12.01.2015 Views

Bülten 41 (Temmuz-2006) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Bülten 41 (Temmuz-2006) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Bülten 41 (Temmuz-2006) - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

20 21<br />

Kalkýnmanýn sadece ekonomik büyüme ile eþ anlamlý<br />

olmadýðý ve beslenme, barýnma olanaklarý, saðlýk ve<br />

eðitim hizmetleri, insan haklarý gibi göstergelerin de<br />

kalkýnma kavramýnýn içinde düþünülmesi gerektiði<br />

gerçeði göz önüne alýndýðýnda, ekonomik terimlerle<br />

tanýmlanan “sürdürülebilir kalkýnma” paradigmasýnýn<br />

çevre sorunlarýnýn çözümünde yanlý ve yetersiz<br />

olduðu açýktýr. Bu baðlamda sürdürülebilir bir çevre<br />

anlayýþýnýn oluþturulmasý için atýlmasý gereken ilk<br />

adým, çevreyi ekonominin bir alt kümesi olarak kabul<br />

eden ve sýnýrsýz üretim-sýnýrsýz tüketim-kar<br />

maksimizasyonu üçgenindeki kalkýnma kavramýnýn<br />

tümüyle reddedilmesidir.<br />

Kapitalizmin mantýðý doðaya hâkim olmayý, ne<br />

pahasýna olursa olsun büyümeyi, mümkün olduðu<br />

kadar servet edinmeyi gerektirmektedir. Pazar için<br />

üretim ve tüketimin sürekliliði toplumlarýn tüketime<br />

kanalize edilmesiyle saðlanmaktadýr. En az maliyetle<br />

en çok kâr elde etmek temel mantýk olunca, bir<br />

taraftan hýzlý enerji tüketimi zorunlu hale gelmekte<br />

ve kaynaklar yok edilmekte, diðer taraftan her<br />

alanda atýk sorununu ortaya çýkmaktadýr.<br />

Az geliþmiþ ülkelerin dýþ borçlarý, ihraç endüstrisine<br />

yaptýklarý yatýrýmlar geliþmiþ ülkelerin ucuz ürünlere<br />

sahip olmasýný saðlamýþtýr. El Salvador ve Costa<br />

Rica'da ekilebilir topraklarýn beþte birinden<br />

fazlasýnda muz, kahve, þeker gibi ihraç edilen<br />

mahsuller yetiþtirilmektedir. Latin Amerika'da ve<br />

Güney Afrika'daki ihraç sýðýrý çiftlikleri yaðmur<br />

ormanlarýnýn ve vahþi yaþam alanlarýnýn yerini<br />

almýþtýr. Japonya hububat ihtiyacýnýn % 70'ini, soya<br />

fasulyesi ihtiyacýnýn % 95'ini ve odun ihtiyacýnýn<br />

%50'sinden fazlasýný ithal ederken, Borneo'da<br />

yaðmur ormanlarý hýzla ortadan kalkmýþtýr.<br />

Bu arada azgeliþmiþ ülkelerde üretim, insanlarýn<br />

ihtiyacý için deðil dýþ pazarýn ihtiyacý doðrultusunda<br />

yapýlmaktadýr. Kendi iç bütünlükleri ve tutarlýlýklarý<br />

ortadan kaldýrýlan bu ülkeler eþit olmayan ticari<br />

iliþkiler aðýna zorlanmaktadýr.<br />

KÝRLETEN ÖDER / ÖDÜLLENDÝRÝLÝR:<br />

Anayasa'nýn 56. maddesi herkese “saðlýklý ve dengeli<br />

bir çevrede yaþama hakký” vermektedir. Bütün<br />

vatandaþlarýn bu hakka ulaþabilmesi için “çevre<br />

hizmetlerinin”, kamusal hizmet olarak kabul edilmesi<br />

gerekmektedir. Kamusal hizmetler ise geleneksel<br />

olarak; hizmetlerin sürekliliði, eþitlik (yansýzlýk),<br />

uyum (çaðýn gereklerine ve deðiþikliklere ayak<br />

uydurma) ve meccanilik (hizmetlerin karþýlýksýz ve<br />

parasýz olmasý) gibi temel ilkelerine sahiptir.<br />

5491 Sayýlý Kanunun 8. Maddesi ile 2872 Sayýlý<br />

Kanunun 11. Maddesinde yapýlan deðiþiklik, çevre<br />

hizmetlerini kamusal bir hizmet olmaktan çýkarmakta,<br />

ticarileþtirmektedir. Parasý olana parasý kadar çevre<br />

hizmeti verilmesini saðlamakta, parasý olmayaný da<br />

bu Anayasal haktan maðdur edecek bir düzenleme<br />

getirmektedir. Atýksu ve katý atýk tesislerinin<br />

“yatýrým, iþletme, bakým, onarým ve ýslah<br />

harcamalarýnýn” bu hizmetten yararlanan veya<br />

yararlanacaklardan tahsisini öngörmektedir. Bu<br />

durumda “kirleten öder” ilkesinin endüstri<br />

tesislerinden her bir ferde kadar kirlettiði oranda<br />

ciddi þekilde uygulanacaðý bir sisteme geçiþ söz<br />

konusudur. Ýlgili maddeler aþaðýdaki gibidir.<br />

MADDE 8- 2872 sayýlý Kanunun 11. maddesi baþlýðý<br />

ile birlikte aþaðýdaki þekilde deðiþtirilmiþtir.<br />

“ Ýzin alma, arýtma ve bertaraf etme yükümlülüðü<br />

MADDE 11-…<br />

Atýksu altyapý sistemlerini kullanan ve/veya<br />

kullanacaklar, baðlantý sistemlerinin olup<br />

olmadýðýna bakýlmaksýzýn, arýtma sistemlerinden<br />

sorumlu yönetimlerin yapacaðý her türlü yatýrým,<br />

iþletme, bakým, onarým, ýslah ve temizleme<br />

harcamalarýnýn tamamýna kirlilik yükü ve atýksu<br />

miktarý oranýnda katýlmak zorundadýrlar. Bu<br />

hizmetlerden yararlananlardan, belediye<br />

meclisince ve bu maddede sorumluluk verilen<br />

diðer idarelerce belirlenecek tarifeye göre atýksu<br />

toplama, arýtma ve bertaraf ücreti alýnýr. Bu fýkra<br />

uyarýnca tahsil edilen ücretler, atýksu ile ilgili<br />

hizmetler dýþýnda kullanýlamaz.<br />

…<br />

Büyükþehir belediyeleri ve belediyeler evsel katý atýk<br />

bertaraf tesislerini kurmak, kurdurmak, iþletmek<br />

veya iþlettirmekle yükümlüdürler. Bu hizmetten<br />

yararlanan ve/veya yararlanacaklar, sorumlu<br />

yönetimlerin yapacaðý yatýrým, iþletme, bakým,<br />

onarým ve ýslah harcamalarýna katýlmakla<br />

yükümlüdür. Bu hizmetten yararlananlardan,<br />

belediye meclisince belirlenecek tarifeye göre<br />

katý atýk toplama, taþýma ve bertaraf ücreti alýnýr.<br />

Bu fýkra uyarýnca tahsil edilen ücretler, katý atýkla<br />

ilgili hizmetler dýþýnda kullanýlamaz.<br />

2005 yýlýnda kanunlaþan Büyükþehir Belediyeleri<br />

Kanunu ve Belediyeler Kanunu'nda bu sorumluluk<br />

belediyelere ve Büyükþehir belediyelerine zaten<br />

verilmiþti. Ayrýca Türk Ceza Kanununun 181.<br />

ve 182.<br />

maddelerinin getirdiði yükümlülükler nedeniyle de<br />

geçen süre içinde sorumluluðunun bilincinde olan<br />

belediyeler verilen süre içinde tesislerini<br />

tamamlamak için olaðanüstü bir gayret<br />

göstermiþlerdir. Fakat bütün bu geliþmelere raðmen<br />

bu konuda hiçbir giriþimde bulunmayan diðer<br />

belediyeler son düzenleme ile ödüllendirilmektedir.<br />

Çünkü kendilerine, verilen ek süre içinde yatýrým<br />

masraflarýný vatandaþtan tahsil edip, TCK'nýn<br />

getirdiði cezalardan kurtulma þansý verilmiþtir. Söz<br />

konusu ek sürelerin düzenlendiði madde ise<br />

aþaðýdaki gibidir.<br />

GEÇÝCÝ MADDE 4- Atýksu arýtma ve evsel nitelikli<br />

katý atýk bertaraf<br />

tesisini kurmamýþ belediyeler ile,<br />

halihazýrda faaliyette olup, atýksu arýtma tesisini<br />

kurmamýþ organize sanayi bölgeleri, diðer sanayi<br />

kuruluþlarý ile yerleþim birimleri, bu tesislerin<br />

kurulmasýna iliþkin iþ termin plânlarýný bu Kanunun<br />

yürürlüðe girdiði tarihten itibaren bir yýl içinde<br />

Bakanlýða sunmak ve aþaðýda belirtilen sürelerde<br />

iþletmeye almak zorundadýr.<br />

Ýþletmeye alma süreleri, iþ termin plânýnýn Bakanlýða<br />

sunulmasýndan itibaren; belediyelerde nüfusu,<br />

100.000'den fazla olanlarda 3 yýl, 100.000 ilâ<br />

50.000 arasýnda olanlarda 5 yýl, 50.000 ilâ 10.000<br />

arasýnda olanlarda 7 yýl, 10.000 ilâ 2.000 arasýnda<br />

olanlarda 10 yýl, organize sanayi bölgeleriyle<br />

bunlarýn dýþýnda kalan endüstri tesislerinde ve<br />

atýksu üreten her türlü tesiste 2 yýldýr.<br />

TCK'nýn 181. ve 182. maddesi “Çevrenin kasten<br />

kirletilmesi” ve “Çevrenin taksirle kirletilmesi”<br />

baþlýklarýný taþýmaktadýr. 5491 Sayýlý Kanunun Geçici<br />

4. Maddesinin endüstri tesislerine tanýdýðý 3 yýllýk<br />

süre ve belediyelere tanýdýðý 4 yýl ile 11 yýl<br />

arasýndaki ek süre nedeniyle TCK'nýn bu<br />

maddelerinin uygulanmasý da verilen süreler kadar<br />

ertelenmiþ olacaktýr. 12 Ekim <strong>2006</strong>'ya kadar Çevre<br />

ve Orman Bakaný'nda desteði ile ertelenen 181. ve<br />

182. maddeleri 5491 Sayýlý Kanunun yürürlüðe<br />

girdiði tarihten sonra da verilen süreler kadar<br />

uygulanamayacaktýr.<br />

Ayrýca 5491 Sayýlý Kanunun Geçici 4. Maddesi<br />

“Çevresel Etki Deðerlendirme Yönetmeliði<br />

hükümlerine tabi olduðu halde yükümlülüklerini<br />

yerine getirmeyenler” için af niteliðindedir. Geçen<br />

süre için ÇED Yönetmeliðinin gereklerini yerine<br />

getirmeyerek çevreyi kirletenler affedilerek<br />

ödüllendirilmektedir. Yönetmeliðin gereðini yerine<br />

getirenler ise “kirleten öder” ilkesi ile diðerlerine<br />

göre bir bakýma cezalandýrýlmýþtýr. Geçici 3. Madde<br />

aþaðýdaki gibidir.<br />

GEÇÝCÝ MADDE 3- Bu Kanunun yürürlüðe<br />

girmesinden önce Çevresel Etki Deðerlendirmesi<br />

Yönetmeliði hükümlerine tâbi olduðu halde,<br />

yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerden,<br />

halihazýrda yer seçimi uygun olanlar, bu Kanunun<br />

yürürlüðe girdiði tarihten itibaren altý ay içinde,<br />

ilgili yönetmelikler çerçevesinde gerekli<br />

yükümlülüklerini yerine getirdiklerini gösterir<br />

çevresel durum deðerlendirme raporunu<br />

hazýrlayarak Bakanlýða sunar. Ýlgili<br />

yönetmeliklerde belirlenen þartlarý saðlayanlar<br />

baþvuru tarihinden itibaren altý ay içinde karara<br />

baðlanýr.<br />

...<br />

Kanun'da idari para cezalarýnýn oldukça artýrýldýðýna<br />

dikkat çekilmektedir. Ancak, idari para cezalarýnýn<br />

artýrýlmasý, “kirleten öder” ilkesinin getirdiði “parasý<br />

olan kirletir” gerçeðini “çok parasý olan daha çok<br />

kirletir” noktasýna taþýmaktadýr.<br />

ÇED ve “EÞÝTLÝK”:<br />

5491 Sayýlý Kanunun 7. Maddesi, 2872 Sayýlý<br />

Kanunun Çevresel Etki Deðerlendirmesi ile ilgili 10.<br />

Maddesini düzenlemektedir. Madde<br />

“gerçekleþtirmeyi planladýklarý faaliyetleri sonucu<br />

çevre sorunlarýna yol açabilecek kurum, kuruluþ ve<br />

iþletmeleri” kapsamaktadýr. Çevre sorunlarýna yol<br />

açabilecek özellikte olmayan kurum, kuruluþ ve<br />

iþletmeler bu maddenin getirdiði hükümlerin<br />

dýþýndadýr. Mevcut kanunun ayný maddesine<br />

istinaden hazýrlanan çeþitli tarihli yönetmeliklerde bu<br />

faaliyetler listelerle sýralanmýþ veya tanýmlanmýþtýr.<br />

Dolayýsýyla maddede istisnalar belirtilmeye ihtiyaç<br />

yoktur. Ancak, Maden Kanunu'nda yapýlan hata<br />

burada da tekrarlanmýþ ve “ Petrol, jeotermal<br />

kaynaklar ve maden arama faaliyetleri, Çevresel<br />

Etki Deðerlendirmesi kapsamý dýþýndadýr.” ifadesine<br />

yer verilmiþtir. Bu durumun açýklanabilir bir tarafý<br />

yoktur ve Anayasa'nýn 2. Maddesindeki “eþitlik<br />

ilkesine” temelden aykýrýdýr. Bu istisnai durum<br />

doðada onarýlmasý zor hasarlara neden olabilecektir.<br />

DOÐAL VARLIK / KAYNAK:<br />

Çevreyi ekonominin bir alt kümesi olarak kabul eden<br />

ve sýnýrsýz üretim-sýnýrsýz tüketim-kar<br />

maksimizasyonu üçgenindeki kalkýnma kavramýnýn<br />

tümüyle reddedilmesi üzerine kurulu bir<br />

sürdürülebilir çevre anlayýþý içinde doðanýn ekonomik<br />

deðerlerle ifade edilmesinden de vazgeçilmelidir. Bu<br />

noktada “doðal kaynak” tanýmlamasý yerine “doðal<br />

varlýk” tanýmlamasýnýn kullanýlmasý önemlidir. Ancak<br />

Kanun'da her ikisi de birlikte kullanýlarak aþaðýdaki<br />

þekilde tanýmlanmýþ ve doðal varlýk olarak<br />

tanýmlanan “yaþama ortamlarý” sonraki paragrafta<br />

doðal kaynak olarak tanýmlanmýþtýr. Bu durumda<br />

Kanun'da “doðal varlýk” tanýmýn yer almasýnýn hiçbir<br />

anlam taþýmamaktadýr.<br />

MADDE 2- Bu Kanunda geçen terimlerden;<br />

…<br />

Doðal varlýk: Bütün bitki, hayvan, mikroorganizmalar<br />

ile bunlarýn yaþama ortamlarýný,<br />

Doðal kaynak: Hava, su, toprak ve doðada bulunan<br />

cansýz varlýklarý,<br />

…<br />

“KATILIM HAKKI”:<br />

5491 Sayýlý Kanunun 3. Maddesi 2872 Sayýlý Çevre<br />

Kanunun 3. Maddesini deðiþtirmektedir. “Ýlkeler”<br />

baþlýklý 3. Maddede “katýlým hakký” da<br />

tanýmlanmaktadýr. Maddenin (e) bendinde “ Çevre

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!