16.11.2014 Views

KEMALiZM - Toplumsalbilinc.org

KEMALiZM - Toplumsalbilinc.org

KEMALiZM - Toplumsalbilinc.org

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

108<br />

düĢüncesinde "bir ilericilik" görmektedir. Hayır, adres vermeyeceğiz bu<br />

eleĢtirilerde, çünkü sayı itibarıyla bayağı kabarıklık yaratacak. Geçen<br />

bölümde Kanuni-Esasi'nin, yani II. MeĢrutiyetin Anayasasından örnekler<br />

verirken:<br />

"Osmanlı Saltanatı, yüce islam halifeliği sıfatı ile Osmanoğulları<br />

hane-danındandırlar, Padişahlık en yaşlı evlada geçer" (madde 3) Madde 11:<br />

Dev-let-i Osmaniye'nin dini islamdır... Madde 16: Bilcümle mektepler,<br />

Devletin tahtı nezaretindedir. Madde 18: ... Devletin lisanı resmisi olan<br />

Türk-çeyi bilmek Ģarttır. Madde 57: Heyetlerin (Milletvekillerinin bn.)<br />

mü/akara 11 Türkî üzere ceryan eder Madde 68:.. .Mebus olmak için Türkçe<br />

okumak ve mümkün mertebe yazmak dahi Ģart olacaktır diye örnekler sunmuĢtuk.<br />

Bizdeki sol gruplar, partiler bu yaklaĢımı görmezden geldiler hep.<br />

Bunun anlamını ABD emperyalizminin sözcülüğüne soyunmuĢ olan William M.<br />

Sloane "Sömürgeleri TürkleĢtirme Programı" olarak çok güzel bir Ģekilde,<br />

daha gerçekçi bir ifade ile yorumlamıĢtır. Çok doğru bir tahlildir bu.<br />

"Türkçülük, Türklük" II. MeĢrutiyetin esas gövdesini oluĢturur. Sonradan<br />

daha çarpıcı hale gelmiĢtir o kadar. Onun da nedeni var, ama oralara<br />

gitmeden Ģunu vurgulayalım ki, Jön-Türkler'in "Osmanhlık"tan ne anladığını<br />

en açık ifadeyle vurgulayan, yine Jön-Türkler'in teorisyenlerinden biri<br />

olan Tunalı Hilmi olmuĢtur. Bakınız ne diyor:<br />

"... Bir Türk'ün yazdığım her Osmanlı okumalıdır. Öz Osmanlılar<br />

Türklerdir. Türkçe, Osmanlıca demektir."<br />

(Belgeyi yayınlayan Hanioğlu M. ġükrü, aktaran N. Kutay), 1903. 1 "<br />

Ġttihat ve Terakki'nin "Osmanlılıktan anladığı ve uyguladığı da buydu.<br />

Bu "sömürgeleri elde tutma ve TürkleĢtirme" gayesi ile gelmiĢ olanlar<br />

yüzsüzlükte PadiĢah'tan çok daha ilerideydiler.<br />

Jön-Türkler'in bir baĢka yayın <strong>org</strong>anı "İçtihat" dergisi 20 Mart 1906<br />

tarihli 3. sayısında Ģöyle yazıyordu:<br />

"Vatandaşlar! Türkiya, Türkiyalılarmdır. Türkiya vatandaşları<br />

kat'iy-yen aynı hukuk ve hürriyet'e maliktir. Hiçbir unsurun mesela<br />

Ermeni'nin Türk'e, Türk'ün Arab'a, Arab'ın Arnavud'a hiçbir tefazulü<br />

yoktur."<br />

Bu basit bir iki yüzlülük örneğiydi o kadar, çünkü bağımsızlık isteyen<br />

her ulusa, bağımsızlık propagandası yapan her insana bile saldıracaktı yine<br />

bu Jön-Türkler.<br />

Kanun-i Esasi'nin birinci maddesi: Osmanlı devleti,... vilayetleri ve<br />

imtiyazlı eyaletleri kapsayan bir bütündür. Hiçbir suretle bölünemez,<br />

demiyor muydu? Diyordu. O zaman söylenmek istenen çok açık değil mi?<br />

"Sömürge kalacaksın ve TürkleĢeceksin!" BaĢka bir anlamı yok bunun. Bu<br />

yasalar bu mantık, bu makyavelist politika "Kemalist" hareketin de üstünde<br />

yükseldiği, kendine dayanak yaptığı çizgidir. Onlar da "Şimdi Türkiye<br />

Büyük Millet Meclisi, hem Kürtlerin ve hem de Türkler'in yetkili<br />

vekillerinden oluşur..." M. Kemal dememiĢler miydi? DemiĢlerdi! Dedikleri<br />

buydu bu olmasına ama yaptıkları neydi? Katliam! (Diğer ulusların çoğu<br />

"bağımsızlığını" alıp gitmiĢ kopmuĢlardı imparatorluktan o sıra, Ermeniler<br />

de ulusça yok edilmiĢti Ġttihatçılar tarafından.) Bizim niyetimiz Türk<br />

egemen sınıflarına ahlak dersi vermek değil. Taht uğruna kendi öz<br />

kardeĢlerini ana memesinden koparıp boğduran bu ceberrut güruha ahlak<br />

dersi vermek bizim kapasitemizi aĢıyor. Bizim söylemek istediğimiz, bazılarının<br />

iddia ettiği gibi "Jön-Türkler sonradan Turancı, ırkçı" falan olmuĢ<br />

değildir. Bu Jön-Türkler'in ve Kanuni Esasi'nin programında, çizgisinde<br />

vardır. Onlara atfedilen "siyasal liberalizm" sadece ve sadece "amacı"<br />

gizlemeye yarayan sahtekarca bir demagojidir. Çünkü, Jön-Türkler bu<br />

program ile birlikte bütün sömürge uluslarına "birden ve toplu olarak" savaĢ<br />

açamazdı. Buna ne gücü vardı, ne de Ģartlar elveriĢliydi. Önce,<br />

Der-sim'e saldırdı. Sonra Adana olayları dedikleri Ermeniler'e yöneldi ve<br />

böylelikle Türk olmayan uluslara karĢı neler yapacağını da hemen sergilemiĢ<br />

oldu. Ama çehresi, "Bağımsızlık" ilan eden (1912) Balkan ulusları<br />

karĢısında ortaya daha net bir biçimde çıktı. Ama hedefine gitmek için<br />

parça-parça ilerledi. Balkan uluslarına karĢı savaĢırken, Kürt, Arap, Ermenileri<br />

yanına aldı. Balkanlardan tamamen püskürtülünce bu sefer diğer<br />

ezilen uluslara saldırdı. Nisan 1915 Ermeni katliamı ile bir ulusu toptan<br />

yok etti, çoluk çocuk genç ihtiyar demeden. Sonra mı? Sonrasını aslında<br />

sizler de biliyorsunuz: "ZO gitti LO kaldı" diyordu ittihatçılar ve (ZO'dan<br />

kasıt Ermeniler, LO'dan kasıt Kürtler'dir.) Kürtlere yöneleceklerdir,<br />

Araplara...<br />

Buydu Jön-Türklerin "Osmanlılığı!" "Ümmet" kavramı da Jön-Türkler'in<br />

Abdülhamid'den kiraladığı bir sözcüktü ve iĢte "ümmetin hali"<br />

üm-met-imüslüman!<br />

109

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!