KEMALiZM - Toplumsalbilinc.org
KEMALiZM - Toplumsalbilinc.org
KEMALiZM - Toplumsalbilinc.org
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
66<br />
3.BÖLÜM<br />
FRNASIZ DEVRĠMĠNE GĠRERKEN<br />
"Köle durumunda olan bir halk,<br />
kaderini bir kişiye ya da aileye<br />
bağlamış olan halktır!" (Robespierre)<br />
Fransız devriminden söz edildi ini önce Robespierre akîa gelir, sonra<br />
Marat, Saint-Just, Danton, La Payette, Mirabeu... Jacques Roux,<br />
Theophile Leclerc, Jean Varlet ve Babeuf! Bu son dört adam iĢçi sınıfına<br />
en yakın olanlarıdır.<br />
Hal böyleyken, Fransız devrimi bir tek sınıfın damgasını taĢımaz.<br />
1789 Temmuz'undan (halk sahneye çıkar bu ayda) 1794, 27<br />
Tem-muz'una (9 Thermidor darbesi) kadar geçen süre içinde, devrimin<br />
önderliği bir çok kez el değiĢtirdi. Devrimci iktidar, birçok kez yeni yasalar<br />
çıkardı. Ġleri adımlar attı, geriledi, durdu, tekrar atılım yaptı ve 9 Thermidor<br />
darbesiyle alaĢağı edildi. Soylular, kralla çekiĢti, ticaret burjuvazisi<br />
her ikisiyle hem uzlaĢtı hem çatıĢtı. Sanayi burjuvazisi ticaret burjuvazisi<br />
ile kapıĢı ı, küçük burjuvazi (Montaryalar= Dağlılar) her ikisiyle, sonra<br />
onlarda birbiriyle kapıĢtı sağ kanat-sol kanat olarak bu kavgada.<br />
Halk bu kavgada bazen birinin peĢinden gitti, bazen öbürünün. Devrimin<br />
bu motor gücü, barikatların baĢından hiç ayrılmadı, bazen<br />
meclise girip gırtlağını sıktı bütün bu burjuvaların, yakalarından tuttu<br />
kimilerini (Girondenlerin) doğru giyotine götürdü. Kral ve Kraliçeyi de<br />
tutuk-layan onlar değil miydi? Halk; biliyorsunuz, heterojen (karıĢık<br />
sınıflardan meydana gelen) bir kavram. O günün Fransa'sının<br />
deyimiyle bu<br />
kavramın içinde, ticaret burjuvazisi, sanayi burjuvazisi, küçük burjuvazi,<br />
köylülük ve iĢçi sınıfnı içine alıyordu. Sınıflar ittifakı böylesine karıĢık<br />
olunca, ortalık da karma karıĢık olacaktır hiç Ģüphesiz. Lakin öyle oldu.<br />
Kavga sürerken böyle, sınıflarda ayrıĢtı ve doğaldır ki birbirleri ile<br />
çatıĢtı. Her dönem bir sınıfın damgasını taĢıdı, bazen üç sınıfın damgasını<br />
aldı üstüne, sonra yine birbirlerine döndüler kapıĢmak için.<br />
19 Kasım 1793'te savaĢ bakanı Baptiste Bouchotte'ye Ģöyle diyordu,<br />
Claude Ysabeau: "Fransa'da iki ayrı iktidar mı var?" Evet, öbür iktidar<br />
sokaklarda, varoĢlardaydı, kırlardaydı! 4 Aralık 1793'te Robespierre<br />
eliyle gericiliğe davetiye çıkarılana kadar da sürdü, 9 Thermidor sonrası<br />
iyice bir ezildi ama Direktuar'a kadar sürdü bu çatıĢma (Ekim 1795).<br />
Bilirsiniz, bir devrimi baĢarmak, yapmak için sadece "güzel nedenler"<br />
yetmez, gerekli Ģartlar yeterli olguların olması da gerekir. Proletaryanın<br />
ne bunu baĢaracak gücü, ne bilinci, ne de öncüsü vardır. Ordan oraya<br />
savrulup durmaktadır o. ġartlar iĢçi sınıfı için yetersizken, burjuvazi için<br />
olgunlaĢmıĢ bir meyve durumundadır. Burjuvazi korkakça kem küm<br />
ederken mecliste, top sesleri yırtar ortalığı, dövülür krallığın vahĢet kalesi,<br />
politik tutukluların mezarhanesi Bastille zindanın duvarlarını, odacı<br />
Millard önderliğinde. Halk sahneye çıkmıĢtır. (14 Temmuz 1789). ġu öykü<br />
o zamanı anlatır; Kral XVI. Louis, top seslerini duyunca Versail-les<br />
sarayının balkonuna çıkar, "Ne bul" der "isyan mı? " UĢaklar, nezakette<br />
kusur etmeden cevap verirler, "Hayır Majesteleri, bu bir devrim!"<br />
OLAYLARIN PERDE ARKASI<br />
Çok fazla gerilere gitmeden belirtelim ki, Fransa'daki burjuvazi Osmanlı'da<br />
olduğu gibi, ne yabancı kapitülasyonların bir ürünü, yani<br />
aracı-tefeci, ne de ekonomiden, sanayiden kopuk asalak bir burjuvazi.<br />
Üzerinde yükseldiği toprak, sanayi, sermaye kendisinindi. 16. yüzyılda,<br />
Osmanlı kapitülasyonların elinde "zar" ağlarken, Fransız burjuvazisi epey<br />
bir süredir merkantalist dönemi yaĢıyordu. Dünya ticaretinde ve sanayi<br />
kalkınmada Ġngiltere ve Hollanda'dan sonra gelen enbüyük güçtü. Her ne<br />
kadar, Hollanda'yı zaman içinde geride bıraktıysa da Ġngiltere düzeyine<br />
hiçbir zaman ulaĢamadı. Günümüze kadar da aynı Ģeyi söyleyebiliriz.<br />
67