“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...
“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...
“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Nail Sanlı:<br />
Genel Kurul’a katılımıyla bizi onurlandıran, bize güç veren ve içimizden biri, genel<br />
kurulumuzu onurlandıran <strong>İstanbul</strong> Milletvekili, Akdeniz Muhasebeciler Federasyonu Başkan<br />
Vekili Sayın Masum Türker, buyurun Sayın Milletvekilim.<br />
Masum Türker (<strong>İstanbul</strong> Milletvekili):<br />
Değerli meslektaşlarım, <strong>İstanbul</strong> Milletvekili Sayın Genel Başkanım, değerli konuklar, çok<br />
değerli <strong>İstanbul</strong> Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’ndaki meslektaşlarım; hepinizi<br />
saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.<br />
Değerli arkadaşlar; şu ana kadar yapılan konuşmalarda genellikle mesleğimizin geleceği<br />
hakkında ipuçları aradım. Bizim mesleğimizin geleceği acaba ne olacak? Bizim mesleğimiz<br />
gelecekte ne olacak? Bu konuda bizim mesleğimizin bundan sonraki vizyonu için size bir<br />
meselle bir örnekle başlamak istiyorum. Su, ateş ve ahlak dost olmuşlar beraber<br />
geziniyorlarmış. Birbirleriyle görüşmeye başlamışlar. Demişler ki birbirimizi kaybedersek<br />
nasıl bulabiliriz? Su hemen yanıt vermiş demiş ki, nerede bir şırıltı duyarsanız bilin ki orada<br />
ben varım. Ateş demiş ki nerede duman varsa ben oradayım. Ahlak biraz da sessiz ve oldukça<br />
ilginç gelen bir yanış vermiş onlara, demiş ki beni kaybederseniz bir daha bulamazsınız.<br />
Değerli arkadaşlar; işte sizler bu topluma kaybolmayacak ahlakı bulacak kişilersiniz. Yani bu<br />
toplumda bugünden itibaren mali müşavirlik mesleği insanların kaybolup bulunmayacak<br />
ahlakı yerine koymakla sorumlusunuz. Peki, bunu nasıl yapacağız? Hatırlarsınız geçtiğimiz<br />
10 yıl içinde burada çıkar konuşurdum ben, TÜRMOB Genel Kurulu’nda konuşurdum. Şimdi<br />
içinizde bazı arkadaşlarımız var, benim gıyabımda derlerdi ki yine hayal gördü. Biz hayallerle<br />
mi uğraşacağız. Neden bahsetmiştik biz? Banka kredilerini biz denetmeyeceğiz bunun yasal<br />
düzenlemesini istiyoruz demiştik. Oldu mu arkadaşlar? Oldu. Neyi hayal etmiştik? Vergi<br />
beyannamelerinin muhakkak bir ön denetimden sonra imzalanmasını hayal etmiştik, oldu mu?<br />
Oldu. Ama ikisi de şu anda işlemiyor. Neden? Çünkü ahlakını kaybetmeye alışmış olan<br />
insanlar bir muhasebecinin denetimine girmek istemiyorlar. Kanunlarda var olan bu iki<br />
konuya devreye sokmuyorlar.<br />
Değerli arkadaşlar; Anayasa Mahkemesi’nin açıklanan kararı var, bu kararın tüm dosyasını<br />
aldım. Maliye Bakanlığı bu maddeyi savunurken diyor ki, “ben bu ülkedeki 40 bin mali<br />
müşavir ve muhasebeciye vergi beyannamelerinin denetlenmesini devredeceğim.” Şimdi hep<br />
birlikte burada söyleyelim, “haydi Maliye, devret.” Hazır mısınız, değil misiniz? Hazır değil<br />
misiniz, hazır değil misiniz denetime?<br />
Değerli arkadaşlar; bugün burada bu ülkedeki ahlaka sahip çıkacak meslek grubu olarak vergi<br />
beyannamelerinin imzalanmasında denetim mecburiyeti talep etmek zorundayız. Yani, defteri<br />
bir arkadaş yazacak, ikinci arkadaş inceleyip imzalayacak; muhasebe mesleği budur, defter<br />
tutma değildir. Siz buna hazırsanız bunu her yerde dile getireceksiniz. Bugünkü Genel<br />
Kurul’un sorunu bu olacak.<br />
Değerli arkadaşlar; bu Genel Kurul bir şeyi daha deklare etmeli bugün. Bankaların<br />
boşalmasını istemiyorlarsa, yolsuzluk, hortumlama istemiyorlarsa, iş alemi dürüstüm,<br />
ahlaklıyım demek istiyorsa, parlamentoda kabul edilmiş olan banka denetimini artık<br />
yürürlüğe koydurmaları gerekir. Hepimiz ihbar mektubu yazmalıyız, bütün bankaları ihbar<br />
etmeliyiz, verdikleri krediler için denetim raporu istemedikleri için ihbar etmeliyiz.<br />
20