Açılım Sayı:23 Åubat/Mart 2012 - Samsun Ticaret ve Sanayi Odası
Açılım Sayı:23 Åubat/Mart 2012 - Samsun Ticaret ve Sanayi Odası
Açılım Sayı:23 Åubat/Mart 2012 - Samsun Ticaret ve Sanayi Odası
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
YEREL TARİH<br />
Canik Muhassallığına getirildiği 1807 ile <strong>ve</strong>fat<br />
ettiği 1818 yılları arasında yaptırılmış olabileceği<br />
düşünülmektedir. Ancak, 1785 tarihli bir<br />
belgede yapının adının geçtiğine göre, buranın<br />
1785 yılından ev<strong>ve</strong>l inşa edildiği <strong>ve</strong> Süleyman<br />
Paşa tarafından satın alınarak vakfedilmiş<br />
olabileceği akla gelmektedir. Günümüzde<br />
Güney kolunda 19, diğerinde ise 21 dükkan<br />
bulunmaktadır. Asırlara ev sahipliği yapan buradan<br />
kimler geldi, kimler geçti. Hala buram<br />
buram tarih kokan yapıyı gezerek, esnafla sohbet<br />
ederek, geçmişe döndük. Burada hayli keyifli<br />
bir zaman yolculuğu yaptık. Arastanın en<br />
eskileri, geçmişe yolculuk yaparken de, “Hey gidi<br />
günler hey” demekten kendilerini alamadılar.<br />
<strong>Ticaret</strong>in merkeziydi<br />
Daha önce Betestan da tuhafiyeci dükkanı bulunan<br />
80 yaşındaki Necati Kapkaç, şimdi bir<br />
köşeye çekilmiş çakmak tamiri yaparak, günlerini<br />
geçiriyor. Arastada Çakmakçı Necati<br />
lakaplı Necati amcayla oldukça keyifli bir sohbet<br />
yaptık. Çakmakçı Necati, 20 yaşından beri<br />
arastanın müdavimlerinden. Dile kolay tam 60<br />
yıl. Yarım asırdan fazla. Babasının zamanında<br />
Betestan da gramofon dükkanı varmış. İşe de<br />
babasının gramofon dükkanında başlamış. O<br />
yıllarda çarşıda dericiden kumaşçıya, ayakkabıcı<br />
tamircisinden branda tamircisine kadar bir çok<br />
iş kolu varmış. Babasının yanında işe başladıktan<br />
3-4 yıl sonra işi tuhafiye dükkanına çevirmişler.<br />
Necati Kapkaç, gramofon satıcılığından<br />
tuhafiyeciliğe geçişlerini ise şöyle anlatıyor:<br />
“Eski itfaiye binasının bulunduğu alan o<br />
yıllarda Pazar yeriydi. <strong>Samsun</strong> oraya alış<strong>ve</strong>rişe<br />
gelirdi. Pazarın olduğu günler oralar ana baba<br />
gününe dönerdi. Pazara gelen bizim buraya da<br />
uğruyordu. Biz de babamla konfeksiyon<br />
dükkanı açmaya karar <strong>ve</strong>rdik. İşlerimiz de çok<br />
iyiydi. Eski yıllarda Bedestan’ın her saati<br />
hareketliydi. Sadece <strong>Samsun</strong>’dan değil, ilçelerden,<br />
köylerden <strong>ve</strong> çevre illerden de alış<strong>ve</strong>rişe gelirlerdi.<br />
Pazar yeri taşındı, bizim de işlerimiz azaldı.<br />
Dükkanı kapatarak, serbest işle uğraşmaya<br />
başladım.” Yarım asırdan fazla günlerini<br />
geçirdiği Bedestan’dan kopamadığını söyleyen<br />
Necati Kapkaç, “Burası benim evim gibi. Çakmak<br />
tamir ederek kendimi de oyalıyorum.<br />
Ama Bedestan’ın eski tadı tuzu yok. Eski<br />
dostluklar da azaldı. Önceden bizim kuşağın<br />
sayıları da epey fazlaydı ama şimdi bakıyorum<br />
3-4 kişi kalmışız. Herkes kendi yağıyla kavrulmaya<br />
çalışıyor” dedi.<br />
“İnşallah buralara sahip çıkılır”<br />
Bedestan’ın bir başka müdavimlerinden biri de<br />
Dursun Yıldız. Arastanın “Oflu Dursun”<br />
lakaplı Dursun amcası da aynı Çakmakçı<br />
Necati gibi 60 yıldan beri Bedestan da. Oflu<br />
Dursun bugün 83 yaşında <strong>ve</strong> hala Bedestan da<br />
kendine ait dükkanda şemsiye tamir ederek,<br />
vaktini geçiriyor. Dursun Yıldız’ın arastayla<br />
tanışması terzi yanında çırak olarak işe girmesiyle<br />
başlamış. 25 yıl boyunca terzide çalışan<br />
Dursun Yıldız, daha sonra kendi işini yapmaya<br />
başlamış. Geçmişe yolculuk yaparken hala gözlerinin<br />
içi ışıldayan Dursun Yıldız, “Terzide<br />
çalışırken köylere gidip köylülere dikim<br />
yapardık. O zamanlar burası canlıydı. Burada<br />
her çeşit iş yapılırdı. <strong>Samsun</strong>’un merkeziydi.<br />
Aradan geçen yıllardan sonra Bedestan’ın işi de<br />
azaldı. Şimdi ne eski esnaf ne de eski iş kalmadı.<br />
Bugün bakıyorum her şeyin taklidi çıkmış.<br />
Herkes hazırcı olmuş. Ben yıllardan beri şemsiye<br />
tamir ederek geçimimi sağlıyorum. Ama şimdi<br />
bakıyorum da şemsiyesi bozular tamir falan<br />
yaptırmıyor. Bozulunca atıp, yenisini alıyor. Ne<br />
malımızın ne de paramızın değerini biliyoruz.<br />
Eskiden her şeyin bir değeri vardı. Yıllar her şeyi<br />
değiştirdi. Ömrümün geçtiği Bedestan da artık<br />
eski Bedestan değil. İnşallah şimdiki gençlerimiz<br />
buralara, tarihimize sahip çıkarlar” dedi.<br />
Paranın döndüğü yerdi<br />
Bedestan’ın en eskilerinden biri de 75 yaşındaki<br />
Durmuş Sarısoy. O da eskilerden kalan 3-4<br />
kişiden biri. 55 yıldan beri Bedestan’da. Onun<br />
Bedestan’la tanışması da Yusuf Bağlar’ın yanında<br />
terzi çırağı olarak işe başlamasıyla olmuş. Bugün<br />
de Bedestan’da erkek giyim üzerine iş yapan<br />
dükkanının başındı. Durmuş Sarısoy, “Bedestan”ın<br />
kelime anlamını, bize, “Bez alınır, bez<br />
satılır” diye ifade ediyor. “Yani burası bir ticaret<br />
merkezi anlamı taşıyor” diye sözlerine devam<br />
eden Sarısoy, “Benim bildiğim kadarıyla<br />
Kurtuluş Savaşı sonrasında çarşı boş kalmış.<br />
Kırsal yerlerden, köylerden <strong>Samsun</strong>’a gündelik<br />
işlerde çalışmak üzerine gelenler, kendilerine <strong>ve</strong>rilen<br />
kullanılmış giyilmiş ikinci el eşyaları burada<br />
satmaya başlamışlar. Sonra da bu iş Bedestan da<br />
sektör haline gelmiş. İkinci el eşya satanlar zamanla<br />
buradaki boş dükkanları da<br />
sahiplenmişler. Aradan geçen yıllardan sonra da<br />
Bedestan bir ticaret merkezi haline gelmiş. Eski<br />
Bedestan çok canlıydı. Burası paranın da<br />
döndüğü yerdi. <strong>Samsun</strong>’a gelen buraya<br />
uğramadan gitmezdi. Yıllarca da öyle oldu. Ama<br />
ne zaman büyük mağazalar çıktı, bizim işlerimiz<br />
de azaldı. Bedestan, artık eski Bedestan değil.<br />
Herkesin birbirine saygısı vardı. Söz senetti.<br />
Esnaflar birbirlerinin derdine ortak olurdu.<br />
Şimdi bakıyorum da herkes kendi derdine<br />
düşmüş. Ama zaman değişti. Bu da normal.<br />
Bugün giyim dükkanımda kendi yağımla<br />
kavrulmaya çalışıyorum. Bizim müşterimiz<br />
belli. Bizi bilen biliyor. Yıllardan bizim müdavim<br />
müşterilerimiz var. Eskiye özlemle günlerimizi<br />
dükkanımızda geçiriyoruz” diye<br />
konuştu.<br />
STSO AÇILIM 67 Şubat - <strong>Mart</strong> <strong>2012</strong>