29.09.2013 Views

dünden bugüne kıbrıs

dünden bugüne kıbrıs

dünden bugüne kıbrıs

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

* Türkiye adada düzeni ve barışı sağlamak için,<br />

* kan dökülmesini önlemek amacı ile<br />

* anlaşmalardan doğan hakkını kullanıyordu.<br />

Türkiye Kıbrıs'ın tamamını denetim altına almak için değil, belirli bir bölgesinde denetimi<br />

sağlamak için çıkıyordu. Temelde, adada Türklerle Rumlar, Türkiye ile Yunanistan arasında<br />

bir denge kurulması ve ada Türkleri'nin daha fazla "zarar görmemesi" amaçlanıyordu.<br />

Bu politikanın iki ayağı vardı;<br />

* Türkiye'nin 40 mil güneyinde, içinde Türk Halkının da yoğun bir biçimde bulunduğu<br />

Kıbrıs'ta, adanın tamamının Rum (ve Yunan) egemenliği altına girmesini önlüyordu.<br />

* Kıbrıs Türkleri'nin 11 yıldır yaşadığı haksızlıklara son veriyordu.<br />

Türkiye'nin bu denizaşırı "müdahalesi" Dünya'da bir bomba gibi patladı. Ancak uluslararası<br />

konjonktör Türkiye'nin lehine idi.<br />

Şöyle ki:<br />

a. Esas amacı Enosis olan 15 Temmuz 1974 Rum (Nikos Samson) saldırısının arkasında,<br />

Atina'daki Askeri Yönetim (Albaylar Cuntası) vardı ve Albaylar Cuntası Batı tarafından<br />

"soğuk bakılan" bir yönetimdi. Fransa'da bulunan muhalif Karamanlis, Avrupa'nın manevi<br />

desteğini arkasına almıştı.<br />

b. ABD'de ise "yönetim boşluğu" vardı. ABD ve Washington büyük skandallarla<br />

çalkalanıyordu. Dışişleri bakanı Kissinger de Kıbrıs'ta 1974 öncesi gelişmelerden<br />

rahatsızlığını açık açık ortaya koyan bir kişiliğe sahipti<br />

ABD'nin en büyük korkusu, "Türkiye ile Yunanistan arasında bir savaşın patlak vermesi" idi.<br />

Türkiye müdahale etmese,<br />

* Adada kanlı olayların yaygınlaşacağı,<br />

* Türk-Yunan savaşı olasılığının artacağı ve bunun bütün Ege'ye yayılacağı kuşkusu hakimdi.<br />

Washington için Türkiye'nin müdahalesi, "kaosun büyümesini önleyen ama riskler taşıyan"<br />

bir oluşum olarak görülüyordu. Bir bakıma "ehven-i şer" idi.<br />

Washington bu defa, 1964'de Johson'un yaptığı hatayı yapmadı. Yapamadı desek daha doğru<br />

olur. Çünkü böyle bir girişim bölgedeki ABD çıkarlarına daha büyük zarar verebilirdi.<br />

ABD somut olarak bir girişimde bulundu; Atina'daki Albaylar Juntası üzerinde, "Türkiye ile<br />

savaşa girmemeleri konusunda" baskı yaptı.<br />

* Sovyetler Birliği de Atina'daki yönetime karşı idi. EOKA Batı'nın ve Nikos Sampson'un<br />

Atina'nın güdümünde olduğu ise açıkca görülüyordu. Bu nedenle Moskova'da Türkiye'nin<br />

müdahalesine sessiz kaldı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!