26.12.2015 Views

HhHLMkHD

HhHLMkHD

HhHLMkHD

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayı: 501<br />

Yürüyüş<br />

27 Aralık<br />

2015<br />

yoktu. “Farkımızı koyduk iyi oldu”<br />

diyerek; kendilerinin artık devrimcilerden<br />

farklı olduğunu gösterip, direnişle<br />

yollarını ayırdılar. Böyle bir saldırı<br />

karşısında direnilmemesi “fark<br />

koymak” olarak açıklanabiliyordu.<br />

19 Aralık’ın hemen ertesinde “devrimci<br />

demokrasinin sonunun geldiğini,<br />

tasfiye edildiğini” (SİP Genel Başkanı<br />

Aydemir Güler’in 22 Aralık 2000’deki<br />

açıklaması) belirtip, alelacele “ölüm<br />

ilanımızı” verenler de çıktı.<br />

Reformizm bekliyordu ki, devrimci<br />

hareket tasfiye edilince, meydan kendilerine<br />

kalacak; oligarşinin çizdiği<br />

sınırlar içinde, kendilerini eleştiren,<br />

sorgulayan hiçbir güç olmaksızın istedikleri<br />

gibi solculuk, komünistlik<br />

oyununu oynayabileceklerdi...<br />

19 Aralık’ta şehitler verilirken, onlar<br />

direnişin dışında kaldılar. Bu tavır,<br />

daha sonra bizzat PKK önderi Abdullah<br />

Öcalan tarafından “farkımızı<br />

koyduk iyi oldu” sözleriyle tarih önünde<br />

tescil edildi. Direnişin dışında kaldıkları,<br />

düşmanın manevralarına kolaylık<br />

sağladıkları gibi, sonrasında direnişe<br />

ideolojik olarak da saldırmaktan<br />

geri durmadılar. PKK’nin tarihine ve<br />

siyasi çizgisine damgasını vuran pragmatizm<br />

ve benmerkezcilik, 19-22 Aralık<br />

Direnişi’ni; “Barış sürecine zarar<br />

vermek”le, “komplo” ile suçlayabilecek<br />

kadar çarpık bir noktaya kadar savurmuştur<br />

onları.<br />

Direniş; reformistlerin, oportünistlerin,<br />

Kürt milliyetçilerinin, tüm çevrelerin<br />

hesaplarını bozdu, maskelerini<br />

düşürdü.19-22 Aralık ve F Tipleri onların<br />

beklediği, “tahlil ettiği” gibi gelişmedi.<br />

Devrimci hareket, bu büyük<br />

katliama ve kuşatmaya rağmen dünyanın<br />

en büyük hapishaneler direnişini<br />

örgütledi ve devrimciliği yeniden tanımladı.<br />

19-22 Aralık Katliamı’nın<br />

Sürdürücüsü AKP’dir!<br />

15 Yıldır Katiller<br />

Yargılanmadı,<br />

Biz Yargılayacağız!<br />

19-22 Aralık Hapishaneler Katliamı’nın<br />

üzerinden 15 yıl geçti. Katiller,<br />

siyasi sorumlular hala yargılanmadı.<br />

Katliam yapıldığında iktidarda DSP,<br />

MHP ve ANAP’tan oluşan koalisyon<br />

hükümeti vardı. O gün iktidarda bir<br />

başka parti de olsa yapılacaktı bu katliam.<br />

Çünkü 19-22 Aralık Katliamı’nın<br />

arkasında ABD ve AB emperyalistleri<br />

vardı.<br />

Elbette sorun hapishaneler sorunu<br />

değil, DHKP-C’nin, devrim umudunun<br />

Anadolu topraklarından yok edilmesi<br />

sorunuydu. DHKP-C yok edilmeden<br />

ülkede istikrar sağlanamaz, IMF politikaları<br />

hayata geçirilemezdi. DHKP-C<br />

yok edilsin ki, Anadolu toprakları yağma<br />

ve talana açılabilsindi...<br />

Ki zaten 19-22 Aralık’ın katillerinden<br />

Zeki Bingöl, yıllar sonra 19<br />

Aralık “Hayata Dönüş” Operasyonu’nun<br />

DHKP-C’yi bitirmek için yapıldığını<br />

itiraf edecekti.<br />

Katliamın sorumluluğunu bugün<br />

AKP taşımaktadır. Aradan 15 yıl geçti,<br />

AKP 19 Aralık Katliamı’nın sorumlularını<br />

hala yargılamadı. Bırakın yargılamayı,<br />

katilleri aklamak için ellerinden<br />

gelen her şeyi yaptılar. Çünkü<br />

AKP döneminde 19 Aralık katliam<br />

politikaları hiç bitmedi. Bugün Suruç’ta,<br />

Ankara’da, Cizre’de, Nusaybin’de...<br />

yaşananlar 19 Aralık’ın devamından<br />

başka bir şey değildir.<br />

AKP, F Tipi tecrit politikasını iktidarları<br />

boyunca sürdürdü. 25 kişi<br />

AKP’nin tecrit politikalarının sonucunda<br />

katledildi.<br />

25 devrimci tutsağın katilidir AKP.<br />

Bugün 19 Aralık Katliamı’nı, tecrit<br />

politikalarını havalandırmalara taktıkları<br />

kameralarla, avukat görüş yerlerine<br />

cam kafes yaparak, ağırlaştırarak<br />

sürdürüyorlar. Hasta tutsakların tedavilerini<br />

engelleyerek, katlederek sürdürüyor<br />

AKP 19 Aralık Katliamı’nı...<br />

AKP, bu politikalarını; Berkin Elvan’ı,<br />

Günay Özarslan’ı, Dilek Doğan’ı ve<br />

Ermenek’te, Soma’da madencileri katlederek<br />

sürdürüyor.<br />

Emperyalistler ve işbirlikçi katiller;<br />

ne yaparlarsa yapsınlar, Anadolu topraklarından<br />

umudu yok edemediler...<br />

Çünkü halk susmuyor artık; devrimcilerle<br />

birlikte ekmek istiyor, adalet<br />

arıyor. Bu yüzden saraylarınıza dayanıyor.<br />

19 Aralıklar’ın, Büyük Direniş’in<br />

izinden Haziranlar’ı yaratıyor.<br />

Umudun Çocuğu Berkin için milyonlar<br />

olup sokaklara akıyor. Günay oluyor;<br />

kendi geleneklerine göre cenazelerini<br />

uğurlamak için bile 80 saat ölümüne<br />

direnmek, çatışmak zorunda kalıyor.<br />

Biliyoruz ki teslim olmayanlar<br />

ölmez! Direnen, savaşan<br />

kazanır, direnmeyen<br />

çürür ve ölür.<br />

Sonuç Olarak;<br />

1- F Tipi tecrit hapishaneleri emperyalizmin<br />

bir projesidir: Emperyalizm,<br />

çıkarlarının önünde ENGEL olarak<br />

gördüğü ve TESLİM ALMAK<br />

İSTEDİĞİ GÜÇLERİ önce TECRİT<br />

edip YALNIZLAŞTIRIR ve sonra da<br />

TERÖRİZM demagojileriyle İM-<br />

HA’ya yönelir. Bu politikanın temelinde<br />

fiziki imhadan çok BEYİNLE-<br />

RİN İMHA EDİLMESİ yani DÜ-<br />

ŞÜNCELERİN TESLİM ALINMASI<br />

ön plandadır.<br />

2- Sorun tek başına F Tipi meselesi<br />

değildi, asıl olarak Türkiye topraklarından<br />

devrim umudunun silinmesiydi.<br />

Bunun için öncelikle devrimcilerin,<br />

özelde de Parti-Cepheliler’in teslim<br />

alınması, imha edilmesi gerekiyordu.<br />

3- Düşmanın imha saldırıları karşısında<br />

Özgür Tutsaklar’ın direniş biçimi<br />

Ölüm Orucu direnişi ve FEDA<br />

olacaktı. 20 Ekim 2000’de büyük direniş<br />

başladı. Oligarşi; direnişi bitirmek,<br />

tutsakları teslim almak ve tüm halka<br />

gözdağı vermek için 19-22 Aralık Katliamı’nı<br />

yaptı. Bu katliam saldırısında<br />

28 tutsak katledildi.<br />

4- Büyük Direniş; düşmanın katliamlarına,<br />

F Tipi tecrit hücrelerine, burjuva<br />

medyanın sansürüne, oportünizmin,<br />

reformizmin tüm saldırılarına rağmen<br />

7 yıl sürdü. 122 kahramanımızla kazandığımız<br />

zafer tarihe mal oldu. Devrimci<br />

hareketin kanla yazılan tarihine<br />

yeni zafer ve direniş gelenekleri eklenirken,<br />

direnmeyenler ise tarihin utanç<br />

sayfalarında yerini aldı.<br />

5- Katliamın ardından 15 yıl geçti;<br />

katiller yargılanmadı. 19-22 Aralık;<br />

etimizdeki yanık, bilincimizdeki öfke,<br />

sorulacak hesabımızdır. Seyhanlar’ın<br />

kömürleşen bedenlerini hiçbir güç<br />

bize unutturamaz; hesabını sormadan<br />

bize ölüm, katillere rahat yok. Bekleyin,<br />

bizim de günümüz gelecek!<br />

12<br />

ADALETSİZLİĞE TESLİM OLMAYACAĞIZ!

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!