EUROPA JOURNAL - HABER AVRUPA FEBRUAR2016

ŞUBAT 2016
HABER
AVRUPA
AVUSTURYA - 6
Ö
S
EUROPA
T
E
R R
JOURNAL
I
E
C H
© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS
Nurten YILMAZ
Abgeordnete zum Nationalrat (SPÖ)
nurten.yilmaz@parlament.gv.at
Den sozialen
Zusammenhalt
sichern
Seit Wochen fahren konservative Kräfte
eine Kampagne gegen die schwächsten
3% in unserem Land. Die "bedarfsorientierte
Mindestsicherung" (BMS)
soll gekürzt werden, das letzte und
unterste "soziale Netz", das in Österreich
dann greift, wenn Menschen aus
anderen (Ver-)Sicherungssystemen
rausfallen und/oder zu wenig verdienen,
um damit über die Runden zu
kommen. Die BMS dient seit 2010 – eingeführt
um die vormalige Sozialhilfe zu
vereinheitlichen – dazu, den Menschen
das Überleben zu sichern. Das kostet
dem Staat ca. 0,7 % der Sozialausgaben,
verhindert aber wirksam, dass 256 000
Menschen (2014) in die völlige Armut
abrutschen. Insgesamt lag der Anteil
der Frauen an den BMS-BezieherInnen
bei 39%, während auf die Männer 33%
und auf die Kinder 27% entfielen. Von
den Frauen als Betroffenengruppe abgesehen,
bildeten die Alleinstehenden
die größte Unterstützungsgruppe (61%
der Haushalte), gefolgt von Alleinerziehenden
(16%) und Paaren mit Kindern
(12,3%). Gründe für den Bezug (aktuell
838€/Kopf; 1.256,64 € für Partnerschaften)
gibt es viele: schlecht
entlohnte und instabile Jobs, Arbeitslosigkeit,
nicht-existenzsichernde AMS-
Leistungen, psychische Erkrankungen.
Und: Fast 70 % der BMS-BezieherInnen
sind sogenannte "Aufstocker", d.h.
bekommen auf 838 € aufgestockt, weil
ihr Einkommen aus Erwerbstätigkeit,
Unterhalt, Arbeitslosengeld oder Notstandshilfe
eben nicht ausreicht.
Und diesen Menschen wollen die Konservativen
nun das Geld kürzen. Unter
dem Vorwand, es würde "eh nur Flüchtlinge"
treffen – an sich schon verurteilungswert
genug – wird hier ein
sozialpolitischer Angriff auf den Wohlfahrtsstaat
gefahren – auf uns alle. Das
Ziel: Sozialabbau und die Delegitimierung
des Sozialstaats. Gegen solch eine
Politik treten wir SozialdemokratInnen
auf, oder, um es mit den Worten unseres
Bürgermeisters Michael Häupl zu
sagen: "Wir lehnen das strikt ab. Das
wird es mit uns sicher nicht spielen.
Wir dürfen nicht die Ärmsten der
Armen gegeneinander ausspielen."
Eine Politik, die Stimmung gegen die
Schwächsten erzeugt und gleichzeitig
nicht gegen Steuerflüchtlinge und Vermögenskonzentration
vorgeht, arbeitet
an der Unterminierung des sozialen
Zusammenhalts in Österreich.
Linz Düşünce ve Araştırma Enstitüsü Spectra’nın Anketi:
‘‘Avusturya’da karamsarlık artıyor’’
Spectra Enstitüsü, 20 yıldan
fazladır Avusturyalıların
memnuniyet derecesi ile ilgili
anketler düzenliyor. Son
yapılan anket ile 2008’de
ekonomik krizin zirvede olduğu
dönemki sonuçları birbirine
benzerlik gösteriyor.
Ankete katılanların %45’i bu
yıl ekonominin inişe geçeceğini
söylüyor, %8’lik oran
ise ekonomide ileriye doğru
bir hareketlenme yaşanacağı
görüşünde.
2015 yılının ilk üç çeyreğinde
az fakat devamlı olan bireysel
tüketimdeki canlanma bu
eğilimini Ekim 2015’ten itibaren
kaybetmeye başladı.
%47‘lik kesim parasını daha
dikkatli kullanmayı planlarken,
%24 daha çok harcama
yapma düşüncesinde.
Avusturyalılar işgücü pazarı
konusunda da geleceğe
oldukça karamsar bakmaktalar.
Spectra’nın son anket
sonuçlarına göre Aralık
2015 itibariyle katılımcıların
%72’si işsizliğin 2016 yılında
da artacağını söylüyor, bu
oran 2015 Ekim ayı sonunda
%64’tü.
Avusturyalılar en çok neden korkuyor?
IMAS Düşünce Kuruluşu‘nda
görevli anketörler, 16 yaşından
büyük 1002 deneğe,
olabilecek tehditleri 4 dereceli
skaladan oluşan bir
liste halinde verdiler ve
hangi seçeneklerden ne
kadar endişe duyduklarını,
‘çok büyük’, ‘az büyük’, ‘çok
değil’, ‘hiç değil’ şeklinde
sıralamalarını istediler.
Silahlara Talep Arttı: 16.000 yeni kayıt
Yeşillerin güvenlik sözcüsü
Peter Pilz mecliste cevaplanması
için Avusturya’daki
silah kayıtları ve kayıtların
artış nedeni hakkında soru
yöneltti. İçişleri Bakanlığı
adına soru bakanlık sözcüsü
Karl-Heinz Grundböck tarafından
yanıtlandı. Bakanlık
sözcüsü Grundböck’ün açıklamaları
şöyle: ‘‘Aralık 2015
başı itibariyle Avusturya’da
Terör saldırısı ve nükleer kaza
Skalada ‘çok büyük endişe’
kategorisinde nükleer kazalar
(%33), terör saldırıları
(%32), soygunlar (%29), kasırga
(%24) olduğu görüldü.
Sonuçlar ‘endişeli’ ve ‘endişem
yok’ olmak üzere iki
grupta özetlendiğinde soygun
ve kasırga %60 ile terör
ve nükleer kazaların (%56)
kayıtlı silah sahibi sayısı
262.231’dir. Yasal silah bulundurma
ile ilgili güvenilir
sayılar Temmuz 2014’den
beri mevcuttur. Silah bulundurma
ve taşıma birbirinden
farklıdır. Veriler, silah bulundurma
ve taşımadaki artışları
sadece sayısal olarak açıklamakta
fakat nedenlerini yorumlamak
için değildir.
İçişleri Bakanlığı verilerine
önünde yer alırken, ev kazaları
%40, uzun elektrik kesintisi
%39 ile alt sırada kaldı.
Bütünde anketörlere göre,
düşük eğitimliler, yaşlılar ve
kadınlar daha çok endişe
duyan kesimler. Kırsal bölgelerde
soygunlardan korku
yaygınken, şehirliler ise daha
çok bir nükleer kazanın etkilerinden
korkuyor.
göre 266.095 silah sahibi ve
922.297 silah 1 Ocak 2016
itibariyle kayıt altındadır.
Kayıtlarda %7.7’lik artış
vardır. Bakanlık şahısların
silah edinimini zorlaştıracak
ya da engelleyecek tedbirler
düşünmemektedir. Mevcut
yasa ve yönetmeliklerin tam
uygulanması, doğabilecek
tehlikeleri daha oluşmadan
önlemeyi sağlamaktadır.’’
‘Kadın ve kızlar korumasız değildir’
Geçtiğimiz günlerde İçişleri
Bakanlığı Suçları Önleme
Dairesi, kızlar ve kadınların
kendilerini korumaları ve
özgüvenleri üzerine bilgilendirici
bir ilan yayımladı.
İlanda bazı açıklamalarla
birlikte kız ve kadınlara
önemli tavsiyeler yer aldı:
Temelde şiddet içeren saldırılar
her yerde olabilir ve
sadece polis tedbirleriyle
hepsi önlenemez. Toplumda
herkesin şiddet ve
cinsel saldırılara karşı mücadelede
yer alması gerekir.
Saldırılar çoğunlukla
yakın çevreden gelmektedir.
Suçun sorumluluğu,
yapana aittir. Şiddet suçlarının
gelişimine paralel
olarak ‘Yasa Koyucu’ ceza
kanununda bazı değişikliğe
gitmiştir: Ağır yaralamada
ceza 5 yıla çıkmıştır. Ağır
sonuçlar doğuran yaralamaların
cezası özel hallerde
10 yıla, ölümle sonuçlanan
yaralamalarda 15 yıla kadar
çıkmıştır. Zorla evlilik (Ceza
Kanunu 106a), kendi cinsiyetini
belirleme hakkının
Tipps zum Selbstschutz und zur Selbstbehauptung für Mädchen und Frauen
ZOR DURUMDA KALDIĞINIZDA YAPMANIZ GEREKENLER...
ihlali (Ceza kanunu 205a),
Sosyal medya yoluyla taciz
‘‘Cyber taciz’’ (Ceza kanunu
107c) gibi yeni suç konuları
da ceza kanununa eklenmiştir.
Yayımlanan ilanda
şu tavsiyelere de dikkat
edilmesi öğütlenmiştir:
• Hislerinize kulak verin.
Kötü his en sağlıklı uyarıdır.
• Ne kadar erken davranır
ve mesafeyi korursanız, o
kadar hareket kabiliyetiniz
artar.
• Karşınızdakine mimik,
davranış ve sert duruşunuzla
kurban olmadığınız
mesajını verin.
• Duygularınızı yüksek olarak
seslendirin ve açıkça
HAYIR deyin. Korunmanızı
sağlamak için doğrudan
karşıdakiyle konuşun.
• Korku durumunu zihninizden
geçirerek kendinize
özgü davranış biçimini
bulun.
• Uzman kurumlardan danışmanlık
ve eğitim alın.
Ayrıca suç önleme uzmanlarını
059-133 ile arayın.
• Şiddet ve saldırıya maruz
kaldığınızda mutlaka polise
suç duyurusunda bulunun.
Bu gizli ve profesyonelce
değerlendirilecektir. Şikâyet
cesaretli ve önemli bir
adımdır. Aksi takdirde fail
takip edilemeyecek ve durdurulamayacaktır.
• Bütün ülke genelinde
mağdur koruma birimleri
ve müdahale birimlerini:
www.gewaltschutzzentrum.at
adresinde bulabilirsiniz.
Buralarda danışmanlık hizmeti
anonim ve ücretsizdir.
Yeni ceza yasaları hakkında:
Madde 106 a bendi: Zorla
evlilik 6 aydan 5 yıla kadar
hapis cezası.
Madde 205 a bendi: Zorla,
korkutarak durumdan faydalanarak
cinsel ilişkide
bulunur ya da cinsel ilişkiye
zorlarsa 2 yıla kadar hapisle
cezalandırılır.
Madde 107 c bendi: Sosyal
medya yoluyla taciz (onurunu
kırma, uygunsuz resimlerini
yayınlama) 1 yıla
kadar hapis ya da para cezası,
taciz sonucunda ölüm
olursa 3 yıla kadar hapis.
© JörgBrinckheger / pixelio.de
Die Kriminalprävention rät jedenfalls folgende Tipps zu beachten:
• Achten Sie auf Ihr Bauchgefühl! Ein
"ungutes" Gefühl ist ein gesundes
Warnzeichen und soll unbedingt beachtet
werden.
• Je früher Sie reagieren und Distanz
wahren können, desto eher bleiben Sie
handlungsfähig.
• In einer konkreten Situation vermitteln
Sie dem Gegenüber, dass Sie kein
Opfer sind. Setzen Sie dazu mit Mimik,
Gestik, Auftreten starke Zeichen.
• Verbalisieren Sie Ihr Gefühl und sprechen
Sie laut und deutlich NEIN! Sprechen
Sie gezielt andere Personen direkt
an um sich Unterstützung zu sichern.
• Es gibt keine allgemeingültige
Anleitung, wichtig ist, entschlossene
Gegenwehr und ein Ausnützen des
Überraschungseffektes. Gehen Sie
gedanklich eine Angstsituation durch
und finden Sie so Ihre persönliche
Verhaltensweise.
• Lassen Sie sich von spezialisierten Einrichtungen
beraten und trainieren,
wenden Sie sich an die Experten der
Kriminalprävention unter 059-133.
• Was kann getan werden, wenn es tatsächlich
zu einer Gewalttat oder einem
Übergriff kommt? Besonders wichtig
ist es, in jedem Fall eine polizeiliche
Anzeige zu erstatten. Diese wird vertraulich,
einfühlsam und professionell
behandelt. Die polizeiliche Anzeige
ist ein mutiger und wichtiger Schritt:
Ansonsten können die Täter weder
verfolgt noch gestoppt werden!
• Unter www.gewaltschutzzentrum.at
sind bundesweit Opferschutzeinrichtungen
und Interventionsstellen für
Opfer von Gewalt zu finden. Diese
beraten natürlich auch anonym und
kostenlos.
Quelle: BMI