10.06.2021 Views

Enerji Panorama Haziran 2021

Pano Kariyer Yatırım “Ucuz enerji dönemi sona mı eriyor?” “Mini YEKA, mega ilgi, mini fiyatlar” Yenilenebilir Enerji ve Dönüşüm Emtia Fiyatlarını Zirveye Çıkardı Petrol kaynaklarını korumak için kurulan IEA, fosil yakıtlı yeni yatırımların yasaklanmasını istiyor G7 ülkeleri, yıl sonunda kömür yatırımlarını durdurma kararı aldı MAVİ VATANIN ENERJİSİ: Deniz üstü rüzgar elektrik santralleri Türkiye’nin en büyük özel doğal gaz dağıtım şirketi Başkentgaz, borsa yolunda TÜBİTAK şampiyonu verimlilik projesi ABD’de birinci oldu Çin’in “yapay güneş”i rekor kırdı McDonalds, Avustralya’da ilk örnek sürdürülebilir restoranını açıyor Avrupa Komisyonu, kuantum iletişim altyapısı için konsorsiyum oluşturdu Türkiye’nin ilk Bifacial Güneş Enerjisi Santrali’nde üretime başlandı Çin Ankara Büyükelçisi, Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası’nı ziyaret etti CEO’lar büyüme için veri ve teknoloji yatırımlarına odaklandı Evden çalışma, tükenmişlik sendromunu artırıyor İstatistik Sosyal Medya

Pano
Kariyer
Yatırım
“Ucuz enerji dönemi sona mı eriyor?”
“Mini YEKA, mega ilgi, mini fiyatlar”
Yenilenebilir Enerji ve Dönüşüm Emtia Fiyatlarını Zirveye Çıkardı
Petrol kaynaklarını korumak için kurulan IEA, fosil yakıtlı yeni yatırımların yasaklanmasını istiyor
G7 ülkeleri, yıl sonunda kömür yatırımlarını durdurma kararı aldı
MAVİ VATANIN ENERJİSİ: Deniz üstü rüzgar elektrik santralleri
Türkiye’nin en büyük özel doğal gaz dağıtım şirketi Başkentgaz, borsa yolunda
TÜBİTAK şampiyonu verimlilik projesi ABD’de birinci oldu
Çin’in “yapay güneş”i rekor kırdı
McDonalds, Avustralya’da ilk örnek sürdürülebilir restoranını açıyor
Avrupa Komisyonu, kuantum iletişim altyapısı için konsorsiyum oluşturdu
Türkiye’nin ilk Bifacial Güneş Enerjisi Santrali’nde üretime başlandı
Çin Ankara Büyükelçisi, Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası’nı ziyaret etti
CEO’lar büyüme için veri ve teknoloji yatırımlarına odaklandı
Evden çalışma, tükenmişlik sendromunu artırıyor
İstatistik
Sosyal Medya

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yaşında<br />

E N E R Jİ PANORAMA<br />

Dergiyi PDF okumak için...<br />

Türkiye <strong>Enerji</strong> Vakfı • Yıl: 9 • Sayı: 95 • HAZİRAN <strong>2021</strong><br />

Ucuz enerji dönemi<br />

sona mı eriyor?<br />

YENILENEBILIR VE<br />

ENERJIDE DÖNÜŞÜM<br />

YATIRIMLARI,<br />

EMTIA FIYATLARINI<br />

ZIRVEYE ÇIKARDI<br />

Mavi vatanın enerjisi<br />

G7 ülkeleri kömür<br />

yatırımlarına son verdi


İçindekiler<br />

26 38<br />

“Ucuz enerji dönemi sona mı eriyor?”<br />

Doğal gaza art arda yapılan zamlar, elektrik üretim maliyetlerini tetikleyince<br />

sektör, gözünü Ankara’ya dikti. Beklentiler, gelecek ay içinde elektrik fiyatlarının<br />

“çift haneli” olarak artması. Öte yandan akaryakıttaki eşel mobil sisteminin<br />

de hazine üzerinde büyük baskı oluşturduğunu belirten enerji uzmanları,<br />

“Sübvansiyonun ne kadar süreceği belli değil ancak artan maliyetler, tüm enerji<br />

kalemlerinde zammı zorunlu kılıyor.<br />

Petrol kaynaklarını korumak için kurulan<br />

IEA, fosil yakıtlı yeni yatırımların<br />

yasaklanmasını istiyor<br />

1973 petrol krizinin ardından uluslararası petrol arzının istikrarını<br />

korumak için kurulan Uluslararası <strong>Enerji</strong> Ajansı (IEA), günümüzde enerji<br />

politikaları konusunda birçok hükümete bağımsız bir danışman olarak<br />

hizmet sunuyor. Ajans, bugün geldiğimiz noktada artık sadece fosil yakıt<br />

düzeniyle değil; yenilenebilir kaynaklar, verimlilik ve teknoloji gibi enerji<br />

dönüşümünün kilit oyuncuları ile ilgili tahmin ve öneriler de sunuyor.<br />

YENILENEBILIR ENERJI VE<br />

DÖNÜŞÜM EMTIA FIYATLARINI<br />

ZIRVEYE ÇIKARDI<br />

32


42<br />

G7 ülkeleri, yıl sonunda kömür<br />

yatırımlarını durdurma kararı aldı<br />

Dünyanın en büyük yedi gelişmiş ekonomisi (G7 ülkeleri) 21 Mayıs<br />

Cuma günü yaptıkları müzakere sonucunda, bu yılın sonuna kadar kömür<br />

projelerinin uluslararası finansmanını durdurma kararı aldı.<br />

60<br />

CEO’lar büyüme için veri ve teknoloji<br />

yatırımlarına odaklandı<br />

EY <strong>2021</strong> CEO Araştırması’na göre; CEO’lar gelecek 12 aylık dönemde veri<br />

ve teknolojiye büyük ölçekli yatırımlar yapmayı planlıyor. Araştırmada, veri<br />

güvenliği ve tüketici güvenini güçlendirmeye yönelik aksiyon alınmaması<br />

halinde veri teknolojilerinin beraberinde getirdiği yeniliklerden yeterli fayda<br />

sağlanamayacağı ve dönüşüm çabalarının olumsuz etkilenebileceği belirtiliyor…<br />

Pano.....................................................................8<br />

Kariyer................................................................18<br />

Yatırım................................................................21<br />

“Ucuz enerji dönemi sona mı eriyor?”................26<br />

“Mini YEKA, mega ilgi, mini fiyatlar”..................28<br />

Yenilenebilir <strong>Enerji</strong> ve Dönüşüm<br />

Emtia Fiyatlarını Zirveye Çıkardı.........................32<br />

Petrol kaynaklarını korumak için kurulan IEA, fosil<br />

yakıtlı yeni yatırımların yasaklanmasını istiyor..38<br />

G7 ülkeleri, yıl sonunda kömür yatırımlarını<br />

durdurma kararı aldı...........................................42<br />

MAVİ VATANIN ENERJİSİ: Deniz üstü<br />

rüzgar elektrik santralleri.................................. 44<br />

Türkiye’nin en büyük özel doğal gaz dağıtım<br />

şirketi Başkentgaz, borsa yolunda......................50<br />

TÜBİTAK şampiyonu verimlilik projesi ABD’de<br />

birinci oldu.........................................................52<br />

Çin’in “yapay güneş”i rekor kırdı........................53<br />

McDonalds, Avustralya’da ilk örnek<br />

sürdürülebilir restoranını açıyor........................ 54<br />

Avrupa Komisyonu, kuantum iletişim<br />

altyapısı için konsorsiyum oluşturdu.................55<br />

Türkiye’nin ilk Bifacial Güneş <strong>Enerji</strong>si<br />

Santrali’nde üretime başlandı............................56<br />

Çin Ankara Büyükelçisi, Kalyon Güneş<br />

Teknolojileri Fabrikası’nı ziyaret etti...................58<br />

CEO’lar büyüme için veri ve teknoloji<br />

yatırımlarına odaklandı..................................... 60<br />

Evden çalışma, tükenmişlik<br />

sendromunu artırıyor.........................................62<br />

İstatistik............................................................. 64<br />

Sosyal Medya.................................................... 68


<strong>Enerji</strong> <strong>Panorama</strong> 9 yaşında!<br />

editör<br />

İnsanlık tarihi açısından 9 yıl, pek de haberiyle karşınızdayız. Aslında 9 yıldır<br />

kayda değer bir zaman dilimi değil ilk defa bu alanda bir analiz hazırladık<br />

ancak ülkemizin sektörel yayıncılığı çünkü emtia dünyası, bugüne kadar<br />

açısından önemli. Dengelerin sürekli değiştiği,<br />

enerji sektörü açısından hiç bu kadar<br />

dünya gündeminden çok ciddi bir önemli olmamıştı. Artan yenilenebilir<br />

şekilde etkilenen, politikacıların güç kazanmak<br />

enerji yatırımları, sıfır emisyon hedefine<br />

için “koz” olarak kullandığı enerji ulaşmak için yapılan diğer yatırımlar ve<br />

dünyasında ilk günkü çizgisinden sapmadan,<br />

özellikle de enerjide dönüşüm çalışmaları<br />

hatta daha da güçlenerek Ülkenin yayın hayatı-<br />

ilk nükleer farklı tesisi emtialara için olan ilk ilgiyi adım zirveye atıldı çıkardı.<br />

nı sürdüren <strong>Enerji</strong> <strong>Panorama</strong>, 9’uncu yaşına<br />

giriyor. Öncelikle Türkiye <strong>Enerji</strong> Vakfı şu anda fiyat olarak tarihi zirvesini<br />

Dünyada ilk nükleer Başta santral bakır olmak 1955 üzere yılında birçok maden,<br />

ve dergi ekibimiz adına tüm önce okurlarımıza ABD, daha sonra da Sovyetler<br />

yaşıyor. Bakır, uzmanlar tarafından “yeni<br />

ve reklam verenlerimize verdikleri Birliği’nde destek kuruldu.<br />

petrol”<br />

Türkiye<br />

olarak adlandırılıyor.<br />

de 1960’lı<br />

Bu yükseliş<br />

için çok teşekkür ederiz. yılların başında trendi nükleer enerjideki enerjiyi konuşmaya dönüşüm hamlesini<br />

Yayın hayatımıza başladığımızda başladı. elbette Bugüne yavaşlatacak kadar onlarca mı ya proje da sekteye uğratacak<br />

internet haberciliği bugünkü hazırlandı, seviyesinde görüşmeler mı? Ayrıntıları yapıldı... haberimizde Ancak 60 bulabilirsiniz.<br />

değildi hatta sektörümüz yıla için emekleme yakın bir süredir Dikkat devam çekmek eden istediğimiz nükleer bir diğer konu<br />

dönemindeydi. Şu anda santral dünyanın konusunda ise ülkemizle ilk gerçek ilgili. adım Yeni 3 bir Nisan zam beklentisi<br />

herhangi bir yerindeki gelişmeyi 2018 tarihinde anında atıldı içinde ve sektör, Rus devlet özellikle şirketi de elektrik<br />

duyuyoruz, bilgi sahibi oluyoruz. Bu<br />

Rosatom’un yapacağı üreticileri. Akkuyu Doğal Nükleer gaza yapılan zamlar,<br />

dönüşüm, aylık yayımlanan bir dergi<br />

Santrali’nde temel<br />

döviz<br />

atılıp<br />

kurunun<br />

ilk harç<br />

yükselişi<br />

döküldü.<br />

gibi etkenler hem<br />

olarak bizi de değişime yönlendirdi ancak<br />

yayıncılık yaklaşımımızı değiştirmedi.<br />

Çünkü biz <strong>Enerji</strong> <strong>Panorama</strong> olarak,<br />

günlük gelişmelere odaklanmak yerine –<br />

ki elbette bu haberlere de yer veriyoruzkonunun<br />

derinine inmeyi tercih ettik.<br />

Gelişmeleri analiz ederek geleceğin nasıl<br />

olacağına dair ipuçları sunmaya çalıştık.<br />

Her sektörü mercek altına alıp o sektörün<br />

oyuncularına konuyu tüm yönleriyle<br />

ortaya sermeyi hedefledik.<br />

Bu sayımızda da benzer bir kapak<br />

elektrik üretiminde hem de akaryakıtta<br />

maliyetleri artırıyor. Uzmanlar, “Devlet<br />

sübvansiyona devam eder mi? Bilinmez<br />

ama artık çift haneli zam dönemi geldi”<br />

yorumu yapıyor. Hatta “Artık Türkiye’de<br />

ucuz enerji dönemi bitiyor” düşüncesinde<br />

olanların sayısı gün geçtikçe artıyor.<br />

Ayrıntılar ve enerji dünyasındaki önemli<br />

gelişmelerden oluşan haberlerimizle<br />

<strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> sayımız hazır.<br />

Keyifli okumalar dileriz…<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

TÜRKİYE ENERJİ VAKFI<br />

İKTİSADİ İŞLETMESİ<br />

TENVA İktisadi İşletmesi<br />

Yetkilisi Aycan Kızıldağ<br />

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü<br />

Esengül Erkan<br />

esenerkan@tenva.org<br />

Haber Merkezi<br />

Deniz Suphi • Mahir Arslan<br />

Neşet Hikmet • Z. Işık Adler<br />

Katkıda Bulunanlar<br />

Dr. Fatih Cemil Özbuğday<br />

Dr. Fehmi Tanrısever<br />

Dr. Kürşad Derinkuyu<br />

Serhan Ünal<br />

Abone / Reklam<br />

info@tenva.org<br />

Kurumsal Ab. Bir. Fiyat: 15 TL<br />

Yayın İdare Merkezi<br />

Alternatif Plaza, Kızılırmak<br />

Mah. 1446. Cad. No:12/37<br />

Kat: 10 Çukurambar / Ankara<br />

T: +90 312 220 00 59<br />

Kuruluş Yılı: 2013<br />

Tasarım<br />

Kasım Halis<br />

Yayın Türü<br />

YAYGIN SÜRELİ YAYIN TÜM<br />

TÜRKİYE’DE<br />

Yayın Tarihi<br />

10 <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong><br />

ISSN<br />

2757-5799<br />

<strong>Enerji</strong> <strong>Panorama</strong> Dergisi, Türkiye <strong>Enerji</strong><br />

Vakfı İktisadi İşletmesi tarafından<br />

yayımlanmaktadır. Dergide yer alan yazı,<br />

fotoğraf, illüstrasyon, grafik, harita gibi<br />

malzemeler kaynak göstermek koşulu ile<br />

kullanılabilir. Türkiye <strong>Enerji</strong> Vakfı İktisadi<br />

İşletmesi, Türkiye <strong>Enerji</strong> Vakfı'nın iktisadi<br />

işletmesidir


PANO<br />

Aycan Kızıldağ<br />

<br />

PETROL OFISI, BEST OF SALES<br />

AWARDS’DA ÖDÜL KAZANDI<br />

Sales Network tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen<br />

#BoSA<strong>2021</strong> – Best of Sales Awards’da<br />

13 kategoride 33 marka ödüle uzandı. Petrol Ofisi,<br />

salgın koşullarında düzenlediği “Siftah Liderden”<br />

kampanyasıyla katıldığı yarışmada, ‘Müşteri<br />

Deneyimi’ alanında ödüle layık görüldü. Ayrıca<br />

yarışmada temel kategoriler dışındaki ‘Kurumsal<br />

İyilik Jüri Özel Ödülü’nü ise bu yıl Bir Dilek Tut<br />

Derneği aldı.<br />

Sales Network’te Petrol Ofisi’ni temsil eden Madeni<br />

Yağlar Direktörü Sezgin Gürsu, “Petrol Ofisi,<br />

son 3-4 yılda birçok alanda attığı önemli adımlar<br />

sonucunda örnek başarılar kaydetti. Bunlardan<br />

biri ve en önemlisi de temel odak noktamızda yaşandı.<br />

Müşteri odaklılığımızı daha da keskinleştirdik<br />

ve birçok yenilikçi projeyi hayata geçirdik.<br />

Salgının ilk şokunda dahi müşterilerimize bakış<br />

açımızın net göstergelerinden biri olan kampanyamızda,<br />

madeni yağ alanında müşterilerimiz<br />

olan otomotiv ustalarına katkı sağlamayı hedefledik.<br />

İlk tam kapanma döneminin ardından<br />

ekonomi çarklarının tekrar hızlanmaya başladığı<br />

haziran ayında, tüm Türkiye’de 17 bin ustaya<br />

Maxima ve Maximus motor yağlarımızı ücretsiz<br />

olarak dağıttık. Bu kampanyamız, sahadan ve<br />

ustalarımızdan çok değerli bir takdir topladı”<br />

açıklamasında bulundu.<br />

AKSA ENERJİ'NİN İLK ÇEYREK<br />

KARI 208 MİLYON TL OLDU<br />

Aksa <strong>Enerji</strong>, <strong>2021</strong> yılı ilk çeyrek konsolide finansal<br />

raporunu Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP)<br />

açıkladı. Aksa <strong>Enerji</strong>’nin ilk çeyrek ana ortaklık net<br />

kârı, geçen yılın aynı döneminde elde edilen net kârın<br />

neredeyse 3 katına ulaşarak 208 milyon TL seviyesinde<br />

gerçekleşti. Yurt dışı santralleri döviz bazlı<br />

getirilerinin de katkısıyla FAVÖK yıllık bazda yüzde<br />

30 artışla 483 milyon TL’ye ulaştı. <strong>2021</strong> yılının ilk<br />

çeyreğinde Irak ve Gürcistan’a enerji ihraç eden<br />

Aksa <strong>Enerji</strong>, operasyonlarını çeşitlendirerek cirosunu<br />

yüzde 16 artışla 2,1 milyar TL’ye taşıdı.<br />

Şirketin <strong>2021</strong> yılı ilk çeyrek performansını değerlendiren<br />

ve yeni yatırımlarla ilgili bilgi veren Aksa<br />

<strong>Enerji</strong> Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Cemil Kazancı,<br />

“2015 yılından bu yana yatırımlarımıza hiç<br />

ara vermedik. Bu doğrultuda, başta Özbekistan’daki<br />

740 MW kurulu güce sahip doğal gaz kombine<br />

çevrim santrallerimiz olmak üzere yeni projelerimizi<br />

hayata geçirmek için aralıksız çalışıyoruz. Özbekistan’da<br />

bu yılın son çeyreği itibarıyla üretime<br />

başlayacağız. Ayrıca Kongo Cumhuriyeti’nde 50<br />

MW’lık doğal gaz santralinin de işletmesini aldık.<br />

Kısa süre önce Libya’da bir enerji santralinin inşaat,<br />

mühendislik, tedarik ön protokolüne imza attık. Öte<br />

yandan, Irak’a ve Gürcistan’a gerçekleştirdiğimiz<br />

enerji ihracatına ise farklı ülkelerde devam etmeyi<br />

planlıyoruz” dedi. Yurt içinde de özellikle yenilenebilir<br />

enerji alanında büyüme planları olduğunun<br />

altını çizen Kazancı, salgın nedeniyle ara verilen<br />

YEKA GES 3 ihaleleri kapsamında Bingöl’de 10 MW<br />

büyüklüğündeki güneş enerjisi santrali ihalesini de<br />

kazandıklarını belirtti.<br />

8 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


PANO <br />

MOBIL OIL TÜRK, HIBRIT<br />

ARAÇLARA ÖZEL MOTOR<br />

YAĞI ÜRETIYOR<br />

Türkiye’de otomotiv yağlarında Mobil 1, Mobil<br />

Super, ticari araç yağlarında Mobil Delvac ve<br />

endüstriyel yağlarda ise Mobil SHC serisi olarak<br />

bilinen sentetik yağları pazara sunan Mobil<br />

Oil Türk A.Ş. dünyada olduğu gibi Türkiye<br />

pazarında da sayısı hızla artan hibrit araçlara<br />

yönelik önemli bir adım attı. Şirket bu kapsamda,<br />

hibrit motorlu araçların kullanımına<br />

uygun Mobil Super 3000 0W-20 motor yağını<br />

Türkiye’deki tesislerinde üretmeye başladı.<br />

Mobil’in dünya çapındaki 30 madeni yağ harman<br />

fabrikasından birisi olan Mobil Oil Türk<br />

A.Ş. tesislerinde üretilen Mobil Super 3000<br />

0W-20, özellikle hibrit motorlu araçların yağ<br />

ihtiyaçlarını karşılayabilen sentetik motor<br />

yağı çözümü olarak öne çıkıyor. Mobil Super<br />

3000 0W-20 ayrıca, 0W-20 viskozitesinin istendiği<br />

benzinli araçlarda da kullanılabiliyor.<br />

0W-20 sınıfının istendiği Honda ve Toyota<br />

markalı araçlarla da uyumluluk sağlayan Mobil<br />

Super 3000 0W-20, Ford WSS-M2C947-A<br />

gerekliliklerini de karşılıyor.<br />

Konuyla ilgili bilgiler veren Mobil Oil Türk A.Ş.<br />

Genel Müdürü Münci Bilgiç, “Türkiye’de hızla<br />

büyüyen bir hibrit araç pazarı var. Özellikle<br />

son iki yılda Türkiye yollarındaki hibrit araç<br />

sayısı ciddi seviyede arttı. Son olarak, <strong>2021</strong>’in<br />

ilk çeyreğinde Avrupa’daki hibrit araç satışları<br />

arasında ilk 10’a girmemiz de bunun en somut<br />

göstergesi oldu. Bu doğrultuda, hızla büyüyen<br />

hibrit pazarına yönelik Türkiye’de, yani<br />

yerinde üretim yapmak uzun süredir gündemimizdeydi.<br />

Mobil Super 3000 0W-20’yi buradaki<br />

üretim tesislerimizde üretirken, hem<br />

iç pazara sunmak hem de farklı ülkelere ihraç<br />

etmek bizler için oldukça mutluluk verici bir<br />

gelişme. Mobil olarak, elektrikli ve hibrit araçlara<br />

yönelik özel çözümlerimizle tüketicilerin<br />

yanında olmaya, onlara kaliteli ve güvenli<br />

ürünler sunmaya devam edeceğiz” dedi.<br />

ÇORUH EDAŞ’IN ÇOCUKLARIN<br />

GÖZÜNDEN RESIM<br />

YARIŞMASI SONUÇLANDI<br />

Artvin, Giresun, Gümüşhane, Rize ve Trabzon<br />

illerinde elektrik dağıtım hizmeti veren Çoruh<br />

EDAŞ, 4-10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası<br />

kapsamındaki çalışmalarıyla farkındalık yaratmaya<br />

devam ediyor. “Çocuklarımızın Gözünden<br />

İş Sağlığı ve Güvenliği” temasıyla Çoruh EDAŞ<br />

çalışanlarının çocukları arasında düzenlenen<br />

resim yarışmasının kazananları düzenlenen törenle<br />

açıklandı.<br />

İş sağlığı ve güvenliği konusunda farkındalığa<br />

çocuk gözünden dikkat çekilen bu anlamlı projede<br />

çocuklar, çizdikleri resimler ile hayal güçlerini<br />

yetenekleriyle buluşturdu. Yarışmada dereceye<br />

giren çocuklar ödüllerini, Çoruh EDAŞ Dağıtım<br />

Operasyonları Genel Müdürü Ömer Kandemir’in<br />

elinden aldı.<br />

İş sağlığı ve güvenliğinin, enerji sektörünün ayrılmaz<br />

bir parçası olduğunu vurgulayan Çoruh<br />

EDAŞ Dağıtım Operasyonları Genel Müdürü Ömer<br />

Kandemir, “Her işimizin, her toplantımızın ilk<br />

gündemi iş sağlığı ve güvenliği. Çalışmalarımızın<br />

temel hedefi, tüm birimlere 365 gün iş güvenliği<br />

kültürünü aşılamak ve bu kültürü görünür<br />

kılmak. Tüm çalışanlarımızın iş kazası geçirmeden<br />

sahadaki faaliyetlerini devam ettirmesi her<br />

zaman birinci önceliğimiz. Farkındalığımıza en<br />

büyük katkıyı çocuklarımızın sunacağı düşüncesiyle<br />

gerçekleştirilen iş sağlığı ve güvenliği resim<br />

yarışmamızın ödül töreninde, bu güzel eserleri<br />

bizlere sunan büyük ressamlara teşekkür ediyorum”<br />

dedi.<br />

10 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


PANO<br />

UKRAYNA’NIN GÜNEŞ<br />

PANELLERI TÜRKIYE’DEN<br />

Çin devletine ait tek güneş paneli üreticisi olan<br />

HT Solar, uluslararası sertifikalarla tescillenen<br />

standartlarda ürettiği güneş panelleri ile birçok<br />

ülkenin enerji ihtiyacını karşılıyor. Türkiye’de<br />

kurulduğu günden itibaren, dünya çapında 1<br />

GW’dan fazla projeye güneş paneli tedariği sağlayan<br />

HT Solar, son olarak Ukrayna’nın Berdyansk<br />

şehrinde 19,65 MWp’lik projenin çözüm ortağı<br />

oldu.<br />

Dünya üzerinde çok geniş bir ihracat ağına sahip<br />

olduklarını ve bunu geliştirmek için stratejik<br />

yatırımlarını <strong>2021</strong> yılında da devam ettiklerini<br />

ifade eden HT Solar Satış ve Pazarlama Müdürü<br />

Emre Kulaç, “HT Solar olarak olumlu demografik<br />

eğilimler, yüksek şehirleşme hızı ile birlikte<br />

artan enerji talebini karşılamak için potansiyel<br />

pazarları iyi değerlendiriyoruz. Ukrayna’da bu<br />

ülkelerin başında geliyor” dedi.<br />

Bu kapsamda Ukrayna’nın Berdyansk şehrinde<br />

yatırımcı firma Demircioğlu Mermer ve EPC firması<br />

Solargüç ile iş birliği yaptıklarını söyleyen<br />

Kulaç, “19,65 MWp kapasiteli güneş enerji santraline,<br />

400W Monokristal Bifacial panellerin<br />

sevkiyatını gerçekleştirdik. Yaklaşık 5 GW kurulu<br />

güce sahip olan Ukrayna, gerek coğrafi konumu<br />

gerek yenilebilir enerji yatırımlarıyla Avrupa’nın<br />

yükselen yıldızı olma yolunda ilerliyor. HT Solar<br />

olarak, Ukrayna pazarındaki gelişmeleri yakından<br />

takip ediyor ve daha çok referans projenin<br />

çözüm ortağı olmayı hedefliyoruz” değerlendirmesini<br />

yaptı.<br />

ELEKTRIKLI OTOMOBIL<br />

PAZARI 1.9 TRILYON<br />

DOLARA ULAŞACAK<br />

Elektrikli otomobil pazarının 2028’e kadar 1,9<br />

trilyon dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor.<br />

Coğrafi olarak, Asya-Pasifik bölgesi değer ve hacim<br />

bakımından 2020’de küresel elektrikli otomobil<br />

pazarının en büyük payını oluşturdu. Bu<br />

bölgenin büyük payı, öncelikle elektrikli araçlara<br />

ve ilgili şarj tesislerine yönelik artan taleplere,<br />

elektrikli mobilite endüstrisinde çok sayıda<br />

çözüm ve hizmet sunan artan sayıda start-up’a,<br />

elektrikli otomobil alıcıları için çekici teşvik<br />

programlarına ve bölgesel çekirdeğin varlığına<br />

bağlanıyor.<br />

Çin’in 2028 yılına kadar Asya-Pasifik pazarına<br />

hakim olması bekleniyor. Elektrikli otomobil pazarında<br />

faaliyet gösteren ana oyuncular arasında<br />

Nio Inc. (Çin), Alcraft Motor Company Ltd. (İngiltere),<br />

BMW Group (Almanya), BYD Company Ltd.<br />

(Çin), Daimler AG (Almanya), Faraday & Future<br />

Inc’dir. . (ABD), Ford Motor Company (ABD), General<br />

Motors Company (ABD), Honda Motor Co.,<br />

Ltd. (Japonya), Hyundai Motor Company (Güney<br />

Kore), Nissan Motor Co., Ltd. (Japonya), TATA Motors<br />

Limited (Hindistan), Tesla, Inc. (ABD), Volkswagen<br />

AG (Almanya) ve Mahindra ve Mahindra<br />

Ltd. (Hindistan) yer alıyor.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 11


PANO<br />

TÜPRAŞ VE OSMANGAZI EDAŞ SOKAK HAYVANLARINA<br />

DESTEĞINI SÜRDÜRÜYOR<br />

Salgın döneminde açlık sorunu yaşayan sokak<br />

hayvanları için enerji sektörü şirketleri desteğini<br />

sürdürüyor. Bu kapsamda Tüpraş, yemekhanelerinde<br />

artan yiyeceklerle sokak hayvanlarının<br />

yaşam şartlarını tüm çalışanlarıyla birlikte iyileştirmek<br />

için iş süreçlerinde benimsediği “Sıfır<br />

Atık” prensibinin desteklenmesine de katkı sağlıyor.<br />

Tüpraş, rafinerilerdeki artan yemekleri sokak<br />

hayvanlarına ulaştırabilmek için İzmit, İzmir,<br />

Kırıkkale ve Batman rafinerilerinden, belediyeler<br />

aracılığıyla barınaklara destek oluyor. 2020’den<br />

bu yana İzmit ve İzmir, <strong>2021</strong> itibarıyla da Kırıkkale<br />

ve Batman rafinerilerinde artan yemekleri barınaklara<br />

ulaştıran Tüpraş, yıl sonuna kadar sokak<br />

hayvanlarına yiyecek ulaştırmaya devam edecek.<br />

Sahadan gelen açılmamış sefer taslarındaki yemekler<br />

ve ekmekler de yemekhane firması tarafından<br />

uygun koşullarda sokak hayvanları için saklanıyor.<br />

Yemeklerin tümü teslim edilene kadar ise<br />

uygun sıcaklıkta ve koşullarda bekletiliyor.<br />

Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve<br />

Uşak illerinin elektrik dağıtım hizmetini sağlayan<br />

Osmangazi EDAŞ ise Hayvan Hakları Federasyonu<br />

(HAYTAP) ile iş birliği gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk<br />

çalışması kapsamında hizmet verdiği<br />

illerde tam kapanma döneminde sokak hayvanlarını<br />

düşünerek 200 mama kabı yerleştirdi, 2 ton<br />

mama dağıttı. Osmangazi EDAŞ Genel Müdürü<br />

Fuat Celepci, “Salgın döneminde kesintisiz hizmet<br />

sunmak için sahada görev alan çalışma arkadaşlarımızın<br />

bu ihtiyacı görmesi ve bizlerle paylaşması<br />

sonucunda HAYTAP ile de hızla bir araya gelerek<br />

projeyi başlattık. Bu güzel proje için çalışma arkadaşlarıma<br />

teşekkürlerimi sunmak ve önümüzdeki<br />

günlerde bu projenin gelişerek büyümesi için çalışmalarımızı<br />

sürdüreceğimizin müjdesini vermek<br />

isterim” dedi.<br />

ZORLU ENERJI HER YIL 20 TON KARBONDIOKSIT<br />

SALIMININ ÖNÜNE GEÇECEK<br />

Zorlu <strong>Enerji</strong>, çevre dostu bir projeyi daha hayata<br />

geçirerek, Türkiye’de bir ilke imza attı. Zorlu <strong>Enerji</strong>’nin<br />

zaman ve enerji tasarrufu sağlamak amacıyla<br />

başlattığı “Dijital Abonelik Hizmetleri” ile her<br />

yıl 427 bin litre su tasarrufu sağlanacak ve 20 ton<br />

karbondioksit (CO2) salımının önüne geçilecek.<br />

Müşteri memnuniyetini artırmayı hedefleyen “Dijital<br />

Abonelik Hizmetleri” ile Zorlu <strong>Enerji</strong> müşterileri,<br />

abonelik işlemlerini imzaya gerek olmadan<br />

gerçekleştirebilecek, sözleşmelerini dijital olarak<br />

görüntüleyebilecek ve birçok abonelik sürecini<br />

yine dijital olarak tamamlayabilecek.<br />

Müşteriler mesafeli abonelik işlemlerine olanak<br />

sağlayan ‘Dijital Abonelik Hizmetleri’ni; Zorlu <strong>Enerji</strong><br />

kurumsal web sitesi Elektrik Perakende Online İşlemler<br />

sayfası, e-devlet uygulaması, 08509333999<br />

numaralı Çağrı Merkezi ve Müşteri Hizmetleri Merkezleri<br />

üzerinden gerçekleştirebilecek.<br />

Dijital kanal sayısını artırarak müşterilerine farklı<br />

hizmet deneyimi yaşatmayı hedefleyen Zorlu <strong>Enerji</strong>,<br />

‘Dijital Abonelik Hizmetleri’ ile yıl içerisinde aldığı<br />

250 binin üzerindeki abonelik işlemlerinin yüzde<br />

80’ini dijital olarak gerçekleştirmeyi hedefliyor.<br />

12 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


Yeşil Gelecek<br />

Sanko <strong>Enerji</strong> ile<br />

Gelecek


PANO<br />

PALMET ENERJI,<br />

VAKIFBANK ILE DÖNÜŞÜM<br />

KAMPANYASI BAŞLATTI<br />

İZGAZ, PALGAZ ve PALEN şirketleriyle Kocaeli,<br />

Gebze ve Erzurum şehirlerine doğal gaz arzı<br />

sağlayan Palmet <strong>Enerji</strong>, müşterileri için Vakıf-<br />

Bank’ın düzenlediği tesisat dönüşümüne yönelik<br />

kredi kampanyasına destek verdi. Doğal gaz<br />

abonesi olmak isteyenler ve bağlantı sözleşmesini<br />

gerçekleştirmiş olan aboneler, tesisat dönüşümü<br />

için VakıfBank’ın sunduğu özel bireysel<br />

kredi kampanyasından yararlanabilecekler.<br />

Kocaeli, Gebze ve Erzurum’da yeni abone olanlar<br />

ve abone olmak isteyenler VakıfBank ile yapılan<br />

iş birliği çerçevesinde 31 Aralık <strong>2021</strong> tarihlerine<br />

kadar devam edecek olan kampanyada 3 bin<br />

TL’den başlayarak 20 bin TL’ye kadar, uygun faiz<br />

oranları ve 36 aya kadar vade fırsatıyla bireysel<br />

kredi kullanabilecekler. Ekonomik ve konforlu<br />

bir yakıt olan doğal gaz kullanımının yaygınlaşması<br />

için düzenlenen kampanyaya ilişkin açıklama<br />

yapan Palmet <strong>Enerji</strong> Genel Müdürü Tamer<br />

Sönmez, “Doğal gaz dağıtımı yaptığımız bölgelerde<br />

herkesin bu konforla buluşmasını istiyoruz.<br />

Doğal gazsız ev kalmasın diye VakıfBank’ın<br />

müşterilerimize sunduğu kampanyaya destek<br />

verdik. Banka, tesisat dönüşüm maliyetlerine<br />

yönelik düzenlediği kredi kampanyasıyla müşterilerimize<br />

avantajlar sunuyor” dedi.<br />

AKSA DESTEKLEDI, SPORCULAR<br />

MADALYAYA KOŞTU<br />

Aksa Doğalgaz, 2018 yılından bu yana engelsiz<br />

yaşam ve sporda fırsat eşitliği sunma amacıyla<br />

Tekerlekli Sandalye Türk Tenis Milli Takımı<br />

sporcularını desteklemeye devam ediyor. Aksa<br />

Doğalgaz’ın desteklediği sporculardan Uğur Altınel<br />

ve Emirhan Toper, Antalya’da gerçekleşen<br />

Kemal Şahin Open ve Şahin Kırbıyık Open turnuvalarında<br />

üç gümüş madalyanın sahibi oldu.<br />

Sporculardan Uğur Altınel elde ettiği başarılarla<br />

paralimpik oyunlarına katılmak için büyük yol<br />

kat ederken, Emirhan Toper ise gençler kategorisinde<br />

dünyanın en iyi beş oyuncusu arasına<br />

girmeyi başardı. Uğur Altınel ve Emirhan Toper,<br />

nisan ayında yine Antalya’da gerçekleşen uluslararası<br />

üç turnuvada ise iki altın, üç gümüş ve bir<br />

bronz madalyayı ülkemize kazandırma başarısı<br />

göstermişti.<br />

Sporcuların turnuvalardan topladıkları puanların<br />

önemli olduğunu belirten Aksa Doğalgaz<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Arslan, “Engelsiz<br />

yaşam ve sporda fırsat eşitliği sağlamak amacıyla<br />

sporcularımızın yanındayız. Desteklediğimiz<br />

sporcularımızdan Uğur Altınel, uluslararası turnuvalarda<br />

gösterdiği üstün başarıyla dünyada<br />

21’inci sıraya yükseldi ve paralimpik oyunlarına<br />

katılmak için önemli bir yol kat etti. Emirhan<br />

Toper ise aldığı sonuçlarla gençler kategorisinde<br />

dünyanın en iyi beş sporcusu arasına adını<br />

yazdırdı. Bu hem biz hem de ülkemiz için gurur<br />

verici bir gelişme. Bugün bir kez daha gördük ki<br />

aslında engel diye bir şey yok. Sporcularımızın<br />

uluslararası arenada mücadele etmesini yürekten<br />

temenni ediyoruz. Spora ve sporcuya gereken<br />

önemi vermeye, fırsatları eşitlemeye ve sporcularımızı<br />

hem ülke çapında hem de dünya çapında<br />

desteklemeye, onlara can yoldaşı olmaya devam<br />

edeceğiz” dedi.<br />

14 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


PANO<br />

BÜYÜK TÜKETICILER, ELEKTRIĞINI<br />

ÖNCEDEN SATIN ALABILECEK<br />

<strong>Enerji</strong> Piyasası Düzenleme Kurumu’nun<br />

(EPDK) mevzuatını hazırladığı<br />

Vadeli Elektrik Piyasası<br />

(VEP) ve Yeşil Sertifika (YEK-G)<br />

Sistemi 1 <strong>Haziran</strong>’da devreye<br />

giriyor. EPDK’den yapılan yazılı<br />

açıklamaya göre, söz konusu<br />

mevzuat sektör paydaşlarıyla<br />

yapılan görüşmelerle şekillendirildi.<br />

Vadeli Elektrik Piyasası’nda<br />

piyasa katılımcısına gelecekte<br />

yapmayı planladığı ticaretin<br />

hacmini bizzat kendisi tarafından belirleme imkanı<br />

sunulacak. Bu çerçevede alışveriş merkezleri,<br />

organize sanayi bölgeleri diğer büyük tüketiciler,<br />

gelecek dönemlerin elektriğini bugünden alarak<br />

fiyat değişimlerinden kendilerini koruyabilecek.<br />

Üreticiler de elektriğini önceden satarak fiyat değişimlerinden<br />

etkilenmemiş olacak. Böylece, ilgili<br />

işlemlerde gelir öngörülebilirliği de artmış olacak.<br />

Tüm bu imkanlar maliyetlerin azaltılmasını sağlarken,<br />

istihdama da olumlu katkıda bulunacak.<br />

YEK-G sistemine de değinilen<br />

açıklamaya göre, bu piyasada,<br />

tüketicilerin kullandığı elektriğin<br />

yenilenebilir enerji kaynaklarından<br />

üretildiği sertifikayla<br />

garanti edilecek. Tasarlanan<br />

sistemle, yenilenebilir enerji<br />

kaynaklarından üretilen her<br />

MWh elektrik de sertifikalandırılacak.<br />

EPİAŞ, oluşturacağı piyasa<br />

üzerinden talep eden üreticiler<br />

adına elektronik YEK-G<br />

belgesi düzenleyecek ve piyasada bu belgelerin ticareti<br />

yapılarak fiyatlar serbestçe belirlenebilecek.<br />

Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan EPDK Başkanı<br />

Mustafa Yılmaz, “Özellikle VEP ile fiyat belirsizliğinden<br />

kaynaklanan riskler ortadan kaldırılırken<br />

piyasanın öngörülebilirliğini artıracağız.<br />

EPİAŞ garantör rolü ile piyasaya olan güveni daha<br />

da artıracak. YEK-G sistemi ile ihracatçılarımız<br />

üretim süreçlerinde yenilenebilir enerji kullandıklarını<br />

şeffaf bir şekilde kanıtlayabilecek” dedi.<br />

STAR RAFINERI, İSO 500 LISTESINDE ILK 10’A GIRDI<br />

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Türk sanayi sektörünü<br />

değerlendirdiği “Türkiye’nin 500 Büyük<br />

Sanayi Kuruluşu” 2020 araştırmasında, SOCAR<br />

Türkiye grup şirketlerinden STAR Rafineri, Türkiye’nin<br />

en büyük 6’ıncı sanayi kuruluşu olurken,<br />

Petkim 23’üncü sırada yer aldı. Türkiye’nin en<br />

büyük endüstriyel holdingi SOCAR Türkiye’nin<br />

İzmir Aliağa’da 7 milyar dolarlık yatırımla kurduğu,<br />

Türkiye’de tek noktaya yapılan en büyük reel<br />

sektör yatırımı olan STAR Rafineri’nin, 2020 yılında<br />

üretimden satışları 24 milyar 30 milyon TL’yi<br />

bulurken, yıllardır İSO 500’de üst sıralarda yer<br />

alan SOCAR Türkiye’nin bir diğer grup şirketi Petkim’de<br />

de üretimden satışlar 8 milyar 732 milyon<br />

TL olarak gerçekleşti.<br />

STAR Rafineri ve Petkim’in “Türkiye’nin 500 Büyük<br />

Sanayi Kuruluşu” listesinde elde ettiği başarıyı<br />

değerlendiren SOCAR Türkiye CEO’su Zaur<br />

Gahramanov şunları söyledi: Türkiye’nin işlenmiş<br />

petrol ürünleri ihtiyacının yaklaşık yüzde 25’ini<br />

karşılayan STAR Rafineri’nin, açılışından bu yana<br />

geçen iki yıl gibi kısa bir sürede gösterdiği performansla<br />

Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları<br />

arasında üst sıralara yerleşmesi bize büyük bir<br />

mutluluk veriyor. 10,5 milyon ton yıllık ham petrol<br />

işleme kapasitesiyle, yılda 4,8 milyon ton dizel<br />

ve 1,6 milyon ton naftanın yanı sıra ülkemizdeki<br />

cari açığın önemli bileşenlerinden oluşan jet yakıtı<br />

ve LPG gibi ürünlerin de üretimini gerçekleştiren<br />

STAR Rafineri, elde ettiği satış rakamlarıyla<br />

salgın döneminin zorlu koşulları altında başarılı<br />

bir performansa imza attı.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 15


PANO<br />

TURCAS PETROL 2020 OLAĞAN GENEL KURULU<br />

TOPLANTISI GERÇEKLEŞTI<br />

Turcas Petrol A.Ş.’nin 2020 mali<br />

yılına ilişkin Olağan Genel Kurul<br />

Toplantısı; Turcas Petrol A.Ş. CEO<br />

ve Yönetim Kurulu Üyesi Batu Aksoy,<br />

Yönetim Kurulu Başkan Vekili<br />

Banu Aksoy Tarakçıoğlu, üst yönetim<br />

ve hissedarların katılımıyla<br />

şirket merkezinde gerçekleştirildi.<br />

Salgının yarattığı belirsizliklere göğüs<br />

gererek, iş yapış şekillerini yeni<br />

şartlara uyum sağlayacak biçimde,<br />

hızlı bir dönüşüm sürecinden<br />

geçirdiklerini vurgulayan Turcas<br />

CEO’su Batu Aksoy, “Turcas olarak,<br />

ülkemizin ekonomisine olan<br />

inancımız ve yatırım hedeflerimiz<br />

doğrultusunda çalışmalarımıza hız<br />

kesmeden devam ettik” dedi.<br />

Açılış konuşmalarının ardından<br />

faaliyet raporu, bağımsız denetim<br />

raporu hissedarların dikkatine<br />

sunuldu. 2020 yılına ait finansal<br />

tabloların görüşülerek onaylandığı<br />

toplantıda ayrıca 2020 yılına ilişkin<br />

kâr payı dağıtılmamasına yönelik<br />

karar da verildi.<br />

Genel kurulda bir konuşma yapan<br />

Batu Aksoy, salgın döneminde tüm<br />

faaliyetlerin aksaksız olarak sürdürdüğünü<br />

belirten şunları söyledi:<br />

Akaryakıt dağıtımı ve madeni<br />

yağlar sektörünün en çok tercih<br />

edilen markası amiral gemimiz<br />

Shell & Turcas Petrol A.Ş’de sayısı<br />

1.100’ varan çok değerli bayi ağımızda<br />

sözleşme süresi biten 600’e<br />

bayimizle gerekli yenilemeleri yaptık<br />

ve ailemizi yeni bayilerle genişlettik.<br />

Önümüzdeki 5 yıllık kontrat<br />

dönemine kuvvetli şekilde giriyoruz.<br />

2020 yılında Derince madeni<br />

yağ fabrikamızdan 60’tan fazla<br />

ülkeye ihracat yaptık. Elektrik üretim<br />

sektöründe Denizli ve Aydın’da<br />

bulunan doğal gaz ve jeotermal<br />

enerji santrallerimizde verimlilik<br />

yatırımları gerçekleştirerek, ülkemizin<br />

enerji arz güvenliğine ara<br />

vermeksizin katkı sağladık. RWE &<br />

Turcas’ın Denizli’de sahip olduğu<br />

doğalgaz çevrim santralimizde kapasite<br />

kullanım oranını bir önceki<br />

yıla göre yüzde 38 oranında artarak<br />

yüzde 64 seviyesinde; elektrik<br />

üretimini de bir önceki yıla göre<br />

yüzde 60 oranında artarak 4,3 milyar<br />

kilowatt saat seviyesinde gerçekleştirdik.<br />

Aydın Kuyucak’taki<br />

jeotermal santralimiz de elektrik<br />

üretimini bir önceki yıla göre %13<br />

oranında artırarak 75 milyon kilowatt<br />

saat seviyesine yükseltmeyi<br />

başardı.”<br />

TOTAL ISTASYONLARI, GÖRÜNTÜLÜ HIZMETE DE BAŞLADI<br />

TOTAL istasyonları, 2018 yılında hayata geçirdiği “İki<br />

Elin <strong>Enerji</strong>si Güzel” kurumsal sosyal sorumluluk projesiyle<br />

akaryakıt sektöründe bir ilke imza atmış ve<br />

16 ilde, 124 istasyonda işaret dilinde hizmet vermeye<br />

başlamıştı. Şimdi projenin ikinci etabı hayata geçiyor<br />

ve görüntülü çağrı merkezi hizmetiyle engelsiz iletişime<br />

verilen destek bir adım daha ileriye taşınıyor.<br />

Projenin yeni etabı, yayına giren reklam filmiyle tanıtılıyor.<br />

İki Elin <strong>Enerji</strong>si Güzel projesi görüntülü çağrı merkezi<br />

hizmeti kapsamında, işitme engelli bireyler, TOTAL<br />

İstasyonları mobil uygulaması içerisinde yer alan butona<br />

tıklayarak ya da istasyonlarda market önlerinde<br />

bulunan stantlar üzerindeki kare kodu okutarak çağrı<br />

merkezine kolaylıkla bağlanabiliyor. Bu sayede hem<br />

Türkiye’nin dört bir yanındaki TOTAL istasyonlarından<br />

hem de günlük yaşamlarında ihtiyaç duydukları<br />

anlarda TOTAL istasyonları mobil uygulaması üzerinden<br />

işaret dilinde hizmet alabiliyorlar.<br />

İşitme Engelliler Eğitim Faaliyetleri Derneği iş birliğiyle<br />

yürütülen projenin reklam filminde, bir ön saha<br />

satış görevlisinin pek de sıradan olmayan günü ekranlara<br />

yansıyor. Sabahın ilk ışıklarından itibaren kendisine<br />

verilen selamlarda bir farklılık olduğunu hisseden<br />

görevli, işitme engelli müşterisinin yardımıyla<br />

aklındaki soru işaretlerinin cevabını buluyor. Bu yenilikçi<br />

uygulama ile engelsiz iletişime verdiği desteğin<br />

kapsama alanını büyüten TOTAL İstasyonları, reklam<br />

filmiyle tanıtılan “Görüntülü Çağrı Merkezi” ile sektörde<br />

yine bir ilke daha imza atmış oluyor.<br />

16 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


KARİYER<br />

EÜAŞ’ın yeni genel müdür yardımcısı Çeker oldu<br />

Elektrik Üretim AŞ Genel Müdürlüğünde (EÜAŞ) açık bulunan Genel Müdür<br />

Yardımcılığı görevine, <strong>2021</strong>/244 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı uyarınca<br />

Etem Çeker atandı. 1997 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden<br />

mezun olan Etem Çeker, bir süre serbest avukat olarak çalıştıktan<br />

sonra, çeşitli şirketlerde hukuk müşavirliği, bağımsız yönetim kurulu üyeliği<br />

gibi görevler yaptı.<br />

<strong>Enerji</strong> ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nda danışmanlık da yapan Etem Çeker,<br />

nükleer enerji kanunu tasarısı taslak çalışmaları, nükleer enerji alanında<br />

hukuki sorumluluk hakkında kanun tasarısı taslak çalışmaları, YEKA<br />

mevzuatının hazırlanması, YEKA ihale süreçlerinin hazırlanması çalışmalarında<br />

yer aldı. 2018’de Botaş International Ltd. şirketinde hukuk müşavirliği<br />

yapan Etem Çeker, 2019’da kısa süreliğine <strong>Enerji</strong> ve Tabi Kaynaklar<br />

Bakanlığı Bakan Müşavirliği görevine getirildi. Evli ve iki çocuk babası olan<br />

Çeker, daha önce de EÜAŞ Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlenmişti.<br />

Cenk Alper, <strong>Enerji</strong>sa YK Üyesi olarak atandı<br />

<strong>Enerji</strong>sa <strong>Enerji</strong> AŞ’de Barış Oran’ın istifasıyla boşalan Yönetim Kurulu Üyeliği görevine, 12 Mayıs <strong>2021</strong><br />

tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, Cenk Alper atandı. Cenk Alper’in Yönetim Kurulu Üyeliğine atanmasıyla<br />

ilgili karar, düzenlenecek olan ilk Genel Kurul’da Kurul onayına sunulacak.<br />

1991 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Cenk Alper,<br />

aynı üniversitede makine mühendisliği yüksek lisansı ve Sabancı Üniversitesi’nde MBA yaptı. Sabancı<br />

Topluluğu’na 1996 yılında, Beksa’da katılan Alper, 2002-2007 yılları arasında Bekaert bünyesinde,<br />

Belçika ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yöneticilik görevleri üstlendi. 2007 yılında Kordsa’ya<br />

Global Teknoloji Direktörü olarak dönmüş, Ar-Ge ve inovasyon yapılanmasını tamamlamıştır.<br />

Operasyon Genel Müdür Yardımcılığı (COO) görevinin ardından, 2013-2017 yılları arasında<br />

CEO olarak Kordsa’nın transformasyon ve halka arzına liderlik eden Alper, 2017 yılından<br />

itibaren Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanlığı görevini üstlendi. 2019 Ağustos itibarıyla<br />

Sabancı Holding CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak atanan Alper, TÜSİAD, Dünya Sürdürülebilir<br />

Kalkınma Konseyi (WBSCD), Uluslararası Kurumsal Yönetim Ağı (ICGN) üyesi.<br />

Rüzgar enerjisi,<br />

3.3 milyon kişiye istihdam sağlayacak<br />

Gelecek beş yılda rüzgar enerjisinde 470 bin megawatt<br />

(MW) ilave kapasite ile dünya genelinde 3,3 milyondan fazla<br />

insana iş imkanı yaratılabileceği öngörülüyor. Küresel<br />

Rüzgar <strong>Enerji</strong>si Konseyi - GWEC’in analizine göre, yenilenebilir<br />

enerjiye yapılan yatırım, fosil yakıtlara yapılan eşdeğer<br />

yatırımdan daha fazla istihdam yaratıyor. GWEC son çalışmasında<br />

2025 yılına kadar 470 bin MW rüzgar gücü kapasite<br />

ilavesiyle dünya çapında 3,3 milyondan fazla doğrudan<br />

iş yaratılabileceğini öngörüyor.<br />

Uluslararası Yenilenebilir <strong>Enerji</strong> Ajansı’na göre halihazırda<br />

kurulu 751 bin MW’lık rüzgar enerjisi kapasitesiyle<br />

rüzgar endüstrisi, bugüne kadar küresel olarak yaklaşık<br />

1,2 milyon iş yarattı. 2020 itibarıyla Çin’de yaklaşık 550<br />

bin, Brezilya’da 260 bin, ABD’de 115 bin ve Hindistan’da 63<br />

bin rüzgar enerjisi çalışanı bulunuyor. Verilere göre ayrıca<br />

2050 yılına kadar 6 terawatt (TW) rüzgar elektriğinin kullanılması,<br />

yılda 6,3 gigaton (Gt) CO2 emisyonunu azaltacak.<br />

Bu sayede sağlık hizmetleri, altyapı, sosyal refah alanlarında<br />

büyük maliyet tasarrufu sağlanacak.<br />

18 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


SOCAR Türkiye, esnek çalışma modeline geçiyor<br />

SOCAR Türkiye, salgın nedeniyle geçtiğimiz yıl uzaktan<br />

çalışma sistemine geçmesinin ardından, kalıcı olarak<br />

esnek çalışma modelini devreye almaya hazırlanıyor.<br />

Yeni uygulamayla çalışanların iş özel yaşam<br />

dengesini sağlamayı amaçlayan SOCAR Türkiye,<br />

yeni nesil çalışanlar için tercih edilen işveren<br />

olmayı da hedefliyor. Yeni çalışma sistemi, SO-<br />

CAR Türkiye’nin faaliyet gösterdiği lokasyonlara<br />

göre farklı etaplarda hayata geçirilecek.<br />

İlk olarak şirketin İstanbul Vadistanbul’daki<br />

merkez ofisinde uygulamaya<br />

konacak uygulamanın diğer grup<br />

şirketlerinde ve lokasyonlarda yaygınlaştırılması<br />

planlanıyor. Uygulamada,<br />

uzaktan ve hibrit modelde<br />

çalışanlar işlerini ofis dışından<br />

yürütebilirken, İstanbul’da ikamet<br />

etme zorunlulukları bulunmayacak.<br />

Uzaktan çalışma modelinde, çalışanlar<br />

iş süreçlerine bağlı olarak<br />

KARİYER<br />

haftada en fazla bir gün, hibrit modelde ise en fazla üç<br />

gün ofiste çalışabilecek. Fiziksel olarak ofiste bulunması<br />

zorunlu olan çalışanlar ise haftanın beş günü klasik<br />

modelde çalışmaya devam edecek.<br />

SOCAR Türkiye İnsan Kaynakları ve Kurumsal<br />

Hizmetler Başkanı Sibel Uğur, “Esnek çalışma<br />

modelimizi herhangi bir danışmanlık almadan,<br />

tamamen şirket içi kaynaklarımızla geliştirdik..<br />

Öncelikli hedefimiz ise çalışanlarımızın<br />

ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayacak<br />

bir sistem kurmak oldu. Adaptasyon<br />

süreçlerini kolaylaştıracak çözümler<br />

geliştirdik. Evdeki çalışma ortamlarını<br />

iyileştirmeleri için çalışanlarımıza ‘Esnek<br />

Çalışma Desteği’ de sağlanacak.<br />

Bu destekle çalışanlarımızın çalışma<br />

ortamlarını daha ergonomik hale getirmelerine,<br />

internet ve diğer gereksinimlerini<br />

karşılamalarına olanak sunacağız”<br />

Aydem <strong>Enerji</strong>, gençlere online staj imkanı sunuyor<br />

İnsan kaynakları süreçlerinde dijitali en etkili kullanan<br />

kurumlar arasında yer alan, Türkiye’nin en büyük entegre<br />

enerji şirketlerinden Aydem <strong>Enerji</strong>, uygulamaya aldığı<br />

S-enerji Staj Programı’yla gençleri iş hayatını tanımaya<br />

davet ediyor. Temmuz-Eylül <strong>2021</strong> ayları arasında üç aylık<br />

dönemi kapsayacak online programa meslek yüksek okulu,<br />

üniversite ve yüksek lisans öğrencileri başvurabiliyor.<br />

Başvurular 6 <strong>Haziran</strong> tarihine kadar “kariyer.net” üzerinden<br />

yapılabiliyor.<br />

Öğrencilere farklı projelerde görev alma fırsatı vererek<br />

mesleki bilgi ve deneyim edinme imkanı sunan online staj<br />

programı kapsamında ayrıca, çeşitli konu başlıklarında düzenlenecek<br />

eğitim ve webinarlar ile stajyerlerin kişisel gelişimlerine<br />

de destek sağlanacak.<br />

Gelecek yılları hayal edip, teknolojinin sunduğu imkanlarla<br />

öncü projelere odaklandıklarını, böylece gençlerle<br />

yenilikçi platformlar aracılığıyla buluştuklarını söyleyen<br />

Aydem <strong>Enerji</strong> İnsan Kaynakları Grup Direktörü Fatih İslamoğlu<br />

şöyle konuştu: Dünyanın nereye gittiğini izleyerek,<br />

stratejilerimizi bu yönde belirliyor; tüm çalışanlarımız için<br />

olduğu gibi, aramıza yeni katılacak stajyerlerimiz için de<br />

uygun ortamları yaratmaya odaklanıyoruz. S-enerji Staj<br />

Programımız ile yıl içinde 3 ayrı grup halinde öğrencileri iş<br />

hayatıyla tanıştıracağız. Bunun yanı sıra, kariyerlerini geliştirmelerine<br />

yardımcı olacak eğitim programlarla potansiyellerini<br />

açığa çıkarmalarına destek vereceğiz. Öğrencilerimizi<br />

ortak sinerji oluşturmaya, yaşam boyu öğrenmeye<br />

inanan büyük bir ailede yer almaya davet ediyoruz.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 19


KARİYER<br />

Neslihan Yalçın, Türkiye’nin En Etkin 50<br />

CHRO’su arasında<br />

DataExpert iş birliğiyle 2016 yılından bu yana gerçekleştirilen<br />

ve 1.000’in üzerinde şirketle yapılan<br />

araştırma serisinin insan kaynakları (İK) ayağı<br />

olan Fortune Türkiye “En Etkin 50 CHRO” araştırmasının<br />

sonuçları açıklandı. Türkiye’nin İK<br />

alanındaki en etkin isimleri, sektör uzmanları<br />

ve akademisyenlerden oluşan araştırma<br />

danışma kurulu tarafından, detaylı kriterler<br />

çerçevesinde belirlendi. Şirketlerindeki,<br />

dönüşüme liderlik eden insan kaynakları<br />

yöneticilerinin fark yaratan rolüne<br />

ve önemine vurgu yapan araştırmada;<br />

Petrol Ofisi’nin CHRO’su<br />

Neslihan Yalçın da Türkiye’nin İK<br />

alanındaki en etkin 50 isminden<br />

biri oldu.<br />

Aydem <strong>Enerji</strong>’de kamu ilişkilerini Kolbay yönetecek<br />

12 bin çalışan ve 40 yılı aşkın deneyimiyle enerji sektörünün<br />

önemli kuruluşları arasında yer alan Aydem<br />

<strong>Enerji</strong>’de önemli bir atama gerçekleştirildi. Altan Kolbay,<br />

Aydem <strong>Enerji</strong> Kamu İlişkileri Grup Direktörü olarak<br />

görevine başladı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler<br />

Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu olan<br />

Altan Kolbay, Galatasaray Üniversitesi’nde İletişim<br />

Stratejileri ve Halkla İlişkiler ile Orta<br />

Doğu Teknik Üniversitesi’nde Executive<br />

İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Endüstri Mühendisliği<br />

Bölümü’nden mezun olan Neslihan Yalçın,<br />

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde işletme dalında<br />

master eğitimini tamamladı. Çalışma hayatına<br />

1996 yılında Arçelik ve Amerikan Hastanesi’nde<br />

başlayan Yalçın, insan kaynakları<br />

müdürü olarak görev yaptı. 2006 yılında<br />

AMS Havacılık Grubu’nun İK Direktörlüğü’nü<br />

üstlenen Yalçın, 2008’den 2017 yılına<br />

kadar ise, Accenture Danışmanlık’ta<br />

İnsan Kaynakları Gelişim Direktörü olarak<br />

görev aldı. Türkiye’nin İK alanındaki<br />

en önemli isimleri arasında yer alan<br />

Yalçın, 2019 yılında bu yana da Petrol<br />

Ofisi’nde CHRO olarak, görev yapıyor.<br />

MBA yüksek lisans programlarını tamamladı.<br />

<strong>Enerji</strong> sektöründe kamu ilişkileri alanında 15<br />

yıllık deneyimi bulunan ve ABD Dışişleri Bakanlığı’nın<br />

küresel kamu diplomasisi programı IVLP<br />

katılımcısı olan Kolbay, son olarak Turcas Petrol’de<br />

Kurumsal İletişim ve Kamu İlişkileri Müdürü & İcra<br />

Kurulu Üyesi olarak görev aldı. Altan Kolbay, Aydem<br />

<strong>Enerji</strong> bünyesindeki tüm grup şirketlerinin<br />

kamu ilişkilerinden sorumlu olacak.<br />

Abdulkadir Konukoğlu’na “Onur Ödülü” verildi<br />

Sanko Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu’na,<br />

sanayileşmenin yanı sıra sivil toplum kuruluşları,<br />

sosyal sorumluluk projeleri ve hayır işleri ile<br />

Türkiye’ye değer kattığından dolayı Ekonomist Dergisi<br />

tarafından “Onur Ödülü” takdim edildi. Ekonomist<br />

Dergisi’nce, merkezi İstanbul, Ankara ve İzmir dışında<br />

olan şirketlere yönelik gerçekleştirilen Anadolu’nun<br />

500 Büyük Kuruluşu Araştırması’nda en çok şirketi<br />

bulunan Sanko Holding adına Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Adil Sani Konukoğlu’na ödül sunuldu.<br />

Abdulkadir Konukoğlu, ödül töreninde yaptığı konuşmada<br />

Sanko Grubu olarak Türkiye’nin ihracatına ve<br />

istihdamına katkı sunmak için çalıştıklarını belirterek,<br />

“Gayemiz Türkiye’nin ekonomisini geliştirmek, istihdamını<br />

artırmak ve ihracata katı sunmaktır. İstihdamı<br />

her yıl bir kişi dahi olsa artırmayı büyük mutluluk kabul<br />

ediyoruz. Dünyada Türkiye’m, Türkiye’de Gaziantep’im<br />

anlayışıyla yatırımlarımızı başarıyla gerçekleştirip yolumuza<br />

devam ediyoruz” diye konuştu.<br />

20 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


YATIRIM<br />

YEKA GES-3’ÜN SON<br />

GÜNÜNDE EN DÜŞÜK FIYAT<br />

19,7 KURUŞ/KWH OLDU<br />

Kapanma tedbirleri nedeniyle ara verilen Yenilenebilir<br />

<strong>Enerji</strong> Kaynak Alanları Güneş <strong>Enerji</strong>si<br />

Santralleri-3 (YEKA GES-3) yarışmaları 24 Mayıs tarihinde<br />

tekrar başladı. 24 Mayıs tarihinde gerçekleştirilen<br />

yarışmada 15 ayrı bölgede toplamda 200 MW’lık<br />

kapasite hakkı sağlandı. HMN <strong>Enerji</strong>, üç ayrı bölgede<br />

45 MW’lık kapasite hakkıyla 24 Mayıs’taki yarışmalarda<br />

en fazla kapasite hakkı sağlayan şirket oldu.<br />

Yarışmalarda en düşük fiyat ise 19,7 kuruş/kWh ile<br />

Margün <strong>Enerji</strong> ve Smart YEKA <strong>Enerji</strong> Üretim tarafından<br />

Burdur-2 ve Diyarbakır-1 bölgeleri için sunuldu.<br />

Konu ile ilgili Temiz <strong>Enerji</strong> Haber Portalı’na değerlendirmede<br />

bulunan Solar3GW Derneği Başkanı Bahadır<br />

Turhan, şöyle konuştu: Kapanma sonrasında yeniden<br />

başlayan YEKA GES-3 yarışmalarında, kapanmadan<br />

öncekine benzer fiyatlar çıkıyor. Bu fiyatlar, serbest<br />

piyasa elektrik üretici fiyatlarının çok altında seyrediyor.<br />

Üstelik dolar ve avro kurlarının bir ay önceki ilk<br />

ihale zamanlarına göre daha yüksek olmasına, yani<br />

eskalasyonda daha dezavantajlı bir durum olmasına<br />

rağmen bu ihalelerdeki ortalama fiyatlar da yine öncekilerden<br />

farklı değil. Bu da göstermektedir ki güneş<br />

enerjisi elektrik üretiminde ülkemizde de en ucuz kaynak<br />

haline gelmiş ve yatırımcının tam güvenini kazanmıştır.<br />

Bu yüzden güneş enerjisi için daha fazla kapasite<br />

tahsis edilmeye hızla devam edilmelidir. Bu ileride<br />

elektrik fiyatlarını aşağıya çekerken, ülkemiz yerli ve<br />

temiz kaynaktan daha fazla elektrik üretebilecektir.<br />

TSKB, GÜNEŞ SANTRALLERI<br />

IÇIN 200 MILYON DOLARLIK<br />

KAYNAK AYIRDI<br />

Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB), güneş<br />

enerjisi santrallerine (GES) 200 milyon dolar<br />

tutarında finansmanı sağlamayı hedefliyor. Bankadan<br />

yapılan açıklamaya göre, yaklaşık 20 yıla yakın<br />

bir süredir finansman sağladığı 330 yenilenebilir<br />

enerji projesinin 162 adedi GES projelerinden oluşan<br />

TSKB, şimdiye dek 250 MW kurulu güce toplam<br />

250 milyon doların üzerinde kaynak sağladı. Gelecek<br />

birkaç yıl içinde söz konusu alandaki yatırımlara yoğunlaşmayı<br />

planlayan banka, 200 milyon dolar tutarında<br />

GES finansmanı sağlamayı hedefliyor.<br />

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen<br />

TSKB Kurumsal Bankacılık Satış Müdürü Volkan<br />

Karaben, “Ülkemizin düşük karbonlu ekonomiye<br />

geçişinde kilit öneme sahip GES projelerinin finansman<br />

ihtiyaçlarına doğru ve etkin kaynak modelleri<br />

sunmak önceliklerimiz arasında yer alıyor” ifadesini<br />

kullandı.<br />

TSKB portföyü içindeki GES projelerinin adetlerinde<br />

artış olacağını beklediklerini kay- deden<br />

Karaben, ülkenin toplam kurulu gücü<br />

içinde de TSKB tarafından finanse<br />

edilen GES payının ciddi oranda<br />

artabileceğine dikkati çekti. Karaben,<br />

Türkiye’nin her coğrafyasındaki<br />

GES projelerini finanse<br />

etmenin yanı sıra uzman<br />

mühendislik ekibinin<br />

yatırım danışmanlığıyla<br />

projelerin sağlıklı ve<br />

verimli şekilde hayata<br />

geçmesini sağladıklarını<br />

belirterek, gelecek<br />

dönemde kurulumu<br />

hızlı ve kolay yapılabilen,<br />

yoğun mesai veya<br />

işgücü gerektirmeyen<br />

GES yatırımlarına<br />

taleplerin artacağına<br />

işaret etti.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 21


YATIRIM<br />

SHELL VE EDIFY, ENERJI<br />

DEPOLAMA TESISININ<br />

TEMELINI ATTI<br />

Shell ve Edify Energy, Avustralya’nın Yeni Güney<br />

Galler Eyaleti’nde rüzgar ve güneş elektriğinin<br />

depolanacağı 100 MW’lık bir batarya sistemi kuracak.<br />

Hollandalı Royal Dutch Shell ve Avustralyalı yenilenebilir<br />

enerji şirketi Edify Energy, Avustralya’nın Yeni Güney<br />

Galler Eyaleti ile 10 yıllık enerji tedarik sözleşmesi<br />

imzaladı. Sözleşme, Edify Energy’nin Riverina’daki<br />

333 MW’lık Darlington Point güneş enerjisi santralinin<br />

yakınına Riverina Energy Storage System (RESS) olarak<br />

adlandırılan 100MW batarya kurmasını öngörüyor.<br />

Ayrıca Shell Energy, batarya sisteminin 60 MW’lık bir<br />

bölümünün işletim haklarına erişim için uzun vadeli<br />

bir hizmet anlaşması imzaladı.<br />

2,5 milyar dolar büyüklüğündeki sözleşme, Shell<br />

ve ortağı Edify Energy tarafından rüzgar ve güneş<br />

enerjisi için bir yedekleme olarak 100 MW gücüde batarya<br />

kurulmasını ve işletilmesini içeriyor. Edify Energy’nin<br />

verdiği bilgiye göre kurulacak batarya 2023 yılı<br />

başında devreye alınacak ve AGL Energy’ye ait kömür<br />

yakıtlı enerji santralinin aynı yıl kapatılmasının yol<br />

açacağı enerji açığını kapatmaya yardım edecek.<br />

RUSYA VE ÇIN, YENI NÜKLEER SANTRAL İNŞAA EDİYOR<br />

Rusya ve Çin arasında nükleer alanda geliştirilen<br />

işbirliği tüm hızıyla devam ediyor. Akkuyu Nükleer<br />

Güç Santrali’ni (NGS) de inşa eden Rusya Devlet<br />

Atom <strong>Enerji</strong>si Kurumu Rosatom’un, Çin’de yapımını<br />

sürdürdüğü Tianwan ve Xudapu Nükleer Güç Santrallerinin<br />

yeni güç ünitelerinin temeli törenle atıldı.<br />

Tianwan NGS’nin 7. ve 8. üniteleriyle Xudapu<br />

NGS’nin 3. ve 4. ünitelerinin temel atma törenine Rusya<br />

Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı<br />

Xi Jinping telekonferans yöntemiyle katıldı. Rosatom<br />

Genel Müdürü Aleksey Likhachev, Tianwan NGS’nin<br />

hali hazırda faaliyette olan ilk dört ünitesinin şu ana<br />

kadar 270 milyar kilovatsaatin üzerinde enerji ürettiğine<br />

dikkat çekerek, “Tianwan NGS’inin devredeki<br />

güç üniteleri güvenilir bir şekilde Çin halkına hizmet<br />

etmeye ve Çin’in enerji güvenliğini sağlama konusunda<br />

önemli katkılar sunmaya devam ediyor” şeklinde<br />

konuştu.<br />

Rusya ve Çin’in ortak nükleer enerji projesi, en<br />

kapsamlıları 2018 yılında imzalanan bir dizi stratejik<br />

anlaşma çerçevesinde yürütülüyor. Yeni güç üniteleri,<br />

Çin’in mevcut nükleer enerji kapasitesini artırarak<br />

ülkeye güvenilir ve temiz elektrik sağlayacak. Çin’in<br />

Jiangsu eyaletinin Lianyungang şehrinde yer alan Tianwan<br />

NGS, Rus-Çin ekonomik ortaklığının en büyük<br />

örneği olma özelliğini taşıyor. Rus uzmanlarca inşa<br />

edilen ve VVER-1000 reaktörlerinin yer aldığı ilk iki güç<br />

ünitesi 2007, 3’üncü ve 4’üncü üniteleri ise 2018’den<br />

bu yana faaliyet gösteriyor. Her biri 1200 MW kapasiteli<br />

7’nci ve 8’inci ünitelerin ise, 2026-2027 yılında<br />

devreye alınması planlanıyor.<br />

22 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


YATIRIM<br />

İNGILTERE, 300 MILYON STERLINLIK<br />

ŞARJ ISTASYONU KURACAK<br />

ESCON ENERJI, NOVARTIS’IN IKI FABRIKASINA<br />

GÜNEŞ ENERJI SISTEMI KURDU<br />

İngiliz enerji düzenleme kuruluşu Ofgem, ülkede<br />

3 bin 550 yeni elektrikli araç şarj noktası kurulması<br />

için 300 milyon sterlinlik yatırım kararı alındığını<br />

duyurdu. Kuruluştan yapılan açıklamada, ülkede<br />

halen yeterli sayıda şarj noktası olmaması nedeniyle<br />

çok sayıda tüketicinin araç alım konusunda çekimser<br />

davrandığı belirtildi.<br />

Karbon emisyonunun azaltılması ve elektrikli<br />

araçların kullanımının artırılması amacıyla ülkede 3<br />

bin 550 yeni elektrikli araç şarj noktasının kurulacağı<br />

bildirilen açıklamada, bunun için 300 milyon sterlinlik<br />

ödenek ayrıldığı kaydedildi.<br />

Açıklamada, “Sürücüler benzin ve dizelle çalışan<br />

araçlardan elektrikli araçlara geçiş yaparken, İngiltere’de<br />

yeni elektrik talebinin desteklenebilmesi için<br />

kablo ve diğer altyapı ihtiyaçlarının giderilmesi gerekiyor.”<br />

ifadesi kullanıldı.<br />

Escon <strong>Enerji</strong> Novartis Grup Türkiye’ye bağlı Novartis<br />

İlaç’ın Kurtköy’de, aynı gruba bağlı Sandoz<br />

İlaç’ın ise Gebze’de yer alan üretim tesislerinde<br />

enerji verimliliği ve yenilebilir enerji çalışmaları gerçekleştirdi.<br />

Novartis İlaç Fabrikası’nda kurulan 2 bin<br />

kWp kapasiteli güneş enerji sistemiyle birlikte yıllık<br />

minimum 2 milyon 222 bin 540 kWh elektrik üretimi<br />

yapılacak. Buna göre fabrikanın toplam elektrik tüketiminin<br />

yüzde 12,96’sı yenilenebilir enerjiden karşılanacak.<br />

Sandoz İlaç Fabrikası’nda ise yıllık minimum<br />

901 bin 190 kWh elektrik üretimi ile tesisin yıllık elektrik<br />

tüketiminin yüzde 9,04’ünü karşılamak üzere 825<br />

kWp kapasiteli güneş enerji sistemi kuruldu. Yıllık 590<br />

bin 426 Sm³/h doğal gaz tasarrufu sağlanması hedeflenen<br />

680,4 kW ısıtma kapasiteli ısı pompası sistemi<br />

ise önümüzdeki haziran ayında devreye alınacak.<br />

Bu sistemle fabrikanın toplam soğutma ihtiyacının<br />

yüzde 13,17’si, ısıtma ihtiyacının da yüzde 29,24’ü ısı<br />

pompasından karşılanacak.<br />

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Escon <strong>Enerji</strong> Genel<br />

Müdürü Onur Ünlü, “Novartis Grup Türkiye’nin kurum<br />

kültürü doğrultusunda güneş yatırımının ardından<br />

ikinci adım olan enerji verimliliği alanında yıllardır<br />

başarıyla gerçekleştirdiğimiz çok sayıda projemizde<br />

kullandığımız ısı pompası sistemini Novartis’e de kuruyoruz.<br />

Bu sürecin son adımı olan minimize edilmiş<br />

enerji tüketiminin yenilebilir enerji kaynaklarından<br />

sağlama işlemi ise güneş enerjisi sistemleriyle gerçekleştirilecek.<br />

Novartis, bu çalışmalarla enerji verimliliğini<br />

artırırken, çevresel ve ekonomik sürdürülebilirliğe<br />

de daha fazla katkı sunacak” dedi.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 23


YATIRIM<br />

ENERYA, NEVŞEHIR’DE 3 BELEDİYE DAHA<br />

DOĞAL GAZ ULAŞTIRACAK<br />

Doğal gaz sektörünün en önemli aktörlerinden<br />

olan Enerya Kapadokyagaz, yatırımlarını<br />

ve doğal gaz ağını her geçen gün artırıyor. EPDK’dan<br />

18.03.<strong>2021</strong> tarihinde almış olduğu izinle Göreme-Ortahisar<br />

ve Uçhisar şehirlerini dağıtım lisansına dahil<br />

eden Enerya Kapadokyagaz,<br />

bu kapsamda ilgili beldeler<br />

için gereken 6” çelik boru<br />

hattı imalatına başladı.<br />

Enerya Kapadokyagaz<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Faruk<br />

Özaltın, dağıtım lisansının<br />

alınmasının ardından<br />

gerekli prosedürleri tamamladıklarını<br />

ve çalışmalara bir<br />

an önce başlayacaklarını<br />

söyledi. Özaltın, “Bugün Niğde<br />

ve Nevşehir’de 1.235 km<br />

ANKARA’NIN 5 ILÇESI DAHA DOĞAL GAZA KAVUŞUYOR<br />

doğal gaz hattıyla 107 mahallede yaklaşık 140 bin konut<br />

ve 6 bin konut dışı aboneye hizmet sağlayan şirketimiz,<br />

<strong>2021</strong> yılında 90 km yeni doğal gaz şebekesi<br />

oluşturarak 3 yeni mahalleye daha doğal gaz konforu<br />

ve ekonomisini ulaştırmayı<br />

hedefliyor” dedi.<br />

Ahlatcı Holding bünyesinde<br />

faaliyet gösteren Enerya<br />

<strong>Enerji</strong>, 2003 yılından bugüne<br />

doğal gaz dağıtımında<br />

kesintisiz hizmet sağlamaya<br />

devam ediyor. Türkiye’nin en<br />

yaygın ikinci özel dağıtım<br />

şirketi olan Enerya <strong>Enerji</strong>, 10<br />

şehirde 30 yıl süreyle doğalgaz<br />

dağıtım lisansına sahip<br />

ve 1.5 milyonu aşkın aboneye<br />

hizmet sunuyor.<br />

Türkiye’nin en büyük özel doğal gaz şirketi Başkent<br />

Doğalgaz Dağıtım GYO A.Ş., bu yıl Ankara’nın<br />

beş ilçesine daha doğal gaz ulaştırmaya hazırlanıyor.<br />

Ankara’nın 17 ilçesinde yaklaşık 1.9 milyon<br />

meskene doğal gaz taşıyan Başkentgaz, bu yıl başlayacağı<br />

yeni yatırım dönemiyle şehrin her köşesine<br />

ulaşmış olacak.<br />

Ankara Büyükşehir Belediyesi mücavir alan sınırları<br />

dâhilinde (Polatlı, Kızılcahamam ve Beypazarı<br />

ilçeleri hariç) münhasır doğal gaz dağıtım hakkına<br />

sahip olan Başkentgaz, doğal gaz erişiminin bulunmadığı<br />

beş ilçe olan Ayaş, Çamlıdere, Nallıhan, Güdül<br />

ve Evren ilçelerine de bu yıl hizmet vermeye başlayacak.<br />

Beş ilçede ilk aboneler bu yıl doğal gaz kullanımına<br />

geçerken söz konusu yatırım programı beş yılda<br />

tamamlanacak.<br />

Başkentgaz Genel Müdürü Asım Yüksel, bu yıl 525<br />

milyon TL’lik bir yatırım harcaması öngördüklerini belirterek,<br />

şu bilgileri verdi: 2013 yılından bu yana hem<br />

mevcut şebekemizi yeniledik hem yeni yatırımlarımızı<br />

hız kesmeden gerçekleştirdik. Şereflikoçhisar’a<br />

2017, Haymana’ya 2019, Bala ve Kalecik’e 2020 yılında<br />

doğal gaz hizmeti vermeye başladık. Bu ilçelerden<br />

Kalecik’e CNG yöntemi ile diğerlerine ise boru<br />

gazı ile yatırım yaptık. Bu yılki yatırım programımızda<br />

ise Ankara’da gaz gitmemiş Ayaş, Güdül, Çamlıdere,<br />

Nallıhan ve Evren ilçeleri var. Bu sayede <strong>2021</strong>’de Ankara’da<br />

doğal gaz kullanmayan ilçe kalmayacak. Bu yıl<br />

başladığımız yatırımlarımız da 5 yıla yayılarak devam<br />

edecek. 2022 ve sonrasında gelen 5 yıllık dönem için<br />

de yaklaşık 2.5 milyar liralık bir yatırım planlıyoruz.<br />

24 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


YATIRIM<br />

BIDEN YÖNETIMI, ILK RÜZGAR<br />

PROJESINE ONAY VERDI<br />

Rüzgar enerjisi yatırımlarında Avrupa ve Asya’ya<br />

kıyasla fazlasıyla geride olan Amerika Birleşik<br />

Devletleri (ABD), Biden yönetiminin yeşil enerjiye yatırım<br />

sözü kapsamındaki ilk büyük atılımını yapmaya<br />

hazırlanıyor.<br />

Ülkenin ilk ticari ölçekli deniz üstü rüzgar projesi<br />

için Beyaz Saray’dan onay çıktı. Özellikle Donald<br />

Trump döneminde yenilenebilir kaynaklara yatırım<br />

alanında sınıfta kalan ülke, Vineyard Rüzgar projesi<br />

kapsamında Massachusetts eyaleti açıklarında inşa<br />

edilecek 84 kadar türbinle bu açığını bir nebze de olsa<br />

kapatacak. Yetkililer, proje tamamlandığında 800 MW<br />

kapasiteye ulaşılacağını bunun da yaklaşık 400 bin<br />

evin elektrik ihtiyacını karşılayacağını düşünüyor.<br />

Biden yönetiminin rüzgar enerjisi, özellikle de deniz<br />

üstü rüzgar santrali yatırımları için büyük planları<br />

bulunuyor. Yönetimin 2030 yılı itibarıyla 30 bin MW<br />

rüzgar enerjisi planı, ülkenin en önemli yatırımlarından<br />

biri olarak gösteriliyor. İklim değişikliğiyle mücadele<br />

kapsamında 2035 yılı yüzde 100 temiz enerji<br />

planı da bu değişimin sonucu olabilir.<br />

Proje kapsamında İçişleri Bakanlığı’ndan da bir<br />

açıklama yapıldı. Bakan Deb Haaland bu konuda yaptığı<br />

açıklamada “Temiz enerjiden oluşan bir geleceğe<br />

ulaşma imkanına sahibiz. Proje için verilen onayla yönetimin<br />

iklim değişikliğiyle mücadele ederken yüksek<br />

ücretli sendika işleri yaratma hedefine bir adım daha<br />

yaklaşacağız” ifadelerini kullandı.<br />

SHELL RECHARGE<br />

TÜRKIYE’DE ILK ADIMINI<br />

ENERJISA ILE ATIYOR<br />

Elektrik şarj istasyonlarına yaptığı yatırımlar ile<br />

bu alanda dünya genelinde öncü konumda olan<br />

Shell ile Türkiye’nin ilk ve en hızlı elektrikli şarj istasyonu<br />

ağı Eşarj önemli bir iş birliğine imza attı. Shell<br />

Recharge markasıyla İstanbul, Sapanca ve İzmir’de<br />

devreye alınan toplam dört istasyonda Eşarj altyapısı<br />

kullanılacak.<br />

Küresel düzeyde 35’ten fazla ülkede 185 binden<br />

fazla elektrikli araç şarj ünitesi bulunan ve 2025’e<br />

kadar 500 bin, 2030 yılına kadar 2,5 milyon noktaya<br />

ulaşmayı hedefleyen Shell, Türkiye’de de Shell Recharge<br />

markasıyla elektrikli şarj ünitelerini devreye<br />

alıyor. Shell & Turcas, bu istasyonların teknik ve ticari<br />

operasyonları için <strong>Enerji</strong>sa <strong>Enerji</strong>’nin 2018 yılında çoğunluk<br />

hisselerini satın aldığı Eşarj ile iş birliği yapıyor.<br />

İlk etapta İstanbul’da bir adet, İzmir’de bir adet<br />

ve Sapanca’da iki adet hızlı şarj altyapısına sahip<br />

olan Shell istasyonlarının sayısının <strong>2021</strong> yılı <strong>Haziran</strong><br />

ayı sonuna kadar tamamlanacak yatırımlar ile sekize<br />

yükseltilmesi hedefleniyor.<br />

Eşarj istasyonları, enerjilerini uluslararası IREC<br />

yenilenebilir enerji sertifikasına sahip kaynaklardan<br />

tedarik ediyor ve bu istasyonlarda tamamen temiz ve<br />

yenilenebilir enerji kullanılıyor.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 25


ANKARA KULİSİ<br />

Deniz Suphi<br />

“Ucuz enerji dönemi<br />

sona mı eriyor?”<br />

Doğal gaza art arda yapılan zamlar, elektrik üretim maliyetlerini tetikleyince sektör, gözünü Ankara’ya<br />

dikti. Beklentiler, gelecek ay içinde elektrik fiyatlarının “çift haneli” olarak artması. Öte yandan<br />

akaryakıttaki eşel mobil sisteminin de hazine üzerinde büyük baskı oluşturduğunu belirten enerji<br />

uzmanları, “Sübvansiyonun ne kadar süreceği belli değil ancak artan maliyetler, tüm enerji kalemlerinde<br />

zammı zorunlu kılıyor. Ucuz enerji dönemi sona eriyor diyebiliriz” yorumunu yapıyor…<br />

Sanayici, tüccar ve milyonlarca konut; ekonomik<br />

sorunların ağırlaşması nedeniyle gerek şirket, gerekse<br />

de hane harcamalarında önemli bir paya ya da<br />

bütçeye sahip olan doğal gaz, elektrik ve akaryakıt<br />

fiyatlarının artıp artmayacağına odaklandı. BOTAŞ,<br />

yıl başından bu yana (haziran dahil) konut ve sanayiye<br />

sattığı doğal gaza, yüzde 1 “otomatik” zam yaptı.<br />

Elektrik üreten santrallere satılan doğal gaza yapılan<br />

zam oranı ise daha yüksek oldu. 1 <strong>Haziran</strong>’dan<br />

itibaren doğal gaz çevrim santralleri gazı yüzde 5<br />

zamlı fiyattan almaya başlayacak.<br />

Gaza yapılan zamları tek başına değerlendirmek<br />

doğru olmaz, çünkü domino etkisine sahip. Birim<br />

elektrik üretim maliyetlerini doğrudan etkiliyor. Kuraklık<br />

nedeniyle suyun toplam elektrik üretimi içindeki<br />

payı düşerken, doğal gazın payı artıyor. Doğal<br />

gaz fiyatlarına yapılan zam da elektrik üretim maliyetini<br />

yükseltiyor. Buna bağlı olarak elektrikte, 1<br />

Temmuz’da ve 1 Ekim’de zam yapılma olasılığı güçlendi.<br />

Sektöre göre, elektrikte “çift haneli” artış gündeme<br />

gelebilir. Uzmanlar, “En az yüzde 10-15 aralığında<br />

zamma ihtiyaç var” öngörüsünde bulunuyor.<br />

Zam beklenen bir diğer enerji kaynağı ise akaryakıt.<br />

Bilindiği üzere akaryakıtta uzun bir süredir<br />

“eşel mobil” sistemi uygulanıyor. <strong>Enerji</strong> Piyasası Düzenleme<br />

Kurumu’nun (EPDK) “tavan fiyat” kararının<br />

sona ermesinin hemen ardından benzin ve motorinin<br />

ÖTV’leri artırıldı. Litrede, motorin fiyatı 67 kuruş,<br />

benzin 55 kuruş yükseldi. Devlet, bu karar sonrasında<br />

benzin ve motorine gelen zamları, pompaya<br />

yansıtmadı. Bir tümceyle özetlemek gerekirse bu<br />

yılın kalan döneminde ve 2022 yılında enerji fiyatları<br />

yükselmeye devam edecek; elektrik, doğal gaz<br />

ve akaryakıt için şirket ya da aile bütçesinden daha<br />

fazla para çıkacak.<br />

Sektör uzmanları, bu gelişmeler ışığında geleceğe<br />

ilişkin enerji fiyatları hakkında ne düşünüyor?<br />

Tahminler ne? Uzmanlar, bu yılın kalan aylarında ve<br />

26 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


2022 yılında enerji fiyatlarının yükselmeye devam<br />

edeceğini belirterek, “Elektrik, doğal gaz ve akaryakıt<br />

için şirket ya da aile bütçesinden daha fazla para<br />

çıkacak. Uzun bir dönem için ucuz enerji dönemi kapandı”<br />

diyor.<br />

BOTAŞ, gaz zammını otomatiğe bağladı<br />

Türkiye’de, elektrik ve doğal gaz tarifeleri, mevzuat<br />

gereğince belirli aralıklarla ve maliyet bazlı olarak<br />

belirleniyor. Tarifeler, elektrikte 3 ayda bir, doğal<br />

gazda her ay gözden geçiriliyor. EPDK, yeni tarifeleri<br />

belirlerken, bir devlet şirketi olan ve kamunun sahip<br />

olduğu santralleri işleten Elektrik Üretim AŞ’nin<br />

(EÜAŞ) toptan elektrik satış fiyatlarını, sektörde faaliyet<br />

gösteren şirketlerin oluşan maliyetlerini dikkate<br />

alıyor. Bu veriler çerçevesinde yeni tarifeleri<br />

belirliyor. Yeni tarifeler (konut, sanayi ve ticarethane),<br />

Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından<br />

uygulamaya giriyor.<br />

Gaz fiyatlarını, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ<br />

(BOTAŞ) belirliyor. BOTAŞ, bu yıl fiyatlarla ilgili yeni<br />

bir uygulama başlattı. Şirket, yılbaşından bu yana<br />

her ay doğal gaza konut ve sanayide yüzde 1 oranında<br />

zam yaptı. BOTAŞ, yeni tarifeleri internet sitesinde<br />

yayınlıyor.<br />

Buna göre 1 <strong>Haziran</strong>’da BOTAŞ’ın konut tüketicileri<br />

için gaz dağıtım şirketlerine uyguladığı satış<br />

fiyatı, mayısta geçerli olan tarifeye göre yüzde 1<br />

artışla her 1000 metreküp için bin 328 lira 65 kuruş,<br />

sanayi aboneleri için bin 486 lira 12 kuruş oldu.<br />

Elektrik santrallerinin kullandığı her 1000 metreküp<br />

doğal gazın fiyatı da yüzde 5 artışla bin 713 lira 25<br />

kuruş oldu. BOTAŞ, 1 mayıs ayında da elektrik üretim<br />

amaçlı santrallara sattığı gazın fiyatını yüzde 12<br />

artırmıştı.<br />

Peki, bu zamlar sonrasında BOTAŞ, yurt dışından<br />

aldığı ve müşterilerine sattığı gaz fiyatı arasındaki<br />

farkı kapatabildi mi? Eş deyişle özellikle konutlarda<br />

sübvansiyon sona erdi mi? Sektör, konutlarda ve sanayide<br />

sübvansiyonun devam ettiği düşüncesinde.<br />

Gaz santrallerinde, farkın büyük ölçüde kapandığını<br />

ifade eden sektör oyuncuları, “Brent petrol fiyatı<br />

yükseliyor. Doğal gaz alım fiyatı, petrole bağlı olarak<br />

hesaplanıyor. Bu fiyat üzerinde baskı oluşturuyor.<br />

Dolar kuru da yukarı yönlü hareket ediyor. BOTAŞ’ın,<br />

bu etmenlere bağlı olarak gaz maliyetleri artıyor”<br />

diyor.<br />

EPDK, elektrik zammını erteleyebilir mi?<br />

Gaza peş peşe gelen bu zamlar, doğal olarak<br />

birim elektrik üretim maliyetlerini etkiliyor. Öyle ki<br />

kuraklık nedeniyle suyun toplam elektrik üretimi<br />

içindeki payı azaltılıyor. Buna karşılık doğal gazın<br />

payı kademeli olarak artıyor. Bu durumun koşullaması<br />

sonucu elektrikte zam baskısı oluştu. Sektöre<br />

göre 1 Temmuz’da ve 1 Ekim’de zam yapılma olasılığı<br />

güçlendi. Sektör, elektrikte “çift haneli” artışın<br />

söz konusu bile olabileceğini kaydediyor. Sektörün<br />

hesaplamasına göre en az yüzde 10-15 aralığında<br />

zamma gereksinim var.<br />

Peki, kritik soru şu: EPDK, bu zammı yapar mı<br />

yoksa bekletir mi? Elektrik zammı, teknik hesaplamaları<br />

olmasına karşın hükümetin ya da siyasi iradenin<br />

karar verdiği ve vermeye davam edeceği bir<br />

konu. Bu yönüyle ekonomik olduğu kadar politik bir<br />

özellik gösteriyor. Hükümet, 1 Temmuz’da zam yapabilir<br />

ya da 1 Ekim’e erteleyebilir. Ancak elektriğe<br />

zammın ufukta göründüğünü söylemek yanlış olmayacaktır.<br />

AKARYAKITTA YUKARI<br />

YÖNLÜ HAREKET<br />

Gelecek aylarda yanıt bulacak bir diğer soru ise motorin<br />

ve benzinde ne beklendiği… Akaryakıtta, 2018<br />

yılının ikinci yarısından itibaren “eşel mobil” sistemi<br />

uygulanıyor. Devlet, uygulama gereğince akaryakıta<br />

gelecek zammın bir bölümünü, ÖTV gelirlerinden<br />

karşılıyor. Böylece, pompa satış fiyatı sabit<br />

tutuluyor. <strong>Enerji</strong> Piyasası Düzenleme Kurumu’nun<br />

(EPDK) “tavan fiyat” kararının sona ermesinin hemen<br />

ardından benzin ve motorinin ÖTV’leri artırıldı.<br />

Litrede, motorin fiyatı 67 kuruş, benzin 55 kuruş<br />

yükseldi.<br />

Devlet, bu karar sonrasında benzin ve motorine gelen<br />

zamları, pompaya yansıtmadı. Buna karşın bir<br />

litre benzin ve motorinin fiyatı, 8 TL’ye yaklaştı.<br />

Petrol ve dolar kurunun artması nedeniyle akaryakıtta<br />

yeni zamlar sürpriz olmayacak. Bunların bir<br />

bölümü ÖTV’den karşılanacak. Bu artışlar, ÖTV’den<br />

karşılanmaya devam etse bile sonuçta 84 milyonun<br />

“ortak kesesi” bütçeden ya da doğrudan vatandaşın<br />

cebinden çıkacak.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 27


SEKTÖRDEN<br />

“Mini YEKA, mega ilgi,<br />

mini fiyatlar”<br />

GENSED Başkanı Halil Demirdağ “Mini YEKA” olarak da adlandırılan yarışmalara yatırımcıların “Mega<br />

düzeyde” ilgi gösterirken yarışmalarda “Mini fiyatlar” gerçekleştiğini söyledi. Demirdağ, yarışmalarda<br />

oluşan rekor düzeydeki düşük fiyatların Türkiye enerji piyasası için bir dönüm noktası olduğuna vurgu<br />

yaparken kapasite hakkı kazanan projelerin bir an önce devreye girmesini gerektiğini de söyledi…<br />

<strong>Enerji</strong> ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından<br />

Yenilenebilir <strong>Enerji</strong> Kaynak Alanları (YEKA) modeli<br />

kapsamında geliştirilen YEKA GES-3 yarışmalarının<br />

ilk bölümü, mayıs ayında Ankara’da gerçekleştirildi.<br />

Dört gün süren yarışmalarda 19 proje için 10-15 ve<br />

20 MW arasında değişen büyüklüklerde toplamda<br />

260 MW kapasite hakkı sağlandı. Tam kapanma döneminin<br />

ardından devam etmesi beklenen yarışmalarla<br />

36 ayrı şehirdeki 74 bölgedeki güneş enerjisi<br />

yatırımları için toplamda 1.000 MW kapasite hakkı<br />

sağlanacak.<br />

Yarışma süreci hakkında değerlendirmelerini<br />

paylaşan Güneş <strong>Enerji</strong>si Sanayicileri ve Endüstrisi<br />

Derneği (GENSED) Başkanı Halil Demirdağ “Mini<br />

YEKA” olarak da adlandırılan yarışmalara yatırımcıların<br />

“Mega düzeyde” ilgi gösterirken yarışmalarda<br />

“Mini fiyatlar” gerçekleştiğini ifade etti.<br />

Halil Demirdağ yarışmalarda oluşan rekor dü-<br />

28 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


zeydeki düşük fiyatların Türkiye enerji piyasası<br />

için bir dönüm noktası olduğuna vurgu<br />

yaparken kapasite hakkı kazanan projelerin<br />

bir an önce devreye girmesini temenni ettiklerini<br />

ifade etti ve şu değerlendirmeleri<br />

paylaştı:<br />

“Öncelikle YEKA GES-3 Yarışmaları’nın<br />

bir adı da Mini YEKA oldu. Fakat görüyoruz<br />

ki her ne kadar adı mini olsa da projelere<br />

duyulan ilgi mega oldu. Katılan şirketler<br />

içerisinde büyük holdingler, elektrik dağıtım<br />

şirketleri, büyük sanayiciler de var. Bu hem<br />

projelerin hayata geçeceğini ve hem de fiyatın<br />

gerçekçi olduğunun en önemli ispatıdır.<br />

Bu projelerin yatırıma döneceğine ilişkin<br />

büyük bir ilk aşama geçildi diyebiliriz. Yatırımcı<br />

çeşitliliği, zamanla farklı finansman<br />

usul ve yöntemlerinin kullanılması marifetiyle<br />

ilginç bir hikayeye tanık olacağız.<br />

Yıllardır süre gelen fiyat düşüşleri ile her<br />

yarışmada rakamların, ilk başta yarattığı<br />

tedirginliğe rağmen sonradan kârlı çıkması<br />

yatırımcıları her yarışmada teşvik ediyor.<br />

Bu yarışmada öne çıkacak olan verimlilik<br />

dolayısı ile bunu sağlayacak yeni teknolojiler<br />

ile santral kurulum ve işletmesinde sürdürülebilirlik<br />

çok daha önemli olacak.”<br />

“Yarışmaların devamında daha<br />

düşük fiyatlar görebiliriz”<br />

Yarışmalarda oluşan fiyatların üyelerini<br />

ağırlıklı olarak güneş enerjisi sanayisi ürünleri<br />

üreten ile güneş enerjisi santrallerine<br />

mühendislik ve kurulum hizmetleri veren<br />

teknik firmalardan oluşan GENSED olarak<br />

öngördükleri ve bekledikleri düzeyde olduğunu<br />

belirten Demirdağ, bu fiyatların aynı<br />

zamanda enerji yatırımcılarının Türkiye’ye<br />

ve güneş enerjisi sektörüne ne kadar güvendiğini<br />

gösterdiğinin de altını çizdi.<br />

Demirdağ kamu, sivil toplum kuruluşları<br />

ve özel sektörün aynı yöne bakarak Türkiye’nin<br />

yarınları için emin adımlar attıklarını<br />

da sözlerine ekledi. Açıklamasında lisanslı<br />

güneş enerjisi yatırımları için Türkiye’de<br />

2014-2015 döneminde yapılan ilk yarışma<br />

sürecini hatırlatan GENSED Başkanı Demir-<br />

“ÇALIŞMAYAN HER 1.000 MW GES YILDA<br />

110 MİLYON DOLAR ZARAR DEMEKTİR”<br />

Güneş enerjisinde yatırım maliyetlerinin özellikle pandeminin<br />

sona ermesi ile eski seyrinde bir süre daha düşüşe devam<br />

etmesi beklendiğini, yarışmalarda kapasite hakkı kazanan<br />

projelerin de uygun finansman koşullarıyla buluştuğu anda<br />

gerçekleşeceğini kaydeden Halil Demirdağ bununla birlikte<br />

bu projelerin en hızlı şekilde devreye alınmasının Türkiye<br />

ekonomisi için önemine vurgu yaptı.<br />

GENSED Başkanı Demirdağ sözlerini şu şekilde tamamladı:<br />

Tek üzüntümüz bazı yatırımcıların çok düşük yatırım maliyeti<br />

bekleyerek ülkemizin temiz ve ucuz enerji piyasasına daha<br />

geç ulaşmasına sebep olmaları. Unutmayalım, her çalışmayan<br />

1.000 MW GES her yıl yurt dışına giden 110 milyon dolar<br />

demektir. Bu projelerle ilgili koşulların belli olması, projelerin<br />

yapılabilirliğinin görülmesi ile yatırımcıların güneş enerjine<br />

yöneliminde ciddi artış yaşanacağına inanıyoruz. Artık<br />

güneş enerjisinden enerji üretim maliyetinin, konvansiyonel<br />

sistemlerin enerji üretim maliyetlerinden daha da altına<br />

düştüğü yadsınamaz bir gerçektir, bunun sonucu olarak insanlığın<br />

yenilenebilir enerjiyi daha da fazla tercih ettiği bir<br />

dönemdeyiz. Güneş enerjisi teknolojisinin, son yılların en<br />

büyük teknolojik devrimlerinden biri olduğu aşikardır.<br />

Bu sebeple ülkemizde de güneşin gelişmesi için, ertelenen<br />

YEKA GES-2 yarışmasının bir an önce gerçekleşmesi, tercihen<br />

10/15/20MW gibi parçalı olacak şekilde, Mini YEKA GES<br />

yarışmalarının düzenli olarak yapılması, arazi ile ilgili gerekli<br />

izinlerini almış yatırımcılara 1 Temmuz <strong>2021</strong>’den geçerli<br />

olacak 32krş/kWh YEKDEM teşvikleri kapsamında lisanslı<br />

GES kapasite tahsislerinin önünün açılmasıdır. Bu fiyatlar<br />

artık sanayiciye, karbon ayak izi olmayan, temiz enerji ile<br />

ihracat imkanının önünü açacaktır. Güneşten elektrik üretebildiğimiz<br />

bu fiyatlar, Türkiye’nin dünyada en ucuz enerji<br />

üreten ülkelerinden birisi olmasına vesile olacak ve sanayicisine<br />

ucuz enerji imkanı verecektir.”<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 29


dağ, YEKA GES-3 kapsamında 55 bölge için devam<br />

edecek yarışmalarda daha düşük fiyatların da görülebileceğini,<br />

tek temennilerinin ise elde edilen bu kapasitelerin<br />

hiç zaman kaybetmeden yatırıma çevrilerek<br />

devreye alınması olduğunu belirterek sözlerini<br />

şu şekilde sürdürdü:<br />

“Şu an verilen en düşük fiyat, Türkiye enerji piyasası<br />

için dönüm noktası niteliğindedir. Türkiye yenilenebilir<br />

enerji sektöründe yapılan her yarışmada<br />

bir sonraki gün daha rekabetçi fiyatlar oluştu. Buna<br />

en güzel örnek 2014-2015 döneminde yapılan güneş<br />

enerjisi lisans yarışmalarıdır, 60 bin TL/MW ile<br />

başlayan TEİAŞ katkı paylarının yarışmada 3 milyon<br />

TL/MW’a kadar çıkan fiyatlarla sonuçlandı.<br />

“Projelerin makul kazançlarla<br />

gerçekleşeceğini düşünüyoruz”<br />

Türkiye’deki yenilenebilir enerji yatırımcılarının<br />

bu davranışını baz alırsak, yarışmada daha düşük<br />

fiyatların da oluşabileceği düşünülmektedir. Tek<br />

temennimiz, kazanan yarışmacıların hiç zaman<br />

kaybetmeden bu kapasiteleri yatırıma çevirmesidir<br />

ki kısıtlı yeşil ve yenilenebilir bağlantı kapasiteleri<br />

uzun yıllar bloke olmasın.”<br />

Demirdağ yarışmalarda oluşan rekor düzeydeki<br />

fiyatların projelerin hayata geçmesini engellemeyeceğini,<br />

bunun hem sektördeki küresel eğilimlerle paralel<br />

bir durum olduğunu hem de bu gibi yatırımların<br />

hayata geçmesini etkileyen tek faktörün alım fiyatı<br />

olmadığına dikkat çekerek ve şunları ifade etti=<br />

“Yatırımların hayata geçmesinde sağlanacak<br />

alım garantileri dışında bir projenin yatırımı için<br />

yatırımcıların koyabileceği öz kaynak miktarı, proje<br />

için sağlayabilecekleri finansmanın maliyeti, güneş<br />

enerjisinin o firmanın diğer enerji kaynakları ile birlikte<br />

toplam elektrik üretim portföyü içindeki payı,<br />

yatırımcı için o projenin tatmin edici geri dönüş süresinin<br />

ne olduğu gibi faktörler değişkenlik gösterebilir.<br />

Bu faktörler her yatırımcı için de her proje için<br />

de farklı olabilir. Ama sonuç olarak bu kadar rekabetçi<br />

bir yarışmaya katılan hiçbir firma zarar etmek<br />

için teklif atmayacaktır. İhalelerde oluşan fiyatlar ne<br />

kadar düşük görülse de İspanya’da daha Ocak ayı<br />

sonunda yapılan yarışmalarda 1,5 Avro-sent/kWh<br />

rakamlar çıkmıştır. Çok olağanüstü bir finansal kriz<br />

yaşanmadığı sürece, en riskli projelerde bile piyasanın<br />

bu yatırımları anlaması biraz uzun sürse de, projelerin<br />

makul kazançlarla gerçekleşeceğini düşünüyoruz.<br />

Yarışmada daha düşük fiyatlarla uzun vadede<br />

yaparım düşüncesi olmadan devam edilmesi en büyük<br />

dileğimiz.”<br />

30 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


KAPAK<br />

Deniz Suphi<br />

YENILENEBILIR ENERJI<br />

VE DÖNÜŞÜM EMTIA<br />

FIYATLARINI ZIRVEYE<br />

ÇIKARDI<br />

Son yıllarda hızla artan yenilenebilir enerji yatırımları ve enerjide dönüşüm trendi, başta bakır olmak üzere<br />

birçok emtianın fiyatının yükselmesine yol açtı. Dönüşüm çalışmalarının hızlandığı bir dönemde patlak veren<br />

Kovid-19 salgını da arz sıkıntısı yaratınca emtia fiyatları, tarihi seviyelere ulaştı. Temiz enerji dönüşümünden<br />

kaynaklanan bakır talebi 2030’da yüzde 600 artışla 5,4 milyon tona yükselecek. Elektrikli araçlar, rüzgar,<br />

güneş ve jeotermal enerji gibi yeşil enerji teknolojilerinin büyüme hızına bağlı olarak bakır talebi yüzde 900<br />

artışla 8,7 milyon tona ulaşabilecek. Fiyatlar ne zaman makul seviyeye inecek ve arz talebi karşılayacak mı?<br />

Tüm dünya bu sorulara yanıt arıyor…<br />

32 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


Dünya; ekonomik kriz, ülkeler ve bölgeler<br />

arasında büyüyen gelir dağılımı uçurumu,<br />

milyarlarca insanın içine düştüğü derin yoksulluk,<br />

göçler, iklim değişikliği ve ölümcül korona<br />

virüsü salgınıyla adeta savruluyor. Bu savrulmayla<br />

özellikle Avrupa’da, bir hayaletin değil, bir kâbusun<br />

gün be gün ayak sesleri daha yakından duyuluyor.<br />

Titanik gemisi batarken oluşan anafor, demokrasileri<br />

ve demokratik gelenekleri dibe çekerken, biri<br />

siyasal diğeri de ekonomiyi ilgilendiren iki yeni olgu<br />

görmek isteyen gözlere, duymak isteyen kulaklara<br />

kendini açıyor. Siyasal düzlemde…<br />

Fransa, Birleşik Krallık, Almanya, Polonya, Macaristan<br />

ve Çekya’da ırkçı, yabancıya ya da ötekine karşı<br />

düşmanlığını gizlemeyen aşırı sağcı, otoriter yapılı<br />

siyasal partiler ya da iktidar biçimleri ortaya çıkıyor.<br />

Avrupa’nın yanı sıra dünyanın değişik bölgelerinde<br />

de benzer niteliklerde partilere, iktidar biçimlerine<br />

rastlanıyor. Ekonomiye gelince… Ekonominin itici<br />

gücü olan, “büyük insanlığın” tarihinde çağlara adını<br />

veren “yeryüzü nimeti” madenler, modern dönemde<br />

de çağlar açıp çağlar kapatacak biçimde tayin edici<br />

bir işlev üstleniyor. Metalik ya da değerli maden fiyatları,<br />

başta bakır olmak üzere rekor üstüne rekor<br />

kırıyor. Fren tutmayan fiyatlarda, yükseliş eğilimi<br />

ivmelenerek devam ediyor. Madende, “düşük fiyat”<br />

dönemi, anılarda yaşayan nostaljik bir sayfa olarak<br />

bir daha dönmemek üzere kapanıyor.<br />

Modern dönem insanı, akıntıda yaşıyor. Birim<br />

zamanda yaşanan olay sayısı o kadar arttı ki, bu<br />

hercümerç içinde olan bitenin hızına yetişmek neredeyse<br />

olanaksız hale geldi. Oysa geleceği öngörmek<br />

için şimdiyi ve yaşananları yerelden küresel- ekonomi-politik<br />

açıdan anlamak ve analiz etmek gerekir.<br />

Bu nedenle hem insanlığa hem de tek tek ülkelere<br />

dönüp farklı açılardan bakmak, yaşamı değişik boyutlarıyla<br />

sorgulamak ve bazı olgulara daha yakından<br />

bakmak büyük önem taşıyor. Bu bağlamda,<br />

son dönemin en dikkat çekici gelişmesi olarak değerlendirilen<br />

yükselen maden fiyatlarına ilişkin sorulacak<br />

her soru hem meşrudur hem de kurulacak<br />

neden-sonuç ilişkisiyle olanı biteni anlamak ve öngörüde<br />

bulunmak için tarihi bir görevdir.<br />

Önce, “yeryüzünün nimeti” olarak insanlığa sunulan,<br />

savaşlara ve kanlı olaylara da neden olan<br />

madenlerin tarihine ilişkin kısa ansiklopedik bilgi<br />

verelim.<br />

Homo faber: Alet yapan insan<br />

İnsan, ne kuşlar gibi uçabilir ne aslan kadar güçlüdür<br />

ne de tonlarca ağırlıkta inen pençeye sahiptir.<br />

Çita kadar da hızlı koşamaz. Doğduktan sonra<br />

yıllarca bakıma ihtiyaç duyar. Doğaya ve doğadaki<br />

diğer canlılara karşı savunmasızdır. Fizik olarak<br />

güçsüz olan insanı, doğada bir arada yaşadığı diğer<br />

canlılardan üstün kılan bir özelliği vardır: Akıl. İnsan,<br />

alet yapan canlıdır, eş deyişle “homo faber”dir.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 33


En eskisinden en modernine tüm toplumlar, yaşamlarını<br />

kolaylaştıracak ve sürdürmelerini sağlayacak,<br />

avlanmalarına ve vahşi hayvanlara karşı<br />

korunmalarına yardımcı olacak alet ya da aletler<br />

yapmıştır. Bu süreç, yerleşik hayata geçiş yapılan<br />

Neolitik Çağ’la daha da hız kazanmıştır. Düşünen,<br />

düşündüğünün üzerine düşen ve alet yapan insan,<br />

başlangıçta kolaylıkla biçimlendirebileceği ahşabı<br />

kullandı. Ardından taş ve pişmiş topraktan yararlandı.<br />

Dövme ya da döküm teknikleri kullanılarak istenilen<br />

biçimi alabilen madenin keşfi, insanlığın dönüm<br />

noktası oldu. İnsan, hayatının hemen her alanında<br />

madeni kullanmaya başladı. Bugün de büyük<br />

değer ifade eden altın, ilk fark edilen madenler arasında<br />

olmasına karşın erken dönemlerden itibaren<br />

alet ve takı yapımında bakır kullanıldı.<br />

Kalkolitik Çağ’la beraber başta bakır olmak üzere<br />

madenler işletilerek süs eşyasından savunma silahlarına<br />

kadar tüm alanlarda kullanılmaya başlandı.<br />

Kalkolitiğin sonlarına doğru yavaş yavaş yerini daha<br />

az kırılgan olan arsenikli bakır, altın, gümüş, bronz<br />

ve demire bıraktı.<br />

Tunç Çağı, Yakın Doğu’yu merkez haline<br />

getirdi<br />

Bakır-kalay alaşımı tuncun bulunması, insanlık<br />

tarihi için yeni bir dönüm noktası oldu. Tunç<br />

Çağı’ndaki gelişmeler, metal eserlerin çeşitliliğini<br />

ve sayısını artırdı. Bu çağda, gümüş kullanımının<br />

da yaygınlaştığı biliniyor. Tunç Çağı’nda, Hititlerin,<br />

demir-karbon karışımı olan çeliği icat etmeleri ve<br />

demir cevherini arıtmalarıyla dövme demiri elde etmeleri,<br />

M.Ö. 2. binin ikinci yarısında demirin, Yakın<br />

Doğu’nun en değerli madenleri arasında yer almasını<br />

sağladı.<br />

Demir, hem cevher hem de meteorik olarak doğada<br />

bol miktarda bulunuyor. Demirin maliyeti daha<br />

düşük ve tunca göre işlenmesi daha kolay. Bu özellikleriyle<br />

demir diğer madenlere göre öne çıktı. Demir<br />

Çağ’da özellikle alet ve silah yapımında tuncun<br />

yerini aldı.<br />

Ansiklopedik bilgiye burada son verelim. Bugün<br />

son dönemde fiyatı hızla artan madenlere ve madencilik<br />

alanında yaşananlara bir göz atalım. Maden<br />

fiyatları neden çılgınca artıyor? Artış devam edecek<br />

mi? Madende, üretim ve tüketim noktaları neler?<br />

Salgının fiyatlar üzerindeki etkisi ne? Ekonomileri<br />

ne bekliyor? Bu soruların yanıtlarının ardına düşelim.<br />

34 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


Krizlerin madencilik sektörüne etkisi<br />

Kapitalist sistem, belli aralıklarla yaşanan krizlerle<br />

yol alıyor. İlk kriz “Uzun Depresyon” adıyla anılıyor.<br />

Bu kriz, 1873’te başlayıp 1896’ya kadar sürdü.<br />

Birinci Dünya Savaşı’na, eş deyişle “paylaşım savaşı”nın<br />

ilkine de neden olduğu yorumları yapılıyor.<br />

İkinci kriz, “Büyük Bunalım” ya da “Büyük Depresyon”<br />

adıyla biliniyor. Bu kriz, 1929 yılında başlayıp<br />

1935’e kadar sürdü. Ve sonunda 2. Dünya Savaşı yaşandı.<br />

Üçüncü büyük ekonomik kriz, bir süredir küresel<br />

ölçekte ve ülkemizde kendini olanca baskısıyla<br />

hissettiriyor. Dünyadaki birçok ülke değişik önlemlere<br />

başvurmuş olsa da kapitalizmin bu büyük krizi<br />

halen devam ediyor.<br />

Şimdi, madencilik alanında ne olduğunu anlamak<br />

İŞTE FİYAT<br />

HAREKETLERİ<br />

BAKIR: 2020 yılı başında 6 bin dolar düzeyinde<br />

bulunuyordu. 10 bin doların üstüne çıktı.<br />

NİKEL: Salgınla birlikte 12 bin doları aştı. Fiyatı hızla<br />

yükseldi. 17-18 bin doları aralığında bulunuyor.<br />

KURŞUN: Önce fiyatı düştü, 1500 doların altına geriledi.<br />

Sonra arttı, 2 bin 2 bin 250 dolar seviyelerinde bulunuyor.<br />

ÇİNKO: Salgın döneminde 1500 dolara dek geriledi.<br />

Halen, 3 bin dolar sınırında seyrediyor.<br />

DEMİR: Birkaç yıl öncesinde tonu 80-100<br />

dolar bandında seyrediyordu. Demir<br />

fiyatları 200 doların üstüne<br />

çıktı.<br />

için sektörün önde gelen uzmanlarına kulak verelim.<br />

Uzmanlar, krizlerle ilerleyen kapitalist sistemde ortalama<br />

10 yılda bir “ekonomide düzeltmelerin” olduğunu<br />

belirterek, “En son 2008 yılında bir çökme<br />

oldu, finansal krizle başlayan bu süreçte emtia fiyatları<br />

1.5 yıl boyunca dip yaptı. 2010 yılından itibaren<br />

yükselmeye başladı” hatırlatması yapıyor. Uzmanlar,<br />

çeşitli madenlerin fiyatlarında dönemsel küçük iniş<br />

ve çıkışlarla fiyat hareketinin devam ettiğini belirtiyor.<br />

Böylesi bir manzarayla 2020 yılına geldik, bu<br />

tarihe kadar bizim önemli olarak nitelendirdiğimiz<br />

kalıcı bir yükseliş olmadı. Ancak 2020 yılında salgından<br />

dolayı nisan ayında fiyatlar dibi gördü. Örneğin<br />

bakır fiyatı, 4 bin 300 dolara kadar indi. 2020 yılı başında<br />

6 bin dolar düzeyinde bulunuyordu.<br />

Ancak bu madenlerin arz coğrafyalar ya da üretim<br />

merkezleri, Kovid-19 salgınını daha şiddetli yaşadı.<br />

Buna karşılık tüketim yerleri, salgından daha<br />

az etkilendi. Emtiada, tüketim merkezleri Uzak Doğu<br />

Asya’dır ve Çin başı çeker. Üretim yerleri, bakırda ve<br />

demirde daha çok Güney Amerika ve Avustralya’dır.<br />

Özellikle bakır ve demirde Brezilya, Şili, Peru, Meksika<br />

ve Avustralya gibi ülkeler salgından daha çok<br />

etkilendi. Arzda kısıt oluştu, fiyatlar yükseldi. Bakır<br />

fiyatı, Mayıs 2020’de 5 bin dolarken, şu anda 10 bin<br />

doları geçti.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 35


Bir elektrikli araçta 200 kg bakır var<br />

Emtia içinde en çok göze çarpan bakırda yaşanan<br />

hareketlilik… Bu dönemde en yüksek fiyat artışı bakırda<br />

yaşandı. Uzmanlara göre, elektrifikasyon adı<br />

verilen çevreye duyarlı otomobilden diğer sektörlere<br />

uzanan kullanım alanıyla bakır geleceğin metali.<br />

Uzmanlar, bu durumu şöyle anlatıyor: Elektrifikasyon<br />

ve bu kapsamda üretilecek otomobiller…<br />

Bakır kritik önemde. Aynı zamanda iklim değişimini<br />

engelleyecek en önemli element. Petrol kullanımını<br />

azaltmanın bir yolu da elektrikli araçlar üretmektir.<br />

Şu anda petrolle çalışan araçlarda kullanılan bakır<br />

miktarı 40 kilogram. Ama elektrikle çalışan bir arabada<br />

kullanılacak bakır 200 kilograma çıkacak. 5 katlık<br />

bir tüketim artış söz konusu olacak. Bu tip tüketim<br />

eğilimleri de emtia fiyatlarında özellikle bakırda<br />

önemli artışlara yol açtı ve artış devam edecek.”<br />

Gelecekte, bakır kaynaklarının ya da madenlerinin<br />

bulunmasındaki zorluğun da bu elementin fiyatlarını<br />

daha da artıracağı ifade ediliyor.<br />

Diğer emtiaları nasıl bir gelecek bekliyor?<br />

Diğer emtialar da doğal olarak birbirleriyle ilişkili<br />

bir süreçten geçiyor. Uzmanlar, örneğin kromun Güney<br />

Afrika ve Türkiye gibi ülkelerde üretildiğini belirterek,<br />

“Bu ülkelerde de arz sıkıntısı yaşadı. Tüketim,<br />

yine Güneydoğu Asya’da. Arzdan kaynaklanan sorunlar<br />

fiyatı etkiledi ve yukarı doğru itti” diyor. Uzmanlar,<br />

gelecek yıllarda nüfus yoğunluğunun zirve yaptığı<br />

Çin ve Hindistan’da maden tüketimlerinin daha da<br />

artacağını belirterek, “Buralarda, tüketim oranları artacak<br />

ve kişi başına düşen emtia tüketimi hızla katlanacak.<br />

Bu bölgelerde nüfus artışına bağlı fiyatlar<br />

yüksek seyredecek. Taban fiyat, yüksek olacak. Emtia<br />

fiyatları, gelecekte yüksek seyredecek” dedi.<br />

Altın ve gümüş için nasıl bir seyir izleniyor? Uzmanlar,<br />

altın fiyatlarının, jeopolitik nedenlerle hareket<br />

ettiğini ifade ederek, “Örneğin, Orta Doğu’daki bir<br />

savaş ya da savaş riski. ABD ile İran arasında yaşanan<br />

bir gerilim… Altın, gerilim endeksi olarak bilinir.<br />

İnsanlarda kendilerini koruma amaçlı olarak altın satın<br />

alır. Çin ve Hindistan’da zenginleşme altın talebini<br />

artıracak. Batı’da geleneksel olarak altın kullanımı<br />

çok az. Çin ve Hindistan’da talep arttıkça, fiyat da artacak.<br />

Altın fiyatlarının daha yüksek seyredeceğini<br />

söyleyebiliriz. Gümüş fiyatı da yukarı yönlü hareket<br />

eder” değerlendirmesini yapıyor.<br />

“YENİ PETROL” BAKIR OLACAK<br />

ABD merkezi yatırım bankası Goldman Sachs tarafından<br />

yapılan açıklamada “yeni petrol” olarak nitelendirilen<br />

bakır fiyatlarının “altın çağını” yaşadığı<br />

belirtiliyor. Goldman Sachs’a göre, bakırın fiyatı bu<br />

yıl ton başı ortalama 9 bin 675 dolar düzeyinde seyredecek.<br />

Bu rakamın gelecek yıl ton başına 11 bin<br />

875 dolara yükselmesi beklenirken, 2025 itibarıyla<br />

bakırın ton fiyatı 15 bin dolar seviyesine çıkacak.<br />

Bakır talebi de yeşil enerji dönüşümünün hızlanmasıyla<br />

rekor artış gösterecek. Yeşil teknolojilere bağlı<br />

olarak bakır talebinin artmasının temelinde bakırın<br />

esnekliği, elektriksel ve termal iletkenliği ile düşük<br />

reaktivite özellikleri yatıyor.<br />

Goldman Sachs’ın analizlerine göre, temiz enerji<br />

dönüşümünden kaynaklanan bakır talebi 2030’da<br />

yüzde 600 artışla 5,4 milyon tona yükselecek.<br />

Elektrikli araçlar, rüzgar, güneş ve jeotermal enerji<br />

gibi yeşil enerji teknolojilerinin büyüme hızına bağlı<br />

olarak bakır talebi yüzde 900 artışla 8,7 milyon<br />

tona ulaşabilecek.<br />

Elektrikli araçlar 2030’da bakır talebindeki toplam<br />

büyümenin yüzde 40’ını oluşturacak. Bu yıl 5,1 milyon<br />

elektrikli araç satılması beklenirken, bu rakam<br />

2030’da 31,5 milyona yükselecek ve yaklaşık 30<br />

milyon elektrikli araç şarj ünitesi kurulacak. Böylece,<br />

elektrikli araç sektörü kaynaklı bakır talebi<br />

2030’a kadar 2,4 milyon ton artacak.<br />

Temiz enerji dönüşümünün kalbinde yer alan güneş<br />

enerjisi teknolojileri, 2030’da bakır talebindeki artışın<br />

1,6 milyon tonunu oluşturacak. Karasal rüzgar<br />

enerjisi santrallerinin bakır talebindeki büyümedeki<br />

payı ise 1,3 milyon ton (yüzde 20) seviyesinde<br />

gerçekleşecek. Deniz üstü rüzgar enerjisi kapasitesinin<br />

artmasıyla, bakır talebinde rüzgar teknolojilerinin<br />

payı da artacak.<br />

36 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


ICSG ISTANBUL <strong>2021</strong><br />

<br />

<br />

4-5 June <strong>2021</strong><br />

Istanbul Lui ırdar Congress Center<br />

www.icsgistanbul.com<br />

Internaonal Partners<br />

Strategic Partners


DÜNYA GÜNDEMİ<br />

Esen Erkan<br />

Petrol kaynaklarını korumak için<br />

kurulan IEA, fosil yakıtlı yeni yatırımların<br />

yasaklanmasını istiyor<br />

1973 petrol krizinin ardından uluslararası petrol arzının istikrarını korumak için kurulan Uluslararası<br />

<strong>Enerji</strong> Ajansı (IEA), günümüzde enerji politikaları konusunda birçok hükümete bağımsız bir danışman<br />

olarak hizmet sunuyor. Ajans, bugün geldiğimiz noktada artık sadece fosil yakıt düzeniyle değil;<br />

yenilenebilir kaynaklar, verimlilik ve teknoloji gibi enerji dönüşümünün kilit oyuncuları ile ilgili tahmin<br />

ve öneriler de sunuyor. Bugüne kadar enerjide kademeli değişimi öngören Ajans, “2050’ye Kadar Net Sıfır:<br />

Küresel <strong>Enerji</strong> Sektörü için Yol Haritası” başlıklı raporunda; petrol, kömür ve gaz tedarik projelerine yatırım<br />

yapılmaması ve yeni proje geliştirmenin derhal yasaklanması çağrısında bulunuyor...<br />

Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 17 kurucu<br />

ülke tarafından 1973 petrol krizinin ardından kurulan<br />

Uluslararası <strong>Enerji</strong> Ajansı’nın (IEA) bugün 30<br />

üyesi bulunuyor. Özellikle 2015 yılından sonra enerji<br />

dönüşümüne yönelik bildiriler de yayınlayan IEA,<br />

“2050’ye Kadar Net Sıfır: Küresel <strong>Enerji</strong> Sektörü<br />

için Yol Haritası” raporunda, hükümetlerin, enerji<br />

şirketlerinin ve bankaların Paris Anlaşması’nın 1,5<br />

°C’de küresel ısınmayı durdurma hedefini nasıl karşılayabileceklerini<br />

modelledi. Dönüm noktası niteliğindeki<br />

bu özel raporda, dünyanın 2050’de net sıfır<br />

emisyonlu küresel bir enerji sektörü inşa etmek için<br />

uygun yola sahip olduğu ancak bunun dar bir yol<br />

olduğu ve enerjinin küresel olarak nasıl üretildiği,<br />

taşındığı ve kullanıldığı konusunda benzeri görülmemiş<br />

dönüşüm gerektirdiği belirtildi. İklim değişikliği<br />

konusunda çoğu kez ihtiyatlı tutum sergileyen<br />

IEA’nın bu raporda yeni petrol, kömür ve gaz alanla-<br />

38 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


ında yeni yatırımlar geliştirmenin derhal yasaklanması<br />

çağrısında bulunması ise büyük sürpriz<br />

oldu.<br />

Rapor, evrensel enerji erişimi için istikrarlı, uygun<br />

fiyatlı kaynakları ve güçlü ekonomik büyümeyi<br />

sağlarken 2050 yılına kadar net sıfır enerji sistemine<br />

nasıl geçileceğine dair küresel kapsamlı ilk<br />

çalışma olma özelliği taşıyor. Hükümetler tarafından<br />

bugüne kadar verilen iklim taahhütleri - tam<br />

olarak gerçekleştirilse bile- küresel enerjiyle ilgili<br />

karbondioksit emisyonlarını 2050’ye kadar net<br />

sıfıra getirmek için gerekenlerin çok altında kalacak.<br />

Fosil yakıtlar yerine güneş ve rüzgar gibi<br />

yenilenebilir kaynakların hakim olduğu temiz, dinamik<br />

ve esnek bir enerji ekonomisiyle sonuçlanan<br />

uygun maliyetli ve ekonomik olarak üretken<br />

bir plan ortaya konuyor. Ayrıca biyoenerjinin rolü,<br />

karbon yakalama ve net sıfıra ulaşmak için tüketici<br />

davranışlarında yapılması gereken değişiklikler<br />

gibi temel belirsizlikler inceleniyor.<br />

“NET SIFIR” İNOVASYONLA<br />

MÜMKÜN OLACAK<br />

IEA raporuna göre, tüm bu beklentiler, “henüz piyasada<br />

bulunmayan ve ölçeğe göre çok hızlı bir şekilde<br />

ilerleyecek” inovasyona bağlı olarak mümkün kılınacak.<br />

Raporun öngördüğü emisyon azaltımlarının<br />

yarısından fazlası ise özellikle yeni yapılacak olan<br />

bisiklet ve yüksek hızlı tren yollarının desteğiyle<br />

halk arasında ulaşım ihtiyacının karşılanma biçimindeki<br />

değişikliklere bağlı olacak. 2030 yılına kadar<br />

CO2 emisyonlarındaki küresel düşüşlerin çoğu,<br />

bugün kolayca bulunabilen teknolojilerden kaynaklanıyor.<br />

Ancak 2050’ye gelindiğinde net sıfır yolundaki<br />

düşüşlerin çoğu şu anda yalnızca tanıtım veya<br />

prototip aşamasında olan teknolojilerden gelecek.<br />

Bu nedenle, hükümetlerin araştırma ve geliştirmenin<br />

yanı sıra temiz enerji teknolojilerini geliştirmek<br />

ve uygulamak için harcamalarını hızla artırması ve<br />

yeniden önceliklendirmesi gerekiyor. Ülkeleri enerji<br />

ve iklim politikasının merkezine yerleştiren rapor,<br />

gelişmiş batarya sistemleri, yeşil hidrojen elektrolizör<br />

tesisleri ve doğrudan hava yakalama ve depolama<br />

alanlarındaki ilerlemelerin bu süreçte etkili olacağını<br />

savunuyor.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 39


IEA Başkanı Birol:<br />

Yolumuz dar<br />

ama ulaşılabilir<br />

“Yol haritamız, 2050 yılına<br />

kadar net sıfır emisyon fırsatını<br />

sağlamak için bugün ihtiyaç duyulan<br />

öncelikli eylemleri gösteriyor,<br />

dar ama yine de ulaşılabilir”<br />

diyen IEA Başkanı Fatih Birol,<br />

“İklim değişikliğiyle mücadele<br />

etmek ve küresel ısınmayı 1,5 °C<br />

ile sınırlamak için en iyi şansımız<br />

olan bu kritik ve zorlu hedefin gerektirdiği<br />

çabaların ölçeği ve hızı,<br />

bunu belki de insanlığın karşılaştığı<br />

en büyük zorluk haline getiriyor.<br />

IEA’nın bu daha parlak geleceğe<br />

giden yolu, milyonlarca yeni<br />

iş yaratan ve küresel ekonomik<br />

büyümeyi yükselten temiz enerji<br />

yatırımlarında tarihi bir artış öngörüyor.<br />

Dünyayı bu yola sokmak,<br />

hükümetlerin çok daha büyük<br />

uluslararası iş birliğiyle desteklenen<br />

güçlü ve güvenilir politika<br />

eylemlerini hayata geçirmelerini<br />

gerektiriyor” ifadelerini kullandı.<br />

Yeni petrol ve gaz<br />

sahalarına gerek yok<br />

Raporun, arz ve talebin elden<br />

geçirilmesini ve benzeri görülmemiş<br />

düzeyde bir uluslararası<br />

iş birliğini detaylandıran enerjinin<br />

dönüşümüne yönelik en iddialı<br />

senaryosuna göre, 2050 yılına kadar<br />

kömür tamamen aşamalı olarak<br />

durdurulacak ve petrol talebi<br />

2030 yılına kadar günde 72 milyon<br />

varile düşecek. Rapor, “yeni<br />

petrol ve gaz sahalarına gerek<br />

olmadığını” iddia ettiğinden, büyük<br />

petrol şirketlerinin artık danışmanlık<br />

talebi için IEA’ya başvurmayacağı<br />

ve Ajans’ın sadece<br />

10 yıl önce duyurduğu “altın gaz<br />

40 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


çağı”nın da bir şekilde sonunun geldiği düşünülüyor.<br />

Rapora göre, petrol fiyatları 2035’te varil başına 35<br />

dolardan 2050’de 24 dolara keskin bir şekilde<br />

düşüş gösterecek.<br />

1.020 gigawatt<br />

güneş ve rüzgar<br />

enerjisi kapasitesi<br />

hedefleniyor<br />

Rapor, 2030 yılına kadar<br />

yılda 1.020 gigawatt<br />

güneş ve rüzgar enerjisi<br />

kapasitesi eklemek için<br />

büyük uluslararası yatırımlara<br />

ihtiyaç duyulacağını<br />

belirtirken 2020’de<br />

kurulan 261 gigawatt’lık<br />

güneş ve rüzgar kapasitesinin<br />

dört katı kadar artışı öngörüyor.<br />

Buna göre, 2030 yılına kadar<br />

yıllık güneş PV ilavelerinin 630, rüzgar<br />

enerjisinin ise 390 gigawatt’a ulaşması gerekiyor.<br />

Bugün yaklaşık 160 gigawatt saat olan elektrikli<br />

araçlar için kurulu batarya kapasitesinin ise 2030’da<br />

6 bin 600 gigawatt’a yükselmesi gerekecek. IEA, sıfır<br />

karbon emisyonuna giden yolculuğa<br />

rehberlik edecek 400’den fazla<br />

kilometre taşını ortaya koyarken<br />

2035 yılına kadar, yeni<br />

içten yanmalı motorlu<br />

binek otomobil satışı<br />

olmayacağını ve 2040<br />

yılına kadar küresel<br />

elektrik sektörünün<br />

net sıfır emisyona<br />

ulaşmış duruma geleceğini<br />

savunuyor.<br />

Yeni eklenen nükleer<br />

enerji kapasitesinin<br />

ise 2030’a kadar yılda<br />

17 gigawatt’a yükselirken<br />

daha sonraki yıllarda 24 gigawatt’a<br />

ulaşacağı belirtiliyor.<br />

Bu kapasite, uluslararası nükleer<br />

enerji savunucusu olan Dünya Nükleer<br />

Birliği’nin bile tahminlerinin ötesinde.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 41


SEKTÖRDEN<br />

G7 ülkeleri, yıl sonunda kömür<br />

yatırımlarını durdurma kararı aldı<br />

Dünyanın en büyük yedi gelişmiş ekonomisi (G7<br />

ülkeleri) 21 Mayıs Cuma günü yaptıkları müzakere<br />

sonucunda, bu yılın sonuna kadar kömür projelerinin<br />

uluslararası finansmanını durdurma kararı aldı.<br />

Yayımlanan bildiride, “İhracat finansmanı, yatırım,<br />

mali ve ticaret teşvik desteği de dahil olmak<br />

üzere, <strong>2021</strong> sonuna kadar kömür üretimi için sunulan<br />

hükümet desteğine mutlak bir son vermek için<br />

somut adımlar atmayı taahhüt ediyoruz” ifadelerine<br />

yer verildi.<br />

G7 ülkeleri çevre bakanları, fosil yakıtlara küresel<br />

desteği sonlandırmayı kabul ederken, 2030’a kadar<br />

sıfır karbonlu enerji sektörü hedefi belirledi. Amerika<br />

Birleşik Devletleri, İngiltere, Kanada, Fransa,<br />

Almanya, İtalya ve Japonya’dan oluşan G7 ülkeleri,<br />

Paris Anlaşması gereği küresel olarak kabul edilen<br />

iklim değişikliği hedeflerini karşılamak için tüm fosil<br />

yakıtlara olan desteği de aşamalı olarak sonlandırmayı<br />

hedefliyor.<br />

Fosil yakıt finansmanının durdurulması, dünyanın<br />

küresel sıcaklıklardaki artışı 1,5 dereceyle sınırlandırması<br />

için önemli bir adım olarak gösteriliyor.<br />

G7 ülkeleri ayrıca, sıfır emisyonlu araçların kullanımının<br />

artırılması için küresel ortaklarla birlikte<br />

çalışmayı kabul etti. Ancak bu hedef için belirli bir<br />

tarih verilmedi.<br />

Toplantıda, bu yılki G7 başkanlığını yürüten İngiltere,<br />

fosil yakıtların kullanımının sona erdirilmesi<br />

için bir anlaşma imzalanmasını istedi. Konuyla<br />

ilgili değerlendirmede bulunan Roma merkezli<br />

düşünce kuruluşu ECCO Kurucu Ortağı Luca<br />

Bergamaschi, “Sonuç, Batılı büyük<br />

güçlerin iklim ve doğa için iş birliğinin<br />

sıfırlanıp yeni-<br />

42 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


den başlatılmasına işaret ediyor. Bu, COP26’ya<br />

yönelik olumlu bir domino etkisi sağlayabilir.<br />

Şimdi tüm G20 ülkelerinin aynısını yapmasına<br />

ihtiyacımız var” dedi.<br />

Düşünce kuruluşlarının çağrısına yanıt<br />

verildi<br />

G7 ülkelerinin bu kararı sonrası Çin’i denizaşırı<br />

kömür santrallerine fon sağlayan tek<br />

ülke olarak yalnız kalacağını ifade eden Hoffmann<br />

Sürdürülebilir Kaynak Ekonomisi Merkezi<br />

Kurucu Direktörü Bernice Lee’ye göre, Pekin’in<br />

Bangladeş’teki kömür fonlamasını bırakması<br />

önemli bir sinyal.<br />

Londra merkezli küresel enerji düşünce kuruluşu<br />

Ember’in Kıdemli Elektrik Analisti Dave<br />

Jones, “Uluslararası <strong>Enerji</strong> Ajansı’nın son raporunda;<br />

tüm yeni kömür santrali ve maden yatırımlarını<br />

şimdi durdurulması, kömürün 2030’a<br />

kadar devre dışı bırakılması ve 2035 yılına kadar<br />

yüzde 100 temiz enerjiye geçilmesi gerekliliği<br />

üzerinde duruluyor. Kömürün kullanımdan<br />

kaldırılması temel adımdır ve hızlı bir şekilde<br />

doğalgazın da kaldırılması gerekir. Böylece tüm<br />

elektrik sektörü 2035 yılına kadar karbondan<br />

arındırılır” ifadelerini kullandı.<br />

COP26 İklim Zirvesi Başkanı Alok Sharma da<br />

dünyanın fosil yakıtlara olan bağımlılığının sona<br />

ermesi için kömür kullanımının sonlandırılması<br />

çağrısında bulunmuştu.<br />

IEA da 18 Mayıs tarihinde yayımladığı raporunda,<br />

dünyanın yüzyılın ortasına kadar net sıfır<br />

emisyon hedefine ulaşabilmesi için yatırımcıların<br />

yeni petrol, doğalgaz ve kömür tedarik projelerini<br />

finanse etmemeleri gerektiğini açıklamıştı.<br />

IEA’ya net sıfır karbon hedefine ulaşmayı taahhüt<br />

eden ülkelerin sayısı arttı, ancak taahhütleri<br />

tam olarak yerine getirilse bile, 2050’de dünya<br />

çapında 22 milyar ton karbondioksit salımı olacak<br />

ve bu durum 2100’e kadar 2,1 °C civarında<br />

bir sıcaklık artışı anlamına geliyor.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 43


KONUK YAZAR<br />

Dr. Murat Durak<br />

Denizüstü Rüzgar <strong>Enerji</strong>si Derneği Başkanı<br />

MAVİ VATANIN ENERJİSİ:<br />

Deniz üstü rüzgar elektrik santralleri<br />

Kısa bir süre önce kurulan Denizüstü Rüzgar <strong>Enerji</strong>si Derneği, Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini ortaya<br />

çıkarıp yatırımların önünü açmayı hedefliyor. Dernek başkanı Dr. Murat Durak, Türkiye’nin bu alandaki<br />

potansiyelini ve atılması gereken adımları <strong>Enerji</strong> <strong>Panorama</strong> için kaleme aldı…<br />

1980’lerde yaşanan büyük endüstriyel ve teknolojik<br />

gelişmelere bağlı olarak özellikle Almanya ve<br />

Danimarka gibi ülkelerin öncülüğünde rüzgar türbinleri<br />

gün geçtikçe gelişerek günümüze geldi. Kara<br />

üstünde RT’ler kurulurken Danimarka deniz üstüne<br />

RT kurmanın çalışmalarını başlatarak 1991 yılında<br />

ilk deniz üstü rüzgar elektrik santralını (DRES) Vindeby’de<br />

o zamanki adıyla Bonus marka 11 adet 450<br />

kW’lık türbinler kullanarak 4.95 MW gücündeki projeyle<br />

başlattı. 2020 yılı sonu itibarıyla 35 GW kurulu<br />

güce ulaşmış ve Global Wind Energy Council projeksiyonlarına<br />

göre 2030 yılında 200 GW kurulu güce<br />

ulaşılacağı tahmini yapılıyor. Ülkemizde önümüzdeki<br />

dönemlerde DRES proje çalışmalarının hızlanacağı<br />

bekleniyor.<br />

Deniz üstü RES projelerine, yenilenebilir enerji<br />

44 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


kaynakları ve arz güvenliğine katkısının yanında<br />

stratejik olarak da bakılmalıdır. Karasal RES projeleri,<br />

ülkemizin boşta duran dağları ve yerleşime<br />

uzak olan bölgelerini ekonomiye kazandırmıştır.<br />

Aynı süreç denizlerimiz için de işleyecektir. Artık<br />

sadece denizlerimizin altından değil; üstünden de<br />

faydalanma olanağını mümkün kılacaktır. Ek olarak<br />

projelerde kullanılacak ekipman, montaj, gemi,<br />

nakliye, mühendislik gibi proje bileşenlerinin mümkün<br />

mertebe ülkemiz kaynak ve insan gücü tarafından<br />

sağlanmasıdır. Bu yolla ülkemiz, diğer ülkelere<br />

know-how ve işgücünü ihraç edebilecektir<br />

Türkiye’de deniz üstü rüzgâr elektrik santrallerinin<br />

yatırımlarının yapılması, geliştirilmesi, denizcilik<br />

ve enerji sektörünün bir araya getirilmesi, işbirliklerinin<br />

koordine edilmesi amacıyla 5 Nisan <strong>2021</strong> tarihinde<br />

Denizüstü Rüzgar <strong>Enerji</strong>si Derneği (DÜRED)<br />

kuruldu.<br />

Merkezi Ankara’da olan derneğin İstanbul ve<br />

İzmir’de şubeleri açılması hedeflenmektedir. DÜ-<br />

RED, deniz üstü rüzgâr enerjisi ile ilgili sivil toplum<br />

faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini<br />

sağlamak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve<br />

kuruluşlara destek vermek, kamu kurumları ve üniversiteleri<br />

de aktif olarak dernek faaliyetlerinde kullanarak<br />

farkındalık yaratılmasıdır. Ayrıca ülkemizin<br />

deniz üstü rüzgar enerji kaynakları alanında mevcut<br />

potansiyelini ortaya koymak, deniz üstü rüzgar<br />

enerji kullanımının oluşmasını sağlamak, mevzuatın<br />

oluşturulmasında katkıda bulunmak da ana hedeflerdendir.<br />

Türkiye’nin deniz üstü RES<br />

potansiyeli<br />

Dünya Bankası’nın Ekim 2019 tarihinde yayınladığı<br />

“Expanding Offshore Wind To Emerging Markets”<br />

raporuna göre, Türkiye’de açık deniz rüzgar<br />

enerjisi potansiyelinin en fazla olduğu bölge rüzgâr<br />

hızlarının 9 m/s’ye ulaşabildiği Ege Bölgesi’nin<br />

kuzeybatısında kalan alanlardır. Teknik olarak bu<br />

bölge 6 GW sabit, 19 GW yüzer olmak üzere toplam<br />

25 GW potansiyele sahip. Ege Bölgesi’ni rüzgar hızlarının<br />

7-8 m/s hızlara ulaşan Marmara ve Karadeniz<br />

bölgeleri takip ediyor. Bunun dışında batı ve<br />

güney kısımlardaki tüm potansiyel sahalarla birlikte<br />

Türkiye’nin toplam açık deniz rüzgar potansiyeli 50<br />

metreden daha az derinlikte 18 GW sabit, 50-1.000<br />

metre derinlikte de 57 GW olmak üzere toplamda<br />

yaklaşık 75 GW‘tır.<br />

DRES projelerinin arz<br />

güvenliğine katkısı<br />

<strong>Enerji</strong> ihtiyacının üçte ikisinden fazlasını ithalat<br />

yoluyla karşılayan Türkiye açısından arz güvenliğinin<br />

sağlanması için bütün yerli ve milli kaynakların<br />

kullanılması gereklidir. Deniz üstü RES potansiyeli-<br />

Şekil 1. Global Wind Atlas’a göre Türkiye’de açık deniz 100m yükseklikteki ortalama rüzgâr hızları<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 45


miz düşünüldüğünde gerek enerji kaynak çeşitliliği<br />

ve gerekse de yenilenebilir kaynak olduğundan dolayı<br />

kullanılması elzemdir. Ayrıca ülkemizin deniz<br />

üstü yapılar konusunda ilerlemesi için bu tip deniz<br />

üstü yapılar konusunda deneyime ihtiyaç vardır.<br />

Avrupa ve dünyadaki son DRES<br />

durumu<br />

İzleyen veriler, GWEC ve WindEurope’den alınmıştır.<br />

2020 yılında toplam 356 adet DRT montajı<br />

yapılarak 2 bin 918 MW yeni kapasite eklenmiştir<br />

ve Avrupa’da toplam kurulu güç 2020 yılı sonu itibarıyla<br />

25 bin 14 MW olmuştur. Avrupa ülkelerinde<br />

Hollanda, Belçika, İngiltere, Almanya, ve Portekiz’in<br />

DRES projelerine ağırlık verdiği görülüyor. Hollanda<br />

1493 MW, Belçika 706 MW, İngiltere 483 MW, Almanya<br />

219 MW, ve Portekiz 17 MW yeni kapasiteyi devreye<br />

aldı. Tablo ile de Avrupa ülkelerinde 2020 yılı sonu<br />

itibarıyla DRES ve DRT sayıları ile kurulu güç değerleri<br />

görülüyor. Toplam DRES kurulu gücünün 25 bin<br />

14 MW’a ulaştığı Avrupa’da, İngiltere 10 bin 428 MW<br />

ile ilk sırayı alıyor; onu 7 bin 698 MW ile Almanya izliyor.<br />

Avrupa ülkelerinde önümüzdeki yıllarda DRES<br />

projelerine ağırlık verileceği öngörülüyor.<br />

Ülke<br />

Avrupa ülkeleri DRES durumu<br />

DRES<br />

Sayısı<br />

Toplam<br />

Kurulu<br />

Güç (MW)<br />

DRT Sayısı<br />

İngiltere 40 10428 2294<br />

Almanya 29 7698 1501<br />

Hollanda 9 2611 537<br />

Belçika 11 2261 399<br />

Danimarka 14 1703 559<br />

İsveç 5 192 80<br />

Finlandiya 3 71 19<br />

İrlanda 1 25 7<br />

Portekiz 1 25 3<br />

İspanya 1 5 1<br />

Fransa 2 2 1<br />

Norveç 1 2 1<br />

Toplam 116 25 014 5402<br />

Avrupa ülkelerinin yanında Asya ve ABD’de DRES<br />

projeleri gerçekleştiriliyor. Asya’da özellikle Çin, Tayvan,<br />

Japonya, Güney Kore, ve Vietnam’da projeler<br />

artıyor. Yaklaşık 30 yıllık geçmişi olan DRES sektöründen<br />

ve özellikle Avrupa tecrübesinden öğrenilen<br />

bilgiler, diğer dünya ülkeleri tarafından kullanılıyor.<br />

En önemli know-how, özel sektör ve kamunun birlikte<br />

çalışmasıdır. Dünyada 2019 yılında eklenen<br />

6.1 GW kapasite topla kurulu gücü 30 GW’a yaklaştı.<br />

2020 yılında 6 GW yeni deniz üstü RES kapasitesi<br />

işletmeye alındı. Çin, 3 GW yeni kapasite ekleyerek<br />

son 3 yıldaki kararlı büyümesini sürdürdü. Çin<br />

ve Avrupa’nın dışında Güney Kore (60 MW) ve ABD<br />

(12 MW) 2020 yılında kapasite ekleyen ülkeler oldu.<br />

2020 yılı itibarıyla dünyada bulunan DRES kurulu<br />

gücüne ait ülkelere göre kurulu güç değerleri aşağıda<br />

verilmiştir.<br />

Dünyada 2020 yılı sonu itibarıyla DRES durumu<br />

Ülke<br />

2020 Yılı<br />

İşletmeye<br />

Alınan<br />

2020 Yılı Sonu<br />

Toplam Kurulu<br />

Güç (MW)<br />

İngiltere 483 10206<br />

Almanya 237 7728<br />

Belçika 706 2262<br />

Danimarka 0 1703<br />

Hollanda 1493 2611<br />

Avrupa Diğer 17 327<br />

Çin 3060 9996<br />

Güney Kore 60 282<br />

Asya Diğer 0 282<br />

Amerika 12 42<br />

Toplam 6068 35 293<br />

Deniz üstü ve karasal RES<br />

arasındaki farklar<br />

Deniz üstü rüzgar enerji teknolojisinin iki ayağı<br />

vardır; deniz ve enerji. Ülkemizde her iki alanda da<br />

ilerlemiş bir sanayi ve işgücü bulunuyor. Ülkemizin<br />

son yıllarda denizcilik sektöründe kayda değer<br />

ilerlemesi ve karasal rüzgar enerjisinde edindiği<br />

deneyim ve know-how denizüstü rüzgar teknolojisi<br />

kullanımının en önemli avantajlarındandır. Konuyla<br />

ilgili olarak çalışacak işgücü ve ekipman ülkemizde<br />

46 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


mevcut. Elektromekanik ekipman tedariğinde yerli<br />

üretim olanakları karasal türbinler için mevcut olduğundan<br />

dolayı bu teknoloji rahatlıkla denizüstü<br />

teknolojisine çevrilebilir.<br />

Deniz üstü rüzgar elektrik santrallarının (DRES),<br />

kara üstündeki rüzgar elektrik santrallerine göre<br />

bazı avantaj ve dezavantajları bulunuyor. Genel<br />

olarak bu uygulama kara üstü türbinlerine göre ilk<br />

kurulum maliyeti açısından dezavantajlı olmasına<br />

rağmen denizde rüzgar şiddetinin karaya oranla çok<br />

daha fazla ve sürekli olabilmesi açısından uzun vadede<br />

daha fazla kar getiren bir yatırım olma özelliğini<br />

taşır. Deniz üstü rüzgar türbini (DRT) teknolojisinin<br />

en büyük avantajları olarak;<br />

• Denizde rüzgarın daha yüksek şiddete olması sebebiyle<br />

artan enerji üretimi,<br />

• Rüzgarın sürekliliğinin daha fazla olması ve pürüzsüzlüğün<br />

düşük olması,<br />

• Daha düşük türbülans,<br />

• Karada RES yapılan alanların azalması,<br />

• Karadaki RES projelerinde imar sıkıntılarını artması,<br />

• Deniz üstünde kamulaştırma bedellerinin olmaması,<br />

• Yaşam alanlarından uzak olduğu için görüntü ve<br />

gürültü kirliliğine sebep olmaması,<br />

• Deniz ulaşımının kara ulaşımına kıyasla daha kolay<br />

ve ucuz olması sebebiyle ulaştırma maliyetindeki<br />

tasarruflar,<br />

• Bölgesel gelişim ve istihdam sağlama,<br />

• Denizsel endüstri ve teknolojilerin gelişerek istihdamın<br />

artması.<br />

Deniz üstü RES’in temel elemanları incelendiğinde<br />

7 ana sistem görülüyor. DRES temel elemanları<br />

DRT, sualtı kablolama, ünite trafosu, deniz üstü<br />

şalt sahası, denizaltı enerji nakil hattı, kara üstü<br />

enerji nakil hattı ve kara üstü trafo merkezi olarak<br />

sınıflandırılabilir.<br />

Denizüstü Rüzgar Türbini (DRT)<br />

DRT’nin temel elemanları olarak kule, nasel,<br />

pervane, ünite (step-up) trafosu, kule geçiş parçası<br />

(transition piece) ve kule temeli verilebilir. Deniz<br />

üstü RT’ler kara üstü RT’lerden daha büyük boyuttadır.<br />

Aşağıdaki şekille 12 MW kurulu gücünde bir<br />

RT’ye ait nasel görülüyor. Kıyaslama yapılması açısından<br />

bir insan naselde görülüyor.<br />

Şekil 2. Deniz üstü RES temel elemanları.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 47


Denizüstü rüzgar türbini 12 MW naseli<br />

Deniz üstü rüzgar türbin (DRT) temelinin tipi ve<br />

tasarımı çok önemlidir, deniz derinliğinin yanında,<br />

etkiyen yükler, deniz tabanı karakteristikleri gibi<br />

hususlar da dikkate alınmaktadır. Yukarıda sayılan<br />

temel sistemleri aşağıda şekille veriliyor.<br />

Temelin çeşit ve derinlik ilişkisi aşağıdaki şekille<br />

verilmiştir.<br />

• Tekil kazıklı temeller (Monopile) – 20 ile 30 m deniz<br />

derinliği,<br />

• Grup kazıklı temeller (Tripod) – 30 ile 40 m deniz<br />

derinliği,<br />

Şekil 4. DRT temel çeşitleri<br />

• Kafes temeller (Jacket) 50 ile 60 m deniz derinliği<br />

• Vakumlu Kova Keson (Suction bucket) - 40-60 m,<br />

• Ağırlık temeller (Gravity base) 30 ile 50 m deniz<br />

derinliği,<br />

• Yüzer temeller (Floating)- 1000m ye kadar.<br />

Ülkemizde deniz üstü RES çalışmaları<br />

Türkiye’de 2018 yılında 1200 MW kapasiteli<br />

80USD/MWh taban fiyatlı ve profesyonelce tasarlanmış<br />

bir DRES ihalesi düzenlendi. Ancak şartnameyi<br />

alan çok sayıda firma olmasına rağmen ihaleye katılım<br />

maalesef olmadı. Bunun sebepleri irdelenmeli<br />

ve DRES projelerini hayata geçirmek koordineli bir<br />

Şekil 5. DRT temel çeşitleri ve uygulama derinlikleri<br />

48 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


çalışma yürütülmelidir. Bu amaçla, sivil toplum kuruluşları,<br />

sektör temsilcileri, üniversiteler ile birlikte<br />

çalışılmalıdır. <strong>Enerji</strong> ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın<br />

Dünya Bankası ile çalışması sürmektedir. Ülkemizde<br />

dört noktada deniz üstü meteorolojik ölçümlere başlanması<br />

planlanmaktadır.<br />

Sonuç ve öneriler<br />

Deniz üstü RES projelerine enerji arz güvenliğe<br />

katkısının yanında stratejik olarak da bakmaktadır.<br />

Karasal RES projeleriyle ülkemizin boşta duran dağları<br />

ve yerleşime uzak olan bölgelerini ekonomiye<br />

kazandırmıştır. Aynı süreç denizlerimiz için de işleyecektir.<br />

Artık sadece denizlerimizin altından değil;<br />

üstünden de faydalanma olanağını mümkün olacaktır.<br />

Diğer önemli bir husus ise bu projelerde kulanılacak<br />

ekipman, montaj, nakliye, mühendislik gibi proje<br />

bileşenlerinin mümkün mertebe ülkemiz kaynak ve<br />

insan gücü tarafından sağlanmasıdır. Bu yolla ülkemiz,<br />

diğer ülkelere know-how ve işgücünü ihraç<br />

edebilecektir. Halihazırda bunu gerçekleştirebilecek<br />

deniz ve enerji sektörü bileşenleri ülkemizde mevcuttur.<br />

Aşağıdaki hususlar önem arz etmektedir:<br />

• Ülkemizde 2030 yılına kadar DRES kapasite hedefi<br />

koymalıdır.<br />

• Ülkemizde DRES’ler sadece proje olarak bakılmamalıdır,<br />

DRES projeleri elektrik üretiminin<br />

yanında aynı zamanda denizlerimiz için stratejik<br />

öneme haizdir.<br />

• Mühendislik hizmetleri, elektromekanik ekipman<br />

üretimi, gemi üretimi mümkün mertebe ülkemizde<br />

yapılmalıdır,<br />

• Sadece proje için değil; üretim sanayisine yönelik<br />

yol haritası hazırlanmalıdır.<br />

• Üniversitelerin ilgili bölümlerinin çalışmalara<br />

mutlaka aktif olarak müdahil edilmesi gereklidir.<br />

• Yerel uzmanlarla çalışılmalıdır.<br />

Kaynaklar:<br />

Offshore Wind Power in Europe, 2020 Key Trends and Statistics,<br />

Wind Europe, <strong>2021</strong>.<br />

Offshore Wind Power Plant Technology Catalogue, Components<br />

of Wind Power Plants, AC Collection Systems and<br />

HVDC Systems, Oct 2017.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 49


ŞİRKETLERDEN<br />

Türkiye’nin en büyük özel doğal<br />

gaz dağıtım şirketi Başkentgaz,<br />

borsa yolunda<br />

Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) halka arz için onay alan Başkentgaz, 3-4<br />

<strong>Haziran</strong> tarihlerinde hisse başına 9.72 TL fiyatla talep toplayacak. Doğal gaz dağıtım<br />

sektöründeki ilk halka arzı gerçekleştirecek şirket, son yılların en büyük halka<br />

arzlardan birine imza atmış olacak...<br />

Türkiye’de doğal gaz kullanıcıların yüzde 11’ine<br />

hizmet götürerek en büyük özel doğal gaz dağıtım<br />

şirketi konumunda bulunan Başkentgaz, Borsa İstanbul’da<br />

(BİST) işlem görmeye hazırlanıyor. Sermaye<br />

Piyasası Kurulu’nun (SPK) onayının ardından<br />

3-4 <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> tarihlerinde hisse başına 9.72 TL<br />

fiyatla talep toplayacak olan Başkentgaz, doğal gaz<br />

dağıtım sektörünün de ilk halka arzını gerçekleştirmiş<br />

olacak.<br />

Garanti BBVA Yatırım liderliğinde oluşturulan<br />

konsorsiyum tarafından sabit fiyatla en iyi gayret<br />

aracılığıyla gerçekleştirilecek halka arzla Torunlar<br />

<strong>Enerji</strong>’ye ait 175 milyon TL’lik nominal değerli paylar<br />

oransal dağıtım yöntemiyle satışa sunulacak. Ortak<br />

satışı yöntemiyle gerçekleştirilecek halka arz sonrasında<br />

Başkentgaz’ın halka açıklık oranı yüzde 25<br />

olacak. Başkentgaz, “BASGZ” işlem kodu ile BİST Yıldız<br />

Pazar’da işlem görecek.<br />

50 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


Halka açılacak hisselerinin yüzde 40’ı Torunlar<br />

Grubu ve çalışanlarına tahsis edildi. Halka arz edilecek<br />

payların yüzde 36’sı yurtiçi bireysel yatırımcılara,<br />

yüzde 18’i yurtiçi kurumsal yatırımcılara ve<br />

yüzde 6’sı ise yurtdışı kurumsal yatırımcılara ayrıldı.<br />

Başkentgaz, halka arz sonrası 510 milyon TL’yi de<br />

fiyat istikrarı için tahsis edecek. Bu rakam son yıllardaki<br />

halka arzlarda fiyat istikrarı için ayrılan en<br />

yüksek tutar.<br />

Borsa’daki ilk doğal gaz dağıtım<br />

şirketi olacak<br />

Halka arzla ilgili düzenlenen basın toplantısında<br />

konuşan Başkentgaz Genel Müdürü Asım Yüksel,<br />

“1.9 milyar TL net nakit varlığı bulunan şirketimizin,<br />

son 12 aylık dönemde cirosu 5.2 milyar TL, FAVÖK (<br />

EBITDA) 841 milyon TL olarak gerçekleşti. En büyük<br />

özel doğal gaz dağıtım şirketi olarak Borsa İstanbul’a<br />

kote olmaya hazırlanan ilk doğal gaz dağıtım<br />

şirketi de biziz. Düzenli nakit ve kâr üreten bir şirketiz.<br />

Doğal gaz ihtiyacı hiç bitmeyecek, dolayısıyla<br />

Başkentgaz, büyümeye ve kâr üretmeye devam edecek”<br />

dedi.<br />

2013 yılında özelleştirme idaresinden 1 milyar<br />

162 milyon dolar ile Torunlar <strong>Enerji</strong> tarafından satın<br />

alınan Başkentgaz, sekiz yılda 270 milyon dolar<br />

yatırım gerçekleştirerek, abone sayısını 1 milyon<br />

900 bine, şebeke uzunluğunu ise 13 bin kilometreye<br />

ulaştırdı. Bu performansla Başkentgaz, özelleştirmeden<br />

bu yana yüzde 30’un üzerinde reel büyüme<br />

gerçekleştirdi.<br />

Başkentgaz’ın yatırımlarla büyüyen bir şirket olduğunun<br />

altını çizen Yüksel, yılsonuna kadar 2 milyon<br />

aboneye ulaşmayı ve her yıl yeni 70 bin abone<br />

kazanmayı hedeflediklerini anlattı. Yüksel, “Bu yıl<br />

525 milyon TL, önümüzdeki 6 yıllık dönemde ise 300<br />

milyon dolarlık yatırım yapma hedefimiz var. Ankara’nın<br />

25 ilçesi arasından nüfus yoğunluğunun en<br />

yüksek olduğu 17 ilçesine doğal gaz dağıtımı yapıyoruz.<br />

Bu ay Ayaş, Çamlıdere, Nallıhan, Güdül ve Evren<br />

ilçelerine doğalgazı ulaştırmak için çalışmaları<br />

başlattık. Bu yatırımlarla Ankara’da doğal gaz kullanmayan<br />

ilçe kalmayacak” diye konuştu.<br />

“Borsa yatırımcısına temettü<br />

geliri de sunacağız”<br />

Torunlar Grubu CFO’su ve Başkentgaz Yönetim<br />

Kurulu Üyesi İsmail Kazanç ise Başkentgaz’ın yatırımcılar<br />

için cazip ve kârlı bir şirket olduğunun altını<br />

çizdi. Kazanç, “Başkentgaz’ın güçlü sermaye yapısı,<br />

yatırıma dayalı büyüme potansiyeli, öngörülebilir<br />

nakit akışı ve yüksek finansal verimliliğe sahip bir<br />

bilanço ile hisse senedi yatırımcılarına kapılarını<br />

açıyor” dedi. Kazanç; bugüne kadar Başkentgaz’ın<br />

yasal olarak dağıtılabilir kârının yüzde 100’ünü ortaklarına<br />

dağıttığına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:<br />

Hisse senedi yatırımcılarının önemli bir beklentisi<br />

de temettü geliri elde etmektir. İzahnamemizi<br />

inceleyen yatırımcıların düzenli temettü dağıtım politikamız<br />

sayesinde halka arzımıza ilgi göstereceklerini<br />

düşünüyoruz. Başkentgaz, yasal olarak dağıtabileceği<br />

kârın tamamını yatırımcılarla paylaşmayı<br />

ve nakit olarak dağıtmayı planlıyor. <strong>2021</strong>’in ilk üç<br />

ayında 410 milyon TL net kâr elde eden Başkentgaz,<br />

<strong>2021</strong> yılı dağıtılabilir kârının tamamını da yatırımcıları<br />

ile paylaşacak” dedi.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 51


İNOVASYON<br />

Esen Erkan<br />

TÜBİTAK şampiyonu verimlilik<br />

projesi ABD’de birinci oldu<br />

Malatya’da yaşayan 17 yaşındaki lise öğrencisi<br />

Feridun Balaban, okul laboratuvarında geliştirdiği<br />

projeyle Amerika’da düzenlenen Uluslararası Bilim<br />

ve Mühendislik Fuarı’nda dünya birinciliği elde etti…<br />

“Bor ve azot katkılı, elmas gibi karbon malzemesinin<br />

çok katmanlı güneş panellerinde üst katman<br />

olarak kullanımının panellerin verimlilikleri ve<br />

spektral etkinliklerinin incelenmesi” projesiyle geçen<br />

yıl, TÜBİTAK 51. Lise Öğrencileri Arası Araştırma<br />

Projeleri Yarışması’nda Türkiye birinciliği elde eden<br />

lise öğrencisi Feridun Balaban, ABD’de düzenlenen<br />

Uluslarası Bilim ve Mühendislik Fuarı’nda da dünya<br />

birincisi oldu.<br />

Balaban’ın eğitim gördüğü lisenin bodrum katındaki<br />

laboratuvarda geliştirdiği proje, TÜBİTAK öncülüğünde<br />

Amerika’da düzenlenen Regeneron ISEF<br />

isimli Uluslararası Bilim ve Mühendislik Fuarı’nda<br />

Türkiye’yi temsil etti. Dünyanın farklı noktalarından<br />

projelerin katıldığı yarışmada Balaban’ın projesi<br />

SPIE özel ödül kategorisinde dünya birincisi seçildi.<br />

Çiftçi babanın ve ev hanımı annenin çocuğu olan<br />

Feridun Balaban, “Şu an lise son sınıftayım, üçüncü<br />

sınıftan beri bilim ve sanat merkezine geliyorum.<br />

Özel bir okulda tam burslu olarak eğitim alıyorum.<br />

11. sınıftayken TÜBİTAK’ın lise öğrencileri arasında<br />

düzenlediği araştırma projeleri yarışmasına katıldım.<br />

Burada ilk önce Türkiye birincisi oldum. Ardından<br />

TÜBİTAK, Türkiye’yi temsil etmek için Amerika’ya<br />

gidecek projeler arasına benim de çalışmamı<br />

aldı. Projem kapsamında güneş panellerinin verimini<br />

çok özel bir maddeyle arttırdım ve bu maddeyle<br />

güneş panellerinin üzerini kapladım. Güneş panellerim<br />

aynı alanda daha çok elektrik enerjisi üretti.<br />

Projem, dünyanın lisans öncesi en prestijli bilim yarışmasında<br />

birinci seçildi” dedi.<br />

52 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


Çin’in “yapay güneş”i<br />

rekor kırdı<br />

Çin’in sonsuz temiz enerji için kurduğu nükleer<br />

füzyon reaktöründe sıcaklık rekoru kırdı. “Yapay Güneş”<br />

olarak adlandırılan reaktör, 120 milyon santigrat<br />

derecede 100 saniye çalıştı. Reaktörün en yüksek<br />

sıcaklığı 160 milyon santigrat derece ölçüldü. Böylece<br />

yeryüzünde güneşten 10 kat daha yüksek bir<br />

sıcaklığa erişildi…<br />

Çinli bilim insanları, medyada sıklıkla “yapay<br />

güneş” diye nitelenen ünlü nükleer reaktörün gerçekleştirilen<br />

son deneyde rekor kırdığını duyurdu.<br />

Xinhua Haber Ajansı’nın aktardığına göre reaktörün<br />

plazma sıcaklığı 120 milyon santigrat dereceye<br />

ulaştı ve sıcaklık 101 saniye korunmayı başardı. Independent<br />

Türkçe’de yer alan bilgilere göre, EAST<br />

veya HL-2M Tokamak diye de anılan deneylerin nihai<br />

hedefi, güneşteki nükleer füzyon sürecini taklit ederek<br />

sabit ve temiz enerji üretmek.<br />

Kömür, petrol, doğal gaz gibi tükenme tehlikesi<br />

taşıyan ve çevre için tehdit oluşturan fosil yakıtların<br />

aksine bu reaktörün işleyebileceği hammadde neredeyse<br />

sınırsız. Zira reaktörde ağır hidrojen diye de<br />

bilinen ve denizlerde bol miktarda bulunan döteryum<br />

maddesi kullanılıyor. Bir litre deniz suyundaki<br />

döteryumun, füzyon yoluyla 300 litre benzine denk<br />

enerji üretebileceği tahmin ediliyor. Bu hedef doğrultusunda<br />

reaktör, sıcaklığı 15 milyon derece olan<br />

güneşi çoktan aştı. Ancak sıcaklığını ve nükleer füzyon<br />

sürecini 4,6 milyar yıl sürdüren güneşe kıyasla<br />

bu reaksiyon, yalnızca saniyeler sürüyor. Yani reaksiyonun<br />

sabit bir şekilde devam etmesi ve böylece<br />

reaktörün enerji üretecek hale getirilebilmesi gerekiyor.<br />

Bu nedenle saniyelerle ölçülen deney süreleri<br />

büyük önem taşıyor.<br />

Çin’in Anhui eyaletinin başkenti Hefei’de yürütülen<br />

deneyden sorumlu olan, Çin Bilimler Akademisi’nin<br />

Plazma Fiziği Enstitüsü’nden araştırmacı<br />

Gong Xianzu, yeni rekoru bizzat duyurdu. Deneyde<br />

ayrıca 160 milyon santigrat derecelik plazma sıcaklığının<br />

da 20 saniye sürdürüldüğü belirtildi. Çin<br />

Bilimler Akademisi Direktörü Song Yuntao, deneyi<br />

“Çin’in fizik ve mühendislik alanlarında büyük bir<br />

başarısı” diye niteledi.<br />

EAST’ın şu anki hedefi, plazmayı yaklaşık 17 dakika<br />

boyunca yaklaşık 100 milyon derecelik sıcaklıkta<br />

tutmak. Kasım 2018’de EAST, çekirdek plazmasında<br />

güneşin iç sıcaklığının yaklaşık 7 katına, 100<br />

milyon santigrat derecelik bir elektron sıcaklığına<br />

ulaşmıştı. Reaktör geçen yıl da 20 saniye süren 100<br />

milyon santigrat derecelik plazma sıcaklığı elde etmişti.<br />

Bir önceki dünya rekoru, geçen yıl 100 milyon<br />

derecelik plazma sıcaklığını 20 saniye korumayı başaran<br />

KSTAR reaktörü tarafından kırılmıştı. Bu reaktör<br />

de Güney Kore’de geliştiriliyor.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 53


McDonalds, Avustralya’da ilk örnek<br />

sürdürülebilir restoranını açıyor<br />

McDonald’s, enerji yönetimi ve otomasyon alanında<br />

uzmanlığa sahip Schneider Electric ile iş birliği<br />

yaparak Avustralya’daki 1000’inci restoranında<br />

entegre bir enerji kullanımı ve kontrol sistemi geliştirdi.<br />

Sürdürülebilirlik yönünde atılmış önemli bir<br />

adım olan bu proje ile verimlilik optimize edilirken<br />

enerji tüketimi de azaltılacak<br />

Şirketten yapılan basın açıklamasına göre, Melbourne’un<br />

Melton South bölgesinde açılan 1000’inci<br />

restoran McDonald’s markasının Avustralya’daki ilk<br />

örnek sürdürülebilir restoranı olacak. Bu restoran<br />

şirketin çevre üzerindeki etkisini azaltma çabaları<br />

kapsamında tarihi bir adım olarak sürdürülebilirlik<br />

inovasyonlarını test etmek, değerlendirmek ve uygulamak<br />

amacıyla kullanılacak. Mikro şebeke, iklimlendirme,<br />

soğutma ve aydınlatma da dahil olmak<br />

üzere restoranın tüm enerji sistemleri Schneider<br />

Electric’in entegre EcoStruxure for Retail sistemi tarafından<br />

yönetilecek.<br />

Sensörler gün ışığını ve doluluk durumunu izleyecek,<br />

enerji tasarrufu için otomatik aydınlatma ve<br />

iklimlendirme komutları uygulanacak. Güneşli bir<br />

günde sensörler yemek alanındaki ışıkları otomatik<br />

olarak kısacak, iklimlendirme restorandaki müşteri<br />

sayısına göre ayarlanacak. Sistem gerçek zamanlı<br />

güncellemeler de sağlayacak: İklimlendirme, aydınlatma<br />

ve soğutma sistemlerindeki normal dışı<br />

durumlar, mobil uygulamada alarm oluşturacak ve<br />

derhal düzeltilecek.<br />

Lokasyondaki güneş enerjisi sistemi her yıl yaklaşık<br />

42 bin kWh enerji üretecek, böylece enerjinin<br />

tamamı yenilenebilir kaynaklardan sağlanmış olacak.<br />

Yeni restoran ayrıca Happy Meal oyuncak geri<br />

dönüşümü, Uber Eats ve Door Dash üzerinden karbon<br />

nötr McDelivery, Avustralya’nın ilk geri dönüştürülmüş<br />

malzemeden yapılmış PlayPlace ünitesi ve<br />

elektrikli araç şarj istasyonları gibi çeşitli sürdürülebilirlik<br />

özelliklerine de sahip olacak. Kullanılacak<br />

tüm elektrik ürünleri, Green Premium sertifikasına<br />

ve çevre üzerindeki etkiyi azaltacak şekilde yapılandırılmış<br />

kullanım döngüsü yönetim sürecine sahip<br />

olmasıyla dikkat çekiyor.<br />

54 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


Avrupa Komisyonu, kuantum<br />

iletişim altyapısı için<br />

konsorsiyum oluşturdu<br />

Geleceğin Avrupa Birliği kuantum internetini tasarlamak<br />

için Avrupalı dijital oyuncular konsorsiyum<br />

oluşturdu. EuroQCI ile kritik altyapılar ve devlet<br />

kurumları için ultra güvenli iletişim sağlanması hedefleniyor<br />

Avrupa Komisyonu, geleceğin Avrupa kuantum<br />

iletişim ağı EuroQCI’nin (kuantum iletişim altyapısı)<br />

tasarımını incelemek için şirketler ve araştırma<br />

enstitülerinden oluşan bir konsorsiyum oluşturdu.<br />

EuroQCI, Avrupa Birliği genelinde kritik altyapılar ve<br />

devlet kurumları, Airbus liderliğindeki Avrupa konsorsiyumu,<br />

Leonardo, Orange, PwC France ve Maghreb,<br />

Telespazio (bir Leonardo ve Thales 67/33 ortak<br />

girişimi), Consiglio Nazionale delle Ricerche (CNR)<br />

ve Istituto Nazionale di Ricerca Metrologica (INRiM)<br />

şirketlerinden oluşuyor.<br />

EuroQCI, kuantum teknolojilerini ve sistemlerini<br />

karasal fiber optik iletişim ağlarına entegre ederek<br />

AB ve diğer kıtalarda tam kapsama alanı sağlayan<br />

uzay tabanlı bir segment içerecek. Sonuç olarak, Avrupa’nın<br />

şifreleme sistemleri, devlet kurumları, hava<br />

trafik kontrolü, sağlık tesisleri, bankalar ve elektrik<br />

şebekeleri gibi kritik altyapılarını mevcut ve gelecekteki<br />

siber tehditlere karşı güvenli hale getirecek.<br />

<strong>Haziran</strong> 2019’dan bu yana 26 üye devlet, tüm<br />

AB’yi kapsayacak bir kuantum iletişim altyapısının<br />

geliştirilmesi için Avrupa Uzay Ajansı tarafından<br />

desteklenen komisyonla birlikte çalışmayı kabul<br />

ederek EuroQCI Deklarasyonu’nu imzaladı. Uzun vadede<br />

plan, bilgi ve kaynakları son teknoloji güvenlik<br />

yöntemiyle dağıtmak için kuantum bilgisayarları, simülatörleri<br />

ve sensörleri kuantum ağları aracılığıyla<br />

bağlayarak, EuroQCI’nin Avrupa’da kuantum internetin<br />

temeli haline getirmek.<br />

Bunu kullanan ilk hizmet, kuantum anahtar dağıtımı<br />

(QKD) olacak. QKD hizmeti, şifreleme anahtarlarını,<br />

hem karasal fiber optik hem de uzay lazer bağlantılarında<br />

kuantum iletişim kanalları aracılığıyla<br />

iletecek. Kuantum foton durumlarını kullanmak,<br />

mevcut yöntemlerin aksine, anahtar dağıtımını güvenlik<br />

açıklarına karşı bağışık hale getirecek.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 55


Türkiye’nin ilk Bifacial<br />

Güneş <strong>Enerji</strong>si Santrali’nde<br />

üretime başlandı<br />

2 milyon 868 bin dolara mal olan Türkiye’nin ilk<br />

Bifacial (çift yüzeyli) Güneş <strong>Enerji</strong>si Santrali’nde üretime<br />

başlandı. Çemaş Döküm Sanayi A.Ş’ye ait santral<br />

ile şirketin yıllık enerji tüketimi giderlerinin 800<br />

bin dolar azaltılması hedefleniyor…<br />

Çemaş Döküm Sanayi A.Ş, Türkiye’nin ilk Bifacial<br />

Güneş <strong>Enerji</strong>si Santrali’ni (GES) hizmete açtı. Şirketin<br />

Kırşehir’deki fabrika sahası içinde, 80 dönümlük<br />

alanda kurduğu 6 MW’lık son teknoloji GES tesisinin<br />

kabulü, TEDAŞ heyetince yapıldı. 2 milyon 868 bin<br />

dolara mal olan tesis, döküm fabrikasının gündüz<br />

saatlerinde tükettiği elektrik enerjisini güneş panelleriyle<br />

üretecek.<br />

Söz konusu GES’te HT-SAEE firmasının Türkiye’deki<br />

fabrikasında üretilen 400 W gücünde güneş<br />

enerji panelleri kullanıldı. Bifacial Perc teknolojisine<br />

sahip PV paneller, yansıyan güneş ışınlarını da<br />

elektrik enerjisine dönüştürerek verimliliği ve enerji<br />

üretimini Mono Perc panellere göre yüzde 10 artırabiliyor.<br />

Türkiye’de uygulanan ilk Bifacial Güneş <strong>Enerji</strong>si<br />

Santrali, 5 bin 900 kWe elektrik enerjisi üretecek.<br />

Şirketin, yıllık enerji ihtiyacının 10 milyon 504 bin<br />

kWh kadarını söz konusu GES’ten sağlaması bekleniyor.<br />

Böylece yıllık enerji maliyetinin 800 bin dolar<br />

civarında azalacağı hesaplanıyor.<br />

56 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


ŞİRKETLERDEN<br />

Çin Ankara Büyükelçisi, Kalyon Güneş<br />

Teknolojileri Fabrikası’nı ziyaret etti<br />

Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Shaobin LIU, beraberindeki heyetle birlikte<br />

400 milyon dolar yatırımla kurulan Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası’nı ziyaret<br />

etti. Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu ev sahipliğinde fabrikayı<br />

gezerek bilgi alan heyet, Türkiye ile Çin arasındaki ticaret ve sanayi iş birlikleri hakkında<br />

bilgi alışverişinde de bulundu…<br />

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı<br />

bir törenle 19 Ağustos 2020 tarihinde üretime<br />

başlayan Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası, 27<br />

Mayıs <strong>2021</strong> Perşembe günü Çin Halk Cumhuriyeti<br />

Ankara Büyükelçisi Shaobin LIU ve beraberindeki<br />

heyeti ağırladı. Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Cemal Kalyoncu ev sahipliğinde gerçekleşen<br />

ziyarette Çin heyeti, dünyanın ilk tam entegre güneş<br />

paneli üretim merkezi olma özelliğine sahip fabrikayı<br />

gezerek incelemelerde bulundu.<br />

Büyükelçinin ziyaretinden dolayı duydukları<br />

memnuniyeti dile getiren Kalyon Holding Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu, “Kalyon Holding<br />

olarak, Türkiye ve dünyada her yıl istikrarla artan<br />

58 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


nüfusla birlikte gelecek kuşakların artmakta olan<br />

enerji ihtiyacını öncelikli olarak temiz ve yenilenebilir<br />

kaynaklardan karşılanmasına katkı sağlamak<br />

vizyonuyla yola çıktık. Bu doğrultuda 2017’de temellerini<br />

attığımız Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası’nı<br />

2020’nin Ağustosunda faaliyete geçirdik. 400<br />

milyon dolar yatırımla faaliyete başlayan fabrikamızda<br />

üretilen güneş panelleri, ilk aşamada 1 milyar<br />

dolar yatırım ile hayata geçirilen dünyanın en büyük<br />

güneş enerjisi santrallerinden biri olan Konya’daki<br />

Kalyon Karapınar Güneş <strong>Enerji</strong>si Santrali’nde kullanılıyoruz.<br />

Fabrika açılışından kısa bir süre sonra da<br />

hem ülkemizdeki potansiyel hem de dünyadaki yenilenebilir<br />

enerji ihtiyacını göz önüne alarak kapasite<br />

artırımı kararı aldık. Fabrikanın ilk aşamasından bu<br />

yana birlikte çalıştığımız Çin’in önde gelen teknoloji<br />

ve enerji şirketlerinden CETC ile yaptığımız anlaşmayla<br />

üretim kapasitemizi iki katına çıkartarak yılın<br />

son çeyreğine 1.000 MW kapasiteye ulaşma hedefi<br />

koyduk. Güneş paneli üretiminin Ar-Ge dahil tüm<br />

aşamalarını entegre şekilde tek çatı altında toplayan<br />

fabrikamızda ayrıca bu iş birliği doğrultusunda yeni<br />

geliştirilen M10 yonga plakası teknolojisi sayesinde<br />

hücre ve modül güç çıkışını yüzde 30’dan fazla artıracağız.<br />

Tüm bu gelişmeleri bir arada değerlendirdiğimizde,<br />

ingottan modüle ve M10 teknolojisine<br />

kadar güneş enerjisi üretimine dair bütün süreçleri<br />

bir arada geliştirebilen Asya dışındaki ilk şirket olma<br />

niteliğine de sahip olacağız.<br />

Diğer bir ifadeyle ülkemizi güneş enerjisi teknolojisi<br />

ve üretim kapasitesi konusunda lider ülkelerden<br />

birisi konumuna taşıyacağız. Bugün burada bu<br />

büyük yatırımımızı ziyaret eden sayın büyükelçiye<br />

de bu vesileyle teşekkür ediyoruz” dedi.<br />

Ziyaret ile ilgili izlenimlerini aktaran Büyükelçi<br />

Shaobin LIU, Türkiye ile Çin arasındaki iş birliklerinin<br />

önemine değinerek, “Kalyon Holding’in faaliyet alanlarını<br />

dinlediğimde çok etkilendim. Burada dünyada<br />

eşi benzeri olmayan bir fabrika yapılmış. İki ülke<br />

arasında stratejik iş birliğinin artarak devam edeceğine<br />

inanıyorum. Burada yapılan Ar-Ge yatırımı ve<br />

görev yapan 100 araştırmacının varlığı sadece bugüne<br />

değil çok önemli bir şekilde geleceğe yönelik<br />

vizyonu ortaya koyuyor. Türkiye sadece Asya ve Avrupa’yı<br />

bağlayan bir üretim üssü değil. Dünyada yüksek<br />

teknoloji ihraç eden bir üs olma yolunda ilerliyor.<br />

Biz her zaman yaptığımız gibi iki ülkenin iş birliği geliştirmek<br />

için firmalara desteklerimizi sürdürmeye<br />

devam edeceğiz” şeklinde konuştu.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 59


YÖNETİM<br />

CEO’lar büyüme için veri ve<br />

teknoloji yatırımlarına odaklandı<br />

EY <strong>2021</strong> CEO Araştırması’na göre; CEO’lar gelecek 12 aylık dönemde veri ve teknolojiye büyük ölçekli<br />

yatırımlar yapmayı planlıyor. Araştırmada, veri güvenliği ve tüketici güvenini güçlendirmeye yönelik<br />

aksiyon alınmaması halinde veri teknolojilerinin beraberinde getirdiği yeniliklerden yeterli fayda<br />

sağlanamayacağı ve dönüşüm çabalarının olumsuz etkilenebileceği belirtiliyor…<br />

Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY<br />

(Ernst & Young), dünyanın en büyük halka açık şirketlerinin<br />

listelendiği Forbes Global 2000’de yer alan<br />

CEO’ların görüşlerini alarak hazırladığı araştırmasının<br />

sonuçlarını açıkladı. 305 liderin iş dünyasına ilişkin<br />

öngörülerini ve büyüme stratejilerini ortaya koyan<br />

<strong>2021</strong> CEO Araştırması’na göre; CEO’ların yüzde<br />

68’i gelecek 12 aylık dönemde veri ve teknolojiye<br />

büyük ölçekli yatırımlar yapmayı planlıyor. CEO’ların<br />

yüzde 61 aynı dönemde şirket genelini kapsayan bir<br />

dönüşüm programı başlatmayı, yüzde 42’si ise şirketin<br />

risk yönetim süreçlerinde değişikliğe gitmeyi<br />

hedefliyor.<br />

Araştırmada; dijitalleşme odaklı ve iş modellerinde<br />

köklü değişimleri de içeren dönüşümlerin<br />

pandemi etkisiyle CEO’ların gündeminde en üst sıraya<br />

taşındığı belirtiliyor. Bununla birlikte CEO’ların<br />

Gökhan Gümüşlü<br />

60 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


yüzde 68’i dönüşüm projelerinin merkezinde insan,<br />

yeni yetenek kazanımı ve kurum kültürü olduğunu<br />

ifade ediyor.<br />

Araştırma sonuçlarıyla ilgili görüşlerini açıklayan<br />

EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı<br />

Gökhan Gümüşlü, “2020, küresel iş dünyasında<br />

güç kararlar alınmak zorunda kalınan bir yıl oldu.<br />

Portföy ve projeler yeniden gözden geçirilerek uzun<br />

vadeli büyüme beklentilerinde denge sağlamaya<br />

odaklanıldı. Teknoloji, salgın döneminde şirketlerin<br />

direnç ve esnekliğini destekleyen en önemli faktör<br />

oldu. Geleneksel iş modelleriyle faaliyetlerini sürdüren<br />

organizasyonların bu dönemde yeni dijital teknolojilere<br />

hızlı şekilde<br />

adapte olduklarını gözlemledik.<br />

Pandeminin<br />

devam ettiği bu süreçte<br />

hibrit iş modellerinin<br />

giderek daha fazla<br />

benimsendiğini görüyoruz.<br />

Geleceğe baktığımızda<br />

da şirketlerin<br />

YENİ İŞ MODELLERİNDE DÖNGÜSEL<br />

EKONOMİNİN PAYI ARTIYOR<br />

CEO’ların yüzde 91’i gelecek beş yıllık dönemde uygulamaya<br />

alınacak yeni iş modellerinin döngüsel<br />

ekonomi unsurlarını daha fazla içereceğini düşünürken,<br />

yüzde 81’i uzun vadeli değerin ölçülmesi<br />

ve raporlanmasında küresel bir standart oluşturulacağına<br />

inanıyor. Bununla birlikte CEO’ların yüzde<br />

80’i çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) alanında<br />

yeni ve kapsamlı adımlar atmayı planladıklarını<br />

ifade ediyor.<br />

özellikle risk yönetimlerini güçlendirecek teknoloji<br />

yatırımlarına hız vereceklerini öngörüyoruz” dedi.<br />

Veri güvenliği ve tüketici güveni büyümeyi<br />

destekler<br />

Araştırma sonuçları veri güvenliği ve kişisel veri<br />

düzenlemelerle ilgili konuların şirketlerin büyüme<br />

performansları üzerinde etkili olabileceğine işaret<br />

ediyor. Araştırmaya katılan CEO’ların yalnızca yüzde<br />

34’ü müşterilerin verileri konusunda organizasyonlarına<br />

güven duyduğunu ifade ediyor. Bu durum CEO<br />

ve üst yönetimlerin veri toplama, yönetme ve kullanımıyla<br />

ilgili süreçleri gözden geçirme ve şeffaflığı<br />

güçlendirme ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor.<br />

Araştırmada bu konuya<br />

yönelik aksiyon alınmaması<br />

halinde veri teknolojilerinin<br />

beraberinde getirdiği<br />

yeniliklerden yeterli<br />

fayda sağlanamayacağı<br />

ve dönüşüm çabalarının<br />

olumsuz etkilenebileceği<br />

belirtiliyor.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 61


YÖNETİM-İK<br />

Evden çalışma, tükenmişlik<br />

sendromunu artırıyor<br />

Kovid-19 salgını evden çalışmayı zorunlu hale getirdi ancak birçok şirket, yeni iş biçimi olarak bu yöntemi tercih<br />

edeceği açıkladı. Evet, birçok açıdan avantajları var ancak uzaktan çalışan birçok kişi ‘tükenmişlik sendromu’<br />

yaşamaya başladı. Tükenmişlik, kişinin iş üretkenliğini azalttığı kadar, fiziksel ve psikolojik sağlığını da olumsuz<br />

etkiliyor. Evden çalışmaya devam etmek zorundaysanız sağlığınızı korumak için bazı önlemler alabilirsiniz…<br />

Evden mi çalışıyorsunuz? Kendinizi bitkin, sinirli ve<br />

kaygılı mı hissediyorsunuz? Sürekli işlerinizi erteliyor, iş<br />

performansınızda düşüş mü yaşıyorsunuz? Bütün bunlarla<br />

birlikte, başınız ağrıyor, uyumakta güçlük çekiyor ve<br />

sindirim sistemi sorunu mu yaşıyorsunuz? Bu sorulara<br />

‘evet’ yanıtı veriyorsanız, muhtemelen tükenmişlik sendromuna<br />

yakalanmışsınız demektir. Salgında evden çalışmak<br />

zorunda kalan birçok kişi, bu ve benzeri sıkıntılar<br />

yaşıyor. “Burnout” olarak da bilinen tükenmişlik; çalışma<br />

hayatında görülen bir psikolojik sorun ve salgınla birlikte<br />

iyice yaygınlaştı.<br />

Tükenmişlik sendromunu “uzun süreli iş stresine bağlı<br />

duygusal ve fiziksel bitkinlik, yapılan isţen kopma ve anlam<br />

bulamama, azalmış̧ başarı ve yeterlik algısı” olarak<br />

tanımlayan Beykoz Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi<br />

Öğretim Üyesi, Klinik Psikolog Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu, bunun<br />

genelde depresyonla karıştırıldığını belirtiyor. Profesör<br />

Şalcıoğlu, “Depresyon kişinin tüm yaşamına yayılmış̧<br />

genel bir çökkünlük ve zevk alamama haliyken, tükenmişlik<br />

sınırları işle çizili bir duygusal ve fiziksel bitkinlik<br />

halidir. Örneğin, güneyde ayaklarınızı denize karşı uzatıp<br />

kıyıya vuran dalgaları izlemek depresif iseniz size hiçbir<br />

keyif vermezken, tükenmişseniz haz duyarsınız” diyor.<br />

“Salgın, çalışanları tüketti”<br />

Tükenmişlik sorununun salgından önce de dünyada<br />

yaygınlaşmaya başladığını söyleyen Şalcıoğlu, şu değerlendirmeleri<br />

yapıyor: Çalışma hayatında ideal çalışan<br />

olma baskısının hissedildiği bir işyeri kültürünün gelişmesiyle<br />

birlikte dünya üzerinde tükenmişlik oranları, salgından<br />

önce artmaya başlamıştı. Çalışanlar, yöneticileri<br />

ya da işverenleri için sürekli ulaşılabilir olma ve işe hayatlarına,<br />

her şeyden daha fazla öncelik verme zorunluluğu<br />

hissediyordu. Salgınla birlikte bu baskı, kendini daha fazla<br />

hissettirirdi. Batıda yapılan anketler, evden çalışan üç kişiden<br />

ikisinin tükenmişlik belirtileri yaşadığını gösteriyor.<br />

62 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


Araştırmalara göre tükenmişlik, kişinin işte üretkenliğini<br />

azalttığı kadar fiziksel ve psikolojik sağlığını da<br />

olumsuz etkiliyor. Yüksek tansiyon, kalp hastalığı, obezite,<br />

zayıflamış bağışıklık sistemi, anksiyete, depresyon,<br />

bilişsel gerileme ve hatta ölüm tükenmişliğin sonuçları<br />

arasında yer alıyor.<br />

Peki, evden çalışma neden<br />

tükenmişliğe yol açıyor?<br />

Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu’na göre teknolojinin de verdiği<br />

olanaklarla evden çalışanlar, işle bağlantılarını bir<br />

türlü kesemiyor. Uyandığında e-postalarına bakan kişiler,<br />

kimi zaman öğün aralarını atlayarak peş peşe çevrimiçi<br />

toplantılara katılıyor. Dizüstü bilgisayarları ve akıllı<br />

telefonlar adeta insanların bir uzvu haline geldi. Yurt<br />

dışında yapılan araştırmalar, salgın nedeniyle evden<br />

çalışanların günde üç saat daha fazla çalıştıklarını ortaya<br />

koydu. Bu da haftada 15 saat daha fazla çalışmak;<br />

hatta yarı zamanlı yeni bir iş yapmak demek. Şalcıoğlu,<br />

“Çalışma saatlerindeki artış, işle ev yaşamı arasındaki<br />

sınırların bulanıklaşması, yani kişinin iş benliği ile ev<br />

benliği arasında ayrışmanın kaybolmasına neden oluyor.<br />

Bu da tükenmişliği ortaya çıkarıyor. Sabah kalkıp iş<br />

kıyafetleri giymek, işe gitmek için yola çıkmak, evle-iş<br />

arasındaki sınırdı. Şimdi bu sınır kayboldu ve insanlar;<br />

mutfaklarında, kanepelerinde, yataklarında üzerlerinde<br />

pijamalarıyla çalışır hale geldiler” diyor.<br />

Evden çalışmanın ‘insanlarla bağlantıyı kaybetmeye’<br />

neden olduğunu da vurgulayan Şalcıoğlu, sözlerini<br />

şöyle sürdürüyor: Ofiste çalışırken iş arkadaşlarıyla<br />

bir çay-kahve-sigara molası vermek, laflamak, şakalaşmak<br />

gibi kişiler arası etkileşim iş stresini dengeliyordu.<br />

Şimdi çalışanlar evlerinde yalnızlaştı. Ofis ortamının<br />

sosyal bağlamından uzak kalmanın bir etkisi de<br />

sosyal destekten mahrum kalmak. Uzaktan çalışırken<br />

bir sorun ortaya çıktığında, bununla başa çıkmak ve bir<br />

çözüm bulmak için insanlar evde yalnızlar. Bu da kaygı<br />

ve stresi arttıran bir etken.<br />

‘Tükenmişlik’ten korunmak için 5 öneri<br />

Ev ve iş arasına fiziksel bir sınır koyun: Evde kuytu<br />

1. bir köşe bile olsa, işe ayrılmış özel bir alanda çalışmak<br />

iş ve ev yaşamı arasında fiziksel bir ayrışma<br />

yaratacaktır. Çalışmaya başlarken ev kıyafetleri yerine<br />

rahat ama sadece işe özel kıyafet giymek de bu ayrışmayı<br />

arttıracaktır.<br />

İş için bir zaman sınırı belirleyin: Gün içinde çalışma<br />

saatleri belirleyerek o saatlerin içinde kal-<br />

2.<br />

maya çalışın. Çalışma saatlerini her gün için sabit tutun<br />

ve günlük çalışma planı yapın. Ayrıca gün içerisinde küçük<br />

aralar vermeye çalışın.<br />

İşle dijital sınırları belirleyin: Akıllı telefon, tablet,<br />

3. dizüstü bilgisayar üzerinden işle bağlantınızı sınırlayın.<br />

Örneğin, sabah uyandığınızda ilk iş cep telefonunuzda<br />

e-postaları kontrol etmek olmasın. Ara verdiğinizde<br />

ya da mesainizi sonlandırdığınızda bu aletleri iş<br />

amaçlı kullanmayın.<br />

Sevdiklerinizle derin bağlar kurun: Yaşamda sevdikleri<br />

ve değer verdikleriyle derin bağlar kuran<br />

4.<br />

insan, kendisini yalnız hissetmez. Bu bağı insanlarla<br />

olduğu kadar, hayvanlarla, bitkilerle, kendinizle, yaşamınız<br />

için belirlediğiniz değerlerle, ideallerinizle de kurabilirsiniz.<br />

Öz bakımınıza dikkat edin: “Sağlam kafa sağlam<br />

5. vücutta bulunur!” Her tür psikolojik sorunu önlemek<br />

için bedeninize iyi bakmanız çok önemli. Düzenli<br />

uyuyun, dengeli beslenin ve hareket edin.<br />

Kaynak: www.yasamicingida.com<br />

Meslektaşımız, Yaşam İçin Gıda<br />

haber sitesinin kurucusu, genel yayın<br />

yönetmeni Metin Ertunç’u<br />

20 Mayıs tarihinde kaybettik.<br />

TENVA ve <strong>Enerji</strong> <strong>Panorama</strong> ekibi olarak<br />

sık sık haberlerine dergimizde yer<br />

verdiğimiz Ertunç’a rahmet, kıymetli<br />

ailesi ve sevenlerine baş sağlığı dileriz.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 63


İSTATİSTİK<br />

APLUS ENERJİ<br />

Katkılarıyla<br />

APLUS ENERJİ MAYIS <strong>2021</strong> ANALİZİ<br />

<strong>2021</strong> yılı Mayıs ayında gerçekleşen toplam 24 bin 331 GWh elektrik üretiminin %75’i serbest<br />

üretim şirketleri tarafından gerçekleştirilmiştir. Serbest üretim şirketlerinin üretimdeki payı,<br />

bir önceki aya göre 0,05 puan, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre ise 6,65 puan azalmıştır.<br />

Serbest üretim şirketlerini %17,4 oranla EÜAŞ santralleri ve %4,83 oranla lisanssız santraller<br />

izlemektedir. Toplam üretimin %2,57’si İşletme Hakkı Devredilen Santraller, %0,2’si ise Yap-<br />

İşlet-Devret santralleri tarafından üretilmiştir 1 .<br />

APLUS ENERJİ MAYIS <strong>2021</strong> ANALİZİ<br />

TEİAŞ tarafından yayımlanan üretim verilerine göre, <strong>2021</strong> Mayıs ayında termik santrallerin<br />

gerçekleşen toplam üretimdeki payı %59,62 olarak kaydedilmiştir. Yenilenebilir enerji<br />

kaynaklarından elde edilen elektrik üretiminin payı ise %40,38 olarak gerçekleşmiştir 4 .<br />

Gerçekleşen elektrik üretimi kaynak bakımından incelendiğinde ise <strong>2021</strong> Mayıs ayında toplam<br />

üretimin %27,6’sının doğal gaz ve LNG santralleri tarafından gerçekleştirildiği görülmektedir.<br />

Barajlı hidroelektrik santraller, ilgili ayda toplam üretimin %15,1’ini karşılarken, akarsu tipi<br />

hidroelektrik santraller ise %8,2 oranıyla üretime katkıda bulunmuştur. İthal kömür santralleri<br />

mayıs ayında toplam üretimin %13,9’unu karşılarken, yerli kömür santralleri ise %15,8<br />

oranında katkı sağlamıştır. Yenilenebilir enerji santrallerinden rüzgâr enerjisi santralleri<br />

toplam üretime %8,3 jeotermal ve güneş enerjisi santralleri 2 ise %8,8 oranında katkıda<br />

bulunmuştur. Diğer termik santrallerin 3 üretimdeki payı ise %2,3 olarak gerçekleşmiştir.<br />

1<br />

Veriler Yük Tevzi Bilgi Sistemi’nin yayımladığı Kamusal Raporlardan alınmıştır.<br />

2<br />

Jeotermal ve Güneş enerjisi santralleri “Diğer Yenilenebilir” olarak sınıflandırılmıştır.<br />

3<br />

Fuel-oil, nafta, motorin, LPG, lisanssız termik ve biyokütle santralleri diğer termik santraller olarak<br />

sınıflandırılmaktadır.<br />

<strong>2021</strong> yılı Mayıs ayında gerçekleşen<br />

toplam <strong>2021</strong> 24 yılı bin Mayıs 331 ayında, GWh bir ler önceki izlemektedir. yıla göre 77,4% Toplam oranında üretimin artarak 360,59 lam TL/MWh üretimin olarak %27,6’sının doğal<br />

%4,83 oranla lisanssız santral-<br />

ğinde ise <strong>2021</strong> Mayıs ayında top-<br />

2020 yılı Mayıs ayında 203,22 TL/MWh olarak gerçekleşen ortalama piyasa takas fiyatı (PTF),<br />

elektrik üretiminin kaydedilmiştir. %75’i serbest Bu dönemde %2,57’si gerçekleşen İşletme ortalama Hakkı PTF, bir Devredilen<br />

Santraller, %0,2’si ise Yap-İş-<br />

gerçekleştirildiği görülmekte-<br />

önceki aya gaz göre ve (312,15 LNG TL/MWh) santralleri tarafından<br />

üretim şirketleri %15,5 tarafından oranında artış ger-göstermiştirçekleştirilmiştir.<br />

Serbest üretim let-Devret santralleri tarafından dir. Barajlı hidroelektrik santral-<br />

Mayıs <strong>2021</strong>’de en yüksek günlük ortalama piyasa takas fiyatı 18 Mayıs Salı günü 415,24<br />

şirketlerinin üretimdeki payı, bir üretilmiştir 1 .<br />

ler, ilgili ayda toplam üretimin<br />

TL/MWh olarak gerçekleşirken; en düşük günlük ortalama PTF ise, 9 Mayıs Pazar günü<br />

önceki aya göre 282,40 0,05 TL/MWh puan, geçtiğimiz<br />

yılın aynı en dönemine yüksek PTF göre değerinin ise 14 kaynak Mayıs Cuma bakımından günü saat 20:00’da incelendi- 578,00 TL/MWh, hidroelektrik en düşük santraller PTF ise %8,2<br />

olarak kaydedilmiştir. Gerçekleşen Piyasa takas elektrik fiyatları üretimi saatlik bazda %15,1’ini incelendiğinde karşılarken, ise akarsu tipi<br />

6,65 puan azalmıştır. değerinin ise 2 Mayıs Pazar günü saat 09:00'da 114,58 TL/MWh olarak oranıyla gerçekleştiği üretime katkıda bulunmuştur.<br />

İthal kömür santralleri<br />

1 Veriler Yük Tevzi Bilgi Sistemi’nin<br />

Serbest üretim görülmektedir. şirketlerini<br />

yayımladığı Kamusal Raporlardan alınmıştır.<br />

mayıs ayında toplam %17,4 oranla EÜAŞ santralleri ve<br />

üretimin<br />

64 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


<strong>2021</strong> yılı Mayıs ayında pik saatlerde 5 354,14 TL/MWh olarak gerçekleşen ortalama PTF, bir<br />

önceki ayın pik saatler ortalaması olan 311,12 TL/MWh’lik değere göre %13,8 oranında<br />

artmıştır 6 .<br />

2020 yılı Mayıs ayında pik dışı (off-peak) saatlerin PTF değeri ortalama 229,94 TL/MWh iken,<br />

bu değer <strong>2021</strong> yılı Mayıs ayında %59,6 oranında bir artış kaydetmiş ve 367,05 TL/MWh<br />

olarak gerçekleşmiştir.<br />

<strong>2021</strong> yılı Mayıs ayında pik saatlerde 5 354,14 TL/MWh olarak gerçekleşen ortalama PTF, bir<br />

önceki ayın pik saatler ortalaması olan 311,12 TL/MWh’lik değere göre %13,8 oranında<br />

artmıştır 6 .<br />

2020 yılı Mayıs ayında pik dışı (off-peak) saatlerin PTF değeri ortalama 229,94 TL/MWh iken,<br />

bu değer <strong>2021</strong> yılı Mayıs ayında %59,6 oranında bir artış kaydetmiş ve 367,05 TL/MWh<br />

olarak gerçekleşmiştir.<br />

%13,9’unu karşılarken, yerli kömür<br />

TEİAŞ tarafından yayımla-<br />

miştir. Bu dönemde gerçekleşen<br />

2020 santralleri yılı Mayıs ise ayı %15,8 içerisinde ora-<br />

toplam nan üretim 19.008 verilerine GWh olan göre, elektrik <strong>2021</strong> talebi, ortalama <strong>2021</strong> PTF, yılı bir Mayıs önceki ayında aya göre<br />

nında bir önceki katkı sağlamıştır. yıla göre %29,92 Yenilenebilir<br />

oranında Mayıs ayında artış göstererek, termik santrallerin 24.695 GWh (312,15 değerine TL/MWh) artmıştır %15,5 . oranında 2020<br />

yılı Mayıs enerji ayında santrallerinden 26.400 MWh olarak gerçekleşen ölçülen toplam saatlik üretimdeki ortalama talep, artış <strong>2021</strong> göstermiştir. yılı Mayıs ayında<br />

rüzgâr 33.193 enerjisi MWh santralleri olarak gerçekleşmiştir.<br />

toplam payı %59,62 olarak kaydedilmiştir.<br />

Mayıs <strong>2021</strong>’de en yüksek günlük<br />

üretime %8,3 jeotermal ve güneş<br />

enerjisi santralleri 2 ise %8,8 oranında<br />

katkıda bulunmuştur. Diğer<br />

termik santrallerin 3 üretimdeki<br />

Yenilenebilir enerji kaynakla-<br />

rından elde edilen elektrik üretiminin<br />

payı ise %40,38 olarak<br />

gerçekleşmiştir 4 .<br />

ortalama piyasa takas fiyatı<br />

18 Mayıs Salı günü 415,24 TL/<br />

MWh olarak gerçekleşirken; en<br />

düşük günlük ortalama PTF ise,<br />

payı ise %2,3 olarak gerçekleşmiştir.<br />

2020 yılı Mayıs ayında 203,22 9 Mayıs Pazar günü 282,40 TL/<br />

2020 yılı Mayıs ayı içerisinde toplam<br />

TL/MWh<br />

19.008<br />

olarak<br />

GWh<br />

gerçekleşen<br />

olan elektrik<br />

ortalama<br />

talebi,<br />

MWh<br />

<strong>2021</strong><br />

olarak<br />

yılı Mayıs<br />

kaydedilmiştir.<br />

ayında<br />

Pi-<br />

artış piyasa göstererek, takas fiyatı 24.695 (PTF), GWh yasa değerine takas fiyatları artmıştır saatlik . 2020<br />

bir<br />

5<br />

önceki yıla göre %29,92 oranında<br />

Pik saatler 08:00-20:00 arasındaki saatleri, pik dışı saatler ise 20:00-08:00 arasındaki saatleri ifade bazda<br />

2 Jeotermal yılı ve Güneş enerjisi santralleri<br />

eder. Mayıs ayında 26.400 MWh olarak <strong>2021</strong> yılı ölçülen Mayıs saatlik ayında, ortalama bir önceki talep, incelendiğinde <strong>2021</strong> yılı Mayıs ise en ayında yüksek PTF<br />

33.193<br />

6 “Diğer Yenilenebilir” olarak sınıflandırılmıştır.<br />

Gün Öncesi MWh Piyasası olarak ortalama gerçekleşmiştir. elektrik yıla göre fiyatları 77,4% hesaplamalarında oranında artarak kaynak değerinin olarak <strong>Enerji</strong> 14 Mayıs Piyasaları Cuma İşletme günü<br />

A.Ş. Piyasa Gelişim Raporları PTF 360,59 ortalamaları TL/MWh kullanılmaktadır.<br />

olarak kaydedil- saat 20:00’da 578,00 TL/MWh, en<br />

3<br />

7<br />

Fuel-oil, 2020 ve nafta, <strong>2021</strong> motorin, yılları için LPG, saatlik lisanssız<br />

termik ve biyokütle santralleri 4 <strong>2021</strong> Mayıs verileri Yük Tevzi Bilgi<br />

veriler YTBS Genel Günlük İşletme Neticesi düşük Raporları’ndan PTF değerinin alınmıştır. ise 2 Mayıs<br />

Pazar günü saat 09:00’da 114,58<br />

diğer termik santraller olarak sınıflandırılmaktadır.<br />

tarihli Kamusal Rapordan<br />

Sistemi’nin yayımladığı 31 Mayıs <strong>2021</strong><br />

TL/MWh olarak gerçekleştiği göalınmıştır.<br />

5<br />

Pik saatler 08:00-20:00 arasındaki saatleri, pik dışı saatler ise 20:00-08:00 arasındaki saatleri ifade<br />

eder.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 65<br />

6<br />

Gün Öncesi Piyasası ortalama elektrik fiyatları hesaplamalarında kaynak olarak <strong>Enerji</strong> Piyasaları İşletme<br />

A.Ş. Piyasa Gelişim Raporları PTF ortalamaları kullanılmaktadır.


<strong>2021</strong> yılı Nisan ayı sonunda 97,084 MW olan toplam kurulu güç değeri 191 MW’lık artışla<br />

<strong>2021</strong> yılı Mayıs ayı sonunda 97.275 MW olarak kaydedilmiştir.<br />

Toplam kurulu gücün %67,6’lık (65.769 MW) kısmını serbest üretim şirketleri oluştururken,<br />

EÜAŞ santrallerinin toplam kurulu güçteki payı %22 (21.425 MW) seviyesindedir 8 . Yap işlet<br />

devret santralleri %0,1’lik (129 MW), işletme hakkı devredilen santraller %2,9’luk (2.831<br />

MW) bir orana sahiptir. Lisanssız santrallerin toplam kurulu güç içindeki payı da %7,3 (7.120<br />

MW) olarak kaydedilmiştir.<br />

<strong>2021</strong> yılı Nisan ayı sonunda 97,084 MW olan toplam kurulu güç değeri 191 MW’lık artışla<br />

<strong>2021</strong> yılı Mayıs ayı sonunda 97.275 MW olarak kaydedilmiştir.<br />

Toplam kurulu gücün %67,6’lık (65.769 MW) kısmını serbest üretim şirketleri oluştururken,<br />

EÜAŞ santrallerinin toplam kurulu güçteki payı %22 (21.425 MW) seviyesindedir 8 . Yap işlet<br />

devret santralleri %0,1’lik (129 MW), işletme hakkı devredilen santraller %2,9’luk (2.831<br />

MW) bir orana sahiptir. Lisanssız santrallerin toplam kurulu güç içindeki payı da %7,3 (7.120<br />

MW) olarak kaydedilmiştir.<br />

rülmektedir.<br />

(off-peak) saatlerin PTF değeri len saatlik ortalama talep, <strong>2021</strong><br />

<strong>2021</strong> yılı Mayıs ayı sonunda oluşan toplam kurulu gücün %26,4’lük kısmı (25.716 MW) doğal<br />

<strong>2021</strong> gaz yılı Mayıs ve LNG ayında yakıt tipi pik santralleri saatlerde<br />

5 santraller 354,14 TL/MWh tarafından olarak karşılanmaktadır. bu değer Bu <strong>2021</strong> yakıt yılı tiplerini Mayıs %11,7’lik ayında (11.336 rak gerçekleşmiştir.<br />

MW) oranla yerli<br />

ortalama ile karşılanırken, 229,94 %23,9’luk TL/MWh iken, kısmı (23.213 yılı Mayıs MW) ayında barajlı 33.193 hidrolik MWh ola-<br />

gerçekleşen kömür ortalama 9 santralleri PTF, ve %9,2’lik bir %59,6 oran (8.987 oranında MW) bir ile artış ithal kömür kaydetmiş<br />

%8,3’lük ve 367,05 bir orana TL/MWh (8.122 MW) olarak sahipken, 97,084 rüzgâr MW santralleri olan toplam kurulu<br />

santralleri <strong>2021</strong> izlemektedir. yılı Nisan ayı sonunda<br />

önceki ayın Akarsu pik saatler tipi hidrolik ortalaması santraller<br />

olan 311,12 TL/MWh’lik değere<br />

gerçekleşmiştir.<br />

güç değeri 191 MW’lık artışla<br />

2020 yılı Mayıs ayı içerisinde <strong>2021</strong> yılı Mayıs ayı sonunda<br />

göre %13,8 oranında artmıştır 6 .<br />

8<br />

Kaynak olarak TEİAŞ tarafından toplam yayımlanan 19.008 31 Mayıs GWh <strong>2021</strong> olan tarihli elektrik Genel Günlük 97.275 İşletme MW olarak Neticesi kaydedilmiştir.<br />

raporu<br />

2020 kullanılmaktadır.<br />

yılı Mayıs ayında pik dışı<br />

9<strong>2021</strong> Taş kömürü, yılı Mayıs linyit ayı ve sonunda asfaltit santralleri oluşan talebi, toplam <strong>2021</strong> yılı<br />

yerli kömür kurulu Mayıs<br />

santrali gücün ayında<br />

olarak %26,4’lük bir Toplam kurulu gücün %67,6’lık<br />

sınıflandırılmaktadır.<br />

kısmı (25.716 MW) doğal<br />

5 Pik saatler 08:00-20:00 arasındaki<br />

saatleri, pik dışı saatler ise 20:00-<br />

gaz ve LNG yakıt tipi santralleri önceki ile karşılanırken, yıla göre %29,92 %23,9’luk oranında kısmı (23.213<br />

(65.769<br />

MW)<br />

MW)<br />

barajlı<br />

kısmını<br />

hidrolik<br />

serbest üretim<br />

şirketleri MW) oranla oluştururken, yerli EÜAŞ<br />

santraller tarafından karşılanmaktadır. artış göstererek, Bu yakıt 24.695 tiplerini GWh %11,7’lik değerine<br />

oran (8.987 artmıştır MW) 7 . 2020 ile ithal yılı kömür Mayıs santralleri santrallerinin izlemektedir. toplam kurulu<br />

(11.336<br />

08:00 arasındaki saatleri ifade eder.<br />

kömür 9 santralleri ve %9,2’lik<br />

6 Gün Öncesi Piyasası ortalama<br />

Akarsu tipi hidrolik santraller ayında %8,3’lük 26.400 bir orana MWh (8.122 olarak MW) ölçü- sahipken, güçteki rüzgâr payı santralleri %22 (21.425 MW)<br />

elektrik fiyatları hesaplamalarında<br />

seviyesindedir 8 . Yap işlet devret<br />

kaynak olarak <strong>Enerji</strong> Piyasaları İşletme 7 2020 ve <strong>2021</strong> yılları için saatlik veriler<br />

YTBS Genel Günlük İşletme Neti-<br />

8 Kaynak olarak TEİAŞ tarafından<br />

A.Ş. Piyasa Gelişim Raporları PTF ortalamaları<br />

kullanılmaktadır.<br />

Kaynak olarak TEİAŞ tarafından cesi yayımlanan Raporları’ndan 31 Mayıs alınmıştır. <strong>2021</strong> tarihli Genel Günlük yayımlanan İşletme 31 Neticesi Mayıs <strong>2021</strong> raporu tarihli Ge-<br />

8<br />

kullanılmaktadır.<br />

9<br />

Taş kömürü, linyit ve asfaltit santralleri yerli kömür santrali olarak sınıflandırılmaktadır.<br />

66 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


toplam kurulu gücün %9,6’lık bir kısmını (9.378 MW) oluşturmaktadır 10 . Toplam kurulu gücün<br />

%7,3’lük kısmı (7.067 MW) güneş enerjisi santralleri, %1,7’lik kısmı (1.624 MW) jeotermal<br />

enerji santrallerinden oluşurken, %1,9’luk kısmı (1.832 MW) ise diğer termik santraller 11<br />

tarafından oluşturulmaktadır.<br />

2020 yılı Mayıs ayında 1,936 milyar m 3 olarak kaydedilen toplam doğal gaz tüketimi, <strong>2021</strong> yılı<br />

Mayıs ayında %33 oranında bir artışla 2,575 milyar m 3 olarak gerçekleşmiştir. Elektrik<br />

santrallerinde tüketilen doğal gaz miktarı 2020 yılı Mayıs ayında 0,138 milyar m 3 iken bu<br />

miktar, <strong>2021</strong> yılının aynı döneminde %436,8 oranında artarak 0,739 milyar m 3 olarak<br />

kaydedilmiştir 12 . Elektrik santrallerinde tüketilen doğal gaz miktarının toplam doğal gaz<br />

tüketimine oranı 2020 yılı Mayıs ayında %6,6 iken, bu oran <strong>2021</strong> Mayıs ayında %28,7 olarak<br />

gerçekleşmiştir 13 .<br />

10 Akarsu tipi hidrolik santrallere likurulu<br />

gücün %7,3’lük kısmı<br />

(7.067 MW) güneş enerjisi santralleri,<br />

%1,7’lik kısmı (1.624 MW)<br />

jeotermal enerji santrallerinden<br />

oluşurken, %1,9’luk kısmı (1.832<br />

MW) ise diğer termik santraller 11<br />

tarafından oluşturulmaktadır.<br />

2020 yılı Mayıs ayında 1,936<br />

milyar m 3 olarak kaydedilen toplam<br />

doğal gaz tüketimi, <strong>2021</strong> yılı<br />

Mayıs ayında %33 oranında bir<br />

artışla 2,575 milyar m 3 olarak<br />

gerçekleşmiştir. Elektrik santrallerinde<br />

tüketilen doğal gaz miktarı<br />

2020 yılı Mayıs ayında 0,138<br />

milyar m 3 iken bu miktar, <strong>2021</strong><br />

yılının aynı döneminde %436,8<br />

oranında artarak 0,739 milyar<br />

m 3 olarak kaydedilmiştir 12 . Elektrik<br />

santrallerinde tüketilen doğal<br />

gaz miktarının toplam doğal gaz<br />

tüketimine oranı 2020 yılı Mayıs<br />

ayında %6,6 iken, bu oran <strong>2021</strong><br />

Mayıs ayında %28,7 olarak gerçekleşmiştir<br />

13 .<br />

santralleri %0,1’lik (129 MW), işletme<br />

hakkı devredilen santraller<br />

%2,9’luk (2.831 MW) bir orana<br />

sahiptir. Lisanssız santrallerin<br />

toplam kurulu güç içindeki payı<br />

da %7,3 (7.120 MW) olarak kaydedilmiştir.<br />

<strong>2021</strong> yılı Mayıs ayı sonunda<br />

oluşan toplam kurulu gücün<br />

%26,4’lük kısmı (25.716 MW) doğal<br />

gaz ve LNG yakıt tipi santralleri<br />

ile karşılanırken, %23,9’luk<br />

nel Günlük İşletme Neticesi raporu kullanılmaktadır.<br />

kısmı (23.213 MW) barajlı hidrolik<br />

santraller tarafından karşılanmaktadır.<br />

Bu yakıt tiplerini<br />

%11,7’lik (11.336 MW) oranla yerli<br />

kömür 9 santralleri ve %9,2’lik<br />

oran (8.987 MW) ile ithal kömür<br />

santralleri izlemektedir. Akarsu<br />

tipi hidrolik santraller %8,3’lük<br />

bir orana (8.122 MW) sahipken,<br />

rüzgâr santralleri toplam kurulu<br />

gücün %9,6’lık bir kısmını (9.378<br />

MW) oluşturmaktadır 10 . Toplam<br />

10<br />

Akarsu tipi hidrolik santrallere lisanssız hidrolik santraller de dahildir.<br />

11<br />

Fuel-oil, nafta, motorin, LPG, lisanssız termik, kojenerasyon ve biyokütle santralleri diğer termik<br />

santraller olarak sınıflandırılmaktadır.<br />

12<br />

<strong>2021</strong> yılı Mayıs ayı Elektrik üretimi için tüketilen toplam doğal gaz miktarı, T.C. <strong>Enerji</strong> ve Tabii<br />

Kaynaklar Bakanlığı <strong>Enerji</strong> İşleri Genel Müdürlüğü raporlarından alınmaktadır. Yuvarlamalardan dolayı<br />

hesaplanan oranlarda farklılık bulunabilir.<br />

13<br />

<strong>2021</strong> yılı Mayıs için en son 23 Mayıs verisi yayınlanmıştır. Bu sebeple artış oranları hesaplanırken 2020<br />

Mayıs ayının da 23 günlük verisi kullanılmıştır.<br />

9 Taş kömürü, linyit ve asfaltit santralleri<br />

yerli kömür santrali olarak sınıflandırılmaktadır.<br />

sanssız hidrolik santraller de dahildir.<br />

11 Fuel-oil, nafta, motorin, LPG, lisanssız<br />

termik, kojenerasyon ve biyokütle<br />

santralleri diğer termik santraller<br />

olarak sınıflandırılmaktadır.<br />

12 <strong>2021</strong> yılı Mayıs ayı Elektrik üretimi<br />

için tüketilen toplam doğal gaz<br />

miktarı, T.C. <strong>Enerji</strong> ve Tabii Kaynaklar<br />

Bakanlığı <strong>Enerji</strong> İşleri Genel Müdürlüğü<br />

raporlarından alınmaktadır. Yuvarlamalardan<br />

dolayı hesaplanan oranlarda<br />

farklılık bulunabilir.<br />

13 <strong>2021</strong> yılı Mayıs için en son 23<br />

Mayıs verisi yayınlanmıştır. Bu sebeple<br />

artış oranları hesaplanırken 2020 Mayıs<br />

ayının da 23 günlük verisi kullanılmıştır.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 67


SOSYAL MEDYA<br />

Geçtiğimiz ayın sosyal medyada yer<br />

alan başlıklarından seçmeler sizlerle...<br />

68 • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


ENERJİ PANORAMA • <strong>Haziran</strong> <strong>2021</strong> • 69

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!