Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Kürdistan’da<br />
Tek Yol Devrim<br />
Kürt Halkı Teslim Alınamayacak!<br />
Katli̇amların Hesabını Soracağız!<br />
Kürdistan’ın belli başlı bazı il ve<br />
ilçelerinde aylardır devam eden sokağa<br />
çıkma yasakları ve katliamları<br />
boyutlanarak devam ediyor. Katliamların<br />
yaşandığı yerlerden halk göç<br />
ediyor. Devlet ise tanklarla, havanlarla<br />
kentleri yerle bir ediyor, çocuk büyük<br />
demeden her gün insanlar katlediliyor.<br />
Devlet yüzlerce insanın katledildiği<br />
açıklamalarını yapıyor. Bölgeden<br />
göç eden insanların sayısı ise yüzbinleri<br />
buluyor. Buna karşılık saldırıların<br />
hedefi olarak belirlenen Kürt<br />
milliyetçi hareketin yaklaşımı ise sıradan<br />
bir tepkinin ötesine geçemiyor.<br />
Onca katliama, saldırıya denk düşecek<br />
bir tepki ortaya koymuyor. Yaşanan<br />
katliamlar halka karşı yapılan<br />
katliamlardır ve oligarşi bu konuda<br />
yalnız da değildir. Katliamın baş destekçileri<br />
her zaman olduğu gibi emperyalist<br />
devletlerdir, ABD ve AB’dir.<br />
Saldırı ve Katliamlar<br />
Halkı Sindirmeye<br />
Yöneliktir!<br />
Başta Cizre, Silopi, Sur, Nusaybin<br />
ve Derik olmak üzere Kürdistan’ın<br />
bir çok ilçesinde uygulanan sokağa<br />
çıkma yasakları altı aydır devam ediyor.<br />
Belli sürelerle konulan sokağa<br />
çıkma yasakları kimi ilçelerde defalarca<br />
gündeme getirilerek neredeyse<br />
kesintisiz bir hal aldı. Ve bu ilçeler<br />
başta olmak üzere Kürdistan’da kapsamlı<br />
bir saldırı için devlet büyük<br />
bir güç yığınağı yaptı. On bin kişilik<br />
bir güçle operasyon yaptıklarını açıklıyorlar.<br />
Basına yansıdığı kadarıyla 14 general,<br />
26 albayın komuta ettiği bu<br />
büyük gücü denetlemek ve yönlendirmek<br />
amacıyla geçtiğimiz günlerde<br />
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar<br />
yanında kuvvet komutanlarıyla birlikte<br />
bizzat bölgeye gitmiştir.<br />
İlk olarak 17 Ağustos tarihinde<br />
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde uygulanan<br />
sokağa çıkma yasağı bugüne<br />
kadar Diyarbakır'ın Sur, Bismil, Yenişehir,<br />
Lice, Silvan, Hani ve Hazro,<br />
Şırnak'ın Cizre ve Silopi ile Mardin'in<br />
Nusaybin, Dargeçit ve Derik ilçeleri<br />
başta olmak üzere yedi ilin 21 ilçesinde<br />
uygulandı. Tümünde toplamda<br />
200’lü günleri geride bırakan sokağa<br />
çıkma yasaklarının olduğu ilçelerde<br />
halka karşı pervasız saldırı ve katliamlar<br />
yaşandı.<br />
Basına yansıyan bilgilere göre<br />
son on bir aylık süre içinde 195<br />
gerilla veya milis, 157 de sivil hayatını<br />
kaybetmiştir. Bu katliamların büyük<br />
kısmının son altı ay içinde gerçekleştiğini<br />
söylemeye gerek yoktur. Ve<br />
bunların içinde bir çok çocuk ve<br />
yaşlı insanın da olduğu bilinmektedir.<br />
Devlet sokağa çıkma yasağı uyguladığı<br />
ilçelerde tanklarla, havanlarla<br />
ve ağır makinalı silahlarla evleri<br />
yerle bir etmektedir. Halkın göç yollarına<br />
düşmesi için de elinden geleni<br />
yapmaktadır.<br />
Şu ana kadar 300 bin kişinin göç<br />
ettiği belirtilmektedir. Ve bu sayı<br />
gün geçtikçe artıyor. Göçlerin artması<br />
için panik yaratmaya çalışan devlet<br />
geçtiğimiz günlerde operasyona başlamadan<br />
önce öğretmenlere mesaj<br />
çekerek, izinli olduklarını belirtti.<br />
Yani geliyorum dedi. Böylece halkı<br />
paniğe sevk ederek göç yollarına düşürmeyi<br />
hedeflemişlerdi.<br />
Saldırılara ilişkin olarak Yurtsever<br />
Devrimci Gençlik Hareketi (YDG-<br />
H) sorumlularından Çekdar isimli<br />
bir militan Özgür Gündem gazetesine<br />
şunları söylüyor:<br />
“Burada en çok halk hedef alınıyor.<br />
Halk korkutularak sindirilmek<br />
isteniyor. Onun için de en fazla halka<br />
saldırıyorlar. Halkı psikolojik ve ekonomik<br />
olarak sindirmek istiyorlar.<br />
Bu iki şey üzerinde çok duruluyor.<br />
Göçertme politikasıyla her ikisini<br />
bir arada yapmak istiyorlar. Mesela<br />
infazlarla da korkutmak, terbiye<br />
etmek istiyorlar. Bakın sitelerine<br />
en çok işledikleri bu iki temadır.<br />
Zorla bir göçertme politikası var.<br />
Mesela evler hedef alınarak saatlerce<br />
bomba atar ve A-4 silahlarıyla<br />
tarayabiliyorlar. Halka, “burada<br />
artık size yaşam alanı yok’ mesajı<br />
veriyorlar. İnsanlar, mahalleler bu<br />
şekilde yalnızlaştırılmak isteniyor.<br />
Sonuç almayı umdukları yol budur.”<br />
(20.12.2015, Özgür Gündem)<br />
Devletin hendekler bahanesine<br />
ilişkin de şunları belirtiyor:<br />
“Hendekler bahane. Bu devlet,<br />
Kürtlere karşı tasfiye planını devreye<br />
koymuştu. Ne yapsaydık da yine bu<br />
saldırılar olacaktı. Bu çok eskiden<br />
verilmiş bir karardı. Hendekler olmasaydı<br />
başka bir şey bahane olurdu.<br />
Osmanlı paşaları gibi kelle istenecekti.<br />
Baksanıza son birkaç ayda kaç<br />
kadın, çocuk katledildi. Kaç yaşlı ve<br />
genç katledildi.”<br />
Kısacası oligarşi Kürdistan’da<br />
Kürt halkını hizaya çekmek istiyor.<br />
Teslim almak istiyor.<br />
Bunun için devletin her ağzını<br />
açan yetkilisinin ağzından kan damlıyor.<br />
Kürdistan’da onlarca katliam<br />
yapmış olan bir devlet geleneğinin<br />
bugün her türlü kontrgerilla yöntemiyle<br />
halka karşı açtığı bir savaş<br />
Sayı: 501<br />
Yürüyüş<br />
27 Aralık<br />
2015<br />
Kürt milliyetçi hareketini<br />
bölgede kendi kara güçleri olarak<br />
kullanmak istemelerine rağmen<br />
halkın hizaya getirilmeyip<br />
direndiği koşullarda bu gücü<br />
değerlendirmenin maddi zemini<br />
de ortadan kalkmış olacaktır.<br />
Çünkü, halk desteğine sahip<br />
olmayan veya halkın sürekli<br />
sorun çıkardığı bir yerdeki<br />
gerilla güçleri halka rağmen<br />
emperyalizmin istediği gibi<br />
kullanabileceği bir güç olmazlar.<br />
Emperyalistler bu nedenle halkı<br />
hizaya getirmeyi temel önemde<br />
görüyorlar.<br />
DİRENECEĞİZ KAZANACAĞIZ!<br />
23