“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...

Bunun için her türlü işbirliğine açığız ve varız diyoruz. Bu dönem içerisinde bulunan
ekiplerin kavgacı ve agresif değil, yapıcı, uzlaştırıcı bir tavır içerisinde olunması gerektiğini
düşünüyoruz. Saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Ali İhsan Özdemir:
Sayın meslektaşlar, hepinizi saygıyla selamlarım. Sesim iyi gelmiyor mu bilmiyorum, daha
önce konuşmaların çoğunu dinleyemedim, ses düzeni oldukça bozuk. Sayın Divan, sesim
nasıl geliyor acaba? İyi mi geliyor; teşekkürler.
Şimdi örnek vermek istiyorum uyguladığımız bildirgelerle ve AB durumlarıyla ilgili. Aylık
SSK bildirgesini vermeme cezası 450 milyon, AB formlarını, yani angarya kabul ettiğimiz
AB formlarını düzenlememenin bedeli 500 milyona yakın, yani aylık bin liraya yakın yükün
altına giriyoruz. Hiç mi hastalanma hakkımız yok? Meslek gittikçe ağırlaşıyor ve karşılığında
aldığımız ne kadar ücret; hepimiz biliyoruz, yaşıyoruz. Şimdi, milletvekilimizin konuşmasını
dinledim daha önce, misafirlerimizin konuşmasını dinledim. Sanki meslek çok iyi bir
yerdeymiş gibi oldukça güzel laflar ettiler ama ben hiç olduğunu görmedim, yaşamadım.
Bazen diyorum, acaba yaşadıklarım mı kabus, hayal, yoksa dinlediklerime ben mi
yabancıyım; çelişki içerisine düşüyorum. Eminim hepiniz öylesinizdir.
Hani televizyonda Türk dizilerini izlersiniz, ayakkabıyla girerler evlerine, ekonomik sorunları
yoktur, son derece lüks yaşarlar. Bir de, Türk halkının yaşadığı hayata bakmak lazım; birçok
insan açlık sınırının altında yaşıyor. Bizler de çok iyi yerlerde değiliz.
Geçtiğimiz günlerde ünlü ozanımızı kaybettik, hepiniz bileceksiniz Aşık Mahsuni Şerif. Buna
ne devlet ne de basın, medya gereken ilgiyi göstermedi. Halkının yanında olan, onun çilesini
türkülerine dökmüş bir ozana hiçbir zaman gereken ilgi gösterilmedi. Neden acaba? Aynı şey
bizde de geçerli, bizim meslekte sorunlarımıza mevcut kurumun gereken ilgi göstermediğine
inanıyorum Niye mi? Bakın, kasım, ağustos, şubat aylarında mesleği yapmak cehennem azabı
haline dönüşüyor. Şu geçtiğimiz mayıs ayını düşünün hele. Eh, bunu biz hak ettik mi; ben
buna inanmıyorum, biz 18 bin kişiden oluşuyoruz, ailelerimizle 400 bin insana yakın bu
rakam. Ben diyorum ki, Maliye Bakanlığı ile ilgili sorunlarımızı birebir ilişkilerle değil,
kitleyi de arkamıza alarak eylemlerle, bu imza kampanyası olabilir, yürüyüş olabilir ama,
kitleyi mutlaka arkamıza alarak gereken hakkımızı almalıyız diyorum. İşte bu şekilde Maliye
Bakanlığının cesaretinden onun istediğini yapan yeni bir karar çıktığında çelişkiler içinde
dolaşmayan, her an mevzuatın değişmediği net bir yasa çıkacaktır ve bizler de mesleğimizi
yapmaktan gurur duyacağız. 10 yıl öncesinde söylediği söylemini bugün artık herkes
tarafından söyleniyor; mali tatil, tek meslek tek oda. Teşekkürler.
Nail Sanlı:
Sayın Arığ, gruplardan birisi ismini çekerse siz grup adına konuşabilirsiniz. Siz adaysınız
Sayın Arığ, bir listede adaysınız. Sayın Arığ, bir listede aday durumundasınız, lütfen
zorlamayın konuyu. İki tane şık var ya adaylığınızı çekeceksiniz, ya konuşmanızı
çekeceksiniz. Tamam Sayın Arığ, lütfen sizi sakinliğe davet ediyorum. Bakın, siz zaten tahrik
edilmiş olarak gelmiştiniz buraya. Bakın, adaysınız diyorum size, aday olarak ne demek
istiyorsunuz?
Sıradaki konuşmacıyı çağırıyorum. Sayın Hadi Akmandan, Sayın Turgut Arığ, Sayın Birol
Fidancı konuşmasını geri çekti, Turgut Arığ onun adına konuşacak değerli arkadaşlar.
Sıradaki konuşmacıyı çağırıyorum, Sayın Hadi Akmandan.
39