04.02.2015 Views

İnsanlar Konuşa Konuşa... - TRT

İnsanlar Konuşa Konuşa... - TRT

İnsanlar Konuşa Konuşa... - TRT

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

12 RADYOVİZYON<br />

Hem bir yorumlama yeteneği, eleştiri yeteneği<br />

kazandırıyor hem de bu ilişkilerin zaafları nerede,<br />

bunlara yönelik ben nasıl bir siyasa oluşturacağım<br />

diye düşünmeyi sağlatmak üzere fakülteler oluşturuluyor.<br />

Bizim akademik bilgiyi ayrıştıramamak<br />

gibi bir sorunumuz var. Mesela sektörde çalışanlar<br />

da iletişim fakültelerini eleştirirken ısrarla şöyle<br />

söylüyorlar: “Okullar hiçbir şey öğretmiyor ki,<br />

kamera kullanmasını bilmiyor, mikrofon tutmayı<br />

bilmiyor, kurgu masasına hayatında oturmamış.”<br />

Kurgu fikri üzerine düşünmeyi öğretebiliyorsak<br />

kurgunun nasıl yapılabileceği için iyi bir zemin<br />

yaratmış oluruz. Hiç kurgu fikrini düşünmemişse,<br />

20. yüzyılın başına damgasına vuran bu yeniden<br />

bir araya getirme meselesine felsefi, estetik ve<br />

politik olarak bakma yeteneğine sahip değilse<br />

kurgu masasına oturduğu zaman ondan hiçbir<br />

verim alınamaz. Ama sektör şöyle bir şey diyor;<br />

“Bana ne ondan, ben zaten dayıyorum kamerayı<br />

oyuncunun yüzüne, kötü beş ışık da veriyorum,<br />

55 dakika-95 dakika süren dizilerle ayakta<br />

duruyorum.” O başka bir durum. Ben, kurgu ve<br />

montaj meseleleriyle ilgili modern dünyanın yeniden<br />

birleştirme ve yeniden parçalamaya nasıl<br />

anlamlar yüklediği ve bunların iletişim alanında<br />

nasıl ortaya çıktığı üzerine Eisenstein’dan modern<br />

fütüristlere kadar uzanan bir çizgi üzerinde<br />

öğrencilerin bununla karşılaşmasını isterim. Bu<br />

sektörün talebi olmayabilir ama bu kendine yeni<br />

bir söz arayışı içerisinde olan başka insanların<br />

talebi olabilir. Bizim meslek bilgisi ile akademik<br />

bilgi arasındaki farkı yeterince kavrayamamagerekiyor.<br />

Bu okulda iletişim alanında onlarca<br />

kitap yayınlandı bu fakülteleşme sürecinde. 90’lı<br />

yılların başından itibaren burada çalışan akademisyenler<br />

görüşlerini hem akademik platformda<br />

hem akademik alanın dışında okuryazarların dünyasında<br />

göstermek için epey gayret sarf ettiler.<br />

Çalışmalarını ulusal dağıtımı olan yayınevlerinde<br />

yayınladılar. Bunun çok önemli bir fark olduğunu<br />

düşünüyorum ben iletişim alanı için. Okulumuzun<br />

bence en önemli özelliklerinden bir tanesi<br />

yaptığı çalışmaları kitaplaştırması, makaleleştirmesi<br />

ve ulusal ve uluslararası düzeylerde sunulan<br />

tebliğler… Uluslararası en önemli iletişim dergilerinin<br />

editör asistanlarından bir tanesi bu okulda<br />

çalışan bir yardımcı doçent arkadaşımız.<br />

İletişim Fakültelerinin genel olarak kuramsal<br />

ağırlıklı derslerle öğrenciyi sektöre hazırlamada<br />

yetersiz kaldığı, pratik bilgi aktarımının<br />

ihmal edildiği gibi bir görüş de var.<br />

Meslek okulu ile fakülte arasındaki farkın yeterince<br />

kavranmamış olmasıyla ilgili bir eleştiri bu. Hukuk<br />

fakültesinden mezun olunduğu gün avukat<br />

olunuyor mu<br />

Sosyoloji bölümünden mezun olana<br />

hemen sosyolog deniyor mu ya da<br />

ekonomi bölümünü bitiren hemen<br />

vergi uzmanı olarak mı çalışmaya<br />

başlıyor.<br />

Çünkü fakülte düzeyinde örgütlenmiş üniversitelerin<br />

vermiş oldukları eğitim o alanda yaşananın<br />

nasıl kavranabileceğine, o alana nasıl bakılabileceğine<br />

ilişkindir.<br />

Hayatı, olayları, dünyayı yorumlama yeteneği<br />

kazandırıyor diyebiliriz yani…

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!