir çıkış yolu bulunacaktır.<br />

Türkçe Danışma Hizmeti:<br />

Cuma 8 - 14 arası<br />

AVUSTURYADA<br />

HER BEŞ KADINDAN<br />

BİRİ ŞİDDETE MARUZ<br />

KALMAKTADIR!<br />

Die Frauenhelpline bietet<br />

- an 365 Tagen im Jahr, rund um<br />

die Uhr,<br />

- anonyme und kostenlose Erstund<br />

Krisenberatung<br />

- für Frauen, Kinder und Jugendliche,<br />

die von Gewalt betroffen<br />

sind, sowie für ihre Angehörigen.<br />

Rufen Sie uns an.<br />

Wir finden einen Weg.<br />

Türkische Beratung:<br />

Freitag 8 - 14 Uhr<br />

VERİLEN MESAJLAR<br />

"Avusturya’nın imamları olarak<br />

bizler, tüm dünyadaki terörist ve<br />

aşırılıkçı saldırıları ve özellikle DEAŞ<br />

teröristlerinin İslam’a aykırı olan<br />

şiddet eylemlerini, vahşetlerini ve<br />

saldırılarını kınıyoruz..."<br />

"Terör hiçbir din, etnik köken ve<br />

kültürle bağdaştırılamaz. Biz bütün<br />

dünyadaki terörü ve şiddeti bütün<br />

samimiyetimizle reddediyoruz..."<br />

"Yaşadığımız ülkenin ve bu ülkede<br />

bulunan tüm vatandaşların güvenliği<br />

ve barışı için çabalamak her<br />

Müslüman bireyin görevidir..."<br />

"Avusturya’da yaşayan Müslümanlara<br />

yönelik toptancı ve ötekileştirici<br />

tutum kabul edilemez..."<br />

"Aşırıcılıkla ve aynı zamanda her<br />

türlü ırkçılık, antisemitizm ve İslam<br />

düşmanlığıyla mücadele toplumsal<br />

bir görevdir. Biz bu toplumun bir<br />

parçası olan Avusturya’da görevli<br />

imamlar olarak bilinçli bir şekilde<br />

üzerimize düşeni herşeyi yapmaya<br />

hazırız..."<br />

© IGGÖ / YILMAZ PECE<br />

ÇOK ÖNEMLİ ÇALIŞMA<br />

Avusturya İslam Cemaati (İGGÖ)<br />

tarafından organize edilen "Terör,<br />

Aşırıcılık ve Şiddete Hayır" çalışması<br />

dünya genelinde büyük yankı<br />

uyandırdı ve Müslümanların uğradığı<br />

haksız itham ve saldırıların<br />

önüne geçilmesi adına tarihi bir<br />

etkinlik oldu.<br />

Avusturya İslam Cemaati önderliğinde<br />

İslam’a yönelik önyargıların<br />

kırılması adına yeni projeler de en<br />

kısa zamanda hayata geçecek.<br />

FRAUENHELPLINE<br />

YARDIMCI OLUYOR<br />

Entgeltliche Einschaltung


HAZİRAN <strong>2017</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA - 2<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Okullar tatile giriyor. Öğrencilerimizin<br />

farklı alanlara olan ilgisi,<br />

dönem boyunca derslerine gösterdiği<br />

ilgi, özen karnelerine de<br />

yansıyor. Bazı aileler çocuklarının<br />

gösterdiği çabayı bahane ederek<br />

onlara “karne hediyesi” veriyor;<br />

bazı aileler de yoğun geçen<br />

dönem boyunca özel hayatını<br />

yaşamaya fırsat bulamayan çocuklara<br />

önceden sözü verilmiş,<br />

kararlaştırılmış bir “ödül” veriyor.<br />

Dikkatinizi çekmiştir. Hediye ve<br />

ödül şeklinde iki ayrı kavram<br />

kullandım. Bunun nedenini şu<br />

şekilde açıklamak isterim: Bazı aileler<br />

çocuklarının okul başarılarını<br />

belli ödül şartına bağlayarak, onları<br />

öngördükleri hedefe ulaşmaları<br />

halinde ödüllendiriyor. Ödül,<br />

alan uzmanları tarafından “bir<br />

koşula bağlı olarak verilen ve verilen<br />

kişi tarafından cazip görülen<br />

bir obje ya da etkinlik“ (Bolat<br />

<strong>2017</strong>: 18) olarak tanımlanıyor.<br />

Örneğin çocuğunuza “Karnendeki<br />

bütün notların pekiyi olursa sana<br />

bir akıllı telefon alacağım”<br />

derseniz, bu ödül oluyor. Buna<br />

karşın içinizden geldiği için akıllı<br />

telefon verirseniz, bu ödül değil,<br />

hediye oluyor.<br />

Ödül ile hediye arasındaki fark<br />

AKADEMİSYEN GÖRÜŞÜ<br />

Karne hediyesi<br />

Türk Dil Kurumu veya Kubbealtı<br />

etiketli, yaygın kullanılan sözlüklerde<br />

şu şekilde verilmiş: “Bir<br />

başarı, iyi ve güz bir davranış<br />

karşısında verilen mükâfat” veya<br />

“yarışmalarda kazananlara verilmek<br />

üzere ortaya konan şey”.<br />

Hediye ise sevgi ve saygı ifadesine<br />

karşılık geliyor ve hediyeleşmede<br />

bir karşılık gözetilmiyor.<br />

Konuyu biraz daha açalım. Bir kişi<br />

fabrikada bir ay boyunca çalışıyor<br />

ve bu emeği karşılığında maaşını<br />

alıyor. Kişinin aldığı maaş ödül<br />

değil; bir aylık emeğin karşılığıdır.<br />

Bu süre içinde işveren çalışanına<br />

“Bu ayki üretiminizi iki katına<br />

çıkarırsanız, size şu kadar para<br />

vereceğim” derse, maaşına ek<br />

olarak kazandığı para ödül sayılır<br />

ve çalışanın performans ödülü<br />

olarak kayda geçer.<br />

Ödül sadece maddi anlamda<br />

verilmez. Çocuklarımızı cesaretlendirme,<br />

takdir etme, sosyal ortamlarda<br />

övme gibi davranışlar<br />

sergilememiz de ödül kapsamında<br />

değerlendirilir.<br />

Gerek maddi ödül, gerekse sosyal<br />

ödül bağımlılık ve onay görme<br />

ihtiyacının tatmin edilmesi nedeniyle<br />

ödül alan kişilerde bağımlılık<br />

yapar. Belli şartlara bağlı olarak<br />

Prof. Dr. Mustafa ÇAKIR<br />

Anadolu Üniversitesi Yurtdışı Türkler Araştırma Merkezi Müdürü – Eskişehir<br />

mcakir@anadolu.edu.tr<br />

verilen ödül çocuk için zararlıdır.<br />

Özellikle öngörülen hedefe<br />

ulaşamayan çocuk, ödülü alamadığı<br />

takdirde kendini değersiz<br />

hisseder ve psikolojik açıdan<br />

yıpranır. Dolayısı ile ödül ile<br />

hediye arasındaki ince ayırıma<br />

dikkat edilmesi gerekir.<br />

Bu durumda yapılacak iş, çocuğa<br />

yaşadığı aile ortamında kendisine<br />

gösterilen sevginin şarta bağlı olmadığının<br />

hissettirilmesi ve derslerine<br />

çalışmasının onun asli<br />

sorumluluğu olduğu ve bunun<br />

ödül vermeyi veya almayı gerektirecek<br />

bir davranış olmadığıdır.<br />

Çocuk derslerine çalışması gerektiğini<br />

dışarıdan bir zorlamayla<br />

değil de içinden gelerek, sevdiği<br />

için yapması gerektiğini öğrenmelidir.<br />

Bunun için de kendisine<br />

iyi örnekler gösterilebilir. Bu iyi<br />

örnekler, rol modeller gösterilirken<br />

de mukayese yapmaktan<br />

kesinlikle kaçınılmalıdır.<br />

Çocukları ödülle iş yapmaya<br />

alıştırırsanız, ödül ortadan kalktığında,<br />

alışkanlıklar eski durumuna<br />

döner, yani ders çalışma<br />

durumu ortadan kalkar. Dolayısı<br />

ile ödül ile bir sonuç almaya<br />

çalışmak sürdürülebilir bir çaba<br />

değildir.<br />

Ödül karşılığı iş yapma alışkanlığa<br />

dönüşür, bağımlılık yapar. Çocuklara<br />

sürekli ödül vererek ödev<br />

yaptırmak, ders çalıştırmak mümkün<br />

değildir. Çocuk bir süre sonra<br />

verilen ödülü kanıksayacağından,<br />

takip eden süreçte yeni başarılar<br />

üzerine daha büyük ödül almak<br />

isteyecektir. Bu durum insan beyniyle<br />

ilişkili bir süreçtir. Detaya<br />

girmeyeceğim, ama şunu belirteyim,<br />

uzmanlar buna “hedonistik<br />

adaptasyon” adını veriyorlar.<br />

Çocuğu ödüle alıştırmanın bir<br />

diğer sakıncası da çocuk dış motivasyonla<br />

iş yapmaya alıştığı için<br />

kendiliğinden harekete geçerek<br />

karar verme, girişimci olma becerisini<br />

ve yeteneğini kaybetmeye<br />

başlar. Bu da çocuğa ve dolayısı<br />

ile topluma zarar verir. Lider özellikli<br />

bireyler olmaktan çıkıp; yönetilmeye,<br />

talimatla iş yapmaya<br />

yatkın bireyler haline gelirler.<br />

Ödül insanları kontrol altına<br />

almak için kullanılan bir manipülasyon<br />

aracı haline gelirse, insanlar<br />

kendi iradesiyle değil de<br />

dışarıdan telkinle bir iş yapıyorsa,<br />

zamanla yaptığı işten soğur. Ödülün<br />

türü ve derecesi yükselmezse<br />

küçük çocuk ders çalışmaktan;<br />

yetişkin hale gelip çalışmaya<br />

başladığında da yeni bir araştırma<br />

raporu yazmaktan usanır.<br />

Bütün bu tehlikelere rağmen,<br />

çocuklarımızı ödüle alıştırmak oldukça<br />

sık yapılan bir hatadır.<br />

Okulda öğretmen başarılı öğrenciyi<br />

erken teneffüse çıkarırken,<br />

iş yerinde de patron başarılı<br />

bulduğu çalışanına tatil veya ek<br />

ücret öder.<br />

Küçük yaşta normal olarak kendiliğinden<br />

yapması gereken ödeve<br />

karşılık ödül almaya alışan çocuk,<br />

büyüdüğü zaman da aldığı ödülün<br />

tanımını kendi yapar. İşverenden<br />

ek prim ister. Hangi yaşta olursa<br />

olsun ödül, bireyin normal şartlarda<br />

yapması gereken işe karşılık<br />

aldığı rüşvetin kaynağı haline<br />

gelir.<br />

Çocuklara sorumluluklarını yaptıkları<br />

için değil, onlara değer<br />

verdiğinizi göstermek için hediyeler<br />

alın; sorumluluklarını yerine<br />

getirmeleri için ödül vermeye<br />

gerek yoktur.<br />

ÖNERİLEN KAYNAK:<br />

Özgür Bolat: Beni Ödülle Cezalandırma.<br />

62. Baskı. İstanbul: Doğan Kitap, <strong>2017</strong>.<br />

ISBN 978-605-09-3702-2.<br />

6€<br />

Hızlı Havale*<br />

Havalenizi DenizBank ile yapın, Türkiye’nin 81 şehrinde 4.200 noktaya anında ulaşın!<br />

• DenizBank A.Ş.’nin 700’ü aşkın şubesine göndereceğiniz havaleleri<br />

bir saat içinde Türkiye’de hiçbir ek masraf kesilmeden<br />

memlekete gönderiyoruz.<br />

• Havalelerinizi ister Avusturya genelindeki 27 şubemizden,<br />

ister internet şubemiz üzerinden online yapın, paranızı hesaplı,<br />

güvenli ve hızlı bir şekilde memlekete ulaştıralım!<br />

Haftaiçi uzun çalışma<br />

saatlerimizle hizmetinizdeyiz.<br />

Ayrıca Viyana şubelerimiz<br />

Cumartesi günleri de açık!<br />

* Bireysel müşterilerin DenizBank A.Ş., İş Bankası ve Halk Bankası’na yaptıkları 200 Euro’ya kadar olan havaleleri için bir sonraki değişikliğe kadar geçerli ücret.<br />

Müşteri Hizmetleri 0800 88 66 00, www.denizbank.at<br />

DenizBank bir Sberbank grubu kuruluşudur.<br />

Entgeltliche Einschaltung


HAZİRAN <strong>2017</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA - 4<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Yakında Her İki Kişiden Biri Miyopla Tanışacak<br />

A<br />

VRUP<br />

<strong>HABER</strong><br />

A<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

Gazete Kurucusu (Gründerin)<br />

Katrin VORHAUSER<br />

T<br />

E<br />

R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

İmtiyaz Sahibi (Herausgeber und Inhaber)<br />

Mehmet İNAK<br />

Genel Yayın Yönetmeni (Chefredaktion)<br />

Hasan KESKİN<br />

Türkiye Temsilcisi<br />

Mag. Ahmet ZUBİ<br />

22.06.<strong>2017</strong> - 31.07.<strong>2017</strong><br />

SAYI: 67 HAZiRAN <strong>2017</strong> - <strong>JUNI</strong> <strong>2017</strong> AUSGABE: 67<br />

ANSCHRIFT - ADRES<br />

<strong>HABER</strong> <strong>AVRUPA</strong> - <strong>EUROPA</strong> <strong>JOURNAL</strong><br />

Roßbachstr. 10 - 6020 Innsbruck<br />

Baskı-Druck: Medien-Druck Salzburg GmbH<br />

Yayımlanan köşe yazıları ve reklamların içeriğinden<br />

gazetemiz sorumlu değildir.<br />

Web: www.europa-journal.net<br />

E-Mail: info@europa-journal.net<br />

Gelecek sayımız 14 Eylül <strong>2017</strong> tarihinde<br />

Unsere nächste Ausgabe erscheint am 14.09.<strong>2017</strong><br />

R<br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Yaz tatiline yaklaştığımız şu son<br />

günlerde, çocukları saran karne heyecanıyla<br />

birlikte yetişkinlerin de<br />

zihinlerini izin ve memleket hasreti<br />

sarar. Yine bir eğitim ve öğretim yılının<br />

sonuna gelmiş, sene boyu okul<br />

maratonundan ve iş yoğunluğundan<br />

yorulmuş beden ve ruhlarla<br />

yaza giriyoruz. Tıpkı toprağa düşen<br />

tohumun, topraktan gerekli mineralleri<br />

alarak, yağmurun ve güneşin<br />

de etkisiyle, zamanı gelince boy<br />

verip meyveye durduğu, hasat<br />

zamanı gibi, bir eğitim yılı boyunca<br />

çalışıp çabalamış çocukların ve<br />

ailelerin gayretleri sonucunu alma<br />

zamanı gelmiştir. „Çok yaramaz„<br />

diye tabir ettiğimiz çocukların bile,<br />

emek sarfedildiğinde „yarar„ hale<br />

geldiğini görürüz. Çocukların aileden<br />

aldığı sevgi ve güven zemini<br />

üzerine inşa edilen okul hayatında,<br />

verileni yeterince alabilen çocuk da<br />

verimli olacaktır. Bize bahşedilen<br />

herşey gibi, çocuk da Allah`ın bir<br />

emanetidir ve ihmale gelmez. Onların<br />

okul hayatında yanında yürüyen,<br />

eğitiminde etkin olan aileler,<br />

hasat mevsiminin de yüzü gülen<br />

çiftçi misali, karne de güzel notları<br />

görünce elbette mutlu olacak, yarına<br />

umutla bakacaktır. Bu konuda<br />

“Elde edilen başarının değeri, başarıya<br />

ulaşıncaya kadar verilen<br />

emek ve zahmet kadardır„ dersem,<br />

hiç de abartmış olmam diye<br />

düşünüyorum. Çocukların hayatında<br />

gerek evde, gerekse okulda<br />

etkin ve aktif rol alan aileleri şimdiden<br />

kutlarken, başarıyı birçok sebepten<br />

elde edememiş çocuklara<br />

ve ailelerine de acizane birkaç hatırlatmada<br />

bulunmak isterim… Birazdan<br />

okuyacaklarınız maalesef<br />

hala geçerliliğini koruyan güncel ve<br />

ortak sorunlardan ibaret olup, okul<br />

gündeminde tabiri caizse kanayan<br />

yara misali, gördükçe içimizi acıtan<br />

ve düşündüren yaşanmış olaylardan<br />

sadece birkaç tanesidir.<br />

Anadolu'da bir söz vardır: “Eğri<br />

oturup, doğru konuşmak„ diye.<br />

Biz de öyle yapalım ve biraz özeleştiri,<br />

biraz gerçeğin ta kendisi diyerek,<br />

okul gündeminden hiç<br />

düşmeyen konulara bir göz atalım<br />

(genelde bilindik tablolar ama<br />

olsun, faydası olacağına inandığım<br />

için yazıyorum).<br />

- Almanca öğrenemeden ilkokula<br />

başlayan çocukların, öğretmenleri<br />

anlayamadıkları için, dersi tam<br />

takip etmekte, istenileni anlamadığı<br />

için, buna bağlı olarak yine<br />

ödev yapmakta zorlanmaları.<br />

- Bazı ebeveynlerin Almanca öğrenmeye<br />

gayret gösterip hiç değilse<br />

ilkokulun ilk senelerinde<br />

çocuğa yardımcı olmak yerine,<br />

hemen 1. Sınıftan itibaren çocuklara<br />

ödev konularında yardımcı<br />

olunacağı düşüncesiyle, farklı alternatiflere<br />

(Tagesheim, Schulhort)<br />

yönelmesi. Çocuk eğitimi sadece<br />

Geçtiğimiz günlerde Avusturya<br />

Oftalmoloji Topluluğu (ÖOG), 58.<br />

yıllık görüşmesini Villach’ta gerçekleştirdi.<br />

Gündemin ana konusu<br />

çocuk ve gençlerde miyobun (uzağı<br />

görememe) hızla artmasıydı.<br />

Göz doktorlarına göre bunun nedenlerinden<br />

biri de cep telefonu ve<br />

tabletlerin sık kullanılması, ancak<br />

buna dair Avusturya’da güncel veriler<br />

mevcut değil. Amerikan Oftalmoloji<br />

Kuruluşunun bir meta analiz<br />

çalışmasına dayanılarak yapılan bir<br />

yayında Batı Avrupalılardaki miyop<br />

oranının %28.5 ile %37 arasında olduğu<br />

ifade edildi.<br />

Hesaplamalara göre 2050’ye kadar<br />

dünya nüfusunun yarısı miyopla<br />

tanışacak. 25-29 yaş grubu, miyop<br />

görülen en geniş kesim olacak.<br />

Akıllı telefonlar çocukların<br />

sağlıklı gelişimini engelliyor<br />

Geçtiğimiz günlerde Berlin’de akıllı<br />

telefonların çocuğun sağlıklı gelişimini<br />

olumsuz yönde etkilediğini gösteren,<br />

internet kullanımında da<br />

çocuk ve gençlerin başıboş bırakılmaması<br />

sonucuna varan, Köln sağlık<br />

ekonomisi ve sağlık hizmeti araştırma<br />

enstitüsü müdürü Rainer Riedel’in<br />

kaleme aldığı araştırma ve<br />

sonuçları Alman federal uyuşturucu<br />

ile mücadele komiseri Marlene<br />

Mortler (CSU) tarafından açıklandı.<br />

Almanya’da yapılan bu araştırma<br />

5500 çocuk ve ebeveyne uygulandı.<br />

Araştırmanın detayları şöyle:<br />

Günlük yarım saatten fazla akıllı<br />

telefon kullanımı; 8-13 yaş arası<br />

çocuklarda kullanmayanlara göre<br />

konsantrasyon bozukluğu riskini 6<br />

kat, 2-5 yaş arası çocuklarda hiperaktif<br />

olma riskini 3.5 kat arttırıyor.<br />

13-14 yaş grubundakilerin %16’sı<br />

annelerin göreviymiş gibi, bazı babaların<br />

çalışma ve uzun iş saatleri<br />

bahanesiyle, annelere gereğinden<br />

fazla yüklenilen sorumluluklar.<br />

- „Vaktim yok“ bahanesine saklanarak,<br />

olabildiğince Türkçe kanal<br />

ve dizi ağırlıklı televizyon kültürünün<br />

yaygınlaştırılması, kaderleri<br />

televizyon, bilgisayar ve cep telefonuna<br />

terkedilmiş çocukların gün<br />

geçtikçe çoğalması. Ünlü İslam<br />

alimi İbni Haldun der ki : „Çocuğun<br />

aklı gözündedir„ Bu sözden yola<br />

çıkarsak, çocuk gelişimininde, gördükleri<br />

ve gördüklerinin onda bırakacağı<br />

etkileri varın siz hesap edin.<br />

Buraya onlara sergilediğimiz tutum<br />

ve davranışları da eklersek, durumun<br />

ciddiyeti birkez daha anlaşılır.<br />

Çocuk gördüklerini taklit ederek<br />

başlar hayata, ta ki akıl melekeleri<br />

gelişip, anlamaya ve sorgulamaya<br />

başlayana kadar.<br />

- Dönemin sonlarına doğru, karnesinde<br />

zayıf ve kötü notların geleceğini<br />

duyan ebeveynin, golü son<br />

dakika atmayan çalışan futbolcu<br />

hesabı, alternatif çözüm amaçlı,<br />

ek ders aldırmak için öğretmen<br />

araması veya nerde yanlış yaptık?<br />

sorusunu sorması.<br />

- Yıl boyu okul gündemini takip<br />

edemeyen ebeveynin, sırf sezon<br />

girmeden ucuz uçak bileti temin<br />

edebilmek amaçlı, okul yönetiminden<br />

izin almaya çalışması veya her<br />

ne sebepten olursa olsun, okula<br />

ÖOG Başkanı Andreas Wedrich’e<br />

göre, daha birçok göz hastalıkları<br />

oluşması gibi etkileri önlemek ve<br />

yeni tedavi imkânları ve çözüm yolları<br />

bulmak için miyobun önlenmesi<br />

ve erken tanı konulmasına dair acil<br />

bir stratejiye ihtiyaç var. Miyop,<br />

2050 yılından itibaren körlüğün en<br />

sık nedeni olduğu bilinen kataraktın<br />

yerini alacak.<br />

gelmeyen çocuğunun zamanında<br />

okula bildirilmemesi. Ev ödevlerinin<br />

veya defterlerin (Mitteilungsheft<br />

- Elternbrief) kontrol edilmemesi<br />

veya okunmadan imzalanması.<br />

Önceden bildirilen görüşmelere<br />

(Termin) zamanında gelinmemesi.<br />

(Bu müdür ve öğretmenleri<br />

en çok sinirlendiren konular<br />

arasındadır).<br />

- Avusturya eğitim sistemini tam<br />

olarak bilemeyen ve hatta okulların<br />

kendilerini tanıtmak amaçlı<br />

öngördüğü -açık kapı günlerinikaçıran<br />

ebeveynin, çocuğum bundan<br />

sonra hangi okula gidilebilir?<br />

kaygıları.<br />

- Evde iletişim sorunları yaşayan,<br />

gereken sevgi ve güven ortamı bulamayan<br />

çocukların, içinde barındırdığı<br />

negatif duyguların etkisiyle,<br />

okulda karşılaştığı sorunlarla baş<br />

edemeyince patlamalar yaşaması.<br />

Buna iki kültür arasında kalmışlığı<br />

da eklersek, okul hayatını olumsuz<br />

yönde etkileyen davranışlar sergilemesi,<br />

akabinde ise okuldan<br />

soğuması.<br />

- Ailelerin çocuklarına yeterli vakit<br />

ayırmadıkları için onların farklı yeteneklerinin<br />

zamanında keşfedilmemesi<br />

yüzünden, sanıldığından<br />

daha fazla kapasitesi olan çocukların,<br />

gerekli destek ve yardım<br />

bulamayınca, bu yeteneklerinin<br />

körelmesi.<br />

- Çocuklar; okul, aile ve arkadaş<br />

Yaklaşık bir milyar insan 2050’de<br />

yüksek dereceli miyopla tanışacak.<br />

Miyop, glokom ve yaşlılığa bağlı<br />

makula dejenerasyonu risklerini de<br />

getiriyor. ÖOG’nin açıklamalarına<br />

göre miyobun ana sebepleri çocukluk<br />

ve gençlik döneminde yakından<br />

ve yetersiz ışık altında çalışma. Kuruluş<br />

bu nedenle çocukların her gün<br />

en az bir saati dışarıda geçirmelerini<br />

ise kendi istedikleri gibi internet<br />

kullanımını kontrol edememekten<br />

yakınıyor.<br />

Bebekler de dijital medyanın zararlarından<br />

paylarını alıyor. Emzirilmeleri<br />

ya da bakımları yapılırken anne<br />

aynı anda dijital medyayı kullanırsa<br />

doğru süt içme gerçekleşmiyor ve<br />

düzensiz uyuyorlar.<br />

Mortler, ebeveynleri çocuklarının<br />

sosyal medya kullanımlarına daha<br />

çok dikkat etmeleri konusunda uyarıyor.<br />

Uzmanlar Almanya’da yaklaşık<br />

600 bin internet bağımlısının 2.5 milyon<br />

da sorunlu internet kullanıcısı<br />

olduğunu hesaplıyor. Mortler, Almanya’da<br />

12-17 yaş gurubunun<br />

%6’sının mutlaka tedaviye ihtiyacı<br />

olduğunu ifade ediyor.<br />

Çocuk doktorları derneği başkanı<br />

Uwe Büsching çocuklara 12 yaşından<br />

önce akıllı telefon alınmamasını, trafikte<br />

olduğu gibi medya kullanımında<br />

da kurallara gerek olduğunu<br />

söylüyor.<br />

Reşit olmayan çocuklara telefon<br />

alınmadan önce ebeveynlerinin onlarla<br />

kullanım sınırını belirleyen bir<br />

anlaşma yapmaları, çocukların internette<br />

gezerken gözetimsiz bırakılmamaları<br />

ve belli bir süre sonra<br />

YASEMİN KARAGÖZ<br />

yasemin-ka@hotmail.com<br />

HASAT ZAMANI (Tatil Öncesi Bir Öz Eleştiri)<br />

üçgeninde büyürler. Elbetteki onların<br />

da birey olma yolunda karşılaşacağı<br />

sorunlar olacaktır. Olası<br />

sorunların kaynağını aramak ve<br />

çözüm üretmek yerine, sürekli kınanıp,<br />

başkalarıyla kıyaslanan çocukların<br />

iç dünyasında oluşan<br />

harabeler ve sonrasında yaşanılacak<br />

olan kişilik bozukluklarına, kötü<br />

alışkanlıklara zemin hazırlanması.<br />

- Bu eğitim yılı sona ermiş olabilir<br />

ama, iki ay gibi kısa bir süre çarçabuk<br />

geçecektir. Bir sonraki seneye<br />

bu tür sorunlarla karşılaşmamak<br />

adına, çocuğunuza yaz tatilinde<br />

arasıra da olsa dozunda ve düzenli<br />

bir şekilde, okuması, araştırması<br />

ve öğrendiklerini unutmaması için<br />

eğlenceli dergi ve kitapları,<br />

(Ferienübungsheft - Schwungübungsbücher)<br />

eğitici-öğretici oyunları,<br />

temin etmenizi tavsiye ederim.<br />

Unutmayalım ki, geleceğe yatırımın<br />

tek yolu eğitimden geçer!<br />

ve aynı zamanda yakından yaptıkları<br />

işlerin de sürelerini azaltmalarını<br />

tavsiye ediyor.<br />

ÖOG’nin son tavsiyeleri ise şöyle:<br />

Miyobun zamanında tanısını koymak<br />

ve getireceği rahatsızlıkları önlemek<br />

için düzenli doktor kontrolü<br />

şart, elektronik alet üreticileri de gelecekte<br />

daha çok göz dostu gereçler<br />

üretmeye yönlendirilmeli.<br />

otomatik kapatma yapan bir sistemin<br />

kullanılması tavsiye ediliyor.<br />

Araştırmayı kaleme alan Rainer<br />

Riedel ise ebeveynin çocuklarının<br />

sınıf arkadaşlarıyla olan mesajlarını<br />

okumasını, bunun çocuğu akran<br />

zorbalığından (mobbing) koruyacağını,<br />

yemek masasının da telefonsuz<br />

alan olması gerektiğini söylüyor.<br />

Smartphones können Kinder krank machen


5 - AVUSTURYA<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

HAZİRAN <strong>2017</strong><br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

YETİŞKİNLERE BÜYÜK<br />

EĞİTİM FIRSATI<br />

Viyana (OTS)- Geçtiğimiz günlerde<br />

Bakanlar Kurulunda binlerce<br />

yetişkini ilgilendirecek<br />

eğitimle ilgili önemli bir karara<br />

imza atıldı. Karar hakkında<br />

Eğitim Bakanı Sonja Hammerschmied<br />

bazı açıklamalarda<br />

bulundu: "Yakın<br />

gelecekte Avusturya’da binlerce<br />

insanın daha iyi bir temel<br />

eğitim ve zorunlu eğitimi bitirme<br />

şansı olacak. Devlet, eyaletler<br />

ve Avrupa sosyal fonu<br />

birlikte 2018 ile 2021 yılları<br />

arasında 111.5 milyon Euro bu<br />

amaç için hazır bulunduracak.<br />

Kararın çıkmasıyla da daha çok<br />

Terör saldırılarının önüne geçmek için erken uyarı<br />

sistemi devreye giriyor ancak uzmanlar karamsar<br />

Avrupa’da Terör Şüphelilerine<br />

Karşı Takip Sistemi<br />

Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaşanan<br />

terör saldırıları Avrupa Birliği<br />

güvenlik birimlerini harekete geçirdi.<br />

Bu nedenle terör şüphelileri<br />

eyleme geçmeden önce alarm verecek<br />

erken uyarı sistemlerinin oluşturulması<br />

hedefleniyor.<br />

Bu doğrultuda geliştirilen bir bilgisayar<br />

programı geçmiş tarihlerdeki saldırganların<br />

ya da terör şüphelilerinin<br />

eylemlerini hazırlarken neler yaptıklarını,<br />

nelerden yararlandıklarını<br />

analiz ediyor ve bunları hafızasına<br />

kaydediyor. Buradan yola çıkılarak<br />

üç kademeli bir risk değerlendirme<br />

süreci öngörülüyor: Yüksek, dikkat<br />

çekici ya da hafif seviyeli riskler.<br />

Değerlendirme sonucuna göre de<br />

polisin farklı biçimlerde müdahalesi,<br />

örneğin şüpheli kişinin ayağına<br />

elektronik kelepçe takılması, gözaltı<br />

uygulaması ya da oturum yasağı<br />

gündeme gelebilecek.<br />

IT-Radar adlı sisteme ilişkin çalışmalar<br />

Almanya'da 2015 yılında başlatılmış<br />

ve 2016 yılının eylül<br />

ayında tamamlanmıştı. Sistem bu<br />

yaz aylarında tüm Almanya’da<br />

devreye girmiş olacak.<br />

SİSTEME ELEŞTİRİLER<br />

Bu sistemin belli insanları peşinen<br />

terör şüphelisi olarak algılayacağının<br />

altını çizen uzmanlar<br />

bu durumun ciddi mağduriyetleri<br />

de beraberinde getirebileceği<br />

uyarısında bulundular.<br />

Viyana’da Nazi Operasyonu<br />

Başkent Viyana’da bir evden gelen<br />

silah sesi üzerine harekete geçen<br />

polis ekipleri ve özel kuvvetler operasyon<br />

yaptı.<br />

Silah sesinin geldiği evde yapılan<br />

aramada çok sayıda silah, bomba,<br />

kılıç, farklı patlayıcı ve kesici aletler<br />

ele geçirildi.<br />

‘Yetişkin eğitimi inisiyatifi’ olarak<br />

bilinen teşvik programı 3.<br />

periyoduna girmiş olacak."<br />

"Yetişkin eğitimi inisiyatifi" az<br />

derecede yetileri olanların<br />

işgücü piyasasında daha iyi<br />

fırsatlara sahip olması için<br />

2012’de hayata geçirildi. Bu<br />

sayede Avusturya’da yaşayan<br />

genç ve erişkinlerin okul eğitim<br />

dönemlerinden çok sonra bile<br />

ücretsiz temel yeti ve eğitim<br />

yapma imkânları sağlanmış<br />

olacak.<br />

2021 yılına kadar program<br />

kapsamında temel eğitim kısmında<br />

18 bin, zorunlu eğitimi<br />

Binlerce Yetişkin İçin<br />

Ücretsiz Temel Eğitim Ve<br />

Zorunlu Eğitimi Bitirme Ş ansı<br />

Ayrıca Nazi bayrak ve sembollerinin<br />

yanında Nazi lideri Adolf Hitler’e ait<br />

resimler de bulundu.<br />

Polis kanunsuz şekilde silah ve patlayıcı<br />

madde bulunduran kişi ve aynı<br />

evde bulunan arkadaşı hakkında birçok<br />

kanun maddesine istinaden suç<br />

duyurusunda bulunuldu.<br />

bitirmeyi tekrarlama programında<br />

9 bin olmak üzere yaklaşık<br />

27 bin kişiye ulaşılması<br />

bekleniyor.<br />

Avrupa Sosyal Fonu ilk kez zorunlu<br />

eğitimi bitirme sınavının<br />

tekrarını finanse ediyor. Teşvik<br />

süresi 3’ten 4 yıla çıkartılıyor.<br />

Bu sayede ilgili insanlar için<br />

daha yüksek kalitede hizmetler<br />

ve katılımcı kuruluşlar için<br />

daha iyi plan yapma fırsatı<br />

doğmuş olacak. Bu sayede ilgililer<br />

uzman eğitimcilerden<br />

ücretsiz yüksek kaliteli ve erişkinlere<br />

göre eğitim hizmetleri<br />

alacaklar.<br />

Foto: BMI / Gerd Pachauer<br />

AVUSTURYA’DAN<br />

GELECEĞE YATIRIM<br />

BMWFW- Milli vakıflar kanunu değişikliği<br />

münasebetiyle Bilim Bakanı Harald Mahrer<br />

bazı açıklamalarda bulundu:<br />

Rekabetçi araştırmalara ayrılan toplam<br />

tutar 2020 yılına kadar yılda 140 milyon<br />

olmak üzere 420 milyon Euro ve bu miktar<br />

şimdiye kadarki en yüksek meblağ ve<br />

bu Merkez Bankası, Avusturya Fon İdaresi<br />

araçlarından ve erp- fonlarından sağlandı.<br />

Bu para Avusturya’nın innovatif<br />

lider ülkeler gurubunda başlarda olmasına<br />

ayrıca katkı sağlayacak.<br />

Avusturya Maliye Bakanı Hans Jörg<br />

Schelling milli vakıf bütçesinin arttırılmasıyla<br />

Avusturya’da araştırma harcamalarının<br />

artacağını böylece hükümetin aldığı<br />

kararlardan birinin daha hayata geçirileceğini<br />

ifade etti.<br />

Milli vakıf yoluyla her şeyden önce araştırma<br />

ve innovasyon desteklerinin yeni<br />

finans şekli ortaya çıktı. Bakan Mahrer:<br />

"İnovasyon ve oluşturma rekabet kabiliyetimizin<br />

anahtarlarıdır, bundan dolayı<br />

en iyileri desteklemeyi ve araştırma teşviklerinde<br />

yeni yolları hedefliyoruz. Rekabetçi<br />

araştırmayı ön plana çıkarmak<br />

için bu yeniliği gerçekleştirdik. Araştırma<br />

başvuruları, Bilimsel Araştırma Destek<br />

Fonu (FWF), Avusturya Araştırma Teşvik<br />

Ajansı (FFG), Avusturya Ekonomi Servisi<br />

(aws), Avusturya Bilimler Akademisi<br />

(ÖAW), Ludwig Boltzmann Topluluğu<br />

(LBG) ya da Christian Doppler Araştırma<br />

Vakfına (CDG) yapılabilir."<br />

Avusturya Polis Teşkilatı’nı<br />

Zor Günler Bekliyor...<br />

Giderek yaşlanan Polis Teşkilatı yerli ve<br />

göçmen kökenli gençlere ihtiyaç duyuyor<br />

Ülke genelinde 29 Bin polis<br />

memurundan 13.500’ü 45 yaşını<br />

geride bırakmış bulunuyor. Avusturya’da<br />

polis oldukça yaşlı, çoğu<br />

mesleğinin dışında yarı zamanlı<br />

başka bir işte çalıştığı için sahada<br />

istihdam edilecek personelde<br />

büyük bir sıkıntı yaşanıyor. İçişleri<br />

Bakanlığı bu kötü durumdan haberdar<br />

ve bunun için mülteci<br />

akını, suç turizmi ve akut terör<br />

tehlikesi zamanlarında ciddi güvenlik<br />

sorunu yaşanmaması için<br />

geçen yıldan beri polis alımını<br />

sürdürüyor. 2016’da ve şu ana<br />

kadar toplam 3200’den fazla<br />

memur alınmış durumda.<br />

Bakanlık sözcüsü Karl-Heinz<br />

Grundböck’ün açıklamasına göre<br />

polis ve güvenlik görevlisi alımı sınavında<br />

başarılı olanların sayısı<br />

oldukça düşük. Uygun olanlar puanlarına<br />

göre sıralanıyor. Durum<br />

itibarıyla Steiermark’ta 411, Yukarı<br />

Avusturya’da 335, Tirol’de<br />

247, Viyana’da 227, Aşağı Avusturya’da<br />

219 olmak üzere Avusturya<br />

genelinde yaklaşık 1900<br />

polis memuru eksiği mevcut.<br />

Poliste personel açığı yıllardır<br />

küçük değişikliklerle sabit seyrediyor,<br />

bununla birlikte durum<br />

2020’ye kadar<br />

420 milyon<br />

Euro rekabetçi<br />

araştırmalar için<br />

ayrıldı...<br />

çeşitli faktörlerle ciddileşmiş düzeyde.<br />

Polis sendikası başkanı<br />

Reinhard Zimmermann bu konuda<br />

hakkında: ‘‘Sorun aslında<br />

sayı sorunu değil. Sorun memurun<br />

polislik dışındaki yaptığı yarı<br />

zamanlı işler, buna ilaveten bir<br />

çok meslekdaşımızın başka birimlerde<br />

istihdam edilmesi.’’<br />

Memurların yüksek yaş düzeyleri<br />

gelecek yıllarda sorun olarak<br />

giderek yoğunlaşacak. Zimmermann<br />

10 bin polis memurunun 50<br />

yaşını geride bıraktığını, yalnız<br />

geçen yıl 579 memurun emekliye<br />

ayrıldığını ifade ediyor. Gönüllü<br />

ayrılanlarla birlikte boşalan bu<br />

yerlerin doldurulması gerekiyor.<br />

Şu anda 1870 polis öğrencisi<br />

-bugüne kadarki en yüksek sayıiki<br />

yıllık eğitimlerini alıyorlar.<br />

Aşağı Avusturya polis sendikası<br />

üst temsilcisi Martin Noschiel:<br />

‘‘Polislik mesleği çekiciliğini giderek<br />

kaybediyor. Özellikle polis<br />

memurlarının Avrupa genelinde<br />

DEAŞ’in hedefinde olması durumu<br />

daha da zorlaştırıyor. Çok<br />

az kişi geleneksel polis görevi olan<br />

sokakta asayişi sağlamayı seçiyor,<br />

birçokları için idari birimde eğitmen<br />

olmak ya da adli hizmet<br />

daha çekici geliyor.’’


HAZİRAN <strong>2017</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA - 6<br />

© www.interface-wien.at<br />

© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />

Alev Korun<br />

Abgeordnete zum<br />

Naonalrat (Die Grünen)<br />

alev.korun@gruene.at<br />

Wer Rechtsextreme in<br />

der nächsten Regierung<br />

verhindern will, muss<br />

diesmal GRÜN wählen<br />

Die letzte ÖVP-FPÖ-Regierung beschäftigt<br />

noch immer die Korruptionsstaatsanwaltschaft<br />

und Untersuchungsausschüsse, da wird schon<br />

die nächste Regierung mit rechtsextremer<br />

Beteiligung vorbereitet. Dass Sebastian Kurz<br />

immer mehr einer Kopie der FPÖ ähnelt, zeichnet<br />

sich spätestens seit seiner Aussage "Es gibt<br />

zu viel Zuwanderung" ab.<br />

Aber auch die SPÖ, die viele Wähler und Wählerinnen<br />

für eine sozialdemokratische Partei<br />

gehalten haben, die die Prinzipien Solidarität<br />

und Menschenwürde hochhält, kann sich nun<br />

eine Regierung mit der FPÖ vorstellen. Entsorgt<br />

ist seit ein paar Tagen die Vranitzky-Doktrin,<br />

dass die Sozialdemokratie mit der rassistischen<br />

und hetzerischen FPÖ keine Regierung bilden<br />

darf. SPÖ-Kanzler Kern schließt nicht einmal<br />

mehr eine Koalition mit der extremen Rechten<br />

aus.<br />

Wer sich nach der Nationalratswahl im Oktober<br />

nicht wundern will, "was alles geht", kann<br />

sich nur auf die Grünen verlassen: Sie sind die<br />

einzige Partei im Parlament, die eine Koalition<br />

mit der FPÖ ausschließt. Warum? Weil die FPÖ<br />

die Ideologie der - angeblichen - Ungleichheit<br />

von Menschen vertritt, weil sie rassistisch ist,<br />

weil sie Arm gegen Ärmer hetzt statt für Lebenschancen<br />

für alle in Österreich lebenden<br />

Menschen zu kämpfen und weil sie bei ihrer<br />

Regierungsbeteiligung Anfang der 2000er Jahre<br />

ihre Korruption unter Beweis gestellt hat. Wer<br />

keinen weiteren Rechtsruck in Österreich und<br />

Europa will, wer für einen gesetzlichen Mindestlohn,<br />

für ein Zusammenleben in Respekt<br />

füreinander und eine Bildungsreform ist, die<br />

allen Kindern gleiche Chancen einräumt und sie<br />

fördert, sollte im Oktober bei Grün ankreuzen.<br />

Sonst kann man nach der Wahl enttäuscht<br />

feststellen, dass die eigene Stimme eine FPÖ-<br />

Regierungsbeteiligung unterstützt hat.<br />

Devlet WhatsApp’ı takip edecek<br />

Avusturya devleti, ülkede milyonlarca kullanıcısı<br />

olan WhatsApp ve Skype gibi programları<br />

terör ve bilişim suçlarıyla daha iyi mücadele<br />

amacıyla takip etmek istiyor.<br />

Adalet Bakanı Wolfgang Brandstetter, Whats-<br />

App ve Skype ile yapılan yazışma, sesli ve görüntülü<br />

iletişimin takibinin büyük bir boşluğu<br />

kapatacağını belirtti.<br />

Kontörlü Telefonlara da Takip<br />

İçişleri Bakanı Wolfgang Sobotka ise terörle<br />

mücadele için kontörlü cep telefonu kullanıcılarının<br />

kayıt altına alınmasını savunuyor.<br />

„Sowieso Mehr!“-Sommerdeutschkurse für Kinder und Jugendliche werden fortgesetzt<br />

ALMANCA’DA SIKINTI YAŞAYAN<br />

ÇOCUK ve GENÇLERE İYİ <strong>HABER</strong><br />

2000’nin üzerinde kayıt imkânıyla Viyana’da Almanca yaz kursları bu yıl da devam ediyor<br />

Viyana belediye meclisi entegrasyon<br />

komisyonu "Sowieso Mehr!" adlı Almanca<br />

yaz kursları projesini <strong>2017</strong> yazı<br />

için de destekleme kararı aldı. Proje<br />

oyun, spor ve eğlence yoluyla Almancayı<br />

öğretmeyi amaçlıyor. Entegrasyondan<br />

sorumlu meclis üyesi Jürgen<br />

Czernohorszky: "Çocuklar Almanca<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

eğitiminin spor ve kültür aktiviteleriyle<br />

birlikte yapılmasıyla Almanca bilgilerini<br />

yaz tatilinde okul haricinde de<br />

kalıcı hale getirebiliyor ve aynı zamanda<br />

spora ve kültüre olan ilgilerini<br />

de arttırıyorlar."<br />

Projenin hedefi çocukların Almanca<br />

bilgilerini geliştirirken eş zamanlı olarak<br />

spor ve kültür hizmetleriyle onların<br />

sosyal yaşam alanlarını genişletmek.<br />

Yaz kursları farklı, hedef gurup<br />

odaklı Almanca dersiyle yaz aylarında<br />

hızlı dil gelişimini sağlayacak.<br />

"Sowieso Mehr!" tam anlamıyla bir<br />

öğrenme. Çocuk ve gençlerin dil yetileri<br />

yalnız öğle öncesi dil kurslarında<br />

değil, spor ve kültür programlarıyla da<br />

iletişim ve birlikte yaşama yoluyla<br />

desteklenecek.<br />

"Sowieso Mehr! Senin yazın. Senin Viyanan.<br />

Oyun, spor ve eğlenerek Almanca<br />

öğren." MA 17-Entegrasyon ve<br />

çeşitlilik, Interface Viyana, Sosyo-kültürel<br />

İşler derneği Zeit!Raum, ASKÖ-<br />

WAT kulübü, MA 56-İl okul idaresi ve<br />

Teach for Austria işbirliğiyle düzenleniyor.<br />

Yaz kurslarının her yıl dolmasıyla,<br />

her yeni yılda da talep arttığı<br />

için geçen yıl olduğu gibi <strong>2017</strong> yazında<br />

2000’in üstünde kayıt alınacak. Projenin<br />

hedef gurubu 7-14 yaş arası<br />

Almanca notu 4 ve 5 olan çocuk ve<br />

gençler.<br />

İletişim ve Kayıt:<br />

Telefon: 01 524 50 15-26, Pazartesi, Salı<br />

ve Cuma saat 10’dan 12’ye kadar<br />

NOT: Kayıt için ikâmetgah belgesi ve<br />

çocuğunuzun en son okul karnesini beraberinizde<br />

getiriniz. Kontenjanlar sınırlıdır.<br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Internetportal zu Integration www.integrationsexpertinnen.at<br />

Başarılı Entegrasyon<br />

İçin Yeni Bir Adım:<br />

Uzmanların Desteklediği ‘Entegrasyon İnternet Sayfası’ Yayın Hayatına Başladı<br />

Avusturya Ayrımcılığa<br />

Karşı Harekete Geçiyor<br />

Eşit muameleyi müdafaa merkezinin<br />

bölge dairelerine 1<br />

Temmuz’da yürürlüğe girecek<br />

yönetmelikle daha geniş yetkiler<br />

tanınıyor. Böylece şimdiye<br />

kadar yalnız Viyana’da<br />

bakılan ayrımcılıkla ilgili davalar<br />

İnnsbruck, Linz, Graz ve<br />

Klagenfurt’ta da görülebilecek.<br />

Bölge dairelerinde şimdiye<br />

kadar kadın ve erkeğin çalışma<br />

hayatındaki eşitliği ile<br />

ilgili davalara bakılıyordu.<br />

Bölge dairelerinin yetkilerinin<br />

genişletilmesiyle cinsel eğilim,<br />

dünya görüşü, yaş ve etnik aitliğine<br />

dayalı kadın ve erkek<br />

Avusturya’da üzerinde yoğun tartışmalar<br />

yürütülen entegrasyon konusuna olumlu<br />

katkı yapabilecek bir çalışma hayata geçti.<br />

Geçtiğimiz günlerde yeni bir entegrasyon<br />

internet sayfası uzmanlar tarafından tanıtıldı.<br />

Yapılan açıklamaya göre yeni internet<br />

sayfası entegrasyonla ilgili tüm<br />

taraflar için bir bilgi havuzu niteliğinde.<br />

Bilgi veriyor, entegrasyon politikasındaki<br />

zayıf noktaları açığa çıkarıyor ve alternatif<br />

önerilere ulaştırıyor. Popülizm ve afiş mesajlarının<br />

etkisinde gelişen entegrasyon<br />

tartışmasını hedef odaklı hale getirmek te<br />

bu sayfanın görevi.<br />

Uzmanlar yayında Avusturya’da yaşayan<br />

insanların açık ve geleceğe yönelik bir<br />

toplum olarak yetenek ve fırsatlarından<br />

yararlanmalarını ve kendilerini geliştirmek<br />

zorunda olduklarını ifade ettiler ve<br />

yönelme, dil edinimi, eğitim, geliştirme,<br />

barınma, çalışma, ait olma, sosyal denge,<br />

sağlık ve katılım gibi konularda 10 ana<br />

noktayı kapsayan çalışmalarına atıf yaparak<br />

bugüne kadar hükümetlerin yeterli<br />

temel kaynak oluşturamamasını da eleştirdiler.<br />

İnisiyatife katılan uzmanlar farklı alanlardan<br />

geliyor: Eğitim bilimci Barbara<br />

Herzog-Punzenberger, Diakonie mülteci<br />

uzmanı Christoph Riedl, Almanca dil<br />

uzmanı Hans-Jürgen Krumm, Sosyolog<br />

Rainer Bauböck, Müzisyen ve Viyana<br />

Entegrasyon Evi’nin kurucusu Willi<br />

Resetarits.<br />

DETAYLI BİLGİ İÇİN<br />

www.integrationsexpertinnen.at<br />

Eşit muameleyi müdafaa merkezleri bölge<br />

dairelerine daha geniş yetkiler...<br />

Staatssekretärin<br />

Muna Duzdar (SPÖ)<br />

„Diskriminierung ist<br />

ein sensibles Thema,<br />

bei dem oft ein<br />

persönliches Gespräch<br />

notwendig ist, um die<br />

Sachlage bestmöglich<br />

einschätzen zu können“<br />

arasındaki ayrımcılıkla ilgili davalarda<br />

bölgeler yetkili olacak.<br />

Konunun muhatapları için en<br />

önemli kolaylık: Artık Viyana’ya<br />

kadar yol kat etmelerine<br />

gerek kalmayacak.<br />

Geçmişte mesafe birçokları<br />

için caydırıcı bir unsurdu. Başbakanlık<br />

müsteşarı Muna Duzdar<br />

(SPÖ): ''Ayrımcılık sıklıkla<br />

şahsi konuşmanın gerekli olduğu<br />

hassas bir konu, bu<br />

durumun mümkün olduğunca<br />

en iyi şekilde değerlendirilmesi<br />

için gerekli. Yakında muhatapların<br />

danışma ve bakım<br />

hizmetini tek elden alacak olması<br />

çok sevindirici.''<br />

© BKA / Denise Rudolf


7 - AVUSTURYA<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

HAZİRAN <strong>2017</strong><br />

BAĞIMLILIKLA<br />

MÜCADELE PROJESİ<br />

S U C H T I N F O<br />

Bağımlılık herkesin karşılaşabileceği<br />

bir hastalıktır. Bağımlılıklar<br />

çok çeşitli olup, bu<br />

durum bağımlı olan kişilerin<br />

yaşamında ciddi sorunlara<br />

sebep olabilir.<br />

Graz’da faaliyet yürüten<br />

Jukus derneğinin sunduğu<br />

bağımlılık bilgilendirme projesi<br />

„SUCHTINFO“ son bir yıldır<br />

ücretsiz olarak alkol,<br />

tütün ve ilaç bağımlılıkları<br />

hakkında bilgilendirme toplantıları,<br />

kolay anlaşabilinir<br />

eğitim araçları ile bağımlılık<br />

konusunda yabancı kökenli<br />

topluluklar ile bağımlılık yardım<br />

merkezleri arasında ileşitim<br />

sağlamaktadır.<br />

Bağımlı olan insanların oranı<br />

son yıllarda ciddi bir biçimde<br />

artmaktadır. Steiermark’ta<br />

50000 kişi alkol ve % 2 ilaç<br />

bağımlısıdır. Para kaygısı,<br />

ailevi ve mesleki sorunlar,<br />

kendini kanıtlama eksikliği,<br />

takdir edilmeme sorunu bağımlılığa<br />

sebep olurken, aynı<br />

zamanda bütün bunlar bağımlılığın<br />

sonucu olarakta<br />

karşımıza çıkmaktadır. Kısacası<br />

birbirini karşılıklı üreten<br />

bir sebep-sonuç ilişkisi ile<br />

karşı karşıyayız. Gündelik yaşamın<br />

her alanında beklentilere<br />

en iyi şekilde cevap<br />

olmak stres üretir, fakat her<br />

insanın bir yükü taşıma<br />

kapasitesi vardır ve bunun<br />

bir sınırı vardır. Sadece iş hayatında<br />

değil bunun dışında<br />

özel yaşamın gündelik zorluklarınında<br />

insanları kendi<br />

sınırlarının dışına çıkmaya<br />

zorladığı görülmektedir. Bundan<br />

kaçmanın yolu olarak<br />

içki, sigara yada ilaçlar (uyku<br />

ilaçları veya ağrı kesiciler)<br />

gibi bağımlılığı teşvik eden<br />

maddelere yöneldikleri görülmektedir.<br />

Kişi bu yola fark<br />

etmeden girer, fakat bu<br />

zamanla süreklileşir.<br />

Geçici etki ve yatıştırıcı özelliklerine<br />

rağmen, alkol, tütün<br />

yada ilaç kullanımı çözüm olmayıp,<br />

sorunları sadece halı<br />

altına süpürmek anlamına<br />

gelir. Günümüzde hala bağımlı<br />

olan kişiler, toplumdan<br />

dışlanıp, o yükün altında tek<br />

başına bırakılırlar. Toplumun<br />

bağımlılığa ilişkin bilgilenmesi,<br />

bakış açısının değişmesi<br />

bu tür sorunların<br />

çözümünde pozitif anlamda<br />

çok etkili olmaktadır.<br />

Bu konuyla kişisel olarak ilgilenenler<br />

yada konuya dair<br />

daha fazla bilgi sahibi olmak<br />

isteyenler gerekli bilgilere<br />

www.jukus.at/suchtinfo<br />

internet sayfasından ulaşabilirler.<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

ERFOLGREICHES<br />

ENGAGEMENT GEGEN<br />

SUCHT - S U C H T I N F O<br />

Es gibt verschiedene Süchte<br />

und damit verbundene<br />

Einschränkungen im Leben.<br />

Sucht ist eine Krankheit und<br />

kann jeden treffen!<br />

Der Verein JUKUS bietet mit<br />

seinem Projekt „SUCHTINFO“<br />

seit 1 Jahr kostenlose Informationsveranstaltungen<br />

&<br />

allgemein verständliche Bildungsmaterialien<br />

zum Thema<br />

Sucht und stellt zudem<br />

einen Kontakt zwischen<br />

migrantischen Communities<br />

und Suchthilfeeinrichtungen<br />

her.<br />

Die Zahl der Suchtkrankheiten<br />

nimmt in den letzten<br />

Jahren rapide zu. In der<br />

Steiermark sind 50.000 Personen<br />

von Alkohol und 2%<br />

von Medikamenten abhängig.<br />

Geldsorgen, familiäre<br />

Streitigkeiten, berufliche<br />

Überlastung oder mangelnde<br />

Anerkennung sind<br />

als nicht zu unterschätzende<br />

Ursache aber auch als<br />

Folge von Sucht zu werten.<br />

Die Erwartung, in jedem<br />

Bereich des Alltags die<br />

beste Leistung zu erbringen,<br />

erzeugt Stress. Aber die<br />

Belastbarkeit eines Menschen<br />

ist begrenzt. Nicht<br />

nur in der Arbeitswelt, sondern<br />

auch im Privatleben<br />

führen tägliche Höchstleistungen<br />

über die Grenzen<br />

hinaus zu massiven Problemen<br />

und einem Fluchtweg,<br />

der oftmals mit Alkohol,<br />

Zigaretten oder Medikamenten<br />

wie Schlaf- oder<br />

Schmerzmittel betäubt wird.<br />

Probleme sind vorprogrammiert<br />

– man beschreitet diesen<br />

Weg oft unbemerkt,<br />

aber konstant.<br />

Alkohol, Tabak oder Medikamente<br />

sind keine Lösung,<br />

auch wenn der Wirkstoff<br />

vorübergehend beruhigt<br />

und die Probleme in spürbare<br />

Ferne rücken lässt.<br />

Noch heute werden Suchtprobleme<br />

stigmatisiert und<br />

„süchtige“ Menschen ausgeschlossen,<br />

allein gelassen<br />

und als wenig belastbar eingestuft.<br />

Durch die gesellschaftliche<br />

Sicht auf die<br />

Dinge ist es hilfreich, derartige<br />

Probleme diskret in den<br />

Griff zu bekommen und<br />

dabei effektive Erfolge zu<br />

erzielen.<br />

Sollten Sie selbst betroffen<br />

sein, oder sich mehr für<br />

dieses Thema interessieren,<br />

so finden Sie nähere Informationen<br />

unter diesem<br />

Link:<br />

www.jukus.at/suchtinfo<br />

Werden Sie<br />

mit 25 Euro<br />

im Monat Pate<br />

eines behinderten<br />

Kindes in einem<br />

Armutsgebiet.<br />

PATEN<br />

SCHAFFT<br />

ZUKUNFT.<br />

kinderpate.at


HAZİRAN <strong>2017</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA - 8<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />

Österreich wählt am 15. Oktober <strong>2017</strong><br />

seinen Nationalrat. Wir SPÖ-Abgeordneten<br />

wollten eigentlich noch bis zum<br />

Schluss der Legislaturperiode 2018 mit<br />

der ÖVP weiterregieren. Für Österreich<br />

und seine Menschen, auch wenn es nie<br />

leicht war. Vor einigen Wochen hat<br />

Außenminister Sebastian Kurz die<br />

Macht in der ÖVP vollständig übernommen,<br />

die ÖVP-SPÖ-Koalition für beendet<br />

erklärt und Vizekanzler Mitterlehner aus<br />

der Partei gedrängt. Wir befinden uns<br />

damit schon de facto im Wahlkampf,<br />

auch wenn das Parlament – d.h. wir<br />

gewählten Abgeordneten – noch bis<br />

zum Wahltermin Sitzungen haben und<br />

hoffentlich gute Gesetze für die Bevölkerung<br />

beschließen können.<br />

Denn darum geht’s am Ende des Tages:<br />

PolitikerInnen haben ihrer Bevölkerung<br />

zu dienen und die Lebens- und Arbeitsverhältnisse<br />

der in Österreich lebenden<br />

Menschen zu verbessern. Und eben<br />

nicht sich aus Selbst-Profilierung an die<br />

Spitze einer Partei zu heben um vorzeitig<br />

Wahlen vom Zaun zu brechen. Aber<br />

gut, wenn Integrationsminister Sebastian<br />

Kurz eine Wahl will, dann sind<br />

wir SozialdemokratInnen jederzeit<br />

dazu bereit. Ich werde auch bei der<br />

Nurten YILMAZ<br />

Abgeordnete zum Nationalrat (SPÖ)<br />

nurten.yilmaz@parlament.gv.at<br />

Nationalratswahlen<br />

<strong>2017</strong><br />

kommenden Wahl für meinen Bezirk<br />

Ottakring zur Wahl antreten und für<br />

ein solidarisches Miteinander kämpfen<br />

und werben.<br />

Die Nationalratswahl am 15. Oktober<br />

<strong>2017</strong> wird eine Richtungsentscheidung<br />

über die Zukunft Österreichs: Wollen<br />

wir eine Regierung zwischen ÖVP und<br />

FPÖ, die unseren mühsam aufgebauten<br />

Sozialstaat demontiert, einen Niedriglohnsektor<br />

aufbaut und die gesellschaftlichen<br />

Gruppen gegeneinander<br />

ausspielt und ausgrenzt? Oder wollen<br />

wir ein Österreich der Vielfalt, in dem<br />

die Menschen aufeinander schauen,<br />

zuversichtlich in die Zukunft blicken<br />

und das Miteinander in den Vordergrund<br />

stellen? Nur eine starke Sozialdemokratie<br />

kann sicherstellen, dass<br />

jede Person in Österreich respektiert<br />

wird, unsere Schulen keine Kinder<br />

zurücklassen und unser hervorragendes<br />

Gesundheitssystem allen zugänglich<br />

bleibt. Als Integrationssprecherin<br />

meiner Partei bitte ich Sie, mir weiterhin<br />

ihr Vertrauen zu schenken, damit<br />

das jahrzehntelange, friedliche Zusammenleben<br />

in unserem schönen Land<br />

nicht aufs Spiel gesetzt wird. Es geht<br />

um viel.<br />

Artan sahtekârlıklardan dolayı sigorta kartlarının fotoğraflı olması gündemde<br />

E-card'lar fotoğraflı mı olacak?<br />

Avusturya Sosyal Sigortalar Kurumu<br />

Başkanı Alexander Biach, sigorta kartlarının<br />

(E-card) güvenlik açısından ve sahtekârlıkların<br />

önüne geçilmesi adına kimlik<br />

kartları gibi fotoğraflı olmasını istiyor. Bu<br />

konuda mecburi bir uygulamanın çok yüksek<br />

maliyeti olacağından şimdilik söz konusu<br />

olmadığı ancak isteğe göre bireylerin<br />

kendi bilgilerinin güvenliği adına böyle bir<br />

talepte bulunabileceği açıklandı.<br />

BİRÇOK KİŞİ BAŞKASININ KARTI İLE<br />

SİGORTA HİZMETİNDEN YARARLANDI<br />

Özellikle geçtiğimiz yıl, birçok kartın kaybolduğu<br />

ve bunların başkaları tarafından<br />

kullanıldığı ortaya çıkarılmış ve binlerce<br />

kişinin başkalarının sigorta kartıyla sağlık<br />

işlemi yaptırdığı tespit edilmişti.<br />

AVUSTURYA EKONOMİSİ<br />

ÇOK İYİ DURUMDA<br />

Avusturya ekonomisi büyümeye devam<br />

ediyor. Son açıklanan Ekonomik İşbirliği ve<br />

Kalkınma Örgütü (OECD) rakamlarına göre<br />

<strong>2017</strong> yılında % 2,2 ve 2018 yılında ise %<br />

1,7’lik bir büyüme bekleniyor.<br />

OECD’DEN UYARILAR<br />

Büyüme tahminlerinin tutturulabilmesi<br />

için yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu<br />

açıklayan yetkililer, şirket kurmanın kolaylaştırılması<br />

ve yeni kurulan şirketlerin<br />

desteklenmesi uyarısında bulundu.<br />

E-CARD İLE KİMLİK DE SORULMALI<br />

Sahtekârlıkların önüne geçebilme adına<br />

sağlık kurumları sigorta kartının yanında<br />

fotoğraflı kimlik kartı isteyebilir. Bu mecburi<br />

bir uygulama olmasına rağmen her<br />

zaman yapılmadığından, başkalarının sigorta<br />

kartları kullanılmaya devam ediliyor.<br />

SAĞLIK BAKANLIĞI: FOTOĞRAF OLMALI<br />

Avusturya Sağlık Bakanlığı da sigorta kartı<br />

üzerinden yapılan usulsüzlüklerin önüne<br />

geçmek için kartlara fotoğraf konmasının<br />

yararlı olacağını belirtse de yüksek maliyetten<br />

dolayı adım atılmıyor.<br />

MALİYET 18 MİLYON EURO<br />

Toplam masraflarının 18 milyon Euro’yu<br />

bulacağı tahmin edilen fotoğraflı E-cardlar<br />

konusunda çalışmalar devam ediyor.<br />

OECD: Österreichs Wachstum gewinnt an Dynamik<br />

İHRACAT ve İTHALAT ARTACAK<br />

OECD’ye göre Avusturya’nın ihracatında<br />

ciddi bir yükseliş bekleniyor ve artış rakamlarının<br />

% 5,6 civarında olacağı tahmin<br />

ediliyor. Buna karşın ithalat da % 6,2 gibi<br />

ciddi bir artış gösterecek. 2018’de ise ihracat<br />

% 4,6 ithalat ise % 5,0 artacak.<br />

İŞSİZLİK AZALACAK<br />

Ülkede işsizlik düzenli bir şekilde azalacak.<br />

<strong>2017</strong>’de % 5,7 ve 2018’de ise 5,5 oranında<br />

işsizlik gerilemeye devam edecek.<br />

Österreichs<br />

Muslime haben<br />

rund 1 Milliarde<br />

Euro Kaufkraft<br />

Avusturya’da Müslümanların<br />

Alım Gücü 1 Milyar Euro<br />

Avusturya’da çalışanlar<br />

büyük tehdit altında<br />

Viyana (OTS) - Oruç ayı Ramazan vesilesiyle<br />

brainworker adlı iletişim ve danışma ajansı<br />

Avusturya’daki Müslümanların alım gücü hakkında<br />

bir çalışma yayınladı. Ajanstan Manuel<br />

Bräuhofer şu açıklamaları yaptı: “Müslümanlar<br />

yalnız zenginleşmekle kalmıyor, sürekli<br />

zenginleşmeye devam ediyor. Alım güçlerinin<br />

ve bunun arkasındaki potansiyelin gerçekte<br />

ne kadar olduğunu, Almanya’daki var olan verilere<br />

dayanarak Avusturya için hesapladık. Bu<br />

yerli firmaların şu ana kadar hesaba katmadığı<br />

dev ekonomik bir potansiyel. Müslümanların<br />

müthiş alım gücü özellikle de ramazan<br />

nedeniyle tüketim ve medya davranışlarının<br />

değişmesi nedeniyle firmalar reklam hacimlerini<br />

grup odaklı arttırmalı ve açıkça onlara<br />

hitap etmeliler.”<br />

İSTATİSTİK EKSİKLİĞİ VAR<br />

Avusturya’da şimdiye kadar ne Müslümanların<br />

sayısı ne de onların alım güçleri hakkında<br />

güncel istatistik mevcut. En son 2001’de İstatistik<br />

Kurumunun nüfus sayımında din mensupluğu<br />

soruldu. Avusturya Entegrasyon Fonu<br />

tahminlerine göre o zaman 338.988 olan<br />

Müslüman sayısı şu anda 700 bin dolayında.<br />

Almanya’daki 4.3 ile 4.7 milyon arasındaki<br />

Müslümanların alım gücü 4 milyar Euro civarında.<br />

Bu sayı baz alınarak yapılan hesaplamada<br />

Avusturya’da yaşayan yaklaşık 700 bin<br />

Müslümanın alım gücü yılda 600 milyon Euroya<br />

tekabül ediyor. Ancak brainworker ajansı<br />

bu miktarın 1 milyar Euro civarında olduğunu<br />

tahmin ediyor. Hesaplamada Avusturya halkının<br />

Almanlardan ortalama 570 Euro alım<br />

gücü fazlalığı göz önünde tutuldu.<br />

Etnik pazar araştırmasında brainworker<br />

öncü bir kuruluş<br />

Brainworker 2006’dan bu yana etnik pazar<br />

araştırması sektöründe öncü bir iletişim ve<br />

danışma ajansıdır. Tam bir hizmet ajansı olan<br />

kuruluş organizasyonlara danışmanlık yapmakta,<br />

kültürlerarası becerilerini geliştirmeleri<br />

için çalışanları eğitmekte ve kampanyalar<br />

düzenlemektedir.<br />

Her 3 Çalışandan 1’i Burnout (Tükenmişlik Sendromu) ile karşı karşıya...<br />

Yukarı Avusturya İşçi Odası (AK OÖ) geçtiğimiz<br />

günlerde çalışma ortamı endeksinin güncelleştirilmiş<br />

bir değerlendirilmesini yayınlandı<br />

ve AK OÖ’nün düzenlediği bir basın toplantısıyla<br />

da kamuoyuyla paylaşıldı. Endekse<br />

göre Avusturya’da her 3 çalışandan 1’i<br />

Burnout durumlarına kendi işyerinde tanık<br />

oluyor, yine her 3 çalışandan 1’i kendisini<br />

Burnout tehdidi altında hissediyor.<br />

Çalışanların birçoğu için artan mesleki talepleri<br />

doyurulmuş bir özel ve aile hayatına ihtiyaç<br />

duyma ile uyumlu hale getirmek ve işte<br />

kalite için gerekli uğraşıyı göstermek giderek<br />

zorlaşıyor.<br />

Basın toplantısında endeksin değerlendirilmesi<br />

hakkında yapılan açıklamalar şöyle:<br />

Her 10 çalışandan 4’ü iş arkadaşları için endişeleniyor.<br />

Bunlardan 1/3’ü işletmede Burnout'la<br />

karşı karşıya olan birisini tanıdığını<br />

söylüyor. AK Başkanı Johann Kalliauer<br />

işverenin işyerindeki psikolojik<br />

yükleri tespit etmekle<br />

yetinmeyip bu olumsuz şartları değiştirecek<br />

etkili tedbirleri de alması<br />

gerektiğini vurguluyor.<br />

Çalışma ortamı endeksinde psikolojik<br />

stres konusu da aydınlatıldı.<br />

Buna göre çalışanların 1/4’ü kendini<br />

zaman baskısı altında hissediyor,<br />

1/6’sı ise bunu daima<br />

yaşadığını söylüyor. Çalışanların<br />

1/10’u ise teknik ve örgütsel değişimleri<br />

ve değişen iş akışını stresli buluyor.<br />

Çalışanların %52’si duruma göre, %17’isi ise<br />

sıklıkla fazla mesai yapıyor. Özellikle erkekler,<br />

kamu görevlileri, yönetici memurlar ya da<br />

kalifiye işçiler genellikle üzerinde anlaşılan çalışma<br />

saatinden daha uzun çalışmak zorunda<br />

kalıyor. İnşaat, turizm, ulaşım ve haberleşme<br />

çok fazla mesai yapılan sektörlerin başında<br />

geliyor.<br />

Çalışma ortamı endeksi 20 yıldan bu yana 3<br />

aylık periyotlarla hazırlanıyor. Endekste ekonomik<br />

ve sosyal gelişme çalışan açısından<br />

analiz ediliyor. Endeksin en düşük puanı (104<br />

puan) 2016 ilkbaharında kaydedildi. En son<br />

yayınlanan endeks 108 puan. Puanın yükselmesinin<br />

nedeni; ülkenin ve firmaların ekonomik<br />

geleceği hakkındaki olumlu düşünce,<br />

kariyer ve terfi etme konusundaki iyimserlik<br />

ve yöneticilerden duyulan memnunluk.


<strong>JUNI</strong> <strong>2017</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

Willkommen in Österreich?<br />

Zwischenbilanz zur großen Flucht<br />

„Wir schaffen das.“ Angela Merkels umstrittene<br />

Losung aus dem Fluchtsommer 2015 stellt<br />

eine Zäsur in der europäischen Zeitgeschichte<br />

dar. Doch bis heute kann sich Europa nicht auf<br />

eine gemeinsame Flüchtlingspolitik einigen.<br />

Schaffen wir das? In Österreich findet man Antworten<br />

auf diese komplexe Frage, wenn man<br />

einen Blick zurück auf die Zeit der Fluchtbewegung<br />

wirft und eine Zwischenbilanz zieht: Was<br />

ist damals im Land passiert, wie hat die Politik<br />

agiert, was können wir daraus lernen?<br />

Ferry Maier wirft einen Blick hinter die Kulissen<br />

der österreichischen Innenpolitik und berichtet<br />

über die Hintergründe und Erfahrungen<br />

jenes Jahres, als der einstige Raiffeisen-Generalanwalt<br />

Christian Konrad und er im Auftrag<br />

der Bundesregierung die Flüchtlingskoordination<br />

im Land übernahmen. Rojin Ali und andere<br />

© TYROLIA<br />

Kommende Termine für Eltern:<br />

Flüchtlinge, die nach Österreich kamen, erzählen<br />

von ihren Erfahrungen des Verlassens und<br />

Wiederfindens einer Heimat. Julia Ortner<br />

interviewt Experten wie Kilian Kleinschmidt<br />

oder Gerry Foitik und spricht mit der ehrenamtlichen<br />

Helferin Doraja Eberle oder dem<br />

Bürgermeister Dieter Posch über den Einsatz<br />

vieler Menschen an der Basis, ohne deren<br />

Engagement Österreich die große Flucht nicht<br />

so gut bewältigt hätte. Ihr Arbeitsmotto heute:<br />

Wir müssen das schaffen!<br />

Die Autoren:<br />

JULIA ORTNER ist Journalistin und beschäftigt<br />

sich schon seit vielen Jahren auch mit Flüchtlingspolitik,<br />

zuletzt als stellvertretende Chefredakteurin<br />

und Politik-Ressortleiterin des<br />

Magazins News. Davor war sie Redakteurin im<br />

Kernteam der Zeit im Bild 2. Vor ihrem Wechsel<br />

zum ORF arbeitete sie für die Wochenzeitung<br />

Falter, ihre Laufbahn hat Ortner 1998 bei<br />

der Tageszeitung Die Presse begonnen.<br />

FERDINAND „FERRY“ MAIER war von September<br />

2015 bis September 2016 als Generalsekretär<br />

des Vereins „Österreich Hilfsbereit“<br />

neben Christian Konrad als Flüchtlingsbeauftragter<br />

der Bundesregierung tätig. Von 1994<br />

bis 2014 war der studierte Betriebswirt<br />

Generalsekretär des Österreichischen Raiffeisenverbandes,<br />

von 2002 bis 2012 Nationalratsabgeordneter<br />

der ÖVP.<br />

Ferry Maier / Julia Ortner<br />

Willkommen in Österreich?<br />

Was wir für Flüchtlinge leisten können und wo Österreich<br />

versagt hat<br />

Ich erziehe mein Kind mehrsprachig - wie es mir gelingt: Samstag, 30. 9. <strong>2017</strong>, 10.00 – 14.00 Uhr<br />

Ort: Therapiezentrum Gersthof, Klostergasse 31-33, 1180 Wien<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Statement von<br />

Sebastian Kurz,<br />

Außen- und Integrationsminister<br />

Kostenlose und niederschwellige<br />

Lernhilfe für<br />

Kinder durch Lerncafés<br />

Mit Spiel und Spaß zur Zweisprachigkeit<br />

Im Familienalltag können Eltern vieles tun, um ihr zweisprachiges Kind bei der<br />

Sprachentwicklung zu unterstützen. Praktische Tipps, wie das scheinbar nebenbei gelingt...<br />

Für eine gute sprachliche Entwicklung ist der<br />

Dialog zwischen dem Kind und dessen Eltern<br />

enorm wichtig. Vater und Mutter sind meist<br />

die ersten und wichtigsten Gesprächspartner<br />

für das Neugeborene, das mit ihnen in Kontakt<br />

treten möchte. Zuerst ist die Kommunikation<br />

paraverbal, also durch Schreien, Weinen,<br />

Glucksen, und nonverbal, durch Blickkontakt<br />

und Mimik. Dann kommt langsam mehr und<br />

mehr Sprache in die Kommunikation. Wie ein<br />

Dialog funktioniert, lernen Kinder bereits als<br />

Babys. In diesen Momenten des Austauschs erwerben<br />

Kinder besonders intensiv Sprache und<br />

haben ganz besonders viel Freude, sich ihren<br />

Eltern mitzuteilen. Achten Sie also darauf, sich<br />

ausreichend Zeit und Ruhe für Gespräche einzuräumen.<br />

Seien Sie aufmerksam und zeigen<br />

Sie Ihr Interesse, indem Sie Zwischenfragen<br />

stellen und Ihrem Kind in die Augen sehen.<br />

Diese zentrale, sprachliche Interaktion ist<br />

durch nichts zu ersetzen.<br />

Sprache vor dem Bildschirm lernen?<br />

Oft fragen mich Eltern, ob ihr bilinguales Kind<br />

sich sprachlich durch Filme und Videos weiterentwickelt.<br />

Kinder sind vor dem Bildschirm<br />

auch mit Sprache in Kontakt, allerdings passiv.<br />

Es passiert hierbei keine Interaktion. Deshalb<br />

kann dies kein Ersatz sein für die Gespräche<br />

mit Eltern, Freunden und Verwandten. Aber es<br />

kann ein guter Zusatz sein.<br />

176 Seiten,<br />

28 farb. Abb.,<br />

geb. mit Schutzumschlag<br />

Tyrolia-Verlag, Innsbruck-<br />

Wien <strong>2017</strong><br />

ISBN 978-3-7022-3617-5<br />

Preis: € 19,95<br />

Auch als E-Book erhältlich:<br />

ISBN 978-3-7022-3646-5,<br />

Preis: € 16,99<br />

Vor allem ältere Kinder nehmen Vokabular,<br />

ganze Ausdrücke oder Redewendungen,<br />

manchmal sogar Verhaltensmuster mancher<br />

Figuren auf.<br />

Musik transportiert Sprache<br />

Ungefähr bis zum fünften Lebensjahr finden<br />

Kinder Musik und gemeinsames Singen besonders<br />

attraktiv. Das ist eine gute Möglichkeit,<br />

auch sprachlich-kulturelle Inhalte zu transportieren.<br />

So können Sie als Eltern zum Beispiel<br />

verschiedene Situationen, die sich im Alltag<br />

wiederholen, mit einem Lied begleiten<br />

oder einfach immer wieder mit Ihrem Kind<br />

singen.<br />

Anfangs wiederholt das Kind den Text ohne<br />

auf den Inhalt zu achten. Sie können diesen<br />

aber erklären und bewusst machen – so hat<br />

Ihr Kind noch mehr Spaß an dem Lied und<br />

der Spracherwerb profitiert davon. Jedenfalls<br />

sollten alle Medien, die im Alltag Ihres Kindes<br />

vorkommen, seien es Filme, Videos, Musik<br />

oder Bücher, in allen Sprachen, mit denen<br />

es aufwächst, vorhanden sein. So findet es<br />

sich mit seiner mehrsprachigen Wirklichkeit<br />

wieder.<br />

Spiele im familiären Alltag<br />

Wenn es darum geht, zweisprachige oder<br />

sogar dreisprachige Kinder im Alltag in ihrem<br />

Spracherwerb zu unterstützen, eignen sich<br />

ganz beiläufige Situationen sehr gut dazu.<br />

INTEGRATION / SPRACHE - 9<br />

In Mürzzuschlag wurde das 50. Lerncafé von<br />

VertreterInnen der Caritas, dem Integrationsministerium<br />

und der Stadtgemeinde Mürzzuschlag eröffnet<br />

Jedes Kind hat ein Recht auf Wissen und<br />

Bildung und soll unabhängig von Elternhaus<br />

oder Herkunft die gleichen Chancen<br />

für eine erfolgreiche Zukunft haben. Das ist<br />

das Ziel, das sich 50 österreichische Lerncafés<br />

der Caritas gesetzt haben. So lautet<br />

auch die Zielsetzung des neueröffneten<br />

Lerncafés in Mürzzuschlag. Am 14. Juni<br />

eröffneten Bernd Wachter, Generalsekretär<br />

der Caritas Österreich, Rolf Spiegel, Bereichsleiter<br />

Bildung und Interkultur der<br />

Caritas der Diözese Graz-Seckau und meine<br />

Mitarbeiterin Jennifer Resch, unsere stellvertretende<br />

Abteilungsleiterin für Förderung<br />

und Integration, sowie Ursula<br />

Haghofer, Vizebürgermeisterin von Mürzzuschlag.<br />

Das Konzept der Caritas Lerncafés<br />

hat 2007 in der Steiermark seinen<br />

Anfang genommen. Von Beginn an unterstützte<br />

das Staatssekretariat für Integraon<br />

und mittlerweile das Integrationsministerium<br />

diese Initiative mit nationalen und europäischen<br />

Mitteln. Mittlerweile konnten<br />

die Caritas Lerncafés mit mehreren Standorten<br />

pro Bundesland zu einem österreichweiten<br />

und international anerkannten<br />

Erfolgsprojekt ausgebaut werden, das bisher<br />

1.440 Kinder und Jugendliche mit Migrationshintergrund<br />

nachhaltig bei ihrem<br />

persönlichen Bildungsweg unterstützt.<br />

Denn längst nicht alle Kinder – ob mit oder<br />

ohne Migrationshintergrund – können die<br />

Schule und die ihnen gestellten Hausaufgaben<br />

ohne Hilfe bewältigen. Vielen Eltern<br />

ist es aus unterschiedlichen Gründen kaum<br />

möglich, ihre Kinder angemessen zu<br />

unterstützen. Oft fehlt das Geld für Nachhilfestunden<br />

oder Nachmittagsbetreuung.<br />

Die Lerncafés in ganz Österreich sollen hier<br />

Abhilfe schaffen – kostenlos und niederschwellig,<br />

mit der Unterstützung von<br />

über 670 Freiwilligen in ganz Österreich.<br />

Näheres dazu finden Sie auf der website der Caritas für Ihr jeweiliges Bundesland:<br />

https://www.caritas-wien.at/hilfe-angebote/asyl-integration/ausbildung/lerncafes/<br />

von Mag. Zwetelina Ortega<br />

Dabei werden die Handlungen sprachlich von<br />

den Eltern begleitet, damit das Kind vor allem<br />

in seiner schwächeren Sprache weiter wachsen<br />

kann.<br />

Wenn Sie zum Beispiel Ihr Kind baden oder<br />

wickeln, sind Sie sowieso im Austausch,<br />

versuchen Sie doch etwas mehr daraus zu<br />

machen. Es ist eine gute Chance, um die Körperteile<br />

zu lernen.<br />

Gemeinsam Einkaufen und Kochen<br />

Oder der gemeinsame Einkauf. Geben Sie doch<br />

kleine Aufträge, was das Kind suchen und bringen<br />

soll und beobachten Sie, was es versteht<br />

und was noch nicht. Kinder lieben es, ihren<br />

Eltern behilflich zu sein.<br />

Das funktioniert auch wunderbar beim<br />

gemeinsamen Kochen. Dieses hat zusätzlich<br />

eine kulturelle Komponente und Sie können<br />

Ihrem Kind einiges über Traditionen, Bräuche,<br />

typische Gerichte und Gewürze beibringen.<br />

Freude an der Kommunikation<br />

Das gute ist, man kann nichts falsch machen.<br />

Es geht um die Freude an der Kommunikation<br />

und den Spaß an der Sprache. Es geht nicht<br />

darum, ob etwas richtig oder falsch ist. Der<br />

Umgang mit den Sprachen des Kindes soll<br />

möglichst spielerisch sein. Manchmal fällt<br />

das sehr kreativ aus. Kinder denken sich<br />

Fantasiewörter aus, erfinden Sprachen oder<br />

behaupten Sprachen zu können, von denen<br />

Zur Autorin:<br />

Mag. Zwetelina Ortega ist Sprachwissenschaftlerin, Autorin<br />

und Expertin für Mehrsprachigkeit. Sie ist Gründerin des<br />

"Beratungszentrum Linguamulti - mehrsprachige Erziehung<br />

und kreative Sprachförderung" (www.linguamulti.at).<br />

Dort bietet sie Beratung und Workshops für mehrsprachige<br />

Erziehung an und arbeitet mit Eltern, PädagogInnen und<br />

Kindern. Ortega ist mit Bulgarisch, Spanisch und Deutsch<br />

aufgewachsen. In diesen drei Sprachen verfasst sie auch<br />

ihre literarischen Texte. 2012 erschien der Gedichtband<br />

"Aз und tú" (Edition Yara).<br />

Sie ist Dozentin an der Universität Wien und leitet unter<br />

anderem Fortbildungen an der Pädagogischen Hochschule<br />

Wien, dem Landesinstitut für Schule in Bremen etc.<br />

Kontakt: z.ortega@linguamulti.at oder +436769669775<br />

Sie wissen, es stimmt nicht. Aber all das ist<br />

ein gutes Zeichen. Es zeigt, dass Ihr Kind<br />

lustvoll mit seiner Mehrsprachigkeit umgeht.<br />

Weiter so! Ursprünglich erschienen am 10.05.<strong>2017</strong>,<br />

Beratungszentrum Linguamulti - mehrsprachige Erziehung und kreative Sprachförderung,<br />

Beratung und Workshops für mehrsprachige Erziehung<br />

Kontakt: z.ortega@linguamulti.at oder +436769669775, www.linguamulti.at<br />

© Felicitas Matern / feelimage.at<br />

www.derstandard.at<br />

© Magdalena Possert


<strong>JUNI</strong> <strong>2017</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

AUSFLUGSZIELE UND REISEN - 10<br />

Muslimische Kulturen in Österreich<br />

Ausstellung: ISLAM<br />

18. März – 5. November <strong>2017</strong><br />

schaIIaburg.at<br />

Noch bis zum 5. November <strong>2017</strong> präsentiert<br />

die Schallaburg die Ausstellung ISLAM.<br />

Im Fokus der Ausstellung stehen muslimische<br />

Kulturen in Österreich und das Zusammenleben<br />

von Menschen unterschiedlicher religiöser<br />

und kultureller Traditionen. Dabei rückt jene<br />

Religion in den Mittelpunkt, die oft im Widerspruch<br />

zur europäischen Gesellschaft gesehen<br />

wird: der Islam.<br />

Ausgangspunkt sind lebendige Begegnungsräume<br />

von heute: Anhand vertrauter Situationen<br />

im täglichen Zusammenleben werden in<br />

acht Kapiteln u.a. in bewohnt, besprochen<br />

oder bekleidet aktuelle Fragen, historische Entwicklungen<br />

und unterschiedliche Sichtweisen<br />

in den Mittelpunkt gerückt. Sie laden zu einer<br />

vertieften kulturellen Begegnung ein. Im<br />

Austausch mit den Gästen sollen möglichst<br />

viele Stimmen hörbar werden, sollen auch<br />

Unsicherheit und Ungewissheit zulässig sein.<br />

Die Ausstellung schafft einen Raum, in<br />

dem diese Kultur der Begegnung möglich<br />

ist, bereichert, und Lust auf ein Mehr an<br />

Auseinandersetzung macht.<br />

Die Schallaburg versteht sich als Ausstellungshaus<br />

und als Begegnungsraum. Es werden<br />

Themenausstellungen gezeigt, die Menschen<br />

bewegen.<br />

Yeni VVT-Biletleri<br />

Die Neuen VVT-Tickets<br />

Österreich bleibt Reiseziel Nummer 1<br />

Urlaubsbarometer <strong>2017</strong><br />

Wien (OTS) - Zum 17. Mal hat das Meinungsforschungsinstitut<br />

Ipsos Konsumenten aus<br />

verschiedenen Ländern zu ihrem Reiseverhalten<br />

befragt.<br />

Besim Akinci, CEO der Europ Assistance<br />

Österreich, resümiert:<br />

"Kürzer, aber öfter lautet die Devise für den<br />

Sommerurlaub <strong>2017</strong>. Mittelstreckendestinationen<br />

wie Italien und Spanien gewinnen<br />

stark dazu. Viele Gäste möchten nicht nur<br />

einen reinen Badeurlaub machen, sondern<br />

auch Kultur, Land und Leute erleben."<br />

Mehr Urlaub für weniger Geld<br />

In diesem Jahr planen 66% der Österreicher<br />

in den Sommermonaten die Koffer zu packen<br />

– um drei Prozentpunkte mehr als im Vorjahr.<br />

Zusammen mit der Schweiz hält Österreich<br />

damit den höchsten Anteil an Urlaubswilligen<br />

in Europa. Jedoch verkürzt sich die durchschnittliche<br />

Urlaubsdauer im Vergleich zum<br />

Vorjahr von 2,3 auf 1,8 Wochen.<br />

Das durchschnittliche Urlaubsbudget der<br />

Österreicher schrumpft um 11% auf 2.423<br />

Euro. Österreich liegt damit auf Platz 2 hinter<br />

den Schweizern und vor den Deutschen. Vor<br />

allem die Engländer wollen den Gürtel bei<br />

der Urlaubsplanung enger schnallen. Lagen<br />

sie 2015 noch mit umgerechnet 3.081 Euro<br />

Urlaubsbudget an der Spitze, hat sich die<br />

Urlaubskassa im Jahr <strong>2017</strong> auf 1.888 Euro fast<br />

halbiert.<br />

Das beliebteste Reiseziel der Österreicher<br />

bleibt das eigene Land, gefolgt von Italien,<br />

Kroatien und Spanien<br />

Das Meer ist für 64% der Österreicher der<br />

bevorzugte Ort für einen Sommerurlaub.<br />

23% bevorzugen einen Urlaub am Land und<br />

20% planen einen Städtetrip. Auch die top 10<br />

Städte, die man im Leben zumindest einmal<br />

bereisen möchte, wurden abgefragt. Wenig<br />

überraschend liegen New York, London und<br />

Paris auf den ersten Plätzen.<br />

Arbeiten trotz Urlaub<br />

Leider bleibt es vielen nicht erspart, auch<br />

während des Urlaubes für die Firma erreichbar<br />

sein zu müssen. Besonders hart trifft es<br />

die Amerikaner, wo knapp die Hälfte auch im<br />

Urlaub E-Mails checkt oder mit dem Arbeitgeber<br />

in Verbindung steht. In Österreich<br />

geben hingegen 68% der Befragten an, Firmenhandy<br />

und Laptop im Urlaub ungenutzt<br />

zu lassen.<br />

Yeni yıllık VVT biletleri çok hesaplı ve<br />

şimdi daha da hesaplı sunuluyor. VVT,<br />

ÖBB (Tirol) ve IVB'nin birçok güzergâhı,<br />

daha fazla bağlantıları ve birçok kampanyası<br />

hepsi birarada.<br />

Tirol Bileti (Tirolticket) 490€,<br />

Seçilen Bölge Bileti (Regioticket) 380€<br />

Yeni Yıllık Tirol Bileti (Tirolticket) yada<br />

seçilen bir bölge (Regioticket) bütün toplu<br />

taşıma araçları içindir.<br />

Yıllık Sömestr Bileti (LAND) BÜTÜN Tirol<br />

eyaleti içinde başlayan ve tamamlanan<br />

tüm güzergâhlar içindir, İnnsbruck merkez<br />

ve gece otobüsleri (Nightliner) de dahildir.<br />

Die neuen Jahres-Tickets des VVT sind günstiger<br />

als bisher und bieten noch mehr als bisher:<br />

Mehr Strecken, mehr Verbindungen und alle<br />

Angebote von VVT, ÖBB (in Tirol) und IVB<br />

inklusive.<br />

Das Tirolticket ist um 490€,<br />

das Regioticket um 380€ erhältlich.<br />

Die neuen Jahres-Tickets sind Netzkarten und<br />

gelten in ganz Tirol (Tirolticket) oder in einer<br />

gewählten Region (Regioticket) für den gesamten<br />

öffentlichen Verkehr. Streckengebundene<br />

Tickets gibt es seit 1. Juni nicht mehr. Neu ist<br />

auch, dass das Tirolticket nicht mehr übertragbar<br />

ist – aber wenn man es verliert, kann ein<br />

Ersatzticket ausgestellt werden.<br />

Sämtliche anderen schon bisher bestehenden<br />

vergünstigten Ticketangebote, also die vergünstigten<br />

Tickets für SchülerInnen, für Lehrlinge,<br />

für Studierende und für SeniorInnen<br />

bleiben bestehen. Zum Ticket gehören, neben<br />

innertiroler Strecken, auch die grenzüberschreitenden<br />

Verbindungen zwischen Ost- und<br />

Nordtirol über das Pustertal und über den Felbertauern,<br />

sowie ins Außerfern über Garmisch-<br />

Partenkirchen.<br />

Semesterticket - Gleicher Preis,<br />

mehr Öffis für Uni und Freizeit<br />

Mit dem neuen Semester-Ticket LAND fahren<br />

StudentInnen mit Bus, Bahn und Tram 1<br />

Semester durchs ganze Land: Inkludiert sind<br />

ALLE Strecken mit Start und Ziel in Tirol, inkl.<br />

Kernzone Innsbruck und aller Nightliner. Das<br />

Semester-Ticket LAND gilt ab 1. September<br />

<strong>2017</strong> für 6 Monate zum Preis von 180,- Euro<br />

pro Semester für Studierende bis 27 Jahre.<br />

Mehr Infos unter:<br />

VERKEHRSVERBUND TIROL GESMBH<br />

Sterzinger Straße 3 | 6020 Innsbruck<br />

VVT KundInnencenter Hotline:<br />

T +43 (0)512 56 16 16<br />

F +43 (0)512 56 16 16 22<br />

info@vvt.at | www.vvt.at<br />

Das vollständige Europ Assistance Urlaubsbarometer <strong>2017</strong> finden Sie unter:<br />

www.generali.at/presse/studien/<br />

Ausstellung zeigt die Geschichte der Rechtsprechung<br />

„Alles was Recht ist“<br />

Ausstellung: Unter dem Titel „Alles was Recht<br />

ist“ blicken wir auf die Geschichte der Rechtsprechung<br />

und dahin, wo wir uns gemeinsam<br />

hinbewegen. Wie wir miteinander unsere<br />

Welt gestalten, im Kleinen wie im Großen.<br />

Wie Menschen früher miteinander umgingen<br />

- und wir jetzt und hier. Es liegt an uns<br />

wie wir diese Gesetze leben und ändern. Im<br />

Ausstellungsrundgang gehen wir in einem<br />

gemeinsamen Austausch mit unseren Gästen<br />

den Fragen nach: Reden oder richten?<br />

Versöhnen oder vergelten? Verfolgen oder<br />

vergessen? Demonstrieren oder dulden?<br />

Blick“, die auf die Besonderheiten des Ausstellungsortes<br />

und der umliegenden Tier- und<br />

Pflanzenwelt aufmerksam macht.<br />

AUSSTELLUNG Schloss Pöggstall<br />

Hauptplatz 1 3650 Pöggstall<br />

Tel +43 (0)800/24 10 45<br />

ÖFFNUNGSZEITEN:<br />

1. April bis 12. November <strong>2017</strong> täglich von<br />

9–18 Uhr Einlass bis 17 Uhr<br />

„Alles was Recht ist“ erzählt die Geschichte<br />

der Rechtsprechung und wie Regeln das<br />

Zusammenleben der Menschen und damit<br />

die Gesellschaft gestalten.<br />

Foto: VVT<br />

Vom neu renovierten Schloss Pöggstall ausgehend,<br />

kann auch die einmalige Region des<br />

Südlichen Waldviertels erkundet und erlebt<br />

werden, eine Möglichkeit dazu ist die geführte<br />

Landschaftstour „Auf den zweiten


11 - JUGEND UND BILDUNG<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

<strong>JUNI</strong> <strong>2017</strong><br />

Foto: NÖ Landesjugendreferat / eljub<br />

Werte in der globalisierten Welt<br />

5. eljub E-Book Woche<br />

Vom 1. bis 8. Juli <strong>2017</strong> finden im Rahmen der<br />

eljub Europäischen Jugendbegegnungen parallel<br />

zwei internaonale Jugendtreffen in Krems<br />

an der Donau sta: Beide stehen im Zeichen<br />

eines gelebten interkulturellen Austausches.<br />

Beide widmen sich Fragen der Integraon. Die<br />

etwa sechzig TeilnehmerInnen kommen aus<br />

15 verschiedenen Ländern.<br />

Die füne eljub E-Book Woche<br />

Die 5. eljub E-Book Woche versammelt Jugendliche<br />

aus verschiedenen europäischen Ländern<br />

zum Kennenlernen und angeregten Austausch.<br />

Jugendliche haben Gelegenheit sich bei<br />

gemeinsamen Erlebnis-Tagen in Krems an der<br />

Donau und anderen Orten in Niederösterreich<br />

und Wien zu vernetzen und schreiben gemeinsam<br />

ein E-Book.<br />

Smmen ehemaliger TeilnehmerInnen der<br />

E-Book-Woche: “Ich häe nie gedacht, dass<br />

junge Leute in Europa so verschieden sein<br />

können, aber ich häe auch nie erwartet, dass<br />

Verschiedenheit etwas so Wunderschönes ist”<br />

(Susanne, 15. Österreich). “Noch nie habe ich<br />

Auffrischungsbedarf, Schulwechsel, Wiederholungsprüfung.<br />

Die Ferien sind der<br />

ideale Zeitraum, um Wissenslücken auszugleichen,<br />

Gelerntes zu vertiefen und sich<br />

auf das kommende Schuljahr vorzubereiten.<br />

Daher bietet die Schülerhilfe auch in<br />

diesem Jahr Nachhilfe in den Sommerferien<br />

an. Die Schülerinnen und Schüler –<br />

von der Volksschule bis zur Matura –<br />

können Versäumtes nachholen, Gelerntes<br />

vertiefen und so einen Vorsprung, Selbstvertrauen<br />

und Motivation für den Schulalltag<br />

im Herbst aufbauen.<br />

Die Schülerhilfe fördert kompetent und<br />

mit beinahe 30-jähriger Erfahrung Kinder<br />

und Jugendliche mit erfolgreichem Nachhilfeunterricht<br />

für alle Schularten, Klassen<br />

und Fächer.<br />

Qualifizierte und engagierte NachhilfelehrerInnen<br />

begleiten den Schüler Schritt für<br />

Schritt auf dem Weg zum schulischen<br />

Erfolg und helfen, Lernziele zu erreichen<br />

und Lerndefizite langfristig zu beheben.<br />

so intensiv über meine Identät nachgedacht<br />

wie hier” (Aimee, 16, Polen). “Ich habe gelernt,<br />

was Toleranz in wirklichen Kontexten bedeutet,<br />

wie sich Jugendliche mit gegenwärgen<br />

Problemen auseinandersetzen und wie man<br />

Literatur als Folge einer Gruppendiskussion<br />

erschaffen kann.” (Diana, 17, Rumänien)<br />

Erstmals: eljub Workshop „Werte in der<br />

globalisierten Welt“<br />

Zeitgleich findet zum ersten Mal ein Workshop<br />

zum Thema „Werte in der globalisierten Welt“<br />

sta. Die Idee, einen offenen, strukturierten<br />

Dialog über Werte in der globalisierten Welt zu<br />

beginnen, kommt von Jugendlichen, die 2016<br />

an einem eljub Dialog teilnahmen.<br />

Nach einem weiteren Werteworkshop im<br />

Jahr 2018 werden die Ergebnisse in Form eines<br />

E-Books publiziert.<br />

Am Freitag, dem 7. Juli werden die Ergebnisse<br />

beider Jugendtreffen in Spitz präsenert.<br />

Weitere Informaonen zum Projekt:<br />

www.eljub.eu<br />

Für einen guten Start ins neue Schuljahr<br />

WH- und Sommerlernkurse<br />

Mit den WH- und Sommerlernkursen der<br />

Schülerhilfe steht einer erfolgreichen<br />

Wiederholungsprüfung und einem guten<br />

Schulstart nichts mehr im Wege.<br />

Die Sommerkurse der Schülerhilfe finden<br />

im Zeitraum vom 07.08. bis 08.09.<strong>2017</strong><br />

statt. Anmeldeschluss für die Nachhilfe im<br />

Sommer ist der 21. Juli <strong>2017</strong>.<br />

Die Schülerhilfe ist das erste Nachhilfe-<br />

Institut mit TÜV-Siegel nach ISO9001.<br />

SCHÜLERHILFE – Theresia Glugovsky,<br />

die Nachhilfe<br />

INNSBRUCK, Salurner Str. 18, 0512/570557<br />

HALL, Stadtgraben 1, 05223/52737,<br />

SCHWAZ, Münchner Str. 48, 05242/61077<br />

WÖRGL, Speckbacherstr. 8, 05332/77951<br />

TELFS, Obermarktstr. 2, 05262/63376<br />

Mehr Infos unter:<br />

www.schuelerhilfe.at<br />

In neuer, ansprechender Form:<br />

11 neue Berufsprofile<br />

Foto: BIFO<br />

Elf Profile von Lehrberufen hat das BIFO kürzlich<br />

in übersichtlicher und ansprechender Form<br />

zusammengefasst. Insgesamt wurden damit<br />

nun 58 verschiedene Berufe herausgegeben.<br />

Die Berufsprofile beinhalten Informationen<br />

zum Berufsalltag, zur Ausbildung sowie zu den<br />

notwendigen Eigenschaften und Interessen,<br />

die Lehrinteressierte mitbringen sollten. Eine<br />

Reihe von Fotos bereichert die Beschreibung<br />

und zeigen die jeweiligen Berufe im Praxisumfeld.<br />

Im Sommer folgen weitere Berufe wie<br />

zum Beispiel Bodenleger, Florist/in, Bürokaufmann/-frau,<br />

Oberflächentechnik und Medienfachmann/-frau.<br />

Unter www.berufsprofile.at können alle derzeitigen<br />

Profile heruntergeladen werden.<br />

Für Schulen besteht die Möglichkeit, die Berufsprofile<br />

für den Unterricht in ausgedruckter<br />

Form beim BIFO anzufordern.<br />

Kontakt:<br />

bifoinfo@bifo.at oder 05572/31717<br />

Das BIFO wurde als Forum für Bildungs- und<br />

Berufsberatung vom Land Vorarlberg und<br />

von der Wirtschaftskammer Vorarlberg<br />

gegründet.<br />

www.berufsprofile.at<br />

WH-<br />

&<br />

<br />

Sommerkurse<br />

Immer für Sie & Ihr Kind da - für alle Schulklassen und<br />

alle Fächer von der Volksschule bis zur Matura!<br />

Herzaman sizin ve çocuğunuz için burada - bütün<br />

sınıflar ve dersler için, İlkokul‘dan Matura‘ya kadar.<br />

Geld-zurück-Garantie*<br />

bei Nichtbestehen der WH<br />

Tekrar sınavında başarısız<br />

olunduğu takdirde<br />

para-iade-garantisi*<br />

Vorbereitung auf die Nachmatura!<br />

1 Sondertarif: Aktionsbedingungen unter www.schuelerhilfe.at/fuenfwegodergeldzurueck.<br />

INNSBRUCK, Salurner Str. 18, 0512 / 570557<br />

HALL, Stadtgraben 1, 05223 / 52737<br />

SCHWAZ, Münchner Str. 48, 05242 / 61077<br />

WÖRGL, Speckbacherstr. 8, 05332 / 77951<br />

TELFS, Obermarktstr. 2, 05262 / 63376<br />

WWW.SCHUELERHILFE.AT<br />

Entgeltliche Einschaltung


<strong>JUNI</strong> <strong>2017</strong><br />

Kinderarbeit im Kakaoanbau<br />

Bittersüße Schokolade<br />

Der Großteil (43 %) der weltweit produzierten<br />

Schokolade wird in Europa konsumiert. 8,5 kg<br />

Schokolade isst durchschnittlich jede/jeder<br />

ÖsterreicherIn pro Jahr. Der Großteil der<br />

Kakaobohnen (73 %) kommt wiederum aus<br />

Afrika. Laut einem Bericht der Tulane Universität,<br />

USA (2015) arbeiten allein in der Elfenbeinküste<br />

und in Ghana mehr als zwei<br />

Millionen Kinder auf Kakaoplantagen. „Das<br />

Schleppen von bis zu 50 kg schweren Säcken<br />

verursacht bei Kindern schwere Rückenschmerzen<br />

und mitunter Leistenbrüche. Die<br />

Verletzungsgefahr durch die gefährlichen Erntegeräte,<br />

wie Macheten ist besonders bei Kindern<br />

groß. Der massive Einsatz von Pestiziden<br />

lässt die Gesichter der Kinder aufquellen“,<br />

beschreibt Stefan Grasgruber-Kerl von Südwind<br />

die negativen Auswirkungen für Kinder.<br />

Schokoladen-Check <strong>2017</strong><br />

„Um Kinderarbeit auszuschließen und ein<br />

faires Einkommen<br />

für Bäuerinnen<br />

und Bauern sicherzustellen,<br />

sollten<br />

Konsumentinnen<br />

und Konsumenten<br />

beim Kauf ihrer<br />

Schokolade auf<br />

das FAIRTRADE-<br />

Siegel achten",<br />

empfiehlt Stefan<br />

Grasgruber-Kerl<br />

von Südwind. 24<br />

“Mit 394.511 Jobsuchenden (inkl. Schulungsteilnehmer)<br />

sank die Arbeitslosigkeit in Österreich<br />

Ende Mai gegenüber Mai 2016 um rund<br />

11.000 oder 2,7 Prozent. Die Trendwende hat<br />

Ende Mai nun alle Bundesländer erreicht, auch<br />

in Wien und Niederösterreich ging die Zahl der<br />

Jobsuchenden gegenüber Mai 2016 zurück.<br />

Weitere Anstrengungen im Bereich der aktiven<br />

Arbeitsmarktpolitik sind jedoch zweifelsohne<br />

notwendig, insbesondere der Anstieg von langzeitarbeitslosen<br />

Personen (+4.354/+8,0%)<br />

und arbeitslos gemeldeten Menschen mit<br />

Behinderung (+795/+6,7%) verlangen unsere<br />

Aufmerksamkeit”, erklärte Johannes Kopf,<br />

Vorstand des Arbeitsmarktservice (AMS).<br />

Die Arbeitslosenquote nach nationaler Definition<br />

liegt in Österreich aktuell bei 8,0 Prozent.<br />

Damit ist sie um 0,5 Prozentpunkte zurückgegangen.<br />

Der EU-Durchschnitt liegt bei 7,8<br />

Prozent. Die Jugendarbeitslosenquote beträgt<br />

in Österreich nach dieser Definition 10,5 Prozent,<br />

im Durchschnitt der EU liegt dieser Wert<br />

bei 16,7 Prozent.<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

Eigenmarken-Schokoladen von österreichischen<br />

Supermärkten wurden von Südwind und<br />

GLOBAL 2000 nach ihrer ökologischen und<br />

sozialen Qualität bewertet. Testsieger wurden<br />

die Schokoladentafeln „Natur*pur Bio-Heumilch-Schokolade“<br />

und „free from Bio-Vollmilch-Schokolade“<br />

beide von Spar.<br />

In 17 getesteten Schokoladentafeln konnten<br />

Pestizide nachgewiesen werden – bis zu sieben<br />

verschiedene in einer Tafel. Die festgestellten<br />

Mengen in den Tafeln bergen jedoch keine<br />

direkten Gesundheitsrisiken für die KonsumentInnen.<br />

Einige der Chemikalien (wie z. B.<br />

Chlorpyrifos und Cypermethrin) sind allerdings<br />

hormonell wirksam und entfalten ihre Wirkung<br />

auch bei kleinsten Mengen. „Wer sich, die<br />

Umwelt und die Menschen vor schädlichen<br />

Pestiziden schützen will, sollte zu Schokolade<br />

mit dem Bio-Siegel greifen", sagt Martin Wildenberg<br />

von GLOBAL<br />

OTS<br />

2000.<br />

Der Schokoladen-Check zum Download:<br />

www.global2000.at/sites/global/files/Schokolade_Check_<strong>2017</strong>_SC_1a.pdf<br />

Arbeitslosigkeit in Österreich gesunken<br />

Trendwende am Arbeitsmarkt<br />

Wie auch in den Vormonaten sind es vor allem<br />

junge Menschen die von der Erholung der<br />

Wirtschaft und des Arbeitsmarktes überdurchschnittlich<br />

profitieren.<br />

Weiterhin nimmt die Arbeitslosigkeit in den<br />

von der konjunkturellen Entwicklung besonders<br />

betroffenen Branchen besonders deutlich<br />

ab, wie in der Bauwirtschaft, in der Warenproduktion,<br />

in der Arbeitskräfteüberlassung, im<br />

Tourismus und im Handel. Ein leichter Anstieg<br />

zeigt sich hingegen noch im Gesundheits- und<br />

Sozialwesen mit 1,4 Prozent.<br />

Trotz der guten Gesamtentwicklung fallen<br />

allerdings einige Gruppen am Arbeitsmarkt<br />

weiter zurück. Hier sind vor allem Personen ab<br />

50 Jahre zu nennen, die nach dem Verlust des<br />

Arbeitsplatzes kaum wieder in Beschäftigung<br />

kommen können. Auch für gesundheitlich beeinträchtigte<br />

und behinderte Menschen zeigt<br />

sich das Arbeitsmarktgeschehen nach wie vor<br />

besonders schwierig.<br />

Sinkende Arbeitslosigkeit und steigende Beschäftigung<br />

in Tirol - auch Herausforderungen<br />

bleiben bestehen<br />

„Die Zahl der Beschäftigten hat<br />

erneut kräftig zugenommen und<br />

erreicht ein neues Höchstniveau<br />

auf dem Tiroler Arbeitsmarkt. Die<br />

Arbeitslosigkeit sinkt weiter um<br />

6,2 %, wovon auch – wie zuletzt –<br />

die Langzeitarbeitslosen profitieren.<br />

Nach Branchen gab es<br />

einen kräftigen Rückgang in der<br />

Beherbergung und Gastronomie,<br />

gefolgt vom Abschnitt Handel, auch<br />

der Bau und die Herstellung von<br />

Waren sind zu nennen.“, fasst<br />

AMS Tirol Chef Anton Kern die<br />

aktuellen Tiroler Arbeitsmarktdaten<br />

zusammen.<br />

Quelle: AMS<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Wien (OTS) - Am 15. Juni ist EU-weit, in<br />

Liechtenstein, Norwegen und Island die neue<br />

Roaming-4-Regelung „Roam like at Home“ in<br />

Kraft getreten, die einigermaßen kompliziert<br />

ist und aufgrund der vielen, detaillierten<br />

Informationen dazu geführt hat, dass Kunden<br />

nun verunsichert sind. Es gilt:<br />

Alle, die in der EU urlauben, können die in<br />

ihren Inlandstarifen, in allen Netzen geltenden,<br />

enthaltenen Sprachminuten, SMS und<br />

MMS seit 15. Juni im EU-Ausland so nutzen als<br />

wären sie zu Hause in Österreich.<br />

Sorgenfrei telefonieren und SMS versenden<br />

Denn wer mit seinem Handy oder Smartphone<br />

im EU-Urlaub telefonieren, SMS versenden<br />

und im Netz surfen will, kann das – so<br />

wie auch in Österreich gewohnt – tun, verbrauchte<br />

Einheiten werden einfach vom Paketvolumen<br />

abgezogen. Wer über keinen<br />

Pakettarif verfügt, zahlt für jede Einheit das,<br />

was auch in Österreich verrechnet wird.<br />

Wien (OTS) - Die Reise kostet kurz vor Buchungsende<br />

plötzlich deutlich mehr – wegen<br />

Aufschlägen für die Zahlung per Kreditkarte,<br />

wegen aufzugebendem Gepäck oder einfach<br />

wegen einer nicht näher definierten<br />

„Servicepauschale“ für den Reisevermittler.<br />

Das führt bei vielen Konsumenten zu großem<br />

Ärger.<br />

Auch das EU-weite Netzwerk der Europäischen<br />

Verbraucherzentren (ECC-Net) kennt<br />

diese Problematik. Es wurde eine Studie<br />

durchgeführt. Insgesamt wurden 602<br />

Problemfälle behandelt. 60 Prozent davon –<br />

das ist die weitaus größte Gruppe - betrafen<br />

Preiserhöhungen während der Onlinebuchung<br />

von Flügen.<br />

EVZ-Juristin Dr. Barbara Forster: „Auffallend<br />

war bei der Studie, dass gerade bei der<br />

Buchung über Online-Reisebüros im letzten<br />

Buchungsschritt noch extrem hohe Gebühren<br />

hinzukommen. Wir raten Ihnen, das zu vermeiden,<br />

indem Sie direkt bei Airlines, Hotels<br />

oder Autovermietern buchen.“<br />

10 Tipps gegen überraschende<br />

Preiserhöhungen<br />

Basierend auf der Studie hat das<br />

Netzwerk praktische Tipps für Konsumenten<br />

erstellt:<br />

1. Ausgewiesene Preise müssen alle<br />

Steuern und Gebühren enthalten,<br />

die jedenfalls anfallen.<br />

2. Überprüfen Sie, ob die von Ihnen<br />

gewünschten Extras im beworbenen<br />

Preis enthalten sind.<br />

ARBEIT UND KONSUMENT - 12<br />

EU-Roaming-Regel für Urlauber<br />

Was man als EU-Urlauber wissen muss<br />

Sorgenfrei surfen: Betreiber senden rechtzeitig<br />

Warn-SMS<br />

Für Tarife mit Daten-Kontingenten gelten seit<br />

Mitte Juni im EU-Ausland großzügige Fair Use<br />

Limits für Urlauber. Die Infos dazu finden<br />

sich auf den Homepages der einzelnen<br />

Betreiber. Es ist aber nicht notwendig, im<br />

Urlaub täglich seinen Datenverbrauch zu<br />

checken, denn alle Betreiber senden ein<br />

Info-SMS, wenn 100 % des monatlichen<br />

zustehenden Fair Use-Kontingents verbraucht<br />

sind.<br />

Sorgenfrei Kostengrenzen einhalten<br />

Darüber hinaus gibt es wie schon bisher eine<br />

Kostengrenze von EUR 60,- inkl. Ust., die nur<br />

aktiv, also mit Zustimmung des Kunden,<br />

überschritten werden kann.<br />

Wer überwiegend (etwa länger als 2 Monate<br />

in einem Zeitraum von 4 Monaten) im EU-<br />

Ausland Roaming nutzt, bekommt eine Warnung<br />

vor möglichen Zusatzkosten.<br />

Tipps, um Zusatzkosten zu vermeiden<br />

Preissteigerungen bei Online-Reisebuchung<br />

3. Nehmen Sie sich ausreichend Zeit für die<br />

Onlinebuchung und prüfen Sie Ihre Angaben<br />

aufmerksam auf Tippfehler.<br />

4. Vergewissern Sie sich, dass die Funktion<br />

„flexible Reisedaten“ nicht voreingestellt<br />

ist.<br />

5. Prüfen Sie genau, was durch eine angebotene<br />

Versicherung abgedeckt wäre.<br />

6. Kästchen mit Zusatzleistungen dürfen laut<br />

EU-Recht nicht bereits vorab ausgewählt sein.<br />

7. Werden Sie darauf hingewiesen, dass<br />

für die Zahlung mit Kreditkarte eine Gebühr<br />

verrechnet wird?<br />

8. Machen Sie Screenshots von jedem Buchungsschritt.<br />

9. Der Vertrag kommt durch einen Klick<br />

zustande. Bei Reisebuchungen gibt es kein<br />

kostenloses Rücktrittsrecht!<br />

10. Kontrollieren Sie Ihre E-Mails, wichtige<br />

Informationen, wie die Buchungsbestätigung,<br />

könnten auch im Spamordner („Junk-Mail“)<br />

landen.


13 - AVUSTURYA<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

HAZİRAN <strong>2017</strong><br />

Sağlık ve Kadın Bakanı Pamela Rendi-Wagner Kadın Sağlığı Eylem Planını açıkladı<br />

KADIN SAĞLIĞI ÖNEMLİ<br />

Viyana (OTS)- Dünya nüfusunun<br />

yarısından fazlası kadın. Hastalık<br />

riskleri, sağlık davranışları ve hastalıklarının<br />

seyri erkeklere göre<br />

son derece farklı. Sosyo-ekonomik<br />

durum nedeniyle yoksulluktan<br />

erkeklere göre daha çok<br />

etkileniyorlar. Kadınların sağlık<br />

konusunda fırsat adaletini iyileştirmek<br />

için, Sağlık Bakanlığı ortak<br />

çözümlere dair hedef ve tedbirleri<br />

içeren kadın sağlığı ile ilgili bir<br />

eylem planı üzerinde çalıştı. Çalışmanın<br />

tanıtımı Birinci Kadın<br />

Sağlığı Görüşmeleri kapsamında<br />

konu ile ilgili uzman izleyicilere<br />

yapıldı.<br />

Kadın Sağlığı Görüşmelerinin açılış<br />

konuşmasında Sağlık Bakanı<br />

Rendi-Wagner şunlara vurgu<br />

yaptı: ''Kadınlar hür iradeli ve sağlıklı<br />

yaşayabilmeli. Rol beklentileri,<br />

çalışma şartları, gelir fırsatları<br />

ve şiddetsiz bir hayat gibi olgular<br />

buna katkı sağlar. Kadın Sağlığı<br />

eylem planı kadınların sağlık konusunda<br />

adaletli fırsatlara sahip<br />

olabilmesinde önemli bir mihenk<br />

taşı. İlk kez böyle geniş bir çalışmada<br />

uzmanlar ve konuyla ilgili<br />

taraflar kadın sağlığı bağlamında<br />

hedef ve tedbirleri formüle ederek<br />

bir eylem planında topladılar.<br />

Sıra şimdi uygulamaya geldi.''<br />

Europol Çocuk<br />

Pornosuna<br />

Karşı Bilgi<br />

Arıyor<br />

Avrupa Polis Ofisi (Europol) çocuk istismarını<br />

önlemeye yönelik büyük olaylarla<br />

ilgili delilleri internette yayınladı<br />

ve tüm Avrupa genelinde soruşturmalara<br />

vatandaşların yardımları için çağrı<br />

yaptı.<br />

Kopenhag’dan Avrupa polis teşkilatı,<br />

görünüşte zararsız gibi olan bir şampuan<br />

şişesinin, plastik torbanın ve<br />

bir parça duvar kağıdının bile sonuca<br />

ulaştıracak derecede önemli bulgular<br />

olabileceğini duyurdu.<br />

Avrupa Polis Ofisi'nin Europol.europa.eu/stopchildabuse<br />

internet sayfasında<br />

çocuk pornografisi video ve<br />

fotoğrafların fonunda tespit edilen 20<br />

cisim gösterilerek, en küçük bir şeyin<br />

bile olayın çözümünde çok önemli<br />

olacağı halka duyuruldu.<br />

Kısa bir süre önce gıda paketleri ve çöp<br />

kovalarının fotoğraflarda arka fonda<br />

tespit edilmesiyle Europol iki kurbanın<br />

kimliğini belirlemişti.<br />

Bir sonraki adım, sağlık sisteminin<br />

ilgili iştirakçılarıyla, kadın politikacıları<br />

ve diğer politika alanlarından<br />

ilgili ve grup temsilcileriyle<br />

birlikte çalışmak olacak çünkü<br />

hem sağlık hem de kadın politikası<br />

genel sosyal meseleler. Fırsatta<br />

adalet sağlama bağlamında<br />

bireyleri tehdit eden yoksulluk<br />

olgularıyla mücadele, aile ve çalışma<br />

hayatı uyumunun iyileştirilmesi<br />

gerekiyor. Bunun için de<br />

gerekli somut adımlar şunlar: Asgari<br />

ücretin 1500 Euro’ya çıkarılması,<br />

tam gün okulların ve çocuk<br />

bakım merkezlerinin yaygınlaştırılması,<br />

şiddet gören kadının<br />

bakım ve korunmasının da güvence<br />

altına alınması.<br />

Dünya Sağlık Örgütü’nden Isabel<br />

Yordi Aguirre’nin “Neden kadın<br />

sağlığı siyasal gündemin merkezinde<br />

yer almaya devam etmeli<br />

ve Dünya Sağlık Örgütü’nün kadın<br />

sağlığı stratejisi” konulu açıklamalarının<br />

dip notlarında yer<br />

alması hasebiyle kadın sağlığı<br />

mevzusu uluslararası bir nitelik<br />

kazanmış oldu. Avusturya Sağlık<br />

GmbH'dan Doris Pfabigan kadın<br />

sağlığı eylem planının gelişimini<br />

tanıtırken kadın sağlığı, sosyoekonomik<br />

belirleyiciler ve bununla<br />

ilgili sağlıkla özdeşleşen<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

etkilerin birbiriyle ilişkilerine de<br />

işaret etti.<br />

Kadın ve Sağlık Bakanlığı’ndan<br />

Kamu Sağlığı bölümü yöneticisi<br />

Magdalena Arrouas ve 4. Bölüm<br />

yöneticisi Ines Stilling eylem<br />

planının ilk uygulanacak kısmın<br />

içeriği hakkında açıklamalarda<br />

bulundular: Sağlıkta fırsat adaleti,<br />

pozitif kadın portresi ve psikososyal<br />

sağlık alanları. Programın<br />

sonunda farklı sivil kuruluşlarından<br />

ve politik çevrelerden temsilciler<br />

kadınlar için daha çok sağlıkta<br />

fırsat adaletliliği yolunda atılması<br />

gereken ortak adımlar<br />

konusunu tartıştılar. Kadın sağlığı<br />

görüşmelerinin, eylem planı tedbirlerinin<br />

uygulanması ve tüm katılımcıların<br />

ve sektörler arası bilgi<br />

değişiminin desteklenmesi için<br />

her yıl yapılması kararlaştırıldı.<br />

Kadın sağlığı eylem planının tamamı<br />

Sağlık ve Kadın Bakanlığı<br />

www.bmgf.gv.at internet sayfasından<br />

indirilebilir.<br />

Gesundheitsministerin<br />

Pamela Rendi-Wagner<br />

präsentiert<br />

Aktionsplan<br />

Frauengesundheit<br />

Sporda cinsel<br />

saldırılar çok<br />

ciddi sorun<br />

(OTS)- Sporda cinsel saldırılara karşı Viyana<br />

çocuk ve genç savcılığı uzun süredir, spor<br />

kulüplerinin bu saldırılar ile yüzleşmesinin<br />

gerekliliğini savunuyor. Boş zamanlarının<br />

büyük kısmını sporu tanıtmaya ve gençler<br />

için hizmet sunmaya adayan antrenörlerin<br />

büyük bir kısmı sınırlarını tanıyor ve pozisyonlarını<br />

kendilerine güvenenlere zarar<br />

verecek hiçbir şekilde kullanmıyorlar.<br />

Viyana’dan çocuk ve genç avukatı Monika<br />

Pinterits’e göre cinsel saldırıların failleri<br />

küçük bir grup ve bunlar cinselliğiyle, kişiliğiyle,<br />

çocuk ve gençlerle ilişkilerinde<br />

problemi olan kişiler.<br />

Spordaki bu soruna dikkat çekmek için savcılık,<br />

zaten 2011’de cinsel saldırılar ile ilgili<br />

diğer uzman merkezlerle işbirliğiyle "Bizde<br />

tabi ki olmaz" sporda koruma broşürünü<br />

çıkardı. Hedef spordan sorumluları konuyla<br />

ilgili hassaslaştırmak ve kulüplerde<br />

özel eğitimler gerçekleştirmekti. Savcılık,<br />

çocuk ve gençlerle çalışanlardan ceza kaydı<br />

belgesi alma gerekliliğini, bunu da kişilerin<br />

cinsel suçlarda bir kaydının olup olmadığını<br />

öğrenmek için yapıldığını açıkladı.<br />

Cinsel saldırılara karşı reaksiyon göstermek<br />

için Monika Pinterits: "Mesele hassaslaşmak,<br />

eğitim, ileri eğitim ve yasal belirlemeler<br />

hakkında bilgi sahibi olmak. Her<br />

kulüpte konuyla ilgili bilgisi olan eğitilmiş<br />

bireyler bulunması çok önemli. Çünkü bu<br />

kişiler çocuk ve gençler için güvenilir bir<br />

birey olarak hazır bulunmalı."<br />

Her 4 Gençten 1’i psikolojik<br />

rahatsızlıkların kıskacında<br />

Viyana Tıp Üniversitesi’nden<br />

Andreas Karwautz ve Gudrun<br />

Wagner başkanlığında bir ekip<br />

Avusturya genelinde 10-18 yaş<br />

grubundan 3500 kişiye ve bunlardan<br />

da yaklaşık 500 ile birebir<br />

görüşme yaptı ve anket uyguladı,<br />

340 okul da ankete katıldı. Ankette<br />

Amerikan psikolojik hastalıklar<br />

kataloğu kullanıldı. Araştırma<br />

için 27 hastalık -dünyada ilk<br />

kez- DSM-5-Katolog (Amerikan sınıflandırma<br />

sistemi) sistemiyle<br />

kaydedildi.<br />

Araştırmanın detayları şöyle:<br />

Ankete katılanların yaklaşık %24’ü<br />

son dönemlerde oluşan psikolojik<br />

© Thomas Jantzen<br />

rahatsızlık belirtileri gösteriyor.<br />

%36 geçmişinde en azından böyle<br />

bir zaman parçası yaşadığını belirtiyor.<br />

En sık rastlanan rahatsızlık<br />

Anksiyete (Aşırı Endişe)<br />

bozuklukları, daha sonra ADHS<br />

(Dikkat Eksikligi ve Hiperaktivite<br />

Bozukluğu) ve Depresyon gibi nöropsikiyatrik<br />

gelişim bozuklukları<br />

geliyor.<br />

Erkek ve kızlar farklı rahatsızlıklar<br />

gösteriyor. Erkekler kızlara nazaran<br />

üç kat sıklıkla ADHS ve benzeri<br />

rahatsızlıklar, altı misli davranış<br />

bozukluğu yaşarken, kızlar<br />

iki misli anksiyete bozukluğu ve<br />

on kat yeme bozukluğu yaşıyor.<br />

Rendi-Wagner:<br />

„Frauen sollen selbstbestimmt<br />

und gesund leben<br />

können. Dazu tragen viele<br />

Aspekte bei: Rollenerwartungen,<br />

Arbeitsbedingungen und<br />

Einkommenschancen ebenso<br />

wie ein gewaltfreies Leben.<br />

Zur Verbesserung gesundheitlicher<br />

Chancengerechtigkeit<br />

für Frauen ist der Aktionsplan<br />

Frauengesundheit ein<br />

wichtiger Meilenstein“<br />

DOKTORA GİDİLMİYOR<br />

Hasta gençlerin yarıdan fazlası<br />

çocuk ya da ergen psikiyatristte<br />

hiç bulunmamış. Doktor en fazla<br />

ADHS rahatsızlığında ziyaret edilmiş,<br />

yeme bozuklukları, davranış<br />

bozuklukları ve kendine zarar<br />

verme durumlarında doktor nadiren<br />

ziyaret edilmiş.<br />

Doktora gitmemenin ya da seyrek<br />

gitmenin nedenlerinden biri hastalıkla<br />

mühürlenme endişesi ve<br />

utanma, doktora güvenememe;<br />

diğer neden ise Avusturya’da<br />

çocuk ve ergen psikiyatristin ve<br />

ihtiyaca uygun kurumların yetersiz<br />

sayıda olması.<br />

İMKÂNLAR YETERSİZ<br />

Tüm Avusturya genelinde şu anda<br />

Sosyal Sigortalar Kurumu ile<br />

anlaşmalı 26 çocuk ve ergen psikiyatristi,<br />

hastanelerin ilgili bölümlerinde<br />

ise sadece her 1000<br />

kişiye 0.04 yatak düşecek sayıda<br />

yer mevcut.<br />

Karwautz ebeveynlere özellikle<br />

çocuğun gözlenen davranış değişikliklerinde<br />

mutlaka psikiyatristten<br />

yardım alınması çağrısını<br />

yapıyor.<br />

Çalışma Pharming ve Sosyal Sigortalar<br />

Kurumu arasında yapılan<br />

'Ortak Sağlık Hedefleri' sözleşmesi<br />

çerçevesinde desteklendi.<br />

Studie: Viertel der Jugendlichen psychisch krank


HAZİRAN <strong>2017</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA - 14<br />

Milyonlarca göçmen Avrupa hayali ile yollarda<br />

7 milyona yakın mülteci<br />

Avrupa yolunda<br />

Havaların ısınmasıyla özellikle<br />

Akdeniz'in güneyinden ve<br />

doğusundan Avrupa'ya geçmeye<br />

çalışan mültecilerin<br />

sayısı giderek artıyor.<br />

Avrupa güvenlik makamlarının<br />

hazırladığı güncel rapora<br />

göre Kuzey Afrika,<br />

Ürdün ve Türkiye'de Avrupa'ya<br />

ülkelerine gitmek için<br />

bekleyen mültecilerin sayısı<br />

7 milyona yaklaşıyor. Bu<br />

sayı, Ocak–Mayıs ayları arasındaki<br />

yüzde 12'lik artışa<br />

tekabül ediyor.<br />

Ayrıca Sınır Tanımayan Doktorlar<br />

(MSF) örgütü Akdeniz'de<br />

kurtarılan mültecilerin<br />

Libya'ya iade edilmemesi<br />

uyarısında bulundu. Örgütün<br />

sözcüsü "Mültecilerin<br />

Libya'daki kamplarda insanlık<br />

dışı şartlar altında<br />

yaşadıklarını ve günlerce aç<br />

kaldıklarını" söyledi.<br />

Pro Asyl adlı Alman mültecilere<br />

yardım derneği Mayıs<br />

ortasına kadar bin 364<br />

mültecinin Akdeniz'de hayatını<br />

kaybettiğini açıkladı.<br />

Derneğin bildirisinde, Avrupa<br />

Birliği güney sınırının<br />

"Dünyanın en ölümcül sınırı"<br />

haline geldiği belirtildi.<br />

AB ülkele rinin e n zor sınavı!<br />

‘İnsanlara’ kapı lar açı lac ak mı?<br />

Refahı ko rumak içi n<br />

mülte cil ere duvar m ı ö rülec ek?<br />

Avrupa İstatistik Kurumu Eurostat,<br />

2016 yılında savaş ve kriz bölgelerinden<br />

Avrupa Birliği ülkelerine sığınan<br />

reşit olmayan yaştaki mülteci<br />

çocukların sayılarını açıkladı.<br />

Eurostat'ın yaptığı açıklamaya<br />

göre, 2016 yılında yanlarında ebeveyn<br />

ya da her hangi bir yetişkin<br />

olmadan Avrupa'ya kaçan reşit olmayan<br />

yaştaki mülteci çocukların<br />

sayısının 63 bin 300 olarak kayıtlara<br />

geçti. Bu sayının <strong>2017</strong>’nin ilk 5<br />

ayı itibariyle 70 bin yaklaştığı tahmin<br />

ediliyor.<br />

2016 yılında kayıt altına alınan reşit<br />

yaşta olmayan mülteci çocuk sayısının<br />

düştüğü, 2015 yılında tek<br />

başlarına Avrupa'ya kaçan çocukların<br />

sayısının 96 bin olduğu bilgisi<br />

verildi.<br />

Eurostat yetkililerinin Lüksemburg'da<br />

yaptığı açıklamada, 2016<br />

yılında AB ülkelerine sığınan mülteci<br />

çocukların yüzde 89'unun<br />

erkek çocuğu olduğu ve çocukların<br />

yüzde 68'inin 16 ila 17 yaşları arasında<br />

olduğu belirtildi.<br />

Tek başlarına ülkelerinden kaçan<br />

çocukların yüzde 21'inin de 14 ila<br />

15 yaş grubunda olduğu bilgisi verildi.<br />

Açıklamaya göre AB ülkelerine<br />

kaçan mülteci çocukların yüzde<br />

38'i Afganistan ve yüzde 19'u da<br />

Suriye'den geliyor.<br />

En fazla çocuk Almanya'da<br />

Eurostat'ın açıklamasında AB ülkelerine<br />

sığınan mülteci çocukların<br />

sayısında bir önceki yıla oranla<br />

düşüş yaşandığı kaydedilirken Almanya<br />

için durumun farklı olduğu<br />

belirtildi.<br />

Yanlarında ebeveyn ya da yetişkin<br />

olmadan ülkelerinden kaçan reşit<br />

olmayan yaştaki mülteci çocukların<br />

en fazla sığındığı ülke Almanya<br />

oldu.<br />

Avusturya’da sayı 3900<br />

Reşit olmayan çocuklarla ilgili faaliyet<br />

yürüten B-UMF Derneği'nin verilerine<br />

göre, Almanya'da 2016<br />

yılında 36 bin 600 çocuk mülteci<br />

kayıt altına alındı. Bu sayının AB genelinde<br />

yüzde 57'ye tekabül ettiği<br />

belirtilirken, İtalya'da 6 bin ve<br />

Avusturya'da ise 3 bin 900 reşit<br />

olmayan yaşta çocuk mültecinin<br />

kayıtlara geçtiği belirtildi.<br />

Sayı daha da artacak<br />

Almanya Anayasa Mahkemesi<br />

de mahkeme ve resmi<br />

makamları iltica talebi kabul<br />

edilmeyen yabancıların güvenli<br />

olmayan üçüncü ülkelere<br />

iade edilmemesi<br />

hususunda uyardı. Alman<br />

medyası haberlerine göre,<br />

62 bini Yunanistan'da olmak<br />

üzere 79 bin mülteci Balkan<br />

rotası üzerinden batı ve<br />

kuzey Avrupa ülkelerine gidebilmek<br />

için bekliyor. Deniz<br />

yoluyla Avrupa'ya kaçan<br />

mültecilerin büyük bölümü<br />

İtalya'da karaya çıkıyor.<br />

2015 yılında 181 bin Nijeryalı,<br />

Bangladeşli, Gineli,<br />

Gambiyalı ve Fildişi Sahilli<br />

mültecinin sığındığı İtalya'ya<br />

<strong>2017</strong>'nin Nisan ayı sonuna<br />

kadar 37 bin 300 mülteci<br />

daha geldi.<br />

Almanya’da bazı partiler,<br />

Kuzey Afrika ülkeleriyle Türkiye<br />

ve AB arasındaki mülteci<br />

geri kabul anlaşmasına<br />

benzer anlaşmalar imzalanmasını<br />

istiyor. Denizde<br />

boğulmaktan kurtarılan mültecilerin<br />

yola çıktıkları ülkeye<br />

hızlı bir şekilde iade<br />

edilmesini mümkün kılmak<br />

için de temaslar sürüyor.<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Ömer Erkan<br />

omererkan92@hotmail.com<br />

Beyin Bilir…<br />

Yaşadığımız çağ, farkındalıklarımızı göz<br />

önünde bulundurursak geçmişte yaşanılan<br />

zamanlara nazaran daha fazla imkân sunmuştur<br />

bize. Geçmişe dönüp baktığımızda<br />

hem zihnen hem de ellerimizdeki imkânları<br />

varsayarsak birçok özgürlük bahşedilmiş durumda.<br />

Kimisini insan zihni kendi kendine<br />

inşa etmiştir, kimisi de zamanla gündelik<br />

hayatımızın içine karışmış durumdadır.<br />

Türkiye’ye nazaran Avrupa ülkelerinde bu<br />

fark gözle görülecek kadar açıktır. İnsan<br />

beyni kendini geliştirmeye devam ettikçe<br />

imkânlarımız daha da çoğalmış ve yaşamsal<br />

aktivitelerimiz kolaylaşmış durumdadır. Bu<br />

durumun avantajları olduğu gibi dez avantajları<br />

da mevcuttur haliyle. İşimizin kolaylaşması<br />

bir yana, yapmak durumunda<br />

olduğumuz veya halletmemiz gerekip de<br />

zamanın da çok uzun süren işlemler günümüzde<br />

bir tık kadar yakındır bize. Fakat<br />

unutmamak gerekir ki bu gibi kolaylıklar<br />

insan bedeni veya zihni üzerinde kargaşalara<br />

ve psikolojik olarak değişiklikler yaratabilir.<br />

Bu da yaşadığımız coğrafya insanının haliyle<br />

sinirli, asabi ve tahammülsüz yapmaktadır.<br />

Yaşanan kazalar, kavgalar, cinayetler ve bir<br />

çok sayamadığımız olgunun sebeplerini de<br />

bununla özdeşleştirebiliriz.<br />

İnsan aklı müthiş tesadüflerin birleşimiyle ve<br />

sonsuz kusursuzlukta yaratılmış olmasına<br />

rağmen yönetici ipleri bunu kullanmayı bilmekten<br />

aciz ve tecrübesiz insan bedenine<br />

bırakılmıştır. Bu bağlamda yapılan her türlü<br />

işlemden sonra durup da kendini sorgulama<br />

yetisi çoğu kişide mevcut değildir. Oysa ki gelişimini<br />

tamamlamış olmasına rağmen kendini<br />

yenileyen, geliştirebilen, farklılıklara açık<br />

olan bir organdan bahsediyoruz ve bunu<br />

değiştirmek kendi elimizde. Yapılan en ufak<br />

bir işlemde farkı görmek mümkündür.<br />

Yapılması gereken sadece o tuşu bulup,<br />

işlemi devreye sokmak. İnanın, çok zor değil.<br />

Çocuklar ‘Çocukluğunu’ Yaşamalı<br />

Save the Children tarafından açıklanan rapora<br />

göre dünyada 700 milyon çocuk, çocukluğunu<br />

yaşayamıyor. Şiddet ve savaş<br />

nedeniyle göç, erken yaşta evlilik ve hamilelik,<br />

çocuk işçiliği, kötü sağlık koşulları ve<br />

okula gitmekten mahrumiyet, çocukluğu tehdit<br />

eden başlıca etkenler. Raporda çocukluk<br />

"Her şeyden önce oyun oynanan ve öğrenilen,<br />

bir çocuğun kişiliğinin tümüyle kendini<br />

geliştirebildiği” dönem olarak tanımlanıyor.<br />

Her çocuğun "Tam sevgi, bakım ve korunmayı”<br />

hak ettiği ifade ediliyor. Çocuklar<br />

arasında "En yaralanabilir ve en çok dışlanan<br />

çocukların, kız çocukları, mülteci çocukları,<br />

yoksul, dezavantajlı ve engelli çocuklar”<br />

olduğu belirtiliyor. Save the Children yöneticilerinden<br />

Bidjan Nashat çocukların korunma,<br />

öğrenme, gelişme ve oynama<br />

hakkının güvence altında olmamasının kabul<br />

edilemez olduğunu söylüyor.<br />

Yanlarında yakınları olmadan savaş bölgelerinden Avrupa’ya kaçan çocuk mültecilerin sayısı açıklandı...<br />

Avrupa'da 70 bine yakın<br />

mülteci çocuk tek başına


15 - AVUSTURYA<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

HAZİRAN <strong>2017</strong><br />

Avusturya merkezli Ekonomik<br />

Araştırma Enstitüsü’nün<br />

(WIFO) yaptığı<br />

araştırmaya göre ülkede<br />

çalışan yerli ve yabancıların<br />

Neue Chancen mit neuem<br />

Fachkräftestipendium<br />

AMS und Land Tirol fördern Höherqualifizierung<br />

Mit dem Fachkräftestipendium<br />

können sich Personen,<br />

die erstmals einen Antrag<br />

stellen, als Fachkraft ausbilden<br />

lassen. Neu ist, dass<br />

Personen mit maximal<br />

Pflichtschulabschluss für Ausbildungen<br />

laut Ausbildungsliste<br />

des Fachkräftestipendiums<br />

auch die Kurskosten<br />

erhalten. Ebenso kann<br />

bei maximal Pflichtschulabschluss<br />

das Fachkräftestipendium<br />

für die Vorbereitung auf<br />

die Lehrabschlussprüfung in<br />

allen Lehrberufen gewährt<br />

werden (Zu beachten: Mindestdauer<br />

3 Monate und<br />

mindestens 20 Unterrichtsstunden<br />

pro Woche). Die<br />

möglichen Ausbildungen sind<br />

auf der AMS-Homepage unter<br />

www.ams.at/_docs/001_fks_<br />

Bütünleme Sınavından Korkmayın!<br />

Tirol İşçi Odası (AK Tirol) Yaz Okulu yardım ediyor<br />

Matematikten İtalyancaya. Ağustos’ta AK<br />

Tirol, BFI Tirol ile birlikte tüm Tirol’de yedi<br />

ana derste hesaplı kurslar sunuyor. Son<br />

başvuru tarihi 21 Temmuz.<br />

kazançları arasındaki makas<br />

her geçen gün daha da<br />

açılıyor ve Avusturyalılar yabancılara<br />

göre ciddi miktarda<br />

daha çok kazanıyor.<br />

liste.pdf veröffentlicht. Dafür<br />

gibt es täglich ein Fachkräftestipendium<br />

mindestens in<br />

Höhe von € 28,20 (seit 1.1.<br />

<strong>2017</strong>). Dies für die Dauer der<br />

Ausbildung, maximal drei<br />

Jahre lang.<br />

Zielgruppen<br />

Fachkräftestipendium können<br />

Beschäftigungslose sowie<br />

Personen, die wegen<br />

der geplanten Ausbildung<br />

karenziert sind und vormals<br />

selbstständig Erwerbstätige,<br />

deren Tätigkeit ruht, beim<br />

AMS beantragen.<br />

Voraussetzung ist eine vorangegangene<br />

48-monatige<br />

arbeitslosenversicherungspflichtige<br />

unselbständige<br />

oder pensionsversicherungspflichtige<br />

selbständige Erwerbstätigkeit<br />

innerhalb der<br />

Kötü bir karne ümitsizlik nedeni olmasın,<br />

hele berbat bir yaz için. Çünkü AK Tirol, BFI<br />

Tirol ile eğitim ortağı olarak yeniden Tirol<br />

genelinde AK yaz okulu kapsamında uygun<br />

AK Yaz Okulu’nda öğrenmek kolay. Tirol İşçi Odası (AK)<br />

kursların işçi aileleri için uygun olmasına uğraşıyor...<br />

WIFO-Araştırma Sonucu: Avusturya’da<br />

yabancılar daha az kazanıyor<br />

Foto: Wodicka<br />

letzten 15 Jahre. „Das<br />

AMS übernimmt Ausbildungskosten<br />

und Stipendium.<br />

Das Land Tirol bietet im<br />

Rahmen der Arbeitnehmerförderung<br />

für alle weiteren<br />

Personen einen Zuschuss zu<br />

den Kurskosten,“ freut sich<br />

Anton Kern über das Förderinstrument.<br />

© Daniel Ernst - stock.adobe.com<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

YABANCILARIN MAAŞI<br />

AZALDI, YERLİLERİN ARTTI<br />

Örneğin, 2000 yılından bu<br />

yana Avusturya vatandaşlığı<br />

olmayan çalışanların maaşları<br />

yüzde 3 oranında bir<br />

düşüş gösterdi. Buna karşın<br />

Avusturyalıların maaşları<br />

yüzde 9 arttı. Açıklanan rakamlara<br />

göre 2000 yılında<br />

bir Avusturyalı ile Avusturya<br />

vatandaşı olmayan bireyin<br />

maaşları arasında Brüt 270<br />

Euro fark varken, bu rakam<br />

C H<br />

fiyata ve yüksek kalitelide ders desteği<br />

imkânı sağlıyor.<br />

AK Başkanı Erwin Zangerl: ‘‘Bununla derslerin<br />

üstesinden gelmede gençlere, pahalı<br />

ders yardımını karşılayamayan işçi ailelerine<br />

destek oluyoruz.’’<br />

7 ana ders: Dersler 7 Ağustos Pazartesinden<br />

1 Eylül Cumaya kadar öğleden önceleri<br />

olacak. Sunulan dersler Almanca,<br />

Matematik, Latince, İngilizce, Fransızca,<br />

İtalyanca ve Muhasebe. Son başvuru tarihi<br />

21 Temmuz Cuma günüdür.<br />

Kurslara 5. sınıf ve üzeri gençlerle yeni okul<br />

döneminde notlarını düzeltmek isteyenler<br />

katılabilir. Katılımcılar yalnız iyi eğitimli<br />

pedagogların tecrübelerinden değil, aynı<br />

zamanda küçük gruplarda ders yapmaktan<br />

yararlanırlar. Bireysel olarak birşeyler<br />

yapabilme ve oluşturma için de yeterli alan<br />

kalıyor. Atölye çalışmasında kendi başına<br />

organize edebileceğin öğrenmeye ait<br />

ip uçları da var.<br />

Yeni Uzmanlık Eğitim Bursu<br />

İle Yeni Fırsatlar<br />

AMS ve Tirol Valiliği becerilerin geliştirilmesini destekliyor<br />

İlk kez başvuru yapacak<br />

bireyler uzmanlık destek bursuyla<br />

uzmanlık eğitimi alabilirler.<br />

Yenilik; en çok zorunlu<br />

eğitimi bitirmiş kişiler uzmanlık<br />

bursu eğitim listesinde<br />

yer alan eğitimler için<br />

kurs masraflarını alabilirler.<br />

Aynı zamanda tüm mesleklerde<br />

çıraklık bitirme sınavına<br />

2015 yılı itibari ile 530<br />

Euro'yu geçti.<br />

İŞ DEĞİŞTİRMEK OLUMSUZ<br />

SONUÇLAR GETİRİYOR<br />

Araştırmaya göre aynı iş<br />

yerinde uzun süre çalışmak<br />

çok önemli. Çünkü işyeri<br />

değiştirmeyen, yıllık devlet<br />

zammından yararlanabiliyor.<br />

hazırlanan en fazla zorunlu<br />

eğitimi bitirmiş kişilere de<br />

uzmanlık bursu imkânından<br />

yararlanabilirler. (Dikkat: En<br />

az 3 ay süreli ve haftada en<br />

az 20 ders). Mümkün olan<br />

eğitimler Tirol İş Piyasası<br />

Kurumu’nun (AMS Tirol) internet<br />

ana sayfasında<br />

www.ams.at/_docs/001_fks<br />

_liste.pdf adresinde<br />

ayrıntılı bir şekilde<br />

açıklandı. Bunun için<br />

1.1.<strong>2017</strong>’den beri günlük<br />

en düşük 28.20<br />

Euro’luk uzmanlık bursu<br />

mevcuttur. Bu eğitim<br />

süresince, en fazla 3 yıl<br />

içindir.<br />

Hedef gruplar<br />

Çalışmayanlar, planlanan<br />

eğitim dolayısıyla<br />

doğum izni alanlar ve<br />

Kurs Yerleri ve Kayıt:<br />

BFI Tirol Innsbruck, Tel. 0512/59660-0<br />

BFI Imst, Tel. 05412/63805<br />

BFI Landeck, Tel. 05442/62829<br />

BFI Reutte, Tel. 05672/72728<br />

BFI Schwaz, Tel. 05242/66063<br />

BFI Kitzbühel, Tel. 05356/63699<br />

BFI Kufstein, Tel. 05372/61087<br />

BFI Lienz, Tel. 04852/61292-23<br />

Kurs Ücreti:<br />

AK Tirol üyesi olan kişilerin çocukları için<br />

1 bölüm kurs maliyeti: 195 € veya 2<br />

bölüm seçenler için: 295 €. AK Tirol<br />

üyesi olmayanlar için 1 bölüm kurs<br />

maliyeti: 275 € veya 2 bölüm seçenler<br />

için: 395 € olarak belirlenmiştir.<br />

Dikkat: Asgari katılımcı sayısı gereklidir.<br />

Daha Çok Bilgi İçin:<br />

www.ak-tirol.com<br />

Entgeltliche Einschaltung<br />

önceleri serbest olarak<br />

çalışanlar (selbständige Erwerbstätigkeit)<br />

uzmanlık bursu<br />

için Tirol İş Piyasası<br />

Kurumu’na (AMS Tirol)<br />

başvuru yapabilirler.<br />

Başvuru Koşulu<br />

Son 15 yılda 48 aylık işsizlik<br />

sigortası ödemiş aylıklı<br />

çalışan ya da 48 aylık emeklilik<br />

sigortası ödemiş serbest<br />

çalışan olmak başvurular için<br />

istenen şartlardır.<br />

AMS Tirol Başkanı Anton<br />

Kern: ‘‘Tirol İş Piyasası Kurumu<br />

(AMS) gerekli eğitim<br />

masraflarını ve bursu üstleniyor.<br />

Tirol Eyalet Valiliği ise<br />

çalışana destek olabilme kapsamında<br />

diğer tüm şahıslara<br />

kurs masraflarına destek<br />

olmak için ek ödenek sunuyor.’’<br />

Wer? Das Fachkräftestipendium können Beschäftigungslose,<br />

Personen, die wegen der geplanten Ausbildung<br />

karenziert sind und vormals selbstständig Erwerbstätige,<br />

deren Erwerbstätigkeit ruht, erhalten.<br />

Was? Gefördert werden neue Ausbildungen, die frühestens<br />

am 1.1.<strong>2017</strong> und spätestens am 31.12.2018 beginnen und die<br />

zu einer Höherqualifizierung und einem Abschluss in einem<br />

Bereich mit Fachkräftemangel führen. Die Ausbildungsliste<br />

finden Sie unter www.ams.at/_docs/001_fks_liste.pdf.<br />

Fachkräftestipendium in Kürze:<br />

Wie lange?<br />

Das Fachkräftestipendium wird für die Dauer der Teilnahme an<br />

einer Ausbildung, maximal für drei Jahre gewährt.<br />

Wo?<br />

Das Fachkräftestipendium ist an ein Beratungsgespräch<br />

gebunden. Dies erfordert eine rechtzeitige Aufnahme<br />

mit der jeweiligen Geschäftsstelle des AMS Tirol.<br />

Zuschüsse aus der Arbeitnehmerförderung<br />

des Landes Tirol müssen online beantragt werden.<br />

Besuchen Sie uns auf unserer AMS Tirol Homepage www.ams.at/tirol.<br />

Bei Fragen wenden Sie sich gern auch an unsere tirolweite Serviceline: 0512/58 19 99<br />

Kim?<br />

Çalışmayanlar, planladıkları eğitim için doğum izni alanlar ve<br />

önceleri serbest çalışanlar bursa başvurabilirler.<br />

Ne?<br />

En erken 1.1.<strong>2017</strong>, en geç 31.12.2018’de başlayan, becerileri<br />

geliştiren ve bitirilmesi durumda kalifiye eleman sıkıntısı çekilen<br />

bir alanda olan mesleğe ulaştıran yeni eğitimler destekleniyor.<br />

Eğitim listesini www.ams.at/_docs/001_fks_liste.pdf<br />

adresinde bulabilirsiniz.<br />

Uzmanlık bursu hakkında:<br />

Ne kadar süreli?<br />

Uzmanlık bursu, bir eğitime katılım durumunda<br />

eğitim süreci boyunca en fazla 3 yıl için verilir.<br />

Nerede?<br />

Uzmanlık eğitim bursu ilgili kurumda yapılacak bir<br />

danışma görüşmesine bağlıdır. Bu görüşme AMS Tirol’un<br />

her şubesinde belirli zamanda gerçekleşebilir.<br />

Tirol Eyaleti’nin çalışanı destek teşvikleri için başvurular<br />

elektronik ortamda yapılmalıdır.<br />

AMS Tirol internet web sayfamızı www.ams.at/tirol ziyaret ediniz.<br />

Sorularınız için Tirol genelinde 0512/58 19 99 hizmet hattımızı arayabilirsiniz.<br />

Entgeltliche Einschaltung


ODAK NOKTA<br />

EKONOMİ<br />

birlikte<br />

Sosyal İşler Bakanlığı Hizmet Dairesi’nin<br />

(Sozialministeriumservice), Avusturya Ticaret<br />

Odası (WKO) ile birlikte 2016 yılında<br />

başlattığı ODAK NOKTA EKONOMİ -<br />

FOKUS WIRTSCHAFT etkinlikler zinciri,<br />

şirketleri teşvikler ve ücretsiz destek<br />

hizmetleriyle engelli insanların ekonomide<br />

nasıl kalıcı olarak tutulabilecekleri<br />

yenilikçi<br />

Kompaktseminare fürUnternehmen<br />

im Herbst <strong>2017</strong><br />

Die von Sozialministeriumservice in Kooperation<br />

mit der WKO 20<br />

16 gestartete Veranstaltu<br />

ngsrei-<br />

he FOKUS WIRTSCHAFT<br />

informiert<br />

Untern<br />

ehmen,<br />

wie mit Förderu<br />

ngen und kostenlosen Unt<br />

erstüt-<br />

zungsleistungen die Inklusion von Menschen mit<br />

Einschränkungenn in der Wirtschaft<br />

nachh<br />

altig<br />

und erfolgreich<br />

umgesetzt<br />

werden kann.<br />

Ca. 300 Unternehmen<br />

von Großbetrieb<br />

en wie<br />

Top-Technologiebetrieben bis zu LogistikerInnen,<br />

HandwerkerInnen oder auch Reinigungsfirmen<br />

-<br />

zeigten it mit<br />

ih<br />

hre<br />

r<br />

Teilnahme an den<br />

bish iherigen<br />

Veranstaltungen ihr Interesse für die Beschäfti-<br />

gung von Menschen mit Einschränkungen.<br />

Erfolgsbeispiele von Unternehmen wie der<br />

Generali Gruppe Österreich, Starbucks, WISAG,<br />

Magna STEYRAG<br />

&CoKG, das<br />

LKH Univ.<br />

Klin ikum Graz, Pla kativ Werbetechnik, Zu<br />

mtobel<br />

Lighting<br />

oder Vossen<br />

GmbH & Co. KG zeigten,<br />

dass<br />

Inklusion a<br />

ber nicht<br />

nur umsetzbar<br />

ist,<br />

sondern auch ne<br />

ue unternehmerische Ak<br />

zente<br />

setzen kann.<br />

Nach einem 2-stündigen Kompaktseminar<br />

können Unternehmen<br />

das Gehörte im<br />

Ausstellungsbereich an ExpertInnencornern<br />

diskutieren und an Ort und Stelle gleich die<br />

richtigen<br />

Kontakte für die Zukunft knüpfen.<br />

NEBA<br />

Netzwe<br />

rk Berufliche Assistenz<br />

Das<br />

Sozial-<br />

ministeriumservice<br />

will mit seiner<br />

Veranstaltungsreihe<br />

Unternehmen und Organisationen als<br />

PartnerInnen für<br />

das NEBA Netzwerk Berufliche<br />

Assistenz gewinn<br />

nen. Denn vielfach klagen<br />

Betriebe, dass sie<br />

zwar offen wären für eine<br />

Beschäftigung<br />

von Menschen mit<br />

Einschränkungen,<br />

aber sich zu wenige Personen<br />

aktiv dafür melden.Eine Partnerschaft wäre in<br />

ve başarıyla yer değiştirebilecekleri konularında<br />

bilgilendiriyor.<br />

Yaklaşık 300 şirket; en üst teknoloji firmaları<br />

gibi büyük şirketlerden, lojistikçilere,<br />

esnaflara ve temizlik firmalarına…<br />

Hepsi de şimdiye kadar olan etkinliklere<br />

katılımlarıyla engelli insanların da çalışmalarına<br />

olan ilgilerini gösterdiler.<br />

<strong>2017</strong> Sonbaharında<br />

Şirketler İçin<br />

Yoğun Seminerler<br />

Sizi Bekliyor<br />

Avusturya Generali Grup, Starbucks,<br />

WISAG, Magna STEYR AG & Co KG, Graz<br />

Üniversite Hastanesi, Plakativ Reklamcılık<br />

ve Zumtobel Lightingoder Vossen<br />

GmbH & Co. KG gibi şirketlerinin başarı<br />

örnekleri ile birlikte, dahil etmenin ve<br />

yeni bir girişimci tarzın mümkün olduğunun<br />

en güzel ispatı olarak ortaya çıkıyor.<br />

Bezahlte Anzeige<br />

diesem Bereich von großem Vorteil,<br />

weil die<br />

NEBA-Organisationen die von ihnen betreuten<br />

Personen durch Beratung, Schulung und Training<br />

fit für den<br />

Arb eitsmarkt machen. ( w<br />

w w.neba.at)<br />

fit2work<br />

Beratung für Personen und Betriebe<br />

fit2work bietet<br />

Information, Beratung<br />

und<br />

Unterstützung bei Fragen zur psychischen und<br />

körperlichen<br />

Gesundheit am Arbeitsp<br />

latz. Die<br />

fit2work-Betriebsberatung richtet sich vor allem<br />

an Betriebe,<br />

die betriebliches<br />

bli<br />

(Wiede<br />

er-<br />

)Eingliederu<br />

ngsmanagement<br />

aufbau<br />

en wollen.<br />

Mit der fit2work Betriebsberatung wird eine<br />

nachhaltige Verbesserung der Arbeitsfähigkeit<br />

der MitarbeiterInnen im Unternehmee n erreicht.<br />

Krankenstände bzw.Abwesenheitszeiten werden<br />

re duziert. (w<br />

ww.fit2work.at)<br />

FOKUS WIR<br />

T<br />

SCHAFT:<br />

inklusiv<br />

Termine<br />

He<br />

rbst <strong>2017</strong>:<br />

21.09.<strong>2017</strong> St. Pölten<br />

18.10.<strong>2017</strong><br />

08.11.<strong>2017</strong><br />

- Klagenfurt<br />

- Linz<br />

inn<br />

ov<br />

vativ<br />

Die Teilnahme<br />

ist für<br />

Unternehmen<br />

kostenlos,<br />

eine Anmeld<br />

dung it ist<br />

jedoch notwendig<br />

g.<br />

Anmeldung unter:<br />

https://wwww .fokus- wirtschaft.at/<br />

Şirketler, iki saatlik yoğun bir seminerden<br />

sonra dinlediklerini, sergi alanındaki<br />

uzmanlar köşesinde anında ve yerinde<br />

tartışabilir, gelecek için doğru bağlantıları<br />

kurabilirler.<br />

NEBA - Mesleki Yardım Ağı<br />

Sosyal İşler Bakanlığı Hizmet Dairesi, etkinlikler<br />

zinciriyle şirket ve organizasyonları<br />

mesleki yardım ağı NEBA’ya ortak<br />

olarak kazanmak istiyor. Çünkü şirketler<br />

defalarca engelli kişileri çalıştırmaya açık<br />

olduklarını, fakat çok az kişinin aktif olarak<br />

başvurduklarından şikâyet ediyor.<br />

NEBA kuruluşları danışmanlık, eğitim ve<br />

stajla kişileri işgücü piyasasına hazırladıkları<br />

için bu alanda ortaklık, büyük bir<br />

avantaj olur. (www.neba.at)<br />

fit2work - Şahıs ve<br />

Şirketlere Danışmanlık<br />

fit2work işyerinde, ruhsal ve fiziksel sağlığa<br />

dair konularda bilgi, danışmanlık<br />

ve destek sunuyor. fit2work’ün şirket<br />

danışmanlığı özellikle, (tekrar) bütünleşme<br />

yönetimi kurmak isteyen firmalara<br />

yöneliktir.<br />

fit2work’ün şirket danışmanlığıyla,<br />

çalışanların çalışma beceresinde kalıcı<br />

bir iyileşmeye ulaşılır. Hastalık izinleri<br />

ve işte bulunmama durumları azalır.<br />

(www.fit2work.at)<br />

ODAK NOKTA EKONOMİ:<br />

birlikte // yenilikçi<br />

Sonbahar <strong>2017</strong> Tarihleri:<br />

21.09.<strong>2017</strong> - St. Pölten<br />

18.10.<strong>2017</strong> - Klagenfurt<br />

08.11.<strong>2017</strong> - Linz<br />

Katılım şirketler için ücretsizdir ama başvuru<br />

gereklidir. Başvurular için:<br />

https://www.fokus-wirtschaft.at/<br />

İnternet Adresi:<br />

www.sozialministeriumservice.at<br />

Avusturya Geneli Telefon Numarası:<br />

05 99 88<br />

Entgeltliche Einschaltung

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!