04.04.2013 Views

Aziz Nesin

Aziz Nesin

Aziz Nesin

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

- "İlerlemeli," demekle olmaz, nasıl ilerlemeli?<br />

- Nasıl ilerlemeli?<br />

- "Nasıl ilerlemeli," demekle ilerlenmez, nasıl iler-leneceğini düşünmeli...<br />

Komşu kadınlar pencereden başlarını çıkarır, birbirleriyle şöyle konuşurlarmış:<br />

- Hu komşu, yükseldim. -Yükselmeli, yükselmeli...<br />

- "Yükselmeli," demekle olmaz, nasıl yükselmeli diye sormalı.<br />

- Sormakla da olmaz, nasıl yükselineceğini düşünmeli...<br />

Öğretmenler her sabah dershaneye girince çocuklara,<br />

-Kalkmalım, kalkmalım çocuklar!., dermiş.<br />

Çocuklar da,<br />

-Kalkınmalı öğretmenim, kalkınmalı... dermiş.<br />

- "Kalkınmalı," demekle olmaz, kalkınmalı ama nasıl kalkınmalı?., deyince öğrenciler,<br />

- "Nasıl kalkınmalı," diye sorup durmakla olmaz, nasıl kalkınılacağını düşünmeli öğretmenim...<br />

derler, bu selam töreninden sonra öğretmen derse başlar-mış.<br />

Gel zaman git zaman, o ülkede üç kişi...<br />

27<br />

Eeee, bu masal hep böyle tekerleme mi? Sonu yok mu bu masalın?.. Var... Sonu neyse onu<br />

söyle! Bu masalın sonu, bütün masalların sonu gibi yine tekerleme: Onlar ermiş muradına, biz<br />

çıkalım kerevete...<br />

Hoptirinam adlı kitaptan<br />

Paldır Küldür<br />

>u bilinen dünya üzerinde yaşayanların bilmedikleri bir başka dünya daha varmış. O<br />

bilinmeyen başka dünyanın altı kıtası ile, o altı kıtada yaşayanların bilmedikleri bir de yedinci<br />

kıtada yaşayanların, o kıta içinde bilmedikleri bir memleket varmış. İşte bu bilinmeyen<br />

dünyanın, bilinmeyen kıtasındaki bilinmeyen memleketin bilinmeyen insanları, bilinmeyen bir<br />

zamandanberi kendi kendilerine yaşar dururlarmış.<br />

Günün birinde bilinen bu dünyadan bitakım adamlar, o bilinmeyen dünyadaki bilinmeyen<br />

kıtanın bilinmeyen memleketine gitmişler. Orada yaşayanlara şöyle demişler:<br />

-Ey bilinmeyen dünyanın bilinmeyen kıtasının bilinmeyen memleketinin bilinmeyen<br />

zamandanberi yaşayan bilinmeyen insanları! Bizler, bilinen dünyanın bilinen kıtasındaki bilinen<br />

memleketin bilinen<br />

29<br />

zamanındanberi bilinen insanlarıyız. Görüyoruz ki sizler çok geri kalmışsınız. Nasıl olup bu<br />

kadar geri kaldığınıza çok şaştık.<br />

Bilinmeyen dünyanın bilinmeyen kıtasının bilinmeyen memleketinin bilinmeyen insanları bu<br />

sözlere çok kızıp,<br />

- Hayır, demişler, biz geri kalmış bir memleket değiliz.<br />

Bilinen dünyadan gelenler,<br />

-Geri kalmamış olduğunuz nerden belli?., diye sormuşlar.<br />

- Biz, demişler, hayvan avlıyoruz, balık avlıyoruz. Bilinen dünyadan gelenler de,<br />

-Beşbin yıl önceki insanlar da balık avlıyorlardı... demiş.<br />

Bilinmeyen insanlar,<br />

- Ama, demişler, biz hayvancılık da yapıyoruz. Koyun sürülerimiz var, inek besliyoruz. Süt<br />

sağıyoruz. Yoğurt yapıyoruz.<br />

Bilinen insanlar,<br />

- Dörtbin yıl önce yaşayanlar da bu söylediklerinizi yapıyorlardı, demişler,<br />

Bilinmeyen dünyanın bilinmeyen insanları, -Ama, demişler, biz tarım da yapıyoruz. Ekip<br />

biçiyoruz. Ekin yetiştiriyoruz, çiftçilik yapıyoruz. Bilinen dünyanın insanları,<br />

- Bu dedikleriniz de üçbin yıldanberi yapılmaktadır. Bilinmeyen dünyanın insanları,<br />

30<br />

- Biz, demişler, pamuk da yetiştiriyoruz. Tütün de ekiyoruz. Pancar da dikiyoruz. Fındık da<br />

topluyoruz.<br />

Bilinen insanlar,<br />

- Bütün bunlar ikibin yıldanberi yapılagelmekte olan işlerdir... demişler.<br />

İşte o zaman, bilinmeyen dünyanın bilinmeyen kıtasının bilinmeyen memleketinin bilinmeyen<br />

insanlarını bir telaştır almış.<br />

Birbirlerine,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!