Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
cennet olsun diye, halk sevgisi dolu<br />
yüreğini çıkarıp orta yere koyarak,<br />
“cesaretiniz varsa gelin” demenin<br />
vaktiydi...<br />
Anadolu’nun kurtuluş umudu olan<br />
devrimin yok edilemeyeceğini tarihe<br />
ateşle yazmanın vaktiydi...<br />
Zafer ya da yenilgiyi, “ödül” ya<br />
da bedeli tercih etmenin vaktiydi…<br />
Vaktiydi feda eyleminin...<br />
Tarih olmuş ve tarih yazmış ebedi<br />
kahramanlarımıza ve geleceğin özgür<br />
insanlarına borcumuzdu bu. Ödeyecek<br />
ve böylece, dünden yarına uzanan<br />
geleneğe, fedadan bir halka da biz<br />
ekleyecektik.<br />
Bir duvar ardına sinip bekleyerek,<br />
kendini korumanın değil, geleceği<br />
korumanın vaktindeydik artık. Ki<br />
herkes kendini korumanın derdindeyken,<br />
geleceği korumak için serdengeçmeyi<br />
onur biliriz.<br />
“Teslim Olun ya da<br />
Ölün” Denildiği Yerde,<br />
Ölmenin Vaktiydi Artık<br />
19 Aralık’ta oligarşinin saldırısı<br />
karşısında en güçlü barikat, feda savaşçıları<br />
tarafından örüldü.<br />
Direniş, 19 Aralık sonrasında da<br />
sürekli farklılaşan koşullar içinde,<br />
oligarşinin başvurduğu yeni taktikler<br />
karşısında kendi biçimlerini yarattı;<br />
oligarşinin her taktiği, direnişin yeni<br />
bir taktiği ve elbette hiç değişmeyen<br />
kararlılığıyla karşılandı. Direniş kendi<br />
kültürünü de yarattı. Bu kültür FEDA<br />
kültürüdür. Bu kültür VEFA kültürüdür.<br />
Bu kültür BAĞLILIK’tır. Bu<br />
kültür SABIRDIR, İRADEDİR, “SO-<br />
NUNA KADAR” diyebilmektir. Bu<br />
kültür DİRENME kültürüdür.<br />
Tarihin En Büyük<br />
Hapishaneler<br />
Direnişi, Dünyanın<br />
Türkiye’sinde Yaratıldı<br />
Tüm saldırılara rağmen; büyük<br />
bedeller ödenerek, büyük bir iddia<br />
ve kararlılıkla sürdürülen direniş,<br />
hiç kuşku yok ki, tüm dünya halkları<br />
için; emperyalizme, faşizme karşı<br />
direnmek diye bir sorunu olan herkes<br />
için tarihi derslerle doludur. Çünkü<br />
dünyanın en uzun, en zorlu, en büyük<br />
hapishaneler direnişi; Anadolu<br />
topraklarında ihtilalin<br />
öncüleri tarafından yaratılıyordu.<br />
Direnişi Yenilmez<br />
Kılan Güç, Örgütlü<br />
Güçtür<br />
Oligarşi, 19 Aralık’ta yaptığı<br />
kanlı katliamla F Tipi<br />
hapishaneleri açmış; tutsakları birüç<br />
kişilik hücrelere atarak ve birbirlerinden<br />
kopararak, örgütlülüğü dağıtıp,<br />
direnişi bitirme hesapları yapmıştı.<br />
Ancak ne 19 Aralık Katliamı, ne<br />
de sonrasındaki F Tipi hücreler direnişi<br />
bitirememişti. Her koşulda direnişin<br />
sürüyor oluşu, kuşkusuz tutsakların<br />
örgütlülüğü sayesindeydi.<br />
Ki zaten oligarşinin hedefi bu örgütlülüğü<br />
bitirmekti. Bu nedenle 19<br />
Aralık’ta diri diri yakmışlar ama hedeflerine<br />
ulaşamamışlardı. Hücrelerin<br />
her türlü zorluklarına, tecrite rağmen<br />
tutsaklar burada da örgütlülüklerini<br />
korumuşlardı. Düşman ne yaparsa<br />
yapsın devrimcilerin beynine kazınmış<br />
olan örgüt bilincini ve disiplinini<br />
yok edemiyor, hedeflerine ulaşamıyordu.<br />
Direniş, bütün dünyaya devrimci<br />
iradenin ve örgütlü gücün yenilmezliğini<br />
bir kez daha ilan etti.<br />
19-22 Aralık’ta fedayı kitleselleştiren<br />
direnişimiz, Alişanlar’ın feda<br />
ruhuyla büyüdü.<br />
19-22 Aralık, tarihte kalan, geçmiş<br />
bir olay değildir. Yaşayan ve devam<br />
eden bir gerçektir. 19-22 Aralık emperyalizmle,<br />
oligarşiyle bir savaşın<br />
adıdır; ezenlerle ezilenlerin savaşı...<br />
Burjuvazi ile proletarya arasındaki<br />
sınıflar savaşının ifadesidir!<br />
Kuşkusuz ki tüm bu hazırlıkların,<br />
kanlı katliamların sebebi ve öncelikli<br />
hedefi devrimciler, Parti-Cepheli Özgür<br />
Tutsaklardı. Ve elbette saldırı<br />
halkın mücadelesineydi. Anadolu’da<br />
mücadeleyi, devrimciliği yok etmek<br />
içindi. 19-22 Aralık saldırısıyla halkımız<br />
korkutulup sindirilmek istendi.<br />
Amaçları bu topraklarda direnişin,<br />
kararlılığın, uzlaşmazlığın sembolü<br />
Parti-Cephe’yi yok etmektir. Halkın<br />
savaşan örgütünü, öncüsünü yok<br />
19-22 Aralık; tarihte kalan, geçmiş<br />
bir olay değildir. Yaşayan ve devam<br />
eden bir gerçektir.<br />
19-22 Aralık; emperyalizmle,<br />
oligarşiyle savaşın adıdır; ezenlerle<br />
ezilenlerin savaşı...<br />
Burjuvazi ile proletarya arasındaki<br />
sınıflar savaşının ifadesidir!<br />
ederlerse, halkın direnme dinamiklerini<br />
bitirip halkı umutsuzlaştırabilirlerdi.<br />
Direnişin<br />
Düşürdüğü Maskeler!<br />
Gerek 19-22 Aralık direnişi, gerekse<br />
7 yıllık Büyük Direniş, adeta<br />
bir turnusol işlevi yerine getirmiş,<br />
gerçeklerle gerekçeler, keskinliklerle<br />
pasifizm, oportünizmle devrimci çizgi,<br />
reformizmle devrimcilik arasındaki<br />
farkı göstermiştir.<br />
İki politika, iki yol vardı. Biri direnmeyenlerin<br />
yoluydu, teslimiyete<br />
çıkıyordu. Diğeri ise direniş yoluydu,<br />
uzun ve zorluydu. Birinci yoldan<br />
her kim, kişi, örgüt, parti yürüyorsa<br />
çürüyordu. İkinci yoldan gidenler<br />
ise çok bedel öder; ama zafer kazanılırdı.<br />
Öyle de oldu!<br />
19-22 Aralık Katliamı’ndan sonra<br />
PKK’sinden EMEP’ine, ÖDP’sinden<br />
TKP’sine hepsi cenazemizi kaldırmaya<br />
hazırlandılar. Onlara göre direniş<br />
bitmişti. Devrimci hareketin<br />
operasyonla tasfiye edildiği, “devrimci<br />
demokrasinin” artık bittiği, hareketin<br />
bir daha kendini toparlayamayacağı<br />
tespitleri yapılıyordu. Tarih<br />
direnenleri de, direniş kaçkınlarını<br />
da yazıyordu sayfalarına...<br />
“Cepte Keklik mi<br />
Sandınız?” (EMEP)<br />
“Aynı Mahalleden<br />
Değiliz” (ÖDP)<br />
“Farkımızı Koyduk<br />
İyi Oldu” (PKK)<br />
“Cepte keklik mi sandınız?” diyerek;<br />
zulmü, ölümleri ve direnişi<br />
seyrettiler. “Aynı mahalleden değiliz”<br />
diyerek,;19 Aralık’ı ve Nazi kamplarına<br />
dönen F Tiplerini görmezden<br />
geldiler, “orada” artık onlardan kimse<br />
Sayı: 501<br />
Yürüyüş<br />
27 Aralık<br />
2015<br />
DİRENECEĞİZ KAZANACAĞIZ!<br />
11