17.01.2015 Views

Perşembe, 31 Mayıs 2007 - Kosova Prizrenliler Kültür ve ...

Perşembe, 31 Mayıs 2007 - Kosova Prizrenliler Kültür ve ...

Perşembe, 31 Mayıs 2007 - Kosova Prizrenliler Kültür ve ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nden <strong>Kosova</strong>’ya Büyük Destek<br />

Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi Rektörü Prof. Dr. En<strong>ve</strong>r DURAN: “Bu<br />

yardýmlar burada bitmeyecek. <strong>Kosova</strong> bizim gönlümüzde, <strong>Kosova</strong> Türk<br />

toplumuna <strong>ve</strong> tüm <strong>Kosova</strong>lýlara desteðimiz devam ediyor” dedi.<br />

Mehmet Bütüç<br />

ESNAF ÝE Derneði organizasyonunda<br />

<strong>Kosova</strong>’ya iki günlük<br />

bir ziyarette bulunan Edirne<br />

Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi Öðretim üyeleri<br />

baþta Rektör Prof. Dr. En<strong>ve</strong>r Duran,<br />

Rektör Yardýmcýsý Prof. Dr. Beyhan<br />

Kahramanlýoðlu, Eðitim Fakültesi<br />

Dekaný Prof. Dr. Hilmi Ýbar, Prof. Dr.<br />

Halim Orta <strong>ve</strong> beraberce ziyarette<br />

bulunan üni<strong>ve</strong>rsite heyeti Prizren<br />

KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ<br />

SAYI: 379 YIL: 9 Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong> Fiyatý: 0.50<br />

Mehmetçik komutayý devraldý<br />

Baðýmsýzlýk için BM Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi’nden gelecek kararý bekleyen <strong>Kosova</strong>’da TSK<br />

önemli bir görev üstlendi. Tugay Komutaný Alman General Erich Pfeffer, görevini<br />

Tuðgeneral Uður Tarçýn’a devrederken, törene yerel <strong>ve</strong> uluslar arasý çok sayýda da<strong>ve</strong>tli<br />

katýldý. Tuðgeneral Uður Tarçýn “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün de<br />

dediði gibi ‘Yurtta barýþ dünyada barýþ’ ilkesi parolamýz olacaktýr” dedi.<br />

Taner GÜÇLÜTÜRK<br />

29 Mayýs Pazartesi günü Çokuluslu Güney<br />

Tugayýnda düzenlenen devir teslim töreniyle<br />

tugay komutanlýðý Türk askerine geçti.<br />

NATO askerlerinin <strong>Kosova</strong>’ya intikalinden<br />

bu yana Çokuluslu Güney Tugayýnda görev<br />

yapan Türk askerleri ilk defa tugay komutanlýðýný<br />

devraldý. Törene KFOR Komutaný<br />

General Roland Kather, UNMIK Yöneticisi<br />

halkýnýn büyük ilgisini çekti.<br />

ESNAF ÝE Derneði Baþkaný Cemil<br />

Luma’dan aldýðýmýz bilgilere göre,<br />

ziyaretin ilk gününde Edirne Trakya<br />

Üni<strong>ve</strong>rsitesi heyetini <strong>Kosova</strong> Türk<br />

Taburu Görev Kuv<strong>ve</strong>t Komutanlýðý<br />

Komutaný Yarbay Mehmet Partigöç<br />

kabul etti. Görüþmeler esnasýnda<br />

Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi Rektörü Prof. Dr.<br />

En<strong>ve</strong>r Duran, “Prizren’de bulunmamýzýn<br />

sebebi, ESNAF Derneði <strong>ve</strong><br />

üni<strong>ve</strong>rsitemiz arasýnda yýllardýr var<br />

Yoakim Rüker, <strong>Kosova</strong> Baþbakaný Agim Çeku,<br />

<strong>Kosova</strong> Hükümeti temsilcileri, millet<strong>ve</strong>killeri,<br />

yerel <strong>ve</strong> uluslar arasý çok sayýda kuruluþ temsilcisi<br />

katýldý.<br />

Askerlerin tören geçiþi ardýndan Tugay<br />

Komutaný Alman General Erich Pfeffer, <strong>ve</strong>da<br />

konuþmasýnda, <strong>Kosova</strong> halkýndan görmüþ<br />

olduklarý yakýnlýk <strong>ve</strong> iþbirliðinin görevini daha<br />

kolay <strong>ve</strong> baþarýlý kýldýðýný vurguladý. Görevi<br />

süresince katkýsý geçen herkese teþekkürlerini<br />

ileten Alman General, <strong>Kosova</strong> halkýnýn<br />

Avrupa’yla ortak <strong>ve</strong> olumlu bir gelecek için<br />

þiddetin bir seçenek olmadýðýný, bu ülkenin<br />

zenginliðinin içerdiði kültürel, etnik, dinsel<br />

çeþitlilikte yattýðýný, hukuk kurallarýna, ekonomi,<br />

eðitim, idari <strong>ve</strong> soysal kalkýnmaya öncelik<br />

<strong>ve</strong>rilmesi gerektiðini anladýklarýný vurguladý.<br />

General Pfeffer, konuþmasýnýn son kýsmýný<br />

görev icra ettiði KFOR’daki silah arkadaþlarýna<br />

minnet borcunu dile getirmek için ayýrdý.<br />

KFOR Komutaný Korgeneral Roland<br />

Kather de, konuþmasýnda Tuðgeneral Frönlih’e<br />

<strong>ve</strong> Tuðgeneral Fefer’e, görevlerini etkin <strong>ve</strong><br />

üstün baþarýyla gerçekleþtirdikleri için teþekkür<br />

etti. Gü<strong>ve</strong>nliði tehdide sürükleyecek durumlarda<br />

KFOR’un þiddete müdahale etmeye hazýr<br />

olduðunu vurgulayan Kather,<br />

görevi devralacak Tuðgeneral<br />

Tarçýn’a baþarýlar diledi.<br />

Korgeneral Kather,<br />

“Tuðgeneral Tarçýn, aramýza<br />

hoþ geldiniz. <strong>Kosova</strong> Güney<br />

Kuv<strong>ve</strong>tleri Komutanlýðý sorumluluk<br />

bölgesinde iþimiz henüz<br />

bitmedi. Halen birçok iþ yapýlmayý<br />

bekliyor. Bu görev, kritik<br />

zamanda ilerlerken þimdi liderlik<br />

görevini üstlenmek elinizde”<br />

dedi.<br />

Çokuluslu Güney<br />

Tugayýndaki gü<strong>ve</strong>nlik <strong>ve</strong><br />

istikrarýn devamýnýn<br />

Türkiye’nin komutanlýðýný<br />

devraldýðý dönemde de süreceðine<br />

inancýnýn tam olduðunu vurgulayan<br />

Tuðgeneral Uður Tarçýn, Türk Ordusunun<br />

uluslar arasý düzeydeki görevlerinden bahsetti<br />

<strong>ve</strong> “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu<br />

Atatürk’ün de dediði gibi ‘Yurtta barýþ dünyada<br />

barýþ’ ilkesi parolamýz olacaktýr” dedi.<br />

Tuðgeneral Tarçýn da, bu görevi devralmanýn<br />

kendisi için büyük bir gurur olduðunu<br />

belirterek, “Görevimizi ilgili BM Gü<strong>ve</strong>nlik<br />

Konseyi kararlarýna <strong>ve</strong> NATO’nun talimatlarýna<br />

uygun þekilde, uluslararasý hukuk <strong>ve</strong> yerel<br />

kurallara baðlý kalarak <strong>ve</strong> ayný zamanda<br />

<strong>Kosova</strong> halkýný destekleyerek gerçekleþtirmeye<br />

devam edeceðiz” dedi.<br />

devamý sayfa 7’de<br />

olan olumlu <strong>ve</strong> baþarýlý iliþkilerimizin<br />

neticesinde <strong>ve</strong> akýþýnda,<br />

beraberce yürüttüðümüz projenin,<br />

üni<strong>ve</strong>rsitemizin Eðitim<br />

Araþtýrma <strong>ve</strong> Uygulama<br />

Hastanesi’nde eðitim gören<br />

<strong>Kosova</strong>lý doktorlara uzman<br />

kurslarý sertifikalarýnýn <strong>ve</strong>rilmesidir.<br />

<strong>Kosova</strong>lýlara bu tür desteklerimiz<br />

devam edecektir” dedi.<br />

Tabur Komutaný ile yapýlan<br />

görüþme çok sýcak <strong>ve</strong> dostça bir<br />

ortamda gerçekleþti. Komutan<br />

Partigöç de bu tür faaliyetleri<br />

destekleyeceðini ifade etti.<br />

devamý sayfa 6’da<br />

Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi Rektörü<br />

Prof. Dr. En<strong>ve</strong>r DURAN<br />

“Trakya Gençlik Ateþi”<br />

<strong>Kosova</strong>lýlarý coþturdu<br />

“Esnaf” Ýþadamlarý Derneði organizasyonuyla Trakya<br />

Üni<strong>ve</strong>rsitesi “Trakya Gençlik Ateþi” Grubu Prizren <strong>ve</strong><br />

Priþtine’de konser sundu. “Trakya Gençlik Ateþi” Grubu,<br />

Priþtine’nin “Gerçek” Kültür Sanat <strong>ve</strong> Spor Derneði ile<br />

TÜMED- Priþtine Þubesi organizasyonuyla Priþtine’de<br />

düzenlenen konserlerle <strong>Kosova</strong>lýlarýn gönlünü<br />

fethetmeye baþardý.<br />

Taner Güçlütürk<br />

Cumartesi<br />

akþamý<br />

Prizren<br />

Kültür evi salonunda<br />

Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesinden<br />

gelen<br />

Saðlýk Kültür <strong>ve</strong><br />

Spor Daire<br />

Baþkanlýðý “Trakya<br />

Gençlik Ateþi” Grubu Balkan ülkeleri geleneklerinden<br />

seçilmiþ folklor <strong>ve</strong> Kýrkpýnar güreþ gösterilerini sundu.<br />

devamý sayfa 6’da<br />

Reçana’da “Azýnlýklar<br />

<strong>ve</strong> Seçimler” tartýþýldý<br />

Toplantýda hazýrlanan yeni seçim yasa tasarýsý, Ahtisari’nin<br />

paketine göre seçim düzenlemeleri, seçimler <strong>ve</strong> etnik topluluklara<br />

mensup siyasi partilerin katýlýmý, sorunlarý <strong>ve</strong> istemleri<br />

masaya yatýrýldý. Yeni seçim düzenlemelerine göre önümüzdeki<br />

dönemde <strong>Kosova</strong> Türklerini önemli geliþmeler beklerken,<br />

da<strong>ve</strong>t edilmelerine raðmen böyle önemli bir toplantýya sadece<br />

Türk Sivil Toplum Kuruluþlarý ile KDTP yetkililer<br />

inin katýlmamasý dikkat çekiciydi.<br />

Taner Güçlütürk<br />

<strong>Kosova</strong> Etnik Topluluklar Entegrasyonu Merkezi<br />

tarafýndan hafta sonunda Reçana’da “Azýnlýklar <strong>ve</strong><br />

Seçimler” konulu toplantý düzenlendi. Amerikan Ofisi<br />

tarafýndan desteklenen<br />

toplantýya<br />

Millet<strong>ve</strong>kili<br />

Sadik Ýdrizi,<br />

Seçim<br />

Komisyonu<br />

Merkezi Baþkaný<br />

Mazlum Baraliu,<br />

Boþnak, Goralý,<br />

Rom topluluðu<br />

temsilcileri, sivil<br />

toplum kuruluþ yetkilileri <strong>ve</strong> çok sayýda da<strong>ve</strong>tli katýldý.<br />

Toplantýya yeni seçim yasa tasarýsý <strong>ve</strong> önümüzdeki seçimlerde<br />

yürürlüðe girecek yeni kurallar damgasýný vurdu. Seçim hazýrlýklarý<br />

<strong>ve</strong> yeni seçim yasa tasarýsý üzerine konuþan Seçim<br />

Komisyonu Merkezi Baþkaný Mazlum Baraliu, gelen istemler<br />

üzerine gelecek seçimlerin açýk liste <strong>ve</strong> yüzdelik sistemine<br />

göre yapýlacaðýný bildirdi. devamý sayfa 7’de


Sembollerde anlaþmazlýk derinleþiyor<br />

<strong>Kosova</strong> statü sürecinde bugünlere son tango<br />

oynanýp dursun <strong>Kosova</strong>lý siyasi liderler<br />

arasýnda özellikle yeni kurulacak devletin<br />

sembolleri ile ilgili fikir ayrýlýðý sürmeye devam<br />

ediyor. LDK, Rugova’nýn hazýrlatmýþ olduðu sembollerin<br />

<strong>Kosova</strong>’nýn yeni sembolleri olmasý için<br />

baský yaparken, diðer parti liderleri ise bunu kabul<br />

etmeye yanaþmýyorlar <strong>ve</strong> sorun gün geçtikçe daha da<br />

büyümeye aday.<br />

<strong>Kosova</strong> Baþ müzakere heyeti düzenlediði son<br />

toplantýsýnýn gündemimi <strong>Kosova</strong> devlet sembolleri<br />

oluþturdu. Müzakere ekibi üyeleri arasýnda birliði<br />

simgelemesi açýsýndan imzaladýklarý Pacanticos<br />

anlaþmasýndan sonra heyet içinde ilk defa derin<br />

anlaþmazlýklar baþ gösterdi. Toplantýda Baþkan<br />

Seydiu ile ORA Baþkaný Veton Surroi arasýnda sembollerin<br />

kabul prosedürü için farklý tutumlar takýnmalarý<br />

toplantýya damgasýný vurdu. Seydiu, sembollerin<br />

kabulü için kararýn oy çoðunluðu ile alýnmasýný<br />

ýsrar ederken, ORA Baþkaný Surroi ise kararýn oybirliði<br />

ile alýnmasýnda ýsrar etti. Baþkan Seydiu toplantýda<br />

Surroi’nin <strong>Kosova</strong> vatandaþlarýna geçici seyahat<br />

belgeleri <strong>ve</strong>rilmesi önerisini kabul etmeye yanaþmadýðý<br />

iddia edildi. Express gazetesi, Veton<br />

Surroi’nin bu hareket sonrasý toplantýyý terk etmek<br />

istediðini ileri sürdü.<br />

<strong>Kosova</strong> baþ müzakere ekibi, <strong>Kosova</strong> Meclisi<br />

Baþkanlýk divaný üyeleri ile ortaklaþa bir toplantý<br />

düzenledi. Bu görüþme öncesi <strong>Kosova</strong> Baþ müzakere<br />

heyeti üyeleri basýna kapalý bir toplantýda bir araya<br />

geldiler. Toplantý ile ilgili bizlere ulaþan bilgilere<br />

göre <strong>Kosova</strong> baþ müzakere heyeti üyelerinin devlet<br />

sembolleri ile ilgili bir anlaþmaya varamadýklarý <strong>ve</strong><br />

bu konuyla ilgili ilerleyen günlerde yine bir araya<br />

gelecekleri duyuruldu.<br />

D’Alema’dan<br />

<strong>Kosova</strong>’ya inciler<br />

D’Alema, <strong>Kosova</strong>’nýn baðýmsýzlýðýnýn artýk kaçýnýlmaz<br />

olduðunu ifade ederken, Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi’nin<br />

önümüzdeki hafta içinde <strong>Kosova</strong> ile ilgili yeni kararýný<br />

kabul etmeye hazýrlandýðý müjdesini <strong>ve</strong>rdi.<br />

talya Dýþiþleri Bakaný Masimo D’Alema, Bari’de yaptýðý<br />

Ýbir konuþmada BM Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi’nin önümüzdeki<br />

hafta içinde <strong>Kosova</strong> ile ilgili yeni bir karar kabul edeceðini<br />

ifade etti. <strong>Kosova</strong>’nýn baðýmsýzlýðýnýn kaçýnýlmaz olduðunu<br />

belirten D’Alema, baðýmsýz <strong>Kosova</strong>’nýn bölgede istikrarý<br />

saðlayacaðýný dile getirdi. Sýrbistan yönetiminin bu yönde bir<br />

kararý kabullenmesinin zor olacaðýnýn belirten D’Alema, bu<br />

gerçeðin er yada geç kabul edileceðini belirtti. <strong>Kosova</strong> sorununun<br />

artýk acil çözülmesi gereken bir soruna tekabül ettiðini<br />

belirten D’Alema, 90. yýllarda Sýrbistan liderlerinin yürütmüþ<br />

olduklarý politikalardan dolayý <strong>Kosova</strong> sorunu tarihi bir olay<br />

olduðunu belirtti.<br />

Almanya’nýn Postdam kentinde düzenlenecek olan G-8<br />

toplantýsýna da deðinen D’Alema, BM Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi’nin<br />

<strong>Kosova</strong> ile ilgili alacaðý yeni kararýna sonuna kadar destek<br />

sunacaðýný belirti. D’Alema, Postdam’da düzenlenecek olan<br />

G-8 ülkeleri bakanlarý toplantýsýnýn BM Gü<strong>ve</strong>nlik<br />

Konseyi’nde <strong>Kosova</strong> ile ilgili yeni kararýnýn kabul edilesi için<br />

büyük önem arz edeceðini belirtti.<br />

Ayný tas, ayný hamam<br />

<strong>Kosova</strong> statüsünün çözüme kavuþturulmasý için diplomasi<br />

trafiði üst düzeye çýkmýþ durumda. ABD <strong>ve</strong> AB,<br />

Ahtisaari’nin çözüm öneri paketini desteklerken, Rusya <strong>ve</strong><br />

Sýrbistan bu öneriyi kabul edilmez olarak nitelendirirken, sürekli<br />

olarak taraflara arasýnda görüþmelerin devamý için ýsrarlarýný<br />

sürdürüyorlar.<br />

BM <strong>Kosova</strong> Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisaari, <strong>Kosova</strong> ile<br />

ilgili çözüm öneri paketini açýkladýðý günden bu yana geçen süreç<br />

içinde Sýrbistan <strong>ve</strong> Rusya’nýn tutumlarýnda bir deðiþme görünmezken,<br />

sürecin baltalanmasý için ellerinden geleni yapmakta<br />

direniyorlar.<br />

Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />

K o s o v a 2<br />

Baþkan Seydiu, <strong>Kosova</strong> Meclisi Baþkanlýk<br />

divaný üyeleri ile yaptýklarý görüþme ardýndan yaptýðý<br />

açýklamada <strong>Kosova</strong>’nýn benliðini temsil edecek olan<br />

devlet sembollerinin, <strong>Kosova</strong> bayraðý ile milli marþý<br />

gibi konularý masaya yatýrdýklarýný söyledi. Seydiu,<br />

<strong>Kosova</strong>’da þu anda geçerli olan UNMIK seyahat<br />

evraklarýnýn yürürlükten kalkmasý <strong>ve</strong> <strong>Kosova</strong> vatandaþlarýnýn<br />

seyahat belgesi ile diðer evraklarýn oluþturulmasý<br />

konusunun da görüþüldüðünü belirtti.<br />

Seydiu, <strong>Kosova</strong> Baþ müzakere heyeti ile <strong>Kosova</strong><br />

Meclisi baþkanlýk divanýnýn bu konu ile ilgili karara<br />

alýncaya kadar çalýþmalarýna devam edeceðini ifade<br />

etti. Seydiu, “Bu konu ile ilgili kimse somut bir<br />

öneride bulunmadý. Kimi siyasi partiler bu konu ile<br />

ilgili kendi önerilerini <strong>ve</strong>rebilirler. Biz resmi olarak<br />

þu ana kadar hiçbir öneride bulunmadýk” dedi.<br />

Seydiu, <strong>Kosova</strong> devlet sembolleri ile ilgili <strong>Kosova</strong><br />

baþ müzakerecisi Marthi Ahtisaari’nin <strong>Kosova</strong><br />

çözüm öneri paketinde yer alan kriterler<br />

çerçe<strong>ve</strong>sinde çalýþmalarýn yürütülmesinin gerekliliðine<br />

iþaret etti.<br />

Görüþme sonrasý gazetecilerin karþýsýna çýkan<br />

Baþbakan Çeku, <strong>Kosova</strong> Baþ müzakere heyetinin<br />

çalýþmalarýna deðinirken, heyetin devlet sembolleri<br />

için ortak bir karar alýnmasý tutumunu benimsediðini<br />

ifade etti. <strong>Kosova</strong> sembolleri için yayýnlanacak olan<br />

konkurda bu konu ile ilgili kriterlerin saptanmasý<br />

gerekliliðine vurgu yapan Baþbakan Çeku, devlet<br />

sembollerin bu günkü sembollerden farklý olmasý<br />

gerektiðini ifade etti. <strong>Kosova</strong>’nýn devlet sembollerinin<br />

belirlenmesi için bir prosedürün gerektiðini<br />

belirten Çeku, sembollerle ilgili <strong>Kosova</strong> Meclisi<br />

baþkanlýk divaný tarafýndan konkurun yayýnlanacaðýný<br />

belirtti.<br />

<strong>Kosova</strong> sembollerinin geç kabulünün olumsuz<br />

Sýrbistan Baþbakaný<br />

Voyislav Koþtuniça, Fon<br />

Net ajansýna <strong>ve</strong>rdiði<br />

demeçte “Sýrbistan hükümeti<br />

topraklarýnda kurulacak diðer bir<br />

devlet eylemini kabul etmeyeceðini”<br />

söyledi. ABD tarafýndan<br />

hazýrlanan <strong>Kosova</strong> kararýnýn BM<br />

Beyannamesi <strong>ve</strong> uluslararasý<br />

hukuka aykýrý olduðunu belirten<br />

Koþtuniça, BM Gü<strong>ve</strong>nlik<br />

Konseyi’nin Sýrbistan’ýn %15<br />

topraklarýný kendilerinden<br />

koparma kararýný düþünmeden<br />

iptal etmesi gerektiðini söyledi. Gü<strong>ve</strong>nlik<br />

Konseyi’nin daimi üyelerinden biri olan<br />

izler býrakabileceðinin altýný çizen Çeku, “Bugün bir<br />

sorunla karþý karþýya kaldýðýmýz açýktýr. Sembollerle<br />

ilgili prosedürü bu gün baþlatabiliriz. Prosedürün<br />

iþlemeye baþlamasýndan sonra bu konuda mecliste<br />

nihai kararýmýzý <strong>ve</strong>rebiliriz. Ama bu sorunu bu süreç<br />

içinde çözmeyi baþaramayýp da <strong>Kosova</strong> statüsünün<br />

belirlenmesinden sonraya býrakýrsak bu konu ile<br />

ilgili kararý uluslararasý toplum temsilcisi <strong>ve</strong>rebilecektir”<br />

dedi.<br />

<strong>Kosova</strong> sembollerini kabul edilmesinin BM<br />

Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi kararýna baðlý olduðunu hatýrlatan<br />

Baþbakan Çeku, tüm evrak, semboller gibi diðer<br />

konularla ilgili kararýn <strong>Kosova</strong>’da görev yapacak<br />

olan Uluslararasý Sivil Bürosu yöneticisi tarafýndan<br />

alacaðýný söyledi.<br />

<strong>Kosova</strong> sembollerini parti sembolleri olmasýna<br />

karþý olduðunu belirten PDK Baþkaný Haþim Thaçi,<br />

<strong>Kosova</strong> sembollerinin için oy birliði ile karar alýnmasý<br />

gerektiðini ifade etti. Thaçi, “Bu konuda karar<br />

oybirliði ile alýnmalýdýr. Baþ müzakere heyeti<br />

üyelerinin bu konuda <strong>ve</strong>to kullanma gibi bir haklarý<br />

yoktur. Bu konuda bir kararýn oy çokluðu ile kabul<br />

edilemez” dedi.<br />

ORA Baþkaný Veton Surroi, <strong>Kosova</strong> devletinin<br />

semboller ile ilgili kriterleri belli olmadan sembollerle<br />

ilgili bir önerinin söz konusu olamayacaðýný ifade<br />

etti. Surroi, “Meclis Baþkanlýk divaný tarafýndan<br />

semboller ile ilgili konkurun yayýnlanmasý memnun<br />

edicidir. Bu, yönde alýnmýþ olan karar siyasi iradeyi<br />

yansýtan bir karar hüviyetindedir. Prosedürle ilgili bir<br />

çok öneri ortaya atýldý. Þimdi sadece bu konu ile<br />

ilgili bir siyasi kararýn alýnmasý gerekmektedir” dedi.<br />

<strong>Kosova</strong> baþ müzakere heyetinin diðer üyeleri de<br />

konu ile ilgili yaptýklarý açýklamalarda <strong>Kosova</strong> devlet<br />

sembollerine sahip olacaðýný ifade ederken, arada bir<br />

boþluðun yaþanmayacaðýný ifade ettiler.<br />

Koþtuniça: “Bize saldýrý yapýlýyor”<br />

Rusya’nýn kendileri ile ayný<br />

tutumu benimsemiþ olduðunu<br />

belirten Koþtuniça, “BM<br />

örgütü üyesi olan bir devletin,<br />

iradesi dýþýnda bir karar alýnarak<br />

sýnýrlarýnýn deðiþtirilme<br />

çabasý o devlete yapýlan bir<br />

saldýrý niteliði taþýmaktadýr”<br />

dedi. Sýrbistan’ýn her zaman<br />

bölgesel iþbirliðinden yana<br />

olduðunu hatýrlatan<br />

Koþtuniça, Sýrbistan’ýn bölge<br />

ülkelerinin toprak bütünlüðüne<br />

saygýlý olduðunu belirtirken,<br />

bundan dolayý da herkesin kendi sýnýrlarýna<br />

saygýlý göstermesi gerektiðini ifade etti.


3<br />

Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />

Putin: “Görüþmelerin<br />

devamýndan yanayýz”<br />

Rusya Baþkaný Vladimir Putin,<br />

Avusturya Baþkaný Heinz<br />

Fischer ile yaptýðý görüþme<br />

ardýndan yaptýðý açýklamada<br />

Rusya’nýn taraflar arasýnda<br />

görüþmelerin devam etmesinden yana<br />

olduðu tutumunu tekrarladý. Belgrat<br />

ile Priþtine arasýnda görüþmelerin<br />

devam etmesinin gerekliliðine iþaret<br />

eden Putin, <strong>Kosova</strong> sorununun BM<br />

1244 sayýlý kararý çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />

çözülmesinin en iyi yol olacaðýný ifade<br />

etti. Putin, “Biz uluslararasý ilkeler<br />

arasýnda bulunan, bir devletin toprak<br />

bütünlüðüne saygýlý davranýlmasýndan<br />

yana olduðumuzu sürekli dile getiriyoruz.<br />

<strong>Kosova</strong>’nýn Sýrbistan’a ait bir<br />

bölge olduðunu kabul eden BM 1244<br />

sayýlý karara da herkesin saygý göstermesini<br />

istiyoruz” dedi.<br />

<strong>Kosova</strong> sorununda zoraki bir<br />

çözüme karþý olduklarýný ifade ebem<br />

Putin, kendilerinin iki taraf arasýnda<br />

imzalanacak olan bir anlaþma ile<br />

çözümden yana olduklarýný belirtti.<br />

Putin, “Eðer taraflar anlaþarak bir<br />

sonuca varýrsalar, biz buna karþý<br />

gelmeyiz. Biz sadece her tür zoraki<br />

çözüme karþý olduðumuzu ifade ediyoruz.<br />

Bir defa daha ifade etmekte<br />

yarar var; taraflar arasýnda var olacak<br />

her tür çözümü destekliyoruz” dedi.<br />

Osoyani Priþtine’ye<br />

kapýlarýný kapattý<br />

Son günlerde uluslararasý <strong>ve</strong><br />

yerli yetkililer, Sýrplarýn<br />

yaþadýklarý bölgeleri ziyaret<br />

ederek yöre sakinlerinin bir yanda<br />

sorunlarýný dinlerken diðer taraftan<br />

da onarlý statü süreci ile bilgilendirdikleri<br />

çalýþmalara hýz<br />

<strong>ve</strong>rdiler. Bu çalýþmalar<br />

çerçe<strong>ve</strong>sinde yetkililer Ýstok<br />

belediyesine baðlý bulunan Osoyani<br />

köyünü ziyaret ettiler ama köy<br />

sakinlerinin protestosu ile karþý<br />

karþýya kaldýlar. Görüþmeye az<br />

sayýda köy sakini katýlýrken, yetkililer<br />

bu görüþmeden mutsuz bir<br />

þekilde ayrýldýlar<br />

<strong>Kosova</strong> UNMIK Yöneticisi<br />

Yoakim Rüker, Rusya Priþtine<br />

Eþgüdüm büro þefi Andrey Dronov,<br />

Dönüþ <strong>ve</strong> Mülteciler Bakaný<br />

Branislav Grbiç, Baþbakanlýk<br />

danýþmaný Ram Arifay, Batý Çok<br />

uluslu barýþ gücü Komutaný<br />

General Antonio Venci, Ýstok<br />

Belediye Baþkaný Fadil Ferati’den<br />

oluþan bir heyet Sýrplarýn yaþadýklarý<br />

Osoyani köyünü ziyaret ettiler.<br />

Osoyani köyü temsilcileri,<br />

baþta <strong>Kosova</strong> yerli <strong>ve</strong> uluslararasý<br />

temsilcileri ile görüþmeyi kabul<br />

etmezken, köy okulda yapýlmasý<br />

planlanan görüþme ancak Osoyani<br />

restoranýnda ancak gerçekleþebildi.<br />

<strong>Kosova</strong>’da Sýrplarýn sorunlarýný ele<br />

almak için köye gelen <strong>Kosova</strong> üst<br />

düzey yetkilileri, Sýrplarla bir saat<br />

kadar görüþebildiler.<br />

<strong>Kosova</strong> UNMIK Yöneticisi<br />

Yoakim Rüker, Osoyani köyü<br />

sakinlerinin toplantýya katýlmalarýnýn<br />

kimileri tarafýndan engellendiðini<br />

ifade etti. Osoyani<br />

Sýrplarýnýn karþýlaþtýklarý sorunlar<br />

dinlemek <strong>ve</strong> onlarý statü süreci ile<br />

bilgilendirmek için buralara kadar<br />

geldiklerini belirten Rüker, bu<br />

olaydan büyük üzüntü duyduðunu<br />

dile getirdi. Rüker, “Su tesisatý,<br />

ekonomik projeleri yaný sýra köy<br />

sakilerinin karþýlaþtýklarý diðer<br />

sorunlarý dinlemek için burada<br />

bulunuyoruz. Osoyani köyü bir ada<br />

deðildir. Bu yüzden de insanlarýn<br />

özgür yaþayacaklarý <strong>ve</strong> parlak bir<br />

geleceðe sahip olacaklar<br />

<strong>Kosova</strong>’nýn bir parçasýdýr” dedi.<br />

Rusya Priþtine Eþgüdüm<br />

Bürosu þefi Andrey Dronov yaptýðý<br />

açýklamada bu tür görüþmelerin<br />

önemine vurgu yaparken, köy<br />

sakinlerinin karþýlaþtýklarý sorunlarý<br />

ilk elden kendilerine ulaþtýrma<br />

þanslarýný geri teptiklerini ifade<br />

etti. Dronov, “Bugün burada yapýcý<br />

bir görüþme için ortam kurulamadý.<br />

Ama kýsa bir zaman içinde bunu<br />

gerçekleþtireceðimize inanýyorum”<br />

dedi. Dronov restoranda bulunan<br />

Sýrplarýn yönettikleri sorularý da<br />

cevaplandýrdý. <strong>Kosova</strong> için alýnacak<br />

olan yeni kararla ilgili soruya<br />

Dronov, New York’ta insanlarý bu<br />

konuda iþlerini yapmalarý için<br />

onlarýn rahat býrakýlmasý gerektiðini<br />

dile getirirdi.<br />

<strong>Kosova</strong> Dönüþ <strong>ve</strong> Mülteciler<br />

Bakaný Branislav Grbiç ise toplantýnýn<br />

planlandýðý þekilde yapýlmasý<br />

nedenlerini yorumlamazken, þunlarý<br />

ifade etti : “Burada birkaç Sýrp<br />

sakini ile görüþtüðümüz doðru.<br />

Karþýlaþtýklarý sorunlarý dinleme<br />

fýrsatýmýz oldu. Bakan olarak<br />

onlarýn su sorununun çözümü, mültecilerin<br />

evlerine dönmeleri gibi<br />

sorunlarýn çözüme kavuþturulasý<br />

isteklerini anlayýþla karþýlaþýyoruz.<br />

Bu yönde yardýmlarýmýzý sunmak<br />

için elimizden geleni yapacaðýz”<br />

dedi.<br />

Ýstok Belediye Baþkaný Fadil<br />

Ferati, Osoyan Sýrplarý ile bir<br />

görüþme planlandýðýný ama bu<br />

görüþmenin planlandýðý þekilde<br />

yapýlamadýðýný ifade etti.<br />

Toplantýya birkaç Osoyan köyü<br />

sakininin katýldýðýný belirten<br />

Baþkan Ferati, onlarýn karþý karþýya<br />

kalmýþ olduklarý sorunlarý dinlediklerini<br />

belirtti.<br />

K o s o v a<br />

Güzel sözler<br />

Mert olmayan bir insanla iþe baþlamak, sonu gelmeyecek, ya da kötü<br />

bitecek bir yola çýkmak demektir.<br />

Vnendt, <strong>Kosova</strong>’nýn geleceðinin<br />

çok uluslu bir toplumda<br />

olduðunu dile getirirken, dini<br />

objelerin korunmasý gerekliliðine<br />

iþaret ederken bunlarýn <strong>Kosova</strong>’nýn<br />

doðal zenginliði olduðunu ifade etti.<br />

AGÝT <strong>Kosova</strong> misyonu þefi Verner<br />

Vnendt, Ýpek <strong>ve</strong> Deçan’ý ziyaret etti.<br />

Vnendt, Ýpek belediye yetkilileri ile<br />

yaptýðý görüþme ardýndan Ýpek<br />

patrikhanesini de ziyaret etti. AGÝT<br />

<strong>Kosova</strong> misyonu þefi Ýpek <strong>ve</strong> Deçan<br />

belediye yetkilileri ile yaptýðý<br />

görüþmede Avrupa Birliði’ne üye<br />

olmak için tek þartýn etnik gruplar<br />

arasýnda hoþgörünün kurulmasý<br />

olduðunu dile getirdi.<br />

AGÝT <strong>Kosova</strong> misyonu þefi<br />

Vnendt Ýpek belediye yetkilileri ile<br />

yaptýðý görüþmede Ýpek<br />

Patrikhanesi’nin çevre duvarlarýný<br />

inþasýnda belediye ile çýkan sorunu ele<br />

aldý. Görüþme ardýndan gazetecilere<br />

açýklamada bulunan Vnendt, Ýpek<br />

Patrikhanesi duvarlarýnýn inþasý ile<br />

ortaya çýkan soruna arabuluculuk<br />

yapma durumunda olmadýðýný söyledi.<br />

Vnend, “Belediye <strong>ve</strong> Patrikhane<br />

arasýnda patlak <strong>ve</strong>ren sorun hakkýnda<br />

(MONTESQUÝE)<br />

Vnendt, hoþgörü istedi<br />

karar alma yetkim bulunmamaktadýr.<br />

Ama bu çözülmesi gereken bir soruna<br />

tekabül etmektedir. <strong>Kosova</strong> için dini<br />

objeler ile alanlarýnýn korunmasý çok<br />

önemli bir görevdir. <strong>Kosova</strong>’nýn geleceði<br />

Avrupa’da olmalýdýr. Bunu<br />

gerçekleþtirmek için ortaklaþa anlayýþ,<br />

iþbirliði <strong>ve</strong> anlaþmalarýn yapýlmasý<br />

gerekiyor” dedi.<br />

Ýpek belediye Baþkaný Ali Layçi<br />

görüþme ardýndan gazetecilere yaptýðý<br />

açýklamada din objelerinin korunmasýnýn<br />

belediye yetkisinde bulunduðunu<br />

belirtirken, bütün dini<br />

objelerin <strong>Kosova</strong>’nýn zenginliðinin<br />

ifadesi olduðuna vurgu yaparken,<br />

“Patrikhane dün Ýpek’in idi, bugünde<br />

Ýpek’in, yarýnda Ýpek’in kalacaktýr”<br />

dedi. AGÝT ile iliþkilerini örneksel bir<br />

seviyede olduðunu dile getiren Layçi,<br />

“AGÝT ile bir daha iyi iliþkilerimizin<br />

varlýðýnýn kanýtladýk” dedi.<br />

Vnendt, Deçan’a yaptýðý ziyaret<br />

sýrasýnda <strong>Kosova</strong>’nýn geleceðinin çok<br />

uluslu bir toplumda olduðunu dile<br />

getirdi. Sýrp belediyesi Gorajdece yaptýðý<br />

ziyaret sýrasýnda köy öðrencilerini<br />

taþýyacak bir okul minibüsü hediye<br />

etti.


LDK’nýn gündemi semboller<br />

Baðýmsýzlýk sonrasý <strong>Kosova</strong>’yý<br />

temsil edecek olan sembolleri<br />

ile ilgili bir anlaþmaya<br />

varýlamýyor. LDK partisinin kimi temsilcileri<br />

Rugova’nýn ölmeden önce<br />

hazýrlatmýþ olduðu sembollerin <strong>Kosova</strong><br />

devletinin resmi sembolleri olmasýný<br />

sürekli dile getirirken, parti içinde bu<br />

konuda farklý sesler yükselmeye<br />

baþladý. Yani parti içinde bu konuda bir<br />

mutabakata varýlamýyor.<br />

Baðýmsýz bir devlet olma yolunda<br />

emin adýmlarla ilerleyen <strong>Kosova</strong>, ister<br />

istemez bu süreçte azý sorunlarla da<br />

karþý karþýya kalýyor. Bu sorunlarýn<br />

baþýný yeni devletin sembollerinin seçimi<br />

çekmektedir. <strong>Kosova</strong> baþ müzakere<br />

heyetinin LDK üyeleri merhum baþkan<br />

Ýbrahim Rugova’nýn ölümünden önce<br />

hazýrlatmýþ olduðu bayrak ile diðer<br />

sembollerin <strong>Kosova</strong>’nýn resmi sembolleri<br />

olmasý için çaba harcamaktadýrlar.<br />

Baþkan Fatmir Seydiu bu öneriyi<br />

gerçekleþtirdikleri toplantýlarda her<br />

zaman dile getirmeye çalýþýrken, diðer<br />

üyelerin de öneriyi kabul etmekleri<br />

Yaðcýlar, Anayasa<br />

yapým sürecinde<br />

için baský yapmaktadýr. Ama Baþ<br />

müzakere heyeti içinde bulunan diðer<br />

siyasi liderler bu öneriyi kabul<br />

etmemekte direnirken, bu konu LDK<br />

partisinin gündeminde bir türlü<br />

düþmek bilmiyor.<br />

LDK parti Baþkanlýðýnda düzenlenen<br />

son toplantýda bu konuyu tekrar<br />

masaya yatýrýldý. LDK partisinin birinci<br />

baþkaný Eçrem Krüeziu’nin baþkanlýðýnda<br />

gerçekleþen <strong>ve</strong> iki saat süren<br />

toplantýda, semboller konusu masaya<br />

yatýrýlýrken, sembollerle ilgili kesin bir<br />

karar alýnmadý. Toplantý ardýndan<br />

gazetecilerin sorularýný yanýtlayan<br />

Krüeziu, LDK’nýn merhum Baþkan<br />

Ýbrahim Rugova tarafýndan hazýrlatýlan<br />

sembollerin <strong>Kosova</strong>’nýn yeni devlet<br />

sembolleri olmasýndan yana olduklarýný<br />

dile getirirken, yerli <strong>ve</strong> uluslararasý<br />

yetkililerin sembollerin belirlenme<br />

sürecinde iþbirliðinde bulunmalarýnýn<br />

gerekliliðine iþaret etti.<br />

LDK üyelerinin merhum baþkan<br />

Rugova tarafýndan hazýrlatýlan sembollerinin<br />

<strong>Kosova</strong> devletinin sembolleri<br />

<strong>Kosova</strong>’nýn yeni<br />

anayasasýný hazýrlayacak<br />

olan komisyon<br />

Seydiu tarafýndan seçildi.<br />

Hayredin Kuçi baþkanlýðýnda<br />

oluþturulan Anayasa<br />

Komisyonu’nda <strong>Kosova</strong><br />

Demokratik Türk Partisi<br />

Baþkaný Mahir Yaðcýlar da<br />

yer alýrken, komisyonun<br />

hazýrlayacaðý tasarýyý<br />

görüþülmek için meclise havale edecek.<br />

Baþkan Fatmir Seydiu, <strong>Kosova</strong> baþ müzakere heyeti<br />

üyeleri, <strong>Kosova</strong> Meclis Baþkanlýk divaný üyeleri ile yaptýðý<br />

görüþmeler ardýndan <strong>Kosova</strong>’nýn yeni anayasasýný hazýrlayacak<br />

Anayasa Komisyonu üyelerini seçti. Komisyon yeni<br />

anayasa tasarýsýný hazýrladýktan sonra, tasarýnýn görüþmesi için<br />

tasarýyý <strong>Kosova</strong> Meclisi’ne gönderecekler.<br />

Hayredin Kuçi baþkanlýðýnda oluþturulan Anayasa<br />

Komisyonu, <strong>Kosova</strong> Baþkaný Fatmir Seydiu tarafýndan<br />

denetlenecek. Komisyon, Hayredin Kuçi (PDK), Nekibe<br />

Kelmendi (LDK), Eçrem Krüeziu (LDK), Arsim Bayrami<br />

(PDK), Ram Manay (LDK), Ýlyaz Ramayliu (LDK), Kadri<br />

Krüeziu (AAK), Fatmir Fehmiu (ORA), Blerim Þala (Siyasi<br />

stratejik gurubu), Skender Hüseni (LDK), Yakup Krasniçi<br />

(PDK), Ardiana Cinai (AAK), Ülber Hüsa (ORA), Lirie<br />

Osmani (Sivil kuruluþlar), Cülyeta Muþkolay (Sivil topluluklar),<br />

Mahir Yaðcýlar (Türk topluluk temsilci), Bayram Latifi<br />

(topluluk temsilcisi) <strong>ve</strong> Cevdet Neziri (topluluk temsilcisi).<br />

Sýrplarýn üç temsilci ile Anayasa Komisyonu’na katýlmasý<br />

beklenirken, Sýrp tarafýný kimlerin temsil edileceði hakkýnda<br />

herhangi bir bilgi <strong>ve</strong>rilmedi.<br />

Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />

K o s o v a 4<br />

ile ilgili gösterdikleri tepkileri normal<br />

karþýladýklarýný ifade eden Krüeziu,<br />

LDK Baþkanlýk divanýnýn bu konu ile<br />

ilgili kesin bir karar almadýðýný belirtti.<br />

Krüeziu, “Baþkanlýk divanýnýn bu<br />

konuya ne zamana karþý geleceðini<br />

bilmiyorum. Bizim için önem arz eden<br />

þey, merhum baþkanýmýn Rugova’nýn<br />

hazýrlatmýþ olduðu <strong>Kosova</strong> bayraðý <strong>ve</strong><br />

diðer devlet sembollerinin kabulüdür”<br />

dedi.<br />

LDK Baþkanlýk divaný son toplantýsýnda<br />

sembollerle ilgili kesin karar<br />

almazken, LDK partisi mensubu<br />

<strong>Kosova</strong> Spor <strong>ve</strong> Gençlik Bakaný Astrit<br />

Haraçiya, merhum baþkan Ýbrahim<br />

Rugova tarafýndan tasarlanan antik<br />

Dardania bayraðý ile diðer sembollerin<br />

Marthi Ahtisaari’nin hazýrlamýþ olduðu<br />

<strong>Kosova</strong> çözüm öneri paketine aykýrýlýk<br />

teþkil ettiðinden dolayý bunlarýn kabul<br />

görmeyeceðini ifade etti. Haraçiya,<br />

Rugova’nýn kullandýðý bayraðýn<br />

baþkanlýðýn bayraðý olmasýný ama<br />

<strong>Kosova</strong> devletin bayraðýnýn ise farklý<br />

olmasý gerektiðini ifade etti.<br />

Bakan Haraçiya Expres gazetesine<br />

<strong>ve</strong>rdiði demeçte gazetecilere yapmýþ<br />

olduðu açýklamanýn arkasýnda<br />

olduðunu tekrarladý. Haraçiya, “Ben<br />

siyasi puan kazanmak için bu yönde<br />

herhangi bir konuþmada bulunmadým.<br />

Ben gerçekçi <strong>ve</strong> pragmatik bir kiþiyim.<br />

Benim için devletimin çýkarlarý her<br />

þeyden önemlidir” dedi. Merhum<br />

baþkan Ýbrahim Rugova’nýn ailesinden<br />

bir gün önce yapmýþ olduðu açýklamalardan<br />

tepki almadýðýnýn altýný çizen<br />

Haraçiya, “Rugova’nýn ailesi ile sürekli<br />

temas halindeyim. Bu konuda herhangi<br />

bir görüþmemiz olmamýþtýr”<br />

dedi.<br />

<strong>Kosova</strong> Baþ müzakere heyeti<br />

içinde sembollerin belirlenmesi ile<br />

ilgili tartýþmalar bir türlü son bulmuyor.<br />

Önümüzdeki günlerde de yapýlmasý<br />

beklenen toplantýlarda konunun tekrar<br />

alýnmasý beklenmektedir. Geçtiðimiz<br />

günlerde <strong>Kosova</strong> Kamu Hizmetler<br />

Bakaný <strong>Kosova</strong>’da sembollerin kullanýmý<br />

için gerekli olan yasayý imzaladý.<br />

Yasanýn <strong>Kosova</strong> Meclisi’nde<br />

görüþülüp kabul edilmesi gerekmektedir.<br />

Meclis kararýndan sonra son sözü<br />

tabi ki uluslararasý toplum yetkilileri<br />

<strong>ve</strong>recektir.<br />

Bild: “<strong>Kosova</strong> özel bir<br />

durumdur”<br />

Son günlerde en tartýþmalý konular arasýnda bulunan <strong>Kosova</strong>’nýn bir özel duruma tekabül<br />

edip etmediði konusu güncelliði korumaya devam ediyor. Bild, <strong>Kosova</strong>’nýn diðer<br />

sorunlu bölgelere nazaran özel bir konuma tekabül ettiðini belirtirken, bu sorunun<br />

diðer sorunlu bölgelerle karýþtýrýlmamasý gerektiðini üstüne basa basa vurguladý.<br />

Ýs<strong>ve</strong>ç Dýþiþleri Bakaný Karl Bild,<br />

Rusya’da yayýnlanan “Vremya<br />

Novostey” gazetesine <strong>ve</strong>rdiði demeçte<br />

“BM Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi’nin <strong>Kosova</strong> ile ilgili<br />

bir an önce karar almasý gerektiðini belirtirken,<br />

bu kararýn ertelenmesinin yeni<br />

tehditlere yol açacaðýna inandýðýný dile<br />

getirdi. <strong>Kosova</strong>’da olduðu gibi dünyanýn bir<br />

çok bölgelerinde halklarýn bölücü eylemlerde<br />

bulunduklarýný hatýrlatan Bild,<br />

Sovyetlerin yýkýlmasý sonrasý oluþan döneminde<br />

çok sayýda halklarýn da bunu talep<br />

edebileceðini ifade etti. Bild “Normal olarak<br />

onlar da bu özel durumdan yararlanma<br />

isteyeceklerdir. Bundan dolayý da uluslararasý<br />

toplum <strong>Kosova</strong> sorununun tek taraflý<br />

tanýmalarla çözüme kavuþturulmasýný deðil<br />

de, uluslararasý toplumun alacaðý karar ile<br />

baðýmsýzlýðýný kazanmasýný istiyoruz” dedi.<br />

<strong>Kosova</strong> sorunu, Gürcistan’ýn Abhasya<br />

sorunu arasýnda de tür bir farký var sorusuna<br />

Bild, “<strong>Kosova</strong>’da Arnavutlar ezici bir<br />

çoðunluðu oluþturmaktadýrlar. Abhaslar ise<br />

90. yýllarda çatýþmalar baþlayana kadar<br />

çoðunluðu oluþturmuyordu. Bu yüzden<br />

<strong>Kosova</strong> ile Abhazya ayný soruna tekabül<br />

etmemektedir” dedi.<br />

90. yýllarda AB Balkan özel temsilcisi<br />

görevinde bulunan Bild, herkesin <strong>Kosova</strong><br />

statüsünün çözümüne odaklandýðýný hatýrlatýrken<br />

Arnavutlarda <strong>Kosova</strong>’nýn baðýmsýzlýðýnýn<br />

tanýnmasýnýn tüm sorunlar ortadan<br />

kaldýracaðý düþüncesinin hakim olduðunu<br />

ifade etti. Bild, “Bu tamam deðildir. Bazý<br />

sorunlar, çözülürken baþka sorunlar ortaya<br />

çýkacaktýr. Beni <strong>Kosova</strong>’nýn ekonomik <strong>ve</strong><br />

sosyal sorunlarý düþündürüyor. Ben, <strong>Kosova</strong><br />

kurumlarýnýn sorumluluk almasýndan yana<br />

olduðumu sürekli dile getiriyorum. Artýk<br />

onlar ellerini taþýn altýna sokmalýdýrlar”<br />

dedi.<br />

BM <strong>Kosova</strong> Baþ müzakerecisi Marthi<br />

Ahtisaari’nin <strong>Kosova</strong> paket önerisini deðerlendiren<br />

Bild, “Ahtisaari’nin hazýrladýðý<br />

çözüm öneri paketinde 120 günlük geçiþ<br />

döneminde anayasa ile ilgili ciddi<br />

deðiþmelerin yapýlmasýný gerekmektedir.<br />

Bundan sonra da Arnavutlar kendi temsilcilerini<br />

özgür seçimler ile seçeceklerdir.<br />

Bizler sadece onlarý denetleyeceðiz <strong>ve</strong><br />

sorumluluk almalarýný isteyeceðiz” dedi.<br />

Sayý:379<br />

KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ<br />

H a f t a l ý k g a z e t e<br />

Sahibi <strong>ve</strong> Genel Müdürü:<br />

Mehmet BÜTÜÇ<br />

Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO<br />

Kültür: Ýskender MUZBEG<br />

Balkan <strong>ve</strong> Ankara Muhabiri:<br />

Erhan TÜRBEDAR<br />

Muhabirler:<br />

Taner GÜÇLÜTÜRK<br />

Enis TABAK<br />

Yüksel POMAK<br />

Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA<br />

Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK<br />

Kadýn: Sezen HASKUKA<br />

Gençlik: Sinem ÞÝÞKO<br />

Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ<br />

Spor: Ýsmail MAKASÇÝ<br />

Luan MORÝNA<br />

Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ<br />

Yazýlarda ortaya atýlan<br />

fikirler, yazarlara<br />

aittir. Gazetemizin resmi<br />

görüþü deðildir.<br />

Yazýlarýn sorumluluðu<br />

yazarlara aittir.<br />

e-mail:<br />

yenidonem@hotmail.com<br />

yenidonem_kosova@yahoo.com<br />

Adres: Adem Yaþari No: 8,<br />

Prizren/<strong>Kosova</strong><br />

Tel. 029 623 503<br />

Fax: + 381 (0)29 623 503<br />

Banka:<br />

Raiffeisen Bank<br />

Yeni Dönem<br />

Hesap No:<br />

1502001000171635<br />

Baský:<br />

“SIPRINT” basýmevi<br />

Prizren<br />

“Yeni Dönem”<br />

<strong>Kosova</strong> Türk Medyasý<br />

yayýnýdýr.<br />

Yeni Dönem KTM Þirketi<br />

Danýþma Kurulu:<br />

Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)<br />

Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk<br />

Uzmaný)<br />

Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði<br />

Baþkaný)<br />

Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi<br />

Sahibi)<br />

Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu<br />

Avukatý)<br />

Le<strong>ve</strong>nt Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)<br />

Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)


5<br />

Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />

ABD’nin dersi<br />

ABD Dýþiþleri bakanlýðý basýn<br />

sözcüsü Sean Mackornmak<br />

gazetecilere düzenlediði son<br />

basýn toplantýsýnda ABD <strong>ve</strong> AB’nin,<br />

<strong>Kosova</strong> statü sürecinin BM <strong>Kosova</strong><br />

Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisaari<br />

tarafýndan hazýrlanan çözüm önerisi<br />

çerçe<strong>ve</strong>sinde çözülmesi için Sýrbistan<br />

<strong>ve</strong> Rusya’yý ikna etme çalýþmalarýný<br />

sürdürdüðünü ifade etti. <strong>Kosova</strong>’da<br />

statükonun devamýnýn ABD için kabul<br />

edilemez olduðuna vurgu yapan Sözcü<br />

Mackornmak, <strong>Kosova</strong> statüsünün ertelenmesi<br />

durumunda bölgede tansiyonun<br />

atmasýndan <strong>ve</strong> bölgede çatýþmalarýn<br />

çýkmasýndan dolayý endiþeli<br />

olduklarýný ifade etti.<br />

Sözcü Mackornmak, “<strong>Kosova</strong>’da<br />

eðer statükonun sürmesi durumunda<br />

bölgede þiddetin cereyan göstermesinden<br />

korkmaktayýz. Bütün dünya artýk<br />

Balkanlarýn istikrara kavuþmuþ bir<br />

bölge olduðunu görmek istemektedirler.<br />

Yani Batý Balkanlarý Avrupa’ya<br />

entegre olmuþ bir bölge olmasý bizim<br />

tek temennimizdir” dedi. Rusya ile<br />

Sýrbistan’ýn Marthi Ahtisaari’nin<br />

hazýrlamýþ olduðu <strong>Kosova</strong> çözüm<br />

öneri paketine karþý olduklarýný<br />

KOSOVA<br />

Baðýmsýz <strong>Kosova</strong>’nýn en büyük destekçilerinin baþýnda bulunan ABD,<br />

<strong>Kosova</strong> sorununun çözümü için çalýþmalarýna tam gaz devam ediyor.<br />

<strong>Kosova</strong> sorununun çözümünde Marthi Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan<br />

<strong>Kosova</strong> çözüm önerisi çerçe<strong>ve</strong>sinde çözülmesinden yana olduðunu<br />

sürekli dile getiren ABD, bu konuda Rusya’yý ikna etme<br />

çalýþmalarýna aðýrlýk <strong>ve</strong>rdi.<br />

ABD <strong>Kosova</strong> Baþ müzakerecisi<br />

Büyükelçi Frank Wisner<br />

“Koha Ditore” gazetesine<br />

<strong>ve</strong>rdiði demeçte <strong>Kosova</strong><br />

statüsü ile diðer güncel<br />

geliþmelerle ilgili çarpýcý açýklamalarda<br />

bulundu.<br />

BM Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi’nde<br />

<strong>Kosova</strong> için yeni kararýn<br />

kabul edilmesinde son aþamada<br />

bulunduklarýný belirten<br />

Wisner, kararýn kýsa bir zaman<br />

içinde alýnacaðýný belirtti. Wisner, “Bu<br />

konuda kesin bir tarih <strong>ve</strong>remem.<br />

Görüþmelerin ne kadar daha süreceðini<br />

tahmin etmek zor. Ama oyunun<br />

sonunda olduðumuzu söyleyebilirim”<br />

dedi. BM Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi üyeleri<br />

arasýnda yapýlan görüþmeleri “teknik”<br />

olarak deðerlendiren Büyükelçi<br />

Wisner, “Bu görüþmelerin konsey<br />

içinde bir süre daha yürütülecektir.<br />

Fransýzlarla, Britanyalýlarla, Ýtalyan <strong>ve</strong><br />

Belçikalýlarla Marthi Ahtisaari çözüm<br />

öneri çerçe<strong>ve</strong>sinde yeni bir kararýn<br />

kabul edilmesi için çalýþmalarýmýzý<br />

sürdürüyoruz” dedi. Rusya’nýn<br />

Ahtisaari’nin planýnýn bazý noktalarýný<br />

belirten Sözcü Mackornmak, “Rusya<br />

ile Sýrbistan’ýn Ahtisaari’nin planýndan<br />

memnun olmadýklarýný biliyoruz.<br />

Biz uluslararasý toplumun bir kanadý<br />

olarak Rusya <strong>ve</strong> Sýrbistan’ýn bu planý<br />

kabulü etmeleri için çaba sarf ediyoruz”<br />

dedi.<br />

ABD Dýþiþleri Bakaný Condeliza<br />

Rice’nin Rusya’ya gerçekleþtirmiþ<br />

olduðu ziyaret ile ilgili de bilgi <strong>ve</strong>ren<br />

Mackornmak, Moskova’nýn Rice’den<br />

Marthi Ahtisaari’nin çözüm öneri<br />

paketinde bazý deðiþiklikler yapýlmasýnýn<br />

istendiðini ifade etti.<br />

Mackornmak, “Biz bu önerileri göz<br />

önünde bulundurmaktayýz. Ama bizim<br />

için Ahtisaari’nin <strong>Kosova</strong> ilgili yürütmüþ<br />

olduðu çalýþmalarýn özü çok<br />

önemlidir. Ahtisaari çözüm öneri<br />

paketi çerçe<strong>ve</strong>sinde BM Gü<strong>ve</strong>nlik<br />

Konseyi tarafýndan alýnacak karar ile<br />

sürecin tamamlanmasý bizler açýsýndan<br />

önem arz etmektedir” dedi.<br />

Marthi Ahtisaari geçenlerde yaptýðý<br />

bir açýklamada çözüm öneri<br />

paketinde yapýlacak her hangi bir<br />

deðiþikliðin Pandora kutusunun açýlmasýna<br />

yol açacaðýný ileri sürdü.<br />

Öneride deðiþiklik yok<br />

Vizner, <strong>Kosova</strong> statüsünde son dönemece girildiðini belirtirken, Ahtisaari<br />

çözüm önerisinde herhangi bir deðiþikliðin olmayacaðýný <strong>ve</strong> yeni kararýn<br />

bu öneri çerçe<strong>ve</strong>sinde alýnacaðýný ifade etti.<br />

kabul edip etmediði sorusuna Wisner,<br />

“Detaylar hakkýnda pek bilgi sahibi<br />

deðilim. Yeni karar için görüþmeler<br />

daha tamamlanmýþ deðildir, aksine<br />

görüþmeler sürmektedir” dedi.<br />

Görüþmeler sýrasýnda Marthi<br />

Ahtisaari’nin planýnda deðiþmelerin<br />

yapýlmayacaðýný belirten Wisner, planda<br />

deðiþmelerin yapýlmamasý için<br />

çalýþmalar yürüttüklerini belirtti.<br />

<strong>Kosova</strong> parçalanýp, parçalanmayacaðý<br />

sorununa Büyükelçi, “ABD,<br />

Temas Artý gurubu <strong>ve</strong> Rusya<br />

baþlangýçtan beri <strong>Kosova</strong>’nýn<br />

parçalanmayacaðýný dile getirmiþti. Bu<br />

yüzden <strong>Kosova</strong>’nýn parçalanmasý olasý<br />

deðildir” dedi.<br />

K o s o v a<br />

<strong>Kosova</strong> silahsýzlandýrýlýyor<br />

<strong>Kosova</strong> savaþý öncesi <strong>ve</strong> sonrasý yasa dýþý yollarla edinilen silahlarýn<br />

toplanmasýna start <strong>ve</strong>rildi. <strong>Kosova</strong> Polis birliklerinin çalýþmalarý sonucu<br />

ele geçirilen 7.000 kadar silah düzenlenen törenle edildi. Törene katýlan<br />

yetkililer bu eylemi <strong>Kosova</strong>’sý geleceðin için önemli bir adým olarak<br />

deðerlendirdiler.<br />

<strong>Kosova</strong> savaþý tamamlanmasýndan<br />

sonra <strong>Kosova</strong>’nýn farklý<br />

bölgelerinde el koyulan<br />

silahlarýn imha edilmesine baþlandý.<br />

KFOR’un “Viktoria” askeri kampýnda<br />

cuma günü gerçekleþtirilen eylem<br />

sýrasýnda 7.000 kadar farklý silahlar<br />

imha edildiði bildirildi. KFOR<br />

“Viktoria” askeri kampýnda silahlarýn<br />

imha edilme eyleminde Baþbakan Agim<br />

Çeku, Büyük Britanya Eþgüdüm<br />

Bürosu þefi David Blunt, AB <strong>Kosova</strong><br />

özel temsilcisi Toybyorn Solstrom,<br />

UNDP <strong>Kosova</strong> þefi Frode Mauring,<br />

Ýs<strong>ve</strong>çli Genaral Brendt Grundevik,<br />

<strong>Kosova</strong> Polis birlikleri temsilcileri<br />

hazýr bulundular.<br />

Ýs<strong>ve</strong>çli General Brendt Grundevik<br />

silahlarýn imha edilmesini olumlu bir<br />

eylem olarak yorumlarken, bu adýmýn<br />

parlak bir geleceðin iþareti olduðunu<br />

ifade etti.<br />

UNDP <strong>Kosova</strong> þefi Frode Mauring<br />

Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey<br />

Lavrov, Sýrbistan’daki Tanyug<br />

ajansýna <strong>ve</strong>rdiði demeçte<br />

<strong>Kosova</strong> için her tür i<strong>ve</strong>di çözümün<br />

bölgede istikrarý körüklemeye aday<br />

olduðunu ileri sürdü. Lavrov,<br />

“Uluslararasý hukuka aykýrý <strong>Kosova</strong><br />

statüsü ile ilgili alýnacak her tür i<strong>ve</strong>di<br />

çözümün <strong>Kosova</strong>’da durumu daha da<br />

kötüleþtirecektir” dedi. AGÝT tarafýndan<br />

<strong>Kosova</strong> ile ilgili desteklenen ilkeler<br />

hakkýnda da açýklamalarda bulunan<br />

Lavrov, uluslararasý hukukun her bir<br />

devlete kendini yönetme hakký<br />

tanýdýðýnýn doðru olduðunu belirtirken,<br />

çifte standart kullanýlarak bu hakkýn<br />

Ýpek’te <strong>2007</strong> yeni yýl kutlamalarý<br />

çerçe<strong>ve</strong>sinde 12 yaþýnda bir çocuðun<br />

hayatýna mal olan silahlardan birinin<br />

imha edilmesinin önemine vurgu yaptý.<br />

Baþbakan Agim Çeku silahlarýn<br />

imha edilmesi eylemini selamlarken,<br />

<strong>Kosova</strong> Polis birliklerinin silahlarýn<br />

toplanmasýnda göstermiþ olduðu üstün<br />

çalýþmalardan dolayý kendilerini kutladý.<br />

Çeku, “Silahlarýn imha edilmesi<br />

<strong>Kosova</strong>’nýn geleceðe olumlu adýmlar<br />

attýðýnýn açýk bir göstergesidir” dedi.<br />

UNDP, <strong>Kosova</strong> Polis birlikleri<br />

tarafýndan el koyulan silahlarýn imha<br />

edilmesi ile ilgili 45 polisi eðiteceðini<br />

<strong>ve</strong> silahlarý imha edilesi için gereken<br />

malzemelerin temin edilmesinde<br />

yardým edeceðinin sözünü <strong>ve</strong>rdi.<br />

<strong>Kosova</strong> Polis birlikleri Komutaný<br />

Albay Þpend Macuni, polis birliklerini<br />

ilerideki çalýþmalarýnda da silah toplamaya<br />

devam edeceðini ifade etti.<br />

Lavrov, acele iþ istemiyor<br />

Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris<br />

Tadiç “Veçernye Novosti”<br />

gazetesine <strong>ve</strong>rdiði demeçte BM<br />

Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi kararýnýn Sýrbistan<br />

aleyhine olmasý durumunda, <strong>Kosova</strong>’yý<br />

geri almalarýnýn kendilerinin<br />

doðal hakký olduðunu <strong>ve</strong> bu<br />

yönde çalýþmalar yürüteceklerini<br />

ifade etti. Bati ile Rusya<br />

arasýnda <strong>Kosova</strong> ile ilgili<br />

yaþanan uzlaþmazlýða da deðinen<br />

Tadiç, büyük güçler<br />

arasýnda iliþkilerin<br />

soðuduðunu belirtirken,<br />

“Bununla ilgili yanýlsamanýn<br />

olmamasý gerekir. Ýki taraf<br />

arasýnda iliþkilerin soðumasýna<br />

Sýrbistan deðil, diðer küresel<br />

sorunlar etki etmiþtir” dedi.<br />

<strong>Kosova</strong> sorunu nasýl çözülecek<br />

sorusuna Tadiç, “Kimse sorunun tam<br />

olarak nasýl çözüleceðini bilmiyor, ama<br />

Sýrbistan’a tanýmadýðýný ifade etti.<br />

Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey<br />

Lavrov, Azerbaycan Dýþiþleri Bakaný<br />

Elmar Mamedyarov ile yaptýðý<br />

görüþme ardýndan <strong>Kosova</strong>’nýn baðýmsýzlýðýna<br />

karþý olduðunu söyledi. <strong>Kosova</strong><br />

sorununun özel bir durum olmadýðýný<br />

belirten Lavrov, bu sorunun çözüme<br />

kavuþturulmasý, dünyanýn birçok bölgelerinde<br />

bulunan sorunlu bölgeyi<br />

olumsuz etkileyeceðini ifade ederken,<br />

<strong>Kosova</strong> sorunun çözüme kavuþturulmasýnýn<br />

belirtildiðinin aksine istikrarý<br />

deðil de bölücülüðü teþvik edeceðini<br />

belirtti.<br />

Tadiç: “<strong>Kosova</strong>’yý<br />

korumaya çalýþacaðýz”<br />

baðýmsýzlýk senaryolarýnýn hayata<br />

geçirilmemesi için sonuna kadar<br />

mücadelede bulunacaðýz” dedi. Tadiç,<br />

“Kimse benden <strong>ve</strong> Baþbakan<br />

Koþtuniça’dan Avrupa’ya girmek için<br />

<strong>Kosova</strong>’yý feda etmemizi beklemesin.<br />

Sýrbistan, Avrupa Birliði’ne üye olmak<br />

için kendi topraklarýndan vazgeçmeyecektir”<br />

dedi.


Akþam saatlerinde Yeni Dönem<br />

<strong>Kosova</strong> Türk Medyasýný<br />

ziyaret eden heyet, Yeni<br />

Dönem gazetesi, radyosu <strong>ve</strong> televizyonu<br />

konusunda bilgiler aldý. Ondan<br />

sonra Gülay Krasniç’in “Gönül<br />

Bahçesi” programýna katýlan konuklar,<br />

bir saatlik canlý yayýnda Edirne<br />

Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi hakkýnda bilgiler<br />

sunulurken, daha detaylý bir þekilde<br />

ESNAF ÝE Derneðiyle beraberce<br />

yürütülen proje hakkýnda <strong>ve</strong> bu projenin<br />

çok baþarýlý bir þekilde gerçekleþtiði<br />

de vurgulandý. Her yanlý<br />

desteklerin devam edeceðini vurgulayan<br />

Rektör Prof. Dr. En<strong>ve</strong>r Duran, bundan<br />

böyle de böyle projeleri<br />

gerçekleþtireceklerini<br />

dile getirdi.<br />

Yeni Dönem televizyonundaki<br />

canlý<br />

yayýndan sonra, Þar<br />

restoranýnda Prizren<br />

Belediye Yürütme Þefi<br />

Mübera Mustafa da<strong>ve</strong>tlisi<br />

olarak, Edirne<br />

Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />

heyetine akþam yemeði<br />

<strong>ve</strong>rdi. Akþam<br />

yemeðinde Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesinin<br />

<strong>Kosova</strong>lýlara dolayýsýyla<br />

Prizren doktorlarýna eðitim konusunda<br />

sunmuþ olduklarý destekler için Rektör<br />

Prof. Dr. En<strong>ve</strong>r Duran’a en derin<br />

saygýlarýný <strong>ve</strong> teþekkürlerini iletti.<br />

Ziyaretin ikinci gününde Prizren<br />

Hastanesini ziyaret eden heyet, Prizren<br />

Hastanesi Müdürü Müzafer Kalenderi<br />

tarafýnca kabul gördü. Görüþme<br />

esnasýnda Hastane Müdürü Kalenderi,<br />

doktorlarýn uzmansal kurslarý eðitimi<br />

yaný sýra, hastanede þu anda var olan<br />

çaðdaþ teknoloji <strong>ve</strong> cihazlarýn kullanma<br />

konusunda teknisyenlerin yetersiz bilgileri<br />

olduðunu dile getirirken, onlarýn<br />

eðitimi talebinde bulundu. Özellikle bu<br />

cihazlarýn onarýmý <strong>ve</strong> servislerini de<br />

yapabilme gücünde olmadýklarýný vurgulayarak,<br />

daha önce<br />

bu servisleri yaptýklarý<br />

merkezlerle iliþkilerin<br />

kesilmesiyle, hastanenin<br />

bu konuda da<br />

sorunlarý artmýþtýr <strong>ve</strong><br />

bunlarý gidermek için,<br />

Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesinde<br />

var olan<br />

uzman ekipleri tarafýndan<br />

Prizren Hastanesi<br />

teknisyenlerinin eðitilmesi<br />

de istendi.<br />

Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />

Rektörü Prof. Dr. En<strong>ve</strong>r Duran <strong>ve</strong><br />

Rektör Yardýmcýsý Prof. Dr. Beyhan<br />

Karamanlýoðlu, Prizren Hastanesine<br />

doktorlara <strong>ve</strong> hemþirelere uzmansal<br />

Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />

K o s o v a 6<br />

Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nden <strong>Kosova</strong>’ya Büyük Destek<br />

Konser<br />

öncesinde<br />

konuþma yapan<br />

“Esnaf” Ýþadamlarý<br />

Derneði Baþkaný Cemil<br />

Luma, Esnaf<br />

Derneðinin Türkiye ile<br />

iþbirliði çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />

yapýlan faaliyetlerden<br />

kýsaca bilgi <strong>ve</strong>rdi.<br />

Balkan-Rumeli<br />

Dernekleri<br />

Konfederasyon Baþkan<br />

Vekili Ýzzet Altuntaþ<br />

sayesinde baþlatýlan<br />

iþbirliði çerçe<strong>ve</strong>sinde bugüne kadar<br />

Türkiye’ye mesleki ara eðitim kurslarýna<br />

18-25 yaþ arasýnda 300 kadar gencin gittiðini<br />

vurgulayan Luma, Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />

iþbirliði sayesinde de 50 doktorun<br />

uzmansal ihtisas için Türkiye’ye gittiðini<br />

<strong>ve</strong> bu yýl da 50’nin üzerinde doktorun<br />

gitmesinin beklendiðini bildirdi. Luma,<br />

Türkiye desteðinin ileride de devam edeceðini<br />

<strong>ve</strong> bu desteðin daha iyi deðerlendirilmesi<br />

gerektiðini söyledi.<br />

ESNAF ÝE Derneði<br />

Baþkaný Cemil LUMA<br />

kurslar yaný sýra hastane<br />

servis teknisyenlerine<br />

de cihaz kullaným<br />

<strong>ve</strong> servis<br />

kurslarýný da<br />

destekleyeceklerini<br />

dile getirirken, “Sizlere<br />

bu her yanlý<br />

desteðimiz, 2008 yýlýnda<br />

da devam edecektir”<br />

ifade ettiler.<br />

Görüþmeler sonunda<br />

Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />

Rektörü Prof. Dr.<br />

En<strong>ve</strong>r Duran Prizren Hastanesi Müdürü<br />

Müzafer Kalenderi’yi Edirne<br />

Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi’ne misafir<br />

olarak da<strong>ve</strong>t etti.<br />

Görüþmelerden sonra Prizren<br />

Hastanesi Müdürü konuklara<br />

“Ambiyent” restoranýnda<br />

öðlen yemeði <strong>ve</strong>rdi.<br />

Yemekten sonra konuk heyet<br />

Türkiye Mezunlar<br />

Derneði’ni ziyaret etti.<br />

Dernekteki görüþmelerde<br />

Türkiye’de mezun olan<br />

gençlerimize Rektör Prof.<br />

Dr. En<strong>ve</strong>r Duran, “Sizler<br />

<strong>Kosova</strong> toplumunun geleceðine<br />

katký sunabilecek <strong>ve</strong> daha iyi bir<br />

yaþam saðlayabilecek güce sahipsiniz.<br />

Her konuda aktif<br />

olmanýz, bununla<br />

beraber <strong>Kosova</strong><br />

makamlarýnýn her<br />

kademesine de entegre<br />

olmanýz gerekmektedir.<br />

Çünkü <strong>Kosova</strong><br />

toplumunun size ihtiyacý<br />

var. Edirne Trakya<br />

Üni<strong>ve</strong>rsitesi uzaktan<br />

eðitimi saðlamýþtýr.<br />

Sizlerin de bu imkanlardan<br />

yararlanmanýzý istiyorum.” dedi.<br />

Bu iþlerin kolaylaþmasýný saðlamak için<br />

“Trakya Gençlik Ateþi” <strong>Kosova</strong>lýlarý coþturdu<br />

Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi Rektör<br />

Yardýmcýsý Timur Kýrgýz,<br />

üni<strong>ve</strong>rsitenin 25. kuruluþ<br />

yýldönümünü kutladýðýný bildirdi<br />

<strong>ve</strong> kýsaca üni<strong>ve</strong>rsite <strong>ve</strong><br />

“Trakya Gençlik Ateþi”<br />

grubunu tanýttý. Samsun’dan<br />

gelen Balkan-Rumeli<br />

Dernekleri Konfederasyonu<br />

Genel Baþkan Vekili Ýzzet<br />

Altuntaþ ise konuþmasýnda<br />

þimdiye kadar yapýlan iþbirliðinden<br />

memnuniyetini dile<br />

getirdi <strong>ve</strong> “Türk þuuru<br />

içerisinde Türk kültürünü yansýtan<br />

herkese” teþekkür etti.<br />

Konuþmalardan sonra Balkan ülkeleri <strong>ve</strong><br />

akraba topluluk öðrencilerinden oluþan<br />

“Trakya Gençlik Ateþi” Grubu’nun folklor<br />

gösterisi ilgi <strong>ve</strong> beðeniyle izlendi.<br />

Konserde geleneksel yaðlý güreþ temsili<br />

seyircilerin alkýþýný topladý. Edirne Trakya<br />

Üni<strong>ve</strong>rsite Saðlýk Kültür <strong>ve</strong> Spor Dairesi<br />

Baþkanlýðý bünyesinde faaliyet gösteren<br />

Halk Oyunlarý Topluluðu ile Yabancý <strong>ve</strong><br />

Türk Öðrenciler Topluluðu tarafýndan<br />

organizasyonunda “Trakya<br />

Gençlik Ateþi”, 23-25<br />

Mayýs <strong>2007</strong> tarihlerinde<br />

Makedonya <strong>ve</strong> <strong>Kosova</strong>’da<br />

gerçekleþtirdikleri gösterilerle<br />

Balkan ülkelerinde<br />

yaþayan soydaþlarýmýzýn da<br />

büyük beðenisini kazandý.<br />

Üni<strong>ve</strong>rsitemiz Rektörü<br />

Prof. Dr. En<strong>ve</strong>r DURAN<br />

Baþkanlýðý’nda Rektör<br />

Yardýmcýlarý Prof. Dr. Timur KIRGIZ <strong>ve</strong><br />

Prof. Dr. Beyhan KARAMANLIOÐLU,<br />

Eðitim Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Hilmi<br />

ÝBAR’dan oluþan Üni<strong>ve</strong>rsite Heyeti,<br />

Trakya Gençlik Ateþi ekibini gösterimleri<br />

sýrasýnda yalnýz býrakmadý. 23 Mayýs’ta<br />

Makedonya’nýn Gostivar, 24 Mayýs’ta<br />

<strong>Kosova</strong>’nýn Prizren, 25 Mayýs’ta da<br />

<strong>Kosova</strong>’nýn Priþtine kentlerinde yaptýklarý<br />

gösteriler öncesinde Rektör Yardýmcýsý<br />

Prof. Dr. Timur KIRGIZ da Üni<strong>ve</strong>rsite<br />

Trakya Gençlik Ateþi ekibinin önemini<br />

dile getirdi:<br />

“Üni<strong>ve</strong>rsitemiz Saðlýk Kültür <strong>ve</strong> Spor<br />

Dairesi Baþkanlýðý bünyesinde faaliyet<br />

Türkiye Mezunlar Derneði’ne bir bilgisayar<br />

hediye edeceklerini de bildirdi.<br />

Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />

Rektörlüðü ile <strong>Kosova</strong> Prizren ESNAF<br />

Ýþadamlarý <strong>ve</strong> Esnaflar Derneði ile<br />

gerçekleþtirilen ortaklaþa proje sonucunda,<br />

akþam saatlerinde Reçana<br />

köyündeki “Fuat” restoranýnda,<br />

Üni<strong>ve</strong>rsitenin Eðitim Araþtýrma <strong>ve</strong><br />

Uygulama Hastanesi’nde eðitim gören<br />

<strong>Kosova</strong>lý doktorlara Rektör Prof. Dr.<br />

En<strong>ve</strong>r DURAN, Rektör Yardýmcýsý<br />

Prof. Dr. Beyhan KARAMANLIOÐLU<br />

<strong>ve</strong> Dernek Baþkaný Cemil LUMA<br />

tarafýndan törenli bir þekilde sertifikalar<br />

daðýtýldý.<br />

Törende<br />

Rektör Prof. Dr.<br />

En<strong>ve</strong>r DURAN<br />

doktorlarý<br />

baþarýlarýndan<br />

dolayý tebrik<br />

ederek, Trakya<br />

Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nin<br />

yürüttüðü bilimsel<br />

<strong>ve</strong> kültürel iþbirliði<br />

çalýþmalarýnýn<br />

esasýnda Balkan<br />

ülkelerindeki soydaþlarýmýza<br />

gereken desteði <strong>ve</strong>rmek olduðunu<br />

belirtti. Bu desteklerin önümüzdeki yýllarda<br />

da devam edeceðini vurguladý.<br />

Dernek Baþkaný Cemil LUMA<br />

“Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nin Sayýn<br />

Rektörü’nün <strong>ve</strong> deðerli yöneticilerin<br />

Balkanlar’daki soydaþlarýmýza göstermiþ<br />

olduðu öz<strong>ve</strong>rili yaklaþým, bizleri<br />

hem duygulandýrdý, hem de mutlu etti.<br />

Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nin bilimsel <strong>ve</strong><br />

kültürel anlamda <strong>ve</strong>rdiði desteklerin<br />

devam etmesini diliyoruz” dedi.<br />

Konuþmalarýn ardýndan doktorlara<br />

sertifikalar <strong>ve</strong>rildi. Ertesi sabah Edirne<br />

Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi heyeti Prizren’den<br />

<strong>ve</strong> <strong>Kosova</strong>’dan ayrýldý.<br />

Edirne Trakya Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />

Rektör Yardýmcýsý<br />

Prof. Dr. Beyhan<br />

Karamanlýoðlu<br />

gösteren Halk Oyunlarý Topluluðu ile<br />

Yabancý <strong>ve</strong> Türk Öðrenciler Topluluðu<br />

tarafýndan organizasyon çalýþmalarý<br />

tamamlanarak geçtiðimiz yýl hayata<br />

geçirilen “Trakya Gençlik Ateþi”, halk<br />

oyunlarý <strong>ve</strong> modern dans motiflerinin<br />

buluþtuðu otantik figürleri ile hem<br />

Üni<strong>ve</strong>rsitemizin kültürel - sanatsal<br />

faaliyetlerine ayrý bir renk kazandýrmakta,<br />

hem de ülkemizin <strong>ve</strong> Balkan ülkelerinin<br />

ortak tarihi yapýsýný yansýtan özgün gösterileri<br />

ile bir döneme ýþýk tutmaktadýrlar”<br />

dedi. Trakya Gençlik Ateþi’nin gösterilerini<br />

izleyenler de zaman zaman<br />

müzikle birlikte coþtular <strong>ve</strong> ekibin güzel<br />

gösterilerinden dolayý tebrik ettiler.


Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />

7 K o s o v a<br />

Mehmetçik komutayý devraldý<br />

Türkiye’nin <strong>Kosova</strong>’ya<br />

1999 yýlýnda asker gönderdiðini<br />

<strong>ve</strong> <strong>Kosova</strong>’ya<br />

desteðini sürekli olduðunu hatýrlatan<br />

Tuðgeneral Tarçýn, Türk<br />

birliklerinin, 1999<br />

Temmuz’undan itibaren diðer<br />

ülkelerin birlikleriyle yakýn bir<br />

iþbirliði içinde, kendisine <strong>ve</strong>rilen<br />

görevleri baþarýyla gerçekleþtirdiðini<br />

belirtti. Tuðgeneral<br />

1960 Sivas doðumlu<br />

Tuðgeneral Tarçýn, evli <strong>ve</strong><br />

iki çocuk babasý. Tarçýn,<br />

bugüne kadar Türkiye <strong>ve</strong><br />

dýþýndaki birçok askeri<br />

görevini baþarýyla icra etti.<br />

Baþbakan Çeku: “En Kýsa Zamanda Baðýmsýzlýða Kavuþacaðýz”<br />

<strong>Kosova</strong> Baþbakaný Agim Çeku, UNMÝK Þefi Yoachim Rücker <strong>ve</strong> Avrupa Birliði <strong>Kosova</strong> Özel temsilcisi<br />

Torbyorn Sohlstrom Prizren Belediyesi Baþkaný Eçrem Krüeziu 23 Mayýs Çarþamba günü<br />

AGÝT organizasyonunda “Cemayli Beriþa” Kültür evi salonunda halkla bir araya gelerek vatandaþlarý<br />

<strong>Kosova</strong> statüsünün gerçekleþmesi sonucunda var olan sorumluluklarý konusunda bilgilendirirken,<br />

kendilerine yöneltilen sorularý da cevapladýlar.<br />

Yüksel POMAK<br />

<strong>Kosova</strong> Baþbakaný Agim<br />

Çeku, UNMÝK Þefi<br />

Yoachim Rücker, AB<br />

Ortak Dýþ siyaset <strong>ve</strong> Gü<strong>ve</strong>nlik<br />

yüksek temsilcisi Haviyer<br />

Solana’nýn <strong>Kosova</strong> Özel<br />

Temsilcisi Torbyorn Sohlstrom 23<br />

Mayýs Çarþamba günü Prizren’i<br />

ziyaret ederek Prizren, Mamuþa.<br />

Rahovça , Dragaþ bölgeleri yetkilileri<br />

<strong>ve</strong> vatandaþlarla bir araya<br />

geldi.<br />

<strong>Kosova</strong> Baþbakaný Agim Çeku Prizren “Cemayli<br />

Beriþa” Kültür evinde vatandaþlarla bir araya gelerek<br />

yaptýðý konuþmasýnda Prizren’in <strong>Kosova</strong>’da<br />

þimdiye dek Birlik <strong>ve</strong> beraberliðin saðlanmasýnda<br />

yapýlmýþ olan geliþmelerin en iyi örneðini oluþturduðunu<br />

belirtti. Baþbakan Çeku “ Prizren birlik <strong>ve</strong><br />

beraberlik içinde ortak yaþam <strong>ve</strong> standartlarýn<br />

gerçekleþtirilmesi konusunda en iyi örneði oluþturuyor.<br />

Hepimiz <strong>Kosova</strong>’nýn en kýsa zamanda baðýmsýzlýðýna<br />

kavuþacaðý beklentisindeyiz. Dolayýsýyla<br />

bunun gerçekleþmesi için tek engel Rusyadýr. Fakat<br />

Rusya’dan da <strong>ve</strong>to kelimesi kullanýlmadýðna göre<br />

bunun en kýsa zamanda kabul edileceði inancýndayýz.<br />

Bunun için hazýrlýklý olmalýyýz” dedi.<br />

UNMÝK yetkilerinin <strong>Kosova</strong> yetkililerine<br />

devredilmesine deðinen Baþbakan Çeku <strong>Kosova</strong><br />

temsilcileri <strong>ve</strong> halkýnýn her konuda hazýrlýklý olmasý<br />

gerekliliðini, yaný sýra bunun için istikrar, hoþgörü<br />

<strong>ve</strong> beraberliðin saðlanmasýnýn temel unsurlarý<br />

olduðunu ileri sürdü.<br />

Tarçýn, Kore Savaþý’ndan beri<br />

barýþý destekleme operasyonlarý<br />

içerisinde yer alan <strong>ve</strong> þu<br />

anda da Balkanlar, Afganistan<br />

<strong>ve</strong> Lübnan’da bu görevi icra<br />

etmekte olan Türkiye’nin, bu<br />

defa da Çok Uluslu Görev<br />

Kuv<strong>ve</strong>ti Güney Komutanlýðý<br />

bölgesinde, yeni<br />

görevlendirilen ek birliklerin<br />

de katýlýmýyla 1 yýl süreyle<br />

liderlik görevini yürüteceðini<br />

kaydetti. Konuþmalarýn ardýndan,<br />

KFOR Komutaný<br />

Korgeneral Roland Kather,<br />

<strong>Kosova</strong> Çokuluslu Güney<br />

Görev Kuv<strong>ve</strong>t Komutanlýðý’ný<br />

temsil eden NATO bayraðýný<br />

Alman Tuðgeneral Erich<br />

Pfeffer’den alarak Tuðgeneral<br />

Tarçýn’a teslim etti.<br />

Devir teslim sýrasýnda Harbiye<br />

<strong>ve</strong> Ýzmir Marþý çalýnýrken, Çokuluslu<br />

Güney Görev Kuv<strong>ve</strong>t<br />

Komutaný Tuðgeneral Tarçýn <strong>ve</strong><br />

diðer Türk askerleri de Marþa<br />

eþlik ettiler. Düzenlenen basýn<br />

toplantýsýnda gazetecilerin sorularýný<br />

yanýtlayan generaller,<br />

ardýndan da <strong>ve</strong>rilen kokteyle<br />

katýlarak da<strong>ve</strong>tlilerle bir araya<br />

geldiler. Komutayý bir yýl sonra<br />

Avusturya’nýn devralacaðý Çokuluslu<br />

Güney Görev Kuv<strong>ve</strong>t<br />

Komutanlýðý’nda Almanya,<br />

Avusturya, Ýsviçre, Türkiye,<br />

Azerbaycan <strong>ve</strong> Gürcistan askerleri<br />

görev yapýyor. 300 personelden<br />

oluþan bir birlikle takviye<br />

edilen <strong>Kosova</strong>’daki Türk<br />

askerinin sayýsý 757’ye yükseldi.<br />

Türkiye’nin komutasý süresince<br />

kullanýlacak 3 adet UH-1 tipi<br />

genel maksat helikopteri de<br />

<strong>Kosova</strong>’ya ulaþtý. Devir teslim<br />

törenini Türk Silahlý Kuv<strong>ve</strong>tleri 3<br />

generali <strong>ve</strong> beraberlerindeki<br />

Türkiye medyasýndan 35 basýn<br />

mensubu da izledi.<br />

<strong>Kosova</strong>’nýn baðýmsýzlýðýna<br />

kavuþtuktan sonra tüm sorunlarý<br />

çözmeye çalýþacaklarýný belirten<br />

Baþbakan Çeku<br />

bunun kýsa bir<br />

zaman içerisinde<br />

gerçekleþeceðini<br />

belirtti. Baþbakaný<br />

Agim Çeku “<br />

Baðýmsýzlýk uluslar<br />

arasý toplumun<br />

bize <strong>ve</strong>rdiði bir<br />

hediye deðil,<br />

aksine, <strong>Kosova</strong><br />

halkýnýn uzun yýllardan bu yana,<br />

savaþýp kazandýðý, hak ettiðidir.<br />

Ayrýca baðýmsýzlýk son aþama deðil,<br />

asýl <strong>Kosova</strong>’nýn geliþmesi için<br />

gereken ilk adýmý oluþturmaktadýr” ifadesini kullandý.<br />

UNMÝK Þefi Yoachim Rücker <strong>ve</strong> AB Ortak Dýþ<br />

Siyaset <strong>ve</strong> Gü<strong>ve</strong>nlik Yüksek Temsilcisi Haviyer<br />

Solana’nýn <strong>Kosova</strong> Özel Temsilcisi Torbyorn<br />

Sohlstrom’da vatandaþlarý <strong>Kosova</strong>’nýn baðýmsýzlýða<br />

hazýrlýklý olmalarý talebinde bulundu. UNMÝK yetkilerinin<br />

<strong>Kosova</strong>’lýlara devreteceklerini belirten<br />

Sohlstrom “<strong>Kosova</strong> yetkililerine <strong>ve</strong> halkýna büyük<br />

sorumluluklar düþecektir” dedi.<br />

<strong>Kosova</strong>’nýn ekonomi sorunlarýna deðinen<br />

Sohlstrom “<strong>Kosova</strong>’nýn baðýmsýzlýðýna kavuþmasýyla<br />

ekonominin kalkýnmasý için dýþ yatýrýmlara ihtiyaç<br />

duyduðunu” söyledi. <strong>Kosova</strong>’nýn multi etnik bir<br />

toplum olacaðýný belirten Sohlstrom bu toplumda<br />

topluluklarýn haklarýnýn göz ardý edilmeyeceðini<br />

söyledi.<br />

Reçana’da “Azýnlýklar<br />

<strong>ve</strong> Seçimler” tartýþýldý<br />

Yerel seçimlerde her<br />

belediye birer seçim<br />

merkezi, genel seçimlerde<br />

ise tek merkezi seçim biriminin<br />

oluþturulacaðýný kaydeden<br />

Baþkan Baraliu, <strong>Kosova</strong>’nýn üç<br />

büyük partisi tarafýndan seçimlerde<br />

oy barajý olarak %3’ü<br />

önerdiðini, diðer küçük partilerin<br />

<strong>ve</strong> etnik topluluklarýn bu orana<br />

karþý çýktýklarýný <strong>ve</strong> oy oraný<br />

barajýnýn düþürülmesi talebinde<br />

bulunduklarýný ifade etti.<br />

Yerel seçimlerde artýk belediye<br />

baþkanýný da vatandaþýn seçeceðini<br />

kaydeden Seçim<br />

Komisyonu Merkezi Baþkaný,<br />

yurt dýþýndaki seçmenlere oy kullanma<br />

hakký sunabilmek için<br />

çalýþmalarýn devam ettiðini ifade<br />

etti. Seçimlerin, ademi<br />

merkeziyet süreci tamamlandýktan<br />

<strong>ve</strong> belediye sýnýrlarý kesinleþtikten<br />

sonra yapýlacaðýný kaydeden<br />

yetkililer, bu çerçe<strong>ve</strong>de<br />

Mamuþa Belediyesi oylarýnýn<br />

artýk Prizren Belediyesi oylarýna<br />

dahil edilmeyeceðini vurguladýlar.<br />

Önümüzdeki genel seçimlerde<br />

yaþanacak bir yeniliðe daha<br />

dikkati çeken Seçim Komisyonu<br />

Merkezi yetkilileri, Ahtisaari<br />

paketine göre, alýnan oylarýn<br />

etnik topluluklara garanti edilen<br />

koltuk sayýsýný deðiþtirmeyeceðinin<br />

altýný çizdiler. Ahtisaari<br />

paketiyle <strong>Kosova</strong> Türk<br />

Toplumuna 2 koltuk garanti<br />

ediliyor. Savaþtan sonra yaklaþýk<br />

7 bin ila 8 bin arasýnda oy<br />

çýkaran <strong>Kosova</strong>lý Türkler, bu<br />

oylar sayesinde çýkardýklarý 1<br />

millet<strong>ve</strong>kile, garanti edilen 2<br />

kontenjan daha dahil ediliyordu.<br />

Dolayýsýyla <strong>Kosova</strong> meclisinde 3<br />

millet<strong>ve</strong>kiliyle temsil edilen<br />

<strong>Kosova</strong> Türklerinin sahip olduðu<br />

bu imkan 2 dönem daha devam<br />

edecek. Çünkü <strong>Kosova</strong> Meclisine<br />

üç millet<strong>ve</strong>kili koltuðuna sahip<br />

olabilmek için artýk o kadar oy<br />

çýkarmak gerekecek. Öyle ki 2<br />

dönemden sonra <strong>Kosova</strong> Türk<br />

Toplumunu sadece garanti edilen<br />

2 millet<strong>ve</strong>killi bir gelecek bekliyor.<br />

Mamuþa oylarýnýn da Prizren<br />

Belediyesinde dahil edilmemesi,<br />

KDTP’nin Prizren’de iktidara<br />

gelebilmesindeki kilit rolünü<br />

iyice zorlaþtýracaðý gözüküyor.<br />

<strong>Kosova</strong> Türk Toplumunu siyasi<br />

olarak böyle önemli geliþmelerin<br />

beklediði, seçim yasa tasarýsýnýn<br />

hazýrlandýðý <strong>ve</strong> “Seçimler ile<br />

Azýnlýklar” gibi önemli bir konularýn<br />

görüþüldüðü bir dönemde,<br />

da<strong>ve</strong>t edilmelerine raðmen<br />

toplantýya sadece Türk Sivil<br />

Toplum Kuruluþlarý <strong>ve</strong> KDTP<br />

yetkililerinin katýlmamasý dikkat<br />

çekiciydi.<br />

<strong>Kosova</strong>’nýn geliþmesi, kalkýnmasý <strong>ve</strong> multi etnik bir<br />

bölge olmasý konusunda görüþlerini sunan UNMÝK<br />

Þefi Yoachim Rücker toplantýya katýlanlarý<br />

Türkçe’nin bu belediyede resmi olduðunu unutarak<br />

Ýngilizce, Arnavutça <strong>ve</strong> Sýrpça olmak üzere 3 dilde<br />

selamladý.<br />

<strong>Kosova</strong> Statüsünün belirlenmesine deðinen<br />

UNMÝK Þefi Yoachim Rücker, “<strong>Kosova</strong> statüsü<br />

sürecinde geliþmelerin saðlandýðý, zir<strong>ve</strong>ye ulaþmanýn<br />

son aþamasýnda<br />

olup, hedefimize<br />

çok yakýnýz” dedi.<br />

<strong>Kosova</strong>’nýn multi<br />

etnik yapýsýnýn<br />

korunmasý gereðine<br />

iþaret eden Rücker,<br />

<strong>Kosova</strong> <strong>ve</strong> Sýrbistan<br />

arasýnda ki mal varlýðýnýn<br />

da ayrýlmasý<br />

konusunun<br />

görüþülmesi<br />

gerekliliðini dile<br />

getirdi.<br />

<strong>Kosova</strong> <strong>ve</strong> uluslar<br />

arasý yetkililer<br />

konuþmalarýný tamamladýktan sonra Prizren vatandaþlarýnýn<br />

sorularýný yanýtladýlar. Yetkililer vatandaþlarýn<br />

sorularýný yanýtlarken, bazý konularda kendilerine<br />

haksýzlýk edildiðini fakat herþeye raðmen<br />

eleþtirelere açýk olduklarýný vurguladýlar. Marti<br />

Ahtisari’nin <strong>Kosova</strong> Paket önerisiyle ilgili vatandaþýn<br />

sorusunu yanýtlayan Sohlstrom Ahtisari paketinin en<br />

uygun çözüm olduðunu belirti. <strong>Kosova</strong>’da görevde<br />

bulunacak olan Avrupa Birliði Misyonuna deðinen<br />

Sohlstrom AB’nin <strong>Kosova</strong>’da etkin bir rölü<br />

üstleneceðini söyledi. Sohlstrom AB <strong>Kosova</strong>’da<br />

adalet <strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>nlik alanýnda yetkileri almaya hazýr<br />

olduðunu belirtti. Sohlstrom konuþmasýnýn devamýnda<br />

AB’nin <strong>Kosova</strong> statüsünün belirlenmesi ardýndan<br />

<strong>Kosova</strong>’ya 200 milyon Avro yardým yapmaya hazýr<br />

olduðunu vurguladý.


Demirel, ‘’90’larýn baþýnda heyecanla<br />

birbirimize koþtuk. ‘Kardeþ<br />

olarak ne yapabiliriz, bu ülkelere<br />

nasýl yardým edebiliriz’ dedik. Bu ülkelerin<br />

baþlarýnda çok dirayetli insanlar vardý.<br />

Ayakta durmayý baþardýlar, bizim hedefimiz<br />

de buydu’’ diye konuþtu. Söz konusu<br />

devletlerin baðýmsýzlýklarýný kazanmalarýnýn<br />

ardýndan Sovyetler Birliði’nin<br />

‘arka bahçesi’ olmadýklarýný gösterdiklerini<br />

anlatan Demirel, ‘’100 yýllýk baþka bir<br />

idare bizim medeniyetimizi, bizim dilimizi<br />

ortadan kaldýrmamýþ. Dil, kültür duruyor<br />

ama birbirimizi tanýmýyorduk’’ dedi.<br />

Devletler arasýndaki iþbirliðinin<br />

hükümetlere deðil, halklara dayandýðýný da<br />

vurgulayan Süleyman Demirel, tarihten,<br />

kültürden <strong>ve</strong> manevi deðerlerden güç alan<br />

bu birliðin duracaðýný düþünenlerin<br />

yanýldýklarýna iþaret etti. Demirel, birlik,<br />

beraberlik <strong>ve</strong> yardýmlaþmanýn devamýný<br />

saðlama konusunda gönüllü kuruluþlara<br />

büyük görevler düþtüðünü dile getirerek,<br />

‘’Sanatçýlar birliðimizin sembolü’’<br />

görüþünü belirtti. Törende konuþan<br />

Azerbaycan Baþbakan Yardýmcýsý Elçin<br />

Efendiyev de 15 yýl önce Birleþmiþ<br />

Milletler’in önünde sadece Türkiye<br />

Cumhuriyeti’nin bayraðýnýn dalgalandýðýný<br />

dile getirerek, ‘’Þimdi 5-6 Türk<br />

Cumhuriyetinin bayraða dalgalanýyor.<br />

Daha da çok bayrak dalgalanacak. Bunu<br />

savaþla deðil, kültürle baþaracaðýz.<br />

Eðitimle, medeniyet <strong>ve</strong> maneviyatýn yüksekliðiyle<br />

baþaracaðýz’’ diye konuþtu. Eski<br />

Kültür Bakaný Namýk Kemal Zeybek de<br />

Türk dünyasý denince siyaset planýnda<br />

yedi cumhuriyetin düþünülmesi gerektiðini<br />

söyleyerek, kültür <strong>ve</strong> inanç alanýnda bu<br />

sayýnýn daha geniþ olduðunu, ancak siyasi<br />

olarak bu cumhuriyetlerden fazlasýný dile<br />

getirmenin yanlýþ olacaðýný ifade etti.<br />

Zeybek, ‘’Mesele bu yedi cumhuriyetin<br />

güç birliðini saðlamaktýr. Diðer<br />

devletlerdeki kardeþlerimiz o devletlerle<br />

bizler arasýndaki altýn köprülerdir. Onlar o<br />

cumhuriyetlerin vatandaþlarýdýr. Baþka<br />

türlü düþünmek yanlýþ olur’’ dedi.<br />

Deðerli Yazarýmýz Fahri Kaya Türk<br />

Dünyasýna Hizmet Edenler Arasýnda<br />

Konuþmalarýn ardýndan 9. Cumhurbaþkaný<br />

Süleyman Demirel, ödülleri sahiplerine<br />

<strong>ve</strong>rdi. 2006 yýlýnýn ödüle deðer bulunan<br />

Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />

G ü n c e l 8<br />

Fahri Kaya Türk Dünyasýna Hizmet Ödülüne Sahip Oldu<br />

Türk Dünyasý Sanatçýlar <strong>ve</strong> Yazarlar Vakfý — TÜRKSAV tarafýndan<br />

daðýtýlan 2006 yýlýnda Türk dünyasýna hizmet ödülleri daðýtýldý.<br />

Makedonyalý deðerli yazarýmýz Fahri Kaya da Türk Dünyasýna<br />

hizmet edenler arasýnda yer aldý.<br />

<strong>Kosova</strong> <strong>ve</strong> Makedonya<br />

Türkçe Basýn-Yayýný<br />

Ýzmit’te Tanýtýldý<br />

Ýletiþim fakültesi öðrencilerinin büyük<br />

ilgi gösterdiði konferans üç bölümden<br />

oluþtu. Birinci bölümde Makedonya’dan<br />

Fahri Kaya, “Eski Yugoslavya’da<br />

Doðrusu<br />

Makedonya<br />

<strong>ve</strong><br />

<strong>Kosova</strong>’da<br />

Dünden<br />

Bugüne<br />

Türkçe<br />

Yayýn-Basýn”<br />

konusunda<br />

bilgi <strong>ve</strong>rdi <strong>ve</strong><br />

bu bölgede<br />

yayýnlanmýþ<br />

<strong>ve</strong> þu anda<br />

yayýnlanan<br />

gazete <strong>ve</strong> dergiler hakkýnda geniþ bilgi<br />

<strong>ve</strong>rdi. Ardýndan þair-yazar Ýskender<br />

Muzbeg, “Birlik Gazetesinin Yayýn<br />

Hayatýna Girmesi ile Canlanan<br />

Makedonya <strong>ve</strong> <strong>Kosova</strong> Basýn <strong>ve</strong><br />

Yayýncýlýðýnýn Geleceði” konulu tebliði<br />

öðrencilerle paylaþtý. <strong>Kosova</strong> Türk<br />

Gazetecileri Cemiyeti Baþkaný Ýbrahim<br />

Aslan da “<strong>Kosova</strong> <strong>ve</strong> Makedonya’da<br />

Türkçe Basýn Yayýnýn<br />

<strong>ve</strong> Çalýþanlarýnýn<br />

Görev, Sorumluluk <strong>ve</strong><br />

Misyonu” konusunda<br />

bilgi <strong>ve</strong>rdi.<br />

“Makedonya <strong>ve</strong><br />

<strong>Kosova</strong>’da Dergicilik”<br />

isimli tebliði sunan<br />

þair-yazar Zeynel<br />

Beksaç, bölgede<br />

yayýnlanmýþ <strong>ve</strong> yayýnlanan<br />

Türkçe dergilerden<br />

bahsedip, bu<br />

dergilerin Türk edebiyatýna saðladýðý<br />

desteði vurguladý. Gazeteci-Yazar Avni<br />

Engüllü, “Balkanlar’ýn Türkçe Yayýn<br />

Yapan Ýlk Radyosu <strong>ve</strong> Dünyanýn Türkçe<br />

Yayýn Yapan ilk Televizyonu:<br />

Üsküp Radyo Televizyonu” konuþmasýnda,<br />

MTV Türkçe Yayýnlarýnýn<br />

kuruluþu <strong>ve</strong> çalýþmalarý hakkýnda<br />

geniþ bilgi <strong>ve</strong>rdi. Son olarak da<br />

Filiz Nezir “Makedonya <strong>ve</strong> <strong>Kosova</strong><br />

Türkçe Basýnýnda Ýnternet<br />

Yayýncýlýðý — Bugünü <strong>ve</strong> Geleceði”<br />

isimli konuþmasýnda bölge haberleri<br />

ile ilgili web siteleri ile elektronik<br />

posta gruplarý, çalýþmalarý <strong>ve</strong><br />

belli istatistikleri hakkýnda bilgi<br />

<strong>ve</strong>rdi. Programýn ikinci bölümünde<br />

Fahri Kaya, Ýskender Muzbeg,<br />

Zeynel Beksaç, Avni Engüllü <strong>ve</strong> Leyla<br />

Þerif’in katýlýmýyla Edebiyat Buluþmasý<br />

gerçekleþtirildi. Deðerli þairlerimiz<br />

deðerli þiirlerini okuyarak, izleyicilere<br />

güzel dakikalar yaþattýlar.Program, Ýkinci<br />

dünya savaþý sonrasýnda kurulan<br />

Yugoslavya’da doðrusu Makedonya <strong>ve</strong><br />

<strong>Kosova</strong>’da Türkçe yayýnlanan gazete,<br />

dergi <strong>ve</strong> kitaplar sergisi ile tamamlandý.<br />

isimleri þöyle: Makedonya’dan;<br />

Makedonya’daki kültür varlýðý ile ilgili<br />

çalýþma <strong>ve</strong> araþtýrmalarýndan dolayý þairyazar<br />

Fahri Kaya, Azerbaycan’dan<br />

Baþbakan Yardýmcýsý <strong>ve</strong> yazar Elçin<br />

Efendiyev, Kazakistan’dan akademisyen<br />

<strong>ve</strong> tiyatro sanatçýsý Prof. Dr. Raimbek<br />

Saytmatov, Romanya’dan Prof. Dr.<br />

Mustafa Ali Mehmet, Türkiye’den<br />

‘Asya’nýn Kandilleri’, ‘Tarihin<br />

Tanýklýðýnda Türk-Ermeni Meselesi’,<br />

‘Bosna’da Bir Horasan Ereni’ isimli belgesellerden<br />

dolayý TRT, ‘Seyfullah Türksoy<br />

ile Ýpek Yolu’ programý dolayýsýyla Kanal<br />

7, piyanist Tuluyhan Uðurlu, edebiyatçý<br />

Aþýk Sefai, Sarýkamýþ Harekatý þehitleri<br />

konusundaki çalýþmalarý nedeniyle Prof.<br />

Dr. Bingür Sönmez <strong>ve</strong> kardeþ belediye<br />

statüsüyle iþbirliði içinde olduðu Fransýz<br />

kentindeki Ermeni lobisine karþý yürüttüðü<br />

çalýþmalar nedeniyle Kayseri De<strong>ve</strong>li<br />

Belediyesi. Törenin ardýndan, piyanist<br />

Tuluyhan Uðurlu yeni eseri ‘’Konçerto<br />

Türk’’ü seslendirdi. Törenin ardýndan<br />

aldýðýödülle ilgili deðerli yazarýmýz Fahri<br />

Kaya: “Ödüle elbette sevindim. Bu ödülü<br />

ilerideki çalýþmalarým için bir isteklendirme<br />

ya da yüreklendirmekten çok,<br />

bugüne kadar yaptýklarým için bir takdir<br />

olarak algýladým. Beni, yaratýcýlýðýmda <strong>ve</strong><br />

kültür alanýndaki çalýþmalarýmda yüreklendiren<br />

soydaþlarým oldu. Aklýmda,<br />

ödüller deðil hep halkýma yararlý olmak<br />

düþüncesi vardý. Öz<strong>ve</strong>ri olunca ödüller de<br />

er geç gelir. TÜRKSAV ödülünün,<br />

Balkanlarda Türk Kültürüne hizmet edenler<br />

için bir ayrýcalýðý olsa gerek; çünkü<br />

burada bir azýnlýk olan yazar çizerler, Türk<br />

Devletlerinde yaþayanlardan farklý olarak,<br />

ülkelerinde <strong>ve</strong>rilen ödüllere çok zor sahip<br />

olabiliyor.” Dedi <strong>ve</strong> ödülün çok önemli<br />

olduðunu vurgulayýp, öneminin büyük<br />

olduðu için daha sesli olmasý gerektiðini<br />

savundu.<br />

Ahþapla resmin<br />

bütünleþtiði an...<br />

Filiz NEZIR<br />

Bugünlerde Priþtine’de <strong>Kosova</strong> Güzel Sanatlar Galerisini Ýstanbullu sanatçý<br />

Doç. Dr. Caner Karavit’in eserleri süslüyor. Geçen Cuma açýlýþý gerçekleþtirilen<br />

sergi yerel <strong>ve</strong> uluslararasý düzeyde çok sayýda da<strong>ve</strong>tlinin büyük<br />

ilgisini topladý. Günlük yaþam konularý eserlerine yansýtarak birer mesaj<br />

<strong>ve</strong>rmeye çalýþtýðýný kaydeden sanatçý, <strong>Kosova</strong>’daki bu ilk sergisi ardýndan<br />

ikincisini çok yakýnda Prizren Hamamýnda açmayý hedefliyor.<br />

Geçen Cuma akþamý<br />

Priþtine’de <strong>Kosova</strong><br />

Güzel Sanatlar<br />

Galerisinde, Mimar Sinan<br />

Güzel Sanatlar Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />

Güzel Sanatlar Fakültesi<br />

Temel Eðitim Bölümü<br />

Baþkaný Doç. Dr. Caner<br />

Karavit’in kiþisel sergisi<br />

açýldý. Ýki bölümden oluþan<br />

sergide özgün baský seri<br />

grafik tekniði ile sanatçýnýn<br />

2000 yýlýndan sonra yapýlan<br />

ahþap oyma çalýþmalarý yer<br />

alýyor. Günlük yaþam konularý<br />

eserlerine yansýtan sanatçýnýn <strong>Kosova</strong>’daki sergi açýlýþýna <strong>Kosova</strong> Türk<br />

Eþgüdüm Bürosu Müsteþarý Volkan Türk Vural, Priþtine Üni<strong>ve</strong>rsitesi Güzel Sanatlar<br />

Fakültesi öðretim görevlileri <strong>ve</strong> öðrencileri ile çok sayýda basýn mensubu <strong>ve</strong> da<strong>ve</strong>tli<br />

katýldý. Eserleriyle birer mesaj <strong>ve</strong>rmeye çalýþtýðýný kaydeden sanatçý, <strong>Kosova</strong>’daki<br />

bu ilk sergisi ardýndan<br />

ikincisini çok yakýnda<br />

Prizren Hamamýnda da<br />

açmayý hedefliyor.<br />

Bugüne kadar yerel <strong>ve</strong><br />

uluslararasý düzeyde çok<br />

sayýda kiþisel sergiler açan<br />

<strong>ve</strong> gurup sergilere katýlan<br />

Kerevit’in çalýþmalarý, 13<br />

Mayýs tarihine kadar<br />

<strong>Kosova</strong> Güzel Sanatlar<br />

Galerisinde sanat se<strong>ve</strong>rlerin<br />

gezisine açýk kalacak.


9<br />

Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />

B a l k a n<br />

Hýrvat lider Mesiç ile<br />

anlaþmazlýk çözüldü<br />

Cumhurbaþkaný Giorgio Napolitano, Hýrvat mevkidaþý Stipe Mesiç ile<br />

son dönemde yaþanan anlaþmazlýðýn, Çek Cumhuriyeti’nde düzenlenen<br />

bölgesel zir<strong>ve</strong> toplantýsýnýn oturum aralarýnda yapýlan görüþme<br />

sonrasýnda tamamen çözüldüðünü söyledi. Napolitano, hafta sonu Ýtalyan<br />

RAI televizyonuna <strong>ve</strong>rdiði demeçte, kendisi <strong>ve</strong> Mesiç’in görüþ alýþ<strong>ve</strong>riþinde<br />

bulunduðunu <strong>ve</strong> meseleyi geride býrakmayý kararlaþtýrdýðýný söyledi. Þubat<br />

ayýnda, Napolitano’nun Titocu partizanlarýn 2. Dünya Savaþý sýrasýnda<br />

Ýtalyanlara karþý iþlediði suçlara atýfta bulunmasý sonrasýnda ikili iliþkiler gerilmiþti.<br />

Mesiç de buna karþýlýk Napolitano’yu ýrkçýlýkla suçlamýþtý. Kýsa süren<br />

bir gerginlik sonrasýnda iki taraf sakinleþti <strong>ve</strong> savaþ suçlarý <strong>ve</strong> iki ülke arasýndaki<br />

ilgili olaylarla ilgili bütün sorunlarý gideren 2. Dünya Savaþý sonrasý<br />

anlaþmalarý gözden geçirmeyeceðini açýkladý. Zagreb <strong>ve</strong> Roma, gerek siyasi<br />

gerekse ekonomik alanda diyalog <strong>ve</strong> ortaklýðý sürdürmeye hazýr olduklarýný<br />

da ifade ettiler.<br />

Romen yönetmen Cannes’da<br />

büyük ödülü kazandý<br />

Romen yönetmen Cristian<br />

Mungiu, komünist dönem<br />

Romanya’sýnda bir arkadaþýnýn<br />

yasadýþý olarak kürtaj yaptýrmasýna<br />

yardým eden bir öðrencinin hikayesini<br />

anlatan “Dört Ay, Üç Hafta, Ýki Gün”<br />

adlý filmiyle 27 Mayýs Pazar günü<br />

Cannes Film Festivali’nde büyük<br />

ödülü kazandý. Düþük bütçeli film,<br />

büyük ödül olan Altýn Palmiye için<br />

yarýþan 22 filmden biriydi. Cannes’ýn<br />

büyük ödülünü kazanan ilk Romen<br />

olan 39 yaþýndaki Mungiu, “Herkesin<br />

dinleyeceði bir hikaye anlatmak için<br />

ille büyük bir bütçe <strong>ve</strong> büyük yýldýzlara<br />

ihtiyacýnýz yok.” dedi.<br />

Karadað anayasa<br />

tartýþýlmasý sona eriyor<br />

Ülkenin anayasa tasarýsýný kamuoyunda tartýþma süreci 28 Mayýs<br />

Pazartesi günü sona erdi. Parlamentonun anayasa komitesi sekreteri<br />

Slobodan Dragoviç’e göre, tartýþmanýn baþladýðý 4 Nisan’dan bu yana<br />

yaklaþýk 70 þahýs <strong>ve</strong> kurum deðiþiklik önerisinde bulundu. Kamuoyu tartýþmasýndan<br />

sonra, komite yeni anayasayla ilgili nihai öneriyi hazýrlayacak <strong>ve</strong><br />

bu öneri de 15 gün içinde Parlamentoda bir kez daha oylamaya sunulacak.<br />

Anayasanýn hazýrlanmasý, cumhuriyetin geçen yaz baðýmsýzlýk ilan etmesinden<br />

bu yana yerine getirilmesi gereken önemli bir görevdi. Diðer yandan<br />

Savunma Bakaný Boro Vuciniç Pazar günü yaptýðý duyuruda, bakanlýðýnýn<br />

yeni bir savunma stratejisinin de yer aldýðý önemli bir tasarý paketini hükümet<br />

onayýna sunacaðýný açýkladý. Vuciniç, ordunun ülkenin Avrupa-Atlantik üyelik<br />

hedefine uygun þekilde dönüþümden geçirilmesinin þart olduðunu söyledi.<br />

DPA Makedon iktidar<br />

koalisyonundan ayrýldý<br />

Küçük iktidar koalisyonu ortaðý Arnavut Demokrat Partisi (DPA) genel<br />

baþkan yardýmcýsý Menduh Thaci 26 Mayýs Cumartesi günü yaptýðý<br />

açýklamada, DPA’nýn hükümetten ayrýlma kararý aldýðýný duyurdu.<br />

Thaci, iktidar koalisyonu içindeki diyalog seviyesinin düþük olduðunu <strong>ve</strong> iktidardaki<br />

VMRO-DPMNE partisinin DPA’ya etnik Arnavutlarýn haklarýyla ilgili<br />

<strong>ve</strong>rdiði sözleri yerine getirmediðini söyledi. DPA’nýn duyurusu, bir diðer etnik<br />

Arnavut partisi, Demokratik Refah Partisi’nin hükümete katýlacaðýný duyurmasýndan<br />

bir hafta sonra geldi. Bu arada, VMRO-DPMNE <strong>ve</strong> en büyük etnik<br />

Arnavut partisi olan Demokratik Bütünleþme Birliði de anlaþmaya yakýn<br />

olduklarýný açýkladýlar. Thaci, DPA’nýn kararýnýn kýsmen bu geliþmelerden<br />

kaynaklandýðýný kabul etti.<br />

Geçen hafta Karadeniz bölgesine<br />

yönelik Amerika’nýn yeni stratejisine<br />

<strong>ve</strong> bu çerçe<strong>ve</strong>de<br />

Bulgaristan <strong>ve</strong> Romanya’nýn rollerinin<br />

ne olduðuna deðinmiþtim. Þimdi ayný<br />

konuya Avrupa Birliði (AB) perspektifinden<br />

bakalým.<br />

AB, baþlangýçtan beri hiçbir zaman<br />

kendi içine kapalý kalmamýþ <strong>ve</strong> üçüncü<br />

ülkelerle iliþkilerini geliþtirmiþtir.<br />

Karadeniz bölgesine bakýldýðý zaman,<br />

Amerika kadar olmazsa bile, AB’nin de<br />

bu bölgeye ilgi duyduðu ortadadýr.<br />

Mayýs 2004’teki büyük geniþlemesinden<br />

sonra, AB’nin sýnýrlarý Karadeniz bölgesinin<br />

kalbine kadar uzanmýþtýr. 1 Ocak<br />

<strong>2007</strong> tarihli Bulgaristan <strong>ve</strong> Romanya’nýn<br />

AB üyeliðinden sonra ise, Karadeniz’in<br />

batý kýyýsý, AB’nin de yeni sýnýrý oldu.<br />

Dolayýsýyla, sýnýrlarý deðiþtiði için, AB<br />

açýsýndan Karadeniz bölgesine iliþkin<br />

yeni kaygýlar <strong>ve</strong> yeni fýrsatlar da ortaya<br />

çýktý.<br />

Karadeniz bölgesinin temel özellikleri<br />

arasýnda, kýrýlgan yönetimlerin varlýðý,<br />

tamamlanmamýþ demokratikleþme,<br />

ekonomik az geliþmiþlik <strong>ve</strong> dondurulmuþ<br />

sorunlarýn varlýðý yer alýyor. Bu<br />

özellikler ise, AB’nin gü<strong>ve</strong>nliðine etki<br />

eden bazý istikrarsýzlýk faktörlerini<br />

besliyor. Hatýrlatmak gerekirse, 12<br />

Aralýk 2003’te kabul edilen “Avrupa<br />

Gü<strong>ve</strong>nlik Stratejisi”nde AB’ye yönelik<br />

beþ temel tehditten söz ediliyor. Bunlar<br />

terörizm, kitle imha silahlarý, bölgesel<br />

çatýþmalar, saydam olmayan devletlerin<br />

varlýðý <strong>ve</strong> organize suçlardýr. Bütün bu<br />

unsurlar bir þekilde Karadeniz bölgesinde<br />

mevcuttur. Karadeniz bölgesi<br />

özellikle deðiþik organize suçlarýn<br />

önemli transit yolarýndan biridir.<br />

Uyuþturucu <strong>ve</strong> insan kaçakçýlýðý gibi<br />

suçlarda kullanýlan kanallar ise, kitle<br />

imha silahlarýnýn kaçakçýlýðýnda da kullanýlabilir.<br />

Diðer taraftan, Transdniestr,<br />

Abhazya, Güney Osetya <strong>ve</strong> Karabað,<br />

Karadeniz bölgesindeki temel dondurulmuþ<br />

sorunlardýr. Bu bölgelerin organize<br />

suçlar için birer “liman” olarak da kullanýldýklarý<br />

biliniyor. Kýsaca, günümüzde<br />

AB’nin Karadeniz bölgesinden bazý<br />

tehdit algýlamalarý bulunuyor.<br />

Geliþtirilen “Avrupa Komþuluk<br />

Politikasý”nýn temel amacý ise, Birliðe<br />

komþu bölgelerden kaynaklanan tehdit<br />

algýlayýþlarýna çözüm üretmek olduðu<br />

söylenebilir.<br />

Karadeniz bölgesindeki istikrarsýzlýklardan<br />

etkileniyor olmasý dýþýnda, AB,<br />

enerji gü<strong>ve</strong>nliði açýsýndan da<br />

Karadeniz’i önemsiyor. 2020 yýlýnda<br />

enerji ihtiyacýnýn yüzde 70’ini ithal<br />

etmek durumunda kalacaðý öngörülen<br />

Avrupa’nýn, enerji gü<strong>ve</strong>nliði açýsýndan<br />

da ister istemez Karadeniz’de daha aktif<br />

roller üstlenmek durumunda kalacaðý<br />

söylenebilir.<br />

Avrupa Komisyonu’nun, Avrupa<br />

Komþuluk Politikasý’nýn güçlendirilmesi<br />

ERHAN<br />

TÜRBEDAR<br />

Ankara<br />

Mektubu<br />

E-posta:eturbedar@gmail.com<br />

Karadeniz’in Deðiþen Dinamiði - II<br />

üzerine 4 Aralýk 2006 tarihli raporunda,<br />

Birliðin 1 Ocak <strong>2007</strong> tarihli geniþleme<br />

dalgasýndan sonra, Karadeniz bölgesine<br />

yönelik güçlendirilmiþ bölgesel yaklaþýmýn,<br />

Avrupa Komþuluk Politikasý’nýn<br />

önemli bir parçasý haline getirileceði<br />

belirtiliyor. Avrupa Komisyonu’nun 11<br />

Nisan <strong>2007</strong>’de yayýnlanan “Karadeniz<br />

Sinerjisi-Yeni Bölgesel Ýþbirliði Ýnisiyatifi”<br />

adlý baþka bir raporunda ise, ayrýntýlý<br />

bir þekilde Karadeniz için bölgesel bir<br />

giriþimin gerekli olduðuna iþaret ediliyor,<br />

bu giriþimin Karadeniz halklarý<br />

kadar, AB’nin refah düzeyine <strong>ve</strong><br />

istikrarýna da katký yapacaðý belirtiliyor.<br />

Raporda, Karadeniz Sinerjisi’nin aktörleri<br />

ise Romanya, Bulgaristan, Rusya<br />

Federasyonu, Türkiye, Ukrayna,<br />

Yunanistan, Azerbaycan, Ermenistan,<br />

Gürcistan <strong>ve</strong> Moldova olarak açýklanýyor.<br />

“Karadeniz Sinerjisi-Yeni Bölgesel<br />

Ýþbirliði Ýnisiyatifi” adlý belgeyle AB’nin<br />

Karadeniz bölgesine yönelik baðlýlýðýný<br />

<strong>ve</strong> bölgeye yönelik daha koordineli politikalar<br />

izleyeceðini göstermesiyle birlikte,<br />

Bulgaristan, AB adýna bu konuda<br />

önemli rol üstlenmeye hazýr olduðunu<br />

duyurdu. Ancak, dýþ politikasýnda daha<br />

pasif olan Bulgaristan’ýn bu konudaki<br />

ciddi rakibi Romanya’dýr. Çünkü,<br />

Romanya, sadece Amerika’nýn deðil,<br />

son zamanlarda AB’nin de Karadeniz’de<br />

etkisinin artýrýlmasý üzerine ciddi çabalar<br />

sarf ediyor. Bulgaristan ile Romanya,<br />

genel olarak Karadeniz’de bölgesel<br />

bütünleþmeye gidilmesi üzerine çabalayan<br />

ülkeler olarak biliniyor. Ancak,<br />

bazý çalýþmalarda, sahip olduðu<br />

kusurlarýna raðmen, AB’nin Karadeniz<br />

politikasýnda Bulgaristan’dan ziyade,<br />

Romanya’nýn daha ön plana çýkabileceði<br />

izlenimleri <strong>ve</strong>riliyor. Romanya açýk<br />

olarak, AB’nin Karadeniz bölgesinde<br />

daha çok rol almasýný istiyor <strong>ve</strong> bunu<br />

deðiþik platformlarda dile getiriyor.<br />

Karadeniz bölgesiyle ilgili meselelerin<br />

bölgesel baðlamda tartýþýlmasý için ise,<br />

Romanya KEÝ, GUAM, Karadeniz<br />

Forumu gibi platformlarý önemsiyor.<br />

Ancak yine de, Romanya, KEÝ’nin varlýðýna<br />

raðmen, bölgesel iktisadi iþbirliðini<br />

canlandýrmayý hedefleyen bir<br />

“Karadeniz Avrupa Bölgesi”nin oluþturulmasý<br />

için de çabalýyor. Kýsaca,<br />

Romanya, Brüksel tarafýndan resmi<br />

olarak görevlendirilmemiþ olsa da, bir<br />

bakýmdan Karadeniz’de AB adýna bölgesel<br />

giriþimlerin arayýþý içinde olduðu<br />

söylenebilir.<br />

Kuþkusuz, AB’yi Karadeniz’e çekmekle,<br />

hem Bulgaristan’ýn, hem de<br />

Romanya’nýn bazý beklentileri bulunuyor.<br />

AB’nin giriþimleriyle Karadeniz bölgesinde<br />

barýþ <strong>ve</strong> istikrar ortamý pekiþtiði<br />

sürece, baþlý baþýna her iki ülkeye olumlu<br />

siyasi, ekonomik <strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>nlik yansýmalarý<br />

olacak.<br />

SÜRECEK


ABD-Ýran Baðdat’ta Buluþtu<br />

Amerika Birleþik<br />

Devletleri <strong>ve</strong> Ýran, 28<br />

yýl aradan sonra ilk üst<br />

düzey diplomatik temasý Irak<br />

konusunda gerçekleþtiriyor.<br />

1979’daki Ýran Ýslam<br />

Devrimi’nin ardýndan diplomatik<br />

iliþkileri kesilen iki<br />

ülkenin Irak büyükelçileri<br />

Ryan Crocker <strong>ve</strong> Hasan<br />

Kazými Kumi Baðdat’ta<br />

biraraya geldi. Tek gündem<br />

maddesi Irak’ta istikrar <strong>ve</strong><br />

gü<strong>ve</strong>nlik olan görüþme,<br />

Baþbakan Nuri El Maliki’nin<br />

ofisinde yapýlýyor. Görüþmelerde Irak’ý ise<br />

Ulusal Gü<strong>ve</strong>nlik Danýþmaný Muvaffak el Rubai<br />

temsil ediyor. Tahran yönetiminin, Ýran’da<br />

karýþýklýk çýkarmayý hedefleyen bir Amerikan<br />

casusluk þebekesini ortaya çýkardýðýný iddia<br />

etmesinin <strong>ve</strong> Ýran kökenli bazý Amerikalýlarý<br />

Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />

D ü n y a 10<br />

Rumlarý tuttum<br />

çok piþmaným<br />

casusluk faaliyeti iddiasýyla tutuklamasýnýn,<br />

görüþmelere gölge düþürmesinden endiþe<br />

ediliyor. Ýran Dýþiþleri Bakaný Manuçehr<br />

Mutteki de görüþmelerin baþarýlý olmasýnýn,<br />

Amerikan yönetiminin politikalarýnda deðiþikliðe<br />

gitmesine baðlý olduðunu söyledi.<br />

6 Bin euro <strong>ve</strong>relim ülkenize dönün<br />

Fransa’da Nicholas<br />

Sarkozy’nin cumhurbaþkaný<br />

seçilmesinin<br />

ardýndan göçmenlere yönelik<br />

ilk adým geldi. Sarkozy’nin<br />

yakýn arkadaþý olduðu bilinen<br />

yeni Fransýz Göçmenlik<br />

Bakaný Brice Hortefeux,<br />

ülkelerine dönecek bütün göçmen<br />

ailelere 6 bin Euro teklif<br />

etti. Yeni kurulan Göçmenlik<br />

<strong>ve</strong> Ulusal Kimlik Bakanlýðý,<br />

ilk olarak göçmenleri<br />

Fransa’da uzaklaþtýrmak için<br />

çalýþmalara baþladý. Fransýz<br />

Göçmenlik <strong>ve</strong> Ulusal Kimlik Bakaný Brice<br />

Hortefeux, ilk ülkelerine gönüllü olarak dönmek<br />

isteyen Fransýz göçmenleri mali açýdan<br />

olarak destekleyeceklerini söyledi. Hortefeux,<br />

Fransa’yý terk etmek isteyen iki çocuklu bir<br />

aileye 6 bin Euro <strong>ve</strong>receklerini açýkladý.<br />

Fransa’da çoðunluðu<br />

Kuzey <strong>ve</strong> Sahra<br />

Afrika’sýndan olmak<br />

üzere 2 milyona<br />

yakýn göçmen yaþýyor.<br />

2005 yýlýnda bu<br />

göçmenlerin isyaný<br />

nedeniyle çok sayýda<br />

þiddet olayý yaþanmýþ,<br />

özellikle Paris banliyölerinde<br />

yüzlerce<br />

araç yakýlmýþtý.<br />

Nicholas<br />

Sarkozy’nin, Ýçiþleri<br />

Bakaný olduðu sýrada<br />

yaþanan bu olaylara sert tepki göstermiþ <strong>ve</strong><br />

isyan eden göçmenlere “çöplük” dediði için<br />

eleþtirilere maruz kalmýþtý. Sarkozy, seçim<br />

öncesi çalýþmalarýnda da “kontrollü göçmenlik”<br />

ilkesi üzerinde durmuþtu.<br />

Japonya güzeli Kainat Güzeli seçildi<br />

Meksika’nýn baþkenti Mexico’da<br />

yapýlan <strong>2007</strong> Kainat Güzeli yarýþmasýnda<br />

Japon güzeli Riyo Mori<br />

kainat güzeli seçildi. Dansöz olan <strong>ve</strong> bir gün<br />

uluslararasý bir dans okulu açmayý istediðini<br />

söyleyen 20 yaþýndaki Mori’nin kainat güzelinin<br />

ilan edileceði anlarda heyecanýný<br />

gizleyemediði gözlendi. Brezilya güzeli Natalia<br />

Guimaraes’in ikinci olduðu yarýþmada,<br />

üçüncülüðü Venezüella güzeli Ly Jonaitis,<br />

dördüncülüðü ise Kore güzeli Honey Lee<br />

kazandý.<br />

Yunanistan <strong>ve</strong> Kýbrýs<br />

Rum yönetiminde,<br />

’Bizden’ diye tabir<br />

edilen <strong>ve</strong> Türkiye’ye karþý<br />

Kýbrýs konusunda en sert<br />

eleþtirileri yönelten Avrupa<br />

Parlamentosu’nun eski millet<strong>ve</strong>killerinden<br />

Alman<br />

Mechtild Rothe, “Rumlarla<br />

birlikte çok yanlýþ yaptým.<br />

Papadopulos’a inanmýþtým.<br />

Þimdi Kýbrýs zaman zaman<br />

Avrupa’nýn baþaðrýsý” dedi.<br />

Rum Alithia gazetesinin manþetten <strong>ve</strong>rdiði habere göre,<br />

Rothe, “Kýbrýs’ýn iþgal altýnda olduðunu, Türkiye’nin adadan<br />

çekilmesi gerektiðini <strong>ve</strong> çözümün Ankara’nýn elinde olduðunu<br />

<strong>ve</strong> sorunun Denktaþ <strong>ve</strong> Türkiye’nin olumsuz tavrý nedeniyle<br />

engellendiðini AP millet<strong>ve</strong>killiðini yürüttüðüm 23 yýl boyunca<br />

savundum. Ama artýk öyle düþünmüyorum” diye konuþtu.<br />

Rothe þöyle devam etti: “Kýbrýs için, üyelik <strong>ve</strong> çözüm için 20<br />

yýldan fazla Tasos Papadopulos’la birlikte çalýþtým. Yoðun,<br />

sýký <strong>ve</strong> dostane bir iþbirliðimiz vardý. Cumhurbaþkaný<br />

seçildiðinde gazeteciler bana ’Çok katý, bir çözüm için çalýþabilir<br />

mi’ diye sordular. Verdiðim yanýt ’E<strong>ve</strong>t, çok akýllý.<br />

Ada’nýn yeniden birleþmesi için çalýþacak’ þeklindeydi. Þimdi<br />

ise kuþkuluyum. Kýbrýs’taki bölünmüþlüðün daha da derinleþmesinden<br />

endiþe ediyorum. Bugün iki toplum arasýnda,<br />

birkaç yýl öncesine göre daha az temas var. Kýbrýslý Türklerin<br />

izolasyonunu kaldýrmalýyýz. Avrupa’daki bizlerin; Avrupa<br />

hatýrýna Annan planýna ’e<strong>ve</strong>t’ diyen Kýbrýslý Türklerin büyük<br />

çoðunluðuna sýrtýmýzý dönmememiz <strong>ve</strong> yardým etmemiz<br />

önemlidir “ dedi.<br />

Ýspanya’da yerel seçimlerin<br />

galibi Halk Partisi<br />

Ýspanya’da yaklaþýk 35 milyon<br />

seçmenin kayýtlý olduðu<br />

13 özerk yönetim <strong>ve</strong> 8111<br />

belediyeyi ilgilendiren dünkü<br />

yerel seçimlerin galibi ana<br />

muhalefet Halk Partisi (PP)<br />

oldu. Katlýmýn bir önceki<br />

seçimlere oranla yüzde 4<br />

oranýnda düþerek yüzde<br />

63düzeyinde kaldýðý seçimlerin<br />

açýklanan resmi sonuçlarýna<br />

göre, Ýspanyagenelinde oylarýn yüzde 35,65’ini PP, yüzde<br />

34,93’ünü iktidardakiSosyalist Ýþçi Partisi (PSOE) alýrken, yüzde<br />

5,49’luk oranla komünist görüþlü Birleþik Sol (IU) üçüncü sýrada<br />

yer aldý. Madrid’deki özerk yönetim <strong>ve</strong> belediye baþkanlýðýný<br />

yüzde 55’e yakýn oy alarak elinden býrakmayan PP, burada “tarihi<br />

bir baþarý” elde etti. Madrid’deki parti genel merkezi binasýnda<br />

partililere seslenenPP’nin lideri Mariano Rajoy, “7 yýl aradan<br />

sonra yeniden Ýspanya’nýnbirinci partisi olduk” diyerek, “zafer”<br />

ilan etti. Bu arada, seçimlerin en çarpýcý sonuçlarýndan biri, Bask<br />

bölgesinde yasa dýþý Batasuna partisinin desteklediði Milliyetçi<br />

Bask Hareketi’nin (ANV) 30’a yakýn belediyeyi kazanmasý oldu.<br />

Þiddetin Adresi Yine Irak<br />

Irak’taki þiddet olaylarýnda 3’ü polis<br />

36 kiþi öldü. Saldýrýlarýn en þiddetlisi<br />

Baðdat’ta meydana geldi. Baðdat’ta<br />

Sinak sanayi bölgesinde bomba yüklü<br />

araçla düzenlenen intihar saldýrýsýnda<br />

en az 19 kiþi öldü, 46 kiþi yaralandý.<br />

Ramadi’deki bir pazar yerinde de<br />

bomba yüklü araçla düzenlenen<br />

saldýrýda 7 kiþi hayatýný kaybetti.<br />

Saldýrýda 3’ü polis, biri çocuk 12 kiþi<br />

de yaralandý. Baðdat’ta yola yerleþtirilen<br />

bombanýn patlamasý sonucu bir<br />

kiþi öldü, 9 kiþi de yaralandý. Kentte<br />

iki otobüste seyahat eden 15 Þii yolcuyu<br />

kaçýran Sünni direniþçiler, çýkan<br />

çatýþmada 3 polisi öldürdü. Baþkentin<br />

diðer kesimlerindeki saldýrýlarda ise 6<br />

kiþi öldü.<br />

Ukrayna’da Seçim Tarihi<br />

Belli Oldu<br />

Ukrayna’da Batý yanlýsý Devlet<br />

Baþkaný Viktor Yuþçenko ile Moskova<br />

yanlýsý Baþbakan Viktor Yanukoviç<br />

arasýnda aylardýr süren <strong>ve</strong> þiddet olaylarýna<br />

da yol açan siyasi mücadelenin<br />

sona erdirilmesi yönünde önemli bir<br />

adým atýldý. Ýki lider, 30 Eylül’de<br />

erken seçim yapýlmasý konusunda<br />

anlaþtý. Yuþçenko, Yanukoviç’in Nisan<br />

ayýndaki seçim zaferinin ardýndan,<br />

baþkanlýk yetkilerinin tehlikeye girdiði<br />

gerekçesiyle parlamentoyu feshetmiþti.<br />

O günden bu yana derinleþen siyasi<br />

kriz, Yuþçenko’nun Ýçiþleri<br />

Bakanlýðý’na ait 32 bin askeri doðrudan<br />

kendine baðlamasý kararý, Ýçiþleri<br />

Bakaný’nýn bu karara direnmesi <strong>ve</strong><br />

Dünya Turu<br />

Yuþçenko yanlýsý askerlerin baþkent<br />

Kiev’e hareketlenmesi üzerine doruk<br />

noktasýna ulaþmýþtý. Yuþçenko,<br />

Yanukoviç ile yaptýðý <strong>ve</strong> sabahýn erken<br />

saatlerine dek süren görüþmenin ardýndan,<br />

Ukrayna’daki siyasi krizin artýk<br />

sona erdiðini açýkladý. Baþbakan<br />

Yanukoviç ise “yaþananlardan ders<br />

aldýklarýný” söyledi. Ülkedeki siyasi<br />

gözlemcilere göre ise, erken seçim<br />

kararýna raðmen krize yol açan ana<br />

sorunlar hala ortada duruyor.


Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />

11 T ü r k i y e<br />

Siyasetin Zir<strong>ve</strong>si TOBB’da Buluþtu<br />

Seçim yaklaþýrken iktidar <strong>ve</strong> muhalefet Türkiye<br />

Odalar <strong>ve</strong> Borsalar Birliði Genel Kurulu’nda<br />

biraraya geldi. Baþbakan <strong>ve</strong> muhalefet liderlerinin<br />

konuþmalarý, cumhurbaþkaný seçim<br />

sürecinde yaþananlara odaklandý. Egemenliðin millete<br />

ait olduðunu vurgulayan Erdoðan þöyle konuþtu:<br />

“Egemenliði baþka yerde arayanlara 22<br />

Temmuz’da halkýmýz en güzel cevabý <strong>ve</strong>recektir.<br />

Hiç telaþa gerek yoktur. Bunu bazý kurum <strong>ve</strong> kuruluþlara<br />

tevdi edenlere de gerekli hesabý 22<br />

Temmuz’da sandýkta soracaktýr.” Erdoðan, istikrarýn<br />

olmadýðý bir ülkede geliþmenin yaþanmayacaðýný<br />

kaydederek, “Bu yola taþ koyanlar,millet iradesinin<br />

önüne de taþ koymuþtur”dedi. Cumhuriyet Halk<br />

Partisi Genel Baþkaný Deniz Baykal da; “Türkiye<br />

bugün bir siyasi gerilim içine girdiyse, bunun<br />

sorumlusu Cumhurbaþkaný seçim sürecini yönetemeyen<br />

Baþbakan’dýr” sözleriyle Erdoðan’a yanýt<br />

<strong>ve</strong>rdi. Baykal, “Boþ milli irade hamasetiyle aldýðýn<br />

yetkiyle eline palayý alacaksýn, devletin organlarýna,<br />

kurullarýna savaþ ilan edeceksin, sonra da aman<br />

istikrarý bozmayýn diye iþ adamlarýna yalvaracaksýn.<br />

Sen bozma istikrarý sen.” diye konuþtu. Doðru Yol<br />

Partisi Genel Baþkaný Mehmet Aðar ise,<br />

Baþbakan’ýn ifadelerini; “Tarihte ilk defa bir parti<br />

Cumhurbaþkaný seçimini dayatma haline<br />

dönüþtürmeye çalýþmýþtýr” sözleriyle yanýtladý.<br />

Aðar, “Türkiye’de iktidarý <strong>ve</strong> güçlü anlamda,<br />

siyasal anlamda belki deðil sayýsal anlamda güçlü<br />

olan iktidar makamlarýný maðduriyet haline çeviren<br />

bir siyasi iktidarý ilk defa görüyoruz. Ýnþallah bir<br />

daha da görmeyeceðiz.” diye konuþtu. Türkiye<br />

Odalar <strong>ve</strong> Borsalar Birliði Baþkaný Rifat<br />

Hisarcýklýoðlu da, siyasette bir zihniyet<br />

dönüþümüne ihtiyaç duyulduðunu, bu çerçe<strong>ve</strong>de<br />

Anayasa <strong>ve</strong> siyasi partiler yasasýnýn acilen deðiþtirilmesi<br />

gerektiðini kaydetti. “Vatandaþýn gerçek gündemi<br />

iþsizliktir” diyen Hisarcýklýoðlu, istihdam<br />

üzerindeki yüklerin kaldýrýlmasýný, iþ yaþamýnýn<br />

ihtiyaçlarýna uygun bir eðitim reformunun gerçekleþtirilmesini<br />

istedi. “<br />

Anafartalar Çarþýsý Yeniden Açýldý<br />

Anafartalar Çarþýsý, Salý günkü patlamanýn<br />

ardýndan yeniden açýldý. Ankara’nýn yanýsýra<br />

birçok kentten törene katýlan vatandaþlar<br />

esnafa destek <strong>ve</strong>rdi, terörü lanetledi. Patlamanýn<br />

hemen ertesinde olduðu gibi Anafartalar Çarþýsý<br />

yine Türk bayraklarý ile donatýldý. Yalnýz<br />

Ankaralýlar deðil, Ýstanbul <strong>ve</strong> Bursa gibi birçok<br />

kentten vatandaþ, ellerinde Türk bayraklarý ile<br />

Anafartalar Çarþýsý’na destek için Ulus’taydý.<br />

Törene, Devlet Bakanlarý Beþir Atalay <strong>ve</strong> Ali<br />

Babacan da katýldý. Atalay, “Biz esnafýmýza destek<br />

olarak <strong>ve</strong> terör odaklarýna bizim yýlmayacaðýmýzý,<br />

sonuna kadar mücadele edeceðimizi <strong>ve</strong> bunlarýn<br />

bizi zayýflatmayacaðýný göstermek için biraradayýz<br />

<strong>ve</strong> anafartalar çarþýsýný daha güçlü biçimde hizmete<br />

sokuyoruz...” dedi. Devlet Bakaný Beþir Atalay,<br />

Ankaralýlarýn alýþ<strong>ve</strong>riþ yaparak Çarþý esnafýna<br />

destek olmalarýný istedi.<br />

Sarkozy özel temsilcisini<br />

Ankara’ya gönderdi<br />

Fransa’da yayýmlanan Le Figaro<br />

gazetesi, Cumhurbaþkaný Nicolas<br />

Sarkzoy’nin, AB’nin haziran ayýnda<br />

Türkiye ile üç fasýlda daha müzakerelere<br />

baþlamasýný <strong>ve</strong>to etmeyeceðini<br />

yazdý. Gazete, Sarkozy’nin özel temsilcisi,<br />

eski ABD Büyükelçisi Jean David<br />

Levitte’i, Türkiye ile iliþkilerde yeni bir<br />

yol bulmak amacýyla iki gün önce<br />

Ankara’ya gönderdiðini bildirdi. Le<br />

Figaro, Sarkozy’nin, “Türk-Fransýz iliþkilerinin<br />

bozulmasýný önlemek <strong>ve</strong> AB’nin ikiye bölünmesini<br />

engellemek amacýyla özel temsilcinini<br />

Türkiye’ye gönderdiði” yorumunu yaptý.<br />

Fransa’nýn, 26 Haziranda Türkiye ile müzakerelerin<br />

üç fasýlda daha baþlamasýný <strong>ve</strong>to etmeyeceðini<br />

yazan gazete, þimdilik Türkiye konusunda<br />

kriz istemeyen Sarkozy’nin, öncelikle AB<br />

anayasasý ile ilgili krizi aþmak istediðini bildirdi.<br />

Gazete, AB anayasasý ile yeni baþlayacak<br />

görüþmelerle, Türkiye konusunu birbirine karýþtýrmamak<br />

için Sarkozy’nin þimdilik böyle bir yol<br />

izlemeyi tercih ettiðini belirtti. Türkiye’de yapýlacak<br />

seçimleri <strong>ve</strong> Türkiye’nin iç politikasýný<br />

engellememek için de Sarkozy’nin, þimdilik<br />

müzakerelerin durdurulmasýna yanaþmayacaðýný<br />

yazan gazete, bununla birlikte, Fransa cumhurbaþkanýnýn,<br />

tam üyelik yerine Türkiye’yi Akdeniz<br />

ülkeleri içinde kurulacak birlikte görmek istediði<br />

<strong>ve</strong> bu konudaki fikrini deðiþtirmediði yorumunda<br />

bulundu. Bu arada Dýþiþleri Bakanlýðý yetkilileri,<br />

Fransa’nýn özel temsilcisinin Ankara’ya gelerek<br />

temaslarda bulunduðunu doðruladý.<br />

Daðýlmýþ pazar<br />

yerleri gibi...<br />

Gülemiyorsun ya, gülmek/ Bir halk gülüyorsa<br />

gülmektir. Ne kadar benziyoruz Türkiye’ye<br />

Ahmet Abi...” diyen Edip Canse<strong>ve</strong>r’i 21.<br />

ölüm yýldönümünde andýk dün...<br />

“Mendilimde Kan Sesleri” ile... gülemediðimiz bu<br />

günlerde... Üstadýn dediði gibi “Daðýlmýþ pazar yerlerine<br />

benziyor þimdi memleket... gelmiyor içimizden<br />

hüzünlenmek bile...”<br />

Anafartalar’ý bilirim.<br />

Çocukluðumun Ankara’sýnda Ulus heykelinin çevresiydi<br />

alýþ<strong>ve</strong>riþ merkezi...<br />

Oralardan giyindim; o duraklarda çok otobüs<br />

bekledim. Anafartalar Çarþýsý’ný saðýnýza alýp kaleye<br />

doðru yürürseniz, soldan inen yol sizi Ýsmet Paþa’ya,<br />

Altýndað’ýn yoksul gecekondularýna götürür.<br />

Rahmetli anneannemin gecekondusu oradaydý. O<br />

gecekondularý se<strong>ve</strong>rim. Tanýrým insanlarýný, kâh<br />

yamalý ceketlerinden, kâh pençeli pabuçlarýndan,<br />

ama çokça yýlgýn, dalgýn bakýþlarýndan... Çarþý<br />

önünde sigara satýp çocuk büyüten 32 yaþýndaki<br />

Serdar, Balalýymýþ. Hemþerim sayýlýr.<br />

Çarþýya, iki gün sonraki düðünü için damatlýk<br />

almaya giden Muzaffer’le de tanýþ gibiyim.<br />

Alçak bir saldýrýda aileden birilerini kaybetmiþ<br />

kadar kederliyim. Zor bundan sonrasýný yazmak; o<br />

yüzden bir hafta bekledim. Oralarý, oranýn insanlarýný<br />

bildiðimden, o masum canlara kýyan Gü<strong>ve</strong>n’e<br />

de aþinayým. Gü<strong>ve</strong>n’in ailesi Zara’dan kalkýp ekmek<br />

uðruna, Ýstanbul’un Altýndað’larýna göçmüþ. 4<br />

çocuk, tek maaþ... Anneleri 1991’de ölmüþ.<br />

92’de, babalarý ilaçla intihar etmiþ. Aðabey yanýna<br />

sýðýnmýþ Gü<strong>ve</strong>n...2001’de bu kez aðabeyleri iple<br />

asmýþ kendisini...2002’de amcalarý Laleli’de bir<br />

otelden atlayýp ölmüþ.<br />

Gü<strong>ve</strong>n evi terk ederken “Ben yokum artýk” diye not<br />

býrakmýþ.<br />

Sonra, Rakel Dink’in tarifiyle “bir bebekten bir katil<br />

yaratan karanlýk” devreye girmiþ.<br />

Gü<strong>ve</strong>n’in kumaþýndan bir cani dikmiþ. Þimdi<br />

yeni Gü<strong>ve</strong>n’lerin haberleri geliyor her bir<br />

yandan...Yeni intihar komandolarý, amacýný bile açýklamadýklarý<br />

eylemlerde, meçhul idealler uðruna,<br />

“beyhude” bedenlerini “berhava” etmek için sýra<br />

bekliyorlar.<br />

Biz ise Anafartalar’a bayrak asýyoruz, terörü lanetleyen<br />

nutuklar atýyoruz, sýnýr ötesi operasyonlar<br />

planlýyoruz, demokratikleþme uðruna polisten<br />

aldýðýmýz yetkileri ona iade ediyoruz; Gü<strong>ve</strong>n gibileri<br />

gördükleri yerde vurabilsinler diye...”Þahin devlet”<br />

politikasýna geri dönüyoruz.<br />

Bütün bunlar bana, çocuk terbiyesinden sadece<br />

dayaðý anlayan bir babayý anýmsatýyor.<br />

Bu yöntemin Madrid’de, Belfast’ta bombalý sabotajlarý,<br />

Tel Aviv’de, Baðdat’ta intihar saldýrýlarýný<br />

önleyemediðini biliyoruz. Ölümü göze almýþ bir<br />

insana karþý yapýlabilecek bir þey yok; ancak ona<br />

ölümü göze aldýran karanlýkla savaþabiliriz.Eli<br />

titremeden bunca masumun canýna kýyabilen bir<br />

caniyi yetiþtiren o karanlýðý sorgulayabiliriz. O<br />

karanlýkta vicdanýmýzý yitirdik biz kardeþler; o vicdaný<br />

nasýl yeniden yerine koyabileceðimizi düþünmeliyiz.Aklý<br />

sadece þiddete eren, çözümü ancak<br />

silahta gören bir anlayýþý reddetmeden, canlý bombalar<br />

üreten sefalet <strong>ve</strong> cehalet iklimini yenmeden, bu<br />

kaný durduramayacaðýmýzý görmeliyiz.<br />

Canse<strong>ve</strong>r’in anýsýna, onun sorusuyla noktalayalým<br />

yine:<br />

“Bir mendil niye kanar<br />

Diþ deðil, týrnak deðil, bir mendil niye kanar/<br />

Mendilimde kan sesleri...”<br />

(Can Dündar’ýn Milliyet’ten alýnan yazýsýdýr)


Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />

K ü l t ü r 12<br />

Gelenek <strong>ve</strong> Göreneklerimiz Tefrika (4)<br />

Bahar Törenleri <strong>ve</strong> Geleneklerinden “Daltulum” (2)<br />

Cemre kor anlamýna gelen Arapça<br />

bir kelimedir. Birinci cemre 20<br />

Þubata havaya, ikinci cemre 27<br />

Þubata suya <strong>ve</strong> üçüncü cemre 5 Marta<br />

yere düþer. Cemrelerin düþmesi<br />

halkýmýz tarafýndan kýþýn soðuk günlerini<br />

arkada býraktýðýmýz anlamýna<br />

gelmektedir <strong>ve</strong> cemreler insanýmýza<br />

girdiðimiz yýlýn ilk umudunu oluþturur.<br />

Yani cemreler düþtükten sonra<br />

bütün doða <strong>ve</strong> canlýlar þenlenir.<br />

Havalar ýsýnmaða, göçmen kuþlarý<br />

dönmeye, çayýrlar, ovalar yeþermeye,<br />

dað tepelerindeki karlar erimeðe,<br />

kardelen çiçekleri boy <strong>ve</strong>rmeðe baþlar.<br />

Cemrelerin düþmesiyle, Prizren<br />

evlerinde temizleme iþleri baþlar.<br />

Ýnsanlar neþeli görünür, çiftçi ise tarlasýnda<br />

çalýþmasý için hazýrlýklarýna<br />

baþlar. Birinci cemrenin düþmesiyle<br />

ilgili Prizren halkýnda ”Yüz on tarlaya<br />

kon” diye bir deyim vardýr.<br />

Cemrelerden sonra, Prizren<br />

halký Daltulum gününü de bir bahar<br />

bayramý olarak kabul edip kutlamaktadýr.<br />

Daltulum günü 14 Mart’a rastlar.<br />

Bundan önce ise Mart ayýnýn 11-<br />

inde Kocakarý Soðuðu baþlar <strong>ve</strong> bir<br />

hafta süren bu günlerde halk bahar<br />

havasý içinde yaþar. Kocakarý Soðuðu<br />

günleri geçtikten sonra, halkýn büyük<br />

istekle <strong>ve</strong> sevgiyle beklediði Nevruz<br />

bahar bayramý gelir. Mart aynýn 22<br />

gününde Nevruz, Prizren halkýnda<br />

yerini almýþ en önemli bahar bayramlarýndan<br />

biri sayýlmaktadýr.<br />

Prizren halkýnda Bahar<br />

Bayramlarýnýn kutlanmasý devamlý<br />

olarak yýllarca sürüp gitmiþtir. Halk bu<br />

günlere büyük önem <strong>ve</strong>rdiði için özel<br />

hazýrlýklarý yapar, kýr gezintilerine <strong>ve</strong><br />

belli mesire yerlerine gider <strong>ve</strong> bu günleri<br />

topluca kutlarlar. Gençlerden fazla<br />

yaþlýlar da Bahar Bayramlarýna<br />

sevinirler. Bahar bayramlarýn kutlama<br />

geleneði <strong>ve</strong> adetleri bizlere ta eski<br />

çaðlardan beri Ecdadýmýz tarafýndan<br />

bütün yaþam tarzýmýzla, örf, adet,<br />

gelenek, görenek, dil, din, folklor,<br />

masal, ninni, türkü, inançlarýmýzla<br />

buralara taþýnarak bu günlere kadar<br />

ulaþabilmiþtir.<br />

Prizren halký bahar bayramlarýnýn<br />

ilkini her yýl Dal-tulum denilen<br />

günde <strong>ve</strong> mesire yerinde 14 Marta<br />

yani 22 Marta kutlanan Nevruz<br />

Bayramýndan bir hafta önce kutlar.<br />

Uzun yýllar öncesine Daltulum<br />

bahar bayramýn nasýl kutlandýðýný <strong>ve</strong> o<br />

günde nelerin yapýldýðýný öðrenmek<br />

için biz 13. Mart gününde Kurila semtini<br />

ziyaret ettik orada bazý yaþlý semt<br />

sakinleriyle DALTULUM bahar<br />

bayramýyla ilgili bildiklerini öðrenmeye<br />

çalýþtýk.<br />

Adnan Nurko: Daltulum kutlamalarý<br />

<strong>ve</strong> orada yapýlan inançlar <strong>ve</strong><br />

adaklarýn dinle bir alakasýnýn<br />

olmadýðýný hem söylemem gerekir.<br />

Daltulum kutlamalarý bir gelenek <strong>ve</strong><br />

adettir <strong>ve</strong> bu adedi Prizren halký yýllardýr<br />

kendine has özelikleriyle <strong>ve</strong><br />

þartlarla kutlamaktadýr. Daltulum<br />

denilen yerde Prizren halký bundan<br />

25-30 yýl öncesine çýkardý <strong>ve</strong> orada bir<br />

günlüðüne kadar erzak alarak bu günü<br />

çeþitli oyun, þarký <strong>ve</strong> diðer eðlencelerle<br />

geçirirdi. Alýnan erzaklarda mutlaka<br />

ekmek, sarýmsak <strong>ve</strong> kaynýnmýþ yumurta<br />

bulunmaktadýr.<br />

Burada yapýlan<br />

adetlerden biri<br />

çocuklarýn yere<br />

yatmasý tesliça<br />

denilen keser ile<br />

yerler çapalanýp<br />

insan þeklinin<br />

yapýlmasýdýr <strong>ve</strong> o<br />

kesilen çimenlerin<br />

yerine sarýmsaðýn<br />

atýlmasýdýr. Ben de<br />

bir kurilalý<br />

olduðumdan dolayý<br />

buraya çocukken<br />

annemle birlikte<br />

geliyordum <strong>ve</strong> burada bütün gün<br />

kalarak diðer çocuklarla eðlenirdim.<br />

Uzun yýllardýr artýk dal tuluma kalabalýk<br />

bir þekilde çýkýlmamaktadýr.<br />

Ayþe Bütüç: Ben Hoça mahalleliyim,<br />

fakat Kurilaya evlendiðimde<br />

genç gelin olarak ben de kaynanamla<br />

<strong>ve</strong> diðer ev çocuklarýyla birlikte her<br />

yýl 14 Marta Daltuluma çýkardýk <strong>ve</strong><br />

orada bütün gün kalýrdýk. Daltuluma<br />

çýkanlar yanlarýna Allah’ ne <strong>ve</strong>rdiyse<br />

içecek <strong>ve</strong> erzak alýp orada kaldýklarý<br />

bütün gün içinde onlarý yer içerlerdi<br />

<strong>ve</strong> eðlenirlerdi. Çocuklara oyuncaklar<br />

satýn alýnýrdý <strong>ve</strong> çocuklar bildikleri<br />

bütün oyunlarý oynarlardý. Çalgýlar<br />

eþliðinde burada bulunanlar Prizren<br />

oyunlarýný da oynanýrdý. Kadýnlar<br />

burada çocuklarýna kýz beðenirlerdi.<br />

Evden alýnan yumurtalar burada<br />

tokuþturulurdu <strong>ve</strong> ondan sonra yenilirdi.<br />

Çocuklar yere yatýrýlýp keser ile<br />

izleri çizilirdi <strong>ve</strong> o yerlere sarýmsak<br />

atýlýrdý. Daltulumda çýkan insanlar<br />

baharýn geldiðini kutlardý. Bizim<br />

zamanýmýzda büyük kýþlar olurdu <strong>ve</strong><br />

bir metreye kadar kar yaðardý, çoðu<br />

aileler sadece tarýmcýlýkla uðraþtýklarý<br />

için bütün kýþ evde kapanýp baharýn<br />

gelmesini beklerdi. Baharýn gelmesi o<br />

dönemlerde Prizren halkýnda bir<br />

bayram olarak kutlanýrdý, çünkü<br />

havalar ýsýnýp insanlar kýrlarda- tarlalarda<br />

ekmek parasý kazanmak için<br />

çalýþmaya baþlamalarýndan dolayý<br />

buna sevinip daltulum gününü baharýn<br />

ilk bayramý olarak kutlardý. Benim þu<br />

anda 73 yaþým vardýr <strong>ve</strong> ben gün<br />

bugün hala çocuk, gelin <strong>ve</strong> torunlarýmý<br />

alýp biraz da olsa her yýl bu bayýra<br />

çýkýp eski adetlerimizi yapmaya özen<br />

göstermekteyim.<br />

Dal tulum Osmanlýca bir<br />

anlam taþýmaktadýr. Dal genel anlamý<br />

dýþýnda, arka <strong>ve</strong>ya sýrt anlamý <strong>ve</strong><br />

çýplak ya da yalýn anlamýný da taþýmaktadýr.<br />

Dal <strong>ve</strong>rmek dayanmak<br />

demektir Dolayýsýyla dal-tulumun<br />

anlamý da <strong>Prizrenliler</strong>in bildiði sýrtla<br />

deðil tulumla yere dayanmak anlamýný<br />

taþýmaktadýr. Prizren halkýnda daltulumla<br />

ilgili çok güzel bir mani vardýr<br />

Belirdi mi Daltulum günü<br />

Baþlar açmaya Prizren’in sümbülü<br />

Havanýn ýsýnmasýný muþtular<br />

Göçmen kuþlarýn leyleði bülbülü<br />

(A.Ýðciler)<br />

Daltulum Prizren’in Maraþ<br />

semti <strong>ve</strong> Aciza Baba Türbesi karþýsýnda<br />

uzanan bir bayýrdýr. Buradan bütün<br />

Prizren <strong>ve</strong> Kurila semti görülmektedir.<br />

Önceleri bu bayýr yanýndan Kasým<br />

baba Deresi geçmekteydi. Daltulum<br />

Kurila Mahallesinin çok deðerli bir<br />

öðesini oluþturur, çünkü havalar ýsýnmaya<br />

baþlayýnca kurula sakinleri<br />

oraya çýkmaya baþlarlar <strong>ve</strong> buradan<br />

Prizreni <strong>ve</strong> semtlerini en iyi bir þekilde<br />

seyrederler<br />

Bir bahar bayramý olarak kutlanan<br />

Daltuluma çok eskilerden çok<br />

sayýda insan gelirdi Çocuklar için<br />

çeþitli oyuncaklarýn, yiyeceklerin satýlmasý<br />

ayrý bir zevki <strong>ve</strong>rirdi. Herkes<br />

baharýn geliþine sevindiði için daha<br />

neþeli<br />

görünürdü,<br />

içtenli<br />

Prizren<br />

þarký<br />

türkülerini<br />

söyledi.<br />

Adak için<br />

gelenlerin<br />

sayýsý çok<br />

olurdu. RAÝF VIRMÝÇA<br />

Hele oðluna kýz seçmek isteyen<br />

anneleri ayrý bir telaþ alýrdý. Çünkü<br />

Daltulumda kýz beðenilir <strong>ve</strong> ona göre<br />

karar <strong>ve</strong>rilirdi. Kýzlar iyice süslenmiþ,<br />

Daltulumda adeta defile yaparlardý.<br />

Hovarda genç erkekler de onlardan<br />

uzak kalmaz, kýzlara beyitler atar,<br />

etraflarýnda dolanýrlardý.<br />

Daltuluma gidenler, tam bir<br />

bahar sevincini hisseder, baþka türlü<br />

soluk alýrdý. Aðýr kýþ günlerinden kurtulan<br />

insanlar, Daltuluma gitmek için<br />

önceden hazýrlanýrlardý. Genç kýz <strong>ve</strong><br />

erkekler ise bu hazýrlýklarýný birkaç<br />

gün önce tamamlardý.<br />

Daltulumda geleneksel adaklar<br />

da yapýlýrdý. Adaðý yerine gelmesi<br />

için oraya giden ana babalarýn çoðu,<br />

yanlarýna bir keser <strong>ve</strong> bol miktarda<br />

sarýmsak alýrdý. Adaðý gerçekleþmesini<br />

isteyen kiþi, yere sýrt üstü yatýr, el <strong>ve</strong><br />

ayaklarýný açardý. Onun annesi ya da<br />

babasý, vücut kenarlarýyla keserle<br />

çimenleri çapalar, kesilen yerlere birer<br />

diþ sarýmsak eker <strong>ve</strong> genelde þu<br />

maniyi okurlardý.<br />

Sarýmsak sarýmsak sal da git<br />

Varsa kýzýmýn(oðlumun)<br />

hastalýðýný al da git<br />

Sarýmsak sarýmsak sal da gel<br />

Yoksa kýzýmýn(oðlumun)<br />

saðlýðýný <strong>ve</strong>r da gel (A.Ýðciler)<br />

Daltulum’a gidenler, yanlarýna<br />

evlerde kaynatýlmýþ yumurtalarý da<br />

alýrlardý. Yemek zamaný gelince, ilkin<br />

yumurtalar bahis koymak üzere tokuþturulurdu.<br />

Kýrýlmayan kaynatýlmýþ<br />

yumurtalar ise Daltulum’un daha yüksek<br />

yerinden aþaðýlara koyu<strong>ve</strong>rirdi <strong>ve</strong><br />

bu adet te Daltulum’un en önemli<br />

geleneksel edinimlerinden biri sayýlmaktaydý.<br />

Daltuluma insanlar çoðunlukla<br />

ailece giderdi. Her aile kendine<br />

göre birer gölgeli yer seçerek orda<br />

otururdu <strong>ve</strong> eðlence yapardý. Öbek<br />

öbek oturmuþ insanlar birbirine<br />

Daltulum bahar bayramýný kutlar,<br />

dargýnlar barýþýr <strong>ve</strong> topluca þarký türkü<br />

söylenirdi oyunlar oynanýrdý. Âþýklarýn<br />

oturduklarý yerler ise, seyirci <strong>ve</strong><br />

dinleyiciler tarafýndan sarýlarak söylenilen<br />

türküler ilgiyle dinlenirdi <strong>ve</strong><br />

bütün türkü <strong>ve</strong> þarkýlara eþlik edilirdi.<br />

Daltulumdaki bahar þenlikleri<br />

akþama kadar sürerdi <strong>ve</strong> akþam<br />

baþlayýnca herkes evine giderdi.<br />

Daltulumda asýrlar boyunca yaþanýlan<br />

bahar þenlikleri artýk unuturlarda<br />

kaldý. Buraya bugün çok sayýda insanlar<br />

gitmiyor. Eski kalabalýktan,<br />

eðlence <strong>ve</strong> zevklerden hiçbir iz<br />

kalmamýþtýr. Sadece tek tük kiþiler<br />

<strong>ve</strong>ya aileler gelmektedir.<br />

(Sürecek)<br />

www.yenidonem.org


13<br />

Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />

K ü l t ü r<br />

ÝZLENÝMLER<br />

ÝSKENDER MUZBEG<br />

Þairlerimizin Mevlana’lý<br />

Þiirleri — Fahri Mermer<br />

UNESCO’nun <strong>2007</strong> yýlýný Dünya’da<br />

Mevlana Hoþgörü Yýlý olarak kutlama<br />

kararý Mevlana’nýn, dolayýsýyla<br />

Türk kültürünün dünyada tanýtýlmasý<br />

için önemli bir fýrsattýr.<br />

Hoþgörüye muhtaç dünyamýzda<br />

Mevlana hoþgörüsünün - Mevlana<br />

felsefesinden yayýlan huzur <strong>ve</strong>rici<br />

aydýnlýðýn paslanmýþ kalplere, hýrslý<br />

beyinlere yeni, 21. yüzyýla özgü bir<br />

biçimde hitap etmesinin çok yönlü<br />

yararlarý olacaktýr.<br />

<strong>Kosova</strong> Türk aydýnlarý, dernekleri<br />

<strong>ve</strong> kuruluþlarý olarak bu Mevlana<br />

Hoþgörü Yýlý’nda etkinliklerimizi<br />

Mevlana’nýn kendi aramýzda olduðu<br />

gibi, iç içe yaþadýðýmýz diðer<br />

toplumlar arasýnda da tanýtýlmasý<br />

alanýnda çalýþmalýyýz.<br />

2001 yýlý mayýs ayýnda bu hayata<br />

gözerini yuman gazeteci <strong>ve</strong> þair<br />

Fahri Mermer’in bende Mevlana’ya<br />

sunulmuþ <strong>ve</strong> þairimizin kendi eliyle<br />

(el yazýsýyla) yazýlmýþ bir þiiri<br />

vardýr.<br />

Fahri Mermer’in bu þiirini aþaðýda<br />

sizlerle paylaþmak istiyorum.<br />

Bundan önce burada bir parantez<br />

açarak biraz Fahri Mermer’den söz<br />

etmek istiyorum:<br />

<strong>Kosova</strong> Türklerinin ender aydýnlarýndan<br />

biri sayýlan Fahri<br />

Mermer’in ölümünden bir <strong>ve</strong>ya iki<br />

ay önce “Türkçem” yayýnlarýnda<br />

çýkan “Üç Ýnci” þiir kitabýna<br />

yazdýðým bir deðerlendirme yazýmda<br />

bu þairimizin þiirlerinde zengin<br />

kültürümüzün yansýmalarýnýn bulunduðu,<br />

iþlenen konular çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />

yer yer yabancýlaþmanýn þiir tablolarýnýn<br />

var olduðu, özlü, güçlü, usa<br />

dayanan dizelerin arý Türkçe’yle,<br />

deyimlerimizle <strong>ve</strong> diðer ulusal<br />

deðerlerimizle süslendiðini dile<br />

getirmiþtim.<br />

2001 yýlý þubat ayýnda birkaç<br />

arkadaþýmla birlikte Fahri Mermer’i<br />

evinde ziyaret etmiþtim. Hasta<br />

olduðunu biliyordu, bunun yaný sýra,<br />

aydýnlýk kiþiliði sayesinde, kendi<br />

hayat görgüsünü, kültür birikimini<br />

<strong>ve</strong> dil zenginliðini dizelere yansýtarak<br />

yeni bir þiir kitabý hazýrlamakta<br />

kararlý olduðunu bize anlatýyordu.<br />

...Ve Fahri Mermer “Üç Ýnci”nin<br />

yayýnlanmasýnýn ardýndan bu hayata<br />

gözlerini yumdu.<br />

Fahri Mermer her yýl ölüm<br />

yýldönümünde Prizren’de törenle<br />

anýlmaktadýr. Ben bu yýl Prizren’de<br />

düzenlenen Fahri Mermer’i ölüm<br />

yýldönümünde anma toplantýsýna<br />

katýlamadým çünkü Prizren’in dýþýndaydým.<br />

Fahri Mermer’in ölüm<br />

yýldönümünde ben Ýzmit’te Kocaeli<br />

Üni<strong>ve</strong>rsitesi Yurtdýþýnda Yaþayan<br />

Türklerin Sorunlarýný Araþtýrma <strong>ve</strong><br />

Uygulama Merkezi’nce düzenlenen<br />

bir konferansa katýlmak üzere<br />

Ýzmit’teydim.<br />

Bu konferansýn Fahri Mermer’le ne<br />

ilgisi mi vardýr<br />

Anlatayým: Bu konferans etkinlikleri<br />

çerçe<strong>ve</strong>sinde Kocaeli Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nde<br />

22 Mayýs <strong>2007</strong>’de düzenlenen<br />

Þiir Buluþmasý’nda Fahri<br />

Mermer de, kýsa bir törenle 6. ölüm<br />

yýldönümünde anýldý: Bu þiir buluþmasýnda<br />

þiirlerini okuyan Fahri<br />

Kaya, Avni Engüllü, Zeynel Beksaç,<br />

Ýskender Muzbeg, Leyla Þerif, Filiz<br />

Nezir gibi <strong>Kosova</strong>lý <strong>ve</strong> Makedonyalý<br />

þairler yaný sýra Fahri Mermer de<br />

kendi þiiriyle temsil edildi — bu þiir<br />

buluþmasýnda Fahri Mermer’in hayatýndan<br />

kýsa bilgiler <strong>ve</strong> þiirinden<br />

örnekler þiir se<strong>ve</strong>rlere sunuldu.<br />

Fahri Mermer’i ölümünün altýncý<br />

yýlýnda hürmetle anýyor, onun<br />

“Gel” baþlýklý þiirini sizinle paylaþmak<br />

istiyorum.<br />

Fahri Mermer<br />

GEL<br />

Ýnat etme gel<br />

Yüzünde iyilik izi<br />

Gözünde güzellik gülü<br />

Solmadan gel.<br />

Sonra doðarsa güneþ<br />

Önce eserse yel<br />

Zaman geç olur<br />

Sen geç kalma gel.<br />

Aldýrma gel<br />

Onu bunu dinleme<br />

Uzat elini bekleme<br />

Bir an önce gel.<br />

Ýnat etme gel<br />

Yüzünde iyilik izi<br />

Gözünde güzellik gülü<br />

Solmadan gel.<br />

Prizren, 18.02.1985, saat 00,04<br />

Büyüklerimiz<br />

Mehmet Âkif’te “Medeniyet” (10)<br />

Osmanlý’nýn en buhranlý yýllarýnda<br />

yetiþmiþ, çekilen sýkýntýlarý yakýndan<br />

görmüþ <strong>ve</strong> bizzat yaþamýþ, yaþanan<br />

hadiseleri de tahlil ederek kurtuluþ<br />

reçeteleri sunmuþ olan M. Akif<br />

Ersoy, “medeniyet” hususunda son<br />

derece tutarlý, akýlcý <strong>ve</strong> tarihi gerçeklerle<br />

örtüþen þuurlu bir çizgide durmuþtur.<br />

Genel bir bakýþla, M. Akif’in<br />

ilerleme, yükselme olarak gördüðü<br />

medeniyeti yücelttiði, ona sahip çýktýðý<br />

<strong>ve</strong> onun elde edilmesi gerektiði<br />

söylenebilir. Bu da ilim, fen, sanayi<br />

gibi unsurlarla mümkündür. Batý bu<br />

unsurlara sahiptir. Bunlar Avrupa’da<br />

da olsa alýnmalýdýr. Ancak, Akif’in<br />

karþý çýktýðý medeniyet, Batý<br />

medeniyetinin ikinci yüzünü oluþturan,<br />

parçalayýcý, zalim, vahþî, hak<br />

tanýmaz taraflarýdýr. M. Akif’in<br />

medeniyet düþmaný olduðu zannýný<br />

<strong>ve</strong>rdiren de Akif’in Batý’nýn bu<br />

yüzünü ortaya koyduðu þiirleridir.<br />

Sonuçta Ýstiklâl Marþý þairimiz, her<br />

yönüyle ilerleme, yükselme, geliþme<br />

taraftarý olan, insan haklarýna, uluslar<br />

arasý hukuka saygýlý, kuv<strong>ve</strong>t yerine<br />

hakký üstün tutan, insanlýða <strong>ve</strong> insânî<br />

deðerlere önem <strong>ve</strong>ren fâzýl<br />

medeniyetin taraftarýdýr <strong>ve</strong> o<br />

medeniyetin aþýðýdýr.<br />

_____________________________<br />

Kaynaklar:<br />

Ali Nazima, (1<strong>31</strong>8): Mükemmel<br />

Osmanlý Lügatý, Dersaadet.<br />

Caným, Rýdvan-Çalýk, Etem (1995):<br />

Mehmet Akif <strong>ve</strong> Ýstiklâl Marþý, Yedi<br />

Ýklim Yay., Ýstanbul.<br />

De<strong>ve</strong>llioðlu Ferit, (1993):<br />

Osmanlýca-Türkçe Ansiklopedik<br />

Lügat, Aydýn Kitabevi Yayýnlarý,<br />

Ankara.<br />

Düzdað, M. Ertuðrul (1998): Mehmet<br />

Akif Ersoy, Kültür Bakanlýðý Yay.,<br />

Ankara.<br />

Ersoy, Mehmet Akif, (1990): Safahat<br />

(Edisyon kritik), haz: M Ertuðrul<br />

Düzdað, Kültür Bak. Yay., Ankara.<br />

Ersoy, Mehmet Akif (1327):<br />

Edebiyat Bahisleri, Sýrat- ý<br />

Müstakim, c. 6, no: 147.<br />

Ersoy, Mehmet Akif, (1336):<br />

Nasrullah Kürsüsünden, Sebilü’r-<br />

Reþad, c. 18, no: 464.<br />

Gökalp, Z. (1992): Türkleþmek,<br />

Ýslamlaþmak, Muasýrlaþmak,<br />

Toker Yay., Ýstanbul.<br />

Gökalp, Z.(1994): Türkçülüðün<br />

Esaslarý, Ýnkýlap Kitabevi, Ýstanbul.<br />

Muallim Naci, (1995): Lügat-ý<br />

Naci, Çaðrý Yay., Ýstanbul.<br />

Risale-i Nur Enstitüsü, (2001):<br />

Osmanlýca-Türkçe Lügat, Yeni<br />

Asya Neþriyat, Ýstanbul.<br />

Özön, Mustafa Nihat, (1997):<br />

Osmanlýca-Türkçe Sözlük,<br />

Ýnkýlap Kitabevi, Ýstanbul.<br />

Said Halim Paþa, (1993):<br />

Buhranlarýmýz <strong>ve</strong> Son Eserleri, haz.<br />

M. Ertuðrul Düzdað, Ýz Yay., Ýstanbul.<br />

Nursi, Bediüzzaman Said, (2001):<br />

Mektubat, Yeni Asya Neþriyat, Ýstanbul.<br />

Nursi, Bediüzzaman Said, (1993):<br />

Hutbe-i Þamiye, Yeni Asya Neþriyat,<br />

Ýstanbul.<br />

Þemseddin, Sami (1989): Kâmûs-i<br />

Türkî, Çaðrý Yayýnlarý, Ýstanbul.<br />

Þengüler, Ý. H. (1990): Açýklamalý<br />

Mehmed Akif Külliyatý, C: 5-6,<br />

Hikmet Neþriyat, Ýstanbul.<br />

Timurtaþ, F. Kadri (1987): Mehmet<br />

Akif <strong>ve</strong> Cemiyetimiz, Kültür<br />

Bakanlýðý Yay., Ankara.<br />

Türk Dili Kurumu, (1988): Türkçe<br />

Sözlük, Türk Tarih Kurumu<br />

Basýmevi, Ankara.<br />

(SON)


Tiyatro Günlüðü (2)<br />

Tiyatro Yapmanýn Koþullarý<br />

“Tiyatroyu dört duvar arasý perdelerle kýsýtlamak doðru deðildir, tiyatro<br />

her yerde yapýlýr” diyordu Nafis Gürcüali, ama gel gör ki her yer tiyatro<br />

yapmaya izin <strong>ve</strong>rmiyordu. Yani tiyatro her yerde <strong>ve</strong> her koþulda yapýlabiliyordu<br />

ama her yer <strong>ve</strong> her koþul tiyatronun yapýlmasýna izin <strong>ve</strong>rmiyordu.<br />

Bugüne gelen, azimle direnen bir tiyatrocu neslin üründür.<br />

Deneyimli tiyatrocularýmýzdan<br />

Hayrullah Þkurtak ile konuþuyoruz;<br />

diyor ki: “Tiyatro yapmaya<br />

imkan tanýnýyor tabi ama<br />

bizim kültür evinde sadece biz<br />

deðiliz; yani sadece<br />

Türk tiyatrosu<br />

çalýþmýyor. Kültür Evi<br />

çerçe<strong>ve</strong>sinde Arnavut<br />

tiyatrosu <strong>ve</strong> Rom tiyatrosu<br />

da var. Ayrýca<br />

Kültür Evi sadece tiyatro<br />

için kullanýlan bir<br />

mekan deðil.<br />

Konserler de <strong>ve</strong>riliyor,<br />

baþka amaçlar için de<br />

kullanýlýyor.”<br />

Ne demek istiyordu<br />

Hayrullah Þkurtak:<br />

Kýsýtlý þartlara <strong>ve</strong><br />

mekana sýkýþtýrýlmýþtý<br />

tiyatro <strong>ve</strong> bu þartlarda<br />

bir þeyler yapýlmaya<br />

çalýþýlýyordu.<br />

Sahnelenen bir oyunun<br />

arkasýnda bir dizi emek<br />

<strong>ve</strong> azim vardý ama bir<br />

dizi engel de eksik olmuyordu.<br />

Hayrullah þöyle özetleyip somutlaþtýrýyor<br />

çekilen sýkýntýlarý: “Her<br />

zaman oyunlar Nisan-Mayýs-<br />

Haziran’a denk gelir. Tabi Arnavut<br />

tiyatrosu da oyunlarýný o tarihlere<br />

denk getiriyor. Rom tiyatrosu da.<br />

Bir bakýyorsun bir ay içinde sahne<br />

provasý için sadece 10-12 günlük bir<br />

zaman kalýyor. Çünkü diðer gruplar<br />

da prova yapacak. Bu konularda<br />

bazen problemler de yaþadýk.<br />

Geçen sene Tarla Kuþuydu<br />

Juliyet’in genel provalarýna<br />

baþlamýþtýk; bir baktýk ki havalar<br />

bozuldu yaðmurlar yaðdý <strong>ve</strong> dýþarýda<br />

yapýlmasý planlanan bir folklor<br />

festivali Kültür Evine alýndý.<br />

Böylece bir hafta boyunca biz<br />

kaldýk. Ýþte bütün bu sebeplerden<br />

dolayý aslýnda tiyatro yapmanýn<br />

imkanlarý kýsýtlý. Biz sadece metin<br />

provasý yapmýyoruz, sahneye de<br />

ihtiyacýmýz var. Ama bunun için<br />

yeterli imkanlara sahip deðiliz.<br />

Keþke bir sahne daha olsaydý.”<br />

Etem Kazaz ise daha farklý bir perspektiften<br />

bakýyor tiyatro þartlarýna <strong>ve</strong><br />

günümüzden bugüne geçen bir süreçte<br />

tiyatro yapmanýn koþullarýný kýsaca<br />

deðerlendirmesini isteyiþime þu yanýtý<br />

<strong>ve</strong>riyor: “O dönemi düþünmeden<br />

sadece bu dönemi düþünsek þartlar<br />

pek deðiþmiyor Türkler için... O<br />

zamanda da þartlar yokmuþ, bu<br />

dönemde de þartlarýmýz yok. Teknik<br />

olarak ise þartlarý düþünürsek, tabi<br />

ki 70 sene önceye göre imkanlar<br />

daha iyi. O zamanlarda ýþýklandýrma,<br />

geniþ sahne gibi imkanlar yokmuþ<br />

þimdi bunlar var. Dekoru<br />

kostümü o zaman bir þalvar, baþýna<br />

bir þal ile oluyormuþ, karton <strong>ve</strong> saire<br />

kullanýlmýþ. Günümüze kýyasla daha<br />

düþük bir þartlar varmýþ o zaman.<br />

Ama bugünü de bugünün<br />

koþullarýnda deðerlendirdiðimiz<br />

zaman bizim þartlarýmýz gene yok.<br />

Dekor kostüm þartlarý gene yok.<br />

Dekoru, kostümü bize gene kimse<br />

yapmýyor biz kendimiz yapýyoruz.<br />

Ve kendi þartlarýmýzý kendimiz<br />

yaratýyoruz.”<br />

Tiyatro kendi þartlarýný yaratmýþtý.<br />

Tiyatrocular ekip olmayý becerebilmiþti<br />

<strong>ve</strong> bu beceriyi sürekli kýlmayý<br />

da. Deniz Dadale, tiyatroda çok zor<br />

þartlarýn var olduðunu söylüyor. Ama<br />

kendi içlerindeki azmin gücü olsa<br />

gerek bu zoru bugüne kadar aþmayý<br />

baþarabildiler.<br />

“Tiyatroda çok zor koþullar var.<br />

Bazý zamanlar oldu, evimizden<br />

dekor, kostüm bile getirdik. Bazý<br />

zamanlar arkadaþlarýmýzýn da<br />

yardýmý ile sponsorlar buluyoruz<br />

ama çok az <strong>ve</strong> zor gidiyor. Yani çok<br />

zor koþullarda çalýþýyoruz ama zor<br />

olaný da baþarýyoruz.”<br />

<strong>Kosova</strong>’da Türk tiyatrosu tarihinin<br />

hiçbir zamanýnda geniþ imkanlara,<br />

mükemmel þartlara kavuþamadý.<br />

Onlarýn yaptýðý tek mükemmellik, kýt<br />

imkanlara raðmen çok büyük oyunlarý<br />

sahneleyebilmekti.<br />

Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />

R ö p o r t a j 14<br />

Tiyatro sokakta da oynanabiliyordu. Seyircileri içine katarak...<br />

Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý<br />

Derneði Baþkaný Etem Kazaz, tiyatronun<br />

kýpýrtýlarýný basitçe hazýrlanan<br />

skeçlere kadar uzatýyor <strong>ve</strong> þöyle<br />

anlatýyor: “1930’lu yýllarda orda<br />

burada çeþitli skeçler sahneleniyor.<br />

1935 yýlýna gelindiðinde bir þenlik<br />

toplantýsýnda tam bir tiyatro oyunu<br />

sahneleniyor. Ve aralýklarla bu<br />

devam ediyor. 1960’lý yýllarda<br />

Prizren Kültür Evi çerçe<strong>ve</strong>sinde o<br />

zamanlar Branislav Nuþiç tiyatrosunda<br />

Türkçe, Arnavutça <strong>ve</strong> Sýrpça<br />

tiyatrolar sahneleniyor. Ve Türk tiyatrosu<br />

o dönemde orada etkinliklerine<br />

devam ediyor; çünkü þartlar<br />

daha iyi. Tiyatro kopuþlar da<br />

gösterse aslýnda çok büyük bir kopmalar<br />

deðil bunlar, çeþitli yerlerde<br />

skeçler, ufak oyunlar ile hep<br />

süreðenliðini korumuþtur...”<br />

Gönlünün hâlâ tiyatroda olmasýna raðmen<br />

tiyatrodan kopan sanatçýlardan<br />

Mehmet Bütüç ise þunlarý anlatýyor<br />

tiyatronun geliþmesi sürecinde: “1951<br />

yýlýnda Doðru Yol derneðinin kurulmasýyla<br />

ilk olarak resmi bir biçimde<br />

baþlýyor tiyatro<br />

kolu. Ondan sonra<br />

Sendika Birliði<br />

binasýnda Þehir<br />

Tiyatrosu baþlýyor<br />

1956’lý yýllarda.<br />

Ýkinci dünya<br />

savaþýndan sonra<br />

kendi binasýyla,<br />

kendi tiyatro<br />

salonuyla <strong>ve</strong> resmi<br />

olarak ilk kuþaðýn<br />

bu döneme ait<br />

olduðunu bu<br />

dönemde<br />

baþladýðýný<br />

söyleyebilirim.<br />

Türk tiyatrosunda<br />

ister Türkiye’den<br />

yazarlarýn oyunlarý<br />

ister yerli<br />

yazarlar <strong>ve</strong>ya eski Yugoslavya<br />

yazarlarýn tiyatro oyunlarý<br />

Türkçe’ye çevrilerek sahnelenmiþtir.<br />

60’lý yýllara kadar Hüda Leskovçalý,<br />

Aziz Buþ, Durmiþ Selina, Ýzzet Kiser<br />

gibi bir nesil yetiþmiþtir.<br />

Yönetmen <strong>ve</strong> tiyatrocu Nafis Gürcüali<br />

de, Bütüç’ü destekler nitelikte anlatýyor<br />

kendi bildiklerini yazýlmayan tiyatro<br />

tarihinde... “1950’li yýllarda<br />

Sendika Binasý varmýþ. Orada Aziz<br />

Buþ, Cemal Kýlýç, Hüda Leskovçalý,<br />

Durmiþ Selina, bunlar orada sahnenin<br />

üzerinde perdesi olan bir<br />

mekanda kendi oyunlarýný sahnelemiþler.<br />

Oyunlarý kendileri de<br />

yazmýþlar <strong>ve</strong> oynamýþlar. Dünya<br />

yazarlarýnýn bazý oyunlarýný da<br />

oynamýþlar. Benim gördüðüm<br />

kadarýyla Gogol’un Müfettiþ’ini<br />

oynamýþlar. Bura halký için tanýdýk<br />

olan bazý yazarlarýn da oyunlarýný<br />

oynamýþlar. Benim hatýrladýðým<br />

kadarýyla o dönemlerde perdeli<br />

oyunlar oynanmaya baþlamýþ.”<br />

Gürcüali devam ediyor anlatýþýna:<br />

“Daha sonralarý Üsküp’ten de tiyatrolar<br />

gelmeye baþlamýþ <strong>ve</strong> Kültür<br />

Evi Binasý inþa edilmiþ <strong>ve</strong> hizmete<br />

girmiþ. Bu Kültür Evi binasýnda ben<br />

çocukluðumda Üsküp’ten gelen bir<br />

Türk tiyatrosunu izlemiþtim. Daha<br />

sonra iþte bizim yüksek pedagoji<br />

okulu dediðimiz okuldaki gençler<br />

çok aktifti ben onlarýn da hazýrladýðý<br />

oyunlarý izlemiþtim.”<br />

Bu döneme kadar ufak aralýklý <strong>ve</strong>ya<br />

imkanlara göre kopuklu kopuklu<br />

oyunlar <strong>ve</strong>ya skeçler hazýrlanmýþ.<br />

Doðru Yol Derneði bünyesindeki tiyatro<br />

kolu çerçe<strong>ve</strong>sinde oyunlar <strong>ve</strong>ya<br />

skeçler hazýrlanmýþ. Skeçler<br />

ekseriyetle Doðru Yol Derneði’nin<br />

konserlerinde sunulmuþ. Bu skeçlerin<br />

efsanevi ismi de kuþkusuz Bekir<br />

Hocalar’dýr. Bakýn Bekir Hocalar nasýl<br />

anlatýyor bu durumu: “Ben konserlerde<br />

skeçler yaparak oyunlara<br />

baþladým. Bütün metinleri kendim<br />

yazardým <strong>ve</strong> hazýrlardým. Tabi ben<br />

güncel olaylarý ele alarak, eðitici bir<br />

þeyler <strong>ve</strong>rmek, yanlýþlýklarý ortaya<br />

atmak için çýktým ortaya. Birilerini<br />

küçümsemek için deðil. Bugün o<br />

nesil insanlar beni nerede görseler<br />

baðýrlarýna basarlar. Ben hep iyi bir<br />

þeyler yapmaya çalýþtým. Skeç<br />

hazýrlamak da o kadar kolay<br />

deðildir. Bir güldürücü olarak senin<br />

gülmemen lazým ki baþkalarýný<br />

güldürebilesin... o biraz zor ama<br />

bana Allah <strong>ve</strong>rgisi bir þeydir ben<br />

kolay gülmem. Bir tarihte benim<br />

üzerime bahse girdiler. Bekir’i<br />

güldürebilirsen þu kadar para <strong>ve</strong>ririm<br />

diye, ben o kadar gülmeyi<br />

beceremem.” Ama güldürmeyi kesin<br />

olarak becerebiliyordu usta tiyatrocu<br />

Bekir Hocalar...<br />

Nafis Gürcüali noktayý koyuyor,<br />

bugün kendi adýný taþýyan Kültür Evi<br />

çerçe<strong>ve</strong>sindeki Türk tiyatrosu<br />

1978’den itibaren aktif bir biçimde <strong>ve</strong><br />

bugüne kadar duraksamadan<br />

faaliyetine baþlamýþtý. Tek cümleyle<br />

þöyle diyor Gürcüali: “1978’den<br />

itibaren Kültür Evi çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />

Türk tiyatrosu yeniden aktif bir<br />

biçimde çalýþmaya baþladý.” Etem<br />

Kazaz da görüþtüðümüz diðer tiyatro<br />

sanatçýlarý da bu konuda hemfikirler.<br />

1978 yýlý, tiyatro için bir milattý. Etem<br />

Kazaz þöyle geçiyor konuya, “Daha<br />

sonra kültür evinde istikrarlý bir<br />

döneme girildi. Ýlk oyunu 1978 yýlýnda<br />

oynadýk.” Mehmet Bütüç ise<br />

“1978 yýlýnda Prizren’de yeniden<br />

amatör Türk tiyatrosu canlanmaya<br />

baþladý” diyor.<br />

Nafis Gürcüali’nin “Türk tiyatrosu<br />

yeniden aktif bir biçimde çalýþmaya<br />

baþladý”, Etem Kazaz’ýn “Ýstikrarlý<br />

bir döneme girildi”, Mehmet<br />

Bütüç’ün ise “1978 yýlýnda<br />

Prizren’de yeniden amatör Türk tiyatrosu<br />

canlanmaya baþladý” dediði<br />

bu dönemin arkasýnda eski Yugoslavya<br />

çapýnda birincilikler <strong>ve</strong> nice nice tiyatro<br />

ödülleri yatýyordu.<br />

Ta ki birilerini rahatsýz etmeye<br />

baþlayýncaya kadar. Bu göreli istikrarlý<br />

<strong>ve</strong> rahat koþullar kendisi gene sorunlara<br />

<strong>ve</strong> aþýlmaz engellere býraktý.<br />

Etem Kazaz þöyle feryat ediyordu:<br />

“Türk tiyatrosu ne zaman ki büyük<br />

baþarýlara imza atmaya baþladý, o<br />

zaman problemler de ortaya çýkmaya<br />

baþladý. Bu gerçekten böyledir<br />

<strong>ve</strong> her zaman böyle olmuþtur, bugün<br />

de bu böyledir. Biz Türk tiyatrosu<br />

olarak ne zaman büyük baþarýlar<br />

elde edersek hemen Türk tiyatrosuna<br />

bütçe kýsýtlanýrdý. Günümüzde<br />

de öyledir.”<br />

Haftaya:<br />

Kaldýðýmýz<br />

Yerden<br />

Devam<br />

Edeceðiz


15<br />

Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />

G ü n c e l<br />

Türkçenin <strong>Kosova</strong>’sý<br />

29 MAYIS 1453<br />

Bin atlý, akýnlarda çocuklar gibi þendik;<br />

Bin atlý o gün dev gibi bir orduyu yendik!<br />

Ak tolgalý beylerbeyi haykýrdý: Ýlerle!<br />

Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle...<br />

Þimþek gibi bir semte atýldýk yedi koldan.<br />

Þimþek gibi Türk atlarýnýn geçtiði yoldan.<br />

Bir gün doludizgin boþanan atlarýmýzla<br />

Yerden yedi kat arþa kanatlandýk o hýzla...<br />

Cennette bugün gülleri açmýþ görürüz de<br />

Hâlâ o kýzýl hatýra titrer gözümüzde!<br />

Bin atlý akýnlarda çocuklar gibi þendik;<br />

Bin atlý o gün dev gibi bir orduyu yendik!<br />

Bilinen ilk zamanlardan beri Türkler açýsýndan<br />

fetih önemli bir durum olmuþtur. Türklerde dünyaya<br />

yayýlmak, dünyayý yönetmek anlayýþý her dönem için<br />

söz konusudur. Tabii, bazý dönemlerde fetihlerle açýlan<br />

yeni ülkelerin bereketi söz konusu iken bazý dönemlerde<br />

fetihlerin aksine toprak <strong>ve</strong> can kayýplarý söz konusu<br />

olmuþtur. Bu durum, Türklerin dünyadaki rolleriyle de<br />

doðru orantýlýdýr. Yönetmeye <strong>ve</strong> büyük devletler kurmaya<br />

alýþkýn bir halk için zaferler ne kadar büyükse,<br />

kayýplar da o kadar büyük olabilmiþtir.<br />

Türklerin <strong>ve</strong> Müslümanlarýn en önemli devletlerinin<br />

baþýnda gelen Osmanlý Ýmparatorluðu, hem muazzam<br />

ilerlemeleri hem de inanýlmaz kayýplarýyla<br />

hatýralarýmýzda. On üçüncü yüzyýlýn sonlarýnda baþlayan<br />

Osmanlý fütuhatý, yýllar <strong>ve</strong> yüzyýllar boyu artarak sürdü.<br />

Müslümanlýðýn harmanladýðý Osmanlý sancaðýný o<br />

günkü dünyanýn yönetim bölgelerinin hepsine taþýyan<br />

bir devletti o.<br />

Bu sayfada Osmanlý’nýn adýna sýkça rastlamýþsýnýzdýr.<br />

Geride kalan bir durumun bu kadar anýlmasýný<br />

belki de gereksiz bulanlarýnýz olmuþtur. Ancak,<br />

ben herkese Osmanlý’nýn iyi anlaþýlmasý gerektiðini<br />

söylüyorum <strong>ve</strong> söyleyeceðim de. Küçücük Osmanlý<br />

Beyliði’nden dev Osmanlý Ýmparatorluðu’na dek geçen<br />

sürede yaþananlar büyük dersler içermektedir. Osmanlý<br />

denilen þey sadece bir devlet <strong>ve</strong>ya hanedan adý deðildi.<br />

Osmanlý, bir medeniyetin de adýydý. Öyle bir<br />

medeniyetti ki Osmanlý Devleti yýkýldýktan sonra, o<br />

medeniyet çizgisine ulaþmak dünya için mümkün<br />

olmadý. Ne Avrupa ne Asya, ne de Amerika kýtasýnda bu<br />

medeniyet çizgisi <strong>ve</strong> yaþam tarzý oluþturulabildi. Bunu<br />

Osmanlý halký baþardý; Türk’üyle, Arnavut’uyla,<br />

Fars’ýyla; Müslümanýyla, Hristiyanýyla... Ýþte, o büyük<br />

Alpay<br />

ÝÐCÝ<br />

dünya devletini <strong>ve</strong> medeniyetini yaratan Osmanlý<br />

Ýmparatorluðu’nun baþkentinden bahsedeceðim bugün.<br />

Dünya baþkenti, Türklerin en büyük þehri; Ýstanbul.<br />

29 Mayýs 1453’ten sonsuza dek önce Türklerin <strong>ve</strong><br />

Müslümanlarýn, sonra da üzerinde yaþayan diðer halklarýn<br />

þehri olan bu büyük þehir için neler yazýlmadý ki!<br />

Ne görkemli bir fetihle baþlamýþtý Ýstanbul’un son <strong>ve</strong> en<br />

büyük hikâyesi!<br />

Dönem 15. yüzyýl. Fatih Sultan Mehmet, fetih öncesi<br />

Bizans’ýn en önemli kuv<strong>ve</strong>t <strong>ve</strong> ikmal yolu olan deniz<br />

yolunu, Osmanlý kontrolu altýna almak maksadýyla;<br />

Anadolu Hisarý’nýn karþýsýna keþfini bizzat kendisinin<br />

yaptýðý Rumeli (Boðazkesen) Hisarý’nýn yapýmýný<br />

baþlatmýþtý. Anadolu Hisarý da tamir edilip, hisara top<br />

yerleþtirilmiþti.<br />

Firuz Aða kumandasýnda dört yüz kiþilik muhafaza<br />

kuv<strong>ve</strong>ti <strong>ve</strong> devrin en güçlü ateþli silahý olan toplarýn<br />

yerleþtirildiði Rumeli Hisarý’nýn tamamlanmasýyla,<br />

Boðaz’ýn trafiði kontrol altýna alýnýp, Sultan Mehmet<br />

Han’ýn ýyla da, geçiþ talimatý yayýnlanmýþtý. Fermana<br />

göre; “Boðaz’dan her geçen gemi, kaleye belli mesafe<br />

yaklaþtýðýnda yelkenlerini indirerek, Hisar komutanýna,<br />

nereden gelip nereye gittiðini, yükünün özelliðini<br />

bildirecek, belli miktar <strong>ve</strong>rgi <strong>ve</strong>recek, sonra geçmesine<br />

müsaade edilecek, aksi þekilde hareket edenler batýrýlacaktý”.<br />

Bu talimata uymak istemeyen bir Venedik<br />

gemisi, topçu ateþiyle batýrýlýnca, iþin ciddiyeti herkes<br />

tarafýndan anlaþýldý.<br />

Osmanlý sultaný; Mora’dan gelecek kuv<strong>ve</strong>tlere karþý<br />

Turhan Bey’i, Avrupa’dan gelecek kuv<strong>ve</strong>tlere karþý da<br />

akýncýlarý vazifelendirmiþti. 1452—1453 kýþý, Edirne’de<br />

kuþatma hazýrlýklarý içinde geçti. Büyük toplar dökülüp<br />

tecrübe atýþlarý yapýldý. Büyük fethe hazýrlanýlýyordu. O<br />

dönem dünyasýnýn en önemli þehri Osmanlý’nýn<br />

olmalýydý. Osmanlý sultaný, kuþatma hazýrlýklarý içinde<br />

iken, Bizans mparatoru Konstantin, devletlerine elçiler<br />

yollayarak onlar durumdan haberdar ediyor <strong>ve</strong><br />

yardm istiyordu. Bizans’a Karadeniz’den Venedik larý,<br />

Cenovalý kaptan Gianni Giustiniani Langus, Sakýzlý<br />

Maurise Cantaneo yardýma gelmiþti. Bizans imparatoru<br />

þehrin savunmasýný Cenevizli kaptan Giustiniani’ye <strong>ve</strong>rmiþti.<br />

Surun kenarlarýnda bulunan dolu vaziyetteki hendekler<br />

açýlýp, yenileri kazýldý. Haliç’teki meþhur zincir<br />

Venediklilere gerdirilerek þehir, deniz saldýrýsýndan<br />

korunmaya çalýþýldý. Adalarýn tahkimi <strong>ve</strong> þehre erzak<br />

yýðmakla, Bizanslýlar, kuþatmaya karþý son savunma<br />

hazýrlýklarýný yaptýlar.<br />

Aslýnda, Bizans ordusu karmakarýþýk bir yapýya<br />

sahipti. Bulgar, Ýtalyan, Fransýz, Moralý, Giritli, Alman<br />

<strong>ve</strong> Ýngiliz ücretli askerlerinden oluþuyordu. Osmanlý<br />

kuþatma harekâtý baþladýðýnda, ehrin nüfusu yetmiþ bin<br />

civarýnda olup, Bizans ordusu, ücretli asker <strong>ve</strong> yardýma<br />

gelen Haçlý kuv<strong>ve</strong>tleriyle yirmi bin kadar asker ile elli<br />

gemiden oluþuyordu. Osmanlý ordusu, bütün sefer<br />

hazýrlýklarýný tamamladýktan sonra 1453 yýlý Þubat ayýnda<br />

aðýr topçu grubu eþliðinde baþkent Edirne’den yola<br />

çýkarýldý. Anadolu <strong>ve</strong> Rumeli’deki bütün silahlý<br />

kuv<strong>ve</strong>tler, Türk-Ýslam âleminin her tarafýndan gelen<br />

þeyh, tarikat pirleri <strong>ve</strong> derviþleri ile Aydýnoðlu,<br />

Karamanoðlu gönüllü kuv<strong>ve</strong>tleri <strong>ve</strong> Osmanlý<br />

hoþgörüsüne hayran Macar, Ulah, Alman, Latin, Rum<br />

askerlerden meydana gelen Osmanlý ordusunun<br />

mevcudu, 125.000 civarýndaydý.<br />

Osmanlý topçusunun atýþlarýyla 6 Nisan Cuma (6<br />

Nisan Osmanlýlar için önemli bir tarih olup bu tarihte<br />

çok sayýda sefere baþlanýlmýþtýr. Bursa’nýn alýnýþý bu tarihte<br />

gerçekleþmiþtir) günü baþlayan savaþ, 29 Mayýs<br />

sabahý Osmanlý askerlerinin “Allah Allah” nidalarýyla<br />

son taarruza geçmeleriyle son buldu. Fatih Sultan<br />

Mehmet, 29 Mayýs Salý günü öðleye doðru, kýr atýnýn<br />

üstünde, yanýnda hocalarý <strong>ve</strong> ordu kumandanlarý ile<br />

beraber muhteþem bir alayla Topkapý’dan<br />

Konstantinopolis yani yeni <strong>ve</strong> ebedî ismiyle Ýstanbul’a<br />

girdi. Bizans yönetiminde fakirleþip güçsüzleþen bu<br />

þehir Türklerin yönetiminde büyüyüp geliþtikçe geliþti.<br />

Yazýma Yahya Kemal’in Akýncý adlý þiiriyle baþlamak<br />

istedim. Yahya Kemal, Osmanlý’yý <strong>ve</strong> onun<br />

hatýrasýný güzelce anlatýr þiirlerinde. Fatih Sultan<br />

Mehmet’e <strong>ve</strong> fethin Osmanlý ordusundaki her ferdine<br />

tek tek rahmetler okuyorum. Onlar ne büyük insanlardý!<br />

Ýstanbul’un deðerini sadece Türkler deðil, bütün<br />

Müslümanlar çok iyi bilmelidir. O þehir, týpký<br />

Osmanlý’nýn diðer þehirleri gibi, büyük bir tarihin<br />

yadigârýdýr. Güzel günlerin hatýrlatýcýlarýyla, zor günlerin<br />

ibretlikleriyle dolu þehir. 20. yüzyýlýn baþlarýnda<br />

Batý’nýn iþgalini de yaþayan bu þehirden çýkarýlacak çok<br />

ders vardýr. Bu dersi hem Prizrenli hem Erzurumlu hem<br />

Aþkabatlý hem Þamlý çýkarmalýdýr.<br />

Ýstanbul Fethini Gören Üsküdar<br />

Üsküdar, bir ulu rüyayý görenler þehri!<br />

Seni gýptayla hatýrlar vatanýn her þehri,<br />

Hepsi der: “Hangi þehir görmüþ onun gördüðünü<br />

Bizim Ýstanbul’u fethettiðimiz mutlu günü!”<br />

Elli üç gün ne mehabetli temaþa idi o!<br />

Sanki halkýn uyanýk gördüðü rüya idi o!<br />

Þimdi beþ yüz sene geçmiþ o büyük hatýradan;<br />

Elli üç günde o hengâme görülmüþ buradan;<br />

Canlanýr levhasý hâlâ beþer ettikçe hayal;<br />

O zaman ortada, her saniye, gerçek hâl.<br />

Gürlemiþ Topkapý’dan bir yeni þiddetle daha<br />

Þanlý namýyle “Büyük Top” denilen ejderha.<br />

Sarf edilmiþ nice kol kuv<strong>ve</strong>ti gündüz <strong>ve</strong> gece,<br />

Karadan sevk edilen yüz gemi geçmiþ Haliç’e;<br />

Son günün cengi olurken ne þafakmýþ o þafak,<br />

Üsküdar, gözleri dolmuþ, tepelerden bakarak,<br />

Görmüþ Ýstanbul’a yüz bin meleðin uçtuðunu;<br />

Saklamýþ durmuþ, asýrlarca, hayalinde bunu.<br />

Yahya Kemal<br />

Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka<br />

Soldan Saða<br />

(Horizontal)<br />

1. Eskilerden beri uyulan kural —<br />

<strong>Kosova</strong>’da barýþ gücü<br />

2. Prizren’de çýkan <strong>ve</strong> yayýnlanan Türkçe<br />

gazete<br />

3. Evde sinema seyretmek için gereken<br />

cihaz — Ozon — Boksör Muhhamed<br />

4. Oksijenin kýsaltmasý — Dünyada ilk<br />

yaratýlan canlý — Kino<br />

5. Alfabenin dokuz <strong>ve</strong> onikinci harfi —<br />

Atletik’in kýsaltmasý — Argon<br />

6. Duðalarýn arasýnda <strong>ve</strong> sonunda okunur<br />

— Iþýk, fotoðraf<br />

7. Bayan ses sanatçýsý Karaböcek —<br />

Ürdünün baþkenti<br />

Yukarýdan aþaðýya<br />

1. Kadýn sinema sanatçýsý Oya....<br />

2. Korkunç çok iri masal yaratýðý —<br />

Boþnakça isminiz<br />

3. Latin Amerikalý þarkýcý Garcia — Bir<br />

deðer, yaratan emek<br />

4. Titan — Büyük anne, nine<br />

5. Akraba, ahbap<br />

6. Yaz NÖ — Yunan alfabesinin ilk harfi<br />

7. B.M eski genel sekreteri Kofie —<br />

Elektrik direnç birimi<br />

8. Telegraf kelimesinin kýsaltmasý —<br />

Dedeler, büyük babalar<br />

9. Bir kol saat makinesi<br />

Bulmacanýn çözümü<br />

NO:3<br />

Tank, Ýngiltere, Ta, Mia, CL, Ans, R,<br />

Kas, N, Adana, E, Ýade, Araf, Krem, Lale


Din <strong>ve</strong> Toplum<br />

Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />

T o p l u m 16<br />

Taþ Köprüsü...<br />

Susarsan Takarlar...<br />

M.Tevfik Yücesoy<br />

ÝSTANBUL’UN FETÝH YIL<br />

DÖNÜMÜ (29 Mayýs)<br />

Ýstanbul mutlaka fethedilecektir. O’nu<br />

fetheden komutan ne güzel komutan<br />

<strong>ve</strong> O’nu fetheden asker ne güzel<br />

askerdir”[ Ahmet b. Hanbel, Müsned IV,<br />

325]<br />

Ýstanbul, Asya ile Avrupa kýtalarý arasýnda<br />

yer alan doðal güzellikleriyle ünlü bir<br />

kenttir. Tarihi M.Ö. yedinci yüzyýla kadar<br />

uzanýr. Þehir, M.Ö. 657 yýlýnda<br />

Megaralýlar tarafýndan kurulmuþtur.<br />

Devletin Byzas adlý komutanýnýn adýndan<br />

dolayý þehre, Byzantion adý <strong>ve</strong>rilmiþi.<br />

M.Ö. altýncý yüzyýlda Perelerin eline<br />

geçen Byzantion için, Atinalýlar <strong>ve</strong><br />

Ispartalýlar da savaþmýþ. M.Ö. dördüncü<br />

yüzyýlda Ýskender tarafýndan fethedilen<br />

þehir M.Ö. üçüncü yüzyýlda Roma<br />

Ýmparatorluðu tarafýndan alýnmýþ. M.Ö.<br />

330 yýlýnda Ýmparatorluðun baþkenti olan<br />

Byzantion’a, bu kez de Konstantinapolis<br />

adý <strong>ve</strong>rilir. M.Ö. 395 yýlýnda Roma<br />

Ýmparatorluðu ikiye ayrýlýnca<br />

Konstantinapolis, Doðu Roma Ýmparatorluðu’nun<br />

baþkenti olur.<br />

Stratejik önemi <strong>ve</strong> tabi güzellikleriyle<br />

herkesin dikkatini çeken þehir, Gotlar,<br />

Ostrogotlar <strong>ve</strong> Bulgarlar tarafýndan<br />

defalarca kuþatýldý, fakat alýnamadý. Bu<br />

yoðun saldýrýlar üzerine, Ýmparator<br />

Anastasiyanus, Silivri’den baþlayarak<br />

Karadeniz’e kadar uzayan surlarý yaptýrdý.<br />

Buna karþýn saldýrýlar devam etti. M.S. 7.<br />

<strong>ve</strong> 8. yüzyýllarda Araplar tarafýndan da<br />

kuþatýldý. Fakat bu kuþatmalar da sonuçsuz<br />

kaldý.<br />

1203 yýlýnda Haçlý ordularý tarafýndan<br />

zapt edilerek 1261 yýlýna kadar Haçlýlarýn<br />

elinde kaldý. Bu tarihten sonra tekrar<br />

Bizanslýlarýn eline geçti.<br />

1299 yýlýnda kurulan Osmanlý Devleti,<br />

yavaþ yavaþ büyüyerek geliþti. Anadolu <strong>ve</strong><br />

Rumeli’de geniþlemeye devam etti.<br />

Anadolu <strong>ve</strong> Rumeli’deki topraklarýmýzýn<br />

arasýnda kalan Bizans, mutlaka alýnmalýydý.<br />

Bu amaçla þehir, Osmanlýlar tarafýndan<br />

birkaç defa kuþatýldý. Ama alýnamadý.<br />

1453 yýlýnda, Padiþah II. Mehmet, hocasý<br />

Akþemsettin’in de teþvikiyle Ýstanbul’a<br />

yeni bir saldýrý düzenlemeye karar <strong>ve</strong>rdi.<br />

Önce, Yýldýrým Beyazýt tarafýndan yaptýrýlan<br />

Anadolu Hisan’nýn karþýsýna<br />

tyucesoy@mynet.com<br />

tyucesoy@hotmail.com<br />

Rumelihisan’ný yaptýrdý. Edirne’de döktürdüðü<br />

balyemez adý <strong>ve</strong>rilen büyük<br />

toplarla savaþa hazýrlandý.6 Nisan 1453<br />

günü, Osmanlý ordusu Bizans surlarý<br />

önüne geldi. Bizans Ýmparatoru<br />

Konstantin, Haliç’i zincirle kapatarak<br />

Osmanlý Ordusu’nun þehre denizden<br />

girmesini önledi. 11 Nisan günü kuþatma<br />

tamamlandý <strong>ve</strong> top ateþi baþladý. Yirmi<br />

gün süren top ateþinden kesin bir sonuç<br />

alýnamadý. Þehrin denizden de kuþatýlmasý<br />

gerektiðini düþünen II. Mehmet, bir gece<br />

yetmiþ parça gemiyi karadan yürüterek<br />

Haliç’e indirdi.<br />

Bizanslýlar, sabahleyin Osmanlý<br />

Donanmasý’ný Haliç’te görünce büyük bir<br />

korkuya <strong>ve</strong> paniðe kapýldýlar. Haliç’ten <strong>ve</strong><br />

karadan yapýlan top atýþlarýyla surlarda<br />

gedikler açýldý. Bunun üzerine, 29 Mayýs<br />

günü bir genel saldýrý düzenlenmesine<br />

karar <strong>ve</strong>rildi. Hocasý Akþemsettin II.<br />

Mehmet’e cesaret <strong>ve</strong>riyor; Hz.<br />

Peygamberin, “Konstantin elbet fethedilecektir.<br />

Onu fetheden komutan ne iyi<br />

komutan <strong>ve</strong> onun askerleri ne güzel askerlerdir”<br />

sözüyle müjdelenen komutanýn<br />

kendisi olduðunu söylüyordu. Bu inançla<br />

29 Mayýs günü son taarruz baþladý. Çok<br />

kanlý <strong>ve</strong> zorlu bir savaþtan sonra birçok<br />

þehit <strong>ve</strong>rildi. Bu þehitler arasýnda, Bizans<br />

surlarýna Türk bayraðýný diken Ulubatlý<br />

Hasan da vardý. Nihayet, Mayýs 1453 Salý<br />

günü, Ýstanbul fethedildi.<br />

Ýstanbul’un fethi, hem Türk tarihi için<br />

hem de dünya tarihi için önemli bir olaydýr.<br />

Türk tarihi için önemi Ýstanbul’un<br />

fethiyle, Osmanlýlarýn, Balkanlardaki ilerlemelerine<br />

engel olacak hiçbir gücün<br />

kalmamasýdýr Avrupa’da ilerleyiþini<br />

sürdüren Osmanlý Devleti, büyük bir<br />

imparatorluk haline gelmiþtir. Dünya tarihi<br />

bakýmýndan ise, Ýstanbul’un fethi, Orta<br />

Çað’ýn kapanýp Yeni Çað’ýn açýlmasýna<br />

sebep olmasýndandýr.<br />

Ýstanbul, 29 Mayýs 1453 tarihinden 23<br />

Nisan 1920 tarihine kadar Osmanlý<br />

Devleti ’nin baþkenti olmuþtur. Bu nedenle<br />

Türk <strong>ve</strong> Dünya tarihini etkileyen bu<br />

önemli fethi, her yýlýn 29 Mayýs günü,<br />

ayný coþku <strong>ve</strong> sevinçle kutluyoruz.<br />

Hýzýr Neþo<br />

Aramýzdan ayrýlalý 4 yýl geçti<br />

Dualarýmýz seninle. Ruhun þad,<br />

mekanýn Cennet olsun.<br />

Alev SÜLEYMAN<br />

Cuma gecesi, bu haftaki yazýmýn<br />

konusunu düþünürken, e-postama<br />

baktým. Bir çok grupta deðiþik kiþilerden<br />

gelen e-postalar dikkatimi çekti. Konu<br />

Üsküp’ün mihrapsýz Taþ Köprüsüydü.<br />

Yýllardýr onarýmýný beklediðimiz Taþ<br />

Köprünün Mihrabý onarýlmadan, Köprünün<br />

çarþý tarafý giriþinde, Osmanlý yönetimi<br />

tarafýndan idam edilen Karpoþ isimli bir<br />

isyankarýn anýsýna bir levha takýlacakmýþ.<br />

Söz konusu isyankarýn levhasý konusunda<br />

Bakanlar kurulu kararýnýn çýktýðýný <strong>ve</strong><br />

maddi desteðin Makedonya Cumhuriyeti<br />

Kültür Bakanlýðýna ait olup projeyi de<br />

Üsküp Merkez Belediyesi üstlenecekmiþ.<br />

Mihrabýn yerine konulmasý konusunda,<br />

yýkýldýðý günden bu yana yýllardýr deðiþik<br />

geliþmeler oldu. Bu yýl bitecek, haftaya<br />

proje baþlayacak gibi hikayeler dinledik.<br />

Biz bize hep Osmanlý eserlerine yönelik<br />

tahribatlarý anlattýk durduk. Ama hiç kimse<br />

ciddi bir adýmý üstlenmedi. En büyük tepkimiz<br />

Köprü derneðinin yayýmladýðý Köprü<br />

dergisinin kapaðýnda, her sayýsýnda<br />

mihrabýn yerinde olmadýðýný hatýrlatmasýyla<br />

oldu.<br />

Mihrap konusunu hep Türkiye’ye<br />

havale ettik. Birileri yaptýklarýmýzý dýþardan<br />

izlemiþ olsaydý nerdeyse mihrabýn Osmanlý<br />

döneminde yýkýldýðý düþünebilirdi.<br />

Türkiye’den gelen istisnasýz her heyete “bak<br />

mihrap yerinde yok, hadi bunun yapýmýný<br />

üstlenin” dedik durduk. Aslýnda, biz her<br />

Osmanlý eserine yapýlan tahribatlara, hep<br />

ayný cevabý <strong>ve</strong>rmeye çalýþtýk, hep ayný<br />

hareketi yaptýk. Yanlýþ hareketi. Aramýzda<br />

aðladýk. Acilen konuyu (topu) Türkiye ‘ye<br />

attýk. Ondan sonra Makedonya Türklerine<br />

has hareketle kendimizi susma moduna alýp,<br />

sanki Kanuni Sultan Süleyman’ýn yapamadýðýný<br />

yapmýþ gibi ortalýkta böbürlene<br />

böbürlene dolaþtýk. Sözde çok elde sýfýr.<br />

Mihrap yýkýlýrken, Taþ köprüye-Fatih<br />

Sultan Mehmet Köprüsüne Yustiniyan<br />

köprüsü denilirken, Üsküp’ün tepesine haç<br />

takýlýrken, Üsküp’ün Türk Çarþýsýna bir<br />

Katolik’in büstü hem de atýyla birlikte<br />

konulurken, saat kulelerine haçlar takýlýrken,<br />

Hanlara papazlarýn isimlerini <strong>ve</strong>rirken,<br />

Kale’de Osmanlý esreleri üzerine Amerikan<br />

elçiliði yapýlýrken, belediyelerimiz elden tek<br />

tek giderken, susuyorsan, Taþ köprüsüne<br />

takýlacak bir levha parçasý mý zorumuza<br />

Yardým Kampanyasý<br />

gidecek. Hem de yýllardýr var olan Karpoþ<br />

büstünün yanýna. Çok mu Konulsa ne olur<br />

konulmasa ne olur!<br />

Bizler tepkiyi sadece tepki <strong>ve</strong>rmek için<br />

düþündüðümüz için baþaramýyoruz. Her<br />

zaman söylediðim sadece faaliyet raporlarýmýz<br />

dolgun sayfalar olmasý için törenler<br />

yaptýðýmýzdan dolayý asýl amacýn ne<br />

olduðunu hep unuttuk. Þimdi yine tepki<br />

zamaný. Ama nasýl Mektup yaz, bildiri<br />

gönder, elektronik posta yoluyla gruplarda<br />

dertleþ, basýn yayýn <strong>ve</strong> medya aracýlýðýyla<br />

özelliklede Türk medyasý aracýlýðýyla<br />

yapýlacak iþ deðil bu. Söz konusu yollara<br />

baþvurmak gücü deðil acizliði gösterir. Bu<br />

yollar taþlýdýr, pek hýzlanamazsýnýz. Hiç<br />

aðlamaya gerek yok. Söz geçirme aðlayarak<br />

deðil karþýndakini aðlatarak yapýlýr.<br />

Gelin öncelikle Taþ Köprünün önünde<br />

baþlayarak Kültür Bakanlýðýnýn önüne kadar<br />

bir yürüyüþ yapalým. Olumlu cevap alamýyorsak<br />

geriye tek bir yol kalýyor. Levhanýn<br />

takýldýðý gün yerinden sökülmesi. Ne var<br />

þaþýrdýnýz mý O levha takýlacaksa tarafýmýzdan<br />

da sökülecek bu kadar basit. Gece yarýsý<br />

deðil orta günde hep birlikte gidip sökeceðiz.<br />

Bir tepkim sýrasýnda bir arkadaþým<br />

gazeteye uðrayýp bize þunu söylemiþti:<br />

“yahu tepki <strong>ve</strong>rmiþsiniz yalnýz haberiniz ola<br />

tepki zamaný deðil”. Biz 50 yýldýr hep<br />

susuyoruz hep zamaný deðil diye o zamaný<br />

bekliyoruz. Þimdi bir kez daha Makedonya<br />

Türklerinin birlikte hareket edemediklerini<br />

göreceðiz. Ortalýkta biz Türk milleti için<br />

hizmet ediyoruz diyenlerin sesi bir kes daha<br />

kýsýlacak. Olan yazý yazana düþüncesini<br />

belirtene olacak.<br />

Eðer ki bu seferde susacaksak vallahi<br />

bundan sonra artýk nereye ne takarlar bilemem.<br />

Sevgili Okurlarýmýz,<br />

Bugünlerde Ýstanbul’da tedavi görmekte olan yardýma muhtaç bir<br />

Prizrenli hemþehrimizin acil olarak maddi yardýma ihtiyacý bulunmaktadýr.<br />

Baþlatýlan yardým kampanyasý çerçe<strong>ve</strong>sinde “Procredit” Bankasý Prizren<br />

Þubesinde Skender Qurqiali (Çurçiali) adýna açýlan 1120154825000104<br />

cari hesabýna da yardýmlarýnýzý iletebilirsiniz.<br />

Yardýmlarýnýzý banka hesabý dýþýnda þu adrese de ulaþtýrabilirsiniz:<br />

Tel: 044-144-261<br />

Adres: Fehmi Ladrovci, No: 77, Prizren<br />

Esirgemeyeceðiniz destek bir hayat kurtaracaktýr.<br />

Acýyanlar:<br />

Eþi: Çamile, Kýzý: Ganimet, Oðullarý:<br />

Naser, Buyar, Ýliyaz, Afrim, Gelinleri:<br />

Merita, Safete, Mirdita, Behare,<br />

Damadý: Ýliyaz, Torunlarý: Cihangir,<br />

Çýnar, Enis, Emel, Mamet, Elif <strong>ve</strong><br />

Vatan.<br />

Deðerli Hacýanamýz<br />

Hacý Þefkat Bütüç’ü<br />

Ölümünün 6. ayýnda rahmetle anýyoruz.<br />

Bütüç ailesi


Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />

17 T a n ý t ý m<br />

<strong>Kosova</strong>’da ilk defa Sanat Hayatý <strong>ve</strong><br />

Satançý için yazýlan çok deðerli iki kitap<br />

RAÝF VIRMÝÇA<br />

3Mayýs <strong>2007</strong> Prizren Gazi<br />

Mehmet Paþa Hamamýnda<br />

geleneksel Sanatla Uyanmak<br />

Þöleninde görkemli bir biçimde<br />

<strong>Kosova</strong>’da gelmiþ geçmiþ deðerli <strong>ve</strong><br />

ender sanatçýlardan Sayýn Baþkim<br />

Çabratýn sanatla 45 çalýþmalarýnýn<br />

tanýtýmý görkemli bir þekilde tanýtýlýp<br />

kutlanmýþtýr.<br />

Bu tanýtýmýn görev olarak bana þayan<br />

görülmesinde, tanýtýmda bu deðerli<br />

sanatçýmýzýn hakkýnda istediðimizi<br />

deðil onunla mütedair hakikatleri<br />

aksettirmeye çalýþtýk. O akþam bu<br />

þölende ilk defa <strong>Kosova</strong>’da yetiþen bir<br />

sanatçýnýn 45 yýllýk sanat tanýtýmý<br />

yapýlýrken bir ilke imza atýlmýþtýr. Bu<br />

tanýtým muhtevasýnda, Çabrat’ýn sanat<br />

kiþiliði, sanat anlayýþý <strong>ve</strong> <strong>Kosova</strong> Türk<br />

halk, Türk Sanat <strong>ve</strong> Türk Tasavvuf<br />

müziðine sunmuþ olduðu yazýlý <strong>ve</strong><br />

görsel katkýlarý yanýnda, bütün bu etkilikleri<br />

ihtiva eden çok deðerli iki<br />

kitap tanýtýmý da yapýlmýþtýr.<br />

Baþkim Çabrat’ýn 45. sanat yýldönümü<br />

kutlamalarýyla ilgili, baþta Doðru Yol<br />

Derneði olmak üzere çoðu yakýn<br />

sanatçý <strong>ve</strong> diðer arkadaþlarý da kendileriyle<br />

mütedair mütalaa <strong>ve</strong> görüþlerini<br />

muhtelif beyanatlarýyla, bazýlarý da<br />

özel yayýn <strong>ve</strong> kitaplar hazýrlayarak<br />

karþýmýza çýkmýþlardýr. Ýþte o arkadaþ<br />

<strong>ve</strong> yazarlarýmýzdan biri de Sayýn Vahit<br />

Ergin’dir. Ergin bu kitabýnda, Baþkim<br />

Çabrat’ýn hüviyet, yaþamý <strong>ve</strong> sanatýyla<br />

mütedair bütün malumat <strong>ve</strong> hususiyetleri<br />

geniþ kamuoyuna bütün yönleriyle<br />

tanýtmaya çalýþmamktadýr..<br />

Ergin bu kitabýnda Baþkim Çabratýn<br />

bugüne kadar meçhul olmayan çoðu<br />

yanlarýný psikolojik bir yöntemle dile<br />

getirmeye çalýþýlmýþtýr. Bunun yanýnda<br />

Çabratýn gerçek yönleri <strong>ve</strong> faaliyetleri<br />

dile getirilirken, yazar bunlarý güzel<br />

bir yazý üslubuyla sekiz ayrý bölümde<br />

teþhir etmektedir: Birinci bölümde<br />

Çabrat’ýn kökeni, ikinci, bölümde<br />

çocukluðu, üçüncü bölümde de doðasý<br />

<strong>ve</strong> iç dünyasý iþlenirken, Çabratýn hayatta<br />

iþlerin, olaylarýn <strong>ve</strong> yargýlarýn<br />

dizginlerini hep elinde tutmak <strong>ve</strong><br />

onlarý idare etmek istemi dile getirilirken,<br />

her konuda öncelliði eline<br />

alýp, sorumluluðu yüklenir<br />

<strong>ve</strong> çoðu sorunlarýn<br />

kolayca halletmesini<br />

becerme yanýnda her<br />

zaman kendine ilgi <strong>ve</strong><br />

takdir toplama<br />

hususiyetleri teþhir<br />

edilmeye çalýþmýþtýr.<br />

Sanat dünyasý iþlenen<br />

dördüncü bölümde<br />

Çabratýn musiki dalýnda<br />

<strong>ve</strong>rebileceði emeðin<br />

sonuna gelmediði, çalýþmalarýnýn<br />

devam ettiði<br />

<strong>ve</strong> yeni yeni projelerle<br />

hep yaratýcýlýða eðilim<br />

göstermesi tefhim<br />

edilirken, bu faaliyetlerin<br />

<strong>ve</strong> projelerin<br />

numuneleri <strong>ve</strong>rilmektedir.<br />

Beþinci bölümde<br />

Çabrat’ýn sanattaki<br />

emeði <strong>ve</strong> bu emeðin<br />

sonsuzluðu <strong>ve</strong> örnekleri<br />

sergilenirken, Çabrat’ýn<br />

büyük bir sanatçý olma<br />

niteliði de vurgulanmakta.<br />

Tabi ki bu<br />

faaliyetler muhtevasýnda has<br />

kabiliyetini ihtiva eden tasavvuf<br />

faaliyetleri <strong>ve</strong> çalýþmalarý da altýncý<br />

bölümde titizlikle iþlenmiþtir. Yedinci<br />

bölümde <strong>Kosova</strong> müziðinin variyetliði<br />

<strong>ve</strong> muhtevasý dile getirilirken bu<br />

muhtevada Çabrat’ýn yeri de tasrih<br />

edilerek numuneleri teþhir edilmiþtir.<br />

Bu mertebede müellif, Çabrat’ýn ayný<br />

zamanda musikiye he<strong>ve</strong>si olan genç<br />

adaylara da destek olmasý yanýnda<br />

onlarý teþvik etmesi yönünde<br />

geliþmelerinin yollarýný tefhim etmektedir.<br />

Sekizinci bölümde Çabratla<br />

ilgili muhtelif malumatlar teþhir<br />

edilirken Çabrat’ýn meçhul yönleri <strong>ve</strong><br />

faaliyetleri de dile getirilmeye<br />

çalýþýlmýþtýr. Kitabýn son bölümünde<br />

Baþkim Çabrat’ýn hüviyetiyle <strong>ve</strong><br />

sanatýyla mütedair sanatçý <strong>ve</strong> diðer<br />

arkadaþlarýnýn da çok ehemmiyetli<br />

mütalaa <strong>ve</strong> görüþlerine yer <strong>ve</strong>rilmiþtir.<br />

Görüldüðü üzere kitapta, müellifin de<br />

ifade etmiþ olduðu gibi, temel aðýrlýk<br />

psikolojiye dayanan mütalaa <strong>ve</strong><br />

görüþlere <strong>ve</strong>rilerek, bu mevzunun da<br />

Çabratýn hayatýný devamlý meþgul<br />

eden biri olmakla derin düþüncelerinin<br />

bir mahsulü olduðu ileri sürülmektedir.<br />

Kitapta Baþkim Çabrat gibi<br />

deðerli bir sanatçýmýz için teþhir etmiþ<br />

olduðu bu malumatlar için yazar<br />

arkadaþýmýz Sayýn Vahit Ergin’i kutluyorum<br />

<strong>ve</strong> çalýþmalarýnda baþarýlar<br />

diliyorum.<br />

Ýkinci kitaba gelince onun kendine has<br />

bir öyküsü vardýr. 1997 yýlýnda<br />

Baþkim Çabrat’ýn 35. sanat yýldönümü<br />

ile mütedair uzun bir zaman kendisinin<br />

talebi üzere otobiyografisini <strong>ve</strong><br />

sanat çalýþmalarýný muhteva edecek<br />

bir çalýþma, yazar arkadaþýmýz Sayýn<br />

Þecaattin Koka kalemiyle hazýrlanmýþtý.<br />

Bu çalýþma 1997/8 yýllarýnda<br />

sanatçýnýn bizzat <strong>ve</strong>rmiþ olduðu<br />

malumatlarla oluþturulmaya<br />

çalýþýlmýþtýr. Lakin sanatçýnýn kesif<br />

iþleri nedeniyle zaman darlýðýndan<br />

kitapta kaydedilecek daha çok<br />

malumatlarýn yazýlmadýðý yanýnda<br />

diðer boþluklarýn da olduðu farkýna<br />

varýlmýþtýr.<br />

Dolayýsýyla kitabýn bir yandan istenilen<br />

bir dönemde hazýr olmadýðýndan<br />

<strong>ve</strong> gereken hedefe ulaþýlmadýðýndan<br />

dolayý Baþkim Çabrat, kitabýn yayýnlanmasýný,<br />

kitapta mevcut olan boþluklarýn<br />

doldurulmasý <strong>ve</strong> yeni malumatlarýn<br />

takviye edilmesinden sonra<br />

þayeste bir döneme ihmal etmiþtir.<br />

Öyle ki kitabýn bugün yarýn basýlmasý<br />

için iyi bir zamanýn<br />

gelmesi beklenince<br />

aradan 10 yýl geçti <strong>ve</strong><br />

Baþkim Çabrat’ýn <strong>2007</strong><br />

yýlýnda yapýlacak olan<br />

45. sanat yýldönümü<br />

kutlamalarý muhtevasýnda<br />

bu kitap yine gündeme<br />

alýnýyor <strong>ve</strong><br />

yayýmlanmasý için kitaba<br />

sanatçýnýn bu 10 yýl<br />

içinde ulaþtýðý en ehemmiyetli<br />

baþarýlarýnýn da<br />

eklenmesi üzere yayýnlanmasýna<br />

karar <strong>ve</strong>riliyor.<br />

210 sayfayý içeren bu<br />

kitap iki bölümden<br />

oluþmaktadýr. Kitabýn<br />

birinci bölümü<br />

sanatçýmýzýn 35<br />

yýldönümüne aittir. Bu<br />

bölümde sanatçýmýzýn<br />

yaþam öyküsü, sanata<br />

geçiþi, konser, radyo<br />

vb. müzik faaliyetleri,<br />

kazanmýþ olduðu ergilik,<br />

ödül <strong>ve</strong> takdir belgeleri<br />

yanýnda sanatçýyla<br />

alakalý basýnýn getirdikleri, sanatçý<br />

arkadaþlarýnýn mütalaa <strong>ve</strong> görüþleri,<br />

35 yýldönümü jübile konseri <strong>ve</strong> diðer<br />

faaliyetleriyle mütedair malumatlara<br />

yer <strong>ve</strong>rilmiþtir.<br />

Kitabýn ikinci bölümünde<br />

sanatçýmýzýn 1997 yýlýndan baþlayarak<br />

<strong>2007</strong> yýlýna kadar yapmýþ olduðu<br />

umumi faaliyetlerini deðil ama büyük<br />

bir kýsmýnýn muhteva etmesine çaba<br />

sarf edilmiþtir. Kitabýn bu bölümünde<br />

Baþkim Çabrat’ýn 45 yýllýk sanat<br />

faaliyetleri muhtevasýnda müzik <strong>ve</strong><br />

sanat anlayýþý dile getirilirken, bu<br />

sanatýn zir<strong>ve</strong>sine ulaþma yönleri teþhir<br />

edilmeye çalýþýlmýþtýr. Tabi ki bunu<br />

yapmak için sanatçýnýn kiþiliðini <strong>ve</strong><br />

sanatýný tanýmak yanýnda, sanata karþý<br />

hýsýný <strong>ve</strong> müziðe olan sevdasýnýn<br />

pekiþtirilme yönlerini de aksettirmek<br />

gerekiyordu. Bunu yaptýðýmýzda<br />

Çabratýn müziðe karþý anlayýþýnýn <strong>ve</strong><br />

sevdasýnýn, kalbinde hissetmiþ olduðu<br />

duygusuyla pekiþtirerek zir<strong>ve</strong>ye ulaþma<br />

sýrlarýný da öðrenmiþ olduk <strong>ve</strong> sýrlarý<br />

kitapta aksettirmeye çalýþtýk. Tabi<br />

ki bu baþarýnýn doruðunda sanatçýnýn<br />

da tasrih ettiði gibi devamlý çalýþmak<br />

<strong>ve</strong> müzikle iç içe olmak yanýnda<br />

büyük isteðin, olanaklarýn <strong>ve</strong> aile<br />

desteðinin olmasý þart olarak ortaya<br />

çýkmaktadýr.<br />

Kitabýn bu bölümünde Çabrat’ýn,<br />

Doðru Yol derneðiyle mütedair <strong>ve</strong>rmiþ<br />

olduðu malumat <strong>ve</strong> açýklamalarýnda<br />

büyük ölçüde Doðru Yolun derneðinin<br />

faaliyetleri dile getirilmekte <strong>ve</strong> bu<br />

faaliyetler þamilinde diðer dernek<br />

sanatçýlarýn katkýlarý büyük bir hünerle<br />

<strong>ve</strong> iyi bir tebliðle yansýtýlmaya<br />

çalýþýlmýþtýr.<br />

Çabratýn, kitapta kendisiyle alakalý<br />

<strong>ve</strong>rmiþ olduðu beyanatlarýn özünde,<br />

hiçbir yerde kendisini ehemmiyetli bir<br />

sanatçý olarak diðer sanatçý<br />

arkadaþlarýndan üstün <strong>ve</strong> ön plana<br />

atmadýðý yanýnda arkadaþlarýný hep<br />

gerçekçi ifadelerle dile getirmeye<br />

çalýþtýðý malumdur.<br />

Kitapta Çabrat’la ilgili bütün bu<br />

durumlar <strong>ve</strong> vakalar yaný sýra sanat <strong>ve</strong><br />

müzik etkinlikleri, sanat anlayýþý,<br />

sanatçý kiþiliði, Doðru Yol derneðine<br />

<strong>ve</strong> <strong>Kosova</strong> müziðine katkýlarý özel<br />

bölümlerde teferruatlý bir biçimde<br />

teþhir edilmeye çalýþýlmýþtýr. Özel<br />

olarak da kitabýn bu bölümünde<br />

Çabrat’ýn derlemiþ <strong>ve</strong> bestelemiþ<br />

olduðu çalýþmalarýna da yer <strong>ve</strong>rilmiþtir.<br />

Bir daha Baþkim Çabrat’ýn 45. Sanat<br />

yýldönümünü kutlar <strong>ve</strong> <strong>Kosova</strong> Türk<br />

yazýnýna sunulan bu iki önemli kitap<br />

için teþekkür eder, çalýþmalarýnda<br />

baþarýlar dilerim.


Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />

G e n ç l i k<br />

Dengeli Beslenerek Zayýflamak ister misiniz<br />

Dengeli Beslenmenin Önemi…<br />

Beslenme, tüm canlýlarýn en temel<br />

gereksinimlerinden biridir <strong>ve</strong> gýda<br />

ile saðlýk arasýndaki köprüdür.<br />

Ýnsanlar iyi beslenmedikleri zaman<br />

büyüyemezler, saðlýklarýný sürdüremezler,<br />

mutlu <strong>ve</strong> baþarýlý bir yaþama ulaþamazlar<br />

<strong>ve</strong> üreyip kendilerinden sonraki kuþaklan<br />

dünyaya getiremezler. Nitekim, kiþiden<br />

kiþiye deðiþmekle birlikte yaklaþýk bir ay<br />

süresince hiç gýda alýnmamasý ölümle<br />

sonuçlanýr.<br />

Yetersiz beslenmenin tersine aþýrý beslenme,<br />

yani gereðinden fazla gýda tüketimi de<br />

özellikle çaðýmýzýn yaygýn hastalýklarý<br />

olarak bilinen þiþmanlýk, kalp hastalýðý,<br />

kanser, þeker hastalýðý gibi önemli saðlýk<br />

sorunlarýna <strong>ve</strong> sonuçta ölümlere yol<br />

açmaktadýr.<br />

Saðlýklý <strong>ve</strong> uzun bir yaþam sürdürmek<br />

herkesin ideali olduðu halde, bunu gerçekleþtirebilmek<br />

için, ozan düþünürümüz<br />

Yunus Emre’nin “ilim kendini bilmektir”<br />

sözünde olduðu gibi bireyin önce kendi<br />

vücudunu çok iyi tanýmasý <strong>ve</strong> kendisini<br />

beslenme <strong>ve</strong> saðlýk konusunda eðitmesi<br />

gerekmektedir. Ailemizden bize geçen<br />

kalýtsal özelliklerimizi, genlerimizi <strong>ve</strong><br />

çevremizi kendimizin kontrol etmesi her<br />

zaman mümkün olmasa da, bilinçli bir<br />

beslenmeyle daha saðlýklý, mutlu, <strong>ve</strong>rimli<br />

<strong>ve</strong> uzun bir yaþama adýmýmýzý atabiliriz.<br />

Saðlýklý Yaþam Ne Demektir<br />

Saðlýklý yaþam, kiþilerin ciddi <strong>ve</strong> tedavisi<br />

zor hastalýklara yakalanmadan, hem<br />

bedensel hem de ruhsal yönlerden üstün<br />

durumda, uzun yýllar zevk alarak yaþamlarýný<br />

sürdürmeleri demektir. Birey olarak<br />

saðlýklý bir yaþam amacýmýz olmalýdýr.<br />

Saðlýklý bir yaþamýn sürdürülmesinde<br />

kalýtým, çevresel etmenler, gelir düzeyi,<br />

yaþam biçimi <strong>ve</strong> beslenme alýþkanlýklarý<br />

etkili olmaktadýr.<br />

Çok küçük yaþlardan baþlayarak oluþan<br />

beslenme alýþkanlýklarý kiþilerin saðlýðýný<br />

belirleyen en önemli etmenlerden biridir.<br />

Ancak, saðlýklý yaþam için yalnýzca saðlýða<br />

yararlý gýdalarýn tüketilmesi yeterli<br />

deðildir. Ýyi beslenmenin yanýsýra aktif<br />

olmak, egzersiz yapmak, sigara, aþýrý alkol<br />

<strong>ve</strong> stresten uzak bir yaþam sürdürmek<br />

saðlýklý olmanýn ön koþullarýndandýr.<br />

Saðlýklý bir yaþamýnýz olup olmadýðýný<br />

belirlemek için önce kendinize þu sorularý<br />

sormalýsýnýz:<br />

Saðlýklý besleniyor muyum<br />

Vücudumu sürekli iþler durumda tutuyor<br />

muyum, yani hareketli miyim <strong>ve</strong> belirli<br />

egzersizleri yapmaya zaman ayýrýyor<br />

muyum<br />

Stres yönetimini biliyor muyum, yani<br />

kendime fiziksel (çevre, hava, gürültü<br />

kirliliði de stres örneklendir) <strong>ve</strong> psikolojik<br />

olarak aþýrý stres yükleyebileceðim durumlardan<br />

kaçýnabiliyor muyum ya da stresimi<br />

azaltma yeteneðim var mý<br />

Ailemde bazý hastalýklar sýk görülüyor<br />

mu Bu sorulara <strong>ve</strong>receðiniz yanýtlara göre<br />

saðlýðýnýzý belirleyen etmenlerden hangisini<br />

düzeltmeniz <strong>ve</strong> hangi konuda daha çok<br />

bilgi edinmeniz gerektiðine karar <strong>ve</strong>rebilirsiniz.<br />

Beslenme Ne Demektir<br />

Beslenme büyümek, vücut iþlemlerini<br />

gerçekleþtirmek, yaþamý saðlýklý <strong>ve</strong> mutlu<br />

olarak sürdürebilmek amacýyla vücudun<br />

alýnan gýdalardan yararlanmasýdýr.<br />

Besin Öðesi Nedir<br />

Yaþadýðýn tatsýz iliþkilere bir nokta koyup, aþk<br />

hayatýnda filmi baþa sarmaya ne dersin Ama<br />

önce þeker gibi tatlý bir kýz olmayý becermelisin.<br />

Hazýr mýsýn O zaman söz <strong>ve</strong>rmeye baþla!<br />

‘’Sabýrlý olacaðým’’<br />

Kesinlikle! Biz kýzlar, erkeklerden çok þey bekleriz,<br />

ama sabýrlý olmayý beceremezsek de havamýzý alýrýz.<br />

Daha iliþkinin baþlarýnda ``seni seviyorum’’ kelimelerini<br />

duymayý, daha fazla ilgi görmeyi, beraber daha çok<br />

vakit geçirmeyi isteriz. Ýsteriz de isteriz... Oysaki, onlar<br />

genellikle duygularýný açýklama konusunu biraz aðýrdan<br />

alýrlar. Ayrýca, arkadaþlarýyla, aileleriyle de senden<br />

fazla vakit geçirebilirler. Onu sýkboðaz etme <strong>ve</strong> sabret.<br />

Sabrýn sonu selamet!<br />

``Onu olduðu gibi se<strong>ve</strong>ceðim!’’<br />

Dünya üzerindeki her kýz, koluna takýp gezmekten<br />

gurur duyacaðý biriyle beraber olmak ister. Zeki,<br />

yakýþýklý, tatlý, sempatik... Ama kimse mükemmel deðil<br />

iþte. Herkesin bir kusuru var. Kabul et, senin de!<br />

Öyleyse sevgilini, fiziksel özellikleri ya da seninle<br />

uyuþmayan, sana ters gelen kiþisel özellikleri nedeniyle<br />

yargýlamamalýsýn. Baþkalarýyla karþýlaþtýrýp, ``benim<br />

sevgilim çirkin’’, ``espri yapmaktan aciz’’ diye düþünmemelisin.<br />

Eðer aþýksan, iyi vakit geçiriyorsan, insanlarýn<br />

ne diyeceðine aldýrma, ufak tefek sorunlarý kafana<br />

takma. ``Ona gü<strong>ve</strong>nmeyi öðreneceðim’’<br />

Þüphe insanýn içini kurt gibi kemirir, derler. Çok doðru.<br />

Eðer sürekli sevgilinin seni aldatýp aldatmadýðýný<br />

düþünür, her an telefonla arayýp ne yaptýðýný sorar, her<br />

konuþtuðu kýzý kýskanarak sorun çýkarýrsan, dolu dizgin<br />

Aþka tat kat!<br />

Besin öðeleri,<br />

yediðimiz <strong>ve</strong> içtiðimiz<br />

tüm gýdalarda bulunan,bir<br />

kýsmý yapay<br />

olarak da üretilebilen,<br />

insanlarýn yaþamsal<br />

iþlevleri için gereksinim<br />

duyduðu kimyasal<br />

maddelerdir.<br />

Bu kimyasal maddeleri<br />

teker teker saydýðýmýz<br />

zaman insanlarýn kýrkýn<br />

üzerinde besin öðesine gereksinim duyduðunu<br />

görürüz.<br />

Besin öðelerini baþlýca altý grupta sýralayabiliriz:<br />

Proteinler<br />

Yaðlar<br />

Mineraller<br />

Karbonhidratlar<br />

Vitaminler<br />

Su<br />

Saðlýklý bir yaþamýn<br />

sürdürülebilmesi için insanýn<br />

gereksinim duyduðu bu besin<br />

öðelerinin tümünün günlük<br />

diyetimizde bulunmasý gerekir.<br />

Saðlýklý Beslenme Nedir<br />

Saðlýklý beslenmeyi dört ana<br />

kavramla açýklayabiliriz:<br />

Dengeli beslenmek<br />

Çeþitli gýdalarý yemek<br />

Gýdalarý kararýnca tüketmek<br />

Saðlýða zararlý gýdalardan kaçýnmak<br />

Dengeli Beslenmek<br />

yaþanan bir aþký bir hiç yüzünden noktalayabilirsin.<br />

Eðer bunlarý onun gü<strong>ve</strong>nilmez biri olduðunu<br />

düþündüðün için yaptýðýný savunuyorsan, belki de çýkmaya<br />

deðmeyecek biridir, ne dersin<br />

``Kendim olacaðým’’<br />

Ona kendini beðendirmek için, rol yapman gerekmiyor.<br />

Örneðin, onunla çok iyi bir çift olabileceðinizi ispatlamak<br />

için, onun sevdiði her þeyi sevmek durumunda<br />

deðilsin. Kim, her dediðini ``Bence de’’ ``Ben de’’ diye<br />

onaylayan biriyle birlikte olmak ister ki<br />

Lahana dolmasýna bayýlýrým.<br />

- Ben de!<br />

- Tarkan’ýn ne müziði, ne kendisi, ne de saç kesimi<br />

bence beþ para etmez.<br />

- Bence de!<br />

çýkça yalan söylüyorsun iþte! Üstelik, bu rutinlikte<br />

devam eden bir konuþma da, son derece can sýkýcý.<br />

Senin de kendine ait fikirlerin, kendi sevdiðin þeyler<br />

olmalý. Bunlarý ona açýkça söyle. Unutma, sevgi anlaþmak<br />

deðildir!<br />

``Önyargýlý olmayacaðým’’<br />

Kendine partner olarak, mükemmel bir erkeði<br />

yakýþtýrýyor olman çok normal. Ama, onun þusu, bunun<br />

busu derken, belki de yaþanmasý muhtemel olan pek<br />

çok aþký kaçýrýyorsun. Seçici olmayý býrakýp, senden<br />

hoþlananlara þans tanýmalýsýn. Etrafýna bir göz at.<br />

Mahallede senden hoþlanan sessiz çocuðun, sana<br />

mükemmel bir aþk yaþatmayacaðýndan nasýl bu kadar<br />

emin olabiliyorsun ki! Hayalindeki prensi unut <strong>ve</strong> kurbaðalardan<br />

birini öpmeye koyul!<br />

21 Mart - 20 Nisan<br />

22 Kasým - 20 Aralýk<br />

18<br />

Her bir gýdanýn besleyici özellikleri<br />

birbirinden farklý olduðu için hepsinden<br />

ayrý<br />

ayrý yararlanmamýz<br />

gerekir. Hiçbir<br />

gýda, hatta<br />

mükemmele<br />

en yakýn<br />

sayýlan anne<br />

sütü bile,<br />

insanlarýn<br />

gereksinim<br />

duyduðu tüm<br />

besin öðelerini<br />

karþýlayamaz. Bebekler, besin öðelerinin<br />

çoðu vücutlarýnda depolanmýþ olarak doðduklarýndan<br />

4 ile 6 aya kadar anne sütüyle<br />

beslenebilirler. Daha sonra anne sütünün<br />

yanýsýra ek gýdalara baþlamak gerekir.<br />

Demek ki, insanoðlu saðlýðýný sürdürebilmek<br />

için çok küçük yaþlardan itibaren<br />

çeþitli gýdalara gereksinim duymaktadýr.<br />

Bu hafta hayatýna daha fazla iletiþim, haberleþme<br />

getirmeye baþlayacak. Parasal konularla<br />

ilgili geliþmeler <strong>ve</strong> kararlar seni biraz huzursuz<br />

<strong>ve</strong> gergin tutabilir. Ýç dünyanda, geçmiþte<br />

olaylara takýlý kalmamanda fayda var.<br />

21 Mayýs - 21 Haziran<br />

Bulunacaðýn sosyal ortamlar <strong>ve</strong> iþ hayatýn bu<br />

hafta seni biraz yorabilir. Özellikle içsel açýdan<br />

huzursuz olman özel bir insanla iletiþim<br />

kurmaya seni zorlayabilir. Gereksiz risklerden<br />

kaçýnmakta fayda var.<br />

23 Temmuz - 22 Aðustos<br />

Bu hafta iþ hayatýn <strong>ve</strong>ya bir insanla iliþkin<br />

seni biraz gergin <strong>ve</strong> heyecanlý tutabilir.<br />

Kendini gü<strong>ve</strong>nsiz <strong>ve</strong> de cesaretsiz hissedebilirsin.<br />

Fakat yapýlmasý gereken iþler seni<br />

bekliyor olacak.<br />

23 Eylül - 22 Ekim<br />

Bu hafta senin için hareketli <strong>ve</strong> de heyecanlý<br />

baþlayabilir. Belki çalýþma hayatýn <strong>ve</strong>ya<br />

saðlýðýn seni biraz zorlayabilir ama pozitif<br />

enerjinin yüksek olmasý engelleri aþmaný <strong>ve</strong><br />

<strong>ve</strong>rimli kalmaný saðlayacaktýr.<br />

23 Ekim - 21 Kasým<br />

Þans bizden mi yana Bu hafta nerede durduðunu,<br />

nasýl bir þanssa sahip olduðunu görmek<br />

isteyebilirsin. Özellikle bir insanla iliþkin seni<br />

çok daha duyarlý <strong>ve</strong> hassas yapabilir. Yeni kararlar<br />

alýp uygulamaya geçebilirsin.<br />

Çalýþma hayatýndaki geliþmeler seni fiziksel<br />

açýdan yormaya baþlayabilir, iþleri yoluna<br />

koymak için sürekli hareket etmek durumunda<br />

kalabilirsin. Ýnsanlarla iletiþim kurmak aþk <strong>ve</strong><br />

iþ hayatýnda çok daha fazla yer kaplayacak.<br />

20 Ocak - 18 Þubat<br />

Bu hafta aþma, savaþma <strong>ve</strong> de baþarma<br />

isteðin insanlarla iliþki kurarken seni biraz<br />

zorlayabilir. Anlaþmazlýklar <strong>ve</strong> de tartýþmalar<br />

canýný sýkabilir. Yerinde zor durabilirsin,<br />

çabuk öfkelenebilirsin.<br />

Baðlýlýk <strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>n bu hafta senin için daha<br />

fazla önem kazanmaya baþlayacak. Özellikle<br />

parasal konularda pratik çözümlere,<br />

akýlcý yöntemlere baþvurman gerektiðini<br />

kavrayabilirsin.<br />

Bu hafta iþ hayatýna hareket, canlýlýk getirebilir.<br />

Ýletiþim trafiðinin yoðunlaþmasý, iliþkiler<br />

<strong>ve</strong> anlaþmalar için çok daha fazla çaba<br />

sarf etmene neden olabilir. Özel bir insana<br />

odaklý kalmak seni zorlayabilir.<br />

Ýnsanlarýn <strong>ve</strong> de olaylarýn etkisi altýnda kalabilirsin.<br />

Parasal konularda risk almak seni zorlayabilir,<br />

sabýrlý olmakta fayda var. Aþk hayatýnda<br />

iletiþim kurmak, duygularýný dile<br />

getirmek senin için kolaylaþacak.<br />

21 Nisan - 20 Mayýs<br />

22 Haziran - 22 Temmuz<br />

Bazý planlarý gerçekleþtirme aþamasýna gelmen<br />

bu hafta senin aklýný karýþtýrabilir. Bazý<br />

insanlarla fikir ayrýlýklarý yaþamak iletiþim<br />

kurarken seni zorlayabilir. Hayatýný <strong>ve</strong> de<br />

arkadaþlarýnla iliþkilerini canlý tutabilirsin.<br />

23 Aðustos - 22 Eylül<br />

21 Aralýk - 19 Ocak<br />

Bu hafta alacaðýn kararlar sevdiklerinle<br />

baðlantýlý <strong>ve</strong>ya yaratýcýlýk içerikli olabilir.<br />

Kendini duygusal açýdan gergin hissedebilirsin.<br />

Bir insanla iletiþim kurmak <strong>ve</strong>ya bir<br />

iþi takip etmek seni karýþýklýða sürükleyebilir.<br />

19 Þubat - 20 Mart


19<br />

Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />

Padiþah <strong>ve</strong> Ýhtiyar Çiftçi<br />

Bir gün padiþahlar padiþahý av için þehirden<br />

uzaklaþmýþ. Yolda giderken pek çok<br />

insanýn çalýþtýðý bir tarla görmüþ. Merak<br />

edip yanlarýna yaklaþmýþ.<br />

- Fakat sen çok ihtiyarsýn. Þurada iki günlük<br />

ömrün kalmýþ. Neden uðraþýrsýn demiþ.<br />

Bunun üzerine ihtiyar baþýný kaldýrmýþ:<br />

Oradaki insanlarýn arasýnda yaþý doksaný<br />

geçkin bir ihtiyar varmýþ. Bu ihtiyar topraða<br />

bir þeyler ekiyormuþ.<br />

Padiþah:<br />

- Ne ekiyorsun ihtiyar diye sormuþ.<br />

Ýhtiyar çiftçi baþýný bile kaldýrmadan cevap<br />

<strong>ve</strong>rmiþ:<br />

- Baharda yeþermesi için ceviz dikiyorum.<br />

Padiþah kahkahayla gülmüþ.<br />

- Ýnsanlar ekip dikmekle zarar etmezler.<br />

Baþkalarý ektiler; biz yedik. Þimdi de biz ekelim;<br />

baþkalarý yesin, demiþ.<br />

Padiþah bu cevabý çok beðenmiþ. Hemen<br />

yanýndaki adamýna dönerek:<br />

- Bu ihtiyara bir kese altýn <strong>ve</strong>rin, diye emretmiþ.<br />

Ýhtiyar altýnlarý almýþ <strong>ve</strong>:<br />

- Gördünüz mü demiþ, benim aðacým daha<br />

büyümeden mey<strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rdi!<br />

Diþlerimizi neden fýrçalýyoruz<br />

En iyi fýrça hangisidir Diþ<br />

fýrçalamak diþlerde bulunan<br />

plakanýn temizlenmesi için en iyi<br />

yoldur. Sizin düþündüðünüzün tersine<br />

yumuþak kýllý bir fýrçayla diþ fýrçalamak<br />

sert kýllý bir fýrçayla yapýlacak<br />

temizleme kadar etkilidir hem de daha<br />

az zarar <strong>ve</strong>rir. Diþ minelerimiz oldukça<br />

incedir. Yýllarca süren sert þekildeki<br />

fýrçalama diþ minelerimizin hassaslaþmasýna<br />

neden olur. Sert bir fýrçalama<br />

diþ etlerimizde zarar <strong>ve</strong>rir.<br />

ÇÜRÜÐE SEBEP OLAN NE<br />

Diþlerimiz Nasýl Çürüyor<br />

Aðzýnýz meþgul bir yerdir. Bakteriler<br />

sürekli olarak diþlerinizde, dudaklarýnýzda<br />

<strong>ve</strong> dilinizde hareket<br />

halindedirler. Aðzýnýzda bakteri olmasý<br />

normal bir durumdur. Bazý bakteriler<br />

zararlý olabilirken birçoðu deðildir<br />

hatta yararlýdýr... Bazý bakteri türleri<br />

diþ minesi gibi sert yüzeylere yapýþýrlar.<br />

Eðer temizlenmezlerse koloni<br />

oluþturana kadar çoðalýrlar. Farklý türlerdeki<br />

bakteriler diþ minesinde geliþen<br />

bu koloniye katýlýr. Tükürüðünüzde<br />

bulunan proteinler bu koloniye karýþýr<br />

<strong>ve</strong> bakteriler diþinizde beyazýmsý bir<br />

tabakaya dönüþür. Bu tabakaya plak<br />

denir <strong>ve</strong> bu çürüðe sebep olur.<br />

Þeker diþ çürüðünde zararlý bir rol<br />

oynar. Birlikte plaða dönüþen bakteriler<br />

þekeri bir çeþit enerji olarak kullanýrlar.<br />

Böylece daha hýzlý geliþirler <strong>ve</strong><br />

plak boyut olarak büyür. Bazý bakteriler<br />

þekeri bir çeþit yapýþkana çevirir <strong>ve</strong><br />

kendilerini diþ yüzeyine yapýþtýrmak<br />

için kullanýrlar. Bu bakterilerin<br />

tükürüðünüzle yýkanmasýný<br />

zorlaþtýrýr.<br />

PLAK<br />

Diþinizin dýþ yüzeyini kaplayan<br />

sert þeye diþ minesi denir. Diþ<br />

minesi kalsiyum gibi dayanýklý<br />

mineral tuzlarý içerdiði için çok<br />

serttir. Tükürüðünüzdeki mineral<br />

tuzlar diþinizdeki sertliðe yardýmcý<br />

olur. Bununla birlikte mineral tuzlar<br />

asit saldýrýlarýna karþý dayanýksýzdýr.<br />

Asit onlarýn bozulmasýna sebep olur.<br />

Þekerle karýþýp tükürük yada fýrçayla<br />

temizlenmeyen plak asit üretir. Asit<br />

plaðýn içinde üretilir <strong>ve</strong> tükürükle<br />

kolayca temizlenmez. Asit diþ<br />

minenizi sert tutan mineralleri eritir.<br />

Diþ minesinin yüzeyinde<br />

minik delikler açýlýr. Bir süre<br />

sonra asit diþ minesindeki küçük<br />

deliðin büyümesine sebep olur.<br />

Bu çürüktür. Bu yüzden çürük<br />

oluþmadan doktorunuzu<br />

görmelisiniz.<br />

AÐRININ OLUÞMASI<br />

Sinirler diþ minenizde bulunmazlar.<br />

Asit diþ minenize zarar<br />

<strong>ve</strong>rirken hiç birþey hissetmezsiniz.<br />

Asit diþinizde çürük oluþturmaya<br />

baþladýðýnda sinirler sinyal <strong>ve</strong>rirler.<br />

Fakat o zaman da artýk diþ<br />

çürüðünüz oluþmuþtur. Bu yüzden<br />

düzenli olarak diþ kontrolü yaptýrmak<br />

önemlidir. Diþiniz aðrýyana kadar beklemeyin!<br />

Diþlerinizi fýrçalamak hiçte<br />

zor bir iþ deðil. Diþlerini ne<br />

kadar çabuk doðru fýrçalamayý<br />

öðrenirsen o kadar çabuk hayat<br />

boyu parlak <strong>ve</strong> saðlýklý diþlere<br />

sahip olabilirsin. Ýþte bunu nasýl<br />

yapacaðýn:<br />

1)Aðzýn için doðru büyüklükte<br />

bir diþ fýrçasý seçmelisin.<br />

Küçük bir fýrça yeterince etkili<br />

olmazken büyük bir fýrça ise<br />

aðzýna zarar <strong>ve</strong>rebilir. Ayrýca<br />

yumuþak kýllý bir fýrça seçmeyi<br />

unutma. Birçok diþ fýrçasý<br />

paketinde yaþ belirtilmiþtir.<br />

2) Fýrçayý diþ etlerinize karþý<br />

dik gelecek þekilde tutun<br />

böylece plaklarýn oluþtuðu<br />

yerin temizlenmesine yardým<br />

etmiþ olursunuz.<br />

3) Fýrçayý sanki her bir diþi<br />

teker teker temizlermiþ gibi<br />

küçük daireler þeklinde haraket<br />

ettirin.<br />

4) Diþlerinizin iç kýsýmlarýný da<br />

temizlemeyi unutmamalýsýnýz.<br />

Diþlerinizi önden temizlemek sadece<br />

bir elinizi yýkamaya benzer.<br />

5) Diþlerinizin ýsýrmak için kullandýðýnýz<br />

üst kýsýmlarýný fýrçalamalýsýnýz.<br />

Böylece yüzeyde kalan<br />

yemek artýklarýndan arýndýrmýþ olursunuz.<br />

6) Her üç ayda bir yeni bir diþ fýrçasý<br />

almalýsýnýz.<br />

Bir kilo limonda,<br />

bir kilo çilekten<br />

daha fazla þeker<br />

vardýr.<br />

Yataktan düþerek<br />

ölme olasýlýðý iki<br />

milyonda birdir.<br />

Salatalýðýn yüzde<br />

96’sý sudur.<br />

Bunlarý Biliyor<br />

Musunuz<br />

Yarým kilo bal yapabilmek için arýlar iki<br />

milyondan fazla çiçekten bitki özü toplamak<br />

zorundadýr.<br />

Deðerli taþlarýn çoðu birkaç elementten oluþur,<br />

sadece pýrlanta tamamen karbondan oluþur.<br />

Kereviz yerken harcanan kalori, kerevizin içindeki<br />

kaloriden daha fazladýr.<br />

Meþe aðaçlarý elli yaþýna gelmeden meþe palamudu<br />

üretmez.


Rüþtü ile ipler<br />

koptu<br />

Þampiyonluk kutlamalarýna katýlmayarak büyük tepki<br />

toplayan Fenerbahçe kalecisi Rüþtü Reçber, artýk Sarý-<br />

Laci<strong>ve</strong>rtliler’e geri dönüþün olmadýðýný söyledi. Þu an milli<br />

takým kampýnda bulunan tecrübeli file bekçisi “Benim ne<br />

kadar iyi bir Fenerbahçeli olduðumu herkes bilir. Ancak, ben<br />

ayný zamanda<br />

da çok<br />

iyi bir profesyonelim.<br />

Þu ana<br />

kadar gelen<br />

bir çok teklif<br />

var, fakat<br />

Galatasaray<br />

ile görüþmedim. Yakýnda kararýmý <strong>ve</strong>receðim’’ diye konuþtu.<br />

Lampard nereye<br />

gidiyor<br />

Chelsea’nin orta saha<br />

yýldýzý Lampard yeni<br />

sezon için takýmýyla<br />

kontrat üzerinde uzlaþamayýnca<br />

hangi takýma transfer olacaðý<br />

söylentileri yayýlmaya baþladý.<br />

Chelsea kulübünden bir köstebeðin<br />

konuyla igili olarak bir<br />

Ýngiliz gazetesinde yaptýðý açýklama<br />

bu söylentilere son noktayý<br />

koydu. Chelsea’den<br />

istemeden ayýlmak zorunda<br />

kalan Lampard’ýn Barcelona,<br />

Real Madrid <strong>ve</strong>ya Ju<strong>ve</strong>ntus<br />

takýmlarýndan birine transfer<br />

olacaðýný belirten köstebek sözlerine<br />

þöyle devam etti: ‘Chelsea Frank’i tutmak için beklenmedik<br />

bir atak yapmazsa yýldýz futbolcuyla Chelsea’nin yollarý<br />

ayrýlacak gibi gözüküyor.”<br />

Ýþte yýlýn<br />

futbolcularý !<br />

þte yýlýn futbolcularýFutbol Plus dergisi okurlarýnýn seçtiði<br />

Ýyýlýn futbol adamlarý, ödüllerini düzenlenen törenle aldý.29<br />

Mayýs <strong>2007</strong> 11:18Polat Renaissance Otel’de gerçekleþtirilen<br />

törende,<br />

yýlýn futbol<br />

oskarlarýna<br />

layýk görülen<br />

Kayserispor<br />

Teknik<br />

Direktörü<br />

Ertuðrul<br />

Saðlam,<br />

Beþiktaþlý<br />

kaleci Runje,<br />

Galatasaray’a<br />

transfer olan<br />

Sivassporlu Ser<strong>ve</strong>t Çetin, Kayserisporlu futbolcu Mehmet<br />

Topuz, Fenerbahçeli futbolcu Tuncay Þanlý <strong>ve</strong> Galatasaraylý<br />

futbolcu Arda Turan’a, ödülleri <strong>ve</strong>rildi.<br />

Fonex’in sponsorluðundaki törende, Milli Takýmlar Teknik<br />

Direktörü Fatih Terim, Kayseri Erciyesspor Teknik Direktörü<br />

Bülent Korkmaz <strong>ve</strong> Konyaspor Kulübü Baþkaný Ahmet Can<br />

<strong>ve</strong> Gençlerbirliði OFTAÞ Spor Kulübü Baþkaný Turgay<br />

Kalemci’ye de özel ödül sunuldu.<br />

S p o r Perþembe, <strong>31</strong> Mayýs <strong>2007</strong><br />

En iyi Teklif<br />

Olympiyakos’tan geldi<br />

Fenerbahçe’nuin milli<br />

futbolcusu Tuncay<br />

Þanlý, transferi<br />

konusunda en iyi teklifin<br />

Yunanistan’ýn Pire<br />

Olympiyakos takýmýndan<br />

geldiðini söyledi. Atina’da<br />

yayýmlanan günlük spor<br />

gazetesi Protahlitis’e demeç<br />

<strong>ve</strong>ren Tuncay,<br />

Fenerbahçe’deki geliþmeler<br />

<strong>ve</strong> Olimpiyakos’un kendisini<br />

transfer etme isteðine yönelik<br />

haberlere deðinerek, kariyeri<br />

konusundaki düþüncelerini<br />

dile getirdi. Tuncay, ‘’Teklifin<br />

ekonomik ayrýntýlarýna<br />

girmek istemiyorum.<br />

<strong>Kosova</strong> futbol þampiyonasý 26.hafta<br />

maçlarý ev sahiplerin galibiyetleri ile<br />

sonuçlanýrken, deplasmanda Trepça 89,<br />

<strong>Kosova</strong> (V)’i yenmeye baþardý. <strong>Kosova</strong> Futbol<br />

disiplin kurulu tarafýndan Ferizovik takýmýný<br />

maçlardan yarýþmama kararý ardýndan, Besa<br />

takýmý serbest idi.<br />

<strong>Kosova</strong> Futbol þampiyonasý 26.hafta<br />

maçlarýnda ev takýmlarý 19 gol atarken, konuk<br />

takýmlar ise deplasmanda 8 gol atmayý<br />

baþardýlar. Geçen haftalara kýyasla hiç bir maç<br />

berabere sonuçlanmadý. Deplasmanda baþarýyý<br />

yakalayan tek takým Trepça 89, Besa takýmýyla<br />

liderliklerini sürdürmeye baþardý.<br />

Hüsi — Liria 1:0<br />

Flamurtari — Drenica 3:2<br />

<strong>Kosova</strong> (V) - Trepça 89 2:3<br />

Vlaznimi — Besiana 6:0<br />

Trepça - <strong>Kosova</strong> (P) 4:0<br />

Þçiponya — Gilan 5:3<br />

Priþtine - KEK maç yapýlmadý<br />

Besa serbest<br />

Sözleþmemin yenilenmesi<br />

konusunda ne negatif ne de pozitif<br />

düþünüyorum. Benim için þu<br />

aþamada öncelikli konu Türk<br />

Mili Takýmý’nýn oynayacaðý<br />

karþýlaþmalara odaklanmak’’<br />

dedi. Olympiyakos Takýmý’nýn<br />

kendisine olan yakýn ilgisinden<br />

haberdar olduðunu <strong>ve</strong> eline<br />

ulaþan en iyi teklifin de Yunan<br />

kulübünden geldiðini ifade eden<br />

Tuncay, ‘’Yunan takýmýnda<br />

forma giymemek için herhangi<br />

bir nedenim yok. Ancak þu anda<br />

söz konusu takýmda forma giyip<br />

giymeyeceði konusunda açýk bir<br />

cevap <strong>ve</strong>rebilecek durumda<br />

deðilim’’ diye konuþtu.<br />

Kayseri Eerciyesspor <strong>ve</strong><br />

Antalyaspor Düþtü<br />

Turkcell Süper Lig’de bugün oynanan 6<br />

karþýlaþma sonucunda ligden düþen 3<br />

takým da belli oldu.<br />

Puan tablosunda son sýrada bulunan<br />

Sakaryaspor’un haftalar öncesinden düþtüðü<br />

ligde, lige <strong>ve</strong>da eden diðer iki takým ise Kayseri<br />

Erciyesspor ile Antalyaspor oldu. Sahasýnda<br />

ligin rahat takýmlarýndan Gençlerbirliði’ni aðýrlayan<br />

Antalyaspor, sahadan 3-1 yenik ayrýldý <strong>ve</strong><br />

Turkcell Süper Lig’e <strong>ve</strong>da etti.<br />

Sivasspor maçý öncesi 37 puana sahip<br />

Kayseri Erciyesspor ise son dakikalarda yediði<br />

2 golle 2-1 yenildi <strong>ve</strong> Süper Lig’den düþtü.<br />

Besa ile Trepçe 89<br />

liderliklerini sürdürüyor<br />

1. Besa 52<br />

2. Trepça 89 52<br />

3. Priþtine 48<br />

4. Flamurtari 39<br />

5. Dreniça 37<br />

6. <strong>Kosova</strong> (V) 36<br />

7. Trepça 36<br />

8. Besiana 36<br />

9. Þçiponya 34<br />

10. KEK 34<br />

11. Hüsi 34<br />

12. Gilan 34<br />

13. Vlaznimi 32<br />

14. Liria 29 (-3)<br />

15. Ferizovik 28<br />

16. <strong>Kosova</strong> (P) 6<br />

2 ile 3 Aðustosta oynanýlacak 27. hafta maçlarý:<br />

Besa — Flamurtari<br />

Dreniça — <strong>Kosova</strong> (V)<br />

Trepça 89 — Vlaznimi<br />

Besiana — Trepça<br />

<strong>Kosova</strong> (P) — Þçiponya<br />

Gilan — Hüsi<br />

Liria - KEK<br />

Priþtine serbest

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!