13.08.2017 Views

Pharmetic Sağlık - 33

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Çocuk & Aile<br />

gibi bilinen meslek dalları olacak ama (mesela) çiçekçilerin<br />

yanında sadece kokulu çiçeklerin genetiğiyle ilgilenen botanik<br />

birimlerinin ürettiği alerjiye sebep olmayan kokulu çiçeklerle<br />

tanışacağız. Veya itfaiye kimyasal yangınlar bölümü, drone<br />

pilotluğu… Ya da diyelim “beyin cerrahisi kimyasalları<br />

uzmanı” vesaire…<br />

Olmayan işlerin ilk işçileri<br />

Daha önce Milenyum Kuşağı’nı anlattığımız yazımızda<br />

değinmiş ve bu neslin kurumsallaşmış firmaları tercih<br />

ettiğini, gelişme aşamasında olan işyerlerine itibar<br />

etmediklerini anlatmıştık. Z Kuşağı ise tam tersi…<br />

Görünen o ki onlar küçük ya da orta büyüklükteki işletmeleri<br />

tercih edecekler, hatta çoğu yeni iş sahalarının kurucuları,<br />

ilk çalışanları olacak. Sebep? Dünya genelinde ne gibi işler<br />

icat olunacak, hangi sektörler ortaya çıkıp hangileri yükselecek<br />

şu an bilmiyoruz! Daha da ilginci, bu neslin hangi işlerin<br />

evrim geçirmesini sağlayacaklarını da bilmiyoruz. Öte yandan<br />

bildiğimiz bazı gerçekler de var. Örneğin tıpkı Milenyum<br />

Kuşağı gibi, Z Kuşağı da 2008 kriziyle darmadağın olan şirket<br />

sadakatinden uzak duracak ve bir işe girip emekli olana dek<br />

aynı şirkette çalışmayacaklar. Kariyerlerinde ilerlemek için<br />

sık sık iş değiştirecekleri de ortada. İşyerine ya da patrona<br />

sadakatleri ise farklı olacak ve bu nesil, “lider” niteliği taşıyan,<br />

yanlarında çalışarak kendilerini geliştirebilecekleri patronlara<br />

sadık olacaklar. İşyerlerinde dedikodu, yalan dolan da onlara<br />

göre değil. Çünkü hepsi dürüstlük ve açık fikirlilik arayışında<br />

olacaklar. Bir de, bu çocuklar teknolojiye fazlasıyla hâkim<br />

olacaklar ve iletişimi eski nesillerden daha aktif yürütecekler<br />

ama birinci tercihleri daima yüz yüze iletişim olacak.<br />

Gelelim Z Kuşağı’nın çalışacağı ve en azından şimdiden belli<br />

olan iş alanlarına… Örneğin çevre mühendisliği bunlardan<br />

biri çünkü çevre ile ilgili sorunların giderek büyüyeceğini<br />

söylemeye gerek yok. Yine sağlık ve tıbbı ilgilendiren<br />

her alanda da Z Kuşağı görev alacak. Teknolojiyle ilgili<br />

pek çok alan da bu kuşağın ilgi alanına girecek ki siber<br />

güvenlik, bilgi sistemleri yönetimi ve web tasarımı<br />

bunlardan sadece birkaçı. Hatta web tasarımı gibi<br />

alanlarda varlık gösterebilmek için şimdilik “alaylı”<br />

olmak yeterliyken bu gibi mesleklere eğilenlerin resmi<br />

eğitimden geçeceğini bile söyleyebiliriz. Öyle ya, artık<br />

web tasarımının bile okutulacak bir “tarihi” ve o tarih<br />

içinde kaydettiği bir gelişimi var!<br />

Şu anda okullarda ilk<br />

eğitimlerini alan çocuklara<br />

geleceğimizi teslim<br />

edeceğiz. Ancak hiçbirinin<br />

ne iş yapacağını tam olarak<br />

bilmiyoruz. İşin tuhafı,<br />

bunu uzmanlar dahil kimse<br />

bilmiyor çünkü çalışacakları<br />

işlerin yüzde 65’i günümüz<br />

dünyasında henüz yok!<br />

Eğitim sorgulanmaya<br />

başlandı<br />

Geleceğin makineleşmiş ve dijitalleşmiş iş dünyasında “insan”<br />

gücüne ihtiyaç olmayabileceği epeydir tartışılıyor. 2016 tarihli bir<br />

araştırmaya göre günümüzde insanların belli bir ücret karşılığında<br />

yaptığı işlerin yüzde 45’i çok değil, 15 yıl içinde makineler<br />

tarafından otomatik yapılacak. Bu, bir anda yüzde<br />

45 işsizlik patlaması yaşanacak anlamına gelmiyor zira iş alanları<br />

gibi insanlar da hız, algı, yetenek ve risk yönetimi gibi konularda<br />

“evrim geçirecek”.<br />

Z Kuşağı’nı bekleyen en önemli sorun ise eğitim! Malûm,<br />

şu anda var olmayan işin eğitimini veremez ve bu işle ilgili<br />

planlama yapamazsınız. Yine de uzmanlar kişilerin adaptasyon<br />

yeteneklerinin ve öğrenme yetilerinin geliştirilebileceğini, eğitimin<br />

de bu yönde planlanabileceğini belirtiyor. Gereken ise basit:<br />

Ezbere dayalı olmayan, araştırmayı ve öğrenmeyi teşvik eden bir<br />

sistem ile bu sisteme uyum sağlayabilecek bireyler… Türkiye’de<br />

henüz böylesi bir geleceğe yatırım yapıldığını söylemek mümkün<br />

değil ama 15 yıl sonrasına şimdiden hazırlananlar da var. Örneğin<br />

bütün İskandinav ülkeleri ama özellikle Finlandiya… Geçen yıl<br />

radikal bir kararla eğitim sistemini kökten değiştiren Finliler,<br />

klasik müfredatı aşama aşama okullardan çıkaracak. Dolayısıyla<br />

öğrenciler artık matematik, tarih, coğrafya, edebiyat gibi dersleri<br />

okumayacak. Kısacası yetkililer, 200 yıl öncesinin koşullarında ve o<br />

günün ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanmış bir sistemi tamamen<br />

rafa kaldırıyorlar. Klasik dersler yerine olaylar ve olgular disiplinler<br />

arası bir biçimde ele alınacak. Örneğin İkinci Dünya Savaşı tarih,<br />

coğrafya ve matematik açısından incelenecek. Hayatın içindeki<br />

mekânlar da derslik olarak kullanılacak. Diyelim Sultanahmet’te bir<br />

kafeteryada girilecek ders hem ekonomi hem de İngilizce pratik<br />

eğitimi yerine geçecek. Zoraki verilen dersler de yok. Öğrenciler<br />

ilgi alanlarına ve meraklarına hitap eden dersleri seçecek!<br />

66 / Yaz 2017 / <strong>Pharmetic</strong><strong>Sağlık</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!