turkey2012-turkish
turkey2012-turkish
turkey2012-turkish
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
BÖLÜM II<br />
BASINA YÖNELİK SALDIRILAR<br />
Türkiye’nin en tanınmış siyasi köşe yazarı<br />
ve yorumcularından biri olan Nuray Mert,<br />
uzun süredir hükümeti eleştiriyordu ancak<br />
Mert’in hükümetin Kürt politikalarına yönelik<br />
geçen sene dile getirdiği itirazlar, Başbakan Recep Tayyip<br />
Erdoğan’a göre çizmeyi aştı. Erdoğan’ın Nuray Mert’i hedef<br />
alan ve hain olduğunu ima eden saldırgan sözleri üzerine<br />
Mert, güvenliğini tehdit edecek kadar ağır saldırıların<br />
hedefi oldu. Siyasi hassasiyetler nedeniyle patronları televizyon<br />
programını ve gazetedeki köşesini iptal etti.<br />
Nuray Mert, bu raporda yer alan kişisel açıklamasında<br />
“Birçok şekilde tehdit edildiğimi hisediyorum” diyor. “Nefret<br />
dolu cinsiyetçi mesajlar alıyorum; seyahat ettiğimde<br />
esrarengiz bir biçimde bavulum karıştırılıyor; özel telefon<br />
görüşmelerim dinleniyor.” Ama yine de Nuray Mert,<br />
Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) ve<br />
daha önceki iktidarların icraatlarına meydan okumaya cüret<br />
eden birçok gazeteciden çok daha şanslı olduğunu söylüyor.<br />
Türkiyeli yetkililer basın özgürlüğüne karşı, yakın<br />
tarihteki, dünyanın en geniş kapsamlı operasyonunu<br />
sürdürüyor. CPJ’nin Ağustos 2012’de sürdürmekte<br />
olduğu kapsamlı araştırma sırasında, en az 76 gazeteci<br />
hapisteydi ve neredeyse tamamı devlete karşı işlenen<br />
suçlarla itham ediliyordu. Dörtte üçünden fazlası henüz<br />
herhangi bir suçtan hüküm giymemiş olmasına rağmen,<br />
aylardır ve hatta yıllardır tutuklu bulunuyor; bazılarının<br />
duruşmaları henüz başlamamış, bazılarınınki ise sürüyor.<br />
Çok sayıda gazeteci hakkında ise eleştirel yazıları nedeniyle<br />
“Türklüğü aşağılamak” veya “yargıyı etkilemek”<br />
suçlarıyla -birçok durumda birden fazla- kovuşturma<br />
devam ediyor. Türkiye’deki basın kuruluşlarının tahminlerine<br />
göre, 2011 sonunda ülke çapında gazeteciler<br />
hakkında açılmış dava sayısı 3.000 – 5.000 arasındaydı.<br />
Basına karşı yürütülen bu kampanyaya, gazetecilere karşı<br />
çok sayıda hakaret davası açan Erdoğan öncülük ederken,<br />
O ve hükümeti, medya kuruluşlarına eleştirel yazılar<br />
yazan personellerini dizginlemeleri için baskı yapıyor.<br />
Tüm bunların sonucunda oto-sansür yaygınlaşıyor,<br />
finansal, mesleki ya da hukuki bir misillemeyle karşı<br />
karşıya kalmaktan korkan medya organları ve gazeteciler,<br />
Kürt meselesi ve basın özgürlüğüne yönelik baskılar gibi<br />
hassas konulara dokunmamaya gayret ediyorlar.<br />
İnsan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün<br />
geliştirilmesi için çalışan Açık Toplum Vakfı-Türkiye’nin<br />
Başkanı Hakan Altınay “Başbakanın üslubu önemli.<br />
Bize hangi gazeteleri okumamamız gerektiğini söylüyor.<br />
Medya patronlarına kendisiyle hemfikir olmayan<br />
8 Gazetecileri Koruma Komitesi<br />
“BAŞBAKAN’IN ÜSLUBU<br />
ÖNEMLİ. BİZE HANGİ<br />
GAZETELERİ OKUMAMAMIZ<br />
GEREKTİĞİNİ SÖYLÜYOR. MEDYA<br />
PATRONLARINA KENDİSİYLE<br />
HEMFİKİR OLMAYAN MUHABİRLERİ<br />
VE KÖŞE YAZARLARINI İŞTEN<br />
ATMALARINI SÖYLÜYOR.”<br />
— Hakan Altınay, Açık Toplum<br />
Vakfı Başkanı, Türkiye<br />
muhabirle ve köşe yazarlarını işten atmalarını söylüyor”<br />
dedi. “Ayrıca, Başbakan Erdoğan’ın, ‘muhalif bir sesten<br />
bir şey öğrendim’ dediğini veya kendini eleştiren birine<br />
olası bir yanlışı farketmesini sağladığı için teşekkür<br />
ettiğini hiç duymamamız da önemli bir nokta.”<br />
AK Parti, Temmuz 2012’de yargı sisteminden ulusal<br />
güvenliğe ve “kamu düzeni, kamu ahlakı [ve] başkalarının<br />
hakları” gibi muğlak konulara kadar kamusal hayatın<br />
büyük bir bölümünün haberleştirilmesini kısıtlayacak bir<br />
anayasal değişiklik teklifinde bulunarak medya üzerindeki<br />
baskısını arttıracağınin sinyallerini verdi.<br />
CPJ, mahkeme belgeleri ve Adalet Bakanlığı<br />
kayıtlarının yanı sıra, davalarla ilgili sanık ve avukatlarla<br />
yaptığı görüşmelere dayanarak yaptığı analizle,<br />
1 Ağustos 2012 tarihinde halen hapiste bulunan 76 gazeteciden,<br />
en az 61’inin, doğrudan gazetecilik faaliyetleri<br />
yüzünden hapsedildiği sonucuna vardı. Diğer 15 gaze-