16.11.2014 Views

KEMALiZM - Toplumsalbilinc.org

KEMALiZM - Toplumsalbilinc.org

KEMALiZM - Toplumsalbilinc.org

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

74<br />

bir dönemdi bu. Yalnız kesenin ağzı açılmakla kalınmadı, yeni yeni yasalarla<br />

gümrük duvarlarını yükseltti. Yabancı mallara yasak koydu.<br />

1653 yılında 14. Louis'in, Mazarin'e verdiği muhtıraya bakınız:<br />

"Lüks sanayi dahil, bütün sanayileri düzeltmek, kurmak, gümrüklerde<br />

koruyucu sistemi yaratmak, üreticileri ve tüccarları loncalar halinde<br />

örgütlemek halkı bezdiren mali yükleri hafifletmek Fransa'da ülkenin<br />

ürünlerinin su yoluyla ulaşımım sağlamak, ticari donanmayı korumak<br />

için askeri donanma filosunu geliştirmek." (Aktaran Pierre Brizon)<br />

Öyle yasal önlemler koyuldu ki, Fransa'da üretildiği halde bu maddeyi<br />

dıĢ ülkelerden alan ya da kullananlar hakkında "ölüm" cezaları<br />

bile vardı. Ve üretilen malın "kaliteli" olması için sıkı bir denetim.<br />

Kalitesiz mal üretenin ya dükkanı elinden alınıyor, ya ağaca<br />

kollarından asılarak teĢhir ediliyor, eğer "üç kez" aynı hatayı iĢlemiĢse<br />

bu üretici giyotine yollanıyor yani kellesi koparılıyordu.<br />

ĠĢte milli sanayiyi koruma bu! Mali destek, ticari destek, ticari ayrıcalık,<br />

kolaylık ve himaye! Bu ekonominin ABC'sidir. BaĢka türlü<br />

"rnilli ekonomi" kurmak hayali gaf-u güzardır. Bizim zamanımızda ilkokulda<br />

bize "yerli malı hafkası" diye haftalar düzenlenir ve bol bol<br />

domates, hıyar, portakal..." yedirirlerdi, kırk yıl sonra iĢte bu satırları<br />

yazarken aklıma geldi ki burjuvazi" bizim despot aydınlarımızdan daha<br />

gerçekçi imiĢ meğersem "iĢte yerli malı bunlar, yiyin deyip duruyorlardı.<br />

Yani baĢka "yerli malı" bir Ģey yoktur! Bizim "Kemalist aydın<br />

despotlarımız" ise, bize "yerli malı" diye yedirmedikleri nane kalmadı.<br />

Boynuz kulağı geçer derlerdi de, bu kadar da mı? Pes doğrusu!<br />

DEVRĠM YILLARI<br />

Burjuvazi böyle serpilip geliĢirken Fransa'da krallığın dayandığı<br />

temeller doğuĢtan gelme (soylunun oğlu da soyludur) imtiyaz ve de<br />

toprak serveti idi. Toprak biricik servet kaynağı; toprak sahipleri de<br />

toplumun en üst tabakasıydı. Burjuvazi, özellikle ticaret burjuvazisi<br />

devlete kredi açıyor, küçümsenmeyecek vergiler veriyor, devlet<br />

makinasının kimi noktalarına burnunu sokuyor, itibarlar alıyor, elinde<br />

güçlü bir sermaye bulunduruyor; ama bunu kendi sınıf çıkarlarını<br />

tatmin edecek durumda kullanamıyordu.<br />

75<br />

"Şehirler ve eyaletler imtiyazlarını ellerinde tutuyor; Kuzey kendi<br />

örf ve adetlerini Güney'de Roma hukukunu (şehirlerarası serbest mübadeleyi)<br />

muhafaza ediyordu. Ağırlık ve uzunluk ölçülerinin çeşitli ve<br />

her yerde başka başka olması, köprüden geçme paraları ve memleket içi<br />

gümrükler milletin iktisadi bakımdan birleşmesine engel oluyordu."<br />

(Albert Soboul)<br />

Bunlar burjuvazisinin pek hoĢ karĢılayacağı bir durum değildi artık.<br />

Kendi ülkesinde örülmüĢ olan bu gümrük duvarları, sadece üretilen<br />

malın maliyetini artırmakla kalmıyor, her eyaletin kendi yasalarının olması,<br />

hukuksal olarakta serbest hareket etmesini engelliyordu. Özgür<br />

giriĢim, yani daha fazla kazanmasına engeldi bütün bunlar. Hem verginin<br />

fazlasını ver (soylulara göre) hem de haklardan yoksun ol, kararları<br />

baĢkaları alsın? Dayanılmaz bu durum karĢısında ekonomik üstünlüğünü,<br />

gücünü ve tabii o timsah gibi parlayan gözlerini iktidara çevirdi,<br />

yani-devlete, krallığa.<br />

Ġki Ģey yardım etti ona bu konuda, hatta arkasından zorla arenanın<br />

ortasına fırlatıp attı olaylar onu, ya dövüĢecekti ya da çekip gidecekti.<br />

Eh dövüĢtü. Zorlandı daha doğrusu.<br />

"Eski krallık rejimini... birbirinden ayrı üç düzenin ya da sınıfın<br />

varlığını kabul etmişti. Rahipler düzeni, soylular düzeni milletin büyük<br />

çoğunluğunu içine alan halk düzeni (Tiers Etat)..."<br />

Burjuvazi de bu halk düzeni denilen, en alt tabakayı temsil eden Tiers<br />

Etat'ın içindeydi. Ona verilen değer krallıkça bu. Olur mu demeyin<br />

oluyor iĢte. Burjuvazi kudurmasında ne yapsın. Zaten o da kudurdu ya.<br />

Burjuvaziye yardım eden "iki Ģey" demiĢtik. Bunlardan birincisi;<br />

hü-manizmayla baĢlayan adına Rönesans denilen iĢin baĢına "tanrıyı"<br />

değil aklı koyan insanı kutsallaĢtıran ve XVI. yüzyılda dinde reformlara<br />

yol açan ve tabii kilisenin duvarlarına çarpan bir hareket ve onu izleyen<br />

yıllarda 18. yüzyılın "aydınlanma felsefecileri" denilen burjuva filozoflarının<br />

ortaya çıkıĢı...<br />

Büyük öğretmen Engels Ģöyle der: "Ortaçağ yola en ilk öğelerden<br />

çıkmıştı. Her şeye yeni baştan başlamak için, eski uygarlık, eski felsefe,<br />

eski siyasa, eski hukuk biliminden her şeyi silip süpürmüştü. Yitip giden<br />

eski dünyadan, Hıristiyanlık ile tüm uygarlıklarından yoksunlaşmış,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!