Aziz Nesin
Aziz Nesin
Aziz Nesin
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
- Siz daha dün, delileri kaçırmamak için çalışanlar arasında değil miydiniz?<br />
Müdür bu soruya,<br />
- Evet, diye karşılık veriyordu.<br />
-İçeri kapatılanların akıllı olduklarını bilmiyor musunuz?<br />
- Biliyorum.<br />
- Sizi buraya kim müdür yaptı?<br />
- Deliler.<br />
- Öyleyse, nasıl oluyor da, kendiniz de akıllı olduğunuz halde içerdeki akıllı arkadaşlarınızı<br />
dışarı bırakmıyorsunuz?<br />
Müdür, bu soruya çok kısa ve kesin şu cevabı vermişti:<br />
- Arkadaş, vazife vazifedir. İşte o kadar.<br />
Yine düne kadar akıllı olan hastanenin müdür yardımcısı, gazetecinin bu sorusuna,<br />
- Beyanat vermeye yetkili değilim, diye cevap vermişti.<br />
Başgardiyan ise,<br />
- Söyleyeyim ama, sakın gazeteye yazmayın, sonra işimden olurum, diye rica ettikten sonra<br />
şöyle demişti:<br />
- Beni bu akıllıların başına gardiyan yapanların deli olduklarını biliyorum, ama içerdekileri yine<br />
de<br />
DELİLER BOŞANDI<br />
salıveremem. Sonra deliler beni de içeriye kaparlar. Korkarım.<br />
Gazetecilerin yazdıklarına bakılırsa, deliler Ari-sontopolis şehrine yayılmışlar, hatta belediye<br />
dairesini bile ele geçirmişlerdi.<br />
Radyo, öğle yayınında daha korkunç haberler verdi. Deliler belediye dairesinden sonra telefon,<br />
sular, elektrik ve taşıt araçları idareleri gibi, şehrin bütün can damarlarını ellerine<br />
geçirmişlerdi. Sekizyüz-seksen deliye karşı beşbin kişi çarpışıyordu. Ayrıca yardımcı kuvvetler<br />
de yoldaydı. Delilerin en büyük kazancı ve kurnazlığı, ele geçildikleri yerlerin yönetimini<br />
kendilerinden birine vermemeleri, boşuna kuvvet harcamamalarıydı. Neresini ele geçirirlerse, o<br />
yerin başına bir akıllı koyuyorlar, kendileri hiç kuvvet kaybetmeden boyuna ilerliyorlardı.<br />
İnanılması zor ama, o günkü akşam gazeteleri, delilerin, emniyet müdürü ile şehrin<br />
başsavcısını değiştirmediklerini, yerlerinde bıraktıklarını yazıyorlardı. Bir gazete, bunun<br />
sebebini şehri baştan başa eline geçiren delilerden birine sormuş, aldığı cevabı da yazmıştı.<br />
Deli şöyle diyordu: "Günün birinde yine akıllılar duruma hâkim olur, işbaşına geçerlerse, neden<br />
başsavcıyla, polis müdürünü değiştirmeyeceklerse biz de aynı sebepten onları değiştirmedik.<br />
Daha iki gün önce bizim aleyhimizde olmalarının cezasını, bugün bizimle birlik olarak<br />
ödemektedirler."<br />
116<br />
Delilerin, ayaklanışlarından üç gün sonra, radyo, bütün memlekete nerdeyse hâkim olmak<br />
üzere bulunduklarını acı acı itiraf ediyordu.<br />
Delilerin önünde yenilgiye uğrayan Feld Mareşal Fonder Hiç, bu bozgunun nedenini şöyle<br />
açıklıyordu:<br />
"Biz, akıllı insanlarız. Buyüzden akıllı insanların savaş yöntemleri ve akıllı insanların koyduğu<br />
kurallara göre savaşıyoruz. Oysa kural mural takmayan delilerin ne zaman, nerede, ne<br />
yapacaklarını kestiremiyoruz. Bu deli kısmı hesaba sığmaz işler yapıyor. Mesela, en yiğit<br />
komutanlarımızı güldürmek suretiyle savaşın ciddiyetini bozuyor, sonra da bütün birliklerimizi<br />
esir ediyorlar. Biz, bu savaş denen işin şakaya gelir yanı olmadığını bitürlü delilere<br />
anlatamıyoruz, işi deliliğe vuruyorlar. Onları yenmek için, kullandıkları yöntemleri öğrenmek<br />
zorundayız. Bunun için de delilik kursları açmış bulunuyoruz. Pek yakında Arisontopolis halkı,<br />
bütün delileri kıskıvrak bağlayıp yeniden tımarhaneye tıktığımızı görecektir. Allah akıllılarla<br />
beraberdir."<br />
Sonuç hiç de Feld Mareşal Fonder Hiç'in dediği gibi çıkmadı. Akıllılara gösterilen delilik kursu o<br />
kadar başarılı olmuştu ki, kurs sonunda deliren bütün akıllılar, başlarında Feld Mareşal Fonder<br />
Hiç olduğu halde delilere katılmışlardı.<br />
Gazeteler de, ilkin yavaş yavaş derken apaçık delileri tutmaya başladı.<br />
DELİLER BOŞANDI<br />
Bundan sonra duyulanlar gitgide korkunçlaştı. Deliler gittikçe işi azıttı. Bütün Arisontopolis<br />
hükümet adamlarını, ileri gelenlerini yakalamışlar, on gün önce kaçtıkları tımarhaneye<br />
kapatmışlardı.