14.02.2014 Views

ve İnsan - Yeni Ümit

ve İnsan - Yeni Ümit

ve İnsan - Yeni Ümit

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

katkıda bulunan diğer ilmî disiplinlerin de uzmanlarını<br />

kapsayacaktır. Şimdilerde oryantalistlerin<br />

sosyal fonksiyonları da değişti. Onlar hem İslâm<br />

dini, hem de Müslüman toplumlar <strong>ve</strong> onların kültürleri<br />

hakkında Batı ülkelerinde danışman oldular.<br />

Öğretim kurumlarında ders <strong>ve</strong>rme <strong>ve</strong> araştırma<br />

yapma dışında medyada ihtiyaç hâlinde, haber <strong>ve</strong><br />

yorumlarla aktif çalışmalar yapmaktadırlar. Bazı<br />

durumlarda onlara özel hizmetler <strong>ve</strong>rilmektedir.<br />

Kendi toplumları, birikimlerini en iyi şekilde ortaya<br />

koymaları hususunda, eskisine nazaran şimdi<br />

onlardan daha fazla şeyler beklemektedir. 6<br />

Müsteşriklerden bazıları, incelemelerinin,<br />

üçüncü dünya ile alâkalı aktüel neticelerini hesaba<br />

katmaz. Bu tip bilginler -gerek Müslümanlar, gerek<br />

gayrimüslimler tarafından- İslâm’ın, ideolojik<br />

bir tarzda takdim edilmesi <strong>ve</strong>ya çeşitli maksatlarla<br />

politik bir şekilde kullanılması hususunda bir endişe<br />

taşımazlar. Hattâ onlar İslâm’ın savaş çağrısı<br />

yapan <strong>ve</strong>ya siyasî-sosyal programlar ihtiva eden<br />

yahut sadece ütopik bir düzen olarak sunulmasının<br />

sıkıntıları ile bunların ortaya çıkaracağı sosyal<br />

gerginliklerin farkında görünmezler. Oysa bunu<br />

düşünmeleri gerekir.<br />

Geçmişte <strong>ve</strong> günümüzde, başka toplum <strong>ve</strong> kültürleri<br />

inceleme konumunda olan müsteşriklerin<br />

çalışmalarının şu boyutları vardır: 1- Tarafsız bilimsel<br />

inceleme ile meseleler hakkında teknik bilgiler<br />

toplama; 2- Araştırmacının özel tutumu <strong>ve</strong> bu<br />

tutumunun araştırma boyunca ele alınan konuya<br />

muhtemel tesirleri; 3- Yapılan incelemenin muhtemel<br />

maksatları; romantik, insanî, dinî vb. sâikleri.<br />

Araştırma konusunda araştırmacının şahsî gayeleri,<br />

şahsî tecrübeleri <strong>ve</strong> şahsî meşrebi gözden uzak tutulmamalıdır;<br />

4- Araştırmanın yürütüldüğü alanın<br />

sosyal çerçe<strong>ve</strong>si, onun toplumdaki yeri, falan <strong>ve</strong>ya<br />

filan Müslüman topluluk ile münasebeti; 5- Araştırmacının<br />

iki <strong>ve</strong>ya daha fazla kültür arasında aracılık<br />

fonksiyonunu hangi ölçüde gerçekleştirdiği<br />

<strong>ve</strong> bunu yaparken kendi yetiştiği ortam ile mesafesini<br />

ayarlaması, başka deyişle kendi toplumuna<br />

mesafeli durarak, toplumundaki insanlardan farklı<br />

bir yönden yaklaşımda bulunma başarısı <strong>ve</strong> öteki<br />

toplumlar hakkında <strong>ve</strong>rdiği hükümlerde, gittikçe<br />

ilerleyen tarafsızlığını ortaya koyup koymadığı.<br />

Bir de şunu bilmek gerekir: Müsteşrikin, İslâm<br />

<strong>ve</strong> Müslümanlar hakkında yaptığı tanıtım ile kendi<br />

toplumunun beklentileri arasında uygunluk var<br />

mıdır? 7 Bazı oryantalistler farkında olarak <strong>ve</strong>ya olmayarak,<br />

kendi toplumları ile İslâm <strong>ve</strong> Müslümanlar<br />

arasında –Müslümanları çok farklı, âdeta tehlike<br />

gibi <strong>ve</strong>ya misyonerliğe muhtaç göstererek- büyük<br />

bir mesafe meydana getirdiler. Bazıları ise bilerek<br />

<strong>ve</strong>ya bilmeyerek, ortak taraflar üzerinde durup,<br />

kültürel alış<strong>ve</strong>rişlerin rahatlıkla kurulabileceğini<br />

düşünürler. Fakat kendi ülkelerinde mevcut peşin<br />

hükümlerden bağımsız olarak, güçlü bir araştırma<br />

iradesi olmayan durumlarda, müsteşriklerin İslâm<br />

hakkındaki hüküm <strong>ve</strong> değerlendirmeleri büyük<br />

ölçüde kendi çevrelerindeki fikirlerin <strong>ve</strong> kabullenmelerin<br />

tesiri altında kalmıştır. 8<br />

11. asır ortalarında İspanya’da, Sicilya’da <strong>ve</strong> Papa<br />

Urbain II’nin çağrısı üzerine bütün Batı Avrupa’da<br />

Haçlı savaşları öncesinde “Hristiyanlığın baş düşmanı<br />

İslâm” imajı ortaya çıkarıldı. M. Watt bu<br />

imajın şu dört unsurdan ibaret olduğunu söyler:<br />

1- İslâm dini, hakikatin kasıtlı olarak ters yüz edilmesinden<br />

ibarettir; 2- İslâm saldırganlık, şiddet <strong>ve</strong><br />

kılıç dinidir; 3-İslâm, ahlâkî yönden gevşek, gayr-ı<br />

ciddi bir dindir; 4-Muhammed Deccal’dır. 9 M.<br />

Watt burada, haklı olarak, İslâm’ın tamamen yanlış<br />

tanıtıldığına dikkat çeker ki, Avrupa’daki bu İslâm<br />

algısı N. Daniel tarafından 10 iyice tahlil edilmiştir. 11<br />

Müteakiben yazar Waardenburg, Ortaçağ’da<br />

İslâm <strong>ve</strong> Avrupa münasebetlerini, Rönesans dönemini<br />

12 , 19. <strong>ve</strong> 20. yüzyılda Fransa, İngiltere,<br />

Almanya, Hollanda, Rusya, İtalya <strong>ve</strong> Amerika’daki<br />

şarkiyat kurumlarını <strong>ve</strong> merkezlerini bildirir. 13<br />

Bundan sonra oryantalizm hakkında gerek bazı<br />

Batılılar, gerek bazı Müslümanlar tarafından geliştirilen<br />

eleştirilere girişir. 14 Şimdi sözü yine ona<br />

bırakalım:<br />

A-Bilimsel Eleştiriler<br />

Oryantalizm, daha çok dinî tesirler altında kaldı.<br />

Ekonomik, sosyal, teknik faktörleri hiç hesaba<br />

katmadı. Irkçı zihniyetin tesiri ile Avrupalıların<br />

üstünlüğüne inandı. N. Daniel <strong>ve</strong> M. Rodinson<br />

gibi Batılılar bu tavrı eleştirdiler. Sadece filolog <strong>ve</strong><br />

tarihçi formasyonu olan müsteşrikler, çağdaş Müslüman<br />

toplumlardaki değişimleri anlayıp yorumlamakta<br />

eksik kaldılar, sömürgeci psikolojisinin tesirine<br />

kapıldılar. 15 Sadece oryantalistler değil Batılı<br />

seyyahlar, tüccarlar, politikacılar, misyonerler <strong>ve</strong><br />

askerî uzmanlar da, İslâm dünyasındaki gelişmeleri<br />

olduğu gibi görmekten uzak kaldılar. Onlar daha<br />

çok, inceledikleri dönemdeki hâdise <strong>ve</strong> bilgileri<br />

gün ışığına çıkarmakla yetindiler. Ama zaten bilinen<br />

bu hâdiseler arasındaki yapısal <strong>ve</strong> derin münasebetleri,<br />

sebep-netice münasebetlerini nadiren<br />

sorguladılar.<br />

B-Müslüman İlim Adamlarının Tenkitleri 16<br />

Bu tenkitler en fazla Mısır’da görülür. E. Renan’a<br />

YENİ ÜMİT DERGİSİ | 5

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!