“13. GENEL KURUL” TOPLANTISI 25 Mayıs 2002 - İstanbul SMMM ...

23 tanesinin ismini, gittim; birisi Kadıköy’deki bir otobüs işletmesinde çalışıyor. Ne iş
yapıyor orada biliyor musunuz? Bilet satıyor. Birisi ne yapıyor biliyor musunuz, patronun
yerine defteri yazıyor, bizim bildiğimiz kişi, ön muhasebe deneyimi toplamları
muhasebecisine gönderiyor. Önüne gelen muhasebeciyim diyor canım. Ama önüne gelen
ruhsatı yoksa mali müşavir diyemeyecek. Onun için muhasebeciyi kaldırdık.
Şimdi, muhasebecilik mesleği kalktı mı; hayır. Eğer biri kalktı diyorsa bilmiyor bu işi. Açın
kanunun 2’nci maddesini, büyük puntolarla yazılan fıkrayı okuyun. Ne diyor? “Bilanço
hazırlamak, bu konuda kayıtları sağlamak...” vesaire, yani mali müşavirlik mesleğinin bir
parçası. Şimdi çıkıp da bunu demeyin arkadaşlar. Bakın, sonra derler ki, size İtalya’dakinin
adı Dotori Tomorsiyelif “ticaret doktoru” manası. Niye oradaki muhasebeci değil ya da
fermuarlı muhasip dedikleri kamu muhasibi.
Bakın, böyle ille muhasebeciyim deyip durmayın. Biz mesleğin kalitesini yükseltmeye
çalışacağız. Şimdi size ben çıkıp desem ki bunları rahat söylüyorum artık, eskiden adaydım,
bize aday olduğun için söylüyorsun diyordunuz. Şimdi aday değilim değil mi? Bakın, size
siyasette söylemiyorum, yani normalde milletvekili gibi konuşmam lazım. Sizinle asla
milletvekili gibi konuşmayacağım. Ben sizden biriyim ben burada muhasebecilik dışında
hiçbir şey konuşamam. Bakın, bunu unutmayın, çünkü ben yarın öbür gün eski milletvekili
olacağım ama, hiçbir Allah’ın kulu bana eski muhasebeci, eski mali müşavir, eski yeminli
müşavir demeyecek, hiçbir zaman eskimeyeceğim. Siz de eskimeyeceksiniz değerli
arkadaşlar.
Onun için size söyleyeceğime, burada eleştiren bütün gruplar bu benim söyleyeceğime iyi
dikkat etsin. Kanunun bir yerine biz de koyabiliriz canım, serbest muhasebeciler bir gecede
sınavsız olsun. Ben bunu size burada hiçbir zaman söylemedim. Neden; çünkü böyle bir
düzenleme yaparsak Avrupa Birliğindeki askıya alınma ebedi olur. Halbuki biz ne diyoruz;
tıpkı İngiltere’de 1949 yılında yapıldığı gibi, bu arkadaşlar geldiler, sınava girdiler mali
müşavir oldular. Tahsili ne olursa olsun artık, çünkü bir daha girmeyecek. Eğitimini gördü,
ardından ne olacak, bu arkadaş sınavı vermedi ya da girmek istemiyor. Serbest muhasebeci
ünvanıyla işine devam edecek.
Değerli arkadaşlar; bunu zaten yaptığınız anda mesleği bitiriyorsunuz. Biz serbest
muhasebecilere şimdilik diyoruz yarın öbür gün bunun da çözümü bulunur ama lütfen cepheyi
genişletmeyin. Birileri çıkıp size ben yaparım böyle bir tasarı veririm, palavra yapamaz. Ben
parlamentoda 100 arkadaşımla bir madde 4,5 saatte işte Nail Sanlı, işte Yahya Arıkan işte
orada oda başkanları ve hakaret görerek geçirebiliyorsam, bunu geçirmek zor değerli
arkadaşlar zor. Önce bir dizayn edelim düzeltelim. Bir serbest muhasebeciye mali müşavir
gibi yetki verelim. Bu kanunla yetkiyi veriyor. Ondan sonra bu işi yapalım.
Değerli arkadaşlar; ben size sözlerime son verirken bir iki şey hatırlatmak istiyorum. Bir
konuyu söylemek istiyorum. Bir insan geçmişine bakarak ne yaptığı anlaşılır, ama gelecek
konuşularak ulaşılır. Biz geleceğe ulaşmak zorundayız. Hatırlarsanız size genel kurulda
burada bazı delege arkadaşlarım var demiştim ki Melih Cevdet Anday diyor ki, geleceğe
yüklenmesini beklemeyeceğiz, biz geleceğiz bu işi bitireceğiz. Melih Cevdet Anday’ın bu sözü
hepimiz içindir.
Değerli arkadaşlar, ben bugün mutluyum. Başka bir yere gidiyoruz herkes bize bozuluyor
memleket battı gitti, kızan kızana ama ne hikmetse kapıdan girip buraya gelene kadar bana
söyleyenlerin muhalefet, iktidar, seven, sevmeyen her şey hoşuma gitti. Bu nedendir biliyor
musunuz kardeşlerim, dostlarım sizde bunu bir gün yaşayacaksınız. Bir insan yalnız annesiyle
babasının olduğu yerde kardeşlerinin olduğu yerde mutludur, siz benim kardeşlerimsiniz,
24