EUROPA JOURNAL - HABER AVRUPA FEBRUAR2017
www.europa-journal.net
www.europa-journal.net
Erfolgreiche ePaper selbst erstellen
Machen Sie aus Ihren PDF Publikationen ein blätterbares Flipbook mit unserer einzigartigen Google optimierten e-Paper Software.
© Parlamentsdirektion / Bildagentur Zolles KG / Mike Ranz<br />
Wir sagen JA<br />
Yeşiller Partisi Milletvekili Peter<br />
Pilz’in casusluk iddiaları Avusturya<br />
Savcılığı’nı harekete geçirdi...<br />
DİTİB ve ATİB<br />
Üzerindeki<br />
Baskı Artıyor<br />
zu<br />
Emekli Maaşları Artacak<br />
SAYFA 3 SAYFA 8<br />
ÖSTERREICH<br />
30 yıl emeklilik<br />
sigortasına ödeme<br />
yapan herkese<br />
aylık asgari<br />
1000 euro...<br />
AB Ne Zaman Çökecek?<br />
Avrupa Birliği<br />
Projesinin<br />
Kader Yılı:<br />
2017<br />
SAYFA 13<br />
UNABHÄNGIGE MONATLICHE ZEITUNG FÜR WIRTSCHAFT, INTEGRATION UND BILDUNG<br />
<strong>HABER</strong><br />
VRUP<br />
A A<br />
<strong>AVRUPA</strong>’NIN AYLIK BAĞIMSIZ EKONOMİ, ENTEGRASYON VE EĞİTİM GAZETESİ<br />
SAYI: 63 ŞUBAT 2017 - AUSGABE: 63 FEBRUAR 2017<br />
P.b.b. Verlagsort: 6020 Innbruck 11Z038817M<br />
Retour- und Postsendungen: Mehmet Inak - Roßbachstr. 10 - 6020 Innsbruck<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
R<br />
E<br />
C H<br />
www.europa-journal.net<br />
I<br />
Einfluss der<br />
Großeltern<br />
auf die<br />
mehrsprachige<br />
Entwicklung<br />
des Kindes...<br />
SEITE 10<br />
von Mag. Zwetelina Ortega<br />
© Magdalena Possert<br />
Prof. Dr. Mustafa Çakır’dan<br />
<strong>AVRUPA</strong>LI TÜRKLERE TAVSİYELER<br />
Der Schlüssel zur Integration liegt im<br />
Beherrschen der deutschen Sprache.<br />
Uyumun anahtarı Almanca dil<br />
bilgisinde gizlidir.<br />
Bildung ist ein Schlüssel, der jede Tür<br />
öffnet und ein wichtiges Instrument für<br />
den Sprung in die soziale Klasse.<br />
Eğitim her kapıyı açan bir<br />
anahtardır ve toplumsal sınıf<br />
atlamanın önemli bir aracıdır.<br />
Kinder zweisprachig zu erziehen, wird sich<br />
positiv auf ihren Schulerfolg auswirken.<br />
Çocukların iki dilli yetiştirilmesinin onların okul<br />
başarılarına olumlu etkileri olacaktır.<br />
Um mit ÖsterreicherInnen kommunizieren zu<br />
können, sollte man Deutsch lernen und sich<br />
bemühen, einen Platz im gesellschaftlichen<br />
und sozialen Leben zu finden.<br />
Avusturyalılarla iletişim kurabilmek için<br />
Almanca öğrenilmeli, mümkün olduğunca<br />
da toplumsal ve sosyal hayatın içinde yer<br />
almak için girişimlerde bulunulmalı.<br />
Menschen, die nicht mit universellem<br />
Wissen ausgerüstet sind, sind<br />
Gefangene ihrer nationalen Grenzen.<br />
Sie können weder sich selbst,<br />
noch der Menschheit nützlich sein.<br />
Evrensel bilgi ile donanmayan insanlar,<br />
kendilerini ulusal sınırlar içine hapsederler<br />
ve bu insanların ne kendilerine<br />
ne de insanlığa bir yararı olabilir.
ŞUBAT 2017<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 2<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
AKADEMİSYEN GÖRÜŞÜ<br />
Prof. Dr. Mustafa ÇAKIR<br />
Anadolu Üniversitesi Yurtdışı Türkler Araştırma Merkezi Müdürü – Eskişehir<br />
mcakir@anadolu.edu.tr<br />
Ötekini anlamak ve uyum 2. Bölüm<br />
Kaynak: Öz, Mehmet (2016). Durum Değerlendirmesi ve Gele-<br />
Bireyler toplumda bir insanı uyumsuz<br />
olarak ötekileştirip etiketlerken,<br />
aslında kendi iç dünyalarını, duygularını<br />
ve bilinçaltına yer etmiş önyargılarını<br />
da dışa vururlar. Burada<br />
sözü edilen yansıtma, bir kimsenin<br />
kendi motiflerini, duygu ve davranışlarını<br />
başkalarına atfetmesi, anlamında<br />
bilinçli olarak kullanılmıştır.<br />
Yansıtma bir kimsenin kendine ait fikirleri,<br />
duyguları veya kişisel özelliklerini<br />
başkalarına atfedilmesi ile ilgili<br />
her türlü ötekileştirmeyi de içine<br />
alan ağır bir anlam taşır. Atfetme de<br />
yansıtma gibi pasif değil, aktif ve sonucu<br />
bazen yıkıcı olabilen bir eylem,<br />
demektedirler. Uyumun ne olduğunun<br />
anahtarı biraz da burada gizlidir.<br />
Kendinin ne olduğunu unutmadan,<br />
gördüğünü kendine benzetmeye<br />
çalışmadan, olanı olduğu gibi görmek<br />
ve farklı olanın farkına varmaktır<br />
uyum. İster Türkün deyişiyle<br />
“Yaratılanı hoş gör, yaratandan<br />
ötürü” ister Alman deyişiyle “Leben<br />
und leben lassen” (Yaşa ve bırak<br />
yaşasın) demektir.<br />
Söz gelimi, bir futbol oyununda,<br />
kendini oyuna kaptırmış heyecanlı<br />
ve taraf tutan seyircilerin oyuncuların<br />
hareketlerine aktif şekilde tezahüratlarla<br />
eşlik ederken, farkında<br />
dan veya bir durumdan söz ederken<br />
kendi söz ve eylemlerinde ölçülü, tutarlı<br />
olmaları, kamuoyunu buna göre<br />
yönlendirmeleri beklenir. Aksi halde<br />
son derece saygı gören, taraftar toplayan<br />
bir liderin çıkıp bütün yabancılar,<br />
Türkler vs uyumsuzdur,<br />
şudur, budur demesi, bütün toplumun<br />
bu söze göre tavır almasına<br />
neden olur. Böylece toplumsal<br />
hayatın dinamikleri bozulur, giderek<br />
daha karmaşık ve içinden çıkılmaz<br />
bir hal alır. Oysa hayat yaşarken zorlaştırılmamalı,<br />
sorunlar daha ortaya<br />
çıkmadan çözüme kavuşturularak<br />
kolaylaştırılmaya çalışılmalıdır.<br />
çaba gerekir. Karşılaşılan zorluklar<br />
ne kadar büyükse, bunların üstesinden<br />
gelmiş olmanın verdiği hazzı<br />
yaşamak da o denli gurur ve mutluluk<br />
vericidir.<br />
Yurt dışında yetişen çocuklarımızın<br />
ve gençlerimizin yaşadıkları çevreye<br />
uyum sağlamalarını kolaylaştırabilmek,<br />
kendilerini ötekileştirilmiş,<br />
dışlanmış hissetmemeleri için öncelikle<br />
özgüvenlerinin pekiştirilmesi<br />
üzerinde durulmalıdır. Bu da dil ve<br />
tarih bilincinin yerleştirilmesi ile<br />
mümkün olabilir.<br />
Batılılar kendi çocuklarına önce<br />
kendi kişisel, maddi menfaatlerini<br />
lerin hazırlanmasına çalışılmalıdır.<br />
Mehmet Öz (2016, s. 4).’ün Türkiye’deki<br />
gençlere önerdiği gibi, yurt<br />
dışında yaşayan soydaşlarımızın da<br />
“Aklını başkalarına emanet eden bir<br />
güruha değil, aklı ve ruhuyla hareket<br />
eden, kendi olabilen ve aynı zamanda<br />
milletine mensubiyet şuuru<br />
yüksek bireyler yetiştirmesi esas<br />
gaye olmalıdır”. Bu süreçte de bize<br />
yani ailelere ve eğitimcilere düşen<br />
görev mazeret bildirmek değil, olası<br />
bir etiketlemedir. Bu süreçte diğerkâm<br />
olmadan grup dinamiği içinde Olumsuzluklar karşısında aklın ye-<br />
korumayı öğretirler. O çocuklar sorunlara çözüm üretmek, bunları<br />
olanlar, kendi menfaatini değil yanındakileri de itip kakıştırdıkları rine ani tepkilerin ve aceleci büyüdükleri zaman kendi kişisel hayata geçirebilmek için mücadele<br />
başkalarının hayrını düşünenler ne<br />
kadar aktif olurlarsa, sürece o denli<br />
olumlu katkı sağlarlar ve sahip oldukları<br />
birikimi karşılarındakine o<br />
denli olumlu, etkili ve başarılı bir<br />
şekilde aktararak yeni oluşumlara<br />
katkı sağlarlar. Böylece yeni ufukların<br />
açılmasına yardımcı olurlar.<br />
görülür.<br />
Bir sirkte gösteri yapan canbazın<br />
biri direğin tepesine çıkar, bir diğeri<br />
iki direk arasında gerilen ip üzerinde<br />
yürümeye çalışır. Bu sırada sarsılan<br />
direkle beraber, yürümeye çalıştığı<br />
ipin üzerinde öne ve arkaya sallanır.<br />
Onu izleyen kalabalık da canbazın<br />
davranışların hâkim olması anlaşılabilecek<br />
bir durum olmakla birlikte<br />
tercih edilmemesi gereken bir tutumdur.<br />
Karşı karşıya kalınan zorlukların<br />
üstesinden sakin, duru bir akılla<br />
ve kulaktan dolma değil, bilimsel tutuma<br />
dayalı bilgiyle gelinebileceği<br />
unutulmamalıdır.<br />
menfaatlerini, “insan hakları” olarak<br />
algılar ve öteki olarak gördüklerine<br />
“insan hakkı” adı altında zulme<br />
varan baskılar uygulayabilirler.<br />
Çocuklarımızın özgüvenlerini geliştirirken,<br />
onların yaratıcılıklarını ve<br />
eleştirel düşünme yeteneklerini de<br />
geliştirecek ortamların oluşturulması<br />
etmek olmalıdır.<br />
Bugün Avrupalıların yabancılar söz<br />
konusu olduğunda herhangi bir<br />
olumsuzluk yaşanmasa bile zihinlerinde<br />
hissettiği olumsuz çağrışımlar,<br />
toplumsal ve sosyal hayatın kurgulanmasındaki<br />
sorunların dışa vurumudur.<br />
Yaşanan olumlu olumsuz her<br />
Bir kimseyi anlamayı, bir sanat eserini<br />
ritmine kapılarak öne arkaya Pozitif düşünceyi, akla dayalı bilim-<br />
gerekir. Gençler her türlü olay, toplumlara tutulmuş birer boy<br />
anlamaya benzeten uzmanlar sallanır.<br />
sel bilgiyi kullanacak yeni neslin ye-<br />
olumsuz şartların yarattığı psikolojik aynasındaki yansımadır. Unutulma-<br />
insanların başkalarını anlamak için<br />
onların fizik ifadelerini yorumlayabilmek<br />
için kendilerini arkadaşlarının<br />
yerine koyması gerektiğini,<br />
yani onları taklit etmesi gerektiğini<br />
söylemekte ve “bir kimsenin davranışını<br />
taklit etmediğimiz zaman<br />
Siyasetçilerin, toplumsal rol modeli<br />
oluşturan kanaat önderlerinin söylemleri<br />
de tıpkı buna benzer. Vatandaş,<br />
onların olumlu-olumsuz söz ve<br />
eylemlerine kendini kaptırabilir. Bu<br />
nedenle toplumlarda rol model<br />
olan, rol model olmaya soyunan<br />
tiştirilmesi için ilk başta en önemli<br />
görev ve sorumluluk aileye, sonra da<br />
okula, dolayısı ile öğretmenlere<br />
düşer. Bunun altyapısını hazırlamak<br />
ise yerel ve ulusal yönetimlere.<br />
Kaldı ki ötekini anlamak ve yaşananları<br />
sağduyu ile değerlendirebilmek<br />
baskının üstesinden edinecekleri bilimsel<br />
bilginin yanı sıra “kul hakkı”<br />
diye şekillenen maneviyata dayalı<br />
güç ve kuvvetin desteğini de alabilecek<br />
altyapıya sahip olmalıdır. Bununla<br />
birlikte ulusal bilinç, edep ve<br />
estetik zevkler açısından da onları<br />
malıdır ki aynanın bir yüzü parlaksa<br />
öbür yanı karanlıktır ve ortak gelecekte<br />
bir arada huzur içinde yaşayabilmek<br />
için sorunların derinliğini<br />
gösteren karanlık yüzün sırlarına da<br />
vakıf olmaya çalışılmalıdır.<br />
onu anlamakta zaafa uğrarız” kişilerin, toplumsal ve sosyal uyum-<br />
için önce niyet, ardından bilgi ve geliştirecek sosyal ve kültürel çevreceğe<br />
Bakış. İçinde: Türk Yurdu. Kasım 2016, Yıl 105, S. 351, ss. 3-5.<br />
6€<br />
Hızlı Havale*<br />
Havalenizi DenizBank ile yapın, Türkiye’nin 81 şehrinde 4.200 noktaya anında ulaşın!<br />
• DenizBank A.Ş.’nin 700’ü aşkın şubesine göndereceğiniz havaleleri<br />
bir saat içinde Türkiye’de hiçbir ek masraf kesilmeden<br />
memlekete gönderiyoruz.<br />
• Havalelerinizi ister Avusturya genelindeki 27 şubemizden,<br />
ister internet şubemiz üzerinden online yapın, paranızı hesaplı,<br />
güvenli ve hızlı bir şekilde memlekete ulaştıralım!<br />
Haftaiçi uzun çalışma<br />
saatlerimizle hizmetinizdeyiz.<br />
Ayrıca Viyana şubelerimiz<br />
Cumartesi günleri de açık!<br />
* Bireysel müşterilerin DenizBank A.Ş., İş Bankası ve Halk Bankası’na yaptıkları 200 Euro’ya kadar olan havaleleri için bir sonraki değişikliğe kadar geçerli ücret.<br />
Müşteri Hizmetleri 0800 88 66 00, www.denizbank.at<br />
DenizBank bir Sberbank grubu kuruluşudur.
3 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
ŞUBAT 2017<br />
© Peter Lechner/HBF<br />
Soldan Sağa: AB Komisyonu Üyesi Johannes Hahn, Cumhurbaşkanı Van der Bellen,<br />
AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ve Başbakan Christian Kern<br />
Cumhurbaşkanı Van der Bellen:<br />
‘Popülist ve ulusalcı<br />
fikirler AB projesini<br />
tehdit ediyor’<br />
Avusturya Cumhurbaşkanı<br />
Alexander Van der Bellen,<br />
Avrupa Parlamentosu’nda<br />
(AP) yaptığı konuşmasında<br />
Avrupa Birliği (AB) projesini<br />
artık popülist ve ulusalcı<br />
fikirlerin tehdit etmeye başladığını<br />
belirterek, “Biz<br />
birlikte, yalnız başımıza olduğumuzdan<br />
daha güçlüyüz.<br />
Bir ağacın yıkılması<br />
dakikalar alır fakat yeni bir<br />
ağacın yükselmesi onlarca<br />
yılda ancak mümkün olur.<br />
AB’yi dağıtmak zor değil<br />
fakat dağılmış bir AB’yi<br />
yeniden birleştirmek çok<br />
zor olacak. Bu nedenle yöneticilerin<br />
bunun bilincinde<br />
olarak hareket etmeleri gerekir.”<br />
dedi.<br />
AP Genel Kurulu’nda milletvekillerine<br />
hitap eden Cumhurbaşkanı,<br />
birlikten ayrılma<br />
taraftarlarına ve AB<br />
fikrine şüpheyle bakanlara<br />
uyarılarda bulunarak ülkesi<br />
Avusturya’da da AB karşıtı<br />
seslerin yükseldiğine dikkati<br />
çekerek, “Bizler Avrupa’da<br />
barışı AB sayesinde sağladık<br />
ve bu bir başarı hikâyesidir.<br />
AB ruhunu desteklememiz<br />
gerekiyor. Gençler geleceğini<br />
AB’de görüyor.” dedi.<br />
DUVARLAR ÖRMEYELİM<br />
Avrupa’daki popülist çıkışların<br />
arttığı vurgulayan Van<br />
der Bellen, “Yeni duvarlar<br />
örerek ve ulusçu yaklaşımlarla<br />
hiçbir sorunu çözemeyiz.<br />
Yani duvarlar sadece<br />
yeni sorunları beraberinde<br />
getirir.”<br />
KLAGENFURT ÜNİVERSİTESİ’NDEN ÇOK ÖNEMLİ BİR ARAŞTIRMA<br />
Birkaç dil bilenler daha<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
DİTİB ve ATİB<br />
Üzerindeki Baskı Artıyor<br />
ATİB ve DİTİB’in Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı ile sıkı bir bağlantı<br />
içinde olduğundan yola çıkan Almanya ve Avusturya harekete geçti<br />
Almanya’dan Casusluk Suçlaması Avusturya Düğmeye Bastı<br />
Almanya’da faaliyet gösteren<br />
Diyanet İşleri Türk- İslam<br />
Birliği (DİTİB) camilerinde<br />
görev yapan bazı imamların<br />
Türkiye’ye istihbari bilgiler<br />
göndererek “casusluk faaliyeti"<br />
yürüttüğü iddiaları gündeme<br />
bomba gibi düştü.<br />
Anayasayı Koruma Teşkilatı<br />
Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti<br />
Başkanı Burkhard Freier, 33<br />
şahıs ve 11 eğitim kuruluşunun<br />
imamlar tarafından Diyanet<br />
İşleri Başkanlığı'na<br />
ihbar edildiğini söyledi. Freier,<br />
casusluk yapan en az 13<br />
imamın olduğunu açıkladı.<br />
Alman Federal Başsavcılığı<br />
bu konuda, Türkiye Diyanet<br />
İşleri Başkanlığı tarafından<br />
görevlendirilen imamların<br />
Almanya’daki ‘Fethullah<br />
Gülen Yapılanması’ mensupları<br />
hakkında Ankara’ya bilgi<br />
notları gönderdiği ve casusluk<br />
faaliyetleri yapıldığı gerekçesiyle<br />
kapsamlı bir<br />
soruşturma başlatı.<br />
POLİS’DEN OPERASYON<br />
Alman Yeşiller Partisi’nden<br />
milletvekili ve din işleri sorumlusu<br />
sözcüsü Volker<br />
Beck, DİTİB hakkındaki suç<br />
duyurusunda bulundu ve<br />
polis bazı imamların evlerine<br />
operasyon düzenlendi.<br />
CASUSLUK SUÇLAMASI<br />
Operasyonlar casusluk suçlaması<br />
çerçevesinde yürütülürken,<br />
Gülen yapılanmasına<br />
dair yazılan yazıların ‘Gizli<br />
Belge’ olarak değerlendirilip<br />
değerlendirilmeyeceği<br />
Alman kamuoyunda tartışmaları<br />
da beraberinde getirdi.<br />
Belgeler gizli servis<br />
belgesi kategorisinde değerlendirilirse,<br />
DİTİB imamları<br />
hukuki açıdan 'casus' olarak<br />
nitelendirilebilecekler.<br />
Alman yasalarına göre kurulan<br />
DİTİB, Türkiye Diyanet<br />
İşleri Başkanlığı’yla işbirliği<br />
yürütüyor. Diyanet İşleri Başkanlığı<br />
tarafından gönderilen<br />
1000’e yakın imam, Almanya<br />
DİTİB camilerinde görev yapıyor.<br />
İmamların maaşları da<br />
Türkiye Diyaneti tarafından<br />
ödeniyor.<br />
Almanya’da DİTİB imamlarına<br />
karşı casusluk suçlamalarından<br />
kısa bir süre sonra<br />
Avusturya Yeşiller Partisi<br />
Milletvekili ve Güvenlik Sözcüsü<br />
Peter Pilz de Avusturya'da,<br />
ATİB (Avusturya Türk<br />
İslam Birliği), UETD (Avrupa-<br />
Türk Demokratlar Birliği),<br />
MUSIAD (Avusturya Müstakil<br />
İşadamları ve Sanayiciler<br />
Derneği) gibi kuruluşların<br />
Türkiye Milli İstihbarat Teşkilatı<br />
(MİT) koordineli olarak<br />
Türkiye’ye casusluk yaptıklarını<br />
iddia etti ve bu kişilerin<br />
sayısının en az 200 olduğunu<br />
açıklayarak Avusturya Hükümeti’ni<br />
duruma el koymaya<br />
davet etti.<br />
Pilz’in iddialarını ve sunduğu<br />
belgeleri dikkate alan Avusturya<br />
İçişleri Bakanlığı, savcılığı<br />
harekete geçirdi.<br />
SPÖ’lü Başbakan Christian<br />
Kern de bu iddiaların tüm<br />
yönleriyle araştırılmasını istedi.<br />
Özellikle ATİB’in mali<br />
destek kaynaklarının tespit<br />
edilmesi için hemen bir<br />
mali denetime tabi tutulması<br />
bekleniyor.<br />
Yeşiller Partisi<br />
Milletvekili<br />
Peter Pilz<br />
© Parlamentsdirektion / Bildagentur Zolles KG / Mike Ranz<br />
farklı düşünebiliyor...<br />
Klagenfurt Üniversitesinin<br />
bir araştırmasına göre birkaç<br />
dil konuşan kişiler daha<br />
esnek, daha az sıradan düşünüyor,<br />
düşünceleri daha<br />
geniş yayılmış ve yaygın görüşün<br />
dışında fikirler daha<br />
çok bunların aklına geliyor.<br />
Araştırma Yeni Zelanda’daki<br />
MERHABA<br />
Alpler Adriyatik Üniversitesi<br />
İngilizce ve Amerikan dili<br />
enstitüsünden Alexander<br />
Onysko tarafından yapıldı.<br />
Sonuçlar uluslararası iki dillilik<br />
dergisinde yayınlandı.<br />
Buna göre, birkaç dil bilenlerin<br />
farklı düşüncenin özelliği<br />
olarak anlanabilecek benzer<br />
birlikleri daha sıklıkla elde<br />
ettiklerini gösterdi.<br />
Bilimsel araştırma uzun süredir<br />
çok dilliliğin nasıl etkili<br />
olabileceğiyle uğraşıyor.<br />
Onysko çok dilliliğin belirli<br />
bir görevi yapmada nereye<br />
kadar çeşitli bir avantaj olabileceğini<br />
araştırdı. Araştırmada,<br />
Yeni Zelanda’daki<br />
Waikato Üniversitesindeki<br />
Pasifik Gelişim Bölümü ve<br />
Maori Okulu’ndan elde edilen<br />
117 bilgi cümlesinden<br />
yola çıkıldı. Araştırma ekibi<br />
katılımcılara İngilizce uydurulmuş<br />
veya birleştirilmiş<br />
çeşitli isimler verdiler ve<br />
onlardan kavramların ne<br />
anlama geldiğini tanımlamalarını<br />
istediler.<br />
Cevaplar 3 kategoriye ayrıldı:<br />
Yorumun resmedilmesiye<br />
yapılan geri dönüşler<br />
figüratif birlikler başlığı altında,<br />
sözsel birlik altında ve<br />
3. kategori de benzer birlikler<br />
adı altında toplandı.<br />
Bütün araştırma gruplarında<br />
figüratif ve sözsel birlikler<br />
yaklaşık eşit sıklıkla meydana<br />
gelirken, benzer birlikler<br />
sıklıkla birkaç dili konuşan<br />
katılımcılarda görüldü.<br />
Alexander Onysko’ya göre<br />
birden fazla dil konuşan bireylerin<br />
beyninde daha fazla<br />
konuşma eylemi gerçekleşiyor<br />
ve esnek olarak birleştirme<br />
kabiliyeti de yükselmiş<br />
oluyor.<br />
Birden fazla dil düşünceyi<br />
değiştiriyor<br />
Bütünde benzer birliklerin<br />
çok sık ortaya çıkmamasını<br />
Onysko şöyle yorumluyor:<br />
‘‘Biz farklı düşünce konseptinden<br />
yola çıktık. Bu şu anlama<br />
geliyor: Kreatif düşünce<br />
daha az doğrudan düşünür,<br />
düşünceleri geniş alana<br />
yayılmış ve böylece onlar<br />
genel düşüncelerin ötesine<br />
gitmişlerdir. Araştırmadan<br />
benzer birliklerin farklı düşüncelerin<br />
özellikleri olduğu<br />
sonucu çıkarılabilir.’’<br />
Onysko, grup araştırmalarını<br />
da şöyle özetliyor: ‘‘Araştırmamızın<br />
sonuçları, çokdilli<br />
olmanın farklı kreatif birlik<br />
işlemlerini kullanmayı sağladığını<br />
göstermektedir.’’
ŞUBAT 2017<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 4<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Hayat bir mücadeleler silsilesidir,<br />
Her gün yeni bir olaya,<br />
her an yeni bir imtihana gebedir.<br />
Kim bilir yarın, neleri alır götürür?<br />
Hangi zorluğun ardından kolaylığı getirir.<br />
İnsana düşen tek şey çalışmak,<br />
gayret etmek ve inanmaktır ya,<br />
Tüm gücüyle çalışır ve didinir…<br />
Bazen güç yetirir bazen takati tükenir.<br />
Tam herşeyin bittiğini sandığında<br />
Tevvekkülle kapalı kapılar aralanır, birbiri ardına<br />
Ve ancak O çıkarır seni karanlıktan aydınlığa…<br />
Vaktiyle inançlı ve mütevekkil bir köylü yaşarmış.<br />
Bir de onun inancı kıt karısı varmış.<br />
Köylü adam ne zaman birşeyi kaybetse hiç<br />
üzülmezmiş. Karısıysa çok üzülür yataklara<br />
düşermiş. Adam karısına; “Hanım! O bizim<br />
için hayırlıysa Allah ya onun daha iyisini<br />
verir, ya da onu geri buldurur„ dermiş.<br />
Adamcağız birgün, öküzlerini satıp aldığı<br />
parayla, vaktiyle biriktirdiklerini, bir kese<br />
altın yaptırmış ve köye dönerken, mola<br />
vermek için oturduğu bir çeşme başında<br />
unutmuş. Eve dönünce durumu fark etmiş<br />
ve karısına bildirmeden hemen geriye<br />
dönüp çeşmeye varmış. Fakat altının yerinde<br />
yeller esiyormuş. Üzülmeden edememiş:<br />
“Hasbiyallahu veni’mel vekil„<br />
demiş. “Allah'ım hikmetinden sual olunmaz,<br />
elbet vardır bunda da bir hayır. Ben<br />
yalnızca sana sığınıyor ve sana güveniyorum„<br />
diyerek tam bir teslimiyet ve umutla<br />
tekrar eve dönmüş. Karısı duyunca hastalanıp<br />
yataklara düşmüş.<br />
A<br />
VRUP<br />
<strong>HABER</strong><br />
A<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R<br />
YASEMİN KARAGÖZ<br />
yasemin-ka@hotmail.com<br />
HERŞEYİN BİTTİĞİNİ<br />
SANDIĞIN ANDA…<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
Gazete Kurucusu (Gründerin)<br />
Katrin VORHAUSER<br />
İmtiyaz Sahibi (Herausgeber und Inhaber)<br />
Mehmet İNAK<br />
Genel Yayın Yönetmeni (Chefredaktion)<br />
Hasan KESKİN<br />
Türkiye Temsilcisi<br />
Mag. Ahmet ZUBİ<br />
23.02.2017 - 20.03.2017<br />
SAYI: 63 ŞUBAT 2017 - FEBRUAR 2017 AUSGABE: 63<br />
ANSCHRIFT - ADRES<br />
<strong>HABER</strong> <strong>AVRUPA</strong> - <strong>EUROPA</strong> <strong>JOURNAL</strong><br />
Roßbachstr. 10 - 6020 Innsbruck<br />
Baskı-Druck: Medien-Druck Salzburg GmbH<br />
Yayımlanan köşe yazıları ve reklamların içeriğinden<br />
gazetemiz sorumlu değildir.<br />
www.europa-journal.net - info@europa-journal.net<br />
R<br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Adam birgün kırda bir kuyudan su çekerken,<br />
sarığı kuyuya düşmüş. Sarığı almak<br />
için kuyuya inen adam, bir beze sarılı<br />
ağırca birşey bulmuş. Yukarı çıkıp açınca<br />
kendi altınları olduğunu görmüş. Meğer<br />
altınları bir çoban bulmuş, eşkıyaları görünce<br />
kuyuya atmış. Çobanda verecek birşey<br />
olmayınca, bir güzel dayak atıp gözden<br />
kaybolmuşlar. Günlerce yatak-döşek<br />
yatan çoban daha geri dönüp almaya<br />
fırsat bulamadan, gerçek sahibi köylü,<br />
kaybettiği altınları geri bulmuş. Hak<br />
yerini bulmuş ve köylüyle karısı Allah`a<br />
hamdetmiş…<br />
Bazen küçük bir hikâye, bazen yaşanılan<br />
basit bir olay, bizi düşünmeye iter. Allah,<br />
kimseye muhtaç olmamak için çalışmayı,<br />
hasta olmamak için tedbir almayı, hasta<br />
olunca ilaç kullanmayı, çareler aramayı<br />
emretmiştir. Her sonuca bir sebep, sebebi<br />
bulmak için bir kapı yaratmıştır. Bize de bu<br />
sebepler dahilinde açık kapıyı bulmak<br />
düşer.<br />
Hayatta, onca çaba sarfetmemize rağmen,<br />
değiştiremeyeceğiz şeyler de çıkar önümüze.<br />
Kimi vakit, acizliğimizin farkına varalım,<br />
kimi zaman sınanıp doğruyu bulalım<br />
diye. İşte tam da bu anda kalbimiz devreye<br />
girer ve ısrarla der ki: “Eğer bir an bile<br />
beni rahat ettirmek istiyorsan, bırak artık<br />
kendini asıl sahibine, vekil tayin et O`nu,<br />
dayan ve güven. Güven ki, ben de huzur<br />
bulup selamete ereyim, sen de!„<br />
2017 sürücüler için alkolmetre,<br />
dijital taşıt pulları ve elektrikli<br />
otomobillere prim gibi köklü<br />
değişiklikleri getirdi. ÖAMTC uzmanlarına<br />
göre bunlar, yıl içerisinde<br />
uygulanacağı öngörülen<br />
yenilikler:<br />
RADAR FOTOĞRAFI: Bir radar<br />
fotoğrafı süratli gitmenin delili<br />
olarak kullanılması haricinde,<br />
yakın zamanda kulaklıksız telefonla<br />
konuşma, kemersiz sürüş<br />
ve kasksız motosiklet kullanma<br />
gibi suçlarda da delil olarak<br />
kullanılabilecek.<br />
Geçen yıla göre %11 daha az ölü<br />
Avusturya’da 2016’da trafik kazalarındaki ölü<br />
sayısı 427 oldu. Bu sayı 1950’den bu yana tutulan<br />
istatistiklerde en düşük sayı; (2015- 479<br />
ölü, 2014- 430 ölü). 1972 yılı istatistiklerde<br />
2.498 ölümle en ‘kara yıl’. Trafiğe çıkan taşıt<br />
sayısı o yılda 2.5 milyon ve şu andaki araç sayısı<br />
6.6 milyona çıkmış durumda. Avusturya Trafik<br />
Güvenliği programının 2011 - 2020 yılları arası<br />
ara hedefi için belirlediği en fazla 435 ölü sayısına<br />
2016’daki trafik kazalarındaki 427 ölüyle<br />
ulaşılmış oldu. Uzun dönemde 2016 istatistik<br />
sonucuyla 4. kez üst üste ölü sayısı 500’ün altında<br />
kaldı, oysa 2013’den önce trafik kazalarında<br />
ölü sayısı hep 500’ün üstündeydi.<br />
Her ağır trafik kazası mağdur ve yakınları için<br />
acıya neden olduğundan trafik emniyeti, polis<br />
ve İçişleri Bakanlığı için en önemli meselelerden<br />
biridir. Denetleme ve kontrollerin yanında<br />
önlem ve bilinçlendirme de kazaların engellenmesinde<br />
yönetimin esas görevlerindendir.<br />
İstatistikte trafik kazalarındaki ölü sayısının<br />
Trafik Kazaları İstatistikleri Açıklandı:<br />
İNTERNET SUÇLARINDA PATLAMA<br />
Avusturya Kamu Güvenliği Müdürü<br />
Konrad Kogler Avusturya’da işlenen<br />
suçlarla ilgili açıklamalarda bulundu:<br />
Kogler: ''2016’da Avusturya’da internet<br />
suçlarındaki artış %20’den<br />
fazla oldu. Şiddet içeren suçlarda<br />
artış %10, suçlar bilançosunda kaçakçılık<br />
da artış hanesinde yer aldı.<br />
İnternet korsanlarının (Hacker) saldıları<br />
ve internet üzerinden yapılan<br />
siparişlerde dolandırıcılık gibi siber<br />
suçlarda büyük artış kaydedildi.<br />
ŞİDDET SUÇLARI...<br />
Şiddet içeren suçlar, özellikle genç<br />
erkek gruplar tarafından işleniyor.<br />
Bu tür suçlara ancak failleriyle Avusturya’ya<br />
ilk gelişlerinde onlarla konuşarak<br />
karşı konabilir. Buna uygun<br />
projelerin uygulanmasına Vorarlberg<br />
ve Tirol’de başlandı.<br />
İNSAN KAÇAKÇILIĞI...<br />
2016’da kaçakçılıkta da artış oldu.<br />
Günümüzde kaçakçılık eskiye nazaran<br />
farklı işliyor. Kaçakçılar mültecilerle<br />
sosyal ağlar ve telefon<br />
üzerinden bağlantı sağlıyor ve onları<br />
bir sonraki buluşma yerine davet<br />
ederek yönlendiriyorlar.<br />
Gelecek yıllar için kaçakçılıkla ilgili<br />
tahmin yapmak zor; Kuzey ve Orta<br />
Afrika ile Suriye’deki durum bu bağlamda<br />
önemli. Avrupa Birliği’nin dış<br />
sınır güvenliği bu konuda önem taşıyor.<br />
Mültecilere kendi ülkelerinde<br />
AB ülkelerinin mültecileri ne derece<br />
kabul etmeye hazır oldukları konusu<br />
da iyice anlatılmalı.<br />
eyaletlere göre dağılımı da şöyle: Burgenland<br />
19 ölü (2015:24), Kärnten 33 (40), Aşağı Avusturya<br />
111 (131), Yukarı Avusturya 89 (88), Salzburg<br />
31(43), Steiermark 70 (77), Tirol 44 (54),<br />
Vorarlberg 11 (9), Viyana 19 (13)<br />
Yukarı Avusturya, Vorarlberg ve Viyana’da trafik<br />
ölülerinde bir artış görülürken, diğer eyaletlerde<br />
de bir gerileme söz konusu. Aşağı<br />
Avusturya ve Steiermark’ta 2016’da 50 yıldan<br />
beri şimdiye kadarki en düşük trafik ölü sayısı<br />
görüldü.<br />
Yaşanan ölümcül kazaların ana sebepleri ise<br />
şunlar:<br />
Dikkatsizlik ya da konsantrasyon eksikliği<br />
(%30.3), hız sınırına uymama (%27.3), Öncelik<br />
hakkı ihlali (%12.9), Yayaların hatalı davranışları<br />
(%7.5), Hatalı sollama (%5.6), yorgunluk<br />
(%4.6), uyarı ve yasaklara kayıtsızlık (%3.1), direksiyonda<br />
kardiyovasküler rahatsızlık geçirme<br />
(%2.9), yoldaki teknik arızalar (%1.4) ve yollardaki<br />
engeller (%1.2), alkol (%3.2)<br />
DİKKAT: Sürücüleri ilgilendiren yenilikler<br />
ALKOLMETRE(Alkolocks): Diğer<br />
ülkelerde kısmen hizmette olan<br />
uygulamanın Eylül’den itibaren<br />
birkaç yıl alkol alan sürücüler<br />
için deneme olarak başlatılması<br />
düşünülüyor. Alkolmetre araca<br />
sabitlenecek sürücünün buna<br />
üflememesi halinde araç çalışmayacak.<br />
Alkol nedeniyle ehliyeti<br />
alınanlar araçlarına gönüllü<br />
olarak alkolmetreyi taktırması<br />
halinde daha çabuk ehliyetlerini<br />
geri alabilecek.<br />
AŞIRI SÜRAT: Batı oto yolunun<br />
''Hava bölümleri'' olarak adlandırılan<br />
kısımlarında sürate ağır<br />
cezalar geliyor. Süratli gitmenin<br />
cezası oto anahtarına el konulması<br />
ya da lastiklerin kelepçelenmesi<br />
olabilir, fakat bu<br />
cezanın hız sınırının ne kadar<br />
aşılmasında uygulanacağı hala<br />
tartışılıyor.<br />
MOPED EHLİYETİ: 1 Mart itibariyle<br />
moped eğitimi en erken<br />
15. yaş gününden iki ay önce<br />
başlıyor; yeni sürücülere deneme<br />
süresi Temmuz’dan itibaren<br />
sürücü yetki belgesi aldıktan<br />
sonra 2 yerine 3 yıl oluyor.<br />
DİJİTAL VİNYET: 2017 yılı sonunda<br />
dijital otoyol pulu geliyor.<br />
Bu uygulama iki arabasını<br />
değişen plakayla kullanan sürücüler<br />
için avantajlar getiriyor.<br />
Plaka otomatik olarak bu taşıt<br />
pulunda yer alacak böylelikle iki<br />
taşıt pulu almaya gerek kalmayacak.<br />
E-ARABALAR: Elektrikli otomobile<br />
geçiş yapan, Mart 2017’den<br />
itibaren prim için başvuru yapabilir.<br />
Ayrıca yeni yükleme istasyonlarının<br />
kurulması için de<br />
destek verilecek.<br />
Konrad Kogler: ‘‘İnternet Suçları, Kaçakçılık ve<br />
Şiddet İçeren Suçlarda Büyük Artış Var...’’<br />
SOYGUNLARDA AZALMA...<br />
Soygun ve hırsızlık gibi suçlarda gerileme<br />
var. Bununla birlikte bodrum<br />
soygunları artmış durumda.''<br />
Internetkriminalität, Schlepperei und Gewaltdelikte gestiegen
5 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
ŞUBAT 2017<br />
Çok Kültürlü Ortamlarda Aile ve Eğitim Seminerinde Önemli Mesajlar<br />
‘Çocuklara geleceğe yönelik mutlaka<br />
yükseköğrenim hedefi koyulmalı...’<br />
PR O F. D R . N E Dİ M Ü N AL<br />
Eğitim almayanlar<br />
işlerini kaybedecek<br />
Düşük vasıflı bireyler işlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Bunu önlemenin<br />
en uygun yolu ise sunulan eğitim fırsatlarını iyi şekilde değerlendirmek...<br />
Altyapı Bakanlığı 2017 sonbaharında<br />
küçük ve orta ölçekli<br />
işletmelerdeki düşük vasıflı<br />
çalışanlara yönelik onları<br />
‘‘4.0 Endüstrisi’ne’’ hazırlamak<br />
için 5 milyon euro tutarında<br />
“FIT 4 4 Projesi”ni başlatıyor.<br />
Bakan Jörg Leichtfried, "Bu<br />
proje ile ileri eğitim doğrudan<br />
söz konusu işletmede gerçekleşecek."<br />
dedi.<br />
İşveren dernekleri ve eğitim<br />
kuruluşları uygun öğretme<br />
modülleri üzerinde birlikte<br />
çalışacak. “FIT 4 4” programı,<br />
Altyapı Bakanlığı, Austria<br />
Wirtschaftsservice GmbH ve<br />
Avusturya İşçi Odası adına yatırım<br />
danışma kuruluşu Prospect’in<br />
yaptığı bir araştırmaya<br />
dayanıyor. Çalışmada dijitalleşmenin<br />
de gelmesiyle çalışanların<br />
işgücü piyasasında<br />
başarılı olmak için hangi niteliklere<br />
sahip olması gerektiği<br />
araştırıldı. Prospect’ten araştırmayı<br />
yayınlayan Trude<br />
Hausegger meselenin özünün<br />
öncelikle dijital yetiler, işlemi<br />
Geçtiğimiz günlerde Tirol Eyaleti’ne<br />
bağlı Reutte şehrinde önemli<br />
bir seminer düzenlendi. ATIB-<br />
Reutte Gençlik kolu tarafından düzenlenen<br />
“Çok kültürlü ortamlarda<br />
aile ve eğitim” konulu toplantıya<br />
konuşmacı olarak Türkiye’den Anadolu<br />
Üniversitesi Yurt Dışı Türkler<br />
Uygulama ve Araştırma Merkezi<br />
Müdürü Prof. Dr. Mustafa Çakır ile<br />
Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi<br />
öğretim üyelerinden Prof. Dr.<br />
Nedim Ünal davet edildi.<br />
Programa ATIB–Reutte Derneği<br />
Başkanı Murat Bulat, Avusturya Yeşiller<br />
Partisi Tirol Eyalet Milletvekili<br />
Ahmet Demir, Avusturya IRG-Innsbruck<br />
Bölge Başkanı Burhan Türkmen,<br />
Türkçe öğretmeni ve Haber<br />
Avrupa Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni<br />
Hasan Keskin, ATIB Din<br />
Görevlileri Mustafa Akpınar ve<br />
Ahmet Bayındır ile Avrupa<br />
Türk Demokratlar Birliği<br />
Tirol Bölge Başkanı Ramazan<br />
Bidav’ın yanı sıra Reutte<br />
ve çevre şehirlerde yaşayan<br />
çok sayıda Türk katıldı.<br />
Şölen havasında geçen<br />
etkinlik, ATIB Din görevlisi<br />
Mustafa Akpınar’ın Kur’an-ı<br />
Kerim tilaveti ile başladı. Ardından<br />
ATIB-Reutte Derneği<br />
Başkanı, Türkçe öğretmeni<br />
ve din görevlisi toplantıya<br />
gelen konukları ayrı ayrı<br />
selamladı.<br />
Açılış ve selamlama konuşmalarından<br />
sonra söz alan<br />
Prof. Dr. Mustafa Çakır,<br />
kavrama, öz örgütlenme, gelişme<br />
ve sorumluluk almaya<br />
hazır olma olduğunu vurguladı.<br />
Bunlar esas olanlar ve<br />
tabii ki her defasında işyerine<br />
göre düzenlendiler.<br />
Austria Wirtschaftsservice<br />
GmbH işletme müdürü Edeltraud<br />
Stiftinger: "Bilinçli eğitim<br />
ve eğitim geliştirme programları<br />
uygulamalıyız. Bilgisayar<br />
kursu tek başına yeterli<br />
olmaz. İşte bunun için yeni<br />
destekleme programımız<br />
“FIT 4 4”ü hayata geçireceğiz.<br />
Basit ve eğlenceli bir<br />
şekilde uygun becerileri<br />
oluşturabilmek için de sanal<br />
öğretme ve öğrenme modelleri<br />
geliştireceğiz."<br />
Federal İşçi Odası Başkanı<br />
Rudi Kaske: "Teknikte az gelişme<br />
kaydedebilecek yaşlı<br />
çalışanların da devam eden<br />
eğitim geliştirmelerinden<br />
yararlanmaya hakkı vardır.<br />
Bundan dolayı herkesin<br />
yılda bir nitelik kazandırma<br />
parası ve eğitim geliştirme<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
kendisinin de Avusturya’da uzun<br />
yıllar çalışıp emekli olduktan sonra<br />
Türkiye’ye dönen bir işçi ailesinin<br />
çocuğu olduğunu ve eğitimin her<br />
kapıyı açan bir anahtar, toplumsal<br />
sınıf atlamanın önemli bir aracı olduğunu<br />
söyledi. Çakır, konuşmasında<br />
özetle, Avusturya ile Türkiye<br />
arasındaki ilişkilerin köklü bir geçmişi<br />
olduğunu; bu bilinçle hareket<br />
eden her iki toplumun üzerinden<br />
elli yılı geçen işgücü anlaşmasından<br />
bu yana bir arada huzur ve barış<br />
içinde yaşadıklarını söyledi. Sıkça<br />
gündeme getirilen “uyum” konusunda<br />
ise uyumun anahtarının Almanca<br />
dil bilgisinde gizli olduğunu,<br />
Avusturya’da yaşayan herkesin<br />
kendini ifade edebilmek, Avusturyalılar<br />
iletişim kurabilmek için Almanca<br />
öğrenmesi gerektiğini,<br />
mümkün olduğunca da toplumsal<br />
ve sosyal hayatın içinde yer almak<br />
için girişimlerde bulunmaları gerektiğini<br />
söyledi. Avusturyalıların<br />
da buna karşılık olarak aralarında<br />
yaşayan Türkiye kökenlilerin varlığını<br />
kabul etmesi gerektiğini, farklı<br />
kültürel özelliklerini benimsemeseler<br />
de “ötekileştirmeden” olduğu<br />
gibi kabul etmeleri gerektiğini söyledi.<br />
Çakır sözlerine devamla, ülkede<br />
büyüyen çocukların okul<br />
öncesi eğitimlerine önem verilmesini,<br />
çocukların iki dilli yetiştirilmesinin<br />
onların okul başarılarına<br />
olumlu etkilerinin olacağını anlattı.<br />
Bu süreçte, gerek çocukların gerekse<br />
ailelerin ana dilimiz olan<br />
Türkçeyi ihmal etmemeleri gerektiğinin<br />
altını çizdi.<br />
Mustafa Çakır, evrensel bilgi<br />
ile donanmayan insanların,<br />
kendilerini ulusal sınırlar<br />
içine hapsedeceklerini ve<br />
bu insanların ne kendilerine<br />
ne de insanlığa bir yararının<br />
olacağını anlattı ve birinci<br />
önceliğin eğitime verilmesi<br />
gerektiği üzerinde durdu.<br />
Çocuklara geleceğe yönelik<br />
olarak da mutlaka yükseköğrenim<br />
hedefi koyulması<br />
gerektiğini, bu olmuyorsa<br />
meslek eğitiminin ihmal<br />
edilmemesi gerektiğini söyledi.<br />
Ardından söz alan Prof. Dr.<br />
haftasından yararlanmasını istiyoruz,<br />
aksi halde iyi eğitim<br />
alan bireylerle düşük vasıflıların<br />
arasındaki uçurum çok büyüyecek."<br />
Altyapı Bakanlığı zaten şimdiye<br />
kadar 4.0 endüstrisi için<br />
yıllık 16 milyon euro kullanıma<br />
sunmuş durumda. Yıllık 7 milyon<br />
euro araştırma ve teknikte<br />
yapılan stajların desteklenmesinde<br />
kullanıldı. Geçen sekiz<br />
yılda 10 binden fazla öğrenci<br />
bundan yararlandı. Altı vakıf<br />
üniversite profesörlüğü Avusturya<br />
için çok önemli olan<br />
endüstri dallarında yıllık 3.8<br />
milyon euro ile desteklendi.<br />
Geri kalan 3.3 milyon euro da<br />
endüstriyel test laboratuvarları<br />
olan pilot fabrikalar için<br />
ayrıldı.<br />
V.l.n.r.: Rudi Kaske, Trude Hausegger, BM Jörg Leichtfried und Edeltraud Stiftinger<br />
© bmvit / Raimund Appel<br />
Nedim Ünal ise aile ve eğitimin<br />
önemine vurgu yaptı. Geleneklerin,<br />
kültürel değerlerin aile içinde ve<br />
toplumsal hayatta yaşatılmasını,<br />
çocuklara ana dilinin iyice öğretilmesi<br />
için çaba gösterilmesini,<br />
ailenin toplumun çekirdeğini oluşturduğunu<br />
belirtti.<br />
Toplantı konuklara teşekkür ve<br />
katılım belgelerinin takdimi ile<br />
sona erdi.<br />
PR O F. DR . M U S TA FA Ç A K I R<br />
Türklerin Avusturya<br />
vatandaşlığına<br />
ilgisi azalıyor...<br />
2016 yılında sadece 820 Türkiye kökenli<br />
Avusturya vatandaşlığına geçti<br />
Avusturya İstatistik Kurumu’nun yaptığı açıklamaya<br />
göre 2016’da 8.626 kişi Avusturya vatandaşı oldu. Bu<br />
bir önceki yıla göre %4.4’lük bir artışı gösteriyor.<br />
TÜRK VATANDAŞLARININ İLGİSİ AZALIYOR<br />
Geçtiğimiz yıllara oranla Avusturya vatandaşlığına<br />
geçen Türklerin sayısında düşüş var.<br />
Geçen yıl vatandaşlık alanların %35’i Avusturya’da<br />
doğdu, %37.2’si 18 yaşın altında. Avusturya’nın yeni<br />
vatandaşlarının %14.6’sı yani 1.262 kişi eski Bosna<br />
Hersek vatandaşı idi. Onları sırasıyla Türkiye 820,<br />
Sırbistan 752, Kosova 456, Rusya Federasyonu 337 ve<br />
Afganistan 332 kişi ile izledi.<br />
Altı eyalette vatandaşlığa alınanların sayısı 2015 yılına<br />
göre daha fazla oldu. En fazla artış + %21.3 yani<br />
814 vatandaşlığa kabul ile Steiermark’ta oldu. En fazla<br />
düşüş ise Kärnten’de yaşandı ve %17.8 bir düşüşle<br />
vatandaşlık alanların sayısı sadece 315 oldu.<br />
Avusturya vatandaşlığına geçenlerin yarısından fazlasını<br />
kadınlar oluşturuyor.<br />
KAÇ TÜRK İLTİCA TALEBİNDE BULUNDU?<br />
Türkiye’de 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimine<br />
rağmen Avusturya’da iltica başvurusunda bulunan<br />
Türklerin sayısında ciddi bir artış olmadı. Avusturya<br />
İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Karl-Heinz Grundböck yaptığı<br />
açıklamayla, aylık 30 civarında iltica başvurusu<br />
geldiğini ve bunun önceki yıllarla aynı seviyede olduğunu<br />
belirtti. Avusturya’nın aksine Almanya’da iltica<br />
başvurusu yüzde 60’ın üzerinde artış gösterdi. Ağustos<br />
2016’dan Ocak 2017’ye kadar olan 6 ayda 3100’ün<br />
üzerinde başvuru olurken, önceki 6 ayda bu sayı<br />
sadece 1900 idi.
ŞUBAT 2017<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 6<br />
Avusturya’da psikolojik<br />
hastalıklar artıyor<br />
Viyana (OTS)- Sosyal Sigortalar Kurumu'nun<br />
yayınladığı son bir araştırmaya göre iş kazaları<br />
sayısında ciddi bir azalma olurken, psikolojik<br />
hastalıklarda artış devam ediyor. Bu da Avusturya<br />
sağlık sistemi ve ekonomisine büyük bir<br />
mali yük getiriyor.<br />
Yaklaşık bir milyon Avusturyalı psikolojik hastalıklarla<br />
mücadele ediyor. Avusturyalı Psikologlar<br />
Derneği (BÖP) Başkanı Sandra M. Lettner konu<br />
hakkında şunları söylüyor: ''Psikolojik rahatsızlıkları<br />
engelleme ve korunma için işletmelerde<br />
daha fazla yatırım yapılmalı ve klinik tedavi<br />
hasta kağıdına da dahil edilmeli.''<br />
Klinik psikolojik tanı 20 yıldan fazla bir süredir<br />
sigorta tarafından ödeniyor ancak klinik tedavi<br />
ücretini hasta kendi cebinden ödemek zorunda<br />
ve Lettner’e göre bu haksız ve birçokları için de<br />
kaldırılamaz bir yük.<br />
Lettner ayrıca; “Psikolojik tedavi, tam tanısı konmuş<br />
rahatsızlığa uygulanır, bir tedavi planını<br />
takip eder ve tam tanımlanmış hedefe sahiptir.<br />
Klinik psikologları tedavi sürelerini tahmin edebilir.<br />
Böylece daha kısa bir tedavi süreci ve daha<br />
az hasta geçirilen günler için uğraşırlar.”<br />
"berufsanerkennung.at" bilgilendirme sitesinin genişletilmesi<br />
ve Avusturya Entegrasyon Fonu’nun (ÖIF) destekleri...<br />
© Fotolia / Shutter<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
“Mülteciler devlete mali açıdan yarar mı<br />
zarar mı?” sorusu çok tartışılan bir konu.<br />
Tartışmanın gerçekler temelinde olabilmesi<br />
için Kızıl Haç (Rotes Kreuz) ve Caritas<br />
bir araştırma ortaya koydu. Bu<br />
araştırmanın sonucunda sığınma talebi<br />
kabul edilenlerin devlete ödedikleri devletin<br />
kendilerine verdiklerinden daha fazla<br />
ama araştırmayı kaleme alanların görüşü<br />
bu pozitif durumun çok kısa bir anda negatife<br />
dönüşebileceği ve bu nedenle bir<br />
an önce gerekli tedbirler alınmalı.<br />
Araştırma kuruluşu Joanneum Enstitüsü,<br />
işgücü piyasası veri bankası bazlı hazırladığı<br />
bir çalışmada yaklaşık 65 bin mülteci<br />
statülünün 2000-2015 yılları arasındaki<br />
çalışma profilini çizdi. ‘Avusturya’daki ilk<br />
işine ne zaman başladı?, Bunu ne kadar<br />
sürdürdü? Ne zaman işsiz kaldı ve asgari<br />
geçim parası aldı mı?’ gibi sorular yanıtlandı.<br />
Çalışmada özellikle 10 yıldır Avusturya’da<br />
yaşayan 13.500 kişilik örnek<br />
grupla ilgilenildi.<br />
Araştırmacıların hesaplarına göre doğrudan<br />
ve dolaylı en az yılda kişi başına 2.450<br />
euro ilave vergi geliri oluyor. Aktarma bilançosu<br />
kişi başına ortalama yılda 3.050<br />
Yabancı Yeterliliklerin<br />
Tanınmasında 2 Yenilik:<br />
Viyana (OTS)- Haziran 2016’da<br />
yürürlüğe giren yurtdışında alınmış<br />
yeterlilik belgelerinin tanınması<br />
ve değerlendirilmesi<br />
hakkındaki kanunun ardından<br />
şimdi de Avusturya Entegrasyon<br />
Fonu’nun (ÖIF) Entegrasyon Bakanlığı<br />
ile attığı yeni bir adım<br />
gündeme geliyor. Mülteci ve göçmenlerin<br />
eğitim ve yeterliliklerini<br />
w w w.berufsanerkennung.at<br />
Avusturya<br />
genelinde<br />
1 milyon kişi<br />
psikolojik<br />
hastalıklarla<br />
mücadele<br />
ediyor...<br />
Ülke genelinde 1 milyon silah dolaşımda<br />
Avusturyalılar silah<br />
almaya devam ediyor<br />
Avrupa Birliği’nin hiçbir ülkesinde Avusturya<br />
kadar silaha yönelme mevcut değil. Özellikle<br />
hırsızlardan korku ve çok sayıdaki mülteciden<br />
duyulan endişe tabanca, silah ve tüfek üreticilerinin<br />
rekor düzeyde ciro yapmalarını sağladı.<br />
Özellikle kurusıkı tabancalar için talep patlaması<br />
yaşanıyor.<br />
Silah ruhsat sayısında %5’lik bir artış oldu. Silah<br />
sahibi Avusturyalıların sayısı yaklaşık 300 bin ve<br />
avcılar bu sayıya dahil değildir. 10.480 tabanca<br />
ve revolver yeni satın alındı, bu da silah sayısında<br />
%8’lik bir artış anlamına geliyor. Silahlanmaya<br />
eğilim artıyor ve halkın elindeki silah<br />
sayısı 1 milyona ulaştı.<br />
Avusturya’da daha rahat kullanabilmeleri<br />
için berufsanerkennung.at<br />
internet sitesi genişletildi<br />
ve Almanca, İngilizce, Türkçe ve<br />
Boşnakça-Hırvatça-Sırpça dillerinin<br />
yanı sıra Arapça ve Farsça da<br />
hizmete girdi. ÖIF de tanıma işlemleri<br />
sırasında istenen masrafları<br />
karşılamak için mali destek<br />
hizmeti başlattı.<br />
Avusturya Entegrasyon Bakanı<br />
Sebastian Kurz, yeterlilikleri tanıma<br />
ve değerlendirme yasası<br />
ve ÖIF desteği hakkında şunları<br />
söyledi: “Göçmen ve mültecilerin<br />
kabiliyet ve niteliklerini olabildiğince<br />
çabuk Avusturya işgücü<br />
piyasasına getirebilmesi için<br />
bu yasayla bizler yasal çerçeveyi<br />
oluşturduk. "berufsanerkennung.at"<br />
internet sitesindeki genişletilmiş<br />
bilgilendirme hizmeti<br />
ve ÖIF’nin sunduğu yeni finansal<br />
teşvikler bu konuda onlara destek<br />
olacak.”<br />
berufsanerkennung.at<br />
internet sayfası Arapça<br />
ve Farsça da hizmet veriyor<br />
2013’de hizmet vermeye başlayan<br />
site 2016’da çok genişletildi.<br />
Sitede 2000 farklı meslek ve buna<br />
ait başvuru yerleri yer alıyor.<br />
Mültecilerin daha iyi yararlanabilmeleri<br />
için bilgilendirme sayfaları<br />
Arapça ve Farsça’ya da<br />
çevrildi. Ana tanıma kılavuzu sadece<br />
6 adımda başvuru yerini, gerekli<br />
belgeleri, tercümeleri ve<br />
Mülteciler<br />
Avusturya’ya<br />
büyük ekonomik<br />
katkı sağlıyor...<br />
Mülteciler Avusturya’ya<br />
yararlı mı, zararlı mı?<br />
işlem masraflarını tam ve doğru<br />
olarak sunuyor. Bu yılda sitenin<br />
210 binin üzerinde kullanıcısı<br />
oldu. Bu geçen yıla göre %40 bir<br />
artış anlamına geliyor.<br />
Tanıma işlemi giderleri<br />
ÖIF tarafından karşılanıyor<br />
Mülteci, göçmen ve ikinci derece<br />
mülteciler eğitim ve mesleklerini<br />
tanıtma işlemleri sırasında istenen<br />
onay ve tercüme masraflarını<br />
ÖIF’nin finansal desteğiyle karşılayabilecekler.<br />
ÖIF İşletme Müdürü<br />
Franz Wolf konu hakkında<br />
şunları söyledi: “İş piyasasına<br />
uyum ve buna bağlı olarak iş piyasasında<br />
kalma becerisi, mülteci<br />
ve göçmenlerin topluma uyumunda<br />
en belirleyici adımdır.<br />
Bunda beraberindeki niteliklerini<br />
kullanır. Avusturya genelinde<br />
tüm ÖIF entegrasyon merkezlerindeki<br />
danışmanlık çerçevesinde<br />
tanıma işlemi masrafları için<br />
finansal destek başvurusu yapılabilir.”<br />
Detaylı bilgi için:<br />
www.berufsanerkennung.at<br />
euro yani mülteci sosyal sisteme aldığı<br />
desteklerden fazlasını vergi olarak geri<br />
ödüyor.<br />
‘‘Bu pozitif transfer bilançosu negatife dönüşebilir...’’<br />
uyarısını yapan Joanneum<br />
Enstitüsü, ağırlaşan ekonomik koşullar,<br />
şu anki göç hareketi nedeniyle oluşan işgücü<br />
arzı ve daha çok artan sayıdaki mülteci<br />
statülülerin emekli yaşına ulaşacağı<br />
olgularının olumsuz etkileri olacağını ifade<br />
ediyor.<br />
Araştırmacıların sorun olarak gördüğü<br />
diğer bir konu ise nitelik eksikliği. Kızıl Haç<br />
Başkanı Gerald Schöpfer ivedilikle eğitime<br />
yatırım çağrısı yapıyor. Eğitimde revizyona<br />
ihtiyaç duyulduğunu, yeni kurslar<br />
ve hizmetlerin gerekliliğini vurguluyor,<br />
bunlarla ilgili gerçek duruma ait federal<br />
devlet genelinde bir görüş olmamasını da<br />
eleştiriyor. Schöpfer ayrıca sığınma talebinde<br />
bulunanlar için de bu kişilerin daha<br />
iyi Almanca öğrenebilmeleri için daha çok<br />
hayır işi çalışma alanları olması ve 3 aydan<br />
sonra da çalışma izni verilmesi gerektiğini<br />
söylüyor ve ekliyor: ‘‘Doğru düğmeye<br />
basalım, yoksa entegrasyon jeti sonunda<br />
çakılacak.’’<br />
Mali Polisten<br />
Dev Operasyon<br />
700 baskın düzenleyen<br />
Mali Polis,1173 kumar<br />
makinesine el koydu...<br />
Avusturya mali polisi geçtiğimiz yıl kumar<br />
sektöründe çok yoğun bir çalışma yaptı.<br />
Toplam 722 denetim yürüten yetkililer<br />
kanunlara aykırı bir şekilde çalıştırılan<br />
1173 makineyi ele geçirdiler.<br />
Mali polis yakalanan bireyler ile ilgili ceza<br />
makamlarına 733 suç duyurusunda bulundu<br />
ve bu işletme ve bireylere toplam<br />
30,7 milyon euro tutarında para cezası<br />
uygulandı.<br />
Avusturya’da<br />
Dizel Tüketimi<br />
Rekor Seviyede<br />
Ham petrol sanayi ticaret birliği 2016’da<br />
Avusturya’da yakıt tüketimi verilerini duyurdu.<br />
Buna göre 2016’da Avusturya’da<br />
8.3 milyon ton, yaklaşık 10 milyar litre<br />
benzin ve dizel tüketildi. Bu 2015’e göre<br />
%2.8’lik artışı gösteriyor. Benzin tüketimi<br />
2.1 milyar litre ile aynı kalırken, dizel tüketimi<br />
%3.6 artarak 7.9 milyar litre ile en<br />
yüksek değerine ulaştı.<br />
2003’den bu yana benzin tüketimi yaklaşık<br />
2.2 milyon tondan son olarak 1.6 milyon<br />
tona indi. Birliğin açıklamasına göre<br />
bunun sebebi ortalamada araç başına azalan<br />
kilometre performansı.
7 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
ŞUBAT 2017<br />
Yeni Göç Raporu:<br />
"Avusturya’nın yılda 50 bin<br />
yeni göçmene ihtiyacı var"<br />
Avusturya İçişleri Bakanı<br />
Wolfgang Sobotka, bakanlığının<br />
hazırladığı göç raporunu<br />
göç uzmanı Heinz Fassmann<br />
ile birlikte bir basın toplantısıyla<br />
kamuoyuna duyurdu.<br />
Raporda bir kez daha ülkenin<br />
olumsuz demografik gelişimi<br />
ana konu olarak göze çarptı.<br />
Doğurganlık oranı çok düşük<br />
Göç uzmanı Heinz Fassmann’a<br />
göre 1.4 çocuk olan<br />
toplam doğurganlık hızı uzun<br />
süre için çok düşük kalıyor ve<br />
gelecek için tehlike sinyallerini<br />
beraberinde getiriyor.<br />
Yeni göçmen ve mültecilere<br />
ihtiyacı var mı?<br />
Bu soruya 'Mülteci Krizi' süreci<br />
dolayısıyla Avusturya<br />
yerli halkının cevabı genel<br />
olarak 'Hayır, daha çok göçmen<br />
ve mülteci olmamalı''<br />
olsa da ülkenin geleceği ve<br />
özellikle sosyal sistemin sağlıklı<br />
işlemesi açısından Avusturya<br />
her yıl onbinlerce yeni<br />
göçmene muhtaç. Bu sayı 15-<br />
64 yaş arası çalışabileceklerin<br />
sayısını sabit tutmak için bile<br />
yılda en az 50 bin olmak zorunda.<br />
Bazı parti, bakan ve<br />
Maliye Bakanlığı<br />
sahte e-postalara<br />
karşı uyarıyor<br />
siyasilerin olumsuz gibi görünen<br />
tavır ve söylemlerine rağmen<br />
işin gerçek yüzü farklı.<br />
Hükümet ve özellikle İçişleri<br />
Bakanlığı'nın en önemli ve<br />
hassas görevlerinden biri yıllık<br />
50 bin yeni göçmenin ülke<br />
nüfusuna katılımını sağlamak<br />
olmalı. Bakan Sobotka'ya<br />
göre, topluma yeni katılacak<br />
bu bireyler, ülke değerlerine<br />
ve yeni bilgilere açık, ayrıca<br />
Almanca dili ile toplumla iletişime<br />
geçebilecek ve bunu<br />
en kısa sürede yapabilecek<br />
insanlar olmalı. Wolfgang Sobotka,<br />
göç olgusunun olabildiğince<br />
nesnel ve tepkiden<br />
uzak bir şekilde öneminin anlaşılabilmesi<br />
için henüz kreş<br />
ve okullarda bu konuyu gündeme<br />
taşımak istiyor.<br />
Göç uzmanı Fassmann’ın idaresinde<br />
2017 yılı için göçmen<br />
stratejisini hazırlayacak sabit<br />
bir göç komisyonu da kuruluyor.<br />
Bakan ve uzmanlar, Rot-<br />
Weiss-Rot kartı da önemsiyor<br />
ve savunuyorlar. Nitekim bu<br />
kartla gelen kalifiye göçmen<br />
sayısındaki artış yılda 700‘den<br />
1600’e çıktı.<br />
Migrationsbericht:<br />
Österreich braucht 50.000<br />
Zuwanderer pro Jahr<br />
Sahte e-postaların sayılarının<br />
korkutucu oranda artmasından<br />
sonra Maliye<br />
Bakanlığı ''vergi iadesi'' haberi<br />
içeren e-postalara karşı<br />
uyardı. Gerçeğinden ayırt<br />
edilemeyen bir formla kişisel<br />
bilgiler isteniyor. Vergi<br />
dairesi bu e-postaların mutlaka<br />
silinmesini öneriyor.<br />
Bir bakanlık sözcüsü sahte<br />
yeni bir e-postanın kol gezdiğini<br />
ifade etti. Kısa sürede<br />
bu e-postanın sayısında çok<br />
artış oldu. Maliye Bakanlığı’ndan<br />
alınan bilgiye göre<br />
çok sayıda telaşlanan vatandaş,<br />
hizmet birimlerini telefonla<br />
aradı.<br />
Sahte e-posta geri ödeme<br />
haberi ile cezbediyor<br />
Sahte e-postada vergi iadesi<br />
haberi cezbediyor. Gönderici<br />
adresi berechnungen@berechnungen.com<br />
Maliye Bakanlığı’na ait geçerli<br />
bir adres değil. Bu<br />
sahte e-postada alıcıdan sadece<br />
‘ekteki formu’ doldurması<br />
isteniyor.<br />
Bakanlık: Linklere Tıklamayın,<br />
sadece silin!<br />
Bakanlık bunun bir dolandırma<br />
girişimi olduğunu vurguluyor.<br />
Tüm bilgiler yanlış,<br />
oysa bakanlık bilgileri sadece<br />
karar yazısı şeklinde<br />
postayla ya da kişinin finans<br />
online sayfasına gönderiyor.<br />
Şifreleri ya da kredi kartı<br />
numaraları gibi şahsi bilgiler<br />
kişiden hiçbir zaman istenmiyor.<br />
Bakanlık sözcüsü ivedilikle<br />
dosyaların açılmamasını,<br />
bilgi verilmemesini<br />
fakat e-postanın silinmesini<br />
öneriyor.<br />
Online faaliyetlerde pozitif<br />
anlamda şüphecilik gerekli<br />
Yukarı Avusturya İşçi Odası<br />
(AK Oberösterreich) tüketiciyi<br />
koruma birimi bir<br />
yayında, vatandaşlara yapılacak<br />
tüm online faaliyetlerde<br />
pozitif şüpheci olmayı<br />
tavsiye etti. Virüs koruma<br />
programlarının yanı sıra,<br />
tüm kullanıcılara, kişisel<br />
bilgilerini sadece güvenli<br />
sayfalara kaydetmelerini ve<br />
şifre kullanmalarını öğütledi.<br />
Ayrıca:<br />
-Vergi dairesi, banka ve<br />
ciddi işletmelerin hiçbir<br />
zaman telefon ya da e-postayla<br />
hassas bilgileri talep<br />
etmeyeceğini,<br />
-Ek içeren ya da bir linkin<br />
takibini isteyen meçhul<br />
e-posta göndericilerine karşı<br />
dikkatli olunması gerektiğini<br />
duyurdu.<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Her seçmen ortalama 32.60 euro ödemek zorunda...<br />
Partilere 2017’de<br />
209 milyon euro<br />
2017’de partiler yaklaşık<br />
209 milyon euro devlet desteği<br />
alacak. Bununla geçen<br />
yıldan 2 milyon euro fazla<br />
ödenek almış olacaklar ve<br />
bu her seçmenin 32.60 euro<br />
ödemesi demek.<br />
Artışın Dağılımı...<br />
Normal parti ödeneği toplamı<br />
142.4 milyon euro;<br />
parlamento ve eyalet meclisi<br />
grupları için 48.1 milyon<br />
euro, siyasi akademiler için<br />
de 12.5 milyon euro bu miktara<br />
ekleniyor. Akademiler<br />
partilerin eğitim çalışmalarını<br />
üstleniyorlar. Anayasal<br />
Avrupalılar Müslüman<br />
göçmen istemiyor<br />
İngiliz düşünce kuruluşu Chatham House’un<br />
yaptığı güncel araştırmaya göre Avrupalıların<br />
çoğu Müslüman göçmen istemiyor<br />
Londra merkezli faaliyet gösteren<br />
düşünce kuruluşu<br />
Chatham House, 10 Avrupa<br />
ülkesinden Avusturya, Almanya,<br />
Belçika, Yunanistan,<br />
İspanya, Fransa, İtalya, İngiltere,<br />
Macaristan ve Polonya’dan<br />
10 bin kişiye:<br />
"Nüfusunun çoğunluğu Müslüman<br />
olan ülkelerden göç<br />
durdurulmalı?" sorusunu yöneltti.<br />
Ankete katılanların<br />
yüzde 55'i ‘Evet Müslüman<br />
ülkelerden gelen göç durdurulmalı’<br />
cevabını verdi.<br />
EN ILIMLI İSPANYA<br />
Avrupa ülkeleri arasında<br />
Müslüman göçmenlere en<br />
dostane yaklaşan ülke yüzde<br />
41'lik hayır oranıyla İspanya.<br />
EN SERT POLONYA VE<br />
AVUSTURYA<br />
Müslüman göçüne hayır diyenlerin<br />
oranının en yüksek<br />
olduğu ülke yüzde 71 ile<br />
Polonya olurken bu ülkeyi<br />
Avusturya, Macaristan, Belçika<br />
ve Fransa takip etti.<br />
Chatham House’a göre, bu<br />
ülkelerden Polonya ve Macaristan'da<br />
Müslüman nüfusun<br />
toplum içindeki varlığı çok<br />
az düzeyde, Fransa ve Belçika'da<br />
ise önemli bir Müslüman<br />
nüfus yaşıyor. Dolayısıyla<br />
Müslüman göçüne karşı<br />
çıkmakla o ülkedeki Müslüman<br />
nüfusun varlığı arasında<br />
bir ilişki bulunmuyor.<br />
Söz konusu ülkelerin ortak<br />
özelliği sağ partilerin giderek<br />
güçlenmesi.<br />
YAŞLILAR MÜSLÜMAN<br />
GÖÇMENLERE DAHA KARŞI<br />
Anket sonuçlarına göre, yaşlıların<br />
gençlere göre Müslüman<br />
göçüne daha çok karşı<br />
çıktığı tespit edildi.<br />
durumdan dolayı parti desteği<br />
daha fazla arttırılamayacağından<br />
Viyana geçen yıl<br />
ilk kez kendi akademi desteğini<br />
sağlamayı başlattı.<br />
ÖVP, SPÖ ve FPÖ en fazla<br />
desteği alan partiler<br />
Federe ve eyalet düzeyinde<br />
hesaplandığında en fazla<br />
para ÖVP ve SPÖ’ye akıyor.<br />
ÖVP 57.4 milyon, SPÖ 55.2<br />
milyon euro destek alacak.<br />
FPÖ koalisyon partilerini<br />
yakın takipte ve 43.6 milyonu<br />
kasasına koyacak.<br />
Diğer partilerin alacağı miktarlar<br />
da sırasıyla şöyle:<br />
Yeşiller 25.2 milyon, Team<br />
Stronach 8.8 milyon ve Neos<br />
8.3 milyon euro.<br />
Yolsuzluk Sistemi...<br />
Partiler arasında sadece<br />
Neos ödeneklerin arttırılmasına<br />
itiraz etti. Neos Başkanı<br />
Matthias Strolz: "Uluslararası<br />
karşılaştırmalar da göz<br />
önünde bulundurulduğunda<br />
bu artış tamamen kabul edilemez<br />
bir durum. Çünkü vatandaşların<br />
geliri düşerken<br />
ben bu artışın tamamen<br />
yanlış olduğunu düşünüyorum.<br />
Bence bu yapısal yolsuzluk<br />
sistemidir."<br />
Yurt dışında boşanan<br />
Türkler için düzenleme<br />
Yurt dışında yaşayıp boşanan<br />
Türk vatandaşlarının sıkıntı<br />
yaşadığı boşanma işleminin<br />
Türkiye’de çok uzun süren<br />
tanınma süreci sorunu nihayet<br />
çözüme kavuşuyor.<br />
Yurt dışındaki vatandaşların<br />
boşanmaları halinde, kararın<br />
Türkiye’de de geçerli olabilmesi<br />
için ’tanıma-tenfiz’<br />
davası açma zorunluluğu bulunuyor.<br />
Açılan bu davalar<br />
yıllarca sürdüğü için, vatandaşlar<br />
yurtdışında boşanmış<br />
olsa bile Türkiye’de boşanmış<br />
olarak kabul edilmiyor.<br />
Türkiye Cumhuriyeti Adalet<br />
Bakanlığı ile Yurt Dışı Türkler<br />
ve Akraba Toplulukları<br />
Başkanlığı, yurt<br />
dışında boşanan vatandaşların<br />
yaşadığı<br />
bu mağduriyeti gidermek<br />
için 5490 sayılı<br />
Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda<br />
düzenleme<br />
yapılması için çalışma<br />
başlattı.<br />
Yapılacak yeni düzenleme ile<br />
yurt dışında boşananların<br />
büyükelçilik veya konsolosluklara<br />
ya da Türkiye'de<br />
nüfus müdürlüklerine birlikte<br />
başvurmaları halinde<br />
nüfus kütüğüne tescil yapılacak<br />
ve boşanma durumu,<br />
yargı kararına gerek olmaksın<br />
Türkiye tarafından da<br />
doğrudan tanınacak.<br />
Tarafların veya vekillerinin<br />
birlikte müracaat etmemeleri<br />
halinde ise yurt dışında<br />
verilen boşanma kararları<br />
için "tanıma-tenfiz" davası<br />
açılma zorunluluğu devam<br />
edecek.<br />
Fitch’in Avusturya İçin Değerlendirme Notu: AA+ Durağan<br />
Reyting kuruluşu Fitch, Avusturya<br />
için değerlendirme notunu<br />
durağan AA+ olarak<br />
açıkladı. En iyi 2. olan bu<br />
notun veriliş sebebi ise 2017<br />
bütçesinde gösterilen reformlar<br />
oldu. Sıkı bir bütçe<br />
disiplini önceliği aldı. Rapor,<br />
Heta çözümünün doğru ve<br />
önemli bir adım olduğunu ve<br />
bunun finans piyasaları ve<br />
yatırımcılara güvenin sinyalini<br />
verdiğini öne çıkardı.<br />
Fitch, Avusturya’da genel seçimlerin<br />
2018 sonbaharında<br />
olmasını, ayrıca federal hükümetin<br />
AB ile yola devam<br />
ederek üyeliğin süreceğini<br />
öngörüyor. Bu da kararlılık<br />
ve güvenirlilik getiriyor.<br />
Üç büyük reyting kuruluşu<br />
Moody’s, Fitch ve S&P'de<br />
Avusturya’ya olağan görünümlü<br />
en iyi 2. notu AA+<br />
verdi. Bu Maliye Bakanı Hans<br />
Jörg Schelling için şimdiye<br />
kadar olan performansın<br />
© Thorben Wengert / pixelio.de<br />
kabul edildiğinin işareti ve<br />
başlatılan reformların kararlı<br />
bir şekilde sürdürülmesi görevi<br />
anlamına geliyor. Bütçe<br />
disiplini, vergi ve harcamaların<br />
düşürülmesi ve yeni borçların<br />
azaltılması gelecek<br />
yılların gündeminde olmaya<br />
devam edecek.
ŞUBAT 2017<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 8<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />
Es gibt zwei mediale Schallplatten, mit<br />
denen ich als Integrationspolitikerin konfrontiert<br />
werde und die in unregelmäßigen<br />
Abständen meistens von Populisten<br />
und Boulevard-Zeitungen aufgelegt werden.<br />
Erstens: In Wien verbietet die Stadt<br />
den Nikolaus in Kindergärten wegen muslimischer<br />
Kinder. Stimmt natürlich nicht<br />
(https://kontrast-blog.at/das-sind-diehintergruende-der-nikolo-luege/),<br />
aber wird<br />
selbst von Regierungsmitgliedern schamlos<br />
verbreitet. Zweitens: Eltern, die ihren<br />
Töchtern aus religiösen Gründen die Teilnahme<br />
am Schwimmunterricht verbieten.<br />
Jeder hat solche Geschichten schon gehört,<br />
viele erzählen sie – aus zweiter<br />
Hand – bereitwillig weiter. Auch hier, eine<br />
Legende. Die Journalistin Sybille Hamann<br />
hat 2015 Volksschulen durchgerufen, kein<br />
einziger Fall ist bekannt. In beiden Fällen<br />
wird ein fiktiver Kulturkampf herbeigeschrieben,<br />
wonach Gleichberechtigung<br />
oder hiesige Traditionen gegenüber islamistischen<br />
Ansprüchen auf dem Rückzug<br />
wären. Blödsinn. "Fake News".<br />
Zum Schwimmen gilt es zu sagen: Es ist<br />
verdammt gut und wichtig, dass alle<br />
schwimmen lernen. Steht am Lehrplan,<br />
verhindert Tote, macht schlichtweg Spaß<br />
und fördert die Klassengemeinschaft.<br />
Nurten YILMAZ<br />
Abgeordnete zum Nationalrat (SPÖ)<br />
nurten.yilmaz@parlament.gv.at<br />
Keine Religion<br />
hat Vorrang<br />
vor der Bildung<br />
Nicht umsonst erwerben Kids den "Freischwimmer"<br />
als Abzeichen. Sich frei im<br />
Wasser bewegen können hat etwas mit<br />
individueller Freiheit zu tun. Dass das<br />
manchen durchaus ein Dorn im Auge sein<br />
kann, zeigt ein Fall aus der Schweiz, wo<br />
muslimische Eltern mit Berufung auf Religionsfreiheit<br />
ihre Töchter vom gemischtgeschlechtlichen<br />
Schwimmunterricht an<br />
der Schule abmelden wollten. Auch ein<br />
Entgegenkommen der Schulbehörde<br />
(Burkini, Umkleide) half nicht, weshalb<br />
Bußgelder ausgesprochen wurden, wogegen<br />
die Eltern wiederum bis zum Europäischen<br />
Gerichtshof für Menschenrechte<br />
(EGMR) geklagt haben. Das Urteil wurde<br />
am 10.1. gesprochen und bestätigt sinnvollerweise:<br />
Der Staat hat das Recht, die<br />
Religionsfreiheit in diesem Falle einzuschränken,<br />
um zu garantieren, dass<br />
die Schülerinnen am Sportunterricht teilnehmen.<br />
Bildung spielt im Prozess der sozialen<br />
Integration eine herausgehobene<br />
Rolle, besonders für Kinder mit Migrationshintergrund.<br />
Es sei – so das Urteil -<br />
im Interesse der Kinder, an allen Bildungsangeboten<br />
der Schule teilzunehmen. Dieses<br />
Interesse wiege schwerer als die<br />
persönlichen religiösen Vorstellungen der<br />
Familie.<br />
Avusturya Hükümetinin 2017/18 Çalışma Programının Öncelikleri:<br />
İstihdam, Büyüme, Sosyal Adalet,<br />
Eğitim, Entegrasyon ve Güvenlik<br />
Avusturya Başbakanı Christian Kern, hazırlanan<br />
2017/18 Çalışma Programını açıkladı.<br />
EKONOMİ:<br />
İstihdamı arttırmaya ve ekonomik büyümeye<br />
ağırlık verilecek.<br />
SOSYAL ADALET:<br />
En düşük brüt maaşın 1500 euro olması ile sosyal<br />
adaletin sağlanması için çalışılacak.<br />
EĞİTİM:<br />
Anaokulundan meslek okulu ve üniversiteye,<br />
okul sisteminden dijitalleşmeye kadar Avusturya’nın<br />
geleceği için güçlü tedbirler alınacak.<br />
Avusturya Aile ve Gençlik Bakanı<br />
Sophie Karmasin (ÖVP):<br />
‘18 yaşından<br />
küçüklere sigara<br />
yasaklanmalı’<br />
GÜVENLİK:<br />
Polisin halkı daha iyi bir şekilde koruması için<br />
gereken yapılacak. Suç ve suçluların üstüne<br />
gidilecek. Ama kitlesel bir gözetim ve denetim<br />
kesinlikle olmayacak.<br />
ENTEGRASYON:<br />
Uyum paketi ile ülkeye gelip iltica hakkı kazananların<br />
topluma hızlı uyum sağlaması için<br />
gereken çaba gösterilecek. Aynı zamanda onlardan<br />
da buna karşın olumlu geri dönüş, çaba<br />
ve sonuç beklenecek. Yasadışı olarak ülkede<br />
kalanlar ülkeyi terkedecek.<br />
Avusturya yasal sigara içme yaşının 16 olduğu<br />
birkaç ülkeden biri. Gençleri korumak için Aile<br />
Bakanı Sophie Karmasin, tütün edinimi ve tüketiminin<br />
18 yaş altına yasaklanmasını savunuyor.<br />
Ülke gençliğinin Avrupa kıyaslamasında<br />
sigara içmede lider olmasını kabullenemiyor.<br />
Sigara yasağı konusunda atılacak adımlar...<br />
Koruma, 2018’den itibaren geçerli olacak ve ilk<br />
adım gastronomide sigara yasağıyla atılacak.<br />
Bakan Karmasin’e göre bir sonraki adım da<br />
eyalet düzeyinde gençleri koruma kanunu çerçevesinde<br />
18 yaşa kadar genel bir sigara yasağı.<br />
Genel Gençlik Yasası Talebi<br />
Ülkede eyaletlerin tamamı ortak bir gençlik yasası<br />
için de görüşmeye açık olduklarını belirttiler.<br />
Sigara yasağının yanında özellikle gençleri<br />
tehdit eden ve Avrupa sıralamasında en kötü<br />
durumda olan Avusturya gençliğinin alkol kullanımının<br />
sınırlandırılması ve kurallar konulması<br />
konusunda da adımlar atılacak. Bu<br />
konuda da bütün eyaletlerin destek göstereceğine<br />
kesin gözüyle bakılıyor.<br />
© Regina Aigner / BKA<br />
30 yıl emeklilik sigortasına ödeme yapan herkese aylık asgari 1000 euro...<br />
Emekli maaşları artacak<br />
2017 yılı itibariyle Sosyal İşler Bakanlığı<br />
birçok yeniliği hayata geçiriyor.<br />
Bunların başında nitelik<br />
kazandırma girişimleri geliyor. 25<br />
yaşına kadar eğitim garantisi uygulaması,<br />
profesyonellik bursunun<br />
tekrar başlaması ve iş yerine yakın<br />
ek merkezler, tüm bu uygulamalarla<br />
nitelik kazandırma projesi<br />
Avusturya’da yaklaşık 30 bin yeni<br />
eğitim yeri oluşturacak. Alois Stöger:<br />
''Nitelik kazandırma paketimiz<br />
her bir gencin iyi bir eğitim yerine<br />
sahip olmasını, gerektiğinde işgücü<br />
piyasasında yeni bir yön çizmesi<br />
için yeni bir eğitim almasını güven<br />
altına alacak.'' İşgücü piyasası politikası<br />
yanında, bakım, emeklilik ve<br />
tüketiciyi koruma alanlarında da<br />
yenilikler yürürlüğe giriyor.<br />
Uzun seneler çalışmada asgari<br />
emekli maaşı 1000 euro<br />
Gelecek yıldan itibaren uzun süre<br />
çalışanlar için telafi edici ödenek<br />
tutarı arttırılıyor. En az 30 yıl süreyle<br />
emeklilik sigortasına ödeme<br />
yapan herkes asgari 1000 euro<br />
emekli maaşı alacak. Yasal emeklilik<br />
yaşından daha uzun süreli<br />
çalışanların ödeyecekleri emekli<br />
sigorta katkı payı düşürülüyor.<br />
Bonus aşaması olarak adlandırılan<br />
bu dönemde (kadınlarda 60-63 yaş,<br />
erkeklerde 65-68 yaş arası) çalışan<br />
ve işveren kısmının %50’sini emekli<br />
sandığı üstleniyor. Emeklilik hesabına<br />
alacak, tam katkı baz<br />
alınarak işleniyor.<br />
Belli şartlarda ‘Mesleki Rehabilitasyon’<br />
için yasal hak...<br />
İş görememezlik durumunda<br />
çalışan birey mesleki rehabilitasyon<br />
yasal hakkına sahip olacak. Bu<br />
paketle ağır hastalık ve kazalarda<br />
daha çok sosyal güvenlik sağlanmış<br />
olacak. 1 Temmuz 2017 tarihinden<br />
başlayarak uzun bir hastalıktan<br />
sonra mesleğe tekrar dönüşü kolaylaştırmak<br />
için haftalık çalışma<br />
saatlerinde bir eksiltme yapılabilecek.<br />
En az 6 haftalık bir hastalık izninden<br />
sonra çalışma süresinde 6<br />
aya kadar bir indirim üzerinde anlaşılabilecek.<br />
Geçerli olan işten<br />
çıkarmaya karşı korunma yanında<br />
çalışan, hastalık sigortasından geri<br />
dönüş parası için hak iddia edebilir<br />
ve bu emeklilik yasasıyla güven<br />
altına alınmıştır.<br />
Bakım sistemi iyileştiriliyor ve finansmanı<br />
güvence altına alınıyor<br />
2021’e kadar bakım sistemi için ilaveten<br />
1.9 milyar euro kullanılacak.<br />
Bakım fonu 2018’den başlayarak<br />
her yıl %4.5 yükseltilerek 2021’de<br />
417 milyon euroluk bir katkı olacak.<br />
Bu yeniden dağıtım gerçek sahiplerine<br />
ulaşacak.<br />
Baz hesap hakkı ve ücretsiz hesap<br />
değiştirme hizmeti<br />
Tüketici ödeme hesabı kanunu iki<br />
önemli alanıyla 2016 Eylül ortasından<br />
beri yürürlüğe girmiş durumda.<br />
Buna göre Avrupa<br />
Birliği’nde her birey temel hizmetleri<br />
içeren, üst limiti olmayan ve<br />
yılda en fazla 80 euro masrafı olan<br />
temel bir hesap sahibi olma<br />
hakkına sahiptir. Yönergeyle belirlenen<br />
özellikle koruma gereksinimi<br />
olan kişilerden ise en fazla 40 euro<br />
ücret talep edilebilir.<br />
Kanunla her bankanın hesap<br />
değiştirme hizmeti de vermesi öngörülüyor.<br />
Bu şu anlama geliyor;<br />
kişi bankasını değiştirmek isterse,<br />
esasta yeni banka her şeyi ücretsiz<br />
halletmek zorunda ve en geç 13<br />
işgünü içinde şimdiye kadarki<br />
ödeme talimatları ve borçlar yeni<br />
hesapta düzenlenecek ve ilgililere<br />
yeni hesap bağlantılarıyla ilgili<br />
bilgilendirme yapılacak. Banka<br />
içinde şimdiye kadar olan hesaptan<br />
temel hesaba geçiş de olanaklı<br />
kılınacak.
FEBRUAR 2017<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
JUGEND UND BILDUNG - 9<br />
Foto: sprungbrett/ Brigitte Gradwohl<br />
Studien- und Karrieremöglichkeiten im<br />
naturwissenschaftlich-technischen Bereich<br />
FIT-Infotage 2017<br />
Über 200 Schülerinnen informierten sich bei den FIT-Infotagen in<br />
Wien über Studien- und Karrieremöglichkeiten im naturwissenschaftlich-technischen<br />
Bereich.<br />
Vizerektor ao. Univ. Prof DI Dr. Kurt Matyas (TU Wien), Rektor FH-<br />
Prof. DI Dr. Fritz Schmöllebeck (FH Technikum Wien) und Rektorin<br />
Univ. Prof. in DI. in Dr. in techn. Edeltraud Hanappi-Egger (WU Wien)<br />
eröffneten gemeinsam mit dem FIT-Team die Infotage.<br />
Die erste Frau im Team der Science Busters, Dr. in Elisabeth Oberzaucher,<br />
sprach über „Leidenschaft und Neugier als Wegweiser im<br />
Leben“ und konnte mit ihrer nicht gerade geradlinigen Karriere, in<br />
der sie sich wissenschaftlich mit Themen von A wie Ameisen bis Z wie<br />
Zimmerpflanzen auseinandersetzte, inspirieren. – „Gehen Sie dorthin,<br />
wo Sie das Gefühl haben, nicht anders zu können“ und „Berechnung<br />
und Kalkül sind keine guten Karriereberater“, gab sie den<br />
interessierten Zuhörerinnen mit auf den Weg.<br />
Bei der Infomesse präsentierten sich Universitäten, Fachhochschulen,<br />
HochschülerInnenschaften, Institutionen sowie Unternehmen<br />
und beantworteten die zahlreichen Fragen zum Studentinnenleben,<br />
zu Stipendien, Karrierechancen und mehr.<br />
Die Mädchen und jungen Frauen konnten anschließend aus einem<br />
Pool von insgesamt 40 Workshops ihr individuelles Programm<br />
zusammenstellen und drei Tage lang Einblicke in verschiedenste technische<br />
& naturwissenschaftliche Studienrichtungen gewinnen, die<br />
spannend und oft humorvoll präsentiert wurden: So konnten etwa<br />
am AIT Mädchen hautnah erleben, wie Photovoltaik-Module im<br />
Sonnensimulator UV-Strahlung ausgesetzt, in den Klimakammern bei<br />
Eis und tropischen Temperaturen getestet und mit Hagelkörnern aus<br />
nächster Nähe beschossen werden, an der Uni Wien Experimente mit<br />
flüssigem Stickstoff machen, oder an der TU Wien ein Mini-Discolicht<br />
konstruieren.<br />
Die Messe für Beruf, Studium und Weiterbildung<br />
BeSt³ - Österreichs größte Bildungsmesse<br />
Die Fülle an Ausstellern und Informationen macht die<br />
BeSt³ unverwechselbar und unverzichtbar. Und das alles<br />
persönlich, nicht digital. Man kann nachfragen, insistieren,<br />
vergleichen, diskutieren, „nur schauen“, die erhaltenen<br />
Informationen bei einer Beratungsstelle gegenchecken<br />
lassen etc. Man sollte auch dem Zufall eine Chance geben.<br />
Viele der angebotenen Ausbildungen sind neu oder<br />
unbekannt.<br />
Die BeSt³ 2017 wartet mit einigen Sonderprogrammen<br />
auf. Ein Bewerbungs-Check bietet die Möglichkeit, die<br />
eigenen Bewerbungsunterlagen von Fachleuten kritisch<br />
durchschauen zu lassen. BeSt international Spezial<br />
versammelt englischsprachige Universitäten für jeweils<br />
einen Tag (bitte unbedingt ins Programm schauen!)<br />
In drei Vortragssälen und einem Workshopraum gibt es<br />
eine Fülle von Veranstaltungen. Sie bieten umfassende<br />
Themen wie Trends am Arbeitsmarkt oder Studienförderung,<br />
aber auch sehr konkrete Vorstellungen von<br />
Studiengängen, Berufsfeldern oder konkrete Tipps zu<br />
Aufnahmetests.<br />
Außerdem informieren:<br />
Beratungseinrichtungen, die genau dafür geschaffen<br />
worden sind und auf der BeSt selbstverständlich kostenlos<br />
(wie alle Angebote!!) informieren.<br />
Universitäten & Hochschulen, die BeStens geschulte MitarbeiterInnen<br />
an den Ständen haben, um über die Chancen<br />
und über die Tücken eines Studiums zu informieren.<br />
Einrichtungen, die über Lehrberufe informieren, gleichgültig<br />
ob über eine Lehre mit Maturaabschluss oder über<br />
eine Lehre nach der Matura.<br />
Sprachschulen, die Kurse, Reisen und Praktika in<br />
verschiedensten Ländern anbieten.<br />
Botschaften, die durch ihre Spezialeinrichtungen wie<br />
British Council oder Französisches Kulturinstitut über<br />
Studien- und Arbeitsmöglichkeiten in ihren Ländern<br />
informieren.<br />
Kursanbieter, die Weiterbildungen<br />
in Bereichen anbieten, von denen<br />
viele nie gewusst haben, dass es sie<br />
gibt.<br />
Die Schwerpunkte im Überblick:<br />
BeSt³ Beruf<br />
Informationen über den direkten<br />
Berufseinstieg nach der Matura,<br />
die aktuelle Arbeitsmarktsituation<br />
oder über alte und neue Lehrberufe<br />
geben das Arbeitsmarktservice<br />
(AMS), die Berufsinformationszentren<br />
(BIZ) und zahlreiche Berufsund<br />
Interessenvertretungen. Namhafte Unternehmen<br />
der Privatwirtschaft stellen ihre innerbetrieblichen Qualifikationsprogramme<br />
vor, suchen aber auch gezielt nach<br />
potentiellen Mitarbeiter/innen.<br />
BeSt³ Studium<br />
Nahezu alle österreichischen Universitäten, Fachhochschulen,<br />
Privatuniversitäten, Akademien und Kollegs<br />
geben Auskünfte über die von ihnen angebotenen Studien.<br />
Allgemeine Hilfestellung zur Orientierung geben zentrale<br />
Beratungsstellen der Ministerien, die Österreichische<br />
HochschülerInnenschaft u.v.a.m. Auch kritische Fragen<br />
sind erlaubt und erwünscht.<br />
BeSt³ Weiterbildung<br />
Ob berufsbegleitendes Studium, ob Zusatzausbildung<br />
und Höherqualifizierung oder persönliche Horizonterweiterung:<br />
Waff, Volkshochschulen, WIFI oder bfi stellen sich<br />
ebenso den Fragen der Besucher/innen wie Universitäten<br />
mit berufsbegleitenden Angeboten oder Anbieter mit<br />
maßgeschneiderten Nischenangeboten.<br />
BeSt³ international<br />
Internationale Hochschulen oder Vermittlungsorganisationen<br />
informieren über Austauschprogramme, postgraduale<br />
Studienmöglichkeiten, Berufschancen, Aufenthaltskosten<br />
und vieles andere mehr.<br />
BeSt³ barrierefrei<br />
Spezielle Ausbildungen, Beratungen und Informationen<br />
für Menschen mit Behinderungen werden vorgestellt. Der<br />
Bereich „integrativer Schwerpunkt barrierefrei“ befasst<br />
sich ausschließlich mit diesem Thema.<br />
ORT: Wiener Stadthalle<br />
Donnerstag, 2. bis Sonntag, 5. März 2017<br />
Do bis Fr 9°° - 18°°, So 9°° - 17°°<br />
Der Eintritt ist frei!<br />
Foto: BeSt<br />
ARBEITSLAND<br />
Ausbilden. Beschäftigen. Fördern.<br />
STUFEN AUSBILDUNG<br />
SCHRITT FÜR SCHRITT ZUM LEHRABSCHLUSS<br />
Entgeltliche Einschaltung
FEBRUAR 2017<br />
„Zuagrast“<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
Ausstellung über die „Hergekommenen“<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Statement von<br />
Sebastian Kurz,<br />
Außen- und Integrationsminister<br />
INTEGRATION / SPRACHE - 10<br />
Seit Februar 2016 ist im Bezirksmuseum<br />
Brigittenau (20., Dresdner Straße 79) eine<br />
Sonder-Ausstellung mit dem Titel „Zuagrast“ zu<br />
besichtigen. Die informative Schau läuft noch<br />
bis Donnerstag, 29. Juni 2017. Mit Fotografien,<br />
Texten und Objekten werden die Besucherinnen<br />
und Besucher darüber aufgeklärt, dass<br />
viele Vorfahren der jetzigen Bevölkerung als<br />
Zuwanderer in den 20. Bezirk kamen und<br />
die herabsetzende Bezeichnung „Zuagraste“<br />
erhielten.<br />
Bei einem Rundgang durch die Sonder-<br />
Ausstellung erfahren die Gäste wissenswerte<br />
Dinge rund um den Schwerpunkt „Immigration<br />
in der Vergangenheit und Gegenwart“.<br />
Wien war und ist eine Stadt,<br />
in der Menschen aus vielen Ländern<br />
zusammenkommen<br />
Wien war durch die Grenzlage und die Lage an<br />
der Kreuzung verschiedener Handelsrouten<br />
attraktiv, ebenso wie als Haupt- und Residenzstadt.<br />
Herrschende brauchen Handwerker<br />
aller Art, Kaufleute, die Luxusgüter bringen,<br />
Personal – auch militärisches – und Unterhaltung.<br />
Wie ein Magnet zog die Stadt Menschen<br />
aus „aller Herren Länder“ an. Der Unterschied<br />
Fotos: Fotogruppe Wien Nord der Naturfreunde<br />
zwischen den Bevölkerungsschichten war<br />
wichtiger als Muttersprache und Herkunft:<br />
Am Wiener Hof war die Umgangssprache Französisch.<br />
Wer als ÖsterreicherIn angesehen<br />
wurde und wird, hängt von seiner/ihrer Nützlichkeit<br />
für das Land ab. Der aus Savoyen stammende<br />
Prinz Eugen wird bis heute als<br />
österreichischer Nationalheld angesehen,<br />
genauso wie der Deutsche Beethoven als<br />
österreichischer Komponist.<br />
Das Team des Bezirksmuseums Brigittenau und<br />
die verschiedenen MigrantInnengruppen,<br />
die die Vitrinen gestaltet<br />
haben, wollten unter anderem,<br />
dass die BesucherInnen wenigstens<br />
einige der vielen in der Brigittenau<br />
lebenden Völker, Ethnien<br />
und Nationen kennen lernen.<br />
Die Öffnungsstunden der Schau:<br />
Donnerstag, 17.00 - 19.00 Uhr<br />
Sonntag, 10.00 bis 12.00 Uhr<br />
Der Zutritt ist gratis<br />
Auskünfte: Tel. 330 50 68<br />
© BMEIA / Dragan Tatic<br />
Eröffnung Kulturjahr<br />
Österreich – Kroatien<br />
Gemeinsame Eröffnung mit meinem kroatischen<br />
Amtskollegen Davor Stier im Porgy & Bess<br />
Das diesjährige Kulturjahr wurde am 14.<br />
Februar offiziell eröffnet. Die Veranstaltung<br />
wurde von der Schwimmerin und Integrationsbotschafterin<br />
Mirna Jukic moderiert und<br />
von der Sängerin und ebenso Integrationsbotschafterin<br />
Christiana Uikiza sowie der<br />
Coffeshock-Company musikalisch umrahmt.<br />
Nach diesem erfolgreichen Einstieg in dieses<br />
Jahr stehen nun 100 Projekte über das Jahr<br />
verteilt auf dem Programm, um die bereits<br />
freundschaftlichen Beziehungen weiter zu<br />
vertiefen, Künstlerinnen und Künstler bei<br />
dem Aufbau einer Karriere zu helfen und die<br />
Communities der beiden Länder in dem jeweils<br />
anderen Land besser kennen zu lernen.<br />
Insgesamt leben fast 62.000 kroatische<br />
Staatsbürgerinnen und -bürger in Österreich,<br />
die die fünftgrößte Gruppe ausmachen. Die<br />
größte kroatische Community gibt es in Wien.<br />
Das liegt einerseits daran, dass die Zahl der<br />
Studierenden und derjenigen, die sich in den<br />
Arbeitsmarkt integrieren, stetig steigt. Ich<br />
habe den Anlass der Eröffnung genützt, um<br />
mich bei all jenen zu bedanken, die einen<br />
wertvollen Beitrag in unserer Gesellschaft<br />
leisten. Die Verbundenheit zu Kroatien ist<br />
über viele Elemente, wie die gemeinsame<br />
Geschichte, Wirtschaft und eben auch Kultur<br />
spürbar, was durch dieses Jahr in den Fokus<br />
gerückt werden soll.<br />
Die Begegnungen von Künstlerinnen und<br />
Künstlern der beiden Länder sollen dazu<br />
beitragen, dass langfristige Kooperationen<br />
auf institutioneller Ebene angebahnt werden.<br />
Deshalb wird die Dr. Alois Mock Europa<br />
Stiftung 25 Jahre nach der Anerkennung<br />
Kroatiens - an der Alois Mock einen großen<br />
Anteil hatte - in diesem Kulturjahr auch<br />
vier Wissenschaftspreise vergeben, die sich<br />
mit Kroatien im Geiste des europäischen<br />
Einigungsgedankens befassen.<br />
Weitere Informationen dazu und zum<br />
Kulturjahr 2017 gibt es unter:<br />
www.bmeia.gv.at/europa-aussenpolitik/auslandskultur/<br />
© Felicitas Matern / feelimage.at<br />
Einfluss der Großeltern auf die mehrsprachige Entwicklung des Kindes<br />
Welche Rolle spielen die Großeltern beim Spracherwerb ihrer Enkel?<br />
Können sie, wenn das Kind mit mehreren Sprachen groß wird, die Attraktivität<br />
der schwächeren Sprache, die nicht in der Umgebung gesprochen wird, steigern?<br />
Meine Tochter liebt Gutenachtgeschichten.<br />
Diese dürfen beim<br />
Zubettgehen nicht fehlen. In unserer<br />
dreisprachigen Familie bin ich<br />
für die Bücher auf Bulgarisch und<br />
Deutsch zuständig. Und obwohl sie<br />
noch nicht lesen kann, weiß sie<br />
Bescheid und sortiert aus der Kinderbibliothek<br />
die Bücher in den<br />
"richtigen" Mamasprachen heraus.<br />
Ich beherrsche beide Sprachen,<br />
Deutsch und Bulgarisch, in Wort<br />
und Schrift, muss aber zugeben,<br />
dass meine dominante Sprache<br />
Deutsch ist. Und wenn ich den Kasperl<br />
mache beim Vorlesen und in<br />
die verschiedenen Rollen von Wölfen,<br />
Ziegen und Schneewittchen<br />
schlüpfe, so bin ich auf Deutsch<br />
anscheinend überzeugender. Denn<br />
unlängst meinte meine Tochter:<br />
"Mama, der Opa, der liest das<br />
lustiger vor als du." Mit Opa ist<br />
mein Vater gemeint, der oft und<br />
gerne den Kindern vorliest. Sein<br />
Bulgarisch ist natürlich besser als<br />
meines.<br />
Er ist eine wichtige Bezugsperson<br />
für meine Kinder geworden. Und<br />
da in diesem Alter Spracherwerb<br />
größtenteils durch Beobachten,<br />
Zuhören und Imitieren passiert,<br />
beeinflusst er maßgeblich die<br />
sprachliche Entwicklung meiner<br />
Tochter.<br />
Voll und ganz beim Kind<br />
Die Großeltern einer mehrsprachigen<br />
Familie sind eine wunderbare<br />
Chance für die Kinder, die Erbsprache<br />
ihrer Eltern zu verbessern,<br />
direkteren Zugang zu der Ursprungskultur<br />
der eigenen Eltern<br />
und Großeltern zu bekommen<br />
und diese beiden Komponenten,<br />
Sprache und Kultur, miteinander in<br />
Beziehung zu setzen. Großeltern<br />
haben oft einen ganz anderen<br />
Rhythmus mit ihren Enkelkindern<br />
als wir Eltern. Bevor meine Kinder<br />
die Oma, meine Mutter, besuchen,<br />
hat sie alles auf die Seite geschoben,<br />
damit sie sich voll und ganz<br />
den Enkelkindern widmen kann.<br />
Es gibt auch kein Smartphone,<br />
auf dem E-Mails und Facebook<br />
zwischendurch gecheckt werden.<br />
Sie ist mit ihrer ganzen Aufmerksamkeit<br />
bei den Kids. Und in der<br />
frühen Sprachentwicklungsphase<br />
ist es genau das, was die Kinder<br />
brauchen: jemanden der viel mit<br />
ihnen spricht.<br />
Sympathiebonus der Großeltern<br />
Und nicht zu vergessen ist der<br />
Sympathiebonus, den Großeltern<br />
meist haben. Sie sind für die<br />
Kleinen die Helden und Heldinnen,<br />
die ihnen ihre Wünsche von<br />
den Augen ablesen. Da können wir<br />
Eltern nicht mithalten ;-). Dieser<br />
Sympathiebonus weitet sich auch<br />
auf die Sprache der Großeltern aus<br />
und motiviert die Kinder.<br />
Hilfe und Bereicherung<br />
Aber kann man denn eine Sprache<br />
nur von den Großeltern lernen?<br />
Diese Frage stellen mir Eltern oft.<br />
So ganz ohne Mutter und Vater<br />
wird es schwierig. Dafür müssten<br />
die Kinder die Großeltern mehrmals<br />
in der Woche sehen und<br />
das über mehrere Stunden. Das<br />
ist eher die Seltenheit in einer<br />
mitteleuropäischen Familie. Aber<br />
Kommende Termine für Eltern:<br />
LIMU Café – der Treff für Eltern mehrsprachiger Kinder: Mittwoch, 15.03.2017, 18.30 – 20.30<br />
Mehrsprachige Erziehung von Geburt an: Freitag, 24.03.2017, 10.00 – 14.00 Uhr<br />
Ich erziehe mein Kind mehrsprachig - wie es mir gelingt: Samstag, 27.05.2017, 10.00 – 14.00 Uhr<br />
von Mag. Zwetelina Ortega<br />
sie können maßgeblich zur Sprachentwicklung<br />
beitragen, die schwächere<br />
Sprache neben Deutsch<br />
stärken und vor allem attraktiv<br />
machen und so die Kinder motivieren.<br />
Die ganze Großfamilie für<br />
die Sprachentwicklung<br />
Vielleicht kennen Sie das afrikanische<br />
Sprichwort "Um ein Kind zu<br />
erziehen, braucht es ein ganzes<br />
Dorf". In meiner Rolle als Sprachwissenschaftlerin<br />
erlaube ich mir,<br />
es frei zu interpretieren und etwas<br />
zu erweitern: "Um ein mehrsprachiges<br />
Kinder zu erziehen, braucht<br />
es die ganze Großfamilie." Fazit ist,<br />
dass Großeltern durch ihre Hingabe,<br />
Aufmerksamkeit und Zeit<br />
eine wunderbare emotionale und<br />
sprachliche Bereicherung für<br />
unsere mehrsprachigen Kinder<br />
sein können. Und wenn sich sowohl<br />
Eltern also auch Großeltern<br />
dieser wunderbaren Rolle bewusst<br />
sind, können sie sie noch besser<br />
nutzen und lenken.<br />
Zur Autorin:<br />
Mag. Zwetelina Ortega ist Sprachwissenschaftlerin, Autorin<br />
und Expertin für Mehrsprachigkeit. Sie ist Gründerin des<br />
"Beratungszentrum Linguamulti - mehrsprachige Erziehung<br />
und kreative Sprachförderung" (www.linguamulti.at).<br />
Dort bietet sie Beratung und Workshops für mehrsprachige<br />
Erziehung an und arbeitet mit Eltern, PädagogInnen und<br />
Kindern. Ortega ist mit Bulgarisch, Spanisch und Deutsch<br />
aufgewachsen. In diesen drei Sprachen verfasst sie auch<br />
ihre literarischen Texte. 2012 erschien der Gedichtband<br />
"Aз und tú" (Edition Yara).<br />
Sie war Dozentin an der Universität Wien und leitet derzeit<br />
Fortbildungen an der Pädagogischen Hochschule Wien.<br />
Kontakt: z.ortega@linguamulti.at oder +436769669775<br />
Ursprünglich erschienen am 30.11.2016, www.derstandard.at/2000048500645/Der-Einfluss-der-Grosseltern-auf-die-mehrsprachige-Entwicklung-des-Kindes<br />
Beratungszentrum Linguamulti - mehrsprachige Erziehung und kreative Sprachförderung,<br />
Beratung und Workshops für mehrsprachige Erziehung<br />
Therapiezentrum Gersthof, Klostergasse 31-33, 1180 Wien<br />
Kontakt: z.ortega@linguamulti.at oder +436769669775, www.linguamulti.at<br />
© Magdalena Possert
11 - SALZBURG<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
FEBRUAR 2017<br />
Damit die Arbeitnehmer sich mit den Steuern nicht ausbrennen<br />
Geld zurück mit dem Steuerlöscher<br />
Das wieder anziehende Wirtschaftswachstum<br />
und die gestiegene Kaufkraft<br />
zeigen: Die Lohnsteuerentlastung<br />
wirkt! Trotzdem brauchen<br />
die Menschen jeden Cent: „Wir<br />
Arbeitnehmer brennen uns aus mit<br />
den Steuern. Der AK/ÖGB-Steuerlöscher<br />
hilft bei der Arbeitnehmerveranlagung!“,<br />
sagt AK-Präsident<br />
Siegfried Pichler.<br />
Und das lohnt sich: Allein 2016<br />
holte die Aktion in Summe 8,5<br />
Millionen Euro für die Salzburger<br />
vom Finanzamt zurück. Heuer gelten<br />
endlich alle Vergünstigungen aus<br />
der Steuerreform. Statt 220 Euro<br />
Kinderfreibetrag kann ein Elternteil<br />
jetzt zum Beispiel 440 Euro geltend<br />
machen. Teilen sich beide Eltern den<br />
Betrag auf, gibt es sogar insgesamt<br />
600 Euro.<br />
Tipp: Viele versäumen es, Kinderbetreuungskosten<br />
abzusetzen. „Oft,<br />
weil eine Bestätigung fehlt. Die AK<br />
hat alle Gemeinden darauf aufmerksam<br />
gemacht!“, so Pichler. Pro Kind<br />
bis zehn Jahre können 2.300 Euro<br />
abgesetzt werden. Das betrifft<br />
auch Essens- und Bastelbeiträge<br />
sowie jede pädagogisch qualifizierte<br />
Freizeit- und Ferialbetreuung – zum<br />
Beispiel Camps.<br />
Geld zurück von der<br />
Sozialversicherung<br />
Auch die mögliche Rückerstattung<br />
der Sozialversicherung fällt höher<br />
aus. Wer wenig verdient und SV-<br />
Beiträge bezahlt hat, kann mit bis<br />
zu 400 Euro rechnen – bei zumindest<br />
kurzzeitigem Anspruch auf Pendlerpauschale<br />
sogar 500 Euro. Pensionisten<br />
und Lehrlinge erhalten bis zu<br />
110 Euro (ausgenommen Ausgleichszulagenbezieher).<br />
Sichern Sie sich jetzt Ihren Beratungstermin<br />
beim AK/ÖGB-Steuerlöscher:<br />
Tel. 0662 86 87 86 (SV-Nummer bereithalten)<br />
Mehr Infos: www.ak-salzburg.at<br />
Familien mit<br />
Kind können<br />
sich einiges<br />
ersparen.<br />
Foto: AK/Fotolia<br />
© www.neumayr.cc<br />
800 Jugendliche eingeladen<br />
Salzburger Jugendlandtag<br />
(LK) Der Salzburger Jugendlandtag wurde als<br />
Format der Jugendbeteiligung durch einen<br />
einstimmigen Landtagsbeschluss vom 5.<br />
Oktober 2016 gesetzlich verankert. Für 2017<br />
wurden per Zufallsziehung 800 junge Salzburger<br />
Mädchen und Burschen im Alter von 16<br />
bis 20 Jahren aller Regionen des Landes ausgewählt.<br />
Mindestens 36 Jugendliche werden<br />
letztendlich am Projekt teilnehmen.<br />
"Mit dem Jugendlandtag 2016 haben wir als<br />
Landesparlament einen weiteren Schritt in<br />
Richtung Öffnung für die Bürgerinnen und<br />
Bürger, in dem Fall für die Salzburger Jugendlichen,<br />
gesetzt", so Landtagspräsidentin<br />
Brigitta Pallauf. "Es ist uns vergangenes Jahr<br />
gelungen, das Jugendparlament auf neue<br />
Beine zu stellen und mit einer engagierten<br />
Gruppe wieder durchzustarten. Wir haben<br />
das erfolgreiche Jugendbeteiligungs-Projekt<br />
daraufhin gesetzlich verankert.” 800 durch<br />
Zufallsziehung ermittelte Jugendliche aus<br />
ganz Salzburg wurden eingeladen, 2017 mitzumachen.<br />
Der Salzburger Jugendlandtag wird<br />
am 16. März im Sitzungssaal des Salzburger<br />
Landtags stattfinden.<br />
Jugendliche schlüpfen in die<br />
Rolle von Abgeordneten<br />
Der Salzburger Jugendlandtag soll Jugendlichen<br />
nun einmal im Jahr die Möglichkeit<br />
geben, in die Rolle von Politikerinnen und<br />
Politikern zu schlüpfen. Sie können dabei selber<br />
erleben, was es bedeutet, Politikerin oder<br />
Politiker zu sein und erfahren, wie politische<br />
Entscheidungen zu Stande kommen.<br />
"Bei einem Vorbereitungswochenende werden<br />
den angemeldeten Jugendlichen Expertinnen<br />
und Experten zur Seite stehen. Mit<br />
diesen können sie ihre Ideen und Anliegen<br />
diskutieren. Sie werden ihre Vorschläge dann<br />
gemeinsam als Anträge formulieren. Diese<br />
werden dann in<br />
der Plenarsitzung im<br />
März debattiert und<br />
abgestimmt. Außerdem<br />
werden die jungen<br />
Salzburgerinnen<br />
und Salzburger auch<br />
die Möglichkeit<br />
haben, ihre Anliegen<br />
mit Abgeordneten<br />
zu diskutieren und<br />
Fragen an Mitglieder<br />
der Landesregierung<br />
zu richten", so Pallauf<br />
zum Ablauf des<br />
Projekts.<br />
Tausche dein Klassenzimmer...<br />
...gegen einen Arbeitsplatz und jobbe für Kinder in Not!<br />
Der youngHeroes Day, eine neue Aktion der<br />
youngCaritas, richtet sich an alle SchülerInnen<br />
ab der 8. Schulstufe. Einen Tag lang tauschen<br />
SchülerInnen ihr Klassenzimmer gegen einen<br />
Arbeitsplatz in einem Unternehmen und<br />
arbeiten in diesem mit. Für diese Tätigkeit<br />
spendet der Arbeitgeber den Mindestbetrag<br />
von 40 Euro/SchülerIn für notleidende Kinder<br />
und Jugendliche in Caritas-Projekten.<br />
Sozial und beruflich spannend<br />
Die Aktion fördert junge TeilnehmerInnen,<br />
soziale Verantwortung zu übernehmen und<br />
sich für benachteiligte Kinder und Jugendliche<br />
einzusetzen. Gleichzeitig gibt sie jungen<br />
Menschen die Chance zu erfahren, dass sie aus<br />
eigener Kraft einen Beitrag für die Gesellschaft<br />
und eine gemeinsame bessere Zukunft leisten<br />
können.<br />
Der youngHeroes Day ermöglicht es jungen<br />
Menschen darüber hinaus, sich aktiv einen Tag<br />
lang in der Arbeitswelt bzw. in einem Berufsfeld<br />
ihrer Wahl auszuprobieren. Auf diese<br />
Weise unterstützt er sie in ihrer wichtigen<br />
Entscheidungsfindung bzgl. des<br />
zukünftigen, beruflichen Weges.<br />
Es kann eine Brücke zwischen<br />
Unternehmen und möglichen,<br />
künftigen, jungen Arbeitskräften<br />
entstehen. Auch Jugendliche<br />
aus sozial schwächerem Umfeld<br />
bekommen auf diese Weise<br />
die Chance auf Kontakte zu<br />
Unternehmen, die ihnen sonst<br />
womöglich verwehrt geblieben<br />
wären.<br />
Not hat viele Gesichter<br />
Kinder und Jugendliche geraten aus unterschiedlichsten<br />
Gründen in Notsituationen. Die<br />
Caritas versucht deshalb ihre Hilfe möglichst<br />
breit aufzustellen. In Albanien, dem ärmsten<br />
Land Europas, zum Beispiel finden notleidende<br />
Kinder und Jugendliche ein sicheres Zuhause<br />
und Schutz in einem Kinder- und Jugendzentrum.<br />
In Rumänien werden beispielsweise<br />
Kinder in einem Tageszentrum betreut, deren<br />
Eltern gezwungen sind im Ausland Geld zu<br />
verdienen und sich daher nicht um ihre Kinder<br />
kümmern können.<br />
Syrische Kinder, die bei der Flucht in den<br />
Libanon alles zurücklassen mussten, erhalten<br />
Unterstützung und dringend benötigte Nahrung<br />
von der Caritas. Doch auch in Österreich<br />
leiden viele Kinder Not. Die Caritas betreut sie<br />
in Jugendheimen sowie in zahlreichen Mutter-<br />
Kind-Häusern.<br />
Der youngHeroes Day 2017 hat im Jänner in<br />
Niederösterreich, und im Februar in Salzburg,<br />
Tirol und in der Steiermark stattgefunden.<br />
Foto: Caritas<br />
WIR ARBEITNEHMER BRENNEN UNS AUS.<br />
LÖSCHEN SIE ZU VIEL BEZAHLTE STEUERN.<br />
Der Steuerlöscher von AK und ÖGB bringt bares Geld<br />
zurück. Einfach und kostenlos. Machen Sie mit uns die<br />
Arbeitnehmerveranlagung.<br />
Mehr Infos: www.ak-salzburg.at<br />
Entgeltliche Einschaltung
FEBRUAR 2017<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
JUGEND UND BILDUNG -12<br />
65. Jugendredewettbewerb steht in den Startlöchern<br />
Anmelden, mitmachen und mitreden!<br />
Die Vorbereitungen für den Jugendredewettbewerb<br />
2017 laufen auf Hochtouren: Von 21.<br />
März bis 6. April 2017 finden in allen Tiroler<br />
Bezirken die Vorausscheidungen zum landesweiten<br />
65. Jugendredewettbewerb statt. Dieser<br />
wird am 26. April 2017 im Landhaus in<br />
Innsbruck veranstaltet: „Beim Redewettbewerb<br />
haben die Jugendlichen die Möglichkeit,<br />
zu Gesellschafts- und Jugendthemen öffentlichkeitswirksam<br />
Stellung zu nehmen. Ich lade<br />
alle jungen Rhetoriktalente zur Teilnahme<br />
ein und freue mich auf viele interessante Beiträge“,<br />
ruft Jugendlandesrätin Beate Palfrader<br />
zum Mitmachen und Dabeisein auf.<br />
In drei Kategorien auf dem<br />
Weg zum Bundesfinale<br />
Klassische Rede, Spontanrede oder „Neues<br />
Sprachrohr” – in diesen Genres können die<br />
RednerInnen ihre Meinung kundtun. Die BezirkssiegerInnen<br />
in den jeweiligen Kategorien<br />
und Altersgruppen bzw. Schultypen werden<br />
zum Landesfinale eingeladen. Wer dort den<br />
ersten Platz in der jeweiligen<br />
Kategorie schafft, fährt vom<br />
20. bis 25. Mai 2017 zum Bundesfinale<br />
nach Wien.<br />
Für eine bestmögliche Vorbereitung<br />
haben die Jugendlichen<br />
die Möglichkeit, ein<br />
Rhetorikseminar zu besuchen.<br />
Diese Kurse werden an den<br />
Tiroler Schulen mit Förderung<br />
des Landes angeboten: „Mit<br />
Rhetorikkenntnissen in Form<br />
von Ausdruck, Auftreten,<br />
Inhalt und Botschaft kann nicht nur im Privatsondern<br />
auch im späteren Berufsleben<br />
gepunktet werden. Neben gesteigerter Selbstsicherheit,<br />
Spontanität und Schlagfertigkeit,<br />
erlernen die Jugendlichen die Fähigkeiten, mittels<br />
Sprache, Mimik und Gestik zu überzeugen,<br />
andere zu motivieren sowie dem Gegenüber<br />
besser zuzuhören. Außerdem wird die Persönlichkeitsentwicklung<br />
gestärkt“, erklärt LRin<br />
Palfrader.<br />
Mitmachen und dabei sein<br />
Die Teilnahme ist kostenlos, aber begrenzt:<br />
Anmeldungen sind bis drei Wochen vor dem<br />
jeweiligen Bewerb möglich. Mitmachen können<br />
alle Jugendlichen ab der achten Schulstufe,<br />
BerufsschülerInnen, werktätige sowie<br />
arbeitssuchende junge Menschen. Der Jugendredewettbewerb<br />
in Tirol wird von der Abteilung<br />
Gesellschaft und Arbeit des Landes<br />
veranstaltet. Der Landesschulrat für Tirol<br />
gewährt allen TeilnehmerInnen eine Schulfreistellung.<br />
© Land Tirol / Sax<br />
Tiroler “Tag der Lehre 2017”<br />
Lehre hat Zukunft!<br />
Rund 4.500 Jugendliche folgten der Einladung<br />
zum zweiten Tiroler ‚Tag der Lehre‘ in<br />
der Messe Innsbruck. Im Mittelpunkt der<br />
Veranstaltung standen die Lehrlinge und ihre<br />
Leistungen. Anschaulich präsentierten die<br />
jungen Fachkräfte von morgen 34 Lehrberufe<br />
auf 5.500 Quadratmetern und deckten damit<br />
alle wesentlichen Berufsbereiche (technischgewerblich,<br />
Handwerk, Industrie, Kaufmännisch-administrative<br />
Berufe, Gesundheitsberufe,<br />
Dienstleistungsberufe, etc.) ab. Damit<br />
ist der ‚Tag der Lehre‘ die größte Lehrlingsveranstaltung<br />
Österreichs.<br />
LH Günther Platter erklärte: „Die Fachkräfte<br />
in Tirol sind das Rückgrat der Tiroler Wirtschaft.<br />
Zusätzlich ist die duale Ausbildung Garant<br />
für eine niedrige Jugendarbeitslosigkeit.<br />
Dementsprechend wichtig ist es, den Jugendlichen<br />
nicht nur eine qualitative Ausbildung<br />
anzubieten, sondern ihnen auch die Chancen<br />
und Vorteile der Lehre näherzubringen. Kein<br />
Format eignet sich dazu besser als der ‚Tag<br />
der Lehre‘.“<br />
Beste Jobaussichten mit einer Lehre<br />
Arbeitslandesrat Johannes Tratter hebt die<br />
Bedeutung der dualen Ausbildung für den<br />
Tiroler Arbeitsmarkt hervor: „In Tirol hält sich<br />
der Arbeitsmarkt vergleichsweise stabil.<br />
Diese im nationalen und internationalen<br />
Vergleich erfreuliche Situation ist auch auf<br />
den starken Zuspruch, den die duale Ausbildung<br />
verzeichnet, zurückzuführen. Über die<br />
Arbeitsmarktförderung unterstützt das Land<br />
Tirol gezielt Projekte in der dualen Ausbildung<br />
LR Johannes Tratter mit den zwei zukünftigen Floristinnen Anna-Lena (li.) und Elif (re.)<br />
und der beruflichen Erwachsenenbildung.“<br />
Bildungslandesrätin Beate Palfrader weiß:<br />
„Das duale Ausbildungssystem in Tirol, das<br />
mittlerweile auch international hohe Anerkennung<br />
genießt, stellt den Tirolerinnen und<br />
Tirolern eine zukunftsträchtige und qualitativ<br />
hochwertige Berufsausbildung in Aussicht.<br />
Der Tag der Lehre bietet den Tiroler Fachberufsschulen<br />
die Möglichkeit, diese hohe<br />
Ausbildungsqualität und das Ansehen der<br />
Lehrlingsausbildung einer breiten Öffentlichkeit<br />
zu präsentieren. Heute können aber vor<br />
allem die Lehrlinge ihr Wissen und Können<br />
unter Beweis stellen.“<br />
„Gut ausgebildete und motivierte Fachkräfte<br />
sind ein Pluspunkt für den Standort Tirol. Mit<br />
der Lehrlingsausbildung als Basis eröffnen<br />
sich zahlreiche Berufschancen bis hin zum<br />
eigenen Betrieb. Überzeugen wir die jungen<br />
Menschen von der Qualität der Lehre, denn<br />
die Lehrlinge von heute sind die Facharbeiter<br />
von morgen. Sie sind gefragte MitarbeiterInnen<br />
für die heimischen Unternehmen und<br />
wichtige Stützen für die Tiroler Wirtschaft“,<br />
unterstreicht LRin Patrizia Zoller-Frischauf.<br />
© Land Tirol / Horst-Wundsam<br />
oder<br />
Geld zurück! 1<br />
Immer für Sie & Ihr Kind da - für alle Schulklassen und<br />
alle Fächer von der Volksschule bis zur Matura!<br />
Herzaman sizin ve çocuğunuz için burada - bütün<br />
sınıflar ve dersler için, İlkokul‘dan Matura‘ya kadar.<br />
Rechtzeitig aktiv werden:<br />
Gezieltes & intensives Training<br />
für die Zentralmatura!<br />
Şimdi aktif bir şekilde, hedefe<br />
odaklı ve yoğun bir eğitim<br />
ile Yeni Sınav Sistemi‘ne<br />
(Zentralmatura) hazırlanın.<br />
Nur für Neukunden: Testen Sie 2 kostenlose Schnupperstunden!<br />
Sadece yeni öğrenciler için: 2 ücretsiz deneme saatine katılabilirsiniz.<br />
1 Sondertarif: Aktionsbedingungen unter www.schuelerhilfe.at/fuenfwegodergeldzurueck.<br />
INNSBRUCK, Salurner Str. 18, 0512 / 570557<br />
HALL, Stadtgraben 1, 05223 / 52737<br />
SCHWAZ, Münchner Str. 48, 05242 / 61077<br />
WÖRGL, Speckbacherstr. 8, 05332 / 77951<br />
TELFS, Obermarktstr. 2, 05262 / 63376<br />
WWW.SCHUELERHILFE.AT<br />
Entgeltliche Einschaltung<br />
LRin Patrizia Zoller-Frischauf war von den Leistungen der Tiroler Bäckerlehrlinge begeistert.<br />
Die Schülerhilfe löst Schulprobleme!<br />
Jetzt Aufstieg sichern<br />
Halbzeit im Schuljahr! Das Semesterzeugnis<br />
entscheidet noch nicht über den Aufstieg, ist<br />
jedoch eine wichtige Information über den<br />
gegenwärtigen Leistungsstand des Schülers.<br />
Erhöhte Aufmerksamkeit ist jetzt nötig, falls<br />
das Semesterzeugnis nicht so ausgefallen ist,<br />
wie erwartet.<br />
Mit Fleiß und der richtigen Unterstützung<br />
können SchülerInnen in den kommenden<br />
Monaten viel Lernstoff aufholen und ihre<br />
Leistungen verbessern.<br />
Die Schülerhilfe begleitet die Kinder und<br />
Jugendlichen in Tirol seit 28 Jahren Schritt für<br />
Schritt auf dem Weg zum schulischen Erfolg.<br />
Qualifizierte und engagierte NachhilfelehrerInnen<br />
unterstützen die Kinder und Jugendlichen<br />
durch individuellen Nachhilfeunterricht<br />
erfolgreich in allen Schularten, Klassen<br />
und Fächern. Sie gehen gezielt auf die<br />
Bedürfnisse und Lernsituationen des Schülers<br />
ein und helfen dadurch, persönliche Fähigkeiten<br />
weiterzuentwickeln, Lernziele zu erreichen<br />
und Lerndefizite langfristig zu beheben.<br />
Vereinbaren Sie mit uns einen Beratungstermin<br />
und nützen Sie unser Angebot von<br />
zwei Gratis-Schnupperstunden.<br />
Die Schülerhilfe ist das erste Nachhilfe-<br />
Institut mit TÜV-Siegel nach ISO 9001.<br />
SCHÜLERHILFE – Theresia Glugovsky,<br />
die Nachhilfe<br />
INNSBRUCK, Salurner Str. 18, 0512/570557<br />
HALL, Stadtgraben 1, 05223/52737,<br />
SCHWAZ, Münchner Str. 48, 05242/61077<br />
WÖRGL, Speckbacherstr. 8, 05332/77951<br />
TELFS, Obermarktstr. 2, 05262/63376<br />
Mehr Infos zu finden auf:<br />
www.schuelerhilfe.at<br />
© Land Tirol / Dorfstetter
13 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
ŞUBAT 2017<br />
Viyana (OTS)- Avrupa Birliği (AB) kuruluş<br />
belgesi Roma Sözleşmesinin<br />
imzalanmasından 60 yıl sonra Avrupa<br />
bugün şimdiye değin görmediği<br />
kadar büyük meselelerle karşı karşıya.<br />
Geçtiğimiz günlerde Avrupa Komisyonu<br />
Avusturya temsilciliğinin<br />
Viyana’da açıkladığı Avrupa Barometresi<br />
araştırma sonuçları ve 2017<br />
için açıklanan göç, güvenlik, ekonomik<br />
büyüme, istihdam ve sosyal birlik<br />
gibi stratejik öncelikler bunu<br />
doğrular nitelikte ve Avusturyalının<br />
beklentileri de özellikle göç ve işsizliğin<br />
ivedilikle çözümü.<br />
Avrupa Komisyonu Avusturya temsilcisi<br />
Jörg Wojahn: “60 yıl önce<br />
Mart’ta bugünün AB’sinin kurucu<br />
devletleri Roma sözleşmesini imzaladı<br />
ama bugün birileri krize dem<br />
vurmak istiyor. Fakat vatandaş buna<br />
prim vermiyor, yapılan anket Avusturyalıların<br />
3’te 2’sinin kendilerini<br />
© Vertretung der EU-Kommission in Österreich/APA-Fotoservice/Juhasz<br />
Avrupa Birliği 60 yaşında<br />
Avusturyalılar için en öncelikli konular İş ve Göç<br />
Jörg Wojahn, Vertreter der Europäischen Kommission in Österreich<br />
AB vatandaşı hissettiğini hatta bu<br />
oranın 15-24 yaş arasındaki kişilerde<br />
%77’ye çıktığını gösterdi. Diğer taraftan<br />
da birçok insanın Avrupa’da<br />
işlerin doğru gitmediğini düşündüklerini<br />
biliyoruz. Bu nedenle vatandaşların<br />
ellerini ateş misali yakan<br />
problemler için mümkün olduğunca<br />
ortak çözümler sunmalıyız.”<br />
Kasım 2016 Avrupa Barometresi anketine<br />
göre şu anda Avusturya’da<br />
katılımcıların %36’sı AB geneli katılımcıların<br />
%45’i göçü, acil çözüm<br />
bekleyen meselelerde ilk sırada<br />
görüyor. Buna karşın Avusturya’da<br />
%64, AB genelinde %66’lık kesim<br />
mültecilere yardımı zorunlu buluyor.<br />
Avusturya’da endişe uyandıran ikinci<br />
en önemli mesele işsizlik. Katılımcıların<br />
%30’unun görüşü bu yönde. Bununla<br />
birlikte bir AB vatandaşının<br />
kendi ülkesi dışında diğer tüm birlik<br />
üye ülkelerinde çalışma, yaşama ve<br />
eğitim hakkı serbest dolaşıma Avusturyalıların<br />
%67’si ve diğer Avrupalıların<br />
%81’lik gibi çok büyük bir<br />
kesimi olumlu bakıyor. Olumlu<br />
bakma konusunda Avrupa karşılaştırılmasında<br />
Avusturya son sıralarda.<br />
Avrupa barometre anketleri kırk yıldan<br />
fazla süredir AB ve üye ülkelerinde<br />
bireylerin değişik konulara dair<br />
düşünce profilini çıkarmak için yapılıyor.<br />
Kasım 2016 barometre anketi<br />
5-13 Kasım tarihleri arasında Avusturya’da<br />
1.025 kişiye, AB genelinde<br />
27.025 kişiye soru sorularak gerçekleştirildi.<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
Avrupa Birliği ülkeleri için 2016 yılı<br />
kâbus gibi geçti. Yükselen aşırı sağ,<br />
ekonomik sıkıntılar ve mülteci krizi,<br />
bu yıl için de alarm sinyallerini en<br />
yüksek şekilde hissettiriyor. 2017 yılı<br />
AB Projesi’nin sonunu getirebilir...<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
Uzun soluklu sorunlarını aşmakta<br />
zorlanan ve değerleri ile ilkeleri iç<br />
ve dış tehditlerle karşı karşıya<br />
olan Avrupa Birliği’nde (AB) 2016<br />
tam bir kriz yılı oldu. AB karşıtı<br />
akımların güçlerini belirgin şekilde<br />
arttırdığı ve Brüksel’in durumu<br />
kontrol etmekte oldukça zorlandığı<br />
bir ortamda, içinde bulunduğumuz<br />
2017 yılı AB açısından<br />
bilinmeyeni çok olan bir yıl olacak.<br />
Avrupa Birliği için uluslararası<br />
politikada ABD Başkanı Donald<br />
Trump’ın AB’ye yönelik yaklaşımı<br />
ve verdiği sert mesajlar önemli bir<br />
sorun oluşturuyor. ABD Başkan<br />
Yardımısı Mike Pence Münih Güvenlik<br />
Konferansı'nda ‘ABD Avrupa'nın<br />
en büyük müttefiki olmayı<br />
sürdürecek’ dese de AB’de büyük<br />
bir tedirginlik mevcut.<br />
Türkiye ile varılan uzlaşı sonrasında<br />
belli düzeyde kontrol altına<br />
alınan ama hala kritik olan mülteci<br />
krizi ve IŞİD kaynaklı sorunlar<br />
Avrupa Birliği’ni bekleyen dış zorluklar<br />
arasında yer almakta.<br />
AB’nin karşılaşacağı uluslararası<br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Avrupa Birliği’nin Kader Yılı: 2017<br />
sorunların yanı sıra iç kaynaklı<br />
sorunlar da önemli yer tutacak.<br />
Almanya, Fransa ve Hollanda’da<br />
2017’de önemli seçimler olacak.<br />
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in<br />
dördüncü kez Başbakanlık<br />
için yarışacağı ve bu kez işinin zor<br />
olacağı ortada.<br />
FRANSA ALARM VERİYOR<br />
Seçime gidecek bir başka ülke de<br />
Fransa. Merkez sağ ve aşırı sağ<br />
arasında geçmesi beklenen cumhurbaşkanlığı<br />
seçimlerinde aşırı<br />
sağcı Ulusal Cephe’den Marine Le<br />
Pen’in seçilmesi tam bir kaosu beraberinde<br />
getirebilir. Le Pen son<br />
açıklamalarında ''AB öldü ancak<br />
bunu kendisi henüz bilmiyor. Tüm<br />
branşlarda başarısızlığa uğradı.<br />
Cumhurbaşkanı seçilirsem, Fransızlara<br />
neden AB'den çıkmak<br />
zorunda olduğumuzu anlatır ve<br />
bunu oylatırım'' dedi.<br />
HOLLANDA KAYNIYOR<br />
Hollanda’nın da Fransa’dan geri<br />
kalır bir tarafı yok. Avrupa’nın endişeyle<br />
izlediği isim ise Özgürlük<br />
Partisi lideri Geert Wilders. Hollanda’da<br />
yapılan anketlerde güç<br />
kazanmaya devam eden Wilders’in<br />
partisi aşırı sağcı, göçmen<br />
ve İslam karşıtı söylemleriyle tanınıyor.<br />
Wilders’in ülkedeki koalisyon<br />
geleneği nedeniyle tek başına<br />
iktidar olması beklenmese de parlamentoda<br />
en fazla koltuğa sahip<br />
olma olasılığı hiç de düşük değil.<br />
Fransız Le Pen gibi ülkesi Hollanda’yı<br />
Avrupa Birliği’nden ayırmak<br />
isteyen Wilders de birliğin geleceğini<br />
ciddi şekilde tehdit ediyor.<br />
İNGİLTERE’DEN BREXİT DARBESİ<br />
İngiltere Başbakanı Theresa<br />
May’in ülkesinin AB’den ayrılması<br />
(Brexit) ile beraber İngiltere'nin<br />
'büyük ve küresel bir ticaret ulusuna'<br />
dönüşeceğini bunun için<br />
Brezilya, Çin, Avustralya ve Körfez<br />
ülkeleri gibi diğer ticaret ortaklarıyla<br />
yeni anlaşmalar yapacağını<br />
duyurması da AB’ye darbe oldu.<br />
2017’de AB’yi bekleyen bu kadar<br />
siyasi ve ekonomik açıdan zor bir<br />
süreç varken, İtalya’dan da gelen<br />
ekonomik alarm sinyalleri birliğin<br />
çöküşünü başlatabilir.<br />
Göçmen kökenli bireyler yeterince temsil edilmiyor...<br />
Avusturya Siyasetinde Sadece 27<br />
Göçmen Vekil Mücadele Ediyor!<br />
Göçmen kökenliler Avusturya toplam<br />
nüfusunun %21’ini teşkil ettiği<br />
halde iç siyasette hala etkili bir<br />
orana ulaşamadı. Parlamento, federal<br />
konsey ve 9 eyalet meclisinde<br />
toplam 684 vekilin sadece<br />
27’si göçmen kökenli. 2013’den bu<br />
yana vekil sayısı sadece 5 kişi arttı,<br />
oran %3.2’den %3.95’e çıktı.<br />
Basın Hizmet Ajansı’nın (Medien-<br />
Servicestelle Neue Österreicher/innen<br />
MSNÖ) yaptığı bir araştırmaya göre<br />
şu sonuçlara ulaşıldı:<br />
Parlamentoda 183 vekilden 6’sı,<br />
federal konseyde 61 vekilden 1’i<br />
kökleri -en azından ebeveynin birisi<br />
yurt dışında doğması nedeniyle-<br />
Avusturya dışında. Göçmen<br />
kökenliler 9 eyalet meclisinde toplam<br />
440 vekilden sadece 20 vekil<br />
tarafından temsil ediliyor ve bu<br />
20’nin 11’i Viyana meclisinde.<br />
Meclislere en çok göçmen kökenli<br />
vekil Yeşiller ve SPÖ’den<br />
Tek tek partilere göz atılacak<br />
olursa Yeşiller ve SPÖ’nün parlamento,<br />
federal konsey ve eyalet<br />
meclislerinde toplamda 10’ar göçmen<br />
kökenli vekilleri var. 2013’de<br />
Yeşillerde rakam 11, SPÖ’de ise<br />
10’du. FPÖ ise federal konsey ve<br />
eyalet meclis düzeyinde 4 göçmen<br />
kökenli vekil ile temsil ediliyor.<br />
ÖVP 2, Neos 2013’de olduğu gibi<br />
tek göçmen kökenli vekile sahip.<br />
Team Stronach’ın göçmen kökenli<br />
vekili yok.<br />
Parlamentoda sadece 6 göçmen<br />
kökenli vekil...<br />
Türkiye doğumlu Alev Korun ve<br />
Aygül Berivan Aslan (Yeşiller),<br />
Fas’lı babanın oğlu ÖVP milletvekili<br />
Asdin El Habbassi ve Alman kökenli<br />
Kathrin Nachbaur, SPÖ’lü<br />
Türkiye doğumlu Nurten Yılmaz ve<br />
İsviçre doğumlu fakat homofobik<br />
bir gönderi nedeniyle istifa etmek<br />
zorunda kalan NEOS milletvekili<br />
Christoph Vavrik. Federal konseyde<br />
tek göçmen kökenli vekil<br />
ise Polonya doğumlu Yeşiller’den<br />
Ewa Dziedzic.<br />
9 Eyalet meclisinde 20 göçmen<br />
kökenli vekil<br />
Eyalet meclislerinde 2013’de toplam<br />
15 olan sayı 2016’da 20 oldu<br />
ve bunların yarısı, 11 vekil Viyana<br />
meclisinde. Salzburg, Yukarı Avusturya<br />
ve Vorarlberg eyalet meclislerinde<br />
2’şer; Steiermark, Tirol<br />
ve Burgenland’da 1’er göçmen<br />
kökenle vekil mevcut. Aşağı Avusturya<br />
ve Kärnten’in eyalet meclislerinde<br />
göçmen kökenli vekil yer<br />
almıyor. Kärnten eyalet meclisinde<br />
çok dilli Kärnten Slovenleri otursa<br />
da SPÖ ve Yeşiller onları göçmen<br />
olarak kabul etmiyor.<br />
Federal hükümette şu anda Filistin<br />
kökenli Muna Duzdar, Sosyal Demokrat<br />
Partili olarak Avusturya<br />
Başbakanlık Müsteşarlığı görevini<br />
yürütüyor.<br />
© Parlamentsdirektion / Stefan Olah
ŞUBAT 2017<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 14<br />
Innsbruck Üniversite Hastanesi Araştırdı:<br />
Avusturya’da 10 Bin<br />
Genç İnternet Bağımlısı<br />
Çocuklar ailelerinin özelliklerini içselleştiriyor.<br />
Çünkü öğrenme sürecinde<br />
ilk olarak anne-babalarını<br />
model alıyorlar. Kısaca, çocukların<br />
olumlu davranışları alışkanlık<br />
haline getirmelerinde en önemli<br />
rol anne-babada. Zira uzmanlar,<br />
çocukların aile bireylerini taklit<br />
ederek bulundukları ortama<br />
uyum sağlamaya çalıştıklarını<br />
söylüyor.<br />
Çocuklarda öğrenme, ilk yıllarda<br />
model alarak taklit etme ile<br />
oluşuyor. Çevrelerindeki insanları<br />
model alıyorlar, taklit edip onlar<br />
gibi davranmaya çalışıyorlar.<br />
Kazandıkları bu beceri gelişimi<br />
sayesinde artık anneye bağımlı<br />
bebeklik sürecinden sıyrılmaya<br />
başlıyorlar.<br />
Çocukların özellikle en fazla vakit<br />
geçirdikleri kişiler olan anne ve<br />
babalarını model aldığını belirten<br />
Uzman Psikolog Aycan Bulut, “Çocuklar<br />
özellikle, anne-babalarının<br />
kıyafetlerini giymekten, eşyalarını<br />
kullanmaktan ve onlar gibi görünmeye<br />
çalışmaktan büyük zevk<br />
alırlar” diyor.<br />
MODEL ALMA VE TAKLİT<br />
BECERİSİ 1 YAŞINDA GELİŞİYOR<br />
Çocuğun taklit etmesinin öğrenim<br />
sürecinde büyük önem taşıdığını<br />
vurgulayan Bulut, şöyle konuşuyor:<br />
Innsbruck Üniversite hastanesi<br />
direktörü Kathrin Sevecke,<br />
gençlik ve internet<br />
kullanımı hakkında yaptıkları<br />
araştırmayı bir basın toplantısıyla<br />
açıkladı. Sevecke<br />
Innsbruck’taki öğrencilerle<br />
yapılan anket sonuçlarının<br />
Avusturya geneli için de<br />
aşağı yukarı aynı olabileceğini<br />
ifade etti. Araştırmadan<br />
çıkan sonuçlara göre:<br />
Katılımcıların %8’inin sorunlu<br />
internet kullanımı mevcut.<br />
Avusturya gençliğinin<br />
büyük bir kısmı normal bir<br />
kullanım alışkanlığı gösteriyor.<br />
Az, fakat sayıları artan<br />
bir kısım, 13 ile 16 yaş<br />
arasındaki her on gençten<br />
biri zararlı tüketim ve davranış<br />
biçimi geliştiriyor.<br />
Gençlerin tamamı şu an internet<br />
kullanıyor, bunlardan<br />
%80’i bunu yaparken mobil<br />
gereçlerden yararlanıyor.<br />
“Çünkü çocuk, taklit yoluyla başta<br />
sosyal beceriler olmak üzere dil ve<br />
birçok yeni becerileri de beraberinde<br />
öğrenir. Bu durumda çocuk<br />
yeni öğrendiği bilgiyi gözlemler,<br />
taklit eder ve pratik yapar. Çocuklarda<br />
model alma ve taklit etme<br />
becerisi 1 yaş civarında gelişir.<br />
1 yaş çocuk için aynı zamanda<br />
yürüme ve konuşma gibi önemli<br />
birçok becerinin de gelişmeye başladığı<br />
dönemdir. 3-11 yaş arasında<br />
ise çevreden aldıkları kaynak ile<br />
kimlikleri şekillenir.”<br />
KIZLAR BABAYA,<br />
ERKEKLER ANNEYE…<br />
Kız çocuklarında anne gibi topuklu<br />
ayakkabı giymek, makyaj yapmak,<br />
oje sürmek; erkek çocuklarında ise<br />
baba gibi konuşmak, traş olmak,<br />
parfüm sıkmak, jöle sürmek gibi<br />
davranışların oldukça önemli olduğunu<br />
dile getiren Bulut, “Kız çocukları<br />
genellikle 4 yaş civarında<br />
baba ile yakınlaşır. Babasının kendisini<br />
beğenmesi ve sevmesi için<br />
annesi gibi giyinip süslenerek,<br />
makyaj yapmayı dener. Erkek çocuklarında<br />
da benzer davranışlar<br />
görülür. Örneğin annesine kendisini<br />
beğendirebilmek adına babasının<br />
parfümünü sıkar, saçına jöle<br />
sürer ya da traş olmaya çalışır”<br />
diye konuşuyor.<br />
Çocuklar hakkında bilgi ya da<br />
araştırma çok az, yine de<br />
özellikle ilkokul çocuklarının<br />
araştırılması gereken bir<br />
davranış içinde bulundukları<br />
ve bu kesim üzerinde durulması<br />
talep ediliyor.<br />
Innsbruck Üniversite Hastanesi<br />
çocuk ve genç psikiyatri<br />
kliniği direktör vekili Martin<br />
Fuchs, akıllı telefonları elinden<br />
alınan gençlerin hemen<br />
hemen uyuşturucusu alınanlarla<br />
aynı semptomları<br />
gösterdiğini söylüyor.<br />
Diğer psikiyatrik hastalığı<br />
olan gençlerin internet<br />
bağımlısı olması<br />
beş kat daha fazla<br />
risk faktörü taşıyor.<br />
İnternet bağımlılığı da<br />
temelde yatan bir<br />
hastalık semptomu.<br />
Uzmanlar ebeveynlere<br />
çocukları için bir tür<br />
‘Kurallar Kitabı’ hazırlamalarını<br />
öneriyor.<br />
Uygulanacak olan çocukların<br />
aklını, sorumlu<br />
bir medya kullanımı<br />
için eğitmektir. Fuchs<br />
ise akşam yemeğinin<br />
telefonsuz ve tabletsiz<br />
alan ilan edilmesini<br />
öneriyor.<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Ömer Erkan<br />
omererkan92@hotmail.com<br />
Kimi zaman kıyılardan<br />
uzanırız, hayata tutmaya<br />
çalışıp yok ederiz yolumuzdaki<br />
fazlalıkları. Kaybolduğumuz<br />
yaşama dair<br />
sahnelerden mola isteyip<br />
de şöyle bir etrafımıza<br />
baktığımızda fark ederiz<br />
aslında neyi neden istediğimizi,<br />
nelerden ne için vazgeçtiğimizi,<br />
kimlere kimleri<br />
tercih edip, yok saydığımız<br />
benliğimizi. Umrumuzda da<br />
değildir aslında o ana kadar.<br />
Ne zamanki dışarıdan kendimizi<br />
izlemeye başlarız, işte o<br />
zaman farkındalığımız kişisel<br />
benliğimize artar.<br />
Yaşadığınız olgular, belki de<br />
terk edilişler, yaşanmış sevgiler,<br />
özlemler vesaire... Önemi<br />
yok hangi konuda olursa<br />
olsun, kıyıda köşede yaşanmış<br />
her anının bir zamanlar<br />
sadece maziye dönüştüğünü<br />
biliriz. Fakat yine de yediremeyiz<br />
kendimize, kabullendiremeyiz<br />
benliğimizi. Kendine<br />
ait olan kötümser bir yorumu,<br />
hakkımızda duyduğumuz bir<br />
eleştiriyi, bize yapılana öfkeliyizdir<br />
hep. Kabullenmek ve<br />
değişime uğrama düşüncesi<br />
ürkütücü gelir bize. Bir<br />
şarkıda hüzünlenmek, şiirde<br />
bir sigara yakıp düşüncelere<br />
dalmak, uzun yürüyüşlerde<br />
geriye dönüp bakmak.<br />
Aslında kaybettiklerimiz de<br />
demek istemiyorum. Yaşanılan<br />
her şeyin bir sebebi<br />
ÇOCUK TAKLİT EDEREK ANNE-<br />
BABAYLA BAĞ KURMAYA ÇALIŞIR<br />
Anne-babayı taklit etmek, çocuğun<br />
onları model almaya başladığının<br />
göstergesi. Psikolog Bulut’a göre,<br />
çocuklar taklit ederek gördüklerini<br />
kopya etmeye çalışmaz, anne-babasıyla<br />
arasında bağ kurmaya ve<br />
özdeşleşmeye çabalar. Çocuğun<br />
cinsiyeti kız veya erkek olsun ailesinin<br />
birtakım özelliklerini içselleştirir<br />
ve kendi tarzını oluşturmak<br />
ister.<br />
ÇOCUĞUN TAKLİT SÜRECİNİ<br />
OLUMLU GEÇİRMESİ İÇİN<br />
NELER YAPILMALI?<br />
Anne ve babaların davranışlarıyla<br />
çocuklarına model olması gerektiğini<br />
belirten Bulut’un çocuğun<br />
iyi bir kişiliğe sahip olmasının<br />
ebeveynlerin ona doğru şekilde<br />
davranmasıyla ilişkili olduğunu<br />
söylüyor.<br />
Uzman Psikolog Aycan Bulut’un<br />
bu konudaki tespitleri ve ailelere<br />
önerileri şöyle: “Unutulmamalıdır<br />
ki çocuklar anne ve babalarını<br />
çok erken yaşlarda gözlemlemeye<br />
başlar. Çocuk anne-babanın<br />
uygun olan bir davranışını taklit<br />
ediyorsa, olumlu bir geri bildirimde<br />
bulunulmalıdır. Küçük bir<br />
gülümse bile yeterli gelebilir.<br />
Eğer çocuk uygun olmayan bir<br />
Kıyılar<br />
olduğunun farkındayızdır hepimiz.<br />
Bunu tartışmıyorum.<br />
Asıl sorun geriye dönük<br />
yaşanmışlıkları hatırlayınca o<br />
iç geçirilen an. Her ne olursa<br />
olsun, aradan ne kadar süre<br />
geçerse geçsin iç çekişlerdeki<br />
bir anlık duraksama, hayata<br />
mola verme isteği, sıkışan<br />
nefes ve hafiften titreyen<br />
vücudunuzun üst gövdesi...<br />
Düşen vücut ısısıyla birlikte<br />
gelen o hüzünsü tavır.<br />
Ardından gelen, gerek var mı<br />
peki düşüncesi. Ve yeniden<br />
devam edişler. Hayat bu tekdüzelikte<br />
devam ederken bize<br />
mutluluk verenleri uzaklaştırma<br />
yeteneğimiz de takdire<br />
şayan doğrusu. Belki de<br />
hüzünle bağdaştırılmış tek<br />
milletizdir şu yerkürede.<br />
Yaşadığımız onca acının birikintisinden<br />
doğan bir karakteristik<br />
özellikli bu hepimizde<br />
olan ya da gözyaşlarıyla sulanmış<br />
coğrafyanın insanları<br />
olduğumuzdan mıdır bilinmez.<br />
Hepimizin hamurunda<br />
vardır hüzünlü bir şarkıda<br />
uzaklara dalıp gitmek, duyulan<br />
bir haberde hemen iç<br />
çekip of çekmeler...<br />
Hele ki bu kadar acıyla geçen<br />
son dönemler akıllara geldikçe.<br />
Her şeyin bir sebebi olmasına<br />
rağmen, sebepsiz<br />
yaşananları sığdıramadığımız<br />
yaşanmışlıklar. Ve sonrasında<br />
unutulmaya yüz tutulmuş,<br />
asla unutmayacağız sözleriyle<br />
davranışı taklit ediyorsa, sert<br />
bir tepki verilmemelidir. Bu<br />
durum ona düzgün bir şekilde izah<br />
edilmeli ve doğru olan davranışa<br />
yönlendirilmelidir.<br />
“ANNE- BABA ÇOCUĞA ÖLÇÜLÜ<br />
ŞEKİLDE SINIR KOYMALI”<br />
Çocukların muhakeme yetenekleri<br />
henüz gelişmediğinden bazı zamanlar<br />
tehlikeli durumlar yaşanabilir.<br />
Örneğin; erkek çocuk babası<br />
banyoda değilken traş takımını<br />
kullanmak isteyebilir. Bu sebeple<br />
çocuğun güvenliğine de dikkat edilmelidir.<br />
Çocuğa sınır koyma konusunda<br />
da orantılı olunmalıdır.<br />
Çünkü anne-babaya ya da kendine<br />
istemeden zarar verebilir.<br />
beslenmiş acıları yok<br />
edişimizdeki müthiş becerimiz.<br />
Her şeyi çok çabuk<br />
tüketiyoruz. Bir plastik poşet<br />
gibi yok ediyoruz duyguları.<br />
Doğada kaybolmayacak 3000<br />
yıllık bir pet şişenin yalnızlığı<br />
kadar acımasız olabiliyoruz.<br />
Yaşamın kıyısında kalmışlığımız<br />
son derece vahim.<br />
Artık kendimize gelip, üzerimizdeki<br />
taşı toprağı, göğümüzdeki<br />
simsiyah bulutları<br />
yok edip, baharla gelen mutlulukları<br />
avuçlarımıza doldurup<br />
mutluluğu yaymanın<br />
zamanı gelmedi mi? Kimseyi<br />
kırmadan, gücendirmeden,<br />
hor görmeden...<br />
Kimsenin kişisel hayatına<br />
karışmamanın, karşımızdaki<br />
insana müdahaleci tavrımızla<br />
onu yaralamanın, dinine,<br />
inancına, ırkına, diline, yaşam<br />
tarzına, giyimine - kuşamına,<br />
oturuşuna - kalkışına, söylediği<br />
söze, inandığı her<br />
ne varsa engel olmadan,<br />
kırmadan yaşamanın zamanı<br />
gelmedi mi? İnsanların<br />
yaşamlarındaki kıyılarına,<br />
özeline saygı duymanın bu<br />
kadar zor olduğu bir memlekette<br />
bunu istemek çok mu<br />
abes?<br />
Çok erken yaşlarda çocuklar, anne ve babalarını gözlemlemeye başlar...<br />
Çocuklar anne-babayı taklit ediyor<br />
“ÇOCUĞUN KONTROLDEN<br />
ÇIKMASI ENGELLENMELİ”<br />
Her çocuğun yaşına uygun bir<br />
hayat sürebilmesini sağlamak için<br />
anne ve babalar belli dönemlerde<br />
çocuklarına sınırlar koymalıdır. Bu<br />
süreçte çocuğa öfkelenmek yersiz<br />
bir davranış olur. Bunun yerine<br />
çocuk bazı durumlarda sınırlandırılmalı,<br />
çocuğun kontrolden çıkması<br />
engellenmelidir. Çocuk, taklit<br />
davranışları yaptığında ebeveynlerin<br />
aşırı tepki vermesi ve çocuğu<br />
azarlaması onu sindirirken cesaretinin<br />
kırılmasına da neden olabilir.<br />
Bu durumda çocuğun kendini<br />
geliştirme isteği körelmiş olur ve<br />
ileriki dönemlerde çocuğu pasif<br />
bir kişiliğe dönüştürür.”<br />
Kaynak: www.ntv.com.tr
15 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
ŞUBAT 2017<br />
Tirol’de AK Vergi Tasarruf Günleri<br />
Tirol İşçi Odası (AK) ve maliyeden uzmanların çalışanlara vergi tahakkuku konusunda yardım<br />
ettiği ücretsiz vergi tasarrufu günleri Mart’tan itibaren yeniden gerçekleşiyor. Randevunuzu<br />
hemen 0800/22 55 22-2017 numaralı telefondan alın ve nakit paranızdan tasarruf edin!<br />
© Contrastwerkstatt/Fotolia<br />
Paranızı hediye etmeyin. AK Vergi Tasarruf Günleri’nde, Vergi Dairesi’nde<br />
hangi harcamaları geçerli kılabileceğinizi uzmanlardan öğrenebilirsiniz.<br />
AVUSTURYA’NIN NÜFUSU NE K ADAR?<br />
Avusturya İstatistik Kurumu<br />
verilerine göre ülke nüfusu<br />
2017 yılı itibariyle geçen<br />
yılın aynı dönemine göre<br />
73.215 kişi artarak 8.773.686<br />
oldu. 2016 nüfus artışı<br />
2015’e göre daha düşük oldu<br />
(2016: +73.215, %0.84;<br />
2015: +115.545, %1.35).<br />
2017 başı itibariyle Avusturya’da<br />
1.342.758 yabancı<br />
uyruklu yaşıyor ve bu kesim<br />
toplam nüfusun %15.3’ünü<br />
oluşturuyor.<br />
Son yıllarda en fazla nüfus<br />
artışı Viyana’da gerçekleşti.<br />
2017 başında 1.867.960 kişi<br />
başkentte yaşıyor.<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
Her yıl Avusturya’da<br />
çalışan bireyler, sadece<br />
vergi denkleştirme işlemlerini<br />
yapmadıkları ve bu<br />
nedenle de vergi dairesinde<br />
vergi iadesinden<br />
vazgeçtikleri için 100 milyon<br />
eurodan fazla parayı<br />
devlete hediye ediyor.<br />
2017 AK Vergi<br />
Tasarrufu Günleri<br />
Bu sene daha iyisini yapın<br />
ve hemen Innsbruck<br />
ve tüm ilçelerdeki 1<br />
Mart’tan 4 Nisan’a kadar<br />
olan ücretsiz AK Vergi Tasarrufu<br />
Günleri’nden biri<br />
için hemen başvurun.<br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Batı Avusturya’da nüfus artışı<br />
genel ortalamanın üstünde.<br />
(Vorarlberg %1.19, Tirol %0.95).<br />
Diğer eyaletlerde nüfus artışı<br />
ortalamanın altında: Yukarı<br />
Avusturya %0.77, Aşağı Avusturya<br />
%0.73, Salzburg %0.65,<br />
Steiermark %0.44, Burgenland<br />
%0.33 ve Kärnten %0.11<br />
Orada uzmanlar formların<br />
doldurulmasında ve<br />
online varyasyonlarında<br />
yardım edecekler ve reklam<br />
giderlerinden, özel<br />
harcamalara, istisnai harcamalardan<br />
negatif vergi<br />
ve aile indirimlerine<br />
kadar hangi harcamaların<br />
vergi denkleştirmede göz<br />
önüne alınabileceğini anlatacaklar.<br />
Devamında siz<br />
de hesabınızdaki ekstra<br />
girdiye sevinebilirsiniz.<br />
Çünkü gelir vergisi denkleştirmesi<br />
genellikle size<br />
geri ödemeyi beraberinde<br />
getirir.<br />
Vergi tasarrufu ve online form doldurma hakkında<br />
daha detaylı bilgi için: www.ak-tirol.com<br />
Nüfusunun %15.3’ü yabancı<br />
Tüm yabancı uyrukluların<br />
Neredeyse yarısı (%48.8) Avrupa<br />
Birliği (AB) ülkelerinden.<br />
AB dışından olanların<br />
sayısı 2016 boyunca 35.734<br />
kişi artarak 687.007’ye<br />
ulaştı. Yabancılar içinde en<br />
fazla nüfus artışı +9.666 kişi<br />
Bütün Randevular:<br />
AK Tirol üyesi olarak hemen<br />
ücretsiz 0800/22 55 22- 2017<br />
hattından randevunuzu alın!<br />
AK Innsbruck Çarşamba 1 Mart<br />
Perşembe 2 Mart<br />
AK Imst Salı 7 Mart<br />
AK Reutte Perşembe 9 Mart<br />
AK Lienz* Çarşamba 15 Mart<br />
AK Kitzbühel Perşembe 16 Mart<br />
AK Telfs Salı 21 Mart<br />
AK Landeck* Çarşamba 22 Mart<br />
AK Schwaz* Salı 28 Mart<br />
AK Kufstein Perşembe 30 Mart<br />
AK Innsbruck* Pazartesi 3 Nisan<br />
Salı 4 Nisan<br />
*PIN Kodu verilmiyor.<br />
Danışma saatleri:<br />
09.00 - 12.00 ve 13.00 - 17.00<br />
İşleminiz online olarak yapılacaksa<br />
PIN Kodu için belgelerinizi<br />
ve kimliğinizi unutmayın!<br />
((Danışmanlık hizmeti, bağımsız (selbständig)<br />
çalışanlara, kira geliri sahiplerine ve Ticaret<br />
Belgesi (Gewerbeschein) olanlara verilmez.))<br />
Entgeltliche Einschaltung<br />
ile Afganlılar’da oldu. Onları<br />
Romenler (+9.146) ve Suriyeliler<br />
(+8.324) izledi. Macarlar<br />
7.126, Almanlar 5.197,<br />
Hırvatlar 3.080 kişi arttı.<br />
2000 ile 3000 kişi arasında<br />
artan ise şu ülkelerin vatandaşları<br />
oldu: Slovakya, Bulgaristan,<br />
Polonya ve İran.<br />
Berufe haben kein Geschlecht<br />
Meslek Cinsiyet Tanımaz<br />
FiT: AMS Tirol fördert Frauen in Handwerk und Technik<br />
Frauen denken im ersten Moment vielleicht nicht daran, eine<br />
Ausbildung im technischen Bereich zu absolvieren. Die Berufswahl<br />
wird sehr oft nach traditionellen Vorstellungen getroffen.<br />
Das FiT-Programm des AMS Tirol zeigt Frauen neue Wege auf.<br />
Noch immer wählen die<br />
Hälfte der Mädchen, die<br />
sich für einen Lehrberuf<br />
entscheiden, die drei traditionellen<br />
Berufe Einzelhandelskauffrau,<br />
Bürokauffrau<br />
und Frisörin, dies bedingt<br />
eine Konzentration vieler<br />
Frauen auf wenige Berufe.<br />
Zeiten der Arbeitslosigkeit<br />
können dazu dienen, sich für<br />
eine Berufsausbildung im<br />
technischen Bereich zu entscheiden.<br />
„Qualifizierte Fachkräfte<br />
werden in vielen technischen<br />
Betrieben gesucht. Immer<br />
mehr Unternehmen setzen<br />
auf die Potentiale von<br />
Frauen. Auf der anderen<br />
Seite bieten solche Tätigkeiten<br />
Frauen viele Entwicklungsmöglichkeiten,<br />
Aufstiegschancen<br />
und einen<br />
besseren Verdienst“, bringt<br />
die Frauenreferentin des<br />
AMS Tirol, Dr. Gaby Dallinger-König,<br />
die Fakten auf<br />
den Punkt.<br />
Das AMS unterstützt Frauen<br />
bei ihrem beruflichen Neustart<br />
– mit dem Programm<br />
Frauen in Handwerk und<br />
Technik (FiT). Das AMS<br />
ermöglicht dabei das Kennenlernen<br />
unterschiedlicher<br />
technischer und handwerklicher<br />
Berufe, hilft bei der<br />
Berufswahl und finanziert<br />
die Ausbildung. „Ziel ist es,<br />
Frauen für nicht-traditionelle<br />
Berufe in bisher männerdominierten<br />
Bereichen zu<br />
begeistern, sowie Ausbildungen<br />
zu fördern, die bessere<br />
Jobchancen bieten,“<br />
wirbt Dr. Gaby Dallinger-<br />
König für das bewährte<br />
Programm.<br />
Starttermine 2017 / 2017 Kurs Başlama Tarihleri<br />
FiT - Kurse im 1. Halbjahr / FiT - 1. Yarıyıl Kursları<br />
Wörgl 18.4.2017 Innsbruck 24.4.2017 Reutte 2.5.2017<br />
Imst 8.5.2017 Schwaz 15.5.2017<br />
* * * * * * * * * *<br />
FiT - Kurse im 2. Halbjahr / FiT - 2. Yarıyıl Kursları<br />
Innsbruck 18.09.17 Wörgl 9.10.2017 Landeck 10.10.2017<br />
FiT: AMS Tirol el sanatları ve teknikte kadınları destekliyor<br />
İlk anda kadınlar teknik alanda bir eğitim yapmayı düşünmezler.<br />
Genel olarak meslek seçimi sahip olunan geleneksel<br />
fikirlere göre yapılmaktadır. Tirol İş Piyasası Kurumu’nun<br />
(AMS Tirol) FiT-Programı kadınlara yeni yollar gösteriyor.<br />
Kendileri için bir mesleğe<br />
karar veren genç kızların<br />
yarısı halen satış elemanı,<br />
büro elemanı ve kuaför gibi<br />
Fotocredit: Paul Weber<br />
üç geleneksel mesleği seçmektedir.<br />
Bu birçok kadının<br />
ilgisinin az sayıda meslek<br />
üzerinde toplanmasıyla ilgilidir.<br />
İşsizlik zamanları, teknik<br />
alanda bir meslek eğitiminde<br />
karar kılınmasına yarayabilir.<br />
AMS Tirol kadın sorumlusu<br />
Dr. Gaby Dallinger-König ise<br />
şu gerçekleri dile getiriyor:<br />
“Birçok teknik işletme için<br />
kaliteli uzman işgücü<br />
aranıyor. Diğer bir yandan<br />
bu tür işler kadınlara gelişme<br />
imkânları, yükselme şansı ve<br />
daha iyi kazanç sunuyor.”<br />
AMS “El Sanatları ve Teknikte<br />
Kadın (FiT)” programıyla<br />
kadınları mesleki<br />
yeni başlangıçlarında destekliyor.<br />
Programla farklı zanaat<br />
ve teknik mesleklerle<br />
tanışma fırsatı sağlıyor, meslek<br />
seçiminde yardımcı<br />
oluyor ve eğitimi finanse<br />
ediyor. Dr. Gaby Dallinger-<br />
König, bu değerli programa<br />
ve hedeflerine yönelik olarak:<br />
“Şimdiye kadar erkeklerin<br />
egemen olduğu geleneksel<br />
olmayan mesleklere<br />
kadınları özendirmek ve<br />
daha iyi iş fırsatları sunan<br />
eğitimleri de desteklemek<br />
bu programın hedefidir.”<br />
Entgeltliche Einschaltung
ŞUBAT 2017<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 16<br />
Yeni Uyum Yasası:<br />
Yasaklar ve<br />
Teşvikler<br />
Yeni Yasayla Daha Çok Dil Kursu ve Burka Yasağı<br />
Yeni entegrasyon yasası<br />
daha fazla Almanca kursu,<br />
mülteci statülülere gönüllü<br />
işleri yapma ve kamusal<br />
alanda burka yasağı olan bir<br />
‘entegrasyon’ sürecini beraberinde<br />
getiriyor.<br />
Çok maddeli tasarı aynı<br />
anda bir dizi yasal girişimleri<br />
ve yeni SPÖ-ÖVP „Avusturya<br />
İçin - Für Österreich“ adlı<br />
hükümet programından ilk<br />
tedbirleri de kapsıyor.<br />
Almanca ve değerler<br />
kursları ile işi kabule<br />
zorunluluk getiren bir<br />
entegrasyon anlaşması<br />
Yeni yasa çerçevesinde entegrasyon<br />
tanımlanıyor, Almanca<br />
kursu yasal hak<br />
olarak belirleniyor. Almanca<br />
kursu, değerler kursu ve işi<br />
AusBildung bis<br />
18 D<br />
‘18 yaşına kadar eğitim’ ile ilgili bir<br />
şeyler duydun mu?<br />
18’e kadar eğitimle 18 yaşın altındaki herkes<br />
zorunlu eğitimin üstüne bir eğitim<br />
daha tamamlamalı. Senin de zorunlu eğitimin<br />
2016/17 yılında bitiyorsa, 18’e dek<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
as Sozialministeriumservice unterstützt<br />
dich mit coolen Angebotenn<br />
Schon was von der AusBildung bis 18 gehört?<br />
Mit der AusBildung bis 18 sollen alle<br />
Unter18<br />
Jährigen eine über den Pflichtschulabschluss<br />
hinausgehende Ausbildung abschließen.<br />
Wenn deine Schulpflicht mit dem Schuljahr<br />
2016/17 endet, dann gilt<br />
die AusBildung bis 18<br />
für<br />
dich.<br />
Vielleicht hast du mit der Schule schlechte Erfah<br />
rungen gemacht oder weißt einfach<br />
nicht, was du<br />
eğitim senin için geçerli. Okulla belki kötü<br />
tecrübelerin oldu ya da ne yapacağını bilmiyorsun.<br />
O halde destek alacaksın.<br />
machen sollst?<br />
Dann bekommst du<br />
Unterstützung.<br />
Und<br />
wo gibt´s Unterstützung?<br />
Das<br />
Netzwerk Berufliche Assistenz, kurz NEBA<br />
genannt, hat coole Unterstützungsangebote für<br />
dich.<br />
Das<br />
Jugendcoaching unterstützt Jugendliche am<br />
Ende ihrer Schulpflicht bzw. nach dem Schulaus<br />
tritt. Lerne deine persönlichen Fähigkeiten ken<br />
nen, finde deine beruflichen Interessen heraus<br />
und<br />
erhalte Informationen über mögliche weitere<br />
Schulen und Ausbildungsvarianten.<br />
Die<br />
Produktionsschule unterstützt Jugendliche<br />
und<br />
junge Erwachsene nach Beendigung ihrer<br />
Schulpflicht bei ihrer weiteren schulischen oder<br />
beruflichen Ausbildung.<br />
Für<br />
Fragen zur<br />
AusBildung<br />
bis 18 schreib ein<br />
Mail an Info@ AusBildungbis18.at, ruf einfach an:<br />
Telefon: 0800 700 118 oder besuchee uns auf der<br />
BeStMesse (2.5.3.2017,<br />
Wiener Stadthalle).<br />
kabul etme zorunlulukları<br />
getiriliyor. Buna uyulmaması<br />
durumunda asgari<br />
geçim güvencesinin iptaline<br />
kadar varan yaptırımlar öngörülüyor.<br />
Şu anda 15 bin<br />
katılımcı değerler kursunu<br />
yapıyor, 2017’de 35 bin kişi<br />
için yeni Almanca kursları<br />
planlanıyor.<br />
Mülteciliği ve sığınmacılığı<br />
tanınanlar için ‘Entegrasyon<br />
Yılı - Integrationsjahr’<br />
İşgücü piyasası ve entegrasyon<br />
yasasıyla, kalma olasılığı<br />
yüksek mülteciliği ve sığınmacılığı<br />
tanınanlar için entegrasyon<br />
yılı uygulaması<br />
getiriliyor. Bununla birlikte<br />
bu kişiler için Almanca ve<br />
değerler kursları ve gönüllühayır<br />
işleri yapma mecburiyeti<br />
öngörülüyor. Buna<br />
uygun bir organizasyon İş<br />
Piyasası Kurumu (AMS) üzerinden,<br />
hayır işleri ise sivil<br />
hizmet destek kuruluşları<br />
eliyle yapılacak. Tasarıya<br />
göre bunun kendine has<br />
ücretlendirmesi olmayacak,<br />
hizmetin karşılığı asgari<br />
geçim parası içinde sayılacak.<br />
Fiilen hayır işlerinde 0<br />
euro maaşı olan bir iş söz<br />
konusu.<br />
3. ülke vatandaşlarına yeni<br />
bir entegrasyon anlaşması<br />
Entegrasyon paketinde yasal<br />
oturumu olan ve AB ülkeleri<br />
dışından gelen<br />
göçmenler için yeni bir anlaşma<br />
mevcut. Bu kişilerde<br />
entegrasyon sınavını yüksek<br />
dereceyle geçme şartı aranacak,<br />
edindikleri dilin sıkı<br />
bir kontrolü olacak, anlaşmaya<br />
uymamaları halinde<br />
ağırlaştırılmış idari cezalarla<br />
karşılaşacaklar.<br />
Kamusal alanda Burka ve<br />
Nikap yasağı geliyor<br />
Bunlar haricinde ana noktalardan<br />
biri de ‘toplum karşıtı’<br />
sembollere getirilen<br />
tedbirler. Yasa paketinde tamamen<br />
kapanma ile ilgili yasayla<br />
kamusal alanda burka<br />
ve nikaba yasak getiriliyor.<br />
Buna uyulmaması halinde<br />
150 euroluk yinelenebilinen<br />
idari para cezası konuyor.<br />
Kur’an dağıtımının engellenmesi<br />
için karayolları yönetmeliği<br />
yeniden düzenleniyor<br />
ve dağıtım talebi geldiğinde<br />
görevliler tarafından bunun<br />
neye hizmet ettiği incelenecek<br />
ve ‘tehlike mevcutsa’<br />
engellenecek.<br />
Yürütme ve yargıda<br />
tarafsızlık<br />
Yürütme ve yargıda tarafsızlık<br />
emri sorumlu bakanlıklar<br />
tarafından düzenleniyor.<br />
Polis, hakim ve savcılık meslekleri<br />
için baş örtüsü gibi<br />
açık dini semboller takmayı<br />
yasaklayan kurallar konuyor.<br />
Şu anda bu mesleklerde<br />
başörtüsü takanlar yok fakat<br />
gelecekte de olmasının önü<br />
kapatılıyor.<br />
Paketle ilgili ilk kanun<br />
teklifi 2016 yazında verildi<br />
Entegrasyon Bakanı Sebastian<br />
Kurz ilk teklifi geçtiğimiz<br />
yılın yazında sundu. Teklifte<br />
öncelikle Almanca kursları,<br />
hayır işleri yapma mecburiyeti,<br />
Burka ve Kur’an dağıtma<br />
faaliyeti yasağı var.<br />
SPÖ ve parti entegrasyon<br />
sorumlusu Muna Duzdar da,<br />
öngörülen entegrasyon yılı<br />
uygulaması, daha çok Almanca<br />
kursu, yönlendirici<br />
kurslar ve nitelikli değerler<br />
kurslarını savunuyor.<br />
18 Yaş ıına Kadar Eğ iit iim -- AusB ii lldung b iis 18<br />
S o ss ya ll İİ şş lle rr B ak an ll ıı ğ ıı H ii zzme tt D a ii rre ss ii ss e n ii çç o k cc a zz ii p ff ıı rr ssa tt lla rr ll a de ss ttek ll ii yo rr<br />
Bezahlte Anzeige<br />
Foto: Dragan TATIC<br />
DESTEK NEREDE VAR?<br />
Mesleki yardım ağında, kısa adıyla NEBA,<br />
senin için harika destek teklifleri var.<br />
Gençlere Koçluk Hizmeti (Jugendcoaching);<br />
gençleri zorunlu eğitiminin<br />
sonunda ya da okulu bıraktığında destekliyor.<br />
Bireysel yeteneklerini tanı, mesleki<br />
ilgi alanlarını keşfet, mümkün olan daha<br />
başka okullar ve eğitim seçenekleri hakkında<br />
bilgi edin.<br />
Üretim-Prodüksiyon Okulları (Produktionsschule);<br />
gençleri ve genç yetişkinleri<br />
zorunlu eğitimini tamamlamasından<br />
sonra devam eden okul ve mesleki eğitimlerinde<br />
destekliyor.<br />
18’e dek eğitimle ilgili sorular için<br />
Info@AusBildungbis18.at ‘ye bir mail<br />
yazın, 0800 700 118 numarasını arayın ya<br />
da 2 Mart’tan 5 Mart 2017’ye kadar<br />
Viyana Stadthalle’de BeSt Fuarı’nda<br />
(BeSt Messe) bizi ziyaret edin.