insani-kamil-abdulkerim-ceyli

Recommendations

Info

Dedim; başladı anlatmaya: - O, her bakımdan hakikata uygun, mütenasipti.. Bu hali ile, dehşet ve hayret verici, şaşırtıcı idi.. Bir kuştu ki; Çok keskin bakışları vardı.. Bu hali ile onun; ALTI YÜZ kanadı vardı.. BİN tane de sağlam kuyruğu vardı.. Onun yanında; Haram olan mubah sayılırdı.. İsmi de şu idi: - Süffah oğlu süffah.. Kanatlarına güzel isimler yazılmıştı.. BA, harfinin sureti başına işlenmişti.. ELİF, göğsüne yazılmıştı.. CİM, alnına yazılmıştı.. HA, gerdan kısmına yazılmış duruyordu.. Baki kalan harfler ise.. saf saf, iki gözü arasına işlenmişti.. Bu kuşun belirli nişanları şöyle idi; Elinde bir mühür.. Peçesindeyse.. kesin emirleri fermanı vardı.. Onda bir nokta vardır, çözümü güç bir şeydir.. Onun bir uçuş üstünlüğü vardır ki; Refref’ten daha ileridir.. Bundan sonra tekrar sordum; - O kuşun mahalli neresidir?.. Şu cevabı aldım; - Vüs’at konağında.. Hayrın bulunduğu makânda.. Söylenen lafızlaraki ibareyi anladım.. İşaretleri de çözüp fehmime yerleştirdim.. Artık orası benim durağım olamazdı..
Atmosferde dolaşmaya başladım.. Orada hayli mesafeler aştım.. Mülkü de bıraktım; meleki de.. (meliki de olabilir) hepsini aşıp geçtim.. Devrim, bu; - Anka-i Mağrib.. Namı ile yad edilen hayretengiz iş üzerinde idi.. Ondan hiç bir haber alamadım.. Onun izine, hiç bir yerde raslamadım.. Sonunda isim bana bir delil oldu.. Bir de VASIF.. İşbu isim, vasıf ikilisi ise.. beni bağlardan çözdü.. Resmiyeti attırdı.. Sıfatım falan kalmadı artık.. Ne zaman ki, sıfattan soyundum; kendimi zat semasında buldum.. Artık oradaydım.. - Hayret.. Namı ile yad edilen denize daldım; gittim.. Bu denizde; - N u n.. Adı ile söylenen balık benim kanatlarımı yuttu.. Kanatsız kaldım.. Ama yalnız bırakmadı.. Aldı beni; İnci hazinesinden de üstün bir yerde yüzdürmeye başladı.. İş böyle devam ederken, o balık bana şöyle bir dokundu; Uçsuz bucaksız bie yere attı.. Uçsuz bucaksız bir yayla gibi bir yerdi.. Bir süre o yerde kaldım.. Bu süre içinde, ne görmem kaldı; ne de işitmem.. Artık bir şey göremiyor ve bir şey duyamıyordum.. Bu dalgınlığın kalkma zamanı gelmişti.. Gözümü açtım..
Page 1 and 2: İnsan-ı Kâmil (Giriş) Abdûlker
Page 3 and 4: - Nerede?. Sözü edilemez.. İlim
Page 5 and 6: Celalinin özünü, fehimler idrak
Page 7 and 8: MELEKUT, sırlarına bir konak yeri
Page 9 and 10: Kabir, Berzah, azab olacaktır.. K
Page 11 and 12: Neden böyledir? Hepsi nasıl anlat
Page 13 and 14: Bir nurdur ama ona göz yok, ona bi
Page 15 and 16: Bazı sırlara karşı da açıklay
Page 17 and 18: Böyle bir halle karşılaşırsan,
Page 19 and 20: Bir müptedinin, henüz işin baş
Page 21 and 22: - “Allah kalemi önce yarattı..
Page 23 and 24: Ve.. İlk anda benden; Herhangi bir
Page 25 and 26: Kayserin tacını giydi tebaasına
Page 27 and 28: O, kanatlarda bir kuştur, boyunlar
Page 29 and 30: Şimdi KUVVA olarak adlandırılan,
Page 31 and 32: Demektir.. Yine aynı hükümler me
Page 33 and 34: Münezzehsin belki benzerin var sen
Page 35 and 36: Belki de; - Niçin bunlar böyle?.
Page 37: Bu makamda, müşâhede gözünü k
Page 41 and 42: - Makul yoldan bir yüce modeldir..
Page 43 and 44: - Bir irfan sahibi düşünelim.. B
Page 45 and 46: İşbu anlatılan manadaki tılsım
Page 47 and 48: Allah.. kalbim senden daha ne kadar
Page 49 and 50: Bu arada esas zat kaybolur.. Ne mod
Page 51 and 52: AHADİYET : Esma ve sıfatların yo
Page 53 and 54: İnsan-ı Kâmil 1.Bölüm (Zat) Ab
Page 55 and 56: Anlatılan manaları, aşağıdaki
Page 57 and 58: * O mukaddes kuş, artık aradığ
Page 59 and 60: İlimdir değil haberce.. Bir fiild
Page 61 and 62: Bilmediğini söylesem; Ama sendedi
Page 63 and 64: Yemekleri ağulunca.. Yaygın olan
Page 65 and 66: Bundan sonrasına gelince.. Azamet
Page 67 and 68: Bir de baktı ki, o : Kendi dışı
Page 69 and 70: Hindin bölgesinin ev eşikleri ço
Page 71 and 72: İSİM yolunda bildirmesi ile başl
Page 73 and 74: Hasıl-ı kelâm: Allah-ü Taâlâ
Page 75 and 76: Kudreti, Allah’ın kudreti.. Evet
Page 77 and 78: Bu Allah ismi, bütün kemâl derec
Page 79 and 80: Şimdi, o yüce Allah ismini bir ba
Page 81 and 82: Eğer o, bir kelime kökünden gelm
Page 83 and 84: fiilerin, mahlukatın hiç bir hük
Page 85 and 86: Diye bahsedilir.. * Bu yüce ALLAH
Page 87 and 88: Böyle olunca da : Cemal ve celâl
Page 89 and 90:
Kalan perdeler de buna göredir.. *
Page 91 and 92:
Burada onun ifade ettiği manalar
Page 93 and 94:
Çünkü o : Hem Hak’tır ; hem h
Page 95 and 96:
Ağaç cinsi, ya da tepe başı yü
Page 97 and 98:
İnsan-ı Kâmil 3. Bölüm (Sıfat
Page 99 and 100:
Vasf edilen şeyin aynısı sen old
Page 101 and 102:
hemen hepsi, Cenab-ı Hakkın sıfa
Page 103 and 104:
Denir ve idrâk edilip kavranır; a
Page 105 and 106:
• Hak ehli zatların çoğuna, bu
Page 107 and 108:
Bunun böyle olduğuna, bitişme ve
Page 109 and 110:
Bunun üzerinde durmalı ; düşün
Page 111 and 112:
( Yaşamak, bilmek, güç, arzu, i
Page 113 and 114:
Yüce Allah’ın iradesi de aynı
Page 115 and 116:
Bunlara işlenen nakış ise; yüce
Page 117 and 118:
Şayet bir usanma olursa.. faydası
Page 119 and 120:
her birine hak ettiği şeyin veril
Page 121 and 122:
en yükseği Rahmaniyettir.. Rahman
Page 123 and 124:
Bu manayı anlamaya çalış.. Bu k
Page 125 and 126:
İşbu tecellinin bilinen manası :
Page 127 and 128:
nasibi kadarını ve yüce, büyük
Page 129 and 130:
Elbise almadım, say günlerimden
Page 131 and 132:
işte bu, mümkün değildir.. Bu m
Page 133 and 134:
Bazan gider, bazen gelir.. Siz hiç
Page 135 and 136:
İnsan-ı Kâmil 5. Bölüm (Ahadiy
Page 137 and 138:
Fakat.. yapıya karışan o şeyler
Page 139 and 140:
Yüce Hakkı ise, isimlerinin ve s
Page 141 and 142:
• Burada, VAHİDİYET ismi anlat
Page 143 and 144:
Onunla ikili bir şey yoktur.. VAH
Page 145 and 146:
İnsan-ı Kâmil 7. Bölüm (Rahman
Page 147 and 148:
Hayat, ilim, kudret, irade, kelâm,
Page 149 and 150:
• Yukarıda anlatılan manaları,
Page 151 and 152:
Yeri geldiğinde çok çok anlatır
Page 153 and 154:
Bu fasıl : Rahîm ve Rahman isimle
Page 155 and 156:
İnsan-ı Kâmil 8. Bölüm (Rûbub
Page 157 and 158:
Melik olan zat için ise.. elbette
Page 159 and 160:
Onun oluşu sizsiniz.. Attınız ya
Page 161 and 162:
İnsan-ı Kâmil 9. Bölüm (AMÂ)
Page 163 and 164:
) AMÂ; ise sırf zattan ibarettir.
Page 165 and 166:
Gerçekten onun güzelliğine bir d
Page 167 and 168:
- G i z l i l i k.. Derken, bunu AM
Page 169 and 170:
• Buraya kadar anlatılanlardan b
Page 171 and 172:
İşte, bizim tenzihimiz bu ikinci
Page 173 and 174:
Ne var ki, bu TENZİH, sonunda; yin
Page 176 and 177:
İnsan-ı Kâmil 11. Bölüm (TEŞB
Page 178 and 179:
Çünkü: Senin senliğin ve onda o
Page 180 and 181:
Yüce Hakkın halk suretindeki zuhu
Page 183 and 184:
İnsan-ı Kâmil 12. Bölüm (Fiill
Page 185 and 186:
- Müşahedesini, teslim ederiz; ve
Page 187 and 188:
- Hiçbir şey içmedim.. Diye yemi
Page 189 and 190:
.. Ve diler ki, masiyet çıkışla
Page 191 and 192:
Durum böyleyken Zeyneb'ten benim n
Page 193 and 194:
İnsan-ı Kâmil 13. Bölüm (İsim
Page 195 and 196:
Melik ismi ile tecelli eder.. o Kul
Page 197 and 198:
İSİMLER TECELLİSİ, bahsinde ön
Page 199 and 200:
NETİCE: Yüce Allah, zatının il
Page 201 and 202:
Yüce Hakk’ın varlık zuhurunda
Page 203 and 204:
Cemalime cilâ vurdum da aynaları
Page 205 and 206:
İnsan-ı Kâmil 14. Bölüm (Sıfa
Page 207 and 208:
Bu da onun varlığından başka bi
Page 209 and 210:
Sebebine gelince: Bu makamda, kula
Page 211 and 212:
Bu durumu şu şekilde anlatabiliri
Page 213 and 214:
Bu makamda sadece: BASAR tecellisin
Page 215 and 216:
o K E L Â M.. Bütün varlıklar,
Page 217 and 218:
Senin kulluğun olmasaydı; benim d
Page 219 and 220:
- Şu kadardır.. Denebilir.. Bazen
Page 221 and 222:
Ancak sensin, kasdımız, izzette v
Page 223 and 224:
- Salsala-i ceres.. Adı ile biline
Page 225 and 226:
Yüksek sihir , yine bu tecelliden
Page 227 and 228:
İnsan-ı Kâmil 14. Bölüm (Sıfa
Page 229 and 230:
Bu kitabda yüce Allah, istediğini
Page 231 and 232:
Bu ULÛHİYET tecellisinde: - Mühe
Page 233 and 234:
İşte.. bundan sonra tekrar halind
Page 235 and 236:
Denizime girip yüzenleri, gerdanı
Page 237 and 238:
- “Diri gömülen kıza, hangi su
Page 239 and 240:
-Vahid kahhar olan Allah’ın..”
Page 241 and 242:
Katışıksız oluşundan akıl ona
Page 243 and 244:
Bunu da, böyle bilmeli ki: - Mutla
Page 245 and 246:
Lâkin hüviyetin katılmasına ben
Page 247 and 248:
- Latife-i ilâhiye.. Bulunan kimse
Page 249:
Bu badirelerde, engellerin kalkış
Page 252 and 253:
Ne var ki, halk kendi durumlarına
Page 254 and 255:
Anlatılanların benzerlerini de bu
Page 256 and 257:
SEMİ’ ismi ile tesbihlerini ele
Page 258 and 259:
Esas duruma gelince: Benim bu kitab
Page 260 and 261:
Bu manayı anla.. • Bütün bu â
Page 262 and 263:
Şaştığım: Tek ferdin, tüm eş
Page 264 and 265:
Eğer iş, anlatıldığı gibi olm
Page 266 and 267:
Diye bilinir.. Bu, yüce Hakkın e
Page 268 and 269:
Bu durumu, bundan önceki bölümde
Page 270 and 271:
Mevcudatta aynı görüşe sahib ol
Page 272 and 273:
Hatta sen, anlatılan manaya göre:
Page 274 and 275:
Bunlar dıştan zulmettir üst üst
Page 276 and 277:
Onun güzelliği bizdedir, güzelli
Page 278 and 279:
Bu manayı da anla.. • Bilesin ki
Page 280 and 281:
SEKİZİNCİSİ: Vüdd.. Bu da, sev
Page 282 and 283:
O vahidde dağınık sıra kapışa
Page 284 and 285:
Yüce Allah eşyada tam bir MUHTAR
Page 286 and 287:
ortaya çıkaran kuvvettir.. • KU
Page 288 and 289:
Yüce Allah ise, böyle bir şeyden
Page 290 and 291:
Yukarıda anlatılan durum karşıs
Page 293 and 294:
İnsan-ı Kâmil 20. Bölüm (Kelâ
Page 295 and 296:
- İtaat eden.. İsminin verilmesi
Page 297 and 298:
• b) Burada KELÂM, rububiyet mak
Page 299 and 300:
Anlatılanlar tek tek, yüce Allah
Page 301 and 302:
Ve.. o beyanı: Ayıklar için bir
Page 303 and 304:
Bu manayı anla.. • SEM’: Allah
Page 305 and 306:
Namları ile anılan zatlar anlarla
Page 307:
- “Ben, seni kendim için seçtim
Page 310 and 311:
Allâh'ın malumunun tümü, basar
Page 312 and 313:
Bu rivayet, buna benzeyen bir başk
Page 314 and 315:
İşbu basiret, aynı ile: Yüce Al
Page 316 and 317:
İnsan-ı Kâmil 23. Bölüm (Cemâ
Page 318 and 319:
Bunun böyle oluşu, ilâhî CEMAL
Page 320 and 321:
Rütbenin hükümleridir, eşya ger
Page 322 and 323:
Bu yön, Hakka tahsis edilen bir m
Page 324 and 325:
• Yukarıda anlatılan mana icab
Page 326 and 327:
El-Kebir’ül-Müteal El-Aziz’ü
Page 328 and 329:
Er-Rezzak’ül-Fettah El-Basit’
Page 330 and 331:
varlıkların bir kısmına tahsis
Page 332 and 333:
Bu müşterek isimler kısmına alm
Page 334 and 335:
Aynı âyette geçen: - “Ondan ko
Page 336:
Durum anlatıldığı gibi olunca o
Page 339 and 340:
Yüce ve Sübhan olan Hak mahiyetin
Page 341 and 342:
Sana cahil.. ah.. neyle silerim hay
Page 343 and 344:
a) Bölünme, parçalanma yönüyle
Page 345 and 346:
Dediğimiz, gerekse: - KEMÂL durum
Page 347 and 348:
İnsan-ı Kâmil 26. Bölüm (Hüvi
Page 349 and 350:
Kaldı ki: Hüve, Allah isminin sı
Page 351 and 352:
Lafzının son harfi olan ( HA ) ha
Page 353 and 354:
Yukarıda anlatılan zamirin durumu
Page 356 and 357:
İnsan-ı Kâmil 27. Bölüm (İnni
Page 358 and 359:
Meselâ: Bir işin zâhiri, nasıl
Page 360 and 361:
- “İlâh yoktur; ancak ben varı
Page 362 and 363:
Yani: Hakka ibadet babında.. Şu
Page 364 and 365:
Yukarıda anlatılan manalara işar
Page 366 and 367:
Sofiye zümresi, benlik durumunu, k
Page 368 and 369:
Biz, anlatılan yanlış anlayış
Page 370 and 371:
Şeklinde sarf ettikleri sözdeki E
Page 372 and 373:
- İnsanın öyle olduğunda şüph
Page 374 and 375:
Ayrıca onların: - “Evet..” (
Page 376 and 377:
- “Sen, sübhansın.. Bizim ilmim
Page 378 and 379:
mutlak surette gerekli kılar.. Mü
Page 380 and 381:
İşbu hal, ister rahmete nail olan
Page 382 and 383:
Onun bekası ise.. kendisine gelmed
Page 384 and 385:
Halbuki yüce Hak, böyle bir halde
Page 386 and 387:
Yani: Sıfatıdır. Onun sıfatı i
Page 388 and 389:
Denmez.. Ancak, hükmen böyle dene
Page 390 and 391:
Bir de aklen bilinen zamanlar ki, p
Page 392 and 393:
Söylemek istiyorum.. Evet.. işte
Page 394 and 395:
Yukarıda anlatılan manada biraz d
Page 396 and 397:
Çünkü, onun üzerine, yaratılan
Page 398 and 399:
İnsan-ı Kâmil 32. Bölüm (Salas
Page 400 and 401:
• Ben bu sesi, geceleyin, yüce s
Page 402 and 403:
Diri gömülen kızdan soruldu: - H
Page 404:
Arşın sahibi katında onun itibar
Page 407 and 408:
Burada anlatılan mahiyet için; ba
Page 409 and 410:
Şu şekilde ki: Bu tafsil, icmali
Page 411 and 412:
Surelerden; b) Âyetlerden; c) Keli
Page 413 and 414:
2. Dal......... 3. Ra...... .... 4.
Page 415 and 416:
Aslında icad eden kendisi ise de:
Page 417:
Bu ilim ise.. âlime katılmıştı
Page 420 and 421:
Bilesin ki.. KUR’AN: Zattan ibare
Page 422 and 423:
- İlâhî hakikatlerin peyder peyd
Page 424 and 425:
Üzerinde durduğumuz hadis-i şeri
Page 426 and 427:
Yine KUR’AN üzerine gelen: - “
Page 428 and 429:
İnsan-ı Kâmil 35. Bölüm (Furka
Page 430 and 431:
u şekilde hâsıl oluyor.. .. Ve e
Page 432:
Nitekim İmam-ı Ebu Said’ül-Har
Page 435 and 436:
) İbrahim’in a.s. ilmi; c) İsa
Page 437 and 438:
milletlerin hayırlısıdır.. Geti
Page 439 and 440:
Çünkü, Resulullah S.A. efendimiz
Page 441 and 442:
- Âdemoğlu suretine girdi.. Sonra
Page 443 and 444:
Bu manada İsa a.s. şöyle demek i
Page 445 and 446:
Eğer İsa a.s. bu sırrı kapasayd
Page 447 and 448:
Tebliği ile emr’olunduğu ilim:
Page 449 and 450:
• Bilesin ki.. TEVRAT: Sıfatlara
Page 451 and 452:
onların açıklanmasına geçelim.
Page 453 and 454:
Yine bu levh de bulunan ilimler ara
Page 455 and 456:
Kaldı ki bu: Havas zümresine ait
Page 457 and 458:
YEDİNCİ LEVH : SAADET ve ŞEKAVET
Page 459 and 460:
İnsan-ı Kâmil 37. Bölüm (Zebur
Page 461 and 462:
şu hadis-i şerifi söyleriz: -
Page 463 and 464:
Der.. Yani: Kuşlara has bir teriml
Page 465 and 466:
- Kara karınca, kara taş üstünd
Page 467 and 468:
Sabit dağları yürütüyordu.. Se
Page 469 and 470:
Şayet: - Süleyman’ın a.s. duâ
Page 471 and 472:
- O şeyin husulü babında yapaca
Page 473 and 474:
İnsan-ı Kâmil 38. Bölüm (İnci
Page 475 and 476:
Bu manayı onun şu sözü tasdik e
Page 477 and 478:
mağfireti talebinde bulunmazlar..
Page 479 and 480:
Bize göre onlara verilen makam: Da
Page 481 and 482:
O âyet ise.. şudur: - “Ona ruhu
Page 483 and 484:
O çekip gittikleri yönde, Hak’t
Page 485 and 486:
Manalarına gelecek şekilde buyurd
Page 487 and 488:
- “Dünya seması ..” Cümlesin
Page 489 and 490:
- Keşifle bilinir.. Dediğim şey,
Page 491 and 492:
Yüce Hak için elde edilen marifet
Page 493 and 494:
Rububiyet iktizası olan, eserleri
Page 495 and 496:
İnsan-ı Kâmil 40. Bölüm (Fatih
Page 497 and 498:
Nitekim, bu manayı: FATİHA suresi
Page 499 and 500:
- “Onun duruşu ve akışı Allah
Page 501 and 502:
Bu varlığın bulunduğu hal üzer
Page 503 and 504:
İsminden gelen rahmete bazan sık
Page 505 and 506:
Aynı âyette geçen ve: - “G ü
Page 507 and 508:
Zira: Onları yapan odur.. Hareket
Page 509 and 510:
- “Bizi sırat-ı müstakime hida
Page 511 and 512:
Böyle olunca, Rahman’dan yana sa
Page 513 and 514:
Burada sana neler anlatılacak?. Ba
Page 515 and 516:
Tabir edilir.. İşte.. bu manaya i
Page 517 and 518:
Yukarıda anlatılan manaları bild
Page 519 and 520:
Orası da, imar edenden hali kalmaz
Page 521 and 522:
.. Ve sen, hangi şeyle ona mugayir
Page 523 and 524:
Hemen hepsini, ya işaretle yerine
Page 525 and 526:
Zira: Anlatıldığı gibi bir fazi
Page 527 and 528:
vücud sirayeti ve ihata gibi.. Bun
Page 529 and 530:
İnsan-ı Kâmil 43. Bölüm (Serir
Page 531 and 532:
müşahede yolundan aynıdır.. Anc
Page 533 and 534:
Ama onun aslı olan yüce Hakkın z
Page 535 and 536:
İnsan-ı Kâmil 44. Bölüm (Kadem
Page 537 and 538:
- G i t m e k.. Manasında söyleni
Page 539 and 540:
- EL-KEHF’Ü VE-RAKİM Fİ ŞERH-
Page 541 and 542:
İşte anlatılan mana icabıdır k
Page 543 and 544:
- K e s i b.. Tabiri ile anlatılı
Page 545 and 546:
- ARŞ, cism-i küllîdir.. Demişl
Page 547 and 548:
Bu varlığa gelip çıkan ilâhî
Page 549 and 550:
Sonra.. tecelligâh odur; zuhur yer
Page 551 and 552:
İşte.. bundan sonra: KALEM-İ ÂL
Page 553:
İnşaallah, ruhun ve akl-ı evveli
Page 556 and 557:
Aslî bir şekilde ona mevcudatın
Page 558 and 559:
- K ü r s î.. Tabirini kullandık
Page 560 and 561:
Bu yürürlük ise.. mevcudatın ha
Page 562 and 563:
Yani: - Bu âlemin kabiliyet iktiza
Page 564 and 565:
- “Allah’ın emri, herhalde yer
Page 566 and 567:
İnsan-ı Kâmil 49. Bölüm (Sidre
Page 568 and 569:
Resulullah S.A. efendimizin verdiğ
Page 570 and 571:
8. Zatın marifetidir.. Ama kulun m
Page 572 and 573:
Ve.. Âdeme: Bu ruhtan üflemiştir
Page 574 and 575:
Bu ruhun dışında kalan mahluktur
Page 576 and 577:
- “Şüphesiz; iyiler Naim Cennet
Page 578 and 579:
İnsan-ı Kâmil 51. Bölüm (Ruh A
Page 580 and 581:
İşbu mana icabıdır ki: Resulull
Page 582 and 583:
Buyuruldu.. Bütün bu ifade şekil
Page 584 and 585:
o izni alan her melek, bir kelimede
Page 586 and 587:
- “Doğru rüya Allah’tan bir v
Page 588 and 589:
şu dört manadan birine gelir: Men
Page 591 and 592:
İnsan-ı Kâmil 52. Bölüm (Kalb)
Page 593 and 594:
Kondun oraya ki, sahasıdır Rahman
Page 595 and 596:
ve şöyle buyurulmaktadır: - “O
Page 597 and 598:
İşte o zaman: Baktığı ismin h
Page 599 and 600:
İnsanların bazıları vardır ki;
Page 601 and 602:
Öbürlerinin aksine; KALB’in nur
Page 603 and 604:
Elbisesine çıkan kiri yıkayıp t
Page 605 and 606:
şöyle anlatmıştır: Rıza meyda
Page 607 and 608:
diğer yüzden bilemez. Allah-ü Ta
Page 609 and 610:
Ama hiç bir şekilde.. Kadim için
Page 611 and 612:
KALB ise.. Allah-ü Taâlâ’nın
Page 613 and 614:
Yani: Toplu ilâhî ilmin tafsili..
Page 615 and 616:
Akl-ı maaş: Bu fikre nisbet edile
Page 617 and 618:
AKL-I EVVEL: Güneşe benzer. Akl-
Page 619 and 620:
Allah-ü Taâlâ, ibadet ettikleri
Page 621 and 622:
o Allah-ü Taâlâ akıl yolu ile i
Page 623 and 624:
Bu mana icabıdır ki: Miracda Cebr
Page 625 and 626:
Kabuk kısmı sayılır onun yemini
Page 627 and 628:
Bu öyle bir melektir ki: Ruhunu al
Page 629 and 630:
Ruh, bu cesedin suretine girdiği z
Page 631 and 632:
Bu güzel tasarruf: İtikadda, amel
Page 633 and 634:
• Sonra… Azrail adlı bu melek:
Page 635 and 636:
Cenab-ı Hakkın kendisine bir anl
Page 637 and 638:
Bu âlem, onunla Allah-u Taâlâ’
Page 639:
• “Rahman olan Allah, kuluna Ku
Page 642 and 643:
İlk bastığı yer, gözünün gö
Page 644 and 645:
tüm olarak HİMMET edip niyetine a
Page 646 and 647:
Bu nişandan sonra nikâh da, senin
Page 648 and 649:
ona ait yolların sarplığına bak
Page 650 and 651:
Bilesin ki: HİMMET, mekânı yüks
Page 652:
Ezelden ebede kadar, onun hali budu
Page 655 and 656:
Ama gaybe.. onun nuru sonsuz parlar
Page 657 and 658:
BİRİNCİSİ: Rahman suret üzerin
Page 659 and 660:
Bundan sonra: bütün telakkisi cem
Page 661 and 662:
Bundan sonra: Bais, Şehid ile ona
Page 663 and 664:
İnsan-ı Kâmil 57. Bölüm (Hayâ
Page 665 and 666:
Allah sana başarı ihsan eylesin..
Page 667 and 668:
Her iki durum da; Allah-u Taâlâ i
Page 669 and 670:
o “İnsanlar uykudadır..” Sonr
Page 671 and 672:
Ey Arab-ı Kiram, bu bağlı esirin
Page 673 and 674:
- O, öyle bir latifedir ki, hiç f
Page 675 and 676:
Çıkarır kahraman kişi ondan ney
Page 677 and 678:
Oranın ehline gelince; Allah-u Ta
Page 679 and 680:
Ve.. bana hiç kimse vâsıl olamaz
Page 681 and 682:
Bunlar, şuhud âleminden sefer etm
Page 684 and 685:
İnsan-ı Kâmil 58/1. Bölüm (Sur
Page 686 and 687:
İşbu tecelli anında; SURET-İ MU
Page 688 and 689:
Böylece onlar: Her azapta yeni bir
Page 690 and 691:
Gazaba gelince: Zata bağlı bir s
Page 692 and 693:
- Cebbar kademini bastıktan sonra,
Page 694 and 695:
uluncaya kadar, bunların zorluğu
Page 696 and 697:
Yani: Cehennem üzerine olan Allah-
Page 698 and 699:
- “Münafıklar, cehennemin en al
Page 700 and 701:
Mekir, ilhad vb. durumlar hâsıl o
Page 702 and 703:
- “O gün cehenneme: - Doldun mu?
Page 704 and 705:
Yani: Cehennem ehlinin azabının a
Page 706 and 707:
Onların bu lezzeti, muharebe ve d
Page 708 and 709:
Bunun dışında kalan bir taifenin
Page 710 and 711:
İnsan-ı Kâmil 58/2. Bölüm (Sur
Page 712 and 713:
- “Bir kimse, sadakasını verir,
Page 714 and 715:
Bunlar oraya gireceği zaman; Allah
Page 716 and 717:
Buyuruldu; ama: CEZA, yani: • Ame
Page 718 and 719:
- “Ebrar NAİM’dedir..” ( 82/
Page 720 and 721:
Buranın adına : - FAZİLET CENNET
Page 722 and 723:
hak taleb eder.. Lâkin orası: Res
Page 724 and 725:
İnsan-ı Kâmil 59/1. Bölüm (Nef
Page 726 and 727:
Bu incelik taşıyan sır icabı: O
Page 728 and 729:
terk ederler. Bu yüzden, hepsi de
Page 730 and 731:
Bu habbeyi yemek işinde hacir alt
Page 732 and 733:
Allah-u Taâlâ, Resulullah S.A. ef
Page 734 and 735:
Yukarıdaki cevap, şuna delâlet e
Page 736 and 737:
Biliyordu ki: Allah-u Taâlâ, anca
Page 738 and 739:
Zalimlere, fasiklere ve diğerlerin
Page 740 and 741:
MALUM VAKİT: Varlık emrinin, mabu
Page 742 and 743:
İnsan-ı Kâmil 59/2. Bölüm (Nef
Page 744 and 745:
girmedik kılık bırakmaz.. O kada
Page 746 and 747:
Bunlara da der ki: • Bu varlık,
Page 748 and 749:
Böyle olunca, hiçbir âlimin öğ
Page 750 and 751:
Böylece onu bıraktırır.. Bunu b
Page 752 and 753:
Böylece, onların talebdeki kuvvet
Page 754 and 755:
- Ben sana haramları mubah kıldı
Page 756 and 757:
İnci misâli tane tane dizili yeri
Page 758 and 759:
Kulun Ceylî daima umar senden inay
Page 760 and 761:
Bir irfan sahibi: ÜÇÜNCÜ derece
Page 762 and 763:
ŞEHVET ise.. onun okudur.. öldür
Page 764 and 765:
Bunları yaparken, emir ve yasaklar
Page 766 and 767:
İnsan-ı Kâmil 60. Bölüm (İnsa
Page 768 and 769:
Bu işaretler ve tembihler, Resulul
Page 770 and 771:
Öyle olsa da yakışmaz dost şan
Page 772 and 773:
Kalan melekler de onun suyundandır
Page 774 and 775:
Sıfatı : ABDULLAH’ tır.. Lakab
Page 776 and 777:
Sakın ha.. Olmaya ki, bu sözlerim
Page 778 and 779:
Sonra.. Harareti ile, ateş felekin
Page 780 and 781:
Yakin hali ile, iman sahiplerine mu
Page 782 and 783:
“YÜCE HAKK” dahi aynen İNSAN-
Page 784 and 785:
ir resmiyete bağlı değildir.. Bi
Page 786 and 787:
İnsan-ı Kâmil 61/1. Bölüm (Kı
Page 788 and 789:
Ve.. hangi âlem ki, oraya insan va
Page 790 and 791:
Zira, hayvaniyet özünde taadüdü
Page 792 and 793:
BÜYÜK KIYAMET alâmetlerinden bir
Page 794 and 795:
ÂYETLER: - Kelâmımızda onlara h
Page 796 and 797:
DECCAL LAİN, devamlı yeryüzünü
Page 798 and 799:
işte bu: DECCAL’in verdiğini al
Page 800 and 801:
Zira Remle: Topraktan olma bir çam
Page 802 and 803:
Büyük KIYAMET’in alâmetleri, a
Page 804 and 805:
Bizim yolumuz buydu.. Perdeyi yırt
Page 806 and 807:
Onun böyle bir dereceye gelmesi il
Page 808 and 809:
• Hâsılı: ÖLÜM, anlatılan h
Page 810 and 811:
3 . FASIL : B E R Z A H BERZAH bir
Page 812 and 813:
Zira o: Ruhun mutlak ruhanî hali i
Page 814 and 815:
Böylece o kimse, bir güzel amelde
Page 816 and 817:
uğraşır durur.. Kıyameti olunca
Page 818 and 819:
Birinci üfleme ölüm içindir..
Page 820 and 821:
• Gelelim, insan fertlerinden her
Page 822 and 823:
• Bilesin ki.. Allah-u Taâlâ, i
Page 824 and 825:
İşbu mana icabıdır ki: Âhiret,
Page 826 and 827:
Dolayısı ile, âhiret evinin haki
Page 828 and 829:
yüce Allah kendilerine irfan tecel
Page 830 and 831:
İnsan-ı Kâmil 62/2. Bölüm (Sem
Page 832 and 833:
• Bu semada Nuh a.s. peygamberi g
Page 834 and 835:
• ÜÇÜNCÜ SEMA Bu sema sarı r
Page 836 and 837:
• Bu semada Yusuf peygamberle bul
Page 838 and 839:
Yüce Hak sırlarını inciler gibi
Page 840 and 841:
Bunun minberi kürsînin yanındad
Page 842 and 843:
Burası, Behram isimli yıldızın
Page 844 and 845:
Page 846 and 847:
İşte o dalgalanmadan meydana gele
Page 848 and 849:
• S E M A L A R Bilesin ki.. Bu b
Page 850 and 851:
Dördüncüsü : Rütubet feleki..
Page 852 and 853:
• Dünya seması, gümüşten dah
Page 854 and 855:
Onlardan biri, bir rızıkla memur
Page 856 and 857:
Yukarıda anlatılan manaya göre:
Page 858 and 859:
Bilesin ki.. Allah-u Taâlâ, düny
Page 860 and 861:
Hava Küresi Su küresi Toprak kür
Page 862 and 863:
Page 864 and 865:
Bu nida, Ezeliyet nurlarını taş
Page 866 and 867:
• Allah-u Taâlâ, bu semayı him
Page 868 and 869:
Onlardan bazılarını da, Allah-u
Page 870 and 871:
Tercümanları da artık olmaz; zat
Page 872 and 873:
Bu semadaki meleklerin tümü MUKAR
Page 874 and 875:
- Kerrubinin önderleri.. Bu yedi m
Page 876 and 877:
Bundan sonra, sırası ile: Hava fe
Page 878 and 879:
Buranın adı: Arz-ı nüfustur.. B
Page 880 and 881:
Allah katında kadri en yüce olan
Page 882 and 883:
Şüphesiz bu durum onlara anlatıl
Page 884 and 885:
Burada şeytanlar oturur.. Bunları
Page 886 and 887:
Bunlar, hep işin aksini yaparlar..
Page 888 and 889:
Misal âleminde, insanın karşıs
Page 890 and 891:
Allah, bizi de, sizi de tezekkür y
Page 892 and 893:
Tatlı denizin bir kolu meşrık ca
Page 894 and 895:
Buranın balıkları, yumuşak baş
Page 896 and 897:
Burası saliklerin yoludur.. Oraya
Page 898 and 899:
Bunların dışında kalanlar, tehl
Page 900 and 901:
Bu denizin gemileri ancak, seherler
Page 902 and 903:
Bu berzah: Hayat suyudur.. Bu berza
Page 904 and 905:
Eflatun, gitmiş, o yere varıp, bu
Page 906 and 907:
Musa’dan, Hızır’dan, İskende
Page 908 and 909:
alıklarına ağ kurarlar.. Onlarda
Page 910 and 911:
Bu sebepledir ki: Her yılbaşı to
Page 912 and 913:
İnsan-ı Kâmil 63/1. Bölüm (Sai
Page 914 and 915:
- “Allah-u Taâlâ onlara, müjde
Page 916 and 917:
Nübüvvet ise.. teşridir; teklift
Page 918 and 919:
• Anlatılanların dışında kal
Page 920 and 921:
1. Küffar.. ... 2. Tabaiyye.. .. 3
Page 922 and 923:
Zira onları, Allah-u Taâlâ zatı
Page 924 and 925:
O: Hülulsüz, katıksız olarak, v
Page 926 and 927:
sebebidir.. Zira Hak Taâlâ’nın
Page 928 and 929:
Ve.. kabiliyetler, ilâhî istidat
Page 930 and 931:
İşbu durumda, anlatılan yıldız
Page 932 and 933:
Bunlar, cihet yönü ile, tabiata b
Page 934 and 935:
Öyle oldu.. Çünkü: Hak, olarak,
Page 936 and 937:
BERAHİME İSE.. Bunlar, mutlak yol
Page 938 and 939:
• AMMA YAHUD.. Bunlar, yüce Alla
Page 940 and 941:
Bunlar, Muhammedîlerden arttır..
Page 942 and 943:
İnsan-ı Kâmil Son Bölüm/1 (İb
Page 944 and 945:
Onlardan ibadet edilen her biri, Ha
Page 946 and 947:
Nitekim Resulullah S.A. efendimiz,
Page 948 and 949:
Zira bir velî: İlâhî hakikatler
Page 950 and 951:
• H A C.. Niyeti, Allah talebi yo
Page 952 and 953:
- “Gözü olurum; onunla görür.
Page 954 and 955:
İnsan-ı Kâmil 63/4. Bölüm (Sai
Page 956 and 957:
Bu ilk halleri ise.. Allah’tır..
Page 958 and 959:
Zira: Merbub, Rabbın ibadetini ica
Page 960 and 961:
Lâfzı ile, hülûlü, teşbihi, c
Page 962 and 963:
. Birinci Mertebe : İSLÂM.. İkin
Page 964 and 965:
S A L Â H.. Bu üç rükûn üzeri
Page 966 and 967:
5. Zat yönünden zatı bilmek.. 6.
Page 968 and 969:
Hâsılı: Anlatılan yakınlığa
Page 970 and 971:
Bazı kavillere göre: Hızır a.s.
Page 972 and 973:
Page 974 and 975:
Bu mana iledir ki, Resulullah S.A.
Page 976 and 977:
Buyuruldu; burada gayb Allah’tır
Page 978 and 979:
Bu vasfı alanlar sabikundur.. Onla
Page 980 and 981:
Bu durum, murakabe derecelerinin il
Page 982 and 983:
- İsimlerin ve sıfatların vasıt
Page 984 and 985:
- “Bir kimse, Allah için takva s
Page 986 and 987:
Amma, TEFVİZ ve teslim böyle değ
Page 988 and 989:
hükmüdür.. Allah’ın hükmüne
Page 990 and 991:
Page 992 and 993:
Çünkü, nefsanî bir iş için ol
Page 994 and 995:
Şunlardır: 1. İLMEL YAKÎN.. 2.
Page 996 and 997:
Burada: - YAKÎN.. Tabiri, şüyu b
Page 998 and 999:
Boşlukta ayakları ile yürür.. T
Page 1000 and 1001:
Anlatılan manaya göre: Kalbler ne
Page 1002 and 1003:
Bunun üzerine, Resulullah S.A. efe
Page 1004 and 1005:
iyi amelin çıkmasıdır.. Bu amel
show all

insani-kamil-abdulkerim-ceyli

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?