PerÅembe, 31 Mayıs 2007 - Kosova Prizrenliler Kültür ve ...
PerÅembe, 31 Mayıs 2007 - Kosova Prizrenliler Kültür ve ...
PerÅembe, 31 Mayıs 2007 - Kosova Prizrenliler Kültür ve ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nden <strong>Kosova</strong>’ya Büyük Destek<br />
Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi Rektörü Prof. Dr. En<strong>ve</strong>r DURAN: “Bu<br />
yardýmlar burada bitmeyecek. <strong>Kosova</strong> bizim gönlümüzde, <strong>Kosova</strong> Türk<br />
toplumuna <strong>ve</strong> tüm <strong>Kosova</strong>lýlara desteðimiz devam ediyor” dedi.<br />
Mehmet Bütüç<br />
ESNAF ÝE Derneði organizasyonunda<br />
<strong>Kosova</strong>’ya iki günlük<br />
bir ziyarette bulunan Edirne<br />
Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi Öðretim üyeleri<br />
baþta Rektör Prof. Dr. En<strong>ve</strong>r Duran,<br />
Rektör Yardýmcýsý Prof. Dr. Beyhan<br />
Kahramanlýoðlu, Eðitim Fakültesi<br />
Dekaný Prof. Dr. Hilmi Ýbar, Prof. Dr.<br />
Halim Orta <strong>ve</strong> beraberce ziyarette<br />
bulunan üni<strong>ve</strong>rsite heyeti Prizren<br />
KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ<br />
SAYI: 379 YIL: 9 Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong> Fiyatý: 0.50<br />
Mehmetçik komutayý devraldý<br />
Baðýmsýzlýk için BM Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi’nden gelecek kararý bekleyen <strong>Kosova</strong>’da TSK<br />
önemli bir görev üstlendi. Tugay Komutaný Alman General Erich Pfeffer, görevini<br />
Tuðgeneral Uður Tarçýn’a devrederken, törene yerel <strong>ve</strong> uluslar arasý çok sayýda da<strong>ve</strong>tli<br />
katýldý. Tuðgeneral Uður Tarçýn “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün de<br />
dediði gibi ‘Yurtta barýþ dünyada barýþ’ ilkesi parolamýz olacaktýr” dedi.<br />
Taner GÜÇLÜTÜRK<br />
29 Mayýs Pazartesi günü Çokuluslu Güney<br />
Tugayýnda düzenlenen devir teslim töreniyle<br />
tugay komutanlýðý Türk askerine geçti.<br />
NATO askerlerinin <strong>Kosova</strong>’ya intikalinden<br />
bu yana Çokuluslu Güney Tugayýnda görev<br />
yapan Türk askerleri ilk defa tugay komutanlýðýný<br />
devraldý. Törene KFOR Komutaný<br />
General Roland Kather, UNMIK Yöneticisi<br />
halkýnýn büyük ilgisini çekti.<br />
ESNAF ÝE Derneði Baþkaný Cemil<br />
Luma’dan aldýðýmýz bilgilere göre,<br />
ziyaretin ilk gününde Edirne Trakya<br />
Üni<strong>ve</strong>rsitesi heyetini <strong>Kosova</strong> Türk<br />
Taburu Görev Kuv<strong>ve</strong>t Komutanlýðý<br />
Komutaný Yarbay Mehmet Partigöç<br />
kabul etti. Görüþmeler esnasýnda<br />
Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi Rektörü Prof. Dr.<br />
En<strong>ve</strong>r Duran, “Prizren’de bulunmamýzýn<br />
sebebi, ESNAF Derneði <strong>ve</strong><br />
üni<strong>ve</strong>rsitemiz arasýnda yýllardýr var<br />
Yoakim Rüker, <strong>Kosova</strong> Baþbakaný Agim Çeku,<br />
<strong>Kosova</strong> Hükümeti temsilcileri, millet<strong>ve</strong>killeri,<br />
yerel <strong>ve</strong> uluslar arasý çok sayýda kuruluþ temsilcisi<br />
katýldý.<br />
Askerlerin tören geçiþi ardýndan Tugay<br />
Komutaný Alman General Erich Pfeffer, <strong>ve</strong>da<br />
konuþmasýnda, <strong>Kosova</strong> halkýndan görmüþ<br />
olduklarý yakýnlýk <strong>ve</strong> iþbirliðinin görevini daha<br />
kolay <strong>ve</strong> baþarýlý kýldýðýný vurguladý. Görevi<br />
süresince katkýsý geçen herkese teþekkürlerini<br />
ileten Alman General, <strong>Kosova</strong> halkýnýn<br />
Avrupa’yla ortak <strong>ve</strong> olumlu bir gelecek için<br />
þiddetin bir seçenek olmadýðýný, bu ülkenin<br />
zenginliðinin içerdiði kültürel, etnik, dinsel<br />
çeþitlilikte yattýðýný, hukuk kurallarýna, ekonomi,<br />
eðitim, idari <strong>ve</strong> soysal kalkýnmaya öncelik<br />
<strong>ve</strong>rilmesi gerektiðini anladýklarýný vurguladý.<br />
General Pfeffer, konuþmasýnýn son kýsmýný<br />
görev icra ettiði KFOR’daki silah arkadaþlarýna<br />
minnet borcunu dile getirmek için ayýrdý.<br />
KFOR Komutaný Korgeneral Roland<br />
Kather de, konuþmasýnda Tuðgeneral Frönlih’e<br />
<strong>ve</strong> Tuðgeneral Fefer’e, görevlerini etkin <strong>ve</strong><br />
üstün baþarýyla gerçekleþtirdikleri için teþekkür<br />
etti. Gü<strong>ve</strong>nliði tehdide sürükleyecek durumlarda<br />
KFOR’un þiddete müdahale etmeye hazýr<br />
olduðunu vurgulayan Kather,<br />
görevi devralacak Tuðgeneral<br />
Tarçýn’a baþarýlar diledi.<br />
Korgeneral Kather,<br />
“Tuðgeneral Tarçýn, aramýza<br />
hoþ geldiniz. <strong>Kosova</strong> Güney<br />
Kuv<strong>ve</strong>tleri Komutanlýðý sorumluluk<br />
bölgesinde iþimiz henüz<br />
bitmedi. Halen birçok iþ yapýlmayý<br />
bekliyor. Bu görev, kritik<br />
zamanda ilerlerken þimdi liderlik<br />
görevini üstlenmek elinizde”<br />
dedi.<br />
Çokuluslu Güney<br />
Tugayýndaki gü<strong>ve</strong>nlik <strong>ve</strong><br />
istikrarýn devamýnýn<br />
Türkiye’nin komutanlýðýný<br />
devraldýðý dönemde de süreceðine<br />
inancýnýn tam olduðunu vurgulayan<br />
Tuðgeneral Uður Tarçýn, Türk Ordusunun<br />
uluslar arasý düzeydeki görevlerinden bahsetti<br />
<strong>ve</strong> “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu<br />
Atatürk’ün de dediði gibi ‘Yurtta barýþ dünyada<br />
barýþ’ ilkesi parolamýz olacaktýr” dedi.<br />
Tuðgeneral Tarçýn da, bu görevi devralmanýn<br />
kendisi için büyük bir gurur olduðunu<br />
belirterek, “Görevimizi ilgili BM Gü<strong>ve</strong>nlik<br />
Konseyi kararlarýna <strong>ve</strong> NATO’nun talimatlarýna<br />
uygun þekilde, uluslararasý hukuk <strong>ve</strong> yerel<br />
kurallara baðlý kalarak <strong>ve</strong> ayný zamanda<br />
<strong>Kosova</strong> halkýný destekleyerek gerçekleþtirmeye<br />
devam edeceðiz” dedi.<br />
devamý sayfa 7’de<br />
olan olumlu <strong>ve</strong> baþarýlý iliþkilerimizin<br />
neticesinde <strong>ve</strong> akýþýnda,<br />
beraberce yürüttüðümüz projenin,<br />
üni<strong>ve</strong>rsitemizin Eðitim<br />
Araþtýrma <strong>ve</strong> Uygulama<br />
Hastanesi’nde eðitim gören<br />
<strong>Kosova</strong>lý doktorlara uzman<br />
kurslarý sertifikalarýnýn <strong>ve</strong>rilmesidir.<br />
<strong>Kosova</strong>lýlara bu tür desteklerimiz<br />
devam edecektir” dedi.<br />
Tabur Komutaný ile yapýlan<br />
görüþme çok sýcak <strong>ve</strong> dostça bir<br />
ortamda gerçekleþti. Komutan<br />
Partigöç de bu tür faaliyetleri<br />
destekleyeceðini ifade etti.<br />
devamý sayfa 6’da<br />
Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi Rektörü<br />
Prof. Dr. En<strong>ve</strong>r DURAN<br />
“Trakya Gençlik Ateþi”<br />
<strong>Kosova</strong>lýlarý coþturdu<br />
“Esnaf” Ýþadamlarý Derneði organizasyonuyla Trakya<br />
Üni<strong>ve</strong>rsitesi “Trakya Gençlik Ateþi” Grubu Prizren <strong>ve</strong><br />
Priþtine’de konser sundu. “Trakya Gençlik Ateþi” Grubu,<br />
Priþtine’nin “Gerçek” Kültür Sanat <strong>ve</strong> Spor Derneði ile<br />
TÜMED- Priþtine Þubesi organizasyonuyla Priþtine’de<br />
düzenlenen konserlerle <strong>Kosova</strong>lýlarýn gönlünü<br />
fethetmeye baþardý.<br />
Taner Güçlütürk<br />
Cumartesi<br />
akþamý<br />
Prizren<br />
Kültür evi salonunda<br />
Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesinden<br />
gelen<br />
Saðlýk Kültür <strong>ve</strong><br />
Spor Daire<br />
Baþkanlýðý “Trakya<br />
Gençlik Ateþi” Grubu Balkan ülkeleri geleneklerinden<br />
seçilmiþ folklor <strong>ve</strong> Kýrkpýnar güreþ gösterilerini sundu.<br />
devamý sayfa 6’da<br />
Reçana’da “Azýnlýklar<br />
<strong>ve</strong> Seçimler” tartýþýldý<br />
Toplantýda hazýrlanan yeni seçim yasa tasarýsý, Ahtisari’nin<br />
paketine göre seçim düzenlemeleri, seçimler <strong>ve</strong> etnik topluluklara<br />
mensup siyasi partilerin katýlýmý, sorunlarý <strong>ve</strong> istemleri<br />
masaya yatýrýldý. Yeni seçim düzenlemelerine göre önümüzdeki<br />
dönemde <strong>Kosova</strong> Türklerini önemli geliþmeler beklerken,<br />
da<strong>ve</strong>t edilmelerine raðmen böyle önemli bir toplantýya sadece<br />
Türk Sivil Toplum Kuruluþlarý ile KDTP yetkililer<br />
inin katýlmamasý dikkat çekiciydi.<br />
Taner Güçlütürk<br />
<strong>Kosova</strong> Etnik Topluluklar Entegrasyonu Merkezi<br />
tarafýndan hafta sonunda Reçana’da “Azýnlýklar <strong>ve</strong><br />
Seçimler” konulu toplantý düzenlendi. Amerikan Ofisi<br />
tarafýndan desteklenen<br />
toplantýya<br />
Millet<strong>ve</strong>kili<br />
Sadik Ýdrizi,<br />
Seçim<br />
Komisyonu<br />
Merkezi Baþkaný<br />
Mazlum Baraliu,<br />
Boþnak, Goralý,<br />
Rom topluluðu<br />
temsilcileri, sivil<br />
toplum kuruluþ yetkilileri <strong>ve</strong> çok sayýda da<strong>ve</strong>tli katýldý.<br />
Toplantýya yeni seçim yasa tasarýsý <strong>ve</strong> önümüzdeki seçimlerde<br />
yürürlüðe girecek yeni kurallar damgasýný vurdu. Seçim hazýrlýklarý<br />
<strong>ve</strong> yeni seçim yasa tasarýsý üzerine konuþan Seçim<br />
Komisyonu Merkezi Baþkaný Mazlum Baraliu, gelen istemler<br />
üzerine gelecek seçimlerin açýk liste <strong>ve</strong> yüzdelik sistemine<br />
göre yapýlacaðýný bildirdi. devamý sayfa 7’de
Sembollerde anlaþmazlýk derinleþiyor<br />
<strong>Kosova</strong> statü sürecinde bugünlere son tango<br />
oynanýp dursun <strong>Kosova</strong>lý siyasi liderler<br />
arasýnda özellikle yeni kurulacak devletin<br />
sembolleri ile ilgili fikir ayrýlýðý sürmeye devam<br />
ediyor. LDK, Rugova’nýn hazýrlatmýþ olduðu sembollerin<br />
<strong>Kosova</strong>’nýn yeni sembolleri olmasý için<br />
baský yaparken, diðer parti liderleri ise bunu kabul<br />
etmeye yanaþmýyorlar <strong>ve</strong> sorun gün geçtikçe daha da<br />
büyümeye aday.<br />
<strong>Kosova</strong> Baþ müzakere heyeti düzenlediði son<br />
toplantýsýnýn gündemimi <strong>Kosova</strong> devlet sembolleri<br />
oluþturdu. Müzakere ekibi üyeleri arasýnda birliði<br />
simgelemesi açýsýndan imzaladýklarý Pacanticos<br />
anlaþmasýndan sonra heyet içinde ilk defa derin<br />
anlaþmazlýklar baþ gösterdi. Toplantýda Baþkan<br />
Seydiu ile ORA Baþkaný Veton Surroi arasýnda sembollerin<br />
kabul prosedürü için farklý tutumlar takýnmalarý<br />
toplantýya damgasýný vurdu. Seydiu, sembollerin<br />
kabulü için kararýn oy çoðunluðu ile alýnmasýný<br />
ýsrar ederken, ORA Baþkaný Surroi ise kararýn oybirliði<br />
ile alýnmasýnda ýsrar etti. Baþkan Seydiu toplantýda<br />
Surroi’nin <strong>Kosova</strong> vatandaþlarýna geçici seyahat<br />
belgeleri <strong>ve</strong>rilmesi önerisini kabul etmeye yanaþmadýðý<br />
iddia edildi. Express gazetesi, Veton<br />
Surroi’nin bu hareket sonrasý toplantýyý terk etmek<br />
istediðini ileri sürdü.<br />
<strong>Kosova</strong> baþ müzakere ekibi, <strong>Kosova</strong> Meclisi<br />
Baþkanlýk divaný üyeleri ile ortaklaþa bir toplantý<br />
düzenledi. Bu görüþme öncesi <strong>Kosova</strong> Baþ müzakere<br />
heyeti üyeleri basýna kapalý bir toplantýda bir araya<br />
geldiler. Toplantý ile ilgili bizlere ulaþan bilgilere<br />
göre <strong>Kosova</strong> baþ müzakere heyeti üyelerinin devlet<br />
sembolleri ile ilgili bir anlaþmaya varamadýklarý <strong>ve</strong><br />
bu konuyla ilgili ilerleyen günlerde yine bir araya<br />
gelecekleri duyuruldu.<br />
D’Alema’dan<br />
<strong>Kosova</strong>’ya inciler<br />
D’Alema, <strong>Kosova</strong>’nýn baðýmsýzlýðýnýn artýk kaçýnýlmaz<br />
olduðunu ifade ederken, Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi’nin<br />
önümüzdeki hafta içinde <strong>Kosova</strong> ile ilgili yeni kararýný<br />
kabul etmeye hazýrlandýðý müjdesini <strong>ve</strong>rdi.<br />
talya Dýþiþleri Bakaný Masimo D’Alema, Bari’de yaptýðý<br />
Ýbir konuþmada BM Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi’nin önümüzdeki<br />
hafta içinde <strong>Kosova</strong> ile ilgili yeni bir karar kabul edeceðini<br />
ifade etti. <strong>Kosova</strong>’nýn baðýmsýzlýðýnýn kaçýnýlmaz olduðunu<br />
belirten D’Alema, baðýmsýz <strong>Kosova</strong>’nýn bölgede istikrarý<br />
saðlayacaðýný dile getirdi. Sýrbistan yönetiminin bu yönde bir<br />
kararý kabullenmesinin zor olacaðýnýn belirten D’Alema, bu<br />
gerçeðin er yada geç kabul edileceðini belirtti. <strong>Kosova</strong> sorununun<br />
artýk acil çözülmesi gereken bir soruna tekabül ettiðini<br />
belirten D’Alema, 90. yýllarda Sýrbistan liderlerinin yürütmüþ<br />
olduklarý politikalardan dolayý <strong>Kosova</strong> sorunu tarihi bir olay<br />
olduðunu belirtti.<br />
Almanya’nýn Postdam kentinde düzenlenecek olan G-8<br />
toplantýsýna da deðinen D’Alema, BM Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi’nin<br />
<strong>Kosova</strong> ile ilgili alacaðý yeni kararýna sonuna kadar destek<br />
sunacaðýný belirti. D’Alema, Postdam’da düzenlenecek olan<br />
G-8 ülkeleri bakanlarý toplantýsýnýn BM Gü<strong>ve</strong>nlik<br />
Konseyi’nde <strong>Kosova</strong> ile ilgili yeni kararýnýn kabul edilesi için<br />
büyük önem arz edeceðini belirtti.<br />
Ayný tas, ayný hamam<br />
<strong>Kosova</strong> statüsünün çözüme kavuþturulmasý için diplomasi<br />
trafiði üst düzeye çýkmýþ durumda. ABD <strong>ve</strong> AB,<br />
Ahtisaari’nin çözüm öneri paketini desteklerken, Rusya <strong>ve</strong><br />
Sýrbistan bu öneriyi kabul edilmez olarak nitelendirirken, sürekli<br />
olarak taraflara arasýnda görüþmelerin devamý için ýsrarlarýný<br />
sürdürüyorlar.<br />
BM <strong>Kosova</strong> Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisaari, <strong>Kosova</strong> ile<br />
ilgili çözüm öneri paketini açýkladýðý günden bu yana geçen süreç<br />
içinde Sýrbistan <strong>ve</strong> Rusya’nýn tutumlarýnda bir deðiþme görünmezken,<br />
sürecin baltalanmasý için ellerinden geleni yapmakta<br />
direniyorlar.<br />
Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />
K o s o v a 2<br />
Baþkan Seydiu, <strong>Kosova</strong> Meclisi Baþkanlýk<br />
divaný üyeleri ile yaptýklarý görüþme ardýndan yaptýðý<br />
açýklamada <strong>Kosova</strong>’nýn benliðini temsil edecek olan<br />
devlet sembollerinin, <strong>Kosova</strong> bayraðý ile milli marþý<br />
gibi konularý masaya yatýrdýklarýný söyledi. Seydiu,<br />
<strong>Kosova</strong>’da þu anda geçerli olan UNMIK seyahat<br />
evraklarýnýn yürürlükten kalkmasý <strong>ve</strong> <strong>Kosova</strong> vatandaþlarýnýn<br />
seyahat belgesi ile diðer evraklarýn oluþturulmasý<br />
konusunun da görüþüldüðünü belirtti.<br />
Seydiu, <strong>Kosova</strong> Baþ müzakere heyeti ile <strong>Kosova</strong><br />
Meclisi baþkanlýk divanýnýn bu konu ile ilgili karara<br />
alýncaya kadar çalýþmalarýna devam edeceðini ifade<br />
etti. Seydiu, “Bu konu ile ilgili kimse somut bir<br />
öneride bulunmadý. Kimi siyasi partiler bu konu ile<br />
ilgili kendi önerilerini <strong>ve</strong>rebilirler. Biz resmi olarak<br />
þu ana kadar hiçbir öneride bulunmadýk” dedi.<br />
Seydiu, <strong>Kosova</strong> devlet sembolleri ile ilgili <strong>Kosova</strong><br />
baþ müzakerecisi Marthi Ahtisaari’nin <strong>Kosova</strong><br />
çözüm öneri paketinde yer alan kriterler<br />
çerçe<strong>ve</strong>sinde çalýþmalarýn yürütülmesinin gerekliliðine<br />
iþaret etti.<br />
Görüþme sonrasý gazetecilerin karþýsýna çýkan<br />
Baþbakan Çeku, <strong>Kosova</strong> Baþ müzakere heyetinin<br />
çalýþmalarýna deðinirken, heyetin devlet sembolleri<br />
için ortak bir karar alýnmasý tutumunu benimsediðini<br />
ifade etti. <strong>Kosova</strong> sembolleri için yayýnlanacak olan<br />
konkurda bu konu ile ilgili kriterlerin saptanmasý<br />
gerekliliðine vurgu yapan Baþbakan Çeku, devlet<br />
sembollerin bu günkü sembollerden farklý olmasý<br />
gerektiðini ifade etti. <strong>Kosova</strong>’nýn devlet sembollerinin<br />
belirlenmesi için bir prosedürün gerektiðini<br />
belirten Çeku, sembollerle ilgili <strong>Kosova</strong> Meclisi<br />
baþkanlýk divaný tarafýndan konkurun yayýnlanacaðýný<br />
belirtti.<br />
<strong>Kosova</strong> sembollerinin geç kabulünün olumsuz<br />
Sýrbistan Baþbakaný<br />
Voyislav Koþtuniça, Fon<br />
Net ajansýna <strong>ve</strong>rdiði<br />
demeçte “Sýrbistan hükümeti<br />
topraklarýnda kurulacak diðer bir<br />
devlet eylemini kabul etmeyeceðini”<br />
söyledi. ABD tarafýndan<br />
hazýrlanan <strong>Kosova</strong> kararýnýn BM<br />
Beyannamesi <strong>ve</strong> uluslararasý<br />
hukuka aykýrý olduðunu belirten<br />
Koþtuniça, BM Gü<strong>ve</strong>nlik<br />
Konseyi’nin Sýrbistan’ýn %15<br />
topraklarýný kendilerinden<br />
koparma kararýný düþünmeden<br />
iptal etmesi gerektiðini söyledi. Gü<strong>ve</strong>nlik<br />
Konseyi’nin daimi üyelerinden biri olan<br />
izler býrakabileceðinin altýný çizen Çeku, “Bugün bir<br />
sorunla karþý karþýya kaldýðýmýz açýktýr. Sembollerle<br />
ilgili prosedürü bu gün baþlatabiliriz. Prosedürün<br />
iþlemeye baþlamasýndan sonra bu konuda mecliste<br />
nihai kararýmýzý <strong>ve</strong>rebiliriz. Ama bu sorunu bu süreç<br />
içinde çözmeyi baþaramayýp da <strong>Kosova</strong> statüsünün<br />
belirlenmesinden sonraya býrakýrsak bu konu ile<br />
ilgili kararý uluslararasý toplum temsilcisi <strong>ve</strong>rebilecektir”<br />
dedi.<br />
<strong>Kosova</strong> sembollerini kabul edilmesinin BM<br />
Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi kararýna baðlý olduðunu hatýrlatan<br />
Baþbakan Çeku, tüm evrak, semboller gibi diðer<br />
konularla ilgili kararýn <strong>Kosova</strong>’da görev yapacak<br />
olan Uluslararasý Sivil Bürosu yöneticisi tarafýndan<br />
alacaðýný söyledi.<br />
<strong>Kosova</strong> sembollerini parti sembolleri olmasýna<br />
karþý olduðunu belirten PDK Baþkaný Haþim Thaçi,<br />
<strong>Kosova</strong> sembollerinin için oy birliði ile karar alýnmasý<br />
gerektiðini ifade etti. Thaçi, “Bu konuda karar<br />
oybirliði ile alýnmalýdýr. Baþ müzakere heyeti<br />
üyelerinin bu konuda <strong>ve</strong>to kullanma gibi bir haklarý<br />
yoktur. Bu konuda bir kararýn oy çokluðu ile kabul<br />
edilemez” dedi.<br />
ORA Baþkaný Veton Surroi, <strong>Kosova</strong> devletinin<br />
semboller ile ilgili kriterleri belli olmadan sembollerle<br />
ilgili bir önerinin söz konusu olamayacaðýný ifade<br />
etti. Surroi, “Meclis Baþkanlýk divaný tarafýndan<br />
semboller ile ilgili konkurun yayýnlanmasý memnun<br />
edicidir. Bu, yönde alýnmýþ olan karar siyasi iradeyi<br />
yansýtan bir karar hüviyetindedir. Prosedürle ilgili bir<br />
çok öneri ortaya atýldý. Þimdi sadece bu konu ile<br />
ilgili bir siyasi kararýn alýnmasý gerekmektedir” dedi.<br />
<strong>Kosova</strong> baþ müzakere heyetinin diðer üyeleri de<br />
konu ile ilgili yaptýklarý açýklamalarda <strong>Kosova</strong> devlet<br />
sembollerine sahip olacaðýný ifade ederken, arada bir<br />
boþluðun yaþanmayacaðýný ifade ettiler.<br />
Koþtuniça: “Bize saldýrý yapýlýyor”<br />
Rusya’nýn kendileri ile ayný<br />
tutumu benimsemiþ olduðunu<br />
belirten Koþtuniça, “BM<br />
örgütü üyesi olan bir devletin,<br />
iradesi dýþýnda bir karar alýnarak<br />
sýnýrlarýnýn deðiþtirilme<br />
çabasý o devlete yapýlan bir<br />
saldýrý niteliði taþýmaktadýr”<br />
dedi. Sýrbistan’ýn her zaman<br />
bölgesel iþbirliðinden yana<br />
olduðunu hatýrlatan<br />
Koþtuniça, Sýrbistan’ýn bölge<br />
ülkelerinin toprak bütünlüðüne<br />
saygýlý olduðunu belirtirken,<br />
bundan dolayý da herkesin kendi sýnýrlarýna<br />
saygýlý göstermesi gerektiðini ifade etti.
3<br />
Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />
Putin: “Görüþmelerin<br />
devamýndan yanayýz”<br />
Rusya Baþkaný Vladimir Putin,<br />
Avusturya Baþkaný Heinz<br />
Fischer ile yaptýðý görüþme<br />
ardýndan yaptýðý açýklamada<br />
Rusya’nýn taraflar arasýnda<br />
görüþmelerin devam etmesinden yana<br />
olduðu tutumunu tekrarladý. Belgrat<br />
ile Priþtine arasýnda görüþmelerin<br />
devam etmesinin gerekliliðine iþaret<br />
eden Putin, <strong>Kosova</strong> sorununun BM<br />
1244 sayýlý kararý çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />
çözülmesinin en iyi yol olacaðýný ifade<br />
etti. Putin, “Biz uluslararasý ilkeler<br />
arasýnda bulunan, bir devletin toprak<br />
bütünlüðüne saygýlý davranýlmasýndan<br />
yana olduðumuzu sürekli dile getiriyoruz.<br />
<strong>Kosova</strong>’nýn Sýrbistan’a ait bir<br />
bölge olduðunu kabul eden BM 1244<br />
sayýlý karara da herkesin saygý göstermesini<br />
istiyoruz” dedi.<br />
<strong>Kosova</strong> sorununda zoraki bir<br />
çözüme karþý olduklarýný ifade ebem<br />
Putin, kendilerinin iki taraf arasýnda<br />
imzalanacak olan bir anlaþma ile<br />
çözümden yana olduklarýný belirtti.<br />
Putin, “Eðer taraflar anlaþarak bir<br />
sonuca varýrsalar, biz buna karþý<br />
gelmeyiz. Biz sadece her tür zoraki<br />
çözüme karþý olduðumuzu ifade ediyoruz.<br />
Bir defa daha ifade etmekte<br />
yarar var; taraflar arasýnda var olacak<br />
her tür çözümü destekliyoruz” dedi.<br />
Osoyani Priþtine’ye<br />
kapýlarýný kapattý<br />
Son günlerde uluslararasý <strong>ve</strong><br />
yerli yetkililer, Sýrplarýn<br />
yaþadýklarý bölgeleri ziyaret<br />
ederek yöre sakinlerinin bir yanda<br />
sorunlarýný dinlerken diðer taraftan<br />
da onarlý statü süreci ile bilgilendirdikleri<br />
çalýþmalara hýz<br />
<strong>ve</strong>rdiler. Bu çalýþmalar<br />
çerçe<strong>ve</strong>sinde yetkililer Ýstok<br />
belediyesine baðlý bulunan Osoyani<br />
köyünü ziyaret ettiler ama köy<br />
sakinlerinin protestosu ile karþý<br />
karþýya kaldýlar. Görüþmeye az<br />
sayýda köy sakini katýlýrken, yetkililer<br />
bu görüþmeden mutsuz bir<br />
þekilde ayrýldýlar<br />
<strong>Kosova</strong> UNMIK Yöneticisi<br />
Yoakim Rüker, Rusya Priþtine<br />
Eþgüdüm büro þefi Andrey Dronov,<br />
Dönüþ <strong>ve</strong> Mülteciler Bakaný<br />
Branislav Grbiç, Baþbakanlýk<br />
danýþmaný Ram Arifay, Batý Çok<br />
uluslu barýþ gücü Komutaný<br />
General Antonio Venci, Ýstok<br />
Belediye Baþkaný Fadil Ferati’den<br />
oluþan bir heyet Sýrplarýn yaþadýklarý<br />
Osoyani köyünü ziyaret ettiler.<br />
Osoyani köyü temsilcileri,<br />
baþta <strong>Kosova</strong> yerli <strong>ve</strong> uluslararasý<br />
temsilcileri ile görüþmeyi kabul<br />
etmezken, köy okulda yapýlmasý<br />
planlanan görüþme ancak Osoyani<br />
restoranýnda ancak gerçekleþebildi.<br />
<strong>Kosova</strong>’da Sýrplarýn sorunlarýný ele<br />
almak için köye gelen <strong>Kosova</strong> üst<br />
düzey yetkilileri, Sýrplarla bir saat<br />
kadar görüþebildiler.<br />
<strong>Kosova</strong> UNMIK Yöneticisi<br />
Yoakim Rüker, Osoyani köyü<br />
sakinlerinin toplantýya katýlmalarýnýn<br />
kimileri tarafýndan engellendiðini<br />
ifade etti. Osoyani<br />
Sýrplarýnýn karþýlaþtýklarý sorunlar<br />
dinlemek <strong>ve</strong> onlarý statü süreci ile<br />
bilgilendirmek için buralara kadar<br />
geldiklerini belirten Rüker, bu<br />
olaydan büyük üzüntü duyduðunu<br />
dile getirdi. Rüker, “Su tesisatý,<br />
ekonomik projeleri yaný sýra köy<br />
sakilerinin karþýlaþtýklarý diðer<br />
sorunlarý dinlemek için burada<br />
bulunuyoruz. Osoyani köyü bir ada<br />
deðildir. Bu yüzden de insanlarýn<br />
özgür yaþayacaklarý <strong>ve</strong> parlak bir<br />
geleceðe sahip olacaklar<br />
<strong>Kosova</strong>’nýn bir parçasýdýr” dedi.<br />
Rusya Priþtine Eþgüdüm<br />
Bürosu þefi Andrey Dronov yaptýðý<br />
açýklamada bu tür görüþmelerin<br />
önemine vurgu yaparken, köy<br />
sakinlerinin karþýlaþtýklarý sorunlarý<br />
ilk elden kendilerine ulaþtýrma<br />
þanslarýný geri teptiklerini ifade<br />
etti. Dronov, “Bugün burada yapýcý<br />
bir görüþme için ortam kurulamadý.<br />
Ama kýsa bir zaman içinde bunu<br />
gerçekleþtireceðimize inanýyorum”<br />
dedi. Dronov restoranda bulunan<br />
Sýrplarýn yönettikleri sorularý da<br />
cevaplandýrdý. <strong>Kosova</strong> için alýnacak<br />
olan yeni kararla ilgili soruya<br />
Dronov, New York’ta insanlarý bu<br />
konuda iþlerini yapmalarý için<br />
onlarýn rahat býrakýlmasý gerektiðini<br />
dile getirirdi.<br />
<strong>Kosova</strong> Dönüþ <strong>ve</strong> Mülteciler<br />
Bakaný Branislav Grbiç ise toplantýnýn<br />
planlandýðý þekilde yapýlmasý<br />
nedenlerini yorumlamazken, þunlarý<br />
ifade etti : “Burada birkaç Sýrp<br />
sakini ile görüþtüðümüz doðru.<br />
Karþýlaþtýklarý sorunlarý dinleme<br />
fýrsatýmýz oldu. Bakan olarak<br />
onlarýn su sorununun çözümü, mültecilerin<br />
evlerine dönmeleri gibi<br />
sorunlarýn çözüme kavuþturulasý<br />
isteklerini anlayýþla karþýlaþýyoruz.<br />
Bu yönde yardýmlarýmýzý sunmak<br />
için elimizden geleni yapacaðýz”<br />
dedi.<br />
Ýstok Belediye Baþkaný Fadil<br />
Ferati, Osoyan Sýrplarý ile bir<br />
görüþme planlandýðýný ama bu<br />
görüþmenin planlandýðý þekilde<br />
yapýlamadýðýný ifade etti.<br />
Toplantýya birkaç Osoyan köyü<br />
sakininin katýldýðýný belirten<br />
Baþkan Ferati, onlarýn karþý karþýya<br />
kalmýþ olduklarý sorunlarý dinlediklerini<br />
belirtti.<br />
K o s o v a<br />
Güzel sözler<br />
Mert olmayan bir insanla iþe baþlamak, sonu gelmeyecek, ya da kötü<br />
bitecek bir yola çýkmak demektir.<br />
Vnendt, <strong>Kosova</strong>’nýn geleceðinin<br />
çok uluslu bir toplumda<br />
olduðunu dile getirirken, dini<br />
objelerin korunmasý gerekliliðine<br />
iþaret ederken bunlarýn <strong>Kosova</strong>’nýn<br />
doðal zenginliði olduðunu ifade etti.<br />
AGÝT <strong>Kosova</strong> misyonu þefi Verner<br />
Vnendt, Ýpek <strong>ve</strong> Deçan’ý ziyaret etti.<br />
Vnendt, Ýpek belediye yetkilileri ile<br />
yaptýðý görüþme ardýndan Ýpek<br />
patrikhanesini de ziyaret etti. AGÝT<br />
<strong>Kosova</strong> misyonu þefi Ýpek <strong>ve</strong> Deçan<br />
belediye yetkilileri ile yaptýðý<br />
görüþmede Avrupa Birliði’ne üye<br />
olmak için tek þartýn etnik gruplar<br />
arasýnda hoþgörünün kurulmasý<br />
olduðunu dile getirdi.<br />
AGÝT <strong>Kosova</strong> misyonu þefi<br />
Vnendt Ýpek belediye yetkilileri ile<br />
yaptýðý görüþmede Ýpek<br />
Patrikhanesi’nin çevre duvarlarýný<br />
inþasýnda belediye ile çýkan sorunu ele<br />
aldý. Görüþme ardýndan gazetecilere<br />
açýklamada bulunan Vnendt, Ýpek<br />
Patrikhanesi duvarlarýnýn inþasý ile<br />
ortaya çýkan soruna arabuluculuk<br />
yapma durumunda olmadýðýný söyledi.<br />
Vnend, “Belediye <strong>ve</strong> Patrikhane<br />
arasýnda patlak <strong>ve</strong>ren sorun hakkýnda<br />
(MONTESQUÝE)<br />
Vnendt, hoþgörü istedi<br />
karar alma yetkim bulunmamaktadýr.<br />
Ama bu çözülmesi gereken bir soruna<br />
tekabül etmektedir. <strong>Kosova</strong> için dini<br />
objeler ile alanlarýnýn korunmasý çok<br />
önemli bir görevdir. <strong>Kosova</strong>’nýn geleceði<br />
Avrupa’da olmalýdýr. Bunu<br />
gerçekleþtirmek için ortaklaþa anlayýþ,<br />
iþbirliði <strong>ve</strong> anlaþmalarýn yapýlmasý<br />
gerekiyor” dedi.<br />
Ýpek belediye Baþkaný Ali Layçi<br />
görüþme ardýndan gazetecilere yaptýðý<br />
açýklamada din objelerinin korunmasýnýn<br />
belediye yetkisinde bulunduðunu<br />
belirtirken, bütün dini<br />
objelerin <strong>Kosova</strong>’nýn zenginliðinin<br />
ifadesi olduðuna vurgu yaparken,<br />
“Patrikhane dün Ýpek’in idi, bugünde<br />
Ýpek’in, yarýnda Ýpek’in kalacaktýr”<br />
dedi. AGÝT ile iliþkilerini örneksel bir<br />
seviyede olduðunu dile getiren Layçi,<br />
“AGÝT ile bir daha iyi iliþkilerimizin<br />
varlýðýnýn kanýtladýk” dedi.<br />
Vnendt, Deçan’a yaptýðý ziyaret<br />
sýrasýnda <strong>Kosova</strong>’nýn geleceðinin çok<br />
uluslu bir toplumda olduðunu dile<br />
getirdi. Sýrp belediyesi Gorajdece yaptýðý<br />
ziyaret sýrasýnda köy öðrencilerini<br />
taþýyacak bir okul minibüsü hediye<br />
etti.
LDK’nýn gündemi semboller<br />
Baðýmsýzlýk sonrasý <strong>Kosova</strong>’yý<br />
temsil edecek olan sembolleri<br />
ile ilgili bir anlaþmaya<br />
varýlamýyor. LDK partisinin kimi temsilcileri<br />
Rugova’nýn ölmeden önce<br />
hazýrlatmýþ olduðu sembollerin <strong>Kosova</strong><br />
devletinin resmi sembolleri olmasýný<br />
sürekli dile getirirken, parti içinde bu<br />
konuda farklý sesler yükselmeye<br />
baþladý. Yani parti içinde bu konuda bir<br />
mutabakata varýlamýyor.<br />
Baðýmsýz bir devlet olma yolunda<br />
emin adýmlarla ilerleyen <strong>Kosova</strong>, ister<br />
istemez bu süreçte azý sorunlarla da<br />
karþý karþýya kalýyor. Bu sorunlarýn<br />
baþýný yeni devletin sembollerinin seçimi<br />
çekmektedir. <strong>Kosova</strong> baþ müzakere<br />
heyetinin LDK üyeleri merhum baþkan<br />
Ýbrahim Rugova’nýn ölümünden önce<br />
hazýrlatmýþ olduðu bayrak ile diðer<br />
sembollerin <strong>Kosova</strong>’nýn resmi sembolleri<br />
olmasý için çaba harcamaktadýrlar.<br />
Baþkan Fatmir Seydiu bu öneriyi<br />
gerçekleþtirdikleri toplantýlarda her<br />
zaman dile getirmeye çalýþýrken, diðer<br />
üyelerin de öneriyi kabul etmekleri<br />
Yaðcýlar, Anayasa<br />
yapým sürecinde<br />
için baský yapmaktadýr. Ama Baþ<br />
müzakere heyeti içinde bulunan diðer<br />
siyasi liderler bu öneriyi kabul<br />
etmemekte direnirken, bu konu LDK<br />
partisinin gündeminde bir türlü<br />
düþmek bilmiyor.<br />
LDK parti Baþkanlýðýnda düzenlenen<br />
son toplantýda bu konuyu tekrar<br />
masaya yatýrýldý. LDK partisinin birinci<br />
baþkaný Eçrem Krüeziu’nin baþkanlýðýnda<br />
gerçekleþen <strong>ve</strong> iki saat süren<br />
toplantýda, semboller konusu masaya<br />
yatýrýlýrken, sembollerle ilgili kesin bir<br />
karar alýnmadý. Toplantý ardýndan<br />
gazetecilerin sorularýný yanýtlayan<br />
Krüeziu, LDK’nýn merhum Baþkan<br />
Ýbrahim Rugova tarafýndan hazýrlatýlan<br />
sembollerin <strong>Kosova</strong>’nýn yeni devlet<br />
sembolleri olmasýndan yana olduklarýný<br />
dile getirirken, yerli <strong>ve</strong> uluslararasý<br />
yetkililerin sembollerin belirlenme<br />
sürecinde iþbirliðinde bulunmalarýnýn<br />
gerekliliðine iþaret etti.<br />
LDK üyelerinin merhum baþkan<br />
Rugova tarafýndan hazýrlatýlan sembollerinin<br />
<strong>Kosova</strong> devletinin sembolleri<br />
<strong>Kosova</strong>’nýn yeni<br />
anayasasýný hazýrlayacak<br />
olan komisyon<br />
Seydiu tarafýndan seçildi.<br />
Hayredin Kuçi baþkanlýðýnda<br />
oluþturulan Anayasa<br />
Komisyonu’nda <strong>Kosova</strong><br />
Demokratik Türk Partisi<br />
Baþkaný Mahir Yaðcýlar da<br />
yer alýrken, komisyonun<br />
hazýrlayacaðý tasarýyý<br />
görüþülmek için meclise havale edecek.<br />
Baþkan Fatmir Seydiu, <strong>Kosova</strong> baþ müzakere heyeti<br />
üyeleri, <strong>Kosova</strong> Meclis Baþkanlýk divaný üyeleri ile yaptýðý<br />
görüþmeler ardýndan <strong>Kosova</strong>’nýn yeni anayasasýný hazýrlayacak<br />
Anayasa Komisyonu üyelerini seçti. Komisyon yeni<br />
anayasa tasarýsýný hazýrladýktan sonra, tasarýnýn görüþmesi için<br />
tasarýyý <strong>Kosova</strong> Meclisi’ne gönderecekler.<br />
Hayredin Kuçi baþkanlýðýnda oluþturulan Anayasa<br />
Komisyonu, <strong>Kosova</strong> Baþkaný Fatmir Seydiu tarafýndan<br />
denetlenecek. Komisyon, Hayredin Kuçi (PDK), Nekibe<br />
Kelmendi (LDK), Eçrem Krüeziu (LDK), Arsim Bayrami<br />
(PDK), Ram Manay (LDK), Ýlyaz Ramayliu (LDK), Kadri<br />
Krüeziu (AAK), Fatmir Fehmiu (ORA), Blerim Þala (Siyasi<br />
stratejik gurubu), Skender Hüseni (LDK), Yakup Krasniçi<br />
(PDK), Ardiana Cinai (AAK), Ülber Hüsa (ORA), Lirie<br />
Osmani (Sivil kuruluþlar), Cülyeta Muþkolay (Sivil topluluklar),<br />
Mahir Yaðcýlar (Türk topluluk temsilci), Bayram Latifi<br />
(topluluk temsilcisi) <strong>ve</strong> Cevdet Neziri (topluluk temsilcisi).<br />
Sýrplarýn üç temsilci ile Anayasa Komisyonu’na katýlmasý<br />
beklenirken, Sýrp tarafýný kimlerin temsil edileceði hakkýnda<br />
herhangi bir bilgi <strong>ve</strong>rilmedi.<br />
Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />
K o s o v a 4<br />
ile ilgili gösterdikleri tepkileri normal<br />
karþýladýklarýný ifade eden Krüeziu,<br />
LDK Baþkanlýk divanýnýn bu konu ile<br />
ilgili kesin bir karar almadýðýný belirtti.<br />
Krüeziu, “Baþkanlýk divanýnýn bu<br />
konuya ne zamana karþý geleceðini<br />
bilmiyorum. Bizim için önem arz eden<br />
þey, merhum baþkanýmýn Rugova’nýn<br />
hazýrlatmýþ olduðu <strong>Kosova</strong> bayraðý <strong>ve</strong><br />
diðer devlet sembollerinin kabulüdür”<br />
dedi.<br />
LDK Baþkanlýk divaný son toplantýsýnda<br />
sembollerle ilgili kesin karar<br />
almazken, LDK partisi mensubu<br />
<strong>Kosova</strong> Spor <strong>ve</strong> Gençlik Bakaný Astrit<br />
Haraçiya, merhum baþkan Ýbrahim<br />
Rugova tarafýndan tasarlanan antik<br />
Dardania bayraðý ile diðer sembollerin<br />
Marthi Ahtisaari’nin hazýrlamýþ olduðu<br />
<strong>Kosova</strong> çözüm öneri paketine aykýrýlýk<br />
teþkil ettiðinden dolayý bunlarýn kabul<br />
görmeyeceðini ifade etti. Haraçiya,<br />
Rugova’nýn kullandýðý bayraðýn<br />
baþkanlýðýn bayraðý olmasýný ama<br />
<strong>Kosova</strong> devletin bayraðýnýn ise farklý<br />
olmasý gerektiðini ifade etti.<br />
Bakan Haraçiya Expres gazetesine<br />
<strong>ve</strong>rdiði demeçte gazetecilere yapmýþ<br />
olduðu açýklamanýn arkasýnda<br />
olduðunu tekrarladý. Haraçiya, “Ben<br />
siyasi puan kazanmak için bu yönde<br />
herhangi bir konuþmada bulunmadým.<br />
Ben gerçekçi <strong>ve</strong> pragmatik bir kiþiyim.<br />
Benim için devletimin çýkarlarý her<br />
þeyden önemlidir” dedi. Merhum<br />
baþkan Ýbrahim Rugova’nýn ailesinden<br />
bir gün önce yapmýþ olduðu açýklamalardan<br />
tepki almadýðýnýn altýný çizen<br />
Haraçiya, “Rugova’nýn ailesi ile sürekli<br />
temas halindeyim. Bu konuda herhangi<br />
bir görüþmemiz olmamýþtýr”<br />
dedi.<br />
<strong>Kosova</strong> Baþ müzakere heyeti<br />
içinde sembollerin belirlenmesi ile<br />
ilgili tartýþmalar bir türlü son bulmuyor.<br />
Önümüzdeki günlerde de yapýlmasý<br />
beklenen toplantýlarda konunun tekrar<br />
alýnmasý beklenmektedir. Geçtiðimiz<br />
günlerde <strong>Kosova</strong> Kamu Hizmetler<br />
Bakaný <strong>Kosova</strong>’da sembollerin kullanýmý<br />
için gerekli olan yasayý imzaladý.<br />
Yasanýn <strong>Kosova</strong> Meclisi’nde<br />
görüþülüp kabul edilmesi gerekmektedir.<br />
Meclis kararýndan sonra son sözü<br />
tabi ki uluslararasý toplum yetkilileri<br />
<strong>ve</strong>recektir.<br />
Bild: “<strong>Kosova</strong> özel bir<br />
durumdur”<br />
Son günlerde en tartýþmalý konular arasýnda bulunan <strong>Kosova</strong>’nýn bir özel duruma tekabül<br />
edip etmediði konusu güncelliði korumaya devam ediyor. Bild, <strong>Kosova</strong>’nýn diðer<br />
sorunlu bölgelere nazaran özel bir konuma tekabül ettiðini belirtirken, bu sorunun<br />
diðer sorunlu bölgelerle karýþtýrýlmamasý gerektiðini üstüne basa basa vurguladý.<br />
Ýs<strong>ve</strong>ç Dýþiþleri Bakaný Karl Bild,<br />
Rusya’da yayýnlanan “Vremya<br />
Novostey” gazetesine <strong>ve</strong>rdiði demeçte<br />
“BM Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi’nin <strong>Kosova</strong> ile ilgili<br />
bir an önce karar almasý gerektiðini belirtirken,<br />
bu kararýn ertelenmesinin yeni<br />
tehditlere yol açacaðýna inandýðýný dile<br />
getirdi. <strong>Kosova</strong>’da olduðu gibi dünyanýn bir<br />
çok bölgelerinde halklarýn bölücü eylemlerde<br />
bulunduklarýný hatýrlatan Bild,<br />
Sovyetlerin yýkýlmasý sonrasý oluþan döneminde<br />
çok sayýda halklarýn da bunu talep<br />
edebileceðini ifade etti. Bild “Normal olarak<br />
onlar da bu özel durumdan yararlanma<br />
isteyeceklerdir. Bundan dolayý da uluslararasý<br />
toplum <strong>Kosova</strong> sorununun tek taraflý<br />
tanýmalarla çözüme kavuþturulmasýný deðil<br />
de, uluslararasý toplumun alacaðý karar ile<br />
baðýmsýzlýðýný kazanmasýný istiyoruz” dedi.<br />
<strong>Kosova</strong> sorunu, Gürcistan’ýn Abhasya<br />
sorunu arasýnda de tür bir farký var sorusuna<br />
Bild, “<strong>Kosova</strong>’da Arnavutlar ezici bir<br />
çoðunluðu oluþturmaktadýrlar. Abhaslar ise<br />
90. yýllarda çatýþmalar baþlayana kadar<br />
çoðunluðu oluþturmuyordu. Bu yüzden<br />
<strong>Kosova</strong> ile Abhazya ayný soruna tekabül<br />
etmemektedir” dedi.<br />
90. yýllarda AB Balkan özel temsilcisi<br />
görevinde bulunan Bild, herkesin <strong>Kosova</strong><br />
statüsünün çözümüne odaklandýðýný hatýrlatýrken<br />
Arnavutlarda <strong>Kosova</strong>’nýn baðýmsýzlýðýnýn<br />
tanýnmasýnýn tüm sorunlar ortadan<br />
kaldýracaðý düþüncesinin hakim olduðunu<br />
ifade etti. Bild, “Bu tamam deðildir. Bazý<br />
sorunlar, çözülürken baþka sorunlar ortaya<br />
çýkacaktýr. Beni <strong>Kosova</strong>’nýn ekonomik <strong>ve</strong><br />
sosyal sorunlarý düþündürüyor. Ben, <strong>Kosova</strong><br />
kurumlarýnýn sorumluluk almasýndan yana<br />
olduðumu sürekli dile getiriyorum. Artýk<br />
onlar ellerini taþýn altýna sokmalýdýrlar”<br />
dedi.<br />
BM <strong>Kosova</strong> Baþ müzakerecisi Marthi<br />
Ahtisaari’nin <strong>Kosova</strong> paket önerisini deðerlendiren<br />
Bild, “Ahtisaari’nin hazýrladýðý<br />
çözüm öneri paketinde 120 günlük geçiþ<br />
döneminde anayasa ile ilgili ciddi<br />
deðiþmelerin yapýlmasýný gerekmektedir.<br />
Bundan sonra da Arnavutlar kendi temsilcilerini<br />
özgür seçimler ile seçeceklerdir.<br />
Bizler sadece onlarý denetleyeceðiz <strong>ve</strong><br />
sorumluluk almalarýný isteyeceðiz” dedi.<br />
Sayý:379<br />
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ<br />
H a f t a l ý k g a z e t e<br />
Sahibi <strong>ve</strong> Genel Müdürü:<br />
Mehmet BÜTÜÇ<br />
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO<br />
Kültür: Ýskender MUZBEG<br />
Balkan <strong>ve</strong> Ankara Muhabiri:<br />
Erhan TÜRBEDAR<br />
Muhabirler:<br />
Taner GÜÇLÜTÜRK<br />
Enis TABAK<br />
Yüksel POMAK<br />
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA<br />
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK<br />
Kadýn: Sezen HASKUKA<br />
Gençlik: Sinem ÞÝÞKO<br />
Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ<br />
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ<br />
Luan MORÝNA<br />
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ<br />
Yazýlarda ortaya atýlan<br />
fikirler, yazarlara<br />
aittir. Gazetemizin resmi<br />
görüþü deðildir.<br />
Yazýlarýn sorumluluðu<br />
yazarlara aittir.<br />
e-mail:<br />
yenidonem@hotmail.com<br />
yenidonem_kosova@yahoo.com<br />
Adres: Adem Yaþari No: 8,<br />
Prizren/<strong>Kosova</strong><br />
Tel. 029 623 503<br />
Fax: + 381 (0)29 623 503<br />
Banka:<br />
Raiffeisen Bank<br />
Yeni Dönem<br />
Hesap No:<br />
1502001000171635<br />
Baský:<br />
“SIPRINT” basýmevi<br />
Prizren<br />
“Yeni Dönem”<br />
<strong>Kosova</strong> Türk Medyasý<br />
yayýnýdýr.<br />
Yeni Dönem KTM Þirketi<br />
Danýþma Kurulu:<br />
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)<br />
Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk<br />
Uzmaný)<br />
Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði<br />
Baþkaný)<br />
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi<br />
Sahibi)<br />
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu<br />
Avukatý)<br />
Le<strong>ve</strong>nt Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)<br />
Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
5<br />
Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />
ABD’nin dersi<br />
ABD Dýþiþleri bakanlýðý basýn<br />
sözcüsü Sean Mackornmak<br />
gazetecilere düzenlediði son<br />
basýn toplantýsýnda ABD <strong>ve</strong> AB’nin,<br />
<strong>Kosova</strong> statü sürecinin BM <strong>Kosova</strong><br />
Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisaari<br />
tarafýndan hazýrlanan çözüm önerisi<br />
çerçe<strong>ve</strong>sinde çözülmesi için Sýrbistan<br />
<strong>ve</strong> Rusya’yý ikna etme çalýþmalarýný<br />
sürdürdüðünü ifade etti. <strong>Kosova</strong>’da<br />
statükonun devamýnýn ABD için kabul<br />
edilemez olduðuna vurgu yapan Sözcü<br />
Mackornmak, <strong>Kosova</strong> statüsünün ertelenmesi<br />
durumunda bölgede tansiyonun<br />
atmasýndan <strong>ve</strong> bölgede çatýþmalarýn<br />
çýkmasýndan dolayý endiþeli<br />
olduklarýný ifade etti.<br />
Sözcü Mackornmak, “<strong>Kosova</strong>’da<br />
eðer statükonun sürmesi durumunda<br />
bölgede þiddetin cereyan göstermesinden<br />
korkmaktayýz. Bütün dünya artýk<br />
Balkanlarýn istikrara kavuþmuþ bir<br />
bölge olduðunu görmek istemektedirler.<br />
Yani Batý Balkanlarý Avrupa’ya<br />
entegre olmuþ bir bölge olmasý bizim<br />
tek temennimizdir” dedi. Rusya ile<br />
Sýrbistan’ýn Marthi Ahtisaari’nin<br />
hazýrlamýþ olduðu <strong>Kosova</strong> çözüm<br />
öneri paketine karþý olduklarýný<br />
KOSOVA<br />
Baðýmsýz <strong>Kosova</strong>’nýn en büyük destekçilerinin baþýnda bulunan ABD,<br />
<strong>Kosova</strong> sorununun çözümü için çalýþmalarýna tam gaz devam ediyor.<br />
<strong>Kosova</strong> sorununun çözümünde Marthi Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan<br />
<strong>Kosova</strong> çözüm önerisi çerçe<strong>ve</strong>sinde çözülmesinden yana olduðunu<br />
sürekli dile getiren ABD, bu konuda Rusya’yý ikna etme<br />
çalýþmalarýna aðýrlýk <strong>ve</strong>rdi.<br />
ABD <strong>Kosova</strong> Baþ müzakerecisi<br />
Büyükelçi Frank Wisner<br />
“Koha Ditore” gazetesine<br />
<strong>ve</strong>rdiði demeçte <strong>Kosova</strong><br />
statüsü ile diðer güncel<br />
geliþmelerle ilgili çarpýcý açýklamalarda<br />
bulundu.<br />
BM Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi’nde<br />
<strong>Kosova</strong> için yeni kararýn<br />
kabul edilmesinde son aþamada<br />
bulunduklarýný belirten<br />
Wisner, kararýn kýsa bir zaman<br />
içinde alýnacaðýný belirtti. Wisner, “Bu<br />
konuda kesin bir tarih <strong>ve</strong>remem.<br />
Görüþmelerin ne kadar daha süreceðini<br />
tahmin etmek zor. Ama oyunun<br />
sonunda olduðumuzu söyleyebilirim”<br />
dedi. BM Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi üyeleri<br />
arasýnda yapýlan görüþmeleri “teknik”<br />
olarak deðerlendiren Büyükelçi<br />
Wisner, “Bu görüþmelerin konsey<br />
içinde bir süre daha yürütülecektir.<br />
Fransýzlarla, Britanyalýlarla, Ýtalyan <strong>ve</strong><br />
Belçikalýlarla Marthi Ahtisaari çözüm<br />
öneri çerçe<strong>ve</strong>sinde yeni bir kararýn<br />
kabul edilmesi için çalýþmalarýmýzý<br />
sürdürüyoruz” dedi. Rusya’nýn<br />
Ahtisaari’nin planýnýn bazý noktalarýný<br />
belirten Sözcü Mackornmak, “Rusya<br />
ile Sýrbistan’ýn Ahtisaari’nin planýndan<br />
memnun olmadýklarýný biliyoruz.<br />
Biz uluslararasý toplumun bir kanadý<br />
olarak Rusya <strong>ve</strong> Sýrbistan’ýn bu planý<br />
kabulü etmeleri için çaba sarf ediyoruz”<br />
dedi.<br />
ABD Dýþiþleri Bakaný Condeliza<br />
Rice’nin Rusya’ya gerçekleþtirmiþ<br />
olduðu ziyaret ile ilgili de bilgi <strong>ve</strong>ren<br />
Mackornmak, Moskova’nýn Rice’den<br />
Marthi Ahtisaari’nin çözüm öneri<br />
paketinde bazý deðiþiklikler yapýlmasýnýn<br />
istendiðini ifade etti.<br />
Mackornmak, “Biz bu önerileri göz<br />
önünde bulundurmaktayýz. Ama bizim<br />
için Ahtisaari’nin <strong>Kosova</strong> ilgili yürütmüþ<br />
olduðu çalýþmalarýn özü çok<br />
önemlidir. Ahtisaari çözüm öneri<br />
paketi çerçe<strong>ve</strong>sinde BM Gü<strong>ve</strong>nlik<br />
Konseyi tarafýndan alýnacak karar ile<br />
sürecin tamamlanmasý bizler açýsýndan<br />
önem arz etmektedir” dedi.<br />
Marthi Ahtisaari geçenlerde yaptýðý<br />
bir açýklamada çözüm öneri<br />
paketinde yapýlacak her hangi bir<br />
deðiþikliðin Pandora kutusunun açýlmasýna<br />
yol açacaðýný ileri sürdü.<br />
Öneride deðiþiklik yok<br />
Vizner, <strong>Kosova</strong> statüsünde son dönemece girildiðini belirtirken, Ahtisaari<br />
çözüm önerisinde herhangi bir deðiþikliðin olmayacaðýný <strong>ve</strong> yeni kararýn<br />
bu öneri çerçe<strong>ve</strong>sinde alýnacaðýný ifade etti.<br />
kabul edip etmediði sorusuna Wisner,<br />
“Detaylar hakkýnda pek bilgi sahibi<br />
deðilim. Yeni karar için görüþmeler<br />
daha tamamlanmýþ deðildir, aksine<br />
görüþmeler sürmektedir” dedi.<br />
Görüþmeler sýrasýnda Marthi<br />
Ahtisaari’nin planýnda deðiþmelerin<br />
yapýlmayacaðýný belirten Wisner, planda<br />
deðiþmelerin yapýlmamasý için<br />
çalýþmalar yürüttüklerini belirtti.<br />
<strong>Kosova</strong> parçalanýp, parçalanmayacaðý<br />
sorununa Büyükelçi, “ABD,<br />
Temas Artý gurubu <strong>ve</strong> Rusya<br />
baþlangýçtan beri <strong>Kosova</strong>’nýn<br />
parçalanmayacaðýný dile getirmiþti. Bu<br />
yüzden <strong>Kosova</strong>’nýn parçalanmasý olasý<br />
deðildir” dedi.<br />
K o s o v a<br />
<strong>Kosova</strong> silahsýzlandýrýlýyor<br />
<strong>Kosova</strong> savaþý öncesi <strong>ve</strong> sonrasý yasa dýþý yollarla edinilen silahlarýn<br />
toplanmasýna start <strong>ve</strong>rildi. <strong>Kosova</strong> Polis birliklerinin çalýþmalarý sonucu<br />
ele geçirilen 7.000 kadar silah düzenlenen törenle edildi. Törene katýlan<br />
yetkililer bu eylemi <strong>Kosova</strong>’sý geleceðin için önemli bir adým olarak<br />
deðerlendirdiler.<br />
<strong>Kosova</strong> savaþý tamamlanmasýndan<br />
sonra <strong>Kosova</strong>’nýn farklý<br />
bölgelerinde el koyulan<br />
silahlarýn imha edilmesine baþlandý.<br />
KFOR’un “Viktoria” askeri kampýnda<br />
cuma günü gerçekleþtirilen eylem<br />
sýrasýnda 7.000 kadar farklý silahlar<br />
imha edildiði bildirildi. KFOR<br />
“Viktoria” askeri kampýnda silahlarýn<br />
imha edilme eyleminde Baþbakan Agim<br />
Çeku, Büyük Britanya Eþgüdüm<br />
Bürosu þefi David Blunt, AB <strong>Kosova</strong><br />
özel temsilcisi Toybyorn Solstrom,<br />
UNDP <strong>Kosova</strong> þefi Frode Mauring,<br />
Ýs<strong>ve</strong>çli Genaral Brendt Grundevik,<br />
<strong>Kosova</strong> Polis birlikleri temsilcileri<br />
hazýr bulundular.<br />
Ýs<strong>ve</strong>çli General Brendt Grundevik<br />
silahlarýn imha edilmesini olumlu bir<br />
eylem olarak yorumlarken, bu adýmýn<br />
parlak bir geleceðin iþareti olduðunu<br />
ifade etti.<br />
UNDP <strong>Kosova</strong> þefi Frode Mauring<br />
Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey<br />
Lavrov, Sýrbistan’daki Tanyug<br />
ajansýna <strong>ve</strong>rdiði demeçte<br />
<strong>Kosova</strong> için her tür i<strong>ve</strong>di çözümün<br />
bölgede istikrarý körüklemeye aday<br />
olduðunu ileri sürdü. Lavrov,<br />
“Uluslararasý hukuka aykýrý <strong>Kosova</strong><br />
statüsü ile ilgili alýnacak her tür i<strong>ve</strong>di<br />
çözümün <strong>Kosova</strong>’da durumu daha da<br />
kötüleþtirecektir” dedi. AGÝT tarafýndan<br />
<strong>Kosova</strong> ile ilgili desteklenen ilkeler<br />
hakkýnda da açýklamalarda bulunan<br />
Lavrov, uluslararasý hukukun her bir<br />
devlete kendini yönetme hakký<br />
tanýdýðýnýn doðru olduðunu belirtirken,<br />
çifte standart kullanýlarak bu hakkýn<br />
Ýpek’te <strong>2007</strong> yeni yýl kutlamalarý<br />
çerçe<strong>ve</strong>sinde 12 yaþýnda bir çocuðun<br />
hayatýna mal olan silahlardan birinin<br />
imha edilmesinin önemine vurgu yaptý.<br />
Baþbakan Agim Çeku silahlarýn<br />
imha edilmesi eylemini selamlarken,<br />
<strong>Kosova</strong> Polis birliklerinin silahlarýn<br />
toplanmasýnda göstermiþ olduðu üstün<br />
çalýþmalardan dolayý kendilerini kutladý.<br />
Çeku, “Silahlarýn imha edilmesi<br />
<strong>Kosova</strong>’nýn geleceðe olumlu adýmlar<br />
attýðýnýn açýk bir göstergesidir” dedi.<br />
UNDP, <strong>Kosova</strong> Polis birlikleri<br />
tarafýndan el koyulan silahlarýn imha<br />
edilmesi ile ilgili 45 polisi eðiteceðini<br />
<strong>ve</strong> silahlarý imha edilesi için gereken<br />
malzemelerin temin edilmesinde<br />
yardým edeceðinin sözünü <strong>ve</strong>rdi.<br />
<strong>Kosova</strong> Polis birlikleri Komutaný<br />
Albay Þpend Macuni, polis birliklerini<br />
ilerideki çalýþmalarýnda da silah toplamaya<br />
devam edeceðini ifade etti.<br />
Lavrov, acele iþ istemiyor<br />
Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris<br />
Tadiç “Veçernye Novosti”<br />
gazetesine <strong>ve</strong>rdiði demeçte BM<br />
Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi kararýnýn Sýrbistan<br />
aleyhine olmasý durumunda, <strong>Kosova</strong>’yý<br />
geri almalarýnýn kendilerinin<br />
doðal hakký olduðunu <strong>ve</strong> bu<br />
yönde çalýþmalar yürüteceklerini<br />
ifade etti. Bati ile Rusya<br />
arasýnda <strong>Kosova</strong> ile ilgili<br />
yaþanan uzlaþmazlýða da deðinen<br />
Tadiç, büyük güçler<br />
arasýnda iliþkilerin<br />
soðuduðunu belirtirken,<br />
“Bununla ilgili yanýlsamanýn<br />
olmamasý gerekir. Ýki taraf<br />
arasýnda iliþkilerin soðumasýna<br />
Sýrbistan deðil, diðer küresel<br />
sorunlar etki etmiþtir” dedi.<br />
<strong>Kosova</strong> sorunu nasýl çözülecek<br />
sorusuna Tadiç, “Kimse sorunun tam<br />
olarak nasýl çözüleceðini bilmiyor, ama<br />
Sýrbistan’a tanýmadýðýný ifade etti.<br />
Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey<br />
Lavrov, Azerbaycan Dýþiþleri Bakaný<br />
Elmar Mamedyarov ile yaptýðý<br />
görüþme ardýndan <strong>Kosova</strong>’nýn baðýmsýzlýðýna<br />
karþý olduðunu söyledi. <strong>Kosova</strong><br />
sorununun özel bir durum olmadýðýný<br />
belirten Lavrov, bu sorunun çözüme<br />
kavuþturulmasý, dünyanýn birçok bölgelerinde<br />
bulunan sorunlu bölgeyi<br />
olumsuz etkileyeceðini ifade ederken,<br />
<strong>Kosova</strong> sorunun çözüme kavuþturulmasýnýn<br />
belirtildiðinin aksine istikrarý<br />
deðil de bölücülüðü teþvik edeceðini<br />
belirtti.<br />
Tadiç: “<strong>Kosova</strong>’yý<br />
korumaya çalýþacaðýz”<br />
baðýmsýzlýk senaryolarýnýn hayata<br />
geçirilmemesi için sonuna kadar<br />
mücadelede bulunacaðýz” dedi. Tadiç,<br />
“Kimse benden <strong>ve</strong> Baþbakan<br />
Koþtuniça’dan Avrupa’ya girmek için<br />
<strong>Kosova</strong>’yý feda etmemizi beklemesin.<br />
Sýrbistan, Avrupa Birliði’ne üye olmak<br />
için kendi topraklarýndan vazgeçmeyecektir”<br />
dedi.
Akþam saatlerinde Yeni Dönem<br />
<strong>Kosova</strong> Türk Medyasýný<br />
ziyaret eden heyet, Yeni<br />
Dönem gazetesi, radyosu <strong>ve</strong> televizyonu<br />
konusunda bilgiler aldý. Ondan<br />
sonra Gülay Krasniç’in “Gönül<br />
Bahçesi” programýna katýlan konuklar,<br />
bir saatlik canlý yayýnda Edirne<br />
Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi hakkýnda bilgiler<br />
sunulurken, daha detaylý bir þekilde<br />
ESNAF ÝE Derneðiyle beraberce<br />
yürütülen proje hakkýnda <strong>ve</strong> bu projenin<br />
çok baþarýlý bir þekilde gerçekleþtiði<br />
de vurgulandý. Her yanlý<br />
desteklerin devam edeceðini vurgulayan<br />
Rektör Prof. Dr. En<strong>ve</strong>r Duran, bundan<br />
böyle de böyle projeleri<br />
gerçekleþtireceklerini<br />
dile getirdi.<br />
Yeni Dönem televizyonundaki<br />
canlý<br />
yayýndan sonra, Þar<br />
restoranýnda Prizren<br />
Belediye Yürütme Þefi<br />
Mübera Mustafa da<strong>ve</strong>tlisi<br />
olarak, Edirne<br />
Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />
heyetine akþam yemeði<br />
<strong>ve</strong>rdi. Akþam<br />
yemeðinde Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesinin<br />
<strong>Kosova</strong>lýlara dolayýsýyla<br />
Prizren doktorlarýna eðitim konusunda<br />
sunmuþ olduklarý destekler için Rektör<br />
Prof. Dr. En<strong>ve</strong>r Duran’a en derin<br />
saygýlarýný <strong>ve</strong> teþekkürlerini iletti.<br />
Ziyaretin ikinci gününde Prizren<br />
Hastanesini ziyaret eden heyet, Prizren<br />
Hastanesi Müdürü Müzafer Kalenderi<br />
tarafýnca kabul gördü. Görüþme<br />
esnasýnda Hastane Müdürü Kalenderi,<br />
doktorlarýn uzmansal kurslarý eðitimi<br />
yaný sýra, hastanede þu anda var olan<br />
çaðdaþ teknoloji <strong>ve</strong> cihazlarýn kullanma<br />
konusunda teknisyenlerin yetersiz bilgileri<br />
olduðunu dile getirirken, onlarýn<br />
eðitimi talebinde bulundu. Özellikle bu<br />
cihazlarýn onarýmý <strong>ve</strong> servislerini de<br />
yapabilme gücünde olmadýklarýný vurgulayarak,<br />
daha önce<br />
bu servisleri yaptýklarý<br />
merkezlerle iliþkilerin<br />
kesilmesiyle, hastanenin<br />
bu konuda da<br />
sorunlarý artmýþtýr <strong>ve</strong><br />
bunlarý gidermek için,<br />
Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesinde<br />
var olan<br />
uzman ekipleri tarafýndan<br />
Prizren Hastanesi<br />
teknisyenlerinin eðitilmesi<br />
de istendi.<br />
Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />
Rektörü Prof. Dr. En<strong>ve</strong>r Duran <strong>ve</strong><br />
Rektör Yardýmcýsý Prof. Dr. Beyhan<br />
Karamanlýoðlu, Prizren Hastanesine<br />
doktorlara <strong>ve</strong> hemþirelere uzmansal<br />
Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />
K o s o v a 6<br />
Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nden <strong>Kosova</strong>’ya Büyük Destek<br />
Konser<br />
öncesinde<br />
konuþma yapan<br />
“Esnaf” Ýþadamlarý<br />
Derneði Baþkaný Cemil<br />
Luma, Esnaf<br />
Derneðinin Türkiye ile<br />
iþbirliði çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />
yapýlan faaliyetlerden<br />
kýsaca bilgi <strong>ve</strong>rdi.<br />
Balkan-Rumeli<br />
Dernekleri<br />
Konfederasyon Baþkan<br />
Vekili Ýzzet Altuntaþ<br />
sayesinde baþlatýlan<br />
iþbirliði çerçe<strong>ve</strong>sinde bugüne kadar<br />
Türkiye’ye mesleki ara eðitim kurslarýna<br />
18-25 yaþ arasýnda 300 kadar gencin gittiðini<br />
vurgulayan Luma, Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />
iþbirliði sayesinde de 50 doktorun<br />
uzmansal ihtisas için Türkiye’ye gittiðini<br />
<strong>ve</strong> bu yýl da 50’nin üzerinde doktorun<br />
gitmesinin beklendiðini bildirdi. Luma,<br />
Türkiye desteðinin ileride de devam edeceðini<br />
<strong>ve</strong> bu desteðin daha iyi deðerlendirilmesi<br />
gerektiðini söyledi.<br />
ESNAF ÝE Derneði<br />
Baþkaný Cemil LUMA<br />
kurslar yaný sýra hastane<br />
servis teknisyenlerine<br />
de cihaz kullaným<br />
<strong>ve</strong> servis<br />
kurslarýný da<br />
destekleyeceklerini<br />
dile getirirken, “Sizlere<br />
bu her yanlý<br />
desteðimiz, 2008 yýlýnda<br />
da devam edecektir”<br />
ifade ettiler.<br />
Görüþmeler sonunda<br />
Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />
Rektörü Prof. Dr.<br />
En<strong>ve</strong>r Duran Prizren Hastanesi Müdürü<br />
Müzafer Kalenderi’yi Edirne<br />
Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi’ne misafir<br />
olarak da<strong>ve</strong>t etti.<br />
Görüþmelerden sonra Prizren<br />
Hastanesi Müdürü konuklara<br />
“Ambiyent” restoranýnda<br />
öðlen yemeði <strong>ve</strong>rdi.<br />
Yemekten sonra konuk heyet<br />
Türkiye Mezunlar<br />
Derneði’ni ziyaret etti.<br />
Dernekteki görüþmelerde<br />
Türkiye’de mezun olan<br />
gençlerimize Rektör Prof.<br />
Dr. En<strong>ve</strong>r Duran, “Sizler<br />
<strong>Kosova</strong> toplumunun geleceðine<br />
katký sunabilecek <strong>ve</strong> daha iyi bir<br />
yaþam saðlayabilecek güce sahipsiniz.<br />
Her konuda aktif<br />
olmanýz, bununla<br />
beraber <strong>Kosova</strong><br />
makamlarýnýn her<br />
kademesine de entegre<br />
olmanýz gerekmektedir.<br />
Çünkü <strong>Kosova</strong><br />
toplumunun size ihtiyacý<br />
var. Edirne Trakya<br />
Üni<strong>ve</strong>rsitesi uzaktan<br />
eðitimi saðlamýþtýr.<br />
Sizlerin de bu imkanlardan<br />
yararlanmanýzý istiyorum.” dedi.<br />
Bu iþlerin kolaylaþmasýný saðlamak için<br />
“Trakya Gençlik Ateþi” <strong>Kosova</strong>lýlarý coþturdu<br />
Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi Rektör<br />
Yardýmcýsý Timur Kýrgýz,<br />
üni<strong>ve</strong>rsitenin 25. kuruluþ<br />
yýldönümünü kutladýðýný bildirdi<br />
<strong>ve</strong> kýsaca üni<strong>ve</strong>rsite <strong>ve</strong><br />
“Trakya Gençlik Ateþi”<br />
grubunu tanýttý. Samsun’dan<br />
gelen Balkan-Rumeli<br />
Dernekleri Konfederasyonu<br />
Genel Baþkan Vekili Ýzzet<br />
Altuntaþ ise konuþmasýnda<br />
þimdiye kadar yapýlan iþbirliðinden<br />
memnuniyetini dile<br />
getirdi <strong>ve</strong> “Türk þuuru<br />
içerisinde Türk kültürünü yansýtan<br />
herkese” teþekkür etti.<br />
Konuþmalardan sonra Balkan ülkeleri <strong>ve</strong><br />
akraba topluluk öðrencilerinden oluþan<br />
“Trakya Gençlik Ateþi” Grubu’nun folklor<br />
gösterisi ilgi <strong>ve</strong> beðeniyle izlendi.<br />
Konserde geleneksel yaðlý güreþ temsili<br />
seyircilerin alkýþýný topladý. Edirne Trakya<br />
Üni<strong>ve</strong>rsite Saðlýk Kültür <strong>ve</strong> Spor Dairesi<br />
Baþkanlýðý bünyesinde faaliyet gösteren<br />
Halk Oyunlarý Topluluðu ile Yabancý <strong>ve</strong><br />
Türk Öðrenciler Topluluðu tarafýndan<br />
organizasyonunda “Trakya<br />
Gençlik Ateþi”, 23-25<br />
Mayýs <strong>2007</strong> tarihlerinde<br />
Makedonya <strong>ve</strong> <strong>Kosova</strong>’da<br />
gerçekleþtirdikleri gösterilerle<br />
Balkan ülkelerinde<br />
yaþayan soydaþlarýmýzýn da<br />
büyük beðenisini kazandý.<br />
Üni<strong>ve</strong>rsitemiz Rektörü<br />
Prof. Dr. En<strong>ve</strong>r DURAN<br />
Baþkanlýðý’nda Rektör<br />
Yardýmcýlarý Prof. Dr. Timur KIRGIZ <strong>ve</strong><br />
Prof. Dr. Beyhan KARAMANLIOÐLU,<br />
Eðitim Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Hilmi<br />
ÝBAR’dan oluþan Üni<strong>ve</strong>rsite Heyeti,<br />
Trakya Gençlik Ateþi ekibini gösterimleri<br />
sýrasýnda yalnýz býrakmadý. 23 Mayýs’ta<br />
Makedonya’nýn Gostivar, 24 Mayýs’ta<br />
<strong>Kosova</strong>’nýn Prizren, 25 Mayýs’ta da<br />
<strong>Kosova</strong>’nýn Priþtine kentlerinde yaptýklarý<br />
gösteriler öncesinde Rektör Yardýmcýsý<br />
Prof. Dr. Timur KIRGIZ da Üni<strong>ve</strong>rsite<br />
Trakya Gençlik Ateþi ekibinin önemini<br />
dile getirdi:<br />
“Üni<strong>ve</strong>rsitemiz Saðlýk Kültür <strong>ve</strong> Spor<br />
Dairesi Baþkanlýðý bünyesinde faaliyet<br />
Türkiye Mezunlar Derneði’ne bir bilgisayar<br />
hediye edeceklerini de bildirdi.<br />
Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />
Rektörlüðü ile <strong>Kosova</strong> Prizren ESNAF<br />
Ýþadamlarý <strong>ve</strong> Esnaflar Derneði ile<br />
gerçekleþtirilen ortaklaþa proje sonucunda,<br />
akþam saatlerinde Reçana<br />
köyündeki “Fuat” restoranýnda,<br />
Üni<strong>ve</strong>rsitenin Eðitim Araþtýrma <strong>ve</strong><br />
Uygulama Hastanesi’nde eðitim gören<br />
<strong>Kosova</strong>lý doktorlara Rektör Prof. Dr.<br />
En<strong>ve</strong>r DURAN, Rektör Yardýmcýsý<br />
Prof. Dr. Beyhan KARAMANLIOÐLU<br />
<strong>ve</strong> Dernek Baþkaný Cemil LUMA<br />
tarafýndan törenli bir þekilde sertifikalar<br />
daðýtýldý.<br />
Törende<br />
Rektör Prof. Dr.<br />
En<strong>ve</strong>r DURAN<br />
doktorlarý<br />
baþarýlarýndan<br />
dolayý tebrik<br />
ederek, Trakya<br />
Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nin<br />
yürüttüðü bilimsel<br />
<strong>ve</strong> kültürel iþbirliði<br />
çalýþmalarýnýn<br />
esasýnda Balkan<br />
ülkelerindeki soydaþlarýmýza<br />
gereken desteði <strong>ve</strong>rmek olduðunu<br />
belirtti. Bu desteklerin önümüzdeki yýllarda<br />
da devam edeceðini vurguladý.<br />
Dernek Baþkaný Cemil LUMA<br />
“Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nin Sayýn<br />
Rektörü’nün <strong>ve</strong> deðerli yöneticilerin<br />
Balkanlar’daki soydaþlarýmýza göstermiþ<br />
olduðu öz<strong>ve</strong>rili yaklaþým, bizleri<br />
hem duygulandýrdý, hem de mutlu etti.<br />
Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nin bilimsel <strong>ve</strong><br />
kültürel anlamda <strong>ve</strong>rdiði desteklerin<br />
devam etmesini diliyoruz” dedi.<br />
Konuþmalarýn ardýndan doktorlara<br />
sertifikalar <strong>ve</strong>rildi. Ertesi sabah Edirne<br />
Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi heyeti Prizren’den<br />
<strong>ve</strong> <strong>Kosova</strong>’dan ayrýldý.<br />
Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />
Rektör Yardýmcýsý<br />
Prof. Dr. Beyhan<br />
Karamanlýoðlu<br />
gösteren Halk Oyunlarý Topluluðu ile<br />
Yabancý <strong>ve</strong> Türk Öðrenciler Topluluðu<br />
tarafýndan organizasyon çalýþmalarý<br />
tamamlanarak geçtiðimiz yýl hayata<br />
geçirilen “Trakya Gençlik Ateþi”, halk<br />
oyunlarý <strong>ve</strong> modern dans motiflerinin<br />
buluþtuðu otantik figürleri ile hem<br />
Üni<strong>ve</strong>rsitemizin kültürel - sanatsal<br />
faaliyetlerine ayrý bir renk kazandýrmakta,<br />
hem de ülkemizin <strong>ve</strong> Balkan ülkelerinin<br />
ortak tarihi yapýsýný yansýtan özgün gösterileri<br />
ile bir döneme ýþýk tutmaktadýrlar”<br />
dedi. Trakya Gençlik Ateþi’nin gösterilerini<br />
izleyenler de zaman zaman<br />
müzikle birlikte coþtular <strong>ve</strong> ekibin güzel<br />
gösterilerinden dolayý tebrik ettiler.
Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />
7 K o s o v a<br />
Mehmetçik komutayý devraldý<br />
Türkiye’nin <strong>Kosova</strong>’ya<br />
1999 yýlýnda asker gönderdiðini<br />
<strong>ve</strong> <strong>Kosova</strong>’ya<br />
desteðini sürekli olduðunu hatýrlatan<br />
Tuðgeneral Tarçýn, Türk<br />
birliklerinin, 1999<br />
Temmuz’undan itibaren diðer<br />
ülkelerin birlikleriyle yakýn bir<br />
iþbirliði içinde, kendisine <strong>ve</strong>rilen<br />
görevleri baþarýyla gerçekleþtirdiðini<br />
belirtti. Tuðgeneral<br />
1960 Sivas doðumlu<br />
Tuðgeneral Tarçýn, evli <strong>ve</strong><br />
iki çocuk babasý. Tarçýn,<br />
bugüne kadar Türkiye <strong>ve</strong><br />
dýþýndaki birçok askeri<br />
görevini baþarýyla icra etti.<br />
Baþbakan Çeku: “En Kýsa Zamanda Baðýmsýzlýða Kavuþacaðýz”<br />
<strong>Kosova</strong> Baþbakaný Agim Çeku, UNMÝK Þefi Yoachim Rücker <strong>ve</strong> Avrupa Birliði <strong>Kosova</strong> Özel temsilcisi<br />
Torbyorn Sohlstrom Prizren Belediyesi Baþkaný Eçrem Krüeziu 23 Mayýs Çarþamba günü<br />
AGÝT organizasyonunda “Cemayli Beriþa” Kültür evi salonunda halkla bir araya gelerek vatandaþlarý<br />
<strong>Kosova</strong> statüsünün gerçekleþmesi sonucunda var olan sorumluluklarý konusunda bilgilendirirken,<br />
kendilerine yöneltilen sorularý da cevapladýlar.<br />
Yüksel POMAK<br />
<strong>Kosova</strong> Baþbakaný Agim<br />
Çeku, UNMÝK Þefi<br />
Yoachim Rücker, AB<br />
Ortak Dýþ siyaset <strong>ve</strong> Gü<strong>ve</strong>nlik<br />
yüksek temsilcisi Haviyer<br />
Solana’nýn <strong>Kosova</strong> Özel<br />
Temsilcisi Torbyorn Sohlstrom 23<br />
Mayýs Çarþamba günü Prizren’i<br />
ziyaret ederek Prizren, Mamuþa.<br />
Rahovça , Dragaþ bölgeleri yetkilileri<br />
<strong>ve</strong> vatandaþlarla bir araya<br />
geldi.<br />
<strong>Kosova</strong> Baþbakaný Agim Çeku Prizren “Cemayli<br />
Beriþa” Kültür evinde vatandaþlarla bir araya gelerek<br />
yaptýðý konuþmasýnda Prizren’in <strong>Kosova</strong>’da<br />
þimdiye dek Birlik <strong>ve</strong> beraberliðin saðlanmasýnda<br />
yapýlmýþ olan geliþmelerin en iyi örneðini oluþturduðunu<br />
belirtti. Baþbakan Çeku “ Prizren birlik <strong>ve</strong><br />
beraberlik içinde ortak yaþam <strong>ve</strong> standartlarýn<br />
gerçekleþtirilmesi konusunda en iyi örneði oluþturuyor.<br />
Hepimiz <strong>Kosova</strong>’nýn en kýsa zamanda baðýmsýzlýðýna<br />
kavuþacaðý beklentisindeyiz. Dolayýsýyla<br />
bunun gerçekleþmesi için tek engel Rusyadýr. Fakat<br />
Rusya’dan da <strong>ve</strong>to kelimesi kullanýlmadýðna göre<br />
bunun en kýsa zamanda kabul edileceði inancýndayýz.<br />
Bunun için hazýrlýklý olmalýyýz” dedi.<br />
UNMÝK yetkilerinin <strong>Kosova</strong> yetkililerine<br />
devredilmesine deðinen Baþbakan Çeku <strong>Kosova</strong><br />
temsilcileri <strong>ve</strong> halkýnýn her konuda hazýrlýklý olmasý<br />
gerekliliðini, yaný sýra bunun için istikrar, hoþgörü<br />
<strong>ve</strong> beraberliðin saðlanmasýnýn temel unsurlarý<br />
olduðunu ileri sürdü.<br />
Tarçýn, Kore Savaþý’ndan beri<br />
barýþý destekleme operasyonlarý<br />
içerisinde yer alan <strong>ve</strong> þu<br />
anda da Balkanlar, Afganistan<br />
<strong>ve</strong> Lübnan’da bu görevi icra<br />
etmekte olan Türkiye’nin, bu<br />
defa da Çok Uluslu Görev<br />
Kuv<strong>ve</strong>ti Güney Komutanlýðý<br />
bölgesinde, yeni<br />
görevlendirilen ek birliklerin<br />
de katýlýmýyla 1 yýl süreyle<br />
liderlik görevini yürüteceðini<br />
kaydetti. Konuþmalarýn ardýndan,<br />
KFOR Komutaný<br />
Korgeneral Roland Kather,<br />
<strong>Kosova</strong> Çokuluslu Güney<br />
Görev Kuv<strong>ve</strong>t Komutanlýðý’ný<br />
temsil eden NATO bayraðýný<br />
Alman Tuðgeneral Erich<br />
Pfeffer’den alarak Tuðgeneral<br />
Tarçýn’a teslim etti.<br />
Devir teslim sýrasýnda Harbiye<br />
<strong>ve</strong> Ýzmir Marþý çalýnýrken, Çokuluslu<br />
Güney Görev Kuv<strong>ve</strong>t<br />
Komutaný Tuðgeneral Tarçýn <strong>ve</strong><br />
diðer Türk askerleri de Marþa<br />
eþlik ettiler. Düzenlenen basýn<br />
toplantýsýnda gazetecilerin sorularýný<br />
yanýtlayan generaller,<br />
ardýndan da <strong>ve</strong>rilen kokteyle<br />
katýlarak da<strong>ve</strong>tlilerle bir araya<br />
geldiler. Komutayý bir yýl sonra<br />
Avusturya’nýn devralacaðý Çokuluslu<br />
Güney Görev Kuv<strong>ve</strong>t<br />
Komutanlýðý’nda Almanya,<br />
Avusturya, Ýsviçre, Türkiye,<br />
Azerbaycan <strong>ve</strong> Gürcistan askerleri<br />
görev yapýyor. 300 personelden<br />
oluþan bir birlikle takviye<br />
edilen <strong>Kosova</strong>’daki Türk<br />
askerinin sayýsý 757’ye yükseldi.<br />
Türkiye’nin komutasý süresince<br />
kullanýlacak 3 adet UH-1 tipi<br />
genel maksat helikopteri de<br />
<strong>Kosova</strong>’ya ulaþtý. Devir teslim<br />
törenini Türk Silahlý Kuv<strong>ve</strong>tleri 3<br />
generali <strong>ve</strong> beraberlerindeki<br />
Türkiye medyasýndan 35 basýn<br />
mensubu da izledi.<br />
<strong>Kosova</strong>’nýn baðýmsýzlýðýna<br />
kavuþtuktan sonra tüm sorunlarý<br />
çözmeye çalýþacaklarýný belirten<br />
Baþbakan Çeku<br />
bunun kýsa bir<br />
zaman içerisinde<br />
gerçekleþeceðini<br />
belirtti. Baþbakaný<br />
Agim Çeku “<br />
Baðýmsýzlýk uluslar<br />
arasý toplumun<br />
bize <strong>ve</strong>rdiði bir<br />
hediye deðil,<br />
aksine, <strong>Kosova</strong><br />
halkýnýn uzun yýllardan bu yana,<br />
savaþýp kazandýðý, hak ettiðidir.<br />
Ayrýca baðýmsýzlýk son aþama deðil,<br />
asýl <strong>Kosova</strong>’nýn geliþmesi için<br />
gereken ilk adýmý oluþturmaktadýr” ifadesini kullandý.<br />
UNMÝK Þefi Yoachim Rücker <strong>ve</strong> AB Ortak Dýþ<br />
Siyaset <strong>ve</strong> Gü<strong>ve</strong>nlik Yüksek Temsilcisi Haviyer<br />
Solana’nýn <strong>Kosova</strong> Özel Temsilcisi Torbyorn<br />
Sohlstrom’da vatandaþlarý <strong>Kosova</strong>’nýn baðýmsýzlýða<br />
hazýrlýklý olmalarý talebinde bulundu. UNMÝK yetkilerinin<br />
<strong>Kosova</strong>’lýlara devreteceklerini belirten<br />
Sohlstrom “<strong>Kosova</strong> yetkililerine <strong>ve</strong> halkýna büyük<br />
sorumluluklar düþecektir” dedi.<br />
<strong>Kosova</strong>’nýn ekonomi sorunlarýna deðinen<br />
Sohlstrom “<strong>Kosova</strong>’nýn baðýmsýzlýðýna kavuþmasýyla<br />
ekonominin kalkýnmasý için dýþ yatýrýmlara ihtiyaç<br />
duyduðunu” söyledi. <strong>Kosova</strong>’nýn multi etnik bir<br />
toplum olacaðýný belirten Sohlstrom bu toplumda<br />
topluluklarýn haklarýnýn göz ardý edilmeyeceðini<br />
söyledi.<br />
Reçana’da “Azýnlýklar<br />
<strong>ve</strong> Seçimler” tartýþýldý<br />
Yerel seçimlerde her<br />
belediye birer seçim<br />
merkezi, genel seçimlerde<br />
ise tek merkezi seçim biriminin<br />
oluþturulacaðýný kaydeden<br />
Baþkan Baraliu, <strong>Kosova</strong>’nýn üç<br />
büyük partisi tarafýndan seçimlerde<br />
oy barajý olarak %3’ü<br />
önerdiðini, diðer küçük partilerin<br />
<strong>ve</strong> etnik topluluklarýn bu orana<br />
karþý çýktýklarýný <strong>ve</strong> oy oraný<br />
barajýnýn düþürülmesi talebinde<br />
bulunduklarýný ifade etti.<br />
Yerel seçimlerde artýk belediye<br />
baþkanýný da vatandaþýn seçeceðini<br />
kaydeden Seçim<br />
Komisyonu Merkezi Baþkaný,<br />
yurt dýþýndaki seçmenlere oy kullanma<br />
hakký sunabilmek için<br />
çalýþmalarýn devam ettiðini ifade<br />
etti. Seçimlerin, ademi<br />
merkeziyet süreci tamamlandýktan<br />
<strong>ve</strong> belediye sýnýrlarý kesinleþtikten<br />
sonra yapýlacaðýný kaydeden<br />
yetkililer, bu çerçe<strong>ve</strong>de<br />
Mamuþa Belediyesi oylarýnýn<br />
artýk Prizren Belediyesi oylarýna<br />
dahil edilmeyeceðini vurguladýlar.<br />
Önümüzdeki genel seçimlerde<br />
yaþanacak bir yeniliðe daha<br />
dikkati çeken Seçim Komisyonu<br />
Merkezi yetkilileri, Ahtisaari<br />
paketine göre, alýnan oylarýn<br />
etnik topluluklara garanti edilen<br />
koltuk sayýsýný deðiþtirmeyeceðinin<br />
altýný çizdiler. Ahtisaari<br />
paketiyle <strong>Kosova</strong> Türk<br />
Toplumuna 2 koltuk garanti<br />
ediliyor. Savaþtan sonra yaklaþýk<br />
7 bin ila 8 bin arasýnda oy<br />
çýkaran <strong>Kosova</strong>lý Türkler, bu<br />
oylar sayesinde çýkardýklarý 1<br />
millet<strong>ve</strong>kile, garanti edilen 2<br />
kontenjan daha dahil ediliyordu.<br />
Dolayýsýyla <strong>Kosova</strong> meclisinde 3<br />
millet<strong>ve</strong>kiliyle temsil edilen<br />
<strong>Kosova</strong> Türklerinin sahip olduðu<br />
bu imkan 2 dönem daha devam<br />
edecek. Çünkü <strong>Kosova</strong> Meclisine<br />
üç millet<strong>ve</strong>kili koltuðuna sahip<br />
olabilmek için artýk o kadar oy<br />
çýkarmak gerekecek. Öyle ki 2<br />
dönemden sonra <strong>Kosova</strong> Türk<br />
Toplumunu sadece garanti edilen<br />
2 millet<strong>ve</strong>killi bir gelecek bekliyor.<br />
Mamuþa oylarýnýn da Prizren<br />
Belediyesinde dahil edilmemesi,<br />
KDTP’nin Prizren’de iktidara<br />
gelebilmesindeki kilit rolünü<br />
iyice zorlaþtýracaðý gözüküyor.<br />
<strong>Kosova</strong> Türk Toplumunu siyasi<br />
olarak böyle önemli geliþmelerin<br />
beklediði, seçim yasa tasarýsýnýn<br />
hazýrlandýðý <strong>ve</strong> “Seçimler ile<br />
Azýnlýklar” gibi önemli bir konularýn<br />
görüþüldüðü bir dönemde,<br />
da<strong>ve</strong>t edilmelerine raðmen<br />
toplantýya sadece Türk Sivil<br />
Toplum Kuruluþlarý <strong>ve</strong> KDTP<br />
yetkililerinin katýlmamasý dikkat<br />
çekiciydi.<br />
<strong>Kosova</strong>’nýn geliþmesi, kalkýnmasý <strong>ve</strong> multi etnik bir<br />
bölge olmasý konusunda görüþlerini sunan UNMÝK<br />
Þefi Yoachim Rücker toplantýya katýlanlarý<br />
Türkçe’nin bu belediyede resmi olduðunu unutarak<br />
Ýngilizce, Arnavutça <strong>ve</strong> Sýrpça olmak üzere 3 dilde<br />
selamladý.<br />
<strong>Kosova</strong> Statüsünün belirlenmesine deðinen<br />
UNMÝK Þefi Yoachim Rücker, “<strong>Kosova</strong> statüsü<br />
sürecinde geliþmelerin saðlandýðý, zir<strong>ve</strong>ye ulaþmanýn<br />
son aþamasýnda<br />
olup, hedefimize<br />
çok yakýnýz” dedi.<br />
<strong>Kosova</strong>’nýn multi<br />
etnik yapýsýnýn<br />
korunmasý gereðine<br />
iþaret eden Rücker,<br />
<strong>Kosova</strong> <strong>ve</strong> Sýrbistan<br />
arasýnda ki mal varlýðýnýn<br />
da ayrýlmasý<br />
konusunun<br />
görüþülmesi<br />
gerekliliðini dile<br />
getirdi.<br />
<strong>Kosova</strong> <strong>ve</strong> uluslar<br />
arasý yetkililer<br />
konuþmalarýný tamamladýktan sonra Prizren vatandaþlarýnýn<br />
sorularýný yanýtladýlar. Yetkililer vatandaþlarýn<br />
sorularýný yanýtlarken, bazý konularda kendilerine<br />
haksýzlýk edildiðini fakat herþeye raðmen<br />
eleþtirelere açýk olduklarýný vurguladýlar. Marti<br />
Ahtisari’nin <strong>Kosova</strong> Paket önerisiyle ilgili vatandaþýn<br />
sorusunu yanýtlayan Sohlstrom Ahtisari paketinin en<br />
uygun çözüm olduðunu belirti. <strong>Kosova</strong>’da görevde<br />
bulunacak olan Avrupa Birliði Misyonuna deðinen<br />
Sohlstrom AB’nin <strong>Kosova</strong>’da etkin bir rölü<br />
üstleneceðini söyledi. Sohlstrom AB <strong>Kosova</strong>’da<br />
adalet <strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>nlik alanýnda yetkileri almaya hazýr<br />
olduðunu belirtti. Sohlstrom konuþmasýnýn devamýnda<br />
AB’nin <strong>Kosova</strong> statüsünün belirlenmesi ardýndan<br />
<strong>Kosova</strong>’ya 200 milyon Avro yardým yapmaya hazýr<br />
olduðunu vurguladý.
Demirel, ‘’90’larýn baþýnda heyecanla<br />
birbirimize koþtuk. ‘Kardeþ<br />
olarak ne yapabiliriz, bu ülkelere<br />
nasýl yardým edebiliriz’ dedik. Bu ülkelerin<br />
baþlarýnda çok dirayetli insanlar vardý.<br />
Ayakta durmayý baþardýlar, bizim hedefimiz<br />
de buydu’’ diye konuþtu. Söz konusu<br />
devletlerin baðýmsýzlýklarýný kazanmalarýnýn<br />
ardýndan Sovyetler Birliði’nin<br />
‘arka bahçesi’ olmadýklarýný gösterdiklerini<br />
anlatan Demirel, ‘’100 yýllýk baþka bir<br />
idare bizim medeniyetimizi, bizim dilimizi<br />
ortadan kaldýrmamýþ. Dil, kültür duruyor<br />
ama birbirimizi tanýmýyorduk’’ dedi.<br />
Devletler arasýndaki iþbirliðinin<br />
hükümetlere deðil, halklara dayandýðýný da<br />
vurgulayan Süleyman Demirel, tarihten,<br />
kültürden <strong>ve</strong> manevi deðerlerden güç alan<br />
bu birliðin duracaðýný düþünenlerin<br />
yanýldýklarýna iþaret etti. Demirel, birlik,<br />
beraberlik <strong>ve</strong> yardýmlaþmanýn devamýný<br />
saðlama konusunda gönüllü kuruluþlara<br />
büyük görevler düþtüðünü dile getirerek,<br />
‘’Sanatçýlar birliðimizin sembolü’’<br />
görüþünü belirtti. Törende konuþan<br />
Azerbaycan Baþbakan Yardýmcýsý Elçin<br />
Efendiyev de 15 yýl önce Birleþmiþ<br />
Milletler’in önünde sadece Türkiye<br />
Cumhuriyeti’nin bayraðýnýn dalgalandýðýný<br />
dile getirerek, ‘’Þimdi 5-6 Türk<br />
Cumhuriyetinin bayraða dalgalanýyor.<br />
Daha da çok bayrak dalgalanacak. Bunu<br />
savaþla deðil, kültürle baþaracaðýz.<br />
Eðitimle, medeniyet <strong>ve</strong> maneviyatýn yüksekliðiyle<br />
baþaracaðýz’’ diye konuþtu. Eski<br />
Kültür Bakaný Namýk Kemal Zeybek de<br />
Türk dünyasý denince siyaset planýnda<br />
yedi cumhuriyetin düþünülmesi gerektiðini<br />
söyleyerek, kültür <strong>ve</strong> inanç alanýnda bu<br />
sayýnýn daha geniþ olduðunu, ancak siyasi<br />
olarak bu cumhuriyetlerden fazlasýný dile<br />
getirmenin yanlýþ olacaðýný ifade etti.<br />
Zeybek, ‘’Mesele bu yedi cumhuriyetin<br />
güç birliðini saðlamaktýr. Diðer<br />
devletlerdeki kardeþlerimiz o devletlerle<br />
bizler arasýndaki altýn köprülerdir. Onlar o<br />
cumhuriyetlerin vatandaþlarýdýr. Baþka<br />
türlü düþünmek yanlýþ olur’’ dedi.<br />
Deðerli Yazarýmýz Fahri Kaya Türk<br />
Dünyasýna Hizmet Edenler Arasýnda<br />
Konuþmalarýn ardýndan 9. Cumhurbaþkaný<br />
Süleyman Demirel, ödülleri sahiplerine<br />
<strong>ve</strong>rdi. 2006 yýlýnýn ödüle deðer bulunan<br />
Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />
G ü n c e l 8<br />
Fahri Kaya Türk Dünyasýna Hizmet Ödülüne Sahip Oldu<br />
Türk Dünyasý Sanatçýlar <strong>ve</strong> Yazarlar Vakfý — TÜRKSAV tarafýndan<br />
daðýtýlan 2006 yýlýnda Türk dünyasýna hizmet ödülleri daðýtýldý.<br />
Makedonyalý deðerli yazarýmýz Fahri Kaya da Türk Dünyasýna<br />
hizmet edenler arasýnda yer aldý.<br />
<strong>Kosova</strong> <strong>ve</strong> Makedonya<br />
Türkçe Basýn-Yayýný<br />
Ýzmit’te Tanýtýldý<br />
Ýletiþim fakültesi öðrencilerinin büyük<br />
ilgi gösterdiði konferans üç bölümden<br />
oluþtu. Birinci bölümde Makedonya’dan<br />
Fahri Kaya, “Eski Yugoslavya’da<br />
Doðrusu<br />
Makedonya<br />
<strong>ve</strong><br />
<strong>Kosova</strong>’da<br />
Dünden<br />
Bugüne<br />
Türkçe<br />
Yayýn-Basýn”<br />
konusunda<br />
bilgi <strong>ve</strong>rdi <strong>ve</strong><br />
bu bölgede<br />
yayýnlanmýþ<br />
<strong>ve</strong> þu anda<br />
yayýnlanan<br />
gazete <strong>ve</strong> dergiler hakkýnda geniþ bilgi<br />
<strong>ve</strong>rdi. Ardýndan þair-yazar Ýskender<br />
Muzbeg, “Birlik Gazetesinin Yayýn<br />
Hayatýna Girmesi ile Canlanan<br />
Makedonya <strong>ve</strong> <strong>Kosova</strong> Basýn <strong>ve</strong><br />
Yayýncýlýðýnýn Geleceði” konulu tebliði<br />
öðrencilerle paylaþtý. <strong>Kosova</strong> Türk<br />
Gazetecileri Cemiyeti Baþkaný Ýbrahim<br />
Aslan da “<strong>Kosova</strong> <strong>ve</strong> Makedonya’da<br />
Türkçe Basýn Yayýnýn<br />
<strong>ve</strong> Çalýþanlarýnýn<br />
Görev, Sorumluluk <strong>ve</strong><br />
Misyonu” konusunda<br />
bilgi <strong>ve</strong>rdi.<br />
“Makedonya <strong>ve</strong><br />
<strong>Kosova</strong>’da Dergicilik”<br />
isimli tebliði sunan<br />
þair-yazar Zeynel<br />
Beksaç, bölgede<br />
yayýnlanmýþ <strong>ve</strong> yayýnlanan<br />
Türkçe dergilerden<br />
bahsedip, bu<br />
dergilerin Türk edebiyatýna saðladýðý<br />
desteði vurguladý. Gazeteci-Yazar Avni<br />
Engüllü, “Balkanlar’ýn Türkçe Yayýn<br />
Yapan Ýlk Radyosu <strong>ve</strong> Dünyanýn Türkçe<br />
Yayýn Yapan ilk Televizyonu:<br />
Üsküp Radyo Televizyonu” konuþmasýnda,<br />
MTV Türkçe Yayýnlarýnýn<br />
kuruluþu <strong>ve</strong> çalýþmalarý hakkýnda<br />
geniþ bilgi <strong>ve</strong>rdi. Son olarak da<br />
Filiz Nezir “Makedonya <strong>ve</strong> <strong>Kosova</strong><br />
Türkçe Basýnýnda Ýnternet<br />
Yayýncýlýðý — Bugünü <strong>ve</strong> Geleceði”<br />
isimli konuþmasýnda bölge haberleri<br />
ile ilgili web siteleri ile elektronik<br />
posta gruplarý, çalýþmalarý <strong>ve</strong><br />
belli istatistikleri hakkýnda bilgi<br />
<strong>ve</strong>rdi. Programýn ikinci bölümünde<br />
Fahri Kaya, Ýskender Muzbeg,<br />
Zeynel Beksaç, Avni Engüllü <strong>ve</strong> Leyla<br />
Þerif’in katýlýmýyla Edebiyat Buluþmasý<br />
gerçekleþtirildi. Deðerli þairlerimiz<br />
deðerli þiirlerini okuyarak, izleyicilere<br />
güzel dakikalar yaþattýlar.Program, Ýkinci<br />
dünya savaþý sonrasýnda kurulan<br />
Yugoslavya’da doðrusu Makedonya <strong>ve</strong><br />
<strong>Kosova</strong>’da Türkçe yayýnlanan gazete,<br />
dergi <strong>ve</strong> kitaplar sergisi ile tamamlandý.<br />
isimleri þöyle: Makedonya’dan;<br />
Makedonya’daki kültür varlýðý ile ilgili<br />
çalýþma <strong>ve</strong> araþtýrmalarýndan dolayý þairyazar<br />
Fahri Kaya, Azerbaycan’dan<br />
Baþbakan Yardýmcýsý <strong>ve</strong> yazar Elçin<br />
Efendiyev, Kazakistan’dan akademisyen<br />
<strong>ve</strong> tiyatro sanatçýsý Prof. Dr. Raimbek<br />
Saytmatov, Romanya’dan Prof. Dr.<br />
Mustafa Ali Mehmet, Türkiye’den<br />
‘Asya’nýn Kandilleri’, ‘Tarihin<br />
Tanýklýðýnda Türk-Ermeni Meselesi’,<br />
‘Bosna’da Bir Horasan Ereni’ isimli belgesellerden<br />
dolayý TRT, ‘Seyfullah Türksoy<br />
ile Ýpek Yolu’ programý dolayýsýyla Kanal<br />
7, piyanist Tuluyhan Uðurlu, edebiyatçý<br />
Aþýk Sefai, Sarýkamýþ Harekatý þehitleri<br />
konusundaki çalýþmalarý nedeniyle Prof.<br />
Dr. Bingür Sönmez <strong>ve</strong> kardeþ belediye<br />
statüsüyle iþbirliði içinde olduðu Fransýz<br />
kentindeki Ermeni lobisine karþý yürüttüðü<br />
çalýþmalar nedeniyle Kayseri De<strong>ve</strong>li<br />
Belediyesi. Törenin ardýndan, piyanist<br />
Tuluyhan Uðurlu yeni eseri ‘’Konçerto<br />
Türk’’ü seslendirdi. Törenin ardýndan<br />
aldýðýödülle ilgili deðerli yazarýmýz Fahri<br />
Kaya: “Ödüle elbette sevindim. Bu ödülü<br />
ilerideki çalýþmalarým için bir isteklendirme<br />
ya da yüreklendirmekten çok,<br />
bugüne kadar yaptýklarým için bir takdir<br />
olarak algýladým. Beni, yaratýcýlýðýmda <strong>ve</strong><br />
kültür alanýndaki çalýþmalarýmda yüreklendiren<br />
soydaþlarým oldu. Aklýmda,<br />
ödüller deðil hep halkýma yararlý olmak<br />
düþüncesi vardý. Öz<strong>ve</strong>ri olunca ödüller de<br />
er geç gelir. TÜRKSAV ödülünün,<br />
Balkanlarda Türk Kültürüne hizmet edenler<br />
için bir ayrýcalýðý olsa gerek; çünkü<br />
burada bir azýnlýk olan yazar çizerler, Türk<br />
Devletlerinde yaþayanlardan farklý olarak,<br />
ülkelerinde <strong>ve</strong>rilen ödüllere çok zor sahip<br />
olabiliyor.” Dedi <strong>ve</strong> ödülün çok önemli<br />
olduðunu vurgulayýp, öneminin büyük<br />
olduðu için daha sesli olmasý gerektiðini<br />
savundu.<br />
Ahþapla resmin<br />
bütünleþtiði an...<br />
Filiz NEZIR<br />
Bugünlerde Priþtine’de <strong>Kosova</strong> Güzel Sanatlar Galerisini Ýstanbullu sanatçý<br />
Doç. Dr. Caner Karavit’in eserleri süslüyor. Geçen Cuma açýlýþý gerçekleþtirilen<br />
sergi yerel <strong>ve</strong> uluslararasý düzeyde çok sayýda da<strong>ve</strong>tlinin büyük<br />
ilgisini topladý. Günlük yaþam konularý eserlerine yansýtarak birer mesaj<br />
<strong>ve</strong>rmeye çalýþtýðýný kaydeden sanatçý, <strong>Kosova</strong>’daki bu ilk sergisi ardýndan<br />
ikincisini çok yakýnda Prizren Hamamýnda açmayý hedefliyor.<br />
Geçen Cuma akþamý<br />
Priþtine’de <strong>Kosova</strong><br />
Güzel Sanatlar<br />
Galerisinde, Mimar Sinan<br />
Güzel Sanatlar Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />
Güzel Sanatlar Fakültesi<br />
Temel Eðitim Bölümü<br />
Baþkaný Doç. Dr. Caner<br />
Karavit’in kiþisel sergisi<br />
açýldý. Ýki bölümden oluþan<br />
sergide özgün baský seri<br />
grafik tekniði ile sanatçýnýn<br />
2000 yýlýndan sonra yapýlan<br />
ahþap oyma çalýþmalarý yer<br />
alýyor. Günlük yaþam konularý<br />
eserlerine yansýtan sanatçýnýn <strong>Kosova</strong>’daki sergi açýlýþýna <strong>Kosova</strong> Türk<br />
Eþgüdüm Bürosu Müsteþarý Volkan Türk Vural, Priþtine Üni<strong>ve</strong>rsitesi Güzel Sanatlar<br />
Fakültesi öðretim görevlileri <strong>ve</strong> öðrencileri ile çok sayýda basýn mensubu <strong>ve</strong> da<strong>ve</strong>tli<br />
katýldý. Eserleriyle birer mesaj <strong>ve</strong>rmeye çalýþtýðýný kaydeden sanatçý, <strong>Kosova</strong>’daki<br />
bu ilk sergisi ardýndan<br />
ikincisini çok yakýnda<br />
Prizren Hamamýnda da<br />
açmayý hedefliyor.<br />
Bugüne kadar yerel <strong>ve</strong><br />
uluslararasý düzeyde çok<br />
sayýda kiþisel sergiler açan<br />
<strong>ve</strong> gurup sergilere katýlan<br />
Kerevit’in çalýþmalarý, 13<br />
Mayýs tarihine kadar<br />
<strong>Kosova</strong> Güzel Sanatlar<br />
Galerisinde sanat se<strong>ve</strong>rlerin<br />
gezisine açýk kalacak.
9<br />
Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />
B a l k a n<br />
Hýrvat lider Mesiç ile<br />
anlaþmazlýk çözüldü<br />
Cumhurbaþkaný Giorgio Napolitano, Hýrvat mevkidaþý Stipe Mesiç ile<br />
son dönemde yaþanan anlaþmazlýðýn, Çek Cumhuriyeti’nde düzenlenen<br />
bölgesel zir<strong>ve</strong> toplantýsýnýn oturum aralarýnda yapýlan görüþme<br />
sonrasýnda tamamen çözüldüðünü söyledi. Napolitano, hafta sonu Ýtalyan<br />
RAI televizyonuna <strong>ve</strong>rdiði demeçte, kendisi <strong>ve</strong> Mesiç’in görüþ alýþ<strong>ve</strong>riþinde<br />
bulunduðunu <strong>ve</strong> meseleyi geride býrakmayý kararlaþtýrdýðýný söyledi. Þubat<br />
ayýnda, Napolitano’nun Titocu partizanlarýn 2. Dünya Savaþý sýrasýnda<br />
Ýtalyanlara karþý iþlediði suçlara atýfta bulunmasý sonrasýnda ikili iliþkiler gerilmiþti.<br />
Mesiç de buna karþýlýk Napolitano’yu ýrkçýlýkla suçlamýþtý. Kýsa süren<br />
bir gerginlik sonrasýnda iki taraf sakinleþti <strong>ve</strong> savaþ suçlarý <strong>ve</strong> iki ülke arasýndaki<br />
ilgili olaylarla ilgili bütün sorunlarý gideren 2. Dünya Savaþý sonrasý<br />
anlaþmalarý gözden geçirmeyeceðini açýkladý. Zagreb <strong>ve</strong> Roma, gerek siyasi<br />
gerekse ekonomik alanda diyalog <strong>ve</strong> ortaklýðý sürdürmeye hazýr olduklarýný<br />
da ifade ettiler.<br />
Romen yönetmen Cannes’da<br />
büyük ödülü kazandý<br />
Romen yönetmen Cristian<br />
Mungiu, komünist dönem<br />
Romanya’sýnda bir arkadaþýnýn<br />
yasadýþý olarak kürtaj yaptýrmasýna<br />
yardým eden bir öðrencinin hikayesini<br />
anlatan “Dört Ay, Üç Hafta, Ýki Gün”<br />
adlý filmiyle 27 Mayýs Pazar günü<br />
Cannes Film Festivali’nde büyük<br />
ödülü kazandý. Düþük bütçeli film,<br />
büyük ödül olan Altýn Palmiye için<br />
yarýþan 22 filmden biriydi. Cannes’ýn<br />
büyük ödülünü kazanan ilk Romen<br />
olan 39 yaþýndaki Mungiu, “Herkesin<br />
dinleyeceði bir hikaye anlatmak için<br />
ille büyük bir bütçe <strong>ve</strong> büyük yýldýzlara<br />
ihtiyacýnýz yok.” dedi.<br />
Karadað anayasa<br />
tartýþýlmasý sona eriyor<br />
Ülkenin anayasa tasarýsýný kamuoyunda tartýþma süreci 28 Mayýs<br />
Pazartesi günü sona erdi. Parlamentonun anayasa komitesi sekreteri<br />
Slobodan Dragoviç’e göre, tartýþmanýn baþladýðý 4 Nisan’dan bu yana<br />
yaklaþýk 70 þahýs <strong>ve</strong> kurum deðiþiklik önerisinde bulundu. Kamuoyu tartýþmasýndan<br />
sonra, komite yeni anayasayla ilgili nihai öneriyi hazýrlayacak <strong>ve</strong><br />
bu öneri de 15 gün içinde Parlamentoda bir kez daha oylamaya sunulacak.<br />
Anayasanýn hazýrlanmasý, cumhuriyetin geçen yaz baðýmsýzlýk ilan etmesinden<br />
bu yana yerine getirilmesi gereken önemli bir görevdi. Diðer yandan<br />
Savunma Bakaný Boro Vuciniç Pazar günü yaptýðý duyuruda, bakanlýðýnýn<br />
yeni bir savunma stratejisinin de yer aldýðý önemli bir tasarý paketini hükümet<br />
onayýna sunacaðýný açýkladý. Vuciniç, ordunun ülkenin Avrupa-Atlantik üyelik<br />
hedefine uygun þekilde dönüþümden geçirilmesinin þart olduðunu söyledi.<br />
DPA Makedon iktidar<br />
koalisyonundan ayrýldý<br />
Küçük iktidar koalisyonu ortaðý Arnavut Demokrat Partisi (DPA) genel<br />
baþkan yardýmcýsý Menduh Thaci 26 Mayýs Cumartesi günü yaptýðý<br />
açýklamada, DPA’nýn hükümetten ayrýlma kararý aldýðýný duyurdu.<br />
Thaci, iktidar koalisyonu içindeki diyalog seviyesinin düþük olduðunu <strong>ve</strong> iktidardaki<br />
VMRO-DPMNE partisinin DPA’ya etnik Arnavutlarýn haklarýyla ilgili<br />
<strong>ve</strong>rdiði sözleri yerine getirmediðini söyledi. DPA’nýn duyurusu, bir diðer etnik<br />
Arnavut partisi, Demokratik Refah Partisi’nin hükümete katýlacaðýný duyurmasýndan<br />
bir hafta sonra geldi. Bu arada, VMRO-DPMNE <strong>ve</strong> en büyük etnik<br />
Arnavut partisi olan Demokratik Bütünleþme Birliði de anlaþmaya yakýn<br />
olduklarýný açýkladýlar. Thaci, DPA’nýn kararýnýn kýsmen bu geliþmelerden<br />
kaynaklandýðýný kabul etti.<br />
Geçen hafta Karadeniz bölgesine<br />
yönelik Amerika’nýn yeni stratejisine<br />
<strong>ve</strong> bu çerçe<strong>ve</strong>de<br />
Bulgaristan <strong>ve</strong> Romanya’nýn rollerinin<br />
ne olduðuna deðinmiþtim. Þimdi ayný<br />
konuya Avrupa Birliði (AB) perspektifinden<br />
bakalým.<br />
AB, baþlangýçtan beri hiçbir zaman<br />
kendi içine kapalý kalmamýþ <strong>ve</strong> üçüncü<br />
ülkelerle iliþkilerini geliþtirmiþtir.<br />
Karadeniz bölgesine bakýldýðý zaman,<br />
Amerika kadar olmazsa bile, AB’nin de<br />
bu bölgeye ilgi duyduðu ortadadýr.<br />
Mayýs 2004’teki büyük geniþlemesinden<br />
sonra, AB’nin sýnýrlarý Karadeniz bölgesinin<br />
kalbine kadar uzanmýþtýr. 1 Ocak<br />
<strong>2007</strong> tarihli Bulgaristan <strong>ve</strong> Romanya’nýn<br />
AB üyeliðinden sonra ise, Karadeniz’in<br />
batý kýyýsý, AB’nin de yeni sýnýrý oldu.<br />
Dolayýsýyla, sýnýrlarý deðiþtiði için, AB<br />
açýsýndan Karadeniz bölgesine iliþkin<br />
yeni kaygýlar <strong>ve</strong> yeni fýrsatlar da ortaya<br />
çýktý.<br />
Karadeniz bölgesinin temel özellikleri<br />
arasýnda, kýrýlgan yönetimlerin varlýðý,<br />
tamamlanmamýþ demokratikleþme,<br />
ekonomik az geliþmiþlik <strong>ve</strong> dondurulmuþ<br />
sorunlarýn varlýðý yer alýyor. Bu<br />
özellikler ise, AB’nin gü<strong>ve</strong>nliðine etki<br />
eden bazý istikrarsýzlýk faktörlerini<br />
besliyor. Hatýrlatmak gerekirse, 12<br />
Aralýk 2003’te kabul edilen “Avrupa<br />
Gü<strong>ve</strong>nlik Stratejisi”nde AB’ye yönelik<br />
beþ temel tehditten söz ediliyor. Bunlar<br />
terörizm, kitle imha silahlarý, bölgesel<br />
çatýþmalar, saydam olmayan devletlerin<br />
varlýðý <strong>ve</strong> organize suçlardýr. Bütün bu<br />
unsurlar bir þekilde Karadeniz bölgesinde<br />
mevcuttur. Karadeniz bölgesi<br />
özellikle deðiþik organize suçlarýn<br />
önemli transit yolarýndan biridir.<br />
Uyuþturucu <strong>ve</strong> insan kaçakçýlýðý gibi<br />
suçlarda kullanýlan kanallar ise, kitle<br />
imha silahlarýnýn kaçakçýlýðýnda da kullanýlabilir.<br />
Diðer taraftan, Transdniestr,<br />
Abhazya, Güney Osetya <strong>ve</strong> Karabað,<br />
Karadeniz bölgesindeki temel dondurulmuþ<br />
sorunlardýr. Bu bölgelerin organize<br />
suçlar için birer “liman” olarak da kullanýldýklarý<br />
biliniyor. Kýsaca, günümüzde<br />
AB’nin Karadeniz bölgesinden bazý<br />
tehdit algýlamalarý bulunuyor.<br />
Geliþtirilen “Avrupa Komþuluk<br />
Politikasý”nýn temel amacý ise, Birliðe<br />
komþu bölgelerden kaynaklanan tehdit<br />
algýlayýþlarýna çözüm üretmek olduðu<br />
söylenebilir.<br />
Karadeniz bölgesindeki istikrarsýzlýklardan<br />
etkileniyor olmasý dýþýnda, AB,<br />
enerji gü<strong>ve</strong>nliði açýsýndan da<br />
Karadeniz’i önemsiyor. 2020 yýlýnda<br />
enerji ihtiyacýnýn yüzde 70’ini ithal<br />
etmek durumunda kalacaðý öngörülen<br />
Avrupa’nýn, enerji gü<strong>ve</strong>nliði açýsýndan<br />
da ister istemez Karadeniz’de daha aktif<br />
roller üstlenmek durumunda kalacaðý<br />
söylenebilir.<br />
Avrupa Komisyonu’nun, Avrupa<br />
Komþuluk Politikasý’nýn güçlendirilmesi<br />
ERHAN<br />
TÜRBEDAR<br />
Ankara<br />
Mektubu<br />
E-posta:eturbedar@gmail.com<br />
Karadeniz’in Deðiþen Dinamiði - II<br />
üzerine 4 Aralýk 2006 tarihli raporunda,<br />
Birliðin 1 Ocak <strong>2007</strong> tarihli geniþleme<br />
dalgasýndan sonra, Karadeniz bölgesine<br />
yönelik güçlendirilmiþ bölgesel yaklaþýmýn,<br />
Avrupa Komþuluk Politikasý’nýn<br />
önemli bir parçasý haline getirileceði<br />
belirtiliyor. Avrupa Komisyonu’nun 11<br />
Nisan <strong>2007</strong>’de yayýnlanan “Karadeniz<br />
Sinerjisi-Yeni Bölgesel Ýþbirliði Ýnisiyatifi”<br />
adlý baþka bir raporunda ise, ayrýntýlý<br />
bir þekilde Karadeniz için bölgesel bir<br />
giriþimin gerekli olduðuna iþaret ediliyor,<br />
bu giriþimin Karadeniz halklarý<br />
kadar, AB’nin refah düzeyine <strong>ve</strong><br />
istikrarýna da katký yapacaðý belirtiliyor.<br />
Raporda, Karadeniz Sinerjisi’nin aktörleri<br />
ise Romanya, Bulgaristan, Rusya<br />
Federasyonu, Türkiye, Ukrayna,<br />
Yunanistan, Azerbaycan, Ermenistan,<br />
Gürcistan <strong>ve</strong> Moldova olarak açýklanýyor.<br />
“Karadeniz Sinerjisi-Yeni Bölgesel<br />
Ýþbirliði Ýnisiyatifi” adlý belgeyle AB’nin<br />
Karadeniz bölgesine yönelik baðlýlýðýný<br />
<strong>ve</strong> bölgeye yönelik daha koordineli politikalar<br />
izleyeceðini göstermesiyle birlikte,<br />
Bulgaristan, AB adýna bu konuda<br />
önemli rol üstlenmeye hazýr olduðunu<br />
duyurdu. Ancak, dýþ politikasýnda daha<br />
pasif olan Bulgaristan’ýn bu konudaki<br />
ciddi rakibi Romanya’dýr. Çünkü,<br />
Romanya, sadece Amerika’nýn deðil,<br />
son zamanlarda AB’nin de Karadeniz’de<br />
etkisinin artýrýlmasý üzerine ciddi çabalar<br />
sarf ediyor. Bulgaristan ile Romanya,<br />
genel olarak Karadeniz’de bölgesel<br />
bütünleþmeye gidilmesi üzerine çabalayan<br />
ülkeler olarak biliniyor. Ancak,<br />
bazý çalýþmalarda, sahip olduðu<br />
kusurlarýna raðmen, AB’nin Karadeniz<br />
politikasýnda Bulgaristan’dan ziyade,<br />
Romanya’nýn daha ön plana çýkabileceði<br />
izlenimleri <strong>ve</strong>riliyor. Romanya açýk<br />
olarak, AB’nin Karadeniz bölgesinde<br />
daha çok rol almasýný istiyor <strong>ve</strong> bunu<br />
deðiþik platformlarda dile getiriyor.<br />
Karadeniz bölgesiyle ilgili meselelerin<br />
bölgesel baðlamda tartýþýlmasý için ise,<br />
Romanya KEÝ, GUAM, Karadeniz<br />
Forumu gibi platformlarý önemsiyor.<br />
Ancak yine de, Romanya, KEÝ’nin varlýðýna<br />
raðmen, bölgesel iktisadi iþbirliðini<br />
canlandýrmayý hedefleyen bir<br />
“Karadeniz Avrupa Bölgesi”nin oluþturulmasý<br />
için de çabalýyor. Kýsaca,<br />
Romanya, Brüksel tarafýndan resmi<br />
olarak görevlendirilmemiþ olsa da, bir<br />
bakýmdan Karadeniz’de AB adýna bölgesel<br />
giriþimlerin arayýþý içinde olduðu<br />
söylenebilir.<br />
Kuþkusuz, AB’yi Karadeniz’e çekmekle,<br />
hem Bulgaristan’ýn, hem de<br />
Romanya’nýn bazý beklentileri bulunuyor.<br />
AB’nin giriþimleriyle Karadeniz bölgesinde<br />
barýþ <strong>ve</strong> istikrar ortamý pekiþtiði<br />
sürece, baþlý baþýna her iki ülkeye olumlu<br />
siyasi, ekonomik <strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>nlik yansýmalarý<br />
olacak.<br />
SÜRECEK
ABD-Ýran Baðdat’ta Buluþtu<br />
Amerika Birleþik<br />
Devletleri <strong>ve</strong> Ýran, 28<br />
yýl aradan sonra ilk üst<br />
düzey diplomatik temasý Irak<br />
konusunda gerçekleþtiriyor.<br />
1979’daki Ýran Ýslam<br />
Devrimi’nin ardýndan diplomatik<br />
iliþkileri kesilen iki<br />
ülkenin Irak büyükelçileri<br />
Ryan Crocker <strong>ve</strong> Hasan<br />
Kazými Kumi Baðdat’ta<br />
biraraya geldi. Tek gündem<br />
maddesi Irak’ta istikrar <strong>ve</strong><br />
gü<strong>ve</strong>nlik olan görüþme,<br />
Baþbakan Nuri El Maliki’nin<br />
ofisinde yapýlýyor. Görüþmelerde Irak’ý ise<br />
Ulusal Gü<strong>ve</strong>nlik Danýþmaný Muvaffak el Rubai<br />
temsil ediyor. Tahran yönetiminin, Ýran’da<br />
karýþýklýk çýkarmayý hedefleyen bir Amerikan<br />
casusluk þebekesini ortaya çýkardýðýný iddia<br />
etmesinin <strong>ve</strong> Ýran kökenli bazý Amerikalýlarý<br />
Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />
D ü n y a 10<br />
Rumlarý tuttum<br />
çok piþmaným<br />
casusluk faaliyeti iddiasýyla tutuklamasýnýn,<br />
görüþmelere gölge düþürmesinden endiþe<br />
ediliyor. Ýran Dýþiþleri Bakaný Manuçehr<br />
Mutteki de görüþmelerin baþarýlý olmasýnýn,<br />
Amerikan yönetiminin politikalarýnda deðiþikliðe<br />
gitmesine baðlý olduðunu söyledi.<br />
6 Bin euro <strong>ve</strong>relim ülkenize dönün<br />
Fransa’da Nicholas<br />
Sarkozy’nin cumhurbaþkaný<br />
seçilmesinin<br />
ardýndan göçmenlere yönelik<br />
ilk adým geldi. Sarkozy’nin<br />
yakýn arkadaþý olduðu bilinen<br />
yeni Fransýz Göçmenlik<br />
Bakaný Brice Hortefeux,<br />
ülkelerine dönecek bütün göçmen<br />
ailelere 6 bin Euro teklif<br />
etti. Yeni kurulan Göçmenlik<br />
<strong>ve</strong> Ulusal Kimlik Bakanlýðý,<br />
ilk olarak göçmenleri<br />
Fransa’da uzaklaþtýrmak için<br />
çalýþmalara baþladý. Fransýz<br />
Göçmenlik <strong>ve</strong> Ulusal Kimlik Bakaný Brice<br />
Hortefeux, ilk ülkelerine gönüllü olarak dönmek<br />
isteyen Fransýz göçmenleri mali açýdan<br />
olarak destekleyeceklerini söyledi. Hortefeux,<br />
Fransa’yý terk etmek isteyen iki çocuklu bir<br />
aileye 6 bin Euro <strong>ve</strong>receklerini açýkladý.<br />
Fransa’da çoðunluðu<br />
Kuzey <strong>ve</strong> Sahra<br />
Afrika’sýndan olmak<br />
üzere 2 milyona<br />
yakýn göçmen yaþýyor.<br />
2005 yýlýnda bu<br />
göçmenlerin isyaný<br />
nedeniyle çok sayýda<br />
þiddet olayý yaþanmýþ,<br />
özellikle Paris banliyölerinde<br />
yüzlerce<br />
araç yakýlmýþtý.<br />
Nicholas<br />
Sarkozy’nin, Ýçiþleri<br />
Bakaný olduðu sýrada<br />
yaþanan bu olaylara sert tepki göstermiþ <strong>ve</strong><br />
isyan eden göçmenlere “çöplük” dediði için<br />
eleþtirilere maruz kalmýþtý. Sarkozy, seçim<br />
öncesi çalýþmalarýnda da “kontrollü göçmenlik”<br />
ilkesi üzerinde durmuþtu.<br />
Japonya güzeli Kainat Güzeli seçildi<br />
Meksika’nýn baþkenti Mexico’da<br />
yapýlan <strong>2007</strong> Kainat Güzeli yarýþmasýnda<br />
Japon güzeli Riyo Mori<br />
kainat güzeli seçildi. Dansöz olan <strong>ve</strong> bir gün<br />
uluslararasý bir dans okulu açmayý istediðini<br />
söyleyen 20 yaþýndaki Mori’nin kainat güzelinin<br />
ilan edileceði anlarda heyecanýný<br />
gizleyemediði gözlendi. Brezilya güzeli Natalia<br />
Guimaraes’in ikinci olduðu yarýþmada,<br />
üçüncülüðü Venezüella güzeli Ly Jonaitis,<br />
dördüncülüðü ise Kore güzeli Honey Lee<br />
kazandý.<br />
Yunanistan <strong>ve</strong> Kýbrýs<br />
Rum yönetiminde,<br />
’Bizden’ diye tabir<br />
edilen <strong>ve</strong> Türkiye’ye karþý<br />
Kýbrýs konusunda en sert<br />
eleþtirileri yönelten Avrupa<br />
Parlamentosu’nun eski millet<strong>ve</strong>killerinden<br />
Alman<br />
Mechtild Rothe, “Rumlarla<br />
birlikte çok yanlýþ yaptým.<br />
Papadopulos’a inanmýþtým.<br />
Þimdi Kýbrýs zaman zaman<br />
Avrupa’nýn baþaðrýsý” dedi.<br />
Rum Alithia gazetesinin manþetten <strong>ve</strong>rdiði habere göre,<br />
Rothe, “Kýbrýs’ýn iþgal altýnda olduðunu, Türkiye’nin adadan<br />
çekilmesi gerektiðini <strong>ve</strong> çözümün Ankara’nýn elinde olduðunu<br />
<strong>ve</strong> sorunun Denktaþ <strong>ve</strong> Türkiye’nin olumsuz tavrý nedeniyle<br />
engellendiðini AP millet<strong>ve</strong>killiðini yürüttüðüm 23 yýl boyunca<br />
savundum. Ama artýk öyle düþünmüyorum” diye konuþtu.<br />
Rothe þöyle devam etti: “Kýbrýs için, üyelik <strong>ve</strong> çözüm için 20<br />
yýldan fazla Tasos Papadopulos’la birlikte çalýþtým. Yoðun,<br />
sýký <strong>ve</strong> dostane bir iþbirliðimiz vardý. Cumhurbaþkaný<br />
seçildiðinde gazeteciler bana ’Çok katý, bir çözüm için çalýþabilir<br />
mi’ diye sordular. Verdiðim yanýt ’E<strong>ve</strong>t, çok akýllý.<br />
Ada’nýn yeniden birleþmesi için çalýþacak’ þeklindeydi. Þimdi<br />
ise kuþkuluyum. Kýbrýs’taki bölünmüþlüðün daha da derinleþmesinden<br />
endiþe ediyorum. Bugün iki toplum arasýnda,<br />
birkaç yýl öncesine göre daha az temas var. Kýbrýslý Türklerin<br />
izolasyonunu kaldýrmalýyýz. Avrupa’daki bizlerin; Avrupa<br />
hatýrýna Annan planýna ’e<strong>ve</strong>t’ diyen Kýbrýslý Türklerin büyük<br />
çoðunluðuna sýrtýmýzý dönmememiz <strong>ve</strong> yardým etmemiz<br />
önemlidir “ dedi.<br />
Ýspanya’da yerel seçimlerin<br />
galibi Halk Partisi<br />
Ýspanya’da yaklaþýk 35 milyon<br />
seçmenin kayýtlý olduðu<br />
13 özerk yönetim <strong>ve</strong> 8111<br />
belediyeyi ilgilendiren dünkü<br />
yerel seçimlerin galibi ana<br />
muhalefet Halk Partisi (PP)<br />
oldu. Katlýmýn bir önceki<br />
seçimlere oranla yüzde 4<br />
oranýnda düþerek yüzde<br />
63düzeyinde kaldýðý seçimlerin<br />
açýklanan resmi sonuçlarýna<br />
göre, Ýspanyagenelinde oylarýn yüzde 35,65’ini PP, yüzde<br />
34,93’ünü iktidardakiSosyalist Ýþçi Partisi (PSOE) alýrken, yüzde<br />
5,49’luk oranla komünist görüþlü Birleþik Sol (IU) üçüncü sýrada<br />
yer aldý. Madrid’deki özerk yönetim <strong>ve</strong> belediye baþkanlýðýný<br />
yüzde 55’e yakýn oy alarak elinden býrakmayan PP, burada “tarihi<br />
bir baþarý” elde etti. Madrid’deki parti genel merkezi binasýnda<br />
partililere seslenenPP’nin lideri Mariano Rajoy, “7 yýl aradan<br />
sonra yeniden Ýspanya’nýnbirinci partisi olduk” diyerek, “zafer”<br />
ilan etti. Bu arada, seçimlerin en çarpýcý sonuçlarýndan biri, Bask<br />
bölgesinde yasa dýþý Batasuna partisinin desteklediði Milliyetçi<br />
Bask Hareketi’nin (ANV) 30’a yakýn belediyeyi kazanmasý oldu.<br />
Þiddetin Adresi Yine Irak<br />
Irak’taki þiddet olaylarýnda 3’ü polis<br />
36 kiþi öldü. Saldýrýlarýn en þiddetlisi<br />
Baðdat’ta meydana geldi. Baðdat’ta<br />
Sinak sanayi bölgesinde bomba yüklü<br />
araçla düzenlenen intihar saldýrýsýnda<br />
en az 19 kiþi öldü, 46 kiþi yaralandý.<br />
Ramadi’deki bir pazar yerinde de<br />
bomba yüklü araçla düzenlenen<br />
saldýrýda 7 kiþi hayatýný kaybetti.<br />
Saldýrýda 3’ü polis, biri çocuk 12 kiþi<br />
de yaralandý. Baðdat’ta yola yerleþtirilen<br />
bombanýn patlamasý sonucu bir<br />
kiþi öldü, 9 kiþi de yaralandý. Kentte<br />
iki otobüste seyahat eden 15 Þii yolcuyu<br />
kaçýran Sünni direniþçiler, çýkan<br />
çatýþmada 3 polisi öldürdü. Baþkentin<br />
diðer kesimlerindeki saldýrýlarda ise 6<br />
kiþi öldü.<br />
Ukrayna’da Seçim Tarihi<br />
Belli Oldu<br />
Ukrayna’da Batý yanlýsý Devlet<br />
Baþkaný Viktor Yuþçenko ile Moskova<br />
yanlýsý Baþbakan Viktor Yanukoviç<br />
arasýnda aylardýr süren <strong>ve</strong> þiddet olaylarýna<br />
da yol açan siyasi mücadelenin<br />
sona erdirilmesi yönünde önemli bir<br />
adým atýldý. Ýki lider, 30 Eylül’de<br />
erken seçim yapýlmasý konusunda<br />
anlaþtý. Yuþçenko, Yanukoviç’in Nisan<br />
ayýndaki seçim zaferinin ardýndan,<br />
baþkanlýk yetkilerinin tehlikeye girdiði<br />
gerekçesiyle parlamentoyu feshetmiþti.<br />
O günden bu yana derinleþen siyasi<br />
kriz, Yuþçenko’nun Ýçiþleri<br />
Bakanlýðý’na ait 32 bin askeri doðrudan<br />
kendine baðlamasý kararý, Ýçiþleri<br />
Bakaný’nýn bu karara direnmesi <strong>ve</strong><br />
Dünya Turu<br />
Yuþçenko yanlýsý askerlerin baþkent<br />
Kiev’e hareketlenmesi üzerine doruk<br />
noktasýna ulaþmýþtý. Yuþçenko,<br />
Yanukoviç ile yaptýðý <strong>ve</strong> sabahýn erken<br />
saatlerine dek süren görüþmenin ardýndan,<br />
Ukrayna’daki siyasi krizin artýk<br />
sona erdiðini açýkladý. Baþbakan<br />
Yanukoviç ise “yaþananlardan ders<br />
aldýklarýný” söyledi. Ülkedeki siyasi<br />
gözlemcilere göre ise, erken seçim<br />
kararýna raðmen krize yol açan ana<br />
sorunlar hala ortada duruyor.
Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />
11 T ü r k i y e<br />
Siyasetin Zir<strong>ve</strong>si TOBB’da Buluþtu<br />
Seçim yaklaþýrken iktidar <strong>ve</strong> muhalefet Türkiye<br />
Odalar <strong>ve</strong> Borsalar Birliði Genel Kurulu’nda<br />
biraraya geldi. Baþbakan <strong>ve</strong> muhalefet liderlerinin<br />
konuþmalarý, cumhurbaþkaný seçim<br />
sürecinde yaþananlara odaklandý. Egemenliðin millete<br />
ait olduðunu vurgulayan Erdoðan þöyle konuþtu:<br />
“Egemenliði baþka yerde arayanlara 22<br />
Temmuz’da halkýmýz en güzel cevabý <strong>ve</strong>recektir.<br />
Hiç telaþa gerek yoktur. Bunu bazý kurum <strong>ve</strong> kuruluþlara<br />
tevdi edenlere de gerekli hesabý 22<br />
Temmuz’da sandýkta soracaktýr.” Erdoðan, istikrarýn<br />
olmadýðý bir ülkede geliþmenin yaþanmayacaðýný<br />
kaydederek, “Bu yola taþ koyanlar,millet iradesinin<br />
önüne de taþ koymuþtur”dedi. Cumhuriyet Halk<br />
Partisi Genel Baþkaný Deniz Baykal da; “Türkiye<br />
bugün bir siyasi gerilim içine girdiyse, bunun<br />
sorumlusu Cumhurbaþkaný seçim sürecini yönetemeyen<br />
Baþbakan’dýr” sözleriyle Erdoðan’a yanýt<br />
<strong>ve</strong>rdi. Baykal, “Boþ milli irade hamasetiyle aldýðýn<br />
yetkiyle eline palayý alacaksýn, devletin organlarýna,<br />
kurullarýna savaþ ilan edeceksin, sonra da aman<br />
istikrarý bozmayýn diye iþ adamlarýna yalvaracaksýn.<br />
Sen bozma istikrarý sen.” diye konuþtu. Doðru Yol<br />
Partisi Genel Baþkaný Mehmet Aðar ise,<br />
Baþbakan’ýn ifadelerini; “Tarihte ilk defa bir parti<br />
Cumhurbaþkaný seçimini dayatma haline<br />
dönüþtürmeye çalýþmýþtýr” sözleriyle yanýtladý.<br />
Aðar, “Türkiye’de iktidarý <strong>ve</strong> güçlü anlamda,<br />
siyasal anlamda belki deðil sayýsal anlamda güçlü<br />
olan iktidar makamlarýný maðduriyet haline çeviren<br />
bir siyasi iktidarý ilk defa görüyoruz. Ýnþallah bir<br />
daha da görmeyeceðiz.” diye konuþtu. Türkiye<br />
Odalar <strong>ve</strong> Borsalar Birliði Baþkaný Rifat<br />
Hisarcýklýoðlu da, siyasette bir zihniyet<br />
dönüþümüne ihtiyaç duyulduðunu, bu çerçe<strong>ve</strong>de<br />
Anayasa <strong>ve</strong> siyasi partiler yasasýnýn acilen deðiþtirilmesi<br />
gerektiðini kaydetti. “Vatandaþýn gerçek gündemi<br />
iþsizliktir” diyen Hisarcýklýoðlu, istihdam<br />
üzerindeki yüklerin kaldýrýlmasýný, iþ yaþamýnýn<br />
ihtiyaçlarýna uygun bir eðitim reformunun gerçekleþtirilmesini<br />
istedi. “<br />
Anafartalar Çarþýsý Yeniden Açýldý<br />
Anafartalar Çarþýsý, Salý günkü patlamanýn<br />
ardýndan yeniden açýldý. Ankara’nýn yanýsýra<br />
birçok kentten törene katýlan vatandaþlar<br />
esnafa destek <strong>ve</strong>rdi, terörü lanetledi. Patlamanýn<br />
hemen ertesinde olduðu gibi Anafartalar Çarþýsý<br />
yine Türk bayraklarý ile donatýldý. Yalnýz<br />
Ankaralýlar deðil, Ýstanbul <strong>ve</strong> Bursa gibi birçok<br />
kentten vatandaþ, ellerinde Türk bayraklarý ile<br />
Anafartalar Çarþýsý’na destek için Ulus’taydý.<br />
Törene, Devlet Bakanlarý Beþir Atalay <strong>ve</strong> Ali<br />
Babacan da katýldý. Atalay, “Biz esnafýmýza destek<br />
olarak <strong>ve</strong> terör odaklarýna bizim yýlmayacaðýmýzý,<br />
sonuna kadar mücadele edeceðimizi <strong>ve</strong> bunlarýn<br />
bizi zayýflatmayacaðýný göstermek için biraradayýz<br />
<strong>ve</strong> anafartalar çarþýsýný daha güçlü biçimde hizmete<br />
sokuyoruz...” dedi. Devlet Bakaný Beþir Atalay,<br />
Ankaralýlarýn alýþ<strong>ve</strong>riþ yaparak Çarþý esnafýna<br />
destek olmalarýný istedi.<br />
Sarkozy özel temsilcisini<br />
Ankara’ya gönderdi<br />
Fransa’da yayýmlanan Le Figaro<br />
gazetesi, Cumhurbaþkaný Nicolas<br />
Sarkzoy’nin, AB’nin haziran ayýnda<br />
Türkiye ile üç fasýlda daha müzakerelere<br />
baþlamasýný <strong>ve</strong>to etmeyeceðini<br />
yazdý. Gazete, Sarkozy’nin özel temsilcisi,<br />
eski ABD Büyükelçisi Jean David<br />
Levitte’i, Türkiye ile iliþkilerde yeni bir<br />
yol bulmak amacýyla iki gün önce<br />
Ankara’ya gönderdiðini bildirdi. Le<br />
Figaro, Sarkozy’nin, “Türk-Fransýz iliþkilerinin<br />
bozulmasýný önlemek <strong>ve</strong> AB’nin ikiye bölünmesini<br />
engellemek amacýyla özel temsilcinini<br />
Türkiye’ye gönderdiði” yorumunu yaptý.<br />
Fransa’nýn, 26 Haziranda Türkiye ile müzakerelerin<br />
üç fasýlda daha baþlamasýný <strong>ve</strong>to etmeyeceðini<br />
yazan gazete, þimdilik Türkiye konusunda<br />
kriz istemeyen Sarkozy’nin, öncelikle AB<br />
anayasasý ile ilgili krizi aþmak istediðini bildirdi.<br />
Gazete, AB anayasasý ile yeni baþlayacak<br />
görüþmelerle, Türkiye konusunu birbirine karýþtýrmamak<br />
için Sarkozy’nin þimdilik böyle bir yol<br />
izlemeyi tercih ettiðini belirtti. Türkiye’de yapýlacak<br />
seçimleri <strong>ve</strong> Türkiye’nin iç politikasýný<br />
engellememek için de Sarkozy’nin, þimdilik<br />
müzakerelerin durdurulmasýna yanaþmayacaðýný<br />
yazan gazete, bununla birlikte, Fransa cumhurbaþkanýnýn,<br />
tam üyelik yerine Türkiye’yi Akdeniz<br />
ülkeleri içinde kurulacak birlikte görmek istediði<br />
<strong>ve</strong> bu konudaki fikrini deðiþtirmediði yorumunda<br />
bulundu. Bu arada Dýþiþleri Bakanlýðý yetkilileri,<br />
Fransa’nýn özel temsilcisinin Ankara’ya gelerek<br />
temaslarda bulunduðunu doðruladý.<br />
Daðýlmýþ pazar<br />
yerleri gibi...<br />
Gülemiyorsun ya, gülmek/ Bir halk gülüyorsa<br />
gülmektir. Ne kadar benziyoruz Türkiye’ye<br />
Ahmet Abi...” diyen Edip Canse<strong>ve</strong>r’i 21.<br />
ölüm yýldönümünde andýk dün...<br />
“Mendilimde Kan Sesleri” ile... gülemediðimiz bu<br />
günlerde... Üstadýn dediði gibi “Daðýlmýþ pazar yerlerine<br />
benziyor þimdi memleket... gelmiyor içimizden<br />
hüzünlenmek bile...”<br />
Anafartalar’ý bilirim.<br />
Çocukluðumun Ankara’sýnda Ulus heykelinin çevresiydi<br />
alýþ<strong>ve</strong>riþ merkezi...<br />
Oralardan giyindim; o duraklarda çok otobüs<br />
bekledim. Anafartalar Çarþýsý’ný saðýnýza alýp kaleye<br />
doðru yürürseniz, soldan inen yol sizi Ýsmet Paþa’ya,<br />
Altýndað’ýn yoksul gecekondularýna götürür.<br />
Rahmetli anneannemin gecekondusu oradaydý. O<br />
gecekondularý se<strong>ve</strong>rim. Tanýrým insanlarýný, kâh<br />
yamalý ceketlerinden, kâh pençeli pabuçlarýndan,<br />
ama çokça yýlgýn, dalgýn bakýþlarýndan... Çarþý<br />
önünde sigara satýp çocuk büyüten 32 yaþýndaki<br />
Serdar, Balalýymýþ. Hemþerim sayýlýr.<br />
Çarþýya, iki gün sonraki düðünü için damatlýk<br />
almaya giden Muzaffer’le de tanýþ gibiyim.<br />
Alçak bir saldýrýda aileden birilerini kaybetmiþ<br />
kadar kederliyim. Zor bundan sonrasýný yazmak; o<br />
yüzden bir hafta bekledim. Oralarý, oranýn insanlarýný<br />
bildiðimden, o masum canlara kýyan Gü<strong>ve</strong>n’e<br />
de aþinayým. Gü<strong>ve</strong>n’in ailesi Zara’dan kalkýp ekmek<br />
uðruna, Ýstanbul’un Altýndað’larýna göçmüþ. 4<br />
çocuk, tek maaþ... Anneleri 1991’de ölmüþ.<br />
92’de, babalarý ilaçla intihar etmiþ. Aðabey yanýna<br />
sýðýnmýþ Gü<strong>ve</strong>n...2001’de bu kez aðabeyleri iple<br />
asmýþ kendisini...2002’de amcalarý Laleli’de bir<br />
otelden atlayýp ölmüþ.<br />
Gü<strong>ve</strong>n evi terk ederken “Ben yokum artýk” diye not<br />
býrakmýþ.<br />
Sonra, Rakel Dink’in tarifiyle “bir bebekten bir katil<br />
yaratan karanlýk” devreye girmiþ.<br />
Gü<strong>ve</strong>n’in kumaþýndan bir cani dikmiþ. Þimdi<br />
yeni Gü<strong>ve</strong>n’lerin haberleri geliyor her bir<br />
yandan...Yeni intihar komandolarý, amacýný bile açýklamadýklarý<br />
eylemlerde, meçhul idealler uðruna,<br />
“beyhude” bedenlerini “berhava” etmek için sýra<br />
bekliyorlar.<br />
Biz ise Anafartalar’a bayrak asýyoruz, terörü lanetleyen<br />
nutuklar atýyoruz, sýnýr ötesi operasyonlar<br />
planlýyoruz, demokratikleþme uðruna polisten<br />
aldýðýmýz yetkileri ona iade ediyoruz; Gü<strong>ve</strong>n gibileri<br />
gördükleri yerde vurabilsinler diye...”Þahin devlet”<br />
politikasýna geri dönüyoruz.<br />
Bütün bunlar bana, çocuk terbiyesinden sadece<br />
dayaðý anlayan bir babayý anýmsatýyor.<br />
Bu yöntemin Madrid’de, Belfast’ta bombalý sabotajlarý,<br />
Tel Aviv’de, Baðdat’ta intihar saldýrýlarýný<br />
önleyemediðini biliyoruz. Ölümü göze almýþ bir<br />
insana karþý yapýlabilecek bir þey yok; ancak ona<br />
ölümü göze aldýran karanlýkla savaþabiliriz.Eli<br />
titremeden bunca masumun canýna kýyabilen bir<br />
caniyi yetiþtiren o karanlýðý sorgulayabiliriz. O<br />
karanlýkta vicdanýmýzý yitirdik biz kardeþler; o vicdaný<br />
nasýl yeniden yerine koyabileceðimizi düþünmeliyiz.Aklý<br />
sadece þiddete eren, çözümü ancak<br />
silahta gören bir anlayýþý reddetmeden, canlý bombalar<br />
üreten sefalet <strong>ve</strong> cehalet iklimini yenmeden, bu<br />
kaný durduramayacaðýmýzý görmeliyiz.<br />
Canse<strong>ve</strong>r’in anýsýna, onun sorusuyla noktalayalým<br />
yine:<br />
“Bir mendil niye kanar<br />
Diþ deðil, týrnak deðil, bir mendil niye kanar/<br />
Mendilimde kan sesleri...”<br />
(Can Dündar’ýn Milliyet’ten alýnan yazýsýdýr)
Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />
K ü l t ü r 12<br />
Gelenek <strong>ve</strong> Göreneklerimiz Tefrika (4)<br />
Bahar Törenleri <strong>ve</strong> Geleneklerinden “Daltulum” (2)<br />
Cemre kor anlamýna gelen Arapça<br />
bir kelimedir. Birinci cemre 20<br />
Þubata havaya, ikinci cemre 27<br />
Þubata suya <strong>ve</strong> üçüncü cemre 5 Marta<br />
yere düþer. Cemrelerin düþmesi<br />
halkýmýz tarafýndan kýþýn soðuk günlerini<br />
arkada býraktýðýmýz anlamýna<br />
gelmektedir <strong>ve</strong> cemreler insanýmýza<br />
girdiðimiz yýlýn ilk umudunu oluþturur.<br />
Yani cemreler düþtükten sonra<br />
bütün doða <strong>ve</strong> canlýlar þenlenir.<br />
Havalar ýsýnmaða, göçmen kuþlarý<br />
dönmeye, çayýrlar, ovalar yeþermeye,<br />
dað tepelerindeki karlar erimeðe,<br />
kardelen çiçekleri boy <strong>ve</strong>rmeðe baþlar.<br />
Cemrelerin düþmesiyle, Prizren<br />
evlerinde temizleme iþleri baþlar.<br />
Ýnsanlar neþeli görünür, çiftçi ise tarlasýnda<br />
çalýþmasý için hazýrlýklarýna<br />
baþlar. Birinci cemrenin düþmesiyle<br />
ilgili Prizren halkýnda ”Yüz on tarlaya<br />
kon” diye bir deyim vardýr.<br />
Cemrelerden sonra, Prizren<br />
halký Daltulum gününü de bir bahar<br />
bayramý olarak kabul edip kutlamaktadýr.<br />
Daltulum günü 14 Mart’a rastlar.<br />
Bundan önce ise Mart ayýnýn 11-<br />
inde Kocakarý Soðuðu baþlar <strong>ve</strong> bir<br />
hafta süren bu günlerde halk bahar<br />
havasý içinde yaþar. Kocakarý Soðuðu<br />
günleri geçtikten sonra, halkýn büyük<br />
istekle <strong>ve</strong> sevgiyle beklediði Nevruz<br />
bahar bayramý gelir. Mart aynýn 22<br />
gününde Nevruz, Prizren halkýnda<br />
yerini almýþ en önemli bahar bayramlarýndan<br />
biri sayýlmaktadýr.<br />
Prizren halkýnda Bahar<br />
Bayramlarýnýn kutlanmasý devamlý<br />
olarak yýllarca sürüp gitmiþtir. Halk bu<br />
günlere büyük önem <strong>ve</strong>rdiði için özel<br />
hazýrlýklarý yapar, kýr gezintilerine <strong>ve</strong><br />
belli mesire yerlerine gider <strong>ve</strong> bu günleri<br />
topluca kutlarlar. Gençlerden fazla<br />
yaþlýlar da Bahar Bayramlarýna<br />
sevinirler. Bahar bayramlarýn kutlama<br />
geleneði <strong>ve</strong> adetleri bizlere ta eski<br />
çaðlardan beri Ecdadýmýz tarafýndan<br />
bütün yaþam tarzýmýzla, örf, adet,<br />
gelenek, görenek, dil, din, folklor,<br />
masal, ninni, türkü, inançlarýmýzla<br />
buralara taþýnarak bu günlere kadar<br />
ulaþabilmiþtir.<br />
Prizren halký bahar bayramlarýnýn<br />
ilkini her yýl Dal-tulum denilen<br />
günde <strong>ve</strong> mesire yerinde 14 Marta<br />
yani 22 Marta kutlanan Nevruz<br />
Bayramýndan bir hafta önce kutlar.<br />
Uzun yýllar öncesine Daltulum<br />
bahar bayramýn nasýl kutlandýðýný <strong>ve</strong> o<br />
günde nelerin yapýldýðýný öðrenmek<br />
için biz 13. Mart gününde Kurila semtini<br />
ziyaret ettik orada bazý yaþlý semt<br />
sakinleriyle DALTULUM bahar<br />
bayramýyla ilgili bildiklerini öðrenmeye<br />
çalýþtýk.<br />
Adnan Nurko: Daltulum kutlamalarý<br />
<strong>ve</strong> orada yapýlan inançlar <strong>ve</strong><br />
adaklarýn dinle bir alakasýnýn<br />
olmadýðýný hem söylemem gerekir.<br />
Daltulum kutlamalarý bir gelenek <strong>ve</strong><br />
adettir <strong>ve</strong> bu adedi Prizren halký yýllardýr<br />
kendine has özelikleriyle <strong>ve</strong><br />
þartlarla kutlamaktadýr. Daltulum<br />
denilen yerde Prizren halký bundan<br />
25-30 yýl öncesine çýkardý <strong>ve</strong> orada bir<br />
günlüðüne kadar erzak alarak bu günü<br />
çeþitli oyun, þarký <strong>ve</strong> diðer eðlencelerle<br />
geçirirdi. Alýnan erzaklarda mutlaka<br />
ekmek, sarýmsak <strong>ve</strong> kaynýnmýþ yumurta<br />
bulunmaktadýr.<br />
Burada yapýlan<br />
adetlerden biri<br />
çocuklarýn yere<br />
yatmasý tesliça<br />
denilen keser ile<br />
yerler çapalanýp<br />
insan þeklinin<br />
yapýlmasýdýr <strong>ve</strong> o<br />
kesilen çimenlerin<br />
yerine sarýmsaðýn<br />
atýlmasýdýr. Ben de<br />
bir kurilalý<br />
olduðumdan dolayý<br />
buraya çocukken<br />
annemle birlikte<br />
geliyordum <strong>ve</strong> burada bütün gün<br />
kalarak diðer çocuklarla eðlenirdim.<br />
Uzun yýllardýr artýk dal tuluma kalabalýk<br />
bir þekilde çýkýlmamaktadýr.<br />
Ayþe Bütüç: Ben Hoça mahalleliyim,<br />
fakat Kurilaya evlendiðimde<br />
genç gelin olarak ben de kaynanamla<br />
<strong>ve</strong> diðer ev çocuklarýyla birlikte her<br />
yýl 14 Marta Daltuluma çýkardýk <strong>ve</strong><br />
orada bütün gün kalýrdýk. Daltuluma<br />
çýkanlar yanlarýna Allah’ ne <strong>ve</strong>rdiyse<br />
içecek <strong>ve</strong> erzak alýp orada kaldýklarý<br />
bütün gün içinde onlarý yer içerlerdi<br />
<strong>ve</strong> eðlenirlerdi. Çocuklara oyuncaklar<br />
satýn alýnýrdý <strong>ve</strong> çocuklar bildikleri<br />
bütün oyunlarý oynarlardý. Çalgýlar<br />
eþliðinde burada bulunanlar Prizren<br />
oyunlarýný da oynanýrdý. Kadýnlar<br />
burada çocuklarýna kýz beðenirlerdi.<br />
Evden alýnan yumurtalar burada<br />
tokuþturulurdu <strong>ve</strong> ondan sonra yenilirdi.<br />
Çocuklar yere yatýrýlýp keser ile<br />
izleri çizilirdi <strong>ve</strong> o yerlere sarýmsak<br />
atýlýrdý. Daltulumda çýkan insanlar<br />
baharýn geldiðini kutlardý. Bizim<br />
zamanýmýzda büyük kýþlar olurdu <strong>ve</strong><br />
bir metreye kadar kar yaðardý, çoðu<br />
aileler sadece tarýmcýlýkla uðraþtýklarý<br />
için bütün kýþ evde kapanýp baharýn<br />
gelmesini beklerdi. Baharýn gelmesi o<br />
dönemlerde Prizren halkýnda bir<br />
bayram olarak kutlanýrdý, çünkü<br />
havalar ýsýnýp insanlar kýrlarda- tarlalarda<br />
ekmek parasý kazanmak için<br />
çalýþmaya baþlamalarýndan dolayý<br />
buna sevinip daltulum gününü baharýn<br />
ilk bayramý olarak kutlardý. Benim þu<br />
anda 73 yaþým vardýr <strong>ve</strong> ben gün<br />
bugün hala çocuk, gelin <strong>ve</strong> torunlarýmý<br />
alýp biraz da olsa her yýl bu bayýra<br />
çýkýp eski adetlerimizi yapmaya özen<br />
göstermekteyim.<br />
Dal tulum Osmanlýca bir<br />
anlam taþýmaktadýr. Dal genel anlamý<br />
dýþýnda, arka <strong>ve</strong>ya sýrt anlamý <strong>ve</strong><br />
çýplak ya da yalýn anlamýný da taþýmaktadýr.<br />
Dal <strong>ve</strong>rmek dayanmak<br />
demektir Dolayýsýyla dal-tulumun<br />
anlamý da <strong>Prizrenliler</strong>in bildiði sýrtla<br />
deðil tulumla yere dayanmak anlamýný<br />
taþýmaktadýr. Prizren halkýnda daltulumla<br />
ilgili çok güzel bir mani vardýr<br />
Belirdi mi Daltulum günü<br />
Baþlar açmaya Prizren’in sümbülü<br />
Havanýn ýsýnmasýný muþtular<br />
Göçmen kuþlarýn leyleði bülbülü<br />
(A.Ýðciler)<br />
Daltulum Prizren’in Maraþ<br />
semti <strong>ve</strong> Aciza Baba Türbesi karþýsýnda<br />
uzanan bir bayýrdýr. Buradan bütün<br />
Prizren <strong>ve</strong> Kurila semti görülmektedir.<br />
Önceleri bu bayýr yanýndan Kasým<br />
baba Deresi geçmekteydi. Daltulum<br />
Kurila Mahallesinin çok deðerli bir<br />
öðesini oluþturur, çünkü havalar ýsýnmaya<br />
baþlayýnca kurula sakinleri<br />
oraya çýkmaya baþlarlar <strong>ve</strong> buradan<br />
Prizreni <strong>ve</strong> semtlerini en iyi bir þekilde<br />
seyrederler<br />
Bir bahar bayramý olarak kutlanan<br />
Daltuluma çok eskilerden çok<br />
sayýda insan gelirdi Çocuklar için<br />
çeþitli oyuncaklarýn, yiyeceklerin satýlmasý<br />
ayrý bir zevki <strong>ve</strong>rirdi. Herkes<br />
baharýn geliþine sevindiði için daha<br />
neþeli<br />
görünürdü,<br />
içtenli<br />
Prizren<br />
þarký<br />
türkülerini<br />
söyledi.<br />
Adak için<br />
gelenlerin<br />
sayýsý çok<br />
olurdu. RAÝF VIRMÝÇA<br />
Hele oðluna kýz seçmek isteyen<br />
anneleri ayrý bir telaþ alýrdý. Çünkü<br />
Daltulumda kýz beðenilir <strong>ve</strong> ona göre<br />
karar <strong>ve</strong>rilirdi. Kýzlar iyice süslenmiþ,<br />
Daltulumda adeta defile yaparlardý.<br />
Hovarda genç erkekler de onlardan<br />
uzak kalmaz, kýzlara beyitler atar,<br />
etraflarýnda dolanýrlardý.<br />
Daltuluma gidenler, tam bir<br />
bahar sevincini hisseder, baþka türlü<br />
soluk alýrdý. Aðýr kýþ günlerinden kurtulan<br />
insanlar, Daltuluma gitmek için<br />
önceden hazýrlanýrlardý. Genç kýz <strong>ve</strong><br />
erkekler ise bu hazýrlýklarýný birkaç<br />
gün önce tamamlardý.<br />
Daltulumda geleneksel adaklar<br />
da yapýlýrdý. Adaðý yerine gelmesi<br />
için oraya giden ana babalarýn çoðu,<br />
yanlarýna bir keser <strong>ve</strong> bol miktarda<br />
sarýmsak alýrdý. Adaðý gerçekleþmesini<br />
isteyen kiþi, yere sýrt üstü yatýr, el <strong>ve</strong><br />
ayaklarýný açardý. Onun annesi ya da<br />
babasý, vücut kenarlarýyla keserle<br />
çimenleri çapalar, kesilen yerlere birer<br />
diþ sarýmsak eker <strong>ve</strong> genelde þu<br />
maniyi okurlardý.<br />
Sarýmsak sarýmsak sal da git<br />
Varsa kýzýmýn(oðlumun)<br />
hastalýðýný al da git<br />
Sarýmsak sarýmsak sal da gel<br />
Yoksa kýzýmýn(oðlumun)<br />
saðlýðýný <strong>ve</strong>r da gel (A.Ýðciler)<br />
Daltulum’a gidenler, yanlarýna<br />
evlerde kaynatýlmýþ yumurtalarý da<br />
alýrlardý. Yemek zamaný gelince, ilkin<br />
yumurtalar bahis koymak üzere tokuþturulurdu.<br />
Kýrýlmayan kaynatýlmýþ<br />
yumurtalar ise Daltulum’un daha yüksek<br />
yerinden aþaðýlara koyu<strong>ve</strong>rirdi <strong>ve</strong><br />
bu adet te Daltulum’un en önemli<br />
geleneksel edinimlerinden biri sayýlmaktaydý.<br />
Daltuluma insanlar çoðunlukla<br />
ailece giderdi. Her aile kendine<br />
göre birer gölgeli yer seçerek orda<br />
otururdu <strong>ve</strong> eðlence yapardý. Öbek<br />
öbek oturmuþ insanlar birbirine<br />
Daltulum bahar bayramýný kutlar,<br />
dargýnlar barýþýr <strong>ve</strong> topluca þarký türkü<br />
söylenirdi oyunlar oynanýrdý. Âþýklarýn<br />
oturduklarý yerler ise, seyirci <strong>ve</strong><br />
dinleyiciler tarafýndan sarýlarak söylenilen<br />
türküler ilgiyle dinlenirdi <strong>ve</strong><br />
bütün türkü <strong>ve</strong> þarkýlara eþlik edilirdi.<br />
Daltulumdaki bahar þenlikleri<br />
akþama kadar sürerdi <strong>ve</strong> akþam<br />
baþlayýnca herkes evine giderdi.<br />
Daltulumda asýrlar boyunca yaþanýlan<br />
bahar þenlikleri artýk unuturlarda<br />
kaldý. Buraya bugün çok sayýda insanlar<br />
gitmiyor. Eski kalabalýktan,<br />
eðlence <strong>ve</strong> zevklerden hiçbir iz<br />
kalmamýþtýr. Sadece tek tük kiþiler<br />
<strong>ve</strong>ya aileler gelmektedir.<br />
(Sürecek)<br />
www.yenidonem.org
13<br />
Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />
K ü l t ü r<br />
ÝZLENÝMLER<br />
ÝSKENDER MUZBEG<br />
Þairlerimizin Mevlana’lý<br />
Þiirleri — Fahri Mermer<br />
UNESCO’nun <strong>2007</strong> yýlýný Dünya’da<br />
Mevlana Hoþgörü Yýlý olarak kutlama<br />
kararý Mevlana’nýn, dolayýsýyla<br />
Türk kültürünün dünyada tanýtýlmasý<br />
için önemli bir fýrsattýr.<br />
Hoþgörüye muhtaç dünyamýzda<br />
Mevlana hoþgörüsünün - Mevlana<br />
felsefesinden yayýlan huzur <strong>ve</strong>rici<br />
aydýnlýðýn paslanmýþ kalplere, hýrslý<br />
beyinlere yeni, 21. yüzyýla özgü bir<br />
biçimde hitap etmesinin çok yönlü<br />
yararlarý olacaktýr.<br />
<strong>Kosova</strong> Türk aydýnlarý, dernekleri<br />
<strong>ve</strong> kuruluþlarý olarak bu Mevlana<br />
Hoþgörü Yýlý’nda etkinliklerimizi<br />
Mevlana’nýn kendi aramýzda olduðu<br />
gibi, iç içe yaþadýðýmýz diðer<br />
toplumlar arasýnda da tanýtýlmasý<br />
alanýnda çalýþmalýyýz.<br />
2001 yýlý mayýs ayýnda bu hayata<br />
gözerini yuman gazeteci <strong>ve</strong> þair<br />
Fahri Mermer’in bende Mevlana’ya<br />
sunulmuþ <strong>ve</strong> þairimizin kendi eliyle<br />
(el yazýsýyla) yazýlmýþ bir þiiri<br />
vardýr.<br />
Fahri Mermer’in bu þiirini aþaðýda<br />
sizlerle paylaþmak istiyorum.<br />
Bundan önce burada bir parantez<br />
açarak biraz Fahri Mermer’den söz<br />
etmek istiyorum:<br />
<strong>Kosova</strong> Türklerinin ender aydýnlarýndan<br />
biri sayýlan Fahri<br />
Mermer’in ölümünden bir <strong>ve</strong>ya iki<br />
ay önce “Türkçem” yayýnlarýnda<br />
çýkan “Üç Ýnci” þiir kitabýna<br />
yazdýðým bir deðerlendirme yazýmda<br />
bu þairimizin þiirlerinde zengin<br />
kültürümüzün yansýmalarýnýn bulunduðu,<br />
iþlenen konular çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />
yer yer yabancýlaþmanýn þiir tablolarýnýn<br />
var olduðu, özlü, güçlü, usa<br />
dayanan dizelerin arý Türkçe’yle,<br />
deyimlerimizle <strong>ve</strong> diðer ulusal<br />
deðerlerimizle süslendiðini dile<br />
getirmiþtim.<br />
2001 yýlý þubat ayýnda birkaç<br />
arkadaþýmla birlikte Fahri Mermer’i<br />
evinde ziyaret etmiþtim. Hasta<br />
olduðunu biliyordu, bunun yaný sýra,<br />
aydýnlýk kiþiliði sayesinde, kendi<br />
hayat görgüsünü, kültür birikimini<br />
<strong>ve</strong> dil zenginliðini dizelere yansýtarak<br />
yeni bir þiir kitabý hazýrlamakta<br />
kararlý olduðunu bize anlatýyordu.<br />
...Ve Fahri Mermer “Üç Ýnci”nin<br />
yayýnlanmasýnýn ardýndan bu hayata<br />
gözlerini yumdu.<br />
Fahri Mermer her yýl ölüm<br />
yýldönümünde Prizren’de törenle<br />
anýlmaktadýr. Ben bu yýl Prizren’de<br />
düzenlenen Fahri Mermer’i ölüm<br />
yýldönümünde anma toplantýsýna<br />
katýlamadým çünkü Prizren’in dýþýndaydým.<br />
Fahri Mermer’in ölüm<br />
yýldönümünde ben Ýzmit’te Kocaeli<br />
Üni<strong>ve</strong>rsitesi Yurtdýþýnda Yaþayan<br />
Türklerin Sorunlarýný Araþtýrma <strong>ve</strong><br />
Uygulama Merkezi’nce düzenlenen<br />
bir konferansa katýlmak üzere<br />
Ýzmit’teydim.<br />
Bu konferansýn Fahri Mermer’le ne<br />
ilgisi mi vardýr<br />
Anlatayým: Bu konferans etkinlikleri<br />
çerçe<strong>ve</strong>sinde Kocaeli Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nde<br />
22 Mayýs <strong>2007</strong>’de düzenlenen<br />
Þiir Buluþmasý’nda Fahri<br />
Mermer de, kýsa bir törenle 6. ölüm<br />
yýldönümünde anýldý: Bu þiir buluþmasýnda<br />
þiirlerini okuyan Fahri<br />
Kaya, Avni Engüllü, Zeynel Beksaç,<br />
Ýskender Muzbeg, Leyla Þerif, Filiz<br />
Nezir gibi <strong>Kosova</strong>lý <strong>ve</strong> Makedonyalý<br />
þairler yaný sýra Fahri Mermer de<br />
kendi þiiriyle temsil edildi — bu þiir<br />
buluþmasýnda Fahri Mermer’in hayatýndan<br />
kýsa bilgiler <strong>ve</strong> þiirinden<br />
örnekler þiir se<strong>ve</strong>rlere sunuldu.<br />
Fahri Mermer’i ölümünün altýncý<br />
yýlýnda hürmetle anýyor, onun<br />
“Gel” baþlýklý þiirini sizinle paylaþmak<br />
istiyorum.<br />
Fahri Mermer<br />
GEL<br />
Ýnat etme gel<br />
Yüzünde iyilik izi<br />
Gözünde güzellik gülü<br />
Solmadan gel.<br />
Sonra doðarsa güneþ<br />
Önce eserse yel<br />
Zaman geç olur<br />
Sen geç kalma gel.<br />
Aldýrma gel<br />
Onu bunu dinleme<br />
Uzat elini bekleme<br />
Bir an önce gel.<br />
Ýnat etme gel<br />
Yüzünde iyilik izi<br />
Gözünde güzellik gülü<br />
Solmadan gel.<br />
Prizren, 18.02.1985, saat 00,04<br />
Büyüklerimiz<br />
Mehmet Âkif’te “Medeniyet” (10)<br />
Osmanlý’nýn en buhranlý yýllarýnda<br />
yetiþmiþ, çekilen sýkýntýlarý yakýndan<br />
görmüþ <strong>ve</strong> bizzat yaþamýþ, yaþanan<br />
hadiseleri de tahlil ederek kurtuluþ<br />
reçeteleri sunmuþ olan M. Akif<br />
Ersoy, “medeniyet” hususunda son<br />
derece tutarlý, akýlcý <strong>ve</strong> tarihi gerçeklerle<br />
örtüþen þuurlu bir çizgide durmuþtur.<br />
Genel bir bakýþla, M. Akif’in<br />
ilerleme, yükselme olarak gördüðü<br />
medeniyeti yücelttiði, ona sahip çýktýðý<br />
<strong>ve</strong> onun elde edilmesi gerektiði<br />
söylenebilir. Bu da ilim, fen, sanayi<br />
gibi unsurlarla mümkündür. Batý bu<br />
unsurlara sahiptir. Bunlar Avrupa’da<br />
da olsa alýnmalýdýr. Ancak, Akif’in<br />
karþý çýktýðý medeniyet, Batý<br />
medeniyetinin ikinci yüzünü oluþturan,<br />
parçalayýcý, zalim, vahþî, hak<br />
tanýmaz taraflarýdýr. M. Akif’in<br />
medeniyet düþmaný olduðu zannýný<br />
<strong>ve</strong>rdiren de Akif’in Batý’nýn bu<br />
yüzünü ortaya koyduðu þiirleridir.<br />
Sonuçta Ýstiklâl Marþý þairimiz, her<br />
yönüyle ilerleme, yükselme, geliþme<br />
taraftarý olan, insan haklarýna, uluslar<br />
arasý hukuka saygýlý, kuv<strong>ve</strong>t yerine<br />
hakký üstün tutan, insanlýða <strong>ve</strong> insânî<br />
deðerlere önem <strong>ve</strong>ren fâzýl<br />
medeniyetin taraftarýdýr <strong>ve</strong> o<br />
medeniyetin aþýðýdýr.<br />
_____________________________<br />
Kaynaklar:<br />
Ali Nazima, (1<strong>31</strong>8): Mükemmel<br />
Osmanlý Lügatý, Dersaadet.<br />
Caným, Rýdvan-Çalýk, Etem (1995):<br />
Mehmet Akif <strong>ve</strong> Ýstiklâl Marþý, Yedi<br />
Ýklim Yay., Ýstanbul.<br />
De<strong>ve</strong>llioðlu Ferit, (1993):<br />
Osmanlýca-Türkçe Ansiklopedik<br />
Lügat, Aydýn Kitabevi Yayýnlarý,<br />
Ankara.<br />
Düzdað, M. Ertuðrul (1998): Mehmet<br />
Akif Ersoy, Kültür Bakanlýðý Yay.,<br />
Ankara.<br />
Ersoy, Mehmet Akif, (1990): Safahat<br />
(Edisyon kritik), haz: M Ertuðrul<br />
Düzdað, Kültür Bak. Yay., Ankara.<br />
Ersoy, Mehmet Akif (1327):<br />
Edebiyat Bahisleri, Sýrat- ý<br />
Müstakim, c. 6, no: 147.<br />
Ersoy, Mehmet Akif, (1336):<br />
Nasrullah Kürsüsünden, Sebilü’r-<br />
Reþad, c. 18, no: 464.<br />
Gökalp, Z. (1992): Türkleþmek,<br />
Ýslamlaþmak, Muasýrlaþmak,<br />
Toker Yay., Ýstanbul.<br />
Gökalp, Z.(1994): Türkçülüðün<br />
Esaslarý, Ýnkýlap Kitabevi, Ýstanbul.<br />
Muallim Naci, (1995): Lügat-ý<br />
Naci, Çaðrý Yay., Ýstanbul.<br />
Risale-i Nur Enstitüsü, (2001):<br />
Osmanlýca-Türkçe Lügat, Yeni<br />
Asya Neþriyat, Ýstanbul.<br />
Özön, Mustafa Nihat, (1997):<br />
Osmanlýca-Türkçe Sözlük,<br />
Ýnkýlap Kitabevi, Ýstanbul.<br />
Said Halim Paþa, (1993):<br />
Buhranlarýmýz <strong>ve</strong> Son Eserleri, haz.<br />
M. Ertuðrul Düzdað, Ýz Yay., Ýstanbul.<br />
Nursi, Bediüzzaman Said, (2001):<br />
Mektubat, Yeni Asya Neþriyat, Ýstanbul.<br />
Nursi, Bediüzzaman Said, (1993):<br />
Hutbe-i Þamiye, Yeni Asya Neþriyat,<br />
Ýstanbul.<br />
Þemseddin, Sami (1989): Kâmûs-i<br />
Türkî, Çaðrý Yayýnlarý, Ýstanbul.<br />
Þengüler, Ý. H. (1990): Açýklamalý<br />
Mehmed Akif Külliyatý, C: 5-6,<br />
Hikmet Neþriyat, Ýstanbul.<br />
Timurtaþ, F. Kadri (1987): Mehmet<br />
Akif <strong>ve</strong> Cemiyetimiz, Kültür<br />
Bakanlýðý Yay., Ankara.<br />
Türk Dili Kurumu, (1988): Türkçe<br />
Sözlük, Türk Tarih Kurumu<br />
Basýmevi, Ankara.<br />
(SON)
Tiyatro Günlüðü (2)<br />
Tiyatro Yapmanýn Koþullarý<br />
“Tiyatroyu dört duvar arasý perdelerle kýsýtlamak doðru deðildir, tiyatro<br />
her yerde yapýlýr” diyordu Nafis Gürcüali, ama gel gör ki her yer tiyatro<br />
yapmaya izin <strong>ve</strong>rmiyordu. Yani tiyatro her yerde <strong>ve</strong> her koþulda yapýlabiliyordu<br />
ama her yer <strong>ve</strong> her koþul tiyatronun yapýlmasýna izin <strong>ve</strong>rmiyordu.<br />
Bugüne gelen, azimle direnen bir tiyatrocu neslin üründür.<br />
Deneyimli tiyatrocularýmýzdan<br />
Hayrullah Þkurtak ile konuþuyoruz;<br />
diyor ki: “Tiyatro yapmaya<br />
imkan tanýnýyor tabi ama<br />
bizim kültür evinde sadece biz<br />
deðiliz; yani sadece<br />
Türk tiyatrosu<br />
çalýþmýyor. Kültür Evi<br />
çerçe<strong>ve</strong>sinde Arnavut<br />
tiyatrosu <strong>ve</strong> Rom tiyatrosu<br />
da var. Ayrýca<br />
Kültür Evi sadece tiyatro<br />
için kullanýlan bir<br />
mekan deðil.<br />
Konserler de <strong>ve</strong>riliyor,<br />
baþka amaçlar için de<br />
kullanýlýyor.”<br />
Ne demek istiyordu<br />
Hayrullah Þkurtak:<br />
Kýsýtlý þartlara <strong>ve</strong><br />
mekana sýkýþtýrýlmýþtý<br />
tiyatro <strong>ve</strong> bu þartlarda<br />
bir þeyler yapýlmaya<br />
çalýþýlýyordu.<br />
Sahnelenen bir oyunun<br />
arkasýnda bir dizi emek<br />
<strong>ve</strong> azim vardý ama bir<br />
dizi engel de eksik olmuyordu.<br />
Hayrullah þöyle özetleyip somutlaþtýrýyor<br />
çekilen sýkýntýlarý: “Her<br />
zaman oyunlar Nisan-Mayýs-<br />
Haziran’a denk gelir. Tabi Arnavut<br />
tiyatrosu da oyunlarýný o tarihlere<br />
denk getiriyor. Rom tiyatrosu da.<br />
Bir bakýyorsun bir ay içinde sahne<br />
provasý için sadece 10-12 günlük bir<br />
zaman kalýyor. Çünkü diðer gruplar<br />
da prova yapacak. Bu konularda<br />
bazen problemler de yaþadýk.<br />
Geçen sene Tarla Kuþuydu<br />
Juliyet’in genel provalarýna<br />
baþlamýþtýk; bir baktýk ki havalar<br />
bozuldu yaðmurlar yaðdý <strong>ve</strong> dýþarýda<br />
yapýlmasý planlanan bir folklor<br />
festivali Kültür Evine alýndý.<br />
Böylece bir hafta boyunca biz<br />
kaldýk. Ýþte bütün bu sebeplerden<br />
dolayý aslýnda tiyatro yapmanýn<br />
imkanlarý kýsýtlý. Biz sadece metin<br />
provasý yapmýyoruz, sahneye de<br />
ihtiyacýmýz var. Ama bunun için<br />
yeterli imkanlara sahip deðiliz.<br />
Keþke bir sahne daha olsaydý.”<br />
Etem Kazaz ise daha farklý bir perspektiften<br />
bakýyor tiyatro þartlarýna <strong>ve</strong><br />
günümüzden bugüne geçen bir süreçte<br />
tiyatro yapmanýn koþullarýný kýsaca<br />
deðerlendirmesini isteyiþime þu yanýtý<br />
<strong>ve</strong>riyor: “O dönemi düþünmeden<br />
sadece bu dönemi düþünsek þartlar<br />
pek deðiþmiyor Türkler için... O<br />
zamanda da þartlar yokmuþ, bu<br />
dönemde de þartlarýmýz yok. Teknik<br />
olarak ise þartlarý düþünürsek, tabi<br />
ki 70 sene önceye göre imkanlar<br />
daha iyi. O zamanlarda ýþýklandýrma,<br />
geniþ sahne gibi imkanlar yokmuþ<br />
þimdi bunlar var. Dekoru<br />
kostümü o zaman bir þalvar, baþýna<br />
bir þal ile oluyormuþ, karton <strong>ve</strong> saire<br />
kullanýlmýþ. Günümüze kýyasla daha<br />
düþük bir þartlar varmýþ o zaman.<br />
Ama bugünü de bugünün<br />
koþullarýnda deðerlendirdiðimiz<br />
zaman bizim þartlarýmýz gene yok.<br />
Dekor kostüm þartlarý gene yok.<br />
Dekoru, kostümü bize gene kimse<br />
yapmýyor biz kendimiz yapýyoruz.<br />
Ve kendi þartlarýmýzý kendimiz<br />
yaratýyoruz.”<br />
Tiyatro kendi þartlarýný yaratmýþtý.<br />
Tiyatrocular ekip olmayý becerebilmiþti<br />
<strong>ve</strong> bu beceriyi sürekli kýlmayý<br />
da. Deniz Dadale, tiyatroda çok zor<br />
þartlarýn var olduðunu söylüyor. Ama<br />
kendi içlerindeki azmin gücü olsa<br />
gerek bu zoru bugüne kadar aþmayý<br />
baþarabildiler.<br />
“Tiyatroda çok zor koþullar var.<br />
Bazý zamanlar oldu, evimizden<br />
dekor, kostüm bile getirdik. Bazý<br />
zamanlar arkadaþlarýmýzýn da<br />
yardýmý ile sponsorlar buluyoruz<br />
ama çok az <strong>ve</strong> zor gidiyor. Yani çok<br />
zor koþullarda çalýþýyoruz ama zor<br />
olaný da baþarýyoruz.”<br />
<strong>Kosova</strong>’da Türk tiyatrosu tarihinin<br />
hiçbir zamanýnda geniþ imkanlara,<br />
mükemmel þartlara kavuþamadý.<br />
Onlarýn yaptýðý tek mükemmellik, kýt<br />
imkanlara raðmen çok büyük oyunlarý<br />
sahneleyebilmekti.<br />
Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />
R ö p o r t a j 14<br />
Tiyatro sokakta da oynanabiliyordu. Seyircileri içine katarak...<br />
Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý<br />
Derneði Baþkaný Etem Kazaz, tiyatronun<br />
kýpýrtýlarýný basitçe hazýrlanan<br />
skeçlere kadar uzatýyor <strong>ve</strong> þöyle<br />
anlatýyor: “1930’lu yýllarda orda<br />
burada çeþitli skeçler sahneleniyor.<br />
1935 yýlýna gelindiðinde bir þenlik<br />
toplantýsýnda tam bir tiyatro oyunu<br />
sahneleniyor. Ve aralýklarla bu<br />
devam ediyor. 1960’lý yýllarda<br />
Prizren Kültür Evi çerçe<strong>ve</strong>sinde o<br />
zamanlar Branislav Nuþiç tiyatrosunda<br />
Türkçe, Arnavutça <strong>ve</strong> Sýrpça<br />
tiyatrolar sahneleniyor. Ve Türk tiyatrosu<br />
o dönemde orada etkinliklerine<br />
devam ediyor; çünkü þartlar<br />
daha iyi. Tiyatro kopuþlar da<br />
gösterse aslýnda çok büyük bir kopmalar<br />
deðil bunlar, çeþitli yerlerde<br />
skeçler, ufak oyunlar ile hep<br />
süreðenliðini korumuþtur...”<br />
Gönlünün hâlâ tiyatroda olmasýna raðmen<br />
tiyatrodan kopan sanatçýlardan<br />
Mehmet Bütüç ise þunlarý anlatýyor<br />
tiyatronun geliþmesi sürecinde: “1951<br />
yýlýnda Doðru Yol derneðinin kurulmasýyla<br />
ilk olarak resmi bir biçimde<br />
baþlýyor tiyatro<br />
kolu. Ondan sonra<br />
Sendika Birliði<br />
binasýnda Þehir<br />
Tiyatrosu baþlýyor<br />
1956’lý yýllarda.<br />
Ýkinci dünya<br />
savaþýndan sonra<br />
kendi binasýyla,<br />
kendi tiyatro<br />
salonuyla <strong>ve</strong> resmi<br />
olarak ilk kuþaðýn<br />
bu döneme ait<br />
olduðunu bu<br />
dönemde<br />
baþladýðýný<br />
söyleyebilirim.<br />
Türk tiyatrosunda<br />
ister Türkiye’den<br />
yazarlarýn oyunlarý<br />
ister yerli<br />
yazarlar <strong>ve</strong>ya eski Yugoslavya<br />
yazarlarýn tiyatro oyunlarý<br />
Türkçe’ye çevrilerek sahnelenmiþtir.<br />
60’lý yýllara kadar Hüda Leskovçalý,<br />
Aziz Buþ, Durmiþ Selina, Ýzzet Kiser<br />
gibi bir nesil yetiþmiþtir.<br />
Yönetmen <strong>ve</strong> tiyatrocu Nafis Gürcüali<br />
de, Bütüç’ü destekler nitelikte anlatýyor<br />
kendi bildiklerini yazýlmayan tiyatro<br />
tarihinde... “1950’li yýllarda<br />
Sendika Binasý varmýþ. Orada Aziz<br />
Buþ, Cemal Kýlýç, Hüda Leskovçalý,<br />
Durmiþ Selina, bunlar orada sahnenin<br />
üzerinde perdesi olan bir<br />
mekanda kendi oyunlarýný sahnelemiþler.<br />
Oyunlarý kendileri de<br />
yazmýþlar <strong>ve</strong> oynamýþlar. Dünya<br />
yazarlarýnýn bazý oyunlarýný da<br />
oynamýþlar. Benim gördüðüm<br />
kadarýyla Gogol’un Müfettiþ’ini<br />
oynamýþlar. Bura halký için tanýdýk<br />
olan bazý yazarlarýn da oyunlarýný<br />
oynamýþlar. Benim hatýrladýðým<br />
kadarýyla o dönemlerde perdeli<br />
oyunlar oynanmaya baþlamýþ.”<br />
Gürcüali devam ediyor anlatýþýna:<br />
“Daha sonralarý Üsküp’ten de tiyatrolar<br />
gelmeye baþlamýþ <strong>ve</strong> Kültür<br />
Evi Binasý inþa edilmiþ <strong>ve</strong> hizmete<br />
girmiþ. Bu Kültür Evi binasýnda ben<br />
çocukluðumda Üsküp’ten gelen bir<br />
Türk tiyatrosunu izlemiþtim. Daha<br />
sonra iþte bizim yüksek pedagoji<br />
okulu dediðimiz okuldaki gençler<br />
çok aktifti ben onlarýn da hazýrladýðý<br />
oyunlarý izlemiþtim.”<br />
Bu döneme kadar ufak aralýklý <strong>ve</strong>ya<br />
imkanlara göre kopuklu kopuklu<br />
oyunlar <strong>ve</strong>ya skeçler hazýrlanmýþ.<br />
Doðru Yol Derneði bünyesindeki tiyatro<br />
kolu çerçe<strong>ve</strong>sinde oyunlar <strong>ve</strong>ya<br />
skeçler hazýrlanmýþ. Skeçler<br />
ekseriyetle Doðru Yol Derneði’nin<br />
konserlerinde sunulmuþ. Bu skeçlerin<br />
efsanevi ismi de kuþkusuz Bekir<br />
Hocalar’dýr. Bakýn Bekir Hocalar nasýl<br />
anlatýyor bu durumu: “Ben konserlerde<br />
skeçler yaparak oyunlara<br />
baþladým. Bütün metinleri kendim<br />
yazardým <strong>ve</strong> hazýrlardým. Tabi ben<br />
güncel olaylarý ele alarak, eðitici bir<br />
þeyler <strong>ve</strong>rmek, yanlýþlýklarý ortaya<br />
atmak için çýktým ortaya. Birilerini<br />
küçümsemek için deðil. Bugün o<br />
nesil insanlar beni nerede görseler<br />
baðýrlarýna basarlar. Ben hep iyi bir<br />
þeyler yapmaya çalýþtým. Skeç<br />
hazýrlamak da o kadar kolay<br />
deðildir. Bir güldürücü olarak senin<br />
gülmemen lazým ki baþkalarýný<br />
güldürebilesin... o biraz zor ama<br />
bana Allah <strong>ve</strong>rgisi bir þeydir ben<br />
kolay gülmem. Bir tarihte benim<br />
üzerime bahse girdiler. Bekir’i<br />
güldürebilirsen þu kadar para <strong>ve</strong>ririm<br />
diye, ben o kadar gülmeyi<br />
beceremem.” Ama güldürmeyi kesin<br />
olarak becerebiliyordu usta tiyatrocu<br />
Bekir Hocalar...<br />
Nafis Gürcüali noktayý koyuyor,<br />
bugün kendi adýný taþýyan Kültür Evi<br />
çerçe<strong>ve</strong>sindeki Türk tiyatrosu<br />
1978’den itibaren aktif bir biçimde <strong>ve</strong><br />
bugüne kadar duraksamadan<br />
faaliyetine baþlamýþtý. Tek cümleyle<br />
þöyle diyor Gürcüali: “1978’den<br />
itibaren Kültür Evi çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />
Türk tiyatrosu yeniden aktif bir<br />
biçimde çalýþmaya baþladý.” Etem<br />
Kazaz da görüþtüðümüz diðer tiyatro<br />
sanatçýlarý da bu konuda hemfikirler.<br />
1978 yýlý, tiyatro için bir milattý. Etem<br />
Kazaz þöyle geçiyor konuya, “Daha<br />
sonra kültür evinde istikrarlý bir<br />
döneme girildi. Ýlk oyunu 1978 yýlýnda<br />
oynadýk.” Mehmet Bütüç ise<br />
“1978 yýlýnda Prizren’de yeniden<br />
amatör Türk tiyatrosu canlanmaya<br />
baþladý” diyor.<br />
Nafis Gürcüali’nin “Türk tiyatrosu<br />
yeniden aktif bir biçimde çalýþmaya<br />
baþladý”, Etem Kazaz’ýn “Ýstikrarlý<br />
bir döneme girildi”, Mehmet<br />
Bütüç’ün ise “1978 yýlýnda<br />
Prizren’de yeniden amatör Türk tiyatrosu<br />
canlanmaya baþladý” dediði<br />
bu dönemin arkasýnda eski Yugoslavya<br />
çapýnda birincilikler <strong>ve</strong> nice nice tiyatro<br />
ödülleri yatýyordu.<br />
Ta ki birilerini rahatsýz etmeye<br />
baþlayýncaya kadar. Bu göreli istikrarlý<br />
<strong>ve</strong> rahat koþullar kendisi gene sorunlara<br />
<strong>ve</strong> aþýlmaz engellere býraktý.<br />
Etem Kazaz þöyle feryat ediyordu:<br />
“Türk tiyatrosu ne zaman ki büyük<br />
baþarýlara imza atmaya baþladý, o<br />
zaman problemler de ortaya çýkmaya<br />
baþladý. Bu gerçekten böyledir<br />
<strong>ve</strong> her zaman böyle olmuþtur, bugün<br />
de bu böyledir. Biz Türk tiyatrosu<br />
olarak ne zaman büyük baþarýlar<br />
elde edersek hemen Türk tiyatrosuna<br />
bütçe kýsýtlanýrdý. Günümüzde<br />
de öyledir.”<br />
Haftaya:<br />
Kaldýðýmýz<br />
Yerden<br />
Devam<br />
Edeceðiz
15<br />
Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />
G ü n c e l<br />
Türkçenin <strong>Kosova</strong>’sý<br />
29 MAYIS 1453<br />
Bin atlý, akýnlarda çocuklar gibi þendik;<br />
Bin atlý o gün dev gibi bir orduyu yendik!<br />
Ak tolgalý beylerbeyi haykýrdý: Ýlerle!<br />
Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle...<br />
Þimþek gibi bir semte atýldýk yedi koldan.<br />
Þimþek gibi Türk atlarýnýn geçtiði yoldan.<br />
Bir gün doludizgin boþanan atlarýmýzla<br />
Yerden yedi kat arþa kanatlandýk o hýzla...<br />
Cennette bugün gülleri açmýþ görürüz de<br />
Hâlâ o kýzýl hatýra titrer gözümüzde!<br />
Bin atlý akýnlarda çocuklar gibi þendik;<br />
Bin atlý o gün dev gibi bir orduyu yendik!<br />
Bilinen ilk zamanlardan beri Türkler açýsýndan<br />
fetih önemli bir durum olmuþtur. Türklerde dünyaya<br />
yayýlmak, dünyayý yönetmek anlayýþý her dönem için<br />
söz konusudur. Tabii, bazý dönemlerde fetihlerle açýlan<br />
yeni ülkelerin bereketi söz konusu iken bazý dönemlerde<br />
fetihlerin aksine toprak <strong>ve</strong> can kayýplarý söz konusu<br />
olmuþtur. Bu durum, Türklerin dünyadaki rolleriyle de<br />
doðru orantýlýdýr. Yönetmeye <strong>ve</strong> büyük devletler kurmaya<br />
alýþkýn bir halk için zaferler ne kadar büyükse,<br />
kayýplar da o kadar büyük olabilmiþtir.<br />
Türklerin <strong>ve</strong> Müslümanlarýn en önemli devletlerinin<br />
baþýnda gelen Osmanlý Ýmparatorluðu, hem muazzam<br />
ilerlemeleri hem de inanýlmaz kayýplarýyla<br />
hatýralarýmýzda. On üçüncü yüzyýlýn sonlarýnda baþlayan<br />
Osmanlý fütuhatý, yýllar <strong>ve</strong> yüzyýllar boyu artarak sürdü.<br />
Müslümanlýðýn harmanladýðý Osmanlý sancaðýný o<br />
günkü dünyanýn yönetim bölgelerinin hepsine taþýyan<br />
bir devletti o.<br />
Bu sayfada Osmanlý’nýn adýna sýkça rastlamýþsýnýzdýr.<br />
Geride kalan bir durumun bu kadar anýlmasýný<br />
belki de gereksiz bulanlarýnýz olmuþtur. Ancak,<br />
ben herkese Osmanlý’nýn iyi anlaþýlmasý gerektiðini<br />
söylüyorum <strong>ve</strong> söyleyeceðim de. Küçücük Osmanlý<br />
Beyliði’nden dev Osmanlý Ýmparatorluðu’na dek geçen<br />
sürede yaþananlar büyük dersler içermektedir. Osmanlý<br />
denilen þey sadece bir devlet <strong>ve</strong>ya hanedan adý deðildi.<br />
Osmanlý, bir medeniyetin de adýydý. Öyle bir<br />
medeniyetti ki Osmanlý Devleti yýkýldýktan sonra, o<br />
medeniyet çizgisine ulaþmak dünya için mümkün<br />
olmadý. Ne Avrupa ne Asya, ne de Amerika kýtasýnda bu<br />
medeniyet çizgisi <strong>ve</strong> yaþam tarzý oluþturulabildi. Bunu<br />
Osmanlý halký baþardý; Türk’üyle, Arnavut’uyla,<br />
Fars’ýyla; Müslümanýyla, Hristiyanýyla... Ýþte, o büyük<br />
Alpay<br />
ÝÐCÝ<br />
dünya devletini <strong>ve</strong> medeniyetini yaratan Osmanlý<br />
Ýmparatorluðu’nun baþkentinden bahsedeceðim bugün.<br />
Dünya baþkenti, Türklerin en büyük þehri; Ýstanbul.<br />
29 Mayýs 1453’ten sonsuza dek önce Türklerin <strong>ve</strong><br />
Müslümanlarýn, sonra da üzerinde yaþayan diðer halklarýn<br />
þehri olan bu büyük þehir için neler yazýlmadý ki!<br />
Ne görkemli bir fetihle baþlamýþtý Ýstanbul’un son <strong>ve</strong> en<br />
büyük hikâyesi!<br />
Dönem 15. yüzyýl. Fatih Sultan Mehmet, fetih öncesi<br />
Bizans’ýn en önemli kuv<strong>ve</strong>t <strong>ve</strong> ikmal yolu olan deniz<br />
yolunu, Osmanlý kontrolu altýna almak maksadýyla;<br />
Anadolu Hisarý’nýn karþýsýna keþfini bizzat kendisinin<br />
yaptýðý Rumeli (Boðazkesen) Hisarý’nýn yapýmýný<br />
baþlatmýþtý. Anadolu Hisarý da tamir edilip, hisara top<br />
yerleþtirilmiþti.<br />
Firuz Aða kumandasýnda dört yüz kiþilik muhafaza<br />
kuv<strong>ve</strong>ti <strong>ve</strong> devrin en güçlü ateþli silahý olan toplarýn<br />
yerleþtirildiði Rumeli Hisarý’nýn tamamlanmasýyla,<br />
Boðaz’ýn trafiði kontrol altýna alýnýp, Sultan Mehmet<br />
Han’ýn ýyla da, geçiþ talimatý yayýnlanmýþtý. Fermana<br />
göre; “Boðaz’dan her geçen gemi, kaleye belli mesafe<br />
yaklaþtýðýnda yelkenlerini indirerek, Hisar komutanýna,<br />
nereden gelip nereye gittiðini, yükünün özelliðini<br />
bildirecek, belli miktar <strong>ve</strong>rgi <strong>ve</strong>recek, sonra geçmesine<br />
müsaade edilecek, aksi þekilde hareket edenler batýrýlacaktý”.<br />
Bu talimata uymak istemeyen bir Venedik<br />
gemisi, topçu ateþiyle batýrýlýnca, iþin ciddiyeti herkes<br />
tarafýndan anlaþýldý.<br />
Osmanlý sultaný; Mora’dan gelecek kuv<strong>ve</strong>tlere karþý<br />
Turhan Bey’i, Avrupa’dan gelecek kuv<strong>ve</strong>tlere karþý da<br />
akýncýlarý vazifelendirmiþti. 1452—1453 kýþý, Edirne’de<br />
kuþatma hazýrlýklarý içinde geçti. Büyük toplar dökülüp<br />
tecrübe atýþlarý yapýldý. Büyük fethe hazýrlanýlýyordu. O<br />
dönem dünyasýnýn en önemli þehri Osmanlý’nýn<br />
olmalýydý. Osmanlý sultaný, kuþatma hazýrlýklarý içinde<br />
iken, Bizans mparatoru Konstantin, devletlerine elçiler<br />
yollayarak onlar durumdan haberdar ediyor <strong>ve</strong><br />
yardm istiyordu. Bizans’a Karadeniz’den Venedik larý,<br />
Cenovalý kaptan Gianni Giustiniani Langus, Sakýzlý<br />
Maurise Cantaneo yardýma gelmiþti. Bizans imparatoru<br />
þehrin savunmasýný Cenevizli kaptan Giustiniani’ye <strong>ve</strong>rmiþti.<br />
Surun kenarlarýnda bulunan dolu vaziyetteki hendekler<br />
açýlýp, yenileri kazýldý. Haliç’teki meþhur zincir<br />
Venediklilere gerdirilerek þehir, deniz saldýrýsýndan<br />
korunmaya çalýþýldý. Adalarýn tahkimi <strong>ve</strong> þehre erzak<br />
yýðmakla, Bizanslýlar, kuþatmaya karþý son savunma<br />
hazýrlýklarýný yaptýlar.<br />
Aslýnda, Bizans ordusu karmakarýþýk bir yapýya<br />
sahipti. Bulgar, Ýtalyan, Fransýz, Moralý, Giritli, Alman<br />
<strong>ve</strong> Ýngiliz ücretli askerlerinden oluþuyordu. Osmanlý<br />
kuþatma harekâtý baþladýðýnda, ehrin nüfusu yetmiþ bin<br />
civarýnda olup, Bizans ordusu, ücretli asker <strong>ve</strong> yardýma<br />
gelen Haçlý kuv<strong>ve</strong>tleriyle yirmi bin kadar asker ile elli<br />
gemiden oluþuyordu. Osmanlý ordusu, bütün sefer<br />
hazýrlýklarýný tamamladýktan sonra 1453 yýlý Þubat ayýnda<br />
aðýr topçu grubu eþliðinde baþkent Edirne’den yola<br />
çýkarýldý. Anadolu <strong>ve</strong> Rumeli’deki bütün silahlý<br />
kuv<strong>ve</strong>tler, Türk-Ýslam âleminin her tarafýndan gelen<br />
þeyh, tarikat pirleri <strong>ve</strong> derviþleri ile Aydýnoðlu,<br />
Karamanoðlu gönüllü kuv<strong>ve</strong>tleri <strong>ve</strong> Osmanlý<br />
hoþgörüsüne hayran Macar, Ulah, Alman, Latin, Rum<br />
askerlerden meydana gelen Osmanlý ordusunun<br />
mevcudu, 125.000 civarýndaydý.<br />
Osmanlý topçusunun atýþlarýyla 6 Nisan Cuma (6<br />
Nisan Osmanlýlar için önemli bir tarih olup bu tarihte<br />
çok sayýda sefere baþlanýlmýþtýr. Bursa’nýn alýnýþý bu tarihte<br />
gerçekleþmiþtir) günü baþlayan savaþ, 29 Mayýs<br />
sabahý Osmanlý askerlerinin “Allah Allah” nidalarýyla<br />
son taarruza geçmeleriyle son buldu. Fatih Sultan<br />
Mehmet, 29 Mayýs Salý günü öðleye doðru, kýr atýnýn<br />
üstünde, yanýnda hocalarý <strong>ve</strong> ordu kumandanlarý ile<br />
beraber muhteþem bir alayla Topkapý’dan<br />
Konstantinopolis yani yeni <strong>ve</strong> ebedî ismiyle Ýstanbul’a<br />
girdi. Bizans yönetiminde fakirleþip güçsüzleþen bu<br />
þehir Türklerin yönetiminde büyüyüp geliþtikçe geliþti.<br />
Yazýma Yahya Kemal’in Akýncý adlý þiiriyle baþlamak<br />
istedim. Yahya Kemal, Osmanlý’yý <strong>ve</strong> onun<br />
hatýrasýný güzelce anlatýr þiirlerinde. Fatih Sultan<br />
Mehmet’e <strong>ve</strong> fethin Osmanlý ordusundaki her ferdine<br />
tek tek rahmetler okuyorum. Onlar ne büyük insanlardý!<br />
Ýstanbul’un deðerini sadece Türkler deðil, bütün<br />
Müslümanlar çok iyi bilmelidir. O þehir, týpký<br />
Osmanlý’nýn diðer þehirleri gibi, büyük bir tarihin<br />
yadigârýdýr. Güzel günlerin hatýrlatýcýlarýyla, zor günlerin<br />
ibretlikleriyle dolu þehir. 20. yüzyýlýn baþlarýnda<br />
Batý’nýn iþgalini de yaþayan bu þehirden çýkarýlacak çok<br />
ders vardýr. Bu dersi hem Prizrenli hem Erzurumlu hem<br />
Aþkabatlý hem Þamlý çýkarmalýdýr.<br />
Ýstanbul Fethini Gören Üsküdar<br />
Üsküdar, bir ulu rüyayý görenler þehri!<br />
Seni gýptayla hatýrlar vatanýn her þehri,<br />
Hepsi der: “Hangi þehir görmüþ onun gördüðünü<br />
Bizim Ýstanbul’u fethettiðimiz mutlu günü!”<br />
Elli üç gün ne mehabetli temaþa idi o!<br />
Sanki halkýn uyanýk gördüðü rüya idi o!<br />
Þimdi beþ yüz sene geçmiþ o büyük hatýradan;<br />
Elli üç günde o hengâme görülmüþ buradan;<br />
Canlanýr levhasý hâlâ beþer ettikçe hayal;<br />
O zaman ortada, her saniye, gerçek hâl.<br />
Gürlemiþ Topkapý’dan bir yeni þiddetle daha<br />
Þanlý namýyle “Büyük Top” denilen ejderha.<br />
Sarf edilmiþ nice kol kuv<strong>ve</strong>ti gündüz <strong>ve</strong> gece,<br />
Karadan sevk edilen yüz gemi geçmiþ Haliç’e;<br />
Son günün cengi olurken ne þafakmýþ o þafak,<br />
Üsküdar, gözleri dolmuþ, tepelerden bakarak,<br />
Görmüþ Ýstanbul’a yüz bin meleðin uçtuðunu;<br />
Saklamýþ durmuþ, asýrlarca, hayalinde bunu.<br />
Yahya Kemal<br />
Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka<br />
Soldan Saða<br />
(Horizontal)<br />
1. Eskilerden beri uyulan kural —<br />
<strong>Kosova</strong>’da barýþ gücü<br />
2. Prizren’de çýkan <strong>ve</strong> yayýnlanan Türkçe<br />
gazete<br />
3. Evde sinema seyretmek için gereken<br />
cihaz — Ozon — Boksör Muhhamed<br />
4. Oksijenin kýsaltmasý — Dünyada ilk<br />
yaratýlan canlý — Kino<br />
5. Alfabenin dokuz <strong>ve</strong> onikinci harfi —<br />
Atletik’in kýsaltmasý — Argon<br />
6. Duðalarýn arasýnda <strong>ve</strong> sonunda okunur<br />
— Iþýk, fotoðraf<br />
7. Bayan ses sanatçýsý Karaböcek —<br />
Ürdünün baþkenti<br />
Yukarýdan aþaðýya<br />
1. Kadýn sinema sanatçýsý Oya....<br />
2. Korkunç çok iri masal yaratýðý —<br />
Boþnakça isminiz<br />
3. Latin Amerikalý þarkýcý Garcia — Bir<br />
deðer, yaratan emek<br />
4. Titan — Büyük anne, nine<br />
5. Akraba, ahbap<br />
6. Yaz NÖ — Yunan alfabesinin ilk harfi<br />
7. B.M eski genel sekreteri Kofie —<br />
Elektrik direnç birimi<br />
8. Telegraf kelimesinin kýsaltmasý —<br />
Dedeler, büyük babalar<br />
9. Bir kol saat makinesi<br />
Bulmacanýn çözümü<br />
NO:3<br />
Tank, Ýngiltere, Ta, Mia, CL, Ans, R,<br />
Kas, N, Adana, E, Ýade, Araf, Krem, Lale
Din <strong>ve</strong> Toplum<br />
Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />
T o p l u m 16<br />
Taþ Köprüsü...<br />
Susarsan Takarlar...<br />
M.Tevfik Yücesoy<br />
ÝSTANBUL’UN FETÝH YIL<br />
DÖNÜMÜ (29 Mayýs)<br />
Ýstanbul mutlaka fethedilecektir. O’nu<br />
fetheden komutan ne güzel komutan<br />
<strong>ve</strong> O’nu fetheden asker ne güzel<br />
askerdir”[ Ahmet b. Hanbel, Müsned IV,<br />
325]<br />
Ýstanbul, Asya ile Avrupa kýtalarý arasýnda<br />
yer alan doðal güzellikleriyle ünlü bir<br />
kenttir. Tarihi M.Ö. yedinci yüzyýla kadar<br />
uzanýr. Þehir, M.Ö. 657 yýlýnda<br />
Megaralýlar tarafýndan kurulmuþtur.<br />
Devletin Byzas adlý komutanýnýn adýndan<br />
dolayý þehre, Byzantion adý <strong>ve</strong>rilmiþi.<br />
M.Ö. altýncý yüzyýlda Perelerin eline<br />
geçen Byzantion için, Atinalýlar <strong>ve</strong><br />
Ispartalýlar da savaþmýþ. M.Ö. dördüncü<br />
yüzyýlda Ýskender tarafýndan fethedilen<br />
þehir M.Ö. üçüncü yüzyýlda Roma<br />
Ýmparatorluðu tarafýndan alýnmýþ. M.Ö.<br />
330 yýlýnda Ýmparatorluðun baþkenti olan<br />
Byzantion’a, bu kez de Konstantinapolis<br />
adý <strong>ve</strong>rilir. M.Ö. 395 yýlýnda Roma<br />
Ýmparatorluðu ikiye ayrýlýnca<br />
Konstantinapolis, Doðu Roma Ýmparatorluðu’nun<br />
baþkenti olur.<br />
Stratejik önemi <strong>ve</strong> tabi güzellikleriyle<br />
herkesin dikkatini çeken þehir, Gotlar,<br />
Ostrogotlar <strong>ve</strong> Bulgarlar tarafýndan<br />
defalarca kuþatýldý, fakat alýnamadý. Bu<br />
yoðun saldýrýlar üzerine, Ýmparator<br />
Anastasiyanus, Silivri’den baþlayarak<br />
Karadeniz’e kadar uzayan surlarý yaptýrdý.<br />
Buna karþýn saldýrýlar devam etti. M.S. 7.<br />
<strong>ve</strong> 8. yüzyýllarda Araplar tarafýndan da<br />
kuþatýldý. Fakat bu kuþatmalar da sonuçsuz<br />
kaldý.<br />
1203 yýlýnda Haçlý ordularý tarafýndan<br />
zapt edilerek 1261 yýlýna kadar Haçlýlarýn<br />
elinde kaldý. Bu tarihten sonra tekrar<br />
Bizanslýlarýn eline geçti.<br />
1299 yýlýnda kurulan Osmanlý Devleti,<br />
yavaþ yavaþ büyüyerek geliþti. Anadolu <strong>ve</strong><br />
Rumeli’de geniþlemeye devam etti.<br />
Anadolu <strong>ve</strong> Rumeli’deki topraklarýmýzýn<br />
arasýnda kalan Bizans, mutlaka alýnmalýydý.<br />
Bu amaçla þehir, Osmanlýlar tarafýndan<br />
birkaç defa kuþatýldý. Ama alýnamadý.<br />
1453 yýlýnda, Padiþah II. Mehmet, hocasý<br />
Akþemsettin’in de teþvikiyle Ýstanbul’a<br />
yeni bir saldýrý düzenlemeye karar <strong>ve</strong>rdi.<br />
Önce, Yýldýrým Beyazýt tarafýndan yaptýrýlan<br />
Anadolu Hisan’nýn karþýsýna<br />
tyucesoy@mynet.com<br />
tyucesoy@hotmail.com<br />
Rumelihisan’ný yaptýrdý. Edirne’de döktürdüðü<br />
balyemez adý <strong>ve</strong>rilen büyük<br />
toplarla savaþa hazýrlandý.6 Nisan 1453<br />
günü, Osmanlý ordusu Bizans surlarý<br />
önüne geldi. Bizans Ýmparatoru<br />
Konstantin, Haliç’i zincirle kapatarak<br />
Osmanlý Ordusu’nun þehre denizden<br />
girmesini önledi. 11 Nisan günü kuþatma<br />
tamamlandý <strong>ve</strong> top ateþi baþladý. Yirmi<br />
gün süren top ateþinden kesin bir sonuç<br />
alýnamadý. Þehrin denizden de kuþatýlmasý<br />
gerektiðini düþünen II. Mehmet, bir gece<br />
yetmiþ parça gemiyi karadan yürüterek<br />
Haliç’e indirdi.<br />
Bizanslýlar, sabahleyin Osmanlý<br />
Donanmasý’ný Haliç’te görünce büyük bir<br />
korkuya <strong>ve</strong> paniðe kapýldýlar. Haliç’ten <strong>ve</strong><br />
karadan yapýlan top atýþlarýyla surlarda<br />
gedikler açýldý. Bunun üzerine, 29 Mayýs<br />
günü bir genel saldýrý düzenlenmesine<br />
karar <strong>ve</strong>rildi. Hocasý Akþemsettin II.<br />
Mehmet’e cesaret <strong>ve</strong>riyor; Hz.<br />
Peygamberin, “Konstantin elbet fethedilecektir.<br />
Onu fetheden komutan ne iyi<br />
komutan <strong>ve</strong> onun askerleri ne güzel askerlerdir”<br />
sözüyle müjdelenen komutanýn<br />
kendisi olduðunu söylüyordu. Bu inançla<br />
29 Mayýs günü son taarruz baþladý. Çok<br />
kanlý <strong>ve</strong> zorlu bir savaþtan sonra birçok<br />
þehit <strong>ve</strong>rildi. Bu þehitler arasýnda, Bizans<br />
surlarýna Türk bayraðýný diken Ulubatlý<br />
Hasan da vardý. Nihayet, Mayýs 1453 Salý<br />
günü, Ýstanbul fethedildi.<br />
Ýstanbul’un fethi, hem Türk tarihi için<br />
hem de dünya tarihi için önemli bir olaydýr.<br />
Türk tarihi için önemi Ýstanbul’un<br />
fethiyle, Osmanlýlarýn, Balkanlardaki ilerlemelerine<br />
engel olacak hiçbir gücün<br />
kalmamasýdýr Avrupa’da ilerleyiþini<br />
sürdüren Osmanlý Devleti, büyük bir<br />
imparatorluk haline gelmiþtir. Dünya tarihi<br />
bakýmýndan ise, Ýstanbul’un fethi, Orta<br />
Çað’ýn kapanýp Yeni Çað’ýn açýlmasýna<br />
sebep olmasýndandýr.<br />
Ýstanbul, 29 Mayýs 1453 tarihinden 23<br />
Nisan 1920 tarihine kadar Osmanlý<br />
Devleti ’nin baþkenti olmuþtur. Bu nedenle<br />
Türk <strong>ve</strong> Dünya tarihini etkileyen bu<br />
önemli fethi, her yýlýn 29 Mayýs günü,<br />
ayný coþku <strong>ve</strong> sevinçle kutluyoruz.<br />
Hýzýr Neþo<br />
Aramýzdan ayrýlalý 4 yýl geçti<br />
Dualarýmýz seninle. Ruhun þad,<br />
mekanýn Cennet olsun.<br />
Alev SÜLEYMAN<br />
Cuma gecesi, bu haftaki yazýmýn<br />
konusunu düþünürken, e-postama<br />
baktým. Bir çok grupta deðiþik kiþilerden<br />
gelen e-postalar dikkatimi çekti. Konu<br />
Üsküp’ün mihrapsýz Taþ Köprüsüydü.<br />
Yýllardýr onarýmýný beklediðimiz Taþ<br />
Köprünün Mihrabý onarýlmadan, Köprünün<br />
çarþý tarafý giriþinde, Osmanlý yönetimi<br />
tarafýndan idam edilen Karpoþ isimli bir<br />
isyankarýn anýsýna bir levha takýlacakmýþ.<br />
Söz konusu isyankarýn levhasý konusunda<br />
Bakanlar kurulu kararýnýn çýktýðýný <strong>ve</strong><br />
maddi desteðin Makedonya Cumhuriyeti<br />
Kültür Bakanlýðýna ait olup projeyi de<br />
Üsküp Merkez Belediyesi üstlenecekmiþ.<br />
Mihrabýn yerine konulmasý konusunda,<br />
yýkýldýðý günden bu yana yýllardýr deðiþik<br />
geliþmeler oldu. Bu yýl bitecek, haftaya<br />
proje baþlayacak gibi hikayeler dinledik.<br />
Biz bize hep Osmanlý eserlerine yönelik<br />
tahribatlarý anlattýk durduk. Ama hiç kimse<br />
ciddi bir adýmý üstlenmedi. En büyük tepkimiz<br />
Köprü derneðinin yayýmladýðý Köprü<br />
dergisinin kapaðýnda, her sayýsýnda<br />
mihrabýn yerinde olmadýðýný hatýrlatmasýyla<br />
oldu.<br />
Mihrap konusunu hep Türkiye’ye<br />
havale ettik. Birileri yaptýklarýmýzý dýþardan<br />
izlemiþ olsaydý nerdeyse mihrabýn Osmanlý<br />
döneminde yýkýldýðý düþünebilirdi.<br />
Türkiye’den gelen istisnasýz her heyete “bak<br />
mihrap yerinde yok, hadi bunun yapýmýný<br />
üstlenin” dedik durduk. Aslýnda, biz her<br />
Osmanlý eserine yapýlan tahribatlara, hep<br />
ayný cevabý <strong>ve</strong>rmeye çalýþtýk, hep ayný<br />
hareketi yaptýk. Yanlýþ hareketi. Aramýzda<br />
aðladýk. Acilen konuyu (topu) Türkiye ‘ye<br />
attýk. Ondan sonra Makedonya Türklerine<br />
has hareketle kendimizi susma moduna alýp,<br />
sanki Kanuni Sultan Süleyman’ýn yapamadýðýný<br />
yapmýþ gibi ortalýkta böbürlene<br />
böbürlene dolaþtýk. Sözde çok elde sýfýr.<br />
Mihrap yýkýlýrken, Taþ köprüye-Fatih<br />
Sultan Mehmet Köprüsüne Yustiniyan<br />
köprüsü denilirken, Üsküp’ün tepesine haç<br />
takýlýrken, Üsküp’ün Türk Çarþýsýna bir<br />
Katolik’in büstü hem de atýyla birlikte<br />
konulurken, saat kulelerine haçlar takýlýrken,<br />
Hanlara papazlarýn isimlerini <strong>ve</strong>rirken,<br />
Kale’de Osmanlý esreleri üzerine Amerikan<br />
elçiliði yapýlýrken, belediyelerimiz elden tek<br />
tek giderken, susuyorsan, Taþ köprüsüne<br />
takýlacak bir levha parçasý mý zorumuza<br />
Yardým Kampanyasý<br />
gidecek. Hem de yýllardýr var olan Karpoþ<br />
büstünün yanýna. Çok mu Konulsa ne olur<br />
konulmasa ne olur!<br />
Bizler tepkiyi sadece tepki <strong>ve</strong>rmek için<br />
düþündüðümüz için baþaramýyoruz. Her<br />
zaman söylediðim sadece faaliyet raporlarýmýz<br />
dolgun sayfalar olmasý için törenler<br />
yaptýðýmýzdan dolayý asýl amacýn ne<br />
olduðunu hep unuttuk. Þimdi yine tepki<br />
zamaný. Ama nasýl Mektup yaz, bildiri<br />
gönder, elektronik posta yoluyla gruplarda<br />
dertleþ, basýn yayýn <strong>ve</strong> medya aracýlýðýyla<br />
özelliklede Türk medyasý aracýlýðýyla<br />
yapýlacak iþ deðil bu. Söz konusu yollara<br />
baþvurmak gücü deðil acizliði gösterir. Bu<br />
yollar taþlýdýr, pek hýzlanamazsýnýz. Hiç<br />
aðlamaya gerek yok. Söz geçirme aðlayarak<br />
deðil karþýndakini aðlatarak yapýlýr.<br />
Gelin öncelikle Taþ Köprünün önünde<br />
baþlayarak Kültür Bakanlýðýnýn önüne kadar<br />
bir yürüyüþ yapalým. Olumlu cevap alamýyorsak<br />
geriye tek bir yol kalýyor. Levhanýn<br />
takýldýðý gün yerinden sökülmesi. Ne var<br />
þaþýrdýnýz mý O levha takýlacaksa tarafýmýzdan<br />
da sökülecek bu kadar basit. Gece yarýsý<br />
deðil orta günde hep birlikte gidip sökeceðiz.<br />
Bir tepkim sýrasýnda bir arkadaþým<br />
gazeteye uðrayýp bize þunu söylemiþti:<br />
“yahu tepki <strong>ve</strong>rmiþsiniz yalnýz haberiniz ola<br />
tepki zamaný deðil”. Biz 50 yýldýr hep<br />
susuyoruz hep zamaný deðil diye o zamaný<br />
bekliyoruz. Þimdi bir kez daha Makedonya<br />
Türklerinin birlikte hareket edemediklerini<br />
göreceðiz. Ortalýkta biz Türk milleti için<br />
hizmet ediyoruz diyenlerin sesi bir kes daha<br />
kýsýlacak. Olan yazý yazana düþüncesini<br />
belirtene olacak.<br />
Eðer ki bu seferde susacaksak vallahi<br />
bundan sonra artýk nereye ne takarlar bilemem.<br />
Sevgili Okurlarýmýz,<br />
Bugünlerde Ýstanbul’da tedavi görmekte olan yardýma muhtaç bir<br />
Prizrenli hemþehrimizin acil olarak maddi yardýma ihtiyacý bulunmaktadýr.<br />
Baþlatýlan yardým kampanyasý çerçe<strong>ve</strong>sinde “Procredit” Bankasý Prizren<br />
Þubesinde Skender Qurqiali (Çurçiali) adýna açýlan 1120154825000104<br />
cari hesabýna da yardýmlarýnýzý iletebilirsiniz.<br />
Yardýmlarýnýzý banka hesabý dýþýnda þu adrese de ulaþtýrabilirsiniz:<br />
Tel: 044-144-261<br />
Adres: Fehmi Ladrovci, No: 77, Prizren<br />
Esirgemeyeceðiniz destek bir hayat kurtaracaktýr.<br />
Acýyanlar:<br />
Eþi: Çamile, Kýzý: Ganimet, Oðullarý:<br />
Naser, Buyar, Ýliyaz, Afrim, Gelinleri:<br />
Merita, Safete, Mirdita, Behare,<br />
Damadý: Ýliyaz, Torunlarý: Cihangir,<br />
Çýnar, Enis, Emel, Mamet, Elif <strong>ve</strong><br />
Vatan.<br />
Deðerli Hacýanamýz<br />
Hacý Þefkat Bütüç’ü<br />
Ölümünün 6. ayýnda rahmetle anýyoruz.<br />
Bütüç ailesi
Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />
17 T a n ý t ý m<br />
<strong>Kosova</strong>’da ilk defa Sanat Hayatý <strong>ve</strong><br />
Satançý için yazýlan çok deðerli iki kitap<br />
RAÝF VIRMÝÇA<br />
3Mayýs <strong>2007</strong> Prizren Gazi<br />
Mehmet Paþa Hamamýnda<br />
geleneksel Sanatla Uyanmak<br />
Þöleninde görkemli bir biçimde<br />
<strong>Kosova</strong>’da gelmiþ geçmiþ deðerli <strong>ve</strong><br />
ender sanatçýlardan Sayýn Baþkim<br />
Çabratýn sanatla 45 çalýþmalarýnýn<br />
tanýtýmý görkemli bir þekilde tanýtýlýp<br />
kutlanmýþtýr.<br />
Bu tanýtýmýn görev olarak bana þayan<br />
görülmesinde, tanýtýmda bu deðerli<br />
sanatçýmýzýn hakkýnda istediðimizi<br />
deðil onunla mütedair hakikatleri<br />
aksettirmeye çalýþtýk. O akþam bu<br />
þölende ilk defa <strong>Kosova</strong>’da yetiþen bir<br />
sanatçýnýn 45 yýllýk sanat tanýtýmý<br />
yapýlýrken bir ilke imza atýlmýþtýr. Bu<br />
tanýtým muhtevasýnda, Çabrat’ýn sanat<br />
kiþiliði, sanat anlayýþý <strong>ve</strong> <strong>Kosova</strong> Türk<br />
halk, Türk Sanat <strong>ve</strong> Türk Tasavvuf<br />
müziðine sunmuþ olduðu yazýlý <strong>ve</strong><br />
görsel katkýlarý yanýnda, bütün bu etkilikleri<br />
ihtiva eden çok deðerli iki<br />
kitap tanýtýmý da yapýlmýþtýr.<br />
Baþkim Çabrat’ýn 45. sanat yýldönümü<br />
kutlamalarýyla ilgili, baþta Doðru Yol<br />
Derneði olmak üzere çoðu yakýn<br />
sanatçý <strong>ve</strong> diðer arkadaþlarý da kendileriyle<br />
mütedair mütalaa <strong>ve</strong> görüþlerini<br />
muhtelif beyanatlarýyla, bazýlarý da<br />
özel yayýn <strong>ve</strong> kitaplar hazýrlayarak<br />
karþýmýza çýkmýþlardýr. Ýþte o arkadaþ<br />
<strong>ve</strong> yazarlarýmýzdan biri de Sayýn Vahit<br />
Ergin’dir. Ergin bu kitabýnda, Baþkim<br />
Çabrat’ýn hüviyet, yaþamý <strong>ve</strong> sanatýyla<br />
mütedair bütün malumat <strong>ve</strong> hususiyetleri<br />
geniþ kamuoyuna bütün yönleriyle<br />
tanýtmaya çalýþmamktadýr..<br />
Ergin bu kitabýnda Baþkim Çabratýn<br />
bugüne kadar meçhul olmayan çoðu<br />
yanlarýný psikolojik bir yöntemle dile<br />
getirmeye çalýþýlmýþtýr. Bunun yanýnda<br />
Çabratýn gerçek yönleri <strong>ve</strong> faaliyetleri<br />
dile getirilirken, yazar bunlarý güzel<br />
bir yazý üslubuyla sekiz ayrý bölümde<br />
teþhir etmektedir: Birinci bölümde<br />
Çabrat’ýn kökeni, ikinci, bölümde<br />
çocukluðu, üçüncü bölümde de doðasý<br />
<strong>ve</strong> iç dünyasý iþlenirken, Çabratýn hayatta<br />
iþlerin, olaylarýn <strong>ve</strong> yargýlarýn<br />
dizginlerini hep elinde tutmak <strong>ve</strong><br />
onlarý idare etmek istemi dile getirilirken,<br />
her konuda öncelliði eline<br />
alýp, sorumluluðu yüklenir<br />
<strong>ve</strong> çoðu sorunlarýn<br />
kolayca halletmesini<br />
becerme yanýnda her<br />
zaman kendine ilgi <strong>ve</strong><br />
takdir toplama<br />
hususiyetleri teþhir<br />
edilmeye çalýþmýþtýr.<br />
Sanat dünyasý iþlenen<br />
dördüncü bölümde<br />
Çabratýn musiki dalýnda<br />
<strong>ve</strong>rebileceði emeðin<br />
sonuna gelmediði, çalýþmalarýnýn<br />
devam ettiði<br />
<strong>ve</strong> yeni yeni projelerle<br />
hep yaratýcýlýða eðilim<br />
göstermesi tefhim<br />
edilirken, bu faaliyetlerin<br />
<strong>ve</strong> projelerin<br />
numuneleri <strong>ve</strong>rilmektedir.<br />
Beþinci bölümde<br />
Çabrat’ýn sanattaki<br />
emeði <strong>ve</strong> bu emeðin<br />
sonsuzluðu <strong>ve</strong> örnekleri<br />
sergilenirken, Çabrat’ýn<br />
büyük bir sanatçý olma<br />
niteliði de vurgulanmakta.<br />
Tabi ki bu<br />
faaliyetler muhtevasýnda has<br />
kabiliyetini ihtiva eden tasavvuf<br />
faaliyetleri <strong>ve</strong> çalýþmalarý da altýncý<br />
bölümde titizlikle iþlenmiþtir. Yedinci<br />
bölümde <strong>Kosova</strong> müziðinin variyetliði<br />
<strong>ve</strong> muhtevasý dile getirilirken bu<br />
muhtevada Çabrat’ýn yeri de tasrih<br />
edilerek numuneleri teþhir edilmiþtir.<br />
Bu mertebede müellif, Çabrat’ýn ayný<br />
zamanda musikiye he<strong>ve</strong>si olan genç<br />
adaylara da destek olmasý yanýnda<br />
onlarý teþvik etmesi yönünde<br />
geliþmelerinin yollarýný tefhim etmektedir.<br />
Sekizinci bölümde Çabratla<br />
ilgili muhtelif malumatlar teþhir<br />
edilirken Çabrat’ýn meçhul yönleri <strong>ve</strong><br />
faaliyetleri de dile getirilmeye<br />
çalýþýlmýþtýr. Kitabýn son bölümünde<br />
Baþkim Çabrat’ýn hüviyetiyle <strong>ve</strong><br />
sanatýyla mütedair sanatçý <strong>ve</strong> diðer<br />
arkadaþlarýnýn da çok ehemmiyetli<br />
mütalaa <strong>ve</strong> görüþlerine yer <strong>ve</strong>rilmiþtir.<br />
Görüldüðü üzere kitapta, müellifin de<br />
ifade etmiþ olduðu gibi, temel aðýrlýk<br />
psikolojiye dayanan mütalaa <strong>ve</strong><br />
görüþlere <strong>ve</strong>rilerek, bu mevzunun da<br />
Çabratýn hayatýný devamlý meþgul<br />
eden biri olmakla derin düþüncelerinin<br />
bir mahsulü olduðu ileri sürülmektedir.<br />
Kitapta Baþkim Çabrat gibi<br />
deðerli bir sanatçýmýz için teþhir etmiþ<br />
olduðu bu malumatlar için yazar<br />
arkadaþýmýz Sayýn Vahit Ergin’i kutluyorum<br />
<strong>ve</strong> çalýþmalarýnda baþarýlar<br />
diliyorum.<br />
Ýkinci kitaba gelince onun kendine has<br />
bir öyküsü vardýr. 1997 yýlýnda<br />
Baþkim Çabrat’ýn 35. sanat yýldönümü<br />
ile mütedair uzun bir zaman kendisinin<br />
talebi üzere otobiyografisini <strong>ve</strong><br />
sanat çalýþmalarýný muhteva edecek<br />
bir çalýþma, yazar arkadaþýmýz Sayýn<br />
Þecaattin Koka kalemiyle hazýrlanmýþtý.<br />
Bu çalýþma 1997/8 yýllarýnda<br />
sanatçýnýn bizzat <strong>ve</strong>rmiþ olduðu<br />
malumatlarla oluþturulmaya<br />
çalýþýlmýþtýr. Lakin sanatçýnýn kesif<br />
iþleri nedeniyle zaman darlýðýndan<br />
kitapta kaydedilecek daha çok<br />
malumatlarýn yazýlmadýðý yanýnda<br />
diðer boþluklarýn da olduðu farkýna<br />
varýlmýþtýr.<br />
Dolayýsýyla kitabýn bir yandan istenilen<br />
bir dönemde hazýr olmadýðýndan<br />
<strong>ve</strong> gereken hedefe ulaþýlmadýðýndan<br />
dolayý Baþkim Çabrat, kitabýn yayýnlanmasýný,<br />
kitapta mevcut olan boþluklarýn<br />
doldurulmasý <strong>ve</strong> yeni malumatlarýn<br />
takviye edilmesinden sonra<br />
þayeste bir döneme ihmal etmiþtir.<br />
Öyle ki kitabýn bugün yarýn basýlmasý<br />
için iyi bir zamanýn<br />
gelmesi beklenince<br />
aradan 10 yýl geçti <strong>ve</strong><br />
Baþkim Çabrat’ýn <strong>2007</strong><br />
yýlýnda yapýlacak olan<br />
45. sanat yýldönümü<br />
kutlamalarý muhtevasýnda<br />
bu kitap yine gündeme<br />
alýnýyor <strong>ve</strong><br />
yayýmlanmasý için kitaba<br />
sanatçýnýn bu 10 yýl<br />
içinde ulaþtýðý en ehemmiyetli<br />
baþarýlarýnýn da<br />
eklenmesi üzere yayýnlanmasýna<br />
karar <strong>ve</strong>riliyor.<br />
210 sayfayý içeren bu<br />
kitap iki bölümden<br />
oluþmaktadýr. Kitabýn<br />
birinci bölümü<br />
sanatçýmýzýn 35<br />
yýldönümüne aittir. Bu<br />
bölümde sanatçýmýzýn<br />
yaþam öyküsü, sanata<br />
geçiþi, konser, radyo<br />
vb. müzik faaliyetleri,<br />
kazanmýþ olduðu ergilik,<br />
ödül <strong>ve</strong> takdir belgeleri<br />
yanýnda sanatçýyla<br />
alakalý basýnýn getirdikleri, sanatçý<br />
arkadaþlarýnýn mütalaa <strong>ve</strong> görüþleri,<br />
35 yýldönümü jübile konseri <strong>ve</strong> diðer<br />
faaliyetleriyle mütedair malumatlara<br />
yer <strong>ve</strong>rilmiþtir.<br />
Kitabýn ikinci bölümünde<br />
sanatçýmýzýn 1997 yýlýndan baþlayarak<br />
<strong>2007</strong> yýlýna kadar yapmýþ olduðu<br />
umumi faaliyetlerini deðil ama büyük<br />
bir kýsmýnýn muhteva etmesine çaba<br />
sarf edilmiþtir. Kitabýn bu bölümünde<br />
Baþkim Çabrat’ýn 45 yýllýk sanat<br />
faaliyetleri muhtevasýnda müzik <strong>ve</strong><br />
sanat anlayýþý dile getirilirken, bu<br />
sanatýn zir<strong>ve</strong>sine ulaþma yönleri teþhir<br />
edilmeye çalýþýlmýþtýr. Tabi ki bunu<br />
yapmak için sanatçýnýn kiþiliðini <strong>ve</strong><br />
sanatýný tanýmak yanýnda, sanata karþý<br />
hýsýný <strong>ve</strong> müziðe olan sevdasýnýn<br />
pekiþtirilme yönlerini de aksettirmek<br />
gerekiyordu. Bunu yaptýðýmýzda<br />
Çabratýn müziðe karþý anlayýþýnýn <strong>ve</strong><br />
sevdasýnýn, kalbinde hissetmiþ olduðu<br />
duygusuyla pekiþtirerek zir<strong>ve</strong>ye ulaþma<br />
sýrlarýný da öðrenmiþ olduk <strong>ve</strong> sýrlarý<br />
kitapta aksettirmeye çalýþtýk. Tabi<br />
ki bu baþarýnýn doruðunda sanatçýnýn<br />
da tasrih ettiði gibi devamlý çalýþmak<br />
<strong>ve</strong> müzikle iç içe olmak yanýnda<br />
büyük isteðin, olanaklarýn <strong>ve</strong> aile<br />
desteðinin olmasý þart olarak ortaya<br />
çýkmaktadýr.<br />
Kitabýn bu bölümünde Çabrat’ýn,<br />
Doðru Yol derneðiyle mütedair <strong>ve</strong>rmiþ<br />
olduðu malumat <strong>ve</strong> açýklamalarýnda<br />
büyük ölçüde Doðru Yolun derneðinin<br />
faaliyetleri dile getirilmekte <strong>ve</strong> bu<br />
faaliyetler þamilinde diðer dernek<br />
sanatçýlarýn katkýlarý büyük bir hünerle<br />
<strong>ve</strong> iyi bir tebliðle yansýtýlmaya<br />
çalýþýlmýþtýr.<br />
Çabratýn, kitapta kendisiyle alakalý<br />
<strong>ve</strong>rmiþ olduðu beyanatlarýn özünde,<br />
hiçbir yerde kendisini ehemmiyetli bir<br />
sanatçý olarak diðer sanatçý<br />
arkadaþlarýndan üstün <strong>ve</strong> ön plana<br />
atmadýðý yanýnda arkadaþlarýný hep<br />
gerçekçi ifadelerle dile getirmeye<br />
çalýþtýðý malumdur.<br />
Kitapta Çabrat’la ilgili bütün bu<br />
durumlar <strong>ve</strong> vakalar yaný sýra sanat <strong>ve</strong><br />
müzik etkinlikleri, sanat anlayýþý,<br />
sanatçý kiþiliði, Doðru Yol derneðine<br />
<strong>ve</strong> <strong>Kosova</strong> müziðine katkýlarý özel<br />
bölümlerde teferruatlý bir biçimde<br />
teþhir edilmeye çalýþýlmýþtýr. Özel<br />
olarak da kitabýn bu bölümünde<br />
Çabrat’ýn derlemiþ <strong>ve</strong> bestelemiþ<br />
olduðu çalýþmalarýna da yer <strong>ve</strong>rilmiþtir.<br />
Bir daha Baþkim Çabrat’ýn 45. Sanat<br />
yýldönümünü kutlar <strong>ve</strong> <strong>Kosova</strong> Türk<br />
yazýnýna sunulan bu iki önemli kitap<br />
için teþekkür eder, çalýþmalarýnda<br />
baþarýlar dilerim.
Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />
G e n ç l i k<br />
Dengeli Beslenerek Zayýflamak ister misiniz<br />
Dengeli Beslenmenin Önemi…<br />
Beslenme, tüm canlýlarýn en temel<br />
gereksinimlerinden biridir <strong>ve</strong> gýda<br />
ile saðlýk arasýndaki köprüdür.<br />
Ýnsanlar iyi beslenmedikleri zaman<br />
büyüyemezler, saðlýklarýný sürdüremezler,<br />
mutlu <strong>ve</strong> baþarýlý bir yaþama ulaþamazlar<br />
<strong>ve</strong> üreyip kendilerinden sonraki kuþaklan<br />
dünyaya getiremezler. Nitekim, kiþiden<br />
kiþiye deðiþmekle birlikte yaklaþýk bir ay<br />
süresince hiç gýda alýnmamasý ölümle<br />
sonuçlanýr.<br />
Yetersiz beslenmenin tersine aþýrý beslenme,<br />
yani gereðinden fazla gýda tüketimi de<br />
özellikle çaðýmýzýn yaygýn hastalýklarý<br />
olarak bilinen þiþmanlýk, kalp hastalýðý,<br />
kanser, þeker hastalýðý gibi önemli saðlýk<br />
sorunlarýna <strong>ve</strong> sonuçta ölümlere yol<br />
açmaktadýr.<br />
Saðlýklý <strong>ve</strong> uzun bir yaþam sürdürmek<br />
herkesin ideali olduðu halde, bunu gerçekleþtirebilmek<br />
için, ozan düþünürümüz<br />
Yunus Emre’nin “ilim kendini bilmektir”<br />
sözünde olduðu gibi bireyin önce kendi<br />
vücudunu çok iyi tanýmasý <strong>ve</strong> kendisini<br />
beslenme <strong>ve</strong> saðlýk konusunda eðitmesi<br />
gerekmektedir. Ailemizden bize geçen<br />
kalýtsal özelliklerimizi, genlerimizi <strong>ve</strong><br />
çevremizi kendimizin kontrol etmesi her<br />
zaman mümkün olmasa da, bilinçli bir<br />
beslenmeyle daha saðlýklý, mutlu, <strong>ve</strong>rimli<br />
<strong>ve</strong> uzun bir yaþama adýmýmýzý atabiliriz.<br />
Saðlýklý Yaþam Ne Demektir<br />
Saðlýklý yaþam, kiþilerin ciddi <strong>ve</strong> tedavisi<br />
zor hastalýklara yakalanmadan, hem<br />
bedensel hem de ruhsal yönlerden üstün<br />
durumda, uzun yýllar zevk alarak yaþamlarýný<br />
sürdürmeleri demektir. Birey olarak<br />
saðlýklý bir yaþam amacýmýz olmalýdýr.<br />
Saðlýklý bir yaþamýn sürdürülmesinde<br />
kalýtým, çevresel etmenler, gelir düzeyi,<br />
yaþam biçimi <strong>ve</strong> beslenme alýþkanlýklarý<br />
etkili olmaktadýr.<br />
Çok küçük yaþlardan baþlayarak oluþan<br />
beslenme alýþkanlýklarý kiþilerin saðlýðýný<br />
belirleyen en önemli etmenlerden biridir.<br />
Ancak, saðlýklý yaþam için yalnýzca saðlýða<br />
yararlý gýdalarýn tüketilmesi yeterli<br />
deðildir. Ýyi beslenmenin yanýsýra aktif<br />
olmak, egzersiz yapmak, sigara, aþýrý alkol<br />
<strong>ve</strong> stresten uzak bir yaþam sürdürmek<br />
saðlýklý olmanýn ön koþullarýndandýr.<br />
Saðlýklý bir yaþamýnýz olup olmadýðýný<br />
belirlemek için önce kendinize þu sorularý<br />
sormalýsýnýz:<br />
Saðlýklý besleniyor muyum<br />
Vücudumu sürekli iþler durumda tutuyor<br />
muyum, yani hareketli miyim <strong>ve</strong> belirli<br />
egzersizleri yapmaya zaman ayýrýyor<br />
muyum<br />
Stres yönetimini biliyor muyum, yani<br />
kendime fiziksel (çevre, hava, gürültü<br />
kirliliði de stres örneklendir) <strong>ve</strong> psikolojik<br />
olarak aþýrý stres yükleyebileceðim durumlardan<br />
kaçýnabiliyor muyum ya da stresimi<br />
azaltma yeteneðim var mý<br />
Ailemde bazý hastalýklar sýk görülüyor<br />
mu Bu sorulara <strong>ve</strong>receðiniz yanýtlara göre<br />
saðlýðýnýzý belirleyen etmenlerden hangisini<br />
düzeltmeniz <strong>ve</strong> hangi konuda daha çok<br />
bilgi edinmeniz gerektiðine karar <strong>ve</strong>rebilirsiniz.<br />
Beslenme Ne Demektir<br />
Beslenme büyümek, vücut iþlemlerini<br />
gerçekleþtirmek, yaþamý saðlýklý <strong>ve</strong> mutlu<br />
olarak sürdürebilmek amacýyla vücudun<br />
alýnan gýdalardan yararlanmasýdýr.<br />
Besin Öðesi Nedir<br />
Yaþadýðýn tatsýz iliþkilere bir nokta koyup, aþk<br />
hayatýnda filmi baþa sarmaya ne dersin Ama<br />
önce þeker gibi tatlý bir kýz olmayý becermelisin.<br />
Hazýr mýsýn O zaman söz <strong>ve</strong>rmeye baþla!<br />
‘’Sabýrlý olacaðým’’<br />
Kesinlikle! Biz kýzlar, erkeklerden çok þey bekleriz,<br />
ama sabýrlý olmayý beceremezsek de havamýzý alýrýz.<br />
Daha iliþkinin baþlarýnda ``seni seviyorum’’ kelimelerini<br />
duymayý, daha fazla ilgi görmeyi, beraber daha çok<br />
vakit geçirmeyi isteriz. Ýsteriz de isteriz... Oysaki, onlar<br />
genellikle duygularýný açýklama konusunu biraz aðýrdan<br />
alýrlar. Ayrýca, arkadaþlarýyla, aileleriyle de senden<br />
fazla vakit geçirebilirler. Onu sýkboðaz etme <strong>ve</strong> sabret.<br />
Sabrýn sonu selamet!<br />
``Onu olduðu gibi se<strong>ve</strong>ceðim!’’<br />
Dünya üzerindeki her kýz, koluna takýp gezmekten<br />
gurur duyacaðý biriyle beraber olmak ister. Zeki,<br />
yakýþýklý, tatlý, sempatik... Ama kimse mükemmel deðil<br />
iþte. Herkesin bir kusuru var. Kabul et, senin de!<br />
Öyleyse sevgilini, fiziksel özellikleri ya da seninle<br />
uyuþmayan, sana ters gelen kiþisel özellikleri nedeniyle<br />
yargýlamamalýsýn. Baþkalarýyla karþýlaþtýrýp, ``benim<br />
sevgilim çirkin’’, ``espri yapmaktan aciz’’ diye düþünmemelisin.<br />
Eðer aþýksan, iyi vakit geçiriyorsan, insanlarýn<br />
ne diyeceðine aldýrma, ufak tefek sorunlarý kafana<br />
takma. ``Ona gü<strong>ve</strong>nmeyi öðreneceðim’’<br />
Þüphe insanýn içini kurt gibi kemirir, derler. Çok doðru.<br />
Eðer sürekli sevgilinin seni aldatýp aldatmadýðýný<br />
düþünür, her an telefonla arayýp ne yaptýðýný sorar, her<br />
konuþtuðu kýzý kýskanarak sorun çýkarýrsan, dolu dizgin<br />
Aþka tat kat!<br />
Besin öðeleri,<br />
yediðimiz <strong>ve</strong> içtiðimiz<br />
tüm gýdalarda bulunan,bir<br />
kýsmý yapay<br />
olarak da üretilebilen,<br />
insanlarýn yaþamsal<br />
iþlevleri için gereksinim<br />
duyduðu kimyasal<br />
maddelerdir.<br />
Bu kimyasal maddeleri<br />
teker teker saydýðýmýz<br />
zaman insanlarýn kýrkýn<br />
üzerinde besin öðesine gereksinim duyduðunu<br />
görürüz.<br />
Besin öðelerini baþlýca altý grupta sýralayabiliriz:<br />
Proteinler<br />
Yaðlar<br />
Mineraller<br />
Karbonhidratlar<br />
Vitaminler<br />
Su<br />
Saðlýklý bir yaþamýn<br />
sürdürülebilmesi için insanýn<br />
gereksinim duyduðu bu besin<br />
öðelerinin tümünün günlük<br />
diyetimizde bulunmasý gerekir.<br />
Saðlýklý Beslenme Nedir<br />
Saðlýklý beslenmeyi dört ana<br />
kavramla açýklayabiliriz:<br />
Dengeli beslenmek<br />
Çeþitli gýdalarý yemek<br />
Gýdalarý kararýnca tüketmek<br />
Saðlýða zararlý gýdalardan kaçýnmak<br />
Dengeli Beslenmek<br />
yaþanan bir aþký bir hiç yüzünden noktalayabilirsin.<br />
Eðer bunlarý onun gü<strong>ve</strong>nilmez biri olduðunu<br />
düþündüðün için yaptýðýný savunuyorsan, belki de çýkmaya<br />
deðmeyecek biridir, ne dersin<br />
``Kendim olacaðým’’<br />
Ona kendini beðendirmek için, rol yapman gerekmiyor.<br />
Örneðin, onunla çok iyi bir çift olabileceðinizi ispatlamak<br />
için, onun sevdiði her þeyi sevmek durumunda<br />
deðilsin. Kim, her dediðini ``Bence de’’ ``Ben de’’ diye<br />
onaylayan biriyle birlikte olmak ister ki<br />
Lahana dolmasýna bayýlýrým.<br />
- Ben de!<br />
- Tarkan’ýn ne müziði, ne kendisi, ne de saç kesimi<br />
bence beþ para etmez.<br />
- Bence de!<br />
çýkça yalan söylüyorsun iþte! Üstelik, bu rutinlikte<br />
devam eden bir konuþma da, son derece can sýkýcý.<br />
Senin de kendine ait fikirlerin, kendi sevdiðin þeyler<br />
olmalý. Bunlarý ona açýkça söyle. Unutma, sevgi anlaþmak<br />
deðildir!<br />
``Önyargýlý olmayacaðým’’<br />
Kendine partner olarak, mükemmel bir erkeði<br />
yakýþtýrýyor olman çok normal. Ama, onun þusu, bunun<br />
busu derken, belki de yaþanmasý muhtemel olan pek<br />
çok aþký kaçýrýyorsun. Seçici olmayý býrakýp, senden<br />
hoþlananlara þans tanýmalýsýn. Etrafýna bir göz at.<br />
Mahallede senden hoþlanan sessiz çocuðun, sana<br />
mükemmel bir aþk yaþatmayacaðýndan nasýl bu kadar<br />
emin olabiliyorsun ki! Hayalindeki prensi unut <strong>ve</strong> kurbaðalardan<br />
birini öpmeye koyul!<br />
21 Mart - 20 Nisan<br />
22 Kasým - 20 Aralýk<br />
18<br />
Her bir gýdanýn besleyici özellikleri<br />
birbirinden farklý olduðu için hepsinden<br />
ayrý<br />
ayrý yararlanmamýz<br />
gerekir. Hiçbir<br />
gýda, hatta<br />
mükemmele<br />
en yakýn<br />
sayýlan anne<br />
sütü bile,<br />
insanlarýn<br />
gereksinim<br />
duyduðu tüm<br />
besin öðelerini<br />
karþýlayamaz. Bebekler, besin öðelerinin<br />
çoðu vücutlarýnda depolanmýþ olarak doðduklarýndan<br />
4 ile 6 aya kadar anne sütüyle<br />
beslenebilirler. Daha sonra anne sütünün<br />
yanýsýra ek gýdalara baþlamak gerekir.<br />
Demek ki, insanoðlu saðlýðýný sürdürebilmek<br />
için çok küçük yaþlardan itibaren<br />
çeþitli gýdalara gereksinim duymaktadýr.<br />
Bu hafta hayatýna daha fazla iletiþim, haberleþme<br />
getirmeye baþlayacak. Parasal konularla<br />
ilgili geliþmeler <strong>ve</strong> kararlar seni biraz huzursuz<br />
<strong>ve</strong> gergin tutabilir. Ýç dünyanda, geçmiþte<br />
olaylara takýlý kalmamanda fayda var.<br />
21 Mayýs - 21 Haziran<br />
Bulunacaðýn sosyal ortamlar <strong>ve</strong> iþ hayatýn bu<br />
hafta seni biraz yorabilir. Özellikle içsel açýdan<br />
huzursuz olman özel bir insanla iletiþim<br />
kurmaya seni zorlayabilir. Gereksiz risklerden<br />
kaçýnmakta fayda var.<br />
23 Temmuz - 22 Aðustos<br />
Bu hafta iþ hayatýn <strong>ve</strong>ya bir insanla iliþkin<br />
seni biraz gergin <strong>ve</strong> heyecanlý tutabilir.<br />
Kendini gü<strong>ve</strong>nsiz <strong>ve</strong> de cesaretsiz hissedebilirsin.<br />
Fakat yapýlmasý gereken iþler seni<br />
bekliyor olacak.<br />
23 Eylül - 22 Ekim<br />
Bu hafta senin için hareketli <strong>ve</strong> de heyecanlý<br />
baþlayabilir. Belki çalýþma hayatýn <strong>ve</strong>ya<br />
saðlýðýn seni biraz zorlayabilir ama pozitif<br />
enerjinin yüksek olmasý engelleri aþmaný <strong>ve</strong><br />
<strong>ve</strong>rimli kalmaný saðlayacaktýr.<br />
23 Ekim - 21 Kasým<br />
Þans bizden mi yana Bu hafta nerede durduðunu,<br />
nasýl bir þanssa sahip olduðunu görmek<br />
isteyebilirsin. Özellikle bir insanla iliþkin seni<br />
çok daha duyarlý <strong>ve</strong> hassas yapabilir. Yeni kararlar<br />
alýp uygulamaya geçebilirsin.<br />
Çalýþma hayatýndaki geliþmeler seni fiziksel<br />
açýdan yormaya baþlayabilir, iþleri yoluna<br />
koymak için sürekli hareket etmek durumunda<br />
kalabilirsin. Ýnsanlarla iletiþim kurmak aþk <strong>ve</strong><br />
iþ hayatýnda çok daha fazla yer kaplayacak.<br />
20 Ocak - 18 Þubat<br />
Bu hafta aþma, savaþma <strong>ve</strong> de baþarma<br />
isteðin insanlarla iliþki kurarken seni biraz<br />
zorlayabilir. Anlaþmazlýklar <strong>ve</strong> de tartýþmalar<br />
canýný sýkabilir. Yerinde zor durabilirsin,<br />
çabuk öfkelenebilirsin.<br />
Baðlýlýk <strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>n bu hafta senin için daha<br />
fazla önem kazanmaya baþlayacak. Özellikle<br />
parasal konularda pratik çözümlere,<br />
akýlcý yöntemlere baþvurman gerektiðini<br />
kavrayabilirsin.<br />
Bu hafta iþ hayatýna hareket, canlýlýk getirebilir.<br />
Ýletiþim trafiðinin yoðunlaþmasý, iliþkiler<br />
<strong>ve</strong> anlaþmalar için çok daha fazla çaba<br />
sarf etmene neden olabilir. Özel bir insana<br />
odaklý kalmak seni zorlayabilir.<br />
Ýnsanlarýn <strong>ve</strong> de olaylarýn etkisi altýnda kalabilirsin.<br />
Parasal konularda risk almak seni zorlayabilir,<br />
sabýrlý olmakta fayda var. Aþk hayatýnda<br />
iletiþim kurmak, duygularýný dile<br />
getirmek senin için kolaylaþacak.<br />
21 Nisan - 20 Mayýs<br />
22 Haziran - 22 Temmuz<br />
Bazý planlarý gerçekleþtirme aþamasýna gelmen<br />
bu hafta senin aklýný karýþtýrabilir. Bazý<br />
insanlarla fikir ayrýlýklarý yaþamak iletiþim<br />
kurarken seni zorlayabilir. Hayatýný <strong>ve</strong> de<br />
arkadaþlarýnla iliþkilerini canlý tutabilirsin.<br />
23 Aðustos - 22 Eylül<br />
21 Aralýk - 19 Ocak<br />
Bu hafta alacaðýn kararlar sevdiklerinle<br />
baðlantýlý <strong>ve</strong>ya yaratýcýlýk içerikli olabilir.<br />
Kendini duygusal açýdan gergin hissedebilirsin.<br />
Bir insanla iletiþim kurmak <strong>ve</strong>ya bir<br />
iþi takip etmek seni karýþýklýða sürükleyebilir.<br />
19 Þubat - 20 Mart
19<br />
Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />
Padiþah <strong>ve</strong> Ýhtiyar Çiftçi<br />
Bir gün padiþahlar padiþahý av için þehirden<br />
uzaklaþmýþ. Yolda giderken pek çok<br />
insanýn çalýþtýðý bir tarla görmüþ. Merak<br />
edip yanlarýna yaklaþmýþ.<br />
- Fakat sen çok ihtiyarsýn. Þurada iki günlük<br />
ömrün kalmýþ. Neden uðraþýrsýn demiþ.<br />
Bunun üzerine ihtiyar baþýný kaldýrmýþ:<br />
Oradaki insanlarýn arasýnda yaþý doksaný<br />
geçkin bir ihtiyar varmýþ. Bu ihtiyar topraða<br />
bir þeyler ekiyormuþ.<br />
Padiþah:<br />
- Ne ekiyorsun ihtiyar diye sormuþ.<br />
Ýhtiyar çiftçi baþýný bile kaldýrmadan cevap<br />
<strong>ve</strong>rmiþ:<br />
- Baharda yeþermesi için ceviz dikiyorum.<br />
Padiþah kahkahayla gülmüþ.<br />
- Ýnsanlar ekip dikmekle zarar etmezler.<br />
Baþkalarý ektiler; biz yedik. Þimdi de biz ekelim;<br />
baþkalarý yesin, demiþ.<br />
Padiþah bu cevabý çok beðenmiþ. Hemen<br />
yanýndaki adamýna dönerek:<br />
- Bu ihtiyara bir kese altýn <strong>ve</strong>rin, diye emretmiþ.<br />
Ýhtiyar altýnlarý almýþ <strong>ve</strong>:<br />
- Gördünüz mü demiþ, benim aðacým daha<br />
büyümeden mey<strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rdi!<br />
Diþlerimizi neden fýrçalýyoruz<br />
En iyi fýrça hangisidir Diþ<br />
fýrçalamak diþlerde bulunan<br />
plakanýn temizlenmesi için en iyi<br />
yoldur. Sizin düþündüðünüzün tersine<br />
yumuþak kýllý bir fýrçayla diþ fýrçalamak<br />
sert kýllý bir fýrçayla yapýlacak<br />
temizleme kadar etkilidir hem de daha<br />
az zarar <strong>ve</strong>rir. Diþ minelerimiz oldukça<br />
incedir. Yýllarca süren sert þekildeki<br />
fýrçalama diþ minelerimizin hassaslaþmasýna<br />
neden olur. Sert bir fýrçalama<br />
diþ etlerimizde zarar <strong>ve</strong>rir.<br />
ÇÜRÜÐE SEBEP OLAN NE<br />
Diþlerimiz Nasýl Çürüyor<br />
Aðzýnýz meþgul bir yerdir. Bakteriler<br />
sürekli olarak diþlerinizde, dudaklarýnýzda<br />
<strong>ve</strong> dilinizde hareket<br />
halindedirler. Aðzýnýzda bakteri olmasý<br />
normal bir durumdur. Bazý bakteriler<br />
zararlý olabilirken birçoðu deðildir<br />
hatta yararlýdýr... Bazý bakteri türleri<br />
diþ minesi gibi sert yüzeylere yapýþýrlar.<br />
Eðer temizlenmezlerse koloni<br />
oluþturana kadar çoðalýrlar. Farklý türlerdeki<br />
bakteriler diþ minesinde geliþen<br />
bu koloniye katýlýr. Tükürüðünüzde<br />
bulunan proteinler bu koloniye karýþýr<br />
<strong>ve</strong> bakteriler diþinizde beyazýmsý bir<br />
tabakaya dönüþür. Bu tabakaya plak<br />
denir <strong>ve</strong> bu çürüðe sebep olur.<br />
Þeker diþ çürüðünde zararlý bir rol<br />
oynar. Birlikte plaða dönüþen bakteriler<br />
þekeri bir çeþit enerji olarak kullanýrlar.<br />
Böylece daha hýzlý geliþirler <strong>ve</strong><br />
plak boyut olarak büyür. Bazý bakteriler<br />
þekeri bir çeþit yapýþkana çevirir <strong>ve</strong><br />
kendilerini diþ yüzeyine yapýþtýrmak<br />
için kullanýrlar. Bu bakterilerin<br />
tükürüðünüzle yýkanmasýný<br />
zorlaþtýrýr.<br />
PLAK<br />
Diþinizin dýþ yüzeyini kaplayan<br />
sert þeye diþ minesi denir. Diþ<br />
minesi kalsiyum gibi dayanýklý<br />
mineral tuzlarý içerdiði için çok<br />
serttir. Tükürüðünüzdeki mineral<br />
tuzlar diþinizdeki sertliðe yardýmcý<br />
olur. Bununla birlikte mineral tuzlar<br />
asit saldýrýlarýna karþý dayanýksýzdýr.<br />
Asit onlarýn bozulmasýna sebep olur.<br />
Þekerle karýþýp tükürük yada fýrçayla<br />
temizlenmeyen plak asit üretir. Asit<br />
plaðýn içinde üretilir <strong>ve</strong> tükürükle<br />
kolayca temizlenmez. Asit diþ<br />
minenizi sert tutan mineralleri eritir.<br />
Diþ minesinin yüzeyinde<br />
minik delikler açýlýr. Bir süre<br />
sonra asit diþ minesindeki küçük<br />
deliðin büyümesine sebep olur.<br />
Bu çürüktür. Bu yüzden çürük<br />
oluþmadan doktorunuzu<br />
görmelisiniz.<br />
AÐRININ OLUÞMASI<br />
Sinirler diþ minenizde bulunmazlar.<br />
Asit diþ minenize zarar<br />
<strong>ve</strong>rirken hiç birþey hissetmezsiniz.<br />
Asit diþinizde çürük oluþturmaya<br />
baþladýðýnda sinirler sinyal <strong>ve</strong>rirler.<br />
Fakat o zaman da artýk diþ<br />
çürüðünüz oluþmuþtur. Bu yüzden<br />
düzenli olarak diþ kontrolü yaptýrmak<br />
önemlidir. Diþiniz aðrýyana kadar beklemeyin!<br />
Diþlerinizi fýrçalamak hiçte<br />
zor bir iþ deðil. Diþlerini ne<br />
kadar çabuk doðru fýrçalamayý<br />
öðrenirsen o kadar çabuk hayat<br />
boyu parlak <strong>ve</strong> saðlýklý diþlere<br />
sahip olabilirsin. Ýþte bunu nasýl<br />
yapacaðýn:<br />
1)Aðzýn için doðru büyüklükte<br />
bir diþ fýrçasý seçmelisin.<br />
Küçük bir fýrça yeterince etkili<br />
olmazken büyük bir fýrça ise<br />
aðzýna zarar <strong>ve</strong>rebilir. Ayrýca<br />
yumuþak kýllý bir fýrça seçmeyi<br />
unutma. Birçok diþ fýrçasý<br />
paketinde yaþ belirtilmiþtir.<br />
2) Fýrçayý diþ etlerinize karþý<br />
dik gelecek þekilde tutun<br />
böylece plaklarýn oluþtuðu<br />
yerin temizlenmesine yardým<br />
etmiþ olursunuz.<br />
3) Fýrçayý sanki her bir diþi<br />
teker teker temizlermiþ gibi<br />
küçük daireler þeklinde haraket<br />
ettirin.<br />
4) Diþlerinizin iç kýsýmlarýný da<br />
temizlemeyi unutmamalýsýnýz.<br />
Diþlerinizi önden temizlemek sadece<br />
bir elinizi yýkamaya benzer.<br />
5) Diþlerinizin ýsýrmak için kullandýðýnýz<br />
üst kýsýmlarýný fýrçalamalýsýnýz.<br />
Böylece yüzeyde kalan<br />
yemek artýklarýndan arýndýrmýþ olursunuz.<br />
6) Her üç ayda bir yeni bir diþ fýrçasý<br />
almalýsýnýz.<br />
Bir kilo limonda,<br />
bir kilo çilekten<br />
daha fazla þeker<br />
vardýr.<br />
Yataktan düþerek<br />
ölme olasýlýðý iki<br />
milyonda birdir.<br />
Salatalýðýn yüzde<br />
96’sý sudur.<br />
Bunlarý Biliyor<br />
Musunuz<br />
Yarým kilo bal yapabilmek için arýlar iki<br />
milyondan fazla çiçekten bitki özü toplamak<br />
zorundadýr.<br />
Deðerli taþlarýn çoðu birkaç elementten oluþur,<br />
sadece pýrlanta tamamen karbondan oluþur.<br />
Kereviz yerken harcanan kalori, kerevizin içindeki<br />
kaloriden daha fazladýr.<br />
Meþe aðaçlarý elli yaþýna gelmeden meþe palamudu<br />
üretmez.
Rüþtü ile ipler<br />
koptu<br />
Þampiyonluk kutlamalarýna katýlmayarak büyük tepki<br />
toplayan Fenerbahçe kalecisi Rüþtü Reçber, artýk Sarý-<br />
Laci<strong>ve</strong>rtliler’e geri dönüþün olmadýðýný söyledi. Þu an milli<br />
takým kampýnda bulunan tecrübeli file bekçisi “Benim ne<br />
kadar iyi bir Fenerbahçeli olduðumu herkes bilir. Ancak, ben<br />
ayný zamanda<br />
da çok<br />
iyi bir profesyonelim.<br />
Þu ana<br />
kadar gelen<br />
bir çok teklif<br />
var, fakat<br />
Galatasaray<br />
ile görüþmedim. Yakýnda kararýmý <strong>ve</strong>receðim’’ diye konuþtu.<br />
Lampard nereye<br />
gidiyor<br />
Chelsea’nin orta saha<br />
yýldýzý Lampard yeni<br />
sezon için takýmýyla<br />
kontrat üzerinde uzlaþamayýnca<br />
hangi takýma transfer olacaðý<br />
söylentileri yayýlmaya baþladý.<br />
Chelsea kulübünden bir köstebeðin<br />
konuyla igili olarak bir<br />
Ýngiliz gazetesinde yaptýðý açýklama<br />
bu söylentilere son noktayý<br />
koydu. Chelsea’den<br />
istemeden ayýlmak zorunda<br />
kalan Lampard’ýn Barcelona,<br />
Real Madrid <strong>ve</strong>ya Ju<strong>ve</strong>ntus<br />
takýmlarýndan birine transfer<br />
olacaðýný belirten köstebek sözlerine<br />
þöyle devam etti: ‘Chelsea Frank’i tutmak için beklenmedik<br />
bir atak yapmazsa yýldýz futbolcuyla Chelsea’nin yollarý<br />
ayrýlacak gibi gözüküyor.”<br />
Ýþte yýlýn<br />
futbolcularý !<br />
þte yýlýn futbolcularýFutbol Plus dergisi okurlarýnýn seçtiði<br />
Ýyýlýn futbol adamlarý, ödüllerini düzenlenen törenle aldý.29<br />
Mayýs <strong>2007</strong> 11:18Polat Renaissance Otel’de gerçekleþtirilen<br />
törende,<br />
yýlýn futbol<br />
oskarlarýna<br />
layýk görülen<br />
Kayserispor<br />
Teknik<br />
Direktörü<br />
Ertuðrul<br />
Saðlam,<br />
Beþiktaþlý<br />
kaleci Runje,<br />
Galatasaray’a<br />
transfer olan<br />
Sivassporlu Ser<strong>ve</strong>t Çetin, Kayserisporlu futbolcu Mehmet<br />
Topuz, Fenerbahçeli futbolcu Tuncay Þanlý <strong>ve</strong> Galatasaraylý<br />
futbolcu Arda Turan’a, ödülleri <strong>ve</strong>rildi.<br />
Fonex’in sponsorluðundaki törende, Milli Takýmlar Teknik<br />
Direktörü Fatih Terim, Kayseri Erciyesspor Teknik Direktörü<br />
Bülent Korkmaz <strong>ve</strong> Konyaspor Kulübü Baþkaný Ahmet Can<br />
<strong>ve</strong> Gençlerbirliði OFTAÞ Spor Kulübü Baþkaný Turgay<br />
Kalemci’ye de özel ödül sunuldu.<br />
S p o r Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />
En iyi Teklif<br />
Olympiyakos’tan geldi<br />
Fenerbahçe’nuin milli<br />
futbolcusu Tuncay<br />
Þanlý, transferi<br />
konusunda en iyi teklifin<br />
Yunanistan’ýn Pire<br />
Olympiyakos takýmýndan<br />
geldiðini söyledi. Atina’da<br />
yayýmlanan günlük spor<br />
gazetesi Protahlitis’e demeç<br />
<strong>ve</strong>ren Tuncay,<br />
Fenerbahçe’deki geliþmeler<br />
<strong>ve</strong> Olimpiyakos’un kendisini<br />
transfer etme isteðine yönelik<br />
haberlere deðinerek, kariyeri<br />
konusundaki düþüncelerini<br />
dile getirdi. Tuncay, ‘’Teklifin<br />
ekonomik ayrýntýlarýna<br />
girmek istemiyorum.<br />
<strong>Kosova</strong> futbol þampiyonasý 26.hafta<br />
maçlarý ev sahiplerin galibiyetleri ile<br />
sonuçlanýrken, deplasmanda Trepça 89,<br />
<strong>Kosova</strong> (V)’i yenmeye baþardý. <strong>Kosova</strong> Futbol<br />
disiplin kurulu tarafýndan Ferizovik takýmýný<br />
maçlardan yarýþmama kararý ardýndan, Besa<br />
takýmý serbest idi.<br />
<strong>Kosova</strong> Futbol þampiyonasý 26.hafta<br />
maçlarýnda ev takýmlarý 19 gol atarken, konuk<br />
takýmlar ise deplasmanda 8 gol atmayý<br />
baþardýlar. Geçen haftalara kýyasla hiç bir maç<br />
berabere sonuçlanmadý. Deplasmanda baþarýyý<br />
yakalayan tek takým Trepça 89, Besa takýmýyla<br />
liderliklerini sürdürmeye baþardý.<br />
Hüsi — Liria 1:0<br />
Flamurtari — Drenica 3:2<br />
<strong>Kosova</strong> (V) - Trepça 89 2:3<br />
Vlaznimi — Besiana 6:0<br />
Trepça - <strong>Kosova</strong> (P) 4:0<br />
Þçiponya — Gilan 5:3<br />
Priþtine - KEK maç yapýlmadý<br />
Besa serbest<br />
Sözleþmemin yenilenmesi<br />
konusunda ne negatif ne de pozitif<br />
düþünüyorum. Benim için þu<br />
aþamada öncelikli konu Türk<br />
Mili Takýmý’nýn oynayacaðý<br />
karþýlaþmalara odaklanmak’’<br />
dedi. Olympiyakos Takýmý’nýn<br />
kendisine olan yakýn ilgisinden<br />
haberdar olduðunu <strong>ve</strong> eline<br />
ulaþan en iyi teklifin de Yunan<br />
kulübünden geldiðini ifade eden<br />
Tuncay, ‘’Yunan takýmýnda<br />
forma giymemek için herhangi<br />
bir nedenim yok. Ancak þu anda<br />
söz konusu takýmda forma giyip<br />
giymeyeceði konusunda açýk bir<br />
cevap <strong>ve</strong>rebilecek durumda<br />
deðilim’’ diye konuþtu.<br />
Kayseri Eerciyesspor <strong>ve</strong><br />
Antalyaspor Düþtü<br />
Turkcell Süper Lig’de bugün oynanan 6<br />
karþýlaþma sonucunda ligden düþen 3<br />
takým da belli oldu.<br />
Puan tablosunda son sýrada bulunan<br />
Sakaryaspor’un haftalar öncesinden düþtüðü<br />
ligde, lige <strong>ve</strong>da eden diðer iki takým ise Kayseri<br />
Erciyesspor ile Antalyaspor oldu. Sahasýnda<br />
ligin rahat takýmlarýndan Gençlerbirliði’ni aðýrlayan<br />
Antalyaspor, sahadan 3-1 yenik ayrýldý <strong>ve</strong><br />
Turkcell Süper Lig’e <strong>ve</strong>da etti.<br />
Sivasspor maçý öncesi 37 puana sahip<br />
Kayseri Erciyesspor ise son dakikalarda yediði<br />
2 golle 2-1 yenildi <strong>ve</strong> Süper Lig’den düþtü.<br />
Besa ile Trepçe 89<br />
liderliklerini sürdürüyor<br />
1. Besa 52<br />
2. Trepça 89 52<br />
3. Priþtine 48<br />
4. Flamurtari 39<br />
5. Dreniça 37<br />
6. <strong>Kosova</strong> (V) 36<br />
7. Trepça 36<br />
8. Besiana 36<br />
9. Þçiponya 34<br />
10. KEK 34<br />
11. Hüsi 34<br />
12. Gilan 34<br />
13. Vlaznimi 32<br />
14. Liria 29 (-3)<br />
15. Ferizovik 28<br />
16. <strong>Kosova</strong> (P) 6<br />
2 ile 3 Aðustosta oynanýlacak 27. hafta maçlarý:<br />
Besa — Flamurtari<br />
Dreniça — <strong>Kosova</strong> (V)<br />
Trepça 89 — Vlaznimi<br />
Besiana — Trepça<br />
<strong>Kosova</strong> (P) — Þçiponya<br />
Gilan — Hüsi<br />
Liria - KEK<br />
Priþtine serbest