03.08.2013 Views

bailey kapak - UniFlip

bailey kapak - UniFlip

bailey kapak - UniFlip

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

292 K›s›m II: Rinoloji ve Alerji<br />

olarak önceden hesaplanamaz, çevresel etkenler reseptör<br />

tabakan›n hangi elemanlar›n›n yerini alaca¤›n›n belirlenmesinde<br />

önemli rol oynar (18). Kronik sigara içen birinde<br />

sigaray› b›rakt›ktan sonra, olfaktör fonksiyonlardaki<br />

düzelme y›llar içinde ve doza ba¤l› olarak de¤iflir (19). Bu<br />

bize, olfaktör epitel hücre yap›lar›n›n dönüflümünün düflünülenden<br />

daha uzun zaman ald›¤›n›, olfaktör epitelin<br />

hasarl› alandaki büyümesinin nisbi olarak yavafl ve önceki<br />

travma miktar›na veya her ikisine ba¤l› oldu¤unu gösterir.<br />

Olfaktör Bulbus<br />

Daha önce belirtildi¤i gibi, olfaktör sinirin akson demeti,<br />

nazal kavitedeki kribriform plak foraminalar› aras›ndan<br />

olfaktör bulbusa do¤ru seyreder. Bu demetlerin herbirinin<br />

içinde 50-200 grup olfaktör reseptör hücre aksonu<br />

vard›r. Hepsinin etraf›, birbirine benzeyen, olfaktör hücre<br />

k›l›f›n›n ç›k›nt›lar› taraf›ndan sar›l›r ki bu özellik MSS<br />

astrositlerinde yayg›nd›r [ör: glial fibriler asidik protein<br />

(GFAP) ve S-100 proteinleri]. Reseptör hücrelerden gelen<br />

aksonlar, olfaktör bulbusta yerleflmifl küreye benzer<br />

bir yap› olan glomerüller içindeki ikinci s›ra nöronlar›n<br />

(mitral ve püsküllü hücreler) dentritleri ile sinaps yapar.<br />

Genç kifliler; bulbusun ikinci tabakas›nda tek veya iki tabaka<br />

halinde dizilen bu 50-200 mm yap›lar›n binlercesine<br />

sahipken , yafl ilerledikçe bunlar azal›r ve 80 yafl›n üstünde<br />

neredeyse tamamen yok olur. Onlar›n geliflmesi ve<br />

devaml›l›¤› reseptör hücrelerin trofik etkisine ba¤l›d›r.<br />

Ontogeni esnas›nda, baz› glomerüller, reseptör nöronlarca<br />

innerve edilmesine ra¤men, ayn› reseptörü vurgulamaz,<br />

duyu girifli olmad›¤› zaman bile devaml›l›¤›n› sürdürebilen<br />

bu atipik glomerüller yaflla birlikte kaybolur.<br />

Tipik olarak eriflkin glomerülü, ayn› tip reseptörü vurgulayan<br />

reseptör hücrelerinden gelen aksonlar› al›r. Belirli<br />

bir reseptör nöron yaln›zca bir glomerule yönelir ve belirli<br />

bir glomerül kendi girifl sinyalinin ço¤unu epitelin<br />

s›n›rl› bir bölgesinden al›r. Mitral ve püsküllü hücrelerin<br />

apikal dentritleri sadece bipolar reseptör nöronlarla sinaps<br />

yapmakla kalmaz, ayn› zamanda glomerüler tabakadan<br />

ç›kan sentrifugal lifler ve nöronlar aras›nda sinaps<br />

yaparlar. Bunlar›n ço¤u gama amino bütirik asiderjik<br />

(GABAerjik) veya dopaminerjiktir.<br />

Orta ve iç püsküllü hücrelerin gövdeleri, olfaktör bulbusun<br />

üçüncü konsantrik tabakas›nda bulunur (d›fl pleksiform<br />

tabaka), halbuki mitral hücreler dördüncü konsantrik<br />

tabakada bulunur (mitral hücre tabakas›). Primer<br />

olarak d›fltaki pleksiform tabakada, granül hücreleri (afferent<br />

sinyal modülasyonunda önemli hücreler), mitral<br />

hücreler ve püsküllü hücreler aras›nda sinaptik ba¤lant›<br />

vard›r. Burada afferent sinyaller yeniden düzenlenir.<br />

Anatomi kitaplar›nda genel olarak “medial” ve “lateral”<br />

olfaktör traktus fleklinde ikiye ayr›lmas›na ra¤men, primatlarda<br />

fonksiyonel medial traktus yoktur.<br />

Olfaktör Korteks<br />

‹kincil olfaktör yap›lar, mitral ve püsküllü hücrelerle<br />

ba¤lant›l›d›r ve genel olarak olfaktör korteks olarak tan›mlan›r.<br />

Bu yap›lar (a) anterior olfaktör nükleus, (b)<br />

prepiriform korteks, (c) lateral entorinal korteks, (d) periamigdaloid<br />

korteks (altta amigdala ile komflu bir bölge),<br />

ve (e) amigdalin kortikal nükleusudur. Orbitofrontal<br />

bölgenin primer ve sekonder olfaktör korteksi aras›ndaki<br />

ana ba¤lant›, talamusun mediodorsal nükleusu yoluyla<br />

olur. Ayn› zamanda, prorinal korteksten, posterolateral<br />

orbitofrontal bölgeye direkt olarak kortiko-kortikal ba¤lant›<br />

vard›r. Önemli bir kan›t olarak; görme, tat ve somatosensörial<br />

duyu sistemlerinden gelen bilgiler, orbitofrontal<br />

korteks, anterior cingulate korteks ve insula gibi<br />

çeflitli yap›larla birleflir ve sosyal olmayan ö¤renme ifllemine<br />

katk›da bulunur.<br />

KOKU ALMA YETENE⁄‹NE YAfiIN ETK‹LER‹<br />

Önemli olan gerçek flu ki, koku fonksiyonunun azalmas›<br />

normal yafll› kiflilerde nadir de¤ildir ve yaflla birlikte belirgin<br />

flekilde azal›r (fiekil 21.2). Asl›nda, eriflkin bir insan›n<br />

koku duyusundaki azalman›n en büyük etkeni yaflt›r,<br />

sigara kullan›m› bu etkiyi art›r›r. (5). ‹flitme ve görmedeki<br />

de¤iflikliklerden farkl› olarak, ço¤unlukla yafla ba¤l›<br />

koku duyusundaki azalma fark edilmez. Doktorlar koku<br />

alma kabiliyetini kantitatif olarak nadiren görme ve iflitme<br />

keskinli¤ini de¤erlendirdikleri gibi de¤erlendirirler.<br />

65 yafl›ndan genç nüfusun yaklafl›k %1’inde koku ile ilgili<br />

ciddi bir problem vard›r. Bu oran 65-80 yafllar aras›nda<br />

belirgin olarak artar, hemen hemen bunlar›n yar›s› koku<br />

kabiliyetinin azald›¤›n› ifade eder. Bu durum 80 yafl›ndan<br />

büyüklerde %75’e kadar ç›kar (5).<br />

Yafla ba¤l› olarak geliflen koku fonksiyon bozuklu¤unun<br />

birçok sebebi vard›r; (a) hayat boyu tekrarlayan viral<br />

ve di¤er zararl› etkenler sonucu olfaktör reseptörlerde<br />

oluflan birikmifl hasar, (b) Kribriform plak foraminas›nda<br />

osifikasyon ve kapanma, (c) Alzheimer ve Parkinson hastal›¤›<br />

ile ilgili erken geliflen patoloji (bkz. 5. ve 20. kaynak).<br />

KOKU BOZUKLUKLARI<br />

Terminoloji<br />

Anosmi; koku alma yetene¤inin kayb›n›, hiposmi veya<br />

mikrosmi ise koku alma yetene¤inin azalmas›n› belirtir.<br />

Total anosmi, burunun her iki taraf›ndan hiçbir kokunun<br />

al›namamas›, parsiyel anosmi ise belirli kokular›n al›namamas›d›r.<br />

Baz› vakalarda, parsiyel anosmi genifl bir koku<br />

spektrumuna karfl› duyarl›¤›n azalmas› (genel hiposmi)<br />

ile birlikte, yaln›zca baz› kokular için eflik de¤erin<br />

ileri derecede azalmas›n› gösterir. Özgül anosmi, koku<br />

duyusu normal olmas›na ra¤men, bir veya birkaç özel ko-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!