MICE DERGI - SAYI 26

More documents

Recommendations

Info

YORUM / RÖPORTAJ başkası oturmuş. İki arka sıraya geçtin ama bu nedenle turu yapan şirket cezaya çarptırılabilir! Dolayısıyla şuraya gelmek istiyorum; biz yaptığımız işin önemini ve değerini ne kadar doğru anlatırsak, yasal düzenlemeleri de lehimize çıkartma şansımız o kadar fazla olur. İşin acı tarafı, biz yapamıyoruz ama bazı sektör paydaşları yapabiliyor. Ne oluyor? Devlet, KGF destekli kredi imkanı sağlıyor. Havayolları, oteller güçlü ilişkileri ve ikna kabiliyetleri ile bunlardan öncelikli yararlanıyor. Kalırsa, çok küçük miktarlarda acenteler alıyor. Biz bu dönemde, acentelerle ilgili özel bir çalışma yapacağız. Küçük ve orta ölçekli acentelere teminatsız kredi sağlanması konusunda KGF nezdinde girişimleri hızlandıracağız. TÜRSAB 1972 senesinde kuruldu ama bu süre içerisinde seyahat acenteliği sektörünün işlevleri değişti. TÜR- SAB’ın şu anda üyenin gerçek durumuna hâkim olmadığı yönünde eleştiriler var. 2018 ve sonrasında üyelerin beklentilerinin ne olduğu, mesleğin ne yönde evrildiği ve benzeri konularda araştırmalar yapılıp, sonuçları paylaşılacak mı? Bu konuda gönüllü çalışma, raporlama ve yönetim kurulundan sonuç alıcı kararların çıkmasını sağlayacak bir model geliştirilebilecek mi? Çünkü yönetim kurulları karar mekanizması. Onlara doğrudan bilgi akışını sağlayacak kollektif bir unsurdan söz ediyorum. Böyle bir sistem gerekli mi? Bunu yaratabileceğinize inanıyor musunuz? Yoksa eskisi gibi yönetim kurulunun egemen olduğu, engelleyici kararlarla çalışamaz hale gelmiş komisyonlar sorunu devam mı edecek? Seyahat Acenteleri Birliği’nin birlik yönetmeliği şu anda kadük vaziyette. Örneğin, BYK’ların hiçbir yasal dayanağı yok. Bizim birliğimizin bir yönetmeliği yok. Yıllardır keyfi kararlarla yönetiliyorduk. Bakın, çok ciddi bir şey söylüyorum. Hiçbir şeyin yasal dayanağı yok! BYK Başkanı diyorsun, öyle bir tanım yok! Dolayısıyla biz yönetmelik çalışmasına başladık. En geç bir ay içinde tamamlayıp, üyelerimizle paylaşacağız. TÜRSAB yönetmeliği önemlidir çünkü bu gibi konuların tamamına meşru bir zemin hazırlanacak bir sistem oluşacak. Yani birliğin görevlerini tekrardan tanımlamak, birliğin işlevini, komiteleri, reel işleyişi tanımlayacak, kuruma işlerlik kazandıracak doğru bir mekanizma oluşturacağız. Bu yönetmeliği üyelerimizle paylaşmak için gün sayıyoruz. Yönetim kurulunun her şey olmadığı, sadece alınması gereken idari ve hukuki kararları alıp, diğer işleyişi profesyonellerin veya gönüllü birimlerin hallettiği bir sistem kurmak zorundayız. Zaten TÜRSAB’ın bütçesi bunların tamamını ödeyecek güçte değil ve biz de seçim öncesi söz verdiğimiz gibi bu bütçeleri yaratmak için abuk sabuk ticari faaliyetlere girme ya da bunları sürdürme niyetinde değiliz. Önceki yönetim, komite ve icrai kurullarını bilerek işlevsiz hale getirdi. Komite kurdular ama komitelerden gelen hiçbir raporu dikkate almadılar. Bakın, zaman veriyorum size; bir ay içinde yönetmeliği bitireceğiz. Sonra da ciddi bir yeniden yapılanma sürecine gireceğiz. Benim zaten idealim şu; birlik seçimleri aslında güle oynaya yapılmalı. Burası sadece bir fahri görev yeri olmalı. TÜRSAB’ın işleyişi kişilere bağımlı olmadan, sistem kendi doğasında çalışmalı ve tek amaç üyeye hizmet olmalı! Seyahat Acenteleri Birliği’nin genel kurullarındaki tansiyon sürdürülebilir bir şey mi Allah aşkına? Nedir bu? İki senede bir, binlerce kişi birbirini yiyor? Neden? Çünkü halihazırda, TÜRSAB’da çok büyük bir ekonomi var! Biz öncelikle bu ekonomiyi gerçek sahiplerine, acentelere iade edeceğiz. TÜR- SAB’ın faaliyet alanına giren görev ve imtiyazlar dışındaki ticari faaliyetlerin tamamını tasfiye edeceğiz. Kuracağımız finansal yapı sayesinde her faaliyetin bilgisi TÜRSAB’ın konsolide bilançosu içinde ve denetlenebilir olacak. Birliğin denetlenemeyen hiçbir organı kalmayacak. İmtiyaz ve görevler konusunu açar mısınız? 34
Şöyle; TÜRSAB’a tanınmış bir takım imtiyazlar var. Örneğin; bandrol ve plaka verebiliyoruz. Üye girişlerinden para alıyoruz. Irak ve Libya’dan ülkemize gelmek isteyenlere vize verme hakkı TÜRSAB’a verilmiş. Bunların hepsi aslında gelir getiren kalemler. Üstelik ticarette bir mal alırsın satarsın, risk vardır. Benim söylediğim şeyler ticaret değil, imtiyaz bunlar. Dışişleri Bakanlığı bize Türkiye’ye gitmek isteyen Irak vatandaşlarına vize verme yetkisi vermiş. Bunu da bir takım prosedürlere bağlamış, kurallar koymuş. Dolayısıyla bu gibi hizmetler azımsanmayacak miktarda gelir kalemleri. Biz bu hizmetleri şirketler üzerinden değil, birliğin iktisadi işletmesi üzerinden yapacağız ve şirketleri yavaş yavaş tasfiye edeceğiz. Çünkü şirketler denetlenebilir değil ve birilerinin iştahını kabartan bir durum var orada. Bunu yok edeceğiz. Geçtiğimiz genel kurulda bir ilk yaşadık. Eski yönetim yaklaşık üçte iki çoğunlukla ibra edilmedi. Bundan sonraki süreci nasıl yürüteceksiniz? Yani bir dava mı açılacak yoksa hesapların bağımsız bir uzman kuruluş tarafından denetlenmesi yeterli mi sayılacak? “Kol kırılır, yen içinde kalır” mı denecek? Bu soru önemli, çünkü bu olay sadece TÜRSAB’ı ilgilendirmiyor. Emsal dernekler, birlikler ve benzeri diğer mesleki örgütler için de örnek teşkil edecek. İbra olunmaması sürecini nasıl yürüteceksiniz? TÜRSAB bir yönü ile Esnaf ve Sanatkârlar seçim kanununa tabi olduğu halde, biz farklı açılardan bu olayı hukukçulara incelettik. Aslında bu konu hakkında net bir hüküm yok. Seyahat Acenteleri Birliği’nin Genel Kurulu’nda ibra edilmediğin zaman şöyle olur, böyle olur diye bir tanım yok. Biz ibra konusuna bugüne kadar, hep yönetime takdir ve vefa borcu diye bakmıştık. Şimdi dediğiniz gibi ilk defa, tarihimizde ilk kez, üstelik üçte iki gibi bir oranla ibra edilmedi. Bu aslında, o yönetimde görev alan arkadaşlarımız açısından gerçekten utanç verici bir durum. Samimiyetle söylüyorum; o yönetim kurulunda olmak istemezdim. O insanların bu duruma düşmesini de istemezdim. Ama hak ettiler mi derseniz, fazlasıyla hak ettiler. Bir kişinin menfaatleri uğruna, “Efendim, İstanbul’da biz bu kongreyi yaparsak kongre çok gergin geçer, olay çıkar.” deyip, genel kurulu ertelediler. Böyle bir şey olabilir mi? Bu sonuç iki başlıkta değerlendirilebilir. Birincisi, idari açıdan yönetimin samimiyetsizliğine tepkidir. Mali açıdan da bugüne kadar ısrarla şirketlerin tamamının denetim dışı tutulmasından kaynaklanmıştır. Üyeler artık her şeyin araştırılmasını, gerçeğin ortaya çıkmasını istiyor. Genel Kurul Üyeleri yönetimi ibra etmedi. Yapılan hiçbir işi onaylamadı ve seçimin sonucu da bu tepkiyle paralel sonuçlandı. O halde biz de gerekeni yapmakla mükellefiz. Ama belirtmek isterim ki bunu yaparken intikam hırsıyla, rövanş gözüyle bakmıyoruz bu olaya. Sonuçta TÜRSAB bir kurum ve hepimizi temsil ediyor. Mesleğimizin, bizlerin itibarı söz konusu. Biz de genel kurulun talebini dikkate alarak, herşeyi enine boyuna araştırmak durumundayız ve incelemelere başlandı bile… İncelemeler iki yönde ilerliyor. İlki, “Due Diligance” dediğimiz, şirketlerle borç-alacak ilişkisi, borcun miktarı, şirketler ne kadar taahhüt altına girmiş, ne kadar kefaletler verilmiş, banka borçları ve borçlar hakkında bir araştırma ki bu işi Grand Thornton isimli bir uluslararası firmaya verdik. Çalışma TÜRSAB’dan başlatıldı ve ardından şirketlerle birlikte genel bir tablo çıkartılacak. Bunun dışında ise bu borcun oluşmasının sebeplerini araştıran ikinci bir denetim hazırlığımız var. Onunla ilgili de firmalardan teklif topluyoruz. O denetimi de muhakkak yaptıracağız. Önce bu şirketlerin mali portreleri, birbirleriyle ilişkileri, üçüncü şahıslara olan borçları çıkacak ve sonra nedenleri araştırılacak. Bu çalışmaları en geç 3 ay içinde tamamlamayı hedefledik. Akabinde bir mali genel kurul ile tabloyu üyelerimize sunacağız. Çünkü bu gizli bir bilgi değil ve hepimizin bilmesi gerekiyor. Kaldı ki eski yönetimin ibra edilmediği bir genel kuruldan çıktık. Dolayısıyla bunun gereğini yapmaya mecburuz ve ayrıca vicdani olarak da görevimiz bu. İbra konusuna hep takdir ve vefa borcu diye bakılmıştı. Ama, ilk kez, üstelik üçte iki gibi bir oranla yönetim ibra olmadı. Bu o yönetimde görev alanlar açısından utanç verici bir durum, onların yerinde olmak istemezdim. Bunu araştırmanın tek yolu, bu şirketlere bu işi delege edip de rakamsal boyutta mı incelemek? Yani ben bu konuda dava açılacak mı diye bir soru sordum ve bildiğim kadarıyla dava açılması için de bir süre kısıtlaması var. Geç kalırsanız bu defa eleştiri okları size dönebilir? Ben dava sürecini bir ay diye biliyorum, bence tekrar araştırın. Hukukçularımız bu konuyu çok yakından takip ediyorlar. Dava açma süresini geçiremiz mümkün değil. Hiç kimse endişe etmesin, gereken neyse yapılacak. Yıllardır TÜRSAB için yapılan en önemli eleştirilerden biri, günlük kişisel sorunların çözümü için büyük enerji harcanıyormuş gibi görünen ve bundan aslında siyaseten beslenen bir anlayış idi. Her telefona çıkılması ve tutamayacağını bile bile “Tamam en kısa zamanda halledeceğim senin işini, merak etme” gibi umut tacirliği sıkça yapılırdı. Özellikle Anadolu acentelerinde hâlâ böyle bir beklenti hâkim! Dolayısıyla, siz de bire bir dert dinleme, her telefona cevap verme anlayışını sürdürecek misiniz? Bunun için farklı bir mekanizma geliştirmeyi düşünüyor musunuz? Geliştireceğiniz yeni düzenin kabul göreceğine inanıyor musunuz? 20 yıllık bir yönetimden çıktı burası. Üyenin de, çalışanların da, yöneticilerin de bir alışkanlığı var. Bunları sabahtan akşama değiştirmek zor. Şöyle düşünün; 18 yıl sağ elinle yemek yedikten sonra, mecbur kalsan dahi, ilk anda sol elinle kaşık bile tutamazsın. Bir adaptasyon süresi var. Biz de bu süreci yaşıyoruz. “Herkesin telefonuna çıkıyor muyum?” diye soruyorsanız, evet! Zaten kullandığım telefon, annemde de, eşimde de, çocuklarımda da olan numaradır. Başka bir numaram yok ve o da hemen herkesçe biliniyor. Telefonla arayanlara mümkün olduğunca cevap veriyorum ya da yazıyorum. Ama bu sürdürülebilir bir şey mi derseniz, değil. Çünkü bizim yapmamız gereken, bizden beklenen çok daha önemli şeyler var. O insanları da anlıyorum... Sorunları var, çözemedikleri için arıyorlar. Halbuki o bölgede BYK var ama yetkisizlikten dolayı orada çözemiyorlar. Acente sicilde veya başka departmanda çözemiyor, beni arıyor. Şimdi buradaki işleyişi ne kadar rahatlatırsan, insanlar kendi işlerini başka insanlarla ne kadar çözecek hale gelirse, sen de o kadar TÜRSAB’ı kurumsallaştırma imkanına sahip olursun. Şu anda bu mümkün mü? Değil. Bir 35
Page 3: Editörden... İMTİYAZ SAHİBİ TM
Page 7 and 8: TOPLANTILARIN YENİADRESİ Hem iş,
Page 9 and 10: SALON EBATLAR YÜKSEKLİK ALAN(m2)
Page 12: SEKTÖREL HABER Wyndham İzmir Özd
Page 15 and 16: www.hotelallseasons.com Molla Güra
Page 18: ETKİNLİK Uludağ Ekonomi Zirvesi
Page 21 and 22: SOHO HOUSE ISTANBUL TERASTA ÖZEL D
Page 23 and 24: TOPLANTI VAR, Toplantı var. Toplan
Page 25 and 26: ÖZEL ETKİNLİKLER, AVM’LER, BEL
Page 28: FUAR Cenevre Otomobil Fuarı Kapıl
Page 32 and 33: YORUM / RÖPORTAJ CEMAL KIZILTAN To
Page 36 and 37: YORUM / RÖPORTAJ süre daha böyle
Page 38 and 39: YORUM / RÖPORTAJ diğini, hangi i
Page 40 and 41: YORUM / RÖPORTAJ kongreleri devlet
Page 42 and 43: YORUM / RÖPORTAJ kendimiz koyamaz
Page 44 and 45: ACE of M.I.C.E. EXHIBITION by TURKI
Page 46: ACE of M.I.C.E. EXHIBITION by TURKI
Page 62 and 63: Yılın En İddialı Partisi AMEzin
Page 72 and 73: KAPAK RÖPORTAJI Eichhorn: “Amac
Page 74: KAPAK RÖPORTAJI nenin ortasından
Page 77 and 78: International MICE Associations Equ
Page 79 and 80: 79 Masters of Ceremonies Ödül tö
Page 81 and 82: Firuz Bağlıkaya - TÜRSAB Başkan
Page 83 and 84: Ivana Sert Burcu Esmersoy Şenay Ak
Page 85 and 86:
Firuz Bağlıkaya ve Eşi ACE of M.
Page 87 and 88:
Burak Kut Hatice Girgin Ali - Nerim
Page 89 and 90:
Sonay Yücel, Volkan Ataman, Berkan
Page 91 and 92:
Aslı Ferhan İzbilir - Bora İzbil
Page 93 and 94:
Gürhan Sayar Serkan Kutluk Meltem
Page 95 and 96:
Etkinlik Yönetimi Tourismo Group
Page 97 and 98:
Muhteşem Dans ve Müzik Performans
Page 99 and 100:
ETKİNLİKLER EN İYİ ETKİNLİK -
Page 101 and 102:
ACE of M.I.C.E. AWARDS EN İYİ ETK
Page 103 and 104:
Kurumsal Tedarik Merkezi Corporate
Page 106:
ACE of M.I.C.E. AWARDS EN İYİ INC
Page 110:
ACE of M.I.C.E. AWARDS Halit Madakb
Page 113 and 114:
Discovery Centre olmak üzere 3 mer
Page 116:
ETKİNLİK Ata Eremsoy Skal Interna
Page 119 and 120:
hizmetleri ve çağdaş tasarımı
Page 122 and 123:
ZİRVE Turkcell Teknoloji Zirvesi:
Page 124:
TOPLANTI TETKİD Eğitim Komitesi F
Page 127 and 128:
mıza ihtiyaç duydukları her konu
Page 129 and 130:
Stage Design Video Production Visua
Page 131 and 132:
SİSTEM 9 DİJİTAL YAYIN VE BİLG
Page 133 and 134:
tuyappalas Telefon / Phone +90 (212
Page 135 and 136:
ayına oturdu. Adada birbirinden de
Page 138 and 139:
RÖPORTAJ Travel PR Kurucusu Sarp
Page 140:
FUAR Kozmetik ve Güzellik Fuarı M
Page 143 and 144:
lararası Tasarımcı Değişim Pro
Page 145 and 146:
Simülatör ve Aktiviteleri F1, Har
Page 148:
HABER Kongreler Turuncu Bayrak’l
Page 152:
YORUM İstanbul’u Pazarlamalıyı
Page 156:
DÜNYADAN UNICEO Marriott Internati
Page 160:
DÜNYADAN Wyndham Vacation Rentals
show all

MICE DERGI - SAYI 26

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?