KEMALiZM - Toplumsalbilinc.org
KEMALiZM - Toplumsalbilinc.org
KEMALiZM - Toplumsalbilinc.org
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
11<br />
Türk toplumunda meydana gelen derinlemesine toplumsal ve iktisadi<br />
değişiklikler, Anadolu köylüsünün ulusal bağımsızlık için verdiği karartı<br />
mücadelede belirleyici bir rol oynamıştır. Bu değişiklikler, Türk<br />
toplumunda siyasal ve iktisadi alanda da ifadesini buldu.<br />
Siyasal alanda padişahlığın ve hilafetin eski siyasal kurumları ve<br />
kapitülasyonlar (bazı yabancılara anlaşmalarla tanınan ayrıcalıklar)<br />
kaldırıldı; din ve devlet işleri birbirinden ayrıldı. Cumhuriyet ilan edildi<br />
ve demokratik bir anayasa kabul edildi. Ekonomi alanında ise; çiftçilerin<br />
durumunu düzeltecek önlemler alındı; tarım ürünlerini dış pazarlara<br />
doğrudan doğruya satabilmek için Anadolu'nun iç bölgelerini<br />
denize bağlayan demiryolları yapıldı. Petrol, şeker, kibrit ve tütün devlet<br />
tekeli haline getirildi. Köylülerin kooperatiflerden örgütlenmesi ve<br />
ülkenin sanayileşmesi özendirildi. Dış ticaretin devlet eliyle düzenlenmesi<br />
yolunda girişimlerde bulunuldu. Liman şehirleri burjuvazisinden<br />
alınan vergiler ağırlattırıldı. Ve son olarak da, Türkiye ekonomisi için<br />
köleleştirici şartlar getirerek ülkeye yuvalanmaya çalışan yabancı sermayeye<br />
karşı direnildi...." (Komünist Enternasyonal'in Merkezi Yayın<br />
Organı; Internationale Presse-Korrespondez, yıl 1926, sayı 89)<br />
ĠĢte yazar, ilk ciddi sarsıntı ve Ģoku burada geçirdi. Ve buna benzer<br />
sayısız makaleler; yıllar uzadıkça onlarda "Kemalizm"e övgülerle<br />
uzayıp gidiyordu.<br />
Zordu! YaklaĢık otuz yıldır savunduğum görüĢlerle karĢı- karĢıya gelmiĢtim.<br />
Fakat bugüne kadar savunduklarım ile yaĢanmıĢ olan tarihi kesit<br />
farklı farklıydı. Bu benim için tam bir "Susurluk" tu, Ģoke olmuĢtum. Ne<br />
yapacaktım? Ya elimdeki inceleme yazısını bırakacaktım ya da demagoji<br />
yoluna sapacaktım. Ben daha kötüsünü yaptım, ikisinin ortasında bir<br />
müddet sallanıp durdum. Lenin'e, Stalin'e, Komintern'e "hatalıydılar"!<br />
deyip eleĢtiri yürütmek mümkün müydü? Hem de bizim için çok temel<br />
olan "Kemalizm" gibi bir noktada "onlar yanıldılar, suçluydular" denilebilir<br />
miydi? Daha da kötüsü vardı: Mao ile de hesaplaĢacaktım, bir<br />
Ma-oist olarak. Mao: "Çin'in Kemal'i nerede?" derken, Kemalizm'i<br />
"anti-emperyalist"(l) bir hareket olarak görüyor. Muhtemeldir ki,<br />
Kemalizm hakkındaki bilgileri Komintern'in yayın <strong>org</strong>anlarından<br />
izliyordu, zira sorduğu "soru" Komintern'in yorumuna uygundu.<br />
Bitmedi, hani<br />
'beterin beteri var' derler ya, onun gibi. Dünya Komünist Hareketin lider<br />
ve ustalarıyla hesaplaĢmaya girsem bile, bu seferde Ġbrahim<br />
KAYPAK-KAYA ile polemiğe girmek zorunda kalacaktım. Çünkü<br />
Kaypakkaya, Kemalizm hakkındaki siyasal görüĢlerini somutlaĢtmrken,<br />
hem ġnurov hem de Stalin'i referans alıyordu. Halbuki Stalin hiçte<br />
Kaypakkaya gibi düĢünmüyordu, hatta çok çok olumsuz bir pozisyonda,<br />
dahası tam aksi bir kutuptaydı. Kemalizm'i devrimci olarak alkıĢlıyor ve<br />
göklere çıkarıyordu, tıpkı Lenin'in Ġttihat ve Terakki'yi öve öve<br />
bitiremediği gibi...<br />
Sorunlar bu kadarla da sınırlı değildi; bugüne kadar 10'dan fazla<br />
dergi ve gazetelerde yazılar yazmıĢ, ama çoğundan da "dizi yazılar" bile<br />
yanda kesilerek "anarşisttir"(!) diye kovulmuĢtum. ġimdi elimde bir tek<br />
yazabildiğim dergi kalmıĢtı, "Uzun Yürüyüş". Bu dergi de hem<br />
Kaypak-kaya'cı ve (doğal olarak da) hem de Maoist'ti. Evet<br />
yoldaĢlarımdı bunlar, aynı kökten gelmiĢ aynı kültürle yoğrulmuĢtuk.<br />
YoğrulmuĢtuk ama bu kadar eleĢtiri ve polemiği kaldırabilecekler miydi?<br />
Bu dergiden de ko-vulursam ne gidecek bir yer, ne de yazılarımı<br />
yayınlayabileceğim bir <strong>org</strong>an kalacaktı; kısacası bütün ümitlerim<br />
tükenecekti. Ki bir de "anarşist" etiketinin yanına "Troçkist" etiketi<br />
koyularak yollanmakta vardı.<br />
Tarihe bu randevuyu ben vermiĢtim, bu karĢılama tamamı ile bir tesadüftü.<br />
Ama bu randevu öyle bir noktada olmuĢtu ki, artık buna randevu<br />
da denmezdi. "Düello"'ya dönüĢmüĢtü. Buna rağmen kendi kendime<br />
'oto-sansür' uyguladım, eleĢtirilerimi biraz incelttim. Yine de ilk uyan<br />
gelmekte gecikmedi. Sorumlu bir yoldaĢın: "Kirvem neler yapıyorsun<br />
böyle, saldırmadığın kimse kalmamış, ne zaman bitecek bu yazı?" Ģeklindeki<br />
'dokundurması' benim daha da çok içime kapanmama yol açtı.<br />
Fakat kısa bir süre sonra bazı ilginç geliĢmeler oldu. Derginin önde<br />
gelen yazarlarından Umut ġENGÜL yoldaĢ ima yollu bile olsa Kemalizm<br />
yazıma gönderme yapıp, Komintern'in politikası konusunda 'dikkat'<br />
uyarısını yapınca rahatlamıĢtım. Ardından, araĢtırmacı-yazar (ben bu<br />
güzel insana "bizim fikir madenimiz" lakabı takmıĢımdır) Temel<br />
DEMĠRER ve de o güzel "küçük" dev adam Ġsmail BEġĠKÇĠ hoca, ilgi<br />
ve övgülerini (burada hepsine candan teĢekkürlerimi sunuyorum. Bu<br />
onların büyüklüğü ve hoĢgörüsü) yazılarımdan esirgemeyince benim<br />
önümde açılmıĢ oluyordu. Önüm açılmasına açılmıĢtı amma bende de<br />
12