12.07.2015 Views

Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

SAYI: 428 YIL: 10Haber sayfa 8’deEULEX Misyonu Þefi U<strong>ve</strong>s De Kermabon,Prizren ziyareti çerçe<strong>ve</strong>sine Prizren adlimakamlarý yaný sýra Belediyesi BaþkanýRamadan Muya <strong>ve</strong> Prizren Polis birlikleri yetkilileriylebir araya gelerek, görüþmelerde gü<strong>ve</strong>nlikönlemleri ele alýndý.Prizren’i ziyaret eden ilk EULEX görevlisiMisyonu Þefi U<strong>ve</strong>s De Kermabon görüþmeler esnasýndayaptýðý açýklamasýnda, EULEX misyonun göre<strong>ve</strong>baþlamasýnýn gecikme ihtimalinin olabileceðinibelirterek, Avrupa Birliðinin amacýnýn EULEX’in<strong>Kosova</strong> genelinde görev yapmasý olduðunu belirtti.AmerikalýProfesör: Atatürken büyük liderAmerikalý tarihçi <strong>ve</strong> psikiyatrist Prof.Arnold Ludwig, liderlerin baþarýlarýnýsýnýflandýran 11 ölçekli bir sisteme göre,Atatürk’ün 20. yüzyýlýn en büyük lideriolduðunu söyledi.KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝPerşembe, , 22 Mayıs 2008 Fiyatý: 0.50Kermabon, Prizren’desorunlarla yakýndan ilgilendi<strong>Kosova</strong> Belediyelerini ziyaretleri çerçe<strong>ve</strong>sinde Pazartesi günü Prizren’i ziyareteden EULEX Misyonu Þefi U<strong>ve</strong>s De Kermabon, Prizren’de gü<strong>ve</strong>nlik, istikrar <strong>ve</strong>adli organlarýn çalýþmalarý hakkýnda yakýndan ilgilenerek, yetkililerden bilgi aldý.Hükümet, görevalmaya hazýr<strong>Kosova</strong> Hükümeti 15 Haziranda yeni Anayasanýnyürürlüðe girmesiyle yönetim baðlamýnda görev <strong>ve</strong>sorumluluklarý üstlenmeye hazýrlanýyor. Baþbakan,hükümet olarak bu konunun üstesinden gelmeye hazýrolduklarýný ifade ederken, <strong>Kosova</strong> tanýma sürecinin decanlýlýðýný koruduðunu söylediHaberin sayfa 3’teSeydiu, BM’yigöre<strong>ve</strong> çaðýrdýSeydiu, Birleþmiþ MilletlerGenel Sekreterine bir çaðrýyaparak, <strong>Kosova</strong>’da görevyapan BM misyonuyla ilgilimevcut anlaþmazlýklarýngiderilmesini, Avrupa Birliðiile iþbirliðinin yapýlmasýný <strong>ve</strong>geçiþ dönemine son <strong>ve</strong>rilmesiisteminde bulundu.Haber sayfa 5’teTMK, Mamuşa İtfaiyeBinası inşasına başladıHaberin devamı sayfa 3’te<strong>Kosova</strong>'da 19 Mayıs Kutlandı19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik <strong>ve</strong> Spor Bayramı Kutlamaları Türkiye'deOlduğu Gibi <strong>Kosova</strong>'da da Görkemli Bir Şekilde Kutlandı.Enis TABAKAtatürk'ü Anma, Gençlik <strong>ve</strong>Spor Bayramı kutlamaları Türkiye'de19Mayısolduğu gibi <strong>Kosova</strong>'da da görkemli birşekilde kutlandı. Kutlamalar çerçe<strong>ve</strong>sinde<strong>Kosova</strong>'da görev yapan Türk Polis Kontenjanı <strong>ve</strong>Priştine Gerçek Türk Kültür Sanat <strong>ve</strong> SporDerneği "<strong>Kosova</strong> Bahar <strong>ve</strong> Gençlik Festivali"düzenledi. Yaklaşık bin 500 kişinin katıldığı kutlama<strong>Kosova</strong> Meydan Muharebesi yapıldığıalanda gerçekleşti.İkinci tören <strong>Kosova</strong>'nın güneyinde bulunan <strong>ve</strong>Türklerin çoğunlukta yaşadığı Prizren'de gerçekleşti.Prizren'de bulunan Türk Derneklerininortaklaşa gerçekleştirdiği program, PrizrenKültür Evi salonunda gerçekleşti. 500'ünüzerinde katılımcının hazırda bulunduğu programdafolklor, şarkılar, modern danslar gençlertarafından sunuldu.Törene Türk Eşgüdüm Ofisi Temsilcileri,KDTP Genel Başkanı <strong>ve</strong> Çevre <strong>ve</strong> Alan PlanlamaBakanı Mahir Yağcılar, Çok Uluslu Güney TugayKomutanı Tuğgeneral Uğur Tarçın, PrizrenBelediyesi Başkan Vekili Ercan Şpat, <strong>Kosova</strong>Türk Taburu Görev Kuv<strong>ve</strong>t Komutanı KurmayYarbay Kerim Acar ile çok sayıda da<strong>ve</strong>tli katıldı.Haber sayfa 6’da6’ncisi düzenlenenSanatla UyanmakŞöleni sona erdiBu yıl 6’ncısıdüzenlenen “6.UluslararasıSanatla UyanmakŞöleni” geçtiğimizhafta düzenlenenbir törenle sonaerdi.Haber sayfa 12’de


Fevzi KaramuçoBir sanatla uyanışdaha bitti<strong>Kosova</strong>lı Türkler dilerinin resmi olarak yürürlükten alınmasıardından yaşadıkları stresi kültürle atmaya çalışıyor. Siyaseti birhafta unutmaya çalıştık. Bu yıl da geleneksel 6. Uluslararası“Sanatla Uyanış” Şöleni “Mehmet Paşa” hamamında yapıldı.Onarılmayı bekleyen bu hamamın sesiz <strong>ve</strong> karanlık odaları sanat se<strong>ve</strong>rlereev sahipliği yaptı.<strong>Kosova</strong> Cumhuriyetinde Türklerin yoğun olarak yaşadığı Prizren’de9.05 — 17.05. 2008 tarihinde 6. Uluslar arası sanatla Uyanış” törenidüzenlendi. 6. Uluslar arası Sanatla Uyanış” şöleni kalabalık bir da<strong>ve</strong>tlininkatılımıyla açıldı. Şölenin açılışında siyasi, kültür, eğitim <strong>ve</strong> diğeralanlardan çok kişi vardı. Şölende açılış konuşmasını yapan ŞöleninTertipleme Komisyon Başkanı Ercan Şpat, “Şölenin amacının halkasanatın tanıtması olduğunu” belirti. Diğer konuşmacılar da sanatın öneminedeğinirken, sanatın toplumlar arasında diyalogun sağlaması önemineişaret ettiler.Prizren’de bu gibi bir şölenin düzenlenmesi <strong>Kosova</strong>’da yaşayanTürkleri için büyük önem taşımaktadır. Balkanlar’da <strong>ve</strong> diğercoğrafyalarda yaşayan Türkleri için böyle bir şölenin yapılmasınıgörmek çok enderdir. Şölene yalınız <strong>Kosova</strong>’dan değil Türkiye’den deçok sayıda sanatçı katıldı. Mehmet Paşa hamamında açılan ressam sergisine<strong>Kosova</strong>’da mada Arnavutluk, Makedonya, Moldavya (Gagauzya),Karadağ, Bosna Hersek <strong>ve</strong> Türkiye’den ressamlar tablolarını sergilediler.Sanatla Uyanış altı yıl önce <strong>Kosova</strong> seviyesinde bir sanat şöleniolarak başlarken, son üç yıl içinde uluslar arası bir boyut kazandı. Altı yılaralıkla düzenlenen bu şölen farklı alanlarda sanatçıları bir araya topluyor.Şölende sergi, şiir, tiyatro, belgesel film <strong>ve</strong> diğer sanat dalları yer aldı.Bu yıl düzenlenen 6. Uluslararası “Sanatla Uyanmak” şöleninde 16 sanatetkinliği vardı.Bir haftadan fazla süren şölene Türkiye’den konuklar da katıldı.Şölen sayesinde, Balkanlarda unutulmuş ya da bilinmeyen sanat kollarıile tanıdık. Ebru, hat sanatını Karagöz <strong>ve</strong> Hacivat oyununu gördük. Yüzyıllarca süren hat <strong>ve</strong> ebru sanatı geleneğini Türkiye’den sanatçılarsergilediler. Bu sanatı Prizren “Mehmet Paşa” hamamından madaPriştine <strong>ve</strong> Mamuşalı öğrencilere tanıtıldı.Bu defa ilk olarak Türkiye’den sanatçı Efdaluddin Kılıç “HatSanatını” Eğitim fakültesi öğrencilerine tanıtı. Bu sanat şöleninde ilkdefa belgesel film ile karşılaştık.Makedonya’dan Elizazbeta Koneska “Yörükler” belgeselinde YörükTürklerin örf <strong>ve</strong> adetleri ile bizleri tanıtı.Ancak sanat şölenine çok az seyirci katılması dikkati çekti. Bununsebeplerini araştırmak istemiyorum. Ama şölene çok az seyircinin katılmasıçok üzücüydü. Program yoğundu. Her gün farklı alanlardan sanatgösterileri vardı. Bazıları ise programdan haberdar olmadıklarını ortayaattılar. Özellikle Türk Sanat müziğini icra eden Andelib MüzikiTopluluğun konserine katılmayanlar bilgileri olmadıkları belirttiler.“Mehmet Paşa” hamamında Yahya Akengin’in <strong>ve</strong> BeşirAyvazoğlu’nun düzenledikleri konferansa çok az şiir se<strong>ve</strong>rin katılmasıdikkat çekti. Bu iki şairi dinlemek büyük bir zevkti. Ama Prizrenli şairlerinkatılmaması çok düşündürücü. Şairlerin katılmaması sebebiniaraştırmak istemiyorum. Ama hepsi şiir dünyasında bulunmalıydı. Şiirsaatine de çok az şairin katılması dikkat çekti.<strong>Kosova</strong> Sanat Güneşi Nevzat Şundo tarafından sunulan konser ile 6.Uluslararası “Sanata Uyanmak” kültür şöleni sona erdi. 40. sanat yılınıkutlayan Nevzat Şundo gibi Prizren’de düzenlenen Uluslararası sanatlauyanış töreni de nice yıllara ulaşmasını diliyorum.Perşembe, 22 Mayıs 2008K o s o v a 6Cumhurbaþkaný,Guldiman’ý kabul ettiCumhurbaþkanýFatmir Seydiu,AGÝT MisyonuÞefi Büyükelçi TimGuldiman’ý kabulederek, görüþmelerde,yerli enstitüler ileAGÝT misyonu arasýndayeni iþbirliði þekilleriele alýndýðýbildirildi. Görüþmedeözellikle de, 15Haziranda yürürlüðegirecek olan yeniAnayasa sonrasýndaatýlacak olan adýmlar görüþüldü.Görüþmede Cumhurbaþkaný Seydiu, AGÝT Þefi’nden, <strong>Kosova</strong>’da savaþ sonrasý dönemdeyapýlan tüm seçimlerle ilgili belgelerin <strong>ve</strong> malzemelerin bu enstitü tarafýndan korunmasýnýisteminde bulundu. Seydiu, <strong>Kosova</strong>’nýn demokrasi yolunda geçtiði süreç ile ilgili gençnesillerin bilgilendirilmesi için bu belgelerin büyük önem taþýdýðýný söyledi.TMK, Mamuşa İtfaiye Binasıinşasına başladıPrizren Belediyesi, <strong>Kosova</strong>Koruma Gücü-TMK <strong>ve</strong> İOMörgütünün katkılarıyla PilotBelediye birimi Mamuşa uzun yıllarbekledikleri itfaiye binası <strong>ve</strong> ikiitfaiye aracına kavuştu. İOMörgütünün <strong>ve</strong>rdiği 80 bin Eurodestekle TMK 2. BölgeKomutanlığına bağlı İstihkamBirliği ekibinin inşasına başladığıitfaiye binasına Prizren Belediyeside 2 adet itfaiye aracı hibe etti.20 Mayıs Salı günü aralarındaPrizren Belediyesi BaşkanıRamadan Muya, TMK 2. BölgeKomutanı En<strong>ve</strong>r Çikaci, ÇokUluslu Güney Tugayı KomutanıTuğgeneral Uğur Tarçın, İOMTemsilcisi Paulo Merker, PrizrenBelediyesi Başkan YardımcısıErcan Şpat ile çok sayıda yerli <strong>ve</strong>yabancı üst düzey temsilcininkatılımıyla itfaiye binasının temelatma töreni gerçekleşti.Mamuşa Pilot Belediye BirimiBaşkanı Arif Bütüç’ün açılışkonuşmasıyla başlayan törendeBütüç desteklerinden dolayıkatkısı geçen herkese teşekkür etti.Uzun yıllar yangınlara karşı itfaiyearacı olmadığından büyük zorluklarçektiklerini belirten Bütüç,bundan sonra böyle bir sorununyaşanmayacağını belirtti. TMK 2. Bölge Komutanı En<strong>ve</strong>r Çikaci de, TMK olarak bugünekadar birçok bölgede itfaiye binası inşa ettiklerini belirterek Mamuşa’da da böyle bir sorunungiderilmesi için katkımız geçmesi bizleri mutlu eder şeklinde konuştu. Törende birkonuşma yapan İOM Temsilcisi Paulo Merker, İOM olarak ihtiyaç sahibi bölgelerde hizmet<strong>ve</strong>rmekten duydukları mutluluğu dile getirdi. Törende son olarak sözü alan PrizrenBelediyesi Başkanı Ramadan Muya, Pilot Belediye Birimi olan Mamuşa’nun 15Haziran’dan itibaren Mamuşa Belediyesi olacağını söyledi. Muya, çok kısa bir süreiçerisinde büyük başarılara imza atan Arif Bütüç’e de teşekkürlerini belirterek PrizrenBelediyesi olarak Mamuşa’nın büyük ihtiyacı olan 2 adet itfaiye aracı bağışladıklarını söyledi.Konuşmaların ardından itfaiye binasının temel atma törenine geçildi. Tören ardındanda<strong>ve</strong>tlilere kokteyl <strong>ve</strong>rildi.Enis TABAK


Perşembe, 22 Mayıs 20087 B a l k a nHırvatistan ilk kadın generali2011 yılına kadar atayacakHırvatistan Başbakan Yardımcısı Curca Adlesiç, ordunun general rütbesindekiilk kadın subayına bu hükümetin 2011 yılında sona erecek görevsüresi içinde kavuşacağını söyledi. Adlesiç, Savunma Bakanı BrankoVokaliç <strong>ve</strong> üst düzey askeri erkanla birlikte ordunun komuta personelinde yapılacakdeğişikliklerin değerlendirildiği bir toplantıya katıldı. Başbakan yardımcısı,kadınlar Hırvatistan'ın bağımsızlık kazanmasında önemli rol oynamalarınakarşın, kadınların ordudaki düşük oranının kabul edilemez olduğunu söyledi.Kadınlar silahlı kuv<strong>ve</strong>tlerdeki bütün komuta mevkilerinin %8'ini oluşturmalarınakarşın 27 general arasında hiç kadın bulunmuyor.Belgrat, <strong>Kosova</strong>lı Sırp liderleringeçerliliği konusunda ısrar ediyorSırbistan'ın <strong>Kosova</strong> BakanıSlobodan Samarciç yaptığıaçıklamada, Sırbistan'ın 11Mayıs seçimlerinde <strong>Kosova</strong>lıSırpların oy kullandığı 25belediyede en yüksek yetkili mercininyerel meclisler olacağınısöyledi. <strong>Kosova</strong>'da yerel seçimlerinyapılmasından duyduğumemnuniyeti dile getirenSamarciç, meclislerin yüksek yerelidare makamları olarak kurulacağını <strong>ve</strong> bunların daha sonra İcra Kurulu'nu oluşturacağınıbelirtti. "Şimdi, demokratik <strong>ve</strong> hukuki bir şekilde seçilen yerel idaretemsilcileri var." diyen bakan, bunların UNMIK yerine Belgrad ile iletişim kuracaklarınıda sözlerine ekledi. Görevdeki belediye başkanlarının görev süreleri 15Haziran'da sona ereceği için, BM misyonu bu belediye başkanlarının görevsüresini uzatmayı <strong>ve</strong>ya bu bölgelerde belediye seçimleri düzenlemeyi düşünüyor.Avrupa Komisyonuolayları kınadıAvrupa Komisyonu, haftasonu kampanya dönemiyleilgili çıkan olayları bir kezdaha kınıyor. Bu sefer, Pazar günüerken saatlerde etnik ArnavutDemokratik Bütünleşme Birliği partisininKalkandelen'deki ofisinesekiz el ateş edildi. AB'ninGenişlemeden Sorumlu KomisyonÜyesi Olli Rehn'in sözcüsü KristinaNagy söz konusu olaylar hakkındasoruşturma açma <strong>ve</strong> failleri adaleteteslim etme gereğinin altını çizdi.USAID'den Arnavutluk'açağrı yaptıUSAID Yöneticisi <strong>ve</strong> ABD Dış Yardım Direktörü Henrietta Fore Arnavutlukhükümetini reformları tamamlama <strong>ve</strong> yolsuzlukla mücadeleye daha fazla bağlılıkgöstermeye çağırdı. Fore, gelecek yıl yapılacak seçimler <strong>ve</strong> yakın tarihli NATOkatılım da<strong>ve</strong>ti ışığında "hükümetin seçim reformu <strong>ve</strong> yargı reformlarını uygulamayaolan bağlılığını göstermesinin önemli olduğunu" söyledi. Yetkili,"Arnavutluk suçlulara karşı bağımsız <strong>ve</strong>siyasetten uzak mahkemelerle sert tedbirleruygulayarak yolsuzluklamücadelede sıkı bir çalışma sergilemelidir."diye de ekledi. Ayrı bir gelişmede,eski Ulaştırma Bakan Yardımcısı NikolinJaka <strong>ve</strong> altı diğer yetkili karayolu projeihalelerine fesat karıştırmaktan kaynaklananyolsuzluk suçlamalarındansuçlu bulundular. Jaka, uzun süren birsoruşturma sonrasında Eylül ayındatutuklanmıştı.Bosna-Hersek’in Mostar kenti,savaþ yýllarýndan bir mirasolarak devraldýðý derin etnikbölünmüþlü üzerinden atabildi mi? 16Mayýs Cuma günü, Mostar’da gerçekleþtirilenbir panelde bu sorunun cevabýbulunmaya çalýþýldý. Sivil toplum kuruluþlarýndantemsilciler, akademisyen <strong>ve</strong>diðer araþtýrmacýlarýn katýlýmcý olduðupanelde konuþmacýlardan bazýlarýMostar’ýn savaþ sonrasý dönemdeönemli ölçüde bütünleþtiðini <strong>ve</strong> bubaðlamda baþarýlý bir örneði teþkilettiðini savundu. Konuþmacýlarýn diðerbir kýsmý ise Mostar’ýn bölünmüþ birkent olarak kalmaya devam ettiðininaltýný çizdi. Ayrýca, doðusundaBoþnaklar, batýsýnda ise aðýrlýktaHýrvatlarýn yaþadýðý Mostar kentindehayatýn tüm alanlarýnda etnik çizgileregöre belirlenmiþ paralel yapýlanmalarýnyer aldýðý ifade edildi.Avrupa’nýn en güzel kentlerindenbiri olan Mostar, 1992-1995 yýllarýarasýnda yaþanan Bosna Savaþý’ndanönce birlikteliðin sembolü olaraktanýnýyordu. Ancak, savaþ yýllarýndaBoþnak <strong>ve</strong> Hýrvatlar arasýnda yaþananyoðun çatýþmalar sonucunda, birliktelikdeðil, bölünmüþlük kentin yeni sembolühaline geldi. 1993 yýlýnda Mostarkenti, Hýrvat <strong>ve</strong> Boþnaklarýn en yoðunçatýþma noktalarýndan biriydi. MimarSinan’ýn öðrencisi olan Hayrettintarafýndan 16. yüzyýlýn ortalarýnda inþaedilen ünlü “Eski Mostar Köprüsü” deKasým 1993’te, Hýrvat topçu birlikleritarafýndan anlamsýzca yok edilmiþti.Yaþanan savaþýn neticesinde Mostarkenti Bosnalý Hýrvat <strong>ve</strong> Boþnaklararasýnda altý “etnik belediyeye”ayrýlmýþtý. Mostar kentinin yenidenbütünleþmesi üzerine çalýþan uluslararasýtoplumun Bosna-Hersek’tekitemsilcileri ise her seferinde kenttekisiyasi partilerin olumsuz tutumlarýylakarþýlaþýyordu. Taraflarýn uzlaþmamasýsonucunda, Bosna-Hersek’in eskiYüksek Temsilcisi Paddy Ashdown, 28Ocak 2004’te açýkladýðý bir kararla,Mostar kentinin bütünleþmesi ile ilgilibir planý taraflara dayatmýþtýr. Ne varki, bütün düzenlemelere raðmen,Mostar’daki Boþnak <strong>ve</strong> Hýrvatlarçoðunlukla bir arada deðil, yan yanayaþamaya devam ediyor.1990’lý yýllara kýyasen Mostarkarþýlaþtýrýlamayacak ölçüde iyiyeERHANTÜRBEDARAnkaraMektubuE-posta:eturbedar@gmail.comMostar’daki ParalelYapýlanmalargidiyor. Ancak, yapýlmasý gereken dahaçok þey var. 16 Mayýs Cuma günü,Mostar’da gerçekleþtirilen panelinkonuþmacýlarýndan Ýbrahim Rahimiç’inde vurguladýðý gibi, sadece Mostar’ýnkýrsal <strong>ve</strong> yoksul kesimlerinde halkgerçek anlamda bir arada <strong>ve</strong> dayanýþmaiçinde yaþýyor. Kentin içinde iseneredeyse her alanda etnik bölünmüþlükvarlýðýný hissettiriyor.Panelistler arasýnda yer alan MostarÜni<strong>ve</strong>rsitesi’nden Slavo Kukiç’e göre,Mostar kenti savaþ sonrasý dönemdealtyapýsýyla mekanik anlamda bütünleþmiþ,yaþamsal alanda ise günümüzekadar bölünmüþ vaziyette kalmayadevam etmiþtir.Her þeyden önce, Mostar’ýn etnikprensibe göre belirlenmiþ iki ayrý kentyönetimi <strong>ve</strong> polisi bulunuyor. Diðertaraftan, þirketlerde, okullarda, üni<strong>ve</strong>rsitelerde,saðlýk kurumlarýnda, tiyatroda,toplu ulaþýmda <strong>ve</strong> toplumsal hayatýndiðer alanlarýnda etnik bölünmüþlükdevam ediyor. Bazý þirketler etnik prensibegöre eleman alýyor. OkullardaHýrvat <strong>ve</strong> Boþnak öðrenciler farklý bina<strong>ve</strong> sýnýflarda, birbirinden ayrý öðretimsistemleri altýnda eðitim görüyor.Ayrýca, Mostarlý Hýrvatlarýn ayrýmedyasý, üni<strong>ve</strong>rsiteleri, kültürel <strong>ve</strong>saðlýk kurumlarý bulunuyor. Bunundýþýnda etnik bölünmüþlük Mostar’dabulunan iki ayrý elektrik kurumuna <strong>ve</strong>iki ayrý GSM operatörüne bile yansýmýþdurumdadýr. Bir baþka ifadeyle, birileriMostar kentindeki etnik bölünmüþlüðükalýcý hale getirmeye çalýþýyormuþ gibi,paralel kurumlar oluþturuluyor.Kentteki futbol maçlarý ise zamanzaman etnik kavgalara dönüþebiliyor.Mostar kenti aslýnda Bosna-Hersek’in temel sorunlarýndan birini deyansýtýyor. Ülkede savaþ sonrasý ortayaçýkan yeni etnik yapý, Bosna-Hersek’inbütünleþtirilmesini engelliyor. Siyasîpartiler kendi çýkar alanlarýný muhafazaetmek amacýyla bazý alanlarda ülkeninbütünleþmesini savunuyor, zararlý çýkabileceklerinidüþündükleri alanlarda isebütünleþmeye karþý direniyor. Bosna-Hersek’teki Yüksek Temsilciler isegenelde uzun vadeli stratejiler üretmiyor,daha çok “baþarýlý bir diplomat”olarak görevlerini tamamlamak içinçaba harcýyor. Bütün bunlar yaþanýrkenise, halkýn ne düþündüðüne pek fazlakulak <strong>ve</strong>rilmiyor.


Dünya TuruKanada yerlilerdenözür dileyecekKanada Baþbakaný Stephen Harper,geçen yüzyýlda zorla Hristiyan okullarýnaalýnan <strong>ve</strong> buralarda cinsel istismarauðrayan binlerce yerliden resmen özürdileyecek. Kanada’nýn yerlilerdensorumlu bakaný Chuck Strahl tarafýndanyapýlan açýklamada, Baþbakan StephenHarper’ýn 11 Haziran’da mecliste konuþmayaparak yerlilerden özür dileyeceðiaçýklandý. Strahl, “Zorla Hýristiyanokullarýna alýnmýþ olan binlerce kiþi yýllardýrresmi özür bekliyor” dedi.Yerlilerin ulusal lideri Phil Fontaine deyatýlý yerli okullarýnýn Kanada tarihininen karanlýk bölümlerinden olduðunusöylemiþ, bu konunun bugüne kadargörmemezlikten gelindiðini belirtmiþti.Bush: Ýsrail-Filistin barýþýmutlaka imzalanacakABD Baþkaný Bush, görevi sona ermedenÝsrail-Filistin barýþ anlaþmasýnýnsaðlanmasýný bekliyor. Filistin lideriMahmud Abbas’la görüþen Bush, görevsüresi bitmeden mutlaka barýþ anlaþmasýnýnimzalanacaðýný söyledi. ABDBaþkaný George W. Bush, Bush,Ortadoðu turunun son duraðý Mýsýr’ýnKýzýldeniz’deki Þarm El Þeyh tatilbeldesinde Filistin Devlet BaþkanýMahmud Abbas ile yaklaþýk 1 saatgörüþtü. Görüþmeden sonra gazetecilereaçýklama yapan Bush, Ýsrail-Filistinanlaþmasýnýn bu yýlýn sonuna kadaryapýlmasýný kesinlikle saðlayacaðýný vurguladý.Bin Ladin: Filistin içincihat görevdirEl Kaide örgütünün lideri Usame BinLadin, Filistin topraklarýný kurtarmakiçin cihadýn bir görev olduðunu söyledi.Usam Bin Ladin, Ýsrail’in 60. baðýmsýzlýkyýlý nedeniyle aþýrý dinci bir internetsitesinde yayýmlanan ses kaydýnda,Ýsraillilerle savaþmaya devam edeceklerini<strong>ve</strong> Filistin topraklarýndanvazgeçmeyeceklerini belirterek,“Allah’ýn izniyle, dünyada tek birMüslüman kalýncaya kadar Filistin’in tekbir karýþýný <strong>ve</strong>rmeyeceðiz <strong>ve</strong> Ýsraillilerlemüttefiklerine karþý savaþýmýzý sürdüreceðiz”dedi.ABD Irak’ta kalýcý halegeliyorIrak Dýþiþleri Bakaný Hoþyar Zebari,ABD askerlerinin bir kýsmýnýn uzun birsüre Irak’ta kalmasýný da içerecek ortakgü<strong>ve</strong>nlik anlaþmasýnýn temmuz ayýndaimzalanacaðýný söyledi. Çerçe<strong>ve</strong> anlaþmaylaABD askeri varlýðý kalýcý halegelecek. Çerçe<strong>ve</strong> anlaþmanýn ekonomik,bilimsel <strong>ve</strong> tarýmsal konularý içereceðiniifade eden Irak Dýþiþleri Bakaný Zebari,bölgedeki birçok ülkede de böyle anlaþmalarolduðunu hatýrlattý.Adýnýn açýklanmasýný istemeyen Iraklýbir yetkili ise, hala çözülmemiþ çok sayýdakonu bulunduðunu <strong>ve</strong> anlaþmanýntemmuza yetiþmesinin zor olduðunu dilegetirdi.Kuran’ý hedef olarakkullanan askere cezaIrak’ta Kuran-ý Kerim’i atýþ talimlerindehedef olarak kullanan bir amerikanaskeri birliðinden çýkartýlarak ülkesinegönderildi. Askere disiplin cezasý da <strong>ve</strong>rilecek.Irak polisi, geçen hafta kurþundelikleriyle parçalanmýþ <strong>ve</strong> içine hakaretedici yazýlar yazýlmýþ bir Kuran-ý Kerimbuldu. Bir askerin Kuran-ý Kerim’i atýþtaliminde hedef olarak kullandýðý tespitedildi. Birliðinden uzaklaþtýrýlan asker,hakkýnda disiplin soruþturmasý baþlatýldý<strong>ve</strong> adý açýklanmayan askerin Irak’tangönderilmesine karar <strong>ve</strong>rildi.Baðdat’taki ABD komutaný TümgeneralJeffery Hammond, olayýn yaþandýðýPerşembe, 22 Mayıs 2008D ü n y a 8Amerikalý Profesör:Atatürk en büyük liderAmerikalý tarihçi <strong>ve</strong> psikiyatrist Prof. Arnold Ludwig, liderlerin baþarýlarýnýsýnýflandýran 11 ölçekli bir sisteme göre, Atatürk’ün 20. yüzyýlýn en büyüklideri olduðunu söyledi.Amerikalý tarihçi <strong>ve</strong> psikiyatrist Prof. ArnoldLudwig, dünyanýn çeþitli siyasi önderlerininbaþarý <strong>ve</strong> önem derecelerini sýnýflandýran 11ölçeðe göre, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuMustafa Kemal Atatürk’ü, 20’nci yüzyýlýn en büyüklideri olarak nitelendirdi.Amerika Atatürk Toplumu adlý kuruluþunWashington’da düzenlediði yýllýk Atatürk’ü anmakonuþmasýný, halen ABD’nin en eski yüksek öðretimkurumlarý arasýnda yer alan Brown Üni<strong>ve</strong>rsitesi’ndegörev yapan <strong>ve</strong> 2002’de yazdýðý <strong>ve</strong> dünya liderleriniele aldýðý “Daðýn Arslaný: Siyasi Liderliðin Doðasý”adlý kitabýyla tanýnan Prof. Ludwig yaptý.Aslen psikiyatrist olan <strong>ve</strong> daha sonra tarih <strong>ve</strong>siyasi liderlik konularýný incelemeye yönelenLudwig, siyasi önderlerin neden <strong>ve</strong> ne kadar önemli<strong>ve</strong> büyük olduklarýný tarafsýz þekilde deðerlendirebilecekbir ölçeði geliþtirmek için uzun süreçalýþtýðýný <strong>ve</strong> sonunda Jul Sezar, Napoleon <strong>ve</strong> GeorgeWashington gibi tarihi isimlerin, liderliði tanýmlamak için ortak kullandýðý 11 kriterdenoluþan bir sistem belirlediðini anlattý.Ludwig’in <strong>ve</strong>rdiði bilgiye göre bu ölçeðin kriterleri, “sýfýrdan ülke yaratmak, topraklarýgeniþletmek, iktidarda kalýnan süre, askeri baþarý, sosyal tasarým gücü, ekonomik baþarý,devlet adamlýðý, ideoloji ortaya koyma, ahlaken örnek olma, siyasi miras <strong>ve</strong> ülkeninnüfusu” ölçütlerinden oluþuyor.Daha sonra incelenen liderlere, bu kriterlerin her biri için 0 ile 3 <strong>ve</strong>ya 0 ile 5 arasýndapuan <strong>ve</strong>riliyor.Prof. Ludwig, kitabýnda, 20’nci yüzyýla damgasýný vuran yüzlerce lideri bu sisteme görekýyasladýðýný <strong>ve</strong> Atatürk’ün en üst sýrada geldiðini anlattý. Buna göre Atatürk, Ludwig’inkitabýnda bu 11 kriterden toplam 31 puan aldý.Sýralamada ikinciliði, 30’ar puanla komünist Çin’in kurucusu Mao Zedung <strong>ve</strong> 2. DünyaSavaþý sýrasýndaki ABD baþkaný Franklin Delano Roose<strong>ve</strong>lt elde etti.Ayný ölçeðe göre, daðýlan SSCB’nin son lideri Mihail Gorbaçov 24, Ýngiltere’ninefsanevi baþbakanlarýndan Winston Churchill 22, Güney Afrikalý lider Nelson Mandela 20,eski ABD baþkaný Bill Clinton da 15 puan topladý. Ludwig, toplantýyý izleyenlerle birlikteþimdiki ABD Baþkaný George Bush’u da deðerlendirdi. Bush’un puaný 15 çýktý.Petrol rezervi azalýyor,Çin’in talebi artýyorDünya petrol rezervi 2007’de bir önceki yýla göre binde 1 oranýnda azaldý.Ayný dönemde petrol talebindeki artýþýn yarýsý Çin’den kaynaklandý.Dünya petrol arzýnda, OPECülkelerinin payý hem 2006 yýlýnda,hem de 2007 yýlýnda bir önceki yýllaragöre yüzde 1 azaldý. ABD dýþýndakiOECD ülkelerinin dünya petrol arzýndakipayý ise 2006 yýlýnda 2005 yýlýna göreyüzde 2.2, 2007 yýlýnda 2006 yýlýna göreyüzde 2.6 oranýnda azaldý. Eski SSCB’nin2006 yýlý için toplam arzdaki payý 2005yýlýna göre yüzde 3.3 , 2007 yýlýnda ise2006 yýlýna göre yüzde 3.7 oranýndaarttý.Dünya toplam petrol arzý ise 2005yýlýnda 84.63 milyon varil/gün, 2006 yýlýndagünde 84.60 milyon varil/gün, 2007yýlýnda ortalama olarak günlük 84,64 milyonvaril düzeyinde istikrarlý olarak gerçekleþti.Geçen sene ABD günlük 8,48 milyonvaril petrol arzýnda bulunurken, günlüktalebi 20.70 milyon varili buldu.Dünya Petrol Rezervinde Düşüş2005 yýlýnda 1.197,3 milyar varil olandünya petrol rezervi, 2006 yýlýnda yüzde 1artarak 1.209,5 milyar varile çýktý, 2007yýlýn baþýnda ise bir önceki yýla göre binde1 azalarak 1.208,2 milyar varile geriledi.Toplam petrol rezervinin 914,6 milyar variliOPEC ülkelerine ait bulurken, dünyanýnen büyük petrol kullanýcýsý ABD 29.9 milyarvarillik rezer<strong>ve</strong> sahip bulunuyor.Dünya petrol talebi incelendiðinde toplamtalebin yüzde 60’ý OECD ülkelerine ait. BirOECD ülkesi olan ABD’nin dünya petroltalebindeki payý da yaklaþýk yüzde 21oranýnda bulunuyor.2005-2007 dönemindeki dünya petroltalebindeki artýþýn yaklaþýk yarýsý Çin’denkaynaklandý. Uzak doðu’daki petrol talebidünya petrol talebindeki dalgalanmalardanbaðýmsýz bir þekilde, sürekli <strong>ve</strong> yüksekoranlarda artýþ eðiliminde olduðu dagörüldü.bölgedeki Sünni liderlerden kiþiselolarak özür diledi. Ancak ABD’li yetkililer,bunun sadece münferit bir olayolduðunun da altýný çizdi.Cha<strong>ve</strong>z: OPEC fakirlereyardým etsinVenezüella Devlet Baþkaný HugoCha<strong>ve</strong>z, dünyada gýda <strong>ve</strong> enerji fiyatlarýnýnyükseldiði dönemde, OPEC birfon aracýlýðýyla her yýl petrol gelirinden365 milyon dolar yoksul ülkelereyardým edilmesi önerisinde bulundu.Cha<strong>ve</strong>z, yabancý basýn mensuplarýnayaptýðý açýklamada, Avrupa ile LatinAmerika ülkelerinin bu programa katkýdabulunmasý gerektiðini söyledi.Avrupa’ya, Latin Amerika <strong>ve</strong> Karaibülkelerinin borçlarýný silmesi çaðrýsýndabulunan Cha<strong>ve</strong>z, “Fonda yýlda 365milyon dolar, yoksul ailelerin evlerinegýda <strong>ve</strong> ilaç almamýzý <strong>ve</strong> daðýtmamýzý,üretmemizi saðlayacak” dedi. Cha<strong>ve</strong>z,fonun, petrolün varili 100 dolarýn üzerineçýktýðýnda Venezuela’nýn günlük 1milyon varil petrol üretiminden eldeettiði gelirin yüzde 1’i ile finanse edileceðinide ifade etti.Hollanda’da KarikatüristeGözaltýHollanda’da bir karikatürist, çalýþmalarýndaMüslümanlarý aþaðýladýðýgerekçesiyle gözaltýna alýndý.Amsterdam savcýlýðýndan yapýlan açýklamayagöre, “Gregorius Nekschot”takma adýyla tanýnan karikatürist, salýgünü gözaltýna alýndý. Karikatürist,sorgulanmasýnýn ardýndan 1,5 güngözaltýnda tutulduktan sonra serbestbýrakýldý. Evinde yapýlan aramada, bilgisayar<strong>ve</strong> bazý belgelerine el konulduðubelirtildi. Sanatçý, 2005 yýlýndayayýmlanan bir karikatürü hakkýndakisuç duyurusuna dayanarak gözaltýnaalýndý. Savcýlýða göre, sanatçýMüslümanlarý siyah derili göstererek,ayýrýmcýlýk yaptý. Karikatüristin gözaltýnaalýndýðýna iliþkin açýklamanýn ardýndan,muhalefete mensup siyasi partilerintemsilcileri hükümeti þiddetle eleþtirdi.Kerkük’te BoykotSona ErdiSiyasi kazanýmlarýn ardýndan 9Türkmen üye meclise dönme kararýaldý. Kerkük’teki Türkmenler, meþruhaklarýnýn karþýlanmadýðý gerekçesiyle2006 Kasýmýndan bu yana Kerkük ÝlMeclisi’nde sürdürdükleri boykotu sonaerdirdi. Kerkük’ün özel statüsününBirleþmiþ Milletler, dünya <strong>ve</strong> Irakhükümetince tanýnmasý, merkez <strong>ve</strong> yerelatamalarda 3 kiþiden birinin Türkmenolmasý gibi siyasi kazanýmlar sonucu 9Türkmen üye meclise dönme kararýaldý. Kerkük Ýl Meclisi Türkmen GrubuBaþkaný Ali Mehdi, “Kerkük’teTürkmenlere yapýlmak istenen haksýzlýklarakarþý itirazlarýmýzý <strong>ve</strong> tepkimizigöstermek için yürüttüðümüz boykotunamacýna ulaþtýðýna <strong>ve</strong> sesimizin IrakHükümeti <strong>ve</strong> tüm Irak halký tarafýndanduyulduðuna inanýyoruz.” diye konuþtu.1 Ekimde yapýlacak seçimler deTürkmenlerin meclise dönme kararýndaetkili oldu.Ýtalya’da Çöp KriziÝtalya’nýn Napoli kentinde 16 yýldýryaþanan çöp sorunu, had safhaya ulaþtý.Sokaklarda 40 bin ton çöp birikti. Çöpkokusu yüzünden bazý iþ yerleriaçýlamýyor. Halkýn sabrý taþmak üzere.Bölge sakinlerinin son umudu iseBerlusconi hükümeti. Hükümet 2 günsonra Napolideki çöp krizi ile ilgilieylem toplantýsý yapacak. Napoli <strong>ve</strong>çevresindeki çöp sorunu, yenidendönüþüm tesislerinden pay almakisteyen mafyanýn engellemeleri yüzündenyaklaþýk 16 yýldýr devam ediyor.Dünya Turu


9Perşembe, 22 Mayıs 2008T ü r k i y eTürkiye’de 19 Mayýs Coþkusu19 Mayýs Atatürk’ü Anma <strong>ve</strong> Gençlik <strong>ve</strong> Spor Bayramý’nýn 89. yýldönümütüm yurtta, Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti’nde <strong>ve</strong> dýþ temsilciliklerdetörenlerle kutlandý.Erdoðan’danKraliçe’ye ‘cennetbahçesi’ yüzükErdoðan çifti, Kraliçe’ye “Cennet bahçesi” adlý özeltasarým topaz yüzük, eþine de kehribar tesbih <strong>ve</strong> lületaþýndan pipo hediye etti.Baþkentte top atýþý ile baþlayan töreni,Anýtkabir’de Türkiye CumhurbaþkanýAbdullah Gül <strong>ve</strong> diðer sivil <strong>ve</strong> askerierkanýn katýldýðý devlet töreni izledi.Cumhurbaþkaný Gül, mozoleye çelenk koydu <strong>ve</strong>saygý duruþunda bulundu. Gül, Anýtkabir özeldefterini imzaladý. Cumhurbaþkaný Gül, deftere,þunlarý yazdý: “Aziz Atatürk, Ýstiklal mücadelemizibaþlatmak amacýyla Samsun’a çýkýþýnýzýn 89.yýldönümünde gurur <strong>ve</strong> coþkuyla huzurunuzdayýz.Kurduðunuz modern TürkiyeCumhuriyeti, dünyanýn önde gelen ülkelerindenbiri olma yolunda ilerlemektedir. Geldiðimizseviye bilinçle sürdürülen atýlýmlarýn <strong>ve</strong> nesildennesile aktarýlan kararlýlýðýn bir sonucudur.Cumhuriyetimizin baþarý <strong>ve</strong> kazanýmlarý geliþmeçabalarýnda devletimize <strong>ve</strong> milletimize güç <strong>ve</strong>rmeyedevam edecektir. Türk gençliðine emanetettiðiniz, demokratik, laik, sosyal bir hukukdevleti olan Türkiye Cumhuriyeti ilelebet varolacaktýr.Varlýðýmýzýn <strong>ve</strong> yarýnlarýmýzýn teminatýTürk gençliði bu konudaki sorumluluklarýn idrakiiçinde inançla <strong>ve</strong> þevkle çalýþmaktadýr. Sonsuzbir gü<strong>ve</strong>n duyduðunuz Türk gençliði vatan <strong>ve</strong>millet sevgisiyle kudret <strong>ve</strong>yeteneðiyle, bilgi <strong>ve</strong>birikimiyle çalýþma <strong>ve</strong>baþarýlý azmiyle TürkiyeCumhuriyeti’ni geleceðetaþýyacak, gösterdiðinizhedeflere ulaþtýracaktýr.Gençlerimize armaðanýnýzolan milli bayramýmýzdasizi saygýyla, minnetle <strong>ve</strong>þükranla anýyoruz. Ruhunþadolsun”.19 Mayýs Stadyumu’nda TörenBaþkentteki törenler daha sonra 19 MayýsStadyumu’nda devam etti. CumhurbaþkanýAbdullah Gül’ün þeref tribünündeki yerinialmasýnýn ardýndan ilk konuþmayý Milli EðitimBakaný Hüseyin Çelik yaptý. Çelik konuþmasýnda,“Yýllarca süren savaþlar sonucunda harap <strong>ve</strong>bitap düþmüþ olan bir milletin kendi küllerininiçinden yeniden doðuþunun, yeniden doðruluþununadý olan bir 19 Mayýs’ý daha millet olarakbüyük bir gururla büyük bir coþkuyla idrak ediyoruz”dedi. Çelik konuþmasýnda gençlere deseslenerek, “Atatürk’ün gösterdiði hedefe ülkemizi,milletimizi çýkarmak bizim idelamizolmalýdýr” diye konuþtu. Türk Hava Kurumuparaþütçülerinin gösteriler yaptýðý tören, geçitresmi <strong>ve</strong> fon grubu gösterileri ile sona erdi.“19 Mayýs 1919 benim doðum günüm”Bu sözler, Mustafa Kemal Atatürk’e ait.Samsunlularda bu anlamlý günü doðum günü pastasýylayaþatmaya çalýþýyor. TürkiyeCumhuriyeti’nin ilk kývýlcýmlarýnýn atýldýðýSamsun’da, Atatürk’e doðum günü pastasý kesildi.Erdoðan’ý Çiçek Temsil EttiBu arada Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan,gözündeki saðlýk sorunu nedeniyle, 19 Mayýstörenlerine katýlmadý. Baþbakaný, Devlet Bakaný<strong>ve</strong> Baþbakan Yardýmcýsý Cemil Çiçek temsil etti.Ýstanbul <strong>ve</strong> Ýzmir’de de Büyük Coþku19 Mayýs Atatürk’ü Anma <strong>ve</strong> Gençlik <strong>ve</strong> SporBayramý Ýstanbul <strong>ve</strong> Ýzmir’de de törenlerle kutlandý.Ýstanbul’daki kutlamalar, sabah saatlerindeTaksim Cumhuriyet Anýtý’nda düzenlenen törenlebaþladý. Kutlamalara daha sonra ÝnönüStadyumu’nda devam edildi. 19 Mayýs Ýzmir’dede törenlerle kutlandý. Törenler, Atatürk Anýtý’naçelenk konulmasýyla baþladý. Kutlamalarýn birsonraki adresi Atatürk Stadyumu oldu.Ýngiltere Kraliçesi Türkiye’den ayrýlmadan önce Ýngiltere’ninAnkara Büyükelçiliði’nde düzenlenen Doðum Günü resepsiyonudolayýsýyla, Baþbakan Erdoðan ile eþi, Kraliçe II.Elizabeth <strong>ve</strong> eþi Prens Philip’le büyükelçilik ikametgahýnda biraraya geldi.Görüþmenin sonunda Baþbakan Erdoðan <strong>ve</strong> eþi, Kraliçe’yetasarýmýný Sevan Býçakçý’nýn özel tasarýmý olan “CennetBahçesi” adlý yüzüðü hediye etti <strong>ve</strong> yüzüðün anlamý hakkýndakendisine bilgi <strong>ve</strong>rdi. Yüzük, þu anlama geliyor:“Yüzüðün merkezinde yer alan topazýn içine oyulmuþ çiçeklerfarklý renkleriyle kültürleri simgeliyor. Dünya onlarýn çeþitliliðindeçok daha güzel görünüyor. Tüm çiçekler bir aradagörülüyor.”Kraliçe, yüzüðü parmaðýna takarak denedi. Bu aradaBaþbakan Erdoðan’ýn eþi Emine Erdoðan da Kraliçe’nin eþiEdinburgh Dükü Prens Philip’e kehribar tespih <strong>ve</strong> lüle taþýndanpipo hediye etti.Kraliçe Elizabeth <strong>ve</strong> eþi Prens Philip, ÝngiltereBüyükelçiliði’ndeki resepsiyondan önce Çankaya Köþkü’negiderek, Cumhurbaþkaný Abdullah Gül <strong>ve</strong> eþi Hayrünnisa Gül ile<strong>ve</strong>dalaþtý <strong>ve</strong> Köþk’ün içindeki tarihi müze köþkünü gezdi.Türkiye’den Çin’e2 milyon dolaryardýmTürkiye, Çin’de meydana gelen depremde zarargörenler için 2 milyon dolar insani yardýmdabulundu.Dýþiþleri Bakanlýðý’ndan yapýlan açýklamada, Çin’inSiçhuan eyaletinde 12 Mayýsta meydana gelen 7,9büyüklüðündeki deprem sonucunda bugüne kadar 40binin üzerinde insanýn hayatýný kaybettiði belirtilerek, aynýsayýda insanýn enkaz altýnda bulunduðunun tahmin edildiðikaydedildi.Yardýmýn Çin makamlarýna iletildiði belirtilen açýklamada,“Depremin yýkýcý etkilerini <strong>ve</strong> hassas dönemlerde uluslararasýdayanýþmanýn önemini en iyi bilen ülkeler arasýnda yer alanTürkiye, geleneksel olarak her alanda iyi iliþkiler içindebulunduðu Çin’i bu zor günlerinde yalnýz býrakmamýþtýr”dedi.Türk Kýzýlayý da depremden bir gün sonra yardým çalýþmalarýnýele almak üzere iki uzmaný Pekin’e göndermiþti.


Ýstanbul’da “Köprüler KurdukBalkanlara” sempozyumudüzenlendi2008 tarihindeÝstanbul Büyükþehir17MayýsBelediyesi Kültürel <strong>ve</strong> SosyalÝþler Daire Baþkanlýðý Kültür Müdürlüðüev sahipliðinde Balkanlar konulu“Köprüler Kurduk Balkanlara”Uluslararasý Sempozyumu düzenlendi.Tarýk Zafer Tunaya Kültür Merkezindedüzenlenen sempozyumun açýlýþýnýSaraybosna Üni<strong>ve</strong>rsitesi Bilim <strong>ve</strong>Teknoloji Fakültesi Baþkaný (BosnaHersek Federasyonu EskiCumhurbaþkaný) Prof. Dr. Eyüp Ganiçyaptý.Rumeli’den Göçler <strong>ve</strong> NüfusHareketleri konulu birinci oturumdaProf. Dr. Gülfettin Çelik “OsmanlýSisteminde Deðiþim Probleminin BirGöstergesi Olarak 19. Yy. NüfusHareketleri”, Prof. Dr. Frances Trix“Rumeli’den Bir Ruhani Göç Hikayesi:Elbasanlý Selim Ruhi Baba”, Yrd. Doç.Dr. Nurcan Özgür, “Ýki Dünya SavaþýArasýnda Yugoslavya’dan Göçler”, H.Yýldýrým Aðanoðlu “Adakale Nüfusu,Demografik Özellikleri <strong>ve</strong> Göçler(1878-1913) <strong>ve</strong> Yönetmen Ýsmet Aras’ýn“Adakale Sözlerim Çoktur” isimlibelgesel film gösterimi sunuldu.<strong>Kosova</strong> heyetiBrüksel’deydiHeyete Millet<strong>ve</strong>kili Enis Kervan baþkanlýk yaptý.“Rumeli’den Balkanlara Tarih <strong>ve</strong>Kültür” konulu ikinci oturumda Prof. Dr.Hayriye Süleymanoðlu Yenisoy“Balkan Halklarýnýn Dil <strong>ve</strong>Folklorunda Türk Ýzleri”, Doç Dr.Haluk Harun Duman “ B a l k a nHarbi’nin Edebiyattaki Yankýlarý”,Doç. Dr. En<strong>ve</strong>r Töre “TiyatroEserlerinde Balkan Motifi”, Yrd. Doç.Dr. M. Zeki Ýbrahimgil “Balkanlar’dakiTürk Mimari Eserlerinin BugünküDurumu”, Yrd. Doç. Dr. Þamil Mutlu“20. Yüzyýla Girerken BalkanlardaRum-Bulgar Eðitim Ýliþkileri”, Yrd.Doç. Dr. Neriman Hacýsalihoðlu“Osmanlý Rus Savaþýndan SonraBulgaristan’da Türk Vakýflarý” konulutebliðlerini sundular.Balkanlar’da Türk Varlýðý <strong>ve</strong> DýþPolitika konulu üçüncü oturumda iseProf. Dr. Mihai Maxim “RomanyaTürklerinin Günümüzdeki Sosyo-Kültürel Durumu”, Yrd. Doç. Dr.Halim Çavuþoðlu “Günümüzde BatýTrakya Türklerinin Sosyo-KültürelDurumu”, Erhan Türbedar “Türk DýþPolitikasýnda Balkanlar”, Falma Shazi“Uluslararasý Ýliþkiler BaðlamýndaTürkiye-Arnavutluk Ýliþkileri”, Mr.Geçtiðimiz hafta içerisinde Avrupa Parlamentosununda<strong>ve</strong>ti üzerine <strong>Kosova</strong> Cumhuriyeti Meclis üyeleri de 4günlük Brüksel ziyaretinde bulundular. <strong>Kosova</strong>Cumhuriyeti Dýþiþleri Komisyon Baþkan Yardýmcýsý Millet<strong>ve</strong>kiliEnis Kervan baþkanlýðýndaki heyette Komisyon üyeleriMillet<strong>ve</strong>kili <strong>ve</strong> Lütfi Haziri <strong>ve</strong> Ramadan Avdiu da yer aldý.Avrupa Parlamentosu Millet<strong>ve</strong>killeri ile Balkan ParlamentoDýþiþleri Komisyonu Millet<strong>ve</strong>killerini bir araya getirenbuluþmada, <strong>Kosova</strong> Cumhuriyeti dýþýnda Hýrvatistan, Arnavutluk,Bosna <strong>ve</strong> Hersek, Makedonya, Sýrbistan <strong>ve</strong> Karadað Cumhuriyetiparlamento millet<strong>ve</strong>killeri yer aldý. Konu bu bölgenin AB’nedahil edilmesi <strong>ve</strong> vizelerde kolaylýðýn saðlanmasý oluþturdu. ABparlamentosu millet<strong>ve</strong>killerinin yürüttüðü toplantýlarýn evsahipliðini Avrupa Birliðinin Güneydopu Avrupa’dan sorumluParlamentosu Þefi Doris Pack yaptý. Toplantýda DýþiþleriKomisyon Baþkan Yardýmcýsý Millet<strong>ve</strong>kili Kervan, <strong>Kosova</strong>heyetini tanýþtýrarak, <strong>Kosova</strong>’daki güncel sorunlara deðindi.Perşembe, 22 Mayıs 2008G ü n c e l 10Taner Güçlütürk “<strong>Kosova</strong>’nýnBaðýmsýzlýðý <strong>ve</strong> TürklerinSosyo-Kültürel Durumlarý” <strong>ve</strong>Edis Potor açtýðý resim sergisiyaný sýra “Sancýlý BekleyiþSürecinden <strong>Kosova</strong>’nýnBaðýmsýzlýðýna FotoðraflarlaBir Yolculuk (1999-2008)”isimli sunumu yaptýlar. Geniþkatýlým <strong>ve</strong> ilgi bulansempozyumun bildirileri ayný günkatýlýmcýlara daðýtýldý.Sempozyum düzenleme kuruluBaþkaný Yýldýrým Aganoðlu, konuylailgili yapmýþ olduðu açýklamada, “BizlerBalkanlar’da aþýlmaz nehirlerdengeçmeyi kolaylaþtýran köprüler kurduk;din <strong>ve</strong> mezhepler arasý iliþkilerigeliþtiren köprüler kurduk. Günümüzdeise Türkiye ile Balkanlar arasýndakidostluk <strong>ve</strong> iþbirliðinin köprüsü olmakiçin de düzenlenen uluslar arasýsempozyuma bu sembol ismi <strong>ve</strong>rdik.Gayemiz Rumeli Türkleri ile AnadoluTürkleri’nin kültürel, sosyal, sanat <strong>ve</strong>estetik alanýnda ayrýlmaz bir bütünoluþturduklarýný ortaya koymaktýr.Kültürler arasý alýþ<strong>ve</strong>riþi saðlamak <strong>ve</strong>bunu sürdürmek, Balkanlarda yaþayanUluslararasý Priþtine Üni<strong>ve</strong>rsitesiCuma günü “Bölgede EkonomikGeliþmeleri ile ilgili Sorunlar”isimli bir uluslararasý konferansa evsahipliðini yaptý. <strong>Kosova</strong> dýþýndaTürkiye, Fransa, Arnavutluk, Bosna <strong>ve</strong>Makedonya’dan konu ile ilgili bilimadamlarýnýn katýldýðý konferansa ilgi deüst seviyede gerçekleþti.Konferansta konuþan bütün konuþmacýlar,<strong>Kosova</strong>’da baðýmsýzlýk sonrasýndaen büyük önceliðin ekonomik kalkýnmaya<strong>ve</strong>rilmesi gerekliliðine iþaretedilirken, hükümet <strong>ve</strong> uluslararasý kuruluþlar,bu doðrultuda üzerlerine düþengörevi üstlenmeye da<strong>ve</strong>t edildi.Konferansta Türkiye’yi Türkiye Odalar <strong>ve</strong>Borsalar Birliði Üni<strong>ve</strong>rsitesi hocalarý Prof. Dr.Ramazan Aktaþ ile Yard. Doç. Dr. SemihÞahinler temsil etti. Profesör Aktaþ, konferanstaTürkiye Odalar <strong>ve</strong> Borsalar Birliði(TOBB) <strong>ve</strong> Türkiye’nin <strong>Kosova</strong> ile ilgiliyaklaþýmý hakkýnda bilgi <strong>ve</strong>rdi. Aktaþ,TOBB’un Türkiye’nin en güçlü siviltoplum kuruluþlarýndan biri olduðunuifade ederken, kuruluþun içinde 1 milyon300 bin üyeyi içinde barýndýrdýðýný söyledi.Birliðin bünyesinde bir de TOBBEkonomi <strong>ve</strong> Teknoloji Üni<strong>ve</strong>rsitesini deiçinde barýndýrdýðýný ifade eden Aktaþ,üni<strong>ve</strong>rsitenin Türkiye’nin önemli <strong>ve</strong>prestijli üni<strong>ve</strong>rsitelerinden biri olduðununaltýný çizdi. TOBB üni<strong>ve</strong>rsitesinin geçenyýl Priþtine’de kurulan UluslararasýTürkler, akraba topluluklar <strong>ve</strong>komþularýmýzla ortak tarihselbaðlarýmýzý <strong>ve</strong> kültürel mirasýmýzýkorumaya hizmet edecek böyle birsempozyumudüzenleyerekunuttuklarýmýzý hatýrlamak,unutturulmak istenenlere umut <strong>ve</strong>rmek,kamuoyunu bilgilendirmek <strong>ve</strong> bilimekatký saðlayabilmektir ana maksadýmýz.Hepsi konusunun uzmaný deðerli ilimadamlarýndan; Balkanlardan yaþanangöçleri, artýk tarihi bir hatýra olanAdakale’yi dil <strong>ve</strong> folklorumuzunBalkanlarda býraktýðýmýz abidevimimari eserlerimizi, Bosna-Hersek’teRomanya’da, Batý Trakya’daArnavutluk’taki Türk <strong>ve</strong> akrabatopluluklarýmýzý <strong>ve</strong> son derece yeni birgeliþme olan <strong>Kosova</strong>’nýn baðýmsýzlýðýnadair tebliðleri dinledik” dedi.TOBB Üni<strong>ve</strong>rsitesi Priþtine’dePriþtine Üni<strong>ve</strong>rsitesi ile bir anlaþmasýnýn varolduðuna dikkat çeken Aktaþ, TOBB tarafýndaniki üni<strong>ve</strong>rsite arasýnda imzalanan anlaþmanýn buyýl daha güçlü bir þekilde destekleneceðinimüjdeledi.


11Perşembe, 22 Mayıs 2008Aradan yedi yıl geçtiFahri Mermeryedi yıl öncea r a m ı z d a nayrıldı. Mayıs sıcaklarıile onu artık birdaha aramızda olmayacağınıbilerek ebediyeteuğurladık.Ancak kendisi unutulmamakiçin eserlerbıraktı. Kabarık değilama güzel eserlerbıraktı. Berabergeçirdiğimiz anıları,şiirle süslediğidizeleri bıraktı.Arkadaşının aradanfiziki olarak ayrılışıçok zor. Buna alışmak da çok zor. Bir arada geçirdiğimiz yerler,yaşadığımız olaylar buna izin <strong>ve</strong>rmiyor. Ama onun bıraktığı eserler,unutulmasına müsaade etmiyor. İnsan ölür ama onun eseri kalır derler.Eserleri onu unutturmayacak.Zaman çok çabuk geçiyor, bunun farkında değiliz. Fahri yedi yılönce aramızdan ayrıldı. Sanki dün aramızdaymış gibi. Güzelarkadaşlık ilişkilerinden güzel hatıralar kalıyor. Kırılan aynayaarkadaşının nerede olduğunu soramıyorsunuz. Aynanın parçalarınıyapıştırmak çok zor oluyor. Eskisi gibi olmuyor.Sonbahar yaprakları gibi en yakınlarımız aramızda ayrılıyorlar.Yağmur, kar, rüzgarla karşılaşan yapraklar, zamana direnerek bir gündalından ayrılıyor. Sararıp yere düşüyorlar. İnsanın kaderi de bunabenziyor. Farklı sorunlarla karşılaşan insan sonunda teslim oluyor.Fahri de kadere çok erken teslim oldu. Tanrı onu çok erken yanınaaldı.Arkadaşlıklar bir defa kurulur <strong>ve</strong> uzun sürer. Bu tür arkadaşlık kurmakçok zordur. Ama onların aramızdan ayrılmaları büyük boşlukyaratarak, yaşamın sonuna dek izler bırakırlar. Bunların yerinidoldurmak zor oluyor. Yeni gelenler ise eskilerle paylaşacağımızşeyler yok.Yakın arkadaşlar ebediyete ayrılınca yalınız mazide kalanlarıhatırlıyorsunuz. Hiç bir şey onların yerini değiştirmiyor. Yıkılan eviyeni taşlarla yeniden inşa etmek zor geliyor. Çünkü zamanlaalıştığımız taşlı evi değiştirmek kolay değil.Fahri şairdi, yazardı her alanında eser <strong>ve</strong>rdi. Hayatınınbaharında aramızdan ayrıldı. Başladığı eserleri, yarıda bıraktı. Yeninesillere eserler bıraktı.Gazeteci olarak <strong>Kosova</strong> Türk Basınına katkısı çok büyükoldu. Onun ölümü ile medyada büyük bir boşluk oluştu. Onun araştırmatarzı, yorumları artık yok. Otuz yıl önce yazdıkları yazılarıyorumları, bu gün de güncelliğini kaybetmedi.Fahri aramızdan çok erken ayrıldı. Hem de <strong>Kosova</strong> Türkhalkına en çok lazım olduğu dönemde. Tecrübeli bir gazeteci olarakbu gün yaşadığımız sorunları ustalıkla okuyucularına aktarabilirdi.Onun için gazetecilik yalınız meslek değildi. Gazetecilik mücadeledemekti. Yazılarını kimseye pardon demeden yazardı. Bundan dolayıbazı kişiler tarafından sevilmezdi. Boyun eğmeyi sevmezdi. Kimseyetaviz <strong>ve</strong>rmezdi. Özellikle Türklük konusunda taviz <strong>ve</strong>rmekten asla.O yalnız gazeteci değildi. Prizren’de çok sayıda derneğin kuruluşundaöncülük etti. Kurulan derneklerde sekreterlik görevi yaptı.Fahri her yanlı bir Türk aydını idi. Türklerin karşılaştığı sorunlarıçok iyi tanırdı <strong>ve</strong> bu sorunları çözmeye, açıklamaya, yorumlamayaçalışırdı.Fahri’nin ömrü azdı ama yaratıcılığı ile zengindi. Uçan kuş gibiebediyete kanat açıp bir daha aramıza dönmedi. Ama onu unutmayacakarkadaşlarını <strong>ve</strong> ailesini geride bıraktı.Fahri’nin yeni doğan torunu onun ismini aldı.Fahri yaşıyor.Fevzi KARAMUÇOG ü n c e lElyazmasýCaner SÜLEYMANcaner_pr@yahoo.com.trKalanlarýn OyunuGün gelir insanlar yaþadýklarý yerlerden rahatsýzlýkduymaya baþlar <strong>ve</strong> ardýndan da yeni hayat kurmakamacýyla baþka diyarlara yol alýr. Tabi bu, en azorada kalmak gibi çetin bir mücadele gerektirir. Gözlerini dünyaya açtýðý yeri,havasýný teneffüs ettiði mahalleleri, okul yýllarýnýn geçtiði sokaklarý, kýsacasý kendiiçinde kurduðu dünyayý tasfiye edip yeni bir dünya aramak hiç de kolay bir þeydeðildir. Olduðu yerlerde ayný kalmak ise insana zor gelir. Öðrenciyken sýnýftakalmasý, tuttuðu takýmýn tur atlayamamasý, yarýþmalarda sona kalmasý kabullenecekgibi gelmez insanoðluna. Lakin, çekip gitmek bu kadar zorluk gerektiriyorsa birazolsun kalmanýn <strong>ve</strong>rdiði gurur <strong>ve</strong> çileyi de sahibine ne büyük erdemler kattýðýný dakabul etmek lazým. Kalmak zordur çünkü sabýr ister, yürek ister, uðraþ ister <strong>ve</strong>gidenin dönme ihtimaline karþý açýk bir kapý býrakmak ister. Bazen olur ya, tiyatrodagüzel bir oyun izledikten sonra insan oyuncularý ayakta alkýþlar, bu oyun öyle biroyun ki insanýn ayakta avuçlarýný patlatýrcasýna alkýþlayacaðý, oyuncularýnýnellerinden öpeceði gibi bir þey. Sözüm bize <strong>ve</strong> bizi bu güne getiren herkese. En içtenduygularýmla belirtmeye çalýþtýðým “burada kalma” nýn bize ne anlam ifade ettiðiniiliklerimize iþleyenlere. Ýsimlerini unuturum diye saymaya çekindiðim büyüklerime,üstadlarýma, öðretmenlerime, yani burada kalan <strong>ve</strong> kalbi burasý ile çarpan herkeseselam olsun.Bu gazetenin bizim için ne kadar önemli olduðunu bilen vatandaþlarýmýzýnçoðunlukta olmasý varsayýmýný es geçerek, istemeyerek bunun farkýnda olmayanvatandaþlarýmýza tekrar bir hatýrlatma ihtiyacýný hissettiðimden bir daha buradavurgulamak istiyorum. Gazetemize sahip çýkalým. Hem burada kalmanýn birmecburiyeti olarak hem de okur-yazar olarak sahip çýkalým.Birinci yazým olmasý dolayýsýyla vurgulamakta bir ahde <strong>ve</strong>fa borcu hissettiðimbu kýsa giriþten sonra, <strong>Kosova</strong>’da yaþayan bir Türk olarak, <strong>Kosova</strong> Cumhuriyetininbaðýmsýzlýðýný herkese kutlar <strong>ve</strong> <strong>Kosova</strong>’nýn her manada baðýmsýzlýðýnýsürdürebilmesini caný gönülden arzularým.<strong>Kosova</strong>’nýn girdiði bu yeni süreç öncesinde <strong>ve</strong> sonrasýnda hiçbir þey aynýolmayacaða benzemektedir. Ýster toplumumuzu isterse toplumu yönetenleri hattatoplumun tüm dinamiklerini yeni bir sorumluluk bekliyor. Öyleyse herkes gibi bizde kendi duruþumuzu belirtip ona göre tavýr sergilemek durumunda kalacaðýz. Yolabazen at arabasý bazen de ýþýk hýzýyla devam edilecek. Artýk statik kalmanýn bizekaybettireceklerini bile hesaplamaya zamanýmýzýn yetmeyeceðini düþünüyorum.Belki de gençliðin <strong>ve</strong>rdiði sýcak kanlýlýkla düþündüklerimi “3-5 günsonra geçer” diye deðerlendirenler olabilir. Saygýlarýmý sunarým. Fakat hiçbir þeyineskisi gibi olmayacaðýný da bozuk gramofon gibi tekrarlamaya gerek yok.Baðýmsýzlýðýn hem bölge geneline hem de ülke özeline getireceði ortamlarýkarþýlaþtýrmak gerekirse, sonuç olarak ortaya olumlu bir tablo çýkarmakmümkündür. Zaten <strong>Kosova</strong>’nýn ilerlemesi <strong>Kosova</strong>’daki Türkleri de ileriye götürmezmi, ya da tersi olarak <strong>Kosova</strong> Türklerinin ilerlemesi <strong>ve</strong> baþarýlarý <strong>Kosova</strong>’ya pozitifbir etki olarak yansýmaz mý? Dolayýsýyla nereden bakýlýrsa bakýlsýn ileriye yönelikher bir hareket herkesin ortak çýkarýna olduðu kesin.Daha sonraki zamanlarda da sýk sýk deðineceðimiz (fakat deðinmeye fýrsat bile<strong>ve</strong>rilmemesi gereken) <strong>Kosova</strong> Anayasasý konusunda kýsa bir fikir beyan etmekistiyorum. Sýradan bir vatandaþ olarak herkes konuþtuðu dili en yüksek seviyedegörmek ister. Olduðu yerden altta bir yerde görünce de haliyle tepki gösterir. Aklýn<strong>ve</strong> saðduyunun iplerini elinden býrakmayanlar da bunu gerektiði þekilde savunur <strong>ve</strong>hakkýný arar. Demek istediðim þu ki galiba biz bir þeyleri yanlýþ yapýyoruz. Hani“çuvaldýzý kendine batýrmak” deyimi vardýr ya, iþte tam da burada bize bu gerekli.Bir düþünün size gelen az sayýda cýlýz tepki ile toplu bir þekilde gelen güçlütepkiyi.Siz hangisini ciddiye alýrdýnýz? Peki biz ne yapýyoruz? Bir þeyler yapmaisteðiyle yanýp tutuþurken bu sefer enerjimizi hepten baþka taraflara kullanýyoruz.Tepkimizin cevabý bizi tatmin etmediði için de baþlýyoruz en yakýnýmýzdakilerdenen uzaktakilere düþman kesilmeye. Bakýn þu konu çok önemli. Diðer ülkelerdesiyaset <strong>Kosova</strong>’dan farklý yürümektedir. Bizim insanýmýz farklý yerlerden farklýuygulamalarý <strong>Kosova</strong>’da denemek isterseler yanýlgýya düþerler. Bizim bölünmelüksümüzün olmadýðýný ilkokul öðrencileri bile bilir. O yüzden Sivil ToplumKuruluþlarý, partimize destek <strong>ve</strong>rerek onlarýn elini güçlendirmeli, partimiz de SivilToplum Kuruluþlarýnýn arkasýnda durarak gösterilen tepkide onlara gereken yardýmýsaðlamalý diye düþünüyorum.Dilimizin döndüðünce zaman zaman buralarda cahil cesaretiyle yazmayahe<strong>ve</strong>slendiðimiz konularý herkesle paylaþmaya çalýþacaðýz. Maksat burada herzaman söylenenleri deðil, söylenmeyip içimizde kalan þeyleri bir yerlere dökmektir.Eleþtiri <strong>ve</strong> önerilerin ise baþ ucunda yer bulacaðýndan hiç kimsenin þüphesi olmasýn.Zaten doðru olan da bu deðil mi?


6’ncisi düzenlenenSanatla UyanmakŞöleni sona erdiBu yıl 6’ncısı düzenlenen “6. Uluslararası Sanatla UyanmakŞöleni” geçtiğimiz hafta düzenlenen bir törenle sona erdi.Geleneksel halini alanuluslararası şölen, 9Mayıs tarihindeOsmanlı’dan kalma tarihi GaziMehmet Paşa Hamamı’nda çoksayıda üst düzey da<strong>ve</strong>tlininkatılımıyla başlamıştı.17 Mayısa kadar <strong>Kosova</strong>’nındeğişik bölgelerinde 30’a yakınsanatçının değişik branşlardasanatlarını icra ettiği şölengeçtiğimiz Cumartesi günüdüzenlenen törenle sona erdi.Kapanış töreninde bir konuşmayapan Sanatla Uyanmak ŞöleniTertipleme Kurulu BaşkanıErcan Şpat, Atatürk’ün “Her şeyolabilirsin ama sanatçı olamazsın”lafını hatırlatarak sanatasahip çıkılmasını istedi. Şpat:“Sanatla Uyanmak Şöleni hergeçen yıl daha da ilgi görüyor,seneye aynı yerde değişik birprogramla buluşmak üzere” sözlerinitamamladı. Tören NevzatŞundo <strong>ve</strong> ekibinin seslendirdiğiPrizren türküleriyle devam etti.Tören sonunda emeği geçenkurum, kuruluş <strong>ve</strong> kişilere ErcanŞpat tarafından teşekkür belgeleritakdim edildi. Verilen kokteylesona eren törene <strong>Kosova</strong>Türk Taburu Görev Kuv<strong>ve</strong>tKomutanı Kurmay YarbayKerim Acar yanı sıra çok sayıdada<strong>ve</strong>tli katıldı.Enis TABAKFoto HaberTürk KFOR’u gelenekselleşen çocuk parkı açılışlarına devamediyor. Türk KFOR’u tarafından, 19 Mayıs 2008 PazertesiGünü, Skorobişte Köyü’nde bulunan “Nefit Yusufi” İlköğretimOkulu’nda, bir çocuk oyun parkı hizmete açıldı. 21 Mayıs 2008tarihinde Muşnikovo Köyü İlkokulu’nda yeni bir çocuk parkıaçılışı gerçekleştirildi. Bu kapsamda Türk KFOR’u tarafındanson dönemde açılışı yapılan çocuk parkları sayısı sekize ulaştı.Perşembe, 22 Mayıs 2008G ü n c e l 12Mehmetçik’ten Mamuşa’yaçeşme hediyesiMehmetçik Mamuşa’yayakışır <strong>ve</strong> ihtiyaç duyulançeşme yapım projesinihayatta geçirildi. İki hafta aralıksızçalışmalardan sonra geçtiğimizhafta çeşmenin açılışı 19 Mayısgünü yapıldı. Mamuşa, 19 Mayısgünü hem Atatürk’ü Anma <strong>ve</strong>Gençlik <strong>ve</strong> Spor Bayramı hem deçeşmenin açılışında çifte bayramyaşattı. Çeşmenin açılış törenindekonuşan Mamuşa BelediyeBaşkanı Arif Bütüç, “TürkAskerleri tarafından Mamuşa Belediyesine güzel <strong>ve</strong> yakışan bir çeşme hediye etti.Bunun gururunu <strong>ve</strong> mutluluğunu yaşıyorum” diye konuştu.Çok Uluslu Güney Görev Komutanı Tuğgeneral Uğur Tarçın ise yapmış olduğukonuşmada, “Bugün bu anlamlı günde sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyorum.Yapılan çeşmeden su içtiğiniz zaman bizleri hatırlayacaksınız” diye konuştu.Açılış töreninde Mehmetçik çeşme hakkında bilgiyi Le<strong>ve</strong>nt Eren <strong>ve</strong>rdi.Açılıştan ana okulunda öğrencisi Emri Mazrek, İstiklal Marşını okuyarak, törenekatılanlara duygulu anlar yaşattı. Ardından Mamuşa Haci Ömer Lütfü İlkokul öğrencileritarafından hazırlanan folklor ekibi konuklara Türk halk oyunlarını sergiledi.Açılış törenine Mamuşa Belediye Başkanı Arif Bütüç Çok Uluslu Güney TugayıKomutanı Tuğgeneral Uğur Tarçın, KTTGK Komutanı Kerim Acar, Belediye astbaşkanıSeylan Mazrek, KDTP Mamuşa Şube Başkanı Rifat Krasniç, MamuşaBelediye çalışanları, vatandaşlar, öğretmen <strong>ve</strong> öğrenciler iştirak etti.Turnuvanın galibi Mamuşa Lisesi<strong>Kosova</strong> Türk Heyeti Başkanlığınca düzenlenen futbol <strong>ve</strong> voleybol turnuvasınaMamuşa Lisesi damgasını vurdu. Lise, futbolda birinciliği kazanırken, voleybol da iseikinciliği elde etti. Turnuvada dereceye girenlerin şiltlerini Mamuşa Belediye BaşkanıArif Bütüç <strong>ve</strong> Çokuluslu Güney Tugayı Komutanı Tuğgeneral Uğur Tarçın takdim etti.Suphi MazrekMamuþa “Harikalar Dünyasý”Parkýna kavuþuyorAn k a r aBüyükþehirB e l e d i y e s it a r a f ý n d a n ,Mamuþa’ya yakýþýrbir park yapýlýyor.Park çalýþmalarýyoðun bir þekildedevam ediyor. AnkaraB ü y ü k þ e h i rB e l e d i y e s iÞehirleþme MüdürüAtice Akgül <strong>ve</strong>beraberinde ki heyetMamuþa Belediyesiniziyaret ederek, parkçalýþmalarý ile yakýndanilgilendiler.Mamuþa Belediye Baþkaný Arif Bütüç, Baþkan Yardýmcýsý Seylan Mazrek,Planlama, Þehirleþme <strong>ve</strong> Müfettiþlik þefi Agim Morina gelen heyeti karþýlarken,Mamuþa Belediye Baþkaný Arif Bütüç ise konuklara belediyenin dünden bugünekadar yapmýþ olduðu çalýþma projeleri hakkýnda bilgi <strong>ve</strong>rdi. Bütüç, Mamuþa’yayakýþýr bir parkýn yapýmýný üstlenen Ankara Büyükþehir Belediyesine teþekkürleriniiletirken, parkýn bitimi ile Mamuþa’nýn bölgeye örnek bir parka kavuþacaðýný söyledi.Bütüç, Mamuþa Belediye Meclisinin aldýðý bir karar ile parka “ANKARA” isminin<strong>ve</strong>rildiðini sözlerine ekledi. Park çalýþmalarý yoðun bir þekilde sürdürülürken, parkýniki hafta sonra tamamlanmasý bekleniyor. Parkýnýn açýlýþýnýn 7 Haziran olarakdüþünüldüðü belirtilirken, parkýn açýlýþ törenine Ankara Büyükþehir Belediye BaþkanýMelih Gökçek’in de katýlmasý bekleniyor. Açýlýþ töreninde Ankara BüyükþehirBelediyesi tarafýndan Mamuþa Belediyesine bir çöp arabasý, bir minibüs <strong>ve</strong> birmakam arabasýnýn da hibe edilmesi bekleniyor.Suphi Mazrek


Perşembe, 22 Mayıs 200813Çocuðunundüþmaný olmamalý!Prof.Dr. Ahmed YardımG ü n c e lTürkçenin <strong>Kosova</strong>’sýYalýboyu’ndanÖzbekistan ÇöllerineAlpayÝÐCÝÝslâmiyyetin temeli, îmâný, farzlarý, harâmlarý öðrenmek <strong>ve</strong>öðretmektir. Allahü teâlâ, Peygamberleri bunun için göndermiþtir.Çocuklara bunlar öðretilmediði zamân, Ýslâmiyyetyýkýlýr, yok olur. Allahü teâlâ, Müslümânlara, benim emirlerimiöðretiniz, yasak ettiðim harâmlarý bildiriniz <strong>ve</strong> yapýlmasýna râzýolmayýnýz diye emrediyor. Peygamber efendimiz;(Birbirinize Müslümânlýðý öðretiniz. Emr-i ma’rûfu býrakýriseniz, Allahü teâlâ, en kötünüzü baþýnýza musallat eder <strong>ve</strong>duâlarýnýzý kabûl etmez) buyurmuþtur.Evlât, ana baba elinde bir emânettir. Çocuklarýn temiz kalblerikýymetli bir cevher gibidir. Mum gibi, her þekli alabilir. Küçükken,hiçbir þekle girmemiþtir. Temiz bir toprak gibidir. Temiz topraðahangi tohum ekilirse, onun mey<strong>ve</strong>si hâsýl olur. Çocuklara îmân,Kur’ân <strong>ve</strong> Allahü teâlânýn emirleri öðretilir <strong>ve</strong> yapmaya alýþtýrýlýrsa,din <strong>ve</strong> dünyâ saâdetine ererler. Bu saâdette analarý, babalarý <strong>ve</strong>hocalarý da ortak olur. Eðer bunlar öðretilmez <strong>ve</strong> alýþtýrýlmaz ise,bedbaht olurlar. Yapacaklarý her fenâlýðýn günâhý, ana, baba <strong>ve</strong>hocalarýna da <strong>ve</strong>rilir. Hadis-i þerifte buyuruldu ki:(Bir Müslümânýn evlâdý ibâdet edince, kazandýðý sevâb kadar,babasýna da <strong>ve</strong>rilir. Bir kimse, çocuðuna fýsk, günâh öðretirse, buçocuk ne kadar günâh iþlerse, babasýna da o kadar günâh yazýlýr.)BÜTÜN FENALIKLARIN BAŞI!..Tahrîm sûresinin 6’ncý âyet-i kerîmesinde meâlen;(Kendinizi, evlerinizde <strong>ve</strong> emirlerinizde olanlarý ateþtenkoruyunuz!) buyurulmaktadýr.Bir babanýn, evlâdýný Cehennem ateþinden korumasý, dünyâateþinden korumasýndan dahâ mühimdir. Cehennem ateþindenkorumak da, îmâný, farzlarý, harâmlarý öðretmekle, ibâdete alýþtýrmakla<strong>ve</strong> dinsiz, ahlâksýz arkadaþlardan korumakla olur. Bütünfenâlýklarýn baþý, kötü arkadaþtýr. Peygamber efendimiz;(Bütün çocuklar Müslümânlýða uygun <strong>ve</strong> el<strong>ve</strong>riþli olarakdünyâya gelir. Bunlarý, sonra analarý, babalarý Hýristiyan, Yahûdî<strong>ve</strong> dinsiz yapar) sözü ile Müslümânlýðýn yerleþtirilmesinde <strong>ve</strong> yokedilmesinde en mühim iþin, gençlikte olduðunu bildiriyor.O hâlde, her Müslümânýn birinci vazîfesi, evlâdýna Ýslâmiyyeti<strong>ve</strong> Kur’ân-ý kerîmi öðretmek olmalýdýr. Evlât, büyük bir nimettir.Nimetin kýymeti bilinmezse, elden gider. Bunun için pedagoji yaniçocuk terbiyesi, Ýslâm dîninde çok kýymetli bir ilimdir. Peygamberefendimiz buyuruyor ki:(Hepiniz bir sürünün çobaný gibisiniz. Çoban sürüsünükoruduðu gibi, siz de evlerinizde <strong>ve</strong> emirleriniz altýnda olanlarýCehennemden korumalýsýnýz! Onlara müslümânlýðý öðretmelisiniz!Öðretmez iseniz mes’ûl olacaksýnýz.)Müslüman bir anne-baba, çocuklarýný dinini bilen, se<strong>ve</strong>n <strong>ve</strong>kayýran sâlih kimselerin yanýna götürmeli, yanlarýndan ayýrmamalýdýr.Yerine göre Müslüman bir baba, çocuðunun hem abisi,hem de babasý olmalý. Çocuðu iyi, güzel þeylere alýþtýrmalý <strong>ve</strong> iyiyerlere götürmelidir. Çocuklara, büyüklerin, ehli sünnet âlimlerininkýymetli kitaplarýndan okumalý, okutmalý, kitap okumadanyatmamalýdýr. Küçük yaþta ne <strong>ve</strong>rilirse, o kalýcý olur. Zira gönülleritertemiz <strong>ve</strong> berraktýr. Her baba çocuðuna;“Aman evlâdým, ne sen kendini yak, ne de beni yak. Ziraevlâdýn yaptýðý anaya, babaya da gider. Kendin gidersin beni degötürürsün. Çünkü anne-babaya evlâdýn yaptýðý her þey misliyleyazýlýr. Ýyilik yapýyorsa iyilik yazýlýr, kötülük yapýyorsa kötülükyazýlýr” diyerek güzel nasihatte bulunmalýdýr.ANNE-BABANIN VAZÝFESÝHer anne-baba, çocuklarýna mutlaka Kur’ân-ý kerimi öðretmeli<strong>ve</strong> okumalarýný temin etmelidir. Zira çocuðuna Kur’ân-ý kerimöðreten ana babaya çok sevap <strong>ve</strong>rilmektedir. Peygamberefendimiz;(Hoca çocuða, Besmele okur, çocuk da söyleyince, Allahüteâlâ, çocuðun <strong>ve</strong> anasýnýn <strong>ve</strong> babasýnýn <strong>ve</strong> hocasýnýn Cehennemegirmemesi için senet yazdýrýr) buyurmuþtur.Netice olarak, eðer anne <strong>ve</strong> baba, evlâtlarýna Ýslâmiyyetin <strong>ve</strong>din büyüklerinin sevgisini <strong>ve</strong>remiyorsa, çocuklarýnýn baþ düþmanýolmaktadýrlar. Nefsine düþkün yani çocuklarýný nefsi için se<strong>ve</strong>nanne <strong>ve</strong> babalar, çocuklarýnýn en büyük düþmanýdýrlar.“1928 yýlýnda Kýrým’ýn Yalýboyu’ndaki güzelSimeiz’de doðdum. Sürgün edildiðimizde 15 yaþýndaydým.O günler, birinci gününden son gününekadar, hep aklýmda. Nasýl unutulur ki o günler? Ýstesem deunutamýyorum.Sürgünden bir gün önce her þey sakindi. Pek çok evdeolduðu gibi, bizim evde de cepheden gelen izinli Rusaskerleri yaþardý. 17 Mayýs 1944 günü evimizde büyük birtemizlik yapmaya baþladýk. Her þeyi yýkýyor, siliyorsüpürüyorduk. Bizim bu çalýþmalarýmýzý gören Rus askerleri“Niçin yapýyorsunuz böyle bir þeyi? Ne gerek var? Yabirden buradan çýkarýlýrsanýz boþuna yapmýþ olmayacakmýsýnýz?” dediklerinde, ben “Ömrümde bir yere gitmedim.Babaannem de hayatýnda hiç tren görmedi. Bir kere bileseyahat etmedi. Niye gidelim ki durup dururken?” diyeonlara soruyla cevap <strong>ve</strong>riyordum. Baþka bir þeysöylemediler, sürüleceðimize dair bir tek kelime etmediler.18 Mayýs sabaha karþý saat dört <strong>ve</strong>ya beþ civarýydý.Askerler geldi evimize:- Çýkýn, çabuk, çýkýn!- Niçin? Ne oldu? Nereye?- Çýkýn çabuk, hazýrlanýn! Yolcusunuz!- Ne yolcusu? Niçin?- Hainsiniz siz! Sovyet hükümetinin kararý bu! Çabuk,sallanmayýn! Çabuk çýkýn!Þaþkýndýk. Sersem gibiydik. Büyük bir kaos yaþanýyordu.Evde beþ kiþiydik. Teyzem avluda aðlýyor, “Bizleriöldürecekler! Kefenlerinizi alýn! Bizleri öldürecekler!Kefenlerinizi alýn!” diye baðýrýyordu. O gün, hatýrýmdadýr,çok tuhaf bir olay da olmuþtu. O gün bir fýrtýna vardýSimeiz’de. Rüzgâr uðulduyor, aðaçlarý sarsýyor, kimiaðaçlarýn dallarý kopuyordu Rüzgârýn, aðaçlarýn uðultularýna,köpeklerin acý acý havlamalarý ulumalarý (Arirehaným da aðlýyordu. Nasýl aðlamasýn ki?) ineklerinböðürmeleri <strong>ve</strong> bizlerin feryatlarý karýþýyordu. O gününsesleri... Tarifsizdi o günün feryatlarý... Korkunçtu...Ardýndan dolu yaðdý, iri iri dolulardý Biz aðlamadýk yalnýzca.Sanki bizimle beraber gök aðladý, hayvanlarýmýzaðladý. Aðaçlarýmýz aðladý..Bizleri Akmescit’e (Ruslar bu þehre Simferopol adýný<strong>ve</strong>rdi) getirip hayvan vagonlarýna doldurdular. 28 gün yolgittik. Bütün yol boyunca bir kere yemek <strong>ve</strong>rdiler, Sarýtav(Saratov)‘da. Bazýlarýmýz yanýna yiyecek bir þeyler alabilmiþti.Bazýlarýnýn unu vardý, piþirip bize de <strong>ve</strong>rirlerdi.Vagonumuz o kadar doluydu, o kadar sýkýþýktý ki ayaklarýmýuzatamýyordum. Vagonumuzda ölenleri yol kenarýnabýrakýp gittik, gömemedik. Semerkand’a getirdiler,stadyuma topladýlar. Yanýmýza alabildiðimiz eþyalarý,bohçacýklarýmýzý bir kenara topladýlar. Bizleri tüfeklerleite kalka hamama götürdüler. Anlatýlýr gibi þeyler deðildi.Bizleri dipçikliyor, küfürler ediyor <strong>ve</strong> üzerimize ilaçlýkaynar su atýyorlardý. Kaynar suya dayanamayýp ölenleroldu. Kaynar sular... (Yanaklarýndan akan ince ince yaþlarsel oldu burada Arire Haným’ýn. Bir süre hýçkýrýklardandolayý konuþamadý.)Hamamdan sonra yine stadyuma getirdiler bizleri. Bizdönene kadar bohçalarýmýz, eþyalarýmýz karýþtýrýlmýþ, iþeyarayacaklar yaðmalanmýþtý. Eþek arabalarýna koyupköylere daðýttýlar. At ahýrlarýnda yattýk. Ne yorganýmýz, nedöþeðimiz vardý. Günlerce, haftalarca yerde, yattýk.Oradaki aðýr þartlarda, pek çok insanýmýz hastalandý, pekçoðu öldü. Yeterli yiyecek <strong>ve</strong>rilmezdi. Aðýr iþlerdeçalýþtýrýlýrdýk. Yaþlý kadýnlarýmýz, hep Kýrým hasretinianlatýrlardý; pek çoðu son günlerini yaþarken, son nefeslerini<strong>ve</strong>rmeden, bir yudum dahi olsa Kýrým’ýn suyunuiçmek isterlerdi. Bir yudum, bir yudumcuk Kýrým suyuolsa, içsem, rahat ölebilirdim, derlerdi.Bir gün bir kadýncaðýzla oðlunu çakallar yemiþ. Aççakallar. Oðlancaðýzý ayakkabýlarýndan tanýyabildik. Buolaydan üç gün sonra cepheden babasý geldi. Selâm <strong>ve</strong>rdi.(Burada Arire haným yine kendini tutamadý, hýçkýrýklaraboðuldu.) Askerden gelen bu yiðit selâm <strong>ve</strong>rdikten sonra,Cemaat” dedi, “Benim karým Anife, oðlum Ser<strong>ve</strong>r’igörenleriniz tanýyanlarýnýz var mý? Fotisalalý idiler? Kimbiliyor?” Hiç kimse bir þey yemedi, hiç kimse sesiniçýkaramadý. Nasýl densin çakallar yedi diye.Sonra bir kadýncýk, yaþlý bir kadýncýk; “A balam!...Allah ...... Allah sana sabýrlar <strong>ve</strong>rsin! Yazýmýz böyle imiþ...Allah rahmet eylesin!..... “ dedi <strong>ve</strong> anlattý. O, cephedengelen yiðit adam, gözlerimizin önünde kendini yere atýpöyle bir aðladý, öyle bir dövündü, öyle bir yerleri týrmaladýki dayanýlýr þey deðildi. Sonra adamý, o yiðidikaldýrdýlar yerden, su <strong>ve</strong>rdiler, biraz olsun teskin etmeyeçalýþtýlar. Adamcaðýz yerden kalktýðýnda saçlarý bembeyazolmuþ, çökmüþ, bir anda ihtiyarlamýþtý.Þimdi düþünüyorum, yaþadýðýmýz bu facialara, dehþetligünlere raðmen nasýl sað kalabildik, nasýl olup davatanýmýz Kýrým’a dönebildik diye? Bunun bir tek açýklamasývar o da birlik. Ýsmail Bey Gaspýralý‘nýn bize mirasbýraktýðý birlik. Biz birbirimizi koruyarak, birbirimizledayanýþarak, ekmeðimizi paylaþarak, birlikte mücadeleederek bugünlere gelebildik. Burada adýný anmadan geçemeyeceðimbir kiþi var. Gafur aða. Kemaneci idi. Sürgüngünlerinin o aðýr, o dayanýlmaz, pislik <strong>ve</strong> açlýk içindegeçen günlerinde bize kemanesiyle kaytarmalar çalardý. 5dakika olsun onunla güler, hiç olmazsa gülerek aðlardýk.Bize “Qorqmañ balalar, bir kün Vatanða qaytarmýz, þenqaytarmalar çalarmýz” diye sürekli moral <strong>ve</strong> kuv<strong>ve</strong>t <strong>ve</strong>rirdi.Allah’a þükür her þeye raðmen dimdik ayakta kaldýk.Millet olarak yok olmadýk. Þimdi de halimiz aðýr. Amabirlik beraberlik içerisinde bu günleri de geçeriz inþallah!”Anlatan: Arire Nezetli Ýdrisli - Hazýrlayan: NeþeSarýsoy(Emel Dergisi, Sayý:210 Eylül - Ekim 1995, Sf. 36)Kýrým, güzel Kýrým... 18 Mayýs 1944’te baþlatýlansürgün cinayetine dair bir hatýranýn cümleleriydi, yukarýdakicümleler. Aþaðýlýk, sütübozuk Sovyet yöneticileri,baþta Yosif Visarinoviç Cugaþvili Stalin olmak üzere,büyük cinayetlerin emirlerini <strong>ve</strong>rdiler.SovyetlerBirliði’nin birçok yerinde insanlarý bir yandan bir yanayolladýlar, onlarý öldürdüler, sakatladýlar.Kýrým, Karadeniz’in kuzeyinde, bugünkü UkraynaCumhuriyeti’nin sýnýrlarýnda özerk cumhuriyet statüsündebir yarýmadadýr. Stratejik olarak son derece önemli birkonumda yer almaktadýr. Bu yarýmada tarih boyuncaHazarlar, Kýpçaklar, Peçenekler, Uzlar gibi Türk kavim <strong>ve</strong>topluluklarý tarafýndan yurt edinilmiþ, 15. yüzyýldanitibaren de Kýrým Hanlýðý’nýn merkezi olmuþtur. KýrýmHanlýðý kuruluþundan kýsa bir müddet sonra, OsmanlýDevleti’nin Ýstanbul’u fethini izleyen yýllarda, bu devletinhimayesi altýna girmiþtir. Yaklaþýk 300 yýl süren budurum, 1774 yýlýnda Osmanlý Devleti ile Rusya arasýndaimzalanan Küçük Kaynarca Antlaþmasý ile deðiþmiþ <strong>ve</strong>Kýrým, baðýmsýz hâle gelmiþtir. Ancak, bu baðýmsýzlýk çokkýsa sürmüþ, 1783 yýlýnda Rus Çarlýðý tarafýndan ilhakedilmiþtir. Bu, büyük <strong>ve</strong> çirkin bir oyundu. Dünyaüzerinde Türklerin yaþadýðý birçok bölgede olduðu gibi,Balkanlar’da olduðu gibi, Kýrým’da da iþgal <strong>ve</strong> istilavardý.Bugün sizlere bu yazýmla sesleniyorum <strong>ve</strong>“unutmayalým, unutturmayalým” diyorum. Biz, geçmiþinepek bakmamayý son zamanlarda adet edinmiþ bir milletiz.Eskileri kolay unutur birçoðumuz ama o geçmiþteyaþananlar bugünü belirler. Kötü de olsa güzel de olsageçmiþi anmak önemlidir. Geçmiþi anarak, geçmiþteyaþananlarý unutmamayý baþarýrýz, derslerimizi <strong>ve</strong>hatýralarýmýzý çýkarýrýz. Biz <strong>Kosova</strong>’dayýz, Balkanlar’ýnneredeyse ortasý. Adriyatik ile Karadeniz’in arasýndakalan topraklar üstündeyiz. Kýrým, Karadeniz’in kuzeykýyýsý. Tarihiyle, Bahçesaray’ýyla, Akmescit’iyle, ÝsmailGaspýralý’sýyla, Giray Han’ýyla bizimdir o. Bütün TürkDünyasý coðrafyasýna yayýlan <strong>ve</strong> ortak bir Türkçe ileyayýnlanan Tercüman gazetesinin çýkýþ yeriydi Kýrým.Diðer birçok yer gibi Kýrým da bizim geçmiþimizin birparçasýdýr. Geçmiþimizi bildikçe <strong>ve</strong> ona sahip oldukçageleceðe daha gü<strong>ve</strong>nle bakabiliriz.Kýrým’dan Türk izlerini silmek, Kýrým’ýSlavlaþtýrmak, Ruslaþtýrmak için Kýrým Türklerisürüldüler. Özbekistan’a, Kazakistan’a, Sibirya’ya...Bugün Kýrým yaralarýný sarmakla meþgul. Sürülenlerin birkýsmý geri geldi, daha da gelenler olduðunu duyuyorum.Ne güzel. Ama... Ama gidenler çoktu. Ölenler çoktu.Kýrým topraklarýnýn yer adlarýnda bile var olan Türkçe,Türk izleri her þeye raðmen bugünde de var. Gelecekteher yönüyle daha güçlü <strong>ve</strong> daha bizim olacak bir Kýrým’aselam olsun. Büyük insan Kýrýmlý Ýsmail Gaspýralý’nýn daruhu þad olsun.


15Perşembe, 22 Mayıs 2008Raif VIRMİÇAK ü l t ü rÝnsan duygusunu, düþünce <strong>ve</strong> hayalini yansýyan bir ayna olarak sanat <strong>ve</strong> kültür..PRÝZREN’DE KÜLTÜR, SANATVE ÞAÝRLÝK GELENEÐÝ VIIIÂÞIK FERKÝ (Ýbrahim Sipahi)XIX yüzyýlda Prizren’de yaþayan halk þairlerinden biri de ÂþýkFerki’dir. Âþýk Ferki’nin doðum tarihi bilinmez, fakat 40 yýlyaþadýðý bilinirken doðum tarihinin 1867 yýlýna denk düþtüðü içinbu tarih onun doðum tarihi olarak kabul edilmiþtir. Aþik FerkiPrizren’de doðmuþtur. Asýl adý Ýbrahim’dir, soyadý Sipahi’dir.Aþýk olunca ,,Ferki” takma adýný almýþtýr. Ferki henüz küçükkenannesini kaybetmiþtir. Prizren iptidaiye mektebinden mezunolduktan sonra belediyede genç bir kâtip olarak çalýþtý. Bir zanaatýolmadýðýndan dolayý, kah<strong>ve</strong> <strong>ve</strong> düðünlerde türküler söyleyerekkendini bir âþýk olarak halka tanýttý. 1887 yýlýnda Çelebi adýnda birPrizrenli kýzýyla evlendi. Üç evladý olmasýna raðmen bir zamansonra hepsi de <strong>ve</strong>fat etti. Daha sonra Kamil <strong>ve</strong> Sadýk adýnda dahaiki oðlu oldu.Bir âþýk olarak Âþýk Ferki <strong>Kosova</strong>’nýn bütün þehirlerini dolaþarakþiirler okudu. Daha sonra Üsküp, Selanik <strong>ve</strong> Ýstanbul’da da bulundu,oralarda orijinal destanlar söyledi <strong>ve</strong> bunlarla bütün halk þairlerininilgisini çekti. Zamanýn bazý âþýklarý Ferki’yi kýskandýklarýndandolayý onu bir kötü ilaç <strong>ve</strong>rerek yataða düþürdüler. Böyleaðýr hasta iken bir anlaþmazlýk nedeniyle babasý onu devleteþikâyet ederek hapse girdi. Hapishanede hastalýðý aðýrlaþýrken,büyük kardeþi Þerif’e taþýndý <strong>ve</strong> kýsa bir zaman sonra yani 1908yýlýnda hakkýn rahmetine kavuþtu <strong>ve</strong> Terzi Mahalle mezarlýðýndadefnedildi.Âþýk Ferki, bütün özellikleriyle halk tarafýndan en çok sevilen halkþairlerinden biriydi. Kendisi çok sempatik, insan se<strong>ve</strong>n bir kiþiydi.Bu özellikleriyle kendini yalnýz halka deðil, yaþadýðý dönemdePrizren tasavvuf þairlerini de sevdirmiþti. Bunu ise en iyi bir þekildeHacý Ömer Lütfü’nün Âþýk Ferki’nin ölümüyle ilgili yazdýðý“Þuaradan Ýbrahim Ferki Efendinin Tarih -i Vefatý” þiirinde dilegetirmiþtir.Sefer ‘ukbâya bu gün eyledi þâ’ir FerkiAþiyan eyleye mürg-i rühu bâg-ý irem’iVar mý bak neþ<strong>ve</strong>-i humhâne-i ‘alemde bekâEcelin pencesi bir gün ayýrýr câm-i Cem-iNeþ’e-i fânîye aldanmýþ idim hayli zamânBana gösterdi nihâyet felek ol derd u gamýBozdu sazý emelim âkibet ol dest-i ecelTârümâr eyledi son dem o dem-i dem bedemiDest-suy-i ni’am-fâniye oldum yâ RabbGöreyim fadlýn ile bari o bâki ni’amýDer gufrânuma geldim bu günâhýmla fakatPek büyüktür bilirim halkýmýn ol keremiÇýktý du dideden eþit ile yazýlsýn târihPek hazin kalbi eder Ferki firâkýn âlemi.1324 (1908)Âþýk Ferki de baþka saz þairleri gibi divan edebiyatýný taklitederek epeyce muamma yazmýþtýr, fakat sadece üçü kalmýþtýr. AþýkFerki’nin söyleyip bestelediði 400 kadar manileri de vardýr <strong>ve</strong> bumanilerini Aþýk, ,,Destân-ý Fasl-i Ýgbal Aþýk Ferkiya” baþlýðý altýndatoplamýþtýr <strong>ve</strong> bugün bunlardan 370’i korunmuþtur.Âþýk Ferki’nin gazel, ilahi, nazire, tahmis, semâi <strong>ve</strong> koþma gibieserleri yaný sýra edebiyat alanýnda büyük deðer taþýyan destanlarda yazmýþtýr. Hayatý boyunca söylemiþ olduðu destanlarýn sayýsýbilinmez. Genelde iki yazma defter içinde ,,Destân-ý Gülambare”,,,Destân-ý Zenpare”, ,,Destân-ý-ý Yalancý ile Doðru”, ,,Destân-ýAþuk ile Maþuk”, ,,Destân-ý Kaynana ile Gelin” <strong>ve</strong> bir iki baþlýksýzdestanýndan baþka ,Destân-ý Harb-i Yunan” destaný en güzel <strong>ve</strong>büyük deðer destanlarýn arasýnda yer almaktadýr. Bundan baþkaFerki’nin Prizren’den 20 KM uzaklýkta olan Mamuþa köyü içinyazmýþ olduðu ,,Destân-ý Mamuþa” baþlýklý destanýnda, bu köydebir gelin alma töreninde meydana gelen iki köy arasýndaki kavgalarýdile getirmektedir.Âþýk Ferki, Prizren þehrinin hadiseleri <strong>ve</strong> tarihi hakkýnda,,Destan-ý Ramadan Zaskok” destanýný yazmýþtýr. Ferki, ,,Destan-ýÞita” <strong>ve</strong> bir baþlýksýz destanýnda Prizren’de 10 gün süren þiddetlibir kýþý <strong>ve</strong> yaðmurdan sonra þehri alan büyük selden söz etmektedir:Gelelim bu sene þiddet-i þitaGönderdi on gün Cenâb-ý MevlaKapandý dükkânlar soðuktan zirâPürzerrin þehrinin koptu tufaný.Çoktur bizde fena âmellerNihayet uzatsam yazmaz kalemlerPürzerrin þehrinde koptu bir sellerMisal-i peygamber Nuh’un tufâný.Bin üçyüz yigirmi iki de Rûmi (1906-1907)Hazirân on dokuz mâhi malûmiAllâh Allâh dedi âlem ûmumiHalas et Rabbenâ sabi sübyâný.Zindan oldu gökler min taraf’il-lahOl vakit düþündük seni, yâ Allâh,Bir afet gösterdin çekmedi âhOkunsun haþredek ibret fermânýÇok þükür ki bu sel akþama karþýTercüman Ýskender çekti büyük gaygu,Ýbtida bir köpri temelden aldý ol suYýktý hem götürdi bilmem ne yanýÂþýk Ferki’nin yazmýþ olduðu destanlarý on beþ-otuz kýtadanoluþurken, bazýlarý daha fazladýr <strong>ve</strong> hemen hemen bütündestanlarýnýn dörtlükleri on bir heceden oluþmaktadýr. Âþýk Ferki,destanlarýnda geleneksel anlatýmla <strong>ve</strong>rmek istediði mesajý iþler.Destanlar konu bakýmýndan sýnýrsýzdýr. Ferki, her hangi bir nedenledestan yazmaya deðer bulduðu bir konuyu destanlaþtýrabilir.Geleneksel kültür kabulleri <strong>ve</strong> kültür kodlarý yeni olaylar güncelleþtirilerektekrarlanmasý <strong>ve</strong> güncelleþtirilmesi esasýna dayalýolarak toplumu törelerin deðerleri doðrultusunda eðitme gibi iþlevivardýr.Âþýk Ferki, destan konularýný seçerken ele aldýðý konuyutoplumun yapýsýný göz önünde bulundurarak, destanlarýn toplumdagörmek istediði iþ <strong>ve</strong>ya uyandýrmak istediði duygu <strong>ve</strong> düþüncelereuygun düþen anlatým biçimini seçer. Âþýk Ferki destanlarýný hikâyeetme temeline dayalý olarak anlatýr. Ýþlenen konuya göre anlatýmbiçimi seçilmiþtir. Olaylar, kiþiler üzerine kurulmamýþtýr. ÂþýkFerki’nin dili Prizren aðzý özelliklerini gösterir. Dil yer yer konuþmadilinden uzaklaþýr. Destanlar giriþ bölümüyle baþlar. Giriþbölümü dua ile baþlar, olaya hazýrlýk cümleleriyle hikâyeye geçilir.Olayýn aktarýlmasýnda karþýlýklý söyleþmeye dayalý bir anlatýmvardýr. Olayýn anlatýmýndan sonraki bölümde âþýk, doðrudananlatýmla olayý yorumlar, öðütler <strong>ve</strong>rir. Olaylardaki olumsuzluklarýdine önem <strong>ve</strong>rmemeye, Allah yolunda yürümemeye baðlayýp,insanlarý Allah yoluna çaðýrýr.Âþýk, pek çok konuda destan yazarak geniþ bir perspektifiolduðunu göstermiþtir <strong>ve</strong> toplumsal konulara duyarlýdýr.Olaylardaki kiþi, yer adlarý <strong>ve</strong> halkýn olayý deðerlendirmesi yönleriyledestanlar sosyal tarihe kaynaklýk eder. Ayrýca doða <strong>ve</strong>toplumsal olaylarýn arka planýnda insaniliþkilerini görüyoruz. Ferki’nin kimidestanlarýndan âþýðýn yaþadýðý döneminhalk kültürüne, mutfak kültürüne, sanatlarýnaait geniþ bilgiler ediniyoruz. Savaþdestanlarýnda tarih kitaplarýnýn yazmadýðýbazý gerçekler yer almýþtýr. Bu destanlardaolaylarý ad ad <strong>ve</strong>rerek ayrýntýlarý gözdenkaçýrmamýþtýr. Âþýk Ferki güldürücüdestanlarda konularý, anlatýmý abartarakgüldürü öðelerini sýralar. Taþlama niteliðindekidestanlarýnda bazý toplum sorunlarýnadikkat çekerek, sorunlarýn içyüzüne deðinir.Birçok destanýnda zamane insanýnýn bozulduðundaneski törelerin kaybolup gittiðindenyakýnarak düzenden þikâyetçi olmuþtur.Prizren <strong>ve</strong> çevresinde halk üzerinde derinizler býrakýlan konularda yazdýðýdestanlarýnda halkýn duygu <strong>ve</strong> düþüncelerinetercüman olur, halkýn içinde bulunduðuortamý <strong>ve</strong> ruh halini anlatarak döneme ýþýktutar. Aþýk; salgýnlarý, hastalýklarý konu alandestanlarýnda halkýn durumunu, yaþananfelaketleri anlatarak döneme tanýklýk eder.Onun destanlarýnda anlatýlan þehir hayatýnaait çarþýlar, hamamlar, meyhaneler <strong>ve</strong>eðlence âlemine ait kesitler vardýr. Yazýldýðý zamandaki kültür hayatýnaait belgeleri destekleyecek bilgilere rastlanýr, sosyal hayata aitbilgiler <strong>ve</strong>rerek þehir tarihi araþtýrmacýlarýna kaynaklýk eder.Yemek destanlarýnda destanýn söylendiði dönemin mutfak kültürü<strong>ve</strong> yemekleriyle ilgili zengin malzemeler yer alýr. Kan davasý <strong>ve</strong>köy kavgalarýnýn konu edildiði Ferki’nin destanlarýnda o dönemdekisosyal yapýyý, devletin yaptýrým gücünü <strong>ve</strong> adaletin iþleyiþiyleilgili ilginç tespitler var.Sonuç olarak Ferki’nin destanlarý, söylendiði dönemin sosyalyapýsýný, halkýn psikolojisini, düþünüþünü, yaþayýþýný, inançlarýný,duygularýný yansýtmasý yönüyle sosyal tarihe kaynaklýk ederler.Metnin devamýnda Ferki’nin bir naziresine <strong>ve</strong> Haci BaþkimÇabrat’an bestelenmiþ iki ilahisine yer <strong>ve</strong>receðiz.NAZÝREO gül ruhsarýnýn vasfý deli sûzâneler söylerBakar þem’i pâk mir’âtýn gören cânâneler söylerCemâl-i pâk mir’âtýn gören cânâneler söylerÞahinþâhý mu’azzam zâtýna merdâne1er söyler.Dehânýnda lisânýn þi<strong>ve</strong>-i dür dâneler söylerEdüpsün’ âlemi dehþet deri meyhâneler söyler.Nezâket baðý gülþânýn bütün’ uþâka þefkettir‘Ulüm-i hüft u keþ<strong>ve</strong>rde penâhýn ‘li himmettir,Semâda hep mülkler saye <strong>ve</strong> þerh zalifine hayrettirBu hüsünle görenler ruyi þanýn ehli vahdettir.Dehânýnda lisânýn þi<strong>ve</strong>-i dür dâneler söylerEdüpsün’ âlemi dehþet deri meyhâneler söyler.Yeter oldu eþahým sen düþürdün cismimi nâreOlanlar þefkine meftûn yanarlar nür-ý dîdâre,Bulunmaz bir tabid etsün derunum derdine çareGünahým var mýdýr bilmem kuyupsun dolu efkâre.Dehânýnda lisânýn þi<strong>ve</strong>-i dür dâneler söylerEdüpsün’ âlemi dehþet deri meyhâneler söyler.Kapandýkça nikab olmuþ de1â ü çeþmu ebrûlerÝþarettir ki üç harfa iki kaþýnda umular,Þeher bâdi eserse titreþür <strong>ve</strong>chinde kis<strong>ve</strong>lerCemâlin görmeyenler görmeðe her demde arzular.Dehânýnda lisânýn þi<strong>ve</strong>-i dür dâneler söylerEdüpsün’ âlemi dehþet deri meyhâneler söyler.Ezelden kenz-i lâ-yefnâni görmüþ ‘ârifân vardýrCihnda Ferkiyâ buldun sana bir câvidân vardýr,Görünmez herkes mahfûz ana dilde mekân vardýrBu esrarý eder tâkrir nezâketlu lisân vardýr.Dehânýnda lisânýn þi<strong>ve</strong>-i dür dâneler söylerEdüpsün’ âlemi dehþet deri meyhâneler söyler.ÝLAHÝSöyleriz Siiri gazeli, Meth ederiz bir güzeli,Aþkiyle yandýk ezeli Lâyikî Melâmileriz.Her zerede yar görünür, Ýlm-i ledünle bulunur,Çok sofiler bizi zanur, Faikî Melâmileriz.Zabma böyle zâhit inan, Sözlerimiz saçma sapan,Ferkiyâ sende yok kemân, Atiki Melâmileriz.


Perşembe, 22 Mayıs 2008G e n ç l i k 16Ceza ile RöportajRitmic American Poetry, yanirap’in geçmiþi 1970’lerdekiAmerika varoþlarýna dayanýyor.Ýsmi anýldýðýnda, hýzlý söylenen uyaklýdizeler, çuval gibi pantolonlar, ilginçþapkalar <strong>ve</strong> kolyeler, kapüþonlu sweatshirt’leriakla getiren rap’in bizimtopraklarda yeþermesi 90’larýn ortasýnauzanýyor. Gurbetçi grup Cartel’in yineyine grupla ayný ismi taþýyanalbümünün ne kadar ilgi gördüðünümüziði takip edenler hatýrlayacaktýr.Cartel’den sonra Türkiye’de rapmüzikteki en önemli atýlým toplama“Yeraltý Operasyonu” albümü ile anýlýr.Rap müzikle uðraþanlar bu albümsayesinde isimlerini daha rahat duyurabilmeolanaðý bulurken dinleyici depek alýþýk olmadýðý bu türün yerli <strong>ve</strong>rsiyonuylatanýþmýþtý. Þu anda ise rapTürkiye’de de gayet popüler. Bundakuþkusuz Ceza’nýn payý çok büyük.Gerçek adý Bilgin Özçalkan olan Ceza,Türkiye’de rap denince insanlarýnaðzýndan çýkan ilk isimlerden biri.Sanatçýnýn þu ana kadar yer aldýðýtoplama albümler, katýldýðý projelerisaymaya kalksak yerimiz yetmeyeceðiiçin 3 solo albümü olduðunu söylemekleyetiniyoruz. Ama en son MTVTürkiye’nin yaptýðý oylama sonucu “EnÝyi Türk Sanatçý” seçildiðini hatýrlatalým.Kendisiyle yaptýðýmýzsöyleþinin sebebi Ceza’nýn kariyerinin10. yýlý olmasý <strong>ve</strong> internet üzerindenyayýnladýðý “Evin Delisi” albümü.Elektrik tesisatçýlýðýyla uðraþtýðýnýzzamanlarýn, þu anda yaptýðýnýz müziðene gibi bir etkisi oldu?Sosyal hayattan, yaşamdan bahsedenbir müzik yapýyorum. Bir þeyler yaþamazsanýzayný þeyi insanlarla paylaþmakda zor oluyor. 7 sene, haftanýn 6günü elektrik tesisatçýlýðý yaptým.Dýþarýdaki hayatýn nasýl olduðu, bazýdüzenlerin nasýl iþlediðini öðrendim.Babam devlet memuruydu. 12 yýlgecekonduda yaþadýk. Sürekli böyleþeyler görmek <strong>ve</strong> yaptýðým müziðinsokaða yakýn olmasý insanlarla çok þeypaylaþmamý saðladý.Bu kadar popüler olmak istiyor muydunuz?Amacým popüler olmak deðil kesinlikle.Yaptýðým müziði daha çok insanaulaþtýrmak istiyorum. SadeceTürkiye’yle sýnýrlý deðil. Yurtdýþýndanda insanlara ulaþmak istiyorum. Durumböyle olunca daha fazla insan tarafýndantanýnýyorsunuz <strong>ve</strong> popülerleþmenizkaçýnýlmaz oluyor. Ama tanýnmaklapopüler olmak bence farklý þeyler.Nasýl popülerleþtiðiniz önemli. Çýkýpbir þarkýyla ya da magazinsel olaylarlagündemde kalýyorlar. Ben ise sadecemüziðimle tanýnmak istiyorum.Rap, Cartel’le Türkiye’de dinleniroldu. Sonra “Yeraltý Operasyonu”önemli bir rol oynadý. Size göreTürkiye’de rap müziði mihenk taþýnedir?Çok farklý dönemler oldu aslýnda.Dediðin gibi “Yeraltý Operasyonu”önemli bir rol oynadý. Nefret birazdaha farklý bir hava getirdi. Sankiinsanlarýn uzun zamandýr beklediði birþey gibiydi. Sonra benim ilk soloalbümüm “Meclis-i Ala” ile insanlarýnrape bakýþý biraz daha deðiþti.Konserlerimizde farklý tiplerde izleyicigörmeye baþladýk. Ama yapýlan heralbümün iyi-kötü bir katkýsý olmuþturbu müziðe.Bu yýl müzik kariyerinizin 10. yýlý.Kendinizi nerede görüyorsunuz?Açýkçasý bir yer belirleyemiyorumkendime. Yetersiz taraflarý olsa da çokgüzel iþler yaptýðýma inanýyorum.Geride býraktýðýmýz bir sürü þey var.Ama önemli olan insanlarýn beninerede gördükleri. Kendimi koyacakbir yer bulamýyorum açýkçasý.Yetersiz gördüðünüz taraflarla neyikastediyorsunuz?Örneðin Avrupa’ya gidiyorum;Oradakilerin fýrsatlarýný görüyorum.Gerçekten ölçülemeyecek farklar vararamýzda. Ayný imkanlara sahip olsaydýkher þey daha farklý olurdu. Yani çokacý çektik gibi anlatmak istemiyorumama gerçekten büyük engellerlekarþýlaþtýk. Ýnsanlarýn önyargýlarý vardýbu müziðe karþý. Sonuçta Erkin Koray,Cem Karaca gibi isimler de Türkiye’derock müziði yaymaya çalýþýrken büyükzorluklarla karþýlaþtý. Ama kendibildikleri yoldan hiç þaþmadýlar.Peki, rap dinleyicisini nasýl buluyorsunuz?Giderek artan bir hayran kitlesi var.Üni<strong>ve</strong>rsitelerde söyleþilere katýlýyoruz,sohbet ediyoruz. Yüzde 90 pozitif tepkilergeliyor. Geriye kalanlar da yanlýþtanýdýklarýný öðrendiler. Konserlere heryaþtan dinleyici geliyor. Orada birþeyler paylaþmak için bulunduklarýnýbiliyorlar.Rock’çýlarla düzeldi mi aranýz?Benim hiç bozulmadý ki onlarla aram.Eskiden beri Türkiye’nin en saðlamgruplarýyla arkadaþým.Sinirlisiniz biraz ama...E<strong>ve</strong>t, sinirliyim tabi. Üsküdar gibi biryerde doðup büyüdük. Bu müzikdizginledi bizi. Sert sözler yazmak dabunun sebebi. Ýnsanlar kýzýp yumrukatmasýn diye bunlarý yapýyoruz.Albümü neden internettenyayýnlama yoluna gittiniz?Aslýnda ilk baþta bu albümü kimsesizçocuklar yararýna yayýnlayacaktýk; geliroraya baðýþlanacaktý. Sonra 5 þarký satmaz,biz bunu þu fiyattan satalým demeyebaþladý þirketler. Ben de hiç oiþlere girmedim. Dinleyicilerimenaçizane bir 10. yýl hediyesi olmasýnýistedim. Ara ara devam edebilirim bunlara.Kardeþiniz Ayben’i nasýlbuluyorsunuz?Süper! O da yeni albümüne hazýrlanýyor.Yakýnda çýkacak. Çok deðiþikenstrümanlar kullanýldý parçalarda.Birçok isim de var. Sürpriz olacak.Eurovision’a Mor <strong>ve</strong> Ötesikatýlýyor. Ne düþünüyorsunuz?Baþarýlar diliyorum. Bizi de en iyi þekildetemsil edeceklerini düşünüyorum.Þaþýrmadýnýz mý hiçduyduðunuzda?Açýkçasý þaþýrdým.Bana sorsalar kabuledeceklerini düþünmezdim.Ama bu daonlarýn fikri. Sonunakadar da destekliyorumkendilerini.Doa ile çalýþma fikrinasýl ortaya çýktý?Doa’nýn söylediðinegöre þarkýnýn da ismisana aitmiþ.Teklif onlardan geldibana. Doa’nýnprodüktörü zatenyakýn arkadaþým,eskiden de beraberçalýþmalar yapmýþtýk. Stüdyoda “Böylebir çalýþma var” diyerek dinletti. Bende Doa’nýn daha önce undergroundpiyasada yaptýðý çalýþmalardan tanýyorum.Albümü de beðendim. Tamamdedim.Peki geride býraktýðýn on yýla dönüpbaktýðýnda keþke dediðin bir þey varmý?Her zaman vardýr tabii ki. Hep doludolu gitmedi, imkanlar çerçe<strong>ve</strong>sindeyapabildiðimizin en iyisini yaptýðýmýzainanýyorum þu ana kadar. Tabii kikeþke yapmasaydým ya da keþke þunuyapsaydým dediðim þeyler çok oldu.Her zaman da oluyor, olacaktýr da yani.Zaten bunlardan ders çýkartarak ilerliyoruz.Sað salim tamamladýk onuncuyýlý. Dün akþam da konse vardý, saðolsun bütün sanatçý arkadaþlarýn geldiler.Bütün geliri sokak çocuklarýnabaðýþlandý.O konserin senin açýndan doruk noktasýneydi?Benim yaptýðým müziðe deðer <strong>ve</strong>rensanatçýlarýn oraya gelmeleri. SezenAksu, Demir Demirkan, maNga, AylinAslým, Aslý, Ayben, Fairuz Derinbulut,Killa Hakan <strong>ve</strong> aklýma gelmeyen bazýsanatçýlar daha var, hepsiyle birliktesahneye çýktýk. Müziðin dayanýþmasýnýgösterdik. Müziklerin aslýnda birbirindenne kadar da farksýz olduðunugösterdik. Ben de o sanatçýarkadaþlarýmýn her zaman yanýndayýmbana yardým ettikleri <strong>ve</strong> sokak çocuklarýnayardým ettikleri için.


Perşembe, 22 Mayıs 200817 S a ğ l ı kAz uyuyan erkeklerin obezolma riski daha fazlaAnne sýcaklýðý acýyýazaltýyorGünde beþ saatten az uyuyan erkeklerin obez olma riski ile kanlarýnda, diyabeteyol açan þeker oranýnýn yüksek olma risklerinin daha fazla olduðu belirtildi.Japonya’da, 1999-2006 tarihleriarasýnda 21 bin 693 erkek arasýndabir araþtýrma yapan ekipten profesörYoshitaka Kaneita, uykusuzluðuniþtah açan bir hormonu uyardýðýnýbelirterek, az uykunun “iþtahý <strong>ve</strong> yüksekkalori içeren gýdalara olan isteðiartýrdýðýný” kaydetti.Araþtýrma, 1999’da þiþman olmayan<strong>ve</strong> ortalama beþ saatten az uyuyanerkeklerin normal olarak uykusunu alanerkeklere göre obez olma riskinin 1.36kez daha fazla olduðunu ortaya koydu.Araþtýrma ayný zamanda, az uyuyanerkeklerin kanlarýnda, diyabete yol açanþeker oranýnýn yüksek olma riskinin de1.27 kez daha yüksek olduðunu ortayaçýkardý.ABD’de yapýlan bir diðer araþtýrmadada uykusuzluðun çocuklarda obeziteriskini artýrdýðý ortaya konmuþtu.Araþtýrmada, çocuklarýn bir saatfazladan uyumasýyla obezite riskininyüzde 9 azaldýðý belirtilmişti.Cep telefonlarý çocuklarýtehdit ediyorUzmanlar uyarýyor, çocuklara ceptelefonu <strong>ve</strong>rmek alkol <strong>ve</strong> sigara<strong>ve</strong>rmekten farksýz.10 bindenfazla çocuðun incelendiði, geniþ çaplýilk bilimsel araþtýrmadan çýkan çarpýcýsonuçlara göre, hamilelikte cep telefonukullanan kadýnlarýn çocuklarýndahiperaktivite, davranýþ bozukluðu <strong>ve</strong>duygusal sorunlar görülme ihtimalidaha yüksek. Araþtýrmanýn sonuçlarýnýdeðerlendiren uzmanlar, anne babalarýuyarýyor: Cep telefonu kullanarakçocuðunuzu içine attýðýnýz tehlike, onaalkol <strong>ve</strong> sigara kullandýrmaktan farksýz...ABD’li <strong>ve</strong> Danimarkalý bilimadamlarýnýnortak araþtýrmasý “ceptelefonlarý çocuklarý tehdit ediyor mu?”sorusuna <strong>ve</strong>rilen en kesin <strong>ve</strong> bir o kadarda korkutucu yanýt oldu.Araþtýrmada, 1990’lý yýllardan önceyani cep telefonu kullanýmý yaygýnlaþmadandoðan çocuklarla daha sonrakiyýllarda doðan 13 bin çocuk incelendi.Sonuçlar, hamilelikle günde 2-3 kezcep telefonu kullanan kadýnlarýn çocuklarýndaçeþitli davranýþ bozukluklarý görüldüðünü ortaya koydu.Buna göre, anne karnýnda ya da küçük yaþta aþýrý cep telefonu kullanýmýna maruz kalançocuklarýn hiperaktivite, duygusal sorunlar <strong>ve</strong> iliþki kurmada güçlük çekme riski yüzde 54 dahafazla.Uzmanlara göre, bu tehlike 7 yaþýndan küçük olduðu halde cep telefonu kullanmasýna izin<strong>ve</strong>rilen çocuklar için de geçerli.Çocuklarda görülen bu davranýþ bozukluklarýnýn altýnda baþka hiçbir biyolojik neden bulamayanuzmanlar, cep telefonunun yarattýðý riskin çocuklara sigara ya da alkol kullandýrmaktanfarký olmadýðýný belirtiyor.“Annenin sarýlmasý, bebeðin acýsýný gerçekten azaltýyor”.Bu sonuç, Ýngiltere’de erken doðmuþ bebeklerüzerinde yapýlan bir araþtýrmaya dayanýyor...Bilim adamlarý, topuklarýndan kan alýnan 61 yeni doðmuþbebeðin yüz ifadelerini, kalp atýþlarýný <strong>ve</strong> kanlarýndakioksijen seviyesini inceledi.Sonuçta, iþlem sýrasýnda annelerinin kucaðýnda olan bebeklerdeacý iþaretlerinin yarý yarýya düþtüðünü gördüler.Bu bebeklerin reaksiyonlarý üç dakika içinde normale dönerken,annelerinin kucaklamadýðý bebekler hala acý içindeydi...Çocuğunuza doğruduruşu öğretin!Çalışan kadınların yüzde80'inde duruş bozukluğuvar. Natal Fizik Tedavi<strong>ve</strong> Rehabilitasyon Merkezi'ndenFizyoterapist Songül Sevim;çocukluk döneminden itibaren,doğru duruş eğitimi alınmasıgerektiğini söylüyor <strong>ve</strong> ekliyor:"Çocuklar, doğru duruşkonusunda eğitilmeli. Duruş bozuklukları romatizmal, eklemsel<strong>ve</strong> ruhsal bozukluklara sebep olabilir."Neden bazýlarý þekerligýdalara fazla düþkün?Bazý kiþilerin þekerli gýdalara fazla düþkünolmasýnýn “boðaza düþkünlükten” deðil, bir gendenkaynaklanabileceði belirtildi.Kanada’dakiTorontoÜni<strong>ve</strong>rsitesiBeslenme BilimiBölümündenaraþtýrmacýlar,hücrelere glikozunalýmýný denetleyenGLUT2 genininbazý kiþilerin þekerligýdalara diðerlerindendaha fazladüþkün olmasýnaneden olabileceðinibelirtti.Biri obezite belirtileri gösteren orta yaþlýlardan, diðeri obezitebelirtileri göstermeyen eriþkin gençlerden oluþan 2 gruptan kanörneði alýndý <strong>ve</strong> bu kiþilerin DNA’larý incelendi. Araþtýrmacýlar,2 grubun genetik yapýsýný <strong>ve</strong> beslenme alýþkanlýklarýný dakarþýlaþtýrdý.Sonuç olarak, þekerli gýdalara daha düþkün olan kiþilerde, kilosune olursa olsun, GLUT2 geninin deðiþime uðramýþ olduðugörüldü.Araþtýrma, “Physiological Genomics” dergisinde yayýmlandý.


Ç o c u kPerşembe, 22 Mayıs 200818Þampiyon ÖrdekBir gölün çevresinde binlerce ördek yaþýyordu. Bu ördekler çeþitliyarýþmalar düzenlerler, centilmence mücadele ederler <strong>ve</strong> birincigelenleri ödüllendirirlerdi. Son birkaç yýldýr yapýlan yarýþmalarda birinciliðiGadro kazanýyordu.yüzme yarýþý olsun, dalma olsun, güzel yürümeyarýþmasý olsun Gadro hep önde, hep birinciydi. Gadro, arkadaþlarýoyun oynarken tek baþýna antrenman yapmýþ, hýrsla kendini büyükbir þampiyon olacaðým diyerek yetiþtirmiþti. Birinci olamamakdiye bir þeyi düþünemezdi. Zaten her þeyden emin olmadan yarýþmalarakatýlmamýþ <strong>ve</strong> girdiði ilk yarýþmadan zaferle çýkmýþtý.Gadro, son günlerde arkadaþlarýna yakýnda buralardan gideceðinisöylemeye baþladý. Zaten burada sýkýþýp kalmýþtý. Dünya bukadar küçük deðildi. Çekip gitmeli dünyaya Gadro’yu tanýtmalýydý.Gadro, bir gün ansýzýn çekip gitti. Hýzlý adýmlarlayürüyüp giderken, dönüp arkasýnabakmadý. Gadro, gölden uzaklaþtýkçakalbini kemirmeyebaþlayan huzursuzluðun gitgidebüyümekte olduðunufark etti. Ne zaman birkaçorman hayvanýný bir aradagörüp yanlarýna gitmeyekalksa huzursuzluðu çoðalýyordu.Çünkü onlar Gadro’yasýradan biriymiþ gibi davranýyorlar,bazý konularda ileri sürdüðüfikirlere gülüp geçiyorlardý.Gadro, bir süre sonra yürüyüþünün bilegülümsemelere neden olduðunu görünce caný iyiden iyiye sýkýlmaya baþladý.Bunlar da kimdi böyle? Kim oluyorlardý da onun çapýnda birine gülüyorlardý?O, koskoca bir þampiyondu. Göl kýyýsýnda yaþayan binlerce ördekarasýnda adý bir ilah gibi anýlýyordu. Ya bunlarý kim tanýyordu? Daha birbirlerinitanýmak deðil, kendi kendilerini bile tanýmýyordu bunlar. Kendi adýnýunutmuþ biri, Gadro’nun namýný iþitmiþ olsa bile, þimdi hatýrlamasýna olanakvar mýydý? Zavallýydý bunlar, hepsi zavallýydý.Gadro, pek çok yeri gezip dolaþtýktan tam beþ yýl sonra göl kýyýsýna geridöndü. Artýk eskisi gibi göl kýyýsýnda dolaþmýyor, geceleri gölde yüzme,dalma antrenmanlarý yapýyor, gündüzleri ise, gölü rahatça görebileceði birtepeye çýkarak, gölde yüzen ördekleri seyrediyordu. Gadro, bir gün yine butepeye çýkmýþtý. Biraz sonra kýrk elli ördeðin göl kýyýsýna gelerek, bunlardanayrýlan beþ ördeðin göle girip birbirleriyle yarýþtýklarýný gördü. Arada bir, tektük alkýþ sesleri duyuluyordu. Herhalde antrenman yapýyorlar, diye düþündü,Gadro. Aradan biraz zaman geçtikten sonra yaþlý bir ördeðin gelmekteolduðunu gören Gadro, tanýnmamasý için giydiði þapkasýný gözlerinin üstünekadar indirdi. Yaþlý ördek, selam <strong>ve</strong>rdikten sonra, Gadro’nun yanýna oturdu:“ Yarýþmalara bu yýl da ilgi pek az..” dedi. “ Baksana beþ ördek yarýþýyor, taþçatlasa elli ördek onlarý alkýþlayýp gayrete getirmeye çalýþýyor. “Gadro þaþýrmýþtý:“ Ne dediniz?..Bunlar yarýþýyorlar mý þimdi?..Hayret, ben antrenman yaptýklarýnýsanmýþtým!.”Bunun üzerine yaþlý ördek:“ Yarýþýyorlar evlat, yarýþýyorlar. “ dedi. “ Hem bu yarýþma yýlýn en büyükyarýþmasý. Büyük ödülü bu yarýþý birinci bitirecek uzun mesafe yüzücüsüördek kazanacak. Eskiden bu gölde ne yarýþmalar yapýlýrdý. Bu tepe, þu yandakitepeler, þu gerideki tepeler, týklým týklým dolardý. Her yarýþmayayüzlerce ördek katýlýrdý. Yarýþmalar, büyük bir çekiþme içinde günlercedevam ederdi. Son gün yapýlan final yarýþmalarýyla birinciler belli olur,alkýþlar arasýnda ödüllerini alýrlardý. Ne zaman ki, O, buralardan gitti, yarýþmalardakitüm heyecan bitti. Böyle giderse birkaç yýla kalmaz, yarýþacaksporcu bulunmaz. Seyirci olmayýnca yarýþacak sporcu bulmak zor oluyor,evlat. “Gadro, tanýmasýn diye yaþlý ördeðin yüzüne bakmýyordu.Yaþlý ördek sözlerini tamamlayýnca, Gadro, tanýnmakorkusunu unutarak baþýný çevirirken þöyle konuþtu:“ O gittikten sonra yarýþmalardaki tüm heyecan bittidediniz. O dediðiniz kimdi ki? ““ Bana bu soruyu sormakta yerden göðe kadarhakkýn var, evlat. “dedi yaþlý ördek.“ Zaten sensormasan da, ben onun adýný söyleyecektim.Senin yabancý olduðun, çok uzaklardanburalara geldiðin belli. Yoksa kimden sözettiðimi anlardýn. O, dediðimGadro’ydu, evlat. Gadro, büyük birþampiyondu.Ýlk girdiði yarýþmadanson girdiði yarýþa kadar hep birincioldu.Herkes, Gadro’yu seyretmeyegelirdi. Binlerce seyircinin yaptýðýtezahürat korkunç olurdu. O yarýþýrkendað-taþ ( Gadro…Gadro…) diye inlerdi.Gadrogideli beþ yýl oldu ama, onu birtürlü unutamadýk. Aradan bunca zamangeçmesine karþýn birkaçýmýz nerede bir arayagelsek hemen Gadro’dan bahsetmeye baþlarýz. Gadrobaþkaydý caným, Gadro bambaþkaydý. “Yaþlý ördek sözlerini tamamlarken Gadro duygulanmýþ <strong>ve</strong> göz pýnarlarýndabiriken yaþlarý silmek için þapkasýný biraz yukarýya kaldýrmýþtý. Kendisiniyarýþýrken <strong>ve</strong> göl çevresinde gezerken pek çok defa gören yaþlý ördekkarþýsýndakinin kim olduðunu anlamýþtý. Bu, büyük þampiyon Gadro’ydu.Ýnanýlýr gibi deðildi. Demek Gadro yýllar sonra geri dönmüþtü. Ýlk anlardainkar etmesine, Gadro olmadýðýný söylemesine karþýn, yaþlý ördeðin uzunsüren ýsrarlarýna dayanamayan Gadro, sonunda geri döndüðünün herkestarafýndan bilinmesine razý oldu.Ertesi gün gölde binlerce ördek toplanmýþtý.Hepsi, büyük bir sabýrsýzlýklaGadro’yu bekliyordu. Gadro, onlarý fazla bekletmedi, geldi, göle girdi,yanýnda yaþlý ördek olduðu halde, ördeklerle tanýþtý, hal hatýr sordu, iltifatlaretti, onlarla kýsa süren konuþmalar yaptý, gönüllerini aldý. Daha sonra düzenlenenyarýþmaya kadar Gadro, genç ördeklere gölde antrenman yaptýrdý.Onlarýn iyi birer yarýþmacý olmalarý için sonsuz gayret gösterdi. Düzenlenenher yarýþmaya Gadro da katýlýyordu. Eskiden olduðu gibi, yine her yarýþmayayüzlerce ördek katýlýyor, yine yarýþmalarý binlerce ördek seyrediyor, yinedað-taþ ( Gadro…Gadro... diye inliyordu. Gadro yarýþmalarda birincilikleralýyordu fakat bazý final yarýþmalarýnda Gadro’nun geçildiði görülüyordu <strong>ve</strong>bunu Gadro’nun yeni þampiyonlar ortaya çýkmasý için yaptýðýný herkes biliyordu.Gadro, yirmi dört yaþýna girmiþ <strong>ve</strong> iyice yaþlanmýþtý. Birkaç yýldýr sadecekýsa mesafeli yüzme yarýþlarýna katýlýyordu. Son yarýþýnda ilk metrelerdefenalýk geçirmesine karþýn, yarýþý býrakmadý. En geride kalmýþtý. Diðerördekler yarýþý tamamlayýp geriye dönüp baktýklarýnda Gadro’yu gördüler.Efsanevi þampiyon Gadro, ileri doðru yüzmeye çalýþtýkça sýrtüstü düþüyor,kendini kaybetmiþ bir halde debelenip duruyordu. Yarýþmacýlarýn hepsininüstünde Gadro’nun emeði vardý.O, gece gündüz demeden kendilerini buyarýþa hazýrlamýþtý. Hoca zor durumdaydý. Yardým etmeliydi. Yarýþmacýördekler, bir çýrpýda Gadro’nun yanýna gelip, onu kucakladýlar. Yarý baygýndurumdaki Gadro mýrýldanýyordu.“Yarýþý bitirmem lazým çocuklar, yarýþýbitirmem lazým…” Gadro, binlerce ördeðin derin bir sessizlik içinde ayaktaizlediði son yarýþýný diðer yarýþmacýlarýn kollarý arasýnda bitirmeyi baþardý.Normalde bir ördeðin ortalama yaþam süresi yirmi beþ yýldý. Fakat Gadrodaha uzun yýllar yaþadý. Yarýþmalarda yarýþamasa bile yarýþmalar yapýlýrkenGadro hep oradaydý.


Perşembe, 22 Mayıs 200819 T o p l u mEşim, Babamız, Dedemiz, KayınbiraderimizFahriMERMER’iMeslektaþýmýz, üstadýmýzFahri Mermer’iÖlümünün 7’nci yýlýnda rahmetle anar,üstadýmýzýn mekanýnýn Cennet olmasý içinYüce Mevla’ya duacýyýz.Yeni Dönem <strong>Kosova</strong> Türk MedyasýÇalýþanlarýDeðerli dostum <strong>ve</strong> can yoldaþýmÖlümünün 7’nci yýlýnda seni rahmetle anýyoruz. Ölümsüzlüðegittiðin günden beri seni hiç unutmadýk, unutmayacaðýz da.Mekanýnýn cennette olmasý için Yüce Rabbimize her gün duaediyoruz. Ruhud þad mekanýn cennet olsun.Seni Unutmayanlar:Eþin: Aliye, Kýzlarýn: Nurel, Bilge <strong>ve</strong> Gizem, Damatlarýn: Le<strong>ve</strong>nt,Halil, Torunlarýn: Esuhan, Kaan <strong>ve</strong> FahriFahri Mermer’iÖlümünün 7’nci yýllýnda rahmetle anar,ruhun Þad, mekanýn Cennet olsun.Fevzi Karamuço <strong>ve</strong> ailesiSevgili annem, deðerli kaynanam <strong>ve</strong> kýymetli anaannemizHalase(Hapçiu)MalokuDeðerli annem, ana annem <strong>ve</strong> kayýnvalidemMür<strong>ve</strong>t DomazetGidiþiþini acýsý unutulamaz.Senin sýcaklýðýný kimse doldurulmaz.Hatýralarla kalbinizin en deðerli yerindesin.Mekanýn Cennet olmasý için Yüce Allah’a duacýyýz.Kýzýn: Cennet, Damadýn: Tasim, Torunun: CihadÖlümünün 2. yýlýnda rahmetle anýyoruz. Ýki uzun <strong>ve</strong> acý yýlgeçti, ama senin yokluðuna alýþmak çok zor oluyor <strong>ve</strong> olacaktýr.Sana olan sevgimi her zaman kalbimin en güzel yerindeyaþatacaðým.Dualarýmýz seninle, ruhun þad mekanýn cennet olsun.Seni hiçbir zaman unutmayacak olan:Kadri (Nesko) CELÝLÝÖlümünün 16. yýloýnda rahmetle anarmekanýnýn cennette olmasý için yüce Mevla’yaduacýyýz. Seni hiçbir zaman unutmayan:Kýzýn: TeutaDamadýn: ÝliyazTorunlarýn: Nida, N,sa <strong>ve</strong> DiyarKýzýn: YýldýzDamadýn: NaserTorunlarýn: Fiktiyegül <strong>ve</strong> Þebnem.Kare Bulmaca No: 53Soldan SaðaHazýrlayan: Abdülhadi TaduþkaYukarýdan Aþaðýya1. Güç, güçlük, dik — ABD’li Sanatçý Samer2. Senegalli futbolcu Samuel — Canlý varlýklardakanýn dolaþtýðý kanal3. Radyumun imgesi — Sinema — Alfabenin ilkharfi4. Döturyumun simgesi — Talih, baht, felek —<strong>Kosova</strong> araba plakasý5. Fransýz erkek sanatçý Salvadore — Santrançtayengi6. Arnavut bayan ismi — ABD’li ünlü sanatçýTarnerGeçen haftaki bulmacanın çözümü NO:521. Osmanlý Ýmparatorluðunda baþ komutan2. Baba, dedelerden, büyük babalardan herbiri— Müzikte bir nota3. Yunan alfabesinde bir harf — ün, şan, şöhret4. Fosfor’un simgesi — Ýki taraflý keskin býçak5. Ýtalyan Futbolcu Baco6. Müzkile oynanan bir tür oyen — Trityum’unimi7. Bir çamaþýr deterjan markasý — Müzkite birnota8. Natrium’un imi — Damarda dolaþan kýrmýzýrenkteki sývý9. Prizren’deki bir caminin <strong>ve</strong> köprünün adýHaradinay, ide, araba, la, avam, r, a, oluk, eb,roket, aba, iman, kley


Müthiþ final Nadal’ýnDünya klasmanýnýn 1 numarasý Ýsviçreli Roger Federer’i 2-1 yenenÝspanyol Rafael Nadal, Hamburg Masters’ta ilk zaferine ulaþtý.Sezonun ikinci Grand Slam’iFransa Açýk öncesi en önemliturnuva olan ATP HamburgMasters Tenis Turnuvasý’ný RafaelNadal kazandý.Ýlk sette Federerkarþýsýnda 5-1 geriye düþen <strong>ve</strong> Ýsviçrelitenisçinin iki kez set puanýný çevirenNadal, yaptýðý geri dönüþle seti 7-5kazanmayý baþardý.Ýkinci sete servisinikýrdýrarak baþlayan Federer, üst üstealdýðý oyunlarla skoru 5-2 yaptý. Pesetmeyen Nadal, skoru 6-6’ya getirsede tie-break oyununu kazanan Federer,maçý final setine taþýdý.Þampiyonubelirleyecek sette Federer’e 6-3 üstünlükkuran Nadal, 2 saat 52 dakikasüren maçý 2-1 kazanarak bu turnuvadakiilk þampiyonluðunu elde etti.Kariyerinin 27. turnuvasýný kazanan Ýspanyol raket, toprak kortta ise 21. kupasýnýkaldýrdý.16. kez karþýlaþtýðý Federer’i 10. kez yenme baþarýsý gösteren Nadal, rakibininbu turnuvadaki 41 maçlýk yenilmezlik serisine de son <strong>ve</strong>rdi. Nadal ayrýca, 9.kez toprak kortta karþýlaþtýðý Federer’i 8. kez maðlup etti. Ýspanyol raket Federer’ekarþý tek toprak kort yenilgisini geçen sene bu turnuvanýn finalinde almýþtý.Roma’da yine Jankovic güldüRoma Açýk finali geçen senenin þampiyonu 4 numaralý seri baþý Jelena Jankovicile elemelerden gelen 18 yaþýndaki Fransýz Alize Cornet’i karþý karþýya getirdi.Maça iyi baþlayan Sýrp raket kýsa sürede 5-1 öne geçti. Jankovic set için serviskullanýrken, Alize Cornet rakibinin servisini kýrdý ama Jankovic buna hemen cevap<strong>ve</strong>rdi <strong>ve</strong> ilk seti 6-2 kazandý.Ýkinci sette de ilk sete benzer bir oyun vardý. 4-1 önegeçen Sýrp raket sað omzu için tedavi görürken genç Fransýz kortta gözyaþlarýnahakim olamadý. Geri kalan bölümde de üstün olan Jankovic bu seti de 6-2 aldý <strong>ve</strong>ikinci sene üst üste Roma Açýk þampiyonu oldu.S p o r Perşembe, 22 Mayıs 2008EURO 2008 yolundahazýrlýklarýnýHepAlmanya’da sürdürenmilli takýmýmýz ilk hazýrlýkmaçýnda karþýlaþtýðýSlovakya’yý 1-0 yenmeyiböylebaþardý. Almanya’nýnBielefeld kentinde oynanan <strong>ve</strong>gurbetçilerin yoðun ilgi gösterdiðimaçta tek golümüzüolsun!..64.dakikada Hakan Balta kaydetti.Özelmaçlardaki konsantrasyoneksikliðini <strong>ve</strong>baþarýsýz sonuçlar geleneðinibu maçla sonlandýran millitakýmýmýzýn özellikle ikinciyarýdaki futbolu gelecek adýnaiyi sinyaller <strong>ve</strong>rdi.Karþýlaþmanýn ilk yarýsýndamilli takýmýmýz oyuna hakimolmasýna karþýn organizeolmakta zorlanýnca yeterli golpozisyonu bulamadý.Slovakya’nýn ataklarýndadefansýmýzýn bazý pozisyonlardaetkisiz kalmasý <strong>ve</strong> havatoplarýndaki eksikliðidikkatlerden kaçmazken ilkyarýda pas organizasyonlarý yapamayan milli takýmýmýz tek gol pozisyonunuSemih’le yakaladý. Köþe vuruþlarýnda ise kalecimiz Rüþtü zor anlar yaþadý. Çiftfor<strong>ve</strong>tle mücadele eden milli takýmýmýzda Semih’in partneri Mevlüt ise etkili olamadý.Ýkinci yarýya ise Fatih Terim 3 deðiþiklikle baþladý. Sabri, Emre <strong>ve</strong>Gökdeniz girdikten sonra oyun canlanýrken gol de gecikmedi. 64.dakikada HakanBalta güzel bir gole imzasýný attý <strong>ve</strong> bir anda bu golü izleyenler Hakan’ýnG.Saray-G.OFTAÞ maçýndaki golünü anýmsadýlar. Rüþtü bu maçta 116.kez milliformayý giyerken Slovakya kalesini de Ankaraspor’dan hatýrladýðýmýz Seneckykorudu. Beþiktaþlý Holosko oyuna sonradan girdi. Holosko’nun oyuna girmesiyleSlovakya canlandý fakat golü bulamadý.Millilerimiz ikinci hazýrlýk maçýný Pazar günü Uruguay ile oynayacak.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!