07.09.2014 Views

SURET-SİZ

Tunca Sanat'ın 15 Aralık 2010 - 30 Ocak 2011 tarihleri arasında düzenlediği “Suret-siz’’ adlı sergisi için Mahmut Nüvit'in kaleme aldığı yazısı...

Tunca Sanat'ın 15 Aralık 2010 - 30 Ocak 2011 tarihleri arasında düzenlediği “Suret-siz’’ adlı sergisi için Mahmut Nüvit'in kaleme aldığı yazısı...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

11) İnternet, You Tube paylaşım<br />

sitesinde de gösterimini<br />

bulabileceğiniz bu film iki parça<br />

toplam 15 dakikadır<br />

12) Burhan Doğançay’la 1990<br />

yılında New York taki evinde<br />

yaptığımız banda kayıtlı bir<br />

söyleşide göz yaşları içinde<br />

memuriyetin güvenli sularından<br />

bağımsız sanatçı hayatına<br />

atıldığında ödediği bedelleri ve<br />

çektiği sıkıntıları anlatmıştı.<br />

Bargeman 1908, Nudes in the Forest, 1909-1910, La portie<br />

de cardes 1916, Le elements mecaniques, 1918-23 Fernand<br />

Leger’nin mekanik parçaların ışıltısına olan hayranlığını<br />

gösteren dünya müzelerine dağılmış başlıca yapıtlardır.<br />

Fernand Leger, modern dünyayı ifade etme yollarından biri<br />

olarak, makine estetiğine bağlığını, 1923-24 yıllarında Man<br />

Ray ile birlikte çektiği, La Ballet Mechanique isimli filimle<br />

de gösterir. Sanat tarihinin ilk avangart filmi, adeta kübistlerin<br />

figür analizleri sonucu dağılan figürün yeni bir sentezle<br />

biraraya gelişini temsilen, Charlie Chaplin’in parçalanarak<br />

yeniden şekilden şekile giren imgesiyle biter. 11 Bu film 1935<br />

yılında Charlie Chaplin’in Le Tems Modern de makinaların<br />

temsil ettiği kapitalist üretimde artı değeri tanımlayan, makine<br />

estetiğinin hakim olduğu son sessiz filminin habercisi gibidir.<br />

Cezanne dan bu yana tabiatı geometrik analizlerle görmenin<br />

makine estetiğine vardığı nokta Kazimir Malieviç’in de ilgisini<br />

çekmiştir. Tahta rendeleyen adam, The knifegrinder 1912,<br />

Boy 1928-1932, Mover 1932, bu anlayışın ürünleridir.Bu konik<br />

kıvrımlara Burhan Doğançay sahip çıkarak, çağdaş duvar<br />

estetiğiyle sanat tarihini buluşturma çabalarına 1970li yıllardan<br />

bu yana da bir hayli merhaleler katetmiştir. 1990’lara doğru,<br />

Perfect Curls 1986, Rolling Yellow 1987, Kaleidoscopic Women<br />

Want 1987, gibi resimleri, Burhan Doğançay’ın tüm dünyada<br />

orijinal bir sanatçı olarak selamlanmasına sebep olur. 12<br />

Burhan Doğançay, diğer öncü Türk sanatçıları Şemsi Arel,<br />

Abidin Elderoğlu gibi çağdaş olma yöntemlerinde, geleneksel<br />

sanatları da resmine dahil etme isteklerini de katar. Yine New<br />

York ta ikamet eden çağdaşı Erol Akyavaş gibi ve sanatta<br />

orjinalite, doğu-batı çelişkileri ekseninde, kültür tarihimizde<br />

1950 lere kadar uzanan tartışmaları 1970li, 1980li yıllara taşır.<br />

Double Happiness 1980, Little Homage to Calligraphy 1985,<br />

Calligraphy 1986 gibi çalışmalarında geleneksel sanat, çağdaş<br />

formların gölgesi olarak ifade edilmiştir. Gölge yüzeyde,<br />

çağdaş olan derinliktedir. 1985 yılına tarihlenen isimsiz bir<br />

eserinde (101,6X101,6 cm) gölge, yüzeyde olan (geleneksel),<br />

derinlikte ifade edilen çağdaş neredeyse birbirine eşit<br />

değerde renk tonlarıyla temsil edilir. Derinlikte olan bir hayli<br />

yüzeyde olana yaklaştırılarak yanılsama alanından çıkarılmış<br />

geleneksel olansa koyu espastan kurtarılarak aydınlık bir<br />

fezada daha kuvvetle temsil edilmiştir.<br />

| 9

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!