16.11.2014 Views

KEMALiZM - Toplumsalbilinc.org

KEMALiZM - Toplumsalbilinc.org

KEMALiZM - Toplumsalbilinc.org

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

248<br />

Emperyalistlerin bir dediğini iki etmeyen Kemalistlerdir. TBMM'nin yani<br />

Ģu M. Kemal'in "hayvanat bahçesi"nin meĢruluğu, M. Kemal'in meĢruluğu<br />

dıĢında hiçbir anlam taĢımamaktadır. Bu yasa adına "mebus" denilen<br />

zevatın bile baĢında Demeklesin kılıcı gibi sallanacak, bir çok mebus M.<br />

Kemal'e ters düĢtüğünde bu yasa ile yargılanacaklardır. Ama bu yasayla<br />

sınırlamaz Kemalistler kendilerini. 11 Eylül 1920'de Ġstiklal<br />

Mahkemelerini kurarlar. 1927 yılına kadar varlığını devam ettirecek olan<br />

bu faĢist mahkemeler bir tek kiĢiye bağlı olarak varlığını südürecektir,<br />

yani M. Kemal'e.<br />

Nasıl çalıĢırdı bu mahkemeler? Ergun Aybars'a baĢvuracağız elimizde<br />

olmadan. Sayın Mete Tuncay (çok Ģey borçluyuz Mete Tuncay'a, burada<br />

sayın okurlarımızın önünde teĢekkür etmek hoĢgörüsünü göstermek<br />

zorundayız) okuduğunu anlayamayan biri der Aybars için. Biz de eklemiĢ<br />

olalım; domuzuna anlamak istemeyen bir yalakadır o. ġöyle der, bu mahkemelerin<br />

çalıĢmalarını anlatırken:<br />

"Ġstiklal mahkemeleri TBMM adına çalıĢacaklardır, kararlan<br />

kesin ve temyizi yoktur, kararların uygulanmasından asker-sivil bütün<br />

görevliler sorumludur. Mahkemeler verdikleri kararlardan sorumlu<br />

değildirler... Suçlular tek tek veya toplu olarak yargılanırlardı... İstiklal<br />

Mahkemeleri kararlarını vicdani kanaatlanna dayanarak verirlerdi...<br />

Kararın verilmesi için delile gerek yoktu." (Ġstiklal Mahkemeleri, Ergun<br />

Aybars) (abç)<br />

Delile gerek yoktu? Güzel de suç neydi? M. Kemal'in dediklerine<br />

karĢı çıkan her Ģey suçtu aslında. Evet bu mahkemeler TBMM adına çalıĢacaklardı<br />

ama TBMM' de zaten M. Kemal adına göstermelik bir kurum<br />

değil miydi? Tek Adam diktatörlüğü Erzurum ve Sivas toplantılarından bu<br />

yana ortaya çıkmıĢ ve giderek her Ģeye damgasını vurmaya baĢlamıĢtı,<br />

emperyalistlerin desteğiyle. Adına Ġstiklal (özgürlük) Mahkemeleri denilen<br />

bu faĢist mahkemeler, baĢta özgürlük ve kendi toprakları için dövüĢen<br />

Ermeni ve Kürt ulusal hareketlerinin kafasını koparmada kullanıldı, sonra<br />

her muhalif düĢünceyi yok etmede.<br />

Gerek Koçgiri Kürt ulusal baĢkaldırısı sonrası, gerek ġeyh Sait ulusal<br />

baĢkadmsı sonrası, direnen güçlerin yenilgisinin hemen ardından bu<br />

mahkemeler devreye girerek binlerce özgürlük savaĢçısını darağaçlarına<br />

yolladılar. Mahkeme heyetinin sanık hakkındaki "en küçük Ģüphesi"<br />

249<br />

darağaçlarına gitmek için yetiyordu. Kürdistan, bir uçtan diğer bir uca<br />

darağaçları ile döĢendi Kemalist dönemde. Halka göz dağı için önce tellal<br />

çağırttırılıyor, halk toplanmaya zorlanıyor, sonra da açık meydanda<br />

infazlar yapılıyordu. Bu dönemi etiyle kemiğiyle yaĢamıĢ olan rahmetli<br />

babam, Seyit Rıza'nın, Elazığ Buğday Meydanı'ndaki infazına tanık olmuĢtu.<br />

"Oğul, oğul öyle bir zulümdi ki, önce Rızo'nun oğlunu astılar gözlerinin<br />

önünde, sonra kardeşlerini... daha çok acı çeksin de yalvarsın diye<br />

Rızo, o kılını bile kıpırdatmadı" demiĢti. Anıları, sevdaları, umutlan<br />

yaĢasın ve göğersin! Saygıyla anıyorum burada onlan birkez daha<br />

Ġstiklal Mahkemeleri sadece Kürtler üzerinde zulüm uygulamakla<br />

kalmadı ya da Ermenilerle sınırlı değildi bu zulüm. Trabzon'da Ģapka<br />

giymek istemeyen Lazlann üzerine ordular gönderilecekti. 5.000 insan<br />

yok edildi. Değerli araĢtırmacı Mete Tuncay'ın dediği gibi; "mesele artık<br />

şapka giymede değil, şapkayı geçirecek bir kelle bulma" sorunu haline<br />

geldi. Ġstiklal(i) Mahkemeleri denilen ve halkı prangaya vuran bu faĢist<br />

mahkemeler yalnız ezilen ulus ve milliyetleri yok etmede, ezmede kullanılmadı,<br />

her türlü muhalif düĢünce bu faĢist mahkemelerde yok edildi.<br />

Bu mahkemeler, delil aramadığı gibi, avukat da kabul etmiyorlardı.<br />

Yetkisi ne idi mahkemelerin? ġu satırları ibretle okuyunuz lütfen:<br />

"... Ankara İstiklal Mahkemesi, İzmir suikast girişimi dolayısıyla Başbakanı<br />

tutuklamaya kalkışarak en cüretli davranışlarında bulunmasından çok<br />

önce, daha göreve başladığı ilk günlerde, Adana Valisi Hilmi Uran Bey'i de<br />

bir yetki gösterisi yaparak tutuklamak istemiştir." (Mete Tuncay)<br />

Ġstiklal Mahkemelerinin baĢbakanı bile tutuklamaya kalkıĢması ilginç<br />

mi! Değil sayın okurlar değil, bakınız daha ilginci var:<br />

"Türk ceza kanununun kabulünden sonra, Adliye Bakanlığı, İstiklal<br />

mahkemesine yazarak, yeni kanunun diğer mahkemelerde olduğu gibi,<br />

İstiklal Mahkemelerinde de uygulanıp uygulanmayacağını sordu?" (Aktaran<br />

Mete Tuncay)<br />

Adalet Bakanlığı yazı yazıp "Ġstiklal Mahkemeleri"ne soruyor, "bu<br />

yeni kanunu siz uygulayacak mısınız?" diye. Mahkemeye ne yapılması<br />

gerektiğini soran Adalet Bakanlığı! Ne adalet! Ne bakanlık değil mi! Bu<br />

Ģunu bir kez daha bize gösteriyor; Kemalistlerin hayvanat bahçesi dediği<br />

"meclisin paravanlığı" gibi, "bakanlıklar da paravandı. Ġstiklal

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!