28.12.2014 Views

KURDISTANPRESS SAYI 1

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

P .P .K .O.TUBK BASIMIMDA<br />

, DEVRİMCİ DOĞU KÜLTÜR OCAK! api " m m m m, m mm ^ ^ m m m m<br />

□ 1971 D.D.K.O’lan<br />

Davası Yargıcı<br />

Hamdi SEVİNÇ de<br />

Konuştu.<br />

KAcaba günah mı<br />

çıkarıyor<br />

□ Yoksa eski entrikalardan<br />

biri mi<br />

27 Mayıs 1960 Askeri darbesinde<br />

İstanbul Merkez Komutanlığı<br />

Askeri Savcısı, 12 Mart 1971 askeri<br />

müdahalesinde Diyarbakır Sıkıyönetim<br />

Komutanlığı Askeri Mahkemesi<br />

Kıdemli Yargıcı ve 12 Eylül<br />

1980 askeri darbesinde de Ankara<br />

Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri<br />

Mahkemesi Kıdemli Yargıcı olarak<br />

görev yapan Hamdi SEVİNÇ ile<br />

Lütfü OFLAZ tarafından yapılan<br />

söyleşi GÜNEŞ gazetesi’nin<br />

28.5/5.6.1986 tarihli nüshalarında<br />

yayınlandı.<br />

Hamdi SEVİNÇ 12 Eylül 1980<br />

öncesi dönemdeTÖB-DER ile ilgili<br />

açılan davada duruşma yargıcı<br />

olarak görev yapmaktaydı. Bu davada<br />

tüm sanıkların beraatine karar<br />

verildi. Yanlız çalıştığı yerde<br />

masasında Kürtçe yayın bulunan<br />

Leyla ismindeki sanık cezalandırılmıştı.<br />

Bu davadaki konum sadece<br />

Hamdi SEVİNÇ’in adil, demokrat<br />

yapısına bağlanmış ve geçmiş<br />

dönemdeki özellikle 1971’de Diyarbakır<br />

Sıkıyönetim Mahkemesindeki<br />

Kürt aydın ve ilericilerine<br />

karşı sert tutumu ve verdiği ağır<br />

cezalar gözardı edilerek demokrat<br />

ve ilerici kesim tarafından dergi<br />

ve gazetelerde övülmüş ve kamuoyuna<br />

Hamdi SEVİNÇ demokrat<br />

bir kişi, adil bir yargıç olarak lanse<br />

edilmişdi.<br />

Hamdi SEVİNÇ bu söyleşisinde<br />

geçmişteki -özellikle D.D.K.O<br />

davasındaki- hukuka aykırı davranışı<br />

ve verdiği ağır cezalar konusunda<br />

MİT’in ve Sıkıyönetim Komutanlığını<br />

ve diğer Komutanları<br />

suçlayarak kendisini temize çıkarmanın<br />

hesabındadır.<br />

Hamdi SEVİNÇ’in yaptığı hesap<br />

tutmadı...<br />

Söyleşi Hamdi SEVİNÇ’in MİT<br />

ile birlikte çalıştığını, Kürt aydınlarını<br />

ve ilericilerini en ağır bir biçimde<br />

cezalandırmak için özel olarak<br />

görevlendirildiğini ele vermektedir.<br />

Hamdi SEVINÇ’in bu durumunu<br />

o dönemin Avukatları, o dönemde<br />

yargılanan sanıklar ve ayrıca<br />

D.D.K.O. kararı<br />

doğrulamaktadır. Hamdi SE­<br />

VİNÇ’in her dönemde yapısı itibarıyla<br />

ilerici ve demokrat kesimin<br />

cezalandırılması açısından aranıldığı<br />

ve bu yapısını diğer yargılamalarda<br />

da gösterdiği yargıç Üstün<br />

GÜNSAN’ın Yeni Gündem’dekı<br />

(Sayı 26) açıklaması ile de<br />

açıklık kazanmıştır.<br />

YARGIÇ ÜSTÜN GÜNSAN<br />

HAMDİ SEVİNÇ’İ YALANLIYOR<br />

MİT AJANLIĞI<br />

SORUNU<br />

□ Hamdi SEVİNÇ. Lütfii OFLAZ<br />

ile yaptığı söyleşide, Diyarbekir Sıkıyönetim<br />

yargıcı olarak görev yaptığını,<br />

D.D.K.O. davası sanıklarının tutukluluk<br />

durumlarının devamını ve<br />

kendilerine en ağır cezaların verilmesi<br />

hususunda Sıkıyönetim Komutanlığı<br />

ve Genel Kurmay Başkanlığının<br />

yaptıkları basıkıyı anlattıktan<br />

sonra şöyle bir açıklamada da bulunuyor;<br />

“... Bunun dışında da mahkememizi<br />

etkilemeye ve hatta yanıltmaya<br />

yönelik bazı girişimler olmuştur.<br />

Örneğin Devrimci Doğu Kültür<br />

Ocakları davasında... Bu davaya konu<br />

edilen faaliyet ve eylemler sırasında<br />

sanıklarla aynı görüşte olduğunu,<br />

aynı amacı paylaştığını söyleyip onları<br />

inandırarak aralarına girmiş ve<br />

hatta bazı eylemlerde organizatörlük<br />

yapmış kişilerin bulunduğu mahkemece<br />

saptanmıştı. Nitekim bu davanın<br />

sanıklarından Silvan Lisesi Edebiyat<br />

öğretmeni Mehmet GEMİCİnin<br />

M İT ajanı olduğu ortaya<br />

çıkmıştı.’’<br />

M. GEMİCİ’NİN<br />

AÇIKLAMASI<br />

□ Yeni Gündem dergisi 26. sayısında<br />

emekli yargıç binbaşı Üstün<br />

Günsan ile askeri hakimler üzerindeki<br />

baskılar hakkında yaptığı bir<br />

söyleşide, Üstün Gürsan Hamdi<br />

Sevinç’in TÖB-DER Davasındaki<br />

tutumu ile ilgili şu açıklamaları<br />

yaptı: “ TÖB-DER davası,1980 sıkıyönetim<br />

döneminde açılan ilk<br />

davalardan biri idi. TÖB-DER binasında<br />

yapılan aramada, dışarıdan<br />

gelmiş bir kaç bildiri ve bir<br />

genç kızın masasında KAWA dergisi<br />

bulunmuştu. Mahkeme karar<br />

aşamasına gelmişti. Karar aşamasında<br />

ben beraat dedim, yalnız<br />

masasında KAWA dergisi çıkan<br />

kız hakkında sıkıyönetim yasalarını<br />

ihlalden bir ceza verilmesini ve<br />

bunun tecil edilmesini istedim.<br />

Hamdi Sevinç, bunlardan üçünü,<br />

beşini mahkum edelim dedi. ..Sevinç,<br />

Ankara Sıkıyönetim Komutanı<br />

Nihat Özer'e, zamanın savcısı<br />

ile birlikte ‘Biz bunları asarız,<br />

keseriz’ diye söz vermişti.”<br />

Yeni Gündem’in verdiği bilgiye<br />

göre, Hamdi Sevinç, YG muhabirleri<br />

ile görüşmeyi de reddetmiş!!<br />

(Yeni Gündem, Sayı 26, sayfa 11)<br />

□Ham di SEVİNÇ’in açıklamasında<br />

adı geçen Mehmet GEMİCİ ile jgörüşüldü;<br />

Mehmet GEMİCİ, GÜNEŞ<br />

gazetesi yazıişleri müdürlüğüne, söyleşinin<br />

sahibi Lütfü OFLAZ’a ve diğer<br />

yetkililere olayı yalanlayan bir<br />

mektup gönderdiğini, ancak mektubunun<br />

yayınlanmadığını, bunun üzerine<br />

aynı metni (tekzibi) bir mektuba<br />

bağlayarak Yeni Gündem ve Cumhuriyet<br />

gazetelerine, NOKTA dergisine,<br />

Diyarbekir Baror Başkanlığına,<br />

Diyarbekir SHP İl Başkanlığına, Silvan<br />

Noterliğine ve SHP İlçe Başkanlığına<br />

gönderdiğini söyledi. Bu açıklamasında<br />

Mehmet GEMİCİ şöyle<br />

demektedir:<br />

“...Evvela şunu söyliyeyim ki sözü<br />

edilen Mehmet GEMİCİ benim.<br />

Doğduğum 5.1.1945 tarihinden şu satın<br />

yazdığım ana kadar M İT veya Polis<br />

ajanı, ihbarcısı olmakla, bu durumda<br />

olan herhangi bir şahısla arkadaşlık<br />

ilişkisi kurmakla uzaktan<br />

yakından bir ilgim, ilişkim olmamıştır<br />

ve olduğuna dair en ufak bir beyan<br />

Hamdi SEVİNÇ ’in adını andığı mahkemede<br />

ortaya çıkmış değildir. 12<br />

Mart döneminin Devrimci Doğu Kültür<br />

Ocakları Davası sanıklarından<br />

olan ben Mehmet GEMİCİ, ilk sorgumu<br />

Silvan 4.J. Er Eğt. Tuğay Karargahında,<br />

ikinci sorgumu Diyarbekir<br />

As. Savcılığında vermiş, karakol polisi<br />

de dahil olmak üzere polis veya<br />

M İT ile yüzyüze gelmişliğim asla varit<br />

değildir.<br />

“...Hamdi SEVİNÇ’in M İT ajanı<br />

olarak beni göstermesi, basit bir hafıza<br />

yanılması olayı değil; düpedüz<br />

şahsi kine, intikam alma hissine dayanan<br />

ve polisiye politika boyutlarına<br />

ulaşan bir kasıt olayıdır,:.. ’ ’<br />

Devrimci Doğu Kültür<br />

Ocakları<br />

Devrimci Doğu Kültür Ocakları 20<br />

sayfalık bir deklarasyonla 1969 yılında<br />

ilk olarak Ankara’da , daha sonra İstanbul<br />

ve Kürdistan’ın çeşitli il ve ilçelerinde<br />

kuruldu.<br />

Devletçe Kürt köylerinde estirilen terör,<br />

yatılı bölge okulları ve benzeri asimilasyoncu<br />

uygulamalar üzerine giden<br />

D.D.K.O’lar kısa zamanda Kürdistan’da<br />

büyük bir yankı uyandırdı.<br />

D.D.K.O’lar ilgili ilk soruşturma ve<br />

tutuklama 1970 yılında Ankara’da oldu.<br />

12 Mart 1971 askeri müdehalesi sonrası<br />

diğer D.D.K.O’ları da soruşturma kapsamına<br />

alındı ve dava Diyarbekir Sıkıyönetim<br />

Askeri Mahkemesinde açıldı.<br />

Dava 96 sanıklıydı. Tutuklu olarak<br />

1974 lere kadar sürdürüldü. D.D.K.O<br />

kurucu ve yöneticileri hakkında 10-16<br />

yıl arası verilen ceza yargıtayca da onaylandı.<br />

Bu davada tutuklu sanıklar 1974<br />

affıyla serbest bırakıldılar.<br />

D.D.K.O.’dan OFLAZ’a<br />

□Ham di SEVİNÇ'in D.D.K.O. davaları<br />

ile ilgili, GÜNEŞ gazetesinde yayınlanan<br />

açıklamasına karşı, o davada yargılanan<br />

bir kısım Kürt aydını hazırladıkları 33<br />

sayfalık cevap metnini Lütfü OFLAZ’a<br />

gönderdiler.<br />

Bir sureti Kurdistan Press'e gönderilen<br />

metinde, metni hazırlayanlar, ‘ ‘Geçmişte<br />

kalan davalar bugün niye gün ışığına çıkarılıyor<br />

Demokrasi nedir; demokrat kime<br />

denir ” sorularını açıklığa kavuşturmakta<br />

ve D.D.K.O.’ların kuruluşu ve yargılanmalar<br />

konusunda da geniş ve somut<br />

açıklamalarda bulundular.<br />

Metnin bir bölümünde de Hamdi SE­<br />

VİNÇ ile ilgili şöyle denmektedir:<br />

“... Diyarbekir deki yargılamalar, 12 Eylül<br />

de olduğu gibi, 12 Mart ’ta da dünyanın<br />

gözünden saklanmaya çalışıldı. Buna<br />

büyük özen gösterildi. Gerçekten, yazınızın<br />

başlığını teşkil ettiği gibi, perde<br />

arkasında çok şey döndürüldü, döndürülmeye<br />

çalışılıyor. Bu oyunların bir kısmının<br />

içinde, şimdi kamuoyuna ‘ ‘namuslu<br />

bir demokrat’'olarak sunulmak istenen<br />

Hamdi SEVİNÇ’in doğrudan<br />

doğruya rolü vardır. Şimdi, Diyarbekir<br />

Askeri Mahkemesi ’nin arşiv mahzeninde<br />

bulunan D.D.K.O., İsmail BEŞİKÇİ,<br />

Kürdistan Demokrat Partisi davalarının<br />

dosyalarını, duruşma tutanaklarını ve<br />

yargılanan kişilerin verdikleri dilekçe ve<br />

savunmaları incelerseniz, gazetecilik<br />

açısından Hamdi SEVİNÇ’in anlattıklarının<br />

ötesinde, çok değerli, hatta dudak<br />

uçuklattıncak derecede haber konuları<br />

bulabileceksiniz...”<br />

VE BİR BELGE<br />

Bir yargıcın yargılama dışında icranın<br />

işlerine müdahale, yöneticilere yönetim<br />

ve siyasi durumla ilgili uyarıda bulunma<br />

görevinin olduğu hiç bir ülkede görülmemiştir.<br />

Böyle bir yasal düzenleme de hiç<br />

bir yerde yoktur. Ama Hamdi SEVİNÇ<br />

bunların dışındadır. Böyle bir görevinin<br />

olduğunu mahkeme kararıyla tescil etmiştir.<br />

D.D.K.O.’lan davasında yargıç Hamdi<br />

SEVİNÇ, yargılananlar için en ağır cezaları<br />

vermenin yanında, yetkili mercilere<br />

bundan böyle Kürdistan’da (Doğu Anadolu’da)<br />

ne gibi uygulama yapılması gerektiği<br />

önerisinde de bulunmaktadır:<br />

‘!.. Her ne kadar yargı kararı suç ve<br />

ceza kavramını ele alıp, sanığı öne sürülen<br />

delillere dayanarak cezalandırır ise<br />

de; biz kendimizi görevli sayıp yetkili<br />

mercilere bazı uyan ve önerilerde de bulunmak<br />

i s t i y o r u z ve kararın sonuna<br />

şöyle bir öneri bölümünü eklemektedir:<br />

‘ ‘ 1. Doğu Anadolu bölgesindeki memurların<br />

(Kürt demek istiyor) batı bölgelerine<br />

ve batı bölgelerinden getirilecek<br />

memurların da buraya yerleştirilmesi;<br />

2. Doğu Anadolu bölgesinde geniş<br />

ve sistemli bir okuma yazma seferberliğinin<br />

başlatılması (asimilasyon öneriyor);<br />

3. Sanık ve ailelerinin cezaevinde ve<br />

dışarıda sıkı bir takibe alınması.<br />

□ Yargıç Hamdi Sevinç’in Güneş<br />

Gazetesinde yayınlanan DDKO ile<br />

ilgili açıklaması üzerine Kürdistan<br />

Press, dava avukatı Şerafettin KAYA<br />

ile konuştu: “Lütfü O flaz’ın 1971-74<br />

DDKO Davası yargıcı Hamdi Sevinç<br />

ile yaptığı söyleşi Güneş Gazetesinde<br />

yayınlandı. Okumuşsunuzdur.<br />

Hamdi Sevinç bazı belirlemelerde<br />

bulunuyor. Siz o davanın avukatlarındansınız.<br />

Konu ile ilgili görüşlerinizi<br />

açıklar mısınız<br />

□ B en 12 Mart 1971 sonrası dönemde<br />

Diyarbakır Sıkıyönetim Askeri<br />

Mahkemelerinde açılan bir çok davada<br />

savunma avukatı olarak bulundum.<br />

DDKO Davası’nda da pek çok<br />

sanığın avukatı idim. Davayı -<br />

Yargıtay safhası da dahil- takip<br />

ettim.<br />

Bu dönemde<br />

Hamdi Sevinç ile<br />

böyle bir söyleşi<br />

yapılması düşündürücüdür.<br />

Hamdi<br />

Sevinç’in gerçekleri<br />

bu derece<br />

tahrifi ve bu düzeyde<br />

belirlemelerde<br />

bulunması<br />

kendisinin adil bir<br />

yargıç olduğunu,<br />

namuslu davrandığını<br />

gösterme<br />

duygusundan ileri<br />

geldiği söylenemez.<br />

Diyebilirim<br />

ki, bir senaryo hazırlanmıştır<br />

ve Hamdi Sevinç, bu senaryoyu<br />

hazırlayanların söylenmesini<br />

istediklerini söylemiştir.<br />

Hamdi Sevinç fanatik bir anti-kürt<br />

düşünce yapısına sahiptir.Tam yetişmiş<br />

sadık bir kemalisttir. Bu nedenle<br />

Kürt halkının varlığının iddiasına,<br />

Kürt halkının ulusal ve demokratik<br />

talepleri konumuna ve bu düzeydeki<br />

savunmaya karşı tahammülsüzdü ve<br />

sert tepki gösteriyordu. Hamdi Sevinç,<br />

o dönemde Diyarbekir Sıkıyönetim<br />

Askeri Mahkemelerinde görev<br />

yapan savcılar ve yargıçlar içinde,<br />

Sıkıyönetim Komutanlığının ve<br />

Genel Kurmay’ın emir ve talimatlarına<br />

en iyi biçimde uyum göstereni<br />

idi.<br />

Hamdi Sevinç DDKO ve İsmail<br />

Beşikçi Davası için özel olarak görevlendirilmişti.<br />

Tam yetkiliydi.<br />

Davaya, karardan sonra, Yargıtay<br />

safhasında da müdahale etti. Hamdi<br />

Yandaki karikatür<br />

emekli albay<br />

Hamdi Sevinç ile<br />

yapılan söyleşi nedeni<br />

ile Güneş gazetesinin<br />

sürmanşet<br />

verdiği anonsun<br />

yanında yer<br />

almış.<br />

Yazının anonslarında<br />

"Olağanüstü<br />

Dönem Yargılamalarının<br />

Perde<br />

Arkası ”,“3 Dönemde<br />

de Görev<br />

Yapan Yargıç GÜ­<br />

NEŞ’e Konuştu”<br />

gibi belirlemeler<br />

yer almış.<br />

Röportajı yapan,<br />

Lütfü Oflaz,<br />

burjuva olmaktan<br />

sıkılıp demokrat<br />

olmaya karar verince,<br />

Aydınlıkta,<br />

Demokrat Gözüyle<br />

başlığı altında<br />

yazılar<br />

yazmaya başlamıştı.Hamdi<br />

Sevinç’i<br />

tanımaması<br />

mümkün !!<br />

Ama<br />

ya diğerleri !<br />

DAVA AVUKATI NE DİYOR <br />

Sevinç’in dava yargıtayda iken, duruşma<br />

yapılmadan önce yargıtay<br />

üyeleri ile görüştüğü avukatlarca görüldüğü<br />

gibi, bunu sonradan yargıtaydaki<br />

görevliler de çeşitli vesilelerle<br />

açıkladılar.<br />

Duruşmalardaki tutumu, ilişkileri<br />

Hamdi Sevinç’in MİT ile birlikte hareket<br />

ettiğini gösteriyordu. DDKO<br />

Davası duruşmalarının başladığı sıra<br />

MİT yetkilileri ile bir toplantı düzenlemişti.<br />

O toplantı dava karara<br />

bağlanmadan önce tekrarlandı. Bu<br />

durumu tüm avukat arkadaşlar gördüler.<br />

Karar öncesi safhada saptanan<br />

bu durum red gerekçesi olarak<br />

gösterildi ve tarafımızdan Hamdi<br />

Sevinç’in davadan çekilmesi istendi.<br />

Tartışma sırasında Hamdi Sevinç,<br />

böyle bir toplantının<br />

yapıldığını<br />

doğrulamış ve<br />

doğru olanın yapıldığını<br />

söylemişti.<br />

DDKO sanıklarından<br />

bir kısmı<br />

(Ocak Komünü)<br />

iddianameye Cevap<br />

adı altında<br />

mahkemeye siyasi<br />

bir metin sunmuşlardı.<br />

Ki bu layiha<br />

da ve dava sonunda<br />

verilen yazılı<br />

SAVUNMA’da,<br />

Türk Tarih Tezi1<br />

nin safsatalığı,<br />

Kemalizmin şoven ve sömürgeci temeli<br />

teşhir ediliyordu. Hamdi Sevinç<br />

bu İddianameye Cevap’a ve<br />

Savunma metnine geniş katılımı engellemek<br />

için çirkef oyunlar tezgahladı.<br />

Tutuklama tehditleri,tahliye<br />

vaatleri ve bu düzeydeki imalı davranışları<br />

ile başarılı da oldu. Benim sanıklar<br />

vekili olarak sunduğum, müvekkilerimin<br />

savunmalarını teyit<br />

eden ve onun hukukî değerlendirilmesini<br />

yapan yazılı savunmadan<br />

sonra, bir kısım tutuklu müvekkillerim<br />

tarafından azledilmem<br />

de,Hamdi Sevinç’in baskısı ile oldu.<br />

Bu anlatılanlar Hamdi Sevinç’in<br />

konumunu, söyleşideki belirlemelerinin<br />

ne derece gerçek dışı olduğunu<br />

gösterir sanırım. Gerekirse konu<br />

üzerinde çok daha detaylı açıklamalar<br />

da yapabilirim.□<br />

20 Ağustos 1986<br />

R U P E L /SAYFA 14<br />

KURDİSTAN PRESS • 24 ÎLON / EYLÜL İL 1986 |

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!