29.06.2013 Views

“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...

“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...

“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bu Genel Kurul bundan önceki genel kurullardan farklı bir atmosfer içerisinde cereyan<br />

ediyor. Belki bugüne kadar oy kullanma işlemiyle ilgili süre gelen bir uygulama ilk defa<br />

değişime tabi olmuş oldu. Biraz da belki bunun etkisiyle gergin bir hava salonda var gibi<br />

geliyor.<br />

Ben bir hikaye anlatmak istiyorum. Bu hikaye aslında bizim hikayemiz. Özelde meslekte<br />

birliğin hikayesi ama genelde tüm meslek mensuplarının hikayesi. Bu anlamda kulak<br />

vermenizi istirham ediyorum.<br />

Hepimiz Kaf Dağı’nı, Anka Kuşu’nu hikayelerde duymuşuzdur. Bu onların hikayesi ama o<br />

hikayede somutlaşan meslekte birliğin hikayesi genel anlamda meslektaşların hikayesidir.<br />

Rivayet olunur ki kuşların hükümdarı olan Simurg Anka bilge ağacının dallarında yaşar ve<br />

her şeyi bilirmiş. Kuşlar Simurg'a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürlermiş.<br />

Kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe onlarda Simurg'u beklerler ve Simurg'un dertlerinin<br />

çözümü olduğunu düşünürlermiş. Ne var ki Simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar<br />

ve sonunda umudu kesmişler. Derken bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü Simurg'un<br />

kanadından bir tüy bulmuş. Simurg'un var olduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar<br />

toplanmışlar ve hep birlikte Simurg'un huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler.<br />

Ancak Simurg'un yuvası etekleri bulutların üzerinde yer alan Kaf Dağı'nın tepesindeymiş.<br />

Oraya varmak için 7 dipsiz vadi geçmek gerekiyormuş. Kuşlar hep birlikte uçmaya<br />

başlamışlar. Yorulanlar ve düşenler olmuş. Önce bülbül güle olan aşkını hatırlamış ve geri<br />

dönmüş, papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş oysa tüylerinin güzelliği yüzünden kafese<br />

kapatılırmış, kartal yükseklerdeki krallığını bırakamamış, baykuş yıkıntılarını özlemiş,<br />

balıkçıl kuşu parmaklığını. 7 vadi üzerinde uçtukça sayıları gittikçe azalmış. 6’ncı vadi<br />

şaşkınlık, 7’nci vadi ise yok oluş vadisiymiş. Kaf Dağı'na vardıklarında geriye 30 kuş kalmış.<br />

Simurg'un yuvasını bulunca anlamışlar ki aslında Anka 30 kuş demekmiş. Onların hepsi<br />

simurkmuş, her birisi birer simurkmuş.<br />

Bu anlamda ben her meslek mensubunun birer Simurg olduğunu düşünüyorum. Bu ideallerle<br />

meslek mücadelesi içerisinde bulunduğunu düşünüyorum. Meslekte Birlik bunun hikayesi<br />

diye aktardığım bu hikaye aslında mesleği ideal edinmiş meslektaşlarının problemiyle<br />

dertlenmiş ve onların çözümü noktasında katkı ortaya koyan dertlenen, endişe duyan bütün<br />

meslektaşlarımın hikayesidir diye düşünüyorum.<br />

Eğer buradan yönetime bir pay vermek gerekirse, mevcut yönetime bir pay vermek gerekirse<br />

o da hikayenin son cümlesidir. Hikaye şöyle bitiyor: Bir de derler ki yeni Simurg'un doğması<br />

için eski Simurg'un kendisini yakması gerekirmiş.<br />

Teşekkür ediyor saygılar sunuyorum.<br />

Nail Sanlı:<br />

Hulusi Özocak Bey’den sonra Sayın Cihan Çelik konuşacak; hazır olurlarsa. Buyurun sayın<br />

konuşmacı.<br />

Hulusi Özocak (Çağdaş Demokrat Muhasebeciler Birliği Grubu Adına):<br />

Teşekkürler Sayın Başkan. Değerli meslektaşlarım, Çağdaş Demokrat Muhasebeciler Birliği<br />

Grubu adına hepinize saygılar sunar, bu genel kurulun mesleğimize ülkemize yararlar<br />

getirmesini diliyorum.<br />

42

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!