04.04.2013 Views

Aziz Nesin

Aziz Nesin

Aziz Nesin

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

- Bizi yine o akıllıların eline mi bırakacaksınız?<br />

- Sizde hiç acıma duygusu yok mu? Bizi yüzüstü bırakıp nereye gidiyorsunuz?<br />

132<br />

Deliler bu yalvarmalara kulak asmadılar. Hep birden tımarhanenin yolunu tuttular. Akıllıları<br />

çıkarıp kendileri içeri girdiler. Akıllılar tımarhaneden boşanır boşanmaz hemen delilerin üstüne<br />

kapıları kapadılar. Sonra, Arisontopolis'te delilerin bozduğu ne kadar iş varsa hepsini yeni<br />

baştan düzeltmeye başladılar. Bu da o kadar kolay olmadı. Çünkü, bir delinin bozduğunu kırk<br />

akıllı düzeltemez, demişler. Bugün hâlâ Arisontopolis'te pek seyrek de olsa düzgün biriki iş<br />

varsa, deli sanılanların zamanından kalmadır.<br />

Deliler Boşandı adlı kitaptan<br />

Bir Günlük Yumurtanın Hayatı<br />

lsağıdaki nutuk bir yumurtaya, ikinci yıldönümü münasebetiyle yapılan jübilede, kalabalık<br />

horoz ve tavuklar önünde, bir horoz tarafından verilmiştir:<br />

-Muhterem tavuklar, horozlar!..<br />

Bugün jübilesini yaptığımız, dünyaya gelişinin ikinci yıldönümünü idrak eden bir günlük<br />

yumurtadır. Size, bu münasebetle, kısaca hayatını anlatmayı faydalı buldum. Bu yumurta,<br />

1953 yılı 21 Mayıs'ında saat ll'de, Gümüşhane ilinin Kelkit ilçesinin İncek köyünde Mahmut<br />

Ağanın kümesindeki follukta dünyaya çıktı. Annesi tarafından legorn, plimut ve denizli cinsleri<br />

gibi asil bir aileye dayanır. Baba tarafı, eldeki kayıtlara göre sarih olarak bilinmemekle beraber<br />

komşu kümesin kırmızı tüylü horozu tarafından annesinin baştan çıkarıldığı, yine annesinin<br />

düşmanları tarafından söylenir. Bu yumurta, yumurtlandıktan<br />

134<br />

otuzdört gün sonra bir kuluçkanın altına konulursa da, bu otuzdört günde bayatladığından<br />

içinde bir civcivin yalnız baş kısmı meydana gelebilmiştir. Kuluçka tavuk civcivleriyle lohusa<br />

yatağından kalktığı zaman, Mahmut Ağanın kızı Ayşe de, bu yumurtayı köy bakkalına götürüp,<br />

onu bir mavi boncukla değiştirmiştir... Haziran ayında köyden yumurta toplayan bir çergici,<br />

bakkala on tane "Namaz Hocası" ve "Âşık Garip" vermiş, karşılığında bakkaldan, arada<br />

jübilesini yaptığımız yumurta da bulunan üçyüz yumurta almıştır. Yumurtaları eşeğine<br />

yükleyen çergici, köylerde bir ay dolandıktan sonra, bu yumurtaları Kelkit kazasında bakkal<br />

Hacı Ömer'den aldığı yarım kilo tozşekerle değiştirmiştir. Hacı Ömer'in dükkânında kırkbeş gün<br />

dinlenen yumurtamızı Hasan Hoca adında bir yumurta tüccarı almış öbürleriyle beraber bir<br />

sepete koyup Gümüşhane'ye getirmiş, burada tüccar Hafız Ali'ye satmıştır.<br />

Hafız Ali, yumurta fiyatlarının yükselmesini iki ay bekledikten sonra, iyi fiyatla yumurtaları bir<br />

yumurtacıya devretmiştir. Bu adam, adı geçen yumurtamızla öbürlerini samanlı bir sandığa<br />

doldurmuş, kamyonla Giresun'a yollamış ve oradaki bir tüccara satmıştır. Bu tüccar da<br />

yumurtaları vapurla istanbul'da yumurta ve tavuk ticareti yapan toptancı Vasil'e göndermiştir.<br />

Vasil, piyasanın yükselmesi için, yumurtaları, bu arada hayatını anlattığımız yumurtayı<br />

ambarında üç ay beklettikten sonra, ihracat ve ithalatçı Mişon'a<br />

i<br />

ciK UUNLUK YUMURTANIN HAYATI ¡<br />

135<br />

satmıştır. Mişon, bozulmamaları için yumurtaları buzhaneye kaldırmış. Beş ay sonra<br />

İngiltere'den bir firma kendisinden taze yumurta isteyince, yumurtaları yeniden<br />

ambalajlayarak bir gemiyle İngiltere'nin Southompton limanına göndermiştir. Oradan<br />

marşandizle Londra'ya giden yumurtaların muayene sonunda çürük, kokmuş oldukları<br />

anlaşılmış, durum yumurtacı Mişon'a bildirilmiştir. Mişon, "Sakin imha etmeyin, yeri gönderin!"<br />

diye telgraf çekince, yumurtalar iki ay sonra tekrar istanbul'a dönmüştür. Bu zaman içinde,<br />

günden güne fırlayan hayat pahalılığına uygun olarak, Mişon bozuk yumurtaların arasındaki<br />

bizim yumurtamızı da on misli kârla Beyoğlu'nda bir pastacıya satmıştır. Pastacı yumurtaları<br />

kırarken, eline günlük yumurta da geçmiş, fakat yumurtanın içindeki sarı ve beyaz kısımlar<br />

çalkalanmaktan, seyahatlerden zamanla taşlaşmış olduğundan bitürlü kırılmamıştır. Pastacı<br />

kırmaya muvaffak olamadığı sert yumurtayı, öbür sert yumurtalarla birlikte Ta-vukpazarı'nda<br />

yumurtacı Anastas'a satmıştır. Muhalif partilerden birinin hatibi Taksim'de nutuk verirken<br />

çürük yumurtaya tutulmuş, bu arada Anastas'tan alınan yumurta da hatibin kafasına atılarak<br />

demokrasi tarihinde önemli biyer almış, hatibin kafasında da derin bir iz bırakmıştır. Asfalt<br />

üstünde yuvarlanan yumurtamız bir mahalle çocuğunun eline geçmiş, paskalyada yumurta<br />

döğüşünde bu yumurtayla vuruşturarak iki sepet yumurta kazanmıştır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!