“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...

Sevgili arkadaşlarım, her vakit konuşmamda şunu söylüyorum: Bir denizcinin sıfatı nedir
biliyor musunuz? Gemiyi alır ve seyahate gider ve geri gelir. Ben şunu söylüyorum İstanbul’u
idare eden kaptan artık gemici mi pilot mu ne dersen deyin, Yahya Arıkan’dır. Ben kendisine
her zaman için selam ve sevgilerimi sunarım. Ben herhangi bir şey için değil, sırf kendisi bu
işi yürüttüğü için bugüne kadar bu arkadaşın devamını kendim canı gönülden istiyorum.
Ankara’yı da idare eden TÜRMOB’un genel başkanı Mustafa Bey ve aynı zamanda bizim,
aynı zamanda İstanbul’da ve gerekirse Ankara’da çalışan, efendim Nail Sanlı arkadaşım
bunlara da selam ve sevgilerimi sunarım.
Şimdi efendim, biz bir hizmet gördük yahut hizmeti sadece bir bilanço ile bir kayıtla
ispatlamak yahut örgütlemek değildir. Efendim, Şişli’deki binaya ben kendim özel olarak
gittim. Hanginiz gitti desem hiç kimse gitmemiştir. Bir mavi bir pencere örtmüşler, 150–152–
154 numaralar; bunların arasındaki 150 numara bizim TÜRMOB’u mali müşavirler odasının
başkenti olacaktır. Efendim, şimdi bunun yanında da arkadaşlara şunu söylemek istiyorum.
Bu kişiler çalışınca takdir etmek lazım. Huzurlu olursa bir insan o takdiri görür ve çalışır, ama
sadece burada gelip tenkitler falan değil. Ben şimdi biraz evvel Nail Sanlı efendim seçim
listelerinin rengini yahut da bilmem ne konuştular, ben şahsen bu yaşımla bana seç deseler
yanlış yaparım, çünkü sarıyı pembe pembeyi sarı görürsem yanlışlık yaparım; o bir. Artık
vicdanınıza bırakıyorum. Bir de, onu yanlışla şey yaparsa 3 günde değil 15 günde seçim belli
olur; hepinizin huzurunda söylüyorum.
Sevgili arkadaşlar, ben tabii vakit yok fazla uzatmak istemiyorum. Yani bütün arkadaşlara
bilhassa eğitimcilere sonsuz teşekkürler. Türkiye çok çalışkan bir bölge seçmişti İstanbul’da
hepsine hürmetlerimi sunarım.
Ben fazla konuşmak istemiyorum, hiç ayırım yapmadan hepsine teşekkürler, hepsine
başarılar, hepsine canı gönülden kucak dolusu selamlar. Hürmetlerimi sunuyorum.
Nail Sanlı:
Sayın konuşmacı, süreniz 5 dakika.
Azimet Güntürk:
Saygıdeğer meslektaşlarım, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Ben çok değişik bir şey
söyleyeceğim. Alıştık zaten bu konuşmalara hep aynı şeyler söylenir, lafta kalır. Bu
kongrenin yarının Türkiye’sini değiştirmesini istiyorum, damgasını vurmasını istiyorum.
Nasıl olacak? Biz yaptırımı olan bir odayız. Ekonominin dinamosu olduğumuza göre 50 yıldır
uygulanan kanunların bugüne uymadığını hepimiz biliyoruz. Ankara’dan gelenler de aynısını
söylüyor, yönetim de aynısını söylüyor, siz uygulayanlar da aynısını söylüyorsunuz. Gelir
vergisi, kurumlar vergisi, KDV, sigorta oranlarının yüksek olduğunu her platformda
söylüyoruz, kahvelerde konuşuluyor, minibüslerde konuşuluyor, evlerimizde de konuşuluyor.
Sizden bu genel kuruldan bir yetki istiyorum. Seçilecek herhangi bir yönetim, hangisi olursa
olsun, 2 sene zarfında bunların takipçisi olmazsa ben tek başıma bugüne kadar uygulanan bu
haksızlıkları protesto etmek için Ankara’ya yürümek üzere yetki istiyorum. Şayet, siz bu
meslek adına aykırı bulursanız beni bugünden itibaren meslekten ihraç edebilirsiniz. Vatandaş
olarak yürüyeceğim.Hep söylüyoruz, lafta kalıyor, bunları söylemek için geldim. Hayırlı
olsun Genel Kurul.
37