Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Ayrıca bu konuda bu kadar gayretkeşlik<br />
gösteren ye gençliğe söven polislerin<br />
bunu ne gibi bir maksatla yaptıkları,<br />
aralarında kızıl eğilimli olanların<br />
bulunup bulunmadığını da araştırmak<br />
Emniyet Müdürlüğü için bir vazifedir.<br />
Gençlere gelince: Millî ahlâkı tahrip<br />
edici ve komünist eğilimli eserlere karşı<br />
protesto nümayişleri yapmak elbette<br />
haklarıdır ve doğrudur, ancak mantar<br />
tabancası atmak ve karanlıkta döşemeleri<br />
kesip tahrip etmek gibi yapıldığını<br />
haber aldığımız hareketleri doğru<br />
bulmuyoruz. Sinema sahiplerini<br />
gençlik heyetleri halinde ziyaret etmek<br />
ve onların milli duygularına ve vicdanlarına<br />
hitap etmek daha iyi bir <strong>yol</strong>dur.<br />
Böyle bir hitap karşısında elbette ki<br />
onlar da fazla İsrar etmezler.<br />
•<br />
TÜRKİYE'DE GİZLİ TEŞKİLÂT!<br />
«Ta Nea» (Atina) gazetesi Türkiyeyi<br />
de ziyaret etmiş olan Horace Sherman<br />
Miller adlı bir Amerikalının Yunanistan,<br />
Türkiye ve ispanya hakkındaki<br />
görüşlerini belirten bir yazısını yayınlamaktadır,<br />
işte manalı bir parçası:<br />
«Komünizmle ve kapitalizmle işbirliği<br />
yapan gizli Yahudi teşkilâtlan var,<br />
bunlar bin yıllık bir plânın gerçekleşürilmesine<br />
çalışıyorlar: Dünyayı hükümleri<br />
altına almak. Bugün hükümetlerin<br />
çoğu onların âletleridir, âlet<br />
olmayanlar ise diktatörlükle suçlandırılmaktadır.»<br />
•<br />
ÇEKLERİN İSYANI<br />
1 Mayıs günü Pragda (Çekoslovakyada)<br />
Üniversite öğrencileri rejime karşı<br />
nümaviş yaptılar. Eski bir geleneğe<br />
uvarak büyük Çekoslovak şairi Karel<br />
Hynek Machanın heykeli etrafında toplanan<br />
2000 kadar öğrenci toplantıyı kısa<br />
zamanda siyasî hakların kısılmasına<br />
ve açlığa karşı bir gösteri haline<br />
getirdi. Başlıca sloganlar şunlardı:<br />
«-Kahrolsun Komünizm», «Günde üç<br />
patates, işte çalışmamızın bedeli», «Gagarinimiz<br />
ve Titovumuz var amma yiyecek<br />
ekmeğimiz yok» v.s. Halkın da<br />
katıldığı bu gösteri makineli tüfekli<br />
polisler tarafından kuşatılmış ve pek<br />
çok kişi yakalanmıştır.<br />
Bu kahramanca hareket bastırılmıştır,<br />
fakat Çekoslovakyada herşeyin hiç<br />
de iyi olmadığını göstermiştir. Çekoslovak<br />
milleti kadere boyun eğmiş savılmaz.<br />
•<br />
SPORDA RUSYA'YA BOYKOT<br />
«Tribüne de Geneve» (Isviçrenin ve<br />
belki de dünyanın en ciddî gazetesi),<br />
2fe Şubat 1962 tarihli sayısında özet<br />
olarak şunları yazıyor: «isviçre Jimnastik<br />
Federasyonu Rusya ve onun esiri<br />
olan milletlerle her türlü spor temaslarını<br />
yasak etmiştir. Ancak bu<br />
esir diyarlarda olmamak şartile milletlerarası<br />
karşılaşmalara isviçreliler<br />
de katılabileceklerdir.»<br />
"<br />
ADALET<br />
Son sayısı birçok yeniliklerle çıktı.<br />
Anafartalar Cad. 663 — izmir.<br />
Nejdef Soncor'ın itirafi nrg cevapları<br />
(Sosyalizm maskesi altında Türk milletini malûm ağu ile zehirlemeye<br />
çalıdan dergilerden birisinde milliyetçiliğe ve milliyetçilere<br />
yapılan saldırmalar devam edip duruyor. Bu dergilerden birisinde<br />
arkadaşımız Nejdet Sançar aleyhinde, birtakım iftira ve yalanlarla<br />
dolu bir yazının çıktığı da dergiyi takip edenlerin malûmudur.<br />
Kremlin'in «İftira et, tutmasa da iz bırakır» prensibine uygun olarak<br />
yapılan bu kasıtlı neşriyattan üzüntü duyan genç Türkçülerden<br />
bâzıları: «Nejdet Bey bu namussuzlukları neden cevaplandırmıyor?»<br />
diye bize sormakta idiler. Bayram tatilinden istifade ile Ankaraya<br />
gitmiş olan değerli arkadaşımız Fahri Ersavaş, Nejdet Sançar'ı<br />
da ziyaret etmiş ve kendisiyle bu konuda konuşmuştur. Bu röportajı<br />
aynen veriyoruz.)<br />
Nejdet Sançar'ı evinde ziyaret ettim.<br />
Uzun konuşmamız sırasında, söz,<br />
sosyalizm perdesi altında komünizm<br />
propagandası yapan bir derginin iftira<br />
ve yalanlarına gelince, Nejdet Beye<br />
aleyhinde o dergide bir yazının çıktı<br />
ğını haber verdim.<br />
Cevap olarak dedi ki:<br />
— Bu derginin ilk sayısı çıktığı zaman<br />
Zeki Sofuoğullarında idik. O gün<br />
komünizm propagandası yapan bir dergiyi<br />
satın alarak ona para j'ardımı yapar<br />
bir duruma düşmemek için, almama<br />
kararını verdik. Ben o gündenberi<br />
bu karara uyuyorum. Bu sebeple o paçavrayı<br />
bugüne kadar elime almış değilim.<br />
— Bu dergiyi ben de almıyordum,<br />
dedim, ancak Ankara'ya gelirken genç<br />
arkadaşlar son iki sayısını verdiler.<br />
Oradan aleyhinizdeki iddiaları madde<br />
madde tesbit ettim. Onları birer birer<br />
size söyliyeyim de cevaplarınızı umumî<br />
efkâra intikal ettirmiş olayım.<br />
— Hayhay, buyurun.<br />
— Birincisi şu : Atatürk öldüğü zaman<br />
siz bu ölümü «geberdi!» sözü ile<br />
ifade etmişsiniz ve bunun üzerine okulun<br />
müdürü size bir tokat atmış filân,<br />
falan...<br />
Nejdet Sançar, gülümsiyerek şunları<br />
söyledi:<br />
— Bu yalanı ilk olarak Hasan Ali<br />
söylemişti. Kenan Öner dâvası sırasında,<br />
bizler, merhum Kenan Öner'in şahitleri<br />
olarak mahkemede ifade verip<br />
de gerçekleri ortaya koyunca, Hasan<br />
Ali, şaşkına dönmüş ve meşhur «Müdafaa»<br />
sında hepimize iftiralar atmaya<br />
çalışmıştı. Benim payıma düşen de işte<br />
bu Atatürk düşmanlığı martavalı olmuştu.<br />
Bugün artık aklı başında ve düşünce<br />
sahibi herkes biliyor ki, komünizme<br />
karşı olan kimselere yapılan en beylik<br />
isnad Atatürk düşmanlığıdır. Dün<br />
olduğu gibi bugün de bütün Kremlin<br />
uşakları bu mide bulandırıcı yalanı kızıl<br />
bir sakız gibi ağızlarından hiç eksik<br />
etmiyorlar.<br />
Hasan Âli'ye, 1947'de yayınladığım<br />
RÖPORTAJ<br />
Nejdet Sançar<br />
«Hasan Âli ile Hesaplaşma» adlı broşürümle<br />
hakuttiği cevabı ve gerekli<br />
dersi vermiştim. İddiasının nasıl kuyruklu<br />
bir yalan olduğunu da, o zaman<br />
Sivas Öğretmen Okulunda talebelerim<br />
bulunan gençlerin bir kısmının bana<br />
gönderdikleri mektupları broşürde yayınlamak<br />
suretiyle isbat etmiştim. Broşürü<br />
getireyim de o mektupları birlikte<br />
okuyalım.<br />
Nejdet Bey kütüphanesinden getirdiği<br />
broşürden, mektupların yer aldığı<br />
rayfaları açtı ve okudu. Bunlar İnebolu<br />
Ortaokulu matematik öğretmeni<br />
Mehmet Saygı, Pamukpınar Köy Enstitüsü<br />
öğretmeni Süleyman Bumin,<br />
Tokat Gazipaşa Okulu öğretmeni İhsan<br />
Tuncay ve Zile İlkokulu öğretmeni Rifat<br />
Başdoğan'dan gelmişti v. hepsi de<br />
Hasan Âli'nin iddiasını yalanlıyorlardı.<br />
I'ejdet Sançar:<br />
— İşte, dedi, bugünkülerin o günkü<br />
ağababası Hasan Âli'nin iddiasının nasıl<br />
bir kuyruklu yalan olduğu, Sivas<br />
Öğretmen Okulunda o yıl talebelerim<br />
3IÎLLÎ YOL [D