Sie wollen auch ein ePaper? Erhöhen Sie die Reichweite Ihrer Titel.
YUMPU macht aus Druck-PDFs automatisch weboptimierte ePaper, die Google liebt.
Wir sagenJA<br />
zur<br />
GLEICHBERECHTIGUNG<br />
Foto: Andy Wenzel / BKA<br />
Angela Merkel ve Werner Faymann:<br />
‘Mülteci<br />
krizi<br />
hepimizin<br />
ortak<br />
sorunudur’<br />
Foto: VLK/A. Serra<br />
LR Mennel: "Weiterer<br />
Schritt zu mehr<br />
Jugendbeteiligung"<br />
Gençlere<br />
‘katılım’<br />
imkânı<br />
tanınmalı<br />
Avusturya’da göçmenler kolay hapishaneye gönderiliyor<br />
Yabancı<br />
şüphelilerin<br />
hepsi suçlu mu?<br />
SAYFA 17 Ideenreiche und produktive Jugend bei Dialogkonferenz in Bregenz<br />
SAYFA 18<br />
SAYFA 16<br />
UNABHÄNGIGE MONATLICHE ZEITUNG FÜR WIRTSCHAFT, INTEGRATION UND BILDUNG<br />
<strong>HABER</strong><br />
VRUP<br />
A A<br />
<strong>AVRUPA</strong>’NIN AYLIK BAĞIMSIZ EKONOMİ, ENTEGRASYON VE EĞİTİM GAZETESİ<br />
SAYI:49 EYLÜL <strong>2015</strong> - AUSGABE:49 <strong>SEPTEMBER</strong> <strong>2015</strong> P.b.b. Verlagsort:6020 Innbruck 11Z038817M<br />
Retour- und Postsendungen: Mehmet Inak - Roßbachstr. 10 - 6020 Innsbruck<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
R<br />
E<br />
C H<br />
www.europa-journal.net<br />
Österreich zeigt sein großes Herz<br />
I<br />
Außen- und Integrationsminister<br />
Sebastian Kurz<br />
Wir sind dabei.at<br />
Neues Freiwilligenportal zur<br />
Unterstützung und Integration<br />
von Flüchtlingen und<br />
ZuwanderInnen in Österreich<br />
SEITE 11<br />
© Felicitas Matern / feelimage.at<br />
DANKE,<br />
Österreich!<br />
Teşekkürler<br />
Avusturya!<br />
Avrupa, tarihinin en büyük mülteci<br />
akını ile karşı karşıya. Avrupa Birliği<br />
(AB) ülkeleri politikacıları, mülteci<br />
sorununun çözümü konusunda<br />
uzlaşamayıp çoğu zaman çaresiz<br />
kalsa da, Avusturya’da yaşayan<br />
insanlar, savaşlardan ve yoksulluktan<br />
kaçan, daha güvenli bir vatan<br />
arayan, bunun içinde hayatlarını<br />
tehlikeye atan çok sayıda Afrika<br />
ve Ortadoğu’dan gelen mülteciye<br />
yüreklerini açtı.<br />
Avusturya; Almanya ve İsveç’e gitmek<br />
isteyen mülteciler için genelde<br />
sadece kısa bir durak olsa da,<br />
binlerce gönüllünün, çok farklı sivil<br />
toplum ve yardım kuruluşlarının<br />
olağanüstü çabaları, yaşadığımız<br />
coğrafyada insani değerlere önem<br />
veren çok büyük bir kitlenin var<br />
olduğunu tekrar doğruladı. AB ülkelerini<br />
yöneten politikacıların da, mültecilere<br />
insani yönden yaklaşması<br />
tarihi bir sorumluluktur.<br />
Foto: Johannes Hloch<br />
© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />
Abgeordnete zum Nationalrat (Die Grünen)<br />
ALEV KORUN:<br />
71 tote Flüchtlinge<br />
und Wir<br />
© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />
Abgeordnete zum Nationalrat (SPÖ)<br />
NURTEN YILMAZ:<br />
Flucht ist kein<br />
Verbrechen<br />
SEITE 6 SEITE 8<br />
PROF. DR. MUSTAFA ÇAKIR:<br />
AKADEMİSYEN GÖRÜŞÜ<br />
Geçmiş yoksa<br />
gelecek de yoktur<br />
SAYFA 2
EYLÜL <strong>2015</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 2<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Geride bıraktığımız yaz aylarında<br />
yurdundan uzaklarda, yeni yurt<br />
bellediği diyarlarda kendilerine<br />
istikbal hazırlamaya çalışan pek<br />
çok gurbetçiyi Türkiye’de izin yaparken<br />
gördük. Genç, yaşlı, kadın,<br />
erkek, çocuk… Kim olduklarının<br />
farkı yoktu. Her biri gönüllerince<br />
eğleniyor; Türkiye’de sevdikleri<br />
ile birlikte olmanın dayanılmaz<br />
hazzını yaşıyordu.<br />
Türkiye’de bazen imrenilerek,<br />
bazen de kıskanılarak takip<br />
edilen bu göçmen kuşları, kimine<br />
göre “Almancı” kimine göre de<br />
“gurbetçi” idi. Onlara sorsanız,<br />
onlar “Avrupalı Türk” olarak görülmeyi<br />
tercih ediyordu. Gurbet,<br />
tanımlanması zor bir kavram<br />
onlara göre. Bazen Türkiye,<br />
bazen de yurt edinilmeye çalışılan<br />
topraklar gurbet olarak görülüyor.<br />
Türkiye’de yaşayanlar alışageldikleri<br />
toprakları, yeni vatanlarını;<br />
yeni vatanda yaşayanlar da Türkiye’yi<br />
özlüyor; anılarıyla birlikte<br />
büyüdükleri topraklara dayanılmaz<br />
bir özlem duyuyorlar. Benim<br />
kanaatime göre her iki duygunun,<br />
Alpbach’ta geçtiğimiz günlerde<br />
‘‘EŞİTSİZLİK - UNGLEICHHEIT’’<br />
gündem sloganıyla yükseköğretim<br />
forumu yapıldı. Forumda bir<br />
konuşma yapan Bilim Bakanı<br />
Reinhold Mitterlehner ülkedeki<br />
yükseköğrenim ve fırsatlar hakkında<br />
şu açıklamaları yaptı:<br />
‘‘Hiçbir insan eşit değildir.<br />
Doğumdan itibaren bu böyledir<br />
ve her insan farklı karakter, beceri<br />
ve yeteneklere sahiptir. Bu<br />
farklılık, istek ve performans için<br />
bir motor görevi görür. Bununla<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
Gazete Kurucusu (Gründerin)<br />
Katrin VORHAUSER<br />
İmtiyaz Sahibi (Herausgeber und Inhaber)<br />
Mehmet İNAK<br />
Genel Yayın Yönetmeni (Chefredaktion)<br />
Hasan KESKİN<br />
Anzeigenverkauf & Vertrieb<br />
Mustafa DELİCE<br />
Tel. 0676 701 42 23<br />
E-Mail: delice.m@europa-journal.net<br />
Türkiye Temsilcisi<br />
Mag. Ahmet ZUBİ<br />
17.09.<strong>2015</strong> - 12.10.<strong>2015</strong><br />
SAYI: 49 EYLÜL <strong>2015</strong> - <strong>SEPTEMBER</strong> <strong>2015</strong> AUSGABE: 49<br />
ANSCHRIFT - ADRES<br />
<strong>HABER</strong> <strong>AVRUPA</strong> - <strong>EUROPA</strong> <strong>JOURNAL</strong><br />
Roßbachstr. 10 - 6020 Innsbruck<br />
Baskı-Druck: Medien-Druck Salzburg GmbH<br />
Yayımlanan köşe yazıları ve reklamların içeriğinden<br />
gazetemiz sorumlu değildir.<br />
www.europa-journal.net - info@europa-journal.net<br />
AKADEMİSYEN GÖRÜŞÜ<br />
R<br />
I<br />
E<br />
C H<br />
arada kalmış olmanın, nasıl bir ruh<br />
hali yarattığına ayrı ayrı bakmak<br />
uygun olacaktır.<br />
Yurt sevgisi her bir kişinin kökünü<br />
arama çabasıyla da ilişkili bir<br />
dışa vurumdur. Gerek yurdundan<br />
uzakta yaşayanlar gerekse yeni<br />
vatanlarında doğup büyüyen yeni<br />
kuşak gençler, zaman zaman zihinlerini<br />
“Buraya nereden geldim?”<br />
veya “Aslım ne?” gibi sorularla<br />
meşgul ederler. Bu sorular,<br />
yaşadıkları çevrede ötekileştirildikleri<br />
veya yabancı olarak dışlanmaya<br />
maruz bırakıldıkları anlarda<br />
daha da kuvvetlenir ve kar topu<br />
gibi büyüyen, kimi zaman içinden<br />
çıkılmaz bir hal alan soru ve sorunlara<br />
cevap aramaya başlarlar.<br />
Adeta “Bir geçmişimiz var. Olmaması<br />
da mümkün değil. Oraya<br />
dönmek, nefes almak istiyorum.”<br />
diyerek yeni vatanlarındaki duygusal<br />
örselenmişliğin verdiği yürek<br />
ezikliğine teselli aramaya çalışırlar.<br />
Yani asıl olanın peşine düşerler.<br />
Haksız da sayılmazlar.<br />
Geçmişini merak etmeyenler,<br />
modern çağda yaşandıklarını ve<br />
birlikte eğitim ve araştırma serbesttir.<br />
Buna erişim herkes için<br />
mümkün olmalıdır. Bunun için<br />
de demokrasinin tartışma alanında<br />
idare mekanizmalarının<br />
geliştirilmesi gerekir. Avusturya’da<br />
çoğu kimse öğrenci harçlarını<br />
istemiyor, ama erişim<br />
kuralları korunacak ki, yükseköğrenime<br />
yeni başlayanlar daha<br />
iyi bilgilenip kendilerini yönlendirebilsin<br />
ve ödenen vergiler<br />
sorumlu bir şekilde kullanılsın.<br />
Yeni yükseköğrenim yasasıyla<br />
gençbilim insanlarının kariyer<br />
yollarını iyileştirmek istiyoruz.<br />
Sonbahar eğitim döneminden<br />
itibaren yeni bir strateji başlatacağız.<br />
Yükseköğrenimin sosyal<br />
boyutu olan bu stratejiyle,<br />
mezunların toplum yapısına<br />
uyumunu amaçlıyoruz. Göçmen<br />
çocuklarının, akademisyen olmayanların<br />
çocuklarının ve her<br />
eyaletten daha çok insanın yükseköğrenim<br />
görmesini sağlamalıyız.<br />
Eğitimde cinsiyet farkının<br />
Avusturya’da sorun olmadığını<br />
söyleyebiliriz. Çünkü erkekten<br />
daha fazla kadın yükseköğrenim<br />
görüyor. Diğer bir tedbir de birden<br />
fazla sınava girmemiş kişilere<br />
rehberlik etme konusu.<br />
Genelde ihtiyaçduyulan olabildiğince<br />
açık bir erişim, bu yalnız<br />
akademik alanda değil, kalifiye<br />
işçi konusunda da olmalı. Herkes<br />
kendi ne istiyorsa onu yapmalı.’’<br />
Bakan Mitterlehner son olarak:<br />
‘‘Herkes için eşitlik hakkı yoktur,<br />
çeşitlilik hakkı vardır.’’ dedi.<br />
Prof. Dr. Mustafa ÇAKIR<br />
Anadolu Üniversitesi Yurtdışı Türkler Araştırma Merkezi Müdürü – Eskişehir<br />
mcakir@anadolu.edu.tr<br />
Geçmiş yoksa gelecek de yoktur<br />
Wissenschaftsminister Mitterlehner: "Mehr Kindern von<br />
Migranten und Nicht-Akademikern Studium ermöglichen"<br />
Bilim Bakanı Reinhold Mitterlehner:<br />
‘‘Yüksek öğrenim imkânı daha<br />
geniş kitlelere ulaşmalı’’<br />
Gelecek-İş-Hayat (Bildungsmesse Zukunft | Arbeit | Leben)<br />
konulu AKNÖ-Gençlik ve Eğitim Fuarı açıldı. Bu yılki<br />
fuarın farkı, konsepti korunmasına rağmen hedef grup<br />
en ön planda tutuldu, bilgi ihtiyaçları en iyi şekilde<br />
giderilmeye çalışıldı.<br />
Aşağı Avusturya İşçi Odası (AKNÖ) Başkanı ve ÖGB<br />
NÖ Şefi Markus Wieser fuarın tanıtımında şunları<br />
söyledi: ‘‘Fuarımız ortaya çıkışından bu yana yeni<br />
tasarım ve logosuyla yeni gençlik markası AK Gençliğe<br />
mükemmel bir şekilde uydu. Fuarın bilgilendirme<br />
ve servis hizmetleri her konuda gençlerin<br />
ihtiyaçlarına göre düzenlendi. Bizler bununla<br />
öncelikle 13-15 yaş arası gençleri, zamanında<br />
daha ileri okul ve çıraklık eğitimi konusunda<br />
bilgilendirmek istiyoruz. Sonuçta doğru<br />
zamanlı mesleki yönlendirme, akıllı bir meslek<br />
seçimi ve iyi bir eğitim gelecekte işsiz kalmanın<br />
önlenmesine yardım eder.’’ Çok sayıda<br />
okul, meslek sendikaları ve firmalar her iki<br />
fuarda da gençlere meslek hayatlarına güzel<br />
bir bakış fırsatı sunuyor.<br />
Okullar için fuar günleri,<br />
Öğrenciler ve ebeveynleri için<br />
halk bilgilendirme günleri<br />
Gelecek-İş-Yaşam Fuarı program olarak<br />
St.Pölten ve Bad Vöslau’da bir kere olmak<br />
üzere ebeveyn ve öğrenciler için halk bilgilendirme<br />
günü, Yalnız Aşağı Avusturya’dan<br />
başvuru yapan sınıflar için de birden fazla<br />
fuar günleri düzenlemeyi planlıyor. Giriş<br />
ücretsiz, sadece geçen yıl 8100’ün üzerinde<br />
genç her iki fuarı da ziyaret etti.<br />
Fuarın açık olduğu tarih ve saatler:<br />
Fuar- VAZ St. Pölten, Kelsengasse 9, 3100<br />
St. Pölten<br />
- Ebeveyn ve öğrenciler için; 19 Eylül <strong>2015</strong><br />
Cumartesi saat 9’dan 15’e kadar.<br />
- Yalnız başvuru yapan sınıflar için; 21-24<br />
Eylül <strong>2015</strong> saat 8’den 16:45’e kadar.<br />
Fuar- Bad Vöslau, Geymüllerstrasse 6, 2540<br />
Bad Vöslau<br />
modernitenin, yaşanılan çevreye<br />
uyum sağlayarak geçmişten bağı<br />
koparmayı gerektirdiği gibi bahaneler<br />
üretip, geçmişle ilişkisini kesmeye<br />
çalışsalar da buna güçleri<br />
yetmez. Er geç, asıllarına dönmeye<br />
ve kaybettikleri zamanı bir şekilde<br />
telafi etmeye çalışırlar.<br />
İster gurbet elde, ister sılada<br />
yaşayan gençler bir dizi olumluolumsuz<br />
deneyimden sonra hem<br />
tarihsel asıllarına dönerek, hem de<br />
manevi bağlarına daha bir sıkı<br />
sarılarak rahatlamaya çalışırlar.<br />
Edindikleri hayat tecrübeleri<br />
kendilerini bir yerlere getirdiğinde,<br />
geleceklerini geçmiş yaşantılarının<br />
üzerine kurmaya çalışırlar. Bazen<br />
iş işten geçse de “zararın neresinden<br />
dönülse kârdır” diyerek yeni<br />
başlangıçlar yapmaya gayret<br />
ederler.<br />
Geçmişi olmayan ve geçmişten söz<br />
edemeyenler, yenilik iddiasında<br />
bulunamazlar. Yeni ile eski<br />
arasındaki ayırımı nasıl yapsınlar?<br />
Öyle ya, geçmiş yoksa gelecek de<br />
olamaz.<br />
Yenilik ve buna bağlı bir dizi söylemlerin<br />
oluşturulabilmesi<br />
için geçmiş ve tarihle<br />
ilişkilerin koparılmaması<br />
gerekir. Geçmişle bağlar<br />
koparıldığında kimliksiz bir nesil<br />
yetişmeye başlar. Böyle olunca da<br />
yenilik iddiası ortadan kalkar.<br />
Geçmişle kurulabilecek en güçlü<br />
bağ, köken dilinin kaybedilmemesi<br />
ile mümkündür. Bireyler hangi<br />
ortamda, hangi şartlarda yaşarsa<br />
yaşasın, dilini ve kültürünü ötekileştirmemelidir.<br />
Dil ve kültürü ile<br />
bağını koparan bireyler, içinde<br />
bulunduğu modern düşünce<br />
tarzının kendilerine sunduğu yeni<br />
hayat biçimi içinde boşluğa düşer;<br />
tutunacak dal ararlar. Kuşkusuz,<br />
gelenekçi düşünenlerin modernistlere<br />
göre farklı bir davranışı,<br />
dünya görüşü ve dış görünüşü<br />
vardır. Modern çağ, yeni hayat<br />
şekillerini de beraberinde getirir<br />
ve geçmiş ile yaşanan zamanın<br />
değerlerinin birleşmesiyle yeni bir<br />
sentez ortaya çıkarır.<br />
Bireyler kendi kimliklerini başarı ile<br />
taşıdığı sürece toplum içinde belli<br />
bir konuma ulaşıp, o konumunu<br />
muhafaza edebilir; anlamlandırabilir;<br />
hayata anlam katabilir.<br />
Böylece geçmiş ile gelecek<br />
arasında da bir köprü kurulabilir.<br />
Çünkü geleceğin gövdesi geçmişin<br />
üzerinde yeşerir, bedeni geleceğe<br />
doğru yol alırken, kökleri<br />
geçmişten beslenir; kuvvet alır.<br />
Geçmişi olmayan, yok edilen bir<br />
kuşak; çimlenmek üzere suya<br />
koyulan bir çiçek dalı gibidir.<br />
Çimlenen dal toprağına kavuşmadığında<br />
çürümeye mahkûmsa,<br />
geçmişle bağını koparanların da<br />
geleceğini sağlam temellere oturtabilmesi<br />
düşünülemez.<br />
İnsanlar yaşanılan her anın keyfini<br />
çıkarırken, geçmişin zengin kültürel<br />
mirasının verdiği güven duygusunu<br />
da hisseder, geleceğe dair<br />
bir dizi umutlar besler. Yeni<br />
sözler söyler, söylediği sözler ve<br />
davranışlar da buna göre anlam<br />
kazanır. O halde, geçmiş yoksa,<br />
gelecek de yoktur.<br />
St. Pölten ve Bad Vöslau Meslek ve Eğitim Fuarları gençlerin geleceğine ışık tutuyor<br />
GENÇLİK ve EĞİTİM FUARI<br />
- Yalnız başvuru yapan sınıflar için; 4-6 Kasım <strong>2015</strong><br />
tarihlerinde saat 8’den 16:45’e kadar.<br />
- Ebeveyn ve öğrenciler için halk bilgilendirme günü;<br />
Cumartesi, 7 Kasım <strong>2015</strong> saat 9’dan 15’e kadar.<br />
AK Gençlik (AK Young)<br />
<strong>2015</strong>’den itibaren AKNÖ’nün gençler için tüm hizmet ve<br />
faaliyetleri AK Gençlik çatı markası altında toplandı.<br />
Eğitim ve ileri eğitim, tüketici koruma, başvuru uygulamaları,<br />
atölye çalışmaları, etkinlikler ve fuarlar hizmet<br />
yelpazesinin ana noktalarını oluşturmaktadır.<br />
Gelecek- İş- Hayat Fuarı hakkında<br />
bilgi için: akyoung.at<br />
akyoung.at<br />
LEHRE?<br />
SCHULE?<br />
WAS NUN?<br />
JUGEND- UND<br />
BILDUNGSMESSE<br />
facebook.com/akyoung.noe<br />
Infos zur Messe Zukunft | Arbeit | Leben<br />
finden Sie auch unter akyoung.at<br />
EINTRITT<br />
FREI<br />
BERUFS- UND BILDUNGSINFOS FÜR SCHÜLER/INNEN UND ELTERN<br />
19. SEPT. <strong>2015</strong> 7. NOV. <strong>2015</strong><br />
VAZ, ST. PÖLTEN VON 9 BIS 15 UHR THERMENHALLE BAD VÖSLAU VON 9 BIS 15 UHR
3 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
EYLÜL <strong>2015</strong><br />
Wir lassen<br />
niemanden<br />
alleine!<br />
Wien wählt am 11. Oktober <strong>2015</strong><br />
Ein dichtes soziales Netz für<br />
alle in Wien lebenden<br />
Menschen – das ist eine der<br />
wichtigsten Forderungen der<br />
SPÖ Wien im derzeitigen<br />
Wahlkampf. „In Wien lassen<br />
wir niemanden im Stich.<br />
Menschen in schwierigen<br />
Lebenssituationen bekommen<br />
die Unterstützung, die<br />
sie brauchen. Wir arbeiten<br />
laufend an unserem Sozialsystem,<br />
damit auch in<br />
Zukunft jedem Menschen<br />
geholfen wird und niemand<br />
mit seinen Sorgen allein<br />
bleibt. Wir sind für alle<br />
da!“, unterstreicht SPÖ<br />
Wien-Spitzenkandidat, Bürgermeister<br />
Dr. Michael<br />
Häupl.<br />
Nur eine Stadt mit sozialer<br />
Sicherheit ist lebenswert!<br />
Bei der Bekämpfung von<br />
Armut und Arbeitslosigkeit<br />
sind die Herausforderungen<br />
groß: Viele Wienerinnen und<br />
Wiener beziehen Mindestsicherung,<br />
weil ihnen trotz<br />
Arbeit zu wenig zum Leben<br />
bleibt. „Hier verhelfen wir<br />
mit Weiterbildungsmaßnahmen<br />
zu besseren Chancen.<br />
Insgesamt gibt die Stadt<br />
rund drei Milliarden Euro pro<br />
Jahr für Gesundheit und<br />
Soziales aus. Das entspricht<br />
einem Viertel des Gesamtbudgets.<br />
Das Geld ist gut<br />
investiert. Denn nur eine<br />
Stadt mit sozialer Sicherheit<br />
und guter Gesundheitsversorgung<br />
ist auch lebenswert!“,<br />
betont dazu Häupl.<br />
Zukunft für die Jugend<br />
Vor allem Menschen mit<br />
schlechter Bildung sind von<br />
Arbeitslosigkeit betroffen.<br />
„Deshalb tun wir alles, damit<br />
niemand ohne eine gute<br />
Ausbildung heranwächst.<br />
In Wien erhalten alle Jugendlichen<br />
einen Schul- oder Ausbildungsplatz.<br />
Alleine heuer<br />
nehmen wir 62 Millionen<br />
Euro in die Hand, um 3.500<br />
Jugendlichen, die keinen<br />
Lehrplatz finden, eine<br />
Ausbildung zu ermöglichen.<br />
Denn Lehrlinge sind die gut<br />
ausgebildeten Facharbeiter<br />
von morgen. Nur wenn<br />
die Jungen Jobs und<br />
Chancen vorfinden, hat<br />
diese Stadt Zukunft!“,<br />
unterstreicht Häupl.<br />
Leistbares Wohnen<br />
Vor allem junge Menschen<br />
haben die Sorge, keine leistbare<br />
Wohnung zu finden.<br />
„Da kümmern wir uns drum<br />
und sorgen für mehr kostengünstiges<br />
Angebot. Und<br />
zwar mit neuen Gemeindewohnungen<br />
mit günstigen<br />
Mieten, keinen Eigenmitteln<br />
und höchstem Mieterschutz.<br />
Außerdem werden mit der<br />
Wohnbauoffensive in den<br />
kommenden fünf Jahren<br />
50.000 Wohnungen errichtet.<br />
Das senkt die Preise und<br />
sichert die Lebensqualität“,<br />
stellt der Bürgermeister klar.<br />
Klar ist: Bei den Wiener<br />
Landtags- und Gemeinderatswahlen<br />
am 11. Oktober<br />
<strong>2015</strong> wird die soziale Frage<br />
eine entscheidende Rolle<br />
spielen.<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
© Alexander Müller<br />
Viyana’da yaşayan bütün<br />
insanlar için yoğun bir sosyal<br />
ağ - bu Viyana Sosyal Demokrat<br />
Partisi’nin şu anki seçim<br />
kampanyasındaki en önemli<br />
taleplerinden biri. Viyana<br />
Sosyal Demokrat Partisi ilk<br />
sıra adayı Belediye Başkanı<br />
Dr. Michael Häupl şunların<br />
altını çiziyor: “Viyana’da kimseyi<br />
ortada bırakmayacağız.<br />
Zor hayat şartlarında yaşayan<br />
insanlar ihtiyaç duydukları<br />
desteği alacak. Gelecekte<br />
de herkese yardım edilmesi<br />
ve hiçbirinin sorunlarıyla yalnız<br />
kalmaması için devamlı<br />
sosyal sistemimiz üzerinde<br />
çalışacağız. Biz herkes için<br />
buradayız.”<br />
Viyana Belediye Başkanı (SPÖ) Dr. Michael Häupl:<br />
Hiç kimseyi yalnız<br />
bırakmayacağız<br />
Viyana 11 Ekim’de seçimini yapacak<br />
Bir şehir sadece sosyal<br />
güvenliği olursa<br />
yaşamaya değer!<br />
Fakirlik ve işsizlikle mücadelede<br />
yapılması gereken birçok<br />
şey var. Çalışmalarına<br />
rağmen yaşamaya çok az paraları<br />
kaldıkları için, birçok<br />
Viyanalı Asgari Sosyal Yardımı<br />
(Mindestsicherung) alıyor.<br />
Häupl şunlara vurgu<br />
yaptı: “Burada daha iyi<br />
fırsatlar için daha ileri eğitim<br />
tedbirleriyle yardımcı oluyoruz.<br />
Viyana Belediyesi, senede<br />
yaklaşık 3 milyar euro<br />
sağlık ve sosyal işler için<br />
harcıyor, bu tüm bütçenin<br />
dörtte birine denk geliyor.<br />
Parayı iyi ve doğru değerlendiriyoruz.<br />
Çünkü bir şehir<br />
sosyal güvencesiyle ve sağlık<br />
bakım hizmetiyle yaşanmaya<br />
değer.”<br />
Gençler için gelecek<br />
Öncelikle iyi bir eğitime sahip<br />
olmayan kişiler işsizliğe<br />
maruz kalıyor. Häupl bu konuda<br />
şunların altını çiziyor:<br />
“Bu sebeple hiç kimsenin iyi<br />
bir eğitim almadan yetişmemesi<br />
için her şeyi yapıyoruz.<br />
Viyana’da bütün gençler için<br />
okul ya da eğitim yeri<br />
mevcuttur. Yalnızca bu yıl<br />
öğrenim yeri olmayan 3500<br />
gence eğitim olanakları sağlayabilmek<br />
için 62 milyon<br />
euro bütçe ayırdık. Çünkü<br />
çıraklar yarının iyi eğitilmiş<br />
kalifiye işçileridir. Sadece,<br />
eğer genç nesiller için gerekli<br />
iş ve fırsatlar hazır bulunursa,<br />
şehrin geleceği olur.”<br />
Uygun fiyatlı konutlar<br />
Öncelikle genç insanların<br />
uygun fiyatlı konutlar bulma<br />
noktasında endişeleri var.<br />
Häupl bu konuya şöyle bir<br />
açıklama getiriyor: “Bununla<br />
yakından ilgileniyoruz ve<br />
daha düşük maliyetli konut<br />
sunuşları yapmaya bakıyoruz,<br />
bunları uygun kiralı yeni<br />
belediye evleriyle ve en<br />
yüksek oranda kiracının haklarının<br />
korunması şeklinde<br />
yapıyoruz. Bunun dışında<br />
yeni bir ‘Konut Yapma Atağı’<br />
ile gelecek beş yıl içinde 50<br />
bin ev daha yapacağız.<br />
Atacağımız bu adım ise,<br />
konut fiyatlarını düşürecek<br />
ve yaşam kalitesini garanti<br />
altına alacak.”<br />
Şu açıkça ortada; 11 Ekim’de<br />
yapılacak Viyana Eyalet ve<br />
Belediye Seçimleri’nde sosyal<br />
konular belirleyici bir rol<br />
oynayacak.<br />
Bezahlte Anzeige<br />
Anzeige<br />
In Wien gibt´s keine Minderheiten, nur Menschen.<br />
Viyana´da azınlıklar yok, yalnız insanlar var.<br />
Bürgermeister Dr. Michael Häupl<br />
www.spoe.wien<br />
spoewien
EYLÜL <strong>2015</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 4<br />
SunExpress Ticaretten Sorumlu<br />
Genel Müdür Yardımcısı Server Aydın<br />
İzmir ve Antalya’yı hem iç<br />
hem de dış hatlarda tarifeli<br />
seferlerle en fazla noktaya<br />
aktarmasız bağlayan ve<br />
Türkiye’nin 15 kentinden<br />
Avrupa’da 42 noktaya<br />
direkt tarifeli seferlerle<br />
uçan SunExpress, aktarmalı<br />
uçuşlara karşı tanıtım kampanyası<br />
başlattı.<br />
Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın<br />
ortak kuruluşu<br />
SunExpress, düzenlediği<br />
kampanya ile aktarmasız<br />
seferlere dikkat çekmek ve<br />
yolcuların zaman kaybı olmadan<br />
daha rahat seyahat<br />
edebilmesi için aktarmalı<br />
uçuşlara karşı kampanya<br />
başlattı. “İstanbul Çık Aradan”<br />
temalı kampanyada, yolcuların<br />
direkt uçuşlarla hem<br />
zaman kazandığı hem de<br />
daha rahat seyahat edebildiği<br />
olgusu vurgulanıyor.<br />
Tanıtım kampanya çerçevesinde,<br />
aktarmalı seferlerin<br />
merkezi konumunda<br />
olan İstanbul’un zorunlu<br />
uçuş güzergâhı olarak eleştirel<br />
karaktere büründürüldüğü<br />
beş ayrı film çekildi.<br />
istanbulcikaradan.com sitesinde<br />
ve SunExpress’in<br />
bütün sosyal medya<br />
kanallarında yürütülen<br />
kampanyada Adana, Kars,<br />
Diyarbakır, Trabzon ve<br />
Almanya olmak üzere<br />
çekilen reklam filmleri<br />
SunExpress ile Avrupa’da 42<br />
noktaya aktarmasız uçuş<br />
İstanbul Çık Aradan<br />
Sosyal Medya’da büyük<br />
beğeni topluyor. Kampanya<br />
çerçevesinde sunulan<br />
klipler kısa sürede 500<br />
binin üzerinde kişi tarafından<br />
izlendi. Kampanya için<br />
oluşturulan mikro site,<br />
istanbulcikaradan.com da<br />
filmlerin yanı sıra uçak<br />
bileti ödüllü kelime oyunu<br />
da ziyaretçilere sunuluyor.<br />
Aktarmalı uçuşlara karşı<br />
başlatılan kampanya hakkında<br />
bilgi veren Sun-<br />
Express’in Ticaretten Sorumlu<br />
Genel Müdür Yardımcısı<br />
Server Aydın, “İzmir<br />
ve Antalya’yı hem iç hem<br />
de dış hatlarda tarifeli<br />
seferlerle en fazla noktaya<br />
aktarmasız bağlayan<br />
SunExpress, Türkiye’nin 15<br />
kentinden Avrupa’da 42<br />
noktaya direkt tarifeli seferlerle<br />
uçan tek hava yolu<br />
şirketi. Diğer hava yolu şirketlerinin<br />
aksine merkezimiz<br />
Antalya’da, HUB’ımız<br />
ise İzmir’de. İstanbul’un<br />
hava trafiği ise herkesin<br />
malumu. Bu noktadan yola<br />
çıkarak, aktarmasız uçuşlara<br />
dikkat çeken, yolcuların<br />
zaman kaybı olmadan,<br />
direkt seferlerle daha rahat<br />
yolculuk yapabileceklerine<br />
dair bir farkındalık yaratmak<br />
istedik” dedi.<br />
Tanıtım kampanyası hakkında<br />
bilgi veren Server<br />
Aydın, “Kampanyamız<br />
SunExpress’in bütün sosyal<br />
medya kanallarında ve<br />
istanbulcikaradan.com sitesinde<br />
yürütülmekte. Aktarmasız<br />
uçuşlara dikkat<br />
çekmek için eğlenceli 5<br />
ayrı kısa klip hazırlandı.<br />
Aktarma merkezi olan<br />
İstanbul ise eleştirel bir<br />
karaktere büründürüldü ve<br />
her klipte farklı tiplerde<br />
karşımıza çıkıyor. Klipler<br />
oldukça ilgi çekti; ilk üç<br />
günde 500 binden fazla<br />
kişi tarafından izlenildi.<br />
Ayrıca mikro sitemiz<br />
istanbulcikaradan.com’da<br />
kelime oyunu da mevcut,<br />
oynayanlar ücretsiz uçak<br />
bileti kazanma şansını elde<br />
edebiliyor” dedi.<br />
YASEMİN KARAGÖZ<br />
yasemin-ka@hotmail.com<br />
YENİ BİR EĞİTİM VE ÖĞRETİM<br />
YILINA HAZIR MIYIZ?<br />
Bir yaz tatili daha sona erdi. 2 ayı<br />
aşkın bir süredir tatilin keyfini çıkaranlarımız<br />
oldu, memleketine gidenlerimiz<br />
geri döndü veya burada kalıp<br />
ailesiyle vakit geçirenlerimiz de oldu.<br />
Velhasılı yine sonbahar ve aylardan<br />
yine Eylül...<br />
Okulların açıldığı şu günlerde, evlerimizin<br />
çoğunda yine tatlı bir telaş ve<br />
koşuşturmaca başladı. Sanıyorum birçoğunuz<br />
okul sonunda verilen listelerle,<br />
çocuklarınızın okul ihtiyaçlarını<br />
karşıladı. En az çocuklarımız kadar biz<br />
de heyecanlıyız. Peki yeni eğitim ve<br />
öğretim yılı için yeterince hazır mıyız?<br />
Pedagoglar ve eğitimciler, bir çocuğun<br />
okul başarısında ailenin rolünün % 80<br />
olduğunu ifade ederler. Bence hiç de<br />
haksız sayılmazlar. Konunun ehemmiyetini<br />
vurgulamak için güzel bir tesbit.<br />
Hal böyleyken çocuğunuzun başarısı<br />
sizin başarınız, başarısızlığı da yine<br />
sizin başarısızlığınız anlamına gelir.<br />
Hazır okullar da yeni açılmışken, çocuğunuzun<br />
eğitimini sene başından takip<br />
etmeniz onun yararına olacaktır.<br />
Çocuğun eğitim hayatında yanında<br />
olabilmek için bilinçli ebeveyn olalım.<br />
Gelin hep birlikte görev ve sorumluluklarımızı<br />
tekrar gözden geçirelim:<br />
Okul-Aile işbirliği için Veliler Toplantısı<br />
- Okulun ilk günlerinde yapılan sınıf<br />
toplantıları (Schulforum, Elternabend):<br />
Bu toplantılarda, çocuğunuzun<br />
öğretmeni ve diğer velileri yakından<br />
tanıma fırsatınız olacaktır. Konuşulan<br />
konular arasında, sınıfın kuralları, ev<br />
ödevleri, öğretmenin sizden ve çocuğunuzdan<br />
beklentileri, sene içinde<br />
yapılacak aktivite ve geziler (Wandertag)<br />
v.s sayılabilir... Size tavsiyem, bu<br />
toplantılara katılmanız ve bu sayede<br />
çocuğun okul ortamını tanımanız.<br />
Hatta gezi ve aktivitelere katılarak<br />
çocuğunuzun yanında olduğunuzu hissettirmeniz,<br />
diğer velilerle tanışmanız<br />
ve yaşadığınız ülkenin güzelliklerini<br />
keşfetmeniz. Sizi okul aktivitelerinde<br />
yanında gören çocuğunuzun nasıl<br />
sevindiğini ve gururlandığını tahmin<br />
bile edemezsiniz...<br />
Haftalık görüşme saatleri...<br />
- Çok önemli hususlardan biri de, olur<br />
olmaz vakitlerde kapıyı çalıp öğretmenle,<br />
önemli meseleri birkaç dakikada<br />
halletme teşebbüsü yerine,<br />
öğretmenin haftalık görüşme saatine<br />
bakıp (Sprechstunde) önceden randevu<br />
alarak iletişime geçmenizdir.<br />
Ayrıca her dönemde bir defa yapılan<br />
Veli Toplantılarını da (Elternsprechtag)<br />
unutmamak lazım.<br />
Ev ödevlerine dikkat...<br />
- Çocuğunuzun okul defterini (Mitteilungsheft)<br />
günlük kontrol edin. Bilip<br />
bilmeden veya anlamadan hiçbirşeyi<br />
imzalamayın. Bu sayede yanlış anlaşılmalara<br />
da müsade etmemiş olursunuz.<br />
Ödevlerin çoğu bu defterde yazılı<br />
olacağından, çocuğununuz ödevlerini<br />
günü gününe yapmasına da yardımcı<br />
olursunuz. Ev ödevlerinin düzenli yaptırılması<br />
çocuğun okul başarısını mutlaka<br />
etkileyecektir. Böylece çocuk<br />
okula severek gidecek, aydınlık yarınlar<br />
için güzel düşler kuracaktır.<br />
Eğitimde aktif rol almak...<br />
- Ayrıca Tagesheim kurumunu açıklamak<br />
istiyorum; Bu kurum çalışan ebeveynlerin,<br />
çocuklarını öğle sonları<br />
(bakım, yeme-içme gibi) gereksinimlerinin<br />
karşılanması için gönderdikleri<br />
bir yerdir. Yani çoğumuzun bu konuyu<br />
yanlış anladığını vurgulamak isterim,<br />
sadece ev ödevlerine yardım edilen bir<br />
yer değildir. Bu yüzden eğer çalışmıyorsanız,<br />
bu kurumlar yerine çocuğun<br />
eğitiminde aktif yer almanızı tavsiye<br />
ederim. Almanca bilmemek bahane<br />
değildir. Onun ödevlerini yapacağı<br />
bir ortam ve zemin hazırlamak sizin<br />
sorumluluğunuz altındadır. İstenilince<br />
öğrenilmeyecek bir lisan yoktur dünyada...<br />
Yeter ki başka konulara gösterdiğimiz,<br />
gereken azim ve gayreti bu<br />
konuda da gösterelim.<br />
Düzen ve planlama...<br />
- Herşey planlamadan geçer. Bu sebepten<br />
herşeyi, çocuklarımızın eğitim<br />
ve öğrenime göre ayarlayalım: gezmelerimiz,<br />
arkadaş ziyaretlerimiz, misafir<br />
kabul etmelerimiz, uyku saatlarimiz,<br />
hafta sonu düğün-nişan merasimlerimiz<br />
hatta yaz tatillerimiz.<br />
- Birçoğumuzun sene sonuna doğru<br />
okuldan birkaç gün veya hafta önce tatile<br />
gidebilmek için izin alma çabaları...<br />
Özellikle bu konunun altını çizmek<br />
isterim: her öğrenci için 4 yılda bir kez<br />
izin alma hakkı var... (istisnai durumlar<br />
hariç) Eğer erken izne gitmeyi planlamışsanız<br />
ve daha önce böyle bir izin<br />
de almamışsanız, sene başında söylemeniz<br />
çok daha doğru olacaktır.<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
ÖVP Viyana Adayı Şirvan Ekici:<br />
"Durmak Yok<br />
Hizmete<br />
Devam"<br />
Çocuğunuzun sağlığı için...<br />
- Sağlıklı beslenme konusu da oldukça<br />
gündemde bir konu olsa gerek, bilhassa<br />
çocuklarınızın beslenme (Jause)<br />
kutusu açılınca. Her öğretmen bu<br />
konuda tavsiyelerde bulunur ama ben<br />
yine de acizane değinmek isterim.<br />
Hazır alınan tatlı, ekmekler ve gazlı<br />
içecekler yerine, çocuğunuzun çantasına<br />
hem besleyici tam buğday ekmeği<br />
hem de meyve ve sebze ağırlıklı bir<br />
beslenme kutusu koyabilirsiniz. Ayrıca<br />
obeziteden koruyabilmek için, okul<br />
harici spor aktivitelerini de unutmamak<br />
gerekir.<br />
Çocuğunuzla düzenli iletişim kurun...<br />
- Değinmek istediğim konulardan biri<br />
de Bayramlar: Bilindiği gibi, Müslüman<br />
öğrenciler isterlerse kendi bayramlarını,<br />
(Kurban ve Ramazan Bayramı)<br />
okula bildirmek şartıyla evlerinde aileleriyle<br />
kutlayabilirler. Peki bulunduğumuz<br />
ülkenin milli ve dini bayramları<br />
(Weihnachten, Ostern, Fasching vs.)<br />
konusunda nasıl davranmalıyız? Bu<br />
oldukça hassas bir konudur. Ayrıca<br />
çocuklarımızın ve hatta bazı ebeveynlerin<br />
de yeterince bilgiye sahip olmadıkları<br />
aşikâr. Bu konuda tek tavsiyem,<br />
her mevzuda olduğu gibi çocuklarınızı<br />
karşınıza alıp, onlara gereken bilgiyi<br />
vermeniz; her toplumun ve dinin kendine<br />
has bayramlarının olduğunu açıklamanızdır.<br />
Böylece kafalarının da<br />
karışmasını önlemiş, hem de özendirmemiş<br />
olursunuz.<br />
Doğum günleri...<br />
- Yine gündemden hiç eksilmeyen<br />
bir konu: Doğum günleri: Bildiğiniz<br />
gibi doğum günleri ve kutlamaları<br />
Avrupada; özellikle okul ve işyerlerinde,<br />
insanları onore etmek için<br />
kutlanan ve yavaş yavaş günlük<br />
hayatımıza da yansıyan bir aktivite<br />
oldu. Bu bakımdan aşırıya kaçmadan,<br />
fazla külfete girmeden çocuklarınızın<br />
okulda böyle bir kutlama yapmasına<br />
ve onore olup, sevincini paylaşmasına<br />
vesile olabilirsiniz.<br />
Şirvan Ekici, Viyana Eyalet Meclisi Seçimlerinde<br />
Avusturya Halk Partisi’nden (ÖVP) Aday olarak gösterildi<br />
11 Ekim <strong>2015</strong> tarihinde yapılacak Viyana Eyalet<br />
Seçimleri için ÖVP Partisi’nin tecrübeli ve tanınmış<br />
siyasetçisi Şirvan Ekici aday gösterildi. ÖVP Partisi’nin<br />
parti tüzügü gereği, yasal gereken tercihli oy<br />
sayısının 1,25’ni alırsa, yani 1200 oy alması durumunda<br />
Şirvan Ekici tekrar meclise seçilecek.<br />
1973 Kırşehir doğumlu Şirvan Ekici, iki buçuk yıl gibi<br />
rekor bir zamanda Viyana Üniversitesi Siyasal<br />
Bilimler ve Basın Yayın Bölümü’nden mezun oldu.<br />
Uzun yıllar ÖVP’nin Uyum Politikası Sözcüsü olan<br />
Şirvan Ekici, 2005-2010 yıllar arasında ÖVP Partisi<br />
için, Viyana Parlamentosu’nda milletvekilliği yaptı.<br />
Ağırlıklı olarak eğitim, gençlik ve entegrasyon konularında<br />
faal olan Şirvan Ekici, 2004 yılında topladığı<br />
5000 imza ile kreşlerin ücretsiz olmasında ciddi<br />
gayreti olduğu gibi, 2002 yılından bu yana Kurban<br />
ve Ramazan Bayramları’nda Müslümanlara tatil<br />
hakkı tanınması çalışmasını başlatan kişidir.<br />
<strong>2015</strong>’de yürürlüğe giren İslam Yasası kapsamında<br />
bu çalışması da gerçekleştirilmiş oldu. Bunun yanı<br />
sıra gençleri uyuşturucudan koruma ve kurtarma<br />
konusunda yıllardır çalışmalar yapmaktadır. Uzun<br />
yıllar "Eğitim Gelecektir - Bildung ist Zukunft" Derneği’nin<br />
Başkanlığını yapan Şirvan Ekici: "Gençler<br />
bizim göz bebeğimiz, onlar bizim geleceğimiz, bizim<br />
onlara ve onların eğitimine yatırım yapmamız<br />
gerekiyor! Buradaki gençlerimizin eğitim düzeyini<br />
yükseltmemiz gerekiyor." Seçildiğinde toplumun<br />
kanayan bütün yaralarına çözüm için çalışacağının<br />
sözünü veren Ekici: "Ben toplumumuzun sorunlarını<br />
biliyorum, bunların başında kiraların çok yüksek<br />
olması, işsizlik, gençlerimizin durumu ve toplum<br />
içerisinde yaşadıkları ayrımcılık geliyor."<br />
Bir başka konunun da altını çizen Şirvan Ekici, "Son<br />
yıllarda birçok ‘Aday’ geldi gitti, çoğu oyları topladılar<br />
ve sonra bir daha görünmediler. Biz 16 senedir<br />
meclis içi ve meclis dışı hizmetlerimize ve<br />
halkımız ile diyaloğumuza hiç ara vermedik. Durmak<br />
Yok, Hizmete Devam".<br />
2002 yılında o zamanın Başbakanı Wolfgang Schüssel<br />
tarafından keşfedilen Şirvan Ekici, şimdi Avrupa<br />
Birliği Komiseri Johannes Hahn’ın başkan olduğu<br />
dönemde milletvekilli oldu.<br />
1 Temmuz’dan bu yana Viyana Eyalet Partisi<br />
Entegrasyon Sorumlusu olarak da görev yapmakta.<br />
"Bütün partilerin kabuklarını kırarak daha çok göçmen<br />
temsilcisini meclise göndermeleri gerekiyor,<br />
toplumun gerçeklerini daha fazla görmezlikten<br />
gelemeyiz. Strache’ye vereceğimiz en güzel cevap<br />
sandıkta olur, bunu da unutmayalım."<br />
Viyana Üniversitesi’nde İslam ve Demokrasi dersi<br />
de veren Şirvan Ekici Kırşehir doğumlu ve bir çocuk<br />
annesidir.<br />
Çocuğunuza değer veriyorsanız...<br />
- Çocukların hassas noktalarından biri<br />
de el becerileri ve okulda yapmış olduğu,<br />
resim, biblo tarzı çalışmalarıdır.<br />
Bunların bir kısmı sınıfta sergilenirken,<br />
bir kısmını da öğretmen eve gönderir.<br />
Ancak bizim çocuklarımız eve götürmek<br />
yerine ya okulda bırakmayı ya da<br />
atmayı seçiyor. En çok da annelerinin,<br />
onları odalarına asmalarına izin vermediklerinden<br />
yakınıyor. Bazıları için<br />
basit bir sorunmuş gibi algılansa da,<br />
aslında önemli bir konu. Resimlere<br />
dikkatlice bakarsanız, çizimlerden<br />
ailesini nasıl algıladığını, hayata nasıl<br />
baktığını, nelere özlem çektiğini ve<br />
hayallerini görebilirsiniz.<br />
Bu satırları okuyanların: „Aaa, basit bir<br />
resim deyip geçmemek gerekliymiş“<br />
dediğini duyar gibi oluyorum. Çocukların<br />
gelişimindeki en önemli etkenlerden<br />
biri de ‘Takdir’ görmektir.<br />
Kısacası okuldan gelen her el emeğine<br />
saygı duyup, görebileceği biryere asın<br />
ve onun yaptıklarını önemsediğinizi<br />
hissettirin.<br />
Anne-Babalar Göreve...<br />
Sevgili hanımlar, sözlerim sadece size<br />
değil, ebeveynlere (anne ve baba) olacaktır.<br />
Çünkü çocuk eğitimi tek taraflı<br />
olmaz. Nasıl ki, bir kuş tek kanatla uçamazsa,<br />
bir çocukta tek taraflı eğitilip<br />
yetiştirilemez. Bu bakımdan burada<br />
babalara da seslenmek istiyorum:<br />
„Ben çalışıyorum, vaktim yok“ demek<br />
bir kurtuluş değildir. Siz de vaktiniz<br />
elverdiğince çocukların eğitiminde söz<br />
sahibi olmalısınız. Bu sayede ilerde<br />
„Biz nerde yanlış yaptık“ sorusunu sormaya<br />
da gerek kalmadığını göreceksiniz.<br />
Çocuklarınızın hal dilinden en iyi<br />
siz anlarsınız Aynı odada mesafeler<br />
oluşmasına izin vermeyin! Onları ve<br />
kendinizi modern dünyanın oyuncaklarıyla<br />
avutmak yerine, eğitim ve gelişimleriyle<br />
vaktinde ilgilenin...<br />
Hayırlı ve başarılı bir eğitim-öğretim<br />
yılı olması dileğiyle...<br />
Foto: Eren Aydın
www.oevp-wien.at<br />
MANFRED JURACZKA:<br />
ES ZÄHLT, WAS JEMAND LEISTET –<br />
UND NICHT, WOHER JEMAND KOMMT.
EYLÜL <strong>2015</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 6<br />
© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />
Die 71 toten Schutzsuchenden in einem LKW<br />
in Parndorf haben uns alle entsetzt zurückgelassen.<br />
Gleichzeitig sind sie leider nicht<br />
die ersten toten Flüchtlinge. Tote Schutzsuchende<br />
im Mittelmeer, tote Vertriebene in<br />
Kastenwagen und Transportern, Tote, die an<br />
einer verminten Grenze am Landweg umgekommen<br />
sind... Diese Todesfälle wiederholen<br />
sich Monat für Monat, Jahr für Jahr. Immer<br />
nur von „tragischen Einzelfällen“ zu sprechen<br />
ist eine Lüge, mit der die EU schon zu lange<br />
lebt - schon längst ist das Massensterben<br />
jener, die versuchen, sich in die EU zu retten,<br />
scheinbar miteinkalkuliert. Das ist unerträglich<br />
und muss geändert werden.<br />
Mit Assads Bomben und den Schlächtern von<br />
IS im Rücken, wird keine Mauer zu hoch und<br />
kein Meer zu gefährlich sein für Menschen,<br />
die um ihr Leben rennen. Weder härtere<br />
Grenzkontrollen noch die Verschärfung von<br />
Alev Korun<br />
Abgeordnete zum<br />
Naonalrat (Die Grünen)<br />
alev.korun@gruene.at<br />
71 tote Flüchtlinge<br />
und Wir<br />
Schlepperstrafen wird sie von ihrem Überlebensversuch<br />
abhalten können. Die Abschottungspolitik<br />
hindert niemanden am Kommen,<br />
sie erhöht nur die Schlepperpreise, da Flüchtlinge<br />
gar nicht legal einreisen dürfen, und<br />
sie erhöht die Todeszahlen, da die Flucht<br />
immer riskanter und damit lebensgefährlicher<br />
wird.<br />
Deshalb braucht es legale Einreisemöglichkeiten<br />
und sichere Schutzkorridore für Flüchtlinge,<br />
um bezahlten Schleppern die<br />
Geschäftsgrundlage zu entziehen. Gleichzeitig<br />
braucht es eine gerechte, solidarische<br />
Verteilung der Flüchtlinge auf ALLE 28<br />
EU-Staaten, also gelebte Solidarität unter<br />
den EU-Ländern. Für die gelebte Solidarität<br />
möchte ich allen Menschen ganz herzlich<br />
danken, die Menschen in Not mit Sach- oder<br />
Zeitspenden unterstützen. Danke für Ihre<br />
Mitmenschlichkeit!<br />
Glawischnig: "Hilfe für Flüchtlinge im Mittelpunkt"<br />
Eva Glawischnig, Bundessprecherin und Klubobfrau<br />
der Grünen: „Österreich steht angesichts von tausenden<br />
Kriegsflüchtlingen, die an unsere Grenze<br />
kommen, vor einer großen Herausforderung. Im<br />
Mittelpunkt aller jetzt gesetzten Maßnahmen muss<br />
die humanitäre Hilfe stehen.“<br />
Avrupalı Türkler<br />
seçime hazır...<br />
Türk vatandaşı<br />
gurbetçiler 3. kez<br />
sandığa gidiyor...<br />
50 yılı aşkındır Avrupa'da olan vatandaşlarımız, 1 Kasım<br />
<strong>2015</strong> tarihinde yapılacak olan 25. Dönem Milletvekili<br />
Genel Seçimi ile 14 aylık süreç içinde üçüncü kez sandık<br />
başına gidiyor. Avrupalı Türkler için açıklanan seçim<br />
takvime göre yurtdışında oy kullanma işlemi 8 Ekim'de<br />
başlayıp 25 Ekim'de sona erecek.<br />
Türk vatandaşı olan ve yurt dışı seçmen kütüğüne kayıt<br />
yaparak oy kullanma hakkı kazanan vatandaşların,<br />
gümrük kapılarında oy verme işlemi 1 Kasım'a kadar 24<br />
saat boyunca devam edecek. Açıklanan seçim takvimi kapsamında,<br />
seçmenler randevu almaksızın bulundukları ülke<br />
için belirlenen günlerde ve bağlı oldukları konsolosluk ya<br />
da konsoloslukların belirlediği adreslere giderek oylarını<br />
kullanabilecek.<br />
Avrupada yaşayan vatandaşlarımızın oy verme işlemleri<br />
tamamlandıktan sonra, özel torbalara aktarılacak olan<br />
oylar mühürledikten sonra saklama kuruluna teslim<br />
edilecek. Güvenli odalarda saklanan oylar uçaklarla<br />
Ankara’ya gönderilecek ve 1 Kasım tarihinde Türkiye'de<br />
oy verme işleminin tamamlanmasının ardından açılıp<br />
sayılacak.<br />
"Yurtdışı Seçmen Çağrı Merkezi"<br />
26. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinde yurtdışında<br />
yaşayan Türk vatandaşlarının oy kullanma çalışmaları<br />
çerçevesinde, vatandaşları aydınlatmak ve sorularını<br />
yanıtlamak amacıyla Yüksek Seçim Kurulu tarafından<br />
"+90 444 99 75" telefon numarası ile<br />
"Yurtdışı Seçmen Çağrı Merkezi" oluşturulmuştur.<br />
Kısa bir süre önce faaliyete başlayan Çağrı Merkezi,<br />
2 Kasım <strong>2015</strong> tarihine kadar Türkçe olarak hizmet verecektir.<br />
"Das Wichtigste ist der Ausbau der Hilfsstrukturen,<br />
damit die Flüchtlinge gut und menschenwürdig<br />
versorgt werden können. Österreich muss daher<br />
alle zur Verfügung stehenden Kräfte bündeln, um<br />
dies sicherzustellen und diese Herausforderung zu<br />
meistern."<br />
Viyana (OTS)- Yapılan güncel<br />
bir araştırma ve anket sonuçlarına<br />
göre, Avusturya<br />
halkının büyük bölümü, toplum<br />
genelinde eşitsizliğin<br />
korkutucu boyutlara ulaştığı<br />
görüşünde.<br />
Hükümet birşey yapmıyor...<br />
Ankete katılanların %85’i<br />
eşitsizliğe karşı hükümetin<br />
çok az şey yaptığına, zengin<br />
olmak için de iyi bir iletişim<br />
ağının en önemli faktör<br />
olduğuna inanıyor.<br />
Gelirde, varlıkta, eğitim ve<br />
sağlık sistemine erişimde<br />
eşitsizlik…<br />
Genel olarak toplumda eşitsizlik<br />
konusu, kısa bir süre<br />
önce yapılan Alpbach Avrupa<br />
Forumu’nda ve geniş<br />
bir halk kitlesinde çokça tartışıldı.<br />
Linz Pazar Araştırmaları<br />
Enstitüsünün ‘‘trend’’<br />
ekonomi dergisi için yaptığı<br />
ankete göre Avusturyalıların<br />
%72’si toplumdaki eşitsizliğin<br />
korkutucu boyuta ulaştığını<br />
düşünüyor, buna karşılık<br />
%13’lük bir kesim kendi gücüyle<br />
zengin olma fırsatının<br />
Quelle: gruene.at<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Avusturya Aile ve Gençlik Bakanı Sophie Karmasin:<br />
“İnsanların Radikalleşmesi<br />
Baştan Önlenmeli’’<br />
Gençlik ve Aile Bakanlığı’nın bünyesinde<br />
8 aydan fazladır faal durumda olan<br />
"Beratungsstelle Extremismus - Radikalizm<br />
Danışma Merkezi" adlı bir bölüm mevcut.<br />
Yaşanan tecrübeler merkezin kurulmasının<br />
ne kadar iyi ve önemli bir karar olduğunu<br />
gösterdi.<br />
Merkezin ilk ve başlıca amacı, okulda ve<br />
ailede, arkadaş ve aile çevresindeki endişe<br />
uyandıran kişilere karşı ülkede yaşayan herkesin<br />
yanında olmak. İkinci ve yine temel<br />
amacı radikalliğe karşı önleyici tedbirler<br />
almak, diğer uzmanlarla birlikte stratejiler<br />
geliştirmek, bunları takip etmek ve yerel<br />
ağlar kurmak. Daha ilk aylardan itibaren<br />
bu kuruluşlar uluslararası düzeyde de kabul<br />
ve beğeni kazandı. Somut örnek bir OECD<br />
toplantısında en iyi pratik örnek olarak<br />
tanıtıldı.<br />
Gençlik ve Aile Bakanı Sophie Karmasin’e<br />
göre en belirleyici faktör çok sıkı bir engelleme,<br />
yani insanları radikalleşmeden bulmak<br />
ve önüne geçmek. Şu ana kadar 136<br />
din bazlı, 4 adet te ırkçılık motifli vakıa kaydedildi.<br />
Radikalliğin cinsiyeti, yok kız ve<br />
erkek aynı derecede muhatap oluyor. Karmasin<br />
devamla, "Şu anda 47 aile ile birebir<br />
ilgileniyoruz. Mobil danışmanlık ekibimiz<br />
ülke genelinde faal ve acil durumlarda çok<br />
önemli destek sağlamaktalar.<br />
Müdür, öğretmen ve sosyal alanda çalışanlar<br />
da danışma merkezinin verdiği hizmetlere,<br />
özellikle geliştirme eğitimi ve bilgilendirme<br />
materyallerine büyük ilgi gösteriyor.<br />
Şimdiye kadar 1000’den fazla katılımcıyla<br />
birlikte 50 ileri ve geliştirme çalışması<br />
gerçekleştirildi. Muhatap aile bireylerini<br />
ve arkadaşlarını da, bireyde radikallik eğilimlerini<br />
fark ettiklerinde 0800/20 20 44<br />
numaralı hattı kullanma konusunda cesaretlendirmek<br />
istiyorum çünkü, aramaları<br />
herkesin yararınadır."<br />
Karmasin: „Menschen „abfangen“ bevor sie sich radikalisieren“<br />
Avusturyalıların yüzde 72’si eşitsizliğin<br />
korkutucu şekilde arttığına inanıyor...<br />
Eşitsizlik alarm veriyor<br />
Avusturya’da şimdiye dek<br />
bu kadar iyi olmadığı ifadesini<br />
onaylıyor. Ankete katılanların<br />
2/3’si ekonomide<br />
verimlilik için bir miktar eşitsizliğin<br />
olması gerekir tezine<br />
de inanmıyor.<br />
Artan güvensizliğin sorumlusu<br />
kötü siyasettir...<br />
Siyaset toplumdaki eşitsizliğin<br />
en büyük sorumlusu olarak<br />
gösteriliyor. Ankete<br />
katılanların %85’i, mevcut<br />
olan eşitsizliği azaltmak için<br />
hükümetin çok az bir çaba<br />
harcadığını söylüyor.<br />
Avusturyalıların %49’u kendi<br />
ekonomik durumunu 5 yıl<br />
önceki durumundan daha<br />
belirsiz buluyor.<br />
Avusturya’da zengin olmak<br />
için şu en önemli 5 faktör ön<br />
plana çıkıyor:<br />
1. İyi bir iletişim ağı, örneğin<br />
ekonomide (%80).<br />
2. Kendi performans ve yetisi<br />
(%70).<br />
3. İyi bir eğitim ve yetişme<br />
(%67).<br />
4. Azim (%66).<br />
5. Zengin doğmak (%57).<br />
İstikrar sorunu toplumun<br />
ruh halini etkiliyor...<br />
Yapılan ikinci bir anket ise,<br />
halkın karamsarlığının arttığını<br />
ve özellikle işgücü piyasasındaki<br />
istikrarsızlığın<br />
insanların ruh halini olumsuz<br />
etkilediğini ortaya çıkardı.<br />
Avusturyalılar, rekor işsizlik,<br />
sosyal statüsünü kaybetme<br />
korkusu, işgücü pazarındaki<br />
ucuz rekabet gibi nedenlerle<br />
Avusturya’da ekonomik durumunun<br />
artık kararlı olmadığı<br />
görüşünde. Ankete göre<br />
%49’luk kesim son 5 yılda<br />
kendileri için belirsizliğin<br />
arttığını ifade ediyor, %4<br />
durumlarındaki belirsizliğin<br />
© Bernd Kasper / pixelio.de<br />
değişmediğini, %23 ise durumlarının<br />
daha güvenli<br />
olma eğiliminde olduğunu<br />
-bu ekonomik sektör ve<br />
branşların birbirinden farklı<br />
olarak gelişmesinin bir göstergesi-<br />
söylüyor.<br />
‘Artan belirsizliğin en<br />
önemli sebepleri nelerdir?’<br />
sorusuna %58 Avusturya’da<br />
kötü siyaset, %48 Avrupa<br />
Birliği’nde kötü siyaset, %30<br />
holdingler, %10 kendi bireysel<br />
hatası (işletmesinde ya<br />
da çalışma tarzındaki hatası)<br />
ve %19 yabancı işgücünün<br />
oranının yüksekliğinin istikrarsızlığa<br />
sebep olduğu, cevabı<br />
verildi.<br />
Umfrage: Fast drei Viertel der<br />
Österreicher glauben, dass die<br />
Ungleichheit in der Gesellschaft<br />
beängstigend gestiegen sei<br />
Foto: BMFJ/Aigner
7 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
EYLÜL <strong>2015</strong><br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Top-Versand mit<br />
der Post<br />
Für Ihre Kunden sind Top-Paketversand<br />
und bester Service sehr wichtig. Funktioniert<br />
der Versand gut und schnell, wird gerne wieder<br />
bestellt. Ein verlässlicher Businesspartner<br />
im Paketversand stärkt Online-Händler und<br />
ist für den Erfolg entscheidend. Die Österreichische<br />
Post AG punktet hier mit hoher Kompetenz<br />
bei Logistik und Innovation, Service<br />
sowie Qualität. Für Privatkunden gibt es<br />
immer mehr praktische Services, wie die Paketumleitung,<br />
Post App, Samstagszustellung,<br />
Bestellung direkt in eine Wunsch-Postfiliale,<br />
den Wunschtag (Zustelltag um bis zu<br />
fünf Tage verschieben) und viele mehr.<br />
Die Österreichische Post AG bietet für kleinere<br />
sowie große Unternehmen passende<br />
Businesslösungen. Für ein Paketangebot einfach<br />
eine E-Mail mit Ihrer Paketmenge und<br />
Postleitzahl an paket@post.at schreiben, ein<br />
Vertriebsmitarbeiter in Ihrer Nähe wird mit<br />
Ihnen Kontakt aufnehmen.<br />
www.post.at<br />
Posta ile En İyi<br />
Paket Yollama<br />
Müşterileriniz için en iyi şekilde paketi<br />
yollama ve en iyi servis çok önemlidir.<br />
Gönderi iyi ve hızlı olursa tekrar ısmarlanır.<br />
Paket yollamada güvenilir bir iş ortağı<br />
Online-Bayiyi güçlendirir ve başarı için de<br />
belirleyicidir. Avusturya Posta Kuruluşu,<br />
lojistik ve yenilenme, servis ve kalitedeki<br />
yüksek becerisiyle puan kazanmaktadır.<br />
Bireysel müşteriler için paket yönlendirme,<br />
posta uygulamaları (Post App), cumartesi<br />
teslimatı, doğrudan istenilen postane<br />
şubesine sipariş, istenilen gün (teslimat<br />
istek üzerine 5 güne kadar ertelenebilir) ve<br />
daha bir çok pratik hizmetler mevcut.<br />
Avusturya Posta Kuruluşu, büyük olduğu<br />
gibi küçük firmalar için de uygun işletme<br />
çözümleri sunmaktadır. Bir paket teklifi<br />
için sadece paket büyüklüğü ve posta<br />
kodunuzu paket@post.at adresine yazın,<br />
yakınızdaki bir işletme çalışanı sizinle iletişime<br />
geçecektir.<br />
© Österreichische Post AG / Werner Streitfelder<br />
Yeni iPhone’lar Eylül sonunda Avusturya’da satışa çıkıyor...<br />
İşte merakla beklenen<br />
iPhone 6S ve iPhone 6S Plus<br />
Apple, merakla ve sabırsızlıkla beklenen<br />
iPhone 6s ve iPhone 6s Plus telefonlarını<br />
tanıttı.<br />
Tasarımsal açıdan iPhone 6 ile aynı olan<br />
iPhone 6s güçlendirilmiş donanımı ve 3D<br />
Touch özelliği ile farkını ortaya koyuyor.<br />
Apple, her iki yılda bir duyurulan tüm “s”<br />
serilerinde olduğu gibi, iPhone 6s için de,<br />
performans anlamında büyük bir hamle<br />
yaptı. iPhone 6s, 2 çekirdekli bir işlemci ve<br />
2 GB RAM ile geliyor.<br />
iPhone 6 ve iPhone 6 Plus'ta Apple tarafından<br />
tasarlanan A8 çipi bulunuyor. Bu<br />
çip, ilk iPhone'dakiyle kıyaslandığında 50<br />
kat daha hızlı. A8 çip, işlem yapmada %25<br />
daha hızlı, grafik performansı da %50<br />
daha iyi. Enerjiyi de %50'ye kadar daha<br />
verimli kullanıyor.<br />
3D TOUCH TEKNOLOJİSİ<br />
iPhone 6s ve iPhone 6s Plus'ın en<br />
dikkat çeken özelliği ekranında kullanılan<br />
3D Touch teknolojisi. Bu teknoloji sayesinde<br />
iPhone 6s ve iPhone 6s Plus, cihaza<br />
dokunurken uygulanan basıncı ölçebiliyor.<br />
Basınç ölçümü özelliğiyle yeni iPhone'lar<br />
ekrana hafifçe dokunma ile güçlü bir<br />
şekilde bastırma arasındaki farklı algılayabiliyor.<br />
KAMERA YETENEKLERİ<br />
Apple, yeni iPhone modellerinde 12 megapiksel<br />
iSight kamera kullanmaya başladı.<br />
Full HD video kaydına ek olarak 4K<br />
çözünürlüğünde video kaydı yapmak da<br />
iPhone 6s ve iPhone 6s Plus'ın kameralarıyla<br />
artık mümkün.<br />
FOTOĞRAFTA YENİ BOYUT<br />
Ekranın normalden üç kat daha güçlü bir<br />
şekilde parlamasını sağlayan özel bir ekran<br />
çipi olan Retina Flash, özçekim (selfie) esnasında,<br />
bir ön flaş etrafınızdaki ışığı tespit<br />
ediyor. Ardından, ekrandaki True Tone<br />
Flash ortam ışığıyla uyumlu bir şekilde,<br />
aslına daha uygun renklere ve daha doğal<br />
görünen cilt tonlarına sahip fotoğraflar<br />
çekmeye olanak sağlıyor.<br />
Live Photos isimli özellik ise anları hareketli<br />
ve sesli bir şekilde yakalayarak, fotoğrafa<br />
yeni bir bakış açısı sunuyor. Bu özellik<br />
sayesinde fotoğrafla birlikte çekildiği anın<br />
öncesi ve sonrası da hareketli ve sesli olarak<br />
kaydediliyor.<br />
Foto: Apple<br />
█dieser mann bewegt█<br />
█74 millionen pakete in über█<br />
█200 länder pro jahr.█<br />
█ helmut zaufall, logistik team█<br />
Wer so viel leistet und immer sein Bestes gibt, darf stolz darauf<br />
sein, als Nr. 1 zu gelten. Rund um die Uhr sorgen wir dafür, dass<br />
Pakete aus aller Welt schnell, pünktlich und sicher ihr Ziel erreichen.<br />
Nutzen auch Sie die vielen Vorteile des stärksten Logistikpartners!<br />
Nähere Infos unter post.at/logistik-team<br />
Wenn’s wirklich wichtig ist, dann lieber mit der Post.<br />
Entgeltliche Einschaltung
EYLÜL <strong>2015</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 8<br />
© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />
Nurten YILMAZ<br />
Abgeordnete zum Nationalrat (SPÖ)<br />
nurten.yilmaz@parlament.gv.at<br />
Flucht ist kein<br />
Verbrechen<br />
60 Millionen Menschen sind weltweit<br />
auf der Flucht. 71 von Ihnen sind vorletzte<br />
Woche verstorben in einem abgeriegelten<br />
LKW auf ihrem Weg in den<br />
Westen. Sie wurden ermordet von<br />
Schleppern, im Stich gelassen und einfach<br />
abgestellt in ihrem fahrenden<br />
Grab. Trauer und Entsetzen im ganzen<br />
Land. Anscheinend wurden die Hintermänner<br />
für diese Tat in Ungarn mittlerweile<br />
gefasst. Gut so. Wer aber<br />
glaubt, mit Strafrecht und polizeilicher<br />
Verfolgung der Schlepperei oder der aktuellen<br />
Fluchtbewegung beizukommen,<br />
irrt. So absurd es auf den ersten Blick<br />
klingen mag: Nur legale Fluchtwege<br />
könnten den Schleppermarkt trocken<br />
legen und den Schutzsuchenden ihr<br />
Leben retten. Der Staat und die europäische<br />
Staatengemeinschaft müssen<br />
im Grunde zu "Fluchthelfern" werden,<br />
damit die Schutzsuchenden aus Syrien<br />
nicht mehr auf Ausbeuter - ich kann das<br />
Wort Schlepper nicht mehr hören - angewiesen<br />
sind. Es braucht legale Fluchtrouten<br />
nach Europa, d.h. Korridore für<br />
Schutzsuchende, damit sich diese nicht<br />
auf kaputten Schiffen in Lebensgefahr<br />
bringen oder von überforderten Grenzpolizisten<br />
mit Pfefferspray und Stacheldraht<br />
"empfangen" werden. Es braucht<br />
auch wieder die Möglichkeit, direkt bei<br />
Botschaften oder über den UNHCR<br />
einen Antrag stellen zu können. Eben<br />
weil es keine legalen Wege gibt, Asyl zu<br />
beantragen, sind die Flüchtlinge auf<br />
Schlepperei angewiesen. Den Schutzsuchenden<br />
muss Schutz gegeben werden,<br />
der Schlepperei und dem Töten<br />
muss die Grundlage entzogen werden.<br />
Noch mehr Grenzzäune werden niemanden<br />
davon abhalten, der gerade<br />
vor dem Terror der IS mit seiner Familie<br />
entflohen ist. Natürlich, es braucht<br />
endlich eine gemeinsame, europäischen<br />
Asyl- und Migrationspolitik auf<br />
Basis unserer Menschenrechte und<br />
der Genfer Flüchtlingskonvention.<br />
Innerhalb der EU sind gleiche Mindeststandards<br />
in den Verfahren und in<br />
der Betreuung der AsylwerberInnen<br />
ebenso nötig wie ähnliche Anerkennungsquoten<br />
in den Mitgliedsstaaten.<br />
Nötig ist ebenfalls eine solidarische<br />
"Aufteilung" der Schutzsuchenden. In<br />
erster Linie muss aber das Sterben<br />
aufhören: In Syrien, im Mittelmeer und<br />
auf den Straßen. Sofort.<br />
Geçtiğimiz günlerde Viyana il genel<br />
meclisi kadından sorumlu üyesi<br />
Sandra Frauenberger, Viyana şehri<br />
24 saat kadın acil arama hattı (24-<br />
Stunden Frauennotruf) bilinçlendirme<br />
kampanyasını tanıttı ve bu<br />
çalışmanın kadına şiddet konusunda<br />
bilinçlenmeye ve aktif olarak<br />
karşısında durmaya önemli bir<br />
katkı sağlayacağını ifade etti.<br />
Kampanyanın ağırlık konusu kamusal<br />
alanda güvenlik. Bilgilendirmenin<br />
yanında, kararsız kalınan<br />
durumlarda kadınları güçlendirici<br />
çalışmalar da olacak. Bilgiler, gündüz<br />
ve gece her an ulaşılabilen 01<br />
71719 numarasının el altında olması<br />
için cüzdana sığan küçük kartlar<br />
şeklinde olacak. 24 saat kadın<br />
acil arama hattı yöneticisi Martina<br />
K. Sommer: ‘‘Bu hattımız yalnız şiddet<br />
kurbanları için değil, aynı zamanda<br />
bir arkadaş ya da tanıdığın<br />
da şiddete maruz kalma olasılığı<br />
durumunda ya da şiddet tanığı<br />
olarak nasıl davranılması gerektiği<br />
konusunda bilgilenmek için başvurulacak<br />
bir danışma merkezidir.<br />
Kamusal alanda bir saldırıya rastlanıldığında<br />
olaya kayıtsız kalmamak,<br />
olası katkımızı sunmak önemlidir.<br />
Aktif müdahalemizi yaparken de<br />
kendimizi tehlikeye atmamaya dikkat<br />
etmeliyiz. Gençler, emekliler ve<br />
diğer ilgilenenlerle yaptığımız<br />
çalışmalarda onlara restoran,<br />
cadde ve toplu ulaşımda medeni<br />
cesaretlerini nasıl doğru şekilde<br />
kullanacaklarını aktarıyoruz.’’<br />
Frauenberger bir kez daha psikolojik<br />
baskının suçlar kapsamına alınmasını<br />
talep etti. Kadının yakın<br />
sosyal çevresinden eşinden ya da<br />
partnerinden şiddet gördüğünü ve<br />
psikolojik baskının yaygın bir kontrol<br />
ve baskı mekanizması olarak<br />
kullanıldığını ve danışmanlık tecrübelerinin<br />
de bunu teyit ettiğini<br />
ifade etti. Bunun kendi başına bir<br />
suç unsuru teşkil etmesini istedi.<br />
Frauenberger’in talep ettiği diğer<br />
tedbirler de sınır dışı edilen şiddet<br />
suçluları için davranış eğitimi,<br />
hakim ve savcılar için de kadına<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Çıraklık eğitiminde başarısız<br />
olanların sayısı artıyor...<br />
Gençler ders çalışıp sınavı geçmek yerine pes ediyor<br />
Her geçen yıl çıraklık eğitimi yapanların<br />
başarısızlık oranı artıyor. Avusturya Ticaret<br />
Odasının yaptığı araştırmaların sonuçları<br />
bunun kanıtı. Avusturya’da geçtiğimiz yıl<br />
toplam 57.589 kişi çıraklığa geçiş bitirme<br />
sınavına girdi ve bunlardan 10.543’ü başarısız<br />
oldu. Sayılar eğitimin ve eğitim sonunda<br />
yapılan bitirme sınavının ciddiye alınması<br />
gerektiğini gösteriyor.<br />
Her 100 kişiden 18’i sınavda kaldı...<br />
2013’de %17.7 olan başarısızlık oranı<br />
2014’de %18.3’e çıktı. Bu her beş çıraklık<br />
eğitimi gören gençten birinin bitirme sınavında<br />
başarısız olması demek, neyse ki<br />
bitirme sınavını tekrarlama imkânı olduğu<br />
için daha kötüsü olmuyor. Yine de yıl be<br />
yıl sınavlarda, ilkinde başarısız olup sınavı<br />
tekrarlayanların sayıları azalıyor.<br />
Çoğu pes ediyor<br />
2014’de bitirme sınavında 10<br />
binin üzerinde başarısız varken<br />
sadece bunlardan 4.730’u sınavı<br />
tekrarladı. Bu yaklaşık 6<br />
bin kişinin havlu attığını gösteriyor.<br />
Bunlar mesleki eğitimlerini<br />
tamamlamadan ortada<br />
kalanlar ve bunlara henüz ilk<br />
sınav öncesi vazgeçenler de<br />
ekleniyor.<br />
İşsizlik tehlikesi büyüyor<br />
Artan işsizlik nedeniyle meslek<br />
eğitimi daha çok önem arzediyor.<br />
İş Piyasası Kurumu’nun<br />
(AMS) verilerine göre sonlandırılmış<br />
bir çıraklık eğitimi olan<br />
kişinin, eğitimini bitirmeyene göre işsiz<br />
kalma olasılığı daha düşük. Bunu AMS’nin<br />
son Temmuz verilerinde görmek mümkün:<br />
Sadece zorunlu eğitimi almış kişilerde işsizlik<br />
oranı %23.1 iken bu oran çıraklık eğitimini<br />
bitirmiş kişilerde yalnızca %6.6 oranında.<br />
En başarısız boyacılar<br />
Yıllardır boyacılık mesleki eğitiminde başarısızlık<br />
en yüksek oranda. 2014’de bu alanda<br />
çıraklık eğitimine başlayan 970 kişiden 364’ü<br />
başarısız oldu. Motor teknik ve metal teknik<br />
gibi iddialı teknik meslek eğitimlerde de başarısızlık<br />
oranı ortalamanın üstünde. Buna<br />
karşılık bankacılık ve sigortacılık eğitiminde<br />
başarı oranı pozitif olarak öne çıktı. Çıraklık<br />
mesleki eğitimi bitirme sınavı istatistiklerine<br />
göre 2014’de bankacılık eğitimi alanların bitirme<br />
sınavında sadece %2’si başarısız oldu.<br />
Jeder fünfte Lehrling scheitert bei der Abschlussprüfung<br />
© Stephanie Hofschlaeger / pixelio.de<br />
Frauenberger: ‘‘Kadına şiddet<br />
konusunda duyarlı olmalıyız’’<br />
„Dabei sein heißt beteiligt<br />
sein – aber sicher!“<br />
şiddet konusunda zorunlu eğitim<br />
verilmesidir.<br />
24 saat kadın acil arama hattı,<br />
2014 yıllık raporuna göre uygulanan<br />
şiddetin türü %40’ı fiziksel,<br />
%32 cinsel, %28 psikolojik ve mağdurların<br />
%60’ı 20-39, %20’si 40-59<br />
yaş aralığında %3’ü ise 60 yaşın üstünde.<br />
4’te 1’i göçmen kökenli.<br />
%80’nin eğitim düzeyi mecburi eğitimden<br />
daha yüksek ve %15’i yüksek<br />
okul mezunu. Failler öncelikle<br />
(eski) eşler.<br />
24 saat kadın acil 2014’de 6699 telefon,<br />
1086 yüzyüze, 783 internet<br />
aracılığıyla toplam 8568 danışmanlık<br />
hizmeti verdi. Çoğu davalarda<br />
olmak üzere, toplamda 151<br />
mağdura eşlik etme hizmeti gerçekleştirdi.<br />
24 saat kadın acil arama hattı<br />
hizmeti alanlar organizasyon<br />
hakkındaki bilgilere %25 sosyal<br />
çevreleri, %24 internet/telefon<br />
rehberi, %20 diğer kuruluşlar, %12<br />
polis ve %9’u da sağlık sistemi<br />
yoluyla ulaştılar. Cinsel şiddete<br />
Fotos: Alexandra Kromus / PID<br />
maruz kalan grubun %22’si olayın<br />
üzerinden bir yıldan fazla süre geçtikten<br />
sonra, 24 saat kadın acil<br />
arama hattına başvurmuş, buna<br />
karşılık fiziksel ve psikolojik şiddet<br />
gören kurbanların büyük kısmı ise<br />
olaydan sonra 12 saat içinde durumu<br />
bildirmiş. Telefonla yapılan<br />
danışmanlığın yarısı 12-18 saatleri<br />
arasında, dörtte biri 18-06 saatleri<br />
arası yapılmış.<br />
YAPILACAK ÇALIŞMALAR:<br />
- Frauennotruf’un çalışmaları.<br />
- İsteğe bağlı başvuruyla çalışmalar.<br />
Bunun için güncel tarihler: 13<br />
Ekim ve 5 Kasım 17.30-19.30 saatleri<br />
arasında.<br />
- Viyana Gençlik Merkeziyle birlikte<br />
kızlar için ‘‘Sınırları Tanımak, Sınır<br />
Koymak’’ isimli çalışması.<br />
- Emekli kulüpleriyle birlikte emekliler<br />
için toplantılar.<br />
Frauenberger startet Sensibilisierungskampagne zu Gewalt an Frauen:<br />
„Dabei sein heißt beteiligt sein – aber sicher!“
VİYANA SEÇİMİ <strong>2015</strong> / WIEN-WAHL <strong>2015</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
EYLÜL <strong>2015</strong><br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Viyanalılar 11 Ekim’de toplam 1.499 sandıkta<br />
belediye meclisi ve ilçe temsilcilerini seçecek<br />
Viyana 11 Ekim’de<br />
© Dieter Schütz / pixelio.de<br />
(rk) 11 Ekim seçim günü Viyana’da,<br />
1.499 seçim sandığı 7.00-17.00<br />
saatleri arasında seçmenin hizmetinde<br />
olacak. Bu sandıkların 30’u<br />
Viyana hastanelerinde, yaşlı ve<br />
bakım evlerinde kurulacak. Yaklaşık<br />
650 kadarı ise engelli girişi ve<br />
tekerlekli sandalyelere uygun<br />
kabinlerle düzenlendi. Seçimden<br />
sorumlu meclis üyesi Sandra<br />
Wien-Wahl<br />
<strong>2015</strong><br />
1.499 Wahllokale<br />
(rk) Am Wahltag, dem 11. Oktober<br />
<strong>2015</strong>, stehen den Wienerinnen und<br />
Wienern insgesamt 1.499 Wahllokale<br />
in der Zeit zwischen 7.00 und<br />
17.00 Uhr zur Verfügung. Davon<br />
werden in den Wiener Spitälern,<br />
Geriatriezentren und Pflegewohnhäusern<br />
30 Wahlgelegenheiten<br />
eingerichtet. Rund 650 Wiener<br />
Wahllokale werden barrierefrei<br />
zugänglich und mit einer Rollstuhl-<br />
Wahlzelle ausgestattet sein. "Wien<br />
ist auf die bevorstehenden Gemeinderats-<br />
und Bezirksvertretungswahlen<br />
bestens vorbereitet", erklärt die<br />
für Wahlen in Wien zuständige<br />
Stadträtin Sandra Frauenberger.<br />
Über die Adresse des zuständigen<br />
Wahllokals informiert die "Amtliche<br />
Wahlinformation". Sie wird den<br />
wahlberechtigten Wienerinnen und<br />
Wienern rund zwei Wochen vor der<br />
Wahl per Post zugestellt. Bereits<br />
jetzt ist die Suche nach dem zuständigen<br />
Wahllokal im Internet unter<br />
www.wahlen.wien.at möglich.<br />
Im digitalen Stadtplan der Stadt<br />
Wien (www.wien.gv.at/stadtplan)<br />
sind alle Wahlstandorte eingezeichnet.<br />
An jedem dieser Standorte<br />
befindet sich ein Wahlkarten-Wahllokal.<br />
Wählen mit Wahlkarte<br />
Wer am Wahltag nicht in seinem<br />
zuständigen Wahllokal wählen kann,<br />
hat mit einer Wahlkarte die Möglichkeit,<br />
in einem beliebigen Wiener<br />
Wahlkarten-Wahllokal oder per<br />
Briefwahl seine Stimme abzugeben.<br />
Wahlkarten können bereits jetzt beantragt<br />
werden. Eine Beantragung<br />
erfolgt am einfachsten online unter<br />
www.wahlen.wien.at. Wahlkarten<br />
werden aber voraussichtlich erst<br />
ab dem 23. September <strong>2015</strong> ausgestellt,<br />
da erst zu diesem Zeitpunkt<br />
die Wahlvorschläge und die Stimmzettel<br />
für die Wiener Gemeinderatsund<br />
Bezirksvertretungswahlen vorliegen.<br />
Fakten zur Briefwahl, zur Beantragung<br />
von Wahlkarten sowie alle<br />
weiteren Informationen zu den<br />
Wiener Gemeinderats- und Bezirksvertretungswahlen<br />
<strong>2015</strong> sind online<br />
unter www.wahlen.wien.at abrufbar.<br />
Darüber hinaus steht das<br />
Stadtinformationszentrum unter<br />
der Telefonnummer 01/525 50 zur<br />
Verfügung.<br />
Frauenberger Viyana’nın belediye<br />
ve ilçe seçimlerine her bakımdan en<br />
iyi şekilde hazırlandığını ifade etti.<br />
İlgili seçim bürolarının adresleri,<br />
Viyana seçmenine, resmi seçim bilgilendirme<br />
kurumu tarafından seçimden<br />
yaklaşık iki hafta önce<br />
postayla gönderilecek. İlgili seçim<br />
büro adresi şu an için de internette<br />
www.wahlen.wien.at adresinde<br />
bulunabilir.<br />
Viyana’nın dijital şehir planında<br />
(www.wien.gv.at/stadtplan) tüm<br />
seçim bürolarının yerleri gösterilmiş.<br />
Belirtilen bu her bir noktada<br />
seçmen kartıyla oy kullanılabilecek<br />
bir seçim bürosu var.<br />
Seçmen kartıyla oy kullanma<br />
Seçim gününde kendi seçim sandığında<br />
oy kullanamayan kişi, istediği<br />
<br />
<br />
| | <br />
Sandığa Gidiyor<br />
bir seçim kartlı sandıkta oyunu kullanabilir<br />
ya da posta ile oy seçeneğini<br />
tercihedebilir.<br />
Seçmen kartı başvuruları ise şu<br />
andan itibaren en basit şekilde<br />
www.wahlen.wien.at adresinde<br />
internet üzerinden yapılabilir.<br />
Seçmen kartları ise, seçim önerileri<br />
ve seçim oy pusulalarının hazır olacağı<br />
23 Eylül <strong>2015</strong> tarihinden itibaren<br />
basılıyor.<br />
Online seçim, seçmen kartlarına<br />
başvuru ve Viyana ilçe ve belediye<br />
seçimleriyle ilgili daha detaylı bilgiler<br />
www.wahlen.wien.at internet<br />
adresinden elde edilebilir.<br />
Ayrıca detaylı enformasyon için de<br />
Viyana il bilgilendirme merkezi,<br />
01/525 50 numaralı telefonla hizmet<br />
sunmaktadır.
Doğru eğitim seçimi, her çocuğun<br />
hayatında en önemli<br />
kararlardan biridir. Önemli<br />
olan kendi beceri, güçlü yönleri<br />
ve ilgisine uyan eğitimi<br />
bulmaktır. Söylemek yapmaktan<br />
kolaydır. Sadece Aşağı<br />
Avusturya’da firmaların eğitim<br />
verdiği 200 farklı mesleki<br />
eğitim mevcuttur. Aşağı Avusturya<br />
Ticaret Odası Başkanı<br />
Sonja Zwazl: “Çoğu genç<br />
hangi yeteneklere sahip olduğunu<br />
kendisi dahi bilmiyor.”<br />
Die Wahl der richtigen<br />
Ausbildung ist eine der<br />
wichtigsten Entscheidungen<br />
im Leben eines jeden<br />
Kindes. Entscheidend ist<br />
es, eine Ausbildung zu finden,<br />
die zu den eigenen<br />
Stärken und Interessen<br />
passt. Das ist leichter gesagt<br />
als getan. Gibt es doch<br />
allein in Niederösterreich<br />
rund 200 verschiedene<br />
Lehrberufe, in denen die<br />
Unternehmen ausbilden.<br />
„Dazu kommt, dass es<br />
Foto: WKNÖ<br />
Anneler ve Babalar dikkat!<br />
Çocuğunuzun mesleki geleceği söz konusu<br />
Karar verme konusunda gençlere<br />
yardımcı olabilmek için<br />
Başkan Zwazl, Aşağı Avusturya<br />
Eyaleti ile birlikte<br />
"Begabungskompass - Yetenek<br />
Pusulası" çalışmasını hayata<br />
geçirdi. Burada önemli<br />
olan, ideal bir destek olma<br />
teklifi ve bu teklifle gençlere<br />
becerilerinin nerede olduğu<br />
ve hangi eğitimin uygun olduğunun<br />
gösterileceği.<br />
Çok önemli: Bu hizmet Aşağı<br />
Avusturya’da tüm okul tiplerinde,<br />
7. ve 8. Sınıflarında<br />
olan bütün gençler için ücretsizdir.<br />
Sadece geçen yıl 11<br />
binin üzerinde Aşağı Avusturyalı<br />
öğrenci "Begabungskompass<br />
- Yetenek Pusulası"ndan<br />
mezun olmuştur. Geri dönüşler<br />
de olumludur.<br />
Şansınızı kullanın!<br />
Ebeveynler çocuklarını nasıl<br />
destekleyebilirler? Başkan<br />
Zwazl: "Çok basit. Biliyoruz ki,<br />
her zaman olduğu gibi çocukların<br />
meslek seçimlerinde<br />
ebeveyn büyük bir etkiye<br />
sahiptir. Lakin anneler ve<br />
babalar çocuklarının ‘Yetenek<br />
Pusulası’nda gösterilen tüm<br />
güçlü yönleri ve yeteneklerini<br />
acaba gerçekten biliyorlar<br />
mı? Maalesef pratik, genellikle<br />
durumun böyle olmadığını<br />
gösteriyor." Bu nedenle<br />
ebeveynler de 3 bölümden<br />
oluşan, Aşağı Avusturya Yetenek<br />
Pusulası programına dahil<br />
ediliyor.<br />
• Doğrudan kendi okullarında<br />
yapılan „Talentecheck<br />
- Yetenek Kontrolü“<br />
• WIFI‘nin Meslek Bilgilendirme<br />
Merkezi’nde (WIFI-<br />
BIZ) yapılan WIFI potansiyel<br />
analizi. Burada teknik anlama<br />
ve zanaatkâr yetenekleri test<br />
edilmektedir<br />
vielen Jugendlichen oft<br />
selbst gar nicht bewusst<br />
ist, welche Talente sie<br />
haben“, sagt Sonja Zwazl,<br />
Präsidentin der Wirtschaftskammer<br />
österreich.<br />
Nieder-<br />
Um hier eine Entscheidungshilfe<br />
zu geben,<br />
hat Präsidentin Zwazl<br />
gemeinsam mit dem Land<br />
Niederösterreich den Begabungskompass<br />
ins Leben<br />
gerufen. Es handelt sich<br />
• Kendi okullarında<br />
kendileri ile özel bir görüşme<br />
Zwazl: "Bu danışmanlık çok<br />
kıymetli, kalpten gelen ve<br />
tüm ebeveynlerin katılması<br />
gereken bir hizmettir. Çünkü<br />
özellikle burada tecrübeli<br />
meslek uzmanları, gençlere<br />
ve ebeveynlere test sonuçlarına<br />
göre, hangi eğitim yollarının<br />
çocukları için uygun<br />
olduğunu gösteriyor." WIFI-<br />
BIZ’de yapılan potansiyel analizinden<br />
hemen sonra<br />
ebeveynler çocuklarıyla görüşme<br />
randevusu için başvurabilirler.<br />
Başvuru, WIFI<br />
meslek bilgilendirme merkezi<br />
üzerinden yapılır, görüşme<br />
çocuğun gittiği okulda olur.<br />
Zwazl: "Anneler, Babalar! Bu<br />
şansınızı kullanın. Söz konusu<br />
olan çocuklarınızın mesleki<br />
geleceği. Danışmanlık görüşmesi<br />
için başvurun."<br />
Mamas und Papas aufgepasst – es geht um<br />
die berufliche Zukunft Ihrer Kinder<br />
hier um ein einzigartiges<br />
Unterstützungsangebot,<br />
mit dessen Hilfe den<br />
Jugendlichen aufgezeigt<br />
wird, wo ihre jeweiligen<br />
Stärken liegen und welche<br />
Ausbildungswege für sie<br />
geeignet sind.<br />
Ganz wichtig: dieses<br />
Service ist kostenlos<br />
für alle Jugendlichen<br />
in Niederösterreich der<br />
7. bzw. 8.Schulstufen – an<br />
allen Schultypen. Allein<br />
letztes Jahr absolvierten<br />
Wirtschaftskammerpräsidentin Sonja Zwazl mit Schülerin beim Test<br />
Özel Danışmanlık<br />
Görüşmesi İçin Başvurular:<br />
02742 890-2702<br />
02742 890-2703<br />
02742 890-2704<br />
über 11.000 niederösterreichische<br />
Schülerinnen<br />
und Schüler den<br />
Begabungskompass. Die<br />
Rückmeldungen waren<br />
durchwegs positiv.<br />
Die Chance nutzen!<br />
Wie können aber die<br />
Eltern ihr Kind unterstützen?<br />
„Ganz einfach“, so<br />
Präsidentin Zwazl. „Wir<br />
alle wissen, dass es nach<br />
wie vor die Eltern sind, die<br />
einen großen Einfluss auf<br />
die Berufswahl ihrer Kinder<br />
haben.“ Aber kennen<br />
die Mamas und Papas<br />
wirklich alle Talente und<br />
Stärken Ihres Kindes, die<br />
beim Begabungskompass<br />
aufgezeigt werden? „Leider<br />
zeigt die Praxis, dass<br />
dies sehr oft nicht der<br />
Fall ist“, sagt die Wirtschaftskammer-Präsidentin<br />
Zwazl. Deshalb werden<br />
auch die Eltern beim NÖ<br />
Begabungskompass mit<br />
einbezogen, der aus drei<br />
Teilen besteht:<br />
• dem direkt an der<br />
jeweiligen Schule durchgeführten<br />
„TalenteCheck”,<br />
• der sogenannten<br />
WIFI-Potenzialanalyse am<br />
WIFI-BIZ (Berufsinformationszentrum),<br />
bei der<br />
technisches Verständnis<br />
oder handwerkliche Fähigkeiten<br />
getestet werden<br />
• und einem eigenen<br />
Beratungsgespräch an<br />
der jeweiligen Schule<br />
„Diese Beratung ist das<br />
eigentliche Herzstück, wo<br />
auch alle Eltern mitmachen<br />
sollen“, betont Zwazl.<br />
„Denn hier zeigen erfahrene<br />
Berufsexperten den<br />
Jugendlichen und ihren<br />
Eltern im gemeinsamen<br />
Gespräch auf, welche Ausbildungswege<br />
aufgrund<br />
der Testergebnisse für ihr<br />
Kind besonders geeignet<br />
sind.“ Bereits unmittelbar<br />
Logo: WKNÖ<br />
Fotocredit: fotolia, Grafik: WKNÖ<br />
nach der im WIFI-BIZ<br />
durchgeführten Potenzialanalyse<br />
können sich die<br />
Eltern mit ihren Kindern zu<br />
einem Gesprächs-Termin<br />
anmelden. Das Gespräch<br />
findet an der Schule statt,<br />
die Anmeldung erfolgt<br />
über das WIFI-Berufsinformationszentrum<br />
(siehe<br />
unten). „Nutzen Sie diese<br />
Chance, es geht um die<br />
berufliche Zukunft Ihrer<br />
Kinder“, appelliert Präsidentin<br />
Zwazl eindringlich<br />
an alle „Mamas und<br />
Papas“ sich für das<br />
Beratungsgespräch anzumelden.<br />
Anmeldung für ein persönliches<br />
Beratungs-Gespräch:<br />
02742 890-2702<br />
02742 890-2703<br />
02742 890-2704<br />
Entgeltliche Einschaltung
<strong>SEPTEMBER</strong> <strong>2015</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
INTEGRATION - 11<br />
Sebastian Kurz,<br />
Außen- und Integrationsminister,<br />
zum Thema:<br />
Wir sind dabei.at<br />
www.wirsinddabei.at<br />
Der Österreichische Integrationsfonds (ÖIF)<br />
hat gemeinsam mit engagierten Vereinen,<br />
Unternehmen und Organisationen sowie<br />
Integrationsbotschafter/innen von ZUSAM-<br />
MEN:ÖSTERREICH das neue Freiwilligenportal<br />
www.wirsinddabei.at gestartet.<br />
Auf www.wirsinddabei.at können Menschen,<br />
Institutionen und Unternehmen, die<br />
sich freiwillig für Flüchtlinge und Zuwander/innen<br />
engagieren wollen, ihr Angebot<br />
online präsentieren. Zuwander/innen und<br />
Flüchtlinge können so passende Initiativen<br />
in ihrer Nähe finden und sich auch gleich online<br />
dafür anmelden. Das Freiwilligenportal<br />
verbindet einfach und unbürokratisch und<br />
vermittelt konkrete Integrationsangebote.<br />
Bereits zum Start sind zahlreiche Unterstützer/innen<br />
mit dabei, zum Beispiel der Österreichische<br />
Gemeindebund, dm Österreich<br />
sowie Vereine wie etwa die Sportunion.<br />
Franz Wolf, Geschäftsführer des ÖIF:<br />
„Viele Menschen möchten sich für unser<br />
Zusammenleben engagieren und gerade<br />
für neu in Österreich angekommene<br />
Menschen ist es wichtig, Kontakte aufzubauen<br />
und Land und Leute kennen zu lernen.<br />
Wir wollen mit www.wirsinddabei.at<br />
einen Beitrag dazu leisten, dass sich neu in<br />
Österreich Angekommene bei uns heimisch<br />
fühlen und in unserer Gesellschaft Fuß<br />
fassen können.“<br />
Heinz Fassmann, Vorsitzender des unabhängigen<br />
Expertenrats für Integration:<br />
„Das Freiwilligenportal ermöglicht es<br />
der Zivilgesellschaft, ihre Hilfsbereitschaft<br />
einfach und zielgerichtet anzukündigen und<br />
anzubieten. Das ist ein richtiger Schritt für<br />
das gedeihliche Zusammenleben und die<br />
soziale Integration von Zuwander/innen und<br />
Flüchtlingen in Österreich.“<br />
© Österreichischer Integrationsfonds<br />
Neues Freiwilligenportal zur Unterstützung und Integration<br />
von Flüchtlingen und ZuwanderInnen in Österreich<br />
Seit Anfang Juli können sich Freiwillige, Unternehmen<br />
und Institutionen über das Portal<br />
wirsinddabei.at für Flüchtlinge und Zuwanderinnen<br />
und Zuwanderer engagieren. „Österreich ist<br />
schon immer ein Land des freiwilligen Engagements<br />
gewesen – fast die Hälfte aller Erwachsenen<br />
engagiert sich freiwillig. Österreicherinnen<br />
und Österreicher haben immer wieder bewiesen,<br />
dass sie sich mit Tatkraft für ihre Mitmenschen<br />
einsetzen. Das neue Freiwilligenportal<br />
wirsinddabei.at bietet eine österreichweit einzigartige<br />
Übersicht über die zahlreichen Integrationsangebote<br />
in unserem Land und verdeutlicht,<br />
dass das Engagement jedes und jeder Einzelnen<br />
für unser Zusammenleben zählt“, betont Integrationsminister<br />
Sebastian Kurz.<br />
© Österreichischer Integrationsfonds<br />
Wie groß das Engagement in Österreich<br />
ist, zeigt auch die Zahl der Unterstützerinnen<br />
und Unterstützer. Von Integrationsbotschafterinnen<br />
und Integrationsbotschaftern von<br />
Zusammen:Österreich wie Serge Falck und<br />
Eser Ari-Akbaba über Unternehmen wie dm<br />
Österreich und Microsoft Österreich, viele sind<br />
bereits an Bord und engagieren sich mit ihrem<br />
Know-How und Einsatz für Flüchtlinge und<br />
Zuwanderinnen und Zuwanderer. Die Mitarbeiterinnen<br />
und Mitarbeiter dieser Unternehmen<br />
erhalten für ihr Engagement Sonderurlaub –<br />
Zeit um sie der guten Sache zu widmen. Auch<br />
Vertreterinnen und Vertreter der Kirche<br />
möchten die Zuwanderinnen und Zuwanderer in<br />
Österreich willkommen heißen und engagieren<br />
sich am Freiwilligenportal. Das Angebot wird<br />
täglich größer. Die Registrierung ist kostenlos<br />
und mit wenigen Klicks erledigt. „Das<br />
Portal bringt alle, die sich freiwillig engagieren<br />
und helfen möchten, zusammen und<br />
leistet so einen Beitrag für eine gelungene<br />
Integration und ein besseres Zusammenleben<br />
von Flüchtlingen und Zuwanderinnen<br />
und Zuwanderern in Österreich. Jetzt registrieren<br />
und freiwillig engagieren“, so Kurz<br />
abschließend.<br />
© Felicitas Matern / feelimage.at<br />
© UNHCR KOMO Wien<br />
www.langertagderflucht.at<br />
Langer Tag der Flucht<br />
Am Freitag, 25. September <strong>2015</strong> veranstaltet das<br />
UN-Flüchtlingshochkommissariat UNHCR gemeinsam mit<br />
Organisationen in ganz Österreich den vierten „Langen Tag<br />
der Flucht“. Ein ganzer Tag steht dabei im Zeichen von<br />
Flucht und Asyl.<br />
Tausende BesucherInnen haben in den vergangenen<br />
Jahren am „Langen Tag der Flucht“ bereits die Gelegenheit<br />
genutzt, sich dem Thema Flucht über unterschiedliche<br />
Zugänge zu nähern und neue Perspektiven zu entdecken.<br />
Das Thema ist angesichts der letzten Ereignisse aktueller denn<br />
je, das die Menschen bewegt und angeregt diskuert wird.<br />
Bei mehr als 60 Veranstaltungen – heuer erstmals in allen<br />
neun Bundesländern – können sich BesucherInnen informieren,<br />
diskutieren und gemeinsam mit Flüchtlingen ihr<br />
Wissen bei verschiedenen Workshops erweitern.<br />
Ein spezielles Programm haben UNHCR und die beteiligten<br />
Organisationen für Schülerinnen und Schüler verschiedener<br />
Altersgruppen zusammengestellt, das von Diskussionen<br />
mit Flüchtlingen bis zu Fernseh- und Radioworkshops<br />
reicht.<br />
Das gesamte Programm gibt es unter:<br />
www.langertagderflucht.at<br />
Entgeltliche Einschaltung
<strong>SEPTEMBER</strong> <strong>2015</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
JUGEND UND BILDUNG -12<br />
VISIO Tekrar İnnsbruck’da - Şansını Kullan<br />
Eğitim ve Bilgilendirme Fuarı, 21 Ekim Çarşamba’dan 23 Ekim Cuma’ya kadar...<br />
Eğitim Fuarı ; sade, ciddi, uzman<br />
ve tam motive olmuş bir şekilde,<br />
bilgilendirme imkânı sunuyor.<br />
Bu fuarda; eğitim, öğretim, ileri<br />
eğitim ve kariyer konularında<br />
kapsamlı bir sunum yapılıyor.<br />
14 ile 18 yaş arasında gençler<br />
hayatlarında belirleyici olacak bir<br />
döneme girmişlerdir. Eğitim ve iş<br />
hayatımda nasıl bir yol izleyeceğim?<br />
Çıraklık eğitimi mi?, Daha<br />
ileri eğitim alabileceğim bir okula<br />
mı?, Doğrudan iş hayatına mı?<br />
Çıraklık eğitimi sonrası sadece<br />
diploma mı yoksa üniversite mi?<br />
Bunlardan biri için evet mi, ama<br />
hangisi ve nerede? Birçok seçenek<br />
var - SADECE: Benim için en iyisi<br />
hangisi? Gerçekten ne yapmak<br />
istiyorum ve ilgimi ne çekiyor? Bu<br />
soruların cevapları çok kolay değil.<br />
Birçok bilgiye internetten ulaşabilirsin<br />
veya en iyisi - VISIO - eğitim<br />
fuarında uzmanlara sorabilirsin.<br />
Eğitim, bilgilendirme organizasyonları<br />
ve ileri eğitim enstitüleri<br />
ayrıca işletme uzmanları bu fuarda<br />
olacak ve bütün sorularını yüzyüze<br />
sorma imkânına sahip olacaksın.<br />
Sosyal İşler Bakanlığı <strong>2015</strong> yılı için<br />
yine, Gençlik Koçluğu hizmetine<br />
ağırlık vererek, bütün öğrenciler ve<br />
ebeveynlerine ayrıca ilgi duyanlara<br />
gerekli ve açık bir şekilde bütün<br />
bilgileri ulaştırmayı hedefliyor.<br />
Gençler okul hayatından meslek<br />
hayatına geçişte genelde sorular ve<br />
belirsizliklerle karşı karşıya kalıyorlar.<br />
Bu çok zor karar verme döneminde<br />
gençler ve aileleri eğitim ve<br />
meslek hayatı için, uzman danışma<br />
ve yardım ihtiyacı duyuyorlar.<br />
Avusturya iş piyasasını ve eğitim<br />
imkânlarını çok iyi tanımayan<br />
göçmen kökenli gençlerin,<br />
ayrıca öğrenme güçlüğü<br />
çekenlerin, Gençlik Koçluğu<br />
Hizmeti ile potansiyellerinin<br />
ortaya çıkarılması da<br />
hedeflenmektedir. Bireysel gelecek<br />
planlaması ile; yeni bir eğitime<br />
veya okula başlama, bunun için<br />
gerekli yeterliliğe ulaşmada yol<br />
haritası, (mesleki) eğitim veya iş<br />
ilişkisi değerlendirilerek oraya<br />
çıkarılabilir.<br />
Gençlik Koçluğu hizmeti özellikle,<br />
9. sınıftan 19 yaşına kadar olan<br />
bütün gençlere yöneliktir. Ayrıca<br />
bu programa özel pedagojik<br />
eğitime ihtiyacı olan veya özürlü<br />
olan 25 yaşına kadar gençler de<br />
katılabilirler.<br />
Fotos: SoWi-Holding<br />
Fuarı düzenleyenler, sahne programları ve<br />
etkinlikler hakkında en son haberleri<br />
www.visio-tirol.at web adresinden bulabilirsin.<br />
VISIO <strong>2015</strong>, 21 Ekim’den 23 Ekim’e kadar saat<br />
9’dan 17’ye kadar İnnsbruck Fuar Merkezi’nde<br />
(Messe Innsbruck). Giriş ücretsiz!<br />
NÖ Bildungsatlas -<br />
NLK - Mit 2.382 Bildungseinrichtungen ist der<br />
„bildung4you - der NÖ Bildungsatlas" von der NÖ<br />
Landesakademie ein optimaler Wegweiser durch<br />
das NÖ Schulsystem. Auf einen Klick sieht man<br />
die Bildungseinrichtungen, angefangen von den<br />
Kindergärten, über die Volksschulen, die Pflichtschulen,<br />
bis hin zu den berufsbildenden und<br />
allgemeinbildenden höheren Schulen.<br />
oder<br />
2.382 Bildungseinrichtungen auf einen Klick<br />
LR Schwarz: „Bildung ist wesentliche Voraussetzung<br />
für späteren Lebensweg"<br />
„Bildung ist eine wesentliche Voraussetzung für<br />
den späteren Lebensweg eines jungen Menschen.<br />
Wir wollen unseren Kindern und Jugendlichen<br />
die Chance geben, in ihrer Heimat die<br />
optimale Bildung und Ausbildung zu erlangen.<br />
Und Niederösterreich bietet hier eine Fülle von<br />
Geld zurück! 1<br />
Immer für Sie & Ihr Kind da - für alle Schulklassen und<br />
alle Fächer von der Volksschule bis zur Matura!<br />
Herzaman sizin ve çocuğunuz için burada - bütün<br />
sınıflar ve dersler için, İlkokul‘dan Matura‘ya kadar.<br />
Frühzeitig aktiv werden:<br />
Gezieltes & intensives Training<br />
für die Zentralmatura!<br />
Şimdi aktif bir şekilde, hedefe<br />
odaklı ve yoğun bir eğitim<br />
ile Yeni Sınav Sistemi‘ne<br />
(Zentralmatura) hazırlanın.<br />
Nur für Neukunden: Testen Sie 2 kostenlose Schnupperstunden!<br />
Sadece yeni öğrenciler için: 2 ücretsiz deneme saatine katılabilirsiniz.<br />
1 Sondertarif: Aktionsbedingungen unter www.schuelerhilfe.at/fuenfwegodergeldzurueck.<br />
INNSBRUCK, Salurner Str. 18, 0512 / 570557<br />
HALL, Stadtgraben 1, 05223 / 52737<br />
SCHWAZ, Münchner Str. 48, 05242 / 61077<br />
WÖRGL, Speckbacherstr. 8, 05332 / 77951<br />
TELFS, Obermarktstr. 2, 05262 / 63376<br />
WWW.SCHUELERHILFE.AT<br />
Möglichkeiten an", erklärt die für Bildung<br />
zuständige Landesrätin Mag. Barbara Schwarz.<br />
Der Geschäftsführer der NÖ Landesakademie,<br />
Dr. Christian Milota: „Es ist dies eine Serviceeinrichtung<br />
für Schülerinnen und Schüler sowie<br />
Lehrerinnen und Lehrer, denen wir die Suche<br />
nach ihrer Wunscheinrichtung erleichtern<br />
wollen."<br />
Bildung fängt mit Lesen an<br />
Nachhaltige Initiative von Hofer und Österreichischem Buchklub<br />
Sattledt (OTS) -Obwohl Lesen zu den wichtigsten<br />
Fertigkeiten der heutigen Zeit zählt, kann<br />
jeder fünfte Jugendliche in Österreich nicht<br />
sinnerfassend lesen. Um das zu ändern, startet<br />
Hofer im Rahmen seiner Nachhaltigkeitsinitiative<br />
"Projekt 2020" gemeinsam mit dem<br />
Österreichischen Buchklub der Jugend die<br />
Aktion "Bildung fängt mit Lesen an".<br />
Über 500 Kinder- und Jugendbücher stehen<br />
bei Hofer Jahr für Jahr zur Auswahl. Um<br />
hochwertigen Lesestoff sicherzustellen, hat<br />
Hofer jetzt den Österreichischen Buchklub<br />
der Jugend als Partner an Bord geholt.<br />
Experten dieser renommierten Non-Profit-<br />
Organisation bewerten alle Kinder- und<br />
Jugendbuchtitel von Hofer hinsichtlich ihrer<br />
Qualität, zum Beispiel im Hinblick auf die<br />
(Vor)Lesbarkeit, die Interessen oder optischen<br />
Bedürfnisse junger Leser. Bücher, die<br />
nicht den Kriterien entsprechen, kommen<br />
erst gar nicht in die Regale. Und Bücher, die<br />
besonders geeignet für die Leseförderung<br />
sind, tragen ab sofort das Siegel "Empfohlen<br />
vom Österreichischen Buchklub der Jugend".<br />
So erhalten schon die jüngsten unter den<br />
Hofer-Kunden besten (Vor-)Lesestoff, der sie<br />
von Beginn an fördert.<br />
"Mit unserer ‚Projekt 2020‘-Leseinitiative und<br />
unserem qualitätsgeprüften Bücherangebot<br />
möchten wir mehr junge Menschen, auch<br />
Jugendliche anderer Muttersprache oder Kinder<br />
aus Familien mit geringem Einkommen,<br />
fürs Lesen begeistern. Wir bieten allen<br />
Kunden leichten Zugang zu guten Büchern<br />
in ihrem normalen Einkaufsumfeld und<br />
machen so das Wunder Buch auch für leseferne<br />
Familien interessant", so Günther Helm,<br />
Sprecher der Geschäftsleitung und Generaldirektor<br />
der Hofer KG.<br />
Bildung fängt mit Lesen an<br />
Lesen und Vorlesen schaffen Geborgenheit,<br />
bringen die Fantasie zum Blühen und stärken<br />
neben der Sprach- auch die Sozialkompetenz.<br />
Besonders wichtig ist dabei, dass Kinder in<br />
ihrem nahen Umfeld, z. B. in der Familie, im<br />
Freundeskreis oder im Rahmen von Freizeitaktivitäten,<br />
ohne Zwang mit Lesen in Berührung<br />
kommen und entsprechend gefördert<br />
werden, was im Fachjargon als Family Literacy<br />
bezeichnet wird.<br />
© NÖ Landespressedienst/Reinberger<br />
Entgeltliche Einschaltung<br />
© Hofer
13 - GESUNDHEIT<br />
Diabetes<br />
Diabetes ist eine ernstzunehmende Krankheit,<br />
die unbehandelt zu massiven Folgeerkrankungen<br />
bis zu frühzeitigem Tod führen<br />
kann. Unterschätzt wird die Krankheit oft,<br />
da sie im Frühstadium keine oder kaum<br />
merkliche Beschwerden verursacht. Eine<br />
individuelle Betreuung mit spezifischen<br />
Maßnahmen kann aber helfen, den Diabetes<br />
im Griff zu haben. Dafür wurde das<br />
strukturierte Betreuungsprogramm „Therapie<br />
Aktiv - Diabetes im Griff“ ins Leben<br />
gerufen. Mit „Therapie Aktiv“ wird chronisch<br />
Kranken eine intensivere Betreuung<br />
durch den Arzt und auch mehr Wissen über<br />
die Krankheit ermöglicht.<br />
Fakten zu Diabetes:<br />
Derzeitgibt es in Österreich:<br />
• rund 570.000 Typ 2 Diabetiker<br />
• rund 30.000 Typ I Diabetiker<br />
– davon rund 3.000 Kinder und Jugendliche<br />
unter 15 Jahren<br />
Die Zahl der Typ II Diabetiker hat sich<br />
seit 1998 in Mitteleuropa um ca. 40 %<br />
erhöht<br />
Schätzungen zufolg wird bis 2030 die<br />
Zahl der Erkrankten um weitere 35 %<br />
ansteigen<br />
Quelle: http://www.oedg.org/1403_pr_face_diabetes2.html<br />
Diabetes ist eine chronische Stoffwechselerkrankung,<br />
die durch einen erhöhten Blutzuckerspiegel<br />
gekennzeichnet ist.<br />
Der moderne Lebensstil, geprägt von sitzenden<br />
Betätigungen, Bewegungsmangel<br />
und falscher Ernährung, stellt einen wesentlichen<br />
Risiko-Faktor für die Entstehung<br />
von Herz-Kreislauf-Erkrankungen und Typ-<br />
2-Diabetes dar. Auch sind immer mehr Kinder<br />
und Jugendliche von dieser Erkrankung<br />
betroffen.<br />
Dass fehlende Bewegung, falsche<br />
Ernährung, Übergewicht und Rauchen eine<br />
bedeutende Rolle bei Stoffwechselerkrankungen<br />
spielen, ist erwiesen.<br />
Spätschäden und Folgeerkrankungen<br />
Diabetiker haben ein erhöhtes Risiko für<br />
viele Folgeerkrankungen:<br />
• 2-mal häufiger Bluthochdruck<br />
• 2-mal häufiger Herz-Kreislauferkrankungen<br />
• 2- bis 6-mal häufiger pAVK (periphere<br />
arterielle Verschlusskrankheiten)<br />
• 4- bis 10-mal häufiger Schlaganfälle<br />
• 30-mal häufiger Amputationen<br />
Therapie Aktiv<br />
Therapie Aktiv ist ein Langzeitbetreuungsprogramm<br />
durch das man den Diabetes in<br />
den Griff bekommen kann. Durch die rechtzeitig<br />
beginnende kontinuierliche ärztliche<br />
Betreuung können die gefürchteten<br />
Begleiterkrankungen wie Gefäßschäden,<br />
Augenschäden, Nervenschäden und der<br />
diabetische Fuß vermieden und die<br />
Lebensqualität verbessert werden. Patientinnen<br />
und Patienten können sich bei<br />
speziell dafür ausgebildeten Ärztinnen<br />
und Ärzten für Allgemeinmedizin und<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
Gefährliche Volkskrankheit<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Fachärztinnen/Fachärzten für Innere<br />
Medizin in das Disease Management<br />
Programm „Therapie Aktiv - Diabetes im<br />
Griff“ einschreiben lassen.<br />
DMP (DISEASE MANAGEMENT PROGRAMM)<br />
betreute PatientInnen verbringen 2,3<br />
Tage weniger im Spital, was sich in einer<br />
Kostenreduktion von etwa 15% im stationären<br />
Bereich niederschlägt. Auch die Zahl<br />
der Schlaganfälle als Spätfolge von Typ-2-<br />
Diabetes ist um 10% niedriger als in der<br />
Kontrollgruppe. Fakt ist, dass bei den beiden<br />
wichtigsten Parametern eine Assoziation<br />
zwischen der Teilnahme an Therapie<br />
Aktiv und einer Verringerung der Zahlen<br />
hergestellt werden kann. So ist die Mortalitätsrate<br />
bei DMP betreuten DiabetikerInnen<br />
um signifikante 35% niedriger als bei<br />
nicht an Therapie Aktiv teilnehmenden<br />
DiabetikerInnen. *<br />
Ziele von „Therapie Aktiv“<br />
• Erhöhung von Lebensqualität und<br />
Lebenserwartung<br />
• Reduktion bzw. Vermeidung von<br />
mikrovaskulären und makrovaskulären<br />
Folgeerkrankungen:<br />
– Herzinfarkt – Schlaganfall<br />
– Nierenversagen – Erblindungen<br />
– Diabetisches Fußsyndrom/Amputationen<br />
• Vermeidung von Nebenwirkungen<br />
der Therapie sowie schwerer Stoffwechselentgleisungen<br />
Quellen: Therapie Aktiv, Diabetes im Griff, BM für Gesundheit<br />
<strong>SEPTEMBER</strong> <strong>2015</strong><br />
© Lupo / pixelio.de<br />
© Michaela Knieli / “die umweltberatung”<br />
* Quelle: DISEASE MANAGEMENT PROGRAMM „THERAPIE AKTIV – DIABETES IM GRIFF“ – BERICHT ZUR EVALUIERUNG: Methodik und Ergebnisse nach 4 Jahren Programmteilnahme, Dezember 2014 / Competence Center Integrierte Versorgung, c/o WGKK<br />
Superfood ist das neue Trendwort<br />
und die gesundheitsbewussten Menschen<br />
sind regelrecht auf der Jagd<br />
nach DEM Superlebensmittel... Egal<br />
ob aus China, Afrika Mittelamerika -<br />
hauptsache gesund und mit SUPERwirkung.<br />
Jedoch bräuchte man gar<br />
Junge Allergie-Forscherin<br />
ausgezeichnet<br />
Sandra Wieser erhielt den ACTERIA<br />
Dissertationspreis <strong>2015</strong> der EFIS...<br />
Wien (TP/OTS) - Dr. Sandra Wieser wurde im Rahmen<br />
des Immunologenkongresses (European Congress of<br />
Immunology), von einer internationalen Jury<br />
mit dem ACTERIA Doctorial Prize ausgezeichnet.<br />
Die 29-jährige Niederösterreicherin studierte<br />
Genetik/Mikrobiologie an der Universität Wien.<br />
Verliehen wurde der Preis für ihre Leistungen auf<br />
dem Gebiet der Diagnostik von Weizenallergien.<br />
Um eine präzise Diagnose zu ermöglichen, entwikkelte<br />
Sandra Wieser einen Allergenchip, der einzelne<br />
rekombinante<br />
Weizenproteine enthält<br />
und für die spezifische<br />
Diagnose von<br />
Patientinnen und<br />
Patienten mit Weizenallergien<br />
verwendet<br />
werden kann.<br />
Im Zuge ihrer Forschungen<br />
gelang es<br />
Dr. Wieser bislang unbekannte<br />
Weizenallergene<br />
zu identifizieren.<br />
nicht so angestrengt suchen und erst<br />
recht kein Geld ausgeben. Denn jetzt<br />
reift das Superfood in wilden Ecken,<br />
im Wald oder am Wegesrand vor<br />
unserer Haustür: es sind Holunderbeeren,<br />
Dirndln und sogar Gojibeeren.<br />
Sie strotzen vor Vitaminen,<br />
© Dr. Sandra Wieser<br />
Superfoods um die Ecke ernten<br />
Wildobst selbst sammeln<br />
Achtung: Kinder!<br />
n den ersten Septemberwochen machen<br />
sich wieder zehntausende Kinder<br />
Idas erste Mal auf den Schulweg. Sie<br />
müssen Verkehrs- und Verhaltensregeln im<br />
Straßenverkehr beherrschen.<br />
Für Kinder ist die Welt ein großer<br />
Spielplatz, den sie mit Begeisterung<br />
erkunden. Gerade deshalb sind sie im<br />
Straßenverkehr besonders gefährdet.<br />
Erwachsene haben daher eine besondere<br />
Verpflichtung, auf sie zu achten. Kinder<br />
sind vom Vertrauensgrundsatz, der<br />
besagt, dass sich Verkehrsteilnehmer bzw.<br />
Verkehrsteilnehmerinnen auf das richtige<br />
Verhalten der anderen verlassen können,<br />
ausgenommen. Trotzdem wurden 2013<br />
nahezu 3.000 Kinder im Straßenverkehr<br />
verletzt. Um Verkehrswege sicher zu<br />
bewältigen, brauchen sie Rücksichtnahme<br />
und die Unterstützung ihrer Eltern oder<br />
anderer engagierter Bezugspersonen.<br />
Vorsicht: Zu Schulbeginn sind wieder viele Kinder unterwegs. Nehmen Sie bitte Rücksicht!<br />
i<br />
schmecken herrlich in Marmeladen<br />
und Chutneys und peppen so im Winter<br />
unseren Speiseplan auf. Eine gesunde<br />
Ernährung gelingt auch ohne<br />
die weitgereisten Wunderbeeren.<br />
„Derzeit deckt die Natur den Tisch<br />
mit heimischen Superfoods. Wer die<br />
Wunderbeeren beim Spazierengehen<br />
am Wegesrand erntet, ist unabhängig<br />
von extrem weit transportierten<br />
Shisandra, Cranbeeries und Acaibeeren“,<br />
erklärt Mag.a Michaela Knieli,<br />
Ernährungswissenschafterin von "die<br />
umweltberatung".<br />
Wunderbeeren selbst ernten<br />
Holunder wirkt wahre Wunder. Die<br />
gekochten Beeren helfen bei Erkältung,<br />
Grippe und Rheuma. Roh sind<br />
die Beeren ungenießbar, aber man<br />
kann sie im Kaiserschmarren mitbakken<br />
oder für den Winter als Hollerkoch<br />
oder gemischt mit Zwetschken<br />
zu Marmelade einkochen. Holunder<br />
braucht nicht einmal gepflanzt werden,<br />
er taucht von selbst in vielen<br />
Gärten auf.<br />
Wilde Früchte pur genießen<br />
„Der gemeine Bocksdorn, oder auch<br />
Gojibeere genannt, kann gleich vom<br />
Strauch genascht werden. Dirndln<br />
sind besonders beliebt zum Einkochen,<br />
sie passen auch sehr gut in<br />
Smoothies oder ergänzen Müslis. Das<br />
Besondere: Wildfrüchte stärken<br />
Tipps für einen sicheren Schulweg:<br />
auf www.bmvit.gv.at oder über diesen QR-Code<br />
unser Immunsystem. Sie werden<br />
nicht chemisch behandelt und<br />
schlagen Wunderbeeren, die um den<br />
halben Globus gereist sind, in der<br />
Frische um Längen“, erklärt Michaela<br />
Knieli.<br />
In der Broschüre „Wilde Sachen zum<br />
Selbermachen“ hilft "die umweltberatung"<br />
mit einem Wildpflanzenposter<br />
und vielen Rezepten beim<br />
Sammeln, Kochen und Haltbarmachen<br />
von Wildobst.<br />
Viele interessante Informationen<br />
rund um Gesundheit, Haushalt usw.<br />
finden Sie unter:<br />
www.diegesundheitsberatung.at<br />
Bundesministerium für Verkehr, Innovation und Technologie<br />
photophonie - Fotolia.com<br />
entgeltliche Einschaltung<br />
©
<strong>SEPTEMBER</strong> <strong>2015</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
GESUNDHEIT -14<br />
Sport und Bewegung am Arbeitsplatz<br />
SOS Kinderseele<br />
© Tim Reckmann / pixelio.de<br />
Initiative "Company.Fit - Jede Stunde zählt"<br />
Wien (OTS) – In der Europäischen<br />
Woche des Sports (EWOS) stand und<br />
steht (bis Ende September noch) die<br />
Bewegung am Arbeitsplatz unter dem<br />
Motto "#BeActive - Workplace" im<br />
Mittelpunkt. Die durchschnittliche<br />
Wochenarbeitszeit in Österreich beträgt<br />
43 Stunden (Eurostat 2014). An einem<br />
typischen Arbeitstag verbringen die<br />
Österreicherinnen und Österreicher<br />
zwischen fünf und sechs Stunden<br />
sitzend an ihren Schreibtischen.<br />
Empfohlen werden allerdings mindestens<br />
30 Minuten intensive körperliche<br />
Aktivität an fünf Tagen in der Woche. Im<br />
Rahmen eines Betriebsbesuches bei der<br />
Siemens AG Austria präsentierten<br />
Sportminister Klug, der Präsident des<br />
Betriebssportverbandes Karlheinz Kopf<br />
Heile deinen Darm!<br />
und Martin Gleitsmann von der Wirtschaftskammer<br />
die Aktion "Company.Fit<br />
- Jede Stunde zählt", mit der auf die<br />
Bedeutung von Bewegung und Sport<br />
auch am Arbeitsplatz hingewiesen wird.<br />
Sportminister Gerald Klug: "Wenn wir<br />
den Trend zum Bewegungsmangel<br />
langfristig umkehren wollen, braucht es<br />
eine Anstrengung in allen gesellschaftlichen<br />
Bereichen. Beim Sport im Betrieb<br />
treffen sich die Interessen der Arbeitgeber<br />
und Arbeitnehmer. Wir wollen<br />
mehr Bewegung in die Arbeitswelt<br />
bringen. Der Betriebssportverband<br />
ist für uns dabei ein wichtiger Partner<br />
und schlägt die Brücke zwischen den<br />
Unternehmen und dem organisierten<br />
Sport."<br />
Das Sportministerium fördert Aktivitäten<br />
und Projekte im Breitensport mit<br />
insgesamt 36 Millionen Euro jährlich.<br />
Zahlreiche Förderungsprojekte zielen<br />
darauf ab, berufstätige Menschen im<br />
Alltag zu erreichen und zu mehr<br />
Bewegung zu motivieren. Ein wichtiger<br />
Partner ist der Österreichische<br />
Betriebssport Verband (ÖBSV).<br />
74 % der österreichischen Unternehmen<br />
bieten bereits freiwillig Maßnahmen<br />
zur Förderung der Gesundheit<br />
der Mitarbeiter an. Handlungsbedarf<br />
bestehe insbesondere bei den kleinen<br />
Betrieben, berichtet Dr. Martin Gleitsmann,<br />
Leiter der Abteilung für<br />
Sozialpolitik und Gesundheit in der<br />
Wirtschaftskammer Österreich:<br />
"Betriebliche Gesundheitsförderung<br />
(BGF) ist ein Zukunftsthema für die<br />
Wirtschaft. Die österreichischen<br />
Betriebe könnten ihre Wettbewerbsfähigkeit<br />
wesentlich verbessern, wenn<br />
noch mehr Mitarbeiter erreicht und<br />
den Empfehlungen folgen würden.<br />
Gesunde Bewegung und Sport im<br />
Betrieb ist eine Gewinnsituation für<br />
alle: die Mitarbeiter, den Betrieb aber<br />
auch für unser Gesundheitssystem.<br />
Die WKÖ-Initiative "proFitness -<br />
gesunde Mitarbeiter - gesundes<br />
Unternehmen" motiviert seit 2011<br />
Unternehmen zu betrieblicher Gesundheitsförderung."<br />
Alle Informationen und Veranstaltungen<br />
zur Europäischen Woche des Sports<br />
finden sich unter:<br />
www.beactive-austria.at.<br />
Milchsauer eingelegt<br />
Was läuft schief bei unseren<br />
Kindern?<br />
Die Grundlagen unseres<br />
sozialen Miteinanders<br />
sind bedroht, denn bei<br />
immer mehr Kindern ist<br />
ein fundamentaler Mangel<br />
an emotionaler und<br />
sozialer Intelligenz zu<br />
diagnostizieren. Gesellschaftliche<br />
Vereinbarungen,<br />
Mitgefühl und<br />
Verantwortung basieren<br />
aber auf einer emotional<br />
intakten Psyche. Der<br />
Kinderpsychiater, Therapeut<br />
und Bestsellerautor<br />
Michael Winterhoff<br />
© C.Bertelsmann<br />
legt nach. Kinder drohen nicht nur zu späteren Tyrannen<br />
zu werden, ihnen wird auch von Eltern wie professionellen<br />
Erziehern eine ausgewogene emotionale<br />
Entwicklung verwehrt. Dabei greifen falsche Strukturen<br />
und Bildungskonzepte in Familie, pädagogischem<br />
System und Politik gefährlich ineinander. Um dieser<br />
fatalen Entwicklung vorzubeugen, müssen alle,<br />
die Kinder auf ihrem Weg begleiten, eine Erziehungsaufgabe<br />
annehmen, die dem jeweiligen entwicklungspsychologischen<br />
Stand der Kinder gerecht wird.<br />
Winterhoff will der Erziehungs- und Bildungsdebatte<br />
eine neue Richtung weisen, um uns alle vor dramatischen<br />
Fehlentwicklungen zu schützen.<br />
Zum Autor:<br />
Dr. Michael Winterhoff, geboren 1955, ist Kinder- und<br />
Jugendpsychiater, Psychotherapeut und Autor. Seine<br />
Bücher "Warum unsere Kinder Tyrannen werden.<br />
Oder: Die Abschaffung der Kindheit", "Tyrannen<br />
müssen nicht sein", "Persönlichkeiten statt Tyrannen"<br />
sowie "Lasst Kinder wieder Kinder sein" waren<br />
allesamt Bestseller und sorgten für großes<br />
Aufsehen. Der Autor ist häufig Gast in Talkshows<br />
und Diskussionsforen.<br />
Zum Nachdenken und zur Selbstkritik<br />
Michael Winterhoff<br />
SOS Kinderseele<br />
Was die emotionale und soziale Entwicklung unserer Kinder gefährdet -<br />
und was wir dagegen tun können<br />
Gebundenes Buch mit Schutzumschlag, 224 Seiten,<br />
ISBN: 978-3-570-10172-8<br />
€ 18,50<br />
Verlag: C. Bertelsmann<br />
Buchtipps rund um das Thema gesunde Ernährung:<br />
Ein gesunder Darm ist der Schlüssel zu einem<br />
gesunden Körper und einem gesunden Geist.<br />
Eine gestörte Darmflora kann wesentliche Ursache<br />
für viele psychische Störungen wie körperliche<br />
Erkrankungen sein, so z. B. Hyperaktivität,<br />
Konzentrationsstörungen, Depressionen, Asperger-Syndrom<br />
und viele mehr, aber auch für<br />
Asthma, Epilepsie, Reizdarm-Syndrom, Neurodermitis<br />
und Herzprobleme. Blutdruck und Cholesterinspiegel<br />
werden mithilfe der richtigen<br />
Ernährung in Ordnung gebracht, Allergien<br />
Hilary Boynton/Mary G. Brackett<br />
HEILE DEINEN DARM!<br />
Die GAPS-Diät<br />
Nährstoffreiche Ernährung für die innere Gesundheit<br />
328 Seiten, 160 Farbabbildungen, 180 Rezepte, brosch.<br />
€ 19,90, Leopold Stocker Verlag<br />
Natürlich süß & himmlisch lecker<br />
Wir lieben Süßes in jeder Form! Aber immer plagt<br />
uns dabei das schlechte Gewissen, denn wir alle<br />
wissen, dass Industriezucker gar nicht gut für uns<br />
ist. Dabei gibt es viele mindestens ebenso leckere<br />
natürliche Alternativen wie frische oder getrocknete<br />
Früchte, Honig, Sirup, Palmzucker etc. Sie<br />
sind gesünder und genau<br />
das Richtige für alle, die<br />
einer Diät folgen, z.B.<br />
Paleo oder LCHF, oder<br />
einfach weißen Zucker<br />
vermeiden wollen.<br />
Ditte Ingemann genießt<br />
Süßes aus vollem Herzen,<br />
weiß aber, wie wichtig es<br />
für sie und ihre Familie ist,<br />
nicht zu viel raffinierten<br />
Fotos: Ditte Ingemann © <strong>2015</strong> Jan Thorbecke Verlag, Ostfildern<br />
verschwinden. Die<br />
englische Neurologin<br />
Dr. Natasha Campbell-<br />
McBride hat diese<br />
Zusammenhänge mit<br />
dem Begriff GAPS<br />
beschrieben, was auf<br />
Englisch Gut And<br />
Psychology/Physiology<br />
Syndrom, auf Deutsch: Bauch-Kopf-Körper-<br />
Syndrom bedeutet. Von ihr stammen auch die<br />
Regeln der GAPS-Diät.<br />
Durch die GAPS-Diät wird die gesunde Darmflora<br />
wiederhergestellt, was zur Heilung bzw. zur<br />
Linderung vieler psychischer wie körperlicher<br />
Krankheiten führt.<br />
Sanfte Heilung von innen!<br />
Zucker zu verwenden. In<br />
ihrem Buch – übrigens<br />
von ihr selbst einfach<br />
zauberhaft fotografiert –<br />
stellt sie daher himmlisch<br />
leckere Rezepte für<br />
Kuchen, Torten, Eis, Desserts<br />
und Leckereien<br />
für Kinder zusammen,<br />
die mit alternativen<br />
Süßungsmitteln (und<br />
als Plus auch ohne<br />
Weizenmehl) funktionieren.<br />
Hier ist garantiert<br />
für Groß und Klein<br />
etwas dabei!<br />
Echt SÜß!<br />
Ditte Ingemann<br />
Natürlich süß &<br />
himmlisch lecker!<br />
Desserts und Gebäck ohne Zucker<br />
und Weizenmehl<br />
184 Seiten mit vielen Abbildungen<br />
€ 20,60, Jan Thorbecke Verlag<br />
ISBN 978-3-7995-0598-7<br />
© Leopold Stocker Verlag<br />
Gemüse milchsauer einzulegen ist eines der<br />
natürlichsten und ältesten Verfahren zur Vorratshaltung.<br />
Sauerkraut ist das bekannteste durch<br />
Milchsäure konservierte Gemüse, aber kaum<br />
jemand weiss, dass fast alle Gemüsearten milchsauer<br />
eingelegt werden können!<br />
Nachdem sie Jahrzehnte in Vergessenheit geraten<br />
war, kommt diese alte Konservierungsmethode<br />
inzwischen wieder neu zu Ehren. Denn zur Herstellung<br />
und Lagerung der auf diese Weise haltbar<br />
gemachten Gemüse ist keine Energie erforderlich.<br />
Lorenz-Ladener, Claudia<br />
Milchsauer eingelegt<br />
Gemüse gesund und schnell haltbarmachen<br />
117 Seiten 16,95 €<br />
ISBN 978-3-936896-77-0<br />
ökobuch<br />
Wenn es um das Thema Ernährung geht, stehen<br />
Eltern immer wieder vor unbeantworteten<br />
Fragen: Wie bringe ich mein Kind dazu, Gemüse<br />
zu essen? Ist mein Kind zu dick oder zu dünn? Und<br />
was tun mit schwierigen Essern? Die Ernährungsexpertin<br />
Sasha Walleczek erklärt, wie Eltern die<br />
Ernährung für ihre Kinder optimal zusammenstellen<br />
und worauf sie achten müssen. Neben zahlreichen<br />
praxisnahen und erprobten Tipps für den<br />
Alltag stellt sie 40 Rezepte vor, die Kindern sicher<br />
schmecken.<br />
Sasha Walleczek<br />
Die Walleczek-Methode für Ihr Kind<br />
Originalverlag: Verlag Carl Ueberreuter, Wien 2009<br />
Taschenbuch, Broschur, 272 Seiten, 70 farbige Abbildungen<br />
ISBN: 978-3-442-17222-1 € 9,99<br />
Verlag: Goldmann<br />
Das milchsauer Einlegen<br />
ist zudem denkbar<br />
unaufwendig und das<br />
ganze Jahr hindurch<br />
möglich, mit wenigen<br />
Utensilien, die in jedem<br />
Die Walleczek-Methode für Ihr Kind<br />
Haushalt vorhanden<br />
sind. Ein weiteres Plus:<br />
Im Vergleich zu anderen<br />
Konservierungsverfahren bleiben Vitamine,<br />
Enzyme und andere wertvolle Inhaltstoffe weitgehend<br />
erhalten, obendrein bilden sich neue,<br />
wohlschmeckende Aromastoffe. Der gesundheitliche<br />
Nutzen milchsauer vergorener Lebensmittel<br />
ist zudem erheblich, da sie gewöhnlich besser<br />
verdaut werden können als rohe.<br />
Altes Wissen neu entdecken!<br />
Sasha Walleczek (Autorin)<br />
Sasha Walleczek beschäftigt<br />
sich seit<br />
über 15 Jahren mit<br />
Ernährung. Ihre Ausbildung<br />
zum »Nutritional<br />
Therapist« hat<br />
sie am renommierten<br />
Institute for<br />
Optimum Nutrition<br />
in London absolviert, an dem sie auch unterrichtete.<br />
Sie moderiert die erfolgreichen Sendungen<br />
»Du bist, was du isst« und »Österreich isst besser«<br />
im österreichischen Fernsehen (ATV), hat ein<br />
Institut für Ernährungsberatung in Wien und hält<br />
Vorträge, Seminare und Workshops.<br />
Absolut empfehlenswert!<br />
© Verlagsgruppe Random House GmbH, Muenchen<br />
© Ökobuch
15 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
EYLÜL <strong>2015</strong><br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Ömer Erkan<br />
omererkan92@hotmail.com<br />
Federal hükümet, bir yandan<br />
güncel sorunlara karşı<br />
durmak, diğer yandan olası<br />
boşlukları kapatmak ve yeni<br />
inisiyatiflerle Avusturya’da<br />
sosyal birlikteliği güçlendirmek<br />
için yenilikçi yaklaşımları<br />
sosyal politikalarında<br />
denemek amacıyla planladıkları<br />
“Şiddet mağduru kadınların<br />
ekonomik ve sosyal<br />
yönden güçlendirilmesi” adlı<br />
pilot projeyi Yukarı Avusturya’da<br />
uygulamaya koydu.<br />
Sosyal İşler Bakanı Rudolf<br />
Hundstorfer, Yukarı Avusturya<br />
sosyal işler eyalet<br />
meclis üyesi Gertraud Jahn<br />
ile birlikte yaptığı basın toplantısında:<br />
“Şiddete maruz<br />
kalan kadınlar, çalışma<br />
ve toplumsal yaşamlarında<br />
haksızlığın acısını çekiyorlar,<br />
ekonomik ve sosyal olarak<br />
da genellikle eşlerine bağımlılar.<br />
Bu projeyle durumu<br />
tersine çevirmek ve mağdur<br />
kadınları, yaşamlarını sürdürebilir<br />
ücret aldıkları bir işe<br />
kavuşmaları için desteklemek<br />
istiyoruz. Yukarı Avusturya<br />
şiddeti engelleme<br />
merkezini ve Linz kadın evini<br />
çok tecrübeli bir proje ortağı<br />
olarak yanımızda görmek<br />
ayrıca sevindirici.”<br />
3 senelik projenin uygulanması<br />
vakıflar ve kamu yararı<br />
güden kuruluşlarla işbirliği<br />
içinde bir nevi sosyal amaç<br />
çerçevesinde olacak. Projede<br />
hedef, uygulama süreci<br />
içinde 50 kadına yaşamını<br />
sürdürebileceği bir iş bulmasında<br />
aracı olmak ve asgari<br />
25 kadının işlerini muhafaza<br />
etmesini sağlamak.<br />
Şiddet istatistiklerine göre<br />
Avusturya’da her 5 kadından<br />
biri yakın sosyal çevresinden<br />
gelen şiddete maruz kalıyor,<br />
yılda 1700 şiddet mağduru<br />
ve 1600 mağdur ortağı<br />
çocuk kadın evlerinde, yaklaşık<br />
15000 kadın ve kıza<br />
şiddete karşı müdahale<br />
merkezi tarafından danışmanlık<br />
hizmeti veriliyor ve<br />
16000’den fazla çocuk ailede<br />
şiddetin şahidi oluyor.<br />
Hundstorfer: “Proje aynı zamanda<br />
mağdur kadınların<br />
çocuklarına geleceğe iyi bir<br />
yol açmaya da katkı sağlamalıdır.<br />
Şiddet çemberi kırılmalı,<br />
belirli tedbirlerle<br />
şiddet mağduru kadınların<br />
sosyal bağımlılıkları ve dışlanmasının<br />
üzerine gidilmeli<br />
ve böylelikle iş hayatına tekrar<br />
dönmelerini sağlayacak<br />
yollar hazırlanmalıdır.”<br />
Quelle: Land OÖ/Dedl<br />
Pilot proje çerçevesinde,<br />
proje ortakları şiddet mağduru<br />
kadınlarla ilgilenilmesi,<br />
onlara destek olunması, eğitim<br />
desteği, mesleki yönlendirme,<br />
AMS ve uygun ortak<br />
kuruluşlarla işbirliği içinde<br />
yerinde aracılık alanlarından<br />
hedef gruba özel tedbir<br />
Yoksul<br />
Bir yaprak düştü müydü yere cız ediverirdi<br />
Yoksul'un kalbinde bir yerlerde bir şeyler.<br />
Annesi onu dünyaya gerirken oracıkta<br />
öldüğündendir adına Yoksul denmesi.<br />
Kaderini isminin şekillendireceğini bilirler<br />
miydi ki köyün ahalisi, orası meçhul.<br />
Susayıp da varmıştı yine köyün gürül gürül<br />
akan çeşmesine. İnce bir zincirle bağlanmış<br />
tası eline aldı, suyun alna gerdi. Su<br />
öylesine hızla akıyordu ki, dolması için üç<br />
beş bardak taşması gerekiyordu. Sakin<br />
tavrıyla bardağı izlerken arkasında bir<br />
karartı hissetti. İşte yine onlar. Görmemiş<br />
gibi yapmayı denese de ilk anda fark ettiğini<br />
öylesine belli etmişti ki, artık bazı şeyler için<br />
geç kaldığını kabullenerek döndü arkaya.<br />
Köyün serserileri aradan yıllar geçmesine<br />
rağmen yüzlerindeki o alaylı gülümsemeden<br />
vazgeçmemiş gibiydiler. Ne istiyorlardı<br />
ondan? Köyü terk edip de başka köylere<br />
göçmesine sebep oldukları yetmiyor<br />
muydu? Yirmi yıla yakındır gelmiyordu<br />
köyüne, ana toprağına. Gidişi böyle mi<br />
olmalıydı? Onlara bakarken hatırına düştü<br />
yine eskiler, acımasızca...<br />
Bundan yirmi yıl veya daha az bi zaman<br />
kadar öncesiydi. Yine çeşmenin başında suyunu<br />
içmekteydi Yoksul. Anasızlık, babasızlık<br />
gönlünde tüten kor bir alev. Sanki<br />
içindeki yangını söndürmek istercesine çeşmenin<br />
başında buluvermiyor muydu kendini,<br />
şaşıp kalıyordu doğrusu. Dolmak<br />
bilmeyen bakır bardağın bir yirmi sene daha<br />
orada öylece asılı kalacağını o gün tahayyül<br />
edebilir miydi acaba? Heyhat. Yarı boş yarı<br />
modüllerini uygulamaktalar.<br />
Bunda belirleyici olan yalnız<br />
şiddet mağduru kadınların<br />
bütüncü, çok perspektifli<br />
ve kişisel bakım ve eşlik<br />
edilmesi değil, aynı zamanda<br />
koruma, barınma ve hareketliliği,<br />
istikrarlı ve destekleyici<br />
çocuk bakımının<br />
dolu ağzına götürürken bardağı arkasında<br />
bir karartı oluşuvermişti sanki. Aniden dönmesiyle<br />
bağırması bir olunca köyün meydanında<br />
çıkan veryansın ortalığı ayağa<br />
kaldırmış. Kimse ne olduğunu anlamıyor,<br />
her kafadan ayrı bir ses çıkıyordu. Yoksul<br />
daha on beşinde körpe.<br />
Neden sonra kahveden köyün muhtarı yetişiyor<br />
imdadına. Sarıp sarmalıyor. Etraftakilere<br />
ağzına geleni sayıyor. Defolsunlardı,<br />
uğraşmasınlardı gariple. Allahtan da mı korkuları<br />
yoktu? Ne isyorlardı yetimden.<br />
Muhtar dönüp yoksula ne olduğunu sorduğunda<br />
elindeki yazmayı gösterdi. Anasından<br />
kalan tek bez parçası. Onun kokusu sanki<br />
hala orada öylece duruyormuşcasına...<br />
O günden sonra kaçmıştı işte bu köyden.<br />
Şimdi döndüğünde aynı sahnenin yirmi yıl<br />
sonra ona sunulması içini titretmekteydi.<br />
Yüzlerine bak. Bir şey söylemek istiyor gibiydi.<br />
Dili sanki bi davransa çözülüverecekti.<br />
Serseriler etranı sardı. Biri ellerini, diğeri<br />
ayaklarını tutuyordu şimdi. En sonunda yazmayı<br />
aldılar elinden. Yoksul'un gözyaşları<br />
akan çeşmeye karıştı. Hiçbir şey diyemedi.<br />
Dili çözülecek sananlara inat daha da gömüldü<br />
garip sessizliğine. Yola revan oldu<br />
yine.<br />
Sonra yıllar da geçse, yollar da bitse kimse<br />
haber alamayacaktı ondan. Anasının gül<br />
kokulu yazması da köyün tozuna toprağına<br />
karışıp yok olacaktı...<br />
Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Rudolf Hundstorfer:<br />
"Şiddet mağduru kadınlara, yaşamlarını<br />
sürdürülebilir kılan işler sağlanmalı"<br />
Landesrätin Mag.a Gertraud Jahn und Bundesminister Rudolf Hundstorfer<br />
"Ökonomisches und soziales Empowerment von<br />
gewaltbetroffenen Frauen"<br />
garanti edilmesi ve işyerinde<br />
güvenli ve hassas yapıların<br />
olmasıdır. Katılımcı kadınlara<br />
korunan bir alanda<br />
yaşamı sürdürebilir ücret<br />
ödenen bir işe doğru yol alırken,<br />
onları bekleyen engellere<br />
karşı önlem alma fırsatı<br />
veriyor, onları bilinçlendiriyor<br />
ve yavaş yavaş istikrarlı<br />
davranış opsiyonları geliştirmelerini<br />
sağlıyorlar. Yoğun<br />
olarak bir ilgilenmeden<br />
sonra, yaşam sürdürülebilirliğini<br />
sağlayan bir ücret ödenen<br />
bir işe aracılık geliyor.<br />
Bu aracılığa sonradan işte de<br />
ilgilenme hizmeti dahil.
EYLÜL <strong>2015</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 16<br />
Foto: BM.I<br />
Das Bundesministerium<br />
für Inneres unterstützt<br />
die Initiative<br />
"Radicalisation<br />
Awareness Network"<br />
(RAN) Austria<br />
Avusturya İçişleri<br />
Bakanlığı, Anti-<br />
Radikalleşme İnisiyatifi<br />
RAN Austria’yı<br />
desteklediğini açıkladı<br />
Deradikalisierungs-Initiative<br />
RAN Austria in Wien gegründet<br />
Anti-Radikalleşme<br />
İnisiyatifi ‘RAN<br />
Avusturya’ kuruldu<br />
Viyana’da yapılan bir toplantıyla Avusturya Anti-Radikalleşme<br />
İnisiyatifi (RAN Austria) hizmete başladı. İnisiyatif<br />
öncelikle İçişleri Bakanlığı tarafından destekleniyor.<br />
Açılış toplantısında bir konuşma yapan İçişleri Bakanı<br />
Mag. Johanna Mikl-Leitner şu açıklamalarda bulundu:<br />
"RAN Avusturya ile, enstitü ve resmi kurumlar radikalleşme<br />
karşıtlığı konusunda bilgi ağıyla birbirine bağlanacak ve<br />
bunlar en iyi çalışma örneklerini paylaşacak. Önleyicilik<br />
alanında birçok tedbirler aldık, okul ve gençlik kuruluşlarıyla<br />
sıkı bir bilgi paylaşımındayız ve İçişleri Bakanlığındaki<br />
uzmanlara daha ileri eğitim imkânı sunduk."<br />
Bakan ayrıca Avusturya’dan ‘Yurt dışında savaşa giden’ 240<br />
kişinin olduğunu, bunlardan 72’sinin geri döndüğünü ve<br />
anayasayı koruma kapsamında izlendiklerini ifade etti.<br />
Açılış toplantısına Hollanda, Belçika ve İsveç’ten uzmanlar<br />
katıldı. Ayrıca Endonezya’da, Viyana Üniversitesi ve İçişleri<br />
Bakanlığıyla ‘Cihat’ üzerine bir araştırma projesi yürüten,<br />
merkezi Londra’da olan Uluslararası Radikalleşme Araştırma<br />
Merkezi’nden (ICSR) Dr. Nico Prucha’da toplantıda<br />
hazır bulundu.<br />
Terör ve göç artık Avrupanın<br />
en büyük ve en yeni korkusu<br />
olmuş durumda. Mülteci<br />
dalgası Avrupalıların da hayata<br />
bakışını tamamen değiştirdi.<br />
Yapılan araştırmaya<br />
göre neredeyse her iki kişiden<br />
biri, Avrupa ülkelerine<br />
yönelen göçmen akını nedeniyle<br />
siyasi aşırılık ve kaostan<br />
korkuyor.<br />
TERÖR ve GÖÇ KORKUSU<br />
Özellikle Almanya ve Avusturya<br />
gibi ekonomik ve<br />
Viyana ve Yukarı Avusturya’daki<br />
seçim kampanyalarında<br />
tanıdık bir konu<br />
yeniden gündeme geldi.<br />
Aşırı sağcı parti ve yandaşlarının<br />
iddialarına göre; ‘‘Son<br />
dönemlerde ‘yabancıların’<br />
suç oranı patlama yaptı,<br />
doğu bloğundaki açık sınırlar<br />
soygun yolları olarak kullanılıyor.<br />
Avusturya hapishanelerindeki<br />
hükümlülerin 2/3’ü<br />
yabancı.’’<br />
Avusturya’da yabancıların<br />
suç işleme durumu gerçekte<br />
nasıl? Bu soru İçişleri Bakanlığı’nın,<br />
FPÖ’nün mecliste<br />
‘Yabancıların suç oranı’ üzerine<br />
verdiği soru önergesine<br />
verdiği cevapta ortaya çıktı.<br />
% 60 gibi yüksek oranda<br />
Avusturyalılar, Ocak-Haziran<br />
zaman aralığında değişik<br />
suçlardan itham edildi. Akla<br />
gelen soru ise neden daha<br />
çok yabancı hapishanelerde.<br />
Çünkü, yabancılar daha çabuk<br />
ve sıklıkla hüküm giyiyor.<br />
Önemli veriler<br />
Ocak-Haziran <strong>2015</strong> zaman<br />
Siyaset Bilimci Schmidt: ‘‘Modern toplumu tehdit eden unsurlar Avrupa halkını korkutuyor ’’<br />
Avrupanın yeni korkusu: Terör ve Göç<br />
refah seviyesi yüksek ülkelerin<br />
vatandaşları, <strong>2015</strong> yılına<br />
kadar maddi konular üzerine<br />
yani, artan yaşam maliyetinden<br />
endişe duyardı ve<br />
bu durum anketlerde daima<br />
ilk sıralarda yer alırdı.<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Avusturya’da göçmenler daha kolay hapishaneye gönderiliyor...<br />
Yabancı şüphelilerin<br />
hepsi suçlu mu?<br />
diliminde 120 bin şüpheli<br />
polis tarafından yakalandı.<br />
Bunlardan 75 bini Avusturyalı,<br />
45 bini yabancı idi ve yabancılar<br />
listesinde Almanlar<br />
4.819 şüpheliyle liste başı.<br />
‘Yabancı şüpheli’ ülkenin<br />
her bölgesinde aynı oranda<br />
değil. Viyana 18.587 yabancı<br />
şüpheli ile lider konumda.<br />
Uyrukları<br />
Bu şüpheliler hangi ülkelere<br />
mensup? <strong>2015</strong>’in ilk yarısında<br />
istatistiklere göre ilk<br />
sırada Almanlar geliyor<br />
(4.819). Romenler (4.638),<br />
Sırplar (4.187), Boşnaklar<br />
(3.134), Türkler (3.080), Slovaklar<br />
(1.657) ve Polonyalılar<br />
(1.512)...<br />
Mülteciler...<br />
45 bin yabancı şüphelinin<br />
6546’sı sığınma talebinde<br />
bulunanlar. İstatistikler 982<br />
olayla Afganlıları zirvede<br />
gösteriyor. Daha sonra 673<br />
olayla Çeçenler, 532 olayla<br />
Faslılar ve 507 olayla Nijeryalılar<br />
geliyor. İşlenen suçlar<br />
ise sırasıyla şöyle: Kazayla<br />
<strong>2015</strong>’ten itibaren ise ‘Avrupalıların<br />
Korkuları’ değişti.<br />
Şimdi yapılan anketlerde ise<br />
ilk sıralarda, terörden, mülteci<br />
akını sonucu doğacak<br />
gerilim ve makamlarda oluşacak<br />
aşırı iş yükünden<br />
yaralama, hırsızlık, yağmalama,<br />
soygun, baskı, uyuşturucu<br />
ve silahla tehdit,<br />
yasaların kapsamına giren<br />
suçlar. Ayrıca bu süreçte<br />
3 yabancı da, anayasa hükmüne<br />
göre kurulmuş devlet<br />
organlarının görevlilerini<br />
aşağılama suçu kapsamında<br />
gözaltına alınmış.<br />
Yabancılar daha<br />
çabuk tutuklanıyor<br />
Linz Johannes-Kepler Üniversitesi’nden<br />
Ceza Hukuğu<br />
Profesörü Alois Birklbauer,<br />
yaptığı açıklamada: ‘‘Evet<br />
© Peter Reinäcker / pixelio.de<br />
© Tim Reckmann / pixelio.de<br />
yabancılar, Avusturyalılara<br />
göre daha kolay tutuklanıyor.<br />
Ortaya konan sebep ise,<br />
‘yabancıların’ yerli halka<br />
göre kaçma riskinin daha<br />
yüksek olması.’’<br />
Avrupa Konseyi Raporu<br />
İstatistiklere göre Avrupa<br />
genelinde hapishanede olan<br />
her 4 hükümlüden 1’i yabancı<br />
kökenli iken, 2013’de<br />
yayımlanan son Avrupa Konseyi<br />
raporu ise, bu oranın<br />
Avusturya’da her 2 kişiden<br />
1’inin yurtdışından gelenlerden<br />
olduğunu gösteriyor.<br />
korku yer alıyor. Almanya’da<br />
yapılan güncel bir ankete<br />
göre, her iki Almandan<br />
biri artan sığınma başvurularının<br />
ülkeye sürekli bir yük<br />
getireceğinden ve bu yüzden<br />
toplum düzeninin kalıcı<br />
olarak dengesini kaybedebileceği<br />
korkusunu taşıyor.<br />
Uzmanlara göre bu endişe,<br />
göçmen kökenlilere yapılan<br />
saldırılar ve sosyal ağlarda<br />
artan kızgınlık mesajlarında<br />
da kendini ciddi anlamda<br />
belli etmeye başladı. Ayrıca<br />
mültecilerin ikâmet ettiği sığınma<br />
evlerine ve sokakta<br />
doğrudan mültecilere yapılan<br />
yüzlerce saldırı da endişenin<br />
açıkça dile getirilişi<br />
olarak ifade ediliyor.<br />
TOPLUMU TEHDİT EDEN<br />
UNSURLAR...<br />
Berlin Heidelberg Üniversitesi’nden<br />
siyaset bilimci<br />
Manfred Schmidt bu konuda<br />
şu açıklamalarda bulundu:<br />
‘‘Özellikle Alman<br />
halkındaki birçok korku, küreselleşme<br />
ve avrupalılaşma<br />
çağında modern toplumu<br />
tehdit eden unsurları yansıtıyor.<br />
Bununla kastedilen;<br />
özellikle terör, siyasi aşırılıktan<br />
-‘Yabancı düşmanı ve<br />
ırkçı görüşleriyle tanınan<br />
Nasyonal Demokrat Parti'liler<br />
(NPD) ve ülke dışına<br />
savaşmaya giden insanlar’-<br />
duyulan kaygılardır. Almanların<br />
%49’u bu konularda<br />
büyük bir tehlike görüyor.<br />
Terör ve savaş korkusunun<br />
bu kadar artması ve insanları<br />
etkileyen bir faktör<br />
olması, saldırıların olduğu<br />
ülkelere yakınlıkla da ilgilidir.<br />
Paris Charlie-Hebdo-<br />
Redaksiyon suikasti ve<br />
Tunus’ta Sousse bölgesinde<br />
Alman turistlerin vurulması<br />
bütün hafızalara kazınmıştır.<br />
Buna benzer bir saldırının<br />
Alman toprağında da meydana<br />
gelme olasılığı korkusu<br />
taşıyanların oranı bir yılda<br />
%13’e çıkmıştır.’’<br />
YAŞANILAN YER...<br />
Oturulan yer de hissedilen<br />
tehditte bir fark oluşturuyor.<br />
Doğu eyaletlerine daha<br />
az sayıda sığınmacı yerleştirilmesine<br />
rağmen bu eyaletler<br />
mülteci sorunuyla batı<br />
eyaletlerine nazaran daha<br />
derinden ilgilenmektedir.<br />
Schmidt’e göre bunun nedeni<br />
Doğu Almanya’da siyasetin<br />
batıya nazaran farklı<br />
işleyişidir. Ekonomik durum<br />
daha kötüdür ve kaybedenler<br />
olma korkusu bu eyaletlerde<br />
kendini daha güçlü bir<br />
şekilde göstermektedir.
17 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
EYLÜL <strong>2015</strong><br />
Foto: Andy Wenzel / BKA<br />
Bundeskanzler Faymann: "Wir lassen Menschen auf ihrer Suche nach Schutz nicht im Stich"<br />
Avusturya hükümeti sığınmacılarla<br />
ilgili alınan somut<br />
tedbirleri, bütün bakanlar<br />
müsteşarlar, SPÖ ve ÖVP<br />
partilerinin kulüp şefleri<br />
ile mülteciler koordinatörü<br />
Christian Konrad’ın da hazır<br />
bulunduğu bir toplantıyla<br />
açıkladı.<br />
Ulaşımı asker kontrol edecek...<br />
Ekim ortasından itibaren artık<br />
çadırlar olmayacak...<br />
Hükümet mültecilerle ilgili<br />
toplantısında, göç dalgası<br />
sebebiyle oluşan kriz dönemi<br />
için ek tedbirler belirledi.<br />
Her gün Avusturya’ya<br />
gelen binlerce sığınmacının<br />
güç olan ulaşım durumunu<br />
daha iyi bir şekilde çözmek<br />
için, koordinasyonun idaresini<br />
Genelkurmay Başkanı<br />
Othmar Commenda üstlendi.<br />
Mültecilerin kullanacağı<br />
yolların koordinasyonu<br />
ve güvenliği Avusturya<br />
Ordusu tarafından sağlanacak.<br />
Bunun yanında 75<br />
milyon avroyu öncelikle dil<br />
Berlin’de bir araya gelen<br />
Almanya Başbakanı Angela<br />
Merkel ve Avusturya Başbakanı<br />
Werner Faymann mülteci<br />
krizinde iki ülkenin<br />
beraber hareket edeceğini<br />
açıkladılar.<br />
AB’nin ortak sorunu<br />
Başbakan Merkel konuşmasında:<br />
“Sığınmacı krizi sadece<br />
biz Almanya'nın veya<br />
Avusturya'nın değil, bütün<br />
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin<br />
ortak sorunudur ve<br />
çözüm istiyorsak bunu birlikte<br />
yapmak durumundayız.<br />
En kısa zamanda sığınmacı<br />
krizini görüşmek üzere<br />
AB Konseyi Başkanı Donald<br />
Tusk’a 28 AB ülkesinin devlet<br />
ve hükümet başkanlarını<br />
biraraya getirecek zirve düzenleme<br />
çağrısında bulundum<br />
ve bu toplantı ile adil<br />
ve insani olan ortak bir yol<br />
haritası çizebileceğimizi düşünüyorum.”<br />
dedi.<br />
Kafamızı kuma gömemeyiz<br />
Avusturya Başbakanı Faymann<br />
ise: “Bu krizle sadece<br />
kurslarının arttırılması, yeni<br />
entegrasyon hizmetleri ve<br />
sığınma talep edenler için<br />
eğitimin sunulmasına ayırıldı.<br />
Başbakan Faymann<br />
ayrıca temel ihtiyaçları sağlanan<br />
tüm mültecilerin<br />
çadırlar yerine sabit barınaklara<br />
alınacaklarını, çadırların<br />
da ekim ayı ortasından<br />
itibaren tamamen kaldırılacağını<br />
ifade etti.<br />
Hareketli operasyon takımları<br />
Program öncelikle eğitim<br />
alanında faaliyet gösterecek;<br />
pedagog, psikolog ve<br />
sosyal çalışanlarından oluşan<br />
bir ekip kurulmasını<br />
öngörüyor. İlaveten mültecilere<br />
bir çıraklık eğitimi<br />
yapma imkânının tanınmasının<br />
önemli olduğu açıklandı.<br />
Şu an sadece 100 mülteci<br />
çıraklı eğitimi görürken, bu<br />
sayının 5000’e çıkarılması<br />
planlanıyor.<br />
Yeni olarak sivil hizmetliler<br />
daha sık mülteci bakımı<br />
için çağrılabilecek, Dışişleri<br />
Almanya, Avusturya ve<br />
İsveç başbaşa bırakılamaz,<br />
çünkü bu AB ülkelerinin<br />
hepsinin ortak meselesidir.<br />
Avrupanın acil bir şekilde<br />
mültecilere yönelik ortak<br />
politika izleyerek çözüm<br />
bulması gerekiyor. Hemen<br />
bunu yapmazsak, tarihe geçecek<br />
bir insani kriz yaşanabilir.<br />
Bizim asli vazifemiz,<br />
güvenlik ve koruma arayan<br />
insanlara sırtımızı dönmemek<br />
ve onları yüzüstü bırakmamaktır.<br />
Şu an krizden<br />
Avusturya Başbakanı Werner Faymann:<br />
''Avusturya<br />
yeterince<br />
güçlüdür''<br />
Foto: Andy Wenzel / BKA<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Almanya Başbakanı Angela Merkel ve<br />
Avusturya Başbakanı Werner Faymann:<br />
‘Mülteci Krizi<br />
Hepimizin Ortak<br />
Sorunudur’<br />
Regierung beschließt Flüchtlings-Hilfspaket<br />
Vizekanzler Reinhold Mitterlehner (ÖVP) und Bundeskanzler Werner Faymann (SPÖ) stellten die jüngsten Pläne vor<br />
Bakanlığı da proje bazlı entegrasyon<br />
teşviği sunacak.<br />
Avusturya yeterince güçlüdür<br />
Başbakan Yardımcı Reinhold<br />
Mitterlehner’e göre: ‘‘Avusturya’nın<br />
konunun üstüne<br />
gitme dışında başka bir<br />
alternatifi yok. Şu an çok<br />
acil bir durum var ve herkesin<br />
elinden geleni yapması<br />
lazım.’’ Başbakan Werner<br />
Faymann da kontrol altında<br />
bulunan bir acil durumdan<br />
söz ediyor ve ekliyor: ‘‘Avusturya’nın<br />
bu durumun üstesinden<br />
gelecek kadar güçlü<br />
bir ülke olduğunu biliyorum.<br />
Ayrıca komşumuz Almanya<br />
ile yürüttüğümüz koordinasyon<br />
da takdiri hakediyor.’’<br />
Eyalet ve belediyelerin<br />
destekleri<br />
Eyalet ve belediyeler de, bu<br />
mülteci krizinde desteğini<br />
345 milyon avroluk bir meblağla<br />
gösteriyor. Başbakan<br />
Faymann (SPÖ) ve Yardımcısı<br />
Reinhold Mitterlehner<br />
(ÖVP) mülteci krizinin toplam<br />
masrafı konusunda<br />
birşey söylemek için erken<br />
olduğunu belirtiyorlar.<br />
Temel ihtiyaçlar için 420<br />
milyon avro gibi bir tutardan<br />
söz ediliyor ve buna<br />
ilaveten üzerinde anlaşılmış<br />
entegrasyon sepetinden<br />
gelmesi beklenilen 75 milyon<br />
avro da var.<br />
Konut inşaatı<br />
İnşaat pazarında doğacak<br />
acil ihtiyacı karşılamak için<br />
bütün tarafların çaba göstermesi<br />
kararlaştırıldı.<br />
Barınma<br />
Ekim ortasına kadar kışa<br />
dayanıklı barınakların yapılması<br />
planlanıyor ve bu<br />
andan sonra temel ihtiyaçları<br />
sağlanan mültecilerin<br />
çok fazla etkilenmeyen<br />
diğer AB ülkeleri, deve<br />
kuşu misali kafalarını kuma<br />
gömmemelidirler.”<br />
Türkiye’nin rolü<br />
Angela Merkel ayrıca,<br />
“Avrupa'da son zamanlarda<br />
artan sığınmacı krizinden<br />
dolayı, 2 milyondan fazla<br />
sığınmacıyı ülkesine kabul<br />
eden Türkiye ile daha yoğun<br />
bir şekilde nasıl görüşebileceğimizi<br />
de, 28 AB ülkesi<br />
başbakanının katılacağı<br />
‘Kriz Toplantısı’nda tartışmalıyız.<br />
AB Konseyi Başkanı<br />
Donald Tusk, kısa bir<br />
süre önce Türkiye’deydi ve<br />
ülke Cumhurbaşkanı Recep<br />
Tayyip Erdoğan ve Başbakan<br />
Ahmet Davutoğlu ile<br />
sığınmacılar konusunu detaylı<br />
bir şekilde görüştüler.<br />
Başkan Tusk‘un bu konuda<br />
konseyi ve diğer AB ülkelerini<br />
bilgilendirilmesi de çok<br />
önemlidir.”<br />
AB değerlerine bütün<br />
ülkeler sahip çıkmalı...<br />
Werner Faymann 2012 yılında<br />
Nobel Barış Ödülü’ne<br />
layık görülen Avrupa Birliği’ne<br />
atıfta bulunarak,<br />
“Nobel’i alan AB, gereğini<br />
yapmalıdır. Bunun yolu da<br />
sahip olduğumuz değerlere<br />
sadık olmaktır. Şu an çok<br />
zor bir dönemden geçiyoruz.<br />
Ama AB gerçek gücünü<br />
ortaya koyar ve birlikte<br />
hareket edersek, savaşlardan<br />
ve yoksulluktan kaçan<br />
ve korunma hakkı olan<br />
insanlara gereken desteği<br />
verebiliriz.”<br />
artık çadırlara ihtiyacı kalmayacak.<br />
Sene sonuna kadar<br />
500 bin mülteci bekleniyor<br />
Başbakan Faymann ayrıca,<br />
Alman yetkililerle yaptıkları<br />
istişareler neticesinde, <strong>2015</strong><br />
sonuna kadar 300 bin ile<br />
500 bin arasında bir mülteci<br />
akını daha beklediklerini<br />
açıklayarak, ‘‘Yıl sonuna<br />
kadar günde ortalama, 3 bin<br />
ile 5 bin arası mültecinin<br />
Avusturya’ya geleceğini ve<br />
bunların en fazla onda<br />
birinin yani günde en fazla<br />
300 ile 500 arasında kişinin<br />
ülkemize iltica başvuru<br />
yapacağını tahmin ediyoruz.<br />
Avusturya olarak bu duruma<br />
hazırlıklı olmalıyız. Tahminimiz<br />
toplam 50 bin civarında<br />
mülteci Avusturya’da kalmak<br />
için başvuru yapacaktır.<br />
Geri kalan yüzbinlerce mülteci<br />
de, Avusturya üzerinden<br />
özellikle Almanya’ya<br />
gidecektir.’’<br />
Herkese Teşekkürler...<br />
Başbakan Werner Faymann<br />
son olarak, bu zorlu günlerde<br />
mültecilerin yardımına<br />
koşan her gönüllüye, bütün<br />
sivil toplum kuruluşlarına,<br />
polis teşkilatına ve orduya<br />
teşekkür etti. Avusturya<br />
olarak, bu kriz döneminin<br />
insani yollarla çözüleceğine<br />
inandığını ve savaşlardan<br />
kaçarak Avusturya’ya sığınan<br />
insanlara gereken desteğin<br />
verileceğini açıkladı.
EYLÜL <strong>2015</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 18<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Foto: Hromek / AMS<br />
AMS-Viyana Başkanı<br />
Petra Draxl<br />
Viyana İş Piyasası Servisi (AMS Wien):<br />
‘Yaşlı İşsizlerin Sayısı<br />
Artmaya Devam Ediyor’<br />
Viyana (OTS)- Viyana İş Piyasası Servisi Başkanı Petra<br />
Draxl kurumun güncel verileri ve projeleri hakkında konuştu:<br />
‘‘Ağustos <strong>2015</strong> itibariyle geçen yılın aynı ayına<br />
göre işsiz sayısı 121.769, kurumun eğittiği işsiz sayısı<br />
22.593 olmuştur. Eğitim görenlerdeki bu düşüş tasarruf<br />
zorunluluğundan ileri gelmiştir. Yaş gruplarına göre<br />
işsizlik 25 yaş altı %7.4, 50 yaş üstü %24.2, sektörlere<br />
göre ise; otel ve gastronomide %18.3, perakende ve<br />
üretimde %19.4 ve inşaatta %21 olmuş, bununla birlikte<br />
Viyana firmalarının kuruma bildirdikleri boş pozisyonlarda<br />
%5.6’lık bir artış olmuştur.’’<br />
AMS Viyana’nın yeni pilot projesi ‘‘Yetkinlik kontrolü’’<br />
uygulanmaya başlandı. İlk adımda sığınma hakkı tanınan<br />
1000 kişinin entegrasyonu hedefleniyor. AMS Viyana<br />
Başkanı Draxl: ‘‘Bu insanların ülkelerinden hangi<br />
becerileri getirdiklerine ve bunlara Viyana’da nerelerde<br />
ihtiyaç duyulduğuna bakacağız. Aynı anda bu kişiler<br />
kendi dillerinde Avusturya’da işgücü pazarı, iş arama ve<br />
çalışma konularında bilgilendirilecekler. Henüz bütün<br />
kurslar başlamadı. Böyle bir hizmete ihtiyaç olduğunu<br />
ve verilmesi durumunda büyük kabul göreceğini şimdiden<br />
görüyoruz.’’<br />
OTS - Christoph Leitl konuşmasında:<br />
"Eşitsizliğe, fırsat<br />
eşitliğiyle karşı durmalıyız.<br />
Farklı iklim bölgeleri, nüfus<br />
yapısı, siyasi sistem ya da insanların<br />
sahip oldukları farklı<br />
yetenekler sebebiyle dünyada<br />
eşitsizlik mevcut. Bundan<br />
da yaşam fırsatlarında<br />
bir eşitsizlik ortaya çıkıyor.<br />
Ekonomi, küresel sorumluluğunun<br />
bilincinde ve yaşam<br />
fırsatlarının krizde olan ülkelerde<br />
de olmasına çalışıyor.<br />
Burada ahlaki bir sorumluluğumuz<br />
var. 2. Dünya savaşından<br />
sonra Avrupa’nın<br />
tekrar ayakları üzerinde durması<br />
için Marshall planıyla<br />
Avrupa desteklendi. Her<br />
Avusturya Alpbach Avrupa Forumu:<br />
Eşitsizliğin Sebebi<br />
Ekonomik Paradoks<br />
Alpbach Avrupa Forumu ekonomi konuşmaları<br />
çerçevesinde Alpbach Forumu Başkan Yardımcısı Claus<br />
Raidl, Viyana İşçi Odası (Viyana AK) Başkanı Rudi Kaske<br />
ve Ticaret Odası Başkanı Christoph Leitl’in birlikte<br />
açılışını yaptıkları bir sempozyum düzenlendi.<br />
insana yaşamından bir şeyler<br />
üretmesi için gerekli ön şartlar<br />
sağlanmalıdır."<br />
Viyana İşçi Odası Başkanı<br />
Rudi Kaske: "Düzensiz pazarlar<br />
eşitsizliğe neden oluyor,<br />
milyonluk miraslar da bunu<br />
daha da keskinleştiriyor.<br />
Performansla meşrulaştırılmamış<br />
eşitsizlik doğru değildir<br />
ve etkileri toplum ve<br />
ekonomi üzerinde olumsuzdur.<br />
İyi bir sosyal sistem,<br />
fırsat eşitliğini garanti eder,<br />
fakirlikten korur ve toplumda<br />
birlikteliği ve birarada<br />
yaşama kültürünü kuvvetlendirir.<br />
Bu sebeple çok<br />
zenginlerin ‘zengin vergisi’<br />
ödemesi meşrudur."<br />
Foto: Philipp Naderer<br />
Symposium unter dem Motto<br />
„UnGleichheit – vom Paradox der Wirtschaft“<br />
Vizepräsident des Forums Alpbach Claus Raidl, AK-Präsident Rudi Kaske und<br />
Wirtschaftskammer-Präsident Christoph Leitl<br />
Herkesin zengin ebeveyni yok<br />
Kaske ayrıca: "Önemli sosyal<br />
ödevlerin finansmanı gelecek<br />
kuşaklar için de siyaseti<br />
büyük bir mücadelenin karşısına<br />
çıkarıyor. Eğitim ve<br />
bakım alanlarında özellikle<br />
büyük sermayenin dayanışması<br />
mutlaka gerekli. Herkesin<br />
zengin ebeveyni olmasını<br />
isterdik, ne yazık ki durum<br />
böyle değil ve bundan dolayı<br />
mantıklı yapılandırılmış bir<br />
miras vergisi o kadar önemli.<br />
Endişe verici servet eşitsizliği<br />
de gelecek kuşaklar için kötü<br />
başlangıç şartlarına zemin<br />
hazırlayacaktır."<br />
Alpbach Forumu Başkan Yardımcısı<br />
Claus Raidl, Alman<br />
Bankası şefi örneğinde olduğu<br />
gibi (12 milyon avro<br />
maaş) astronomik maaşların<br />
verilmesini kabul edemiyor.<br />
LR Mennel: "Die Jugend mitgestalten lassen"<br />
LR Mennel: "Gençlerin katılımını sağlayacak daha çok adım atılmalı"<br />
Gençlere şans verin...<br />
Bregenz (VLK)- Yukarı Avusturya,<br />
Salzburg, Tirol, Südtirol ve Vorarlberg’den<br />
70 genç, Vorarlberg<br />
eyaleti gençlik temsilciliğinin daveti<br />
üzerine "Jugendbeteiligung<br />
voran bringen - Gençliğin<br />
katılımını arttırmak" konulu 3<br />
günlük bir konferans için Bregenz’de<br />
buluştu.<br />
Konferansın başında gençler<br />
gruplar halinde her bir eyaletteki<br />
mevcut durumu konuştular ve<br />
fikir alışverişinde bulundular.<br />
Daha sonra gençler yeni fikir ve<br />
uygulanabilir projeler geliştirdiler.<br />
Kapanışta da gerçekleşebilme<br />
olanaklarını ve sonraki adımları<br />
istişare ettiler. Odaktaki konular<br />
şunlar idi: "Farklılık ve Dayanışma",<br />
"Siyasi eğitim ve okullarda<br />
katılım" ve "Yerel düzeyde<br />
katılım hakkı".<br />
Vorarlberg eyalet meclis üyesi<br />
Bernadette Mennel konferansta<br />
şunlara vurgu yaptı: "Gelecek ile<br />
ilgili karşılaştığımız önemli sorularda,<br />
gençlere de birlikte şekillendirme,<br />
katılım ve kararlara<br />
iştirak olanakları verilmelidir,<br />
nihayetinde çocuk ve gençlerimiz<br />
ülkemizin geleceğidir. Gençler<br />
ciddi şekilde sorumluluklara ortak<br />
edilmelidir. Böylece onlar da<br />
çevresinde siyasi, ekonomik ve<br />
sosyal oluşumlara ortak şekil<br />
vermeye katkı sağlayacak durumda<br />
olurlar."<br />
Konuşmasının sonunda Mennel,<br />
konferansın çok yararlı geçtiğini<br />
ve bu bağlamda gençliğin katılımı<br />
ile ilgili yeni ve ilginç fikirlerin<br />
ortaya çıktığını ifade etti. Konferansın<br />
sonuçları Vorarlberg Eyalet<br />
Meclisine de gidecek ve bunlar<br />
Gençlik Yasası değerlendirilmesinde<br />
dikkate alınacak.<br />
Genç katılımcılar konferansın<br />
olumlu geçtiğini söylediler.<br />
Katılımcılardan 20 yaşındaki Alexander<br />
Hoor şunu ifade etti: "Bu<br />
diyalog konferansı ve benzer<br />
toplantılarla gençler kendi düşüncelerini<br />
doğrudan kendileri<br />
temsil eder, siyaset ve yönetim<br />
tarafından dinlenir ve ciddiye<br />
alınırlar."<br />
Foto: VLK/A. Serra<br />
Uzm. Psikolog Sebiha Devrim: Otizmli kişinin müziğe ilgi ve yeteneği<br />
olduğu anda en etkili terapi yöntemlerinden birisi müzik terapisidir.<br />
Otizm ve müzik terapi<br />
Uzm. Psikolog Sebiha Devrim:<br />
Otizmli kişiler için bir çok terapi şekli vardır, terapi<br />
şeklinin efektif olması kişiden kişiye değişir. Bu<br />
durumda önemli olan otizmli kişinin yeteneği ve ilgi<br />
alanıdır. Otizmli kişinin müziğe ilgi ve yeteneği<br />
olduğu anda en etkili terapi yöntemlerinden birisi<br />
müzik terapisidir. Bilimsel araştırmalar sonucunda<br />
ve kendi edindiğim tecrübe ile müzik terapisinin<br />
otizmli kişide ne kadar güzel sonuçlar getirdiğini<br />
gördüm ve bu yüzden bu konuda çalışmalarımı ilerlettim.<br />
Bu terapi şeklinde kişiye özel olarak uygulanacak<br />
müzikal eğitim ile dikkat artırımı, zaman<br />
planlaması, sosyal becerilerinin gelişimi, tekrar ve<br />
hatırlama özelliğinin artması, çevresiyle uyum gibi<br />
konulara da ileri düzeyde başarı sağlandığı görülmektedir.<br />
Kelime telaffuzunda ve cümle kurmakta<br />
zorluk çeken otizmli kişiler ilgi alanı ve yetenekleriyle<br />
olan bu çalışmada ilerleme kat edebiliyorlar.<br />
Profesyonel ekip çalışmasıyla, otizmli kişi için yapılacak<br />
olan (beste) müzikal temalar, zekâ ve duygu<br />
bütünlüğünü arttıracak, otizmli kişi kendisini daha<br />
huzurlu ve güvende hissedecektir. Terapiyi otizmli<br />
kişilerde gerekli olan time-out zamanı olarak da<br />
belirleyebiliriz. Enstrüman seçimi, müzik tarzı ve<br />
yatkın olduğu en uygun müzik eğitim programıyla<br />
kişi pozitif sonuçlara ulaşır.<br />
KISA BİR SÜRE İÇİNDE BU KONUYLA İLGİLİ SEBİHA<br />
DEVRİM'İN KİTABI YAYINA SUNULACAKTIR<br />
Uzm. Psikolog Sebiha Devrim, Otizm ve İlişki uzmanıdır. Daha önce kendi<br />
hikâyesi hakkında ''Anne, ben uzaylı mıyım?'' adlı kitabı, sonrasında ''Otizm'e<br />
pozitif bakış açısı'' ve ''Otizm'i anlamak'' adlı kitapları yazdı. Şu an Uzm. Psikolog<br />
olarak Türkiye ve Avrupa’da yaptığı çalışmaları, verdiği eğitim ve sunumları<br />
pozitif psikoloji yönünden sürdürüyor. Kendi yaptığı çalışmalar ve edindiği<br />
tecrübeler sonucunda pozitif psikolojinin otizmli kişilerde ne kadar güzel<br />
sonuçlar getirdiğini gördü ve bu yüzden uzmanlık alanını pozitif psikoloji ile<br />
geliştirdi. Yetenekleri vurgulamak ve bunlara yönelmenin otizmin zayıf<br />
yönlerinden daha da önemli olduğunu düşünüyor.<br />
Daha fazla bilgi ve iletişim için:<br />
www.sebihadevrim.com<br />
info@sebihadevrim.com
19 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
EYLÜL <strong>2015</strong><br />
‘‘Takdir Yasası entegrasyon<br />
için çok önemli bir adım...’’<br />
Entegrasyon Bakanı Sebastian Kurz:<br />
Alpbach Avrupa Forumu<br />
oturumları çerçevesinde<br />
katılımcılar, çalışma grupları<br />
halinde uzmanlarla birlikte,<br />
‘Potansiyel ve tanınması’ konusunda<br />
yeni perspektifler<br />
oluşturdu, toplumda ve meslekte<br />
yeteneklerin değerini<br />
ve potansiyellerin daha iyi<br />
tanınmasına yönelik varolan<br />
önerileri tartıştı.<br />
Uyum Bakanı Sebastian Kurz<br />
oturum konuşmasında:<br />
“İnsanlar çok farklı yeteneklerle<br />
Avusturya’ya geliyor.<br />
Diplomalarını ve mesleki eğitimlerini<br />
basit ve hızlı şekilde<br />
tanımak, onların entegrasyonu<br />
ve başarılı bir birlikte<br />
yaşayış için önemli bir adımdır,<br />
onun için bizler şu anda<br />
yoğun bir şekilde takdir<br />
yasası üzerinde çalışıyoruz.”<br />
Göç uzmanı Rainer Münz:<br />
“Entegrasyona baştan ihtiyacımız<br />
var. Bu noktada<br />
göçmen ve mültecilerin<br />
potansiyellerini tanımak<br />
Ömer bey, Rahma Austria<br />
kimler tarafından ve ne<br />
zaman kurulmuştur?<br />
Rahma Austria’nın Avusturya’daki<br />
geçmişi 1993’lere<br />
kadar gider. 1993 yılında bir<br />
grup Filistinli Müslüman tarafından<br />
kurulan derneğimiz<br />
önceleri sadece Filistine yapılan<br />
yardımlarla tanınmış,<br />
Bosna savaşında Boşnak kardeşlerimize<br />
yapılan yardımlar<br />
ile daha çok mazluma ulaşmıştır.<br />
Daha sonrasında ise<br />
savaşların olduğu bölgelere<br />
insani yardımlarını sürdürmüştür.<br />
2006 yılında ise derneğimiz<br />
isim değişikliğine<br />
gitmiş ve ismimiz Rahma Austria<br />
insani yardım derneği olmuştur.<br />
Rahma Austria <strong>2015</strong><br />
yılında kardeş kuruluşlar ile<br />
koordinasyon içerisinde 40<br />
ülkede faaliyet gösteren yardım<br />
derneği olarak yoluna<br />
devam etmektedir.<br />
Her hangi bir teşkilata bağlı<br />
mısınız?<br />
Eğer kast edilen politik bir<br />
teşkilat ise hayır. Rahma<br />
Austria, Avusturya kökenli ve<br />
kurucuları arasında Arap<br />
ülkelerinden, Türkiye’den,<br />
Balkan ülkeleri ve Avusturyalı<br />
Müslümanların olduğu bir<br />
kuruluştur. Rahma Austria,<br />
Avusturya’daki herhangi bir<br />
kuruluşa bağlı olmayan<br />
bağımsız bir insani yardım<br />
kuruluşudur.<br />
Kurbanların ülkelerdeki kesimini<br />
nasıl yapıyorsunuz?<br />
Öncelikle aylar öncesinden<br />
hazırlıklar başlıyor. Aciliyet<br />
durumuna göre kurban kesimi<br />
yapılacak ülkeler ve ülkelerdeki<br />
kardeş kuruluşlarımızla<br />
organizeler ile kurban<br />
fiyatları belirleniyor. Sonrasında<br />
Avusturya’daki gönüllü<br />
ve gözlemcilerimiz kurban<br />
kesilecek olan ülkelere gidip<br />
kurbanların İslami usüllere<br />
göre kesim, dağıtım ve kontrollerini<br />
yapıyorlar. Kurbanları<br />
kesilen bağışçılarımız<br />
kurbanlarının kesildiğine dair<br />
bir sms alırlar.<br />
Kesilen kurbanlar kimlere<br />
dağıtılıyor?<br />
İhtiyaç sahibi insanlar, özellikle<br />
yetimler, kadınlar, mülteciler,<br />
yolda kalmışlar ve<br />
yoksullar.<br />
<strong>2015</strong> yılı kurban organizesini<br />
hangi ülkelerde gerçekleştireceksiniz?<br />
Öncelikle savaşın vurduğu<br />
Gazze, hala savaşın olduğu<br />
Yemen, fakirlikle boğuşan Somali,<br />
Tanzanya ve Cibuti, Suriyeli<br />
ve Filistinli mültecilerin<br />
yoğun olarak yaşadıkları Lübnan,<br />
Ürdün ve Türkiye, baskılara<br />
maruz kalan Arakan,<br />
Doğu Türkistan ve son olarak<br />
Avusturya’ya mülteci olarak<br />
sığınan mültecilere kurban<br />
dağıtımı yapılacaktır.<br />
Kurban bedelleri ülkeden<br />
ülkeye neden farklılık arzediyor?<br />
Çünkü her ülke ve bölgenin<br />
kurban fiyatları farklıdır. Bu<br />
yüzden Rahma Austria olarak<br />
kurban kestiğimiz ülkede kurban<br />
fiyatı ne ise onu yansıtıyoruz.<br />
Tabi bu bir yöntem<br />
meselesi bazı dernekler ise<br />
tek fiyatı belirleyip havuz<br />
usulü yapmaktadırlar. Biz bu<br />
yöntemi uygulamıyoruz. Ama<br />
bizce Avrupa’da yaşayan<br />
müslümanlar olarak yaşadığımız<br />
ülkede kurban fiyatları<br />
neyse o miktarda bir kurban<br />
kesmemiz gerek. Örneğin<br />
Avusturya’da ortalama bir<br />
küçükbaş kurbanın fiyatı<br />
180€ dur. Normal şartlarda<br />
Avusturya’da yaşayan Müslümanların<br />
kurbanlarını bu<br />
meblağdan ödemeleri gerekir.<br />
Ama bazı insanların şartları<br />
iyi değil bu yüzden<br />
bayramda uzaklarda yaşayan<br />
kardeşlerime bir kurban göndereyim<br />
düşüncesi ile kurban<br />
göndermek istemekteler. Bu<br />
tür bir düşünceye sahip olanlar<br />
da, örneğin 75€ gibi bir<br />
meblağ ile afrikaya kurban<br />
gönderebilmekteler.<br />
Peki kurban bedellerinin içerisinde<br />
kurban için yapılan<br />
masraflarda dahil mi?<br />
Evet, Rahma Austria olarak<br />
bunu bröşürlerimize bilgi<br />
notu olarak yazdık. Örneğin<br />
Lübnan için ödediğiniz<br />
120€‘luk kurban bedelinin<br />
içerisinde kasap ücreti, gözlemcinin<br />
yol masrafları ve<br />
hayvana yapılan masraflar<br />
kurban bedelinin içerisine dahildir.<br />
Rahma Austria Kurban bağışını<br />
nasıl almaktadır?<br />
Eğer kurban ile ilgili broşürümüz<br />
veya kurban bilgilerimiz<br />
size ulaştıysa oradan öncelikle<br />
bütçenize göre ülke<br />
seçip bağışınızı bürolarımıza<br />
elden veya banka hesaplarımıza<br />
havale yolu ile ulaştırabilirsiniz.<br />
Kurbanınız kesildiğine<br />
dair mesaj almak isterseniz<br />
telefon numaranızı<br />
ulaştırmanız gerekmekte.<br />
Kurbanlarınızı banka yolu ile<br />
23 Eylül (çarşamba) elden ise<br />
bayramın 2. Günü 25 Eylül<br />
Cuma gününe kadar derneğimize<br />
ulaştırabilirsiniz.<br />
Son olarak, geçen sene<br />
Rahma Austria adına Lübnan’da<br />
kurban organizesine<br />
gözlemci olarak katılmışsınız.<br />
Okuyucularımıza neler<br />
söylemek istersiniz?<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
önemli. Bunlar önce görülmeli<br />
sonra da tanınmalıdır.<br />
Bu başarıldığı ve insanlara<br />
Avusturya işgücü pazarına<br />
erişim kolaylaştırıldığı takdirde<br />
yeni gelen herkes ekonomik<br />
bir katkı sağlar ve bu<br />
da onların sosyal uyumunu<br />
teşvik eder.”<br />
Western Union şirketinin<br />
CEO’su Hikmet Ersek ise:<br />
“Avusturya’da hala ‘Ne yapabilirsin?’<br />
yerine ‘Nereden<br />
geldin?’ sorusu sıkça soruluyor.<br />
Göçmenlerin sahip<br />
olduğu yeteneklerin çeşitliğinden<br />
korkmak yerine,<br />
bu yetenekleri daha<br />
kuvvetlice incelemeliyiz.”<br />
ÖIF’in göçmen kökenli<br />
gençler için burs programı<br />
ÖIF <strong>2015</strong>’te 3. kez Suriye, Afganistan,<br />
Bulgaristan, Gana<br />
ve İtalya gibi ülkelerden<br />
gelen 14 göçmen kökenli<br />
üniversite öğrencisi ve mezununu<br />
950 avroluk Alpbach<br />
Avrupa Forumu’na katılım<br />
Toplam nüfusu üç yüz binin<br />
üzerinde olan ağırlıklı olarak<br />
Filistin ve Suriye'den gelen<br />
mültecilerin yaşadığı dört<br />
mülteci kampına kurban bağışlarını<br />
ve yetimler için hediyelerimizi<br />
ulaştırdık. Vatanlarından<br />
uzak ve zor şartlar<br />
altında hayatlarını devam<br />
ettirmeye çalışan kardeşlerimize<br />
bayram sevincini yaşatmak<br />
çocukların o mahsum<br />
dünyalarında küçücük de olsa<br />
hoş bir anı olarak kalmaktı<br />
niyetimiz. Kardeşlerimizin<br />
emanet olarak verdikleri kurbanları<br />
ulaştırarak görevimizi<br />
yapmaya gayret ettik. Bu<br />
bursuyla destekledi. ÖIF’in<br />
işletme müdür vekili Roland<br />
Goiser burs programı hakkında<br />
şunları söyledi:<br />
“Geçtiğimiz son 3 yılda 40’ın<br />
üstünde göçmen kökenli üniversite<br />
öğrencisinin Alpbach<br />
Avrupa forumuna katılmalarını<br />
ve foruma perspektiflerini<br />
ve değerli görüşlerini<br />
getirmelerini desteklemek<br />
bizleri sevindirdi. Göçmen<br />
yeteneklerin Avusturya’ya<br />
getirilmesi; forumun bu yılki<br />
anabaşlığı, ‘eşit(siz)lik’ açısından<br />
özel bir önemi var.”<br />
‘‘KARDEŞLERİMİZE BAYRAM SEVİNCİ YAŞATALIM’’<br />
Rahma Austria insani yardım derneği kurban komisyonu başkanı Ömer Batur ile Rahma Austria’nın<br />
<strong>2015</strong> yılında gerçekleştireceği kurban organizasyonu ve Rahma Austria üzerine röportaj...<br />
KURBAN<br />
<strong>2015</strong> ·· 1436<br />
Kurbanlarınız Muhtaçlara Fakir ve<br />
a<br />
Umut Olsun.<br />
Ülkelere e göre Kurban ve Hediye Bedelleri.*<br />
leri.*<br />
vesile ile geçtiğimiz kurban<br />
bayramında yardım ve dualarıyla<br />
bizleri ordaki kardeşlerimizi<br />
yalnız bırakmayan<br />
herkese sevgi ve şükranlarımı<br />
sunuyorum. Bu sene Rahma<br />
Austria olarak kurbanlarınızı<br />
yine ulaştırmaya talibiz. Allah<br />
razı olsun.<br />
Somali,<br />
Tanzanya, Cibuti<br />
i Arakan<br />
Ürdün/<br />
Lübnan**<br />
Yemen<br />
Filistin/<br />
i<br />
Gazze<br />
Doğu<br />
Türkistan<br />
Avusturya‘da<br />
Mülteciler<br />
Küçükbaşük € 75,- €<br />
80,-<br />
€<br />
120,-<br />
€ 130,- € 150,- € 180,- € 180,-<br />
Büyükbaş<br />
€ 450,- €<br />
560,-<br />
-<br />
-<br />
€ 1.500,- -<br />
-<br />
Bayram<br />
am<br />
Hediyesi<br />
esi<br />
€ 20,- €<br />
20,-<br />
€ 20,- €<br />
20,-<br />
€<br />
20,-<br />
€<br />
20,- -<br />
* Kurban bedeline kurban için in yapılacak olan masraflar dahildir. dir.<br />
**<br />
* Filistinli i ve Suriyeli Mülteciler<br />
ler<br />
Son Havale Tarihi Banka a ile 23.09.<strong>2015</strong>. .2<br />
Nakit son ödeme tarihi<br />
25.09.<strong>2015</strong>.<br />
İLETİŞİM<br />
0699 11 499 499<br />
0650 611 16 65<br />
www.rahma-austria.at<br />
a-aust<br />
ria.at<br />
BM Kurz: Anerkennungsgesetz wichtiger Schritt für Integration<br />
HESAP BİLGİLERİ<br />
LER<br />
İ<br />
Rahma Austria<br />
Volksbank Wien-Baden<br />
IBAN:<br />
AT48 4300 0460<br />
9655 3006<br />
BIC:<br />
VBWIATW1<br />
W1<br />
Bayramda bir<br />
yetim çocuğu<br />
sevindirmek<br />
ister misiniz?<br />
Röportaj: Tarkan Tek<br />
/ RAHMA AUSTRIA<br />
Merkez: Hannovergasse no<br />
25, A- 1200 Wien Şube: Herndlgasse se 13/2, A- 1100<br />
Wien Tel & Fax: 01/968 49 90<br />
Mail:<br />
office@rahma-austria.at<br />
at<br />
Foto: Philipp Naderer
Die Tiroler Bildungsmesse<br />
<br />
<br />
BÜTÜN BILGILER:<br />
ÇIRAKLIK<br />
MESLEK<br />
YÜKSEK ÖGRENIM<br />
VE ÇOK DAHA FAZLASI...<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
2 <br />
<br />
© SoWi-Holding Universität Innsbruck/Lukas Harringer, 5bHGK 2014/15, HTL Bau und Design