14.02.2014 Views

ve İnsan - Yeni Ümit

ve İnsan - Yeni Ümit

ve İnsan - Yeni Ümit

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ülkeler görme alışkanlığı içinde idiler. Son dönemde<br />

ise Müslüman ülkelerin iç dinamizme sahip olduklarını<br />

anladılar.” 21<br />

Peters, Batı'lı araştırmacılara, Müslüman araştırmacılarla<br />

işbirliği yapmayı önerir ki doğrusu bu,<br />

yerinde bir tekliftir. 22 Batı ülkelerindeki öğretim<br />

<strong>ve</strong> araştırma merkezlerinde azımsanmayacak sayıda<br />

çalışan Müslüman ilim adamı bulunmaktadır.<br />

Avrupa Birliği Teşkilâtı <strong>ve</strong> Kuzey Amerika’daki<br />

Ortadoğu araştırma merkezlerinde Müslümanlarla<br />

birlikte çalışma gerçeği ortaya çıktı. Kanada’da<br />

Montreal Mc Gill Üni<strong>ve</strong>rsitesi, Amerika’da Hartford,<br />

İngiltere’de Birmingham, Roma’da (Papalık<br />

Arap <strong>ve</strong> İslâm Etüdleri Enstitüsü) bunlara birer örnek<br />

teşkil eder. Maalesef son dönemde Batı’da bu<br />

alanlarda yapılan araştırmalara ayrılan fonlarda ekonomik<br />

kısıntılar başladı. Meselâ Taberi Tarihi’nin<br />

İngilizceye tercümesi Columbia Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nde<br />

zora girmiş iken, petrol üreticisi bazı İslâm ülkelerindeki<br />

kurumlar sayesinde tamamlandı. Bu son<br />

dönemde Batı’daki bazı akademik kuruluşların<br />

Müslümanlardan destek aldığını gözlemliyoruz.<br />

Fakat bu desteklerin özgür araştırmayı garanti etmesi<br />

konusunda titiz davranmak gerekir. 23<br />

İhtiyaçlar <strong>ve</strong> Bazı Teklifler<br />

Eskiden İslâmî alanlarda araştırma yapmak daha<br />

kolay idi. Tarih, fikir, inanç <strong>ve</strong> uygulamalar yönünden<br />

çalışmalar yapılırdı. Fakat tarihin akışının<br />

hükmüyle <strong>ve</strong> bilimsel uzmanlık alanlarındaki araştırmaların<br />

gelişmesiyle bu imaj yıkıldı. İslâm konusunda<br />

dini, ideolojik, siyasî <strong>ve</strong> başka yönlerden<br />

farklı okumalar ortaya çıktı. Hattâ bizzat Müslümanlar<br />

arasında bile İslâm’ı yorumlamada gittikçe<br />

artan bir çoğulculuk ortaya çıktı. Beşerî ilimler<br />

alanındaki gelişmelerden, eskiye nazaran daha fazla<br />

faydalanan uzmanlar yetişti. Araştırma metot <strong>ve</strong> teorilerinin<br />

problemleri hususunda geliştirilmiş bir<br />

söylem, İslâmî tetkiklerle diğer ilmî disiplinler <strong>ve</strong><br />

din bilimleri arasındaki işbirliğini kesinlikle kolaylaştıracaktır.<br />

Hâsılı, ‘İslâm’ın kendine mahsus kapalı bir din<br />

<strong>ve</strong> kültür yapısı teşkil ettiği şeklindeki klâsik imajın<br />

yıkıldığı şimdiki dönemde; tarihi, toplumları<br />

<strong>ve</strong> İslam’ın dini söylemlerini, tüm insanlığın daha<br />

geniş <strong>ve</strong> çok yönlü söylemlerini içeren günümüz<br />

dünyasına yeniden yerleştirmek için gayret gösterilmesi<br />

yerinde olur. Mukayeseli incelemeler sayesinde,<br />

medeniyetler arası benzerlikler <strong>ve</strong> farklılıklar<br />

kadar, tarihteki karşılıklı etkileşimlere de dikkat<br />

edilmesi gerekir. 24<br />

***<br />

Bölümün yazarının ifadeleri özetle burada tamamlandı.<br />

Yazar, çalışmasının sonunda şu başlıklar<br />

altında yüzden fazla kitabı ihtiva eden zengin bir<br />

bibliyografya sunmaktadır: 1-Genel olarak İslâmî<br />

etüdler tarihi; 2- Ortaçağda İslâm-Avrupa ilişkileri;<br />

3- 1500-1800 dönemi ilişkileri; 4- XIX <strong>ve</strong> XX. yüzyıllarda<br />

Almanya, İspanya, Fransa, İsrail, İngiltere,<br />

Rusya, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde<br />

yapılan çalışmalar ayrı alt başlıklar hâlinde; 5- Metodoloji;<br />

6- Müslümanların oryantalizme tepkileri<br />

<strong>ve</strong> cevapları; 7- Çağdaş Batı’daki İslâm vizyonu;<br />

8- 1980 yılına kadar oryantalizm hakkında yayınlar;<br />

9- 1980 yılından sonra oryantalizm hakkında<br />

yayınlar. 25<br />

Bu özet, metinde olanların onda biri bile değildir.<br />

Bu kadarından da anlaşılacağı üzere, yazar konunun<br />

tarihî <strong>ve</strong> kültürel tarafına da temas etmekle<br />

beraber daha ağırlıklı olarak:<br />

— Oryantalistlerin ortaya koydukları çalışmaları<br />

metot <strong>ve</strong> zihniyet açısından değerlendirmiş,<br />

— Çeşitli yönlerden tahlil etmiş,<br />

— Eski dönemde birikim yetersizlikleri <strong>ve</strong> formasyon<br />

eksikliğine temas etmiş,<br />

— Avrupa’da İslâm hakkında yayılan peşin hükümlerin<br />

ortaya çıktığı zemini incelemiş,<br />

— Oryantalistlerin, kendi toplumlarının peşin<br />

hükümleri ile aralarına mesafe koyup koymadıklarını<br />

irdelemiş,<br />

— Toplumlarının eski <strong>ve</strong> şimdiki dönemde kendilerinden<br />

beklentileri üzerinde durmuş,<br />

— İnceledikleri İslâm’ı <strong>ve</strong> ondan ortaya çıkmış<br />

kültürü Batı’ya ne ölçüde aslına uygun tarzda tanıttıklarını<br />

sorgulamış, oryantalizme Batı’da yöneltilen<br />

bilimsel eleştirileri belirttikten sonra,<br />

— Müslüman aydınlardan gelen tenkitleri tespit<br />

edip değerlendirmiş,<br />

— Son dönemde müsteşrikler ile bazı Müslümanlar<br />

arasında bilimsel yardımlaşma tezahürlerine<br />

değinmiş,<br />

— Ve bir gelecek perspektifi de tasarlamaya çalışmıştır.<br />

Bölümü yazan J. D. J. Waardenburg’un<br />

değerlendirmelerini mükemmel görerek rahatlamamız<br />

elbette doğru olmaz. Ama yaptığı çalışmayı<br />

<strong>ve</strong> tahlillerini takdire değer bulduğumu belirtmem<br />

gerekir.<br />

Fakat DİA “Oryantalizm” bölümünü okuduğumuzda<br />

bu önemli <strong>ve</strong> hayatî tahlillere dâir fazla bir<br />

şey bulamıyoruz. Oryantalizmin daha çok tarihî,<br />

kültürel yönleri, sömürgeci yönetimlerle işbirliği<br />

tarafı üzerinde durulmuş olduğunu görüyoruz.<br />

YENİ ÜMİT DERGİSİ | 7

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!