You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
umutlarla yerleşilen kentler insanlarda<br />
akıl ve ruh sağlığında gözlemlenen<br />
erozyonun baş sorumlusu haline<br />
geliyor. Bütün bunlara ilaveten, kentten<br />
kırsal bölgelere göç eden insanlarda<br />
ise tam tersi gözlemleniyor. Huzur,<br />
dinginlik, sorunları büyümesine bile<br />
izin vermeden çözme eğilimi...<br />
Kentte büyüyenin hali<br />
Uzmanların konuyu netleştirme<br />
amaçlı yaptığı araştırmalardan ilki<br />
yetişkinlere yönelik ve hayatının erken<br />
dönemlerinden itibaren kentlerde<br />
bulunmuş, buralarda doğmuş, büyümüş<br />
insanlar mercek altına alınıyor. Elde<br />
edilen sonuçlara göre bu kitle, aynı<br />
zamanda kent kaynaklı sorunlara en<br />
fazla maruz kalan kitle! Londra’daki<br />
King’s College psikologlarından<br />
Helen Fisher ile Duke Üniversitesi<br />
psikologlarından Candice Odgers’in<br />
2232 ikiz İngiliz çocuğu üzerinde<br />
yaptığı uzun süreli araştırma da söz<br />
konusu tezi doğruluyor. Uzmanlar<br />
önce ikizlerin 5 yaşına kadar, sonra<br />
da 12 yaş sonrası kentte mi kırsalda<br />
mı yaşadığını tespit ediyor. (Bu sırada<br />
çocukların yaklaşık yarısının hem 5<br />
yaşına kadar hem de 12 yaşından sonra<br />
şehirlerde ikamet ettiğini belirliyorlar.)<br />
Komşularının ve annelerinin<br />
de rehberliğiyle, bu çocukların<br />
hangilerinde 12 yaş civarında<br />
halüsinasyon ve delirme belirtileri<br />
gözlemlendiğini tespit ediyorlar. Sonuç<br />
çarpıcı: 12 yaşına dek daimi olarak<br />
kentlerde ikamet eden çocuklarda<br />
gözlemlenen psikotik bozukluklar,<br />
kırsalda yaşamış çocukların neredeyse<br />
iki katı olarak tespit ediliyor. Araştırma<br />
sonuçlarına göre bu çocuklar kent<br />
yaşamının güvensiz ortamı yüzünden,<br />
özellikle komşularından hiç ilgi, sevgi<br />
ve destek görmüyor, şehrin karmaşık<br />
ortamı nedeniyle pek çok riskle karşı<br />
karşıya kalıyor ancak pek çoğu, tüm<br />
belirtileri göstermelerine rağmen<br />
şizofreniye yakalanmıyor. Buna<br />
karşılık, aynı çocuklar, ileriki yaşlarda<br />
bazı başka akıl hastalıklarına tutuluyor.<br />
Bazıları depresyondan kurtulamıyor,<br />
bazıları travma sonrası stres bozukluğu<br />
geliştiriyor ve bir kısmı da madde<br />
bağımlısı haline geliyor.<br />
Almanya’daki Heidelberg Üniversitesi<br />
Akıl Sağlığı Merkez Enstitüsü yöneticisi<br />
Andreas Meyer-Lindenberg’in söz<br />
konusu araştırmaya dair açıklaması<br />
şöyle: “Bu araştırma da gösteriyor<br />
ki, kentlerde yaşamak, beyin çeperi<br />
üzerinde bir baskıya sebep oluyor ve bu<br />
da kent sakinlerinin toplumsal stresle<br />
baş edebilme becerisine darbe vuruyor!”<br />
Bu arada, Meyer-Lindenberg’in yaptığı<br />
bir başka araştırmanın sonucunda,<br />
kentlerde doğup büyüyen insanların<br />
beyinlerinde bulunan ve duyguları idare<br />
eden bölümlerin faaliyetleri, kırsalda<br />
doğup büyüyenlerinkine kıyasla daha<br />
yoğun ve güçlü oluyor. Ve bir ilginç bilgi<br />
daha: Kente göç gibi şizofreniye zemin<br />
oluşturduğu bilinen bazı risk faktörleri<br />
de beyin üzerinde benzer etkilere sebep<br />
oluyor…<br />
Kim bu kent sakini<br />
denenler?<br />
Hastalıkların ortaya çıkış sebeplerini<br />
araştıran çalışmalar, kentleşmedeki<br />
artışa karşılık güçsüz hale gelen zihin<br />
sağlığı arasında güçlü ilişki olduğunu<br />
ortaya koymuş bulunuyor. Her ne kadar<br />
şizofrenide kalıtsal faktörler de etkiliyse<br />
de zaten kent sakini olduğu için zayıf<br />
akıl sağlığına sahip insanların, bu<br />
olumsuz durumu kendilerinden sonraki<br />
nesillere miras bıraktıkları da bir gerçek.<br />
Kent sakinleri ile akıl hastalıkları<br />
arasındaki bağlantıyı inceleyebilecek<br />
en iyi yerin ise Londra’nın güneyindeki<br />
Southwyke Blokları olduğuna dair bir<br />
iddia var. Zira yapılan araştırmalara göre<br />
Kentleşme ile akıl<br />
hastalıkları arasındaki<br />
ilişki ilk olarak 20’nci<br />
yüzyılın başlarında ve<br />
ABD’de kanıtlandı.<br />
Southwyke Blokları, akıl hastalarının<br />
yığınlar halinde yaşadığı belki de<br />
tek mimli yerleşim yeri. Buradaki<br />
insanların ise ağırlıklı olarak şizofreni<br />
ve paranoyadan mustarip olduğu<br />
biliniyor. Bir zamanlar sosyal konut<br />
olarak inşa edilen hatta etrafında<br />
yükselen şehrin gürültüsünden uzak<br />
olsun diye ses yalıtımı uygulanacağı<br />
söylenen (ancak asla uygulanmayan)<br />
bu bölge, günümüzde şehrin ortasında<br />
yapayalnız kalmış ve yukarıda da<br />
değindiğimiz üzere, dünya üzerindeki<br />
herhangi bir kentte akıl hastalığına<br />
en yoğun rastlanan yer! Epidemiyolog<br />
James Kirkbride, uzun süre kentleri ele<br />
geçiren akıl hastalıkları ile kent dışına<br />
sürülen akıl hastaları arasındaki tarihi<br />
gelişimi inceleyen bir isim ve hangisinin<br />
işe yarar bir uygulama olduğunu<br />
bugün de söyleyemiyor. Emin olduğu<br />
ise şu: Kentleşme ile akıl hastalıkları<br />
arasındaki bağlantı 20’nci yüzyılın<br />
başında ABD’de kanıtlanmış çünkü akıl<br />
hastalıkları hastanelerine yatırılanların<br />
çoğu ya kentlerde ya da kentleşmekte<br />
olan bölgelerde yaşamaktaymış.<br />
90 / Yaz 2017 / <strong>Pharmetic</strong><strong>Sağlık</strong>