07.09.2018 Views

kusvaeylülBASKı

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Oyuncu, tiyatro sanatçısı, tasarımcı,<br />

şair, söz yazarı, besteci ve<br />

şarkıcı... Türk Sanat Müziği’nin kadife<br />

sesi, Sanat Güneşi, bir döneme<br />

damgasını vurmuş harika ses Zeki<br />

Müren, belki de sözcüklerle anlatılamayacak<br />

kadar büyük bir insan.<br />

Onun yazdığı şarkı sözleri ve bestelediği<br />

şarkılar, bugün hala en hoş<br />

sohbetlerin gerçekleştiği masaların<br />

vazgeçilmez parçaları. Sanata ömrünü<br />

vermiş bu güzel gönüllü insanı,<br />

biraz da olsa hatırlayalım ve onun<br />

ruhumuzu okşayan sesini duyalım<br />

istedik...<br />

Müren 1931 yılında doğduğunda<br />

Türk Sanat Müziği alemi, yeni<br />

bir soluk kazanacağından habersizdi…<br />

Müzik yaşantısı boyunca<br />

altı yüzü aşkın plak ve kaset doldurmuş<br />

üç yüzü aşkın şarkı bestelemiştir.<br />

İlk sahne konserini 26 Mayıs<br />

1955 tarihinde veren Zeki Müren,<br />

genellikle kendi dizayn ettiği sahne<br />

kıyafetlerini giyiyordu. Müren,<br />

müzik hayatına saz heyetine tek<br />

tip kıyafet giydirmek ve T podyum<br />

kullanmak gibi çeşitli yenilikler<br />

getirmişti. Kimi zaman tartışmalara<br />

neden olan özel hayatı ile gündeme<br />

gelen zeki Müren, hayatı boyunca<br />

hiç evlenmedi. 1950’lerin Türkiye’sinde<br />

alışılmış kalıpları zorlayan<br />

elbiseleri ve sahne davranışı ile<br />

halkın ilgisini sürekli olarak üstünde<br />

tutmayı başardı. Mesleğe başladığı<br />

ilk yıllarda daha sıradan kıyafetler<br />

ve saç stilleri taşımasına rağmen<br />

ilerleyen yıllarda kadınsı kıyafetler,<br />

saç modelleri ve makyajı ile sahnelerde<br />

yer aldı. Kendisi hiçbir zaman<br />

cinsel yönelimi ile ilgili bir açıklama<br />

yapmadı ve zaman zaman adı<br />

kadınlarla anıldı ancak genel kanaat<br />

eşcinsel olduğu yönünde idi.<br />

1950’lerde cinsiyet rollerindeki<br />

tüm kapalılığa karşın, Zeki Müren’in<br />

İstanbul’un tüm gazinolarında<br />

binlerce hayranı oldu. Müzik tarihçisi<br />

Murat Meriç, BBC’ye verdiği bir<br />

röportajda, Zeki Müren hakkında<br />

şöyle demiştir: “O, kelimenin her<br />

manasıyla devrimsel bir insandı.<br />

Yaşadığı dönemin her zaman 10 yıl<br />

ilerisindeydi.”<br />

30 yıl boyunca Müren, sahnelerde,<br />

ekranlarda ve radyolarda hep<br />

hayranlıkla dinlenildi. 1996 Eylül<br />

ayında aylar sonra ilk defa TRT<br />

İzmir Televizyonunda sahne aldı.<br />

Ve bu aslında onun son sahnesiydi.<br />

Sahne aldığı son gecede, sunucu<br />

Müren’e hediye bir mikrofon uzattı.<br />

Bu, onun 45 yıl önce ilk radyo<br />

performansında kullandığı mikrofondu.<br />

Bu hediye karşısında Müren,<br />

gözlerini yavaşça kırparak “Gülsem<br />

mi yoksa ağlasam mı bilmiyorum”<br />

dedi. Ve aynı gece, geçirdiği kalp<br />

krizi sonucu aramızdan ayrıldı.<br />

Ölümünün ardından yıllar geçmiş<br />

olmasına rağmen hala Zeki<br />

Müren’i özlüyoruz. Buna en iyi<br />

örneklerden biri, “Zeki Müren Hattı”<br />

Zeki Müren Hattını, her yaştan<br />

hayranı düşüncelerini ve duygularını<br />

paylaşmak, kısa kayıtlar yapmak,<br />

hikaye anlatmak, hatta isterlerse<br />

şarkılarını seslendirmek için arayabiliyorlar<br />

Uzun lafın kısası, o dönemlerde<br />

doğmayı dilememdeki en büyük<br />

sebeplerden biridir Zeki Müren.<br />

Keşke… O dönemde doğmuş, TV’nin<br />

evimize yeni gelmiş olduğu ve o<br />

TV’ye çıkıp şarkılarını söylediğinde:<br />

“Zeki Müren’ de bizi görecek mi?”<br />

sorusunu sormuş olan bir çocuk<br />

olsaydım. Keşke…<br />

kusva.org<br />

25

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!