22.11.2014 Views

PDF SAYI 82 - Hayat Online

PDF SAYI 82 - Hayat Online

PDF SAYI 82 - Hayat Online

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

HAYAT Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir ❬ 20 ❭ Temmuz · Juli 2013 · Şaban 1434<br />

biyografi<br />

İlk Batılı Mutasavvıf<br />

İsabelle Eberhardt<br />

AYŞE MİMAROĞLU • cezaem@hotmail.de<br />

Yaşadığı dönem içerisinde İslam coğrafyasını gezip<br />

dolaşan ve hemen hepsi koyu bir oryantalizmle<br />

şekillenmiş onca Batılı gezgin, görevli ve<br />

yazarın aksine İsabelle’in yazılarında ve öykülerinde<br />

dikkati çeken en önemli husus, onun hiçbir zaman bu<br />

oryantal kalıp içine girmemesi ve bambaşka bir özgünlük<br />

içerisinde tarif edilmesi gereken bir bakış açısına<br />

sahip olmasıdır.<br />

S17 Şubat 1887 tarihinde, İsviçre’de Ermeni asıllı<br />

Alexander Nikolajewitsch Trofimowski ve Nathalie<br />

Moerder Eberhardt’in kızı olarak dünyaya gelen İsabelle<br />

Eberhardt’ın hayatı alışılagelmiş hayat hikayelerinden<br />

oldukça farklıdır.<br />

Gençliğinde anarşist dünya görüşüne sahip olan ve<br />

Tolstoy’dan etkilenen babasının isteğinin hilafına okula<br />

gitmeyen Eberhardt, genç yaşta Arapça başta olmak<br />

üzere, Rusça, İtalyanca ve Almanca öğrenir, edebi alanda<br />

ve teolojik konularda özel dersler alır. Genç İsabelle’in<br />

eski bir papaz olan babası Trofimowski, papazlık<br />

görevi sırasında Kur’an okumuş ve İslam’ı seçmiştir.<br />

Dolayısıyla İsabelle’in özellikle İslami konularda babasından<br />

etkilendiği söylenebilir.<br />

Genç İsabelle’in edebiyata olan ilgisi ise onu Jülien<br />

Viaud ile tanıştırır. Pierre Lotti ismiyle bilinen Viaud,<br />

Osmanlı kültürüne ve Kuzey Afriya’ya derin bir hayranlık<br />

beslemektedir ve bunu kitaplarında da dile getirir.<br />

Babasının sayesinde birçok şey öğrenmesine rağmen,<br />

onunla bazı konularda anlaşamayan Eberhardt,<br />

Viaud’un eserlerini okudukça, dünyaya açılması gerektiğini<br />

düşünür ve içindeki ‘‘Doğu’’ merakı alevlenir.<br />

Eberhardt 1897 yılında, 20 yaşına geldiğinde annesi<br />

ile birlikte Kuzey Afrika’ya ilk gezisini gerçekleştirir.<br />

Annesinin rahatsızlığından dolayı doktorun seyahati<br />

tavsiyesi etmesi ikisi için de iyi bir fırsat olur. Gezinin<br />

ilk aylarında anne-kız yolculuk yaptıkları beldeden o<br />

kadar etkilenir ki, Müslüman olmaya karar verirler ve<br />

Kuzey Afrika’ya yerleşmek isterler. Fakat çok geçmeden<br />

Eberhardt’in annesi Nathalie Moerder Eberhardt<br />

amansız bir hastalık sonucunda vefat eder. Anne Eberhardt’ın<br />

defni İslami usullara göre gerçekleşir. İsabelle,<br />

annesinin ölümünden sonra Müslümanların Fransız<br />

sömürgecilere karşı verdiği mücadeleye destek olur. Bu<br />

sebeple Fransızlar tarafından birçok kez casuslukla suçlanır.<br />

Ancak kısa bir süre sonra Eberhardt, maddi yetersizlikten<br />

dolayı İsviçre’ye dönmek zorunda kalır.<br />

Dönüşünün hemen akabinde, İsabelle Eberhardt<br />

Genova’da tanıştığı Reşit Ahmet Bey ile evlenir. Reşit<br />

Ahmet Bey önemli bir Osmanlı diplomatıdır, eviliklerinden<br />

bir süre sonra ise başka bir şehire atanır. Ama<br />

İsabelle eşiyle birlikte oraya gitmek istemez. Bu sıralarda<br />

gazeteciliğe olan ilgisi de artmıştır. Birçok mektubunda<br />

İslami konular hakkındaki derin düşüncelerini<br />

açıkça dile getirir.<br />

Kendisini İsviçre’ye bağlayan yegane sebep olan babasının<br />

da vefatından sonra, henüz 20 yaşındayken<br />

eşinden ayrılır ve Cezayir’e yerleşir. 23 yaşında Kadiri<br />

tarikatına intisap eder ve ülkenin en yoksullarıyla birlikte<br />

yaşayıp, tüm vaktini onlarla geçirir. Cezayirlilerle<br />

daha yakın olmak için, erkek kılığına girerek onların<br />

arasına karıştığı dahi rivayet edilir. Hatta, Sı Mahmoud<br />

Essadı adını alarak erkek kıyafetleriyle birlikte çöle<br />

araştırma ve keyif gezilerine katılır. Gezilerde edindiği<br />

izlenimleri bir Fransız gazetesinde yayımlanır.<br />

İsabelle Eberhardt’ın erkek kıyafetlerini çıkarttığı<br />

nadir günlerden biri düğünüdür: 1901’de Cezayirli bir<br />

asker olan Slimane Ehnni ile ikinci kez evlenir. 1902<br />

Azerbaycan Cumhuriyeti’nin evsahipliğinde,<br />

“Türkdildeş Diaspora Örgütlerinin 1.<br />

Forumu”na, Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan<br />

ve Türkiye’den yetkili mercilerin temsilcilerinin yanısıra,<br />

adı geçen ülkelerin, yurtdışında yaşayan vatandaş/soydaşları<br />

tarafından kurulan STK’lar adına yüzlerce Türk<br />

katıldı.<br />

Daha orijinal adıyla, “Türk Keneşi (konseyi) Türkdildeş<br />

(Türkçe konuşanlar) Diaspora Ortak Faaliyetler<br />

Stratejisi”ni belirlemek üzere beş yüzü aşkın Türkiye,<br />

Azerbaycan, Kırgızistan ve Kazakistan kökenli Türklerin<br />

21-22 Haziran 2013 tarihleri arasında Azerbaycan’ın<br />

Başşehri Bakü’deki toplantıya ATİB’i temsilen Genel Sekreter<br />

Mahmut Aşkar katıldı.<br />

Sunulan tebliğlerde, dünyanın değişik ülkelerindeki<br />

Türklerin birbirleriyle daha sıkı diyalog içericisinde olmaları,<br />

ortak konularda işbirliğine gitmeleri ve stratejik<br />

birliktelik sağlamaları yönünde kararlar alındı, temennilerde<br />

bulunuldu.<br />

Azerbaycan tv kanallarından Hazar TV’nin kendisiyle<br />

yaptığı kısa söyleşide ATİB Genel Sekreteri Mahmut<br />

Aşkar, “Aynı kökten gelmeseler de, İngilizce Konuşan<br />

Milletler Topluluğu gibi oluşumlar karşısında, aynı<br />

soydan gelen, aynı dini ve kültürel değerleri paylaşan,<br />

değişik ülkelerdeki Türklerin bugün Bakü’de biraraya<br />

gelmiş olmaları tarihi bir gündür ve bu birliktelik daha<br />

yılında Cezayir’de, bir camiide namaz kılarken suikasta<br />

uğrar. Suikasttan sağ kurtulan Eberhardt’in kolu çok<br />

ağır yaralanır. O ise, kendisine saldıran adamı cezalandırmak<br />

yerine, affeder.<br />

Çevresindeki insanlarla o kadar iyi anlaşmaktadır ki,<br />

onlar da ona derin bir muhabbet duyarlar. Günlüklerinde<br />

İsabelle bu sevgiyi şöyle anlatır: ‘‘Diyorlardı ki, ‘Sı<br />

Mahmoud, bizimle kal. Sana alıştık. Senin kardeşleriniz<br />

artık. Eğer gidersen seni özleyeceğiz. Çünkü sen cesur<br />

bir insansın. Ekmeğimizi ve tuzumuzu paylaştık. Birlikte<br />

ata bindik.’ Aslında pekala biliyorlardı ki Si Mahmoud<br />

bir kadındır. Fakat bununla ilgilenmiyorlardı bile.’’<br />

Munzevi bir hayat süren Eberhardt, hiçbir yere ait<br />

olmadığını düşünüyordu. Sadece çölde kendi olabileceğini,<br />

orada bütün maskelerin düştüğünü söylüyordu.<br />

Bir topluluğun içinde olmaktansa, çoban olmayı yeğliyordu.<br />

<strong>Hayat</strong>ı boyunca ölmekten korkmadığını, ama<br />

bir hiç uğruna ölmek de istemediğini dile getiren Eberhardt,<br />

1904 yılında, henüz 27 yaşındayken, çölde ani<br />

sel baskını yüzünden hayatını kaybeder. Yazılarının ve<br />

günlüklerinin bir kısmı selden kurtarılabilmiştir. ‘‘Unutuşu<br />

Arayanlar’’ de Eberhadt’in geriye kalan tek öykü<br />

kitabıdır.<br />

Türkçe Konuşan Ülkeler Diaspora Teşkilatları İşbirliği Konseyi Bakü’de Yapıldı<br />

da geliştirilerek mutlaka devam etmelidir” dedi.<br />

Azerbaycan’ın Sovyetler Birliği’nden kurtuluş mücadelesinin<br />

en kanlı ve karışık günlerinde büyük bir devlet<br />

adamı ve düşünür olan Merhum Cumhurbaşkanı<br />

Ebulfez Elçibey’in de mezarını ziyaret etmeği ihmal etmeyenler<br />

arasında, ATB Genel Başkanı Erol Yazıcıoğlu,<br />

ATCB Genel Başkanı Mehmet Irmak ve ATİB Genel<br />

Sekreteri Mahmut Aşkar da vardı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!