07.09.2018 Views

kusvaeylülBASKı

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Günümüzde neredeyse<br />

bütün devletler için ekonomik,<br />

sosyal aynı zamanda demokratik<br />

olarak da rol modeli olan<br />

Avrupa Birliği, 2008 küresel<br />

ekonomik krizi ve Ortadoğu<br />

da ki ayaklanmaların neden<br />

olduğu göç dalgaları nedeni<br />

ile yoğun tartışmaların gündeminde.<br />

Ekonomi kriz tüm dünyada<br />

etkili olurken AB içerisinde<br />

özellikle Güney Avrupa devletleri<br />

üzerinde ciddi olumsuz<br />

etkiler bırakmıştır. Öyle ki<br />

Yunanistan batarken ispanya<br />

ve Portekiz ciddi anlamda<br />

sarsılmıştır. Almanya’nın kriz<br />

sonrası Yunanistan’a yapılacak<br />

maddi yardım konusunda<br />

başlangıçta ayak diremesi<br />

ve daha sonra yardım etmesi<br />

özellikle Fransa öncülüğünde<br />

AB içerisinde muhalif bir tarafın<br />

ortaya çıkmasına neden<br />

oldu. Öte yandan bölgedeki<br />

karışıklıktan kaçan Kuzey<br />

Afrikalı mülteciler, Avrupa<br />

ülkeleri için ayrı bir sınav olmuş;<br />

önce Fransa ve Almanya<br />

ardından da Danimarka ulusal<br />

sınırlarını korumaya almıştır.<br />

Bu konjonktürel değişimler<br />

korumacı ve tutucu bir eğilimi<br />

beraberinde getirmiştir.<br />

Korumacı politikalar aşırı<br />

milliyetçi söylemlerin şovenist<br />

aynı zamanda da karizmatik<br />

liderler ile kendine yer bulmaya<br />

başlamıştır. Örneğin, liberal<br />

demokrasilerin lokomotiflerinden<br />

biri olan İsveç, 2010 da ki<br />

genel seçimler de ilk kez aşırı<br />

sağ bir parti Riksdag’a girmiştir.<br />

İsveçli Demokratlar %5.7<br />

ile 20 sandalye kazanmıştır.<br />

Hollanda’da Geert Wilders<br />

liderliğindeki Özgürlük Partisi<br />

(PVV) son seçimler itibari ile<br />

Hollanda Parlamentosu’nda<br />

20 sandalyeye sahiptir.<br />

Milliyetçi muhafazakar ve<br />

sağ popülist FIDESZ 2010<br />

yılından beri Macaristan’da<br />

tek başına iktidar. Benzer bir<br />

durum Polonya içinde geçerlidir.<br />

Hak ve Adalet Partisi<br />

(PiS), Polonya’da 2015’te beri<br />

iktidar koltuğunda. Fransa’da<br />

ise Ulusal Cephe lideri Marine<br />

Le Pen cumhurbaşkanlığı<br />

seçiminde ikinci tura kaldı ve<br />

güçlü bir halk desteğini arkasına<br />

aldı. Aynı zamanda aşırı<br />

sağ partiler Avusturya, Almanya,<br />

Sırbistan, Norveç, Letonya,<br />

Finlandiya ve İngiltere’de<br />

sandalye sahibidir. Fakat asıl<br />

önemlisi bu partilerin Avrupa<br />

Parlamentosu’nda kendilerine<br />

yer bulmaları ve etkinliklerini<br />

giderek arttırmalarıdır.<br />

Bu çalışma konjonktürel<br />

gelişimler ile birlikte aşırı milliyetçi<br />

partilerin artan oy oranlarından<br />

ziyade bu tutumun<br />

genel kanaate varıp merkeze<br />

kayması sonucu geniş bir<br />

kamuoyu oluşturabileceği düşüncesiyle<br />

farkındalık yaratmak<br />

için oluşturulmuştur.<br />

36<br />

eylül ‘18

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!